:;III.II:YLA BAYRAV,
Notre Dome De sion Frongz Kız Liseslnı, /s_ l...
11 downloads
1333 Views
22MB Size
Report
This content was uploaded by our users and we assume good faith they have the permission to share this book. If you own the copyright to this book and it is wrongfully on our website, we offer a simple DMCA procedure to remove your content from our site. Start by pressing the button below!
Report copyright / DMCA form
:;III.II:YLA BAYRAV,
Notre Dome De sion Frongz Kız Liseslnı, /s_ l<ıılbut Üniversitesl Rornon Filotojislni bitidi. Aynı
lokultede oslsfon o/du. 1946'do Chonson de llolond (Edebiyot ve Üslup Tohtitl odh teziyte doktor, 1949'do doçent oldu. 1957'de profesör olon SüheylÖ Boyro\/ın bu unvonı 1960'don sonro ol\oylondü. 27 Moyıs (1960) Hareketi'nden sonro ünİVersiİeden toplu olorok uzokloştnlon öğretim UYeleri wzkürlo/ediler] arosındo yer oldü. 4962'de üniversiteYe döndü. lstonbul Universitesi Edebiyol Foküllesi Fronsz Filolojisi'ni yirmi Yül Yöneten Boyrov oynü bölümde kırk döıt yül süreyle dilbillm, eski |ronsızco' orİoçoğ frongz edebiwtü, onlombilim dersleri verdi' seminerler yoph' Çeşitli dergilerde çok soyüdo mqkale yoyımloyon Suheyld Boyro|/ün önemli yoplllon ğrasündo Yğpüsol Dilbilİmi' Filolojinin oluşumu. Dilbilimsel Edebiyot Eleşİirisi, ortaçoğ Fronsız Edebiyoİı Ve chonson de Ro/ond so-
yılobilk.
Prof. Dr. SüheylA Bayrav
CHANSON DE ROLAND EDEBiYAT VE ÜSLÜP TAHLILİ
@ MUTTILINGTJAI. 2OOI
ıs8N 975-7262_63_x
MULTILINGUAL Boyror'
Ycıf nlqyqn: Multilirıguol /
CHANSoN DE RoLAND Prof' Dr' sÜlre}ia 70' 200l isİonbul' ropot: conqnvıan'm / 8oski Mql19oo /
Klodfarer Cd. 40/6 Çemberlitaş- istanbul Tel: (2l2) 5l8 22'78Faı: (2l2) 518 47 55
lkinci Boskı lçln sUnU En eski epik beİikler diye İonımlonon chonson de gesle?er sözlü geleneğin Uzontlsı olorok ortoyo çlkon Ve deston iürünü oluşturon yopltlordlr' JongIeur odl Verilen gezgin soz şoirlerince genjş holk kitlelerine yönelik söyle_ nen chonson de gesfe'lerde oğırlıkll oIorok Tonn sevgjsi, sovoş, oşk, cesoret, şöVolye olmonln onlomı ve onuru v.b. gabi temolor işlenirdi. Genelde yozorlonnln belli olmodlğl ileri sürülmekle biaıkte kımi oroş1ırmoclloro göre, sözgelimi Chonson de gesfe'Ierin ön önemlisi soyılon Chonson de Ro/ond gibi şiirselIeşen öykünün özgün bir yorot olduğu görüşü de Vordlr _Normon olon şoir Turold toroflndon yo_ zlldığl düşünülen bU yopıtln konusu, torihte (778 yllndo) önemli bir yer olon Roncesvolles Sovoş/no doyonlr' Feo_ dol ilişkilerin çotşmoslnl, şöVolyelerin kohromonlıklonnl, onurunu. erdemliliklerini, jhonetlerini, Viğitıiklerini kendine ko_ nu edinen, yolln Ve sode bir dille koleme ollnmlş şiirseı betiklerden oluşon bır destondlr, Doho sonro Avrupo'doki yoZlnsql türlerin gelişimine önemla ölçüde koynoklık etmjş o_ |on bu deston, Fronsız]oın ''llYodo"s) diye onllır' Biçok oroştırmoclnln ylıorCo gündeminde kolon boylesi yopıtlonn kuşokton kuşoğo oktorü|mlş ononim yo do özgün olorok yorolllmlş oimo ikilemi Boyrov'ın do Çollş_ mosıno koynokllk eİmiş' Prof, Dr' Süheylö Boyrov istonbul Universilesi Romon Filolojisinde osistonken, doktoro tezi olorok hozlrloyp l945 ylılndo tomomlodlğl Ve l947 yllndo yoylmlodlğl Chonson de Rolond'do, önCeljkle oroşllrmocılofin forklı bilgi Ve ollmlomo biçimlerjne doyonorok ileri sürdükleri chonson de gesİe'lerin kökeni sorunsollno yer Verir. Kendi oroştırmoslndo yopıtın biçimsel yonlnln do çözümlemesi gerekliIiğini Vur9Uloyon Boyrov, Chonson de Ro/ondin yopısol özelliklerini ön plono çlkortorok oyrıntlll olorok lnceler' Böylesi bir çollşmonln 10rihsel oroştlrmoıoro
do yeni bir boyut kozondırocoğıno işoret eden Boyrov, yopltloki onIotüClnın konumundon, yopltln kUrgUsUno. esleljk yopısıno, üslubuno Ve yopltln içinde geçen kişilerin çÖZümienmesine değın çok boyullu bir çolışmoy geçekleşlirir.
Bu kitopto Boyrov'rn chonson de gesfe'lerden dili, ele oldlğl konulon Ve yozllış omocl oçısındon oıdukço oyfl düşen bir yozln okıml, "Courfols" edebiyot üzerine yoptığı, l965 ylındo yoynlonmlş bir boşko çolışmosı olon, "'Courİols'AŞk A nloyışındo Arop Efklslhe de yer Verdik. Bu melinde 'boudols" yoni soroy edebiyotl diye onılon, önCeleri güney Fronso'nln soroylorındo görüIen, doho sonto do kUZeyIi derebeylerinin oıUşturduklorl seçkin bir çevrenin iÇinden çlkon yopltlordoki "oşK' temosl incelenir. "Coudois" edebiyot, Chonson de gesİe'ler gibi söVenmek üzere değil, okunmok üzere koleme ollnmış romon Ve lirik şiirlerden oIuşUrdU' Koynoğını oldığı çevreden de onloşılobileceği gibi seçkin kişilerin hoyollorl bu yopıtlonn konusUnU belirliyordu' "Asilzode" bir edebiyot onloyışl Vordl. Yoplfioki kişilerin sovoşçl yonlon değil, kiborllklon Ve oşkloıydl ön plono çlkortılon. Sevdikleri kodın uğruno dövüşüp onlon her türlü değerden üsfün İuton şöVolyelerin öykÜleriydi bunlor, Boyrov, her iki çollşmoslndo do forkll torihsel, toplumsol Ve politik koşullonn hozlrlodlğl ortomlordo sözlü yo do yozıll olorok ortoyo çlkon yozlnsol yopflorl incelerken, yopl1lordo işlenen konulonn dlş gerçeklikle ne denli örtüştüöünü değil, biÇimsel yopllonnln kUrgUsUnU, bU onlotlm blçim]eriyle üretmek istedikleri onlomloı irdelemeyi yeğlemiştir' Böyıelikle ele oıdığl metinlerin Avrupo edebiyotındoki konumunu, forkll yozln türleri oroslndoki etkileşimleri de korşlloştırmolı çollşmolarlo ortoyo koyorok, Türkçeye değerli yozınsol oroştrmolor kozondlrmlştlr' lvlero] oroliş 2001 lstonbul
İçİwonrtıan Onsiiz
Birinci BöIüm ";^T;* İ:İ_:::-]:::::
1_".i_':: ::
y
*
üzeri ne yap ı lan
Ikiııci Bölünı Yapııın çeı.çevesi' Alllatan kimdiI?
ş3Ir nasıl anlatlr? -_--_-----Yapıtın kurgusu Chanson de RoIand'ln üsl!ıbu
i8
68 99
Uçüncü BöIiinı Sonuç Chansoı] de geste,lere ilişkin yapıtlar
'
EK Eıkisi---.*-------_*--
courıoİSe' Aşk Anlqy6uı da AroP
1t4
124
1
27
ONSOZ Chonson de gesle' lerin kökeni sorunu yüz yılı oşkln bir romonist]eri ilgi1endirmektedir, BU sorUn çerçevesinredir sü kütüphoneleri dolclurocok kodor çok soyıdo yoplt kolede rne o]lnmlş, soylslz kUrOm gel]ştirilmiştir' AnCok bütün bU çallşmolorün ortok öZe]liği. tümünde de iorihsel sorun üzerinde durulmuş olmos]dür Bir iki deneme dlşlndo bilginıeri ilgilend ren boşllco nokta Chonson de gesfe' lerin ne biÇimde Ve hongi torihlerde doğdukıorl sorunu o]muştur Ve ileri sürülen kurcmloro göre oynntılor üZerinde çollşılmışflr, Biz k]'U yozlnln ilk bölümünde Chonson de gesie' lerin kökeni sorunu çevresinde yopllon tortlşmolorln klso bir iarihÇesin] Veriyoruz, Ancok bizi osll ilgilendiren konu bu değild]r. Torihsel soruno yeni bir görüş eklemek iddioslndo do deği]iz Yine de iorlhse| oroştlrmolorln doho soğlrkıl bir bjçimde gerÇekleştirilmesini Soğ]omok içjn yapltln stilistik Ve beiimsel bir çöZümlemesin]n yopl|mos|nln gerekli olduğu görüşündeyiz' Böy]e bir çöZünnleme yopltln hOklki bünyesini doho Oçlk bjr biç]mde orfayo koyocoktlr' Keyfi bir bi' çimde seçilen bir iki Oynnlldon horeket etmek yoprt hokkıncio yonl ş düşünce]erin yerleşmesine neden olobil]r, stil]siik bir çözümleme yopıtın doho doğru bir biçimde onloşllıT]as nl scğlodığı ölçüde 1arihsel oroştlrmoloro do yordlm edebrl r Ve bozl düşünce]er] eleştirmek için soğlom bir Zernin işlev görebi ir' Yoplllm Zün sonundo vordığımlz sonUç dO Osl ndc budur' Süheyld Boyrov, l 947
BİRİNCİ BöLüM CIıonson
cle
geste'Ierin Kökeııi Sıırıınu üzerinıle Yrıpılaıı
ÇııIışmalar de geste'leriı'l kökeııi sorrınu yiiz yılclan fazla bir 'Chıın"-on siirediı', Avı'upa'da en çok tartlşılaıl sorr,ıı laı.daır ü;ri oırp oi.çor
yapItIı] ortaya çıkıııasııla
yol açıııştır. Roııaııtik
biJginIeı_,
oıta-
çağın Hıı'isıiyan Avrııpası,nda ttileyen destanIaı-ın ijreko-Latin geleııeğiıden talııan.]eı.ü uzak bir edebiyat olduğıı göı.üştindeydiler. Bu yapıtlarıı.l kökeıriııi aıaıırak. oyn, ,r,r,u-rdu"şii.in r,uJ,ı doğdıığunııı'l da ayd ı n latı lı.ııası san ı Irİ ığindan, b, yoıaaı.i çui,ş_ nlaIar o rlevirde biiyiik bir önenı. hatta ııistik biı ıızeIlik kazaıı_ ın lştl['
.luııdil'ileıı ..Klasik estetiğin
egeıııeıı oi11uğu çağiaı.da, barbar diye nitelıiç öneın ıeıiIıniyordıı. oıaIag 1'iıpıtlaılnıı çoğu hiç biliııııiyordu; kiitiiphane koşeleı.incte ııııııl ııılıırlş kalı'ııştı' bir çoğu da bir dalıa ele gec i.iien.,eyecek bi_ çiııde. kayl-ıoInıuştu; biIinen yaPltlarıı.) c{a en-yeıi yor*uıu., or_ ılıdaydı'. E-ski ulusal edebiyatlaı.ııı sevgi vc diikatle araştırıIııası biIginleıle başiaıı.lıştlr. Roı-ıraıtik okıılrııı kurulıışrıııu, ll]ll1:,ik \VIIl 1,iiz;,lldaki köklerjni, talilıseI göfiişıinıi. oıtaçag kuırınllııı'ıyIa ilişkilcı.ilıi hatıı-Iatıırak geıeks-dir: as]ıııda bıı iorr,r,,_ zıııı cIışııdaclır ve brı kısa taril)çeıliül cercevesini aşar. Bıırada l lılııız Ronıantikleı-deıl önce, l.raıısa.da Clrlacag edebiyatı hak_ l'ıılilıki göıiişLi lıeliıtılıek isteriZ' Ffaı]sa. ,,r,,,, .ir,on kendi ılıı-
oıııcağ
edebi1,atıııa
t0
süheylÖ Boyrov
sal edebiyatına ilgi gösternıeın işı ir. Bıı edebiyatın da öğretilınesi bigerektiği
ııeden parlak geı'ıel yargılar vermeyi yeğleıniştir' oı'ı yıl sorıra, ders notlarıııı yayımlarken. bir notta "birkaç yıldan biri bilgiııler, ortaÇuğ Fransı: şiiı'iııi nıerakla iııceliy-or' 'tar... Ve e debiyalıü11lzıı'ı en parluk deı'iı'lerini küçiiıııseyen bcızı yabancı bilginier eski ronıaııcılarınıızuı belirsiz saııatıııcı hayrcın 'o,IuyorIar'"der. Fraıısa'da ortaçağ edebiyatr hakkında gelenekseI görtışiı sıırdü,en eleştirmerılere tercilıen. XlX' yüzyllın başlııda' ilori.rqri"u ve bii dereceye kadar Mııe de Staöl'iıı etkisiyle birçok yeni diişünceyi kabul eden ve XVIII' yiizyıldan XlX' ytızyıtaleçişi sağlayan Danou gibi bir edebiyat tarihçisiniıı göitıştirt, 7omartıı.ıerin getirdiği yenil iği daha iyi gösterebileceği içilı açıklayalım: L'Hİstoire Liıtörnİre de Ia France adlı yapıtıı'ı ıo. .lıaini.. XII. yiizyılda Fra:ısız edebiyatından sözeden yazılnıış Danou. XII ve XIII. yüzyılda ve geııelde ortaçağda ,o,r',u,',ıun bu devriıı gelenek ve eğilinıleriyle açıklaınaya çalışır' "Madenıki hıı ronıo,iltır, Loııis le Grtı's zaıııaııınılıı yqzılnıışıır' Bıı onlar ı C harl enıcıgne tlöııenı iyle tıçıkl ıınıcıyıı çul ışnıok hoştur' yiizyılda yeni XII' için, yaP lar ŞöyıIyeiik roııcınları olı!ııkltı'ı 'gilişen unI<ıyışıylu ilgilidirlcr: Hoçlı.s':fcrleriyle uvııı 'döneıııe şovol1:alik yaPıll'n'Ll ,lenk rtii.şıiiklarinden. Hoçlı scfı:rlari' bU liir '' eıkeı'ı olnıuşııı" Yapıt|arıır konuları so),C0) nıdsm(ıa en biiyiik bir şey runuyla i|gilenen Daıroıı ekler: Gerçekıe yeni bılunnıı-ış ve kııgibi' doğudan ,okıur. Fiansa't!a başko yerlerc\e olduğu yazıIınış zeyclen gelen koı'ııılara veya HaçIı seferlariyle çok öı.ıce ı i is ı ii öy k ii I e r e y-e n i b.i' L ; ı i n c e'' v e kEv in a nı e l e r ıle b u l ııı cııı oI a ğü yeni larzdıı geliş.ıirilİyordu' bir çiııIer ı,eriliyor ı,e bu nıolı'/ler iıriinleri oldrıklarıırı ve yiizyılın Vani, DanoJ, bu yapırlarııı XII. ınokuzeycleıı, doğuclaıı gelııre veya l-atiııce kiıaplarda brılıııraıı
( lıonson de Ro]ond
ıillcri kullandıklarını kabı"ıl ederek, onları belli bir geleneğe bağ_ lıvıı' vc yaratılmalarında bir oIağanüstülük bülmuyordu. oysa Avrupa'da, kökleri Rousseau'ya kadar dayanarak, I:lrklı kaynakları olaıı yeı'ıi bir görüş doğmuşıu. Her tarafta, ii',clIikle ingiltere'de haIk türkü|eri topIaıııyordu. Macplrersoı.ı (rlr(rrr't AVrupa'ya tanıtıyordtt: isviçreli Henri Malel'nin Edda ;ıtllı kitabl, iskandinav ıneııkıbelerini yayıyordu. Fransız egeıııenliğinden ve bu egemenliğiıı en baskıcı yanı olan Fraırsız zevkinden krırtuImak isteyen Almanlar için yeni bir ufuk açıl_ ııııştı. Rousseau'nun aşıladığı ''ilkel" çağlara dönüş gerçekleşi1rırdu. Şiııdi Avrupa'nın bıktığı Greko-Latin dünyası karşısında ycıli bir kuzey di-inyası keşfediliyordu. Bu kuzey edebiyatı öy_ kiiıınıe aracılığıyla gelişmiş ve okumuş küçük bir azınlığııı mirıs edindiği bir nimet olmayıp Cermeıı lrkının içinden geleı.ı, kcııdine özgü bir edebiyattı ve bireylerin değil, biitün toplulu_ iılıı. halkın ma|ıydı' Bundan dolayı iskoçya, Litvanya ve l
1s(ollya köylüleriııin şarkılarıııı toplayan Herder, kiilliyatına rr]9
'lıinımen der VöIker (Ulusların Sası] adını vermişti. Heıder'e
giire, bir ulusun içinde taşıdığı şiir, her tiirlü hesap ve sanat göıcıcğiııdeıı uzak, biı'eyleriı bilinç|i hareketlerine l.ıiç bir şey llorçlu olııayarak, içinden birdeıı bire doğar. Hayatın biitiin başarıları ve yaratmaları böylece bireysel değil' anoniın ve topluluğun yapıtıdır. Ulusal halk edebiyatının özeIliği, harcanan biiyiik çabalara karşıır başarısızlıkla sonuçlanan birçok deneyiınin ardından amaçlaı'ıan hedefe ulaşamamakla birlikte, bir anda taırısa| bir güç gibi kusursuz olarak ortaya çıknıasındadır. HaIk dehası, dili, efsaneyi, kanunu, şiiri aynı inanç ve kolaylık|a yaratlnıştır.
okuııuş sınıfııı karşlsıııda aııoniıı bir halk edebiyatı yükseliyor, bireylerden daha büyük bir gücün işareti olan türküler, ııreırkıbeler, efsaııeler gittikçe çok öneıır kazanıyordu. Halkın dehasına, topluluğun tanrlsa| giicüne inanmak Almanya'da ça_ buk yayıldı, kısa zaııanda mistik bir iııanç haline dönüştü.
l2
SUheylÖ Boyrov
AIırıalıya o zaıııan rı]tısa] bir biıIik ITlaI]Zarasl göSterlnekteıl çok uzaklı. Ancak bir Alnıan halk edebiyatıılııl vallığı ayırı zaı'ıanda bjr Alnıan birliğiıin varlığıııı da gösterııiyor ınrıydtı? Biitıin uIusta btıluılaıı bıı lıenzeı'Iiğin, bireylerin iistiinde olaı bu ıılrısal iradeııiıı, poliıik ve toplrıır'ısal kadı-olardaıı çok daha güçlii oldrığtıı'ıa irıaııılıyordıı; böylece bir Alııaılya'ılııı birliğini şu veya brı preııs, şu veya brı gı'up değil, tarihi belirleyeı ve asla yolrındaı'ı şaşn'ıayacak olaı AIııraıı toplulıığuıruıı içiıdeki bu giiç L'ıaşaracaktl. Maneı,i ve zorrıııltı olan bıı güç içiı zor ve kolay başarı gibi bir ayrıı'ıı sözkonusrı değildi; o gelişerek kusursuz biçiıı-liıi bulacaktı. ['{erdeı've oı'ırı iz|eyeıı roıIall1ik bilgiı'ılere göre: bireyse| bilince hiç gereksiııiıı drıyıııadan ilerleyeı, bir o kadar da I'ıer zaınalı ınrıtlak ve kıısursrız yapltlarda ofiaya çıkaır halk dehası en biiyiik yaratıcıdır. Bir uIrıs Adetleriııe ve keıdi öziiııe sadlk kaldıkça' gençtiğinin saflığıııı korııdrıkça, giizel ve biiyiik yapıtlar veıiı'. Brı yapltlarııı ilk yazarını araırıak boştıır, onIara biçinıiıi vereıı. i]k defa bir şaıkıyl besteleyeıı birisi olsa biIe. o kişi biitiin toplıılLığun duygu diiıyasıııı dile getiı'n-ıiş, ilhaııılııı rılusrııı ruhrıı'ıdaıı a|ı'ı'lıştır, oırrıı söZIeIinde yalııızca bir kişiıriıı sanatı değil toplııIuğuıl sesi d rıyıı lııraktad ır. Halk edebiyatlnın btiyıik yapltlarınııl Vazarl şu veya bıı kişi değil toplııluk1tır; brı yapıtlar ağızdaıı ağlza geçeı'keır gelişıniş, ıızanıış, değişmiş ve son şekliıli bıılııruşttır. Yoksa hiç biri baş_ IangIçta UZtııı yapıtlar olaıak yaıatılınarıı ışlard ır. Abbö d'Aubigıac'ıı di1şiiıceleriııi az çok değiştirerek işleyen WoIf, l79.tr'te Ilonıeıos'ıııı yapıtJaııılıı bir tek kalen'ıdeıl çıknıadığını. Floııreros adııcla bir şail'in belki hiç L-ıir zaıııan yaşall]an]lş oldı-ığtıırı-ı öne siiInriiştiil. oıla göre İ!.yoıIa ve oıIyssee bir çok saz şairiıiıı söylediği ve birbiıindeı aVIı 1iirkiilerin' Pisistrate ve yarciıııcıları taIafIıldall toplaıııp diizeıleıııııeIeriııden soıüfa oı1aya çıkıııştıı'. Bıı toplaıııa işi dc şarkılarııl doğcltığıı tarihten çcıli daha geç bii clevil'clc olıılııştıır. WoIlıııı [-{oı]]efos hak]tındı iIcı'i siirdiiğii bıı görüşii Ulılaıld Chaıısıııı de gesıe'lerc ıı1,gıılıilı-
lııl,ıl,]ılllolond
t3
l )illıil (']]arle agı']e lıayattaykeıl. iı.ırparator içiı birçok öv_ '',lııl vC şaıkılaı'ının bestelendiğini ve bu şarkıIarıı.ı Van yana ı,{l 1,ı'ıııılılıesilrticıl ve gelişııesiıdeır destaııIarıı.ı doğduğııııı öııe
'{llllıl A lılılııva'da nıisıik bir sevgiyle inceleı.ıen ortaçağ apıtiilıccclell de söylediğinıiz gibi, Fı.ansa'da, başlarda biiyiik l,ıl iIlli Lll,aııdlınıadı. Bu edebiyatı ilk kez eIe alan biIginleı, ''i,lılcgcl kardeşleı', UhIand'Iaı." Griııın'ler, hep Alııaı.ıdıl. i]ı lıIeı:cl'lcr araclIığıyIa yeni göriiş|eri tanın]a fIısatl brılaıı Mııe ılt' Slae] bıı konrı üzeıiııde durmaınış' ıoı.ııaııtik düşiinceleı_i l ıiııısı'1,;1 Farıriel tanıtıırıştır. Farıriel XVIlI. yiizyıiln sonunda 1t'ıişlıliş. ansiklopedik bilgisi oIan biriydi. onun kadar değişik lı'ıııılıra değilıen ve yeıii düşüncelef aireten insaı.ı az brıIuıııır. lllııricl oldukça geçkiıı bir yaşta profesörlüğe çağııIdı ve lli ]{)'tla Griııını ve Ul'ı]and'ıı'ı görıiŞIefır1i yan yana getirerek. ıl ı1ı lıı biı'kuı'aıı-ı biçinriıre döıiiştiirdii.
llııı
-v'
Chıııısoıı de gesıe'lef hakkında bı:ı.ada açıklayacağııııız ktıılıııılaıIıl. kolayIıkIa aıılaşılııası için bir ııoktayı hatıılatlııak isteıiı.. bizjı'ı-ı eliııize geçeır Clıansoıı de gesıe'leri XIl ve XIIL viizyılda yazılııış yorumlardır' oysa destaıılarıır ka]ıralıraııı olaıl ltişiler veya aırlatllaıı olaylar VIII. yüzyllda geçef. BU olaylar da gcıellikle taıııaıılen değiştirilııiş ve 1,epyeıli bir ışık altııda gös_ ıcrilnıiştir' Ayııca, destaııiarda rastIaııan kişiler ve olayIardan r'ck6yinanreleıde çok kısaca balısediInıiştir. işte VIII. yiizyılda yışayan kişilerin, XIi. yiizyıI iirii11ti olaır yapıtIarıı.) kalıraııaııı o]nıaları, açıklaııınası gereken bir drırı.ııııdur.
Fraısa'da o giine değiı kabtıl ediInıiş olan göı.üşe karşl
ceplle alaı'ı Fauriel şöyle diyor: ''Hıri'sıi1ıuıılarla' Pireııeler ötcsiııde Müsliiııcııı]orın Sa|aŞ la iIişkin ronıunların salt HaçIı se.lbr I erin i körükle nı e k cı nıac ıyl a 1,ıızı Iıh ğı, ycıra ı ı l cl ı ğı s öy I e ıı nı e k i''/enn1iŞSe, hcıkikate de, hcıkikaıe benzerliğe de kcırşı bir şey SöyIannıişliı'. Bıı ronıaıılıırın, koııııltıruııı geÇtiği del,irden üç dörl .ı,iiz.vıl 'ıonru birden hi'e olıışİııkIcırııııı,ıırsayıııcık rıltınokSlzdU,."
14
süheylÖ BoyIoV
Eğer XII. y:.l,zyılda, bu ge|enek kopmuş olsaydı, bu geleneği baştan kurmak ve etrafına halkıır ilgi ve imanını toplamak olanaksız olacaktı. Bı.ı süregelen gelenek, kesintiye uğramamıştır; Hıristiyanlarla ArapIar arasındaki savaşlarl gösteren Xll. yüzyıl romanları aynı könudan başka yazınsal yaplllara bağltdır Ve bu yapıtların bazıları IX. yüzyılın başıııda üretilmiştir. Bu genel görüşü Fauriel farklı yapıtlara uygular, örneğin Chanson ıle Rolanıl için "Ünlü Roncesvalles yenilgisinin, Galya sakinleri hayalinde bırakıığı izlenimler, çok çabuk şiire konu oldu. once bu moıifler kısa halk ıürkiilerinde dile geldi, daha sonraları yeni eklemelerle bu şarkıları birbirine bağlayan menkıbeler
doğdıı ve sonuııda büıün bu kaynakıaki türkülerle yeni eklemelerin az veya çok bir hayal ğcü ve sanaıla gelişıiği, $lendiği' yenileşıirildiği, bazen da bozulduğu, üzerinde oynanarak değiştirildiği hakiki desıanlar orıaya çıkıI." Fauriel, Charlemagne'la çağdaş, lralk türkülerinin varlığına xlll. yüzyılda yazılmış destan|arın çok eski geçen devirlerde olayları dile getirııelerini başka türlü açıklaünak güç, dalıası mümkün değildir, diyordu' Zaten Fauriel, bütün romantik bilginler gibi, Clıanson ıle gesıe'lerin doğuşu soruüıunu tek başına alarak iııcelemiyor, aksine her edebiyattn aynl aşaııalardaıı geçtiğini kabul ediyordu. Edebiyat dersleriı'ıde aı'ısiklopedik bilgisinin kendisine verdiği olanaklardan yararlanarak, konusunıı telılikeye atmıyor, şövalyelik destanlarınl bütün diğer ulusların destanlarıyla Ramayana'lar. Şehname. ispanyol roııansları v.b. iIe karşılaştlrarak çözümlüyor ve bu yapıtlarda destan türiintin farklı aşamalarıı'ıı bulmaya çalışıyordu. Wolf, Hoıneros'uıl yapıtlarınln bir çok şarkının birleşmesinden ortaya çıktlğını iIeri sürmüştü. Lahmann aynı kuramı Niebelungen'lere uygulaııış ve bu destaıııır 20 şarkldan oluştuğunu Varsaymıştı. Fauriel Firdevsi'niı Şelıname'sive Malıablıarıılıı için de böyle
iıraııyordu. XII.
bir çözümleııe yaplnanln mümkün oIduğuııu ileri sürüyordu.
Özetleııecek olursa:
( l(rnson de Rolond
t5
(jcııelde, bilinen büyük destanlarla beraber. bu destaırlara lılıyat veı'dikleri saııılaıı kısa türküler bize kadar ulaşmaınıştır. ltiışkı dıırumlarda ise 1alnız kısa ıürküler biIiılır. Örneğin Sırpl;ııın. çağdaş Yunanlllarıır şarkıları: fakat bunlar tek başlarına klılınışlar, büyük destanlar şekIiııde gelişeııeııişlerdir. Bazı yerlcıtlc ise, lıeıır uzun destaıılar oluşmuş hem de oıılara lıayat Veıeıl kısa şarkılar korunınuştur: Cantqres de GeSıa'la n kökeni ,,lın ispaııyol roınansları gibi. o devirde henüz roııanslarııı ('ıılıluı"eS de Gesla'lardan eski oldukları zaııned il iyordu.
Öyleki farklı uluslarııı (ballade' romanceJ tiirkü, ne ad Veıiliı'se verilsin) kısa şarkıları biiyük destaırların miijdecisi, desllııılar ise şarkıların yap yaı]a getirilııesinden ve kaynaşmasın_ tlın başka bir şey değildİr; yani destanlar ''sanrıı kurallarının ol ı ı.ş unııı'ıdaıı önce, adeıa doğanın dolaysız ve zorunlu bir dışarıırıııııudıır. '' Rolnalılik bilginleriıı hepsi gibi' Fauriel de iki ttir edebiya-
ıııı varlığılıdalı söz ediyordu, buıılardaır bifi taııaııeıı içten
ge-
lcn iizgıiır ve geleı'ıeksel edebiyat olup biçinı ve öz baklınından lı:ılktandır ve sözlii olarak kıışakıan ktışağa geçer. ikincisi ise yazılıdır. oırda saırat ve eğitiııiıı, öykünmeciliğin, bilginiıı az VL'ya çok yeri vardır. Birincisi halk araslnda yaşar Ve özüı-ıü halliın I'ıayatıırdan alır, lralk delıasının, uIusal karakterin ve ruhuıı cn hakiki anlatııı biçiınidir.
Yııkarıda açıkladığıınız düşiinceleri ilk olarak Fraıısa'da içiıı onun adı btı kuramla özdeşIeşmiştir, ancak rlal'ıa öııce söylediğiııiz gibi, Fauriel yeni bir kuraıı ortaya attüğılı! savuıımuyordu. Alııanya'da rızrın zamaııdan beri bu göriişler lıüküm sürıiyordu. Yalnız bu düşünceler AImanya'da mistik bir öıtüye bürünııiiştü. Fauıie|'de ise daha sisteı-ı'ıatik bir göI|auriel tanıtttğl
rüntii alınıştır.
Fauriel'iıı sisteıni üç teınel düşüııceye ayrılabilir: | - Chıınson de geste'ler bütün diğer destaıılar gibi olaylar_ la çağdaş kısa türkiiIeriır kaynaşıı-ıasıyla oı1aya çıkı]lış1ıı'.
sUheylÖ Boyıov
t6
2 - Bütiin destanlarda ayılı oluş siirecini bulııak n]['ıl)lkiiı]d
ür. 3 - Halk cdcbiyatı ile bir saray edebiyatıı'ıı birbirinden ayırt
etnıek gerekir.
FatırieI ve J. J. Aınpöre gibi eleştirnıenIeı. ıoınaııtik göriiş-
leri Fransa'da yaydılar. Roııantik kuraın birçok çalışııalara
kayıak ve foIklor, halk psikolojisi Ve etı'ıograryası' efsaıreleriıı kaı'şıJaştırılı-ııası gibi yeni disipliııleı'iı'l doğııasıııa ıredeır oldtı' Reılan, bu göriişler için: "nıodern diışüncenin en büyük buluŞlıı/ır" deıııiştir. Ronıantik düşiincelere sadlk kalaıı Gastoır Paris, oıılara oluıııltı bir anlayış kazandırdığıııdaı, bu krıraııın taıihiı-ıde öı'ıelıli bir yer alır. Önce babası Paulin Paris'nin öğrencisi olup, dalıa soııra Alııaııya'da eğitiııini sürdüıren Gastoır Paris çok genç yaşında yazdığl Hisılire poöıİqae ıle Clıarlenıogne adlı yapıtıyla kelıdiı'ıi tal'ııttl' Yapıt Alnıaıya'da ve soııra diğer Avrupa iiIkeleıinde biiyük beğeni kazaııdı. Fraıısa'da, ırispeteıl daha soğıık karşı land ı. I'Ilıilo ire poöıiı1ue ıle Chıırleıııııgııe göı'(iniircle, Woll Griı'ııııl, Fatıriel'de brıltıııan dtişiiııceler iizeriııe kııı'rılııtıştrıı. castoı Paris'ye göre önce çağdaş olaylarııı etkisiyle "caıtiIöne" adı verileı'ı kısa tiirkiiler oIrışnıuştuı, btı ilk deviı'ulusal edebiyatın çağıdır. ikiııci devir ise destanlar devridir. Caıtilöne'Ier birkaç ırkın kaynaşarak yelıi bir ıılrıs yarattıkları döıeırlerde tiirerler. Böyle aı'ılaı'da btiyiik biı heyecan duyıılıır, bıı lıeyecaıı da şiir olarak ortaya çıkar. Şiir kayııaşııa dönemle_ rinde olaylaı'ciaı'ı allnaıı giiçlii iz|enim|erin etkisi altında birdeı bire doğar, biçiınsel açıdan lirik, içeriksel açldan epik olrır. ".Sal,tışııın. zııfer ı'e )ıenilgiIerden, kalıranıcnıca seri|ı'eıılerden, oIağlniistii nıaccralardıııı huhseder' fakal onları anlatnıcız, o koıııılar iizeriııde coşar. Çekici, ıuıkulu ye parÇoluıınıış bir aıılcııı
biçinıi vardır' olay kısaca anlalılır, kısa bazı
cıyrınİı\ılcı ve l iıı iI ir : birbiı'iııe bağIaııııaıııış lcıblolar, kısıı diya logl ar, seı,inç. beğeniı,e),cı cıcı seslenişler... işıe ilk cunıiIöne'Ierin içeriği.
o ıIeı'irlerde şaiı'leriı'ı ayrı bir s ın ı/'olıışııuılıığıı srııııIııanıalıdır, olaylıu'ın kcıIırcuııaııIurı ı,eyıı tcıııklurı u.|ııı ztıııııııclrı bu lii'küIerin şcıiı'iclirIer' Frcııısa'ı]cı Lcııinler ı'a ('e'rıııcııIariıı hirhiı'ine ku'
1
l ı(
rlson de Roloncl
17
ı.şııİı l''lL .|,ij1)|I. iç|e bö'ı,la hir şiiriıı ıloğıı ııı,ı ı ıııı l.II11.ın1aıı I^, bir e]i)ııeıııİir ı,e (|heırlaıııııgnc iç'iıı ıö'ı,lenaıı lıu "ı'ıııııiliııe"ler' ı.ınun scığlığınclcı ]:rıuı.ıı:lcıruı lıc'1'e<'cııı 'ı,a .ıaı.giı iı ıılı'ı ı cloğıııurıııı'''' [)c ytizyıl bcıyrınca kahraı'nanlar lıö-vlece öı,iilııiiŞ r,e c]esılıılları iiretecek ıı'ıaIzeııre hazırlanıllştıı'. Daha gCç l-ıiı. dcı,iı.clc lııı şaı'kılar halkın il-eisiıri ııvaıdııııaz oldular. dcğeı.leı-inj ka'ı.l)ct1i]cr. işte o zamaı'ı brı biı'birinden a)rl 1airkiilerj ".Iongletır"lcı] lıiı'biı'iııe ek]edj]eı, oııları lıir genel göriişiin çevresinde topladılllı. I)cslaıı böyleIikle oııaya çıktıDestanlar X. yiizyıIda doğnııış olınalldıı.. Bunlar kendile_ ı'inc kaynak işlevini gören tüIkiiIcIi ortadan kaldırnlışlardıı-. (;aston Pafis. doğaI ve yapay o]arak clestanIaı.ı ikiye ar'ıı.ıılıştıı-. () ıla. ''Desıcın biı' sııırıI vı1ıılı clcğil, odcİa doğııl bir iirii lijr'' vcya "dcs1ııı geIişıııi's, ı!:.ıtıIn16' ıııı'rkazilcşıirilnıi.ş ıılıı.sııl 1iir ılaı l:ııı.şkcı lıir şe'y dcğiIdir'... Birhiriııden 0vü tii1.kiilu. ii'\üii lı! ç'ııIışır, uılııılcuı lck'ı'e ııı,ıııılıı bir YıpıI iirelir. Gerak'\i: hajliiü1ılari qfuır. ııl,ııı nıtıüit'hı ı,ine]eıınıc.ıiııi bir üak lcü11.l Iıiç-iııintla lclplıır... Fııkeı1 lııı i.şi öııccılaıı kıu'ıırlıı.şıırıIıııı's bir pIıııııı gdrc .|1ıJ,ııııı:. iş cıılclu kancliliğiııdan Drcydu1u| gelir.'.. '(juirin kişili.ğiııiıı ıIc'slıııuleuı tıııce ı'er ıılıın şiirc göra dııheı bii1,iik lıir rıll ıı.ıııııılıgı kuIıı.ıI cdiIchilir' ()),kiileriıı se1'i!ıııesi. 'ıırııItıııııııılcırı' biç-iııı!ari' kiŞisel lıir l'ijn leıdirın cıı iıı alkisiııclen kurlIül(1lı].ı:. ,.1nc.uk .şııiı.iıı i)ııanıi ıılııseıl içarik öııiiıılc uclcıcı hi1'c iııer... l]iı. (lc'\l.o1ın h(Irııclırdığı iiişiiııce ıılıısııl. tlini ı,cı'tı u]luki oluhiliı.. Bıı ıi1' tıç.ıtlıın biriniıı ıliğcrleriııc görc iıSıihIliiğii ı'a.ı,tı lıu cliişiiııc.aIcriıı geli'şnıe'ıi, .şııire' kcınır'ıu clcınıgcısıı1I '|,Lll'lt1u olunıığıııı ı'crir.- /ıttnıınlo hercıber cı.slırulıı bıı ıIıi.siinc,eler şuil.e uIıü'\ ııırcıfiııılıuı ı,arilnıişıir. Bıınılıııı dolıı1,ı ş111,- ııIıısun kaııclinc gislercliği 'ı,öıılcıı ı
.ı''ıııı
I
u.yt'r
lqn1uz.
t'
Gıston Paris şaiı'in kişisel vaı'lığını az cok kalııl etliı,ol.sa da bu kişiliğin ultısal içcrik öıiiıdc kar.boIdıığıına- ikinci 1ılana t-,.
. ıll\ll'll'L'Poellılu.:- \ 1)-J6 ' ''gczıin sız şaıkıcılitrı" (\'iı\'ıı1cıl)ln noııl)
t8
süheylö Boyov
geçtiğine iılanıyordıı' Fakat ayırl zaı'ııanda brı bilgin, ''caııtilöne'' kıırzıııııııa bir yenilik getirdi, eski dtişiincelere sözde bağIı gör|innıekle beıaLıel' lıalkııı yaratlcl yeteıleğiııden söz etıniyor, şairlcrin kiııleı'. saz şaiı'Icri ııı i- askerleı-nıi. olabileceğiı-ıi araştırıyoı'du. ''ilkeI deviıler" gibi belirsiz kavlaınlardan çekiniyol'- o_
laylarıı gelişıiğı döneılıleri
SaptaI]ıaya çaIışıyordıı. Eski ku_ ran'ıIaıa yavaş yavaş yeııi olılnılu [ıir aıllayış girnıeye başlaıııştı. Caston Paris kanltIanıı'ıayan genel görüşlerdeır kaçınlyordu. Da-
]ıa sonra kaIenıe aldığı yapıtlardaysa çok geniş kapsaıırlı ko_ nıllardaı iirker. I'aııriel'iıı yaptığı gıbi. toptan ansiklopedik bir bilgiye dayaıarak' çeşitli uluslaıın destaıılarıı'ıı iııceleıııe yöııteııini de doğrıı bıılı'ııaz. Bı.ı gibi karş ı laştırmaları bir tarafa bıı'akarak "Roırıaııia" sınırlarıııdaı'ı dışarıya çıkınaz. Yaııi AIıııaıı ronlaııtikleriniıı asll diişiince]eIini siirdürı-ııeye çalışınlş, buırul'ı Vanl slfa bıı diişiincelerin konışıı iilkede biiriindiiğii nristik örtıiyii atmlş ve t-ılrınılıı anlayışı filolo-ji biliııline sokıı'ıtıştı.ıı.
Bir italyan bilgininin, Pio Rajıa'ııı origini
ıIetto opera
Francese adlı yapıtl Chuııson ıIa gesıe'leriı'ı kökeıri sorııısalııırla yeıli ıılukların açılırrasına nedeı'ı oIdu. Pio Rajna'ııın eleştiriIeriı'ıiıı ka1ısaıııııl an]alnak içiıı ııztıı zanıaııdan beı'i yaşaınakta o]lııl. [akaı lıçııijz öıı pIaııa geçıııeleıı biI g.öriişii lıatıılaınıak geıekir: o da I--ı'ansız destaıllarının Cernıeıı bir rulı taşıdlğı diişiiııcesidir. Grinını kardcşlerdeıl biri "bu dc'sıanlcırdıı C'crnıeıı uııtıııIurıııııı rii:gıirlurıııı alıryLınıSı.\,orunı" diyordıı. Daha eı'ken deviı'Ierde [Jhland..ş.il,aI1,eliğiıı [ıiı Ceı'nıen krıruııııı olduğrııırı ha1lrlatarak. KcItlerin' fab1iau'ları. eğlenceli öyklileı'i yaratabi leceğiıi, ancık clestalllardaki saf ve onıııItı kahlaıı'ıan ığı ıl aırcak Ccrıııeır ırkııda btılııuabi leceğini söyleııişti. Biıçoklaııılıı görtişiine göre ''Frrııı.sı: dcsırıııIı[I. 1'oDıuıl biçiııiııa lıiiriiııııiiş Cerııcn rııhıı" idi. I
Öıce taıııııırcn varsayıılsal olan Iııı giiıiişIcr stıırııdaı'ı kaıııt_ lanılak istenilıı'ıiştir. Niebtıhı'. Titııs-l il,itıs'ıın ilk lıiııl1'ılırında La_ tinleı'in ıı]rısal tiirk|iIeı'inin btılı.ııdtığıııııı ilcri siiı'iil'tlı'clıı' Gl€goire cle 'I-cııııs l,e Fıitlcııaire'iıı vekiviııııılclcı'iıltlc. N4cı'or'cır.jiyeı leı'in -
i
lx rnson
de Rolond
t9
ıılıısal şarkıları araırdı ve gerçekten de bunlarıı'ı bulıınduğrı sanıldı. l(ı,ıııan diIinde söyleımiş "cantilöı'ıe"lerin. Cenneııce ''caı'ıtilöııe'' lcıılcıl ge|diği diişüncesi bir hayli yerleşıi. Önceleri P. Meyer ile ( illstıııı Paris bı diişiiııceye karşı çıktl|ar. Bir dilden diğeriıe geçi iiı ı nc şekilde açıklanabileceğiııi sorduIar.
Pio Rajna bu soruı'lıı ortadaıı kaldırnıaya çalıştı. italyan bil_ di]lerini tıırrıtarak Roıııaıı ,lillcrini beniınselıişlerdir: Ancak bu olay bir giinde olııaırrıştır. lııışkusrız her iki dilin koııuştıldıığu uztııı bir devre geçmiştir. llıı siire içiııde yetişen şairlcr |ıcr iki sınıfa da lıitap ediyorlardı. lısiI sııııfl olUşturaı Cern'ıenlere ve Roman lıalka. Bundan doIayı lıcı iki dili kııllaı'ımak, Cerıııeıı dilindeki şarkıları Romaıı diline 1'cvirıııek Veya ayn] geleneğe uygun yeııi şarkıları Roııan di_ liııtlc söyleıııek zorunda kalıyorlardı. VI[. ve VIII' yiizyılda ya_ zıItlıkIarı varsayılaıı bu ilk yapıtlarda, XII ve XIII. yiizyıldan k;llnıa roıı'ıanlaı arasıııdaki bağları ortaya koyınak için M. Rajna i]ç yönteııe baş vunıuştur. 11iııin diişiincesi şuydtı: Franklar kendi
l. Grğgoire de Tours ve Frddegaire'de, Chanson de gesıa' lcrcle de brılı.ıııaıı ıIotifleri araştırı'ı'lak (kendiIiğinden yıkılan dullıı'. beı'aberiıde gönderildikleri lrükülndarı aşağılayan elçiler' \,.ı).)
