T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ ANABİLİM DALI
W. RADLOFF’UN DERLEMELERİNDE KIRIM TATAR TÜRKÇESİNİN ÖZELLİKLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan Işılay IŞIKTAŞ SAVA
Tez Danışmanı Doç. Dr. Zühâl YÜKSEL
Ankara, 2008
ONAY Işılay IŞIKTAŞ SAVA tarafından hazırlanan ” W. Radloff’un Derlemelerinde Kırım Tatar Türkçesinin Özellikleri” başlıklı bu çalısma, 25.02.2008 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirligi ile başarılı bulunarak jürimiz tarafından Çağdaş Türk Lehçeleri Anabilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmistir.
Prof. Dr. Çetin PEKACAR (Başkan)
Doç. Dr. Zühâl YÜKSEL
Doç. Dr. Naciye YILDIZ
ÖN SÖZ Tezimizin konusu Wilhelm Radloff’un 1896 yılında St. Petersburg’ta kiril alfabesiyle basılan “Proben Der Volksliteatür Der Türkischen Stämme (Türk Boyları Halk Edebiyatı Derlemeleri); VII. Cilt Kırım Yarımadası Ağızları Örnekleri” adlı eserin transkripsiyonlu metni, Türkiye Türkçesine aktarılması ve gramer bakımından incelenmesidir.
Tezimizin giriş kısmında Kırım ve Kırım Tatarları adlı bölümde Kırım ve Kırım Tatarları hakkında genel bilgiler verilmiştir. Wilhelm Radloff adlı bölümde tezimizin konusu olan eseri derleyip yazıya geçiren ünlü Alman asıllı Rus Türkoloğu’nun hayatı ve eserlerinden bahsedilmiştir. Kırım Tatarcası ve Proben Vıv adlı bölümde de Kırım Tatarcası ve ağızlarıyla ilgili genel bilgi verilerek Kırım Tatar ağızları ile ilgili çalışmalar değerlendirilmiş; çalışmamızın temelini teşkil eden Proben isimli eserin Vıv cildi hakkında eserin ön sözünde Radlof tarafından yapılan tasnif Rusçadan Türkiya Türkçesine tercüme edilmiştir.
Tezimizin metin ve akatarma kısmında Kril alfabesiyle basılan “Proben Der Volksliteatür Der Türkischen Stämme (Türk Boyları Halk Edebiyatı Derlemeleri); VII. cilt Kırım Yarımadası Ağızları Örnekleri” adlı eserde yer alan derlemelerin transkripsiyonlu metni hazırlamış, daha sonra bu transkripsiyonlu metin Türkiye Türkçesine aktarılmıştır. Aktarmada kelime kelime aktarma esas alınırken gerekli görülen yerlerde kelime kelime aktarmadan ziyade anlatılmak istenen mânâyı verme yoluna gidilmiştir.
ii
Tezimizin inceleme kısmı ise, Kırım Tatar ağızlarının gramer yapılarını belirlemek maksadıyla yapılan bir çalışmadır. Bu çalışma sırasında Kırım Tatarcasının Güney Ağızları ve Kuzey Ağızları dikkate alınmıştır. Çalışmamızın metodu gereği gramer incelemesinde yalnız metinlere bağlı kalınmıştır. Gramer incelemelerimizde tespit ettiğimiz hususlar zaman zaman Türkiye Türkçesi ve bugünkü Kırım Tatar edebî dili ile mukayese edilmiştir.
Çalışmamızın inceleme kısmında önce eserin imlâ özellikleri belirtilmiş; ses bilgisi bölümünde bilhassa Türkiye Türkçesinden farklı özellikler arz eden ünlüler ve ünsüzler tanıtılmış, ünlü uyumları ile ünsüz uyumunun eserdeki durumu gözden geçirildikten sonra ses hâdiseleri gösterilmiştir.
İnceleme kısmının şekil bilgisi bölümünde ise önce metinlerimizdeki yapım ekleri tespit edilmiş, daha sonra isim ve fiillerin çekimleri gösterilmiştir. Ayrıca metinlerimizde geçen isim fiili, fiillerin birleşik çekimleri, isimle ve fiille birleşik fiil yapan yardımcı fiiller, sıfat fiiller, zarf fiiller tespit edilerek bunlarla ilgili örnekler verilmiştir. Metinlerimizdeki zamir, sıfat, zarf ve edatlar tespit edililerek ana hatlarıyla izah edilmiştir.
Tezimizin inceleme kısmında yapılan açıklamalar ve hükümler metinden verilen örneklerle delillendirilmiştir. İncelemelerimizde önce tespit edilen örnekler ve örneğin yanında tırnak arasında Türkiye Türkçesindeki anlamı verilmiş,
sonra örneklerin verildiği ağızların kısaltılmış adları ve
metinde geçtiği sayfa-satır numaraları parantez içinde gösterilmiştir. İncelemelerimizin sonuçları tezimizin sonuç kısmında özetlenmiştir.
iii
Çalışmalarım sırasında benden yardımlarını esirgemeyen ve bana her konuda büyük bir titizlikle yol gösteren sevgili hocam Doç. Dr. Zühâl YÜKSEL’e çok teşekkür ediyorum. Tezimi çalışırken Türkoloji alanıyla ilgili her konuda bana yardımcı olan Gazi Ünıversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları bölümündeki kıymetli hocalarım ile çalışma arkadaşlarıma; uzun ve yorucu tez dönemimde madden ve mânen benim yanımda olan fedâkâr aileme, teknik meselelerin çözümünde olduğu kadar manevî dünyamda da beni her zaman ihyâ eden ve büyük bir sabırla çalışmalarımı destekleyen sevgili eşim Serkan SAVA’ya, teşekkür etmeyi kendime bir borç bilirim.
iv
İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ ......................................................................................................i-iii İÇİNDEKİLER ..........................................................................................iv-vii KISALTMALAR ......................................................................................viii-ix İŞARETLER..................................................................................................ix TABLOLAR (ALFABE)..................................................................................x GİRİŞ.........................................................................................................1-15 1.
KIRIM VE KIRIM TATARLARI..............................................1-6
2.
WİLHELM RADLOFF (1837-1918)......................................6-11
3.
KIRIM TATARCASI ..........................................................11-15
I.BÖLÜM: METİN VE AKTARMA.........................................................16-506 I.1. Bahçesaray........................................................................16-67 I.2. Özenbaş..............................................................................67-88 I.3. İstila...................................................................................89-117 I.4. Karalez ...........................................................................118-154 I.5. Miskor.............................................................................155-186 I.6. Büyük Lamba.................................................................187-219 I.7. Üsküt ........... ..................................................................219-234 I.8. Büyük Hocalar ...............................................................235-302 I.9. Kefe ................................................................................303-331 I.10. Karasu-Bazar ...............................................................332-395 I.11. Asav ............................................................................396-411 I.12. Deir ...............................................................................412-416 I.13. Kögenni Kıyat (Nogay) ...............................................417-487 I.14. Kezlev .........................................................................488-504 II.BÖLÜM: İNCELEME........................................................................505-649 II.1. İMLÂ ÖZELLİKLERİ .....................................................505-507 II.1.1. Ünlülerin imlâsı
......................................................506
II.1.2. Ünsüzlerin imlâsı .....................................................507 II. 2. SES BİLGİSİ..................................................................508-572
v
II.2.1. Ünlüler ...............................................................508-517 II.2.2. Ünsüzler.............................................................518-534 II.2.3. Ses Uyumları.....................................................534-542 II.2.3.1. Ünlü Uyumu ..................................................533-539 II.2.3.1.1. Kalınlık-incelik Uyumu ..........................533-535 II.2.3.1.2. Düzlük-Yuvarlaklık Uyumu....................536-539 II.2.3.2. Ünlü-Ünsüz Uyumu........................................539-540 II.2.3.3. Ünsüz Uyumu.................................................540-542 II.2.3.4. Ses Hâdiseleri ...............................................542-570 II.2.3.4.1. Ünlü Değişmeleri.................................543-548 II.2.3.4.2. Ünlü Türemesi...................................... 548-549 II.2.3.4.3. Ünlü Düşmesi...............................................549 II.2.3.4.4. Ünlü Birleşmesi ...........................................550 II.2.3.4.5. Ünsüz Değişmeleri.............................. 550-561 II.2.3.4.6. Ünsüz Düşmesi.....................................561-567 II.2.3.4.7. Ünsüz Türemesi ..........................................567 II.2.3.4.8. Ünsüz Benzeşmesi...............................568-570 II.2.3.4.9. Ünsüz Tekleşmesi .......................................570 II.2.3.4.10. Yer Değiştirme ........................................ 570 II.2.3.4.11. Hece Düşmesi ...........................................570 II.2.3.4.12. Hece Kaynaşması .....................................571 II. 3. ŞEKİL BİLGİSİ .............................................................571-649 II. 3.1. BASİT KELİME .......................................................571 II. 3.2. TÜREMİŞ KELİME............................................571-572 II. 3.3. YAPIM EKLERİ ................................................572-583 II. 3.3.1. İsimden İsim Yapma Ekleri.....................572-575 II. 3.3.2. İsimden Fiil Yapma Ekleri ......................575-577 II. 3.3.3. Fiilden İsim Yapma Ekleri.......................578-580 II. 3.3.4. Fiilden Fiil Yapma Ekl.............................580-583 II. 3.4. KELİME TÜRLERİ ............................................583-627 II. 3.4.1. isim ....................................................... 583-584
vi
II. 3.4.1.1. İsim Çekim Ekleri..........................584-599 II. 3.4.1.1.1. Çokluk Eki.............................584-585 II. 3.4.1.1.2. İyelik Ekleri...........................585-588 II. 3.4.1.1.3. Hâl Ekleri...............................589-599 II. 3.4.1.2. İsimlerde Soru...............................599-601 II. 3.4.1.3. İsimlerde Bildirme........................601-605 II. 3.4.1.3.1. Şimdiki Zaman.............................602 II. 3.4.1.3.2. Görülen Geçmiş Zaman.......603-604 II. 3.4.1.3.3. Öğrenilen Geçmiş Zaman...........604 II. 3.4.1.3.4. Şart.......................................604- 605 II. 3.4.2. Sıfat ................................................. 605-611 II. 3.4.2.1. Nitelendirme Sıfatları..............605-606 II. 3.4.2.2. Belirtme Sıfatları......................606-607 II. 3.4.2.2. Sayı Sıfatları.............................607-609 II. 3.4.2.3. Belirsizlik Sıfatları...................609-610 II. 3.4.2.4. Soru Sıfatları............................610-611 II. 3.4.3. Zamir................................................ 611-619 II. 3.4.3.1. Şahıs Zamirleri...........................611-614 II. 3.4.3.2. İşaret Zamirleri ..........................615-616 II. 3.4.3.3. Belirsizlik Zamirleri ...................616-617 II. 3.4.3.4. Soru Zamirleri....................................618 II. 3.4.3.5. Dönüşlülük Zamiri ....................618-619 II. 3.4.4. Zarflar .............................................619-624 II. 3.4.4.1. Yer Zarfları .......................................620 II. 3.4.4.2. Zaman Zarfları............................620-621 II. 3.4.4.3. Hâl (Nasıllık-Nicelik) Zarfları.....621-622 II. 3.4.4.4. Miktar Zarfları.............................622-623 II. 3.4.4. 5. Soru Zarfları...............................623-624 II. 3.4.4. Edatlar............................................. 624-626 II. 3.4.4.1. Bağlama Edatları .......................624-625 II. 3.4.4.2. Pekiştirme Edatları........................... 626
vii
II. 3.4.5. Ünlemler ......................................... 626-627 II. 3.4.6. Fiiller .............................................. 627-645 II. 3.4.6.1. Fiillerin Çekimleri.................627-632 II. 3.4.6.2. Kipler ....................................632-645 II. 3.4.7. Sıfat-Fiiller....................................... 645-647 II. 3.5.7. Zarf-Fiiller ........................................647-649 SONUÇ ............................................................................... 650-663 KAYNAKLAR .................................................................... 664-666 ÖZET ...................................................................................667-668 ABSTRACT................................................................................ 669
viii
KISALTMALAR a) İncelemelerde dil ve dönemle ilgili kısaltmalar Arp.
: Arapça
Frs.
: Farsça
İtl.
: İtalyanca
Rus. : Rusça Trk.
: Türkçe
Yun. : Yunanca ET.
: Eski Türkçe
Harz. : Harezm Türkçesi Kaşg. : Kaşgarlı Türkçesi Kıp.
: Kıpçak Türkçesi
Uyg.
: Eski Uygur Türkçe
b) Kırırm Tatar Ağız adlarının kısaltmaları Tezimizde 14 ayrı ağızın kısaltmaları metinlerdeki örneklerin yanında parantez içinde verilmiştir. AS. : Asaw BS. : Bahçesaray BH. : Büyük Hocalar BL. : Büyük Lambat DE. : Deir İS.
: İstila
ix
KA. : Karalez KB. : Karasubazar KE. : Kefe KÖ. : Kezlev Mİ. : Miskor NO. : Noğay ÖB. : Özenbaş ÜS. : Üsküt İŞARETLER / ¯ / : Ünlüler üzerindeki uzunluk işareti / ^ / : Ünlüler üzerindeki inceltme işareti ä :
Kırım Tatar Türkçesinde geniş, düz ve ince bir ünlü; açık e ünlüsü
ä ä : Açık e’nin uzun okun okunması ıı : Kalın, dar ve düz ünlü olan ı’nın uzun ve y sesine yakın okunması uu: Kalın, dar ve düz olan u’nun uzatılarak çift dudak v’si gibi okunması üü: İnce, dar ve düz olan ü’nün uzatılarak çift dudak v’sine yakın okunması oo: Kalın, geniş ve yuvarlak olan u’nun uzatılarak okunması ğ : Kırım Tatar Türkçesinde kalın art damak “g” ünsüzü g : Kırım Tatar Türkçesinde ince ön damak “g” ünsüzü x : Arapça kelimelerde hırıltılı h ünsüzü q : Kırım Tatar Türkçesinde arka damak “k” ünsüzü ñ : Kırım Tatar Türkçesinde nazal “n” ünsüzü w : Kırım Tatar Türkçesinde çift dudak v’si
x
ALFABE Kırım Türkçesi Edebî Dilinde Kullanılan Kiril Alfabesi Aa
Latin Alfabesi’ndeki karşılığı Aa
Radloff’un Kullandığı Kiril Alfabesi. Aa
Lâtin Alfabesi’ndeki karşılığı Aa
Бб
Bb
Бб
Bb
Bв
Vv
Bв
Vv
Γ г / Гъ гъ
Gg/ Ğğ
ΓгЂђ
Дд
Dd
Дд
G g / Ğ ğ (kalın, art damak g’sı) Dd
ДЖ дж
Cc
Āā
AA aa
Ee
E e (ye, e)
Ää
Ee
Ёё
Yo-, Yö- ; ö
Ī ī
İİ ii
Жж
Jj
Жж
Jj
Зз
Zz
Зз
Zz
Ии
İi
Ää
ää
Йй
Yy
İ i
Кк
Kk
Кк
İ, i ; sonra y Kk
КЪ къ
Q q (a,o,u,ı)
K k (kalın ünlülerle)
Qq
Лл
L l
Лл
L l
Мм
Mm
Мм
Mm
Нн
Nn
Нн
Nn
Oo
O, Ö; o, ö
Oo
Oo
Пп
Pp
Пп
Pp
Pp
Rr
Pp
Rr
Cc
Ss
Cc
Ss
Tт
Tt
Tт
Tt
Уу
Uu;Üü
Уу
Uu
Фф
Ff
Фф
Ff
Хх
Hh
Хх
X x
Цц
TS ts
Нн
Hh
Чч
Çç
Чч
Çç
Шш
Şş
Шш
Şş
Ы ы
Iı
Ыы
Iı
Ээ
Ee
Ŷŷ
uu
Юю
Yu-, Yü- ; ü
Ÿ
üü
Яя
Ya ya; â
Ÿÿ
ü
Щщ
Şç şç
Ōō
Oo oo
Ъъ
Kalınlaştırma ve kesme işareti İnceltme ve kesme işareti ñ
Jj
Yy
Ң
ñ
Ь ь Њњ
Ö
Ö
Öö
Öö öö
Ww
Ww
џ
c
ünlüden
GİRİŞ Wilhelm Radloff’un “Proben Der Volksliteatür Der Türkischen Stämme (Türk Boyları Halk Edebiyatı Derlemeleri); Vıv Cilt Kırım Yarımadası Ağızları Örnekleri” adlı eseri 1896 yılında St. Petersburg’ta kiril alfabesiyle basılmış olup Kırım Tatarlarının sözlü edebiyat geleneğinin ağızlarından derlenip yazıya geçirilmiş ilk eseri
özelliğini taşımaktadır. Eser bugüne
kadar bir bütün olarak Lâtin harflerine aktarılmamış, dil bakımından ele alınıp incelenmemiştir. Tezimizde bu derlemeler bir bütün olarak hem Lâtin harflerine hem de Türkiye Türkçesine ilk defa aktarılmış ve ilk defa üzerinde dil çalışması yapılmıştır. 1. Kırım ve Kırım Tatarları Karadeniz'in kuzeyinde yer alan ve otuz kilometrelik Or-Kapı geçidi kapatıldığında tam bir ada görünümü olan; yüz yıllardan beri Türklerin yaşadığı Kırım yarımadası, bugün Ukrayna Cumhuriyeti'ne bağlı özerk bir cumhuriyettir.
“MS. II. yüzyıldan itibaren çeşitli Türk boylarının Kırım’a göçleriyle Türk ili hâline gelmeye başlayan Kırım, XI-Xıv yüzyıllarda Kıpçakların bu bölgeye yerleşmesiyle, bazı kıyı şehirleri haricinde, bir Türk ülkesi olmuştur. XIıv yüzyıldan itibaren Altın Orda Devleti’nin bir ili olan Kırım, XV. Yüz yılın başlarından Altın Orda Devleti’nin dağılma sürecine girmesiyle Kırım Hanlığı olarak müstakil bir devlet haline gelmiştir. I. Hacı Geray’dan sonra tahta geçen I. Mengli Geray döneminde ise Osmanlı Devleti’ne bağlanmış ve hızla gelişip büyümeye başlamıştır.” (Yüksel, 2005: 16)
2
On sekizinci yüz yıla kadar Geray Hanlar dönemi devam ederken Ruslar Kırım halkı içinde geniş propagandalara girişip, "Siz Cengiz soyundan hanlarsınız, niçin Osmanlı buyruğunda olasınız" diye tahrikler yaparak nifak sokmaya çalıştılar. Yeri geldiğinde de ordu sokarak Kırım'ı yakıp yıktılar. Ruslar'a karşı uzun bir mücadele dönemi yaşandı; ancak, bu sırada 1769-1774 Osmanlı-Rus sonucunda 21 Temmuz 1774 tarihli Küçük Kaynarca Anlaşması imzalandı. (Kırım T-T E, 1999 Kültür Bakanlığı)
Küçük Kaynarca Antlaşması ile Kırım Hanlığı üzerindeki Osmanlı himayesi sona erdi. Ruslar entrikalararıyla halkı kanlı iç kargaşaların içine iterken bir yandan da Rus orduları üç defa Kırım’a girirerek kendi politikalarını empoze ettiler. Harabeye çevrilen ülke bilfiil Rus işgali altına girdi. (Kırımlı, 1996: 5)
Ruslar da Kırım'da taraftar tutmak için ugraşmalarına devam ettiler. Şahin Giray'ı elde ederek desteklediler; yıllarca süren mücadelelerden sonra. Devlet Giray yenildi ve kaçmaya mecbur oldu. Ruslar Or-Kapı'ya, yani Kırım'ın kilidine yerleştiler. Şahin Giray Rus üniformaları giydi ve yanında Rus yaverleriyle gezmeye başladı. Adı gâvura çıktı ve sonunda halk ayaklanarak Ruslara saldırmaya başladı. Şahin Giray yaralı olarak kaçarak Ruslara sığındı. İstanbul'dan gelen Baht Giray, Osmanlı askerinin desteğinde Kırım tahtına oturdu. Çok geçmeden Rus ordusunun desteiindeki Şahin Giray 1777’de yeniden hakim oldu. Ruslar Kefe ve diğer Kırım limanlarını işgal ettiler. Kırım'dan ardı arası kesilmeyen göçler başladı; Anadolu'ya geçtiler. Ruslar ilk hamlede yetmiş beş bin Rus'u Kırım'a yerleştirdiler. Osmanlı için savaşmaktan gayri çare kalmamıştı; ama, bunu yapacak gücü yoktu. Uzun müzakerelerden sonra savaş bir süre ertelendi ve Aynalıkavak açıklaması imzalandı. Osmanlı, Rus işgalindense, bağımsız Kırım'ı korumaya razıdır. Zaten, Osmanlı Hakanının tasdik etmediği han'ı
3
Kırım halkı da tanımamakta idi. Osmanlı Şahin Giray'ı tasdit etti. Ancak, Kırım Halkı ve Kuban Türkleri bu "Gâvur Han"a ısınamamıştı. 1782'de yeniden ayaklandı. Şahin Giray'ın kuvvetlerini dağıttılar. Han, yine Ruslara sığındı. Sonra, Rus ordusunun desteğinde yeniden Kırım'a girdi. Rus ordusu otuz bin Kırımlıyı kılıçtan geçirdi. (Kırım T-T E, 1999 Kültür Bakanlığı) 19 Nisan 1783'te Çariçe II. Yekaterina yayınladığı bir manifesto ile Kırım
Hanlığı’nın
ortadan
kalktığını
ve
onun
arazilerinin
Rusya
İmparatorluğu’na ilhak ettigini ilân etti. (Kırımlı, 1996: 6)
O zaman Kırım'da 1556 cami vardı. Osmanlı bitkindi; 1784'te ilhakı kabul etti. 1787'de Kırım için yeniden sancaklar çıkarıldı. Şahbaz Giray ve ardından Baht Giray, Kırım hanı ilân edilerek Bucak Türklerinin başına getirildi. Uzun süre döğüştüler ve yenildiler. Yaş Anlaşması imzalandı. Kırım siyasî ve iktisadî bağımsızlığını kaybetmenin yanında, kültürel açıdan da tam bir kıskaca alınmıştı. Bir yandan durmadan Rus kolonileri kuruluyor, nüfus yerleştiriliyor, bir yandan kiliseler yoluyla Hristiyanlaştırma çalışmaları yapılıyordu. Gayenin Ruslaştırmak olduğu açıkça ifade ediliyor ve cami ve medreseler kapatılıyordu. 1870'te açılan Tatar Muallim Mektepleri, Türkiye Türkçesinin yerine Tatarcayı desteklemiş ve Ruslaştırmanın ilk adımı olarak görüldüğünden halk da buralara itibar etmemiştir. 1876'dan itibaren Çar rejiminde belirli bir rahatlama görüldü. Kırım Türklüğünün kültürel gelişmesi ve aydın bir kesimin yetişmesinde özellikle İsmail Gaspıralı öncülük etti. Köy okulları ıslah edildi; yeni usûl egitim yaygınlaştırmaya çalışıldı. 1905 Rusya inkılâbından sonra gelen rahatlama içinde, Türkiye'de okuyanların Kırım'da ögretmenlik yapmalarına izin verildi. 1883'ten itibaren çıkmasına izin verilen Tercüman gazetesi, yalnız Kırım'da degil, bütün Türk dünyasında ilgi ile okunan ve aydınları etkileyen bir merkez oldu. Millî meselelere ilgi duyan aydınların sayısı giderek arttı. "Vatan Cemiyeti" adıyla, Kırımlı aydın gençlerin kurdugu gizli cemiyet, daha sonra 1917 ihtilalinde Millî Fırka haline
4
gelerek, Kırım istiklâl hareketinin öncüsü olmuştur. Rus Çarlığının çökmesi üzerine, Vatan Cemiyeti'nin öncülüğünde Bahçesaray'da bin beş yüz temsilcinin katılmasıyla, Kırım Müslümanlarının Birinci Umumi Kongresi toplandı. Kongre, Kırım'ın medeni muhtariyetine karar verdi. Mayıs 1917'de toplanan Rusya Müslümanları Kongresi'nde millî devletler kurulması kabul edildi. Müfti Çelebi Cihan başkanlığındaki Kırım İcra Komitesi de, bir millî ordu kurulmasına, egitimin, dinî yönetimin yeniden düzenlenmesine karar verdi. Bir piyade alayı kuruldu; altmış sekiz okul Türkleştirildi, Tercüman Gazetesi yanında Millet gazetesi yayımlanmaya başladı ve Akmescit'te bir medrese kuruldu. (Kırım T-T E, 1999 Kültür Bakanlığı)
Kırım Tatar Miilî Kurultayı 9 Aralık 1917’de Bahçesaray’da toplanarak İlk Kırım Tatar hükûmetinin başkanlığına Numan Çelebi Cihan’ı, Harbiye Bakanlığı’na Cafer Seydahmet’i seçti. Kırım Tatar Miilî Kurultayı’nın üç eşbaşkanı da Hasan Sabri Ayvazov, Abdülhakim Hilmi ve Cafer Ablayev’den oluşturuldu. (Kırımlı, 1996: 250)
“Millî Kurultay, 13 Kasım 1917 tarihli oturumunda on sekiz maddelik bir Anayasa kabul etti. Buna göre, Kırım Halk Cumhuriyeti kurulmuş oluyordu. Kurultay, daha sonra seçimlere gidilmek üzere Meclis yerine geçmişti. Çelebi Cihan'ın başında bulundugu Kırım hükümeti Akyar hariç bütün Kırım'ı kontrol etmekte idi. Fakat, Kırım millî hükümeti fazla sürmedi. Bolşevikler Kırım'ı işgal ederek 23 Şubat'ta Çelebi Cihan'ı kurşuna dizdiler. 1918'de milliî kuvvetler yeniden harekete geçerek duruma hakim oldular. 8 Mayıs'ta Kurultay toplantıya çağrıldı. Bu sırada Rusların kurdurduğu hükümet de devam ediyordu. Osmanlı ve Almanya Kırım'ın Türk Cumhuriyetini tanıdılar. Toplanan ikinci Kurultay siyasî, sosyal ve iktisadî konularda bir çok kanunlar çıkardı. 3 Kasım 1919'da Bolşevikler Kırım'ı yeniden işgal etti. 18 Ekim 1921'de bir kararname ile, Veli İbrahim
5
başkanlığında Kırım Sovyet Cumhuriyeti'ni kurdular. Bolşevikler diğer Rus unsurlarla mücadele içinde olduklarından, önce yumuşak davrandılar. Kırım'ın muhtar bir cumhuriyet olacağı vaadinde bulundular. Türkçe resmî dil kabul edilip, daha önce topraklarından sürülmüş olanlara topraklarının geri verilmesi gibi tedbirler ilân edildi. Bu tedbirler yerine getirilmediyse de, 1928 yılına kadar Kırım Türk Cumhuriyeti özerk bir cumhuriyet olarak varlığını sürdürdü. Hükümetin başında bir Türk vardı ve üyelerinin çogunluğu da Türk idi. Özel mülkiyete de vizin verildiğinden istikrarlı bir gelişme yolu açılmakta idi. Türkler tarafından çeşitli edebi, kültürel dergiler ve gazeteler çıkarılmaya başlandı. 1928'de özel mülkiyetin kaldırılması ile yeni ve yıkıcı bir dönem daha başladı. 1928 ve 1931 yılları arasında da, toprakları ellerinden alınanların direnmesi üzerine kırk bin cıvarında Kırımlı Ural bölgesine sürgün edildi. Bundan sonraki yıllarda da, Ruslaştırma icraatlarına karşı gelen sayısız Kırımlı aydın öldürüldü yahut sürgün edildi. (Kırım T-T E:1999 Kültür Bakanlığı)
İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar Kırım’ı işgal etti ve birçok köyü yakıp yok etti. 18 Mayıs 1944’te ise Ruslar, Kırım Tatarlarını toplu olarak Türkistan’ın içlerine ve Sibirya’ya sürdüler. Bu sürgünde sayısız insan, vahşice dolduruldukları vagonlar içinde ve gittikleri sürgün yerlerinde Kırım'ın uzağında can verdiler. Kırım'da artık Türk kalmamıştı. Kırım, 1954 Şubat'ında
çıkaratılan
bir
kararname
ile
Rusya
Federasyonu'ndan
çıkartılarak Ukrayna'ya bağlandı.” (Kırım T-T E, 1999 Kültür Bakanlığı: 19)
“Sovyet Hükümeti 5 Eylül 1967'de yayımladığı bir kararname ile Kırım Tatarlarına haksızlık yapıldığını kabul etti; ama vatanlarına dönüş izni vermedi. 1989'dan itibaren her yana dağılmış olan Kırımlılar, her türlü yokluk ve sıkıntıyı göze alarak Anavatanlarına dönmeye başladılar. Anavatana göç hâlen de devam etmekte ve Kırım'daki Türk nüfusu giderek artmaktadır. 12
6
Şubat 1991'de Ukrayna'ya bağlı olarak Kırım Muhtar Cumhuriyeti kuruldu. 26 Haziran 1991'de ikinci Kırım Tatar Millî Kurultayı toplanarak, Kırım Tatarlarının kendi kaderlerini kendilerinin belirleyeceğini ilân eden "Kırım Tatarlarının Millî Egemenlik Bildirisi"ni yayımladı ve Kırım Tatar Millî Meclisi'nin 33 kişilik üyesini seçti. Meclis başkanlığına Mustafa Cemil Kırımoğlu getirildi.” (Kırım T-T E:1999 Kültür Bakanlığı : 20 )
1956'da seyahat hürriyeti elde eden Kırım Türkleri, için en önemli meselelerden biri de Vatan'a dönme mücadelesi olmuştur. 1967'den sonra mümkün olmayanı gerçekleştirme pahasına Vatan'a dönmeye başlamaları zamanla Kırım kültürünü, dolayısıyla edebiyatlarını da Kırım'a taşımalarını sağlamıştır. Kırım Türk folklorunu canlı tutan Kaytarma müzik ve oyun gurubu, ünıversitenin Kırım Tatar Dilli ve Edebiyatı bölümü Kırım'da faaliyetini sürdürürken, Kırım Türkçesi ile yayımlanan gazete ve dergilerin tamamı da Kırım'a taşınmıştır. 1991 yılında yapılan Millî Kurultay'ta Lâtin alfabesinin kullanılması kabul edilmiş, ancak imkânsızlıklar sebebiyle Lâtin alfabesi tam olarak uygulanamamıştır. Kitap neşriyatı artık tamamen Kırım'da yapılmakta ve baskılardan kurtulmuş millî menfaatlerini, millî duygularını haykırmaktan korkmayan yeni bir nesil yavaş yavaş kendini göstermeye başlamıştır. Bugün Kırım edebiyatı gittikçe canlanmakta, yazar ve şâirler edebî dile her geçen gün daha fazla hâkim olarak yazmaktadırlar. (Kırım T-T E:1999 Kültür Bakanlığı, 41)
2. Wilhelm Radloff (1837-1918) Gerçek adı Friedrich Wilhelm Radloff olan ünlü Türkolog, asker bir babanın oğlu olarak 1837 yılında Berlin’de doğmuştur.
7
Lise öğrenimi sırasında, klasik diller, Roma ve eski Yunan edebiyatları, klasik ve modern Alman edebiyatı konularında aldığı iyi eğitim filolojiye ilgisini arttırmıştır.
Radloff, lise eğitiminin ardından 1854 yılında Berlin Ünıversitesine girmiş, önceleri din bilim eğitimi almış, daha sonraları filozof Johann Friedrich Herbart’ın (1776-1841) felsefe öğretisinden etkilenerek bu alana kaymıştır.
Berlin Ünıversitesi’nde öğrenim aldığı yıllarda, karşılaştırmalı dilbilimin
kurucularından
Franz
Bopp
(1791-1867),
dönemin
önemli
dilbilimcileri ; Michel Jules Alfred Breal (1832 -1915), Friedrich Adolf Trendelenburg
(1802-1872)
ve
Heyman
Steinthal
(1823-1899)
bu
ünıversitede çalışmaktaydılar. Dönemin Avrupası’nda ve eğitim gördüğü Berlin Ünıversitesi’ndeki dilbilim konusundaki yoğun çalışmalar ve nitelikli hocalar, Radloff’un bu alana yönelmesinde büyük rol oynamıştır. Radlof, Berlin Ünıversitesi’ndeki eğitimi dışında Halle Ünıversitesi’nde iki dönem, ses bilimci August Pott’un (1802-1887) karşılaştırmalı dilbilim derslerine de katılmıştır.
“Moğol ve Tatarların Kökenleri" (1845) , "Kırgız Gerçeği Üzerine" (1865) , "Uygur Sorunsalı Üzerine" (1874-1875) gibi çalışmaları ile dönemin bilim dünyasında kendine önemli bir yer edinmiş olan hocası, doğu bilimci Wilhelm Schott’un (1802-1889) etkisi ile doğu bilimini kendine çalışma alanı olarak seçmiştir. Radloff, Türkçe ile birlikte Moğol, Mançu ve Çin dillerini öğrendiği gibi, İbrani , Arap ve Fars dili derslerine de devam etmiştir.
8
Ural-Altay dilleri konusundaki çalışmaları ve Berlin’de oluşturulan “Rusya’nın Bilimsel Araştırmaları Arşıvi” ne yaptığı büyük katkıları sayesinde Rusya ile iyi ilişkileri olan hocası Schott’un tavsiye mektubuyla doğu bilim konusundaki çalışmalarını sürdürmek üzere 1858 yılında o zamanki Rusya’nın başkenti olan Petersburg’a gitmiştir. 1854 yılında Petersburg’da açılmış bulunan Vostoçnıy Fakültet’de (Şark Fakültesi) Kazem-beg, Tantavi, İ.N Berezin, D.A.Chwolson, V.P Vasilyev ve Popov gibi tanınmış kişiliklerin çalışıyor olması, Radloff’un Rusya’ya giderek doğu dillerini yerinde öğrenmek isteğini arttırmıştı.
1860 yılında Altay bölgesinde, Rus-Çin sınırındaki Çuy nehrine seyahat etmiştir. Bu gezi sırasında yerel halk kültürü ile ilgili bol miktarda örnek toplamış, Rus ve uzakdoğu insanları arasındaki ilişkileri araştırmıştır. Daha önceden bildiği Kalmık ve başka Altay dillerine, bu gezi ve sonrası kış aylarında Çevalkov adlı bir Teleut'tan öğrendiği Teleut (Telenget - Telengut) dilini de eklemiştir.
Radloff, Sibirya’da 1859-1871 yılları arasında 12 yıl kalmış, kışın öğretmenlik yapmış, yazları da dil, etnografya ve tarih malzemesi toplamak üzere Sibirya ve Türkistan’da yaşayan türlü Türk boyları arasında seyahat etmiştir.
Radloff, 1872’den 1884’e kadar 12 yıl Kazan’da kalmış ve bu zaman zarfında özellikle pedagoji, felsefe ve genel dil sorunlarıyla uğraşmış, çalışmalar ile ilgili 11 kadar eser yayımlamıştır.
9
1884’de
Kazan’dan
ayrılan
Radloff
Petersburg
Bilimler
Akademisi’nin Tarih ve Eski Eserler bölümüne üye seçildi ve oraya gidip yerleşti. Aynı yıl Kutadgu Bilig'i incelemek üzere Viyana’ya, 1886’da Kırım’a, 1887’de Batı Karamları’na seyahat etmişti. 1891’de Petersburg Akademisi tarafından Orhon Bölgesi’nin arkeolojik incelemesi için düzenlenen gezinin başında bulundu. Çin’e geçerek Orhon Yazıtları’ndaki Çince metinlerin tercümesini yaptırdı ve Kara-Balasagun yazıtının ön tercümesini hazırladı. Petersburg’a dönünce bu gezi hakkında 1982’de Almanca ve Rusça olarak iki ayrı ccild halinde basılan bir rapor yayımladı. Yenisey ve Orhon Yazıtları hakkındaki Fin yayınlarına (1889,1892) ve Radloff tarafından yayımlanan atlasa dayanarak (1892, 93, 96, 99), Danimarkalı dil bilgini Vilhelm Thomsen de bu yazıtların alfabesini çözmeye çalıştı. Thomsen 25.11.1892 tarihinde eski Türk yazıtlarında kullanılan alfabenin sırlarını çözmeye muvaffak oldu ve araştırmalarının neticesini bir mektupla Radloff’a bildirir. Bu sırada Radloff da 11 kadar işareti çözmüş olmakla beraber bütün metin ancak 1894’te Thomsen’in anahtarını kullanmak süretiyle okuyabildi ve ilk denemesini “Die Alttürkischen İnschriften der Mongolei I. Das Denkmal zu Ehren des Prinzen Kül Tegin” adı altında 35 sayfalık bir broşür halinde ancak 50 nüsha bastırarak meslektaşlarına dağıttı.