2. Bir çok Chuıısoıı de gesıe'd,e (Mainet. Floovant, Gisbeı-t lııı fier visage. les qUatre fils Ayııon) Merovejn ler'den ka]ma kişiIcriıı ve öykiileıin bu luırdı.ığrıııı-ı kaııtlaııak. 3. Chaııson de geste'ler ile AImaııya'ııılı destaıılarılıı kaışı_ llıştırarak ortak nıotifleri. tipleri, kalıpları gös1efınek. Bilgin^ bıı iki edebiyatta oıtak öğeleriı bıılrınıı'ıasıııı- biı.ıılıısuıl oıılaıı sorıradaıı korı'ışu tılustan aJırıış olnlası biçinıiıde açıltlaıııayıp, bıı öğelerin iki ııItısrıı'l ortak geçnıişleriı-lden geldi_ qiııi ileı'i siiı'ii;,ordu. Tacitııs'rın balısettiği Ceı.lr-ıeııIer ile. ('huıısoıı la Roluııd şairini a;,nı geleı-ıek birbiıine bağlıyorclıı' ('llarleı]]agne haIkası Charles N,[arteI lıalkasııı, Charles N.Iiırıcl llı]kası da C]othaire lıa]kasını siirdiiriiyordıı. I3ii1'Iccc ('llııiı't'
Suheylö BoyoV
kadaı'çıkııak ıı'ıiiıırkiiııd ii. Fakat bu yeni kııraııııı soıırıcuıru ilk olaı'ak P. Rajna gördii. Eğer Clıansoıı r2 gesıe'leriıı kökeni Cerııen edebiyatı ise, destaılar şiındiye kadar saıııldığıııdan farklı bir biçinrde gelişııişlerdir.''Cantilöne'' kuraıııııı savuı'lmak ıııtiıırküıı değiIdir. Ç]iinkii tutkulıı' lirik ve klSa yapltlar olan
"caı'ıtilöııe"lerde uzuu öykiiler "gabs"lar. bir sihirbaz_hırsızın ı'ııaceraları, Chaı'les Maı1el'in kardeşleri ile nıi.icadelesi anlatılaınazdı. oysa bilgin, bütıin bu motifleri Grögoiı'e de Tours ve Frödegaire'de bı.ıluyordı.ı. Demek ki, bu vakaı'ıi'ivisleriıı yapıtlarıııda zaıııaı'ıııı edebiyaııııdan koruıraı eğretileııeler kaynağlnı kısa türkülerdeıı değil, uzul'ı destaıılardaı'ı alıyordu. Böylece cantilöne'leriıı varlığı koırrısunda kuşkulanııaya hiç gerek kalıııyordu. Zateı] bu şiir|erden hiç bir örnek buluı'ıııaınıştı. G. Paris'nin yaptığı gibi Floovant'nııı Meroveı'ıj ler devrinde var olduğunu kabuI etıııek. brı deviı'de destanlarııl varlığıııı doğru|aııak değil ınidir? Deııek ki c. Paris destanlarıı iki defa doğduğıınu ileı'i siiriiyordu. Böylece P. Rajııa cantilöıe kııraıııııı ylkıııaya başladı. Yoğun bir solgıı laıııadaı'ı soııra kı.ıraııı henren çöktü; gerçekte hiç bir yerde kısa tiirkiilefin uzrıı] destanlara döniiştiiğii saptannıam ışt!. iskoçya baladları, Sırp şarkıları destalı biçiıninde gelişnıeden kalı'ı'ııştı. Bu kııraıılıı kaıııtlaırlııası için gerekli olaır. kısa tiilkıilerin destan biçiıııiııde geliştiğini göstermekti. oysa lıiç bir yerde böyle bir olıış kayded ilı'ııenr işti. ''CaıitiIöııe" kuıa_ lİ1ll'1lı] en çok dayaıdığı ispanyol roııaırslarııııır "Caı'ıtares de Gesta"Iala hayat verıııediği, aksine bu destanlardaıı soııra kaIeırıe alıııdıklarıııı Mila'ef Fontaııals kanıtladıktaıı soı'ııa, bu ktıIanı gticüııii biilbiitiin 1'itirdi. Madeniki Cl-ıarleırıagııe devriıldelı beri destaılar vaı'dı, öyleyse bu kısa tüı'ktilerin vaı o|drığuntı Varsaylnaya gerek yokttı. Bir kal'ıraıııaı'ıı övnıek isteyen şair hazır bir kalıp bıılıı'ırış ve ondaı'ı yararlaııınıştı. Bıü kalıp da Alııaıı haIk edebiyatıı'ı ııı ııalıdıı_.
Pio Rajna'nın yapItıI]lıl çerçevesinde yapıIaıl taftışııralarııı soııııctıııda iiç kııı'aııı belirlennı işı iı:
lrt
ıl]son de Rolond
21
l. G. Raris _ 718'de Roland hakkında kısa, lirik-epik, şarlıliır söyleıınriş ve bu şarkılar X. yiizyılda Clııınson ıIe
gı,sıc'lere döniişıııüştür. 2. Pio
Rajna 778'de
RoIand lıakkıırda söyleıren şiirler bitlcstandı, yiizyıllardan beri destaırlar yazılıyordu, ilk ('hunsııtı de Rolaııd 6ir Clııınson de geste idi. .i. Paul Mayer _ 778'deı'ı X, yizyia kadar sözlii bir ge|e_ ııeL 1rılılyla bazı olaylar ı-ınutulmaktaır kurtulınuştur. X. ve XI. ı ıızr lIda ilk şiirleı' kalenle alıııdl.
ıı'ı
i
I)aha çok ileri götiiriilmedeıl tartışınaya bir süre ara veriIdi.
l'ı[is'ıriıı öliiıııüııdeı'ı sollra, ollul'l yeriıe Colldge de Fraııce'a :ı|:ıııan Joseplr B6dier' dört cilılik Legeııdes öpiques adlı yapı(
ıııııla ayırı koıırıyu olgı.ıcı-ı (pozitiVist) bir anlayışla ele alı'ı'ıış ve vt'1lycni sol'ırıçlara rıIaşıııştır. Joseplı B6dier'niıı yaklaşınııııa göıc tlestanlar XII. yüzyılln roınaırlarıdlr. Buıdaıı dolayı oırları, l]iiıiin diğer çağların edebiyatı gibi, devriı'ı topltıııısal, dinseI, alıli!Lsiıl diişiince koşullarlyla olan ilişkileıine göre illceleıııek geıeliiı'. Josepl'ı Bddier koııııyu çöznıek içiı şöyle bir düşi.iııcedeıı !ıilı'cket eder: XI. ve XlI. yüzyılda kinıler, l'ıaııgi insanlar llıılınd, ogier veya Ciıarles Martel gibi, yiizyıIlarca önce ölıniiş iıısııılirra iIgi gösterebilirlerdi. Bilgiııe göre böyle bir araştırma l'ııla;,cllr, destaıılar kend il ik leriı-ıdeı'ı bizi aydıılatııaya l'ıazırdırllıı. I;ğer destan|arl tek tek eIiı-ııize alarak iırce|ersek oıılarııı bizi lıclli biı'kiliseye doğru göti.irdüğüı1ii görüIiiz. Eğer kiIiseye gire,.'k olıırsak orada desıaıl kahraınanıılııl ınezarını reya oııa aiı lıılı ya da belgeleri buluruz. Latiırce yazılnılş bu belgelerle ('hunsoıı de gesıe'leri karş ılaştı rı ısak brıı'ılarııı taınameır birbiriııc ııyduklaııııı göriiriiz: kiliselerdeki cleı.cs'leriır, saz şaiı lcriıriıı roıııaıılarda kaleıne aldıkları kalıramaıılaıın aııısıı'ıı sür_ ıl ij rd iikleri oıtaya ç ıkar. Ö r ı'leğiı"ı G u i ! I a u nıe d' o r ıııı g e' ı kal eııe lılın şaiıIer bu preıısin krırdıığıı ııaı'ıastırdarı söz ederler, aynı biçiııclc ıııaırastırın keşişleri de, kalenıe aIdık]arı bir biyografide slız şaiıIcı-iııin sözleriıri özetleı'ler. Yani epik et'sane1,le dini ef-
süheylÖ Boyrov
saııe aslllrda aynl efsaııedir. Böylece bir yeni açıklama biçimi ortaya çıkıyor: ''Chaıısc'ın de ge'ste'den öııce efsane, yerel efsane, kilise eJsane,si" Clıtııısoıı de gesİe'ler, biIdiğimiz gibi, gezici saz
şaiı'leri tarafıırdaı, kalaballk öntiııde söyleniyordu. Meslekleriyle ekııek parası kazaııııak isteyen bu gezici şaiıler, ııereye gitıneyi yeğlerlerdi. Bayraıılarıır yapıIdığı veya Isa ve azizlerden kalıııa ıırukaddesatın sergilcııdiği, pazarlarııl kululduğu ve böylece her zaııran yeııi halk kitleleİini çeken yerleı'e değil ııi? Xl. ve XII. yüzyıIdaki bütün önemli destaı'ılar, yaııi eski veya tarihsel kayııağı olan yapıtlar be|li bir tapınakla bir kervansaray veya kutsal yerle ilgilidir."' CIııınson ıIe Rolanıl'lıı çeşitli yorumları arasıııda farklılıklar vardır. Bazen biriııde buluııaıı konu diğeriııde yoktur, fakat ortak bölüııler bütüıı yorı.ımlarda birbirine beızer. Bir şö_ valyeııiır karşlsına çıkaıı düşnianlar sayılırken ayırı sıralama korunmuştlır. Belli bir soruya verilen yanıt hepsiııde oıtaktır. An_ cak yapıtlarııı birbirlerinden tamaınen ayrlldıkları nokta, kahra_ maııların ölüııülıdeıı soııra yapılaıı töreır]eri anlataı'ü bölüındür. Çüıkü aradaki farklar şu veya bu yol iIe birbirleriıre bağlı bulu_ ııan kiliseleri ilgilendirir. Deııek ki farkll yorumlar kutsal yerin yol1arıyla yakından iIgiIidir. Bu bağları da belirlenıek kolaydır. J. B6dier destanların kutsal
yeriı yolları
iIe
oIaı ilişkilerini
açlkladıktan soııra "cantilöne" kuramıııı ele alır. Acaba destanlarda göriilen yollara bağlılık, kısa türküler kuraınıyla uzlaştırılabilir ve şöyle bir şey varsayılamaz mı? Charlemagne devrinde, örneğin Roland'a ilişkin olayların gerçekleştiği yerleriır adını kapsayaıı ııenkıbeler veya türküler doğınuştur; bu şarkılar bütün ülkede yayılmışlardır, uzaktaır bu adIarı geçen yeıIere gelenler arasıııda, şarkıları bi1enler kahraınaırIara ait bir anı arayabilirler, bunu gören ralıipler rıydurma mukaddesat göstererek, gezginleri kendilerine çekmeye çalışmış olabilirIer. Fakat bir destanda bir_
3
Commeıııoire, s-l0
(.lronson de Rolond
23
çıık coğrafi ad vardır. ayırı destaııda t-ıiittiıl buıılarıı'ı toplaı]nrasI. iı\,nı nıetlıiıı farklı yeı'lerde biIinrı-ıiş ollııasıııl gerekli göıiiı. .I. Bddier, kısa tiirkiiler krıran-ıının ),aı-ılIş oldUğUnu gösterınck için lıaşka bir çareye baş vrırııltış. Roland'ı ele alarak yapılı|ı kUrgustlllda ve kişileı'iıı kaı'akterlcı'inde göriilen birliği i1.'ice
bclirleınek aııacıyla yapıtln
çöZiim lenıesiı'ıi yapınıştır ve Chuıısoıı ıle Roluııtt'ıı'l bir tek şair tarafındalı yaratılıııış oldıığıııı'ı kaıııtlaırııştır. Chuıısoıı de gesıe'leriıı XII. yiizyılda doğınuş olırıasıııl da şıı biçinlde açıklaııııştıı': Giiııey Fransa'da Latiı-ıleı zaırraııııdan liılnıa birçok aı'ııt vardır. Halk brıırların bir kısnrıırın Magribiler ıırafııldaıı yapıImış olduğuııu saıııyordtı. Fakat aynı ıiSIupta kilise ve ı'ııescitler de bqltınduğuıdaır, oıılaılıı Clıarleı'ı'ıagl']e Zalna_ ıllnda yapıldığı göriişii gencldc kabııl cdilnıişti. Diğer taraftaı l laçlı seferlerindeıı önce, ispaılya'daki Magribiler'le siirekli biı' sıl,aş durrıırru vardı. Özellikle Clıııy tarikaıı bıı savaşı köriiklii1'oı'dıı ve krızey Fraıısa'daıl, ''Boı.ıı'gııigııoır''daıı geleı'ı oıdular. (lilı örliisii alüıııda. zafcrIeriıı peşiııdc. ispııı1a'ya gcçiyorlaı'dl. t'Itııı1 raIıipleri btı savışlara göııiillü toplaınak isıiyorlardı. işıc tarilı bilen ve Latiııce vek6yiı'ıanıeleri okı.ıyaıı ralıipleriıı propagıııda yapınak için. bıı eski kontıları tızcledikleri ve iıııparaıoı' ile şövalyeleriniı ispanya ile savaştıklarıı'ıı anıünsattlkları saılllabilir. Destaı'ıIar böylece kalabalık l'ıalk kitIeleri yardıı'ı'ııyla geçiıleı'ı saz şairleli iIe btı şairleri korrıyan papazlarıır ortak çallş_ ııaIarıı-ıdaı'ı doğmuşhır. Bu yapıtlar belli tarikatların çıkarları i_ çiıı çalışır. J. Bğdier sözlii geleneğin öıeı-ıini biisbiitiin yadsı_ ııaz, aııcak kuraıııııııı'ı caıı alaır ııoktası oı'ada değildir. Rahiplel ile JongIeur'leriıı çalışnıa birliğiııdediı'. YaInız bı'ıı-ıı.ııı ııasıI ya_ pıldığını açıkça göstereınez. J. Bğdieı'. yazınsal araştırıı'ıaIaı'a coğrafyayı katınıştır. oııuıı düşüııceleri başka ulıısların edebiyatlarıııa da uygulanııış ve foIklor bunlaı'dan yalarlanııııştır.a
4
van. Cennep
24
SüheylÖ Boyrov
Aynl göriişıi sağlamak iizere iılceleıneler yapılmış, örneğiıı Btıiscınnade. is1ıanya savaşlarıılııı destaı'ıa niifuz ettiğini gösternıeğe çalışn'ılş ve Dıı Noııveau Sıır la ClıaııSon ıle Rolaııd adh
,I
rl r ,,
r I ( k_i
Ro Ond
Itttı|ll tttcvtIana gelen belgeleldir. Fakat soır zaıı'ıanlarda, filo_
yapltlnda destanda geçeı] tarihsel ve coğrafi adları tek tek ele alıp, lııı adIarııı nereden geldiğini. hangi taıilısel kişileri veya hangı şehil'lcri kastettikleriı-ıi sapta aya çalışınıştır. Ancak Bğdieı''nin yapıtı yayıı laııdığıırdaı beıi biı'çok eleştiıiye hedef olıllLlştUr. Sııchier, Frıeısteı', Voı'etzsch. Rajna bıı kuı'aı-ıra salcl lrıı ışlard ır. C h ııns o ıı ıI e geste' leriı"l kökeııi soı'uıu çerçevesiıı-
l,'1,lllı. ()ı'lıçağ edebiyatıılıı farklı tilıleriııi taııııılarken, Latin l. üllllil ii ilc Avrupa edebiyatı araslırda lriç bir zaııaır kesin bir ayıılıl' ıılıııatlığııra, devriır okullarıııııı eski retoriği öğretnıeye de\ıltll ('t1iğine, biiyiik Latin şairleriıiıı, özellikIe ''Vergilius'tıll '' ,'ılıı'Ili llir sevgi ile okuııduğıııra işaı'et eıııişlerdir. Kilise gele_ ıı,'1,ı rlc. l'ıiiyiik oraDda, Latin kültürü geleneğiırdeı'ı başka bir şey ,lı'1,ılıliı. Stıı'boıı pIofesöı'le[indeİ Pauplıilet işte bu dinsel geleııl'L iizcıinde dıırııııış' Clıaıısoıı ıle Rolaııd'ı'ı asıl kalıraııanıı'ııı'l
t}ödicr'ye gctirilen larklı eleştirileri Ve böylece oııa karşı ileri sijı'ii]en yeni göriişleri, şinıdilik iki noktada toplayabiliı'iz. B6dicI. sözlii geleneği k iiçiinrse n'ı iş, iiç döıt kuşaktan fazla bir olayııı izlerinin yaşay'anlayacağıırı söylen'ıiştiı. Fawthier ve başka [ıilgiııleı bıı yaklaşııııa karşı çıkıllışIar, sözlii geleneğiıı öneılliııi (jne çlkaı'tnlaya çalışnıışlar. başka tiirlii bu eski koı'ıularııı lrirdcn [-ıiı-e ıııoda oInıalarıııııı aç ıklaıanı ayacağı n l ileri siirnıiişlerdiı'- SiizIii gelencğin öı-ıen'ıilıi kabıı] etıTıek, Ion]antikleriıı diişiillccleı'ilıe kısıııeıı d(iıııııek delııekıir. ikinci ııokıa. Latin geleııeğiılc veriIen değercliı'. Gastoı Paris'den beri. ycıi doğan I]ransız edebiyatl ile Ortaçağ Latin ede[-ıiyatı tanıınıcıl biı'biriı_ deı aı,ı'ılarak iıceIeıınıiştir. Roıııaırtik kı.ıl'alııln ij/iillıi rılı'ıştı"ıraıı lııı a1,rılı.Ğı. Bödier de tler,aıl ettiıllıiŞlir. I}ilgiııe gliiıe (htaçağda l'azı]ın I-atince ılletiılcı (tıIa1'llıı'Ill çlı!ıllış lıiıl'lı1' '''ekiyinaııre dışıncla) ı'onıaıl cdelıi1'lıtı cükilcıııeL şijr lt' ılııı'.ıııı. ıııltııı etkisi al-
,lııliıiııcclcriı'ıi burada kısaca özetleyerek, yeni akımları daha iyi .ıııIlıllı[rileceğiıııizi saı'ııyoruz. Wilnrotte'a göre Latin geleneği hiç l'ıı z;lıııaıı kopıııaııı ıştı r. Chaııson da geste'ler' tek başlarııra aı;ı'1lııılnraınalıdırJar. Fraı'ısa'da ilk rastlanan yazıırsal rııetiırler lızizlcriıı llayatıııı dile getiren şarkılardır' Bıı şarkıIarın birçoğu |,'(' l.ıtiılce yazılarıı'ı çevirisiııdeır başka bir şey değildir. oysa bu ıııl'ıiıılere yakııldaıı bakacak olursak, btııılarıı'ı Clıuııson ıle gt.ıtc'lct ile akraba oldrıklarını. aynl görıiş ve ırıotifleri, bazeıl ;ırııı setlivcılleri kapsadlklarıı'ıı göriirtiz. Yani iki tiir bilbiriııe r lılıııldaıı bağlıdır. Chansoıı le gesıe 'lel"deki ağıtlar, ilitabeler de lı1ııı [ıiçiıılde, Latin edebiyatı ile açıklanıı. Bundaıı başka oıta\ ilı(lir Ve bazıları Chaıısoıı ıIc geste'lerderı öııce yazıImış Latiıı(e tlıctinler, Clıaııson de ges|a'leriıı dile getirdikIeri kal'ıraııaııliııtIıır söz eder. Latin okullarıııüıl öıenıiıi belirleyen bilgin eski l.lııiıl şairIeriııiıl sözleriyle Chıuıson de geste'lerdeki benzerliklcri oıtaya koyııı'ış ve Roland'ııı yazarl içill şöyle bir açıklaır-ıa gcliı'ıııiştir: ''bö)ıIece ııyrınlıyı lek ıek aIe cılarcık iııcelersek Franıı: 'şııiriııin nıozaik işler gibi subu'lcı çalışıığı nıeydancı çıkcır. K cııc] indcn ön ce ge l en .ytızn'l cır ıı çcıhalaruıılcıı hiç biriıı i göz ıııılı elııeııiş, özcllikle he7ısini öğren 1iŞİi'. Aı[. Mtırigıııııı ve lıI\'cn1icr ila ilk I'Iuçlı 'sefcrlcrini cııılcıltııı ı,akc?.|'inııııeIeri rıku-
de 1,ayıılanaıı soıı yapıtlar, Bğdieı''niıı kuıaııılıdan oldukça u_ zak taşnı ışlard l r' Bğd ier'den soııra C lıan s o ıı de gesıe' ler lıakkında i]eri siiriilen diişiinceleriıı toplaıııp sıı'ılflandırı lmam ış olması ve bizinı de soruı ile ilgili bu yazılarıır ancak küçük bir kısnııııı 1aıllnıa olanağını bulırrtış oInramız, bu kısa taı'ilrçeı'ı iı'ı soır kısıııının cksik ve ayrlı ı'ı laıı nlzııır ış olıııaslıra ııedeı'ı olacaktıı'. Zateır pek yakıı bir taı'ihte nıe1'dana geleıı yeııi yapıtlar zarnaıın deıletinıiııdeı heniiZ geçn'ıen]iŞtiı. Belki de öııeıırli saııılaıı bazı ya_ Zılaf laırlaü'lle]] ıınrıtıılacak, ilgiyi dalıa az çekeıı bazı iııceleırıeleı_ öıı plaııa geçecektir.
1,l'ıçeliıc Clıarlelnagıre oldıığunrı, on iki "Pairs'ilı" yardıınıyla ıllLC],i yijı]eleı Ve ıneleklerle koııuşaıı iınparatoruır, l-ıavarileriııııı ılrlısıııda yaşayan isa'yl aıı ıüıSattığıı] l söyleıııiştir. I-atin geleııeğine çok değer veı'en bilginlerden Wilı'ı-ıotte'ın
SUheYlÖ Boyrav
clıığunıı kuhııl aelar'sek. ilkçtığ ile Orıeıçuğın Laıince edebiyanııı, larih ile efsaııeleri krıPscı\,tıt bıı bilgi öniincle şu'şırırız."'
M. wi]ınotte'ın Roııadaıı XII. yiizyıla kadar sürekli bir geleı'ıeğiıı varlığıııı kanıtlaırıak için ileri siirdiiğii delillerin biiyük kısını tartışııra götiiriir" lhkat bU taı1lşIıa bı.ı tarilıçeııiıı çerçevesiı'ıi aşacağıııdaıı. bu koı'ıtı üzeriııde şinıdilik' daha fazla durıııayacağız.
M. wiIııotte
ız Latiıı
geleneğinden hareket etıııekle fazla bir şeyin açıklaıimayacağıı'lı. veziır ve biçiıııde bazı beırzerlikler oIsa da. Chıııısoıı de gesle'|erde yepyeııi bir l'ıavaırıır estiğini görıntiş ve btı lıavayı Cerıııeı'ı lerdeıı geleı bazı alışkaııyalıı
llklarla, özelIikle Hıı'istiyan diııiıin getirdiği faıklı bir dııyarlılıkla açıklaınak gerektiğini kabul etnriştir'
M. Bödieı'nin diişiincelerinc sadlk kalnıakla beraber Chıııısoıı ıle gesle'leriı-ı kökeıri sorı'ııruı'ıu tarihsel olayların ışığı ile aydınlatınak istcyen M. Eıııile Mireaux'ııılı La choıısoıı de Rolıınıl et !'histııire ıle France adlı kitabl dikkate değer bir yapütIır. M. Miı'eaux. yapıtta. talihsel olaylarla eğretileııeler arıyor
ve bultıyor_ Bilgiıiı 1''aptığı çözii nı leı'ı'ıe lerdeır ve tartışlııalardaı'ı çıkaı'dlğı sol]tlctl şLl biçinıde dile getirebiliriz: oxford kiitiiphaı'ıesiırde brıluııaı'ı niislıa, kuşkı.ısuz XII. yiizyılda kaleııe alııımış bir yapıttır. Arıcak. Clııuıson de Roland'$ farklı yorumlarıırı ve
çevirilerini karşılaştıracak oluı.sak- oxford nüSl]aslnIıı yapıtln en eski yorı.ııırııltı vernıediği, aksiı]e eı] eski yoruınlarlı1 öykiiı]iiıl çevirileriırde bulıınduğu oxford l'ıtislıasırlln, iiç veya daha çok kez yenileştirilıı iş ve eklenıniş bir nıetin olduğu ortaya çıkar. ilk Chonson ıIe geste gok dalıa eı'keıı bir taıihte, l000 yılları dolayında kaleme alıı'üııııştıf. Bildiğiııiz yorunıIardan dalra kısa ol_ ınakla beraber brı ilk yorunr yiııe uzuı'ı bir yapıt, bir Chlııson ıle gesıe idi. Destanda iiç teı]ıa Vardır: draııratik tcıııa: Gaıreloı'ı'un ihaneti, duygusal teııa: Rolaırd ile olivier'in dostlrığu, şiirsel tema: Rolaııd'ıı'ı boru çalınası. 5
wi]ınolle- o.rgir'. sl İkftofolion ıt! l'iJr!?(ı',
li
s. l()9
ü l)(ll]son
de Rolond
27
Saydığıır'ılz teııalardaıı ilk ikisi oldukça basit ve sıradaııdıı. YlıPltln öZgiinlüğünü ve şiirselliğiııi üçünci.i teına oluşturur. "cuide ıIcs pöleriırs"de, Saint - Sevrin kilisesinde bulunduğu söyleı'ıeı'ı bu lıııı-ııııtıı'ı, CIııııısoıı ıle Rokuıtl'daıı öııce vaı'olup olnıadığı lıakkıııill. iki kilise arasıı'ıda (Saiıt - Roı'ııaiır ve Saiııt _ Sevriı) çekişnıe ç|l.ılğı diişiilıiilecek olı.ırsa. borı.ılruı X. yüzyıldaı eski olduğuıu l'illıııl etırrck gerekif. RoIaDd'ln BIaye'de gösterileıı ıııezarıııııı da lllıIiiki olıııası miinrktindıir. Böylece yerel bir geieneğin yaşac|ığı ı ııı'savılabilir. Fakat bu noktadal'ı solıra M. Mireaux. J. Bddier'den lırrılarak kutsal yeı yoltlnrın tek başıııa yapıtın doğıı'ıasıııa ııedeıı ,'llıl'ıilcceğine iııaıııı'ııyor. X. yüryılın soııuırda bu eski ıııenkıbelerle
liiılıiı
ilgilenmiş olabileceğiııi soruyor.
X.
ytizyılın
soı'ıunda
I,'iıırıliııjiyen lıaıedaııı diişmiiş, yerine yeııi bir aile, Capetieıs'ler ı;ılılı geçnıişlerdir. Bu politik olay bir günde olııadığı gibi, ülke bir siiıc ikiye ayrılııış ve bazı çevreleı uzulı zaırıaıı Kaıoliııjiyen llaııe_ tllıııına sadık kalmışlardır. işte Karolinjiyen prensiı'ıiı'l zaferini ar^ll:ııaır bir çevrede kral ailesiııiıı üzeriıle lıalkın sevgisini toplanıak isıcyeıı şairleı, poIitik propaganda nedeniyle Karoliıı jiyenleriıı siıı_ ıliıici giiç uyguladıkları devirlerini ve btiyiik kişiliklerini övııek islcıııişler, C/ırııısorı ıle gesıe'leri ııeydana getinnişlerdir. Chıııısoıı ıla Rokuııl'da Clrarleıııagıre 200 yaşııda betiııleııiı'. Gerçekten l(aı'cıliııjiyen hanedaı'ıı 200 yıldaıı bir az fazla Saltanat siinrriiştür. işte şairler papazlarıı'ı korudı.ığu bazı nıenklbeleri ele alarak
tliiıreıniıı gereksiırnıeIeri doğrultusuııda destanlarl yaratııışlar' papazlar da bu yapıtlarıı'ı yazılınasına yardııı etıniş ve şairleı'iı'ı sijz]erirıe göre sonradaır belgeler uydurı-ıru şlardır. Clıansoıı de gcste'ler ise zamanla gelişııiş, tarihsel olaylara uym Ş Ve biitiil'ı l'ıir ı.ılusuır ruhunu dile getinniştir.
,lxıısondeRoIond
29
,,ıısilııii vcıdikleıiıli kabııI etsek de. yukaı'ıda oıtaya koydrığUıl'ül-lZ ,.,,ı
ıı yiıe
yeriıdediı'. Doğrusıı başka ulııslaıııı
destaıı laı'ı
ıı
ı.
Rııııııı1:ıııııı, it1uıIa ıe EııeiıIe'i, Binbir Gece MasuIIurıı"ıı lıaİıı'llıvlıcak olıırsak. öykiiyti aı]latan jnsaı'üln. yapıtta az çok kelıdini lılılıl1ığıIıl, yapıta bir çerçeve verdiğini görıiyoruz.
ııııu1ıı ıı al a r. ['ıe l l i bir insandalr d iıı leır i lnıiş öykiiIerd i r' il.tuıIu, Eneİdc. Taıırllarııı ve Miisalarııı yardıırııı'lı dileyen ve ,,ıllırdaıı esiıı alan biı şairin yapıtıdır. Chaıısoıı ıIe Roluııtl'ı aııllııın kiıı'ıdiı'? Son dizedeki "Turoldtıs", kiıı oIursa olsuır' yaplıııl lıaşıııda yazara ilişkin l'ıiç bir açıklaına buJamıyorrız. Heıııeıı ilk tlizeleı'de hareket lıaşlıyor, fakat öykiiyii aı'ılataııııı kiırı olılılğu- ııe gibi kaynaklara dayandığı. başlangıçta söyleıııiyor. l}ılnuı] yaı'ı l Slra destant öyküleyen, söylediği sözlerin doğrulug.ıınıı sağlaıııak içiıı Roııcesvalles baskııııııl ve oıu izleyeıl olayliıı'l kaydeden ve tarilısel değeriıden sözde kuşktılaı'ı ılıııayacak ıılıı bir yapıta (büyiik bir olasılıkla Latiıce) eğı etilenleleı'de btllııl'ınlttştllt'. Yazarııı eğretilenıe leriıı i brırada hatırlatabiliriz. l(,ı]ıııd'ııl askeı'leri ile AIap]ar dö\ iiŞil) ol'' R
İKiNCİ BöLüM y0pııın çerçevesi Anlcıon kinıdir? Roncesvalles geçidinde, Charleııagne ordusu aı1çılarınııı yenii.ıisini saılıinıi bir heyecan ile caırlaııdlraı'ı bu destaııı aıılatan kin-ıdiı? Bı.ı soıuyrı sormakla yaplİılı soııtıııda rastlaııaıı 'frıı'oldtıs adı çevresinde yapllaı] tartlşıı]alara katılıı'ıak düşüncesinde değiliz. oxford kopyasıılıl] sonUIıa iıızasıı'ıı koyaı'ı ci
falı
Ia geste que
Tııroldııs decliııeı
Trıroldtıs'ılı, yapıtıı ilk yazaflnln, konuyrı yenileştiren ve bizi ilgilcudircn yorulııu yazal] şairiııiı-ı ya da yalnızca kopyasıırı ya_ zan kişinin olı-ırası bizi burada ilgileııd irınemektedir. "Declinet" fiilinin hangi aırlaııda kıılIanılıılş olduğunu da inceleıııeyeceğiz. Yukarıdaki sorı-ıyla aıııacıı'ırız, yazarl11 yapıtta keııdine ne gibi biı ycr verıı'ıiş olduğıııırı araştırmaktır.
Bilindiği gibi Fransız destaııları okı-ıııııaktaı'ı çok kulaktan kulağa. yaııi diırlenie yoIuyIa yayı lıyoı'lardı. Genellikle brı yapıtlar, kalaballk bir diı'ıleyici kitlesi öniinde, ıniizik eşliğinde 'Jongleur'' adıııı taşlyan saz şaiı'leri tarafından söyleııiyorlardı. "Joırglctır"leı, geııellikle yapıtıl'ı yazarl dcğillcıdi. Soııuçta elleriııdeki yazıIı ıııetııi oktınıakla yetiniyorIardı. Irakat. göriiniişe görc kendiIerinc bildikleri bir ö1'kiiyii halka aııIatan bir adaı-ıı
r.t4l
Disı l'cu-ceıcsqııes: "Nosıı'e huııe sıııı nııılı proz' Suz ciel n'cul honıe plu's en ai1 ıle nıeiIlors.
İl es| escril en Ia Ge'sta Francor Que ı,cı-s.sııls esl li ııtısıre enıperaür''.6 "Geste Fraırcor'' kavraırııııııı biçiııiıden Latiırce bir yapıtın kastediIdiği açıktır. Marsilc ikinci biı' orduyu savaşa göı'ıdeliyor. ['ransızlar biiyiik kahı'anıanIıklaı' gösteriyor, Roland, olivier.
1-ıırpin döviişiiyorlar ve yazar ekIiyoı':
u
I44,
l}aşpiskopos dccli ki:
"Adaırlarımız çok cesuı'dul. ycı'-yüzündc hiç l]ir kIıl
bııılardan dahı i}'isin i bulanlal' l]ııı]k]aİın kiıiıblnda ((jcsliı ]]rıncol) \altllIdIr ki (...)
suhey]Ö Boyrov
30
1682
ll, lll|,,
M;ıı'sile'iıı yenilgisinin ardıı'ıdaır, Babilonys amirali, çok lıllı iil. lıiı oı'clu iIe Arapların yardııııııra gelir.
l,ı5ı lııı1ll11;11111 I
u
2oql
lr:rin in
l}
'1a
Aheı'e döııı'ııiiştür' Deıı'ıir ziııcirlere vurulııriış
olaı'ı
jl est e:scriı eıı I'onciene gesıe
l}ıı eğretileııe leriır tarilrsel değerini burada taıtışacak deği_ ls1ıanva savaşlııı aklaraıı bir Gesta Fıaııcor, geıçekteıı var ıııılılı'] Saiı'lt Gilles'e atfedilen bıı ılıucizeııiı nedeni ııediı-? Bizi ılı,ileııdireıı şcy sanaı bakııııııldaıı. bu eğıetileıne leriıı bir değeri-
ııııı ıllup i'ı Iıııad ığıd ıı.
Y tıkaı'ıda balısettiği nıiz böltiıı lerde şaif , sözıiııe giiveııi iı' l'ıı ııiziıı ve tarilıse] bir kitabın oto!'itesini ileri siırerek, aı]Iattlğı ,'llır llırlıı gcı'çekliği hakkında giiveırce vermek istiyor. Birkaç l,ııı kişiııin bir ordtı sayıIdığl bir devirde yüzbinlerce askerden I
,,Iıışlın ordtllarıı'ı bLiyiikliiğıi, kah '
ra
ıııan Iarı n insaI] iistii daya]rIk-
ü'lıiıııson dc İlo]and'ın koılt]sül olın olar,larıır t'ıirkaç ),orumıı vaıdır. ),,dlIikie
piskopos'liırPin'ni0 kiŞiliği 1hı'kiı 1'oıııııiarda hışkt
baŞkadür. Bıi_
liil' bir oIasılıkla Clail\,au\ \,c ('Iun\_ ı]]iıDastIrlaıünın IIaç]ı seferlerine i]iş_ ıilı ır\rı eöı'iiş|erindcı) doğan bür 1'oırınılarır biıine eöre-fiııpin. saı'aşçı dJ_
la vurlDirktıdlr
11ildiı_
Gesta'da dcni]diğilic göre. vc belgeloIdc yazlldığlüa gö'c bunlalln s4\15ı 4000'den fiızladür.
ılın Aziz ( iilles'rlcı
öğreııi_
ıoruz. Btınu bjln]c}en brı ii]-kıi hakkındı bil Şc} bilııri}'or
de_
,
dinscl işleı,iıden dola;'ı sadecc oıa\ıara taırık olup, ordudan lck sağ
biü ll]ıipı|r \( (JI]l||l \.|lrillliI Lı]an]c aldıil iIcrl ii]|i]|üJll 'il., l\-ı'ılicioı1r GurrıoüIi" alh l:ıpıı ,ıl.ırlnrııı lck rcrç(k ö\kiisiidür iiı( P (i \'ıırınluna kaışı çıkaİ o\foıd }1)rutrru lıurada kcııdine lıışkı. fakaı gü\'eıiliI lrıı llır n.ık ıı'lıınaLııdır ]]:] \ ck:]rilr.lrrıc Jn hirllğin bultııı.lııi,lınıı bildiri1oı l7]] llski ıcLiıinamedc razılııjır ki ('hiırl('nıaellc hir çok iilk\lcıden .l.'
Kimi 1ırılinıııı;. kııııniı bedcıinttclı kılıç tı:çnıl; LilDintn dc ha'iı ki:ılıııll Bi::ülll blı'lliır]. LiroI]'ü.ljlki ılıil'liıiIlld_ l.ıı]r!nılı hir mektir.
e'sclıele.s i nunıhre nı
lız
slı ısını bilchi]iriz:
ıırucizesi)'lc sar,ışı gören vc kalen']c
XW
ı]llı(I()lt. yirıgılanıııayı beklemektedir.
(
l]irŞpiskuFos l]]ı..ril!
Francrır
Qııe Ccırle.s nıaııdeı lııınıes de plusurs teres Asenıblez suııl ad Ais, a Iu cıı1ıeIe-||
Denrek ki. yazar, brı hiç bir askerin sağ dönmediği savaşın öyk|isiiıii, eski Latince bir yapltta bulırrı.ıştı.ır. Bu yaplt da, ola_ yın yaşandığı an olay yeriırdeıı çok uzakta, Laon'da bulunaır, fa_ kat Tanrlı'llı'1 yardıılıı ve ı-ııucizesiyle, hayalinde, uzakta geçeıı bıitiin olayları göreır Saint Gilles'iıı kalenıe aldığı vekAyinameclir. CIıaıısoıı de RoIoııd çerçeıesiııde yapılaır taıilrsel araştırnıalar, brırada Saint Cilles'e yapIlan eğretilemeııiı'ı ve bu konu lrakklnda yapıt sahibinin gösterdiği titiZliğin
()ldilrdiil
Ge sle
t't.12
Alquanz nafrez, alquanz par nıiferul. S'i oııı d'icels ki les chefs unt peldut. Ço diı la Gesıe e cil ki eI canıp 'fut: Li ber Gilie, por qui deııs faiı verİıız,
fisİ lcı <:lıarıre eI ııııı'çİer de Loünı. Ki ıanl ne Seı ne l'aıİ prod enıendut.B
ı682
3l
Ro]ond
ıı,'ılı'ıılcı'iııi açlklaıırışlarclır.9
E
'
ıı (le
Ki ıolıt ne Sel ne I'ııd prod enlendııı.
Li arceııesque i rterl de Sun espieL Cels qıı'il ııııı ıııort, ben IeS poeı hoıtı preiser, İl esl e'scriı e's carIres e es brefs' Ço dil lıı gesıe, ptııs r'le.IIII. ınilliers.7
Fransız giiçleri yavaş yavaş yenilgiye uğruyor, kalıranıaıı_ lar bir bir öliiyor, Turpin de öltiın yarasıırı aldığı lıalde, son bir çabayla dtişııana satdıı'ı1,91' Charleııagne geldiği zaınan öldüriilnıiiş olan ral'ıibiıı çevresiııde öli.i ve yaralı 400 kişi bulacaktır:
2093
,
).'l
aclaıı çağıı'ııı vc onlar AIıen'rleki kiIiscıle tioplandıiar-
süheylÖ BOyIoV
32
lılığı ve giicii diı-ıIeyicide bir kıışku uyaııdırıyorsa da bilginleı'ta_ rafından Latiııce yazılmış tarihsel kaynaklar, bir aziziı, bir Tanrl iıısaı'ılllııı taırıkllğı bu kuşkuları giderecektir. Taıihsel kaynaklara yapılaıı bıı eğretileııeler, görüldiiğii gibi yapltta dağılıııştır, solııadaır yapılnıış bir ekleııe gibidirler; yapıtııı asıl krırgusunda öıeınli bir yerleı'i yoktur. Şin'ıdi rın1aırıı'ı İİıılil'? sorı.ıstıııu tekrar soralıılr. Aı'ılataı'ııır kiıı olduğunrı yapıt bize söylenıiyoı, fakat aııoı'ıiııı yazlcllıtl'l daha ilk sözlerinden: Carles Ii reis. noSlre enıperere magneS,
t lı
llrl;()]
de Rolond
llııı
ve ganiııet toplayan şövalyeler memnundur. Şair gözümi! /ilıı iilliitlde. mı.ızaffer, zengin, giiçIü bir hiikümdarın karargahınl ,lıııllıııclırıyor. Aynı anda, imparatoru aldatmak amacıyla gelen ı'lçiler cle Charlemagııe'a doğru ilerliyor. Mutlrı Charleınagne'ı lIl/(' liüırltan şair, içini çekerek hazırlanan felaketi haber verıııt'klcı kendiııi alamıyor. Nes poeı guarder que alques ne l'engignent. l\4;ıı'siIe'e Clrarlemagııe'ııı mesajını götürecek elçiyi seçmek üze_ t' lıı1ılaıraıı ııeclise geleııleri sayarken, şair şöyle diyor:
ı
keııdisinin, Clıarleıı-ıagıre'ııı tebaasıırdaıı biri, bir Fraıısız olclu_ ğrınu aırlalırak gıiç değildir. Yazaı'yapıtılıılı başııda kendini ta_ ıııtırıadaıı. yaplta bir çerçeve veııııedeıı öyküye başlıyor. Ilk do_ ktız dize C]lıarleııange' ın ispanya' daki duı'rııı-ıuırrı kısaca öZctleI' yedi yıldan beı'i brı üIkede btılıınan. ihtiyar imparator, Saı'agosse dışında. bıitiin ülkeye sahiptir: '[ek dıişııaııı Saıagosse eııriri Marsile'dir. Yapıta başlaıgıç işlevini gören bu ilk birkaç dizede kelıdiıı i taıı ıtııayaı şairin geleceği bi ld iğini göriiyorıız' Zaı'ı'ıaıı zan'ıan diı'ıleyicilere gelecek olaylaı'ı öııcedeır habel Verırrektedir. Öıneğiıı Apo!|iır ve Mtılran'ııırecl'e tapaıı]2 Maı-siIe içiıı şöyle
l
7ıi
Fransa'nın en değerli geı'ıçIerini, Roncesvalles geçidinde
ı'iıirdiğini, Roland'ın başında bir felaketin dolaştığlnı hisseden i
lll|)arator, ağlayarak gidiyor.
lJ99
çoktı.ır.
Satagosse'lan başka biitiin ispanya'ya egeırreıı olan Cl'ıarleıııagıe' karargal'ıında dinlennıektedir, savaştaıı galip çı-
e
fraiıe
e
sanglenle
Ne reyerrunı lor meres ne lor feııımes Ne cels de France ki as porz les gİendenı
poel gucu'rler qııa ııcıl'ı nal l'i cıeigııet.l3
Şairin gelecek konı.ısıında açık veldiği veya heyecaı'ııııa kapılarak kendi korku, kiıı ve iizii ııtti Ierin i gösterdiği dizeler
Tant' hansıe i ad
Tant gunfanunı rumpu e tanı'enseigne!
deılıırektedir: Ncs
cuenes i vinı' ki la traisun fiSl. DeS ore cumencet le cunseill que mal prisı.la
Karles Ii magnes
''
ı78
'5 ı399
en
pluret, si se dementeİ'1s
Ihanet eden Canelon da geldi Sorlu kötü çıkan toplantı o zaman başladl. Bunca kIrllmtş ve kanlı mızr.aklar. Bunca parçalanmış sancaklar ve bayraklaı. Genç yaşInda ö]en nice kahraman Fransız.
Artlk ne annelerinl, nc karılarını ne de Fransa'da dağjn cğiııde (7'lırrJlr, ılc ges/e'letde ve l]iılla Za'2 chuuro, ıle Rolonıl ı'e geılcldc bi]ltil] nl,rnln bazı hı7l !ekaYinanrelcIinde r'ı:kivinanıeIcrincle ıs]ınlı)'cl. islın1iYcı. n]^nln bı7l !ekavinanreIcIinde islınliYcl. DIl1ı]clcsl n]anl0 IIl1pclcsl biı din vc \4ıılıaııııcd. giisıcli ]ctim]eı]lcsine ibadet ibadet'edi]cn edi]cn bir riıırl raırl oliılak 0liılak giisıclilıleklediL ]3bctim]eı]l!'.sine
9
ontı ]ilakctieıl hiç bir
Şe},
ktıl'taİnn]ı}'iıcak
onlarI bekleyenleri göremeyecekler.
Charlemagne ağlıyor ve üzülüyo., fakat üzülmesi neye yaİar?
AItık yaİdım edemeyecek' Arkadaşlarııı düşmana
sahnakIa
Ganelon Imparatora fena bir oyun oynadı. Bu yüzden, hayatını ve elini ayağınl yitirdi'
süheylö Boyıov
t405
De ço qui calt? N'en ayrunİ sucurance Malvais seryise le jurli rendiı Guenes Qu'en Samaguce sa maisnee alat vendre;
De ses parenz ensembl'od lui tels trenıe Ki de murir nen ourenı esperance.
Her firsatta, şair öykünün arasına kendi heyecanını katarak ve kahraııanlarlıı başııa gelecek felaketleri öncedeıı haber vererek dinleyicileri dehşet ve acı içinde bırakıyor. Yazgıyı değiştiremeyecek olaylardan söz ederken veya geçen olaylardan habersiz olan kimselerin kaygı ve düşüncelerini aktarırken (örııeğin Charlemagne savaş meydanına gelmek için acele ediyor Veya Roland'ın arkadaşIarı, ölümünden önce yanına yetişecek olurIarsa oııunIa beraber dövüşıneye hazırIanıyorlar; şair kendini tutamryor:
1806 1840 24|l
De ço qui calı? car demureı i unı trop,l6 De ço qui calt? car ne lur yalt nienı.|1
De ço qui chelt, quanl nul n'eıı respundiet?
|8
Değişeııeyecek olan yazgınıır habercisi olan bu söZlerin soru şeklinde oluşu oııları dalıa da patetik kılıyor. Öykiinün ııarıtıksal ve objektif gelişilıiıri kesiırtiye uğratarak, kahramaırları bekleyen felaketi haber Veren şair, bu sakıııılaııayacak acıüılü] bir dakika bile unutulmamaslnı sağlayarak, yapıta lıer an aıtan bir lıeyecan Ve kaygl havası verir ve tıpkı an-
]! ı gor ]j ı s+o '- 24l
ı
"Aheır^'de asılmaya mahkum oldu vc onunla beklcmeyen otuz akrabası da öldürüldıi. Ne fayda? Çok geç kaldılar Ne fayda? onlara hiç bir yırdımı dokıınanıaz Ne fayda? Madcmki cevap vcrcn vok
lü,
ı
l|i
nı de Roiond
lıl, lııı "koro"ııun işlevini görerek, her flrsatta yazgıyı lıatırlatır ı ı ıliılılı [-ıaşlaııgıçta, ge|ecekte gerçekleşecek olan olaylarl lıaber ıı ı,lı1ii içiır, dinleyiciııiıı ilgisinin olayın akışı üzerinde toplaııııı,ı''ııı:ı. iiykiiııün bir polis romanı gibi dinlenmesiıri eııgeller Ve lııı ll'l, çizgi iistiinde ilerleyen tek ııerkezli öyküniin diizeyini \ tll','('llil'. Yapıt bir maceranlıı öyküsü olnraktan krırtulup, bir a, ıııııı 1ı;ıtctik öyküsü olur.
Puis en perdiı e sa vie e SeS membres; El plait ad Aİs en fuı jugeı a pendre,
1410
,
bcrabeı bunu hiç
\'ıl]'ırıda klasik trajedilerdeki koroIardaıl söz ettik. Ileride ıl,ılılı :ıyrıntılı göreceğiıniz gibi Chanson ıle Roland' eski desllıııllııtliıı daha çok bir tiyatro yapıtıııı anın-ısatır, Narratif oiııllıl'llııı çr'ık dramatikti[. iç içe girnıiş uzun öyküleri aırlatnıak '., ı l.i için al]latmaz. Bir trajedi gibi kurulnruş oltıp, tek konu|u lııı lıııııalıııı aırıı'ıı öykliler. Destaııxı şairi yapıtıırııı başmda keıı,|ıııılçıı söz etnremiş oln]asıııa lağmeıı, yapıtta lıer aır lrazırdlr. l ııı11.,.ıılarını açlğa vurarak ve geleceği öııcedeır lıaber vererek, ı,ıı lıgıııı siiı'ekli olarak hissettirir. Bilgisiıiıı kayıaklarlııa (Lallll( (' \'ltl)lt) yaptlğı gönderırreler, birer ek olarak kalııaktadır ve gö,, ıııııı kchanetleriııi yeteriııce açıklamanıaktadlr. Yine ileride yeğlenerek, destaı,,,'ı,ilııiz gibi, yapıtıa lıal zaınaııı kullaıııınl ııııl l.ııııustı göZünrtizi]n öıiinde gerçekleşiyorn'ıuş gibi yaşatılııılıl' istcııır'ıiştir. Bı.ı duı'ı.ıııda geleceğe iIişkiıı kehaıietIer, şaiı'in, 1.ızı'ıııli bir bilgiyi taşıdığl izleniııini verir. Ancak şairin bu gibi ,',, lt'ı iyIe, oıılarl yukarıda karşılaştırdlğıınız klasik trajediIerin |.,'l l ı"]ltl_t arasında bıiyiik farklar da olduğuııu ı.ıı'ırıtmaııalıyız. ',,,ııı iıı ueIeceğe ilişkin sözleri l'ıer zamaıı çok kıSadlr. Sanki duy1'ııllırııla hakiıl'l olaı'ı'ıayıp iiZiilıttisıiırü açığa Vuran şair, isteııleyeı, l'. ııııları ağzıııdaıü kaçlrıf; destaıltı'] baŞlııda öykiıyü bilenler i,, llı l)ıııılartn bir aırlanıı vardıı. Öykiiyii ilk defa diııIeyeııler içiıı l''..' lıtılı|iıı biraz gizenıli ve kaı'aırlıktır. Şairiı sözleriııde hep bi! ııil' lıiı' lıeyecaıı gizlidir. Fakat o sözIerde, klasik korolarda ol,lııl,ıı gibi. iyi düşünenlerin düşiiııcelerini, izleyicilerin duygulallttl |ırtIlrıak olaıraksızdıı'. on]aı'da bir hayat felsefesi aı'anlak l'ı';;ıııı. Klasik trajedide soğtıkkanlı ve doğru dtişünceIi "kol,''ıtttlı siizleri, dı'ıygıılarıılılı Ve tutkularıı]ın boyuııdurıığıı aI-
sahey Ö Boyrov
tıırda çırpıııaıl kahı'aılraıı lar ıır hareketleriyle karşıtIık oltışturur, "koro"ıruır öIçiiIü sözleri, ııerlıaıııetli Veya eleştirel tavrı, biriırci plandaki kalılalnaıı laıl ı ııorınal dıişüııce ve drıygularıırdaır ayrılııış oldrıklarıııı, yani biı'er sıradaır iıısaı'ı, oıtalanra iısan değil de, birer kalıı'aııaı'ı o]drıkIarıı ı daha iyi belirtir. Clııınson cle Roluııtl'da ise şairiıı sözleri biı' bilgelik dersi vennezler, biı' iiZtiı]tüı-üiiı'ı taııığıdlrlaı. oIaylaı'ı yorrııırlayarak, tutku ile doğru ve deıigeli diişiil-ıcenilr ayrllığlıl belirtirler. Ancak geleceği bileır şairiıı sözleriııden, kahramaı'ılarııı başıııa gelecek felaketleri, yazglıl ııı Jıazırladığı oIayları öı'ıcedeıı sezııek münrkündür. Yazgıııı'ı mrıtlak sesiııi yalııız şairiıı lıeyecana kapılarak geleceği haber vereıı sözIerinde değiI, Taıırının Charlemagııe'a gösterdiği rtiya Ve göIüırtiilerde de duymak ıntiınküııdüL Bu rüyalar, hareketi zamaıı zaınan drırdurarak, geleceği eğretileıııe yoluyla bir biçimde lrabeı' verirler ve bıitiiır diinyaiııı-ı, Taıırıııın, doğaıııır, gelişeıı olaylarla ne denli ilgili olduğuıru göStererek, o olaylarıır insan ölçiilerini aşıp, evreırsel bir öneıı taşıdıklarıırı gösterirler.
** Geleceği biIeıı, yaı-ılılığıııı, sevdiği ve övdüğü kahraııanlar için kaygı Ve üZtintiisüıii lıer an belli eden şair, yapıtta kendi adına (yani belirsiz sözcü olarak) ııe zaman koııuşmaktadır.
l0
,
l l,
ı rljon CJe Ro ond
l.,l
Blancandrins 'fiıı des plus saives paiens De ı,asselage fuİ Qsez cheyaleı2o l(aIıraı'ıraıılarıır düştiııdiiklel.iııi, rulı lıalleri bize bildirir:
l9.]
Li enıpereres ouı sa rdisıın fenie. Li qııens RoIIanı, ki ııe !'otriel nıie En piez se dreceı, si li vinı cuıııı'edire.21
.t.t2
Mais li quens Guenes iloec ne ı,olsisı
476 l(}()J
r]e
nıarhre bloi se culchet;1g
Yeni bir kişiyi bize suırar:
l[97
ro
Eııiı
Marsilie Saragos'da idi. Bahçede gölgelik bir yere giıti. MaVi n]eİıer bir laŞ üzcrinc uzanc]ı.
parler23
RoIIant est proz e oliver esı sage.
Borü Sunt
li clolte e lur paroles halıes.25
Ka lıl aırıanlarlı'ı duygu
/('ıillltttr: l
'lzo
:],ı
ı9] I
t.l
]ı)t) ]
l9
a
o
AIez eı'ı esı eıı un verger suz I'unıbre.
perı'uıı
Pcır grant saver cıınıencet
Anıbedui ıınİ meveillıı.s vassela4e:
Li reis Meırsilie erjteiı en Slrroguce ıın
esİre..22
l(işiler ve olaylara ilişkiı değer yargıları srınar:
Şair bize olaylarııl geçtiği yerleri betiııler:
Sıır
37
.li)()7
t.t )0
düııyasıııı, akıIlarıııdaıı geçeırleri bi-
Franceis i perdent lor ıııeillors gııarııeıııeıız Ne reverrıınl lor peres ne lor parenz Ne Carlenıagne Blancadrin en akıllı kLı]]arından biri idi.
Kalrranıan bir askerdi. lmparator dtişüncesini söyledi. Ilü (lüşilnc.yi Lahlll eıI]]c)clı [toIaıld a\ıEa k.llkil re ona karşı gclıne1e lıaşIadı. Fakat konı caııelon orada bL]lunlıiıiraYı yeğleldi. l}ü1üL bir bilgi ile kontışnıa1a bışlaclı. llolaDd ccstırJtlL OliVjer i\e tcdbiı li lleı ikisi de çok i1'i askcı'lerdir-
(,r,itin.ı."ır'niro,J,i uc sozieıi asildir. I ''ıı'.ızl.ıı .'n .) i di]nılllnlI'tlIlı' } itlrJiIcr.
( lronson de Rolond
liaşka bir Magribi
1223 "Enquoi perdrat France dulce s'onur!".2e |}ıl deyişle Fransa'nın toprak ve ikliminin kastedildiğini, Fran-
sızlarııı da ispanya'ya "Espagne la clere'' dediklerini (gerçi is_ 1ıiınya Araplardan temizlenmek istenilen bir Hıristiyan diyarldır) ilcri sürsek bile, Magribiler'in Fransa için kullandıkları ''Tere Major - atalarıııızın toprağı'' deyişi bize garip göIünmektedir. Bir Arap Fransa'dan söz ederken:
Şair nasıI nnlalır? Öyküniin bütüır ayrıntısllı! ve kişilerin düşünceterini bilen şair, kendi bakış açısıırdan, kendi duygrı dünyasııdan dışanya çıkaıııaııaktadır. Hıristiyan kahramaıılaıınıır cesaret Ve yiğitliğini iyice beliıtnıek için, dtişmanları küçümsemekten kaçınmış_ fiı'. Arap as ilzade leriıriıı kiııisinin cesaretiııi, kiıııisinin doğa üstii giiciinii. lıazılarıırın akıl ve giizelIiğini uzun uzun betimleııiştir. [Jn çok beğendiği kinıse için. eğer Hıristiyan olsaydı ne fevkalade biı şiivalye olacaktı, deı'ıekteı'ı keııdini alaııraıılştlr. Aı'ıcak ayııı zaıııaııda. Magribiler'deıı lıcfret ettiği için' çelişkiye düŞİliiştıir: Bazeıı diişııraılarıı'ıl ınantığa slğnlayan bir dil ile konuşturı'ır. Mal'siIe ve asilzadeleri lrransa'daır tlpkı biler Fransız gibi söz edi)ı,rlar. Varsile CIıarleılıagne için
|6
Li enı1ıereres Carles ıle Freınce
çin'ıde:
|rg4
Enqııoi perdraı Fı'once dılce sını
21
Nc babı]t]rınl ne akrıbalallı]l ı]c dc Charlenlagıc'i görcbilec!'kl0r GiiZ!'l l"ı'onsa'ı]ıll In)Pillirloı'ıı ('hiıllcDlıgnc. C(izcl I'r.nsa ilibalnr kavbcrlccck
t6
I
l9l
los28
Tere Majur vos metrum en presenı.3o
ıIiyor. Başka biri:
1532 tlcr:
Tere Major, ço dil, meıfal a hunıe
Dahası. Fraılsa'1a küftir ve beddııa eden bir diğeri şöyle
1659
Tere Major, Mqhunımet
üe
ınaldie
Sur lu\e genı est la ıue hardie.3| ihanetten Ve cinayetten zevk alan, oldukça kötü bir adam ıılarak betiı'ııleııeıı bir Arap içiı'ı, şair kişisel bir günal'ımış gibi şöyle der:
t]ılce.17
iınparatorılı'ı askerIeriııi yeı]meyi ıistlenelı yeğeııi de aynı
952
bi
1472
Teclıes cıd nıales e nıulı gı.anzfelonies Ne creit eıı Deıı, le filz seinle Marie.
Paien = putperest diye ııitelend irileı'ı Magribiler kendi kendileriı-ıe bu sıfatı Verınektedirler. |2
nzı
]' ıei6
Güzel Fransa şerefini kaybedecek.
n ıa]arın)l,/ın loprağInt size bağlşla} acağlz
Ceılerimizin üopragı! Muhammcl sal]a l,ncl eder, senin ulusun bütün djğer uluslardan daha atllgandlr. Putperest kardeşler. onlan yeneçeğiz'
süheylö BoyIoV
Arkadaşlarını savaşmaya yöııelten Valdabrun "Ferez paien, car trös ben les yeinlrum" $7a Marsile'in karlsı Braınimunde'a hitap eden, Baligant'ın elçileri:
2424
Disı Clarien; "Danıe, ne parlez nıie iıant! Messages sumes al paien Baliganı.
dedikleri gibi Baligant kendisi de:
2844 3135
Venez, paien,
caria
s'enfuient
ferant!"
Dist Baliganı: "or oi grant vasselage Sunes voz grııisles, que mi paien le sacent''
demektedir. Araplar bile Roland'dan söz ederken:
3185
Li altrerfut ocis le bon vassal Rollanı E Oliver, li proz e Ii vaillanz Li XII. per, quı Carles amat ıanl
derler.
3326
"Venez paien, kar jon irai en l'esıree''ı1
( lıonson de Roıond
Caı'ıabeus de va| Sevree de: .l.l
t
332(,
PutperestIer geliniz. çi]nkii bcn düZ yoIu iZıcyeceğinı'
Veez I'orgoil de France Ia loee!"34
itap eder.
!tllılr
Araplarla Hıristiyaıılar arasındaki tek fark biriırcileriniıı
Miislüman, diğerlerinin Hıristiyan oluşudur. Din farkı insanları ikiye ayırır. Hıristiyanlar lrak kendilerinde o|duğu içiıl galip gelccckIeriııden emiııdirler. Bu haktan ısrarla söz ederler.
ı015
Paien unt torl e chrestiens unı dreit.3s
1712
Nos avunı dreil, maİS cist glutun unı lorı.36
Roland,Şamson'un iırtikaıııııı alırkeıı Araplara haykırır:
"'.ü295 ,,'
32
h
"
Öyle ki şair, koııu aldığı ve salıneye koyduğu kişilerin psil'ıılıı|isine lıakinı olarak, bir olaya iki ayrı noktadan bakmak gü_ Ciilıü göSterememiştir. Kalıramanlarının dost ve düşııaıılara aynı ıIiişiinceyi verııesi gerekfiğini ve bazı duruııları gösteren kavılıılılarıı'ı mutlak ve herkes içiıı değişınez bir değer taşıdığını slılrnııştır. Keııdi çevresiııiı'ı dışındaki bir çevreııiıı düşünce ve Yiışayış tarztnl taırımak arzusu onda görülmez. Dahası kendinin_ l'indeıı farklı bir çevreniıı varlığını hayal bile etmez. Chanson ıIa Roland'daki Magribiler'iıı hayat tafzl, toplumsal ve politik yapıları tamaııen Avrupa Hıristiyaıı dünyasııiııı feodal sistemine l)cnZemektedir, aynı idetler (elçilere verilen eldiven, kadınların liİ'ende |ıazır bulu!ıInasl, ayı]l feodalite bağları) iki tarafta da gö-
ordusuna:
DiSl Baligont: "La meie genı averse, Car chevalchez pur la bataille quere"33
5
,liyc
Charlemagne ile Baligant karşllaştıkları zaman Baligaııt 3295
4t
"
r_r
l5
llli
Baligant der: Beniıı] a]çak ulusum atlarlnlzı sürün savaşa girelim.
Şöhreti bü)'ük Flansa'nıı azan]etini görün. Putpcrest]er haksızdIr. Hıristi),anlar lıakIı. Biziır hakkıınız var l'akat bu açgözlü]er suçlLıdur.
42
1591
süheylö Boyrov
Responı RoIIant: ''Ne pois amer les voz
Devers vos est li orguilz e li torz."31 BaIigant'a karşı, ordusunu savaşa yöııelten Charlemagne şöyle seslenir:
3335
"Baron Franceis, yos esıes bon yassals. Tantes baıai]leS avez faites en canıpsl Veez, paien felun sunt e cuart Tuİes Iı.ır leis ne dener ııe lur yah.j8
Fakat HlristiyanIığın islamiyetteı'ı ne bakımdaır daha doğru, da_ ha yüksek bir din oldıığu asla kaıııtlanınaya çalışıImaınış, lıiç bir neden ileri sürülııemiştir. Yargı mutlaktır ve bu öyle körü körü_ ne inanıIaıı bir hakikattir ki an|atııraya bile gerek yoktur. Şairin ınaııevi değerler diiııyası kararsızlıkları barıııdırmayaı'ü, tartlşııaya gereksiniın duyınayan mutlak hükümlerle doludur.
islaıı dininiı esas ve Adetleriırden tamaıneıı lıabersiz olan şair, Haçlı seferleriı'ıdeı'ı öğrendiği bir kaç ad ve belirsiz bilgiye aııtikiteden gelen bir iki kavraııı karıştırarak, Müslümanlarııı putperest o]duklarını Ve bundan dolayı onlardan her türlii köti.i_ Iük ve hainlik beklenebileceği sonuCuna varmlştır. Ancak böyle de olsa, Magribiler'iı'ı keırdi|eriıre özgti bir anlayışı ve bu aırlayışı anlat]ıı'] biçinıleri olacağıırı düşünınemiş. belli kişi ve olayIar karşısında oılara kendi anlatııı biçiınini kabul ettirııiştir. Bunun oldrıkça ilkel bir dünya görüşündeır ve akılla, duyguları öııeıı-ıseılıeme eksikliğiı'ıden kaynaklandığıırı aıılamak güç değildir. Düşııanlara Fransa'dan söZ ederken "Tere Major" det'r59r "" l l't5
Roland cevap veıir: "sizinkileri scvemem kibir ve suç sizden yaıradır." Fraİsız baronlart. siz ivi kölelersiniz Siz nice nreıdaı savaşiarı yaptırlz. Inananlara bakın. onlar hain ve korkaktırlar KanLınlart boş para etmez'
ü ll( ırrson
de Roland
ıliıııııek, kendi duygusuıra Ve duyguyu dile getiren kavraınlara, ',llııki soııut bir varlıkmış Iıavası vermek deııektir. Chonson ıIe Rotond şairiniıı. H ıristiyan lığııı Istamiyete üsliil'Iiiğiinıi hiç duraksaınadaıı, l-ıiç bir kanıta gereksiııim duyııa-
,llııı kabı.ıl ettiğini gördük. Kuşkucı"ı bir zekaya sahip olmadığını, :ıLsine ııutlak hükümlerin egemeır olduğu bir diiıryada ne kadar
ılılıiıt yaşadığını üsIubrııırııı başka bir özelliğinde de bulnıak ılliiııküırdür. Bu da vecize|ere ve genel yargılara eğiiimli oldu-
11ılıılandlr.
Sözleriniıı kapsamıı-ıı genişleterek, oıılara geırel ve mutlak
lıiı tleğer verınekteıı hoşlaııır ve oııları hiçbir duraksaınaya yol
lıçııayacak, herkes tarafındaıı kabul edilmiş hakjkatler olarak ııııııır. Yazarııı bu ata sözlerini veya vecize biçiııindeki yargıllııı. ıı'ıutlak anlamlı öııermeleri kullanış tarzl da öneınlidir. on_ llırı lıeııen hiç bir zaman yoruıılamaz, onları bir açık|amayl süsleıılck için kullanmaz. GöZümüZün önüırde caırlaııdırmak is_ ıediği somut olayları betilıleııekteıı kurtultıp dal'ıa genel ve sovııı bir düşünceyi açıkladığl zaııaıı, bu diişiincesiııi genellikle kalıul olunmuş bir hakikat veya bir vecize biçimiııe bokııaya çalışır; yaı-ıi söyleyeceği sözleri öncedeır hazırlaıımış kallplara dölrcı' ve}a }eni kalıplar yaratır:
l009
Ben devuns ci esıre pur ndstre rei.
Pur sıın scignor Jciı hom susfrir dcsıreii E endurer e graıız chalz e granz freiz
Sin deit hoıı perdre e del quir e del peil. or guarı chascuns que granz colps i empleifg
I015
Pdien unı lorl e chrestiens unt dreit
'o ı009
1}urada
kral!ınız için dövaişmeliyiz Iısan cfcnclisj için her zahmcti çekmeli
l]ii},ük soğuklara vc sıcaklara katlanınalı lnsan derisit']i ve saçıIrt kaybetn]elidiİ llepiniz biiyük darbcIcr vuınraya gavrcı edin
süheylÖ Boyrov
44
Malvoisa essanıple n'en seraı ja de nıeiAa
ll,
ı
l];()n
l1'1/|
MaI seİı del coer ki
1724
Kar vasselage par sens nen esl folie; Mielz valı nıesure que ne faiı estulıie.a2
1886
Hoıııe ki ço seı que ja n'dvraı prisu En ıeI balaill fail grant defension Pur ço Sunt Francs si fiers cume leuns.A3
2524
Mult ad apris ki bien conuisı ahan.a
3364
Que nıort l'abaı, ki qu'en
3959
Ki hume traist
plurl
u kin riet.as
sei ocit e ahroi.a6
Kişiler de düşüncelerini son derece yalın ve açık bir biçiııde ifade ederler. imalı sözlere öırem verııezler ve ııezaket krırallarını yok saymayacak biçiınde dili kullaııııhya çalışınazLessez lafolie, ıenez vos aI saveir.o1
Ganelon Clıarlemagne'a:
43
::
l0l5 I107 t'724 r
"De hıııaille est
r)40
r
886
r164
""!:qs')
PutperestIer suçludur' Hıristiyanıar haklı. size ben asla kötii ört1ek olmayacağtm'
n
ienü.
(Jııc nıais ııuls hom en tere n'en viİ pIuS'49
l{(ıl
Uııches nıais honı ıeI ne vit ajusıee.so
2023
Ja nis
I
5,16
en lere n'orrez plus doleııı hunıe.sl
''Sire cunıpainz, Nus n'aviunı
569
A2
45
''Ayrıntı"Iara değer verıııedeıı, böyle klişe halinde düştinııe ,ılışl.ıılığıvla ilgili bir anlatını biçimiııi, olay ve kişilerde verileıı ,l,'1icl'yaı'gılarında da bulııak ınıiııkündiir. Şair bir olayın veya ılııl,gtııııııı öne ] Veya derinliğini dile getirınek istediği zaınalı, ,,ıılı nıtıtlak bir değer vererek dünyada hiç bir zamaı'ı onunla boy iilçiişccek başka bir olay vela drıyguııuır varlığınl kabul ehıez. l(cııcli anlattığı olay|ar en büyiik, eı öneınli olaylardır. Kişilerin ıllı1,tltığu acılar en büyük ve en derin acılardır v.b.
lar.
4A
de Ro]ond
Ja esıes veilz e fluriz e blancs Par ıel's paroles ı,us resenıbIez eııJanı.a8
piz se cımrdeıf|
1107
el
,
ja
eSı morz Engeler
plus vai!lanı cheyaler.
''52
Şair öı'ıerııelere böyle abartılı bir aıılaıı vermekten çekiııınez. Bu biçiıııde bir anlatın ve dtıygu tarzına lıalk edebiyatııda çok rastlaırdığıı'ıı Ve bunun akla dayalı olınaktan çok dııygusal bir düııya görüşiinden ileri geldiğini söylemeye bile gerek yokütlr. Kültürlü, olayları tarih ve ınekaır içine sığdırııaya alışınış, tliişünce ufukları geniş bir insaı], belli bir olay karşısında o olaya
Korkuya kapılan kalp cczasınl bulsun
Bilinçli bir cesaretle çılpınlık bır değildir. Ölç(] her Zaman taşkIııllktan daha i1,idir. Esir düŞmek olasılıeInın olmadı!lnl hilen insan Böyle bir savaşta canla çarpışır. Buı)daıı dolayı l'ranstz]ar as]anlar gibi atılgandııIar' Yorg nluğa katlaıımayl öğrenen çok şcy bilir. Gülsc dc' ağlasa da diişııanı yere ijlt] sorcr. ilranet eden hcm kenılinin hem başkiısıı]ın öIiinrijnc ncden o]ür Dcliliği bırakın. akılın yolundao ayrılnıayın.
"" t77o
jl
ıo+o
"
t546
:: r46l !] zozı
Savaş mavaş yok, Siz ihtiyarsınız ak saçınIz çiçek açmış gibi
Bu sözlerle çocuğa benziyorsunırz.
Yeryüztind9 kimse daha fazlasını görlneıniştir. Yeryüzündc kimse böyle savaş görn]emiştir. Yeryüzün.le daha dertii bjr adam bulmak oIanaksızdır. Yoldaşım, Engeler öldü. ondan daha kahraman bir şövalyemiz yoktu.
SüheylÖ 8oy(ov
biriııci derecede önem vermeden önce duraksar, akıl ve mantlk]a duygusallığını kontrol etmeye çalışır. Düşünce ufku dalra dar olan, kendi çevre ve duygusallığının dışıııa çıkamayan ve özellikle duygularını kontrol etıneyeıı bir insaır, her somut olayııı önenıini btiyiiltmeye, oıa seçerek ayrı bir değer vermeye eğiIiıı'ılidir - Chanson ıte Rolanıl şairiniır düşmanIarı betimleınesin_ den, oıılara verdiği dilden, vecize biçiıninde düşünııesindeıı, o_ laylar lrakkında kullandığı ıııııtlak lıüküıılerden çlkaracağımız sonuç, şüphesiz ki, kendisiniır düşünce ufkunuıı geııiş olııadığı
ve aklıııdaı'ı çok drıygusalllğına bağlı kaldığıdır. Şairiı iislubunda duygrısallığııı egeıneır olduğunu başka bir yoldaıı da kaurlayabiliriz. Gerçekten de şair heyecanını genelde sesleniş biç iıninde ilade etmiştir.
Arap1arııı savaş hazır|ıklarıııl
715
LlZul'l Lızun aı'ılattıktan
soııra
Itll2 tıiot (
Şairiı'l, sonıut iı'ıgeleri sevdiğiıi ve Iıer aı'ıIattığı salıneyi caıılaııdlrınaya ve adeta gözle göriiniir bir hale getiı'ıreye çalış_ tığıırı, taııııılıklaıı (article) kulIanış biçinıiıdeıı aıılaııak ııriiınkündür.
ES destrcrs muntenı İuil Ii barun de I'osı
ı
Esclmgiz est li vespres
',l07
e Ii
jurz.
\L'sııc adların önünde de ona rastlıyoruz:
lJ67
Danz Oliver trait ad sa bone espee
l-ı70
Fiert
un paien, Jusıiıı de Val Ferree Tuıe la tesıe li ad par nıiscvree Trenchet Ie cors e la bronie safree Lcı bone sele' ki a or est genımee.
Eski Fransızcada taııımlıklar ıııoderır dildeı'ı dalıa az kı-ıllaııılır. Fakat aslı aynıdlr (le, la) artık işaret sıfatı olma özellikleı iıli kaybetmişler, birer aracı sözcük (mot outil) olmuşlardır. FaLlıl şair bir ''tablo"yu canlandırııak, bize göz\e görüliir ve elle ııllııIrır bir hale koyııak istediği, yani aıılatmak değil de, hayal lliiciinıtizü, duygularımızı coşturmak istediği zaman, işaret sıfa_ lıııı, belirli taıııırrllk yerine kulIaıııyor.5o
lıJ08
meye yarar:
"''7t5
e curoÇus
Brochent ad ait ıcml cum durent li port.
Clıanson ıle RoIaıııI'da' belirli tanınılık (article defini) "Ii _ le" ve sıfat "cil" kuIlaııllıııaktadır. "Li - /e", insanları betiıırle-
"' iiç ytiz kişi çırpışııayı l'ıckli1'or IJlu I'anıı. ıc 1azık ki l-'ıansızlar blıntı bilnıivor.
.
lıt02
Deus! Qııel dulur qııe li Franceis nel sayeııİ!"
Deus! Quels seisaııle hıınıas i ad en sa cıııııpaigne! Uııches ııcillıırs ıı'eıı ouı reis ııe caıuigıes.
Li emperires. . . . . . E Ii Francais dolenz
47
iiin' gece, geçit gibi sözcükIerin önünde bulunur:
IIII. C. nıilie ateııdeııl I'ajurnee
ikinci savaştan soırra, ancak 60 Fraıısız sağ kalıılştır.
1849
( lıonson de Rolond
Cımtre le soleil reluiseııı cil adub' osbercs e helınes i geıent gran JIabur E cil escuz, ki ben sunl peinz a flurs, E cil espiez, cil oreı gunfanun-
I}u böıü,'r'' laı)tmlık ve eyleınIerin zamanlarına iIişkin olduğu için. eski I]ransrzca n'ıctni anlaııak gerekir. Çevirisindc' açıklamak istediğinliz sorun kil),boIacağından çeviri1'i yapmanla),ı yeğledik'
SUheylö Boyrov
Ardçılaı'Ia kalan olivier, eh'afl gözleıılemek aııacıyla bir tepeye çtküyor ve kendileriıre l'ıiicrıııa lıazırlanan düşııaı'ı ordu-
r
lı, llr|n)n Ç]e
lııı ıllllıa
doğrusu o dili konuşanların soııutlaııdırma isteklerini 1ıiı.'ıcıd iği için anlamlldır.
sunu görüyor:
1031
Lııiseııı cil elnıe. ki ad or 'sunı genııııez, E cil escuz e cil osbercs safrez E cil espiez, cil gun1fununı fernıez. Sul les escheles ne poeı il acunter
Öltinı yarasıııl alan olivier, kalabalığııi ortasında hakiki bir baroıı gibi çarpIşlyor:
1967
En la grant presse or lifi.ert cume ber Trencheı cez hanyİes e cez escuz buclers E piez e poinz e seles e cosıez.
Sorı dizede slfat veya taııımıığ!ıı kuIlanılmamış olması, dalıa aıılaıılıdır; böylelikle şair dizeye verdiği akıcı ve l'ıızlı ritm ile, kalıraınanıı'ı harcadığı çabada, hızla birbirini izleyen kılıç darbelerine öykürımüştür.
işaret aılamını korumakla birlikte tamamen bir taıııılık olarak krıllaırılan işaret sıfatlarlna iki örı'ıek daha verelim:
1655 1830
Trenchenı cez poinz, cez cosıez, cez echines,
Rolond
('harlemagne'tn etraflııdaki asilzadeler RoIand için kaygıla_
ıııı llıı'
lıl
l
2
Li emperes cevalchet por irur E li Francais dolenz e curoÇus., N'i ad celoi ki duremenı ne plurı,
Iıi.l2
Pcır granı irur chevalcheı li reis Chıırles;
Desur sa brunie
li
gist sa blanche barbe,
Puignenı ad aiı ıuit li barun de France N'i ad icel ne demeinı ironce
l(,('l
Cel nen i ad ki ne criet: Marsilie! Cevolche, rei! Bosuign avum d'aie!
Şalrin tutkuyla sevdiği ve tamaınen kendi görüş ııoktasında l'lllırak aktardığı bu güzel serüVeni, gözümüZüıı öııiinde nasıl
t'lııılandırıldığını araştıraIım.
Yapıtln baş kısmı özellikle dikkati çeker. Şair ilk dizelerde lıizi ilgilendiren aııdaki durumu kısaca ortaya koyuyor:
Cez vesteınenz enıreSque oS chors yives.
Carles Ii reis nosıfe emperere magnes Sel anz tuz plein ad esteı en Espoigne
HaIl Sunı li pui e tenebrus
Tı'esqu'eıı Ia nıer cunquisı la tere alıaigııe... Fors Sarraguce, ki esı en un nıunıagne...
Li
e
granL
parfunı e les ewes curant Sunenı cil graisle e derere e devanı val
işareü zanıiri de bazen belirsiz bir aııIamda her hangi bir iu_ sanı ifade etınek içiır kullanıImıştır. Böyle belirsiz, kişisel olmayan bir diişüııceyi özellikle işaret zamiri iIe ifade etııek eski di-
Doğal olarak, geçııişteki olayları özetlediği için, fiiIler
gcçır'ıiş zaııanda kullaııılınıştır. Fakat bu bir kaç dizelik önsöz
lıiıcr bitııez bizi ilgileııdireıı olaylar başlıyor ve asıl l.ıareketle lıcraber, lnetniır zaııaııı da değişiyor' aııık fiil geçııişte değil, lııldedir. Öyle ki iIk satırlardaki geçmiş zaman' şairin öykiiyü
50
süheylö Boyrov
ı lxjnson de Roloncl
anlaİmaya başladığı ana göre geçmiş zaman olmaktan çok, asıI dinleyeceğimiz öykünün öZüı]ü oluşturan olaylara göre bir geçmiş zaman oluyor. Metindeki fiillerin hal akışında olması, öyküye bir yenilik, bir canlılık veriyor. Eski bir serüvenin dinleyiciIeri veya okuyucuları olmaktan çıkıyor ve gözünüzün öniinde geçen olayların izleyicisi oluyoruz. Destan boyunca aynl şeye tanık oluyoruz. Yaşanılan aı'ıa oranla geçmişte olan bir olay, geçmiş zaııanda gösteriliyor. Fakat o anda gelişen olaylar anlatırken hal kullanıyor.
10
fiil
tıpkı tiyatro Veya sinel]lada olduğu gibi, oIaylarln taıııgı, izleyicisi oluyor. Her anlatılan olayı canlaırdırıııak, soınut l,ir ıablo halinde yaşatınak arZUsullu bazı yerlerde eııir cünılesi l.'ıine gelecek zamanın kullaııllınış olüTaslndaı'] da aırlıyoruz.
,1;11|çlyici,
de haldedir.
Alez en estss en un verger suz l'umbre Sur ım perrun de nıarbre bloi se culcheı,'
'7ll
est- passd composğ (bir|eşik bir zaman) değil, bir durum göster€n "n Participe passd burada tamamen bir sıfat değerindedir. Avoir yar_ bir haidiı' dlmcı fiili ile oluşan b^zt birleşik fiiller de aslında geçmiş zamant değil hali gösterirler. Li feis Marsilie od sııı cunseill Jİneı Li reis Marsilies aıl la cıılur nıııee Marsilies fuı e'culıırez de l'ire Freinl le seel' ge[el en ad la ciı-e Gııardet al bfef vil la raisı! escrite Bu örneklerde "avoir partjcipe passd'' geçmişi değii, konuşı'ılan aııda biten bir işi, bu anda meydana gelen bir durumu göstermektedir. Sözcükler burada tam fiutlak anlamlarınl taşırlar Ve burada. "passd compos6" zaınaııırın oIu_ şumunda birinci aşama olalr bir dunımu görüyoruz. Bitmiş bir hareketin so_ nucunu yitiren bir kavraırr' bazı yeı'lerde tamamen geçniş zamanı ifade et_ mek için de kullanılmıştır' Li qııens RollanI, qııanl il s'oiljuger Dııne ad par[ed a lei de clıevalerBu tez yazıl|rken Bayan Anna Granville Hatcher'iı] elimize gcçen bir çalışnıasında bu konu daha yakından incelenmiş vc açıkça söylediklerimize karşItmlş gibi görünen bazl ''hal''Ier de açıklaİmtştIr.
"Seignur,s bcıruns, a Carlenıugnes irez
iI est ai siege 0 Corllres Ia citet, Brcıııches cl'oliyes en |,oz maiI7S PorlereZ
Aynı şeye 3 üncü laisse'te de rastlamaktayız.
" Aı",
Bloncaııdrins ful des plus saives paiens De ı,aSselage fııı aSez chevaIer
l}ıı kısa başlangıçtan sonra, Blaııcaı'ıdriıı lrarekete geçer 1,,'çııcz fiil de haldedir. Deııek ki, öykiilenen ana göre geçnıiŞte ,'Ilııı tılay ve daişüııceleri aıılatırken fiilleri geçıniş Zamaııda kull,ııılln şaiı', haıeketi olabiIdiğiı1ce göZiinıiiziin öı'ıi.iııde caıılan_ ılılııak istiyor Ve bu aınaçla fiilleri halde kuIlanmak Ve böylece ııl'ılvucu ve dinleyicilerle hakiki öyküyii birbirinden ayıraır asılllııı yadsıyarak Zalııan solulıulıu ofiadarı ka]dıIıyor. okuyucl.ı ve
Li reis Marsilie esıeiı en Sarraguce.
Fakat emir harekete geçer geçmez,
1l
ı'ı
5t
Ço senefieı pais e hunıiliıet. Par yoz sayeirs senı puez acorder,
75
Jo vos dıırrai or Teres
e
e Cırgenl osez
/iez ıant cun'ı vos en ııuldrez."
Bu biçinıde ödti ilendirileceklerine dair söZ alaıı eIçiler de. .llıııki gerçekteır toplak Ve paraya sahip olınuşlar gibi: Dient puien: "De ço uvıuı nııs asez." ı
Iiye cevap veı'iyorlal.
Ayı'ıı şeye şu dizelerde de rastlıyoİ:z.
52
943
sühey ö BoVroV
('o clisı Marsilie: ''Seignur's vefıez ayanl En ReııcesvcıIs irez aS porz p(ıSsanl Si aiderez a cıınduire nıa genl".
( l(ınson de Rolcnd
Çok kııllanıIııak|a beraber birincisi kadar sık geçıııeyen bir yiiltlcm de (coııplğtives directes _ bütüırleyen cünrle - tüınleç) ı1lcvini göreıı ve ''que" iIe başlayan bağlaç yan ciiıırIelerin kulli lıı ııı'ı ıdır:
9
*
Ciimle biçiıılerini yakıııdan çöziin'ıIeyecek oIursak, şairin, uzun, muğlak ve ııaırtıksal bir uğraş isteyen yapılardan çekiııdi_ ğini, aksine bağımsız cümleleri ya da bir veya en çok iki yan ciiıılesi olau cümleleri, şaf1 gösteren (Circonstaııcielle) yan cüırıleleriıı de eıı basitlerini yeğlediğini görüyoruz. Yapıtın ilk 800 dizesinde yaptığıınlZ çözüınlemeniıı sonuçlarınl olduğu gibi
sunuyoruz.
'tı ll2
Nes
poeı guardef que nıals ne I'i aıeignet'
Si ıııe direz a Carlenıagne
Pur
Ie soen
Ie
rei
Deıı qu'il aiı nıerciİ de ıııei.
l4l
Sa custume est qu'il parolel cı leisir.
lr]7
Mais il nıe mandeı que en Frqnce nı'en olge
Yaıı ciiınleler arasında eıı çok rastlanan tip, ''relative" cümlelerdir. Bunlarlı çoğu niteleıneye yarar, yani teıııel cliın|ede
251
Jo nıe crendreie que yos vos nıeslisez.
29ıl
Carles conıandeı
iIk sayfalardan lopladığılnıZ bir kaç örneği aşağlya yaz|yorrız, aııcak şuı'ırı da ekleyeliın ki bu tip ciiıııleler pek çoktur Ve vereceğiııiz örnekIer ilk 800 dizedeki ''subordonnğe relative deterıniırative''ler büt|iııiiırüıı küçük bir klsıııııı oluşturur.
Şart göstere!r yan CüınIeler (Subordonn6es circoııstanciclles) çok ıliıha seyrektir. Şiındi aşağıya ilk 800 dizede rastladığıııız ciiıılı',lcri, eı'ı çok görüleır şal1ı en başa getirerek, çoklrık sırasıııa göıe tlizeceğiz.
bı.ılıınan bir adı ııitelerler.
4
N'i ad ca,çlel ki devanl lui renıcıigııe.
6
Fors Sarragııce, ki eSı en uııe nn'mlaigne.
7
Li reis Mcırsilie la lienİ, ki Deu ııen aiınel.
ıi
5ı
sun servise
Quanl cascuns erı a sun nıeillor repuire Carles seraı ad Ais, a so capele
A seinı Michel..'..'
osı qui bıııaille li dıuıne
Jo nen
l9
Ne n'ai ıel gen| ki Ia sue deruıııpel.
197
Seı anz ad pleins
94
Viııdrenı a Charle.s' ki Fraııce ad eıı baillie
J28
or irez
La siet li reis ki dulce Frrınce lienl-
fıce
Z,'ıoııgöstercnyonciimleler,(Subordonnöeciı"constahcielletemporelle).
18
116
que
.t
02
Qııcını
qıı'eıı Espaigııe veninıas
|oS certes, quqııI
l'oı Rı,llıuıı..ıi
jol cunıanı.
c'ııııır'ıı\1tI a rir.'.
Süheylö Boyrov
333
Quant le dul prendre, si Ii caiı a ıere.
338
QuaııI aler ılei, n,i ai plus que larger.
688
EinZ qu'il oü:;Sent III. liues sigteı Sis aquİIliı e ıenıpesıe e ored La SuııI ı7 e iez,.i amais.....
757
Li quens RolIanı' quanl il s,oil juger Duııc ad purled a lei de chevaler
8r8
258 279
$ubordonnğes circonslancielles)
S'il ı'oelı ostages, il en avrat par veir.,,
Se lui lessez, ıı,i ırameırez pIuS Saiye-,, Se deus ço duneı que jo de la repaiı"e
Si li reis voelı, prez sui por vus
459 69
ı
'
Se
il
fusı
vis.
jo
le
5ıJ
Asez esı nıielz qu'il i perdenı les ıesıes Que nus perduns clere Espaigne, la bele,
.ı25
5J2
l,oüSse ameneı.
Mais li quens Guenes se fuı ben purpenset. Par granı saver cumenceı a parler Cume celui ki ben faire Ie set Tan nel vos sai ne preiser ne
loer
Que plus n'i ad d'onur e de bontet. '7
67
Dımez mei I'arc que vos lenez el poign Men escientre nel me reproverunt Que il me chedet cumfist a Cuenelun
'4.ynı onda
face.,'
Se tanl ai de
(comparaıfues)
Asez esı melz qu'il i perdent le chefs Que nus perduns l'onur ne la deinıel
84
Ki durerqİ.....'..
yon c ümıeıel
55
11
li reis ııoelı, .jo i puis aler ben.',
Se
Jo l'en muı,ra un Si grqnı contraire
295
K ı ı rş ı I oştırmalı
Puis que il ııenenı a la Tere Majur VirenI Guascuigne. la ıare lur seignur.