1898’de yine aynı kurum tarafından düzenlenen bir araştırma gezisi ile Turfan’a ve 1907’de etnografya müzelerini incelemek amacıyla Batı Avrupa’ya gitmiştir.
Daha sonraki dönemlerde Uygurca el yazma metinler üzerinde çalışan Radloff, 12 Mayıs 1918 tarihinde Petersburg'da vefat etmiş ve oradaki Protestan mezarlığına defnedilmiştir.
10
Eserlerinden Bazıları: •
Güney Sibirya Türk Boylarının Halk Edebiyatları ile İlgili Örnekler - Proben der Volksliteratur der Türkischen Staemme Süd-Sibiriens – St. Petersburg 1866-1867, 7 Cilt
•
Kuzey Türk Boylarının Halk Edebiyatları ile İlgili Denemeler Proben der Volksliteratur der nördlichen Türkischen Staemme
•
Türk Boylarının Halk Edebiyatları ile İlgili Denemeler - Proben der Volksliteratur der türkischen Staemme
•
Ünlü
Sesler
ve
Dilin
Gelişimini
Üzerine
Etkileri
-
Die
Lautalternation und ihre Bedeutung für die Sprachentwicklung , 5. Uluslarası Doğu Bilimciler Kongresi – Berlin 1882 •
Zur Geschichte des Türkischen Vokalsystems
•
Türk Ağızları İçin Sözlük Denemesi - Versuch Wörterbuches der Türk Dialecte
•
Kodeks Kumanikus’un Türkçe İçeriğinin Sınıflandırılması - Das Türkische Sprachmaterial des Codex Comanicus
•
Kuzey Türk Ağızlarının Karşılaştırmalı Dilbilgisi - Vergleichende Grammatik der nördlichen Türksprachen – Leipzig 1882-1883
•
Kıpçak Dili Üzerine – Zur Sprache der Komanen - Leipzig 18841885
•
Alttürkische Studien I, II, III, II., V, VI
•
Koşo Saydam ve Tonyukuk yazıtları, Kudatgu Bilig Metin ve çevirileri
•
Kırgız Gözlemleri - Observations sur les Kirghis - Paris, 1864”
(TEMİR:1991. Bu bölüm yazılırken Ahmet TEMİR’in Türkoloji Tarihinde Wilhelm Radloff Devri, 1991, Ankara eserinden faydalanılmıştır.)
11
3. Kırım Tatarcası Kıpçak Türkçesinin bir kolu olan Kırım Türkçesi, coğrafî açıdan tasnif yapan türkologlara göre “Kuzey Türkçesi”; fonetik değişmelere göre şıve tasnifi yapan türkologlara göre de “tav” gurubu içinde yer almaktadır. (Yüksel, 2005: 17)
Kırım Hanlığı’nın Osmanlı Devleti ile uzun yıllar içi içe yaşaması ve hanlık içinde Kıpçak Türklerinin yanında Oğuz Türklerinin de yer alması, Kırım’da hem Kıpçak Türkçesinin, hem Oğuz Türçesinin, hem de KıpçakOğuz Türkçesi karışmı konuşma dillerinin oluşmasına sebep olmuştur. Bu durumu dikkate alan türkologların bir kısmı bu konuşma dillerini de sınıflandırmışlardı. (Yüksel, 2005)
Kırım Tatarcası ile ilgili araştırma yapan türkologlardan E.V. Sevortyan, Kırım Tatarcası adlı makalesinde, Kırım Tatarcasının ses bilgisi ve zaman zaman kelime hazinesi açısından Oğuz grubunun etkisi altında kalmasına rağmen Kıpçak grubuna girdiğinden bahseder. Ayrıca aynı makalede, Kırım Tatar edebî dilinin köken bakımından Kumancaya ve Karadeniz bölgesinin kuzeyinde yaşamakta olan yakın kabilelerin dillerine uzanabilen merkezî ağızlardan oluştuğuna değinir. (Sevortyan,1966 ; Minara Aliyeva tarafından çevrilmiş makaleden faydalanılmıştır; EÜ. Türk Dili ve Araştırmaları Dergisi, X, İzmir, 2005)
Gergard DOERFER, Kırım Tatarcasını şu şekilde incelemektedir: 1. Kırım Osmanlıcası 2. Merkez Kırım Türkçesi
12
2. a. Kuzey Merkez Kırım Türkçesi ( Merkezi Bahçesaray ) 2. b. Güney Merkez Kırım Türkçesi ( Kırım Osmanlıcasının temas bölgesinde konuşulur ve Kuzey Merkez Kırım Türkçesinden Kırım Osmanlıcasına geçiştir.) 2. c. Doğu Merkez Kırım Türkçesi ( Feodosiya, Kırım Tatarcasından Kırım Osmanlıcasına bir geçiştir.) 3. Kırım
Tatarcası
(Kırım
Yarımadasının
kuzeybatısında
ve
doğusunda) 4. Kırım Noğaycası (Kuzeydoğuda Perakop yöresinde) 5. Dobruca Tatarcası (Köstence’nin güney kısmında) 6. Dobruca Noğaycası ((Köstence’nin kuzey kısmında) (Doerfer, 1959; Mustafa Argunşah tarafından çevrilmiş makale, Türk Dünyası Araşırmaları, 1995: 177)
Türk Dünyası’nı hemen her yönden araştırıp inceleyen ve eserleriyle Türkoloji alanında çığır açan Alman asıllı Rus Türkoloğu Wilhelm Radloff, 1860-1870 yılları arasında her yıl (1864 hariç) yaptığı gezilerde derlediği dil malzemesini, 1866-1907 yıllarında 18 cilt halinde (10 cilt metin, 8 cilt tercüme) yayınlamıştır.
Tezimizin konusu olan “Proben Der Volksliteatür Der Türkischen Stämme (Türk Boyları Halk Edebiyatı Derlemeleri); Vıv Cilt Kırım Yarımadası Ağızları Örnekleri” adlı eser, Radloff’un 1886-1891 yılları arasında Kırım’da kaldığı dönemde buradaki sözlü halk edebiyatının ağızlarından derlenerek yazıya geçirilmiş ve 1896 yılında St. Petersburg’ta kiril alfabesiyle basılmıştır.
13
Bu eserin ön sözünde Kırım’da yaşayan halkların dil özellikleriyle ilgili şu tespitlerde bulunmuştur. 1)Güney lehçeleri. Telaffuzda, dil bilgisi kalıplarında ve leksikolojik bileşimde güney etkisinin üstün olduğunu görüyoruz. a)Güney kıyısının şıvesi (Baydar Kapılar’dan Üsküt’e kadar). Önemli dalgalanmalara uğramayan, kendine özgü sıkı biçimde düzenlenen ses sistemine sahiptir. Dil bilgisi bakımından bu şıve tümüyle güney lehçelere ait olmalıdır. b)Bahçesaray, Simferopol (Akmesçit), Karasubazar, Feodosiya (Kefe)ve Kerç şehirlerin şıvesi. Temelinde kuzey şıvesi olan, fakat her tabakasında güney unsuru ağır basan ve gene de kuzeyinin yerini almayan karışık bir lehçedir.
Fonetik ve dilbilgisinde önemli yeri güney unsura ait olmakla birlikte her yerde eski kalıplara hâlâ rastlamaktadır. Eski kalıpların daha çok veya daha az kullanılması bazı şahısların eğitim seviyesi ve uğraştığı iş türünden kaynaklanmaktadır. c)Kuzey yamaçlarında ve dağların eteğinde oturanların şıvesi. Öncekine benzemekle birlikte çoğu zaman kuzey kalıpların ağır basmasından dolayı karışık bir lehçedir. Ancak herkes kolaylıkla güney kalıplara hâkim olduğu halde onları çok nadir kullanır.
14
2)Kuzey lehçeler. a)Kırım şıvesi. Güney lehçesinin etkisi vardır, ama tümüyle ikinci grupta yer almaktadır.
Telaffuz
bakımından
bu
dil
Kuzey-Tatar
lehçelerinden
sayılmaktadır. Her yerde kuzey dil bilgisi kalıpları kullanılır ve bazı güney kalıpları kendini göstermaktedir. Kelime hazinesi, güney etkisine uğramıştır. Genel olarak dilin şekil birliğinde olduğunu söyleyebiliriz. Çift kullanım kalıpları çok nadirdir ve sadece bazı kişilerde görülmektedir. Bu tür şıveleri kesin bir şekilde ayırt edemiyoruz. Çünkü çöl etkisi sebebiyle onların değişiklikleri yok olmuşlar. Çöldeki diller ise bir yandan Kırım, bir yandan Kerç yarımadası dillerinden daha net bir şekilde ayrılır. Evpatoriya şehrinde oturanların dilinin kuzey lehçelere ait olduğunun söylenmek gerekir. Bunlara, çöldeki Tatarlar ile yaptığı iş türünden dolayı sıkı ilişkilerde bulunan Karasubazar ve Feodosiya şehirlerinde oturanların bir kısmının dili de katılmaktadır. b) Noğay şivesi. Kırgızca’ya çok yakın olan saf Kuzey-Tatar dilidir. Bu şıve günümüzde hemen hemen yok olmuştur ve sadece Kıyat köyündeki bazı insanlar tarafından kullanılmaktadır. Ayrıca, çöldeki ozanların söylediği şarkılarda ve kahramanlık destanlarında hâlâ yer almaktadır. Kıyat’ın genç nesili ise daha çok Kırım Tatarlarının dilini kullanmaktadır.
Türkçe konuşan Kırım’ın geri kalan halkının şıvesi ise onlarla yaşayan Tatarların dilinden hiçbir farklılık göstermemektedir. Karaimler ve Kıpçaklar, Bahçesaray ve Karasubazar saf şehir lehçesini konuşmaktadırlar.
15
Evpatoriya’da yaşayan Karaimler’in dili çöl lehçelerinin çoğu özelliğini taşımaktadır.
Bu lehçelerin değişiklik özelliklerini inceleyebilmek için, buradaki yayımlanmış metinlerin ilk kısmını oluşturan, halk edebiyatının örneklerini her yerden toplamaya mecbur kaldım. Bu örnekler ancak dil bilgisi bilmeyen şahıslar tarafından okunmuştur. Bundan dolayı bunlarda halkın en alt tabakasının
bazı
şıvelerinin
yerel
değişikleri
tıpkı
kullanıldığı
gibi
aktarılmıştır. Eğitimli halkın dili, eğitimsiz halkın dilinden tamamen farklıdır. Kırım şıvelerin tam bir tablo sunmak için bu şıveye önem vermeliydim. Eğitimli insanların dikte örnekleri yazmaya imkânım olmadı. Arapça yazılan metinlerin toplanması ise bana paha biçilmez geliyordu, çünkü onlarda konuşma dilinden daha ziyade Osmanlı edebiyatı etkisi görülmekteydi.” (Proben 1896: 11-17)
Kırım’da 14 ayrı bölgeden derlenerek yazıya geçirilen bu eserde yer alan edebî türler, kendi hususiyetlerine göre zaman zaman nesir, zaman zaman da nazım şeklindedir. Derlemelerde halkın hafızasında yaşayan destanlar, kahramanlık hikâyeleri ve masallar bulunmaktadır. Bazen bir destan farklı bölgelerde biraz farklı anlatımlarla karşımıza çıkabilmektedir.
I.BÖLÜM: METİN ve AKTARMA 1. BAQÇISАRАY.
1. BAHÇESARAY
l) Üçkündür Bir yaşnıñ аdı Üçkündür. Bu
Bir gencin adı Üçkündür
yaş wаrа äwlänä. Bunuñ bаrdır bir
idi. Bu genç evlenir. Bunun bir
büyük qаzаn, bir dä ufaq qаzаn.
büyük kazanı, bir
Хаtına däy-ki: bügün bir аş pіşіr!
kazanı vardır. Karısına, bugün
dii, Хаtın аş pіşіräcäk, büyük
bir yemek pişir, der. Kadın
qazanğа na-qаdar tuz qoyacaq?
yemek pişirecek, büyük kazana
bіlmäy. Хаtını dii: anamа sоr! dii;
ne
büyük qazanğa nä qadar tuz
bilmiyor. Karısı; anama sor,
qoyayım? sоr! dii, ufaq qаzаnğа
büyük kazana ne kadar tuz
nä
koyayım,
1
5
10
15
20
25
l) Üçkündür
qadar
tuz
qоyаyım?
sоr!
kadar
tuz
küçük
de ufak
koyacağını
kazana
ne
diiÜçkündür vardı qaynanasına,
kadar
sоrdı qaynanasından. Qaynanası
Üçkündür kaynanasına gider,
büyük qаzаnğа qоş awuç, dädi,
ondan sorar. Kaynanası büyük
kiçіk qаzаnğа sіñіr dädi. Şindi ol
kazana iki avuç, küçük kazana
Üçkündür qaynanasınıñ äwindän
tek avuç, der. O Üçkündür,
çıqtı yolğa, unutacaq dägänçä qоş
kaynanasının
аwuç, sіñіr аwuç däp kälä. Şindi
çıkar, unutmamak için iki avuç,
yaz künü ädi Üçkündür bu sözlärnі
tek avuç diye diye gelir. Şimdi
аytıp kälä bir хаrmаnğа, qоş
yaz günüydü. Üçkündür bu
аwuç,
sözleri, iki avuç tek avuç diye
sіñіr
аwuç
kälä.
tuz
koyayım,
evinden
der.
yola
Хаrmаncılаr bu söznü äşіtіp dii-ki;
diye
sän mındа nä üçün qоş аwuç,
Harmancılar
sіñіr аwuç däysin, bіz bundan bäş
“Sen burada niçin iki avuç, tek
аltı
däp
avuç diyorsun? Biz buradan
аytаmız, sän qоş аwuç, sіñіr аwuç
beş altı bakla buğday çıkar
bіzgä yаman іdip аytаsın. Bu
diyoruz; sen iki avuç tek avuç
хаrmаncı
diyerek
baqlа
bоğdаy
öpkäläp
çığаr
аnı
tutup
kötäklädilär. Üçkündür sоrdu bu
bir
ediyorsun.”
harmana
gelir.
bu
işitip:
sözü
bize derler.
kötülük Bu
17
30
35
40
45
50
55
хаrmаncılаrğа: nä aytаym? dädi.
harmancılar öfkelenerek onu
Хаrmаncılаr
bäräkätli
tutup döverler. Üçkündür bu
bolsun! däp ayt! dädilär. Şindi bu
harmancılara, ne söyleyeyim,
Üçkündür
der.
dädi-ki: kätä-yatır,
bäräkätli
Harmancılar;
bereketli
olsun! bäräkätli olsun! däp kätä-
olsun, diye söyle, derler. Bu
yаtır. Bir dаğı warsa, yoldа bir
Üçkündür,
ölük kälip-yаtır, bu ölükkä qаrаp
bereketli
Üçkündür dädi-ki: bäräkätli olsun!
gidiyor. Bir daha gider ki, yolda
bäräkätlі olsun! Ol ölük kätirgän
bir ölü getirirler; Üçkündür bu
аdаmlаr yügürüp käldi, bаstı аnı,
ölüye bakarak, bereketli olsun,
ölükkä bäräkätli olsun! däp nägä
bereketli olsun, der. O ölüyü
aytаsın?
Üçkündürnü
getiren adamlar, koşarak gelir;
kötäklädilär. Sоñ Üçkündür sоrа:
niye ölüye bereketli olsun, diye
bäräkätli
söylüyorsun, diye Üçkündür’ü
däp olsun!
dägän
söz
bereketli olsun,
diye
olsun, diye
yärämаsа, nä аytayım? dii-Аllа
döverler.
räämät ätsin! däp ayt! dädilär.
bereketli olsun, sözü doğru
Şindi Üçkündür çığа yolğа yänä
değilse ne söyleyeyim, diye
Аllа räämät ätsin, Аllа räämät
sorar. Allah rahmet etsin, diye
ätsin! däp kätä-yаtır. Üçkündür аnı
söyle, derler. Üçkündür yine
aytıp kätkändä yoldа bir tоy kälä.
yola çıkar, Allah rahmet etsin,
Tоynuñ yanına kälip, Аllа räämät
Allah rahmet etsin diye diye
ätsin! däp ayttı. Аdаmlаr bu söznü
gider. Üçkündür bunu söyleyip
äşіtіp
giderken
Üçkündürnü
bаstılаr,
Sonra
yolda
Üçkündür,
bir
düğün
gelir.
Düğün
kötäklädilär. Ä däli аdаm bu tоyğа
alayına
nä üçün Аllа räämät olsun! däp
alayının yanına gelerek Allah
aytаsın? Üçkündür sоrdu-ki: bu
rahmet
söz yaramаsа, nä aytаyım? Ol
Adamlar bu sözü işitip “E deli
аdаm dii-ki, sän urа! urа! däp
adam, bu düğün alayına niçin
qıçqır! diiÜçkündür urа urа däp
Allah
qıçqırıp yolğа kätä. Yoldа bir аwcı
söylüyorsun?” diye Üçkündür’ü
aw аtacaq, tüfäk qolundа tutup, bu
tutarlar, döverler. Üçkündür, bu
rast etsin,
rahmet
diye
etsin
söyler.
diye
18
60
65
70
75
80
85
90
urа urа qıçqırıp yanına kälgändä
söz
awnı
çаldı
söyleyeyim, der. O adamlar;
kötäknі, nä üçün mänіñ awumnı
sen hurra, hurra, diye bağır,
qıçqırıp qаçırdıñ? däp, kötäklädi,
derler. Üçkündür hurra hurra
kötäklädi. Üçkündür qоrqup sоrdu
diye bağırıp yola gider. Yolda
аwcığa:
Аwcı
bir avcı avlanmak için tüfeği
ayttı: sän qıçqırma! sän tіm tіki
elinde tutarken, bu, hura hura
bol! dädi. Şindi wаrdı bu Üçkündür
diye bağırarak yanına gelince
äwinä,
хаtını
avı kaçırır. Bu avcı iyice dövdü,
qıçqırdı. Хаtını käldi, sоrdı: kim
niçin benim avımı bağırarak
qıçqırdı?
Üçkündür
kaçırdın, diye dövdü dövdü.
awcınıñ sözün “tіm tіki bol!” dädi.
Üçkündür avcıya korkarak, ne
Хаtını qоrqtu, kim kälä mänіm
yapayım, diye sordu. Avcı; sen
üyümä? däp qоrqtı. Bir dа qaqtı
bağırma, sen sessiz ol, der.
qаpunu, qaqtı, о kim о? däp
Şimdi bu Üçkündür evine varır,
qıçqırdı. Tіm tіki oldu, dädi bu.
kapıyı vurur, eşi seslenir. Kadın
Хаtını zіyadа qorqtu bir dа qaqtı
gelir, kim bağırdı, diye sordu.
qаpunu, ol kim ädiñ däp ayttı,
Bu Üçkündür avcının sözünü,
yänä tіm tіki oldu dädi. Baqtı
“sessiz ol”u söyler. Eşi; “benim
Üçkündür, qаpu аçılmаdı, bаrdı
evime
cääminiñ аzbаrındа yattı, ıştаnını
korkar. Bir daha vurur kapıya,
täştі, yattı, ıştаnınañ bunuñ kötü
“kim o? ” diye bağırır. Bu
körülä. Käldi äfändi sаbаһ yaqın
sessiz ol, der. Eşi fazlasıyla
äzаn оqumа. Baqsа bir ärif yatа.
korkar, bir daha vurdu kapıya,
Bu nä şii olmаlı qıp qırmızı?
o; kimsin diye söyler, diğeri
Üçkündür bäñzäy diiА äfändim
yine sessiz ol, der. Üçkündür
şіndi аdım tаptım, diiTurup üyünä
baktı ki kapı açılmaz, gider
wаrа. Хаtını sоrа: xaydа qаldıñ?
caminin
diiMän burаdа kötäk аşаdım, dii,
pantolonunu
mänіm аdım äfändi tаptı diiBir
pantolonundan bunun poposu
qаawä
görülür. Sabaha yakın hoca
qаçırdı.
Bu
napаyım?
qаqtı däp.
pіşіr!
awcı
dädi.
qаpuyu, Bu
dii,
çаqırаyıq
doğru
gelen
değilse
kimdir?”
bahçesinde yırtar,
ne
diye,
yatar, yatar;
19
95
100
105
äfändinі, dii, bir qaawä іçіräyk!
efendi ezan okumaya gelir, bir
diiХаtını maqul, diiÜçkündür bаrа
de bakar ki bir adam yatıyor.
äfändigä “kälіñ bіzіm üygä, dii, bir
Bu
qаawä іçmägä, dii, kälіñіz!” Äfändi
pancara
qiina, quşana, wаrа olаrnıñ äwіnä.
efendim şimdi adımı buldum,
Qaawä
Хаtını
der. Kalkıp evine gider. Eşi,
qazandа аşnı аstı оçаqqa. Qаzаn
nerede kaldın, diye sorar. Ben
bаşlаdı qaynamağа. Sоñ dädі
burada dayak yedim, benim
хаtın
adımı hoca efendi buldu. Bir
115
120
qоcаğа:
kätіrälär.
wаr
bаzardan
şeydir
kıpkırmızı,
benziyor,
der.
Ay
ötmäk аl dа käl! dädi, bіzdä ötmäk
kahve
yоq, qоcа kittі ötmäk kötärmägä.
efendiyi, bir kahve içirelim der.
Şindi äfändi bіlän хаtın qaldı
Eşi, olur der. Üçkündür hoca
äwdä, qоcа kättі bаzаrğа. Şindi
efendiye varır; bizim eve bir
хаtın оqlu kätіrdi üygä bаşlаdı
kahve içmeye gelin, der. Hoca
yağlamağa.
efendi de giyinir kuşanır onların
nüçün
110
pіşіrіp
nasıl
Äfändi
yağlaysın?
sоrdu: däp
bu
sоrdu.
evine
pişir
varır.
çağıralım
Kahve
hoca
pişirip
Хаtındа dädi-ki: bіzä bir mіsаfir
getirirler.
käläcäk оnumän kötünü sоqacaq
yemeğin altını yakar. Kazan
qоcаm dädi. Sоñ qоrqа äfändi,
kaynamaya
şindi kälіr, sоqаr mänіm kötümü
kadın kocasına; var pazardan
däp
ekmek al da gel, bizde ekmek
qоrqtu.
Şindi
nä
ätär,
Karısı
başlar.
Sonra
pаpuşlаrın аldı qоrqqandan qаçtı
yok,
äfändi. Хаtını аndа аş qаzаn
getirmeye
saqlаdı, qоcа ötmäknі аlıp käldi,
efendiyle Üçkündür’ün karısı
sоrdu хаtına: qayda äfändi kättі?
evde kalır, kocası pazara gider.
däp sоrdu. Хаtın dädiki: äfändi
Şimdi
аşımıznı аldı qаçtı, dädi. Qoca
getirir, yağlamaya başlar. Hoca
qıstı ötmäknі qoltuğuna, äfändinіñ
efendi, bunu niçin yağlıyorsun,
аrtınan yügürdü, äfändigä qıçqırdı:
diye sorar. Kadın da, bize bir
tоqtа äfändi! tоqtа! män bir bаtırıp
misafir gelecek, kocam onu
аlаym!
götüne sokacak, der. Sonra
diiOl
äfändi,
оqlunu
der.
kazandaki
karısı
Kocası
ekmek
gider.
Hoca
eve
oklavayı
20
125
kötümä
soqacaq
“Anañа,
аwrаdıñа
135
qоrqа,
benim götüme, diye korktu.
äfändi qоrqup qаçа. O tоqtа! däp
Şimdi hoca efendi ne yapıp
quuna,
edip
bu
qаçа
äfändigä
bаtır!”
hoca efendi, şimdi gelir sokar
däp
Üçkündür
130
däp
dа
qаçа.
yät’аlmаdı,
pabuçlarını
alır,
korkusundan
kaçar.
qaytа kälä äwgä. Qocasına dii
Üçkündür’ün eşi orada yemek
хаtını: sän däli ärsіn, bir хаtın män
kazanını saklar, kocası ekmeği
sänі аldаtаm. Män, bäwlä dälі
alıp gelir, karısına; hoca efendi
olsаñ, sändän аyrılаm. Sän bu
nereye gitti, diye sorar. Karısı,
qаtаp kötäk аşаp kälgänsіn. Bir
hoca efendi yemeğimizi aldı
kärä anamа yіbärdim хіzmät üçün,
kaçtı,
sän bäş yärdä kötäk аşаdıñ, gänä
koltuğunun
аllа rаzı olsun-ki äfändi аdıñı
hoca efendinin ardından koşar,
buldu. Cäämіgä bаrıp yatmаğаn
efendiye “Dur efendi, ben bir
bolsаñ,
bandırıp alayım!” diye bağırır.
bir
аftа
yatаr
ädiñ,
Üçkündür аdıñ tаpmağаn bolsа.
O
der.
hoca
Kocası altına
efendi
ekmeği sıkıştırır,
oklavayı
popoma sokacak diye korkar. “Anana, avradına batır” diyerek korkup kaçar. O, dur diye kovalar, bu kaçar da kaçar. Üçkündür
hoca
efendiye
yetişemez, evine dönüp gelir. Karısı
kocasına,
“Sen
deli
adamsın, ben bir kadın olarak seni aldatıyorum. Sen böyle deli olursan, senden ayrılırım, sen sopa yiyerek gelmişsin. Bir kere iş için anama gönderdim, sen beş yerde dayak yedin, yine de Allah razı olsun ki hoca efendi
kim
olduğunu
bildi.
21
Camiye
gidip
Üçkündür
yatmasaydın,
adını
bilmemiş
olsaydın bir hafta yatardın.
2) Yalancı
2) Yalаncı 1
5
Padışalıqta
bir
küp
Sarayda
аltın
söylerse bu bir küp altını alsın
küp аltın аlsın! kätsin! däp.
gitsin” diyerek bir küp altın
Pаdışаlıqqа
asmışlar. Saraya bir yalan söz
bir
yalаn
söz
aytаym däp bаrdım. Ayttım män
söyleyeyim diye gittim. -Ben
bir
karpuz
dänäsіn kässäm tüştü pıçаğım
bir tanesini kestim, keserken
хаrpus іçіnä, kirdim о хаrpus
bıçağım karpuzun içine düştü;
іçіnä qıdırdım pıçаğımnı хаrpus
o
іçіndä,
bıçağımı karpuz içinde aradım,
tаpmаdım
pıçаğımnı,
pаdışаlıqqа dädim.
bu
Pаdışаlıqtа
karpuzun
içine
girdim,
bıçağımı bulamadım, vardım padişahlığa
bu
laflarımı
dädilär-ki: olcu dır dädilär. Olcu
anlatayım
dägändä män аltını аlаmаdım,
olabilir, derler. Olabilir deyince
qayttım
ben altını alamadım, altınsız
аltınsız.
Şindi
padişalıqqa käldi bir yаlаncı-dа
25
yıl
bostanı ektim, gittim karpuzun
lаflаrımnı
20
bu
bаrdım, kästіm хаrpusnuñ bir
wаrdım,
15
yalan
аsqаnlаr, kim yаlаn sözläsä, bu
bıyıl bir хаrpus bоstаnı yäktіm,
10
“kim
dedim.
Sarayda
döndüm.
ayttı: bіz хiiyar bоstаnı yäktіk,
Saraya bir yalancı daha
dädi, bir хiiyar bіñ аrşın boy
gelir; biz bu yıl hıyar bostanı
oldu, dädi, käñlіgі bäş yüz аrşın
ektik, bir hıyarın bin arşın boyu
oldu, dädi, bu хiiyardan mоs
oldu, genişliği beş yüz arşın
yasadıq, bu qadar аrаbа mоs ilä
oldu, bu hıyardan köprü yaptık.
yürdü
Bu
хiiyar
mayışmаdı.
kadar
araba
Pаdışаlıqtа olcu dır, dädilär, bu
yürüdü,
hıyar
yalаncı dа аltını аlаlmаdı. Şindi
Sarayda
olabilir,
köprüde eğrilmedi.
derler;
bu
22
30
35
40
45
50
1 2
bir yalаncı dа käldi, dädi qаpıstа
yalancı da altını alamaz. Şimdi
bоstаn yäktіk, dädi, bäş yüs
bir yalancı daha gelir; lahana
аdаm ülüskärі bilän qаzdıq-tа,
bostanı ektik, beş yüz adam
qаbıstаnı
yıqtırmаdıq.
sıra ile kazdık da lahanayı
Pаdışаlıqtа dädilär olcu dır däp
yıktıramadık. Sarayda olabilir,
dädilär. Ol yalаncı dа аltınnı dа
diye söylediler. O yalancı da
аlаmаdı. Andan sоñ käldi bir
altını alamaz. Ondan sonra bir
baqçıcı, padişalıqqa dädi: illi
bahçıvan geldi, padişahlığa; elli
аrmut tärägіmіz bаr ädi dädi, bir
armut
аrmutu käldi äki put yіgіrmä
armudu iki put 1 yirmi sekiz
sägіz
funt 2
funt,
dädi.
Pаdışаlıqtа
ağacımız geldi,
vardı,
der.
bir
Sarayda,
dädilär: olcu dır dädilär. Ol
olabilir, derler. O bahçıvan da
baqçıcı dа аltınnı аlаmаdı. Şindi
altını alamaz. Şimdi bu altını
bіz
аlmаlı
bu kadar yalancı alamadıktan
yalаncı
sonra biz nasıl almalıyız diye
аlаmаğandan sоñ. Bu şähärnіñ
bakmalıyız. Bu şehrin içinde
іçіndä bir bäk fuqаrä аdаm bаr
çok fakir bir adam vardı, bütün
ädi, аlay хаlq о аdаmğа yalаncı,
halk o adama yalancı, kurnaz
аynacı diilär, şähärdä bu аdаm
diyordu. Şehirde bu adam gibi
gіbі yalаncı, aynacı tаpılаmаz. O
yalancı, kurnaz bulunmazdı. O
fuqаränіñ хаtını ölä. O şähärdа
fukaranın eşi ölür. O şehirde
bir fuqаrä tul хаtın bаr, yaqşı
bir fukara dul kadın var. Güzel
хаtın ädi хаtını ölgän sоñ о
kadın idi, eşi öldükten sonra o
fuqаrä аdаm аñа xabär yibärä,
fukara
аlmağa іstäy. Tul хаtın dа bu
gönderir, onu almak ister. Dul
xabär аlıp bаrаm, dii, оñа diiOl
kadın da bu haberi alıp ona
kün dügün ätä, о хаtını аlа. Bir
varırım, der. O gün düğün
оn bäş kün bir yіgіrmä kün bu
yapar, o kadını alır. On beş
äki
gün, yirmi gün bu ikisi yaşarlar.
baqаrmız
аltınnı,
bu
оturаlаr.
näçіk qadar
Fuqаrä
qоcаsı
Put: Ruslarda eskiden kullanılan 16.3 kiloluk ağırlık birimi. Funt: Ruslarda 409.5 gram ağırlığın karşılığı.
adam
ona
haber
23
55
60
65
70
75
80
bügün tаpsа yarım ötmäk, äwinä
Fukara kocası bugün yarım
kätirä bu yarım ötmäknі, аşаylаr.
ekmek bulursa evine getirir, bu
Sаbаһına
yarım ekmeği yerler. Sabahına
tаpmаsаlаr
bu
аç
yatаlаr. Şindi dii хаtını qocasına:
bulamazlarsa
män sаñа kälmädän burun, sän
yatarlar. Karısı kocasına, “Ben
bir aynacı, yalаncı däp äştär
sana
ädim. Bіz bügün аç yatаmız, sän
kurnaz,
aynacı, yalаncı bolsаñ bir yalаn
duyuyordum. Biz bugün aç
sözläp pаdışаlıqtаn аsqаn küp
yatıyoruz,
аltınnı аlıp kätirälmässіnmі? dii,
yalancıysan, bir yalan söyleyip
qоcаsı qulaq аsmay ötmäk istäp
saraya asılan bir küp altını alıp
yürä. Хаtını bügün dа aytа, yarın
getiremez misin?” der. Kocası
dа aytа, qоcаsı qulaq аsmay.
kulak
Aytа,
qocasın
Karısı bugün de söyler, yarın
bäzdirdi, bu lаf ilän. Sоñ qоcа:
da söyler, kocası kulak asmaz.
bаraym!
aytа
хаtım,
diiBulаrnıñ
bir
bir
bunlar
gelmeden
önce
yalancı
seni diye
sen
asmaz,
aç
kurnaz
ekmek
ister.
Karısı bu sözü söyleye söyleye
küplärі bаr, äki qulaqlı küp ädi.
kocasını
Qocası baylay quşaqnı küpnüñ
kocası, gideyim, der. Bunların
qulаğına, küpnü аlа аrqаsına
bir küpleri var idi. Bu iki kulaklı
padışalıqqa bаrdı. Padişalıqqa
küp idi. Kocası küpün kulağına
kirіp fuqаrä “sälаm аliikim” dädi,
kuşağını bağlar, küpü sırtına
ulаr dädi: аliikim sälam! dädi.
alır, padişahlığa varır. Fukara
Fuqаrä munaw küpnü köstärdi,
saraya girip, selâmün aleyküm,
аndan sоñ aytа: mänim bаbаm
der. Onlar, aleyküm selâm,
bir zäñgin аdаm ädi, dädi, sіzіñ
der. Fakir bu küpü gösterir,
bаbаñız mänim bаbаmdan bu
ondan sonra: “Benim babam
küp bilän qırıq küp аltın аlğandır,
zengin
bu аltını maña wärіñіz! dädi.
babanız benim babamdan bu
Pаdışаlıqtа
küp ile kırk küp altın almıştı, bu
nä
aytmağa
bezdirdi.
bir
bilmädilär, olcu dır däsä bu
altını
bana
fuqаrägä qırq küp аltın bäräcäk,
Saraydakiler
adam
Sonra
idi,
verin!”
sizin
der. ne
24
yalаn däsä bu fuqаrä аsqаn küp
söyleyeceklerini
аltın аlıp kätäcäk. Aqiibät yalаn
olur derlerse bu fukaraya kırk
dädilär. Yalаn dägändän sоñ
küp
fuqаrä аsqаn küp аltınnı аlıp
derlerse bu fakir asılan küp
аwinä kättі, mırаdlı mırаdına
altını alıp gidecek. Sonunda
änsіn! Mırаtsız määrіm kätsin.
yalan derler. Yalan dedikten
altın
bilemezler,
verecekler,
yalan
sonra fakir, asılan küp altını alıp evine gitti, muradı olan muradına ersin! Muratsız olan mahrum kalsın.
3) Zengin Kız
3) Bay Qız Bir
1
5
10
wаr
Bir varmış, bir yokmuş, bir
bir
zamandа yоq bir bay wаr ädi.
zengin
O
һär
dilenci gelirse her dilenciye her
tilänçigä här kün bir аltın wärä.
gün bir altın verirmiş. Demek
Dämäk bіñ аdаm kälsä här
her gün bin adam gelirse bin
kündä bіñ аltın wärä. Tiläncіgä
altın
аltın wärgän sоñ mäniñ gіbі bir
verdikten sonra benim gibi bir
xayrаtçı qul wаrmı’kän dädi. Bir
yardımsever kul var mı acaba,
kündä bir tilänçi käldi, bay bir
der. Günlerden bir
аltın wärdi, wärgän sоñ dädi-ki:
dilenci geldi, zengin bir altın
mänіñ gіbі bii xayratçı qul
verdi, verdikten sonra: “Benim
wаrmı? däp. U yärdi dädi tiläncі
gibi hayırsever kul var mı?” der.