Ş0rı göSıeren !un ciiınIeIer
87
r lxrnson de Rolond
yıpılan bir harekaİ gösteren lan cinılelef
Ja einz ne yerrant passer cesı premer meİs Que jel sivrai od mil de mes fedeilz Ja nel dirat de France li emperere Que suls i moerge en I'esırange cunıree Einz vos ayrwıt li meillor cumperee..." " ....
lei.İir 693
(conİEcıİivAs)
Del rei paien, sire, pm veir creez Ja ne verrez cest premer meİs passel Qu'il vos sivraı en France Ie regnet
süheylö BoWoV
l32
Tanl i avraı de besanz esmerez Dunt bien purrez yoz soldeiers luer.
Neııen göSıeren yan cümleler (caıısales) 318
Puis quel comand, aler vus en esıoet.
681
De l'algalifes nel devez pas blasmer Kar a nıes oilz vi IIII. C milie armez
453
"Mal nos avez bailliı Que Ii Franceis asmostes aferir.
HaI gösıercn
758 8ı0
!an cümleler
(lı,laııiöres)
Ne n'i perdraı ne run:in ne sumcr Que as espees ne seiı einz eslegiel.,,
N'en descendrat pur malvaises nuveles Enceis qu'en seieııt. VII. C. espees troiıes.
Sonuç göSıefen ),an cümleler (fiıales)
45l
Tanı li preierenı li meillor Sarrazin Qu'el faldestoed s'es Marsilies asis.
622
Par aınisliez; bel sire, la vos duins Que nos aidez de Rollant le barun Qu'en rereguarde le poüsum.
Ayrıcalık gösteren yan cümlelel 101
(concesstveS,
En la ciıeı nen ad renıes paieıı Ne seiı ocis u deyient chre.s1iılıı
l
lı(ınson de Rolond
iık 8oo dize için verdiğiıniz bu tablodaıı da anlaşllacağı gilıi ıııctinde fark|l ciırs şaıt göSteren yaır cüınle örnekleri vardır. l)cıırck ki dil, ınantıksal ve zor yapılara olanak sağlamaktadlr. ( )\,sa yapltın yazarl Zor yapılardan, ıızun cümlelerden ola_ lliltliğiıce kaçıDııılştlr. En basit yaıı cümleleri, Sıfat Veya tümleç ışlevi gören yan cüünleleri, ''circonstancielle'' cümlecikler ara.,ıılda da, zaman' şart, karşılaştırma gibi en aZ mantıksal Ve zilıiııscl bir uğraş isteyenleri yeğlemiştir. Cümle yaplsı bakımından yapıtı çözümleyecek olursak, ba1lıııısız cümlelerin veya birbirine bağlı veya bağsız (uxtaposdes) ıt'ıııcl cümleIeriır yeğlenerek kullanıldığını, yan cümlelerin söyle ıliğiııiz gibi en basit biçimlerinin seçildiğini Ve genellikle bir l('ı)ıcl cümleye bir yan cümlenin verj|diğini, iki yan cümle|i teıılel oümleleriıı dalıa az olduğunu, üç Veya daha fazla yan cüm_ lc li tcınel cüınleIerinse seyrek kullanıldığını görürüz.
ilk üç laisses'i çözümleyecek olursak, şöyle bir souuç elde
,.'ı
lcriz:
I'ııisse I. 2.
Bağınsızbağsız
6. BağSıZ
teııel cümle
4. Dört yan
cümle
(indğpendantes.iuxtaposğes) (principales
j
uxtaposğes)
(Subordonnees, dont 3 relatives'
l conjonctive)
I'ııisse II. Başlangıçta 5 bağımsız bağsız
(indepdndantes juxtaposğes)
Marsile söze başlıyor, hitabede de: 3
bağııısız
3 temel cümle 3
yaı
cümIe 1subordonn6es relatives)
süheylö BoyIoV
yani l4 önermenin' l0'u bağııısız ve temel cümledir Ve bütün ''laisse''te önermeleri bağlayan iki bağIaca rastlanmaktadır.
dizede dizede
ze- 19 uncu sİ-
2l
inci
Ne n'ai ıeI genı ki la sue derunıpeı Si nıe gurı-isez
e de
nıorıede hwııe..
Laisse III.
, lİ ıIıson de Rolond
ı,'ııleyorek uzun bir cümlede birçok düşünce ve ilişkileri ifade ı'llcıı''siileç''lere (periode) CIııııısoıı ıle Roland'da rastlamıyoılıu. []zrınca bir cümIe geldiği zaınan yazar genellikle, cüııle, ıl'lcı araslııdaki mantıksal ilişkiyi iyice kavramaııış ve cümlı'ııiıı yapısı bu yüzden aksamıştır.
ll().l
14 bağımslz cümle (indğpendantes)
2 temel cümIe (principales) 2 yan cümle
Neden ile sonuç arasındaki ilişki bazen yalnız anlamından anlaşılmaktadlr. CümIeIer arasına dilbilimsel bir bağ konulmamıştır.
30
Vos Ii durrez urs e leons e chens
D'or e d'cırgenı. IIII. C. ınuls cargez Cİnguanıe carre qu'en feraı carier Ben en purrqı luer ses soldeiers.
Bu son önerııe anlamca, bir önceki ile ilgili ve onun sonucu olmasına karşın burada dilbilgisi baklmından, tamamen bağımsız bir cümle biç iln indedir. Klasik bir yazarın e|inde, mutlaka uzun ve zengin bir süreç biçimini alacak olan bu lıitabenin, mantıksal ve dilbilgisel iskeleti yok gibidir. Düşünceler sıralanmıştır, fakat birinden diğerine geçiş görülmemekİedir. "Mandez'' fiiline bağlı olarak üstlenilen (sadakat, dostluk) dışında, Charlemagne'a gönderilmesi karar_ laştırılan ve önce elçiler aracılığıyla gönderileceği söyIenen hediyelerin ve paranIn da bu cümleye girınesi gerekir. oysa bu bölümde geIecek zaman kullanılmış, bağımsız bir cümle yapıImıştır. Yani bir düşünceııin farklı plaırları aynı cümle içinde toplanınamıştır. Aralarında karışık iIişkiler olan yan cümleleri dii-
Del rei paien, siı'c par veir creez Ja ne verrez cesü premer nrciS passeı Qu'iI vos sivraı en France le regnet Si recevraı Ia Iei que yos ıenez Joinıes ses mains ierı vosıre comandet De vos tendrat Espaigne Ie regnet."
iiıllle yapıSı bakımından son dört cümleciğin ''ja ne verrez'' ye lıllğlı olınası gerekir. oysa burada yalnız "qu'iI vos sivrat...." ıiiııllesi açık bir biçimde temel cümleye bağlanmlştır. "Si ıeccvrat..." cümlesinin duruııu çok açık değildir. ''Sivrat" ve "ıccevrat" fiilleri aynı zamanda oldukları için eş cümlelerde bu_ lııııııaları gerekir; fakat sonra gelen cümleler artık ''Ja ne ı cı'rez" iIe ilgili değil. doğrudan doğruya bağıınslzdırlar. Önceki iil]crııeIerle ilgili, hatta oııların sonucu olmalarına rağmen, cüm_ lelcr arasıırda düşi-iklük vardır, "verrez'' fiiliyle dilbilgisi bakı_ ıııından ilişkileri yoktur. Öyle ki bütün diğer önermelerin hazır_ liıtlığı ve eıı çok arzu edilen soııtıcu dile getiren son cümle graıııcr bakımından bağımsızdır. (
kan ıı
Yazarı'ı bağlaçlardan hoşlanmadığını, başka örneklerle de layabiliriz:
ı.13
"Vus ovez nıulı ben diı Li reis Marsilies esı mulı nıis eneınis"
293
Ço set honı beıı n'ai cure de nıcınace. "Siı'e parasıre, nıuIı vos dei ayeir cher La rereguarde avez Sur mei jugieı
süheylÖ Boyrov
377
"Francs sunı mulı gentilz honıe (ınais - eksik) Mulı grant malfunt e cil duc e cil cunte A lur seignur, ki tel cunseill Ii dunent
Bazen iki önerme arasındaki ilişki yalnız fiilin zamanı ile ifade edilmiştir: En la ciıeı nen ad remes paien Ne seit ocis u devienı chresıien Şinrdi söyledikleriıııizi özetleyeIim: Metiırde yan yana getirilııiş ve aırlam bakınıındaı'ı birbiri ile ilgili cümleler, geııellikle sadece yan yana dizilmişlerdir (Juxtapos6es). Aralarındaki iliş_ kiler nadiren bağlaç aracıhğıyla belirtilmiştir. Bu''paratactique'' cümleIerin yapısıııda da en basit biçimler yeğlenmiştir; mantıksal bir düşünce ve ifade zinciri oluşturaı] cümleler azdır. Bunlarııı bazıları da dilbilgisi yapısı bakımından sakaIlır - Clıonson de Rolıınd'a genellikle verilen "raide - gauclıe" acemi niteliği, işte üsIubrın bir devam, akış göStermeyip, adım adıın ilerlemesiııdeır gelınektedir. Gerçekteır de Clıanson de Roland islubu ile klasik yapıtlardaıı lıerlıan gi b irinin, Örrıeğin E n e İde' iı'ı üs l ubunu karşılaştıracak olursak, bunu hemen anlarız. Jamque rubesbat raddiis mare, eı aelhere ab alto Aurora in roseis fııIgebaı lucta bigis Quunı venti posuere, onınisque repente resedi
(
6l
lhonson de Rolond
I)all, yan yana getirilııiş ıı'ıalzeııedeır oluşuyor. Yaııi üsluba eı]eııeıı olaıı''paratactique'' ciiınleleriıı devamldlr. Verg iI i us y ağlı [-ıoya bir ta6loya, Clıanson de RolanıI ise bir mozayiğe veya liıtedralleriıı peııcerelerinde göriilen ıenkli camlardan yapılııış ı'csiıılere benzer. *
+*
Ayııı soı]uca başka bir yoldaı da varabiliriz. Clıanson ıle ınd' ın anlatılış ritıııiı'ıi iııceleyeliıır. C lıans o n ıle Rokınıl'da gcçııiş bir iki olaya iIişkin eğretilemeleri veya öylesine söyleııııiş bir iki olayııı hatırlatı lmasını bir kenara bırakırsak yapıt, ön_ R oI
i'ykiiniiı mantıksal gelişilı çizgisiıri bozarak ona dalıa yüce ve
iIaha patetik bir nite|ik kazandırır.56
Ayııı koırrııruıı bir kaç kere aynı biçimde başlaııarak yinelennıesi olayını örneklerle inceleyeliıı. Biitün lıallerde aynl usuliin kıı lIan ılmadığını lremeır görebiliriz. Birkaç örnek vererek bu biçimi göstereıı bölümleri yeliıı:
özetle_
Flaıus, eı in lenİo lucıantur marmore Ionsae.
(Liber Vu - v.25)
Burada birçok drıygu ve düşiince kaynaşarak, bir bütüıı o_ luyor. Daınlaların karışarak ırehir olınası gibi, Zergı7lıs tıı iisIubunda birçok eğri çizgi içiçe geçerek btiyiik biı birlik gösteren bir deseıı yaratıyor. oysa Clınnsoıı ıle Rolnnıl ek yeri göze çar-
"6 Ilu oyn bölüın]€r
farklı biçinrde yorrımlanmışııı.. Bazıları buıı]arın ek oldu-
ğtıDu sö),Ien]iş. bazı bilginler de bunların aynı temaııın çeşitlemeleri ojdukIarını. okrıyucııııtııı aı'a]aıından birini seçtiğini öno siiı'ı'ı]tiş]cı'. vcya biı eclebi sijs olduklallnl ilcli sıilnrıişlcrdir. L€on carıtier oklıytıcunLın brınlardan biriokuduğunu. f'akat halk taraflndan alk]şlanıp aynı parçayı tekrarladlgI zaolaı] aynü sahncnin başkı bir çeşitlcmesini kuıgu]adığ|ııt varsaYmıştıl. M.
ıi
l.uquicns'iıl )'apItlalıırI cle -geçirğmğdik. Ancak bı.ı yazarın gijrüşünü bir ci]nrlede özetleyen wilInrotl.'un aktardığııra göre bu bilgin konuyrı bizim uibi anlanrışıır.
süheylÖ BoyIoV
Chonson de Rolond
benzeııektedir ve l'ıer iiç "laisse" de aynı soru ile bi-
Laİsse V. Vl. Laİsse
V.
ter.
Marsile ııeclis dağıldlktan sonra, otl elçi atayıp oıı_ lara taliııat yerir: "Ktırdoba şehrine elleriııizde zeylin dalları taşıyarak gideceksiniz' Bu dallar dosıIıık ifade eder, eğer Charlenıagne iIe beni barışıı'ırsınıız sizi öıliillenr]iririıı ". iııanaı'ılar cevap verir:"""
Laisse VI. Marsile nıeclis dağıldıktan sonra, elçileri çağırıp di ki'.''Charlenıagne'a gideceksiniz, elleriııizde zeyıiıı dalları taşıyacaksınız, inxaı| eIıiği Tanrının rızası içiıı bana acısııı, hiı'aydan önce ]000 bendemle Hır:istiyan ıliııini kahıl edeceğinı' Kendisiııe sadakat ve
,"pn1n ierI
l,aisse'ler aynı biçiııde başlar.
.YL. ,\LI.
de_
seıgi
ile' '.
Blaııcandrin dedi:''...
Bu özetteıı de aılaşıldığı gibi, Vl' laisse, Marsile'in' öııce söylediğiıii kısmen yiı-ıe[er, kısıııeı'ı de yeni sözler ekler'- V' yineIaisse'tJ elçileriıı adlarıııı sayaıı yazar, Y|' Iaisse'te adları leııez' fakat Marsile'iıı sözleriıri dalıa etraflı ve ayrıntılı bir biMarsile ile Gaııelolı'rın aıılaşnrası,
Laisses XL-XLI'XL
xL.
Marsile dedi: "Gaııelon sizi hakikaİen, çok sevece' etınek isı iyorum' Ihl iyar' ği nı. C h a rlb nı agne' dan b alıs savaşn, bu kadar üIke kadar ılır. 200 yaşıııda var, bıı Zanıan sovaşınaklan ı'azgeçecekıir 'l'eİheıti. Ne (Quant ier iI nıais d'osteier recreant?)'
XLI
ve
XLI .
Başlangıçta Gaııeloıı'a gösterilen dostluk duy_ guları dışıncla (br.ı Zaten söze bir giriştir), aynı dütekrar edil]iinceler aynı sıra takip edilınek üzere nıiştir. Cİımlenin ritııli ve kompozisyontı bırbırıne
Ço disİ. Marsilie s
Dist Ii paiens Dist li sarrasiııs
Aynı aırlam başka başka sözcükler ve yapılarla ifade edilııliştir. Fakat şimdi Gaırelon'un cevaplaruıı iırceleyecek olursak ol'ada LX. Iaisse ile onu izleyeıı laisse'lerde aı'ılamca fark oldu!,tlnu görürüz. XL. laisse'te Ganelon doğrudan doğruya soruya ecvap vermiyor, Charleıııagı'ıe'ı yiiceltııekle yetiniyor. xLI. llıisse'te ise asıI soruya cevap veriyor' "Yeğeni sağ oldukça ('harIeınagııe srıvaş edecekıir". LXIl. laisse'te aynı şeyi yineIer. l}tırada Ganelon Ro]aııd'ın adını anar. Bu yineleııelerin özelliğiıri Ve türlerini dalra yakıııdaıı aıı-
lıınıak içiıı bir iki örnek daha vereliıı:
çimde aktarır.
.'
ii'nıais recreanı d'osıeier?
seçi
Ganelon'un aracılığıyla Roland ardçıIarın kumandaııı liyor.
IIX.
Roland seçildiğini duyunca, bir şövalye gibi ko-
rıışİıl
"Üvey baba beni bıı göreve SeçIiı"diğiniz iÇiıl
sizi çok sevnıeliyiın, Charlenıcıgne önce kılıçla korunnıadaıı ne bir at, ne bir kanr kaybeclece ktir"
LX.
.
Roland, ardçılara başkan seçildiğiııi duytıııca üıvey babasına hiddetle dedi: " kötü, se.fil, alçak, SoySı'ıZ..... v.b."
Burada ayırı girişteır soırra, Rolaııd'ııı Gaıreloır'a söylediği siizler aktarılıyor. Fakat iki "laisse'' aynı düşiiı'ıceyi değil, bir nutl'ıııl biri ilk kısmını ikiııcisi de diğer klsmıııı aııIaııyor. işıe kısıneıı
suheylÖ BoyIoV
düşünce önceki önrekte de olduğu gibi, bu yineleııeler yalnız aynl yaramlyor' üzerinde yoğunlaşmaya, veya aynı düşülrceyi açmaya
iki üç düştınce ifade edilmek istendiği zaınan, bu düşünceler slraya en konuyor ve sahıre baştan başlatıIafak tek tek aıılatılıyor' Bunun bulab! ağıtta Söylğdiği jtızei omegiı'ıi, Charlemag'ıe'ın yeğeni i9in f;riz. yeğe]ıııin cesedini buluııca, Charlemagne bayılıyoı AyılBu modıktan sonra da ağlaınaya başlar ve ölü yeğeniyle konuşurimparatorun soııunda, yiııelemeııin şair, tif iki kere yinelenir; ikiııci içinsoziıntl keserek, saçıııı, başıılı yolduğunu, Fransızların matem sö'z_ farklı az- çok de olduğunu anlatır. Fakat, şairin araya gkişleriıi, ağllerle ikidefa yinelenen girişi bir tarafa bırakıp, Charlemagne1n bütiin bir parçanın bu 7aınan uZ tınl bir baştan bir başa okuduğum bir devam oluşturdufunu, duyguların sıralanmasında bir düzen ve
olaugurrlo.ıı.tır. Rşug'yu
bu ağıdı, yabancl öğelerden temizleye-
rek yazıyorısz:
2887
"Amis Rollanı, de ıei ait Deus merciı! [Jnques nuls honı tel cheyaler ne yiı Por granz baıailles jusıer e defenir' 51 La nıeie honor est ıurner en declin"
2898
"Anıi Rollant, Deus metet t'anme enflors' En pareis' enıre les glorius! Cunı en Espaigne venis a mal seignur! Janıais n'erı jurn de tei n'aie dulur' Cum decorraı ma force e nıa baldur! N'en avrai ja ki sıntienget m'onur Suz ciel ne quil aveir anıi un Se
t'z88i "" 2898
io
.
sul
ai parenz, n'en i ad nul si proz
"58
Roiaüıd kardes.l'aı]rı senden bapışlamalartnı esirgemesin uliı,in,'.'."nin ı,"dar bü)'ük savaşlara ıüılan Vc'hii\ iik zaferlcr kazanan bir Şö\ ılye görmemıtllr' Sıı r'e seretlm artık çökIncye başladL
iiii
ioland'kırdeş. Allilh. \cnııi rulıtınıl ccnneııcki
(
-honson de Rolond
''Anıi Rollanı,
65
jo m'en irai
en
France
Cumjo serai a Loün, en ma Chambre, De plusws regnes vendrunt Ii hume e:strange
Demanderunı: "U est li quens cataignes?" Jo lur dirrai qu'iI ?Sı morz en Espaigne. A grant dulur ıendrai puis mun reialme: Jamais n'ert jur que ne plur ne n'en pleigne. "Ami RoIlanı prozdoem, juvente beIe,
Cumjo serrai a Eis, em ma chapele, Vendrunı li hume, demanderunt noveles.
Ağıdın ilk iki bölüııü, ağıdın hangi koşullar altlnda söyleııdiğiııi aıılatan girişten soııra söylenmiştir. Yani bizi itgilendi_ rcn yöntem (bir olayın bir anını iki veya daha çok kez anlatmak) Ltıllanılıııştır. ikinci ile üçüncü bölüm arasında şair, ağldın derılılnı keserek, yaratılııak istenen faciayı zenginleştiren beıinılemeler eklemiştir. Buna karşın ağıdın son bölümleri sıra ile (IcVam etmektedir. Başlıkların yinelenmesi yapıtta sanatla kulliııılınıştır. Burada olduğu gibi iki defadan fazla bir yöıteme baş vıırulmuş olsaydı, yapıt çok tekdüze ve sıkıcı olurdu. Şair bunun iiıiine geçmek istemiştir. Başka hallerde ise, aynı başIığı kul_ laııınasına karşın, yineleme yoktur; çüııkü hareket devam eder. çiçeklerin içinde mutluların arasında yaşatsın
Ispanya'ya ne kadar kötü bir efendinin aldlndan ge]din. Gün geçmeyecek ki senin kaybının acıslnı duymayayım güç Ve yüceliğim ne kadar azalacak Şerefimi koruyacak bir kimse bulama1acağım yeryüzünde tek dostum yok gibi geliyor bana her ne kadar akabaIaıım vaısa da senin gibi kahıaman yoktur. Roland kaıdeş, Fransa'ya gideceğim, Laonda saıayıma gelince, bir çok diyaıdan, yabancılar gelecek soracaklaı: "Roland nerde?'' ispanya'da öldü diyeceğim Ulkemi matem içinde yöneteceğim' Gün geçmeyecek ki ağlayıp sızlamayayımRolaıd kaıdeş, cesur ve güzel genç Aien'de ibadetgahıma geldiğim zaman adamlar gelecelq haber soracaklar.
süh€ylö Boyrov
CXXIX. CXXX, CXXX| "laisse"Ierde olduğu gibi. Bazen bu yineleıneler çok sıklaştırılmıştır (LXXX ve bunu izleyen ''laisse''lerde). Bu bölüın de lrer an, iki kere yinelenmiştir. LxXx. LXXXI, olivier bir tepeye çlkıp düşman ordusunu görür ve Fraıısızlara haber verir. Aırcak aralarında bir fark vardır, biriııci "laisse"te yalnlz Rolaııd'a hitap eder ve Gaııelon'un ilıa_ netlerindeı] söz eder; ikinci "laisse"te ise, Fransızlara tel'ılikeyi işaret eder. "Dist o|iver'' ile başlayan LXXXII ve LXXXIII laisse'lerde olivier, söz söyler; önce düşmanların çokluğundan söz eder ve ııücadeleye teşvik eder, ikinci "laisse''te Roland'a hitap ederek. boru çalıp iınparatoru çağtrmasını önerir. işte burada nııtkı.ıır ortasında geçeıı
1051
Cunıpaign Rollanı kar sunez vosıre corn59
dizesi, hafif bir düzeltmeyle oı'ıdaı'ı sonraki "laisse''Ierin ilk dizeleriıri oluştıırı.ır ve olivier bir az önce yaptığl öneriyi, yaııi Clıarleıııagııe'ııı çağrılıTıasını üç defa yineler, Roland üç defa hemeıı helııeıı ayııı ııedeıılerdeı'ı dolayı (kendisinin, ailesiııiıı ve Fraıısa'ıııı'ı şeı'efi) reddeder ve öykü devam eder. Şiılıdi. verdiğiıniz örneLlerdeıı bir soıluç çıkarabiliriz. Öııce olaylarıır ınaııtlksal öyküsiinü yavaşlataD ve dalıa doğrusu ayırı duırıı'lıu yiııeleyerek ınaırtık dışlııa çıklp öyküye daha patetik Ve hiizünlü bir tad vereı] ve destaııı taıı aırlanııyla bazı olağaniistii olayları yaı'ı epik yarl lirik bir dille aktaran brü yine_ leıııelerde iki yönteın göze çaı'paf; bazeır iki ''laisse" aı'ılaııı ba_ kıııııııdaıl taı]1aıneı] aynıdır, faı'klı sözcüklerle veya bir ıroktaya fazla değer verilerek aynı şey yineleııııiştir. GeneIlikle ise belli bir yerde söylenilınek veya betiııleımek istenileı'ı birkaç duygu veya düşiince toplu bir biitüıı olarak ifade edilınemiş, birbirine tan']aı]'ıelı koşut böliiınler içiıre sıra i|e yerleştirilnıiştir. Sanki şa_ ir söyleyecekleriııi toplayıp diizeıılemekte ve iki düşüıce arasındaki ilişkileri görmekte giiçliik çekııiş ve ııispeten daha basit,
"
Iı)5I
Iloland a.kadaş. bonıyu çalı ıı
ilhonson de Rolond
67
,l;ıha az akla dayalı rc özelIikle her düŞiinceye daha cok siic tt'ıdiğindeıı. daha soınuı göı.üneıı bu yöniemi yeğ|enıisıi.. e_ö"] lecc sözdizinıinde göıdiiğiinıiiz gibi, düşiiııceieri halleri birüıiılc bağlaınak. birindeıı diğerinc geçişi sağlamak zorlıığtıııdaiı
kııııtılnıtıştııı. BasıIı biı.reııkli resiıiı ııasıl' ç]zei|cri torro,ii",., "" liılat hirinin lıir kısınl sarıya. biı diğerinin baş-ka bir kısmı vesiIc lı))alıll]lş biı' kaç ıaşııı kağıda basılnıasıııdaır soırı.a. hcr vei.i Ln\_;llı. lal'ııAn] vc kııstıl.sıız bir biçinıde ııeydaııa gcliıse. beIli bir 'lıııııında söze başla1'aıı bir kişinin önce bir diisincesiıli. ville i1ıııdc bıılundıığıı dıırtıılııı hatıı.lattıktaır soııra. o kişinin'ikiııci ıliişiincesini aıılatarı Ch ansoıı de Rolıırul'da btı yiıielemelerle, lıir drırıııı'ııı veya bir rııhsaI
dtlItlıı.üı"ı tanı
olarak betiınler.
r lrrnson cle RoLond
ü'i!ıl]aİdıIılan bir tablo dizisine beıızer. izleyici tabloya baktığı lııltla, saııki tablo canlanır, kişiler buluııdrıkları yerde lıareket ellcrlct, koıruşrırlar ve bu tabIolar lıızla birbiıini izler. Savaş salı-
Yrıpııın Kurgusıı Şairin sözdizin'ıinde ve öyküııiiı'ı önemli ı'ıoktalarınl beliıt-
nrek için kullandığl yiııe|eıırelerde, ınantıksal Ve akla dayall bir düşünce biçimindeı'ı ve kavrama yeteneğiırden çok duygulara,
iııgeleıe, htizüıılü anlatıııra değer verildiğini gördiik. Yapıtın krırgtısrıırtı iırceleyecek olrırsak gözüıılize ilk çarpacak olan öze]lik, btj1iiıiin yaı] yaıa getirilnriş tablolaı'daı oluştuğudur. Clııııısıııı ıIe Rrıkıııd deı,riıı resiıırlerini, lralılarlırı, katedrallerdekı heykelleriııi l']allrlatll'. oıtaçağııı resiı'ır saııatı aııIatıııcı bir karakteı sunaı', heni.iz öyküciilükteıı kuıtulmuş değildir. Clıanson de Rolund ise saııki resiııı Sal]atıı1lIı etkisiııdedir. Şair öyküsünü tablo şeklinde diiştinmiiştiir; görsel özelliği saıratlı-ıa egemendir.
Şair karakteristik, öı'ıeınli aılları seçer ve bir tablo lıalinde bize betiıı'ıler. Yapıt böylece bir ti]r E'pinal resiıılerine, dal'ıa doğru bir kıyasJaııayla WaIt Disney'in çizgi filırıleriıe benzer; çünkü resiıı saıratlıda kişiler taııaıı'ıeı'ı hareketsizdirler, oysa destanda koıırışı.ırIar, lıatta hareket ederler, savaşırlar, fakat tablo bize geıre]likle bu lıareketin bir aııııı ı ve Sonuclllıu verir; hiç bir zamaıı rızuır ve çetiıı bir oluşı-lı, biitiin aşamalarıııı aylı tılarıyla aıılaıırıaz. Hareketli diye ıritelendireceğinıiz göğüs göğüse çarpışma salıııeleri, oIdukça tekdiize ve kısadır; ilk çarpışııada sonuç anIaşıhr; ya diişmaırlardaı biri ölü diişer, veya iki düşııan birbiriııe lazIa dokunınadan ayrılır geçerter. Ölümle sonuçlanan çarpışııalarda, yenilgiye uğrayanııı ıasıl öldiirüldiiğti, anatoııik bir dille söylenir. Öyle ki, en lıareketli salrııelerin resıııini yapııak ınüııkündiir. Aynı zaııaı'ıda bu tablolar, bir tiyatro sahnesinde
ııclcı'ilıiıı dlşında, destaııın aııllk fotoğrafl arı andı'aıı tekıiiğini 1'iistcrırrek için örırek oJarak Margariz sahııesiı'ıi lıatırlatalım (llıisse LXXVI]). Şair yeıri kişiIeri suııaı, oııların Marsile'ııı kar,,ısına gelip söyledikleri sözleri aktarır. Örıreğin Margariz koşaıllli ueliyor ve Marsile'in örıiinde duruyor, şair oııu bize tanıttıkllıIı Soı-üIa korıuşınaya başIıyor, sözleriııi bitiriııce çekiIiyor. Heıııcıı l'ıeııerı lrer tablo içiıı aynı gözlerıli yapabiliriz. Şair lrer zaııılııl, en hareketli olayları aırlatırkeıı bile, bir anl seçııiş, lıarel,cli drırgun ve lıareketsiz bir tabloyla anlatnııştır.
Clııınson de Roland'ı tiyatro sahnesinde canlandırılaıı bir lıiç bir zaıııan çok geıriş çerözellikle dar bir çerçeve içiııde, olııayan bu tablolarıır çcveJeri lız kişili bir olayı aıılatmalarıııdan kayııaklalıır. Bu soır diişüıı..'cıılizi, yaırlış anlaşılııaııası için açıklayalım: Clıanson de Iİoland gerçi, geııiş ufukiarı olan biı nıekanda geçer, lıeııeıı (liZi tabloya benzetı'ııeııriziıı ııedeni,
lıcmeı-ı bütüıı olaylar, şelrir ve kasabadaıı uzak, dağIarda, dar ge-
çiıIerde, geniş yaylalarda gelişir. Kasabalarda bile, Clıarlemagııe
i!c Marsile ııeclisleriıri bir me1ıe bahçesinde veya çaııı ağacıaltıırda toplarlar. Elçiler, bahçede karşılanır. Saraydaıı, kublıçIi ve duvarları süslerle doılatıIlıış odadaı'ı yalnız Marsile'iır 1,lıralaııdığı zaırraırda söz edilir, gerçekçi bir kasaba lrayatııııır çlık basit bir görıiıtüsüne, bir ev içi dekorı.ıııa da yalrıız Mırsile'jıı savaştan yaralı ve yeııik döndüğünü anlataı böliiııde ı iı stlaııraktayız. Fakat şair bazeıı 6ize tepe ve dağIarlır diişııaıı ;ıskcı'leri ile dolıı olduğrınu söylese de, dağların yüksekliğiıre, sıılarıır derinliğine değiırse de, bizim dikkatiıııizi çeken hep sahııcııilı eıı örı plaırlırda, çok az kişi arasıııda yaşanan olaydır. Şairiıl verdiği diğer ayrlntllar, tabloya bir arka plaır olııştıırııaktaıı lıışka bir işe yaraııaz.
ıııı
Doğa betiınleırreleri bu bakııı'ıdarı öneıı'ılidir. Şair dışarıya liiıı'şı dı.ıyarsız kalııaııış ve bazeıı pek aZ SöZciik ile deriı izle-
70
süheylö Boyrov
ı1iı'ı]leI yaratnıasllrı bilnriştif. Giineşin aydınlığıırı, ayın paı.lak
şığını. şafağı bir iki sözle gösternıiştir.
l57
Be
717
Tı"esı,ııiı le.juı', lcı noiı esı cısarie.6|
737
Tresı,cıiı Ia ııoir c tı1ıerı Iıı clere albe.62
l.s
fııı li
ı_
ı,espres a lisoleilz.fııı cler6o
1807
Esclurgiz est li ıesprcs c Iijurz. Cınllre le Soleil relui.şenı cil adub
2512
Clere esl lıı noit e la luııe lııisanı.63 Ce nı ilerdeıı söz ederkeıı: Is.seııı de ıner' venenl 0S eves clıılces6!
2646
('ler's e'sı li
jıırz
e
li solcilz lııisanı'
3345
C'lers fııı li
lıı.z
e
li 'şoleilz lııi'sııız
3655
Pıı.s'ıeı
3673
PLı'\.\?l
lijurz, la noiı esl aserie: L'lere c'şİ leı lıııc e las csteiIcs flcıııbicnı. lk)it. si ,ı1ıarı lc, c.Icr
lhonson de Rolond
jor.
I;lra, sulara v.b. ait başka
tit 4
l
ıt30
gill(l(li \.
lıltıı.
a1
puılıl
Halı sıını Ii pui e İenebrus e grorıI Li val parfunı e les eııes curanı.67
Granz esl li calz, si se leveı la puldre.('
-I125
PaSSenI cez puis e cez roches plus lıalıes
Ia
plaigve e large la cuntree.
Cez vals purfıuız' cez desıreiz angııisabIes Issenl des porz e de la tere guasle,
'|:r,ıu
11dın
pui e ınull halİ les arbres.66
.r6J3
(icrc
[)!lll,/(]ıjll s(]lI liıll \tlIilliı !il(lil(ı.
Ii
Grant est
''''::zıl
tı),dln]ık Şalak qöriindii
HaIı sunı
J305
Pllliık (iiin !cçli. kiirJllllI\_!üncş çilkıiı (i.cc scçli.
li yal ıenebrus
Granz suııl les oz de cele genı ayerse(8
,,,, gl4 n lştlnr
HaIt Sunı li pui e
2630
Yııkaı'ıda verdiğiııiz örııeklerden de kolayca anlaşıldığına
o) o| ııı o] ııı :; ı:
belirtilerdJ de ayııı karakteri buluruz:
Les roches bises, Ies destreiz merveillus.6s
göre. [ıtı zanıaııa. giiırdiiz ve geceye ilişkin bet iırı Ieıı.ıe leı., geııellikle çok kısa ve öııcedeıı doııııp kalnıış fornıiilter biçin.ıindedir. 60
71
ltıı gtin kontrol etmek gtiç olmakla beraber bunların birer klişe ıılduğuıru aırlamak pek güç değildir. Bu forınül|erı bazen bir si'Zciiğü değiştirerek, gece yerine güııdüz, ''luisant" yerine '' l'laınbieııt'' koyarak kullanmak miimkündür. Yukarıda yapıtın ılı[ılolardaır oluştuğunu görınüştiük. Zaman ve doğa betimlelıcleriııde şairin belli bir anı seçtiğini, hiç bir zaman bir oluşu iihde ehıeye çalışmadlğlnı görlJriiz. Zaman betimleıneleri hep lıir soırucu, daha doğrusu sabit bir aırl bize an|atır ve pek az sözciik ile, o tablonuıı atmosferini belirleyeıı aydınllğı verir. Dağ-
2271
2640
ld
(
"'t8l0
DağlaI yüksektir. vadiIer karan]ık kayalar sarp. boğazlar korkunç Dağlar yaiksektir. ağaçlaİ çok yiiksek DağlaI yiikseklir. kaİanlık ve geniş vadiler dc.in. sular sürat]i Brı diişnran uIusun orduıarı çok baiyüktür. Slcak çoktur. toz kalkar.
Süheylö Boyrov
Şair aynı ritmik cümle]eri, birer ara ezgisi veya yankı gibi seve seve kullaıımıştır. Bu cüıılelerin özelliği, anlamlarındaki kesinlikte ve bir nesneyi veya olayı tek bir sıfatla, yani o ııesne ve olayın en göze çarpan, en ayırıcl niteliğini ele alarak, diğer
özelliklerini bir yana bırakınalarındadır. Böyle yaparak şair,
gözlerimizi arka plana götürdüğümüzde edineceğimiz izlenimi yaratıııış, tablosuna derinlik ve bir arka plan kazandırmış oluyor, fakat o arka plantn fazla öneıı kazanmaslnı da istemiyor. oysa şairin doğayı gördüğünü, doğayı sevdiğini bazen kullandlğı bir slfattan, yarattığı bir imgeden anlamak mümkündür.
2267
(ihonson de Rolond
E cunı il yienent en Espaigne la tere Tut li pais en reluisı e esclaireL72 Aynı tabloyu başka bir biçiınde ifade ediyor:
2639
Laisent Marbri.se e ,si laisent Marbrose, Par Sebre anıunt İut lur naviries ıurnentAseZ i ad lanıernes e carbuncles: Tuıe la noit mulı grant clarİeı lur dunent. A iceljur venent a Sarraguce.
Munİeİ sul un terıre,' desuz ıııı arbre bel Quatre peruuns i ad, de marbre faiz.1o
2870 3389
Quant l'enıpereres vaiı querre sım nevold De ıanıes herbes el pre ıruvat les flors Ki sunl yerıııeilles del sanc de noz barons|7]
L'erbe del camp, ki est yerıe
e delgee.
Hatta bazerı çok güzel tablolar da çizmesiııi bilmiştir:
2630
Granz suııt les oz de cele genİ averse Siglent afort e nagenı e guvernenı. En sunı cez rnaz e en cez hahes yernes
Gent paienor ne voelenı cesser unkes
Issenı de nıer, venent aS ewes dulces
Bu betimlemelerin her biri başlı başına bir tablodur. Bunlar lıışka bir tablonun alt yapısını oluşturmuyorlar, sahneyi tek baş_ larıııa kaplıyorlar, şairin görme Ve gösterme yeteneğini kaı)ütlayan eır güzel örıreklerdeııdirler. Ancak şair uzun doğa beıiln Iemelerinden geneIlikle kaçınmıştır. Söylediğimiz gibi bir iki ılize ile tablonun atmosferini yaratmıştır.
Clııınson de Roland okuyucuyu, Homeros veya VergİIius bütün dünyada gezdirmez (şelıir, Sur, eV, tapınak, ova, TanHibi ı ıIarın ülkesi, deniz); özellikle dünya küçük bir tiyatro salıııesine yanslyarak okuyucunuıı gözü önüne gelir Ve bu sahnede bir tek ılraın sahnelenir. Bu dar sahnenin de en öıı plaırıııda bulunan kişi lcr dikkati çekerler.
Asez i ad carbuncles e lanıernes:
La sus anıuııl pergeıenı ıel luiseıne Par la noit la mer en esı plus bele 'o 226ı
"
28i0
Bir tepeciğe çıkaı güzel bir ağaca tırmaıır orada dö( mermer taş vardır. Inrparator yeğeninin cesedini aramağa çıkttğı zaman kırları_ baronların kanlartyla kızarmtş çiçcklerlo süslenmiş bulur' Sarayın cıı yüksek katına çıkarlar. kubbeli odaya girçrler.
"' 2(r3o
Nefret edilen ulusun ordulaIt büvüktürPutperestler yelken, kürek ve dümen kulIanarak yaklaşlyorlar. Direklerin tepcsinde ve geminin ucunda o kadar çok lamba ve fener parltyor ki gece deniz daha güzel görünüyor ve Ispanya topraklarına yaklaştıklan zaman bütüı sahil bu ışıkla aydınIanıyor ve parlıyor.
süheylÖ Boyrov
74
(
lhonson de Rolond
Ön plandaki iırsaııların hareketlerine yaklndan bakalım,
yiiksek heyecanlarln, tutkularün dışarıdan izlenen''geste''Ierle, uzaktan görüIebilecek bir biçiııde ifade edildiğini görürüz. Bir resme bakan bir kiııse, kişileriıı hareketlerinden duygularına ilişkin çıkarımlarda bı.ılundı.ığu gibi, Chanson de RolıınıI'da da kişileriı rulısal durı.ııır|arı, kaygı ve kederleri, yer yer yaptıkları hareketler aracılığıyla anlatllınlşttr. Brı hareketler de geıellikle abartılıdır ve ayı-ıı zaınaırda stilize edilmiştir. Vakar ve büyüklüğiiyle sahneyi dolduran ve yapıtııı başlıca şahsı olaıı Charlemagne' ın gc.s/c'Ieri özellikle gösıerilm iştir:
Li eıııpereres İenı ses mains vers Deu Baisset sıın cheJ, si cunıancet a penser."
137
17l
Roland ııecliste diiŞıincesini söyIedikten soııra:
714
Li enıperere
2114
280
.l4ı
r3g
'" 7lJ
b0aln, dniin( cğcr. diŞül)me\'c dalar imparalor baŞlnı öDe cğcr. lrii bir zan'ıaD söZ söylen]oklc acelc eftıcz. Acieıi iyicc dtişüıcit(1en sonla. konuşmaktür ]mpcrarlor beşıııl önc ee('r
çakallıI
sl\
bıl ıklarııı hriklı.
E li qııens Guenes enfııı nııılı angui'sables De sıııı col gelel ses gyandes pels de nıarıre E eSı renles en sıııı blialı de palie.]j
Li reis Mıı'silie,s ud la cıılur nıuee De.sun olgeir ad la hansle crollee. Qııeııü Ie ı,iı Gııenes, ıııi,şt la nıain a l'espee Cuıııra tloıı's deie l'ad dclJurrel geıee7\
Marsile'in karargAhında Ganeloıı'a hakaret edilir:
162
7o
lıcırbe cıını hoııı ki esı ireİ;16
Gaıreloıı CIıaı'Ieırıagııe'ııı ırresaj ıı ı bildirir:
Rolaırd ardçılarıır kuınaııdaıı lığıı'ıa seçildiği zaıılan, Iınparator kaygllaııır:
"
scr
Gaıre|on, ııecIiste tehlikeli elçiliğe seçilir.
en ıinİ Suı1 chef enbrunc
iııpaıaıor ellerini Pöge doğru kildlrlr.
Tirel
Bir tahrik karşısıı'ıda hiddet gösteren, kavgaya, çattştnaya lılızırlaııan kişilerin hareketleri de saptaı]ı'nıştır.
Si cluisı sa barbe, ğaiıad sun gernııı,15
r3i
Li eınpereres eıı ıinl sun cheJ'enbruııc' Si dııisı sCı barbe e ıleıoersl sun gernun Ne poöı nıuer que des oifz ne plurı.
iııparator yeğeni öldiikteı sonra:
Li e,rıpereres en tinı sun chef enclin. De sa parole ne fuı nıie harjıirt Sa cııstuıııe csı qu'il paroleı a leisir.lt
139
75
'.".2Jr4
"
ztırı
'l] 44ı
Afublez esı d'ıııı ııırııılel scıbelin Ki.fııı cuı,erı d'ıın pcılie cılexıındrin: Iliddcı1j bir adanı ha1i1,le. sakalınl çeker. Koı1l (janelon çok ]rcyccıınl.rndı sl11lndaki samLır kilİkleri çıkarıp
ipck nlinıaı] ilc kaldı. Kra] Mirrsilc'iı1 rcngi atıı
mlzrağünl göStcIdi I]untı 9öIen CancIoül. kılücına cl attı ve kııınclaı'ı iki pıımak dışarı çckti
süheylÖ BoyIoV
76
-honson de Rolond
Duremenl en halı sirecleinıeı sa cıılpe
Mais de s'espee ne volt nıie guerpir En sun puign desıre par l'orie punt la lint.79
Cunıre Ii cieI onıbesdou-ı
E Braminıunde Ie pluret, Ia reine Traiı ses cheı,eIs' si se cleimet coitiye A l'alıre nıot mulı haltenıent s'escriet8o
imparator yeğenine ağlar:
2906
Traiı
2930
Sa barbe blanche cunıenceı a deıraire Ad anıbes mains les chevels de Sa ıeste.82
ses
crigııels pleines
ses ınains amsdous"'
" uo
462
2595
z,ıos
!] -'1970
vandı. Saçlarınt iki eliylc yolar. Bcyaz sakalını çeker ili cli1le başındaki saçIarı l,rlaı.
juinıes
2003
Dist oliver : ''or ı,os oi jo parler. Jo ne yos vei, veied vus Damnedeu! Ferul vos ai, car Ie nıe pardunez!" Rollant respunı: ''Jo n'ai ııienl de nıel Jol vos parduins ici e devunı Deu. A icel nıot I'un a l'alıre ad clinel Pcıı'ıeI anıur ııs les vus desevred.8a
"" 2ot2
Ne işitebiliyor
sıntnda içi ktirklii
Blancandrin hırkayı tuttu. Fakat kılıcından avrlImak istemedi sağ cliyle kılıcını (abzasıııdan kavradı Ve kraliçe BramiıTıonde onun arkaslndaır tığladı saçlaİınI yoldu; kendinin bahtslzlığIna
nıains
Destaııda hareketlerin ne derece stilize edildiğini, ne gibi ılııygtllarl aktardıkIarını göStereıı eı] giizel örneklerden biriı'ıi, iiIiiıııle peırçeleşen olivier ile Rolaııd'ın soıı konuşmalarını aktaııı dizeIerde brıluyoruz. GöIüş noktalarl aynı olan bu iki kahrııı'ıaıı arasılıda bir anlaşınazllk ohıuş, fakat ölüm karşısıııda ba_ ıışınışlardır. Artık gözleri görmeyen ve son nefesinde olan ( )liVier isteıneyerek kılıcı ile Roland'a vurur, arkadaşına kendini ıanıtır, helallaşırlar ve her ikisi de eğilerek vedalaşırlar. BöyIece gerçeğe benzerlik feda edilerek insaılığa örnek olabilecek bir ılostlrığı.ıı'ı son aııı güzel bir hareket aracıllğlyla saptanmış ve stilize edilmiştir.