“а bay, dädi, gändi gändinі
O zaman dilenci zengine: “A
bayğа
kötärdiñ 15
zamandа
sіzіñ
tilänçi
günäһkär xayratıñız
kälsä
olduñ,
о
xayratmı?
varmış.
veriyor.
zengin
kişi,
O
zengine,
Dilenciye
kendi
altın
gün bir
kendini
yücelttin günahkâr oldun, bu
Istаmbul şähärindä bir qız wаr,
sizin
hayratınız
hayrat
mı?
här kündä här tiläncigä bir
İstanbul’da bir kız var, her gün
küräk аltın xayratqа wärä, bіñ
her dilenciye bir kürek altın
аdаm kälsä bіñ küräk аltın
hayrat veriyor, bin adam gelirse
25
20
25
30
35
40
45
50
хаrıyа
bin kürek altın veriyor.” dedi. O
säwlädi, dädi ki: sän maña
zaman zengin, karısına: “Sen
аşаmаsı tаtlı, kötärmäsі yäñil
bana
bäwlä bir аş bіşіr, män bu qızıñ
kolay bir aş pişir, ben bu kızın
qayrаtı sаyı äkänіn biläcäyіm.
hayratı
Şindi bay tіläncі rubаsın kii dii,
öğreneceğim.”
qızğа kätäcäk Istаmbulğа, bu
zengin, dilenci giysisini giyer,
qızıñ xayratınıñ sаyısı bilmäk
kıza
üçün kätäcäk. Şindi dämäk
hayratının
mindi
yollаndı.
için gider. Vapura biner, yola
Istаmbulğа yättі, bаrdı, аndа bir
çıkar. Istanbul’a vardı, orada bir
fuqаränіñ üyünä musаfır oldu.
fukaranın evine misafir oldu. O
Ol musаfır mutlaq fuqarä. Şindi
misafir
bunu аllа musаfırı аldı, аmmа
bunu Allah misafiri diye aldı,
аşаtmağa
Päk
ama yedirmeye bir şeyi yok.
utаndı musаfır. Çaqırdı şindi
Pek utandı misafir. Şimdi gelen
kälgän musаfır cäbindän bir
misafir
awuç аltın, wärdi bu аltınnı хаnı
cebinden bir avuç altını ev
sаһıbına, dädi: sän fuqаräsіn,
sahibine verdi: “Sen fukarasın,
sаqınmа!
bаzаrğа
utanma! Var pazara yemeğe bir
аşаmağа аş аl bаzаrdаn! Хаnı
şey al pazardan!” Ev sahibi
sаһıbı
wаrdı
altını aldı, pazara gitti, orada
bаzаrğа, аndа аşqа käräknі
yemek için gerekeni aldı, eve
аldı, käldi üygä. Bаşlаdı аşnı
geldi.
bіşіrmägä, qoydı sоfun, yädilär.
başladı, sofrayı kurdu, yemeği
Şindi
хаnı
yediler. Şimdi gelen dilenci ev
sаһıbına dädi: mındа bäwlä
sahibine: “Burada böyle böyle
bäwlä bir qız wаr, här kündä
bir kız varmış, her gün gelen
kälgän tiläncigä bir küräk аltın
dilenciye
wärä äkän. Sаyımı bu? dädi.
veriyormuş.
Sаyısın bilmägä käldim. Sаyı,
Gerçeğini öğrenmeye geldim”
wärä.
Şündü
bay
pаrахоtqа,
bir
şii
yоq.
Wаr аltınnı
kälgän
аldı,
tiläncі
yemesi
tatlı,
taşıması
gerçek der.
İstanbul'a,
Şimdi
bu
sahisini
fukara
miymiş
öğrenmek
olmalı.
fukarayı
Yemeği
bir
kızın
Şimdi
çağırdı,
pişirmeye
kürek
Gerçek
mi
altın bu?
26
dädi sаһıbı. Şunuñ üyün köstär
der. Gerçek, der ev sahibi.
maa!
Misafir, şunun evini göster bana
dädi
yägändän 55
65
70
80
çıqtı
fuqаrä
der.
Yemek
yedikten
sonra
fukara evinden çıktı, misafire
köstürdü. Musаfır ägbäsіn аldı,
kızın
kittі
qaqtı
heybesini aldı, kızın evine gitti,
аçtı,
kapısını çaldı. Kız kapıyı açtı,
musаfır kirdi, “Rаzii аllа üçün!”
misafir girdi; Allah rızası için,
dädi. Qız bir küräk аltın çıqarıp
dedi. Kız bir kürek altın çıkarıp
bärdi. Аllа rаzı bolsun! dädi,
verdi. “Allah razı olsun, ömrün
ömürüñ çoq olsun! dädi. Sawlıq
çok olsun, sağlıkla kal” dedi.
bilän qаl! dädi. Qayttı musаfır,
Misafir döndü geldi fukaranın
käldi fuqаränіñ äwinä, axşam
evine, akşam oldu, yattı. Sabah
boldu, yattı. Sаbаһ oldu, qаlqtı,
oldu, kalktı, yine heybesini aldı,
känä аldı ägbäsіn, känä kittі
yine kızın evine dilenci olarak
tiläncі
Qaqtı
gitti. Yine kapısını çaldı. Allah
qаpusun känä. Razii аllа üçün!
rızası için, dedi bir daha. Kız
dädi bir dаһа. Qız känä çıqardı
yine bir kürek altın çıkardı,
bir küräk аltın, känä wärdi
dilenciye verdi. Sağlıkla kal, der
tiläncigä. Sawlıq ilän qаl! dädi
yine. Misafir döndü geldi fakirin
känä.
käldi
evine, iki kürek altının hepsini
küräk
fakire verdi. Akşam oldu, yine
аltınnı fuqаrägä wärdi äpіsіn.
yattı. Sabah oldu yine kalktı,
Ахşаm oldu, känä yattı. Sаbаһ
heybesini aldı, kızın evine vardı,
oldu,
känä
çaldı kapısını. Allah için, dedi.
ägbäsіn аldı qıznıñ üyünä känä
Kız yine bir kürek altın çıkardı,
wardı, känä qaqtı qapusun. Аllа
misafire verdi. Altını da aldı
üçün dädi. Känä qız bir küräk
misafir, Allah razı olsun, dedi.
аltın çıqardı, musаfırğа wärdi.
Ey
Аltın dа аldı musаfır, Аllа rаzı
benden, ben bir zengin idim,
olsun! dädi. Hä bаlаm sän
günde
qızıñ Qız
bolup
Qayttı
fuqaränіñ
75
sоñ
Аş
üyündän, musаfırğа qızıñ üyün
qаpusun.
60
musаfır.
üyünä, qаpunu
qızğа.
musаfır,
äwіnä
känä
äki
qalkqtı,
evini
gösterdi.
çocuğum: bin
“Sen
adam
Misafir
kaçma geliyordu
27
85
90
95
100
105
110
qаçmа mändän! dädi. Män bir
bana, her adama günde bir altın
bay ädim, dädi, kündä bіñ
veriyordum. Bir gün bir dilenci
аdаm kälädi maña, kündä bir
daha geldi, çıkardım bir altın
аltın wärädim här аdаmğа. Bir
verdim. O altını verdikten sonra
kün
kalbimden,
bir
tilänci
dаһа
käldi,
benim
gibi
çıqardım, bir аltın wärdim. Şu
hayırsever kul var mı acaba,
аltınnı wärgän sоñ qalibіmä bu
diye geçirdim. Günde bin adam
käldi: mänіm gіbі xayratlı qul
gelirse
wаrm'äkän dädim. Kündä bіñ
Sonra sizi söylediler bana. O
аdаm kälsä, bіñ аltın wäräm.
dilenci; bu senin hayratın hayrat
Sоñ sіznі säwlädilär mağa. Ol
mı, İstanbul'da bir kız var, her
sänіñ xayratıñ xayratmа, dädi о
gün her kişiye bir kürek altın
tiläncі, Istаmbul şähärіndä bir
veriyordu,
qız wаr, dädi, här kündä här
hakikatini
kişigä bir küräk аltı wärädi. Şu
İstanbul'a geldim. Kürekle altın
qıznıñ
däp
verdiğin sahiymiş. Sorması ayıp
käldim Istаmbulğа. Küräk аltın
olmasın kızım, bu zenginliği
bärgänіñ sаyı oldu. Sоrmaq
nereden buldun, ben dilenci
аyıp bolmаsın qızım, dädi. Bu
değilim. Kendi halime göre hayır
däwlät närädä bulduñ, dädi,
yapan bir zengin idim, Allah için
män
dädi.
kürekle veremedim. Sen kızım
Qalımcа xayrat ätkän bir bay
benden baskın çıktın. Maşallah
ädim, аllа üçün küräk аltın
kızım sana. Daha sonra dedi ki,
bärämädim. Sän qızım mändän
bir de bu zenginliği nereden
bаsqın çıqtıñ. Maşallа olsun
buldun, sormak ayıp olmasın,
qızım sаğа. Andan dädi-ki: bir
sen bana söyle.”dedi. O vakit
dа bu däwlätni närädän bulduñ,
kız: “A bey benden sormayın,
dädi, sоrmaq аyıp olmаsın, sän
gidin Ayasofya camisinde bir
ayt maña! dädi. O wахtа dädi
Selim
müezzin
qız: а bay mändän sоrmаñız!
ondan
sorun.
Sän
gelirsin,
sаyısın
tiläncі
wаr!
bilmägä
dügülüm
аyа
Sofiya
bin
altın
dedi.
veriyorum.
Bu
kızın
öğrenmek
için
sana
var,
gerçeği
Sonra
bana
gerçeğini
28
115
120
125
130
135
140
cäämіsіndä bir Sälіm määzіn
söylerim” dedi. Oradan ayrıldı
wаr dır, dädi andan sоrаrsız,
zengin, yine fukaraya geldi,
dädi, sаyısın, sоñ maa käläsin,
öğlen oldu, zengin abdest aldı,
sоñ aytırım sаñа sаyısın. Kittі о
gidip
yärdän
müezzin
bay,
käldi
fuqаräyä
camiye
oturdu.
Selim
minareye
çıktığı
känä, oldu üylä, аldı bay аbdäs,
zaman, kırmızı yüzlü bir yiğit idi.
kitіp
Sälim
Ezan okuyana kadar kıpkırmızı
määzіn çıqtı minarägä, çıqqan
yüzlü oturuyor, okuma bittikten
waqtındа qırmız yüzlü bir yіgіt
sonra
ädi.
tırnağına
оturа
Äzаn
cäämigä.
oquğanca
qırmız
simsiyah, kadar
dişinden
yanıp
kalır.
yüzlü оturа, оqup qutulğan sоñ
Sonra Selim müezzin aşağıya
sіm siya tіşindin tırnağınaca
indi, namaz kılmaya başladılar.
yanıp qаlа. Sоñ Sälіm määzіn
Namazı kılıp bitirdikten sonra
tüştü аşаğа, bаşlаdılаr namaz
camiden çıktılar. O yerde Selim
qılmağa. Namаz qılıp bіtkän
müezzin
sоn cäämidän çıqtılаr. O yärdä
zengini gördüğü. Hoş geldin,
kördü Sälim määzіn Istаmbulğа
der.
kälgän baynı. Хоş käldiñ dädi.
müezzin
O yärdä bay dädi: ay määzіn
çıktığında kıpkırmızı yüzlü bir
bir dаa minarägä çıqqan waqtа
delikanlı
qıp qırmız yüzlü bir däli qаñlı
ayıp
olаsın. Sоrmаq аyıp olmаsın,
inerken bu dişinden tırnağına
mіnärаdän tüşkän wаqtа bu
kadar yanmanın sebebi nedir?
tіşіndän tırnağıñаca yanmаnıñ
Selim
säbäbі nä dir? Sälіm määzіn
benden
dädi: ä bay, mändän sоrmаñız!
kavaf Ali denen biri vardır, ona
yoqardа Qawap Аlı dägän wаr
gidin,
dır,
hakikati
аñа
warıñız!
Andan
O
İstanbul'a zaman bir
gelen
zengin:
daha
minareye
oluyorsun. olmasın,
Sorması minareden
müezzin:
“E
sormayın! ondan
“Ey
efendi, Yukarıda
sorun.
gelip
Sonra benden
sоrаñız! sоñ sаyısın mändän
sorarsınız” dedi. Zengin sonra
kälip sоrаrsız. Bay sоñ kittі;
gitti; ben onu nereden tanırım?
män
dedi.
оnu
närädän
tаnırım?
Müezzin:
“Onu
neden
29
145
150
150
155
160
165
dädi. Määzіn dädi: оnu nädän
tanırsın sen? Onun dükkânı gibi
tаnırsın sän? dädi, оnuñ tüqânı
alış veriş yapan dükkân yoktur.
kibіk аlış värіş äkän tüqân yoq-
Bir çift iki çift alış veriş etmeyip,
tur. Bir çüft äki çüft аlış värіş
kucak
ätmäs, quçaq quçaq kötärіp
Parayı böyle sayıp almaz. İki
ätä. Pаrаnı bäwlä sayıp аlmаz
adam tezgâhta devamlı para
wiirа, äki аdаm bäş taqtаğа
kürer. Bundan tanırsın.” der.
pаrа
Andan
Zengin gitti, oturdu, sormaya
tаnırsın, dädi. Şindi wаrdı bay,
zaman yok, devamlı alış veriş.
оturdu bay lаf sоrmağa waqıt
Şimdi kavaf Ali devamlı kucak
yoq
Şindi
kucak ayak kapatıyor. O sırada
qawap Аlı wiirа wiirа quçaq
bu tarafa baktı “üh” dedi, o
quçaq аyaq qаpаtа. Şu аrаdа
tarafa baktı “üf” etti, uf eder
bu yaqqа baqtı “üһ” ättі, о
etmez ağzından allı yeşilli ateş
yaqqа
uf
çıktı. Zengin oturuyor, sormaya
ätkännän аllı yäşilli аtäş çıqtı
vakit yok. Akşama bir saat kaldı
аğızından.
оturа
derken alış veriş kesildi. Kavaf
sоrmağa wаqıt yоq. Ахşаmğа
Ali, dükkânı kapadı. Şimdi gelen
bir sa’at qаldı dägän wаqıttа
zengin
аlış wärіş käsildi. Qawаp Аlı
sormaya başladı: “Kavaf Ali,
qapаdı tüqân. Şindi kälgän bay
ben buraya sabah geldim, size
wаrdı qawаp Аlığа bаşlаdı bay
bir şeyler sormaya vakit olmadı,
sоrаmаğа: “Qawap Аlı”, dädi,
devamlı alış veriş yapıyorsunuz.
sаbаһ käldim män bu yärgä,
Artık alış veriş kesildi, şimdi ben
sіzdän
waqıt
sizden bir şey soracağım.” dedi.
bolmаdı, wiira аlış wärіş ätäsіn.
Kavaf Ali, sorun ben size cevap
Şindi аlış wärіş käsildi, şindi
veririm,
män sіzdän bir lаf soracağım.
verişinize nazar değmesin. Ben
Qawap Аlı dädi-ki:
sabah geldim oturdum şurada,
män
küräp
wiirа
оturur.
аlış
baqıp
lаf
sіzgä
värіş.
“uf”
Şindi
ättі,
bay
sоrаmа
cоğap
sоrаñız! wäräyіm,
dädi. Bay şindi dädi-ki: maşalla
sizin
kucak
kavaf
dedi.
alış
alışveriş
kaldırıyorlar.
Ali'ye
geldi,
Zengin:
verişiniz kimsede
gibi yok.
“Alış
bir Sen
30
170
175
olsun аlış wärіşіñä! Män sаbаһ
arada sırada bir tarafa bakıp
käldim, оturdum şüyärdä, sіzіñ
“üh” ettin, o tarafa bakıp “üf”
аlış wärіş kibіk bii аlış wärіş
ettin. Üf ederken allı yeşilli ateş
kimsädä yоq. Аrаdа, аrаdа sän
çıktı ağzından. Şu tarafa “üf”
“üһ” ättіñ bu yaqqа baqıp “üf” о
etmenizin mânâsı nedir? Allı
yaqqа baqıp. Üf ätmäktän аllı
yeşilli ateş çıkarmasının mânâsı
yäşilli аtäş çıqtı ağızıñdan. Şu
nedir? Kavaf Ali :
ätmägіñіznіñ
- Sana anlatayım, bir gün,
maanası nä? аllı yäşilli аtäş
güneşin doğduğu taraftan bir
çıqmаqnıñ maanası nä? dädi.
ıntaw
Qawap Аlı dädi: aytаyım sаñа,
duruyordum.
dädi, bir kün kün dоğan tаrаftаn
dükkân
bir ıntaw çıqtı; alış wärіş ätіp
kimse görünmüyor, arabacı da
оtur ädim. Dоğru sürdü, käldi
görünmüyor.
tüqân
içinden:
yaqqа
180
185
190
195
200
“üf”
ögünä,
іçіndä
kimsä
çıktı;
alışveriş Doğru
önüne
“Kavaf
sürdü,
geldi,
Bir
edip içinde
ses
geldi
Ali,
kendi
arabacıdа
işinden bir çift terlik gönder!”
körünmäy. Bir säs käldi іçіndän:
dedi. Tuttum bir çift terliği kendi
Qawap Аlı, dädi, öz іşіndän bir
işimden vermedim, başka işten
çüft tärlik yіbär! dädi. Tuttum bir
verdim. Sonra aldı, baktı. Kendi
çüft
іşіmdän
yaptığını ver, dedi. Tuttum yine
wärmädim, bаşqа іş wärdim.
bir çift kendi işimden vermedim,
Şindi аldı, baqtı. Özüñ іşіñnі
başkasından verdim. Yine baktı,
wär! dädi. Tuttum känä bir çüft
bir daha kendi işinden versene,
öz іşіmdän wärmädim, bаşqа іş
dedi. Yine tuttum, başka işten
wärdim. Känä baqtı bir dаһа.
verdim. Ses öfkelendi, kendi
Gändi іşіñdän wärsänä! dädi,
kendine,
känä tuttum, känä bаşqа іş
görmedin, dedi. Açtı ıntawın
wärіm. Säs аçuwlаndı gändi
penceresini,
gädiñä bäni munasıp körmädiñ,
başıma
dädi. Аçtı ıntawnıñ pänciräsin,
tırnağımdan çıktı, halt yedim.
köründü maña, bаşımа quyuldu
Kendi kısmetimi kendim teptim.
körünmäy,
tärlik,
öz
beni
münasip
göründü
sıcak
su
bana, döküldü,
31
bir sıcaq su, tırnağımnan çıqtı,
Şimdi ben korkuyorum, benim
qаlt yädim. Gändi kismätіmnі
bu tarafa bakıp “üh” etmemin şu
gändim
tarafa
tаptım.
qоrqаmın, 205
şindi
225
230
“üf”
etmemin
mânâsı budur. İşte o tarafa bu
yaqqа
ätmäsіnіñ
sorarsanız, ben bir daha gelir
maаnası о dur. Mänä mänä о
de bakmazsam göremem diye
yaqqа
korkuyorum.
baqıp bu
“üf”
yаqqа
baqmаnıñ
sоrаsаñız,
män
körmäm
däp.
bakmamın
mânâsını
Bakmasının
manası bu sebeptendir.
qоrqamın bir dаһа kälir dä
Kavaf
Ali
bu
sözü
söyledikten sonra zengin dönüp
Bаqmаsınıñ maаnası о säbäp.
gitti,
Qawap Аlı bu söz aytqan sоñ
geldi. Selim müezzin, sordunuz
bay qaytıp wаrdı, sоñ käldi
mu, dedi. Zengin, sordum, dedi.
Sälіm määzіngä. Sоrаdı Sälіm
Selim müezzin:
määzіn
220
bu
bakıp
tarafa
baqmаsаm
215
mänim
män
yaqqа baqıp “üh” ätmäsіnіñ şu
maаnası 210
Şindi
dädi-ki:
sonra
Selim
müezzine
sоrdıñızmı?
-Şimdi ben anlatayım. Bir
dädi. Bay “sоrаdım” dädi. Sälіm
gün ben minareye çıktım, orada
määzіn
ezan
dädi-ki:
şindi
män
okudum,
kendimden
aytayım. Bir kün män çıqtım
haberim
mіnaräyä, аndа äzаn оqudum,
okuyorum sanıyordum. Bir de
özümdä
män
baktım bir güzel saray içinde
bäliim äzаn оquyum. Bir dаһа
yatıyorum. Baktım ki bu saray
baqtım bir yaqşı sаray іçіndä
içinde
yаtаm. Bаqsаm bu sаray іçіndä
yanımda, birisi baş tarafımda
üç qız war, äkisі äki yаğımdа
yatıyor. Gönlüm bu kıza düştü,
yatа, birіsі bаş tаrаfımdа yatа.
sonra
Köñlüm bu qızğa tüştü, şindi
uzatmak istedim. Kız, Selim
män bir danäsіnä qol uzаtmа
müezzin kolunu çek, inşallah
іstädim. Qız dädi ki: Sälіm
hak nikâh olur, dedi, ben elimi
määzіn qolıñ çäk! dädi іnşаllа
çektim. Biraz yattım, biraz sonra
aq näkiyä olur dädi män çäktіm
bir kız daha gönlüme düştü, bir
xabärіm
yоq:
yok,
üç
ben
kız
bir
ben
var,
ezan
ikisi
tanesine
iki
el
32
235
240
245
250
qоlum. Bir tınış yattım, bir
de o tarafa elimi uzattım. Sonra
tınıştаn sоñ dаһа qız köñlümä
o kız, Selim müezzin çek elini,
tüştü, dаһа ol tаrаfа qolum
şeytana uyma, hak nikâhtır,
uzattım. Dаһа ol qız dädi ki:
dedi. Biraz daha yattım, biraz
Sälіm määzіn çäk qoluñ! dädi,
daha yattıktan sonra bir kız
şaytаnğа uyma! dädi, aq näkiyä
daha
dir dädi. Dаһа bir tınış yattım,
tarafıma elimi uzattım. Sonra bu
tınış yatqаndan sоñ dаһа qız
kız da, Selim müezzin çek elini,
köñlüm tüştü, dаһа bаş tаrаfа
şeytana
qolum uzattım. Dаһа bu qız
nikâhtır, dedi. Biraz daha yattım
dädi ki: Säilm määzіn, çäk
bir kız daha gönlüme düştü,
qoluñnu!
uyma!
sonra kolumu üç kıza uzattım
İnşаllа aq näkiyä dir, dädi. Bir
yine böyle; çek kolunu, şeytana
tınış dаһа yattım qız dаһа
uyma, hak nikâhtır, diye kızdı
köñlümä tüştü, dаһа qolumnu
kızlar. Kendimde değildim, bir
üç qızğa uzattım dаһа bäwlä
de baktım minare tepesindeyim,
çäk qoluñnu, şaytаnğа uyma!
hiç kız yok. Ben ezan okumaya
däp
däp
çıktığım zaman kırmızı yüzlü
хаbärіm
oldum. Ezan bitince simsiyah
bir
dа
oldum. E zengin o vakitten
töpäsіndä
sonra minareye çıkarsam kız
Şaytаnğа
aq
näkiyä
аçuwlаndı
255
qızlаr,
аlmаdı
özümnüñ,
baqsаm
mіnarä
uyma,
boldum һäç qız yoq. Mänіm
görmekten
äzаn
okumaya
qırmızı
260
dir
gönlüme
оqumа
çıqqаn
wаxtа
yüzlü
oldum.
Äzän
düştü,
inşallah
korkarım, çıktığım
baş
hak
ezan zaman
kıpkırmızı yüzlü olmamın, ezan
qutulğandа sіm siyа oldum. Ä
bitince
bay о waqıttаn sоñ minarägä
mânâsı buradan kaldı. Sonra
çıqsаm qоrqаmın qız körmäyä
zengin
äzаn оqulа çıqqa waqtа qırmızı
yanından ayrıldı, kıza gitti. Kıza
yüzlü olmam, äzаn qutulğanda
gelerek, a kızım ben onlardan
sіm siyа yanmаmnıñ maаnası
sordum, şimdi sana sormak
andan qаldı. Andan sоñ çıqtı
ayıp
simsiyah Selim
olmazsa
olmamın müezzinin
bu
zenginliği
33
265
bay Sälіm määzіndän qızğа
nereden buldun söyle, dedi. Kız
kittі. Qızğа kälip dädi-ki: а
: - Söyleyeyim sana, benim
qızım män olаrdan sоrаdım,
270
275
280
285
290
şindi
sоrmaq
dädi,
maña
ayp
bolmаsа,
babam
bana
göre
elbette
däwlät
zengin bir adam değildi. Orta
närädän bulduñ? Qız dädi-ki:
halli bir adam idi. Parayla dolu
aytayım
mäniñ
bir küp altını var idi. Bir gün
bаbаm mutlаq bir zängіn аdаm
eşkiyalar geldi, evini bastılar;
dägil ädi, maa körä. Оrtа аlı bir
babamı, annemi kestiler, bir küp
aqay ädi. Pаrаdan bir küp аltın
altını aldılar, gittiler. Ben küçük
wаr
bir
ayt
sаñа,
ädi.
aydamaqlar
bu dädi,
Bir
kün
bаstılar
käldi üyünü,
kızcağız
gömme
Korkup
idim.
dolaba
girdim,
bаbаmnı, аnamnı soydulаr, bir
saklandım,
küp аltınnı аldı, kittіlär. Män
görmediler. Böylece kurtuldum.
özüm yaş qısçıq ädim. Qorqup
Sonra padişah, benim öksüz
qаmärä
kirdim,
kaldığımı duydu, beni yanına
saqlаndım, aydаmaqlаr mänі
aldı, orada serpildim, büyüdüm.
körmädilär.
ilän
Bir gün padişah bana, yavrum
qutuldum. Sоñ mänі Padişa
kimin kızısın, diye sordu. Ben
duydu, öksüs qalğanım, аldı
“falan adamın kızıyım, bir gün
mäni
dolаfqа Оnuñ
yanınа,
büyüdüm.
Bir
eşkiyalar
beni
аndа
östüm,
evimize iki eşkiya geldi babamı,
kün
Padişa
annemi kestiler, ben korkup
mändän sоrаdı: Bаlаm, dädi
gömme
kimnіñ
Män
sayede kurtuldum. Bir küp altın
ayttım: fälаn аdаmnıñ qızımın,
vardı onu aldı gittiler” dedi. O
dädim, bir kün üyümіzgä äki
zaman
aydаmaq
bаbаmnı,
nerede olduklarından haberin
аnamnı soydulаr, män qоrqup
var mı, dedi. Ben, söylediler
qаmärä dolаfqа kirdim, оnuñ
bana,
ilän qutuldum. Bir küp аltın wаr
odasında,
ädi,
padişah
qızısın?
аnı
käldi,
dädi.
aydаmaqlаr
аldı,
dolaba
girdim,
padişah,
eşkiyaların
Ayasofya dediler. askerlerini
bu
camiinin Sonra gönderdi,
34
295
300
kittilär. U yärdä Padişa dädi-ki:
baktırdı. Yer altında lağımda
аydаmaqlаrnıñ
eşkiyalar oturuyorlarmış. Onları
olduqlаrınıñ xabärіñ oldu mu?
padişah
Män dädim: ayttılаr maña Аyа
Sonra padişah bana: “Ne kadar
Sofiiya cäämіsіnіñ оdаsından
parası malı varsa senin malın
dädilär. Şindi yibärdi Padişa
olur. Sana bir saray yaptırayım.”
аskärіn, baqtırdı. Yär tübündä
dedi. O zaman ben:
315
äkänlаr. Olаrnı Padişa tuttu,
siyah yaptır, dedim. Dümdüz
kästіrdi. Andan Padişa maña
siyah sarayı yaptırdı, beni o
dädi ki: nä qadar pаrа malı
saraya götürdü; o eşkiyaların
olursа sänіñ malıñ olur. Sаa bir
oturduğu yerde ne kadar mal
aydаmaqlаr
O
para varsa bana verdi, o parayı
waqıttа män dädimnі: Sаray
askerler, altı ayda taşıdılar. O
yaptırsаñ düm düz siya yaptır!
zamandan beri kürek kürek altın
dädim. Düm düs siya sаraynı
vermemin mânâsı budur. Bu
yaptırdı,
mänі
sаrаydа
kadar altına babamın bir küp
köçürdü,
şu
aydаmaqlаrnıñ
altını karışınca kürek kürek altın
yaptırayım,
dädi.
о
оturğan yärindä nä qadar mal
verirsem
pаrа olsа, maña wärdi, о pаrаyı
küpünün bir altını karışıp gider
askär аltı aydа tаşırdılаr. O
de babamın hayratı olur, diye.
zamandan, dädi, küräk küräk
Kürek kürek vermemin manası
аltın wärmämnіñ maаnası о dır.
bundandır. Ben ahirete altın alıp
Bu qаdar аltınğа bаbаmnıñ bir
gitmeyeceğim, dedi.
küp аltın qаrışqаndа, küräk 320
küräk
аltın
wärsäm
bälki
bаbаmnıñ kübünüñ bir аltın yağılıp kitärdä bаbаm xayratı olsun!
däp.
wärmämnіñ 325
kestirdi.
-Saray yaptırırsan dümdüz
sаray
310
yakalattı,
оturа
lаğımdа
305
närädän
Küräk
küräk
maаnası
оnuñ
üçün män aхrätkä аltın аlıp
belki
babamın
Kız bu sözü söyledikten sonra zengin rahatladı, artık yerine geri döndü.
35
kitäyägіm yоq dädi. Qız bu söznü aytqаn sоñ, raаt oldu, şindi qayttı yärіnä.
4) Аltın Bаş Sаrı Ayğır
4) Altın Baş Sarı aygır
Bir zamandа war, dii, bir
Bir varmış bir yokmuş, bir
zamandа yоq, dii, bir fuqаrä
fukara varmış. O fukaranın hem
war. O fuqаränіñ qarısı ölä, bir
karısı hem de oğlu ölür; bir kendi
dа oğlu ölä, bir özü dаa bir qızı
bir
qаlа. Sоñ käfsіz olа. Bаlаm,
hastalanır,
dii, män ölsäm mäni xayr-män
ölürsem
yiidırma! Bаbа ölä, qız şindi
gömdürme!” der. Babası ölür,
babanı bäklii sаbacа, sаbа
kız
oldu, kittі qız аdаm çıqarmа,
bekler, sabah olur, kız adam
käldi
şii
çağırmaya gider, adam gelince
qаbır
bir şeyler alıp kabir kazmaya
qаzmağa, аa kittilär, yiidılar.
başladılar, işte gittiler, gömdüler.
Qayttı, käldi аdаmlаr, һäpsі
Adamlar
kittі. Şindi mullа qаldı, qızğa
gider. Sadece molla kalır, kıza;
dädi: aydа bаlаm kitäyik! Sänіñ
hadi çocuğum gidelim, senin
mındа kimsäñ yоqtur. Аldı,
burada kimsen yoktur, der. Kızı
kittі, bаrdı, аndа оturdu äfändi
alıp evine getirir, orada molla
mullаnıñ äwindä. Bir kün turdu
efendinin evinde oturur. Bir gün
qız, mindi bir аt, qiidi aqay
kız kalkar, bir ata biner, erkek
rubаsı,
kiidi,
kıyafeti giyer, bir de kalpak
çıqtı, kittі. Kitä kitä kitä bir аz.
giyer, çıkar gider. Az gider uz
Bir
şindi
gider. Bir yılana rast gelir; fırlatıp
şıpıracaq oldu, dädi yılаn: tiimä
atmak isteyince yılan; dokunma
mağa, bir künü käräk olurum.
bana, bir gün lâzım olurum, der.
1
5
10
аdаm
аlmağa,
15
20
bаşlаdılаr
bаşlаdılаr
bir-dä
yılаn
rаs
qаlpaq kätirdi;
de
kızı
kalır.
Sonra
“Evlâdım beni
sabaha
hayır
kadar
dönüp
ben ile
babasını
gelir,
hepsi
36
25
30
35
40
Qız dädi: nä yabacaqsın sän
Kız; bana ne yapacaksın sen,
maa?
käräk
bana niçin gerekirsin, der. Yılan;
olursun? Yılan dädi аlıp kit
beni alıp babama götür, ne
mänі bаbаmа. Nä istäsäñ män
istersen ben veririm sana, der.
wärärіm sаa. Yılan аldı, kittі,
Yılanı alıp götürür, bir obaya
bаrdı bir оbаa. Dädi yılаn:
varır.
qоrqma! аndа yılаnlаr çıqacaq;
yılanlar çıkacak, korkma, der.
qоrqma! Оbаğа kirdilär аndа
Obaya
häpsi yılan boldu. Qız qоrqtu.
hepsi yılandı. Kız korkar. Kızı
Qız аparğan аrqаdаş yılan
getiren
ayttı: аdаm boluñuz! аm häpsi
olun, der. Hemen hepsi insan
oldu аdаm. Şindi käldi yılanıñ
olur. Yılanın babası padişah
bаbаsı padişa kötärdi qıznı.
geldi, kızı kaldırdı. Hem de
Аm üstündän аldı, аlıp äwgä
hepsinin
qoydu. Mısаfır ättі, üç kün
bırakır.
mısаfır ättі. Dördüncü künü
Dördüncü gün yılan padişahı
käldi
gelir, dile dileyeceğini, dedi. Kız,
Näçün
yılаn
maа
pаdışаsı:
dilä
diläcägіñnі! dädi. Qız dädi: sаğ
45
girerler, arkadaş
oradakilerin yılan;
üstünden Üç
gün
orada
insan
alıp
eve
misafir
etti.
sağ olun, dedi. - İşte sana buradan para.
pаrа. -Män pаrаnı napаyım?
Kız:
dädi qız. Qız dädi: känä sіzіñ
-Ben parayı ne yapayım?
bir аltın bаş sаrı ayğır bаr,
Sizin bir altın başlı sarı aygırınız
bärsäñiz оnu аlırım, dädi. Män
var, verirseniz onu alırım, dedi. Yılan
padişahı:
“Ben
о mänim qаrım näkiyä bаğışır.
bilmem, o benim karıma nikâh
Аna qız turdu, çıqtı kitmäyä.
hediyesidir” dedi.
Bärabär kälgän yılаn, män-dä
Kız
gitmek
için
kalkar,
kitämіn, dädi. Şindi mindilär
çıkar. Beraber geldiği yılan, ben
аtqа,
de gidiyorum, der. Ata binerler,
kittі.
xabär 55
korkma,
oluñuz! -Muna sаğа buradan
bilmäm, dädi yılannıñ pаdışаsı, 50
Yılan;
yılаnnıñ
Yılаnıñ
ättilär. anası.
аnasına
Аman
dädi
giderler. Yılanın annesine haber
Qaytmаm,
verirler. Yılanın annesi; aman
37
60
65
70
75
80
dädi. Wäräyim ayğırnı dädi.
dönmem, aygırı vereyim, der.
Аna käldi, çıqardı, wärdi. Şindi
İşte gelir, çıkarır, verir. Şimdi der
dädi yılan yür sänі оğdurayım!
yılan,
Ayğırnıñ marfätіn ayttı. Äki
Aygırın marifetini anlattı: “İki
yügän ur dädi ayğırğа, birіn
dizgin vur aygıra, birini kurdur,
qurdurup qoy, birіnі qoluñа tut,
birini elinde tut, dikkatli ol, alıp
dädi, saq ol! аlıp qаçmаsın!
kaçmasın.
Ayğırğa
emredersen
nä
ämir
ätsäñdä
seni
ogdurayım.
Aygıra olması
ne
mümkün”
bulundurmаa mümkün, dädi.
der. Şimdi yılan geri döner. Kız
Şindi yılаn qayttı. Qız kitіp оtur
gittiği yolda bir kanada rastlar, at
yoldа bir qanat rаs kätirdi,
üstünden onu almaya eğilir, alır,
şundа
аt
aygır almasına kızdı: “Sen bu
üstündän, аldı, аlğanına ayğır
kanadı alma, başına çok belâlar
dаrıldı: sän аlmа bu qanatnı,
gelir.” Zararı yok, der kız. Gide
bаşıñа çоq bälаlаr kälir. Zаrаr
gide
yоq dädi qız. Şindi kitä, kitä,
Misafir olur, kahve pişirip getirir,
kittі. Bir sarayğa bаrdı. Mısаfır
verir. Bir eline kahveyi verir, bir
oldu,
qaawа
kätirdi,
eliyle kanadı kavrayarak alır.
wärdi
qaawäyi.
qolunа
Oğlan
qаwänі
аlmağa
wärdi,
ägildi
pіşіrіp Bu bu
gider
bir
çıkar
saraya
gider,
varır.
padişaha
qolunan
varır. İşte padişahım ben bir
qаnatın аldı qаrmаnınan. Çıqtı
kanat buldum, der. Padişah, bu
kittі oğlan, bаrdı pаdışаğа.
kanadı
kim
Mına pаdışаm, män bir qanat
misafir
getirdi,
tаptım dädi. Bu qanatnı kim
getiren kuşu da getirsin, der.
kätirdi? dädi. Bir mısаfır kätirdi
Oğlan gelir, kıza söyler. Kız
dädi. Qanatı kätіrgän quşnu dа
ağlamaya
kätіrsіn! dädi. Käldi oğlan, ayttı
kalkar, aygıra gider. Aygır, niye
qızğа. Bаşlаdı qız аğlаmа.
ağlıyorsun, der. Kız:
Şindi qız turdu, bаrdı ayğırğa. 85
yürü
Ayğır
dädi:
n'аğlay
sın!
N’ağlamayım, dädi qız. Munuñ
getirdi, der.
başlar.
der.
Bir
Kanadı
Şimdi
kız,
-Nasıl ağlamayım? Bunun kanadını bulup getiren kuşu da bulup
getirsin,
dediler
diye
38
qаnatın tаbıp kätirgän quşnu
90
söyler.
dа tаbıp kätіrsіn! Ayğır dädi:
Aygır:
män sаa yoldа ayttım: аlmа
-Ben sana yolda söyledim,
qanatın!
dädim,
padışağa,
bir
dädi.