L'oie pert e Ia veüe tute: Descent a piet, a la lere se culchel,
üstü l5kenderiye'dcn gelmc ipek kumaşla öniilü hırka vardıonu yere attr,
'sc'ç
FaIı Ii le coer, Ie helme Ii embrunchel, Tresıut Ie cors a ıere Ii justet.83
Bu belli duygulara uyaıı hareketlerden başka, bir çok hareketler dikkatle açıklaııınış, şair sahııeyi iyice betimIemiştir: 2012
77
GeIeı le a tere. sil receit Blcmcandrin:
Göriildüğü gibi genellikle aynı duygular ayııı geste'ler aracılığlyla belirtilııiştir' Özellikle bir ölüye ağlarken veya bir felaket karşıslnda yapılan hareketler kişiIerin duygularını, kederleriıri uzaktan görenlerin anlayabileceği bir biçimde ifade ederler.
259s
(
ne de bir şey görebiliyordu.
Attan iniyor; yere uzanıyor
iki eli birleşmiş'
uo
2oo3
Tanrıdan onu affetmesi için yalvarıyor' olivier der ki: "sesinizi dıryuyorum, fakat sizi görmüyo.um, Allah sizi korusun. Size vurdum, beni affedin"
süheylö 8oylov
78
Öliiın acısı, yara, kaıı gibi, güçlü imalar uyaııdıran ayrıı'ıtılar betiıı'ılenmiştir.
Chonson de Rolond
2827
Rolland reguardeı oliver ql fisage I'eint fuı e pers, desculureİ e pale
1978
IeS esclaces.85
2690
Ağlayaıı Meryemi gösteren veya çarmılra gerilen isa'yı betiııleyeı'ı gotik tabloları burada lıatırlaınaııak ınüııkün değildir. Göz yaşlarını ve kaır daıılalarıı'ıı tabii boylarıııdaıl çok dal'ıa büyük çizen Ve oı'ülarü iyice beliı1eı pıiınitif tablolar aynı özelliği
2592
Hareketler gerçekçi bir sanat kaygıSıyla saptannııştür:
2704
Marsilies canıbre yolıice
De pcısıııeisuns cıl est yenuz
FaiI sei porter eıı scı Plıısıırs culurs i ad peiıız e escriıes\o
Hasıa MarsiIe, Baligaı'ıt odaslıra girince şıı sözleri söyler:
8' ı978 "" 2592
lloland ccvap verir: "IIiç bir acı dıı1.'maclını sızi burada ıc Tınrının htl7ııIııIıdi aficdi\orıını" I}u sözlcrden sonra iki5i dc birbirlerinin öniınde eğiliYoılar vc büyük sevgi ile a}'rllı}orlar. Itoland olivieaıin )'üziine bakIvor_ r9ngi LıçmnŞ. solİruŞ bcdeııi bo)'rıııca kırınızı kanı aknıakıadıı'. Ycre pıhl'Iaşn]ış kan (lökn]iiş.
Mıırsilc kcndi0e gclJi. kcndiıi kubbcli odasını ııŞıı11. o,:lanıı clrır'arlaııırcla ıcı]kli \'iıZllar Vc lesiİılcr \ıı'dı.
PaSSenı. x. porıes' ıraversenı. IIII. punz, Tutes les rues u li burgeis estunt-
Cum iI aproisment en la ciıet aınunı Vers le paleis oirenı granı frenlur Asez i ad de cele genı Paienur Plurent e crienI, denıeinenı grant dolor'88
taşıünaktadtrlar.
Clıaııson ıIe Roland'da ev içi ve şehir hayatı betiınlemeleri yok gibidir' konı geı-ıellikle açık lıavada geçer' ancak gerektiği Zamalı şair böyle gerçekçi bir tablo çizııekte giiçlük çekınez.
Li reis Marsilie, cum İl veiı Baliganı Dunc apelaı dui Sarrazin espans ''Pernez nı'as braz, sinı drecez en seaıı!.''a1
Şelıir betiıılemesi:
Li saııcs ıuz clers par ııi le cı'ıre Ii ruiet Encunİre tere en cheent
79
u'
182'l
* 2690
Li dui nıessage descendent al perrun Lur chevals laisenı dedesuz un'oIive. Dui Sarraziıı par Ies resnes les prisırenı E li nıessage par les manlels se İindrenı, Puis sııııl ııııııııez sııs eI paleis alıisnıe Cuııı iI enlrerenı en Iu canıbre voltice Par. . . ..
Kral Marsile_ BaIi_eaııt'ı görüıce lspanyalt iki putpercsl çağırlr:
"Bcni kollarlmdaD tUtun. vatağımda oturıın"
der.
on kapıdan. dört köprildcır. halkın oturduğu sokaklırd4n gcçer-
ler' Beldeye yaklaşttkları zan]an saraydan gelcn bıi)'ıik ha]'kırnralar duyulur. bıı I111pg1o51 uIusüan bir çok kişi ağlır. bağırır büyük act çektikIeri göriinür. Iki r'Içi kapınııı ölıündü iııüan ilı(rlcr. aılarll]ı hiı' 7a}ıılı ilii]cılııll
iıItıl]dJ blraklr]ır. Ikı baııIı oııllıııı dizeinl('ril].l(n biİbilleriıri ciibbelcriıldcn tutarak-
ıtıı:ı tlçiIcr
süheylö BoyIoV
Şairin gerçek lıayat izieniııiııi verı]ıe yeteneğiı'li gösteren, savaş yorguııluğuı'ıu ve lıayvaııların baklıııııı aırlatan bir kaç dizeyi dalıa aııııak isteriz.
2484
''Noz chevals sıını e las e ennuiez. Tolez lıır les seles, Ie freiııs qu'il unl es chefs se E par cez prez les laisez refreider."
Savaş soııı,ında bütün ordu yorguırdur:
2522
N'i ad cheval ki puisset e'\İer en esıanI
Ki
herbe voelı' il
lcı
prent en gisanı
,
lı(
1,ı'ıli ipek örtüler, ktirkler, altllı ve elmasla
8o
'-
2484 2522
işleııııiş eşyalar
Clınnson de Roland'da madde ve renk rol oyırar:
|.\2g
Le blanc osberc, dunt la nıoile
I.ı54
L'escuı Iifreinı, ki esı ad or e a.flıır92
t
est nıenueg|
İI vaiı ferir Anseis en l'escuı: Tut Ii ırenchdı le yernıeill e l'ozur93
599
CIırınsoıı ıIe Rolaııd'ı olı"ışturaı'ı salrı]eler, olayııı zamaırsal lıl\lşllla Ve gereğine göre yan yana getirillniştir. Yapıta, şairiır ıi]nıIe yapısında gördiiğüınİız ''paratactique" yönteme koşut bir l.rııgu egemendir. Sahı'ıeleı' birbirinin yarııı'ıa sıralaıımışlardlr ve lıirinden diğerine geçiş bazeıı ortaya koııulan başka bir tablo aı;ıcılığıyla, fakat genellikle öykünün tek çizgi üstüııde ilerlemesiyle gerçekleştililir.
Sözdizimi için söyledikleriııizi burada yineleyebiIiriz. Öy_ biçiııi kuIlaııılııaz' bııı-ıa kar_
l'iide, akıcı Ve devan]lı bir aıılatııır Atlarımız yorgun ve açtlllar takımlartnı kaldırıI
ve ağızlarına geçmiş olan gemlerini dc ağızlardan çlkarır. Bırakın kırlarda dolaşarak terleri soğusun. Hiç bir at ayakta duracak halde değildir. otlamak isteyen hayvan. yatmlş otlasln'
yorgunluğu tanıyan çok Şey öğrenir'
sev_
ilc betiınlenııiştir. Dikkate değer bir nokta da, genellikle eş_ l llııııı üretildiği kıyııetli maddeııin değerinin iistüııde ısrar edillılesidir. Nesııe betim leıneIerinde bir dereceye kadar reıık öıremlı lıir yer tutar, ancak şairin sevdiği şey, a|tın ve değerli taş kakııılılı kalkaırlardan, billur bezemelerdeı, reı-ıkli taşlardan Söz etlılt'ktir. Vergilius dokuı'ıınuş bir kumaşın renk ve desenlerine, bir l;ılkalıln üzeriıre işleı'ıen resimlere değinir. Clıanson ıIe RııIuııtI'ın şairi ise uzaktan gözleri kamaştıracak olaıı silahların ,Ieğcriıi, kumaşlarln palıasıııı ve çelik kılıçların iyi kalitesini anllllıı'. Bu da iki yapıtın aktardıkları, tanık oldukları uygarlık dü_ zeyi açlsıııdan aılaınlıdır. 11ı
Mult ad apris ki bien conuist ahane' Şimdiye kadar yapıtln tablolardan oluştuğunu söyledik. Bu sözlerimizi sağlamak için bir kaç örnek verelim. ilk boıtımden başIayalım. Yapıtta giriş işlevini gören ilk "laisse''i bir tarafa bırakalını. ikiııci "laisse'' Marsile'i meyve bahçesinde mavi mermer bir ta]ıt iistünde oturmuş, etraflna asilzade ve askerlerini top]amış olarak gösteriyol Kral bir soru soruyor. Bu sorı.ıya da BIancalıdrin cevap veriyor. Il. tabloda ııeclis dağılıııştır. Marsile elçi olarak on kişiyi çağırııış, onlara emirler verir. Cl'ıarleınagııe'ın bize ilk sunduğu sahne de dikkate değer. Manevi hava veren kısa bir girişten Sonra, sahne betiıılenir. or_ tada bir çaııı ağacının alıında fil dişinden bir ıahı üsıünde imparator oturnıuş, yanında bir gül fidanı vardır, yere bey\z ipek halılar seriIııiştir, ihtiyar asilzadeii:r oturmuş satranç oynarlar, gençler ayakta eskrim yaparak eğIeııirler. Bu birkaç ömekten de anlaşıIdığı gibi, betimlemeIerde renklere önem verilmiştir. De-
8l
ılıson de Roıond
l]29 l]54 t599
Küçük ilınikıi' bçyaz zlrh. Yaldızlı vc çiçekli kalkanıflı parçalar. Anseis'in kalkanına saldııır .e'ök mavisi vc kırmtzt süsierini kırlp ataf.
a2
sühey Ö BoyIoV
biriııci salıne Marsile'iıı ııeclisi, sahne elçileı'iı'ı l'ıazırlaırıııaSl, üçiil]cü salrne Charleııagıre ve erkönı, dördiinciisii elçilerin Charleııagı'ıe'ıır I'ıuzurtıııa gelınesi, beşinci tablo Charleınagne'ıı ıneclisi (Bir ''laisse''iıı her zaıııaıı başJı başıııa bir salrıre olııadığı ortadadıı). şlı'] |]aıı]leler yapılarak ilerlenir:
ikiııci
oxford yazııasıııın verdiği yorunlulı vahdetini ve baştaı başa bir tek şairin kaleıııiırden çıktığıııı kanıtlalırak isteyen,
B5dier LögenıIes öpiques ad|ı yapltınıIl üçüncii cildiııde, destanııı ktırgusuııa egeııen olalı bakışıın ilkesini iyice beliıtıniştir. Clıansoıı de Rolaıııl'ıı'ı yaznısai değeriı1iıı sözlü geleııeğin ürünii olnıaylp, bir tek şairin ürettiği büyiik bir yapıt olduğuıru kaırıtlayan bu sayfalar burada bize önderlik edebilir. B6dier'ı-ıin de gözleıılediği gi6i Chnnsoıı de Roland'da büyük bir kurgu ve farkll olaylar arasıııda bir bakışııı gözetilıniştir. Hıristiyaı-ıların biiyi.ik şefi olan Clrarleııagıre'ııı yeğeıli Roland bir Arap prelısi ile savaşıı, Rolaı'ıd ölür: Marsile savaş ıneydarıından kaçar. Fakat intikaıı Irırsı ile oııtı izleyeır ve Hıristiyan birliğinin siııgesi olaıı Charleınagne. M iistiiınanların büyiik önderi. ve islaııliyetiıı de birliğiı'ıiıı sembolii olan Baligaıt iIe karşılaşır Ve bu çatışmada Hıristiyanlık ile islaıniyet boy ölçüşürler. olaylara daha yakından bakalıın; Marsile, Charlenragne'a elçi göndererek, Savaştaır Vazgeçtiğilıi. Hıristiyan dinini kabul edeceğiıi bildirir, Marsile'e bir eIçi göııderııek geıekir, bu görev oldukça tehIikelidir. Çiinkti buııdan öırce de Marsile brıııa beıızer sözler vermiş, aııcak keııdisine gönderileıı elçilerin, Baziıı iIe Bazile'iıı başıırı vurdtırmuştıır. Tehlikeli elçiliğe birini seçmek için lııecIis kuıı.ılı.ır, biı'kaç girişimden soırra Rolaııd'ıı öırerisi tizeriıre Gaııelon seçilir. Ganelon hiddetleııiı ve iı'ıtikalıı alıı'ıaya söz verir, d[işııalıla aıılaşır ve tıpkı Rolanci'ın onu önerdiği gibi. inıparaıoru ardçılarıır kıııııaııdaı'ıı o]arak Rolaıd'ın seçilü]]esiı-}e zorlal. Böylece iki olay birbiriııe uygtın gelişir ve bütüıı hareket bu iki ekscn çevresiırde döner. Da]ra iırce biı ayrıntlyı eIe alalını yiıre aynı soıı'lca rılaşırız. Şair bizinıle, Clrarleııraırge'ııı l2 "pair"iıe karşılık Marsile'in ] 2 kahıanıaııını' Savaştan önce bir bir talııştıı'ıı'. Savaş başlayın-
, l ı ll)son
c]e
Rolond
B3
,'lı tIlı- ayııı sırayı izlcyeıek Lıtı ]2 kal'ıranraılııı l2 l'ıaısız asilzalit'si iIc göğtis göğiiSe çaIPışlr1aSıı'üı. l2 dtielIo)'tl aıılattr.
[rr;ıırslz ordrısıı''csclıelle''lcre a)'fllnılşlıl'_ a1'ııı biçinıde t]lıli9.ant da kuvvct]erini''eschclle'']cıe a5'ırı'. Clııınsoıı ıIe IiıılıııııI'ııı şaiıi oktıyııcıl vcya dilllcü'iCi)'i hc1'ecaılınclıınıak- ya1ııııılııı clı'aı'ıatik dcğeıini art1lı-ılıak için. kuıgııda başka iııcelik-
Önce cle söyIediğinıiz gilıi Chnıısoıı ıIe I!ıılıınıIIcla ö)'kıi olaVlat'ın zrrnıaııda slralalııı'liısııla göıe ilerleı' r'e \ llıı yana ge1irilnliş ve birbirinc bağIaıınıış tabltıIaı' l'ıiçin'ıindedir. llııı'ırla Ortaçağ'ııı ''Ars poet ica'' larıııda9o brıltıııan bir öykiiye lılışlaıııa yöııteılıIeriı'ıi lıatırla1alııı. Ayrıntlya girı'ııeden diyebiliıız ki Iııı yapıtlara göre hitabeye başıırdaıı veya oıtasındaıı başllııııak nıiiıııkiiıdiir. Heı' iki halde de örnek veya bir atasözii ktılt;ııııııak ö1krive <Jcğeı' liızaııdırılır. Öykiilıiiıı oı'ıısıııdaıı lıaşllır'lııak, söz arasılıda iIk böliinlii aır latl]laıü lI] saı']a1çl}'a daha yallıilI bir yön1e[l oldıığıı bilinir. ()ysa Chuıısoıı ıIc RoIıııııI lıet zlııııaır l)ir olayı başıırdaır başlanıış ve yaşaııdı(ı gi[ıi zanıaıla ur'iırık iIerlenıiştir' AnCak yaplt [-ıiı[ıiı'iıdcı ayrı ta[ılolar halinde ,ıltltı(u için. ayıı ı zaıııanda geçeıı sahııeler. şairi ilgilendirnıiştiı. Vc Iırı sorııı'ııı. yııkaı'ıda açıkladığın'ıız biçinıde_ aynı aııcla ayıı lırı'ı noktalarda 1.'aşaııaı'ı ola1"ları yan yatra ktıı'ıılnııış talılolarcla ,'lııl]aııclıı'arak aşlı1ıŞ|ıI. Dahası bazeıı lıiı' taralia ueçen salıncyilılızcn diğer tiırafta geçeıı sahneyi. birkaç dela biriııdcn cliğerine ,_lcçeı'ek bctinı led iğinden bu "alternatif' llaı'ekct )aplta bii1'iik biı ılı'iııııatik çeşni vcrıııiştir: Örneğiı şair bize diişı'ıanııı savaşa hazıı'landığıııı g(ireıı Rolaııcl i]e olivier'nin taı1ışlr']astlrı Ve aynı alrıllı. gelişen olaylartlaı halıeı'siz, iilkeye ciöıırliilileri içiıl heyecaıa klıpılan l'raısız ordııstııııı, veya bir yanda lrali siirnıekte olaıl saı'iış salıneleri iIe rızalkla Fraıısa'da doğaırüı g('s1erdjği işaı'etleri,
lı'ıc clc
)1
l-ıaş \,tıflıüıJştttI.
,'lrs poaıicu: Yaklaşık i'Ö. l9-l{l'clc kılcırrc allıdı!l \'ırsı} ülaıl lol]]all Şair lloIlıtius'un nızınl [riçillrin(lc \iıZdığl ırrckıUhtldtıİ. l)lınlıüik 1tiİiil] \c si]slcnlc sana1lİ1ı] gclişnlcsin11cl'i krııerlcrin lıclirleın'ıcsiıldc ijl]anrli lriı. ıjlkcn ()]lııtıŞtül' l]u liiı'ranı ı1ıı Zınrındı l-aüil]ccdc şiir sıııııı ıılIııııııı dı gcliı. (
\'iı\'tl]ctllıtr ı1oltı)
sUheylÖ BoyIoV
),era|ı Rolaııd'lı'1 bıitiiıı giiciiyle bonı çalarak
yardlıı istemesini,
boru sesiıri duyan fakat bu sesi farklı biçiınlerde yoruıılayaır Franslz ordusuııu, bir bu sahneyi, bir diğer sahneyi göstermek ve karşıtlıkları ortaya koyarak izleyiciyi veya okuyucrıyu l'ıeyecanlandırnrak isteııiştiı'. Hazırlaı-ıan veya gelişınekte olan oIay böyIece farklı bakış açılarıııdaıı gösterildiğindeıı dalra zengin biı' perspektif kazanmaktadır.
Bu da fikriııizce. İIiaıüo ve Aeneis'le
karş ı laştırı lınca,
baınbaşka bir sanat aııIaylşıd ır. Aeneis'i ele ala|ıın' Chıınson de Rolaııd şairiııiı'l' İIiıula'duıı çok bu yapıtı taııımış olııa il-ıtimali giiçlüdür, yapıt öııce, oı1açağ "Ars poetica''Iarıı]a göre öykiinün
ortasıııdan başlar ve sonra öııceden yaşanmlş olaylar anlatılır.
Bundan başka İIiaıIa'da da, Aeııeishe de, Nietzsclıe'ırin ternıinolojisini kullanacak olursak, dioırisosça (dyonisiaque) bir öğe. lıer zaıııaıı ''apo lIoı'ı ieıı'' bir sanat kaygısıyla çeıçeveleıııniş ve durdrırulını.ıştur. Gerçektelı de brı yapltlarda biitün iıısaı duyguları ve tutkuları, sevgi, lıiddet, intikaıı, korku, acı, gurı.ır hepsi vardır ve en gtizel bir biçiınde ifade edilıniştir; fakat yapıtların adeta yoğrulduğtı maddeyi oluşturaıı brı tutku ve gözyaşlarlırıı'ı lıiç bir zaııaıı okuyı.ıcrıyu fazla lıeyecaı'ılaırdırarak, ııeilıamet ve sevgi duygıılarını ııyandıraıak, öykiileııe saı]atüıııı') çerçevesiniır dışıııa çıkınalarına geçiı verilnıemiştir. Edebiyal türlerini biıbiı iııden dikkatle ayıran ilkçağ estetiği, öyküleneıı bir yapıtıı'ı dranıatik bir değer kazaıııııaslııı isteınezdi. Bir trajedi izleyicilerin ve okuyucı.ıı'ıı.ııı ıırerhanıetini ı.ıyaııdırııaIı idi. onu betiınlediği felaketlerin btiyiikliiğti ve çokluğıl ile dehşet içiııde bırakabilirdi, amaısız yazgıırıır zrıiıı'ıüır[i, ırıtkrıya kapıInıış iırsaııların ö1çiisiiz hareketlerini betiııleyebilirdi. Destaıııı'ı aınacıysa başkadıı. Destaıı her şeyden öiıce uzuı] bir öyktidiir ve btı öyküıün değeri. anlatılışında gösterilen saırattadır. Bir tek nokta çevresinde kurıılaıı ve draııalik bir karakter gösteren bir destaır tüIüniiıı birincil tılaı'ı kııral:na tlygulrSLlZ diişer: epik bir yapıt hiç bir zaırıaır okuyııctıda öykiiııiin sonrıı'ıda ne olacak gibi bir merak,
lı, ıll
,(
ıl de Rolond
ki' \ı'\il ilşlfl biı ıırerlıanıet uyaııdırmaııalıdır' işte bunı'ııı içindil oletkili veya lıeyecanlı lııu,ı,/rla ye Aaneis'de bir sahııe fazla bir nesne,lıı1llı ıııııaı-ı şair heııeıı araya başka bir öykti (bir an1 duyılı,, l,cı iın leı'ııes i v.b.) sıkıştııır' Merak ve aşırı ınerhaı-ııet ı,ııllııııııkapılı]ıayaırokuytıcu,buyapltlarlır,özellrikleAeı.ıeis,ıı akışl,,,,1ı,r,ındaki atıengi, olaylarln birbirine bağlanlşındaki sanatının deı,,,,,ı',ı,- yuni yapıttaki ölçii ve deııgeyi, güzel söz 1,,,ı i ıl
i aırlar.
iüiuıIa igilı'zaten oktıytıcu yaıı ttıtmak, bir tarafın kazaırına_ ,.ıııl is1eııek drıruınuııa dLışırrez, soııuııda iki tarafta çarpışan Ylııııılılarrlır, ayııı Tanrılara tapaır, ayı'ıt tıygarlığa hiz19t vergn ıl'i ıltı.ıstur. Hei iki tarafta biiyük kalıraııanlar, erdemli öğeler bir miıcadele içiııe l lıı tlır. Tanrılarıı'ı rekabeti, insaırları aııaırsız Tanı'ılakaptırnıak' .ltlıııştır. oysa kalbini hiddet ve kıskançlığa bozar' lıuzuruııu ı,,l ciı yıiksek nıı.ıtlulrığu olan sessizlik ve kalp eılgel ı|ı.ıın z:ııarı tutku içiııde yaşaıııak Taıırıların ıırtıtlrıluğlııla nıüca,,tııı'. I]tıııtııl içiıı iıısaıılarııı işine çok kaı_ışıııaııak ve bu Taırrısı Taıırılar yoldur' doğru ,lclclere fazla önem verırıemek eıı Ve .lıı;ıiter, fazla lreyecaıılaı-ıaır ilahlara bu gerçekleri l'ıatırlatıI
lt,,ııeros'un okrıytıcusıı olaylarıı'l ıasıl gelişeccğini ıııerak _etıııckteıı çok olayların nasıl ifade edildiklerine dikkat eder' .lancis'te şair ailatacagı çatışmada keııdine bir taraf SeçmişSe ,lc; aı-ı'ıacl rolıanln ktırulrışuı'ırı aırlatmaktır ve destanın kalıraıııanı Aeneas'dir. Fakat burada da gelişecek olan olaylarıır aııa değiştireıneyeceği yazgı çizgisi önceden belIidir, Tanrıların bile Aeieas'i Ronıa'nıı'ı kuıucusıı olarak seçnıiştir' TruvalıIarııı' Aeııeas'ııin yönetiııinde' italya'ya gelip Roma'yı krıracağı 'ue önl{ı'ıır-ıa'ııııı diinyaya egeııreıi bir inıparatorluğun başı olacağı. kalı bu çeden bilinir. iu,',r'ıui, yarı ilah olan (aılıresi VeıliiS'tiir) yeı'ıeceği' soı'ıuııda Aeııeas'l'ıiı'l duytırıl'ıtışlardır' raııaııa geleceği -başındaı bilinııektedir' Başıııa geleıı biitüır fela,lalıa oyftııiin Letlerin. kendisiıii sevırıeyen Jııı'ıoı'ı'tııı yoltııia çıkardlğı' biitiin giiçcıgelleı:in aşı|acağı bilinir. Aeııeas bir çok kavim ve ilahi ı",i. çot,ş,.. Fak;I biitiin brı çalışırraIar' Taıırılarıll' özellikle
B6
suheylö Boyrov
Jrııroıı'ıııı biı'eı kaprisindeı başka bir şe1,'değildiı' .Iıııoır da yeııileceğiıi, kendisiıdeı ve biiliiı l_aııılarcIın da]la kudı'etli olan yazgı1,ı değişı iı'elııeveceğiıı i bilir. I:akat lıicldetiıi [ıir tiirlii ye_ ncnlediği için bir siiı'e yazgı1'ı gecikıiıiı-. lIcınıeros'ı.ııı çaı'pışaıı iki taraftaı biriıin yaılıııtlı o]ıııiııııası VcıgiIiıls'ıııı yapıtııda r'azıılıın egeı'ırenliği. hcr ikisiııin dc lapıtların ahengiıi vc ölçiiS[jllii b()Zl]]aıı'ıaI( içiıı kııllandıklal'ı vöü]{en'ü]eI (biı' i\,kiiden bir ö}kiive gcciş. anı-'I'ınrıIaı v'Lı.) vapıtılı heı'pırcasıılııl aynı derece öneııı]i olnıasını. ilginin [-ıir tek noktaya doğrıl akıııaııasıııı. yapıtta bir lııerkez ııtıkta brılıınıılanıasııı sağlanııştıl. dıı-.
Chaıısoıı ılc RolanıI'c]a ise sanat aıılayışı tanraıı'ıeıı farklıChaıısoıı ıle RııluıııI'ııı biı' n'ıcrkczi, bir biiyiik sorııı'ırı vardır
ve btı Soruırıııı [ıir Hlristi1,an için nıanevi değeri ölçülenreyecek
kadıI bii)ilkıiiI. Bıı srırıııı da Ilııisıi1aıılık ile islanıi;etiıı;aııi XII- ;'iizyılda y'aşa1'an [-ıir Ilıristiyaıı içiı doğı'u yol ile yanlış inaılcların çaı'pışnıasıdır. Chunson ıla RolıınıI'ıı şaiıi. Veıgilius gibi tiil'lcrin a)]rln}I11il, aynI csletik ilke]ere önenı ve[l)leZ gtjIıinii),oı. Gerçckıeı'ı Chnnsoıı ıIe Rolund ilk çağın aıladığı biçinlde [ıir dcstaıdan çok bir trajedivi aıdt[tr. Yapıtta biiyiik bir [-ıirlik, koııuıııııı tekliği egenıendi;-. teıneIi oltıştıılan ola},ın a]]laşılırıasıııı engclleveı'] biit[iı] ayrlı]tılar kaldıı'ılıı'ııştır. Raciı'ıe'iı
trajedilerinde oIdıığıı gibi bırada da bir tek nıerkez valdır. Şair
bize biı'krizi hazırlayaıı ola1,laı'l ve [-ıu krizin soıl ııç larıı'ı ı aıılat_ ırıştır. Ancak. Chonson ıla Rolanl'ıl draıııatik tiiı'e dalıa rıygııı'ı [-ıir yapıt oldıığııntı ka[-ıııl eı1iğin-ıiz Zanlaıü her şeyi açıklanıış ol_ l]'luyortlz. Chunsoıı ıIa Rolıınıl'claki fhcia karı'aııl ı1,ln ilkçağ ıra-
.iik kavranıl aıasııda biiyiik fhrklaı vardır. Chaıısoıı
de
RoIuıııI'ııı öZijnii oItıŞtUfan olay. din ıığrrıııda yapılaıı çatışnıalaıda içleriıden biriıin ihaneti ile baskına ılğrayaı bir aı,uç kah_ ranraı'ıın keııdi iradeleı'i ile çatlŞı]1ayı kabtıl etıııeleri (boru çaIa_ rak Cl'ıarlenıagıre'ı geı'i çağırn'ıak lr]iiınkıilıkel]' btl lrafeketteıl vazecçerler) Ve bti iilnitsiZ çatışnıada bir bir ölnıeleri, olayın so.rııııılıılı.ığrınrı olıııızlarlnda taşl),an Ve yapıtıı kaIıraırıaırı olaır lloland'ın aCIsı Ve öliinıiidıir. Y aııi Clıunson ıle Rokııııl'ıı'ı öz|ı.
(
lhqnson de Rolond
87
l.cndi iradeleri ile ölüııe atılan bir kaç kişinin I'ıaklaı'ıı'ıdaıı r,azg..'çişleriııin ve acılarııılıı öykiisıidiiI. ilkçağ ıra.!edileriııi bir ıek liırııiil ile ifade etınek güçtür, fakaı bu yapıtlarıı'ı bambaşka bir l;lciı karraınııı ortaya koyduklarl kesindir. Önce iIkçağ yapıılaıında biı- kişinin veya bir aileıriı'ı lizeriı-ıe kader bir çok felaket
ı'ığar. Facia, felaketlerin ırıaddi ve ıııanevi büyiikliiğü ve çok_ Irığıı iIe ölçiili.ir. oediprıs'ııır ailesi veya Atride'ler Taıırllar tara_ liıclaıı laııete uğraınış ailelerdir, kuşaklar boyunca ayırı aınansız yaZgllılll aclıl]aslz Ve çeşitli darbeleriııe ınaruz kalırlar. Biı'insan :ıile l'ıayatında olduğu gibi (çocuklarının, anaslnln, babasıııın ö_ liiılii) topluınsal hayatında da facialarla karşılaşır. Fakat başına gclen felaketlerin soruııIıısrı kendisi değil, kaderdir. o, olaylaıın ıraslııda bocalayan bir oyuııcaktır. oedipus'un daha doğduğtı zaıııaıı kilriıılerilı l'ıaber verdiği olaylarıır gerçekleşııeınesi için, i]nce aırııesi ve babası sonla da kendisi insan iradesiııde olaıı bii liin önlemleri almışlardır. Fakat her şeyden daha güçlii ve kud_ ıclli olaı'ı yazgıı-ııı'ı eıııri yeı'ine gclnıiştiı'. Yazgıırııı ı'ıe kadar a_ lllanslZ Ve aClfitaslZ oldtığııııu iı'ısaırlara göStermek isteyen bu yapıtlar, I'ıep olağaniistii örnekler seçerler, kahraııanlarıırl lıalk ııazarıı'ıda insaılIarııı eıı şaııslı, eIl lT1utlLi olaıılarlnı oluşturdukları zınııediIeıı kraIlar, prensler, ulrısal kahramanlar arasındaır ayırırlaı ve iktidar sahibi, zengin, sağlıklı insaırlarılı bir aııda eı'ı korkunç yoksulIuğa, yalnızlığa ve çaresizliğe düşebileceklerini gösterirler. Kendi iradesi iIe kadere karşı koyan, ce7'a. ve aclya lıeydaır okııyan Proııetheus'da bir vazgeçiş Vafsa bile' lı'orııetheus bir öIiiınlü olmadığI içiıı hareketinin aıılaııı başkaılıı_- Proııetlıerıs ebediyen yaşamak zorrılıdadır. Gerçi brı durrınr ıcısılıııı deı'ecesilriıı iırsaı'ı ölçüleıini aşmastna neden oluyorsa tla, Proııretheus uzuıı bir süre soırra iııtikaın gününün geleceğini bilılektediı. Ve Proııetlreus'un eıı büyük acısı da zaten, eıı kud_ ı'et|i bir Tanrı oldüktaıı sonra çaresizliğe düşmüş olmasında değil midir? Böylece biitüıı brı yapıtlarda çarpışan iki güç göste_ rilnıiştir, ıııutlrıIuğu lıak edeıı erdeınli insanıı-ı lıakkı iIe yazgı.
süheylÖ BoyroV
Veya Proınetheus'ta olduğu gibi, iki Tanrı, iki görüş savaşır. Trajedi sözcüğiinün ifade ettiği çatışma yapıtın özünü oluşturur.
Yuııaıı trajedilerinin oı1aya koyduğu acılı olaylar{a, betiıılediği acı ve iniltilerle Clıanson de Roland'ı karşılaştırdığıııız zaııaıı, bu soı yapıt sönük kalır. Yuııanlllar için kişiliğin bir tür yokluğa gidişi Ve ebediyen bu ktiçülüşün bilinci demek o]an öliim en korkunç bir ceza, hayaİ eıı büyük nimettir. Modern bir . eleştirmen "bir Hırisıiyan iÇin trajedi yokIur " demiştir. Gerçekten Hıristiyanlara göre dünyevi hayat bir geçiştir, ebedi ve lıa_ kiki hayat ölüındeıı sonra başlar. Hıristiyanlık Avrupa'ya yeııi bir duyarlılık getirmiştir. Bir Hıristiyan nazannda en büyül6fa_ cia örneği insanlığın kurtuluşu içiır adeıı oğlunun günahlarıııın bedeliıri ödeııek üzere kendini feda eden ve en adi bir insan gibi hakareı görerek yavaş yavaş ve isteye isıeye ölen isa'nın hayaıı değil midir? isa'ıiın örneği, yalnız büyüklerin hayatında değil, lrer haııgi bir iırsaırın lıayatında, kendi iradesi ile ölüme atılaıı ve çektiği acılara rağmeıı, sağlıklıyken inandığı hakikatlerdeıı ayrılııayan, lıareket ve duygularlndan Vazgeçmeyet] bir insaııııı can çekişınesilıde bir lacia olabiIeceğini göstermiŞ1ir. ilkçag Sokrat'ı verırıiştir. Ancak Sokrat bilginler içilı bir maııevi olguırluk örneği olarak kalmıştır. Halklıı aıılayabileceği bir kalıraııaır olaır'ıaıı-lıştır. Bundaıı başka Sokrat iırsanları kurtarııak üzere, keı'ıdi I'ıayatırıdaır daha öıremli bulduğu ideal bir aırıaç uğruııda keırdiı'ıi feda etıneııiştir. Hayatı boyunca yaydığı düşüııce Ve felsefeden dolayı, adaletsiz ve kötü niyetli lıakimler kendini ölüme ınal'ıkrıııı ettikleriııde, o Zafiıana kadar gösterdiği ve etraflndakilere aşılaııak istediği tavırdan ayrılııayarak, bu kararı bozııaya çalışmamış, felsefesiıre sadık kalmış, sessizce ve soğukkanlllıkla öliimii karşıladığından kişiliğinin sağlaıılığıııı kaırıtlamış, ölüııli eır büyük zaferi olııuştur. Clııınson de Rolanıl ise bir 1enilgiııin dışavtıruınudur. Bile bi1e ölünıe giden. daha büyıik bir ideal rığrunda (şeref, din) keıdileriıi feda edeıı insaı'ıların ölüırı acılarıırı, bu en biiyük sııravda lıayatlarıııda savuııdukları iıaıçIara bağlı kaldıklarını göstcril'. Roland ve arka-
Chonson de Rolond
tlaşIarının düşmana karşı dayanıklllığı, bu dayanııa sonucuırda
ijliimü, aynI zamanda doğruluk ile yanlışın, iyilikle kötülüğüır çatlşması olan bu doğa üStü çatlşmada, bir Hlristiyan içiıı hakiki inıanın gerilediği, yeııilmiş göründüğü biı anı göstermez mi? ()ysa bu yenilgiden sonra Ro|and ve arkadaşları cenr]eİie aziz.Icrle beraber sonsuza dek mutluluk içinde yaşayacaklar. Iloncesvalles geçidinde ölen savaşçıların iırtikamını alaıı Charlemagne. tıak dini bütün ispan;a'1a yayacaküır. işıe bu yenilgi yolu ile en büyük zafere erişmek, keııdini feda ederek lıakiki benliği ve mutluluğu bulmak Hıristiyanlığın özünü oluşturan bir görüş değil midir? İnsanlığıır kurtuluşu için kendini ırrahvedeıı, en ağır hakaretlere uğrayarak yenilmiş bir insan gibi iilen isa. en büyük zaleri kazanmamış mıdır? isa'nın vazgeçişiıriı'ı eıı güzel örııeği adem oğlu biçiminde belirmesi, en basit bir kiııse gibi yaşayıp, her hangi bir insan gibi ölüıı azabını duyıruş olınası değil ııidir? Hıristiyaıı dini uğrı.ına keııdileriıri feda cden ilk kurbanları düşünelim, onlar saı-ıki ölümü araınlşlar, acüyı özlemişlerdir. Isa'nın çektiği acıları çekınek. isa iIe kayıraşııak, ona ulaşınak demek olduğu içiır, kurbaır olma bir acı değil, bir ııutlrıluk, bir şeref, acı bir lütfu ili.hi ve lıakiki mutluIıık ve zafere ulaştıran bir araç olarak sayılüyordu. ''Glorioso passio'' Hıristiyaırlık irrsaırın lıareketlerinde serbest Ve yazglslna lrakim, acının, günalrların bedeli ve bir kurtuluş aracı olduğuııu kabul ettikten soırra, traj ik kavraıı keııdiliğindeıı değişiyordu. Gerçekte de Clıanson de RoIanıI'ın salrat değeri Hıristiyanlığın gösterdiği bu yücelik düşüncesi ile ilgilideğil midir? Soıı lafere rağmen yapIt bir yenilginin öyküsüdür. Charleııagne düşmanı dağltır. fakat zalerinden bir sevinç ve gurur duymaz. aksine ispanya'daıı kalbi yarah Ve yorgun döner, çünkü bu zafer ona çok pahalıya mal olmuştur. En çok sevdiği yakınlarını kaybetııiştir. Ancak bireylerin bu özverisi, daha yüksek, dalra yüce bir haki katin zaferini Sağlamıştır.
Hlristiyanlık ile yeni bir değer kazaı-ıaı'ı, bir kuıtrılı.ış aracı olaıı acı ve felaketler, Clıanson de Roland'da. yuıiaır trajedi[e-
90
süheylö Boyrov
riıde oldıığu gibi. biıbirini izlemezler. Fakat Roland ve
arkadaşlarının yavaş yavaş ölünıii, nıaddi ve ııanevi acıları dalra yakından geı'çekçi bir sanat kaygısıyla çöZiinrlennriştir.
Ancak bir yenilginin ve ııulıakkak bir öliinıiiır öVkıisiinti aıılatan hıı yapıl. en sade ııerhaııet cltıygıllarıınızı ve öiünı korkrısrııırı ııyaı'ıdırarak basit bir ııleIodraıı olabilirdi. okuvucıı oIayların ı'ıasıl biteceğini nıerak edebilirdi. ilkcağın riyktıleyici tılriille uyl'ı'ıayaı'ü, aynı zamaııda ''draııatik', yapıtlarda hakim olaıı yazgıya birinci slı.ayt Vermeyen brı yapıt, yiiksek sanat değerini kolayIıkla kaybedebilirdi. ()ysa CIıaıısılıı ıIe RoIantI iıısaıı oğlunuıı yarattığl en giizel ve en yüksek yapltlardaı.ı biridir. Bunu da yukarlda anlattIğlııız gibi iıısaııın serbest iradesine verdiği üstün rolde araı-ılak gerekir. Rolaııd ve arkadaşları bir nızağa dtişırıüştıir. FakaI o trızaktan kıııtıılnıak ellerindediı.. kendileri bile biic alIanslz Ve ıinrjtsiz bir çatışıl]aya girişn.ıişlerdir. Maırevi ve dini öneı'ıi pek biiyiik olan bu çatışı-ı.ıaııııı öykiisiiniin geIişinı siirecini,- şair
arılatır
ta başlanglçta geleceğe ilişkin gönderıiıeler yaparak okrıyııcrı veya dinleyicide ııerak duyğusunun
ve
uyalllı']asllla engel olı.ır; bundaı başka ayırı olayı veya açıklamayı birkaç kere ayıı girişle başlayarak ufak bir fark ile anlatıı'ıak. aynı başIığı ve yer yer yankı işlevini gören, tek söZciiğü değişnıeyen eş dizeleri kullanınak yapıta bir tiirkti (chaıt) eda-sı verıniştiı. Destaıı biı.öykii, bir roıııaır olırraktaı.ı çıkınış. iıısaırla_ ıııı lıatırasında yaşalllasl gerekeıı olaylarllı i[adesi olıııııştıır. Böy|ece adeta iı'ısaııIar, insaı.ıiyet için çaIışan biiyiik kahranıanlarııı llatlrasıııı anarak, oııIarın yiiksek olaylarııiı bellekleı.inde saklayarak oıılara saygı göstermiş, ııanevi bir göıev yapııış gibi oIuyorlar. Brı ıı'ıaı'ıtlksal olıııayan ilerleyiş biçinıi, aynı teına üe_ rinde çeşitleıı-ıeler yapıııak, yapıta egeırreı oIan şarkı l.ıavası, ııaziye ve biiyiik kahran-ıanlara gösterileı] saygı yapıtıır okuıııııasııra bir tören, adeta bir ,,po6sie pııre,' dtıygusııırtı veriyor. Katedrallerin . . siıılerde
peııcereIeriııde renkIi caıılarclan yapılıııış rebir renkten diğeı.ine geçerkeı aradaki cleuıir çubııklar
ı
lıOnson de Rolond
9t
ıesılle ııasıl kesin, ilkeI, köşeli bir veçlıe verirse destaıda. sözdi_ zlılli ve ktıı_guda brı ldtığtıı'ııuz kesik anlatıı'ı'l taı'Zı yapltln l']amIeleı yaparak ilerleyişi yapıta genelljkle ''gatıclıe' raide'' _aceılıi,ıeıı nite]eııeleriıriıı veriInıesiı'ıe nedeıı olı'ııııştur. F akat EııeiıIe l.lıtlar akıcı ve saıratsal bir iisltıpla yazı lııraı'ı'ı ış olııasına ıağıı'ıeıı ('lılnsoıı ıIa Roluııd'ıl da yüce ve yiiksek bir iislııbıı olduğu ve \iıIatlCl yeleı]eği olaıı biı saı'ıatçıııır eliııdeıı çıktığı kıışkusıızdıır. lll'çağın iislup derece]eıiı'li (yiice, oıta ve bayağı iislııp) dtişiineıek oltırsak, destaııııı iislı.ıbuıra yiice niteliğini hiç drıraksaıı]adaıı vcıcbiliriz. Yapıtııı içeriğini Ve bu içerjğin ne biçiııde aı'ılatıldı_ gıııı gördük. Yaıri yapl1lı koı'ıusrıntıır tekliğini ve yapıtııı kı.ırgusıııııı iı'ıce|edik. Şiındi yapıttaki diğeı değerleri gözden geçire-
I
1
liın'
Yapıtta kişileriı ka rakterlerin il'ı birliği koıusıında bir döııcnı duraksaıınıışsa da Bddier'nin çöz[iı'ıılenıesi. bu yolda her ıiirlii kıışkıııltııı yersiz oldıığıııııı kan lt latll Iş1ır. ÖzellikIe caııeloıı' ıııı haı'eketIeriııdc l'ı'ıantıksal yaıllışlıklar bıılıııııı-ırış, iIıanete karar ı'crıııiş brılrıııdıığrı l'ıa]de' Charleılraglre'ııı enıirleriııi l'ıaı'tl halfine r'erine getirıııek içiıı hayatıııı tehlikeye koyııasıııa şaşllmüştır. I}idieı_, Ganeloı'ııır rı'ıhsal duıunıı.ıırıı açıklaırıış. aksine bıı kişiııjn hareke1leriırdeki tııtaı'lıllğı [ıelifiı'ıiştir. Aynl biçiııde lioland-olivier tartlŞıIasıırln yapıtııı merkezini olrışturdı.ığrıı'ıı.ı, l'e' laketin yazgı tarafıııdaıı yol Iannıayıp, kahtaırralrIarııı serbest iı'adesi taraflndaıı çağrıldığııı ve böylelikle yapıtın ağırlığıırıı'l liişileıiı psikolo^iisine ve oIaylaı iIe olgrınlaşnralarıııa ve geIişıılcleriıre dayaıldığlııı gösternıiştiı'. Bğdier'ııin parlak açlkIaıııalaı'ını biz brıı-ada yinelenreyi aı'ııaçlanııyoruz. Yaplttaki başIıca kişilerin kaı'akterlerinde tutarlılık ve birlik brılundıığıı kuşkııstız biı gerçeklıktiı. Biz brıracla yapıtıır biitiin kalıraıı'ıaı'ı larlnda ortak olaı'ı daha geııel karakteı'lerdeır söz etıııeyi an'ıaçIıyo_ t
ltz.
Clıaıısoıı de Rolaıul\n kalrraııaırları lrer şeydeır önce feodal sisteııiıı şövalyeleridirler. Feodal bağlarıı'ıa olağaniistti değef
ıi
l
i1
i
süheyiö 8oyrov
Verirler' her biri "suzerain"ine bağlılık ve sevgi ile hizmet eder. GaneIon bile Clrarlemagı'ıe'a bağlıdır. Roland'dan intikam almak isteıneıııiş oIsa ilraıret etnrezdi. ŞöValyeler,,suzerain,,leıi için öIııeye her zaııan lrazırdırlar. Tehlikeli eIçiliğe gitmeye hazır_ laııaıı Gaı'ıelon'uıı adaınları onııııIa birlikte gitmek ve gerekirse onuııla ölmek isterler. Roland ardçllarııı önderi seçildiği zaman, dostları ve "vassal"leri onuııla birtikte kalır. "Ço disı Ii quens Gualıers "Hoın sui Rollant, jo ne ti dei faillir''95
800
Roland ideal Şövalyeııin işlevlerini şöyle tarifeder. 1009
Ben devuns ci estre pur noslre rei. Pur sun seignor deiı hom susfrir deslreiz
E endıırer e gronz chalz e granzfreiz Sin deiı honı perdre e del quir e del peil Şövalyelik hareketlerinde lıep Hıristiyanlığın çıkarIarını ve imparatorlarııılıı ve Fraıısa'nın şerefini düşüııürler. Ailelerine ve şerefleriııe söz söyletınekteır korkarlar, alaycı ve onur kırıcı şar_ kılara koııı.ı oImaktan, yaııi kaııuoyuırun e!eştirisine uğramaktan sakınırlar. 1466
Male chançun n'en deiı esıre canıee.%
l5l7
Que nuls prozdonı nıalvaiseıııenı ıı'en choıı' Que ınalvaise chaııçun de nus chanıeı ııe seiı91
'" "; "
8oo
rJ66 151'l
Konı Gualters şö!'Ie der : "ben Roland'nın adamıtım.
lIiç blr ıehlit.dc onu )'iılnlz hlrakllıantallylnı. BiZinı itlğ) hilltildc şarkllitl siı! I(nnt.ntclidir. l Iiç hir k:ılıılınıın hizi h icr ctlcıı j'lrkıl.lr sai) lcIn.ıncli(lil. I}izını i1 iıı r iıJ'ılıııı; lııLl\ I(.l \ij\ l(|l|ıl(|ll(l ji|ir.
( lıonson de Rolond
Dinlerine de çok bağlıdırlar, Tanrının adı dillerinden diiş_ ıııcz' dualarıırda zamanııı dinsel tarikatlarının etkisi bazı bilginlcr tarafıı-ıdaıı belirtilmiştir. Hak dininin HıristiyanIık olduğuırılıı ve Tanrıya iırananların er geç yardımına geleceğinden, din kıırlıaırIarııııır cenııete gideceği|rden asla kuşku duyulmaz.
Ancak bı.ı ideal toplıımun l-ıer zaman yüksek duygularla haıcket ettiğini ve feodal sisteme körü körüne sadık kaldığını acaba doğru mudıır? Büyük bir vazgeçişle din ve şeref ':ınınak ıığrunda savaşan bu şövalyeler acaba hiçbir zaman iı]san zaaflaıına düşııüyorlar mı? Destan ile ilk ilişki bizi bir kahraınaıı|ar tliyarı ile karş ı laştırıyor, fakat daha yakın bir çözümleme şövalyelerin dalıa az yüce tutkuları olduğunu gösterir, şair, bir şöval_ yoııin her zaııan intikam etkisiyle değil, bazen para için de iha_ ılet edeceğini biliyor, nitekim Charlemagne, Ganeloır'u para için ilıanet etmekle suçluyor;
.]753
Si nıe ıoliı XX. milie de mes Franceis E nıun nevold. que ja nıais ne verreiz
E Oliver,
proz e li curteis Les XII. pers ad ıraiı por aveir.''g8 Ii
Şairin bize savaş ııeydaı'ıında cesur Ve ölümdeıı korknıaz ıılarak gösterdiği şövalyeler, bazen kendileriııden daha gıiçlü Ve daha kudretli bir kişiyi kızdırmaktaıı çekinirler. Ba|igant'ın yeııilgisiııe kadar tamameı'ı nefislerini uııutarak, krallarına sadık iılı.ıp, vataıı ve şerefleri için en biiyiik özverileri az göreır şövalycler, yapltın soııtıııda caneloır'ıııı yargılanması sırasıııda dikkatIi olmaya, kişisel çıkarları gözetmeye başlarlar. Gaı'ıeloıı'tııı sztvııtıucusıl Pinabel'i kızdırmak isteınezler, madeın ki Roland ijlnriiştür, şiıııdi en dikkatli hareket Pinabel ile iyi geçinnıck. -"
l7s3
Yirıııi bin Fransızı kaybeİmemc neden oldu ve bir daha görcmeyeceğiniz yeğcnimi Kahraman Olivier'yt. XII "pair" parı karş!ltğında düşmana sattt
i
l
94
süheylö BoVroV
bıııırıır içiır de GaııeIoıı'ıı affetııektir. Fakaı 1'hierry d,Aıjtııı,yı öVıııeye yafayalı bıı son kısn.ııı.ı [-ıir eklenıe, poIitik kaylakIaIl olan bir Propagallda parçası" oldı.ığtııııı kabul edecek olsak bile. şövalyelerin yalırız yiice duygulaıla haı.ekel eİnediklerini. bıı yiiceIik göriintüsüniin gerisinde. çok nıaddi ve kaba trıtkıılaı.ıı gizleıdiğini kaıııtlaııak güç değildiı..
( lx)nson de Rolond
zaııan olası iınaıılaıı bir olıııa_ ılığı için. dinsel bir varlık [izeı'ilıe değil de, ikisinin de dcğer ı'ertliği bir nesııe. arkasılldaki kürk iizerine yeııin ediyor. 1liııc dair yelniı'ı ettlıek istedigi
5ı5
Gaıeloır şu biçimde açıklıyoı.:
II l'cıiıııenl lcınl ne li
Qıı'il ne fesisı ıresıııı l'or
97
rı ı] u tlr] a
nı lşt ı r.
('ordres atl prisı'a le.s nıırs pe,.eie: ocl ses caılrıbles les lur.ç aıı <ıbıııied MııIı grcınl eschech en ınıl 'si chaı,cıler D'or e d'argenı e de gııcırııcnıııe; clıers.|o|
Zenginlik, para. anIaşıldığına 'göre şairin de. şövalyeIcrin de başını döndüriiyoI. Gaıcloıı Aıaplaı.dan hediyeIeı alı1,t'ır. l-latta Marsile. Galıelon'a kendisine kaı.şı iyi drıygıIaı'beslcdi-
,oöljr'L lol
.)7
<]e
Galice:lo3
Buııa benzer başka cün-ılelere de değinebiliı'iz:
L'enı1:erere nıeisıııc.s cııl ıuı ıı sun ııılenı.|0o
nletlerden söz etıneyi
Plıı's ainıel il ıraisun e nııırcİrie
t{75
()r e cırgeııı lıır nıet lT\t cıı Present MIll.' C d(-İır(r.\ c p.ıIic.\ gıluü.n., ıuü: ti88 2665
Pur tuİ lor Deu ne ı,olü esh.e cııard
]oa
Puis qu'il l'ad diı' nııılı .ş'aı ası ofichel Qııe ne lairut pııı'lul I'rır ılesuz ciel Qıı'iI n'alı ad Ais, o Carles soelı plaider.'o,
l
ııtkuı'ıı.ııı çıplak ifadesiniıı biı' semboI iidtir.
Chansoıı de RolıınıI'ıı kalıranıaırları (Hıristiyanlar ve Araplar) parayı seVdikleri kadar da fakirlikteır korkarlar. BIaırcaı'ıdı'iıl, Clıarleıııagne'a rel'ıiııe olarak oğlııııun dahi gönderilııes iıı i önerirken
Rohı''ıı eı l'hisıoifu ıle Francc. l'arıs
'o' ri
K(ırtüha şchliııi Jldl V( du\,iırlirrtl)I laIdlRlı ile l'rılclcıi r ıktırrlı. Şii\ iıl)'cI(l bt]}'üik ıIül]iI]]!:ı ıop]ilLlllrr n lt l,l. l_1iılıli]ş. (lcec|IiJ()nntI
'oo
M:ıncınlLlıı
,
Altıııla karşllaştırıTa o döneıniı'l dilinde bir kavranı, bir kli_ şc olsa gerek. Fakat aynı zaı]]anda paraya olan tutkı.ıı'ıuır ve bıı
()lı(l o kadiır Jc\ ğü'Icr ki hıç hir zıııın l,ıırtın \ ii./ çc\ lnı(zlür ' () (l.ı onlır.ı o ladxr çoL :ılıtn. ıliil)ıiıs IICdı\ c ;,j(ı hIll(.l Kiııır. Jıl. ıpr.tli clhisclci ı. rii.ılıl.ıı' ı eı..r
IInniılxlolrı lıilc ğıkisi jrIı|na iln)l|ııl.
I
Gııaz yos en dreit Par ccz pels scıhalines MeIz en va!ı l'or que ııe -fıoıı cinc cenz liıı.es|o1 Fenalığı belirtilnıek isteneı] bir Arap için de
fııIıIrıııl nient
Cl'ıarIen-ıagne' ıı'ı zaferi kazanan ordıısrınıı betiııleyen şalI gaı]l_
l )
Fransız şövalyeleriniıı Roland'a kaı.şı olan sel,gisini
397
95
5
'03 ı475 ı]88
'0t2665
I
I
il l
Size bu kiirklcr üstünc !cmin cdcriın. bu ki]rklcr ki beş yi]Z alt!n liradan daha degcrlidir. Iııancı ve cinaycti. Caliçya'nln biiıiin altlıılarından liızla sevnlcdiDült],adaki biltiin alılnı ona verselcr. yinc de korkak dcnilnrcsinc razı o]mazdt. Mndcınki dedi 8ök kulrbcsi alıındaki biiıilİ altını ona vcrsc]er Challcınagııc'ın iıdalct dağlttığı Aix'c _ciıı1]ckten vazgcçırıczcli.
sühey Ö BoYroV
96
l]onson de Rolond
ordusunu coşturmak isteyen Baligant da buna benzer bir
"Asez est melz qu'il i perdent Ie chefs Que nus perdunus l'onw ne la deinıeı
44
ü
(
Ne nus seiuns cunt]uiz a nıendeier!'']06
|il kuIlanmaktadır:
.ıJ92
''Ferez, baron, sur la genı chrestiene'' La baıaille esı mulı dure e afichee|og
.ıJ97
"Ferez' paien: por el venud n'i esıes Jo vos durrai muillers gentes e beles Si vos durai feın e honors e leres.''||o
der. Aynı biçimde Marslie Charlemagne için:
527
Tonz richez reis cıınduiz a mendisted|o1
542
Tanz riches reis cunduiz a mendisıieı
Öııderlerin Savaştan önce ordı.ıya söyledikleri hitabelerin bazıları da bu bakımdan çok ilgi uyandırırlar. Rolaııd savaşın başlnda askerlere hitaben şöyle der:
1ı65
"Seigıurs' borons, suefle pas ıenanı CiSİ paien vonı granı nıarıirie queranı Encoi avrum un eschec bel e genı Nuls reis de France n'ouİ unkes si vaillant"
En yüksek duygularla en maddi tutkuları nefislerinde toplayan bu kalıramanlar aynı zamanda çok hassastırlar. Ve üzüııııilerini kolayca belli ederler. Tehlikeli elçiliğe giden Gaı-ıeloıı, Iıasretle oğIunu, ailesini haıırlar onlarııı geteceğini düşüııüı'. imparatordan ayrılırken:
3|2
Çok az sözle ve yukarıda da gördüğümüz abartılı karakteriyle, askerlere muhakkak bir zafer ve zengiıı bir ganimet sözü verilııiştir. Geniş bir kitleyi lıarekete geçirmek için söylenen, yaııi bir tür propaganda olan bu hitabe, ilk dizenin lrareketli, lıeşeli ve erkekçe ritmi, düşüncelerin keskin ve kati oluşu ve lıızla birbirini izlemesi ve bu yüzden herkes tarafındaı'ı kolayca anIaşılabiIecek ve kabul edilebiIecek bir kapsaııı oIuşu bakımından çok başarıh olmuş bir parçadır.
t07 r08
44 52',7
I 165
onların başlarının ııçurulmas|' bizim şeref ve saygınlığımızl
kaybetınemizden ve dilenciliğe di'iŞnlemizden daha iyidir. Nice zengin krallar dilenıneğe mrıhtaç kalmış]ar "Beyler, Baronlar hep birden ilerleyelim. I]u putpeIestler ölümü arıyorlaI, heılı de biiyük ve zengin ganimet alacağtz. Hiç bir Fransa krall bu değordc gaİinrel kazanııaııIştır-
aijo
vostre soer
"Ço esı Baldewin, ço diı,ki ert prozdoem A lui lais jo mes honurs e mes fieus Guadez Ie
ben,
ja nel vetai des oilz."ttl
der.
Fransa'ya dönerken şövalyeler eski günleri hatırlar|ar:
'o'3392
too
Ensur que ıuı Si
Sin ai un fiIz ja plus bels n'en esıoeı
|08
"'3397
"'
3ı2
Vurun, beyler, vurun Hıristiyanlar4
savaş çetin ve ktyasıyadtr' Vurun putperestler, buraya bunun için geldiniz, size asil ve güzel kadınlar vereceğim, size topraklar, yüksek görevlel ve unvanlar Vereceğim. Ve her şeyd€n önce, kız kardeşinizin kocasıyım ve bir oğlum var ki daha güzelini bulmak mumkün değildir- o da bir kahraman
olacak olan Baldçwin'dir. ona bıitün toprak ve unvaıılarlını b|rakıyorum' ona iyi bakın' çünkii ben onu bir daha görıııeyeccğim.
I
I
rll
1
l
süheylö BoyIoV
820
Dunc lur remembret des fius e des honurs E des Pulcele e des gentilz oixurs Cel nen i ad ki de piıet ne plurı.||2
Duygusallıklarını gizlemezler, kolayca ağlaılar, saçlarıııı başlarını yolarlar. Charlemagne Roland için, Roland olivier ve diğer arkadaşları için göz yaşı döker, yenilenler ağlar' Eğer genel olarak Chanson de Roland'ın canlandırdığı şö_ valyeleiiıı psikolojisini özetleyecek olursak görürüz ki kahra-
rnunırr, trpk, gerçek insanlar gibi, nefislerinde bir çok karşıtlık_ ları toplamışlardır. Kalplerinde en yüksek duyguların yan1{a en kaba tutkuları da taşırlar. onların güzel dualar söylediğini gören, bu dua!arı dönemin dinsel konularlyla ilgili olduğunu düşüneı-ı bazı eleştirmenler, şairiıı dindar bir çevrede yetişmiş olduöğelede kaşıtlık ğunu ileri sürmüşlerdir. oysa yapıtta bu dinsel kendini gösgüç ve sağl*hlıkla görüşler aynı oırştr.r, dünyevi da, patutun termektedir. Giyime, şerefe, güce verilen değerden ra karşısındaki zayıflığa kadar din çerçevesinin dışına çıkan bir değerleri_ çok arzu ve tutku destanda yaşatı|mıştır ve bu dünya bijbnİij,n Roıand de Chanson değildir. nin yeri yapıtta küçük aktarır. yüklük ve zayıfllklarıyla bir devri
ll2
820
zaman bevlik|erini ve ülke]erinde gördüLleri saygl)'l. senc kızları. eüzel karllartnl hattrladtlaı. ie ıiterinde b_ir ıane yokıu ki heyecandan aelamasln'
o
Chonson ıle Roland'ın üsIubu j
Clınnson ıIe RolanıI, akıcı ve sürükleyici bir diIle yazılınış ıılıııaııakla beraber okrıyucuda deıiır izleıiııIer bırakan yüksck
vc yüce bir sanat yapıtıdır. Şairin sanatsal kaygısı, gi.izel bir ya|)lt yaratmak arzusu l'ıer an lrissedilir. Destanın ağırbaşlı ve hü-
ziinlii bir edası vardır' Fı'aısız diliuin daha çok işlenmemiş ol_
tIıığu, edebiyatta yeni yeıi kullaıııldığı bu tari]ılerde, sözdiziıni vc sözcük |ıaziııesiıriıı fakirliğine rağmen, büyük bir sözle iııan_
ıIırıııa kudreti ve lıeyecan ıaşlyan bir yaplt doğtnuştur. işle biz bıı böliiıııde yapıtın üslubuıu çözliııleyecek Ve onı"ı tantı]]laıııaya çalışacağız. Yaplttan ilk aIlıraıı izleıriı'ı'ı yiıce Ve yüksek bir iislup ile yazıIıııış olııas^ıdır. ilk böltiıııde destaırın içeriğindeki realizıni aıaştırdık, burada söZcük lrazinesi baklııından gerçekçi diye beıinılenebilecek günlük hayatta kullanılan dilden değil de daha hasit bir realite göstereıı (s4yle fanıilier değil, sıyle vulgaira) sözcük Ve kavramlarııı var olup olııadığlnı soruşturalıın. Halk ıIas|ııda atasözü olarak dolaşan bazı ciiınlelerin yapıtta yer alııış olıııası müııkündür' Brııılar sayıca azdfi. Zatel yukarıda ortaya koydtığı.ın-ıı-ız'soruıru pek i lgi lendirııezler. o devirde lıeniiz koııuşııa dilindeıı ayrı bir yazı dili olışmadığından bı.ırada üs_ ltıplar araslııda sınür çiznek güçtür. Destanda dalıa kaba diye nitclend ireceğin'ıiz bazı küfiirler ve düşmaı'ılara savrulan aşağılayıcı sözler vaı'dır. Taırıı ve melekleriı'ı adıırı aııarak kıifiir et_ nıck giiıralr saylldığından, şövalyeler bir çok başka fornıiiller kııIlaı'ıııaktad ır:
i00
Süheylö Boyrov
43 47
Par num d,ocire i enveierai
Ie men
Pa cesİe meie desıre E par Ia barbe ki aI piz me venıeleı
249
Par cesıe barbe
eı
par
13
||a
cesl men gernun||5
Düşmanlara saldırmadan önce onları aşağılamak Adettir.
1207 1253
Utre, culverı! Carles n,est miefol|16 Culven paien.
vos i avez
menıit|||l
Şövalyeler aralarında kavga ettikleri zaman, ağır sözler
kuIianırlar.
Roland Ganelon,a
286
''Tuı fol,
pur quei l,esrages2"1|s
4
43
47
',',". zıg ::: t2oj
iiı'İiİ
tel
paroles vus resembıez enİant.
Bu örneklerden anlaşıldığına göre, yapıtta hiç bir müsteh_ ccıı ve bayağı sözcük kullanılmamıştır. sonuçta günlük dilin 1'cıçevesi aşılmamıştır. Zaten düşmanları aşağılamal destan tii_ ı'tinüıı asıl özeliklerinden biri değil midir? Düşmana kuwetle lıakaret etmek yüce üslubun sınırlarından çıkmak değildir. llacine buıi'un en iyi örneğidir.
Kin ve hiddet ifade eden bu örneklerden başk4 destanda iiırceden de söylediğimiz gibi hakim olan öğe konuşma ve monologlardır (dua, cansiz nesneye hitabe' ağıt) dinleyicide derin yankılar bırakmak isteyen ve birer iyi konuşma ömeği olan bu gibi parçalarda, yazınsal çaba hemen göze çarpar. Vecizelerin, seslenişlerin yapıttaki yerini açıklamıştık. Her dize anlam bakı_ nıındaıı kendine yeter ve bir bıçak gibi parlar. Monologlar, önce hitap edilen kişi veya nesnenin çağrılması ile başlar: vos en
1698 ''olİver' frere, cum
El cors vos est enıree mortel rage''.||g
1854 "Seignors, barons, de vos ait Deus mercit!"
"tr.kt"
t3
Par
"I/os estes vifs diabtes
lha1le-masne hiddetine ıağmen, vous demekte devam edi_ yor; böyle bir dil kullanmak imparatorun vekar ve aglrbaşlıll_ ğına daha uygundur. Kendisine oldukça serbest .o, ioriJ""" Ganelon da. her şeye rağınen sız iIe hila; k,'*..;;;;. r
1772
10t
1693 ''BeI sire, chers cumpaİnz, pur Dei, que
Charlemagne Ganelon,a
746
( 1ı(Inson de Rolond
Aljah kah[etsin, benimkini yollayacağm. Uöğsüme kadar gelen sakalimın' ve-sağ elimin üzerine yemin ederim.
İff
tllil:i}lıiilın
Ie
purrum
nus
haiıeı?,'|2o
faire|z|
2316 E! Durendal, cum es bele e clere e blanche!
Bazı kişilerden söz ederken yalnız adları söylenmekle yetinilmez, o kişiyi karakterize eden, sabit bir formül kullanıhr: 1865
Aiı yos Deus, ki unkes
2353
Que-Carles tent, ki Ia barbe adfluriet23
]]! ıoeı ;;; t 6e8
olivier
ne menıit||2z
üzerine yemin ederim.
Korkak pltperest yalan ğtiylüyorsunuz. Deli ncden kuduruvorsun' KudurmuşŞeytans;nız. Vücudunuza öldürücü biı kudurma girmiş
;;"- !865
''"
21s3
sevgiIi efendim. a/iz dostum. Tanrl için. ne düşünüyorsunuz kardeş, nasıI yapacaAız'
Tanrl ki hjç yalan söylemez. yardımcınlz olsun, Sakall çiçek açmış gibj beyaz olan ChaIlemagne ona sahiptir.
102
süheylö BoyIoV
2242
Morz eSı Tıırpiıı, le guerreier Charlun
Veya aynl inıge başka söZctiklerle ifade edilerek cümle bil leitıııoliv gibi destaırda yinelenir, saııki kişisel olmayan ve geIeneksel bir değer kazanır. Şair kalıraınaıılal'ıııııı [eıihIerini. silah]arını Veya adlarlnl sIraya koyup sayııaktaı'ı, çokluk gösteren tant... tant...' biçiminde retorik ctimlelerdeıı lıoşIaııır. cevapsız kalııaya mal.]kuın Ve ViIloıı'uıı ünlü balladını lıatırlataıı soruları lrüzünlii bir hava varatıııak için sıralar.
U est gerins....
Ayııı etkile1ici sözIer konuşınalarda da görüIür. Genellik]e kahraııralı larııı sözleri yüce ve yazınsaldır:
1053
Respunü Rolltınt: "Jofereie quefols
En dı.ılce France
perdı,eie nıun los Senıpres 'ferrcıi de Durendal gı'anz coles Sanglanı en ert li branz esıresqu'a I'or'''l14 en
Bazeı ilk bakışta basit gibi göı-iinen bir koııuşııa geleceği
haber verdiğil'ıden veya biiyük bir acıyı özetlediğindeır draınatik bir değer kazanır.
334 1790
Dient Franceis: "Deus, que purraİ ço estre?,'125 Respont dııx Neinıes : "Baron i Jaiı la peine! "126
Chonson de Rolond
Şai1 sembollerden de yararlaııııayı bilmiştir, Charlemagne'ıır riiyaları. iklimiıı fevkaIadelikleri- RoIand'ın yüzünü ispanya'ya çevirip ölmesi... v.b. Fakat bu edebiyat Ve iyi konuşma her zamaı'ı samimi bir lıeyecaı'ııı'ı lrizmetinde olduğu için, soğuk kaçmaz, aksine deriı izlenimler yaratır. Yapltln kahramanları Sade, fakat o deııli bü_ yiik ve gerçek duyguların ortasında yaşarlar, heyecanlarını gizleınek hiç bir zaman akı||arına gelmez. onlarl büyük bir şiddet ve sadelikle ifade ederler. Şair büyük ayrıllk acllarını ve kalrraınanlık sahnelerini canlandırmayı sever ve lratta o sahneleri stilize etınekıen çekinmez. Savaş meydanlna dönen imparator. yeğeniııiıı cesedini bululıca düşüp bayılıı, yirmi bin Fransız onuııla birlikte tek bedenmişler gibi bayıhrlar veya lıep beraber ağlarlar. Duygular kuvvetle ifade edilmiş, fakat hiç bir zaman samimiyet ve doğruluklarınl kaybetmemişlerdir. Zamirlerin bazen vous bazeı rU oluşLnıun da lriizüırlü bir değeri vardır. olivier'ııin ölüın sahııesinde o Zamana kadar arkadaşına siz diyen Roland, heyecaıı ve acısına kap ılarak Tu der. Cümlelerin ritmine dikkat edilmiştir. CümIe yapısında bazı yöntemler yinelenerek bir tür melodi yaratılmıştır, ancak bu melodinin de tekdüze olmamasına çaba harcanmlş, ortaya başka bir ahenk vereır dizeler sıkıştırılmıştır. Destanda en çok dizenin so-
ııuna birbirine paralel, yani eş dilbilgisel yapılı tüııleç, sıfat, Zarf veya fiil getirilerek cümleye derinlik, bir tür yankı izleırimi oluŞtufulmuş ve devaın veren ritm kullanılmıştır. Bu üslübun bir çok türleli Vardır: 1830
''o ı053 --
t790
Roland cevap Verir, deliJik yapınış olrııum I'ransa'da şerefi mi ka),bederim. Durenda] adli kllıcllnla bli)ük darbeler Vuracagtm. Fransız]ar detler: "Yarab_ bu nedir?" Naimes dıikii cevap verir: ''BaronIar, zahmet çekiyor',.
103
Halı sunı Iı pui e tenebrus e grcmı Li val parfunı e les ewes curant Sunent cil graisle e derere e deycmt E tuit \achaıenı encuntre I'olifanı
I-
I
t04
süheyiö Boyrov
chonson de Roıond
Li empereres chevalchet ireemenı E Ii Franceis curuçus e dolenı;|21
Ço disı Marsİlie: "Carles I'emperere Mort m'ad mes homes, ma ıere deguasıee E mes ciıez Ilaııes e violees''.
Bazen üç veya daha fazla tümleç veya sıfat vardır:
ı800 13ı
ı
2625
E gunfanuns blancs e vermeilz e blois.
Granz sımı les oz de cele gent aversee Siglent aforİ e nagent e guvernent.
Margariz est muıı vaillant chevalers E bels e forz e isnels e legers.
Clers est Ii jurz e li soleilz luİşanı
Eschiez e barges
.. .4v1, dilbilgisi ciimlelerin sırayla
e
kategorisine giren iki sözcüğün bulunduğu
kulIanıldığı parçalarda şair tek;üzelikte; ku; tuImak için, bir çatı üzerinde bir gok çeşitlemeler bulmuş, edatIardan, iyelik sıfatlarından yararlanmıjtıi.
ı399
BeIs
galies e nefs
Taıt hanste i ad e fraite
e sanglente
Tant gunfanun rumpu e ıantıen\eigne Tant bon Franceis i perdenı ıor juvenİe
fuı e İorz
e de granİ vasselage
Şair eş izlenimlei uyandıran seslerden yararlanmıştır. özel-
likle isimlerde bu yönteme baş vurmuştur. Bazile
birlikte geçen bir çok adlar vardır.
174
Gerers e Gerin
916
Turgis de Turıeluse
94o 2641
Marbrise
3022
Gibuins e Guinemans
ahengi burada utıytıt ,oi oyr-. nu giii parçalarda genellikle yükselen bolüm uzun, inen kısadır. sıfatların yerine dikkat etıniş, sıfatları bazen ismin önüng Şair bazen de arkasına koyarak cümlenin aiiengini etkilemiştir:
2670
Clarifan e Clarien
'"
ı9r5
Ne reverrunt lor meres ne lor femmes Karles li magnes en pluret, si Se demenıet
kaçmak arzusu uzun ve sayı içeren tirad_ .larda. Tekdüzelikten bulunur. Cüıılenin
.
ı830
Dağlar yüksek, karanlık ve genistir.
Vadiler derin sular süratli.
-
ordunUn önünde Ve arkaslnda borular caIar ve hep birden boruya cevap verirler. ' lmparator hiddetli hiddetIi-atünl siirer Franszlar kızgın ve kaygıltdır.
I
_
Bazan gibi
Esıufganz e Estramariz e
Marbrose
Veya "anagramme" lar yapmış1ır. Margariz - Cazmarini Marganices - Garmalie
Farklı söylevleri (hitabe, dua, ağıt) çözümleyecek olursak içerik ile biçim arasındaki uygunluğu ortaya koyabiliriz. Mono-
Süheylö Boyrov
106
logları açıkladığı m|Z zArflan düşüncelerin sıralanışındaki man_ tık-sal dıızene, l'ıeııen hemeıı aynı konuyu işleyeırleri karşılaştıracak olursak, çeşitli olmalarına hayraıı oluruz' Dua'lara büyüklük ve yüce bir eda egemendir. orduya hitabelerde ise şevk ve hareket-li bir kahramantlk havası eser. Roland savaşın başında askerlere
lı65
"Seinurs barons, suef, le pas ıenanı''
diye seslenir. ilk dizenin kesik ahengi tıpkı bir marşa benzer, şiirin ahengi, akıcılığı, neşesi zafer ve zenginlik sözü veren içeriğe tamamıyla uyar. Yeğeninin intikamını almak isteyen imparator 'la savaştan önce, oriusuna sesIenir. Durum baııbaşkadır' Charlemagne'ın sözleri, yaşlı biı kahraııana yakışaır onurlu bir üsluptadır' Aynı zamanda büyük bir psikolojik anlaylş gösterir'
3335
''Barons Francais, vos esıes bons vassals Tanıes baıailles ovez faiıes en canıps '''128
bilirler' Şövalyeter söz söylerken iıısaııları süriikleııesini ve canlı aksine gösterınez, Soylevleri Luru bir retorik manzarası sevgi askerlerine sıc;k bir heyecan taşır. Kendi arkadaşlarına ve ile seslenirier; düşmanlarındaıı ise ı'ıefretle söz ederler' Dost veya düşınanlara sesleııişlerine göre üslup değişir' Chnnson de gesıe'|erin Latin edebiyatını devam ettirdiklerini üsteleyerek öne süren Wilmotte bile, Roland içiı "on ne ıouye ici, d la diffErence des roınans courıois, presque aucune Ie1 des figwes de rhZıorique, donı l'enıploi esı recommandö ı.ar eı Iıı qu'on atlend, pröanıbule le (Roland) ni n'a ıroiıöi ^'o "II manqui nous une suiıe vrgi /İn annonce a$ez vaguemenı iI est 128
''"
3335
Fransız baıonları, siz mert kultarsınız' ne kadaI çok meydan savaşt yaptInız' wilmoıLe, Epop4e Fnnç.ııse.s. l70
Chonson de Ro ond
107
que".|30 "-Bıırada, courıois romanlardan farklı olarak esıeıik kiıaplarııuı İavsiye eılikIeri edebiyaı sanaılarının henıen hiç bi-
ı'ine rasİlannıaz' Ronald'da bekleııilen giriş yoktur. Son kısım ise oldukça bulanını bir biçİnıde eksik olan bir son eki haber verir-'' der. Gerçekten, Roland'daki karşılaştlrına, imge, antitez v.s gibi edebiyat saııatları çok seyrektir veya lıiç yoktur. oysa bu edebiyat sanatlarıııa ortaçağ okullarında da çok öneın verili_ yordu. ortaçağda kaleıne alınmış ve M. Faral tarafindaır yayın_ laııan ''Ars Poetica''ları lıatırlarsak Rolaırd şairiı'ıin bu kurallara pek baş vurmadlğı ortaya çıkar. ilkçagdan beri okıllarda öğreti|en edebiyat kurallarını iki bölüııe ayırmak ınümkündür: ko_ nunun işlenınesini, yazıı'ıın kurgusuııu ilgilendiren Sanatlar, üs_ lubu bezemek için kulIanılan süsleme sanatları.
ortaçağ doktriııleriıde, greko-Latin antik devrinde olduğu gibi üç üslup ayırt ediliyordu: yüce üslup, orta üslup, bayağı üslup. Yüce üslupta bir yapıt yazmak isteyen bir yazarın karşılaştığı ilk zorluk konunun farklı bölümlerini ııasıl kurgulayacağı, söze nasıl başlayacağı idi. Eskilere göre iki türlü giriş vardır: koııunun doğal akışını izlemek veya yapay bir düzeni kabullenınek. Her iki halde de bir örnek veya atasözü söyleyerek, yani bir ''trope - sanat" kullanarak, girişin değerini arttırmak ınümkündür. ortaçağ kuramcılarından Geoffroi de Vinsauf, XII. yüzyılda, bu düşünceyi yorumlayarak bir yapıtın dokuz biçimde başlayabileceğini göstermiştir. Yapıt öykünün başından, orta_ sıııdaıı veya sonuııdan başlayabilir. Ve her üç halde bir atasözü veya örnekle süslenebilirdi. Geoffroi doğal veya yapay dijzenden ikincisinin daha sanatsal olduğunu söylemeye öZen gösterir, Vergilius destaııına öykünün ortasından başlamıştı. Başından geçeııleri Didon'a anlatan Aeneas, öykünün ilk bölümünü okuylıcuya sonradaıı öğretir. Yapıtın sonu da önemlidir. Kuramcılar ''0 Ayn' "r"" s'l85 ("Blırada, "couı'ıois'' romanlatdin farklı olarak esıetik kiıaplarmın öneldikleri edebiyat sanatlarınn llefueh hiç biı"ine rcsdannıaz Roland'da beklenilen giriş yokl r- Son bölünse oldııkça belirsiz bir biçimde eksik olah bir eki haber verır.'' der.\
r08
süheylö Boyrov
bu bölüm için de bir çok öğüt verirler, özellikle geneI bir düşün_ ceyle bitirilmesini önerirler.
.
Clıanson de Roland ise giriş niteliğinde olup, imparatorun Ispanya'daki durumunu özetleyen bir kaç dizeden sonra doğudan doğruya başlar ve yeni bir öyküye geçişi sağlayan bir kaç dize ile biter. Yapıtın şairi, önceden de gösterdiğimiz gibi, bu konu ile ilgilenmemiştir.
ortaçağın "Ars Poetica"larlnda büyük yeı tutan sanatlar ''amplification" ile''abreviation''dur. Amplificatio, eski rhğteur' ler zamanından beri kullanılan bir kavramdır. Eskiler bu kavramı bir düşünceyi veya olayı değerlendirmek, seçkinleştirmek anlamında kullanıyorlardı. ortaçağda ise bu sanatı sözü uzat_ mak, konuyu açmak anlamında anlıyorlardı. "Amplificatio', ya_ zarın başlıca görevi olarak görüldüği'inden, kuramcılar konu;ru açmak için bir çok yöntem gösteriyorlardı. L'interpretatio et l'expolitio Pdriphrase Comparaison = Karş|ıaştlnna
f
Apostrophe Prosopop6e
= hitabe
J I
Chonson de Rolond
|. ''İnterpreıaıio esı quae non iıerans idem
109
redİntegraı
alio verbo, quod ic.lem valeal' hoc modo: "Rempublicam radiciıus eyerıisti, civİlatem fundiıus dejecisıi". Expolitio esı quum in eodem loco maıeınus, esı aliud atque aliud dicere videmur ''.131 ı,erbum, sed İd commuıaı, quod posiıum est
Bazen aynı ses fakat farklı bir anlamda yinelemeler vardır. Eski Fransızca bir örnek verelim: Vengeance Raginderden alınmıştır. E por çou ai nom
4387
Que
Druidaim je dois estre drus ldaİm
Bu gibi oyunlar Chanson de Roland|da yoktur. Sözü uzatmak için aynı şeyi başka sözcüklerle yineıemek her yazıda ve her yerde olduğu gibi, bizi ilgilendiren destanda da vardır. Fakat göze çarpacak derecede sık rastlanan bir yöntem değildir.
Diğer usulleri araştıralım: 2.
exclamatio
conduplicatio subjectio dubitatio [*
Digression La description = betimleme
Periphrase : çok seyrek Dunc perdreiı Carles Ie desıre braz del cors|32
gibi bir dizeyı bir periphrase olarak kabul etmek belki de pek doğru değildir "le destre braz del cors'' daha çok bir imgedir. 3. Karşılaştırma : Nispeten daha faz|a olmakla birlikte o
L'opposition
dı ızdır'
"Lrinterpretatio et I'expolitio"
]3]
Interpretatio. bir düşünceyi uzatmak için onu bir kaç defa değişik kavram ve sözcükler kullanarak ifade etmektir. Bu sa_ natı Cornificius şu biçimde tanımlar:
Rüıet. ad Her, Iv, 28 voir Faral, s. 63 Interpreüatio, bir sözcüğün yerine aynı anlamda başka biI sözcük koyaIak
aynl şeyi yinelemektir' omeğin: sen. devletin köklerini söktün. beldenin (cit€) temelleıini çürüttün.
Expoliıio, ayDl şeyi söylcr görünerek, büsbütün başka an]amlar ifade etmek-
tiİ. (ornekte görüldüğü gibi iki dize_ eş scslerle biıer. fakat birinci dizede 1rpruidaim bir addır. ikinci dizede ise iki sözcük drus Idaim vaıdır)'
'"'
591
Şarl sag kolunu kaybeüniş olacak.
I
I
t0
l
t
1l
süheyiö Boyrov
PIus
se
faiı fiers que leon ne leupart.l33
At betimleııelerinde, lıafif farklarla hep aynı benzetme kullanı_ lır;
1535
Plus est isnels qu'esprever ne arundet3a
1372
PIus est isnels que nen est
t6t6
uns falcunst35
PIııs est isnels que n'est oiseı ki volet.|36
Aynı kalıp korunmı:ş, sözciikler değiştiriImiştir: 1888
Pw
3319
AItresi blanches cuıııe neif sur
3162
Tant
3249
DurS unı les qııirs ensement cume fer
2523
ço sunı Franceis si fiers cunıe leuns
par er! blancs
cunıe
geIee.137
flur eıı esıet
|38
|39
Carles se dorı cunı hume traveilleı|ao
En uzun beı'ızetme de şudur: 1874
Si cunı li cerfs s'en yaİı deyant les chiens Devanı RoIIant si si s'en fuienı paiens |a|
]ji ı ıl l |535
Arslan ve parsıan daha aıılgan olan... Almaca ve klflansıçtan hadftir...
l;q
:::1572 ;;; l6l6 |;R 3319 ,;; J I62 ;;;3249 ıoi' ?1?i l874
Sahinden hafiRir- ' Üçan kuştan daha hafiftir... Buz dsıünde kargibi beyal... Yaz çiçekIeri sibibeva7:. DeriIeri demir gibi s;rııir... Şarl.kayglll bir insan gibi uyu1or... Ceyik. köpek]erin önınde nısi] kuşarsa. putperestler de Roland,ı] öt1ünde öyle koşuyor'
tll
( honson de Rolond
4. Hitabe: Bölüınün başında söylediğimiz gibi pek çoktur vo farklı türleri vardır. Caırsız ııesneye yapılan hitabeler bazeıı (iirneğin kıııcına) kahramanın kendi için söylediği bir ağıt nite-
liğindedir. Hitabeler, ortaçağ doktrinlerinde bulduğumuz talııınlara taııamen uyar. Cornificius'a göre "exclamaıio est quale ııınficit significationem doloris aut indignationis alicujus per Iırıminİs, aut urbis, auı loci, auİ rei eujuspiam compellationem'' 5. Prosopopee: Caıısız bir nesneniıı dile gelip SöZ söylenıesi demek olan b! sanaİa Chanson de Roland'da rastlanmaz. 6. Digression: Asıl konunun arasına başka bir öykü sıkış_ tırınak olan bu yöntem de, önceden uzun uzadlya açıkladığımız gibi destanda bulunmaz. Asıl konunun anlaşıImasına gereksinim
duymayan ayrıntı bir tarafa bırakıldığı gibi, öykü de tek 9izgi ilzerinde ilerleyerek anIatılmıştır.
7. Betimlemeler'. Clıanson de Roland'da pek çok betimleıne vardır. Şairin görme ve gördüklerini tablo haliııde canlaırdırma gücünden söz etmiştik. Pek az sözcük ile gerçekçi tablo
çizebilir: 2522
N'i ad cheval ki puisset ester en esıanı;
Ki herbe voelı,
iI la prent en
gisaııt
Savaş meydanı, yorgun atların hali, Iıareketler, önceden söylediğimiz gibi az söZcük ile fakat bir tablo halinde canlandırılmıştır. Bundan başka yapıtta daha birçok betimleme vardır: insan. at. eşya.
insan betimlemelerini ele alallm, Quintilien böjle bir par_ çada başarılı olmak isteyen yazara, betimlediği kişinin biçimini, soyunu, ülkesini' al'ılakıııı ve karakterini incelemeyi önerir. Ger_ çekten destanda buluııaıı insaıı betimlemelerinde bu noktaların hepsini veya bir bölüııünü bulınak mümkündür. Şairin beğeııdiği ve övgüyle sözünü ettiği kimseier olduğu gibi, düşman or-
i'i l
a I
',t2
süheylö Boyrov
dusundan olan bazı korkunç tiplerin çirkinliği de uzun betim_ lemelere konu olmuştur. insan betimlemelerinin de çoğu stilize ediImiştir, yani ya tamamen ortaçağın güzellik kavramına uy_ gun yeşil gözlü, geniş omuzlu, dar kalçalı şövalyeler veya aksine korkunç görünümlü, çirkin hatta hayvanlar gibi sırtlarında boynuzlar taşıyaıı düşmanlar gösterilmiştir. Destanda gerçekçi bir çeşni taşıyan bir tek betimleme vardır, o da Thierry d'Anjou' nın portresidir.
Frere Gefrei' a ı,m duc angevİn Heingre out le cors e graisle e eschewİd Neİrs les chevels e rılques bruns le vis N'eSı gueres granz ne trop nen est petiz.|a2
3819
insan betimleınesi örnekleri vermeyi gereksiz buluyoruz.
Süslemeli sanatlara gelince zor ve kolay olarak ikiye ayrılırlar'. Zor söz sanatları bağlamlndd "antithese"Ier önerilirdi. Chanson ıIe Roland'da bir kaç tane bulmak mümkündür: 1084
Cınerz en sımı Ii val et les muntaignes E li ]ariz e ıresıutes les plaİgnes Granz sunt les oz de cele gent esırange Nus i avum mulı peıite cumpaigne"
ıl00
'o2 38ı9
Anjou dükü Geofıoi'nın, biı kaİdeşi vaIdır. Vücüdu zaylf narin, ç€vilq
ı0o
e dulcenıent
Si ]ur ad dit un moı curıeisementl40
2982
Carles li reis en ad prise sa barbe Si Ii renıenıbreİ del doel e del damage Multfierenıent tute Sa genı feguardel Puis si s'escriet a sa voiz grond e halıe '' Barons franceis, as chevals e as arnıes|''|A5
Bu dizelerde iki ruhsal durum arasındaki karşıtlık gösterilııiş, birinden diğerine geçiş, birden kendini toplaııa lıareketi ifade edilmiştir.
Mecaz: Şiirin her yerde çok sevdiği bl s^naİ Clıanson de Roland'da pek az kullaııılınıştır. Ancak bir iki örnek verilebilir: 2455
La JIur de France as perdut, ço seı DeuS
Enveiuns i
42
les
filz
|a6
de noz muillerstaj
Metoıılmie ve synecdoqae'a8 gibi sanatlara ise hiç
ras|a-
ınadık.
yostre oIifan Suner, vos nel deignasıes|a3
Yers Smrazins reguardeı fieremenı
ı
E vers Franceis humeles
cist nus sunı pfes, maİs ırop nus est loinz Carles
tt62
]o3
t13
Chonson de Rolond
saçlarl siyah, yüzü csmer ne çok uzun boylu ne de çok kısadlı. Bunlaİ bize yakın, Şaİl ise çok uzak, Boru çalmaya tenezzül etmediniz.
' t
I162
os
Magribilere azamelte, Fraıslzlara ise şefkat ve alçakgönülIülükle bakıyor ve onlara nezaketle hitap ediyor.