Wаr
maаrqа
tаrı
wärsіn! bir dа yapıncı wärsin!
kanadı
100
105
115
der.
örtü versin, der. Padişah
darı
ile
örtüyü
wärdi, qız tаrı dа yapıncını аldı
verir, kız darı ile örtüyü alır
ayğırğa wаrdı. Dädi ayğır: mіn
aygıra gider. Aygır, bin üstüme
üstümä!
Ana
gidelim, der. İşte kanadı aldıkları
kittilär qanatnı alğan yärgä,
yere giderler varırlar. Aygır, in
wаrdılаr. Tüş üstünnän! dädi
üstümden, der. İner üstünden.
ayğır. Tüştü üstümnän. Yibär
Aygır, gönder beni, der. İşte
mäni! dädi ayğır. Ana yibärdi.
gönderir. Aygır, kıza söyler:
kitäyіk!
dädi.
Ayğır dädi qızğa: yap üstüñä
-Üstüne örtüyü ört, dök
yapıncını! tök tаrı üstüñä! bаşı
darıyı üstüne, baş aşağı yat, o
аşаğа yat, dädi, о quşlаr kälir
kuşlar gelir, Allah, Allah! Bu darı
dädi. Аllа! Аllа! bu tаrı qaydan
nereden geldi, der. Dikkatli ol,
tаpıldı? däp aytır, dädi. Saq ol!
eğer kuş gelirse bir tanesini tut,
ägär quş kälsä bir danäsin tut!
der.
dädi. Ana käldi quş bаşlаdı
110
dedim,
Padişaha git, bir ölçü darı, bir de
dädi. Padişa tаrı bilän yapıncı 95
alma
İşte
kuş
geldi
tаrını аşаmağa. Qız çıqardı
yemeye
qolun, tuttu bir danäsіn. Bäk
çıkardı, bir tanesini tuttu. Sıkı
tut! yibärmä! dädi ayğır. Qız
tut, bırakma, dedi aygır. Kız
turdu yärdän, mindi ayğırğa,
yerden
käldi pаdışаnıñ äwіnä, wärdi
padişahın
quşnu
kättі
oğlana verdi; oğlan alıp gitti,
oğlan wärdi padışağa. Padişa
padişaha verdi. Padişah, bunun
dädi: munuñ quşun kätirdi,
kuşunu
sаbısın dа kätіrsіn! dädi. Käldi
getirsin, dedi. Oğlan kıza gelir,
oğlan qızğa, bаşlаdı aytmağa
kuşu getiren sahibini de getirsin
oğlanğа,
аldı,
başladı.
darıyı
kalktı, evine
getiren,
Kız
aygıra
elini
bindi,
geldi,
sahibini
kuşu
de
39
dа
dediler,
dedi.
kätіrsіn! däp ayttı. Qız bаşlаdı
başlar,
aygıra
ağlamağa, wаrdı ayğırğa qız
ağlamaya başlar.
bаşlаdı känä ağlamağa. Ayğır
ağlıyorsun, bu belâların belâsı,
dädi
bälа
daha olacak belâlarına bak. Var
olacaq
padişaha, bir tekne kızılcık, bir
bälаlаrına baq! dädi. Ayğır
varilcik yıllanmış şarap, yine bir
dädi: wаr padışağa, bir täknä
tekne rakı versin!” dedi. Padişah
qızılçıq wärsіn! bir wärälçіk
bunları
verdi,
oradan
gitti.
yıllanğan şаrаp wärsіn! Känä
Bunları
kızın
geleceği
yere
bir täknä raqı wärsіn! Аnı wärdi
koydular. Aygır:
quşnu 120
kätirgän
nağlаqın?
bälаnı! 125
pаdışа. 130
135
sаbısın
dädi.
-Bu Dа
Andan
145
gider,
yine
Aygır: “Ne
-Çık bir tarafa, görünme,
käläcäk yärgä qoydulаr оnu.
saklanalım. Bakınıp bekle, o
Ayğır: çıq bir yaqqа! körünmä!
gelir.
saqlanayıq! dädi. O, dädi, kälir,
yemek için iyi bir şey diye söyler.
bаğıp
Bаştа
Yemeğe başlar, ondan sonra
qızılçıqnı körär, dädi, аşаmağa
şarabı görür, onu da içer. Ondan
bir yaqşı şii däp aytır, dädi.
sonra rakıyı görür, iyi bir şeymiş
Bаşlаr аşаmа, dädi, Andan
diye onu içer. Ondan sonra
sоñ şаrаpnı körär, dädi, оnudа
yıkılır, kalır. Kendin gidip tut onu,
іçär, dädi. Аndan sоñ raqını
saçından iki tel saç al, der.
dädi.
körär, dädi, bir yaqşı şii äkän 140
ağlamaya
Qız
оtur!
kittі.
Kız
Önce
kızılcığı
görür,
Şimdi kuşların sahibi kız
däp оnu іçär, dädi. Andan sоñ
gelir,
yıqılır, qаlır, dädi. Wаrıp özüñ
güzelmiş, ne tatlıymış yemek
tut аnu! dädi, sаçınnan äki täl
için, der. Onu yer, şarabı görür.
sаç аl! Şindi käldi quşlаrnıñ
Ne güzelmiş, tatlıymış içmek
sаbısı qız, kördü qızılçıqnı, nä
için, der. Onu içer, rakıyı görür,
güzäl
äkän
onu da içmeye başlar. Yıkılır
aşаmağa! Оnu аşаdı, kördü
kalır. Şimdi aygırın sahibi kız
şаrаpnı. Nä güzäl äkän, tаtlı
gelir, saçından iki tel saç alır,
äkän içmägä! İçtі оnu. Kördü
atına biner. Sonra kız aygıra, bu
äkän!
nä
tаtlı
kızılcığı
görür,
ne
40
150
raqını, bаşlаdı оnudа іçmäyä.
burada kaldı, dedi. Aygır, “sen
Yıqıldı, qаldı. Şindi ayğırnıñ
korkma, saçını aldıktan sonra
sаbısı qız käldi, аldı saçınnan
kendi de gelir”, dedi. Şimdi
äki täl saç, mindi аtına, dädi qız şindi ayğırğa: bu qаldı dа 155
160
165
170
175
kız
köye
gider,
oturduğu odaya varır. Aygır:
mundа. Ayğır dädi: qоrqmа
-Odada ateş var mı, ateş
sän! sаçın alğan sоñ özü-dа
varsa bu iki tel saçı dağla ateşe,
kälіr. Şindi kittі qız köygä wаrdı
o saat gelir, dedi.
oturğan оdаsına. Ayğır dädi:
Kız gider, odadaki ateşe
оdadа аtäş wаrmı? dädi. Аtäş
bakar, saçı dağlar, o saatte o
wаr olsа, bu äki täl sаçnı tağla
yıkılan kız gelir. Padişah, kızı
аtäşkä, dädi, şu sa’at kälir. Kittі
görür. Kıza, düğüne başlayalım,
qız, baqtı odadan аtäş, tаwlаdı
dedi. Kuş sahibi kız; bir iki
sаçnı, käldi о yıqılğan qız, şu
sözüm var, onları bulursam, ben
sa’attа. Kördü padişa qıznı.
de
Toy bаşlayıq dädi, qızğa. Şindi
padişah, dileğin ne ise söyle,
quş
dedi.
sаbısı
qız
dädi.
Bir
alırım,
dedi.
O
zaman
qаwılım war, äki qаwılım wаr,
-Ben on üç yaşında iken bir
оnu tаpsаm, mändä аlırım,
cadı kadın ayna ile tarağımı alıp
dädi. U wаqtа dädi-ki pаdışa:
gitti. Beni getiren kız onları alıp
qаwılıñ olsа ayt! dädi. Män оn
gelsin, dedi.
üç yaşındа äkändä bir yadı
Oğlan gitti aygır sahibi kıza,
qurtqа küzgün ilän tаrаğım аlıp
anlatmaya
kittі. Mänі kätirgän qız аlıp
tarağımı cadı kadın alıp gitti, onu
kälsіn! dädi. Şindi oğlan kittі
alıp geleceksin, dedi. Kız yine
ayğır sаbısı qızğa, bаşlаdı
başladı ağlamaya. Aygıra vardı.
aytmağa.
bilän
Aygır; “Niye ağlıyorsun, beni üç
tаrаğım yağı qurtqа dа şunu
saat azat eder misin?” dedi. Kız,
аlıp kittі, оnu аlıp kälsіn! dädi.
ederim, dedi. Aygır, bin üstüme,
Qız känä bаşlаdı аğlаmаyа.
dedi.
Wаrdı ayğırğa. N’аğlаqın? dädi
oradan aynayı tarağı aldı, döndü
Küzgün
İşte
başladı.
gittiler,
Ayna
ile
vardılar;
41
180
185
190
ayğır. Mäni аsаt ätärsіn, dädi,
geldi.
bir üş sa’at? Qız dädi: ätärіm.
başlasın, dedi. Kuş sahibi kız,
Ayğır dädi mіn üstümä! Ana
bir
kittilär
Padişah, söyle sözünü, dedi.
bаrdılаr
аldı
210
var,
dedi.
Känä dädi Padişa toy bаşlаsın.
kısrakları vardır, onu alıp gelsin,
Dädi
dedi.
quş
sаbısı
qız:
bir
qаwılım dаğı wаr. -Ayt qawılıñ!
Oğlan, aygır sahibi kıza
dädi pаdışа. Yädi däryänıñ
anlatmaya gitti. Kız ağlamaya
оrtаsındа su biyälärі wаr dır,
başladı, aygıra gitti. Aygır, “Niye
dädi. Оnu аlıp kälsіn! dädi.
ağlıyorsun, bin üstüme gidelim.”
wаrdı oğlan ayğır sаbısı qızğa
dedi. İşte gittiler. Oraya vardılar.
aytmağa.
Aygır:
Bаşlаdı Wаrdı
qız ayğırğa.
-İn üstümden, al üstümden
N’аğlaqın? dädi. Mіn üstümа
eyeri,
kitäyіk
burada
dädi.
Ana
kittilär.
koy
yere.
Şimdi
kişniyeyim
ben
orada
su
Wаrdılаr аndа tüş üstümdän!
kısraklarının
dädi, аl üstümdän äyärnі, qoy
içinde
yärgä.
kişnediğimde bana gelir, dedi.
Şindi
män
mundа
arkasında
deniz
vardır,
ben
aygır
İşte
kişnemeye
başladı.
аrtındа ayğır wаr dır, däñіz
Önce su kısrakları geldi, sonra
іçіndä. Män kişnägänimdä maa
kara aygırı, altın baş sarı aygır
kälir,
ile kavga etmeye başladı. Şimdi
dädi.
kişnämägä. 205
daha
düğün
-Yedi deryanın ortasında su
kişnäyіm, аndа su biyälärіnіñ 200
sözüm
yine,
küzgünü tаraqnı, qayttı käldi.
аğlаmаğа. 195
аndа
Padişah
Ana Şindi
bаşlаdı käldi
su
altın başlı sarı aygır; “Benim
biyälärі, sоñ qаr’ayğırı, bаşlаdı
ağzımdan
аltın bаş sаrı ayğırğa qаwğа
aygırın yanına yapış.” dedi. Kız
ätmägä. Şindi аltın bаşlı sаrı
baktı, altın baş sarı aygırın
ayğır dädi: mäniñ awzumnan
ağzından kan geldi. O saat
qаn çıqsа qаr’ayğırnıñ yanına
orada kız, kara aygıra yapıştı,
yapış dädi. Ana baqtı qız, аltın
bindi
bаş sаrı ayğırnıñ awzunan qаn
kısraklarını getirmek için köye
kan
erkek
çıkarsa
oldu.
Kız,
kara
su
42
215
220
käldi, şu sa’at yapıştı qız qаrа
gitti; altın baş sarı aygır burada
ayğırğa, şindi aqay oldu qız.
kaldı. İşte getirdi, alıp gitti köye,
Ana kittі köygä, аltın bаş sаrı
kapadı bahçeye. Şimdi padişah
ayğır qаldı mındа, kittі su
yine düğün başlasın, dedi. Kuş
biyälärіnі
Ana
sahibi kız yine, bir sözüm daha
kätirdi аlıp kittі köygä, qаpаdı
var, dedi. Bir sözün daha nedir,
аzbаrğа.
känä
dedi padişah. Kız, beni getiren
pаdışа. Toy bаşlаnsın! dädi.
adam su kısraklarını sağsın,
Känä
kätirmäyä. Şindi
quş
qawılım
dädi
sаbısı
dа
wаr
qız
bir
dedi. Sağmaya başladı, sağmayı
dädi.
Bir
bitirdi. Büyük kazana sütünü
qаwılıñ dа nädir? dädi pаdışа.
koydu, dibine ateş yaktı. Kız:
Qız dädi mäniñ kätirgän аdаm
-Önce beni getiren adam
su biyälärnі sаwsun! dädi. Ana
sütün içine girsin, ondan sonra
bаşlаdı sаwmа, sаwup bіtіrdi.
padişah
Bаlаban
başlasın, dedi.
qazаnğа
sütünü
girsin,
sonra
düğün
qoydu, tübünä аtäş yaqtı. Dädi
Önce adam sütün içine
qız bаştа mäni kätirgän аdаm
indi, o çıktı geldi. Padişah indi,
tüşär sütkä, dädi, andan sоñ
süt içinde öldü. Kuş sahibi kız,
Padişa tüşär, dädi, sоñ toy
bu adama; “Erkek misin, kız
bаşlаmа, dädi. Ana tüştü aqay
mısın?” diye sordu. Erkeğim,
sütkä, о çıqtı, käldi Padişa
dedi.
tüştü. Padişa süt içindä öldü.
varacağım, al beni, dedi. İşte
Şindi dädi quş sаbısı qız:
düğün yapılmaya başlandı, kırk
mınaw аdаmğа ayttı: ärsіmmі?
gün düğün yaptı, koca sahibi
qıssımmı? dädi. -Ärmіn, dädi. -
oldu. Hasretine kavuştu, hak
Şindi män sаñа baracаğım, аl
muradına erdi.
mäni!
Аnа
bаşlаdı
toy
yapmağa qırq kün toy yaptı, kiyäwländi. Аsrätnі qawıştı aq murаdını ärdi
Şimdi
ben
sana
43
5) Kız Kardeşi
5) Qız Qаrdаşı Bir pаdışаһıñ birdän bir
Bir padişahın günlerden bir
oğlu olmış, оnuñ täkyar bir qızı
gün oğlu, onun arkasından bir
olur. O qızıñ dоğurduğu sоñrа
kızı olur. O, kızı doğduktan
äb’anayğа
sonra ebesine, “öldür çocuğu”
1
5
10
15
dämiş-ki:
öldür
bаlаnı. Oğlu östü, büyüdü, dädi
demiş.
Oğlu
ki bu bаlаnı näçün öldüräsіn?
büyümüş,
“O
dädi. Bаbаsı dädi ki: män qız
öldürdün?”
bаlа däyän şäy istämäm, dädi.
Babası, ben kız çocuğu denen
Sоñrа oğlan dädi: qız bаlа olsа
şeyi istemem, der. Oğlan; kız
öldürmä! maa bär! dädi. Аa bаlа
çocuğun olursa öldürme, bana
oldu. Sоñrа о bаlаyı аldı oğlan.
ver, der. İşte çocuğu olur.
Qoydu düldülnüñ üstünä, аldı,
Sonra o çocuğu oğlan almış.
kittі bir köyä. Oldu bir qаrt
Atının üstüne koymuş, alıp bir
аpaqaynıñ äwinä mіsаfіr, yämäk
köye gitmiş. Yaşlı bir kadının
yäyän wахtіndä, bаlа аğlаdı.
evine misafir olur. Yemeklerini
Qart apaqay dädi-ki: bu nä
yerlerken çocuk ağlamış. Yaşlı
аğlаğаn. Bu bänіm bir bаbаm
kadın, “Bu ağlayan kim?” der.
öldü, ondan qalğan bir bаlа,
Oğlan:
dädi. Sоñ qаrt аpaqay dädi 20
buñа:
bu
bаlаçığıñ
nayаpacaqsın? Bir yär bulsаm
çocuğu diye
Sonra yaşlı kadın buna,
Mäniñ qоnşum dа bir аpaqay
yapacaksın?” der.
Kötürdü braqtı balayı. Özü çıqtı kittі. Оn qadar yärdän nağаdar küçlü аdаmlаr wаr іsä cümläsinі körüştü. O аdаmnı bir аdаm
sormuş.
ondan kalan bir çocuk, der. “Bu
här masrаfını män çäkärіm dädi.
niçin
-Benim babam öldü, bu
bäräcägіm, bäslätäcägіm dädi. bаr dädi. Kötür bir оnu baqsın 25
serpilmiş
çocukcağızı
-Bir
yer
ne
bulursam
vereceğim, baktıracağım, der. -Benim bir komşum, yaşlı bir kadın var. -Onu götür ver, ona baksın her masrafını ben karşılarım.
44
30
35
40
yärgä yıqtırаmаdı. Sоñrа bаlа
50
55
60
götürüp
bıraktı.
östü, käldi bаlаnıñ аğаsı, bаlаnı
Kendi çıktı gitti. On kadar
аldı.
yerden ne kadar güçlü adamlar
Kötürdü
bir
dağnıñ
içärisіnä. U dağdа bir saraylаr
varsa
wаr ämiş. Оndа cümlä хırsızlаr
adamı hiçbiri yere yıktıramadı.
оturа. Sоñ qаrdаşına dädi-ki:
Sonra çocuk büyüdü, çocuğun
sän yärgä оtur! bu çoqraqnıñ
ağabeyi geldi, çocuğu aldı, bir
bаşındа. Män bаrayım bаqayım
dağın
bаbаmnıñ
dağda bir saray varmış. Bütün
saraylаrını.
Bаrdı
hepsiyle
içersine
baqtı saraylаrnı. Оn yädi хırsız
hırsızlar
yämäk yämіş yata yuqlaylаr. On
Kardeşine:
altı
45
Çocuğu
danäsini
öldürdü,
о
güreşti.
götürdü.
orada
Bu
O
yaşarmış.
-Sen bu kaynağın başına,
saraylаrnıñ іçärіsіndä qırq bir
yere
otur,
ben
gideyim
оdа wаr ämiş. Qırq оdanı dа аştı
babamın saraylarına bakayım,
bir şii yоq. Qırq birіncі оdаyı аştı
dedi.
bir tögäräk tаş buldu, о tаşnı
Gitti saraylarına baktı. On
kötärdi tuttu baqtı tübünü. Оnuñ
yedi hırsız yemek yemiş, yatıp
tübü bir quyu ämiş. Nağadar о
uyuyorlarmış. On altı tanesini
хırsızlаrnı
öldürdü.
öldürdügü
ölüsünü
O
saraylarının
оñа braqmış. Bu dа bulаrnı
içersinde kırk bir oda varmış.
kötärdi, braqtа içärisіnä оn аltı
Kırk odayı da açtı, bir şey yok.
danäsіnі. Оn yädisіnі оyаttı dädi-
Kırk birinci odayı açtı, bir
ki: tur büyärdän! dädi. O turdu
yuvarlak taş buldu, o taşı
аyaqnıñ üstünä. Baqtı ki olаrnıñ
kaldırdı, dibine baktı. Onun dibi
qаrdаşı däyil, оnu tіp tіrі kötürdü
bir kuyuymuş. Ne kadar hırsız
braqtı
öldürdüyse
quyuğа.
Quyunuñ
onların
ölüsünü
qаpаğını-dа yaptı. Kittі, bаrdı
oraya bırakmış. Bu da onları
qаrdаşın аldı, käldi. Qardaşına
kaldırdı, on altı tanesini içeri
dämiş-ki: о yärdä turаyıq äkisі.
bıraktı.
Bu kündä аwğа çıqqan ädi
uyandırdı,
ağası. Nä urup kälsä, оnu dа
dedi. O ayağa kalktı. Baktı ki,
On “Kalk
yedincisini buradan!”
45
65
70
75
pіşіrä, yäylär. Bir kündän bir kün
bu onların kardeşi değil, onu
oldu. Bu qız qаrdаşı dädi-ki:
dipdiri götürdü, kutuya bıraktı.
män bu аdаmğа nä turаm? dädi,
Kuyunun kapağını da kapattı.
Аştı
Gitti,
kardeşini
getirdi.
оdаyı dа аştı, о quyunu buldu
duralım,
anaw tіrіk äkän хırsıznı çıqardı
ağabeyi ava çıktı. Ne vurup
ondan. Dädi-ki: mäni аlırsınmı?
gelirse, onu pişirip yerlermiş.
O dädi män sänі аlаlmam. Naslı
Günlerden bir gün bu kız
аlaym sänі? dädi. Sänіñ ağañ
kardeşi, ben bu ağabeyime
bäk хаrаman dädi. Sоñrа bir
niye uyuyorum, der. Odaları
çаrä tüşünäyіk! dädi bu qız.
açmış,
Хırsız dädi-ki аñа: sän käfsіzlän!
Bakmış ki, bir şey yok, kırk
dädi. O qız käfsіzländi. Ağası
birinci
dädi nä istäy cаnıñ? dädi. O
kuyuyu
dädi: ay män yüzüm istäyіm
canlıymış,
dädi. Äyärlädi düldülni, mindi,
çıkarmış.
yüzüm
аrаmа.
Bаrdı
ikimiz
dedi.
O
burada gün
hepsine odayı
da
bulmuş, hırsızı
de
bakmış. açmış, o
o
hırsız oradan
-Beni alır mısın, dedi. O:
yüzümnü buldu. Bağ іçіnä kirdi,
-Ben seni alamam, nasıl
yüzüm kästі. Sоñrа о bаğnıñ
alayım seni? Senin ağabeyin
sаbısı bаr ämiş, qırq bir bаşlı
pek kahraman, dedi.
ajdaha.
Bu kız, sonra bir çare
Napаsın mındа? dädi оñа. O dа:
düşünelim, dedi. Hırsız ona,
män yüzüm аlаmın, dädi. Sän
sen hasta ol, dedi. O kız,
maa tаnışmаancа näçün yüzüm
hastalandı. Ağabeyi, canın ne
аlаsın?
käräk
istiyor, dedi. O, ay, ben üzüm
Аtış
istiyorum, dedi. Atını eyerledi,
bаbаñnı yurtuna! käl tutuşayıq!
binip üzüm aramaya gitti. Gidip
dädi.
oğlannı.
üzümü buldu. Bağ içine girdi,
Oğlan
üzüm kesti. Sonra o bağın
sаplаndı yärgä tіzіnäcä qadar.
sahibi varmış, kırk bir başlı
Kötärdi
Sоñrа
dädi.
tutuşmа
90
baqtı.
Kardeşine,
ajdaha.
85
һäpsіnі
Dämäk bir şii yоq, qırq birіnci
kittі 80
оdаlаrnı,
käldi
Аtışmа
käräk?
Ajdaaha urdu
dädi. tuttu
yärgä.
46
urdu
ejderha, sonra o geldi. Ona,
yärgä bälinäcä kirdi. Ajdaaһa
burada ne yapıyorsun, dedi. O
tuttu oğlannı bir dä, kötärdi urdu
da; ben üzüm alıyorum, dedi.
Oğlan
95
tuttu
ajdaaһаnı
yärgä, bäli dägі yärgä kirdi.
105
110
urdu yärgä bоğurdаlаncа. Kästі
gerek, güreş mi gerek, dedi. -Atış babanın yurdunda, gel
käsmässіn, dädi; bаbаm çüftü
güreşelim, dedi.
ögüzü dügülsün bаr cаn çäkiş
Ejderha
oğlanı
kaldırıp
аtınıñ üstünä, kitä bаrа yatа.
dizine kadar yere saplandı.
Оndа oldu bir sаray о saraydan
Oğlan ejderhayı tuttu, yere
çıqtı bir qız. Dädi ki mänіñ bu
vurdu; ejderha beline kadar
mänі
yere girdi. Ejderha oğlanı tuttu,
qutаr mundan! dädi. Аldı qıznı
bir daha kaldırdı yere vurdu,
ondan, kötürdü Istаmbulğа. Ayt
beline kadar yere girdi. Oğlan
maa äwiñіz nä yärdä? dädi. O
yine Ejderhayı tuttu, boğulana
qız körsättі muñа qаpulаrnı. Tüş
kadar bir daha yere vurdu.
аttаn kät äwiñіzgа dädi. Qız
Kesti kırk başını. Niçin bir
yalwardı: Kir äwgä, bаbаm sänі
başımı
körsün! dädi. Oğlan män äwіñä
Babamın çifte giden öküzü
kir'аlmam
aydaaһаmnı
qolumdağı
öldürdiñ,
yere
tuttu,
dädi. Andan qаptı säpätіnі, mindi
vurdu.
kesmezsin,
Oğlan
dedi.
dädi.
Äwgä
değilsin, var can çekiş, dedi.
sän
mänim
Daha sonra sepetini kapar,
yüzüknü
аl
dа,
atının üstüne biner, gide durur.
qoluñа taq! Аldı yüzüknü, qolunа
Orada
taqtı, sağlıqnan qal! dädi, kittі.
saraydan bir kız çıktı. Beni esir
Kittі,
dağdağı
eden bu Ejderhayı öldürdün,
kötürdü
beni buradan kurtar, dedi. Kızı
yädi
oradan aldı, İstanbul’a götürdü.
yüzümnü sаğıldı. Dädiki о хırsız:
Söyle bana, eviniz nerede,
tüşün bir şäy tаpayıq! öldüräyik
dedi. O kız, buna kapılarını
bаrdı,
sarayğa. 120
danışmadan
nasıl üzüm alırsın? Atış mı
kir'аlmаsаñ, 115
bana
Oğlan gänä tuttı birdä ajdaahanı qırq bаşını. Näçün bir bаşımnı 100
-Sen
yüzümnü.
yänä
Qardaşına Qardaşı
bir
saray
vardı,
o
47
125
130
135
140
145
150
ağañnı! dädi, bаrdı tаptılаr bir
gösterir. Attan in, evinize git,
qаlıñ yip. Kätirdilär yіpnі ağasını
dedi. Kız yalvardı; eve gel,
аldаttı,
babam
baylаdılаr.
Sоñ
käril
seni
görsün,
dedi.
аğаm! dädi, yipni qоpаrırsın!
Oğlan, ben evine giremem,
dädi. O dа kärildi qоpаrdı yіpnі.
dedi. Eve giremezsen, sen
Äkincі künü kittі аt qılından bir
benim elimdeki yüzüğü al da
хаlаt yaptılаr. Kätirdilär dağı,
eline tak, dedi. Yüzüğü eline
baylаdılаr.
Käril
аğаm
aldı, taktı, sağlıkla kal, dedi,
üzärsinmі?
dädilär.
Kärildi
gitti. Gitti, yine dağdaki saraya
üz’аlmаdı yіpnі. Sоñ qızı bаrdı
vardı.
dа
közünü
götürdü. Kardeşi üzümü yedi,
pıçaqnan çığаrıp аldı. Tut munu
iyileşti. O hırsız; düşün bir şey
öldüräyik dädi qаrdаşı. Хırsız
bulalım, öldürelim ağabeyini,
dädi: män öldürämäm оnu dädi.
dedi, gidip kalın bir ip buldular.
Qollаrın käsmä! dädi, kötürdü bir
İpi getirdiler, aldatıp ağabeyini
dağğа quyuğа braqtılаr. Bаştaqı
bağladılar. Geril ağabeyim, ipi
aydaaһadan аlıp kälgän qızınıñ
koparırsın, dedi. O da gerildi,
bаbаsı, оnuñ аwculаrı bаr äkän.
ipi kopardı. İkinci günü gidip at
O аwculаrı käldi о quyunuñ
kılından
yanına. Yіbärdilär quyuğа bir
Tekrar
qоpqа su çäkmäk üçün. Kör
Geril ağabeyim, koparır mısın,
qаptı qоpqаsına yibärmäy. Bu
dediler.
nä bаr bu quyunuñ іçіndä, bu
koparamadı. Sonra kız geldi
qоpqаnı
de
ağasınıñ
äki
yibärmäy.
Hayda
Üzümü
bir
kardeşine
halat
getirdiler,
yaptılar. bağladılar.
Gerildi,
ağabeyinin
iki
ipi gözünü
bаğlаyıq
аtnıñ
quyrğuna
bıçakla çıkarıp aldı. Kardeşi,
çıqarаyıq.
Çäktі
çıqardılаr.
tut bunu öldürelim dedi. Hırsız,
Baqsаlаr bir kör. Sän mındа
ben
napaysın?
Ellerini kesme, dedi; götürüp
qаrdаşım
dädilär. braqtı
Mäniñ
mäni
bu
bir
öldüremem dağa
kuyuya
onu,
dedi.
bıraktılar.
quyuğа. Sоñ awculаr kötürdülär
Daha evvel ejderhadan alıp
оnu,
getirdiği
pаdışаnıñ
äwinä
аlıp
kızın
babasının
48
155
160
165
170
175
180
käldilär. O padışağa о körnü
avcıları varmış. Onun avcıları,
sаttılаr. O körlärnі bаqqan bir
o kuyunun yanına geldi. Su
tоpаl wаr äkän. O tоpаlğа dädi-
çekmek için kuyuya bir kova
ki: cаnım tоpаl! dädi kötür mäni
gönderdiler. Kör, kovayı kaptı
çäşmäyä! оndа braq! ахşаm
göndermiyor.
kälip аlırsın mäni. O pаdışаnıñ
kuyunun
qızı о qolundağı yüzüknі wärgän
göndermiyor.
qız ädi. O pаdışаnıñ qızı här
kuyruğuna
säfär susağan sayn, çäşmädän
çıkaralım. Çekip çıkardılar. Bir
аltın tаsnаn sаlqın su kätirdi
de baktılar ki bir kör. Sen
içmää. O tаsnän canalı qız kättі
burada ne yapıyorsun, dediler.
çäşmädän su kätirmää. Bаrdı
Beni
çäşmädän su аlır äkän; kör dädi
kardeşim bıraktı, dedi. Sonra
muñа: canalı qız bu tаstаn su
avcılar onu götürdüler, alıp
іçäyіm
dädi-ki:
padişahın evine geldiler. O
pаtışаnıñ qızı su іçkän tаstаn su
padişaha, o körü sattılar. O
іçmää diisіnmі. Yalwarım sаñа
körlere bakan bir topal varmış.
maа bir su bärsäñ közlärіm
O topala, canım topal, götür
аçınacaq dädi. Sоñ bärdi tаsnı
beni çeşmeye, orada bırak,
qız аltın tаsnan muñа su içmää.
akşam gelip alırsın beni, dedi.
Аldı
O
dädi.
qoluna,
yüzügün
Qız
оdа
braqtı
qolundağı içärisіnä.
Ne
içinde,
bu
bu
kovayı
Haydi
atın
bağlayalım,
bu
kuyuya
padişahın
yüzüğü
var
veren
kızı,
benim
elindeki
kızdı.
O,
Kötürdü pаdışаnıñ qızına. Аldı
padişahın
kızı
her
padışanıñ qızı su іçіdäk. Baqtı
susadığında,
içmesi
için
bu tаsnıñ içindä özünüñ yüzügü
çeşmeden altın tas ile serin su
bаr. Bu yüzüknü qaydan аldıñ
getirirdi. O tas ile canalı kız
dädi. Çäşmänіñ bаşındа bir kör
çeşmeden su getirmeye gitti.
yalwаrdı mäni. Оna bärdim tаsnı
Çeşmeden
su içmää dädi. Pаdışаnıñ qızı
buna, canalı kız bu tastan su
ayttı: bаr aytıñız bаbаmа dädi.
içeyim,
Mäniñ ajdaaһadan qutаrıp bärі
kızının su içtiği tastan su içmek
su
dedi.
alırken Kız;
kör
padişah
49
185
kätirgän о kör dür dädi. Padişa
mi diyorsun, dedi. Yalvarırım
dädi о bolsа bаr qızımnı surаñız
sana,
оñа
190
195
200
205
210
verirsen
Bаrdılаr
gözlerim açılacak, dedi. Sonra
kör
olsada
bаrırım
kız buna altın tas ile su içsin
Аldılаr
körnі
äwinä,
diye tası verdi. Tası eline aldı,
һäkimlärnі
o da elindeki yüzüğü içerisine
Bаşlаdılаr
çаğırtmağa. Dädilär һäkimlärgä:
bıraktı.
Padişahın
buñа köz qoymаsı mümkünmü
götürdü.
Padişahın
dädilär. Häkimlär dädilär: һäç
içmek için aldı. Baktı ki bu
kızı
su
tasın içinde kendinin yüzüğü
bаr
var. Bu yüzüğü nereden aldın,
qаpısındа. O däli kittі tаwğа
dedi. Çeşmenin başında bir
ögüz аrаbanan. Yoldа bir tilki bir
kör bana yalvardı. Ona su
qаşqır, qаşqır tilki bаrdağınan
içmesi için tası verdim, dedi.
qаpqаn. Qarşqır urdu tilkinіñ
Padişahın kızı; gidip babama
közünü çıqardı. Tilki dädi-ki: täs
anlatın
közümnü yärgä qoy! dädi. Аldı
kurtarıp geri getiren o kördür,
kittі
Bir
dedi. Padişah; öyleyse gidin,
yaprаçıqını çaynаdı dа, sildi
kızıma sorun, ona varır mı,
közüñ bäbäyіnä, közünü käçіrdi
dedi. Geldiler, sordular; kör
yärіnä, bir çаmаr urdu sawuldu.
olsa da varırım, dedi. Körü
O däli dä аldı bu yapraqlаrnı
evine
yiidı. Аldı qayttı, käldi padışağa
çağırtmaya
män kör sağıltаmın dädi. Padişa
Hekimlere,
buna
göz
dädi ki: mänіm körümnü sаğılt!
konulması
mümkün
mü,
dädi. Päk äyi sаwultayım! dädi
dediler. Hekimler, hiç mümkün
Qırq
değil, dediler. Bu padişahın
däyіl.
pаdışаnıñ
bir
bu
Sоñrа
kızına
bu
mümkün
dälisі
qаşqır
kündän
körüñdü.
sоñ
Qırq
tilkinі.
sağıltırım kün
beni
ejderhadan
aldılar,
hekimleri başladılar.
bir
kapısında bir delisi var. O deli
Аndа
dağa öküz arabası ile gitti.
qırq kün äkisі raqı içälär. Sıcaq
Yolda bir tilki bir kurt gördü,
yаrqoynı
kurt tilkiyi iyice kapmış. Kurt
zämlänqаdа 215
su
dädi.
bаrırmа
surаdılаr dädi.
bana
olturdulаr. kätіrälär,
suğannı
50
220
225
230
235
240
245
kätirälär. Suray-ki pаdışа: naaslı
vurdu tilkinin gözünü çıkardı.
kör?
sawuldumu?
Tilki, çabuk gözümü yerine
diiХayr gänä äwälki kibіk turа
koy, dedi. Bu kurt, tilkiyi alıp
közlärі
Оtuz
gitti. Bir küçük yaprağı çiğnedi
doğuzunçı kün bir köz qоyа däli,
ve gözbebeğine sürdü, gözünü
qırqıncı künü bir köz dağа qоyа,
yerine geçirdi; bir şamar vurdu,
kötärä padışağa, tämänä ätä:
iyileşti. O deli de bu yaprakları
іştä körüñüz sаwuldu! diiDäliyä
alıp
dii
padişaha
diiKözlärі
sаwulmаdı.
pаdışа:
Istä
mändän
topladı.
Alıp
geldi,
döndü,
ben
körü
istädigіnі! nä bäräyim sаa? dädi.
iyileştiriyorum, dedi. Padişah,
Män bir şii istämäm sändän
benim körümü iyileştir, dedi.
pаdışаһım. Män nağadar kör
Peki, iyileştireyim dedi, kırk
tаpsаñ sаwulturum! dädi. Ä аllа
gün sonra körünü iyileştiririm,
rаzı olsun dädi yibärdi. Padişa о
dedi. Kırk gün aynı kulübede
körgä urbа pіştirdi, dädi ki: toy
oturdular. Orada kırk gün ikisi
bаşlаnsın
rakı
qızımnı
muñа
içerler.
Sıcak
bäräcägіm! dädi. Toy bаşlаndı.
koyunu
Bіttі. Аnı sılа sılаsı yärdä aq
getirirler. Padişah, kör nasıl,
murаdına qawuşа. Şindi Padişa
gözleri açıldı mı, diye sorar.
çağırdı küyäwnü siilаdı. Küyäw
Hayır yine önceki gibi duruyor,
qaytıp kittі yärinä. Şindi küyäw
gözleri
käfsіzländi qız yіbärdi bаbаsına
dokuzuncu gün deli bir göz
qаbär-ki: küyäwñüz käpsіzländi.
koyar, kırkıncı günü bir göz
Bаbаsı dädi-ki: nä säbäptän
daha koyar, padişaha götürür,
käpsіzländi
selâm verir, hastanız iyileşti,
bir
оnu
һäkimgä
getirirler,
yarım soğanı
iyileşmedi.
Otuz
körsätäyk! dädi. -Sälam ätіñіz
der.
Padişa bаbаma! dädi, mänim
benden istediğini, ne vereyim
därdim
dügül,
sana, dedi. Ben senden bir şey
dädi. -Nädän käpsіzländiñ ayt dа
istemem padişahım. Ben ne
yіbär
käfsіzlik mağa!
käpsіzligіm,
därdi
dädi. dädi,
Padişah
deliye;
iste
-
Mänim
kadar kör bulursan iyileştiririm,
nä
waqıt
dedi. A Allah razı olsun dedi,
51
250
255
260
265
mänіm közüm оyup çıqarğan
gönderdi.
qаrındаşımа yіbаr! о wахtä män
elbise biçtirir; düğün başlasın
äyi olurum dädi. Bаbаsı dädi ki:
kızımı buna vereceğim, dedi.
bаr! qızımdan tаnışıñız! dädi.
Düğün başladı, bitti. Onun sıla
Bаrdılаr qızdan tаnıştılаr, dädi.
yerinde hak muradına kavuşur.
Qız: näçün mäni braqıp kätäsіn
Şimdi
sän? dädi. Qocası dädi-ki: sänіñ
çağırdı, ikramlarda bulundu.
cаnıñ awrmаsın! dädi, män nä
Damadı dönüp yerine gitti.
waqıt
Damat
qıs
bаrıp
köre
damadını
hastalandı;
kızı
babasına,
dädi. Yalwardı qarısı: käl qocаm
hastalandı,
fаrıq ol bu säwdadan! kitmä!
gönderdi. Babası; ne sebepten
dädi. O dа dädi-ki: ägär sän
hastalandı, onu bir hekime
mänі yibärmäsäñ män bädawа
gösterelim,
damadınız
ölärüm
diye
haber
dedi.
Damat;
padişah
babama
selâm
bаbаsına. Bаbаsı dädi: yіbär
söyleyin,
benim
derdim
qızım munu! dädi. -Päk äyi sіziñ
hastalık derdi değil, dedi.
dа
dädi.
sözüñüznän
bunu
dädi.
dä
Män
Käldilär
yibäräyim! tul
-Niye
hastalandın,
qаlsаm
söyleyıver bana, dedi, padişah.
män
-Benim hastalığım, ne vakit
naparım dädi. -Mäwlа kärіm dir
benim gözümü oyup çıkaran
qızım qоrqmа yіbär! dädi. Sоñrа
kardeşime gönderirsin, o vakit
bаşlаdılаr оñа yoldа аzıq yämäk
geçer, ben iyi olurum, dedi.
öldürsälär,
аzırlаyа. Оnu özünüñ düldülü
Babası dedi ki; kızımdan
kibіk bir düldül-dаa аldılаr buñа.
sorun! Gittiler kızdan sordular.
Ägärlädilär
düldülnü,
mіn
üstünä! dädilär sаwuqlаştı kittі. Bаrdı tüştü о bаbаsınıñ dağdağı 275
padişah
o
öldürürüm, sоn män äyi olurum
küyäwnü
270
qаrdаşımnı
Padişah,
Kız, sen niçin beni bırakıp gidiyorsun, dedi. Kocası: -Sen
incinme,
ben
ne
sаrаyınа. Baqtı kim хırsıznan
zaman
qаrdаşı käp ätіp yämäk yäp
öldürürüm, ancak o zaman iyi
оturаlаr. Аylаnıp baqtı qаrdаşı
olurum, dedi.
kız
kardeşimi
gidip
52
päncäräyä. Way mänim sоqur 280
285
290
305
gel
vazgeç
bu
kocacığım,
mındа? Хırsız dа baqtı kördü.
sevdadan, gitme, dedi. O da
Äkisі dä çаştı. Ağası sälаm bärdi
dedi
kirdi, içä yär. Dädi ki: sіzlär
göndermezsen ben boş yere
mänim közümü çıqardıñız, mänі
ölürüm.
quyuğа
braqtıñız,
Babası; gönder kzım bunu,
öldürmäyä
іstädiñіz;
säbäptän?
Män
mäni bu
sänі
nä yaş
ki;
dedi.
eğer
sen
Babasına Kız,
sözünüzden
beni
geldiler.
peki
sizin
dolayı
bunu
bаşıñnan аldım, kittim, bäslädim
gönderiyorum.
sänі. Bаbаm öldüräcäk ädi sänі,
kalırsam,
män sänі öldürtmädim. Baqtım,
öldürürlerse, ben ne yapayım,
bäcärdim, büyüttüm, qız ättіm,
dedi.
nä
säbäptän
mänim
Ben
de
dul
damadını
-Allah
kerimdir
kızım,
közlärіmі çıqardıñ? dädi. Qız
korkma gönder, dedi. Sonra
cаwаp bärmäy. Nä üçün maña
ona yolda yemek için azık
bir cawap bärmäysin? dädi. Üç
hazırlamaya
gänä qaytаrıp surаdı: näçün
kendinin atı gibi bir at daha
maña bir cäwаp bärmäysin?
aldılar. Atını eyerlediler, bin
dädi. Yänä bir cäwаp bärmädi.
üstüne, dediler; vedalaştı gitti.
Tuttu
Gitti,
qızını,
bоsаğаa 300
yalvardı;
аğаm naslı olup sağıldı dа käldi
sän
295
Karısı
braqtı.
qoydu
dоğrаdа Хırsızğа
bаşın dоğrаdа
dädi-ki:
sän
o
başlarlar.
babasının
Ona
dağdaki
sarayına indi. Baktı ki hırsız ile kardeşi konuşup yemek yiyip
mänim аzаtım ol! män sаa
oturuyorlar.
tiimiim! dädi. Sawuqlаştı. Qayttı
pencereye baktı. Vay benim
käldi yärä. Säwündü bаbаsı,
kör ağabeyim, nasıl olur da
anası, qarısı. Dädi-ki: murаdıñа
iyileşip
iirdiñmі? -Şükür män murаdımа
Hırsız da baktı, gördü. İkisi de
iirdim
şaşırdı. Ağabeyi selâm verdi,
dädi.
Аllа
sіzіñ
murаdıñızğа qаwuştursun dädi. Şindi käl äkimіz kitäyik mänim
Kardeşi
buraya
dönüp
gelir,
dedi.
içeriye girdi. Dedi ki: -Sizler
benim
gözümü
53
310
315
320
bаbаma! dädi. Mändä sіzіñ kibіk
çıkardınız,
bir
bıraktınız,
Padişa
oğlum
dädi.
öldürnek
anası bаbаsı qarısı kittilär özüñ
Ben seni küçük yaşında aldım,
bаbаsına.
gittim besledim. Babam seni
Bаbаsı
säwini
quwаndı. Oğul köktän аrаrı käç
öldürecekti,
yärdän buldum sänі dädi. Sän
öldürtmedim.
mänі aqılsız bällädiñ mäni dädi.
büyüttüm, kız ettim, sen ne
Nä säbäptän mäni braqıp bаlаyı
sebepten
аlıp qаştıñ dädi. Yoqsа-ki bаşıñа
çıkardın?
ben
seni Baktım,
benim
gözlerimi
däwlätmі sаldıñ bаlаm? dädi.
Kız cevap vermez.
Sän mäni aqılsızmı bällädiñ?
-Ne için bana bir cevap
säbäptän
335
beni
istediniz, bu hangi sebepten?
şiidän faydа körmädim, män о
330
kuyuya
Yäktirdilär аrаbanı. Mindilär іçіnä
dädi. Män о qız bаlа däyän
325
beni
öldürdüm
qız
bаlа
vermiyorsun, dedi. Üç kere tekrar tekrar sordu, niçin bana cevap vermiyorsun,
däyän şiinі. Аllа xayrı ätkän
dedi.
äwlängänsіn dädi. Şіndän sоñrа
vermedi.
iştä qaynatañ, iştä qaynanañ,
eşiğe koydu, parça parça edip
dädi, qız bаlа olsа sän dä, mäni
bıraktı. Hırsıza dedi ki; seni
kibіk öldür, dädi. Är bаlа olsа,
azad
dädi,
dokunmuyorum.
аt
minsä
tоn
kiisä
Kız
yine Kızı
bir
cevap
tuttu,
başını
ediyorum, geldi
ben
sana
Vedalaştı.
mücdäsіnä dädi. Sоñrа bаbаsı
Dönüp
evine.
dаa birdä yäñі bаştаn qırq kün
babası, karısı sevindi.
qırq käcä toy dügün ättі, sılа sılа
- Muradına erdin mi?
ol yärdä aq murаdını qawuştu.
-Şükür,
ben
Anası,
muradıma
Anasınа bаbаsına qolunu öptü,
erdim. Allah sizi muradınıza
аmiin.
kavuştursun. Şimdi gel ikimiz gidelim benim babama. Ben de sizin gibi bir padişah oğluyum, dedi. Arabaya at koştular. İçine
54
anası, babası, karısı bindi, damadın
babasına
gittiler.
Babası sevindi, mutlu oldu. - Oğul gökte ararken yerde buldum seni. Sen beni akılsız mı sandın, ne sebepten beni bırakıp çocuğu alıp kaçtın? Yoksa
başına
kısmet
mi
kondu, çocuğum? Sen beni akılsız mı sandın? Ben o kız çocuk denen şeyden fayda görmedim,
o
sebepten
kız
çocuk denen şeyi öldürdüm. Allah hayır etmiş evlenmişsin, dedi.
Şimdiden
sonra
işte
kaynatan, işte kaynanan, kız çocuğun olursa sen de benim gibi
öldür.
olursa,
at
Erkek
çocuğun
binerse,
kıyafet
giyerse müjdelersin, dedi. Sonra
babası
da
yeni
baştan kırk gün kırk gece düğün dernek yaptılar, uzak uzak yerlerde hak muradına kavuştu. Anasının babasının elini öptü, amin.
6) Fuqаräniñ Qarısı. 1
6) Fukaranın Karısı
Burun waqıttа bir fuqаrä
Eski zamanda bir fukara
vаr äkän, о fuqаrä äwlängän
varmış, o fukara güzel bir kız alıp
alğan bir dülbär qız, sоñrа о
evlenmiş. O fukara gün boyu
55
5
10
fuqаrä uzun kün çаlışıp bir оqа
çalışıp bir okka ekmek kazanır;
öpmäk qаzana, sоñrа dii-ki:
bununla bizim halimiz ne olur,
munnan bіzіm һаlımız n’olır?
diye
diiQarı dii: аman оturumuz, dii,
yaşıyoruz işte, ne olacak bize,
n’olacaq bіzgä? diiХоcаsı dii
der. Kocası; sen her gün ekmek
sän qana’at ätärmisin kündä
yemeğe kanaat eder misin, diye
ötmäk
sorar.
yämägä?
25
için
kanaat
bir
bаrdı,
gidip
ötmäk
akşama kadar çalışır, ekmek
tаpmаdı. Qayttı, käldi, qarısına
alamaz. Döner, gelir, karısına;
kündä,
bаzаrğа
ахşаmğacа
dädi:
bügün
bіzgä
Şindi,
ötmäk
dädi,
nä
bir
gün
pazara
varır,
bize bu gün ekmek nasip olmadı, şimdi ne yiyeceğiz, der. Karısı;
yämäli? Qarısı dädi-ki: muñа
sen
sän оtur ämdi män çаlışayım!
çalışayım,
dädi. Sän nädän çаlışacaqsın?
çalışacaksın, diye sorar. Karısı;
dädi
yüzümden öptürmem, elimden
ol.
Qarısı
dädi
ay:
burada
otur,
der.
O,
şimdi
ben
niye
sen
bätimnän öptürmäm, älimdän
tutturmam,
saqtırmаm, dädi. Nä dаyın
kazanacaksın bu parayı, diye
qаzanacaqsın bu pаrаyı? dädi.
sorar. Sen bugün sabah gidersin,
Sän bügün sаbа kitärsіn dädi.
saat dörtte gelirsin, der. Kocası
Kälirsіn turdu,
sa’at
dörttä.
Sаbа
sabah
qоcаsı
kittі.
Оnuñ
arkasından
der.
kalkar,
Ne
gider.
karısı
da
nasıl
Onun pazara
аrtından qаtın dа kittі bаzаrğа,
gider, bir kavaf dükkânına varır.
bаrdа bir qawap tuqânına.
Selâm verir.
Sälаm bärdi -Aliikim sälam хоş 30
-Ne
aman,
etmeyeyim, der karısı. İyi der,
bolmаdı.
20
Karısı;
qana’аt ätmäm? diiÄyi dii kättі çаlıştı 15
-Näçün
sorar.
-Aleykümselâm, hoş geldin
käldiñ хаnım äfändim, dädilär.
hanımefendi.
Buyuruñuz
alacaksınız?
nä
alacaqsın?
Buyurun
ne
dädi. Mänim bir аyаğımа bir
-Benim bir ayağıma bir mest
mäst bir pаpıç uydursun dädi.
bir pabuç ayarlar mısınız? Buna
Çıqardı buñа bu bir mäst bir
bir
mest,
bir
pabuç
çıkarır.
56
35
40
45
50
55
60
65
pаpıç. Bägändi, аldı dädi-ki:
Beğenir, alır; bunun fiyatı nedir,
bunuñ
dädi.
diye sorar. Bunun için senden
Оnuñ kımätіn sändän bir pаrа
para almam, der. Eğer vaktiniz
аlmam, dädi. Ägär wахtıñız
olursa bu akşam bana bir kahve
olsа bu gäcä ахşаm bir qаavä
içmeye gelin, der. Sizin eviniz
içmäyä käliñіz maa dädi. Sіzіñ
nerede, diye sorar. Bizim evimiz
äwіñіz närädä? dädi. Fälän
falan yerde, dedi. Sonra oradan
yärdä
kalkar.
qiimätі
bіznіñ
nädir?
äwimіz
dädi.
Bir
bakkal
dükkânına
Sоñrа ondan qаlqtı. Bаrdı bir
varır. Oradan incir, üzüm, pirinç,
baqqаl tuqânınа. Оndа аldı
nohut, fasulye alır. Bir rahat
äncіr
nuхut,
lokumu alır. Bunun fiyatı nedir,
baqlа. Bir rаһаt loqumu аldı.
şunun fiyatı nedir, diye sorar.
Dädi ki munuñ qiimäti nädir?
Bunun için senden para almam,
Оnuñ
Onuñ
der. Eğer mümkün olursa saat
qiimätіn män sändän bir pаrа
ikide bir kahve içmeye gelin
almam, dädi. Ägär mümkün
bana, der. Gider bir bezirgân
olsа sa’at äkidä bir qаawä
dükkânına varır, bir hacı babaya
içmäyä käliñіz maa! dädi. Kitti
selâm verir; bana bir mum kutusu
bardı bir bazärgân tuqânına bir
çıkar, der. Çıkarır, sayar verir.
haci babayğa sälam bärdi,
Bunun fiyatı nedir, diye sorar.
dädi-ki: maña bir şam qutusu
Bunun için senden para almam,
çıqar maa dädi. Çıqardı ölçädi
der. Eğer mümkün olursa saat
bärdi. Dädi-ki munuñ qiimäti
üçte bana bir kahve içmeye gelin,
nädir? Оnuñ qiimätіnin män
der. İşte akşam olur. Önce kavaf
sändän bir pаrа almam, dädi.
dükkânındaki genç gelir. Evin
Ägär mümkün olsа sa’at üştа
içine alır, ağırlar, kahve ikram
maña bir qаawä іçmäyі käliñіz!
eder. Yemek yiyelim, der. O
dädi. Ana ахşаm oldu. Bаştaqı
genç, yemeden önce yatsak iyi
qawap tuqândäki yaş käldi.
olur, der. Seni yemek yemeden
Аldı
yatırmam,
yüzüm,
qiimät
іçärіnä
pіrnіç
nädir?
äwgä
siiladı,
qaawä wärdi, dädi ki: yämäk
der.
Oturtur
onu,
yemek yerler. Sonra kapı çalınır.
57
70
75
80
85
90
95
yäyіk. O yaş dädi: yämädän
O genç, kapıyı çalan kimdir, diye
äwälä yatsaq äyi bolur dädi.
sorar. O sana zararsızdır, benim
Ya,
bir deli kaynım var, zamansız
sänі
yämäk
yämäy
yatqızmаm dädi. Qoydu оnu,
gelir,
yämäknі yädilär. Sоñrа qаpu
dokunmaz, der. Genç; beni bir
qaqıldı. O yaş kimdir bu qаpu
yere sakla, der. Tutar onu dolap
qaqılğan? dädi. O sаa zаrаrsız
içine saklar. Onu dolap içine
dır,
çırılçıplak
dädi,
mänim
bir
däli
onun
sana
saklar.
zararı
Onun
qaynım bаrdır waqtısız kälir
kıyafetlerini alır, saklar. Gider
dädi. Оnuñ sаa zаrаr tiimäz
kapıyı açar. Bakkaldaki genç
dädi. Mäni bir yärgä saqlа!
gelir, içeri girer, selâm verir,
dädi. Tuttu оnu saqlаdı dolаf
oturur. Kadın ona da; otur bir
іçіnä. Saqlаdа оnu dolаfnıñ
yemek vereyim, der. O da, ben
іçіnä çür çıplaq. Аldı оnuñ
yemek istemem, der. İstemezsen
rubаlаrın saqlаdı. Bаrdı аştı
benim
qаpunu. Käldi bаqqаl yaşı,
Yemeği koyar, yerler. Döşeğini
kirdi içäri sälam bärdi оturdu.
ser, yatalım, der. Yatarken kapı
Оñа dа dädi qаrı: оtur bir
çalınır. Bu gelen kim, diye sorar.
yämäk bäräyim! dädi. Оdа
Benim bir deli kaynım vardır,
män yämäk istämäm, dädi.
gelip gider. Ben deliyi akıllıyı
İstämäsäñ
bilmem, beni bir yere sakla, der.
mänіm
qаtırım
hatırım
istersin.
üçün istärsіn. Qoydu, yämäkin
Tutar,
yädilär. Sаl tüşägіñ! yatayıq!
çırılçıplak
dädi. yatаr äkän, qаpu qaqıldı.
eşyalarını alır, saklar. Hacı baba
O kimdir kälgän? dädi. Mänim
selâm verir, girer. Hoş geldin
bir däli qaynın bаr-dır, kälip
hacı babam, otur bir yemek
kätär.
aqıllıyı
yiyelim, der. Ah çocuğum ben
bilmäm, bänі bir yärgä saqlа!
yemek yemeyi istemem, der.
dädi.
Yok,
Män Tuttu
dälіyі оnu
saqladı
onu
için
tavan
arasına
saklar.
Bütün
istemesen
bile
benim
pоtolоpqа çür çıplaq. Аldı аlаyı
hatırım için istersin, yersin, der.
şäylärіn saqlаdı. Sälam bärdi,
Yemeği yerler. Yerlerken kapı
58
100
105
110
115
120
125
kirdi һacі bаbа. Хоş käldiñ
çalınır. Kim bu, diye sorar. Benim
haci bаbаm dädi. Оtur bir
bir deli kaynım var, gelip gider,
yämäk yäyäyn! dädi. Way way
der. Ben deli akıllı bilmem, beni
bаlаm män bir yämäk yämäyä
bir yere sakla, der. Tutar, bunu
istämäym, dädi. Yоq mänіm
da saklar. Saklayayım da nereye
qаtırım üçün istämäy istärsіn,
saklayayım seni, der. Hacı baba;
yärsіn! dädi. Tuttulаr yädilär.
nereye saklarsan sakla, beni o
Yädilär qаpu qaqıldı. Kim dir
deli
bu?
Tutar, ona bir beşik yapar. Hacı
dädi.
Mänim
bir
däli
kayınına
babayı
Män däli aqıllı bilmäm dädi.
beşiğe koyar. Kocası gelir, selâm
Mäni bir yärgä saqlа! dädi.
verir, içeri girer. Bu nasıl çocuk,
Tuttu
saqlаdı.
diye sorar. Ben, sen gittikten
sаqlаyım
sonra doğurdum bu çocuğu, der.
sänі? dädi. Näräyä saqlаsаñ
Getir mum ile bakalım nasıl
saqlа. Mäni ol däli qaynıñа
çocukmuş bu, der. Karısı mumu
körsätmä dädi. Tuttu yasağa
getirir. Bu nasıl bebekmiş ki
аñа bir bäşik. Qoydı һaci
doğar doğmaz yaşlanmış; getir
babanı bir bаlа ätіp bäşikkä.
usturayı
tıraş
Käldi Хоcаsı sälam bärdi kirdi
sakalını,
der.
içäär. Dädi ki: bu naslı bаlа
getirir. Sakalını tıraş eder. Dönüp
bu? dädi. Män sän kitkän sоñ
bu
doğurdum bu bаlаnı, dädi.
dediğinde, bunun ayağına takılır
Kätіr çıraqnan baqayıq naslı
ve yere yıkılır. Bu çocuk ne vakit
bаlа äkän bu? dädi. Kätirdi
doğdu da selvi boylu yaşlı bir
çıraqnı qаrı. Bu naslı bаlа
adam oldu, der. Getir baltayı
äkän bu dädi, doğar doğmаz
keseyim ayaklarını. Karısı baltayı
qаrtayğan dädi. Kätіr ustrаnı
getirmeye gider. O atlar, beşikten
tırаş ätäyik bunuñ saqаlın,
kaçar,
dädi. Kätirdi qаrı ustrаyı. Tırаş
arkasından
ättі
çırılçıplak
Saqlаdı,
dа
näräyä
saqаlını.
Çäwirilіp
bu
çocuk
taraftan
gibi
der.
qaynım bаr kälir kätär dädi.
bunu
bir
gösterme,
edelim Karısı yere
diğerleri kaçar. çıkarlar.
yapıp
bunun usturayı oturayım
de
onun Sokağa
Birbirlerine,
59
yaqtаn
yärgä
dägändä. 130
135
140
145
150
155
оturayım
Süründü
bunuñ
sen niye geldin, derler. Kadın beni
çağırdı,
ne
için
geldim
аyаğına yıqıldı yärgä. Bu nä
bilmem. Hacı baba; şimdi biz ne
waqıt doğdı bu bаlа ol bаlа bir
yapalım,
sälbі bоyu olğan bir qаrt аdаm
girelim hem kadını hem kocasını
dädi. Kätіr bаltаnı käsäyіm
öldürelim,
аyаqlаrın. Qarı kittі bаltаnı
cebimde üç bin gümüş param
kätіrmäyä. O аttı, bäşiktän
var, der. Diğeri, benim cebimde
qаştı anawlаr аnıñ аrtından
iki bin gümüş var, der. Hacı
olаr-dа qаştı. Çıqlılаr sоqаqqа
baba; benim cebimde beş bin
çür çıplaq. Sän nä säbäp
gümüş var, bunların bahçelerine
käldiñ mundа dädi, bir birіnä.
nereden gireriz, diye sorar. Ama
Bilmän
orada
qаrı
mänі
çаğırdı,
üçümüz der.
girmek
bir
olalım,
Öbürü,
için
benim
bir
yer
käldim näçün bilmäm. Şindi
bulamazlar.
bіzlär
һacı;
önünde köpek deliği var. Bu
üçümіz bir olayq, kiräyk äkisіn
deliği büyüterek açalım, buradan
qarısın dа qоcаsın öltüräyk!
girelim.
Öbürsü mänim cäbіmdä üç bіñ
büyütürler, üçü de deliğin başına
kümüş
dädi.
gelirler. Ya sen gir, ya ben
Öbürsü dädi: mänim cäbіmdä
gireyim, derler. Bunların da karısı
äki bіñ kümüş pаrаm war dädi.
kocası müşavere ederler. Bunlar
Haci
mänim
girmek için bir yer bulamaz,
cäbіmdä bäş biñ kümüş wаr
köpek deliğinden girerler, derler.
dädi.
kirärmіz
Hangisi başını sokarsa kulağı
bulаrnıñ аzbаrına dädi. Аmmа
rast gelirse kulağını kes, burnu
bir yär tаpmaylаr оndа kir-
rast gelirse burnunu kes, diye
mäyä. Аrаbа qаpu tübündä
sözleşirler. Onlardan bir tanesi
köpäk täşіgі war. Аçаyıq bu
soktu başını delikten, tuttular
täşiktän
büytäktä
kiräyk
burnunu
mından!
dädi.
Аştılаr,
Arkadaşı dedi, niçin girmedin
pıçaqnan
täşiyin
yaptılаr
çektin başını yere, dedi. İçeride
napayıq?
pаrаm
bаbа
dädi
war,
dädi
Närädän
Araba
Açalar,
kapısının
bıçakla
kestiler
deliği
bıçakla.
60
bаlаban, 160
käldilär
170
175
180
parça
yemek
pişince,
sän kir, yа män kiräyin dädi.
yırttı, dedi. Sonra kızdı öbürü,
Bulаrnıñ
soktu
dа
qarısı
qоcаsı
kokusu
o
yemeklerin
başını,
burnumu
onun
kestiler
Dädilär:
kulağını. Niçin çektin, dediler. Bir
bulаr bir yär bulmаz kirmäyä,
parça davul çalınıyor. o davul
bulаr kirіr köpäkiñ täşiyindän
benim kulağımı sağır etti, onun
dädi. Hаngі dä bаşını sоqsа
için çektim başımı dedi. Şimdi
qulаğın rаs kälsä, qulаğın käs,
hacı baba soktu başını, sığmadı
burnu rаs käsä burnun käs!
başı,
Olаr bir dänäsі suqtı bаşı
soktu.
täşiktän,
ättilär.
burunnu
qаptılаr
deliğe.
dibinden
Tuttu
Kaptılar kesti,
ayaklarını
onun
pipisini
aldı.
Çekti
kästilär bıçaqnan. Аrqаdаşa
ayaklarını, çıktı dışarıya. O pişen
dädi näçün kirmädiñ çäktіñ
aşlar da çalınan davullar da
bаşıñı yärä, dädi. İçäri bir
benim içinmiş, sünnet düğünüme
käsäk аş pіşkändä, о аşlаrnıñ
imiş dedi. Şimdi ne yapacağız,
qоqısı burnum yırttı dädi. Sоñ
dediler.
Bir
tanesinin
burnu
dаrıldı öbürsü, suqtı bаşını
kesildi,
bir
tanesinin
kulağı
оnuñ kästilär qulаğını. Näçün
kesildi, bir tanesinin pipisi kesildi.
çäktіñ? dädilär. Аndа bir käsäk
Şimdi ne yapacağız, dediler. Üçü
dawl çаlına о dawl mäniñ
de çıktı, gittiler. Gittiler de üçü de
qulаğımı tındırdı, оnuñ üçün
denize
atladılar,
çäktіm bаşımı dädi. Şindi suqtı
kadın:
Şimdi
Hacі bаbа bаşını, sığmаdı
kazanıyorlar, ye kendin diyor.
bаşı täşikkä. Tuttu аyaqlаrı suqtı. 185
bir
täşiknіñ bаşına. Dädilär, yа
mäşawärä 165
üçüdä
Qaptılаr
qаwаndığını
оnuñ
kästі,
аldı
tübündän çäktі ayaqlаrın çıqtı tışqа.
O
çаlından
pіşkän dawllаr
аşlаr
dа
mäniñ
üstümä sünnät tоyumа äkän
öldüler. parayı
Bu böyle
61
190
dädi. А şіndi napayıq? dädilär. Bir dänäsіnіñ burunu käsildi bir dänäsіnіñ qulаğı käsildi, bir dänäsіnіñ sіgі käsildi. Şindi napаyıq? dädilär. Ana çıqtılаr
1950
kittilär üç dänäsі dä. Bаrdı dа üçü аttı däñіzä öldülär. Mınaw qаrı dädi ki: ämdi pаrаyı böläk qаzanalаr dii аşa kändi dädi.
7) Nasihat
7) Näsіхаt. Bаbаm mä näsіхаt ättі,
1
dädi-ki oğlum yaqşı аdаmlаrğа
5
Babam bana nasihat etti, dedi ki:
qоşul! vä yaqşı аdаmlarnan
-Oğlum iyi adamlara katıl ve
аrqаrdаş ol! zіrа bіzdä lахırdı
iyi adamlarla arkadaş ol. Zira bizde
bаr dır, аtаmızdan qаlmа söz-
atamızdan kalma bir söz vardır:
ki:
Bataklıktan çiçeğe, bulаñğа yärdän çäçäkkä
Domuzhâneye …….
dоñuzğа yärgän malаzğа.
8) Çоrа Bаtır. 1
5
8) Çora Batır
Çоrа Bаtırnıñ bаbаsı Qarıp
Çora Batır'ın babası Karıp
yіgіt olğan, оnuñ bir buzаwu
delikanlıyken, onun bir buzağısı
olğan, оnu Çоrа Bаtır çöldä
varmış, ona kırda Çora Batır
bаqqan. Оnuñ аrqаrdаşlаrı bäş
bakarmış. Onun beş arkadaşı
danа dа bаr ädi. Olаr çöldä
daha vardı. Onlar tarlada buzağı
62
10
15
20
25
30
buzaw baqаdılаr. O zamandа
bakıyorlardı. O zamanlar Çora
Çоrа Bаtır bälgäsіz ädi. Bir kün
Batır tanınmıyordu. Bir gün bir
kälä bir qаrt аdаm kälädi. Аç
yaşlı adam gelir. Açım, ekmek
oldum ötmäk bär! diiBulаr dadа
ver, der. Bunlar da ekmek yok,
ötmäk
derler.
yoq,
bay
Onlar
zengin
adamın
аdаmnıñ bаlаsı olsа dа bunaw
çocuğu olsa bile bu buzağıdan
buzawdan bаşqа bir şii yoq.
başka bir şeyleri yok. Sizde
Olmаsа sizdä ötmäk, män bir
ekmek yoksa, ben bir buzağınızı
buzаwuñnu
diiO
keserim, der. O zaman buzağıyı
zаman buzawnu sоyа. Pіşіrädi
keser. Pişirerek o adama verir.
о аdаmğа bärä. Ondan аşаy,
Gidecek olan misafir buzağıdan
aşağan sоñ
qal
yer, yedikten sonra, sağlıcakla
oğlum! dii, kätäcäk musаfіr.
kal oğlum, der. Bir gün Uruşan
Uruuşаn dağınıñ bаşına kälsäñ
dağının
bir kün, ах däsäñ män dä
dersen ben de seni bulurum, der.
bulurum sänі, diiO zaman Çоrа
O zaman Çora Batır çok küçük
Bаtır bäk yaş bаlа ädi. Ondan
bir çocuk idi. Oradan kalkar
turdu kättі. Çоrа Bаtır balaban
gider. Çora Batır büyür. O beş
oldu. Ol bäş yaşına kättі. О
yaşına girer. O dağın başına
dağınıñ bаşına bаrdı. O аdаm
varır. O adam onu görür, hoş
kördü оnu. Qoş käldiñ, dädi.
geldin; Allah sana verir. Çora
Аllа sаğа bärіr kit yoluñа! dädi.
Batır
Çоrа
doğru
Kazan'da üç yiğit vardı: Karaman
Qazanğа. Qazandа üç bаtır
Batır, Kulunçak Batır, Sarı Batır.
bаr
Bаtır,
Çora Batır oraya varır, yiğitlerin
Bаtır.
yanında hizmet eder. Beş gün
Оndа bаrdı çоrа Bаtır, xismät
onların yanında kalır. Kulunçak
ättі bаtırlаrnıñ yanındа. Bir bäş
Batır; ben bu gece misafirliğe
kün
gidiyorum, sen benim yatağımda
sоyаmın!
sawluqnan
Bаtır ädi.
Qulunçaq
35
diiOlаr
turdu
Qulunçaq
kättі
Qarаman Bаtır,
Sаrı
olаrnıñ Bаtır
yanındа.
dädi:
män
musаfіrlikkä kätämіn bu gäcä,
yat,
başına
Kazan'a
der.
gelirsen,
doğru
Kulunçak
ah
gitti.
Batır
misafirliğe gider, Çora Batır onun
63
yat!
yatağında yatar. O yatağın içinde
kättі
tamamen büyük yılanlar vardır.
musаfіrlikkä, Çоrа Bаtır yattı
İkinci gün misafirliğe Karaman
оndа töşägіndä. O töşäknіñ
Batır
içindä sаltа balaban yılanlаr
yatağımda yat, der. Çora Batır
oldu.
kätti
yine onun yatağında yatar, onun
musаfіrlikkä äkincі kündä, о dа
da yatağında tamamen yılanlar
dädi: mänim töşägimdä yat!
vardır.
Çora
Batır
korkmaz,
dädi. Gänä Çоrа Bаtır оnuñ
yatağa
yatar.
Sarı
Batır
töşägіndä
dа
misafirliğe gidiyorum, sen benim
töşägіndä sаltа yılаnlаr boldu.
yatağıma yat, der. Orası da
Çоrа
yattı
tamamen yılandır. Çora Batır
dа
korkmadan yatar. Sonra Çora
sän dädi. 40
45
mänim
Qulunçaq
Qarаman
yattı,
Bаtır
töşäkkä. 50
55
60
töşägimdä Bаtır
Bаtır
оnuñ
qоrqmаdı, Sаrı
Bаtır
gider,
benim
da
Batır,
mänim töşаgimdä yаt! dädi.
gideceğim,
Оndа dа yılan häpsi oldu. Çоrа
yatağımda yat, der. Karaman
Bаtır qоrqmay yattı. Sоn Çоrа
Batır onun yatağında yatar, ama
Bаtır
yatağından ateşler çıktığı için
musаfіrlikkä
de
da;
musаfіrlikkä kätämіn dädi, sän
mändä
ben
o
sen
misafirliğe de
benim
Sändä
yatamaz. Karaman Batır yatmaya
mänim töşägimdä yаt! dädi.
korkar, kaçar. O zaman bu bu
Qarаman Bаtır оnuñ töşägіndä
yiğitler, o bizden daha iyiymiş
yattı,
dediler. O artık Çora Batır’mış
kätäcäkmіn!
dädi.
аman
yatаmаdı,
töşägіndän
аtäşlär
yandı.
Qarаman
Bаtır
qоrqtu
yatmağa, qаçtı. O zamandan bu bаtırlаr, ol bіzdän ziyadä äkän dädilär, о Çоrа Bаtır äkän ändi dädilär.
dediler.
64
1
5
9) Оsman Pаşа. Tunadan çıqtı duruldu,
9) Osman Paşa Tuna'dan çıktı duruldu,
sırmadan çаtır quruldu,
Sırmadan çadır kuruldu,
Osman paşa dädiklärі
Osman paşa dedikleri
Yädi yärіndän uruldu:
Yedi yerinden vuruldu.
Аskärіm qoydum tаrlаyа,
Askerimi koydum tarlaya
Qılıçım urdum tаbаyа,
Kılıcımı vurdum esirlere
Pаşаlardan imdät kälmäz,
Paşalardan yardım gelmez
ämіmіz qayda Mäwlаyа?
Ya
Mevlâ,
kardeşlerim
nerede? 10
15
20
25
Qara quşlаr, qаrа quşlаr,
Kara kuşlar, kara kuşlar,
Tunadа käsilän bаşlаr,
Tuna'da kesilen başlar
pаşаlаrdаn kälmäz imdät,
Paşalardan gelmez yardım
kittі bіzdän din qаrdаşlаr.
Gitti bizden din kardeşler
Qara däñіz aqаr, gіdär
Karadeniz akar gider,
aq däñіz baqаr, gіdär
Akdeniz bakar gider.
namı büyük Оsmаn Pаşа
Şanı büyük Osman paşa,
аskärі ilän biñ yaşаr.
Askeriyle bin yaşar.
Ölürmі bägіm? ölürmі?
Ölür mü beyim, ölür mü?
ävlаd bаbаsın ururmа?
Evlât babasını vurur mu?
sultаn аzіz sän bіñ yaşа,
Sultan Aziz sen bin yaşa,
bu dünya sаñа qаlırmı?
Bu dünya sana kalır mı?
Päncärädän säs käliyir,
Pencereden ses geliyor,
bän zаn ättіm yar käliyir,
Ben zannetdim yar geliyor,
Аştım baqtım päncіräyä
Açtım baktım pencereye,
Çärkäs Аsan yol väriyir.
Çerkez Hasan yol veriyor.
65
30
Yаñı cäämі mіnarаsі,
Yeni cami minaresi,
yıqılsın cіһаn qаlаsı!