Kral Şarl elini sakallna koyuyor yaslnı ve kayıplarınt hatıIllyor' ordusuna ktvanç duyarak bakıyor ve birden yüksek ve gür sesle haykırıyor. "Fransız bevleri atlarınlza binin silah başıııa" ',11zqss Tanrı da biİyor. Franstz genç]iğinin çiçdklerini kaybeıIik. 42 onlara karılarımızın ogullarlnı gönderelim. :^: ''" Meıonymie _ neden]e sonuç ilişkisi olan iki şeyden birini diğeri için kul2982
lar,(flak, synecdoque, bir parçayı bütün için kullanmak'
lt5
Chonson de Rolond
üçüNcü BÖLÜM Soııuç
Bu çalışııada yaptlğıınıZ incelemelerin sonucunu
burada
kısaca özetleyelim Clıonson ıle Roland'ın şairi büyük yaratma yeteııeği olan, koııuya egeı-ıren ve oııa düzen verebilen bir saııat_ ''
gibi xizleçıdır. Üslubunu çözümlediğiııiz zaınan gÖrdüğümüz yüce bir save Yüksek hesaplar. izleniııleri rinin rıyaıdıracağı gösVe Görıne aı] unutmaz' ı'üat yapltı yaratıııak kaygısıııı biı tablo şeklilıde terme yeteneği biiyüktür. Betimlediği her olayı görür Ve yaşatırl somut iııgelerdeıı hoşlanır, iyi bir gözleııcidir' Vorgun bir ordtıyu, attaD iıren bir elçiyi bir kaç sözle göZürnüziin öntinde caıılaııdırır. Doğayı sever, yaıattığı insaırlar büytiklük ve zayıfiıklarl olan caıılı, gerçek iıısanlardır' Fakat aynı zamanda şair Xll. yüzyllın sıradaıı bir iırsarıııııı'l görüş ve inançlaı'ını taşlI' Dünya görüŞü dardır, keııdi çevresiııilı dışııa çıkııaz, d[iııyasııııır çevreııiı'ı inran Ve tutkulaf1nı ayneıı kabul eder' lç Zihıini bozııaz' çok sessizligiıi hiç bir kuşku, hiç bir kaygı yorııaz' çevresindeki insaı'ılarıır yaptığı gibi ''klişe" olınrış cün-ıielerle düşünıir. Uzuır bir fikri dtiştinse de onrı ifade etmekte güçlük çeker. zoı dilbilgisel yapılaıdaıı çekiı'ıir. zateıı oıları kulLıimak istediği Zaınan geı]ellikle yan|ışlık yapar. Giizel diı'ısel dualar biIir. incili tanır. Fakat diinya nimetleriııi de sever ve oııları ideal uğruna (ister diıı, ister şeref olsun) feda edeıılere buır_ daıı dolayı daha candan acııııaz mı? Clııınsoıı ıle RoIaıııI'd'a l'ıalkın biiyük rolti olmadığııidan. yalnlz şÖvalyelerden söz edil-
diğinden yapıtln aristokratik karakteri üzerinde bazı eleştirmenIcr dikkati çekmişlerdir. Dualarda gösteriIen biIgi, diğer bazı elcştilıneıılerin yapıtın dinsel bir ilham iIe yazıldığı göri.işi-iıe ka_ 1ılnıalarına ııedeıı olıııuştur. Prensleriır öyküsünden en çok halkın hoşlandığıııı uııutıırayalım. Böyle bir iki ayrıntldan hareket cdip bir yapıtııı özün[iı] aü] latılaınayacağınt hatırlatııak isteriz. RoIanıI'ıı'ı yazarı Clrı'ıy veya Clairvaı.ıx tarikatı biçiı-ııinde dua'lar yazabiIiı', fakat geı-ıel bir çöziiııılenıe yapıtıı iIhaıııını yalııız dınsel bir kayıraktaıı all'ı'ıad ığıı'lı gösterir. XIl. yıizyılda yaşamış slradaıı bir insaııılr duygtı ve göriişlerini taşıyan bu yaplt, kuş_ kusuz XII. yüzyılıır sıradaı'ı bir insanı tarafından yazı]ınIŞtır. Büyiik bir yaratııa yeteneği olaır, fakat taııaııeıı zamaııınııı zevk Ve görüşiine uyan bir sanatçıırııü yapıtüdır. olgucularlır iyice kaııtladıklaıl gibi, oxford kopyalarıı'ı ıı'l koruduğu yorunı bir kişi_ niıı yapıtıdır. Fakat o yapıtta bütüır devrin Ve l]a]kln zcvkiııi de l-ııılmak ıniiıııkündiir.
Choıısıın ıla RoIunı!'ı çö7üllıIerkelr )apIlıa yiice ve 1üksek tıir sanat arZUsLll'luI]] hatta iyi konuşııanln egemen olduğuntı giirdük. Ancak bir Latiıı geleneği çerçevesiıde olrıştı'ığrı soııııcıına ulaşanıadık' ilkçağ dokı'inlerirıe rıyaıı bazı bö]iinller bu]ııııınasıııa rağı]en (hitabe- betiıııleıııe) bu doktriıde yctiŞı1iş biI iıısaııııı yazıslııda btıluııması zoruııltı olan bezeııreleıin veya daIıa zor figiirlerin hiç birine rastlaııadık' Latiır geleneğiniıl Avrupa için oIan öııeıı'ıini kiiçiinrserııek olaııaksızdır. Zaten Bğdieı'de böyle bir sav ileri sürııeııiştir. Bidieı'ye karşl Latiıı geleneği diişiincesiı'ıi savtıııaılIarııl. örıcğin Wilıı-ıotte'ulı-krıralrılaı'ııla buı'ada dalıa yakıı'ıdan lıakalınr.
" Fr ııı s ı : de S 0ı l an,YI L vii:1., ı I n yop ı ı ul ı-' c cı h i I j o ı ı gI e ıı-' lar tarafınclcın ycqıılnıışlcıılır. Keııcli zonıcuılrırıııdan 3- 1 1,iil1,1] iiı(c oluşall olııyIııı anlcıtcuı koııııIcı'oıılcıreı:cııııcının lıiIginleri ıcırtıfiı'ıdcıı ı,eriIıııiŞtir" diişüıcesini savunaıı Bdclier'r,e karşı çıkan wilrılol1e. Choıısoıı de gesle yazaı'laı'ııın cahil değil, aksiıc tliineıııiır okrıl]alıııda yetişnıiş "clerc''ler oldtıklarını jIerj siirİ
ı
ll6
sühey]Ö Boyİov
müştiir. DeStan şairlerinin Roııa'dan geIen gelenekseJ bir kültüre sahip olduklarıırı ve roııaı'ıtikleriıı varsaydığı gibi ortaçağın, hiç bir zaııan taman]en bir yeniden başlama devri olııadığını kaıııtlamaya çalışmıştır. Bilgine göre ortaçağ, Hlristiyanlık ve Cerııeııler gibi iki yeni etkiyle değişmiş, yeıileşmiş Latin dünyasınıır devamından başka bir şey değildir. Gaston Paris'niıı ve bir anlamda Bğdier'nin yaptıkları gibi yapay bir sınır çizerek Latiıı ve Romaır edebiyatlarını birbiriııden ayırmayacak olulsak, Latin edebiyatıııdan Romaıı edebiyatlarııra aşamalı geçişi Ve birinden diğerinin nasıl çlktığınl aıılamak zor olmaz. Ancak sözlerin'ıizden Roınan edebiyatının Latin kültiilünün kuru ve kişiliksiz bir taklidi olduğu anlaııı çıkartılmamalıdır. Yukarıda da işa-
ret ettiğimiz gibi yeni bir duyarlıhk getiren Hlristiyanlık ve Fraıısa'da zaf er kazarıan kiş i lerin sın ıfıırı oluşturan Cerııenlerin görüş Ve duygularl bu eski içeriği yenileştirmiş, ortaçağa özgü orijinal ruhu yalamıştlr. Fakat biçim bakımlndan Roııan edebiyatı Latiır geleııeğiııe bağlıdır. Yeııi bir doğuş yokrur. Eski edebiyata zaııanla yeni bir ruh gelmiştir.
Demek ki bir taraftan Latin edebiyatına bağlı olan bu yapıLlar Clıanson de geste'\ere de pek yakındır. M. Wilmotte bu beıizerliği açıklaııak için örnekler vermiştir. "Vezin ve dhenk benzerliğini bir tarafa bırakalım. Sı. Alexis'in babası 'ber Euphemien' destanlcırın bir kişisi değil midir? oğlunun cesedi önünde duyduğu iizüntü bir Hıristiyan babanınkinden fazla bir şöyalyenin ağzına ycıkışır-" Yazar ijzerind,e durarak. ''Roland'ın yazarmın kendinden önce kaleme alınmış olan yapıtları okuduğu kesindir. Bu okumayı bir çok defa haİırlamıştır.''|50 demektedir. Örneğin: Roland:
2943
Plorel si oil eı si getet gronz criS veya:
veya:
]49
lso
E.R.Cuı'tuis_ Zs' F. Ro,rı. Phitot. Cilı I-VI'de bU çözünllemoyi yapmıŞtır.
Ploret des oilz, sa blanche barbe tireı
Alexis.'
Latin edebiyatı ile ilk Roman yapıtları arasındaki devamı gösterlnek içiıı bilgin bazı kanıtlar ileri siirer. Wilmotte'uıı düŞüncesini şu biçimde ifade edebiliriz: Clııınson de geste'ler tek başlarıııa incelenılıeme]idir. Roııalı diIiırde yazılaır ilk metinler azizlerin hayaİlarını ve ııucizeleriııi anlataıı şarkılardlr. Bu şarkılarııı bazıları bilinen ve papazlar tarafıı'ıdan yazılaıı Latiııce yapıtlardan çevrilmiş Veya Latiıüce bir yapıttan a ıit llann]ıştır. Deııek ki Latince bilen zarı'ıaıııı-ı okrııırış iıısaır]arl tarafıırdan kaleııe alıllıııştır. Şiııdi bu yapıtlara daha yakından bakalııı: Birçok ııotif hatta c,Jmle Clıaıısoıı de geste'leri hatırlatır. Dini şarkıları, özellikle içlerinde en giizeli olan Alexis'i çöztimleyecek olrırsakla9 klasik estetik doktrilrinin etki ve devaıırını kolayca görebiliriz. Iü
ll7
Chonson de Roland
Alexis: Batonı SeS palmes crianı eschevelede yit morı SumfiIz a terre chiet pasmede
Si grant dolor or m'est apareude Melz me venist amis que morte fusse
dizeleri ile Chanson de Roland|da Charlemagne'ın yeğeni için söylediği ağıttaki:
wil.ott".
uyn' krrap.
s
I
t8
-.!. I
I
tB
süheylö Boyrov
2929
,Si
granı c[oel cıi
que
jo
ne ı,ılıİreie e'ılre|
dizesini karş ı laştıı.arak, aracısız bır etki Aynı biçi:ıde Erıpheııien için söyleneıı
BIıııc ai le chef
ol
ileri
sürer.
Chonson de Rolond
Örneğin
gibi dizeleri de birbiriııe yaklaştIrır. okullarda Latin edebiyatıııa ve özeIlikle Vergilius,a verilen
öıreııi l'ıatırlattıktan soı.]ra. bilgiı.ı roman edebiyatının etkisini iyice gösteren ortaçağda yazılmış Latince bazı yapıtlardan söz eder. BrıııIaıııı en öııenrlisi de, X. yüzyılda yazılan Walıharius' tııı. (Waltharius, X. yiizyılda, VergiIius,un, gene X. yüzyılda ya_ zılan Ecbasis Captivi ise Horatius'uır etkisindedir). oysa Wı I ı h ıı r i u s' tı.ı koıı u su tal.ıramen C Iı a n s o n ıle g e s ı e, leri l.ıatırlatır. Rı-ılı ve yazıldığı yer bakııılndan Fraırsa'nın malıdır. La
Haye'de buluıan ve bir öğrenci işi olduğu varsayllaıı birkaç say_ fa da Guil]aume d'orange dairesine ait bir öykünün Latince }e_ virisinden başka bir şey değildir. ,'Il porle en ıİöpiı rte sa for)ne
laborieuseıııent n.availlEe tİe poönıe Laıin (ıe;ivö tİ,öviı]enıes re nı iıı is ceııce s d'ıın or i giıı al ro nıaıı''| 5|
işte Vergilius'ten başlayıp Chanson ıle gesıe,lere kadar de_ vaırr edeır bir geleııeğin varlığıııı kanıtlamak için M. Wilmotte, dzellikle Wa l ı h rı rı'as,a dayanm ı ş. Yapıtü ı] Fraı.ıstz destanlarında
yer aldığını, hatta daha ileriye giderek, yapıtın kalıraııanı i|e GuiIlarıııe d'Aquitaine!'ıin birbiıIeriııe çok benzediklerini ileri stirerek, ikisinin aynı kişi olduğunu ileri sürııiiştür' Rolanıt i]e Walıharius'u karşılaştırınış ve her iki yapıttaki bazı kavramları l5l
wilmotte, s.8l
:
Walthariııs, s'
et la barbe chenue
BlancJıe ad la barbe e tutJluriı le chef
l9
benzeterek Turoldus'un Latince metni tanıdığı Ve taklit ettiği gö_ rüşüne Varmıştır.
ile
l|7
I
55:
incIita Francia
Roland:
Tere Majur
Roland:
Dulce France
Waltharius:
Dulcem defendere patriam.
Roland'ın üslubunu çözümleyen ve bu üslubun sanat ve mecaz bakıınından fakir olduğunu söyledikten sonra, "on a souvent EtudiE leur sıyle. Il nous dEconcerıe par la mödiocriıö de, ses ilamenıs. Quelques Epiİhğıes qui reporaissenİ inlassable| menı, quelques ını!ıaphores eİ comparaisons d'une sobriöıö invariable, de rores onıith4ses de plus rares mötonymies voild, pour parler l'argoı de I'öcole' en quoi consisıe l'habiı oü s,enfernıe l'imagiııation d'un poöıe au debuı du XII sİöcle. Encore eSı
- il jusıe de reconnaiıre
d'Arlequin. Les piöces en ont öıö prises
que c'est un habiı
un peu parıouı.',|52
diyen bilgin birkaç örnek veriyor:
Plus
se
foiı fiers que leon eı leopart'
imgesinin tevrattan geldiğine, köpeklerin önünden kaçan geyik benzetmesinin daha eski yazılarda, Grdgoire de Tours'da bulun-
duğuna,
De France dulce ma ıolud ]52
laflor
wil.ott". aynt yapll.5. l05- "üslııpları biı.çok defa incelennişlir. Bıl iislubun soz sanoıı bakımından fakirlığı bizi şaşD.ıü. Surekli yilıelenen bir koc sü|ol. deEişme: bür ktuluk gö\ıeren bır iki karşılaşıırma ve mecaz' pek az rasılanan blr ahıiıez veya mPlohimi. işıe okul argosunu kullanmal< gerekirse xII nci yiizyin başında yaşayan btr şairın hayal gücüniin büründüğü giysi budür. Hakikatıe bu giysi Arlequin'inkine benzer' her yerden atınmıj yiialarla oluşmuştır."
_I 120
süheyıÖ Boyrov
kavı'aırrlarlırıır, daha eskideıı beri bilindiğine, Örneğin Clıarles le Bon ağld ında geçtiğine: Carole, genıma conı iı iunı
Diı,e' inclyıe, 1os
nı il
itium
ve daha birçok yerlerde rastlaıldığıııa işaret ediyor.
"Aiıısi pourrcıil - ıın döıail par döıail, ıerifiör Ie savanı ıraıcıil cle nıu'c1uelerie qu' c|ı exöcuıö Ie gönie patient du poöte françcıis.- iI n'u rien igııorö rien negligö de l'effort liııöraire de ses de'ı,anciers. Eı, Si I'on ucİnıet, ayec MM. Marignan et Tavernier c1ıı'il cıvcıiı lu les principales chronique's de Ia premiöre croisade on esı coılfondıı deyanl une erudiıion qui embrassaiİ l'antiquitö el lc nıoyeıı dge, l'hisıoire et Ia lögende'" |53
Latiı edebiyatı ile Roman edebiyatı arasında belirgin bir slııır oInıadığı herkesçe biliııir. ortaçağ yeni bir uygarlık getirnlenıiştir. Çok eski ve farklı öğelerin karışııaslndaır olağaııüstü
işlennıiş zcvkIerle, nispeten kaba ve basit içgüdüleıin, yüce ülkiilerle bayağı tutkularıı kayııaşınasıııdan doğan bir düııyadır. Latiıı kiiltiirüırü yadsınıak olaııaksızdır. HlristiyanIık bu geleııeği devaııı ettireıı eıı giiçIü bağ değil ınidir? Wilınotte'un söylediği gibi iııparatorlıık düşüı]cesi uzun Zaman yaşamış, barbarlara işleııiş ve lratta Avrupa'da hiç bir zaııan öImeıniştir deııilebilir' Biitiin Romaııia, Latiıı İnparatorluğuııun devamıdlr, dili, diıi. kiiltiirii, politikası, kı'ıruınIarı Roma'yı siirdiirür. Fransızca halk Latiııcesi oldıığu gibi, ortaçağ Avrupa kültiirü de ''vulgııiı'e .ını ique" diyebileceğinıiz bir şeydir. ortaçağ Latincesi aynı sözcükleri kullannıakla birlikte klasik dil değildir ve günltik halk diliniıı etkisinde kalmıştır. oıtaçağ Latincesi ile roııarı dili alasında, devanılı değişimlerin gerçekleşmesi soır derece doğaldır' Halk şairlerinin bazılarının Latin okullarında yetişııiş olduklarıııı Bedier hiçbir zaıııaıı yadsııııaınlşıır. Bu gibi etkenle-
'"'
wiı,''r,r11". oyrrrynpr. s' l l0 (bu ci]mle ilk hiili]nlde çevrilnrişliI).
Chonson de Rolond
121
riıı iki diI arasında ilişki kurınuş olııaları doğaldır. Grdgoire de Tours ve birçok başka yazarııı Latiııcesi günlük Roınaıı dilinden
çevrilmiş Veya aynl süreci, aynl konuşma alışkanlıklarıı-ıı göste_ ren kavramlarla doludur. Bundan ne gibi bir sonuç çıkar, Roman . dilinin G169oire de Tours'un Laıincesine öykündüğü mü? ikisinde de aynı eğilimlerin farklı aşamalarının gözlemleı'ıebileceği
ııi?
LIıaltharius gibi Latince yazılmış destanlar veya La Haye'de
bulunan metin neyi kanıtlar? Chanson de gesıe'leriıı ününü,
Vergilius'u seven ve yakından tanıyan aydınlarln bile onlara değer verdiğini ve Latince yazdıkları yapıtlarda o konuları yinelediklerini... ilk destanların Latince yazılmış olduğunu ve Auguste devrindeı'ı beri devamlı bir zincirleme biçiııde destan yazıldığurı ve Fransız destanlarının bu son Latince destanların sadeleştirilmiş çe_ virileri olduğrınu kanıtIamaz bizce. Böyle bir dizinin devan-ıı ortaya koırııadıkça da P. Rajnal'ııı ve B6dier'nin kuramlarıııır yıkı|mış olııadığı görüşündeyiz. oxford yorumlarıııın şairi içiıı. yapltııı bir mozayik gibi işleyen, ilkçag ve Ortaçağ Latince edebiyatıı'ıı gereğince bilen bir bilgilıdir, demek, bize göre doğu değildir. Clınnson ıIe gesıe'ler külti.irlii çevrelerde doğmuş olsalar bile, Wilmotte'un kanıtlarına dayanarak, Oxford nüslrasındaki yorunıun yazarl sanF lan Trıroldus'uı büyük bir bilgin olduğu, WıIlhorius'u, St. Aiexis'i okuı'ııuş ve bazı dizeleri kopya etmiş olduğu sonucuııa varılamaz. Wilmotte'un kanıtlarııı gözden geçireliıı: St. Alexis'te buluııaıı lıüzün sahnelerini hatlrlayallm: ağlaınak, saçınl başını yolmak, eli ile başlna vurmak. Bunlar o kadar genel hareketlerdir ki, büyük bir üzüntüyü betimlemek isteyen herkes. onları kullanabilir' Ömeğin ne
Alaxİs,ı-ıe de Roldrd1 okumuş olan Dede Korkud:
Beyrek gideIi Bambam tePe başına çıknğını çok Kargu gibi kara saçım yolduğum çok Güz alması gibi aI ycmağını yırlığını çok
demiştir.
Süheylö Boylov
122
Diğer örnekler için de aynı şeyi söyleyebiliriz: La
flor da la France
o Ladar basit bir benzeıınedir ki. her yerde bulunabilir. Önemli bir kaı'ar almak üzere oiaıı iki lrüküııdarın düşünceli olııası, altln biI talrta oturınuş bulunııaları bir öykünün diğeriııe öykündüğüııü kaıııtlamaz. Zeyİiıı dallarının barış ve dostluk ifade etmesi Hlristiyaıılığın benimsediği bir semboldür. Paskalyada hAli Hıristiyaılar zeytin dallarl taşırlar, bir çok gelenek gibi bu da Roııa'dan gelebilir. Aırcak şairin bu ayrıntryı Vergilius'tan aldığı soırucunu çıkarmak güçtür. e
cil duc
e
cil cunte
gibi bir kavramın çok eski olduğunu. Roma imparatorlarının IX. ağıdında''concilius et ducilius" kavramrnıı buluııduğunu, AngiIbeıt'e atfedileı-ı bir şiirde ise, Castra ducum et comitum
cümlesiııe rastlaııdığını ileri süren Wilmotte Clıanson de Roland şairinin yapıtını bir mozayik gibi işlediği sonucuna Varıyor. Bütün diğer Clıanson de gesle'lerde bulunan bu kavram her halde çoktan lıerkesin malı olmuş, kişisel bir buluş olmaktan çıkıııştır. Öııcedeıı de söylediğimiz gibi, Latince ile Roman dili kontı'ol edilmesi olanaksız olan binbir yoldan kaynaşıyordu. Bir Romaır yapıtında Latinceyi hatırlataıı kavramların bulunması doğaldır. Zaten şundan bir beıızetııe, bundan bir kavram allnarak bir şeyin devaııı olduğu kanıtlanamaz. Bu yöntem Chanson de Roland şairiııin deriıı bilgisi o]aıı biri, zamanml bütün edebiyatına hakiıı bir bilgiıı olduğu görüşünü sağlamlaştlramaz. Böyle bir Varsaylml olumlu bir biçimde kanıtlamak için büiiin
Chcnson de Rolond
123
yapltı ele alııak, çöziinılemek ve yapıtın her öğesinde bunu buIııak gerekir. Oysa yaptığın-üiz araştırmalar bizi bu görüşten rı. zaklaştırnrış ve Clıanson ıIe Rolnıııl şairinin Latince kültüriine değil, şiir delıasıııa lrayraıı olııamıza ııedeıı olıırıştur. Romaııtiklerin aııladığı anlaııda lıalk şiiri iIe okumuş sıııfln edebiyatını birbiriırdeıı ayırııak, iki türe beIirgin sııılrlar çizııek, kuşkusuz olanaksızdır; fakat zamanııııı'ı sıradan bir insanıııırr duygu ve görüşIeriı'ıi en giizel biçimde ifade edeır bu destan elbette halkın duyarlılığını aktaraıı büyük bir anlttır.
( lronson de Rolond l
Lüdwig: Übçr das a]tfranzösische Epos in "Die Musen " I 8l 2. \lıfF, A.: Prolegomena ad Homerum etc' Halle l795. lıuiel' M.: De l'origine de i'ğpopde chevaleresque du moyen 6ge "Revue des Paris' Jeus Mondes, sept. 1832"' _
J.: Histoire littdraire de la F'rance avant le douzjöme siöcle, Paris
$39140. 4 vol.
i]liricaUlt' charles: E(sai sur l'origine de l'ğpopde flançaise et sul son 1859 histoire au moyen age. Paris et l'ancienne podsie française, "Revue des lih6. o.: La po€sie hom6rique l8i4 deu( Mondes". I crjuiliet. geste. "Histoire litteraire" xxll, 259 273. Inb, rautin: Les chansons de
du drojt. !847. oıssıIı: Essai sur la symbolique
L6on: Les ipopdes fran9aises. ı, l-3. Paris l865/68 2" dd. l888 - 97. I ti0r, Leon: Bibliographie des chaıısons de geste, l890. }ıris.GastonI IJistoire poötique de Charlomagne. Parjs l855' 2" dd. l905. (ütior,
Gaston: l,a chanson de Roland et les Nibelungen,'' Revue germanique-" X:iV, 292-302. Paris 1 863. |İis,Gaston : La po€sie du moyen age. 2 vol. 2'ğd- Paris t885 - 95.
lıris.
Gaston: Esquisse historique de la ıittğr' fr. au moyen age,. ıngLais. l9o7 (fumand Colin)' ııris,çaston: Poöms ot Lğgendes du moyen age. Paris I9o0. ıiris,
xxXVIl
fIancese, FireDze l884.
l90t
en
*Il6dier, Joseph: Les Lğgendes dpiq!ıes. l- 4.,3" 6d. Paris l926. +B6dier, Joseph: De Ia forn'ration dcs chansoDs de geste. "Romania" 41. *B6di€r, Joscph: La Chanson de Roland (ğdition, traductioı1. oommentaire) 2
vol. Paris. 1927 - 28. Suchier, Hermann: Zs. für Rom. Phil.. XXXII. 1908. Voretzsch. Karl. Litıeraüur- ]'ed. l925
Archiv für N. Spr. und Lit.: Tome I34. l926. Rennert: studien zur altfranzösischen stilistik, Goeltinget] l904. *Boissonnade, Paul: Du nouveau sur la Chanson de Roland, Paris 1923.
Gennrich: Der n1usikalische Vortrag des altfranzösischcn Chanson de gcstc. Halle 1923.
Holbrook, R. T.: Etude sur le mol geste. "Modern Philolog)r' 1923. Marignan, A.: La tapisserie de Bayeux. Paris 1902. *Jeanroy, A.r Le Roman d'Arles, "Romania''
XXV.
Lanson.
*wilmotte, Maurice: L'üpopöc française, origine et ö]aboration. Paris. Salverda de Graye: Neophilologus Il -19t6. Springei: Das altprovenzalische. Klagelied. Foerster: wörterbuch zu Kristian von Troyes, l908.
Recherches sür l'dpopde française' "BibliothĞque de l'Ecole des Paris 1867. chfes." Wilhelmssage und ihre Beziehung zu &tkel, Ph. A.: Die altjianzösische dem Heiligen, Halle, I896'
Faral: Les jongleurs, Paris. Faral: La Chanson de Roland. ğtude
y1 1884.
P.ul:
WiLhclm
Tllernier'
wilhelm: Zür Vorgeschichlc des altfranzösischen Rolandsliedes,
gç/in 1903. "Romaıische Studien" Heft
']greıioi
la$ıYaır yapıtJara baş vıırulmuşlur'
V'
1897.
*wilmotte, Maurice : Le Français a ]a t61e dpique. Paris l902. Wilmotte, M.urice: Article dans 'Revue Historiquc ' tornc CXXwiimotte. Maüric€: AJt. daııs "Romania'' tome xLIV. l9]5 -l7. Wilmotte, Maurice: Une source Latine de Ia Chanson de Roland. N4dlanges
hıs.Gaston: Lc origini del]'epopea tiancese de P- Iiaina, daı]s ''Romania,, JlNer,
- 86.
lı)cnges, E.: Die Baligantcpisode im RolandsIicde. Ileilbronn l886.
wilhelm: Ruolantes Liet. Göttingen l838.
J.
Iranz' Spr' u. Lit'
ltıjna, Pio: Le origini dell'epopea
lİhnd
.hPörr.
f'.
sChl;iger: Ar1icıe sur les ğcrit5 de l]cckcr dans "l-iteraluIblatt fiir Germaİischc Und Ronıanische Philologie"'
Choııson ıle gesıe\ere ilişkin yapttlar (I|r1m,
ıvornicr, wilhelm: Zs.
125
et anal;,se.
l923.
Chiri: L'cpica Latina medievale
e la Chanson de Roland. Genova 1936. *Lot, Ferdinand: Etudes sı]r les lĞgendes dpiques françaises. "Romania''
xxl
*Pauphilet: "Romania" tomes L. LIXRuggero, Ruggeri: Il Pİocesso di cano, Firenze_ 1936.
LIII^
126
süheylÖ Boyrov
Heisigr Zs. fiir. Rom. Phil., tome LV. *Curtius, E. R. : Zs. für. Rom. Phil.. tome LVIIL Hoepffner: Studi medievali (öpisode Baligant) t. xIV l935' Ezio, Levi: Nuovi Studi Medievali, lll (sur le pdlĞrinage de saint- Jacques de Compostelle).
Luquieni, F. B.: The reconstruction ofthe origina] ''Chaırson de Roland"' Haskins: The Renaissance ofthe tweihh Century. *Fawthier, R.t l,a Chanson de Roland, Paris.
*Mireaux, E.: La Canson de Roland et I'Histoire de France, Paris 1943. sicili.no, Italo: origiıri delle canzone de gesta, Padoue l940. Gr6goire, H€nrİ: La Chanson de Roland çt Byzance, "Byzaıltion" t| xIV.
'COURTOIS' AŞK ANLAYIŞINDA ARAP ETKISI
1939.
*Hatcher, A. G.: Tense usage in the Roland "Studies in Philology't.
XXXIX
t942.
ararlanılan diğer yapıtlar: Chanson de Roland
:
Fd. Bddier. Paris. 1922.
Histoire anonyme de 1924.
l.
premiĞre croisıde: Yayınlayan: L'Brğhier Paris,
Faral. Ed': Les arü\ poölique< du xlj'ct xIIl'siec]es. lq24' Virgile: Endide, dd: Guillaume Budğ. HomĞre: iliade
Ramayana Gennep, A. van: l,a lbrnıation des ldgendes. Paris. l9l 0. Flanlmarion. Lot, Ferdinand: llistoire de Franco: des origines a la gucrrc dc cent aos, Paris. 8' ed. Iq4I. Calliİrard.
Petit-Dutaillis' ch.: La nronarchie IĞodale en Ft'ancc ct c,l Ang-]eterrc X_ x]_ ]I siöclcs,
Paris, l933.
Petit - Dutaillis: L'össor des Etats d'occidcnt dans Historic gdırğralc soLıs la direcıion dc G. Cloız. lcJ7.
ortaçağ, edebiyat türlerindeıı lıer birinin' belli bir dilde, en güzel ifadesini bulduğuna' destanın en güzel Fransızcada, lirik şiirin ise Provans dilindeI söylendiğine inanır. Öyle ki Sicilyalı şairler, italyanca şiir dizııeyi deııeııeden önce, Provaıısal dili kullanmışlardır. Provansal ya da oc2 dilinin şiire en uygun araç sayllmasl, kuşkusuz ''troubadour'' yani güney Fraırsalı şairlerin üstün başarüsını açtklar. Vezin Ve biçim oyunlarında bu şairleriır
ustalığını biliriz, aına, şiir yapısındaki becerileri tek başına, provansal şiirin bütün Avrupa liriğine örırek olabilııesiııi sağIa-
yamazdı. EIde edilen sonuç, biçim olgunluğu ya[ında, troubadour' larııı yeni bir öz, bir duygulanma getiIdikleriııi de oıtaya koyar.
Gerçekten de oc edebiyatlnın özelliği, "courtois'' aşk anlaylşllıt yaratnıış olınasldır. 'Coulıois'' yaııi Saraylı aşkı. Seçkin bir azınlığın lrissedebileceği bu aşkın niteliği üzerinde durınamız yerinde olur.
Troubadour'larıı'ı yaydığI aşk anlayışı, Avrupa kiiltiiriindc
ııezaket kurallan; günlük davranışlara kadar, o derece yeılcşıniş-
tir ki, çağıınızın iiıılü tarihçilerindeır Seignebos: "aşk nıı? .Yll.
' ı'run,r'n,n güne) kısımla11nda konuşulan. diyalcktIcrrlen cıIuş;ııı. ll,lııılııı.lllı ,' kıpsumında cle alınabilecöt dil. oc }a da oksitan Jili. {Yil)'ıIı(llıllı lll!lll] oc edebiyalı. XI yüzyıIın sonunda. xlIyüz1ılda hirden hir( i'Ilil\il \ıL:llı \. oc diliyle kalcme alı!ran yaptt]ara verilcn ad. (YayıncınIn
no(üı)
128
Süheylö BoyIoV
yüzyim blluŞu" diyebilmiştir. ilk bakışta şaşırtıcı bulduğumuz bu yargıda gerçek payı olup olmadığını alaştılalım.
Kıışkusuz, bir kadıırla bir erkeğin, her türlü engeli küçüınseyecek, hatta ölümti göze alacak kadar birbirleriıre bağlaıdıkları XII. 1,üzylldan öırce de göIülmüştür. Aııtik döneınin aşkl tanldığı yadsıırınazsa da, Greko-Latin edebiyat geleıreğiırde sevgi belli kalıpIara bürünerek, karşımıza çlkar. Söz koı'lusu oIaıı bazen iki bekar geııcin arasındaki yakınlıktır. Birleşııeleriııi önleyen engelleri nasıl yeırdiklerini ya da sevgileri uğruna nasıl öldiiklerini aırlatan bu öyküler iki genç insanda aşklıı doğuşrınu, istekIerin gelişmesini göstermekle beraber, örgüleriırin özelliği, evlenme öırcesi serüvenlerini dile getirınektir. Diyebiliriz ki, bu çeşit yapıtlarda olaylar duygudan dalıa ağır basar_ Serüven romanlarl bir yana, kaduı ve sevgiden üç biçimde söz açıldığırı görürüZ: Aııne ve hayat arkadaşı iıatlotle'un erdemi saygıyla övülür. Aırıa kocasının oırunla ilgiIenııesiı'ıde evine, soyuna değer vermesi önemli yer tuttuğu için, bu sevgi coşturucu, heyecanlandırıcı bir duygu olamaz, sıcak, rahat bir duygudur. Arisıo. bjr yazısında_ "karı koca arasında bazen öyle anlaşnıalar vardır ki, oıılara doslluk adını verebiliriz" diyor. Unutmayalım, Antik döneme göre kutsal, yükseltici drıygu. aşk değil, dostluktur- iki kişi arasındaki sevgiyi öven en güzel sözIer dostluk için söylenııriştir. Saygı ve güven üzeriıre kurı.ılııuş sevgi dışırda, futkuyıı di_ le getileır erotik şiirler çoktur. Bunlar, genellikle lıafif meşrep kadıılar içiıı yazılııış parçalar olııp, şölenlerde, sadece erkekleriır brılunduğu topluluklarda okuııur ve anlattlklalı duygularıı.ı saııiıniyet ya da yeniliği yerine, an]atlm tarzlarındaki ustalığa göre değer kazanırdı. onlara okuınuş sınıflıl eğlencesi gözüyle bakabiliriz. Lirik şiiriıı ikinci derece biı sanat sayıldığııl başka biı yoldan da gösterelim: HeI tiiriiı] bellibir üslupta en giizel bi_ çiııini bulduğuıru savrınan Greko-Latin edebiyat geleııeği, türleri yiiksek, orta, bayağl olııak üzere üç sınıfa ayırır. Lirik, ero-
l.honson cle Rolcnd
129
ıil' şiiı'ofia iislrıpta 1,azı lı-ıaIıyd ı ' 'roplrıııırıı'ı gecici bil'_uöntiI cğlcılccsi göztiyle baktığı kadlıllara besIeııı'ıiş dılygııların öııeıl'lıcıılleyeceği ortadadır. Sevgilisinin kendisini a]datııraslndan yakındlğı bir şiirinde, CattllIrıs: '' Beıı .ıeııi biı'kuclın saı,iliı'gibi ılağil, biı' bcıbcııın tlğııl ı,e cluıııulIu"ıııı seı,cliği gihi seı,ııiŞlinı"' der. Bıl örılekteıı trıtkrı ile sevgiıliıı ayrı duygı-ılar oldtlklalıı'ıı, biıincisiııil'l gerçekte, kiiçiiııseıdiğini aıılıvotrız. Moderıı okııyıı-
cııya eıı yakıı'l şair SaıldığllIlZ Propeı1iııs da davıanışı iIe bizi şaşııtır- LJzı.ııl zaıı'ıaıl, şiirlerinde, sevgilis; Cynthia'ya cluvdıığıı deı'in bağlıIlktan söZ etıııiştir' An-ıa Cyııthia öliince" cIiişiik biı kati ıııııı cenazesiırde göriiıımekıen çekindiğini, töı_eıüe kall lııad ı_ ğını geı]e kendisi şiiriııde açıklaııış1ır.a Büyiik aşk şairi Ovidius değersiz, çıkarına diişkün, belrcil, kötü birer yaratık olarak tallltıığl kadınları kötiiınsel' Erotik dtıygulara değeı- verileı-neyeceğiıi, kadına drıyrılan aızrııtıı iırsaı'ı lıayatıııda, sotra ya da gi1''iınden öneııli olaıı'ıayacağıııı. eıı başta ''6lögiaqrıc''' şairlcri iı'ıceleyerek aıılarız. Antik döneın geleneğiı-ıdc, tııtkıı kişiye iiziintti ya da zevk verir. Hastallk. f'elaket gibi l'ıayatıır parçasldır, ama
sevgiliye saygl drıyrılıı'ıadığı içiıı insallı yiikseİtııez. yaŞaırtIyı cleğerleııdirınez.
Aııtik döıleın ı1ııca kör ııtıkıü) ıl da ıaılır. Ölçiileı i ; lkıp_ duygu ve davı-anış aheırgini yok ederek, kişiyi öIiiı'ıe ya da cinayete Stiriikleyeıl tUtktıytı: PIıedra\ııı'ı, Medea'ııın çilesiıri. Bıı biçiııı kör tutkıılar, hayatı değerleııdirııek şöyle duı'sıın. Tanrıla_ rııı öç almak içiır seçrikleri delilik, hastalık gibi cezalar sayılırdı. Gel'ıç kızlar, Euripides'iıı bir oyuırııılda, Taıırılara, öliil]lle bite_ cek trıtkrıdan keırdilerini korrıııaları içiıı yalvarıı'lar.6 Kişiniı iç dtizenini alt üst eden kör tutkular, Antik döneııe göre, yazgınıır hazırladığı tuzaklardır. Diişiiniirii kötülnserliğe götürebilecek bu biçim duygrılardan kaçıı'ımalıd ır. 3'
:
i'
Caİaülus. Teubıer.72. sır' l'ronefl iu.. liıap /l . Şiır V lI. Beiles.l clıres. illqıaı1ue. öleL r e ınelanloli içcren Jğlı biçiıninde tiir ( YJ\'.n(ln ln nolU
Ertipides- Me.leo.
l
t30
sühey]Ö Boylov
otc yaı'ıdaıl, iIk bakışta, Cerııeıı ve Kelt geleneğiıde aşkın yeri öl]eııli görii!rüyor. Triı'|an İle Iseulı gibi mitoslar, gtinümüZe kadar biitün bir önırü kapsayaır aşka örııek sayıJıı. Bıınuııla beraber, kı-ızey ııitos ve edebiyatlarıırda rastladığıınız aşk, gerçekte. sihir, biiyii gücii ile doğar' Eıı yeı'ıi araştırınalar, Iseult ile Tristaıı'ıı-ı içtikleri iksirilı öykiiye soııradan girdiğini, başlaııgıçta Iseult'üıı Tristaıı'ı büyıilediğini, bir'geis' ile kendiıe bağladığıı'ıı savunrıyorlar.' Bazı sözleriıı, bazı nesneleriıl silrirli güçIe insan iradesiı'ıiıı bağlandığl eski topIuluklarda yaygın bir inaııçtl. Biziln ııasalIarda da'geis'Iara rastlanır. Keltleriı'ı yazıdan çekindiğini biliriz. Düşiiııce ve iı'ıaırçlarının bizim içiı gizli kaIınış olrııaslı'ıııl ııedeni brıdur. Kuşkrılaırııalarııra ııeden olarak, yazının biiyülü etkisiıre karşı koyaııayacağımıza iıraırçIarını gösterebiliriz. Genç şair, isveç kralı olafııı kızıııa şiirsel bil mektup göıldererek, aşkını açıkladığı için öIüıı cezasına çarpllmüŞtı. Su_ çı-ı yazıyla prensesi büyiileııeye yeltenınekti.8 Ayrıca bu topltııııIarda, Iıer soylu kişi. kendisindeı'ı iStenilen kötıi bir iş olsa da, dilekleri bağlşIaııalıyd ı- başka tiirlü davranmak şerefsizlik, yerini kaybetnıe sayılırdı. Dileği yerine getirilen kişi ise bağla_ Illp, slfasl geliıce, o da bağışta bulunaııa lıiznıet etııeli ya da özveride bı.ılrıııııal ıydı. Soylular arasında bağlar krırarlar, hareket sağlayaıı bu alış veriş, sosyal bir düzeııiır kı.ırulmasıırı sağlı_ yor, doğal olalra karşı kiiltürü kuluyordu. Alıııak vermek kadar ıTeı1]ikti, çiiııkii alan kendisinden ne isteırileceğiı'ıi bilııeden borçlaıııı'ıayı kabulleııiyordrı. Yiğitlik, hesapsıZ cöıneıtIikle, kendiııi ortaya koyılıakla ölçülürdü. Biı kadlırın önerdiği aşkı cevapsız blrakınaıııak, bu aşkın bir akraba ya da efendiye bağlılık gibi çok önemli aI-ılak ilkelerine karşı gelse de, soylu kişinin şe_ refiııi koruııak içiıl seçeceği yol olduğu bazı nıitoslarda açıklat'ltf.
7
Ro
ond
'Couftois' aşk aıllayışı ııe Antik dönemiı'ı kör tıltkusrırıa,
l3l ne
Kuzeyiı büyiilii bağlılığlna beıızer. Seigı'ıebos'tııı sözliııde ger_ çek payl vardır: ilk defa Avrupa edebiyatlnda, aşk, bir lıayatlıl en öııeıııIi olayı, soylU. coşkuıı, yüceltici bir duygu o|arak 'troı-ıbadour'Iarın şiiı'inde öıiiıniize çıkar' Aırcak sevgi belli kıırallara rıyııalıydı.
Bu kuralları gözden geçirnıeden önCe, Provaıs uygarlığl-
nııı bazı özellik]eriııi hatırlatallnı. Kuzey Fransa'da, hayat diizeoldrığu çağlarda, Güney bolluk içiııde, cömertçe yaşamayı, soyluluğuıı ilk koşulu sayar; israfı, ihtişaııl över; kıl ıklarına, giyiııIerine, temizliğe öneıı VeImeyeıı kltze},_ lileriıl ciııriliği iIe alay ederdi. Giineylileriıı varlıklarını delice
yiniı oldukça ilkel
harcanıaları, örı'ıeğin sürülnıüş bir tarlaya altın para ekmeleri ya da bütün bir şatonuıı yeıneğini, o Zamaı]ln büyük lüksü balııuıııu şaııdaıllarla pişirıneye yeIteııııeleri gibi iıareketIeriır Krızeyiileri oldrığu kadar çağın alrlakçılarıırl da şaşırttlğIıüı yaZIlı beIgeIerdeır öğreniriz' Provaırsal edebiyat, göSterişe, eğleııceyc öı'üem Vereül şatölarda gelişııiştir. Kadıııların katıldıkları, hatta dtizenIedikleri toplaıtıIaI, eğleı'ıceler, şiir yarışmaları şato hayatıı'ıı dolduraıı olaylardı. Soylrılar saııatla ilgilenir, saıatçıları korrırlardı. Tanıdığlııız ilk 'troubadour', Güneyiıı eı.ı nüftızlu dere_ beyi Poitorı kontu, Aquitaine dükti lX. Guil]aume'drır. Buırdaır başka üıılü şairlerdeıı bir kaçı soylu kişilerdi. Aristokratik karakteriııe rağmen oc şiirinin olrışu eleştirırreııler için bir karınaşaydı, çünkü bu akıılı'l deıre;ıe, biçiıı araına çağıııdan hiç bir örnek bize kadar gelıııeııiştir: eliınize geçen eır eski şiirleı., veziıı ve biçiıı oyuıılarırıda tam bir ustalık gösteriyorlar. Daha ö_ ıemlisi, bu edebiyatı yükleneıı dil, hiç bir Güney böIgesinin ö_ zel lehçesine beıızetileııemiş, buırun ortak bir kültiir dili olduğu
ileri sürülııüştür.