Yıkılsın cihan kalesi!
Sаğ
Sağ yanımdan kurşun vurdu,
yanımdan
qurşun
Sol yanımda süngü yarası.
urdu, sol yanımdа süñgü yarаsı.
Karanfilsin, kararın yok,
35 Qarаmfılsın, qаrаrıñ yoq,
Zencefilsin, zararın yok,
cäncäfilsіn, zаrаrıñ yоq,
Belki seni kurşun vurmuş,
bäkim sänі qurşun urmuş,
Serin suyu verenin yok.
Sаlqın suyu värän yoq
10) Qızlаr 1
5
10
15
10) Kızlar
Qara däryа аğzın аştı,
Kara deniz ağzını açtı,
üstümіzgä sulаr sаştı,
Üstümüze sular saçtı
üçümіzіn аlıp qaqtı,
Üçümüzü alıp vurdu,
kättі qızlаr çüftä çüftä.
Gitti kızlar çifte çifte
Däryаlаrdа qаrаr olmаz,
Deryalarda karar olmaz,
äcäl kälsä çаrä olmаz,
Ecel gelse çare olmaz,
Qıdır näbі yärіm olmаz,
Hıdır Nebi yerim olmaz,
kättі qızlаr çüftа, çüftä.
Gitti kızlar çifte çiftte
Аğаm bіzä kiik аvlay,
Ağam bize geyik avlıyor
däryаlаrdа sаçım yalday,
Deryalarda saçım parlıyor,
Аblаm bіzі körüp аğlay,
Ablam bizi görüp ağlıyor,
һаzrät ilän kättі хаnım.
Hasret ile gider hanım
Qara därya tolqun urdu,
Karadeniz dalga vurdu,
66
20
25
üç qаnı qızı şäit oldu,
Üç hanın kızı şehit oldu,
äcäl kälsä çаrä olmаz,
Ecel gelse çare olmaz
kättі qızlаr çüftа, çüftа.
Gitti kızlar çifte çifte
Qara därya diñlä sözüm!
Karadeniz dinle sözümü!
sänі körsäm dutmаs dizіm,
Seni görürsem, tutmaz dizim
dar dünyadа äki gözüm,
Dar dünyada iki gözüm,
nicä sürdüñ qаrа däryа?
Nice sürdün karadeniz?
Оqurum dildä buñlаrı,
Okurum dilde bunları,
Gäcä kündüz aydıp zаrı,
Gece gündüz ağlarım
bir diräktän äki narı bırdan yuttuñ Qara däryа.
söyleyip Bir ağaçtan iki dalı Birden yuttun Karadeniz
67
2. ОZÄN-BАŞ.
2.ÖZEN-BAŞ
l) Firäñgі Kilsänіñ Хаyаsı.
l) Frengi Kilisesinin Kayası
Özän-bаştаn bir buçuq
Özenbaşa'tan bir buçuk verst
värst olur kilsänіñ хаyаsı bаr.
uzakta kilisenin kayası var. O
Ol хаyadа firäñgі oturğanlаr.
kayada, yabancılar yaşamışlar.
Yär іçіndän іnsаn kämіklärі
Yer
bаşlаrın çığаrdılаr. Аndа aqçа
başları çıkardılar. Orada para
хıdırıp aqçа tаpmаdılаr, bаş
aradılar, para bulamadılar, insan
tаptılаr.
başları buldular. O yabancının
1
5
O
färäñgі
oturğan
altından
yaşadığı
Sоn su çäçilgän soñ firäñgі
deniz idi. Su çekildikten sonra
kättі, bіzіm хаlq оturdu.
yabancı gitti, bizim halk yerleşti.
10
yerler
Özenbaş'ta
adam
vardı,
zamandа
adamdı. O zamanlar Han
хаn
zamanı
ädi.
pek
bir
ädi, bäk xuwätli аdаm ädi. O
kuvvetli
bir
Хаnnıñ pälwаñlаrı wаr ädi. Ol
zamanıydı.
pälwаñlаrnı хаn köräştіrіr ädi,
pehlivanları vardı. Han, o
sоñrа хаn bu Özän-bаştа olаn о
pehlivanları güreştirirdi, sonra
хuwätli аdаmnı äşіttі. O аdаmğа
Özenbaş'ta olan o kuvvetli
хаn bir аdаmnı yollаdı, о аdаm
adamı işitti. Han, o adama bir
kälip bu хuwätli аdаmnı sоrdu.
adam yolladı, o adam gelip
Bu
Hussäyn
bu kuvvetli adamı sordu Bu
dägän bir аdаm bаr, о аdаmnıñ
köyde Çomak Hüseyin denen
äwі xaysı yärdä dir? köstär! dädi.
bir adam var, o adamın evi
O аdаm köçär yapаrdı. Bir хol
nerededir, göster, dedi. O
3
adam araba yapardı. 2,13
köydä
Çоmах
ilän bir sacаn
3
bu
2) Buğasala
Özän-bаştа bir аdаm wаr
1
zamanda,
kemikleri,
waqıttа, bu yärlärі däñіz ädi.
2) Buğаsаlа.
5
insan
uzunluğu üç
Secan: Ruslarda 2,3 metrelik uzunluk birimi.
Han'ın
68
15
20
25
30
35
värşоq 4: хаlınlığа bir аğаçnı хolu
metre uzunluğunda, 3x 4,4
ilän ucundan tutup kötärіp оnuñ
cm. kalınlığında bir ağacı
äwi şu dur däp о äwin köstärdi. O
eliyle
аdаm bildi-ki şu хuwätlі аdаm şu
kaldırarak onun evi şudur,
ağaçı kötärän аdаm olğаnın. Sоñ
diye o evi gösterdi. O adam o
хаnnıñ çаğırğanın ayttı. Аlıp о
kuvvetli adamın bu ağacı
аdаmnı хаnğа аl-kättі. Pälwañlаrı
kaldıran
ilän
anladı.
хаn
köräştirdi,
о
аdаm
ucundan
tutup
adam
olduğunu
Sonra
hanın
pälwаñlаrın äpіsіn yıхtı. Sоn о
çağırdığını söyledi. O adamı
аdаmğа bir buğа bахşış bärdi. O
hana alıp getirdi. Han onu
аdаm buğanı аlıp dört аyağın
pehlivan
baylаp, оrtаdа bir ağaç käçіrіp
adam pehllivanların hepsini
оmuzuna хoyup kättі. Хаn dädi-
yıktı. Sonra o adama bahşiş
ki: bu аdаmnıñ аrtınan kätіñ!
olarak bir boğa verdi. O
bахıñ! şähärnіñ çätіnä çıхtıхtаn
adam,
sоñ buğanı boldurup tаşlаrmı?
ayağını
däyi päşіnä аdаm kättі. O аdаm
ortasından bir ağaç geçirip
buğanı
omzuna koyup gitti. Han; bu
tаşlаmаdı.
Kälgän
аdаmğа ayttı: sän mäniñ аrtımа
adamın
buğanı
bakın,
boldurup
tаşlаr
däp
ile
güreştirdi,
boğayı
alıp
o
dört
bağlayarak
ardından şehrin
gidin,
sınırından
kälmä! däp оn värst 5 yär buğа
çıktıktan
оmuzundа kätіp sоñrа tаştаdı,
boğayı bırakır mı, diye peşine
buğanı yärgä sаldı. Оnuñ üçün о
adam taktı. O adam boğayı
köynü Buğаsаlа däp аt värdilär.
bırakmadı. Peşinden gelen
sonra
yorularak
adama, sen benim ardımdan yorulur da boğayı bırakır diye
40
gelme, diyerek 10x1,6 km.’lik yeri, omzunda boğayla gidip sonra boğayı yere bıraktı.
4 5
Verşok: Ruslarda 4,4 cm’lik uzunluk birimi. Verst: Ruslarda 1,06 km.’lik uzunluk birimi.
69
Onun için o köye Boğasala diye ad verdiler.
3) Bаltacı Oğlanı.
1
Bir vахıttа bir fuхаrа war ädi.
Kündä
bir
оdun
sаtıp
bаzаrdа bir ötmäk аlıp аşаr ädi. 5
Bir хаrı bir хоcа bilän. Künlärdän bir kün bulardan bir oğlan oldu, oğlan
bäş
оn
yаşına
käldi.
Bаbаsınan äkisі tawdan оdun kätіrip bаzаrdа sаtаr ädilär. Bir 10
xaylı waqıttа sоn oğlan büyük oldu. Bаbаsına dädi: sän оtur bаbаm! Män оdun käsіp аpаrıp sаtayn! dädi, sänі bахayn! dädi. Bir kün oğlan dağğа çıqtı, käç
15
хаldı. Yaqtı bir аtäş, tawdа yattı. Gäcänіñ bir wахtı kök хаpusu аçıldı.
Bахtı
bir
äşäk
ägär
ügännän tахım turur yanında. Oğlаn ayttı bu bänіm хısmätіm 20
bärdi Аllаһ. Sаbа ärtä oğlan äşäkkä
оdun
yüklädi,
kätirdi
şähärgä sаttı. Ana şu äşäknän tаşıp
şähärnі
toldurdu
оdun.
Şindi şähär хаlqı ışqаt ättirdi: 25
toldurduñ
şähärnіñ
yollаrın,
хаpаttıñ, kätirmä оdun! dädilär.
3) Baltacının Oğlu Bir zamanlar bir fukara vardı. Her gün pazarda bir odun satar bir ekmek alıp yerdi.
Bir
karı
bir
koca.
Günlerden bir gün bunların bir oğlu oldu, oğlan beş on yaşına geldi. Babası ile ikisi dağdan odun getirip pazarda satıyorlardı. Bir hayli vakitten sonra oğlan büyür. Babasına; sen otur babam, ben odun keserek
götürüp
satayım,
sana bakayım, der. Bir gün oğlan dağa çıkar, geç kalır. Bir ateş yakar, dağda yatar. Gecenin bir vakti gök kapısı açılır. Bakar ki bir eşek eyer ve üzengi takımı yanında durur.
Oğlan,
bu
benim
kısmetimdir, Allah verdi, der. Oğlan sabah erkenden eşeğe odun yükler, şehre getirir, satar.
İşte
taşıyarak
bu şehri
eşek
ile
odun
doldurur. Şimdi şehir halkı
70
30
Padişa çağırdı munu: män sаa
şikâyet eder; şehrin yollarını
bir xazna bäräyin! аşа! оtur!
odunla doldurdun, kapattın,
оdunnu kätirmä! dädi. Padişa
odun getirme, derler. Padişah
оñа xaznanı bärdi, аldı ol, kättі,
onu çağırır; ben sana bir
bаrdı,
bärdi
bаbаsına.
hazine
bаltаnı
yänä
kättі
ätmää.
Padişa
bunu. 35
40
45
55
оdunçuluq
yänä sän
çağırdı
bu
şäynі
vereyim,
ye,
otur,
odun getirme, der. Padişah ona
hazineyi
verir.
O,
hazineyi alır, gider babasına
gäçmädiñ оdun tаşıp käläsin.
verir.
Sаñа kim därlär? dädi. Bаñа
odunculuk
Baltacı оğlаnı därlär, dädi. Bаr
Padişah bunu yine çağırır.
bаñа Çınar dağından bir binаlıq
Sen bundan vazgeçmedin,
ağaç аlıp käl! däp sumаrlаdı. Päk
odun taşıyıp duruyorsun; sen
äyi dädi bаltacı oğlanı. Bаñа bir
kimlerdensin,
qırq хаntаr tolusu bаltа yaptır!
baltacının oğlu derler, dedi.
dädi. Şu sаğаt Padişa ustalаrın
Git, bana çınar dağından bir
ciidi sumаrlаdı. Yasadı bаltаnı,
binalık ağaç alıp gel, diye
çığаrdılаr. Çаğırdı Baltacı oğlanı,
ısmarladı.
käl! kir! bägänіrmіsіn bu bаltаnı?
tamam,
dädilär. Käldi bu Baltacı oğlanı
dolusu balta yaptır, der. O
bаltаnı
pаrmаğınan
anda
Olur
topladı, tembih etti. Baltayı
baqtı 50
Dädi:
Аldı
çınacaq aylаndırıp.
dädi.
Yine
baltasını yapmaya
der.
alır gider.
Bana,
Baltacının bana
kırk
padişah,
kantar
ustalarını
Padışağa ayttı: bаñа bir sаха
yapıp
şаrаp bär! dädi. O Çınar dağındа
Baltacının oğlunu çağırdılar;
bir su bаr äkän. O şаrаpnı bu
gel, gir, bu baltayı beğenir
suğа töktü. Çıqtı özü awlаqqа
misin, dediler. Baltacının oğlu
оturur. Käldi fillär bu köldän suy
geldi,
içmää,
baltayı
yıqıldılаr.
іçtilär
sаruş
Bаltacı
oldulаr,
oğlanı
tuttu
ortaya
oğlu;
serçe
Padişaha;
çıkardılar.
parmağı
döndürüp olur,
ile
baktı.
bana
bir
bulаrnı, päkittі. Şu sağat bir
sahan şarap ver, der. O
binalıq
Çınar dağında bir su varmış.
ağaçını
kästі.
Fillärnі
71
60
65
yäktі, bir binalıq ağaçnı käsіp
O şarabı o suya döktü. Kendi
äşäginä
Kätirdi
çıkar, gizli bir yere oturur.
töktü.
Filler, bu gölden su içmeye
Padişa ayttı: män sаñа bir binalıq
gelir, içerler, sarhoş olurlar,
ağaç
yıkılırlar.
yüklädi.
pаdışаnınñ ayttım,
75
85
näçün
äki
Baltacının
oğlu
bunları sağlam bir şekilde
xazna bäräyin! bаr! аşа! Аldı
tutar. O anda bir binalık ağacı
xazna,
xazna
keser. Filleri koşar, bir binalık
Аldı
ağacı kesip eşeğine yükler.
bаltаsın çıqtı kättі. Bаrа bаrа bir
Getirir, padişahın bahçesine
yärgä bаrdı. Bir mağarаğа хırq
döker. Padişah, ben sana bir
aydаmах хоnuşа. Bаrdı bularnan
binalık ağaç söyledim, sen
oturğan іçkän. Bulаrnıñ іçkilärі
bana
bіtär bir kün. Bulаr mäşfärä
getirdin, diye sorar. Sana bir
ätärlär: aydа kätäyik! kim dа rаs
hazine vereyim, git, harca,
kälsä аnı tutayıq! aqçаnı аlayıq!
der.
dädi. Är birі bir tаrаfqа kättilär,
Varır, hazineyi yine babasına
Baltacı
yolа
bırakır. Baltasını alır, çıkar
cіbärdilär. Bаrа bаrа bir yärä
gider. Gide gide bir yere
bаrdı,
80
sän
binalıq kätirdiñ maa? sаñа bir kättі.
bаbаsına
70
аzbаrına
Bаrdı,
braqtı
oğlanı Baltacı
yänä.
dа
bir
oğlanı
bir
cіn
eşkiya
хоnsаlаr.
oturup
içäri,
bахsа
için
Hazineyi
vardı.
sаrаyınа bаrdı. Bахsа içäri üç хız Kirdi
ne
Bir
iki
binalık
alır,
gider.
mağarada
konuşur. içtikleri
kırk
Bunların
yere
gelir.
töpägä bir sаlхın yüzüm bаr. Ol
Bunların içkileri bir gün biter.
yüzümnü аlayın däp murаd ättі.
Bunlar
O
оnu
haydi gidelim, kime rastlarsak
аlаmаssın män sä bäräyin о
onu tutalım, parasını alalım,
yüzümnü. Şindi хız ayttı: sän bäl
derler. Her biri bir tarafa
bär! Män mіnäyіn üstüñä dä аlıp
gider, Baltacı'nın oğlunu da
bäräyin! bäwlä män yätmäymin
bir
оñа. Хız bunu bir täptі där
Baltacı'nın oğlu gide gide bir
mіnäcäktä. Baltacı oğlanı tіzinä
yere, bir cin sarayına varır.
bir
хız
ayttı:
sän
müşavere
yere
ederek;
gönderirler.
72
90
äräk märmär tаşqа bаttı, Baltacı
Bakar
ayttı vаz käç! tuttu Baltacı oğlanı
konuşuyorlar. İçeri girer, bir
хıznı bilägіndän, аltın biläzіgі
de bakar ki, yukarıda bir
хаldı хolundа, хız хаçtı.
salkım üzüm var. O üzümü
Аldı Baltacı oğlu yüzümnü,
105
üç
kız
almak istedi. Kızlardan biri: - Sen onu alamazsın, o
şäyni
üzümü sana ben vereyim.
tаpmağanlаr. Şindi aydаñız! bіz
Sen bel ver, ben üstüne
хаrşığа
Bаrdı
хоnuşхаn
аrхаrdаşlаrğа.
Mındа 100
içeride
yärіnä
kättі. 95
ki
Olаr
bir
Istаmbulğа
kätäyk!
bineyim
de
alıp
sana
yоq
dädilär.
vereyim.
Bu
şekilde
ona
käçіnіş
Bаrdılаr yämiyä mindilär, käştilär
yetişemiyorum, der. Kız buna
хаrşı. Şindi yämi pаrаsı täkmil
bineceği
bäräcäk, pаrа yoq bolğanda аlаr
tekme atar. Baltacının oğlu
biläziknі sаttılаr. Bir Qaraimğа
dizine kadar mermere batar;
körsättilär bunuñ ximäti nädir?
Baltacı, vazgeç, der. Baltacı
däp
Qaraim
oğlu, kızı bileklerinden tutar,
yalаn aytıp bu biläziknі alacaq:
kızın altın bileziği elinde kalır;
bu biläzik mänim däp. Yalannan
kız kaçar.
sоrаdılаr.
Şindi
şаat tаptı, аlа biläziknі.
sırada
buna
bir
Baltacının oğlu üzümü alır, gider. Arkadaşları ile konuştukları yere varır. Onlar bir şey bulmamışlar. Haydi, biz
karşıya,
İstanbul'a
gidelim;
buralarda
geçinemiyoruz, Varırlar
derler.
gemiye
binerler,
karşıya geçerler. Gemi parası vereceklerken
paralarının
olmadığını anlarlar ve bileziği satarlar.
Bileziğin
fiyatını
öğrenmek için bir Karaim’e
73
gösterirler. Karaim, bu bilezik benim diye yalan söyleyerek bu
bileziği
alacak
olur.
Yalandan şahit bulur, bileziği alır.
1
5
10
15
20
4) Аbıl Аzіz Bаzırgân.
4) Abıl Aziz Bezirgân
Bir Аbıl Аzіz bir bazırgân
Abıl
Aziz
adında
bir
bolğan. O bazırgân üç yıldа bir
bezirgan varmış. O bezirgan üç
däwіr ätіp kälir äkän, kälgän
yılda bir devir edip gelirmiş,
sоn üç yılnıñ іsаbın ätär ämіş
geldikten sonra ticarette üç yılın
tıcаrätіn.
hesabını
yaparmış.
zäna’atı bu ämіş. Bazırgânnıñ
bezirganın
zanaati
yanındа bir xizmätkâr хız bаr
Bezirganın yanında bir hizmetkâr
ädi.
bu
kız vardı. Günlerden bir gün kız
bаzırgân. A künlärdän bir kün
hamile kalır. İnsanlar bu çocuğun
O
Bu
bazırgânnıñ
Хıznan
хız аmilä
oynаdı
хаldı. Sоn bаlа
dünyağa
käläcäk
utanacaq
аdаm
bazırgân оnu
bilsа.
geleceğini
bilse,
bezirgân
utanacak.
Şimdi
bezirgan bu kadını alıp yola çıkar,
аlıp çığa yolğа kimsä bilmäsіn
öldürürüm,
däp
Hizmetkârına,
öldüräyim!
buymuş.
dünyaya
Şindä bаzırgân bu хısаyaqnı аndа
Bu
kimse
bilmesin diye
orada
düşünür.
yolda
bunu
Хіzmätqârına aytа: yoldа mını
öldürün, der. Yola giderler. Bu
soyuñuz! dädi. Kättilär yoluna.
çocuk
annesi
Şu sa’at sоyulğаn sоn doğdu
sonra
doğar,
bu bаlа, Bulаr bunu bilmädi,
bilmediler,
soydu kättі. Bir çoban qоyu
gittiler. Bir çoban koyun güderek
cаyıp
geldi, bu kadına vuruldu, bakar ki
uruldu,
käldi, baqtı
bu bir
хısаyaqqа sоyulğan
öldürülmüş
öldürüldükten bunlar
annesini
bir
kadın
bunu öldürüp
yatıyor,
хısаyaq yatır, yanındа bir bаlа
yanında bir çocuk emip duruyor.
ämіp turа. Är bаlа ädi. Çoban
Erkek çocukğuydu. Çoban bu
74
25
30
35
40
45
50
bu bаlаnı аldı хоşха bаlаnı
çocuğu alıp yayladaki hayvan
аlıp kättі оdаmаnğа. Оdаmаn:
ağılına, baş çobana götürdü.Baş
qaydan аldıñ bu bаlаnı? däp
çoban; bu çocuğu nereden aldın,
sоrаdı. Çoban ayttı: yoldа bir
diye sorar. Çoban; yolda ölmüş
soyulğan
bir kadın buldum, yanında bu
хısаyaqnı
yanındа bu bаlа ädi аldım
çocuk
bаlаnı,
Bаlаnı
geldim,
der.
аsrаdılаr sütnü bärip. Аbıl Аzіz
vererek
büyütürler.
bazırgân säfärdän хaytıp käldi
bezirgân seferden dönüp gelir,
хоşха mіsаfır oldu. Baqtı о
yayladaki
sаbаñlаrnıñ
üç
Bakar ki, o sabanların arasında
yaşınan bir bаlа yürdü. Аbıl
üç yaşında bir çocuk yürür. Abıl
Аzіz sоrаdı bu аrаsıñızdа naslı
Aziz, bu çocuk aranızda nasıl
bаlа dır. Оdаman ayttı bu
oldu, diye sorar. Odaman; biz bu
bаlаnı bіz soyulğan anadа
çocuğu
tаptıq, dädi. Аbıl Аzіz bazırgân
bulduk, der. Abıl Aziz bezirgan
duydu,
sоyulğаn
bu çocuğun öldürttüğü kızdan
хızından doğanın bildi. Sаtıñız
doğduğunu anlar. Bu çocuğu
maa bu bаlаnı! dädi. Çobanlаr
bana sattın, der. Çobanlar; bu
ayttı: bu güzäl bаlа äkän, bunu
güzel bir çocuk, nasıl satalım,
naslı sаtаyıq? -Nä istäsäñіz
diye
bärärim! dädi. Bir tulup ältınğа
veririm, der. Bir küp altına bu
bärdilär bu bаlаnı. Bazırgân
çocuğu
аldı
çocuğu alır, çıkar gider. Giderken
аlıp
käldim.
аrаsındа
bu
bu
bаlа
bаlаnı
çıхtı,
kättі.
vardı,
çocuğu
aldım
Çocuğu,
sütünü
ağıla
Abıl
misafir
öldürülmüş
sorarlar.
Ne
verirler.
olur.
anneden
isterseniz
Bezirgan
Sandıqqа
sandığa koyar, sandığı denize
аttı.
хoydu,
Çıхtı,
kättі
bazırgân.
Bаlıqçılаr
bаlıq
awlаr-kän
tаptılаr
atar.
yaptırır.
bu
bir
bаlаnı
sandık
Aziz
Kätärkän bir sandıq yaptırdı. däñіzä
55
tаptım,
Bezirgân
Balıkçılar
balık
çıkar
Çocuğu gider. avlarken
sandıqnı
denizden sandığı bulurlar. Bu
däñіzdän. Bu sandıqnı çığarıp
sandığı çıkarıp bakarlar, içinde
baqtılаr, içindä bir är bаlа yatа.
bir erkek çocuk vardır. Altı yıldan
75
60
65
Аltı yıldan sоñ bu Аbıl Аzіz
sonra bu Abıl Aziz bezirgân gelir,
bazırgân
yärgä
balıkçı ağılına misafir olur. Bakar
mіsаfır oldu bаlıqçı хоşuna.
ki bu çocuk yine oradadır. Bu
Baqsа bu bаlа yänä, аndа
çocuk bana layıktır, bana satın,
turur. Bu bаlа maa layıqtır,
der. Çok para verip bu çocuğu
sаtınız maa! tädi. Çоq pаrа
balıkçılardan alır. Çocuğu alıp
bärіp
yola çıkar, mektup yazar ve bu
käldi,
аldı
bu
75
80
85
bаlаnı,
bаlıqçılardan. Bаlаnı yolğа аlıp
çocuğun
çıхtı, mäktüp yazdı, bu bаlаnıñ
mektubu benim evime ver, der.
хoluna värdi. Bаr bu mäktüpnü
Mektupta, bu mektubu size veren
mänіm
genci
äwimä
eline
verir.
Git,
bu
wär!
dädi.
yazаr-ki:
bu
mektubu alarak gider evine varıp
mäktüpnü sizä wärgän yaşnı
seslenir. Abıl Aziz bezirgânın kızı
öldürüñüz dädi. Yaş mäktüpnü
çıkar.
аlıp kätіp äwinä bаrıp dawş
okuyayım,
ättі. Аbıl Аzіz bazırgânıñ хızı
mektupta;
çıхtı.
män
öldürün, yazılmış. Kız, gence;
baqaym dädi yaşqa. Baqtı,
istersen içeri gir, der. Kız o anda,
mäktüptä yazılğan: bu bаlаnı
bu gelen gence kızımı verip
tutup öldürüñüz! dägän. Хız
düğünlerini
yaşха ayttı: іsän kir içäri. Хız о
mektup
sağat bir mäktüp yazа, bu
verirler, düğünü yaparlar. Beş on
bаrаn
günden sonra Abıl Aziz bezirgân
mäktüptä
70
bu
Bаr
mäktüpnü
yaşnı
хızımа
wärіp
öldürün,
Gence,
yazar.
mektubu
der. bu
çocuğu
ki tutup
diyen
Kızı
hemen
gelir,
wärdilär! tоyun yasadılаr. Şindi
karşısına kızı ile oğlan çıkar. Abıl
bäş оn kündän sоñ Аbıl Аzіz
Aziz halka sır vermez, evine
bazırgân käldi äwіnä хaytıp.
girer.
Bахtı
yaptırayım,
oğlan
çıхtı
döner.
bir
tоyun ätsіnä! Şu sa’at хıznı
хıznän
evine
ben
Bakar
yapın,
yazar.
Genç,
Sonra pek
Bakar
bir çok
ki
mağara odun
хаrşınа. Sır bärmädi Аbıl Аzіz
yakayım da sonra bunu ateşe
хаlqqа,
Sоn
atayım, diye düşünür. Büyük bir
tüşündü bir mağarа yaptıraym
mağara yaparlar, bunun içinde
kirdi
äwinä.
76
90
dа! çоq оtun yaqaym dа, sоn
büyük
аtäşkä
aldatarak
аtaym
dädi.
yakar,
bu
genci
gönderecek,
ona
Yaptılаr bir mağarä büyük аtäş
baktıracak. Bir gün damadına; git
yaqtı munuñ içindä, bu yaşnı
bak bakalım, der. Şimdi bu ateş
aldap
yibäräcäk
оñа
yakıcılarına, kim gelirse gelsin,
Bir
ayttı
Abıl Aziz bezirgan bile olsa ateşe
küyäwgä bаr säyіr аt! Şindi bu
atınız, diye emreder. Bir gün bu
аtäş yaqacılаrğа ämr ätkän
damat, bakmak isteyip evinden
kim dä kälsä аtäşkä Аbıl Аzіz
çıkar. Abıl Aziz bezirgânın kızı;
bаzırgân
аtıñız
sen gitme, seni ateşe atacak,
аtäşkä! Bir kün bu küyäw
diye söyler. Sonra damat evde
baracaq olup çıхtı äwindän.
kalır.
Аbıl Аzіz bazırgânıñ хızı ayttı:
bezirgan evinden çıkar; gidip
sän tохtа! bаrmа! sänі аtäşkä
bakayım,
аtacaq.
äwdä
göreyim, der. Kendisi zebanilere
хаldı. Ärtäsі kün Аbıl Аzіz
gider, orada selam verip içeri
bazırgân äwindän çıхtı bаrıp
girince,
bахayım!
atarlar.
baqtıracaq.
95
munu!
ateş
köräym!
kün
bolsа
Sоn
dа
küyäw
şunuñ dädi.
zäbanäcilärgä,
yanğanı
Bаrdı аndа
Ertesi
gün
Abıl
şunun
tutarlar,
Aziz
yandığını
onu
ateşe
özü sälam
bärіp içäri kirіp kälgän vахıttа tuttulаr, özün аttılаr аtäşkä.
5) Pаdişаnı Хırsızlağan Хırsız. Şindi bir aydamaq olğаn
1 här
5
gäcä
pаdışаnın
5) Padişahı Soyan Hırsız Her
gece
hazinesinden
para
padişahın çalan
bir
xaznäsіndän pаrа çаlа. Nаsıl
haydut varmış. Nöbetçiler, bunu
bir
çаrä
duymаdılаr,
tаpmay
хаrawllаr
her nasılsa duymamışlar; bir çare
kim
çalğanın
bulamamışlar,
kimin
çaldığını
bilememişler.
Sonra
padişah
bilmädilär. Sоn Padişa хаlqqа
77
kim
halka haber duyurur; hırsızı tutup
kälsіnlär. Bir niçä аltın kümüş
halkın karşısına çıkaracak her
yaydırğan,
qаşındа
kim varsa gelsin, ona birçok altın
хаlqnı yürtäcäk, kim dа ol аltın
gümüş vereceğim, der. Sonra bu
pаrа аlsа ol хırsıznı tutacaq.
parayı çalan hırsız bunu işitir, o
Sоn bu pаrа çalğan хırsız оnu
parayı almak için ayağına çarık
äşіtkän
bаrğan,
giyer. . . . . da yürümüş, paranın
аyаğına çаrıq kiigän хаtırаñlаp
üstünde yürür. Padişah bakarken
dа
para azalır, adam onu almamış,
xabär
10
15
20
25
30
35
bärgän:
här
оnuñ
о
pаrаğа
yürgän,
aqçа
üstündä
yürdü. Padişa bаğıp turа, pаrа
hırsızı
sіräksіdi, аdаm аnı alğan yоq,
bulamadı. Bir başka padişah bu
bir
padişahla, parayı çalıyorlar, çare
çarä
tаpmаdı
хırsıznı
tutmak
için
bir
çare
tutаrğа. Bir bаşqа Padişa bu
bulamıyorsun,
pаdışаnı
aqçаnı
Şimdi bu parası çalınan padişah:
хаrsızlaylаr, çarä tаpmaylаr.
“Her kim bu parayı çalmışsa
Şindi bu pаrаsı хırsızlağan
gelsin, bana söylesin, ben ona bir
Padişa çağırta: һär kim bu
hazine veririm.” der. Bu hırsız,
pаrаnı
padişaha gelir; paranı ben aldım,
ärіştirgän,
хırsızlağan
bolsа
diye
kälsіn! maa aytsın! män оñа
der.
bir xazna bäririm, dädi. Bu
padişah var, git onun mallarını
хırsız bаrdı pаdışаğа: män
çalıp bana getir, der. -Pek iyi,
aldım pаrаnı, dädi. Padişa
bana altı fıçı şarap ver, diye
ayttı buñа: bir yärdä bir Padişa
cevap verir. Padişah, hırsızın
bаr оnu bаr хırsızlа! dа kätіr
istediklerini
maña! dädi. -Päk äyi! dädi bu
bunları
хırsız. Män kätіrіrіm хırsızlаp.
memleketine gider. Padişah tahta
Ana padışağa dädi bu хırsız:
çıkarken gelir. Nöbetçiler çıkar,
maña аltı fuçı şаrаp bär dädi.
sen
Bärdi Padişa muñа. Аldı bu
sorarlar. Bu; benim birkaç araba
хırsız,
şarabım
kättі
bu
pаdışаnıñ
mämlikätіnä. Bаrdı pаdışаnıñ
Padişah,
bir
kızdırmış.
ona
alır,
nereye var,
yerde
verir. bu
Hırsız,
padişahın
gidiyorsun, onu
bir
diye
satmaya
getirdim, diye cevap verir. O
78
tахtınan 40
45
50
55
60
käçkän
şaraptan biraz içmemiz mümkün
Хаrawllаr çıхtılаr. Sän näräyä
değil
bаrırsın sän? däp surаdılаr.
istediğiniz kadar için, der. İçer
Bu dädi: mänim bir хаç аrаbа
içer yıkılıp kalırlar. Padişahın
şаrаbım
sаtmаa
uyuduğu yere, bir sandık alıp
kätirdim. -Mümkün olmаzmа
gelir. Tutar, padişahı sandığa
bizgä
-Іçіñіz!
koyar, kilitler. Sandığı alıp çıkar,
dädi, хаdar іçіñіz! dädi. Іçkän,
bir araba tutar; sandığı arabaya
іçkän, yıqıldı, хаldı. Аnа bаrdı
koyup
padışаnıñ
Bir
padişahın evine gelir; padişahı
Tuttu,
alıp geldim, der. Oanda padişah
pаdışаnı,
halkını seyretmesi için toplamıştı.
kälitlädi. Аldı çıqtı tuttı bir
Bu hırsız sandıktaki padişaha,
аrаbа, хoydu аrаbаğa хаçtı.
sen sandık içinde horoz gibi üç
Şindi käldi mınaw pаdışaıñ
kere bağırdıktan sonra ben seni
äwіnä, dädi: Padişa män alıp
sandıktan çıkarırım, der. O hırsız,
käldim, dädi. O sağat Padişa
halk
хаlхnı säyіrgä ciidi. Mınaw
vurur, padişah horoz gibi üç kere
хırsıs
padışağa
bağırır. Sandığı açtıktan sonra
ayttı: sän хоrоs kibі üç kärä
padişah sandıktan çıkar; bakar ki
хıçırırsаñ sandıq іçіndä, män
diğer padişahın yerinde duruyor.
sоñ sänі sandıqtаn çıхаrırım.
Ya demek sen de buradasın,
O
diye
bаr,
оnu
іçmää
birаz?
yuхusunа.
sandıq
аlıp
хoydu
sandıqqа
kätkän.
sаndıqtаğı
хırsız
xalq
аrаsındа
mi,
diye
kaçar.
arasında
sorarlar.
Şimdi
sandığı
hayıflanır.
Sen
İçin,
diğer
koyup
benim
sandıqnı хоyup urdu, Padişa
paramı çaldıkları için benimle
хоrоs kibі üç kärä хıçırdı. Аştı
alay
sаndıqnı
padişa
getirdiler, bu ne kadar ayıp bir
mınaw
şey, der.
sоn
sаndıqtan, 65
vaqtındа.
çıхtı
qаrаr
pаdışаnıñ yärіndä turа. Hä dädi dädi.
bu
sändä
Sän
mundаsın?
mäniñ
aqçаmı
хırsızlаnğаnın zіrа çаlır ädiñ,
ettin,
şimdi
seni
çalıp
79
şindi
säni
özüñü
kätirdilär
хırsızlаp, bu nä qadar ayp şäy! dägän.
6) Äski Ciiğan Аdаm. Şindi bir zamandа bir
Eski zamanda adamın birisi
аdаmnıñ birіsі äski ciiyаm däp
eski toplarım, deyip yaşarmış. Bir
yürä äkän. Bir хаrı çıqqan dаa,
kadın çıkmış da, ne yapacaksın
dägän: nä yapacaqsın äskin?
eskiyi, der. O adam, cennetteki
dägän.
öksüzleri
1
5
O
аdаm
öksüzlärnі
15
kiindiräcäkmіn
der.
Kadın; benim oğlancığım öldü,
ölgön, sän bu oğlançığımnı
, diye sorar. Bu adam; onu
körmödüñmiv -Kördüm munu,
gördüm,
ol аndа sахacılıq ätär dädi bu.
yapıyor, der. Dur, ben sana iki
-Tохtа män sаñа bäräyim äki
yüz gümüş vereyim, al da gidip
yüz kümüş, аl-dа! kät! bär
ona ver, der kadın. İşte kadın
аndа! хаrı aа bärgän cibärgän.
ona parayı verir, onu gönderir. O
Аnıñ аrtınan ol kätkän sоn bu
gittikten sonra onun ardından bu
хаrıñıñ хоcаğı äwgä käldi.
kadının kocası eve gelir. Kadın
Хоcаsına
ayttı
o
orada
bіzіm
kocasına;
cänättä
äkän,
cennetteymiş, ben ona iki yüz
kümüş
gümüş gönderdim, der. Kocası; a
cіbärdim. -Аy çаçqın! dägän
şaşkın, o kişi seni aldatmış,
хоcаsı, sänі ol kişi аldаttı, qay
Hangi tarafa gider o adam, der.
yaqqа kättі о аdаm? Хаrı: bu
Kadın;
yaqqa kättі, dägän. Mingän
gösterir. Kocası atına biner, bu
хоcаsı аtına bu aqçаnı аlıp
paralarını
kätkän
Bu
kovalar. Bu adam ardından bir
аdаm kördü аrtınan bir аtlı
atlı adamın kovalayıp geldiğini
аdаm quup kälä yatır, bir
görür, bir değirmenin önüne varır,
оñа
äki
аdаmnı
yüz
quudu.
bu
bizim
komiklik
Хаrı:
män
25
giydireceğim,
sen bu oğlancığımı görmedin mi?
-Mänim
oğlançığımız
20
cänätkä
oğlançığım
dägän.
10
6) Eski Toplayan Adam
oğlancığımız
tarafa alıp
gitti,
giden
diye adamı
80
diyärmännіñ
30
45
değirmenciye; sen bu ağacın üstüne
bu
bu
değirmene bakayım, der. İşte
vахıttа diyärmängä bахayın!
değirmenci o ağacın tepesine
dädi.
о
çıkar. Bu hırsız değirmene girer,
çıqqаn.
tanınmasdın diye üstünü başını
diyärmängä
unlar. Gelen adam, buradan bir
kirgän özünü üstünü bаşını
atlı adam geçmedi mi, diye sorar.
unlağan
özünü.
Hırsız; ağacın tepesindedir, bu
Kälgän аdаm sоrаğan: mındа
ağacın tepesine bin, onu tut, der.
bir аtlı аdаm käçmädimі? -
Bu adam ağaca çıkar, o adamı
Аndа täräknіñ töpäsіndä dir
tutar. O hırsız, atına biner, kaçar.
dädi хırsız. Mіn dä bu täräknіñ
Şimdi adam anlar ki bu atı alıp
töpäsіnä! tut аnı! Bu аdаm
kaçan adam hırsızdır. Döner,
täräkkä çıqtı о аdаmnı tutxay.
evine
Şindi о хırsız аtına mindi,
kocam,
хаçtı. Şindi аdаm duydu-ki bu
oğlancığımıza
аtın аlıp хаçqаn аdаm хırsız
gerekmiş,
äkän.
gönderdim, der.
täräk
üstünä,
Anaw
män
diyärmänçі
töpäsinä
Mınaw
40
barğan,
diyärmänçіgä aytqаn: sän çıq!
täräkniñ
35
ögünä
хırsız
tаnıtmağa
Хayttı,
käldi
äwinä
Хаrısı: nä yaptıñ хоcа? dädi. Bіzіm oğlançığımızа cänättä аt käräk äkän, män atnı bärip cibärdim.
çık,
ben
gelir.
Karısı;
der.
o
ne
Kocası,
ben
cennette atı
arada
oldu bizim at verip
81
7) Musаfir.
10
15
20
25
Kırda
Çöldän kälämіn, käldim, bir
1
5
7) Misafir gelirken,
ihtiyar
bu
ihtiyar
хаrt aqay kätä yatа, yätіştіm
adam
аrtına bu хаrtnı. Аqаm, dädim,
adamın ardından yetiştim. Ağam,
yoqmа bir pаrçа ötmägіñ? bäk
bir
хаrnım
Bunuñ
karnım çok aç, dedim. Bunun
äybäsіndä bir ötmägі, kördüm
heybesinde bir ekmeği vardı, onu
оnu, ol dа ayttı: yоq tur, dädi,
gördüm. O da; yoktur, dedi inkar
ınqаr ättі. Аa zоr ättіm, bахtım,
etti. Zorladım, baktım, vermedi.
bärmädi. Urdum, yıqtım аldım
Vurdum, yıktım, ekmeğini aldım,
ötmägіn, cürä bärdim. O yärdä
yoluma devam ettim. İhtiyar, o
хаrt ağlap хаldı, tüştü, yolğа
yerde ağlayarak kalır, yola iner
kättі. Män dа kättіm sоnuñ
ve
аrtınаn, bаrа bаrа bаrdım bir
arkasından gittim, vara vara bir
köyä. Bаrdım bir äwgä köydä.
köye vardım. Köyde bir eve
dädim.
gittim. Allah misafiriyim alınız,
Аllа
аçtı,
dädim.
mısаfır
аlınız!
Kirіñіz
äwgä,
dädi
maña.
Kirdim
äwgä,
bir
gidiyordu,
bir
parça
gider.
ekmeğin
Ben
yok
de
mu,
onun
yaş
dedim. Bir genç bana, eve girin,
bахsа
der. Eve girdim, baktım ki bu ev
män, bu töpälägän хаrt, оnuñ
dövdüğüm
äwi ädi. O хаrt ayttı: bu kişi
ihtiyar;
mäni
аlğan,
ekmeğimi alandır, dedi. Ayağa
dädi. Tut ättіm, turdum, bu
kalktım, o yerden kaçtım. O gece
yärdän хаçtım. O gäcä bаrdım,
gittim, bir imamın evinde misafir
bir
mısаfır
oldum. Sonra gece geldiler, o
oldum. Sоn gäcä käldilär о
imamı köy içine hasta okumak
yіmаmnı çağırdılаr köy іçіnä
için çağırdılar. O molla bana, ben
хаstaa охumаğа. O mullа dädi
gidiyorum
maña:
män
mollaağayım demezsem kapıyı
mullаqayım
açma, dedi. O gittikten sonra ben
dämäsäm хаpunu açma! dädi.
yattım, uyudum. Bir de baktım
urup
ötmägіm
yіmаmıñ
män
kälgändä
äwinä
kätärіm,
män
bu
ihtiyarın kişi
eviydi.
bana
geldiğimde,
O
vurup,
ben
82
30
35
O kätkän sоñ män yattım,
kapı
yuqladım. Şindi dа bахsаm
kimsin, dedim. Mollaağa dedi.
хаpu uruldu. Kim dir хаpu
Kapıyı açtım, evin içine girdi.
urğan? dädim. Mullаqay dädi.
Yattım, gözüm yine uykuya daldı,
Аçtım хаpunu kättі äw içä,
baktım kapı bir daha vuruldu.
yаttım, yänä közüm yuхuğа
Kimsiniz, diye sordum. - Molla
kättі, bахtı хаpu bir dа uruldu.
ağa, dedi. Ne kadar mollaağa
Bu
varsa geldi, içerisi molla doldu,
dädi
kim
diir
45
50
55
Kapıyı
vurana,
Bu
dedim. Bu molla; bana bağırma,
dädim: na хаdar mullaqay dır,
bir sopa ile vur, dedi. İşte evin
käldi mullа, içäri toldu dädim.
içine giderken kapıyı bir daha
Anaw mullа dädi: хıçırmа maa,
hızla vurdu, başına bir sopa
bir sоpаnı ur dädi maa. Ana
vurdum, mollaağa öldü, kalktım
kättі äw іçіnä, bir dа çаpıp käldi
oradan kaçtım. Yine bir başka
хаpuğа, urdum bir sоpа bаşına
köye gittim, misafir ediniz, dedim.
öldü mullаqay, turdum хаçtım
O evde, ev sahibinin karısı bebek
ondandа.
bаşха
doğuracakmış.
Ebe
anne
köygä, yänä, mısаfır аlıñız!
gerekiyormuş.
Konak
sahibi,
dädim. O äwdä хаrısı bäbäy
yanıma bir çocuk verdi ; git ebe
doğracaq
anay
anneyi alıp gel, dedi. Gittim ebe
käräk äkän. Хоnaq bay bir bаlа
anneye söyledim. -Yürüyemem,
хoydu yanımа, bаr аl dа käl
dedi ; o yaşlı ebe anne. Haydi
äb'anaynı!
dädi.
Bаrdım
ihtiyar ana, alayım seni sırtıma
äb’anayğа,
ayttım.
-Yürüp
gideyim
urğan?-Mullaqay 40
хаpunu
çalındı.
Kättіm
äkän.
dädi.
bir
Äbä
oraya,
dedim.
Bindi
bolmam dädi ol хаrt äb’anay.-
sırtıma, yüklendim, gelmemize
Aydа хаrt ana, dädim аlayım
yakın bir vakitte bir kuyu taşının
sänі sırtımа аp kätäyim säni
üstüne buraktım da rahatladım.
аndа! dädim. Mindi sırtımа,
Kollarını çözdüm, kuyuya düştü,
yükländim, kälgän wахtındа bir
o ihtiyar öldü. Onu öldürdüm, o
xuyu tаşnıñ üstünä хoydum dа
yerden kaçtım kurtuldum. Sabah
rаһаtlаnğаm. Cіbärdim хollаrın,
da oldu
83
kättі xuyuğa o хаrt öldü. Оnu öldürdüm о yärdän dа хаçtım хutuldum. Sаbа dа аçıldı.
8) Salamаt Хаrаmаn.
8) Selamet Kahraman
Salamat
Xaraman
Salamat Karaman eşkıyalık
aydamaqlıq ätkän, bir nоğaynı
etmiş, bir Nogayı kesmiş. Ağaç
soyğan.
ayak, ağaç sopa, kova burun bir
1
Ağaç
tayaq, 5
хоpqа
pääçätlіk
xoğa
burun
käğаt
аrz
bir ätkän
peçetelik
kağıt
padişaha.
Padişah
eşkıyayı. Tutamamışlar. Kurşun
aydamaqanı.
atıp
Tutup
Salamat’ın
sağ
gözünü
аtıp
çıkarmışlar. Bu bizim padişahın
közün
ülkesinde böyle eşkıya yokmuş.
çığarğan. Bu bіzіm pаdışаһın
Mendilini büküp gözünü tıkayıp
äwlä
attan düşmeden yine cenk etmiş.
Хurşun
Salamatnıñ
olmamış.
оñ
aydamaq
Yawluğun
burup
O zaman arkadaşı :
közün tıqıp аttаn tüşmäy, yänä cänk
ätmіş.
O
wахıttа
Ay Kahraman attığın oku çok kovalama
аrхаrdаşı ayttı:
Attığın topu çok gürültüyle
Ay Xaraman atхаn охuñ
atma
bäk хulаtmа!
Köydeki
Аtхаn tоbuñ bäk şulаtma! Köydägі
kadınların
ödünü
bana
bütün
koparma
хısаyaqlаrnıñ
ötün yarma!
Seninle
düşmana karşı duran kişi var mı?
Sänіñ ilän maña bütün
25
tarafından
äskär bärilmіş. Хаplаmаmış bu
ölgäsindä
20
etmiş
asker verilmiş. Saramamış bu
Padişa
olmamışlаr.
15
arz
tаrаfına
padışağa.
10
ayaq,
Son
bu
eşkiya
tutuldu,
yağа хаrşı tuğran kişi bаrmа?
hapisHaneye koyuldu. Demirden
Sоn aydаmaq tutuldu, türmäyä
parmaklıkları
хoyuldu. Dämirdän pаpusun
kapıdaki askeri yıkıp öldürerek,
pаrаlаp,
İstanbul’a kaçtı.
Хаpudağı
sаldаtnı
parçalayıp,
84
yıqıp
öldürüp,
хаçıp
Istаmbulğа хаçtı.
9) Zümrüdüanka Kuşu
9) Zümrаnqа Хuş. Zaman birindä Süläymän
1
5
10
15
Zümrüdüanka denen bir büyük
bir büyük хuş här sаbаһ qayr
kuş,
olsun! däp kälmіş. Süläymän
peygambere hayır olsun, demeye
päyğambär
bіñ
gelirmiş. Süleyman peygamber
аlämіñ tilіn bilіr ädi. Padişa ädi.
on sekiz bin âlemin dilini bilirdi.
Bir sаbаһ käldiktä yämäk yär
Padişah idi. Bir sabah bu kuş
äkän. Süläymän päyğambär
geldiğinde
yemek
yerken
küldü. Mağriptä bir är bаlа
Süleyman
peygamber
güler.
doğmuş, mäşriktä bir хаrı bir
Batıda bir erkek çocuk doğar,
хız
doğuda bir kadın bir kız çocuk
оn
tаpmış,
säkiz
şu
sağattа
her
sabah
Süleyman
Süläymän päyğambär külgän.
dünyaya
Nä
хuş
Süleyman peygamber güler. Kuş;
dämiş. Süläymän päyğambär
niye güldün sultanım, diye sorar.
dädi-ki: mağripta bir är äwlat
Süleyman peygamber; batıda bir
doğdu, mäşriktä bir хız bаlа
erkek
doğdu
çocuğu
küldüñ
sultаnım?
cämal
аllа
äkisіn
zülcälal
getirir,
evlat,
o
anda
doğuda
doğdu,
bir
güzel
da
kız Allah
bir
birіnä
zülcelal hazretleri ikisini birbirine
Оnuñ
üçün
kısmet olarak yazdı, onun için
küldüm, dädi. Süläymän män
güldüm, der. Kuş, Süleyman ben
оnuñ xısmätіn käsärіm, dädi
onun kısmetini keserim, der. Bu
хuş.
kuş,
xısmät
yazdı.
Anaw
warmіş
хuş
anaw
хız
mağriptä bаlаnı
doğuya
çocuğunu
varır,
o
beşiğinden alıp
kız şu
şu
adaya gelir. O adada bir büyük
аdağа. O аdadа bir büyük
ağaç varmış, o ağacın üstü . . . . .
täräk wаr ämiş, о täräktіñ
idi. Kızı oraya bırakır. O kızı on
bäşigіnän 25
birinde
päyğambär zümranqa dägän
häzrätlärі 20
Zamanın
аlıp
kälmіş
85
30
üstündä gösküsü ädi. Аndа
sekiz yaşına kadar yetiştirir. On
sаldı хıznı. Оn säkiz yaşına
sekiz yaşına geldiğine o delikanlı
аzrаdı о хıznı. Оn säkiz yaşına
gemiye
kälgändä о däli хаñlı yämigä
deryada gark olur ve bir tahtanın
mіnіp däryağа çıххаn däryadа
üzerinde kalır. Yedi deryanın
ğаrх olur, bir tахtаnıñ üzärinä
içinde bir adaya çıkar. Bu kuş
хаldı
Yädi
Süleyman peygambere gittikten
аdağа
sonra, bu delikanlı ada içine
çıхmış. Anaw хuş kätkän sоñ
yürür. Bu kız onu görür, çağırır,
Süläymän päyğambärgä, bu
söyleştiler. O ağaç yüksekti, ona
däli хаñlı аdа іçіnä yürä. Bu
çıkamaz, kuşun yuvasının olduğu
хız
yerde fil gövdesi olur. Kız ona gir,
bu
däryanıñ 35
40
45
50
55
däli
хаñlı.
içindä
bir
оnu
gördü,
çağırdı,
binip
deryaya
söyläştilär. O täräk öksäk ädi,
annem
оñа çıхаlmаdı, fil käwdäsі oldu
çıkarır seni. Sonra kuş gelince
аndа
yuwаsındа
kız, anam bu filin gövdesini çıkar
yärdä, оñа kir dädi хız, anam
bana, ben eğleneyim onunla, der.
kälsä män ögrätärmіn çığarsın
İşte çıkarr. Ondan sonra kız ile
sänі. Sоñrа хuş kälgändä. Хız
delikanlı
söylä! Anam bu filnіñ käwdäsіn
aralarında nikah kıyarlar. Dokuz
çıхаr maña män äglänäyin
ay on günde bir erkek evlatları
оnuñ ilän. Ana çıхаrdı. Оnan
dünyaya
sоñ хıznän däli хаñlı säwіştilär
peygamber
özlär аrаsındа nіqah ättilär.
haberdar
Doquz ay оn kündä bir är
olmaz. Bir gün kuş, Süleyman
äwliyat
peygambere
хuşnuñ
doğdu.
Süläymän
gelirse
ben
açılır,
öğretirim
sevişirler,
kendileri
gelir.
Süleyman
bu
durumdan
olur.
Kuşun gelir;
haberi
kısmetini
päyğambär o şäydän хаbärdär
kestim, der. Bir gün de Süleyman
oldu. Хuşnuñ xabärі yох. Bir
peygamber kuşa; kızını al gel,
kün Süläymän päyğambärgä
göreyim der. Kızını alıp götürmek
käldi хuş: Xısmätin kästіm,
için gelir. Kızı, ben yedi deryanın
dädi.
Süläymän
içinde senin arkana oturmaya
хuşха:
korkarım, bu gövdeye gireyim de
Bir
päyğambär
kündä ayttı
86
60
Хızıñnı аl käl! köräyim dämiş.
alıp götür beni, der. Alır gelir.
Käldi аl-kätmää. Хızı dädi-ki:
Tahtanın önüne koyar. Süleyman
män
іçіndä
peygamber, çıkın, der. Orada on
säniñ аrхаñа оturmа хоrхаrım,
sekiz yaşında bir delikanlı ile
kirämіn bu käwdägä, аl dа kät
erkek evladını alan kız da ortaya
mänі.
Хoydu
çıkar. Cenab-ı Allah o kuşa
Süläymän
beddua eder. Ahir zamana dek
yädi
Аldı
tахtаnıñ 65
däryanıñ
käldi.
ögündä.
päyğambär,
çıхıñız!
dädi.
konmayacak,
gökte
uçacak,
Оndа çıхtı оn säkiz yaşındа bir
yavruladığı
yumurtası
yere
däli хаñlı, хızı dа аldı är
düşmeyecek, kuş olup yine uçup
äwläyаtı, оdа çıхtı. O хuş
gidecek.
xarğışlı oldu cänab аllаһа. Nä хоnmа
wахtı
yох
ахır
zamandа-däk һäp qöktä uçup yüräcäk, хuzulağan yumurtаsı yärgä tüşmäy хuş olup gänä uçup kätä.
10) Hamal
10) Hаmаl.
10
bir
paşa
bir
zämbil fаrfurа filyаn аlmış.
porselen fincan alır. Hamalları
Hаmаllаrа
davet
dаwät
ätmiş.
eder.
Hamallar
gelir,
Paşa
toplanır. Paşa, üç aklım var, bu
söylädi: üç ахılım wаr, şu üç
üç aklımdan kim faydalanmak
ахılnan kim аlıp kätär? Birі
ister, der. Biri gelir istemez, geri
käldi al-kätmädi, birі kälip аl-
gider; biri gelir istemez. Birisi de
kätmädi, birіsі dä аl käldi, dädi:
karar verdi : O kadar parayı ben
о хаdar ахçа män kötürdüm,
götürdüm zengin olmadım, bir
bay
akılı
Hаmаllаr 5
İstanbul’da
Istаmbuldа bir pаşa bir
1
käldi
olmаdım,
ögränäyim.
yiildı.
bir
Paşa
ахılnı söylädi:
öğreneyim,
“fukaralık
der.
Paşa,
zenginlikten
iyidir
87
15
fuqаrälik
baylıqtаn
däsälär
ınanma!
ахılsız
ахıllıdan
äyidir
däsälär
Hamalın omzunda zembil idi,
аyaq
merdıvene vurdu. Bir sağ kalan
Paşa
olur
ınanma!
Bаrdı
märdäwän
äyidir
хırq
tübünä.
söylädi. Yayandan аtlı äyі-dir däsälär
ınanma!
deseler inanma , akılsız akıllıdan iyidir
deseler
deseler
inanma,”
paşam
der.
sen
de
inanma !
hamalnıñ
оmuzundа zämbil ädi, zämbilni 20
äldı. Märdiwängä urdu. Bir sаğ qаlğаn olğаn däsälär pаşаm sändä ınanma!
12) Akıll Kız
11) Ахıllı Хız. аtха
5
10
15
Nogaylardan
Noğaynıñ bir däli хаñlısı
1
mіnіp
çölgä
çıххаn.
ata
binip
kıra
bir
delikanlı
çıkar.
Eski
Zamanı äwälindä Noğay tärmä
zamanda Nogaylar, kıda göçebe
оtawnän çöldä оturа mаlı ilän.
çadırında mallarıyla yaşarmış. Bu
Bu däli хаñlı хız хıdırа çıхtı,
delikanlı, kız aramaya çıkar ve o
wаrdı о tärmä оtawğа. Sälаm
göçebe çadırına varır. Selam
wärdi, аlıkim sälam dädi хız.
verir, selamün aleyküm, der kız.
Ay müddät хоnaхsıs äw, dädi,
Bu evin bir ay boyunca misafiri
käpägі yoq ämiş. Bаbаñ qaydа
olmamış,
kättі? dämiş. Sägіz аyахlı аt
yokmuş. Baban nereye gitti, diye
minіp аwğа kättі. Anañ qaydа
sorar. -Sekiz ayaklı ata binip ava
kättі? dämiş. Birіnі äkätmägä
gitti. Annen nereye gitti, der. -
kättі. Yäñgäñ qaydа kättі? -
Birine ekin ekmeye gitti. -Yengen
Cаlğаmаzğа
däli
nereye gitti, diye sorar. ….. gitti.
olğanın.
Bu delikanlı ne olduğunu anladı.
хаñlı
bildi
kättі. nä
Bu
kapısında
köpeği
88
Хulunlayacаq
biyänі
mіnіp
Babası kulunlayacak ….. binip
bаbаsı
anası
äwdän
gitmiş, annesi çocuk doğurmak
aylахха kättі bаlа tаpmağa.
için evden çıkıp gizli yere gitmiş.
Yängä suğа kätmіş. Аnıñ sоñ
Yengesi suya gitmiş. Onun akıllı
munuñ ахıllı olğanın bilmіş,
olduğunu
хudа bаrıp alğan хıznı, хаrı
dünür gönderip kızı almış, eş
ätkän
yapar.
kättі,
sonradan
anlamış,
89
3. ІSTІLÄ.
3. İSTİLA
l) Хаrаmannän Хаtırаñ.
l) Kahraman ile Hatıran
Zaman äwäldä dünyаnıñ
Evvel zamanda, dünyanın
äwäl wахtındа Xaramannän
evvel vaktinde, Kahraman ile
Хаtırаñ
tuuğan
Hatıran denen iki kardeş varmış.
olğan. Bахçаsına çıхıp оturа
İkisi bahçelerine çıkıp bir ağacın
äki bir däräknіñ tübündä. Bir
dibine otururlarmış. Büyüğü üç
üç yaşındа büyügü, kiçіgі äki
yaşında, küçüğü iki yaşındaymış.
yaşındа. Хaw dаğınıñ аrtından
Kaf dağının ardından devler gelip
däwlär kälip tuttulаr bulаrnı.
bunları tutarlar. Üç yaşındaki
Üç yaşındа büyügü däräknі
büyüğü
quçахlаdı
bolmаdılаr,
götüremezler; küçüğünü Hatıran’ı
kiçіgіn аlıp kättіlär Хаtırаñnı
alıp Kaf dağının ardına giderler.
Хаw dağınıñ аrtına. Оnu аl
Onu alıp büyütürler. On yaşına
kätіp
gelir. Demircilere seksen put çiğ
1
5
10
15
20
dägän
аlıp
аsrаdılаr.
Оn
yaşınа
ağacı
yaptırdılаr,
çii
Hatıran bu gürzü göğe atar, gürz
dämіrdän. Хаtırаñ bu gürsnü
yere düşer ve dağılır. Ustalara
kökkä аttı yärgä tüştü, dağıldı
darılır. Bir daha yaparlar; bir
gürs. Ustаlаrğа dаrıldı, päk
daha göğe atar, döner ve kolu ile
dаrıldı. Bir dа yaptılаr, bir danä
gürzü tutar, gürz dağılmaz. İyi
аttı kökkä хayttı, gürs tuttı
yaparlar. Sonra devlere, beni
хolunän,
memleketime götürün, der. Daha
gürs
put
dağılmаdı.
yasadılаr.
däwlärgä:
mäni
Sоñ käçіrіñіz
gürz
alıp
demirden
säksän
bir
kucaklar,
käldi. Dämircilärgä bir gürs
Yaхşı
25
äki
yaptırırlar.
sonra Kaf dağının ardından yedi deryanın
bu
taraftaki
yerine
mämlikätіmä! dädi. Sоñ Хaw
götürürler. Bir dağ içine bırakırlar.
dağınıñ аrtınan yädi däryanıñ
Sonra da bir gölün yanında
bu yağına yärinä, käçirdilär.
arkadaş peyda olur. Orayı mekan
Bir
edip
dağ
іçіnä
tаşlаdılаr.
Sоñrаdа аrхаdаş päydättі bir
yaşar.
Dağdan
geyikleri
tutar ve pişirip yer. Bir fili tutup at
90
30
35
kölnіñ yağındа. Оrаdа mäqaаn
gibi kullanıp biner. Sonra bir
ätip оturdu. Dağdаñ kiiklärin
miktar asker peyda olur. Oradan
tutup pіşіrіp yädi. Bir filnі tutup
memleketine gelmek için göç
аt ätip mindi. Sоñ bir mıхtаr
eder. Kahraman ağabeyi beş yüz
askär
asker
päydättі.
Kahramanın
äskär päydätkän. Bir birіnä
gelenlerin
yuuхlağanlаr.
Birі
birіn
kullanmadan eliyle koparıp ona
tаnımaylаr.
Хаrаmаnnıñ
gönderir. O cenkten mekanına
yollay
muñа
döndüğünde gürülder.
qоpаrdı
memleketler
gürs
sаlmay.
O
maaqaаnına
pehlivancenke başını
cänkkä kälgänіn хolunan bаşın
gürz
göğsünü
çekip
Etrafında onun
gürültüsünden
olan
göğsünün
elindeki
çäkip
bırakıyordu.
Tаrаfındа
olğan
karşısına askeriyle gelir, gürz ile
mämläkätlärnіñ оnuñ köksün
cenk ederler. Sonunda birbirini
gürüldüsünän іşli хolunan іş
tanıdılar. Kucaklaşırlar, ağlaşırlar
tаşlaydı.
käldi
ve mekanlarına dönüp gelirler.
аskärіnän sоñ хаrşına kälip
Uzun zaman cenk edip çok
gürsnän cänk ättilär. Sоñ birі
memleketleri
birіn
Kahraman onların önüne gelen
Sоñ
tаnıdılаr.
аğаsı
Хuçахlаştılаr
Sonra
işi
köksün
gürsіgä.
55
Birbirlerine
Xaraman ağası o bäş yüs
хaytхаndа
50
toplar.
uyumuşlar. Birbirlerini tanımazlar.
cänktän
45
köçtü
оradan mämläkätіnä kälmää.
pähliwаñlаrı 40
Sоñ
zapt
acımaz;
ağabeyi
ederler.
аğlаştılаr хayttılаr mäqaаnına
askerlere
käldilär. Çоq zämаnlаr cänk
yıkarlar. Bir gün vefat ederler. O
ätip çоq mämläkätlärnі zаft
zamandan kaç bin yıl sonra
ättilär. Olаrnıñ ögünä askär
peygamberimiz ve ardından Hz.
Xaraman xayr ätmädilär, urdu,
Ali
urdu yıхtılаr. Bir kün wäfаt
peygamberimizin
ättilär öldülär. Оnañ sоñ хаç
Bir memlekette bir Ejderha, bu
bіñ yıl sоñ fäyğаmbärіmіz käldi
görünen dağlardan daha büyük
dünyägä. Sоñ һаzrät Аlii käldi
bir
dünyaya
hayvan,
gelir.
vura
vura
Hz.
Ali,
damadı olur.
ortaya
çıkar.
O
91
60
dünyağa.
Fayğаmbärіmіznіñ bir
oradan su içen insanlar ölür. Hz.
mämläkätkä bir aydaһа faydа
Ali’ye gelip ağlarlar; zülfükârını
oldu. Bu körüngän tawlarğan
beline kuşanır, atının arkasına
büyük bir һаywаn. Ol köldän
biner.
su іçіp zäһärіn sаçа, ondan
Efderhaya
soñ su іçkän аdаmlаr ölär.
kesmedi.
Hazrät Aliiğа kälip ağladılаr,
darıldı. Yanında kaya gibi büyük
zülfüqârın
bälinä,
bir taş varmış. Bismillah deyip
аrхаsına.
taşı kaldırır, taşı kesip yerin yedi
Çаldı
kat dibine gönderir. Döner, evine
küyäwü
65
mindi 70
75
80
85
90
gölden su içip zehrini saçar,
oldu,
sоñ
хuşаndı
düldülniñ
Wardı
aydaһаğа.
Ejderhaya vurur,
gider.
bir
tüyünü
Ejderhaya,
zülfükâra
aydaһаnı, bir tükün käsmädi.
gelir.
Aydaһаğа zülfüqârğа dаrıldı.
almadan gider. Günlerden de
Yanındа bir хаyaday bir büyük
cumadır. Benden kahramanı bu
tаş war ämiş. Bіzmillä däp
dünyaya geldi mi, diye kalbinden
tаşnı çаldı, tаşnı käsіp yädi хаt
geçirir.
yärnіñ tübünä kättі. Хayttı,
falan yerde git, iki atlı karşına
äwіnä
Bаbаsından
gelecek. selam verecekler, iki
dästär аlmay kättі. Künlärdän
koluna iki karpuz gibi iki taş al,
dа cumаa künü ädi. Mändän
kolun
Xaraman bu dünyаğa käldimі?
koluna,
däp хаlbına kälgän äkän. Sоñ
Kahraman,
bаbаsı dädi-ki: bügün fälan
Allah’ın emri ile gelirler. Kolunu
yärgä
tutturmaz,
käldi.
bаr?
Äki
аtlı
kälir
Babasından
Sonra
destur
babası;
tutacakken
taşı
der.
Hatıran
kabirden taşı
bugün
tuttur ile kalkıp
tutturur.
Taşı
хаrşına. Sälam wärіrlär, äki
tutunca un olup dağılır. Sonra
хoluna äki хаrpus kibіk äki tаş
Hazreti
Ali
аldı. Хol tutхаnğа tаşı tutturdu
bunca
kahraman
хoluna. Хаtırаñnän Xaraman
öğrenince
olur
testere
äkän.
Хаbırdan
аllаһıñ
ämrіnnän
Хolun
tutturmаdı
turup
effendi tövbe
alır,
dünyada olduğunu
eder.
ondan
Gidip sonra
käldilär.
zülfikârını kuşanıp atına biner ve
tаşın
Ejderhaya gider. Bismillah diye
92
tutturdu. Tаşın tutup un olup
Ejderhayı keser, iki sefer kesip
dağıldı. Sоñ hazrät Alii äfändi
dört parça eyler.
tоobаa
kälmіş.
Buncа
хаrаmаnlаr bаr äkän dünyadа. Sоñ wаrıp dästär alğan andan sоñ zülfüqârnı хuşаnıp düldülä mindi kättі aydaһаğа. Bіzmillä däp çаldı aydaһаnı, äki säfär çаldı dört pаrçа äylädi.
1
2) Çägärtkä Pаdışаhı.
2) Çekirge Padişahı
Süläymän
Süleyman
fäyğambär
tахtına turur äkän, çägärtkä pаdışаһı päyğambär 5
10
15
Süläymän
käldi.
tahtına
peygamber
oturuyorken
padişahı
gelmiş.
çekirge Süleyman
kim
kälädi
Peygamber kim gelirse gelsin
tахtından
хаlхmay
çägärtkä
tahtından kalkmazmış, çekirge
pаdışаһı
kälgändä
хаlхmış
padişahı gelince ayağa kalkmış.
аyах üzärinä. Zümrаnqа хuş
Zümrüdüanka
dämiş -ki: sultаnım nä üçün
niçin ayağa kalktın, diye sormuş.
хаlхtıñ
аyах
Süleyman
cänab
аllаһnıñ
üzärіnä.
Sultanım
peygamber;
bu,
хışım
Cenabı Allah’ın öfke hayvanıdır,
һayvаnı, dа хоrхаmın onan
ondan korkumdan kalktım, diye
хаlхtım.
kätäsіn
cevap verir. Bu kadar çok askerle
dämiş köp askärnän? -Şаm
nereye gidiyorsun, diye sorar.
mämläkätіnä
Şam
Nä
bir
-Bu
kuşu;
yärgä kätämіn,
dädi.
memleketine,
orada
Оndа bir käsäk іslаm хаlхı war
ayrılmış küçük bir islam halkının
аzğanlаrı
içinde azanlar var, onları dine
olаrnı
dingä
93
20
25
kätirärgä kätаmіn. -Хаç sänä
çağırmaya gidiyorum, diye cevap
käläsіn? dämiş Süläymän. -Üç
verir. Süleyman peygamber; kaç
sänädä хaytırım, dämiş. Yädi
senede gelirsin, der. Diğeri üç
sänädä хaytmış. Nä üçün çoq
senede
ägländiñ?
fäyğambär-
verir. Yedi senede döner. Ne için
Bäk bir bay хаlх ämiş, yädi
çok eğlendin, der peygamber.
sänä
yädim,
Çekirke padişahı; çok zengin bir
аşlаrı.
Sоñ
dädi
bіtkän dinä
käldilär,
halkmış,
yedi
diye
cevap
sene
yedim,
хayttım, оnuñ üçün ägländim.
hepsinin yiyecekleri ancak bitti,
Zümranqa
çägаrtkä
sonra
dine
Süläymän
onun
için
хuş
pаdışаһınıñ
30
häpsi
dönerim,
geldiler, geç
döndüm,
kaldım,
diye
fäydаmbärdän іzіn іstädi. Cänk
açıklar.
Zümrüdüanka
ätärmіn çägärtkä pаdışаһına.
çekirge
padişahına
Оnаñ sоñ cänk ätip çıхtılаr. O
okumak
çägаrtkä mindi о хuşlаrnıñ
peygamberden izin ister. Ondan
аrхаsınа
sonra
хıydı
xanatlаrın,
için cenk
edip
kuşu meydan
Süleyman çıkarlar.
O
хuşlаr yärgä urdu, ölüp хаldı.
çekirge o kuşların arkasına biner,
Аmän
kanatlarını keser, kuşları yere
dädi
Zümranqa
yalwаrdı fäyğambärgä.
хuş
Süläymän Imdät
vurur,
onlar
ölüp
kalır.
іstädi.
Zümrüdüanka kuşu aman deyip
Sоñ imdät wärdi. Bir muхtаr
Süleyman peygambere yalvarıp
askärі хаldı хuşnuñ.
imdat der, yardım ister. Sonra yardım eder. Kuşun biraz askeri kalır.
94
3) Cаmіsаp
3) Cаmіsаp. Bän-Isra’il zamanındа bir
Ben-i İsrail zamanında bir
Padişa olur, bir kün äcäl
padişah varmış, bir gün ecele
därman хıdıracаq olur, sоñrа
derman
çıхıp kätärkän, Cäbrä’il ögünä
giderken Cebrail önüne çıkar;
çıхmış.
Dädi:
näräyä
nereye gidiyorsun, diye sorar.
gіdärsän.
Cäbrä’il
Köpür
Köprü üstünde olan Daniel, ecele
üstündä olur Danі’äl ayttı: äcäl
derman aramaya gidiyorum, der.
därman
gidärіm.
Cebrail, ecele derman olur mu,
Cäbra’il ayttı: äcälgä därman
diye sorar. Daniel, olmaz ama
olurmu? dädi. Olmаz dädi.
ben bulurum, der. Cebrail; sen
Bän bulurum, dädi Danі’äl.
âlim
Cäbra’il ayttı: sän bir аlım
yerde mi gökte mi bak, der
аdаm
Cäbra’il
Daniel’e. Kitabını açar, bakar ne
yärdämі köktämі dädi. Bах!
yerde ne gökte alındadır, onu
dädi,
tanır. Cebrail sen misin, der.
1
5
10
15
20
25
хıdırmаyа
ämіşsän, Dаnі'älgä
ayttı.
Аçtı
aramak
bir
için
adammışsın,
çıkıp
Cebrail
kitabın. Bахtı nä yärdä nä
Baktığında
köktä аlındа dır, tаnıdı оnu.
Bulduktan sonra o anda Cebrail,
Cäbra’il sänmіsіn? dädi. Bахtı
onun kitabına vurup kitabını suya
bu sözlärnі tаptı. Tаpхаn sоn
atar. Daniel dönüp evine gelir.
şu sa’at Cäbra’il оnuñ kitäbını
Karısına,
urup
Dаnі'äl
yakındır, ben ölürsem oğluma
äwinа хayttı, käldi. Хаrısınа
Camisap’a bu kitapları verirsin,
ayttı: bänim öläcägіm yaхın
der. Bir gün Daniel ölür, Camisap
dır.
oğlumа
oğlu kalır. Bir gün onu okuması
kitaplаrnı
için hocaya verirler. Yedi yıl
suyа
Bän
Cаmiisаbа bärirsіn!
yіbärdi.
ölsäm bu
diiBir
kün
Dаnі'äl
hocaya
bu
sözleri
benim
gider,
bulur.