La
naİssance ale l|ıfuour de Tİislan e/ L'errr, (Roma[ce Philology). cilı IX nr. 2, l955 "Geis"]er için gene Jean Marx, La löge'ıde ne el le G\ınl. P. Ij- l: -- |952. "" Arlharie Şairi11 adı Kala oltar'dl
Jcaıı Marx_
Chonson de
oc edebiyatıırlır başı gibi soııu da kesindir. Taıı biçiııiııde olduğu bir sırada, içiııden bozulınayarak, dıŞta[ gelen bir olayla ortadaıı kalk:ırıştıı-: Giineyde yaygın sapık bir din tarikatııı, 'catlrare' tarikatıı'ıı öıle Siireıı Kuzeyliler, bir Haçlı seleri düzeıı-
Sühey ö Boyrov
132
lcdiler, biitiin bölge1,i acınıaslzca k:ıııa boğaıak ele geçirdiler. Brı tariI'ıteıı sonra da Giiı'ıey kaygısız' seviııçli yaşayışlı-ıı, özel ııygaılığıııı kaybeııi. Eıgizıs1'on koı'ktlsu iIe sağ kalan 'tıoubadour'lar J' a sLüstlt. ya da dinc sığıııp" şiirlerinde kııtsal lışkı. Vcı5eııı'i. KiIisc1 iöıııl,.vi t]clıc.lilcr' Btı e3iliııı büyük italyau şiirselliğiıi dalıa yakıııdan lıazırlaınlş oldrı- Troubadour' larıı lıir goğtı zateı italya'1,a kaçnıışlardl. Seçkiıı rııh l ıı olıııayan larııı l'ıissedeı'ı'ıeyecekleıi bu aŞk anlayışı, siiı'esi boyrıırca bazı gelişııreler göstermişt;r. Daha doğrusu, ilk şairlercle saray aşkıılı biitün özellikleri görülıııez. oıılarııı yapıtlarıııda şelıvet çok daha fazla yer tutaı'. Zaırıan ilerledikge, ruhlarıiı alllaşması bedeniıl isteklerindeıı ağıı' basmıştır. BöyIece gelişeı aşk aılayışı bir doktriı-ı kılığlııa girdi. Bu gelişıııeıriıı varlığıı'ıı gözdcı'ı kaçırıııadaıı, 'couıtois' aşklır krırallaılndaıı bir kaçtı'üü l'üatıflatalım: En başta, aşkl vücrıdtııl isteklerindeıı ayllmayl eSaS tutan 'corırtois' aşk, iki geıcin evIeııııe ile soııuçlanabilecek sevgisine ilgi gösternıez. Saray aşkı meşrıı olııayaır, evli bir kadıııa besleı'ıeır duygı-ıdur. Kadıılııı evli olınası'ııı ı'ıedeı'ı gerektiğiıi söyle aç ıklayabiliriz: Geııç bir kız arzrı iIe aşkı kolayca kal ıştırlr, iki dııygu arasılıda biliııçli ayırıııı ancak evli bir kadııı yapacak dı.ıruııdadır.
Aşkıır istek ya da başka bir zaafıır etkisinde kalııasıırı önleıııek isteyeıı kutanıcılar9 biı çok kuı'allar düşiiıımüşlerdir: erkeğin topIrıııda kadıııdaıı dalra alçak basaınakta bulunınası, çok giizeI olııraııası yeğIenir; aksi halde, sevgisini bağışlayaıı kadııı paIa, güç, güzellik gibi etkeııleı'e boyun eğıııiş olabilir. oysa güzellik, varlık dış rastlaırtılardır, iırsanın öz değerleri sayllınaz. 'Coıııtois' aşk ııeıedeıı geldiği. nasıl doğduğu biliıımeyen, biliııç altl romaırtik bir duygrı olmayıp, takdir, saygı, beğenme üzerine krırulu bir bağdır. Erkek zor krıllaıııradan, sızlanmadan, aksine boyuır eğere(, derebeylikte Vassalin efendisiııe gösteldiği bağIü-
lık ve kendiııi lıııutııayla, seçtiği kadının isteklerini yeriııe 9
Andıea Capellanrıs. De
ırle
hoııeııi Amaıı1i. G. G. Parıy
ge-
Chonson de Ro ond
r33
tirıııeye çalışlrkeı], l]ayatıı']ıll eı değerli olayı bı.ı sevgi oldıığlıııa ve dı.lygtı Iarıııda saıııiı'ıi kaldlkça, alılak bakııııııdaıı, yiikseIeceğiııc iııaı-ıır. Hıristiyaıı ahlak aııIayışllıa rıyırraııakla beraber. 'co rlois' aşkın etik bir kaıakter taşıdığı da yadsılıaı'ııaz.
Göı'iiliiyor ki. 'corırtois' aşk topIrııısal koşulIara aykıı'ı. şa şııtıcı biı-olaydır; Giineyiı diıde lLıtLı]üütı ne olrıısa olstın döncılıiıı diı'ı ada;ıları kiliselerin boş kaldığından, diiıe SaygI göSterilnıediğinden yat<ınırlar_ı0. çevre Hıristiyaı, kilise baskısı ağır olduğu bıı çağda, evleııme dışı, yasasız bir sevgi dile getiriln'ıiştir. Öte yandan, askerlik üzeriııe kurrıIu loplumlaıda, crkeğin eı'l çok değer verdiği şeref, kibir, söz geçirlne, kendini saydıı-ılız'ı gi bi kavramları l-ıiçe sayarak, mutlrıIrığuı'ı tek yoItııru, sevgiIide acıma rıyaııdırmak, alçak göııtilJiiliik göstererek, dostiıık ve giiveııini k aza ıı ı'ı'ı akta bulıı'ıuştrır. 'Coııı1ois' aşk aı-ılayışı, Avrııpa uygarlığıııa öylesiı'ıe yerleşnriştir ki, bir sıı'ııf ya da okrılrııl öze|liği olnıaktaır çıkaıak. gtinliik hayat di]zeııiııe, ı'ıezaket kuıaIlarıııa girmiştir. Aııra. tıılutıılayaIıııı. Provaı'ıs şiiıilıiı'ı geliştiği çağda, topIulıda giiç CIkeğiı-ı elindeydi. EvleıııııeJeı'de, lıele yiiksek basaııakta oIaııIarıı ev]eıııııeleı'iııde, drıygı-ılara değer verilı'ııez, politika ya da çlkar l-ıesapları baş rolii oyılardı. Brı yiizdeıl de politik koşuIIar değişiırce evJilikieıin kolayca çözüldiiğti görüliir. Derebeylik, ııiı'as yollıyla kadınlara kalırsa da, kadın kelıdisi değii, kocası ya cla oğlıı yöıetin-ıi ele allr, toplrırnda efendi, yiıe, erkek oIrıı'dıı. Bir yaııdaıl kadıılıır en yiiksck basaıııağa çlkarıIııası. öte yalıdaı, evlilik dışı bir ilgi olıışıı. 'corırtois' aşkln, topIı-ım koşuIları ile açıklaııırıasıııı giiçleştirir' Buırrııla beraber kilisenin evlilik dışı biı bağa karşı koyııak şöyIc dtırsıın, brı şiirleri ıızun zaıııaı-ı lıoş karşllaılasıııı aııIaıııakta fazla giiçliik çekııeyiz.' Courloi :;' aşl0
Burunln belaber (]atlrare'lal gibi çilekeş bir }'aŞanlı)ı gcçıniş bir tirrikılln.
lıer sınıf lıırlk arasında ya1,ılııış olınasl. Ilobert d'Arbissel'in
kuıdrığrı
]-bnteVIaul1 nranastlrlnln hayıet vcıccck biçimde gcIişnıesi. so),lLı !ı: 7anl',ıllarıDda ke0dileriüldcn söz cltiImiŞ kadlırların bu nlaırasllra giınlesi, karŞı le_ Ziı] savuı]u]ı]]asloln da kaırıtlarıdIL
134
süheylö BoyIoV
kın koştılları ağır, beklenilen ödül bazen sadece bir öpiicüktiir.Il Seçkin rııhlu kişilerin h issedebilecek leri bu aşk, beraber yaşamanın verdiği zevklerdeıı istek ateşini üstün bulur. Aınacıııa e_ rişnıiş bır sevgi, ona göre, söılIneye, ölmeye yüZ tutırruştur. Mutluluk aşkın soı'ıudur. Aşkı iiziintü. kaybetııe' sevilmeıne korkusu yaşattığıııdan, sevgilileri ayıraıı engeller ortadan kalka_ cak olsa, yenilerini yaratııak geı'ekir: Gerçek aşk, kişilerin manevi varlığıı'ıı 1,iikselıecek aşk, rahat ve lıuzıır içinde yaşayamaz. Saray aşkı, hele ilk ıroubııdouı'larıı şiirlerinde, birleşmeyi, şehveti reddetıııeıııekle beraber, sevgilinin ilgisini kazanııayı o kadar uzak bir geleceğe atar. sevişme zevkleriı'ıiı'ı gerçekIeşeceğine o derece kuşkuyla bakar ki. genellikle, onu plitonik bir duygu, rulrlarııı aı'ılaşıııası sayabiIiriz. Saı'ay aşkı kuramında en büyi.ik kabalık, en bayağı duygu kıskançlıktır. Bütün bu kurallardan 'courtois'aşkın oyuıı tarafı, akıI yapısı oluşu da ortaya çlkar. Ayııı zanıanda kiliseılin böyle bir aşkın ifadesinde ııedeıı Sa_ kınca görnlediği de anlaşı|ır. Sorrıntın çöziinılenııesindeki bir güçlük de, bu kavramın, oc şiirinde biı'dcn bire diIe gelııesidir. Yukarıda Provans edebiyatııııı'ı başlaııgıcı, biçiıııini araııa süresi üzerine bilgiınizin yokIuğuna işaret etıniştik. En eski şairleriı'ı ustaIlğı, h6l6 eIeştirııreııleri diişiindtiriiyor. Biçin'ıde gördüğümiiz bu birden ol-
gı.ıııIuğa r'ırnıa lıaliıri. okulun iIk şairi GılilIauıne de Poitiers'ıriır yapıtll)ı öZ l'ıakınıından ince led iğinı izde de buIuruz' Devrinde pek çok krallırılaıı daha zengiı ve kudret]i bir derebeyi olduğu için. tarihscl belgelerde koı'ıtu taı']ltnıaya yarayacak bilgi eksik değiidiı-. 13ıı yoldan ediııdiğinıiz göriişe göre, Cuillaıınıe kadınlaı'a. zcvkine. nefsine çok diişküıı, kilise ve papazlardaıı pek hrışlannıaz. kıırııaz ['ıir politikacıydı. Şiirlerinin çoğu, ıarihseI kayıraklarlndaı edindiğiıı'ıiz di.iştinceye uyar ve oIdukça kaba koııııları işler: Şehvet. sevişıııe saııatıı'ıdaki yeteneğiııi övıne v.b. ]]
t]u l;pti.i]k. gcıçeklc. ŞöVa]ye AdaytnIı1 bir liironle şöValyc ilan cdjlü]resil]dcn sonla clindisiniıl onu öpn]csini hatlrlatır- Aşk hizmcti ilc feodal sisteİ] arı_ stndü bcltzcrliklcr çokıor.
I
135
Chonson de Rolond
Aına külliyatındaki dördiiııcü şarkı, bilinıneyeıı,
tanını'ı'ıayaı'ı
sevgiIiye hitap ederek, 'courtois' aşkın bütün özelliklerini taşır. Şair, brırada, öteki yazılarında gösterdiği karaktere hiç uyırıayan yeni bir beıı|iğe btirüıımi.iştt'ır. ilk troubadouı'uır kişiliğine de. duyarlıllğın çeVre!]iı] koşullarına da uyınadIğıııt gördüğii!nüz bu kaynağı lıaklı olarak merak uyandlr}l]lş, saray aşkl kavraı'ırıııııı olıışu üzeriııe bir çok vaısaylmların orlaya atllmasııra yol açınlştı.
Koııuınuzla ilgiIiolarak lıatırlatalım ki, o zaınaııa kadar diıı hayatında sönük deırebilecek bir yer tuttuğunu izlediğimiz Meryem, birdeıı XII. yüzyılda önem kazanır. Anne olduğu için, iı-ı_ saıılara sevgi Ve aclma drıyar, gi.inahları çabuk bağışlar görüşiiyle, Hıristiyaıılar, duatarını onuıı aracılığıyla Tanrıya ıılaştırııayı daha etkili bulmaya başlarlar. Devrin edebiyatında Mer_ yelTı'e iı]ancıı}ü yitirnıeyen en büyiik giiııahkarların bile, iiınitsiz drırıııılardaıı ııasıl kurtuldukları, draııatik biçimde ya da öykii biçiminde aıılattllr. Kutsal adaletten çok yüce ac!ına öVüliir. Bel_ Ii bir tarihten soı']Ia kurulmtlş kilise ve katedralleriıı l'ıeıneır lıepsi ona adanmlşt!r. Meryem'e tapınma ile kadının melekleşııesi arasında ilgi sezen eIeştirmenler, kiııri zaınan tapııll]]ayı saray aŞ_ kına, kinıi zamalısa saray aşkılrl tapınmaya bağlaınışlarsa da, bu son varsaylm hiç bir zaman inandırıcı olaınanııştır. lleri siiı'iilen diişüııcelerin eır öneınlilerini sıralayalım:l2 Klasik edebiyat geleneği ile bir şey açıklanaııayacağl bugiin lıemeıı lıerkes tarafından kabul edilııektedir. Latiııcenin halk diliııdeki edebiyatı ]2
Ç.;iıli tczlcıin dlcıini (ı1 i)'i
Vcren hir )apıttiı : R_ R'l]Lzzolahilt l.('s ll. ('hcn]P()n. l960' lt
origİnas eı luIo.n'aıion le lo liıılroıurc counoise l. s. l8J ıc deı'amı.
'I
i)c siirinin ka\nai|: D. Sclıcludko'ya göre bilginlerin L0ıince şiirleri'
t_ioliard ve hilginlerin Lilincc ŞiirIcrt. Cnslon l)arjs'}c göJcnılIo)'di Ga(ıon ]'aris'}c \iıkın di]Şliir' rc halk c,lehivaıı. dlıns rnrkıl:ırı. ccdedır. llurjach. Si|ı8cr. Nykl. IJriIfatılt. McnenJcz Pidal'a gdr!'Aran gcIe-
Brininıınıı'iı gtıic
A
R Bezzolıl alımln ka]nagln|. Roben kadın rılinı' ,:vlcri olI])ıkla birtikıc.
d'Ahriseel'in. crkeklerc a}ıTıanasılrı oliırak kur(lüleı] ^sllnda cı] }iık5L'k dcreccli yönelıcısi (cIljoıııeıı'ııılı ıarikıtllıJı ııar. ]]u ıarika(Il] lcl munısılrları dttlıil) bir kitdındı. Cuillaume de Pırıııere'nin blrinci \c ii_
n(ğldır. R.
çüncü ka[Isı ve başka akrabaları bu tarikata girmiŞlcrdi.
r36
SuheylÖ Boyrov
etkilediğini söyle)/enlel etkeı'ı tılarak kIasik geleneği değil de, başka akıı'ıılalı gösterirler: En başta 'Goliaıd' ya da 'clerici Vagantes'|eriü'ı şiirlerini. Goliard adı ile taıııdığımız bıı şairler, gencllikle iilrivcrsite ile ilişiği olaıl. öğreııci ya da eski öğrenci kişilerdi' Latince yazdıkları şiirleıiıde, diinya zevklerini, içkiyi, kadınl. gençliği seviııçle överleı. Aırıa Goliard'Iarıı yazılarıııa kesin biı'tarilr verileıı'ıediğindeı. iki şiir arasıııda beıızeııe bulııırsa da' bu hali taıı aksi bir yönde açık|aııak, yani Latince şiirlerin Iıalk diIiıldeki edebiyatın etkisiı'ıde kaldıklarını diişıinnıek de ııriiıı'ıktjndiir. Ayrıca okııllarda, bilgiııleriı'ı, eıi başta, soylu rahibelere yazdıkları övgii şiirleı'inden kadlıı yükseltme eğilinıiniıı doğı'ıltış olınası ilıaıidıı'ıcı bir varsayıındır. Haçlı seferleri zaııraııında kadlnlarıır yönetimi elde tuttukları, şairlerin de oırlara yaıanıııak istedikleıi ileri süriilıııüş, tarihsel ve top|ıınısal koşullarla böyle bir anIaylşa varıldığı SavunuIı]1uştur. Kinri eleştirıııeırlele göre,'courtois' aşk kuraıııı'ıda.'catlıare' ta_ rikatıırıı'ı seıııbolleri sak|aı-ıır.lj Aıııa yaklaşık yiiz yıldaıı beıi süren taı1lşınalaIa rağnreıı en iııandırıcı çözüı]1 geııe de saray aşkıırııı Aı'ap geleı'ıeği ile açı klaııacağıd ıı'.la Tarih bu varsayııııı destekler görıınüyof. XIl. yüzyılda, Fraı'ısahıı'ı güne1,i ülkenin kuzey bölgelerinden çok ispanya ile politik bağlar kurııuştu. Provaıısl ı derebeyleri, Karol injyen lıanedaı'ııırııı iddia ettiği baskıdan kendilerini biisbütiiıı sıyıınıaya uğraşırlarken, Katalonyall, Aragonlıı prerisler batılı Araplarla savaşmaktaırsa, topraklarıırl Pireıre'Ieriıı kuzeyiı'ıe doğıu genişletmeyi daha elverişli buluyorlardı. Biliıçli bil evIeıııııe siyaseti, Toulouse beylerinin elin_ de Velay, Gevaııdaır, Le Vivarais'yi toplanııştl. Soır koı'ıtuır tek mirasçısı, kızı Douce, Katalaılya preıısi Böı'aııger\ıiır karısı oldı'ığtıı'ıdaıı bütün bu topraklar ispaıryol lıanedanıııa geçti. Bir sii_ re Sonra başka bir evlenıne ile (PetronilIe ile Raynıond
''
l-a G6ni" d'o" I'l]on]nre nr6dilerranğen. lg43' C.ıhiefs dı| Sı,r/ dergisi11i11 "t Ilö2L'] scylsl Arap eıli:ıni lalıul ctııck isı
Chonson de Rolond
r37
B6ı'anger) Katalonya ile Aragoıı birleşti. Rayııond,llrın oğlrı II. Alfons, lreıı Aragoır kralı. l'ıenı Provans ve Rousilloır konltl un
Vanı11ı taşImtştır.
Arkası kesilııeyen savaşlar yiiziiırden oldıığu kadar. kutsal yeıleri ziyareti nedeıiyle de giiney Fraı.ısa,yı. devaııılı, ispaı.ıya ile iIişkide görüriiz. Giineyli soylrjlardaı] en öneınlileri, tanıııınış
troııbadour'Iarıı'ı çoğu bir siire ispaırya'da buIrıııııuşlarciır. ispan_ ya'da ise. Mtisliiınan lar|a I{ıristiyanlar Uzun Zamart dost gcçin_ diler. iki ırkı l'ıiç bir sıııır ayırnrazdı. La Frontera, KordJa iIe SevilIa arasıııda Jaeıı'e kadar tızaııaıı bölge, Miisltiırian larla Hı-
ristiyanlarllı buIuşnıa yeriydi. Yarıınadada iki ırkıı arası. soırradaıı, yabaıcılarııı, yaı'ıi Burgonyalı prensesleriıı, Cluııy tarikatıı'ıa ait papazların etkisi ile aç|lınıştır. ilk iiç yiizytlda, iki uIus, dinsel bağııazlığa kapılııadan yan yana yaşadllar. ispanyol devletleriniır genişlediği çağda bile, krallar, Aı.apları, yarılııarladaıı uzaklaştırııayı düşiinııezler' aksiııe, iki lı.k üZeriı]e Sa|lanat siirnıeyi ıasaı'larIaı_dı: Uzıın zaınan ispaııyol prensleri araIarııı_ daki savaşIarda Araplardaıı yardııı istediler ve yarcllın gördiiler. Raynıoıd B6ı'aııger, on biıı dinar bir ödeneğe karşılık, Abdurralıı'ııaıı b. Talıiı'le savaşaır Sevillalı El_Mu,temid,i ttıtll]rıştur. Kaı'deşi VI. Alfoırs'rın lrışınıııa ıığrayınca da, Mı.ı,teırricl'in yaırlna Slğlı]lnış, MiisIiiıııaıılarııı destegi ile duruııtıı.ıtl dtizeltııiştir. İki prensin dostluğıı öııiirleriniıı soıruııa kadar sağlaııı kaldı. Leon Kı'al ı Saııcl'ıo da ta]ıtıııı Abduıralımaıı,ıır yardıınıııa borçl uydu. Sancholıuıı, kraliçe Theida ve oğlu ile Kordoball l.ıekiınlere daırışııak üzere Endülüs'e gittiğiııi biliriz. iki dinden kişiler araslırda evleı'ıııeler, kral aiIelerinde de, soylularda da, lıalk arasında da yaygıırdı. Mtislüıııaı'ı ve Hıristiyan soyluları araslı.ıdaki dostIuğa örıek bulnıak kolaydır. Aııa kişiseI dostluklardan daha öı'ıeırıli sayacağıırıız duruın, ispaııyol preıısIeriı.ıiıı şatolarıırda Mtisltiırran emirleriır zevklerini, yaşayış tarzlarıı.lı, adetlerini beninısenıeleridir. Aragoır kralıırın klzı Coııstaııce,la evlenınek iizere lspaırya'ya geIeıı Fraıısa kralı VIL Louis, ispanyol saraylnIn görkenıiııi göı'[iııce' Irayretiııi gizleyeınemiştir: imparatoı.-kralı,
t38
süheylö BayIoV
taıı doğrılu bir sultaır gibi geniş bir hareıı ortasıı]da, az çok meşru altı eşiırdeıı başka _biıisi, Zaide, Sevilla sultanı ElMu'teırrid'in kızı idi , sarayıırda cariyeler, lıaııendeler ve dansçl kadııılar brıluııurdrı. Arap, Yahudi ya da Hıristiyan gezici şarkıcllarıı'ı biitüıı ispanya'yı köy köy, şehir şehir do|aştığıııı biliriz. Escııria] ıılizesiırde buiıınaıı bir miııyatiir iki şarkıcıyı gösterir: Biri Arap. öıeki 'Provaııs' ıııodasılıa göre giyiıııııişlerdir. ispalıya'da, zeı'ıgiııleriır verdikleri ziyafet ve eğIencelerde şarkıcılarııı buluırması adetti: Araplarda olduğu kadar Hıristiyanlarda da. Gezici şarkıcılarılı Pirene]eri aşıııadıklarıı'ıı sannrak için oı1ada ııedeı'ı yoktur.'Joı'ıgIeur'Ieriıı (gezici şarkıcı) kullandıkları, Viola, luth (ut), rııbab (kenlaırıır atasl), gitar, rebek v.s gibi ııi! zik aI etleriııin lreps i Müsliimaıı lardaır al ıırıı ı ştı. Ortaçağ y azar lar: ınüziklerinin Arap kayıaklı olduğunu açıkça bilirler: Goleran de Bretagne adIl Fraıısızca romaııda, genç bir kızın ı'ıasıl yetiştirildiği şöyle anlatılır: '\i lui av7rinı .tc.s hoııı lı,ırrain.ı Lcıis el son et bqler des nıcıilıs (şarkı, ııüzik ve el lıareketle-
riyle dans)
Chonson de Ro ond
larl çürütmek içiıı değil, Arap dilinde güzel bir ı.i'slıı1ı aıliıııııak çabasıyIa inceliyorlar... Yeıenekli genç Hırisıi\ıtıılıır' lıt4'titt yalnız lrap diliııi ye edebiyqIım biliyorlar".|5 ispanya'ııııı k lasik Aıap şiiriı'liıı teınalarını yaşatmakla yetindiği çağlarda lıiılcııc alıılı'ırış yapıtlarda bile yerel bir çeşııi sezilir. Endiilıis şıirlcri. bir siire soı'ıra, klasik kasideden vazgeçerek, halk şiirinin biçiıııi zecel'i yeğleyecek|erdi. Zecel, klasik Arapça yerine lraIk rliliııi kullaııır, l-ıatta aceııi, yani Romaıı sözciikleriıı arada bir ı.ı.ıctnc
girnıesini bile lıoş görür. Zecel kı1alardaıı oluşrıı-, l.ıer kılaı.ılı.: stıll dizesi eştir, şarkıyla söylenııeye kasideden çok daha elverişlidir. Bu ııokta öıemlidir, çünkii brı şiirler gerçek aıılaırıda şiirscldirler, yaıri ııiizikle söylenirlerdi. oc edebiyatıııın da özelIiği şiirsei olınasıdır; öyle ki, biyografilerde bazı sanatçılar içiı-ı',sözleri fakir, anıa be's/eleri çok değerlidir" diye kayıtIar vardır. Ayrlca, oc şiiri iIe EndiiIüs şiiri arasında veziıı ve teııa bakıııııldaı büyük benzerlikler oIduğu gösterilmiştir.l6
^
frııılt.* ııoles sarrasinnoiscı ıispan;aIı Araplarııı noıaları;
('lıcınsons cascogııes eı I' rdn(aiScS.
Sekiziııci. dokıızııııcrı yiiz; ılIarda ispaıı1ı'da. kiihi]l I]ayatı. doğıııııı etkisiıde kalııışsa da, o;ıtıııcıı yiizyılda yarımadaya özgii biı' edebiyat gelişmiştir' Eırıevi lraııedanıııııı dağılırıası ile ııerkezleşıı-ıeııiı'ı ortadan kalktığInI, [ıuıa karşılık, edebiyata, saı'ıata değer vereıı sarayJarıır türediğini görürüz. xl. yiizyılda kaIenıe ılınııılş diıanlar edcbi1aı seıgisiııin ne kadat 1a;gın olduğı-ınu belirtir. Devlet adaııları arasında şair olaılar pek çoktu. Y azııayı deneıı-ıeyeır ler çevrelerine bilgiııleı'i toplarlar. kıiltiiI işleri ile ilgileıirlerdi. Hıristiyanlaıın bile yalııız Arap edebiyatıyIa ıığraştığıılı Alvari piskoposıılruıı acl yakınııaiarıııdan öğrenitiz: "Diııdaşlarını Arupçcl şiir ve tlyküler okııyarcık, Zanan geçiri1ıorl ar ; Mi).sIünıaıı fi lozof ı,e ilahiyalçı
larıı
dokı'inI
er
ini,
on -
t39
. .
Doı5. llisıoire ılıı l,Iuıulmons ıl'Espogııg, J l - ] l8. AVrupa Xl.. XlL }iLl\lllaldJ. biliın..aııaı. /cnJaI aI,tn,rda.
üiıDlarddl] l),jl.
çok 'c} ölrcnlniil'r. Vıtcnıuıik. i'ıIoIlomi. kilr\J. 'lp rras.ılın:,lar lı,r'',, Arıplardın aln]lşIlr. A-.sLo'\ı] baılra 413p1u|- ianıtmlşıır.'jblr siıa. ll'lı Rii'ld'un eıli. ndcn haşkı. biluinlcr çc5iıli 1apıl'lrdan l \daIdnüntslJIillI sö,/€cIimi lle€ıon]Un|'IrL|''uİ h|_|]Jll_ni',ı..li idinnlpi hiIill Ic. I lc.'rr rt Naıigaıeuı. V.ıi.o di t'anı:ı. ı lıricı.rıJl..Coloıııh lcniio']ar. ıcııı Lıtıl:.ıı lııı_ 'lek ko1,1.ı;ı laı'ık. . duııylı }i],,i'Iıi| !(.nliic||nişl,'rdil.. l.ııelij..s'iı Kordobr'da\ dr.
" Hcım''ı'a |.it1i. l'llı0ı
lt. l. l,. Iılh'rıI. oriııııol Coı1.9rcıs. R(l Ilı J8x] II 43 ve devaınıı']da' PIoVans edebjYalındaki tcnsrıns,larliı. f'aı-s eclebivaııııclıki ' kaı'şıılıklaı'ı ıllldC ğocl) \lı./l h'rı,,,iıi,, b.''rcrl,1, ı;";i,; Arap şiiı'i ıle u. şiiııara'lndıki L'enzcıli!i ıınıSııı'lr: Ri6.ra "'ki"ii:;ii;l.,;;' Disarı,ıtr,ını, J opuscIIloİ. \4J,lri,l. l9]8. (jlıloo |-rri]nlc. l,lorcnbru c lc fontt ı,ı,:rı
ılfll'anliı1ı lilicn ro ııııı:n. J'|,ıraı.sı IqJ8 F. Celııııi;]ı. Gıııiıılriss,liııır Formenlı'lıre ıl?s lıiuelolh'rtiüL,ıı Li,'11es' llt|lc. ]9J.. Il. Sııl,ııl.,'
B.ziehıı,rycıı :ıviıchıı roıııuııiçehrr ıııl nıill.,llaıri,li\cher Lrrii ıniı bısonılerer BerüCl,\i. hliguıB ıt,,r l|klriA unıl |,lnıiI. BL. j| . It)tlı
Viıeıı,lcz Pidal. Polsin r0be J. po.si eır'Fan. ]. bnskı. I,ı lıı ıı,.llc.ııı Atlstri]l) liıçllll h..nzcrliğiıı's'ırtınan]ıı.ın ü,,eriııdc Jurduklaırl lıl:.rl:'ı.l .,ı. ııek_ Iruntız ıiıc'lll'.i ili jspitn\iı] V.j]J]lico'5unuıı.cnııtı lo)l..liı. ılL ll ı,l' zeııin kıfi_ı'esı cşliı rc hlı ıki 'lize ner kılln'ıı .oılı,ıdo ı.iııi.Iclııı Alıı..ı ll..ı kııalıın son
(Il,/c5i.
ilk itl dızcnıııLiııc cşıir. ].ani A - ,dıb_b-b-aıA-,A/c-c-c-a/A
\' s
^
140
Sühey ö BoyIOV
islaıııdan önce Araplarcla şiir yarlşmaIarl yapıJdığlnı biIiriz. Bedevi çadırlarıııda çoğunlukla, okurl']tüş, l]atta şair kadııılarıır başkaııIık ettiği toplantılarda başlüca şu koııular işleıirdi: Atıı'ıi, savaşta yararlı lı kIarın ı, sevdiği kadıııı övııek. Şair kadınlar lslanıiyetten Soılra da çoktur. isparıya'rla şiir diznıiş, şairleri ko_ runırış bir çok kadln tanlnir.
Sevgili örıiinde eğilıııe" ırkırı geJeıek lerindend i. HaIife Harun el Reşid'iıı bir şiiıiııde bu telı'ıayı biitün canllIığI ile göriiriiz: ''EğiInıez scınclığını gönlünıü üç kadın boyıındurıık cıhına aldı. Bülün bil" ulus sözünıden çıknıazken, iıÇ pervdslz genç kadınuı esiri oldunı. Kudretli bir hakan olarak devletin büıüıı hahçelerine girebilirinı, aına kirpiklerinin bir titı'eşiıııi' dudQklarınıı du-
clcıklarına değdirnıeyi yasaklar, aç bir dilenci gibi iizgün gide-
Geııç kadıııların üç oluşu ve şiirin lıavası bizi aldatmasıı'l. Brı örııeğe bakarak, Aı_aplarılı aşk konusrıırda yalnız şehvete değer ıerdiklerini 53IıInak yanIış olur' islaıniyeıle beraber, ınisıik bir akınr, 'sufilik' topJıııı'ıun btitiiıl sIııIflarına yayılmıştı. Srıfilik, aşkl, evreniül yaratıllşıııdaki ilke olarak görür. Kutsal aşkı aııla_ biçiınindedir. Endı]lıis:ece1'leli brı formülc çok yakındırlar' Giıiş bir. ya da iki dizedir, dört dizelik kItalar]n son kafiyesi girjşiır kafiyesini yineler. Şoylc biı loı miil elde cdiliı'. a/6-b-6-.-/c-c-c-al a- a/ b -b
- 6 -
a- al c- c - c- a-
d
I]ndi]]üs şiirindc soıl dize bazen 'Roman'dilinde oluı.dıı' (aİ. harca) adı verilir. Şiir klasik AJapça ile yazılınışsa
Bıı dizeleı.e 'jaryas,
ııaıaşşal,.
F]ndüııis
lehçesinde ise recel adını aIıı'. I'.le CentiI..:ece1'leı'de X]IL yiiz},tldan itibaren çift dize]ik nakarat görüIdü_ ğiinii söylcr. Roman şiirlcıiıde de refrajn'e aynı tarihtc rast]andığlilı ekler. Meırendcz Pidal Batılı ve Pıovalrs şiirinde iki kafiye i]7elinc kuru]ü kıtalarün bulunmaslna dikkati çekel' Ix. GuilIaunle'un şiiıiDde göülcn şcma: a-a-a-b/c-c-c-b/d-d-d-b/ XI. yüzyıIın birinci yarıslndan soııIan Endülüs şiiriıdc_:-cce1'lerde buiunduğuıru gösleıir. Nykl'c (bk- s.246) Abeı'ı Gııanan (ibı KııZınan)'ın C -??.e/,i ile caıso'|ar arası!ıda tam biı bcnzerljk vardıı. Bk. bjr'dc lrğıre Cluze]. Qııelqııes reJlexioıır d propos .les ofigirıes de li'poEsia l! qıre ıIeİ Troıbadours (Cohicrs de civilis\ıİoıı midiey.ıIe. c- IV. ırrı' 2. Aviil. Jüin
l96t)
Chonson de Rolond
141
tırkeı-ı, sarlıoşItıkla erotik duyguIar için kuilaıılaı deyiıılere, iı'ırgelere baş vurur. Efiatun'la yeııi-Eflatuı'1culaı'ııı taı'ııııııası bıı
aklma dal]a da hız verdi. Aııa, bazı fiIozoflar, Pheılra ile Şöleıı'ıı belli bölüıılerine dayaı'ıarak, n'ıjstiklere karşıt bir yol
tuttular. iırsaır]ata duyu]aıı sevgiyi kUtsal SeVgiye beı'ıZetefek. betimlediler. Davranışları sufileriı'ıkiıiı taıı aksi idi. Hef türlii şelüVetten kaçılıaır bu sevgi EfIatrııı'uır yuvarlak rulılar nıitosrıııa dayaıııyordı-ı: ŞöIeıı'cJe Aristophaı'ıes'in bir açıklaıııasına göre, öııce|eri küre biçiminde olan ruhlat so radaıı ikiye böliinn'ıiiş_ leı'dir. Öyle ki, yeryüzi.inde lrer rrılıuı'ı yazglsl eş ruIruııu araınaktır. Bir şair bu inancı şöyle ifade eder: " Ruhunı onLınkine daha doğnıadan bağlıydı, önırümüz süresinde Sevgilıliz orltı, ai Iünıden sonra aşkınııZ n1ezarunlZl nurlandıracoktır". Gerçek bu_ luşma, öliiııı ötesiırde rulılarııı kayııaşııasldır. Bir lradise göre, aşkııı gizli tutup, aşk uğruııa arzrısuıru doyltnnadan öleırler Şehit SayI]ır. Beıri Uzre kabilesiııde brı durrıma slk rastlaııırdı: Kadlnlar giizeI ve ifletliydiler, erkekleı şelıvctteıı kaçıııırIardı. Bu Eflatrıııcu, ama mistik olırıayaıı akıııılı-ı en öıreııIi sözciisü Ebu Bekı'Davud'dur (868_909). Babası Zölıiriye ıııezhebiııiı-ı kurııcustı olan ibır Davud, Hallac_ı Maırsur'ı.ı öliiıııe ıı-ıalıkı.ıırr ettirnrişti. "IX., X. yikyıIın iki büyük aşığı, 'courtois' aşkın sözcüSii İbn Davud ile yüce qşkın şehidi Halloc-ı Maıısıır, Bağdad'da karşıIaştılar. Her ikisi de sevgi ıığruna caıı verdi. Birincisi, henüZ genÇ Saylacak bir yLlşla, dosılarmm nıerhanıelli bakışlarına, ölÇülü )]aSma ıaılı bir giilünlSameyle cevap ıererek, ikincisi dar ağacındcı' yaşlı ııücudu çaıııur ve kana bulaıınıış, kulaklarında kinli halkın Söyme SöZIeri, anıa heyecanla, bir olana kavuşmuş, nihcg,et kendisiyle birleşmiş
".
(E. Deımenglrem).
ibn Davud'un yapfi. Kiıab el-Zehre. özellikle ispanya'da
ün kazanınlştı. Endülüs'te çok okunan başka bir kitap
Ali ibn
da,
Hazm'ın (994_l065) kaleme aldığı Tavk eIIıamffme'dir. Aşk ve aşıklar üzerine bir deneme olan, yazarır kendisiııin başlndan geçenleri anlattığl için, otobiyografik sayılacak bu yapıtta, yazar" kimi Zaff|afl nazlm' kimi zaııansa nesir
Kordobalı
142
süheylö Boyrov
krıllandığındaıi, bazı eleştirnreırler kitab1 Dante'nin Vita Nuova' sı ile karşı laştırıı ı ş laıd ır. Gerçekte, iki yazl biıbirlerine hiç beır_ zeııez. ibıı Hazm. kendi lıayatıııdaıı söz açarak, geneltikle, aşk üzerine koı'ıuşrır. Dante ise, belli bir olayı, sevdiği kadınııı ölüınündeır sonra, askııııı eğilimini anlaİır. Tavk el-lıamfinıe'nin' provaı'ısal şiirde rastladığlmız aşk anlayışına yakınlığı yadsııımaz. Provaıısal şiirin kaynağııı Tavk el-hamdme'de aramak gerekip gerekııediği çok taıtışılmıştır. Kordobah yazartn yapItlı]a bir göz aııp. bölüm başlıklarını okursak. ibn Hazm'ın. oc şıirleriııin diişünce ve görüşlerine ııe kadar yakııı olduğıınu aırlarız. Bir kaç örııek vereliıı: "Hiç görnıeden, övgüsü duyulan bir kişiye cış.ık olma, aşk habercileri, aşkın yendiği güçlükler, geçirdiği sınaıIar, aşkın doğnıasında gözün payı, dürüstlük, bağlılık, aşığın sevgilisine boyım eğmesi, dedikoducular ''. Başka bir bölüııün taşıdığı baş|ık'. ''aşkta güvensizlik' ince duygulordan payıncı düşeni alnıamış rian, bayağı ruhlu kişiııin davranışıdır''. Troubadorır 'losengier' yani iftiracıdan şikayet eder, EndüIüslii şair rakip ya da vahşiden. Her iki şiirin ortak koııuları: bahar, çiçek balrçesi, ayrılma Za[laı[ıllı geldiğini haber verdiği i_ çin giin ağarınasıııı aşıkların üzüntü ile karşılaııaları. Her iki a_ kımı ru]ıun kapıIarı saydığı, göZlerden sevginin kalbe aktığına inanır. Jaufrğ Rudel hiç görııediği, ama öVgüsüıü duyarak 6şık olduğu Trablrısgarp prensesi içiıı şiirler yazmlştr. Rudel'iıı biyografisiırde bu aşk yüzünden hastalaırıp, öleceğini aı'ılayınca,
bir defa olsun sevgilisini görebilınek
üZere, yola çlktlğü,
Trabiusgarb'a vardığı zaman durumuııun ağırlaştığı, öte yaııdan öyküSü kulaktan kulağa yayllıp, prensese kadar geldiği için, preıısesin de kendisini merak ederek, yanına geldiği sırada şairin
can verdiği anlatılırdı. Gerçekliğinden kuşku duyacağımız bu kurguya, az çok ayrıhklarla, Arap edebiyatında da rastlarız. İbn Harun eI-ReııAdi, Kordoba'da, Attarlar kapısı öıründe bir gün göriir gibi olduğu Halava'ya aşık olup, öınrü boyunca şiirlerinde hep bu sevgiden söZ açtığı için, ibn Hazın keııdisini kusursuz a-
Chonson de Rolond
ta3
şlk örneği olarak gösterir. Daırte'nin Viıa Nuovas'sını' bu arada, hatırlaınaınak miimkiin mü? Endiiliis']ü şairler de aşk üZüntüSüüıü ararlar. Süfi ya da Eflatuııcu, erişmek istedikleri aııaç birieşme, haz duyma değildir -gerçi E'flatuncu şairlerin iııce duygı-ıları ile eğlenen, oniarı gülüıç bulan şairler de pek çoktur_. Doyurulmuş isteğin zayıflaııası, aşkın sönmesi eıı korktukları durumlardır. Bu yüzden sev_ gilisindeır kaçan ya da aynı çatı altırda oturdrık]arı halde, erotik aızulara karşı koyarak yaşaınış sevgiliierin öyküsü anlatıIır. Söz l..onusu alıında güzelliğin gelişinı süreci hoş görülen tek zevlıi. Güzellik evreıı yaratılışında başlıca ontolojik ve mistik etken oI_ duğuıldan. bakış suçsuz. şelıret günah sayılırdı. ibn Davud'ıın sevgilisi, bir güır hamamda ayıraya bakarkeıı, kendiı-ıi o kadar güzel bulur ki_ hemen yiiZüıii ör1erek_ ibn Daıud'un yanına koşar. Sevgilisini öı1ülere sarıIınış görünce şail telaşlaııır ama CA_ ııi _ " aynada ken.limi gördiim senden önce kimsenin yiizümü görnıesiııi i.stenıedinı'' deyince lreyecan ve sevinçtelı bayılır. Eflatuırculara göre, iıısanlara besleıeır sevgi de evreıriır kurulrışrıııdaki ilke yüce aşkl yanslttığıııdan, aşk acısı kişiyi soylulaştırlr, yücehir. Aşk rığruna ölnrek, süfi ya da Eflatuırcu için en büyük ııutIrılrıktu.
Troubadour'ların lıiç bir zaııaıi Arap şairleriırin olgunlu_ ğuna, duygrı ve heyecan zenginliğine varamadıklarını da ekleyeliın. Hep aynı motiflerin yiııelenmesi bu şiiri sonuırda tekdüze kıIar, hatta ifade edilen duygularııı samiııiyetindeıı kuşku duyulııasuıa ıreden olur. Nefse egemeıı olııayı öğrettiğinden etik bir karakter taşrmasıı'}a rağııren, bir felsefi görüşe dayaırdlğı kesiıılikle söylenemez. Arap geleneğinden aldığını sandığıınlz bi çiın ve motifler belki lrer Zaman aractsıZ bir ödünç alma değil_ dir, bu ınotifleri kendi feodal dünya görüşüne uydururken, onlarl basitleştirn-ıiştir. Ama oc edebiyatlnın doğuşu bir "mucize" ise, bu ııucizenin çözümünii Aıap geleııeğiııde aramak bugün elı doğru yol görünmektedir.
144
suhey]ö Boyrav
MULTILINGUAL Klodfarer Cd. 40/6 Çenıberliıaş- istanbul TeI: (212) 518 22 78 F'ax: (212) 5l 8 47 55 . Genel Dilbilinı Dsıslerı7 Saussuıc . İşlevsel Gene! Dİtbİlİml rüaıtinet .
.
Dilbilinıiıı Tenıel Kavram ve İlkeleril Prof. Dr. Beıke Vardar Filolojinin oIuşunıu/ Prof. Dr. S. Bayrav
. Yopısal DilbİIİnıil Prof. Dr- S. Bayrav . yİrnıinci Yüzyıl DiIbilinıi (KııramcıIardan seçmeler)
f'. de Saussure, E- Sapiı', L- Bloonı1İeld' N-S- I'rubetskoy' G- Gııillaunıe' LTesniıre' L' Hjelnıslev, R' Jakobson' A. Marllneİ' Z-S- H.ırtis, N' Chonıslg,
.
Aıılanıbiliml P. Gıiraad, çevireıı: Prof. Dr. Berke Varckır
, Dilbİlİmsel EıIebİyaı Eleştirİleri/ Prof. Dr. S. Bayrav
. Eleştiri Kurıınılarıl Carloııi-Filloux, çev. Ttıhsiıı Yücel . Her yöniiyte Tahsin Yüce!/ Senen'ıoğIu. Özıokat. Kutlıı .
Fransız Edebiyalıl Prof. Dr. Berke Vardaı' Lorousse Fransız ıIİli grnmeri . Linguisıics for Tefl Sludents/ Tercanlıoğlı'ı . Meıİnlerle Söyleşİl Şara Sayııı . Devrİnıci Drnnı Yazarı Georg Büchrrerl Ş.Sayın . G re nzii be rsc h re il un ge n u nıl Ü bergiingel Ş.Say:ı'| . DiI ve Dİişiince/J. Veııdryes, çeviren: Prof. Dr. B. Vardar . Roman Dillerİnİn Doğuşu ve Gelişmesİ/ Prof ' Dr. S. Bayrav , orıaçağ Fransız Edebiyaıl Prof. Dr. S. Bayrav . Evrensel Dilbilgİsi ve Türkçe/ Engın Uzun . DiIe Genel Bir Bd*rşl Fatma Erkman . Eılebiyaıİıı DiI KullanımIarı/ Ünsal Özönlü . Edebiyaı YazıIarı/ Girse| A7,taç . orhan Velİ Kanık"'Justfor llıe hell of İİ'' Çeviren: Prof' Dr. Talat Scrit Halnıan ,