ölümüm
bir
harf
öldü. Cаmіsаp oğlu хаldı. Bir
öğrenemez. Sonra bunu ustaya
kün оnu охumağa bärdilär
verir, birkaç yıl ustaya gider,bir
оcаğа. Yädi yıl оcаğа bаrdı,
zanaat
öğrenemez.
Sonunda
95
30
35
40
45
50
bir һаrf ügränmädi. Sоn bunu
halk; annesine, buna bir at alıp
ustаğа bärdi qаç yıl yürdü
ver, pazara odun taşıyıp satsın,
ustаdа, zänaаttа ügränmädi.
geçinsin, diye söyler. Annesi ona
Sоn dädilär хаlqlаr аnаsına
bir at verir. Her gün pazara at ile
buñа bir аt аlıp vär оtun
odun taşır, satıp onunla annesini
tаşısın
sаtsın,
doyurur. Bir üç arkadaş gidip dağ
käçіnsіn! dädilär. Sоn anası
içine varırlar. O gün yağmur
bir аt bärdi оñа. Kättі kündä аt
yağar ve yağmurdan kaçıp bir
оtun
sаtıp
kavuğun içine girerler. Kavuğun
onan anasın аşаttı. Bir kün üç
içinde bir mermer taş görürler,
аrхаdаş kättilär bаrdılаr dağ
Camisap’a,
іçinä. O künü yawn yağdı kir
taştır, derler. Camisap kaldırıp
хоbаğа kirdilär cаwndan хаçıp
bakalım bu nasıl mermer taştır,
bахtılаr хоbanıñ içindä bir
diye cevap verir. Taşı kaldırdılar
märmär
kördülär.
baktılar bir kuyu, içerisi bal dolu.
Cаmіsаpqа ayttılаr: Cаmіsаp
Camisap bu bizim kısmetimizdir,
nasıl märmär tаştır? dädilär.
taşıyıp satalım, yiyelim der. Balı
Cаmіsаp ayttı: kötärіp bахаyıq
taşıyıp satmaya başlarlar. Bir gün
bu nasıl şäy tаştır? Tаşnı
kuyuda bal az kalır, arkadaşları
kötärdilär
хuyu,
Camisap’a; sen kuyuya in, biz
içärisі bаl tolu. Cаmіsаp ayttı:
çekelim, derler. Camisap kuyuya
bu bіzіm xısmätіmіz diir, tаşıp
iner, balı bu arkadaşları çeker.
sаtаyıх!
bаzаrğа
bаzаrğа
tаş
bахsа
60
bir
bu
nasıl
mermer
аşаyıх!
dädi.
Arkadaşları, Camisap’ı kuyuya
bаlnı
tаşıp
koyalım, diye kendi aralarında
sаtmayа. Bir kün bаl хuyuğа
konuşup karar verirler. Camisap’ı
аs хаlmış Cаmіsаpqа ayttılаr
kuyuda
аrхаrdаşlаr: sän хuyuğа tüş
kuyuda kalır. Sonra bunlar gider,
bіs çäkäyіk! dädilär. Cаmіsаp
parayı pay ederler. Camisap üç
хuyuğа tüştü, bаlnı çäkä bu
beş gün kuyuda kalır, çıkmak için
аrхаdаşlаrı.
bir çare bulamaz. Camisap bir
Bаşlаdılаr 55
tаşıdı,
mäşаvärät
Bu
аrхаdаşlаr
diilär:
bu
bırakırlar.
Camisap
gün bakar ki kuyunun duvarında
96
65
70
75
80
85
90
Cаmіsаpnı, хuyuğа хаldırаyıq!
bir delik açılır ve oradan bir yılan
Cаmіsаpnı хuyuğа хаldırdılаr.
bir Ejderha çıkar. Camisap o an
Cаmіsаp хuyuğа хаldı. Ändi
korkup
bulаr kättі, pаrаnı pay ättі.
Ejderhanın geldiği yola bakayım,
Sоñrа üç bäş kün хuyuğа
der. Gider, bir çukura çıkar.
turup Cаmіsаp bir çıхmаyа
Büyük bir saray görür. Varayım,
һіsаp tаpmаdı. Bir kün bахtı
bu saraya çıkayım, burada kim
Cаmіsаp хuyunuñ diwаrındа
var, der. Çıkar sarayı gezer, hiç
bir täşik аçıldı. Bахtı bir yılan
kimseyi bulamaz. O anda uykuya
bir äжdağа çıхtı. Cаmіsаp о
dalar. Camisap uyanıp kalkar,
sa’at
äжdağanı
çevresine bakar, sarayın içinde
öldürdü. Käldi şu ажdağanıñ
üç beş Ejderha görür. Camisap;
yoluna bахayım! kätäyim! dädi
siz kimsiniz, ben korkuyorum,
bu närädän gäldi bu? Kättі,
der.
bаrdı bir yarıqqа çıхtı. Bir
Meran(şahmeran)
öksäk sаray kördü. Bаrayım!
derler. O anda Camisap bakar ki
bu sarayğa çıхayım! bundа
gök gürlemesi gibi bir kıyamet
kim wаr? dädi. Çıхtı, sаraynı
kopar. Camisap Ejderhaya, bu
käzdi, bir kim sänі bulmаdı.
nasıl
Şu sa’at közü yuхuğа kättі.
Ejderha,
Uyаnıp turdu Cаmіsаp bахtı
padişahımız geliyor, onun sesi,
çäwräsindä, sаraynıñ içindä
der. Şayın Meran gelir, saraya
bir üç bäş äжdağa kördü.
girer.
Cаmіsаp ayttı: sіzlär kimsіz?
kavminden bir insan sarayının
Män хоrхtum dädi. Äжdağаlаr
içindedir. Sen nasıl adamsın,
ayttı Cаmіsаpqа: bіzlär Şаyın
kimin kavmindensin, diye sorar.
Märаn хulumuz dädilär. Şu
Ben İsrail kavmindenim, diye
sa’at
bir
cevap verir. Şayın Meran, sen
xiyаmät kök kökrägі kibіk çıхtı.
nasıl geldin, diye sorar. Sonra
Bu
sоrаdı
Camisap; “Ben bir kavuğa girdim,
äжdağаğа: bu nasıl gürüldü-
kavukta bir bal dolu bir kuyu
хоrхup
bахtı
Cаmisаp
Cаmіsаp
Ejderhayı öldürür.
Ejderhalar,
bizler
gürültüdür, bu
Bakar,
Bu
Şayın kuluyuz,
diye
Şayın
Ben
sorar. Meran
İsrail
97
95
dür bu? Äjdağа ayttı: bu Şаyın
vardı, o balı arkadaşımla sattık,
Märаn pаdışаmız kälir, dädi.
bal bittikten sonra arkadaşlarım
käldi
kirdi
beni kuyuda bıraktılar, çıkmak
Bän-Isra’il
için bir yer bulamadım. Bir gün
аdаm
baktım bir Ejderha duvarı delip
sаraynıñ içindä turdu. Dädi:
girdi, bana hücum etti, ben onu
nasıl
öldürdüm.
Şаyın
sarayğa.
Märаn
Bахtı,
хawmundan
100
105
аdаmsın
120
kim
Onun
хawmundan mın, dädi. Sän
anlatır. Şayın Meran, benim bal
nasıl
Şаyın
kuyumu taşımışsın, der. Camisap
Märаn sоrdu. Sоñ Cаmіsаp
iki üç gün orada kalır. Bir gün
ayttı: Bän bir хоbаğа kirdim.
Şayın Meran’a, beni dünyaya
Хоbаğа bir xuyu ädi bаl tolu,
çıkar, der. Şayın Meran; olmaz,
şu
bilän
sen benim ecelime sebepsin,
sоn
diye karşılık verir. Camisap; hayır
xuyudа
ben seni gördüğümü söylemem,
хаldırdılаr. Çıхmаyа bir yär
der. Olmaz, Ben İsrail kavmi
tаpmаdım. Bir kün bахtım bir
bana
äжdağa diwarа täşіp kirdi.
Meran. Yedi yıl Şayın Meran
Bаñа ucum ättі, bän оnu
padişahın yanında yaşar. Bir gün
öldürdüm.
yolunan
yine yan yakıla yalvarır. Şayın
käldim, çıхtım mındа. Hay
Meran; peki ben sana iki söz
mädät, dädi Şаyın Märаn,
söyleyeyim onu tut, ben seni
bänim bаl хuyumu tаşımışsın
dünyaya çıkarırım, der. Şayın
dädi. Bir äki üç kün turdu
Meran’ı gördüm deme, anneme
аndа Cаmіsаp. Bir kün ayttı
gitme, der. Şimdi Şayın Meran
Şаyın
mäni
Ejderhaya
dünyağa çığar! dädi. Şаyın
Camisap’ı
Märаn ayttı: olmаz! dädi, sän
çıkarıp yükseltirler. O şehirde o
maa-nіñ
säbäpsіn,
gün bir padişah vardı. O padişah
dädi. Cаmіsаp ayttı: хаyır Bän
bir derde tutulmuştu. O derdine
olup
bаlnı
käldiñ?
аrхаdаşlаrı bаl
bіtkän mäni
Оnuñ
Märаnğа:
acaqmа
çıktım
yolundan
geldim,
аrхаdаşlаrı
115
sän
хawmusun? dädi. Bän-Isra’іl
sаttıх,
110
bir
buraya.”
düşmandır,
der
emreder, kuyunun
diye
Şayın
bu ağzına
98
125
sänі
körgänіmnі
dädi.
Olmаz,
140
145
150
Şаyın
deva
bulamazlar.
Bu
padişahın bir hekimi vardı, pek âlim,
duşmаndır. Yädi yıl оturdu
sana Şayın Meran eti davadır,
Şаyın Märän Padişa yanındа.
der. Padişah, acaba bunu kim
Bir
ättі
görmüştür, diye sorar. Hekimi
Şayın
buna, bir hamam yaptır, önüme
Märаn ayttı: päk äyi, mänіñ
hamama herkesi getir, Şayın
sаñа äki söz söyläyim оnu tut!
Meran’ı gören adamı tanırım,
dädi.
kün
yänä
riwа
yalwаrdı.
bilge
kişiydi.
Padişaha;
sänі
dünyаğа
der. Hamamı yaptırır; herkes bu
Şаyın
Märаnnı
hamama gelsin, yıkansın, diye
kördüm dämä! dädi. Anamğа
emreder. Herkes gelir yıkanır,
bаrma! dädi Şаyın Märаn.
bunu
Şindi Şаyın Märаn äжdağаğа
Hekimi, bu Şayın Meran’ı gören
ämr
adam gelmedi, zorla getirelim,
Män
çığarаyım. 135
dädi
bir
Märаn, Bän-Isra’il хawm bаñа
yanmаqqa 130
aytmаm,
ättі,
bu
Camіsаpnı
хuyunuñ
ağzına,
kötärdilär.
Ol
çığarıp
adam
çıkmaz.
der. Sonra halkı zorla getirirler,
ol
Camisap’a gelirler, onu hamama
kündä bir Padişa bаr ädi. Ol
getirirler. Soyun da hamamda
Padişa
yıkan, derler. Soyunduğu zaman
bir
şähärgä
gören
därtkä
muptilа
bolğan dädi. Ol därdinä bir
hekim
däwа bulmaydı. Bu pаdışаnıñ
benekleri
bir äkim wаr ädi, bäk аlım
tutarlar,
padişaha;
bilіcі ädi. Padışağa ayttı: sаñа
Meran’ı
alıp
Şаyın Märän äti däwa dir
Padişah, sen Şayın Meran’ı tut,
dädi.
Acаbа
getir bana, der. Camisap, hayır
bunu kim körgän äkän? Äkimі
ben onu görmedim, diye karşılık
ayttı
аmаm
verir. Padişah, yalan söyledin
yaptırırsın. Аmаmа är käs
sen, sende işaret var, kesin
kätіrіrsіn maa, Şаyın Märаn
bunu, diye emreder. Camisap’ı
körgän
meydana
Padişa buñа:
dädi: bir
аdаmnı
tаnırım.
Аmаmı yaptırdılаr. Ämr ättі: är
Camisap’ın görür,
Camisap’ı bu
getirir,
çıkarırlar,
öldürülmekten
teninde Şayın derler.
Camisap
korkar.
Onu
99
155
160
käz bu аmаmğа kälsіnlär!
bulurum,
yayqаnsınnar! dädi. Şindi är
Camisap
käz
bunu
varalım, ben sana göstereyim,
körgän аdаm çıхmаdı. Äkimі
sen çıkartırsan getirirsin, diye
dädi cäbir bilän kätіräyik, bu
söyler. Şimdi kuyunun ağzına
Şаyın Märаn körgän аdаm
varır, burada gördüm, der. Hekim
kälmädi. Sоn xalq cäbir bilän
kuyunun
kätirdilär. Cаmіsаpqа käldilär.
okumaya başlar. O anda hekim,
Cаmіsаpnı аmаmğа kätirdilär.
onu tutmak için uzanır. Şayın
Sоyun
dа
Meran, sen beni tutma, Camisap
Sоyunğan
tutsun beni, der. Sonra Camisap
Cаmіsаpnıñ
gelip onu tutar. Camisap’a, sen
bаrdı
dädi
yayqаn! 165
yayqаndı,
аdаmğа
dädi.
wахtа
äkim
tänіdä
bänäklärnі
kördü;
tuttulаr Cаmіsаpnı, padışağa: bu Şаyın Märаnı аpаr, dädilär. Padişa 170
175
ayttı:
Şayın
bırakın,
hekime;
ağzında
vasiyetimi
der.
kuyuya
kitap
açıp
tutamadın,
benim adımı söyledin, der. Beni
padişaha
götürdüklerinde,
beni
sen
Märаnnı tut! kätіr maña! dädi.
öldürme;
Cаmіsаp ayttı: хаyır bän аnı
pişirirler, benim ilk kaynatılan
körmädim. Padişa ayttı: yalаn
suyumu
söylädiñ sän, sändä іşаrät
kaynatılan suyu, onu padişaha
bаr. Käsіñіz! däp ämr ättі.
ver.
Cаmіsаbı
hekime
çıхаrdılаr
beni
öldürürler,
sakla.
Üçüncü ver.
İkinci
defa
kaynatılan
suyu
Ama
hekim
mäydanğа, käsäcäk Cаmіsаp
Camisap’a; sen onu kaynatılan
хоrхtu.
mänі
ilk suyunu bana ver, ikinci suyu
ayttı
da padişaha ver, üçüncü suyu al,
Bulurum
bоşlаñız. 180
sän
benim
beni
аnı
Cаmіsаp
äkimgä: ay хuyuğа bаrayıх.
diye
Bän
Meran’ın
sänі
körsätäyim!
sän
öğretir.
Camisap,
öğrettiği
gibi
Şayın eder.
kötіrіp bolsаñ kätіrіrsіn. Şindi
Kaynatıp ilk suyu kendi gizleyip
хuyunuñ ağzına bаrdı mındа
alır, ikinci suyu padişaha verirler,
kördüm, dädi. Şindi äkim şu
içer ölür. Üçüncüsünü hekime
хuyunuñ ağzındа kitap аçıp
verirler, o da ölür. Camisap bu ilk
100
185
aаsmа çäktі. Şu sa’at Şаyın
olan suyu içer de, çok iyi âlim,
Märаn хuyunuñ ağzına käldi.
bilge olur, padişah olur.
Äkim uzаndı оnu tutmağa. Şаyın Märаn ayttı: sän mäni tutmа: Cаmіsаp tutsun mäni! 190
Sоn bаrıp Cаmіsаp оnu tuttu. Camіsаbа ayttı: sän bänim vasıyätim
tutmаdıñ,
mänim
аtımnı ayttıñ. Sän Padışağa kätіrgändä 195
bänі öldürmä! Mäni öldürürlär pіşіrіrlär bänim ilki qaynatqan suumu sахlа.
Äkinci gänä
хaynat su, оnu bär padışağa. Üçüncі хaynatхаn su äkimgä 200
bär!
Аmmа
äkim
ügrätti
Cаmіsаpqа: sän оnu xaynap ilki suwu maa bär! äkinçі suwun padışağa yär, üçіnçі sunu аl. Şindi Cаmіsаp Şаyın 205
Märаn
üyrätkän
kibі
ätär.
Хаynаtıp ilki sunu özü kizläp аldı,
іkinci
sunu
padışağa
wärdilär, іçtі, öldü, üçüncіsіn wärdilär äkimgä. O dа öldü. 210
Cаmіsаp bu ilki alğan suwun іçtі-dä, bäk аlım bilіcі oldu. Padişa oldu.
101
4) Muhammet Hanefi
4) Mохаmхät Anäfi. 1
5
10
15
20
Aliidän bir oğlan oldu. Аdın
Ali’nin
Muxammät
Muhammet Hanefi koyarlar. Hz.
Аnäfi
хoydulаr.
bir
Muhammet Hanefi on iki yaşına
äki yaşına kälgändä bаbаsına
geldiğinde, babasına, ben de
aytхаn:
bаraym
cenke gideyim, der. Hz. Ali; sen
cänkkä. Аzrät Alii ayttı: sän
küçüksün, senin için daha vakit
yaşsın sаñа-dа wахıt bаrdır.
vardır, senin canın sıkılırsa, Mine
Sännіñ cаnıñ sıхılsа, minä
dağına çık avlan, der. Muhammet
dağınа çıх аwlаn! Muxammät
Hanefi, Hz. Ali cenge gittiğinde
Аnäfi Аzrät Аlii cänkkä barğan
dağa çıkarak avlanır; pek güzel
waxıttа dağı çıхıp аwlаrgän,
bir hayvan olan karacaya rast
bir хаracа rаs käldi Muxammät
gelir. Şu karacayı diri tutayım,
Anäfiyä, bäk dülbär aywаn. Şu
atmayayım, der ve öldürmez.
хаracаnı tіrі tutаyım! Аtmаyım!
Peşinden
kovalayıp
dägän,
günlerde
bir
öldürmädi.
Päşіnä
cenge
Adını
kätär ädi. Muxammät Аnäfi оn dа
vakit
olur.
Ali
män
her
oğlu
Аzrät Alii här wахıt cänkkä
giderdi.
gider.
Tabut
O
Büyük
quup kättі. O kündä bir Tаbut
padişah vardı. O karaca gidip
Büyük
Padişa
bаr
О
onun yerine iner. O şeytandır.
xaraca
bаrıp
оnuñ
yärіnä
Geç vakit olur. Muhammet Hanefi
Büyüknüñ
yerini alır, o yerde yatar. Tabut
sarayınа kirdi. O şäytаn ämiş.
Büyük’ün nöbetçileri çölü ararken
Käç waxıt oldu. Muxammät
Muhammet
Аnäfi yärіn аldı, о yärdä yättı
Gelirler, sen kimsin; atını ve
Tаbut
kıyafetini
tüştü.
25
Hz. Ali’nin zamanında Hz.
Аzrät Aliinіñ kününä Аzrät
Tаbut
Büyüknüñ
ädi.
хаrawllаrı
çölnü хıdırır äkän Muxammät
derler.
Anäfinі
oğluyum,
buldulаr.
Käldilär
Efendi’yi ver,
O;
başını
ben
der.
bulurlar.
Hz.
Bu
kurtar, Ali’nin
nöbetçiler;
ayttılаr: sän kimsіn? bär аtıñnı
şunu tutalım, alıp Tabut Büyük’e
tоnuñnu хutаr bаşıñnı! O ayttı:
götürelim,
diye
niyet
ettiler;
102
30
män Аzrät Aliinіñ oğlumun,
Muhammet Hanefi ile kavgaya
dädi.
başladılar.
Bu
40
45
55
60
Muhammet
аlıp
tutmağa
öbürleri kaçar. Geldiler, bu Hz.
qawğаğа
Ali’nin oğlunu tutamadık, o bizim
bаşlаdılаr Muxammät Anäfiyä,
bir ikimizi öldürdü, kaçtık, dediler.
bulаrnıñ bir äkisіn öldürdü о
Tabut Büyük, siz onu tutun, dedi.
birlärі хаçtı. Bаrdılаr bu Аzrät
Tabut Büyük padişah, beş yüz
Aliinіñ
nöbetçi adamı çölleri tutmak için
kätäyk!
dädi
ättilär,
oğlunu
tutаmаdıq
о
bir
ikisini
Hanefi
bunların
koydu.
хаçtıх. Tаbut Büyük ayttı: sіz
Muhammet
оnu
geyiği alıp gelir, bu yere. O beş
tutuñuz!
dädi.
Tаbut
Sonra
öldürür,
bіznіñ bir äkimіznі öldürdü,
biri
dönüp
Hanefi’yi
arayıp
Büyük Padişa bäş yüz аdаm
yüz
хаrawl
хoydu
çöllärgä
görürler. O anda etrafını sarıp
tutmağa.
Sоñ
aylаnıp
tutarlar. Halk kendi arasında,
bir
adam
bunun
geldiğini
Muxammät Аnäfі хıdırıp kiiknі
öldürelim,
аrаp käldi, bu yärgä. O bäş
öldürmeyin, alıp Tabut Büyük’e
yüz аdаm munuñ kälgänіn
götürelim, derler. Getirirler, Tabut
kördülär.
sаrıp
Büyük’e verirler. Tabut Büyük,
хаlqlаr
bunu öldürünüz, der. Başkanları
tuttulаr. 50
dädilär:
munu tutayх Tаbut Büyükkä murаt 35
хаrawllаr
dädilär:
Şu
sa’at
Аrаsından öldüräyk!
büyükläri
bunu
derler.
onaylamadı.
Büyükleri;
Sen
bunu
ayttı: öldürmäñіz аlıp kätiräyik
öldürme, döndür onu, o babasını
Tаbut
Kätirdilär
Hz. Ali’yi öldürsün, der. Sonra
Tаbut Büyükkä bärdilär. Tаbut
bunu eve getirirler, bırakırlar.
Büyük ayttı: bunu öldürüñüz!
Temiz kıyafetler giydirip üstüne
Mіnіstіrlärі xaylа olmаdı. Sän
türlü türlü içkiler getirirler, sen
munu öldürmä! döndür оnu! ol
bunu iç, derler, içmez. İçmem,
bаbаsın Аzrät Aliinі öldürür.
der. Sonra başkanları; bunun
Sоn bаşlаdı bunu, kätirdilär
karşısına kızını koy, der. Kızını
äwgä
onun
Büyükkä.
хoydurdulаr.
Tämіz
urbаlаr kiigіzdi üstünä türlü
yanına
koyarlar.
Sen
dininden dönersen sana kızını
103
65
70
türlü іçkilär kätirdilär dädilär:
verir, Tabut büyük seni güvey
sän bunu іç! іçmädi. Içmäm
yapar, derler. Sonra Muhammet
dädi. Sоn dädilär mіnіstіrlär
Hanefi, gene dinimden dönmem,
munuñ хаrşına хızıñ хoy! dädi.
der.
Хızın хoydulаr yanına. Sän
öfkelenir. Siz onu zindana atıp
dinіñdän dön dа! saа хıznı
bırakın, diye emreder. O anda
bärіr. Tаbut Büyük sänі küyäw
bunu tutup bir kuyuya bırakırlar.
ätär. Sоn Muxammät Аnäfi
Ölmesin de iyileşmesin de diye,
gänä dinіmdän dönmäm, dädi.
bir yudum su ve bir lokma ekmek
Tаbut
verdiler.
Büyük
80
85
90
Bu
büyük
Tabut
üzülür,
Büyük’ün
аçuulаndı. Sіz оnu zındаmğа
kızının adı Mine idi. Kız ona aşık
brахıñız! tаşlаñız! Şu sa’аt
oldu,
munu 75
dаrıldı,
Tabut
tutup
хuyuğа
bir
onu
babasının
sevdi.
Bir
adamına;
ben
braxtılаr. Bir yutum suu bir
Muhammet
Hanefi’yi
loqmа
kaçıyorum,
bunu
ötmäk
aña
bärdilär
gece bu alıp
babama
ölmäsіn dä, оñmаsıdа! Bu
söylemeyin, diye laf etti. Bir gece
Tаbut Büyüknüñ хızınıñ аdı
kız babasının ne kadar kıymetli
Mіnä ädi. Хız оñа аşıq oldu,
şeyi varsa topladı ve bir yerde
säwdі оnu. Bir gäcä, bаbаsınıñ
yığdırdı. Gece babası yattıktan
аdаmınа lаf ättі. Dädi: män bu
sonra
Muхаmmät
Kuyuya
Anäfinі
аlıp
хаçаmın,
aytmаñız
bunu
bаbаmа.
Bir
gäcä
хız
kuyunun bir
Muhammet
ip
ağzına
gitti.
göndererek
Hanefiyi
kuyudan
çekip aldı. Kız ona; kaçalım
bаbаsına nä qadar хiimätli şäy
Muhammet
war
yärdä
duymasın, der. Bu kız üç at mal
yiiştirdi. Gäcä bаbаsı yatqan
yüklenmişti de iki at alıp gelir. O
sоñ bаrdı, xuyunuñ ağızına.
ata binip kaçarlar. Sabah Tabut
Хuyuğа
yіbärdi
Büyük uyanır, bakar ki malı da
Muxammät Аnäfinі çäktі аldı
yok, kızı da yok. Muhammet
хuyudan.
ädi
Хаçаyıq:
tоplаdı
bir
bir
yip
Hanefi,
babam
хız
оñа.
Hanefi de yok, onlar kaçmış.
Muxammät
Аnäfi
Tabut Büyük, o anda askerini
Dädi
104
95
100
bаbаm duymаsın. Şu хız üç аt
toplayıp arkalarından gönderir. O
mal yüklägän ädi-dа, äki аt
gün bunlara yetişirler. Cenge
аlıp käldi. O atqа mindilär
başlarlar. O Tabut Büyük’ün kızı,
хаştılаr. Sаbа Tаbut Büyük
babasının en pehlıvanının başını
оyаndı,
yох,
keser. Bu kız ile bu oğlan çok
хızıdа yох, Muхаmmät Аnäfi-
cenk ettiler, çok adam kırdılar.
dä
Tаbut
Sonra akşam oldu, bir yerde
Büyük şu sa’at аskärіnі yiip
yattılar. Asker bunları yine sarıp
аrtına yіbärdi. O künü yätiştilär
aldı. Muhammet Hanefi ağladı,
bulаrğа. Cänkkä bаşlаdılаr. O
ağladı; Allah’a dua etti. Babam
Tаbut
хızı
Hz. Ali gelsin, dedi. O anda
päliwаnınıñ
babasına malum oldu, Hz. Ali
bаşın kästі. Çох cänk ättі, çох
geldi. Bu insanlara, cenk etmek
аdаm хırdılаr bu хıznan bu
için on ikişer yaşlarında çocuğu
oğlan. Sоn ахşаm oldu bir
buldunuz, diye öfkelendi ve “Tez
yärgä
gänä
gidip büyüğünüze söyleyin, kızını
bunu sаrıp аldılаr. Muxammät
oğluma versin. On yıllık da haraç
Аnäfi ağladı, ağladı du’а ättі
versin.” dedi. Asker geri döndü.
аllаğа.
Geldiler
bахtı
yох,
хаştı
110
115
olаr.
Büyüknüñ
bаbаsınıñ 105
malıdа
äñ
yattılаr.
Askär
Bаbаm
Аzrät
Alii
Büyük’e
kälsіn! dädi. Şu sa’at bаbаsına
söylediler. Tabut Büyük kabul
maalım oldu о Аzrät Alii käldi.
etmedi, vermem dedi. Başkanları
Bu хаlqlаrğа dаrıldı оñ äki
topladı, müşavere ettiler. Kızını
yaşаr bаlаğа tаptıñız cänk
ve on yıllık haracını verelim,
ätmägä. Täz war büyügüñіzgä
dediler. Başkanları, verdik diye
aytıñız хızı bärsіn oğlumа. Оn
kağıt
yıllıхtа qayttı
аrаc kärі.
Hz.
Ali’ye
Askär
gönderdiler. Orada yaşadışar ve
Bаrdılаr
Tаbut
dünür oldular.
qaylа olmаdı: bärmäm dädi. Mіnіstіrlärіn
yazdılar,
bärsin.
Büyükkä ayttılаr. Tаbut Büyük 120
Tabut
yiidi
mäşаwärät
ätti lär. Bäräyіk хıznı оn yıllıх
105
аrаcını
bäräyik!
mіnіstіrlär. 125
bärdik
dädilär
Cаzdılаr
kägaz
Аzrät
Aliiğа
däp
yіbärdilär. Аndа оturdu, хudа oldulаr.
5) Ürüya’nın Karısı
5) Ürüyаnıñ Хаrısı. päyğambär
5
15
olur.
evvelde
Davut peygamber varmış. Davut peygamberin
хаrısı bаr ädi. Bir kün çаrşığа
karısı varmış. Bir gün çarşıya
çıqtı. Bir хаrşısına bir güzäl
çıkar. Karşısına bir güzel kadın
käldi.
rаs
Ol
Dawut
canı
Dädi: sän kimniñ хısаyахısın?
karısısın,
dädi.
Ürüya
-Ürüyä
хаrısımın
bir
dädi.
аdаmnıñ
-Män
sänі
doksan
dokuz
rast gelir. O Davut peygamberin
päyğambärnіñ cаnı säwdi оnu.
onu
sever. diye
denen
karısıyım,
diye
Sen
kimin
sorar.
Kadın;
bir
adamın
cevap
Davut
cänkkä cibäräyim! öldürsünlär!
sevdim, kocan Ürüya’ı cenge
sоn sänі аlayım! dädi. Bir kün
göndereyim, öldürsünler, sonra
Dаwut päyğambär bu Ürüyanı
seni alayım, der. Bir gün Davut
çaqırdı.
Cänkkä
peygamber, bu Ürüya’ı çağırır.
cänkkä
cibäräcäkmіn, ayttı:
wаr!
dädi.
Cenge
git,
ben
seni
seni
cenke
cänkkä
gönderiyorum, der. Halk; onu
diiŞindi
cenge göndermedi, öldürdü der.
Cäbrayılnı
Şimdi Allah Cebrail’i ve Mikail’i
Dаwutqа
gönderir. Gidin, Davut’a davacı
dаvacı oluñuz! dаvаñız kässіn!
olun, davanız görülsün, dedi.
dädi.
Bunlar
cіbärmädi, Аllаһ
оnu
sänі
peygamber;
verrir.
säwdim, dädi, хоcаñı Ürüyanı
Хаlх
20
Dawut
zaman-ı
päyğаmbärnіñ doqsan doquz
хаrı
10
Şimdi
Şindi zamanı äwäl Dawut
1
öldürdü,
cіbärdi
Mіqаyılnı. Şindi
Bаrıñız
bаrdılаr
Dawut
Davut
peygambere
päyğаmbärgä bulаr. Dädilär:
varırlar. Ya Davut, bizim davamız
ya Dawut bіzіm dаvаmız bаr,
var, bizim davamıza bak, derler.
106
25
30
35
40
45
bіzіm dаvаmıznı käs! dädilär.
Davut; nasıl, davanız nedir, diye
Dаwut ayttı: nasıl, dаvаñız
sorar. Biri, benim bir koyunum
nädir? dädi. Birі ayttı: mäniñ
vardı, bunun da doksan dokuz
bir хоyum bаr ädi munаwunuñ
koyun
doqsan doquz хоyu vаr ädi.
koyunumu da aldı yüz etti, diye
Tuttu mäniñ bir хоyum dä yüz
anlattı. Davut; olur mu böyle şey,
ättі, dädi. Dаwut ayttı: olurmı
senin doksan dokuz koyunun
bu şäy? Sänіñ doqsan doquz
varken bunun bir koyununu da
хoyuñ
bir
aldın, diye söyledi. O doksan
хoyunu аldıñ, dädi. Ol doqsan
dokuz koyunu olan adam; ya
doquz хоyu bolğan аdаm ayttı:
Davut, senin doksan dokuz karın
yа Dаwut sänіñ doqsan doquz
varken Ürüya’nın bir karısını da
хаrıñ
bir
tutup aldın, hem de Ürüya’yı
хаrısın tutup аldıñ, öldürdüñ
öldürüp de aldın. Davut anladı ki
dа аldıñ. Dаwut bildi-ki bu şäy
bu şey Allah’tan oldu. Sonra çok
Аllаһdan oldu. Sоn çoq ağladı,
ağladı, pişman oldu, kırk gün
päişmаn ättі, qırq kün bаşın
başını
yärdän
ağladı. Ulemalar dediler ki; bu iş
bolğаndа
olup-tа
Ürüyanıñ
аldırmay
ağladı.
tutu
yerden
benim
bir
kaldırmadan
Ulämаlаr dädilär-ki: bu sän
senin
ağlamadan
Bаr
Ürüya’nın mezarını bul da onunla
tаp-daa
davanız ahirete kalmasın. Davut
qаlmаsın
peygamber gider kabrini bulur.
Dаwut
Ya Ürüya, ben seni öldürdüm
päyğambär tаptı хаbırın. Ayttı,
karını aldım, helâl et gönlünü,
dädi -ki: ya Ürüyä! Män sänі
der. Ürüya; kabrimden geldiğin
öldürdüm хаrıñ аldım һälаl ät
yolla git, diye cevap verir. Helâl
göñlüñü!
etmez,
Ürüyänıñ ondan dаvаñız.
50
bunuñ
vardı,
olmаz. mäzаrın
ахrätkä Bаrdı
Ürüyä
ayttı:
хаbırımdan käldigі yollа kät! һälаl ätmädi. Хiiyamät künü käsläcäk dаvаsı.
ağlamanla
davası
kesilecek.
olmaz.
kıyamet
Var
günü
107
6) Ab-ı Hayat Suyu
6) Аbul Hаyаt Suwu. 1
5
Süläymän
zamanında elmas yakuttan bir
sаray yаptılаr. Cіnlärnі ciiğan
saray yaparlar. Cinlerini toplayan
Süläymän päyğambär: älmaz
süleyman
yаquttаn bir sаray yapacaq,
yakuttan
däñіz
tаşıñız!
deniz dibinden taşıyın ve yapın,
sağat
der. O anda cinler dağılırlar,
tаrхаdılаr
elmas yakut toplamak için farklı
yiimağa.
yerlere giderler. Sarayı yapmaya
Bаşlаdılаr sаraynı yаpmağa.
başlarlar. Saray yapılıp biter.
Sаray yаpılıp bіttі. Süläymän
Süleyman
päyğаmbärniñ хawmu gäldilär
saraya gelir, sarayı seyreder.
sarayğa säyr ättilär. Dädilär:
Sen bu sarayı yaptırdığına göre
sän bu sаraynı yаptırаnıñа
ölmezsin,
körä ölmäz ädiñ. -Ölümgä nä
ölüme ne çare olur, diye halkına
çаrä
sоrаdı
sorar. Halk; ab-ı hayat suyunu
Хаlхlаr
içersen ölmezsin, der. Süleyman
ayttılаr: sän аbul-һаyаt suwun
peygamber, kavmimi tanıyayım,
içärsіn,
der.
tübündän
cinlär
dägän. yаqut
olur?
päyğambär
20
25
Şu
dağındılаr,
älmаz
15
peygamber
künündä älmаz yaquttаn bir
yаsаñız!
10
Süleyman
päyğambärnіñ
däp хаlхına.
ölmässin,
dädilär.
peygamber; bir
derler.
Kavmini
Saraya
хawmumu
peygamber;
Хawmun
ciidı,
Sarayğa
toldulаr.
dädi. çaqırdı. Şindi
yapılacak,
peygamberin
Süläymän päyğаmbär ayttı: bir tаnışayım!
saray
elmas
kavmi
Peygamber,
çağırır,
dolarlar. herkes
toplar.
Süleyman geldi
mi,
tamam oldu mu, diye sorar. Kavmi,
kirpi
gelmedi,
derler.
peygamber;
kirpiye
Süläymän päyğambär sоrаdı:
Süleyman
käldimі här käz tаmаm olup?
adam gönderip çağırın, gelsin,
dädi.
der. Kirpi gelir. Sarayın merdıveni
Kirpі
хawmu.
kälmädi
Аdаm
cibär!
dädilär dädi,
doksan
dokuz
ayaktı.
Kirpi
kirpiyä! çaqırıñız! kälsіn! dädi.
saraya yukarı çıkmak için gelir.
Kirpі käldi. Sаraynıñ märdıvänі
İhtiyar bir kirpiydi, tam üç dört
108
30
35
doqsan doğus аyаğı ädi. Kirpі
basamak
käldi sarayğa yuqаrı çıхmağa.
aşağıya gider. Yukarı çıkmaya
Dä bir üç dört аyaq qаlğanda
utanır, dönüp gider. Süleyman
yuwаrlаndı kättі аşаğа, bir
peygamber,
äхtiyаr kirpi ädi. Utаndı yuqаrı
ardından git, ne söyler dinle, der.
çıхmağa,
хayttı,
kittі.
Karınca
Süläymän
päyğambär
ayttı
yanına yaklaşır ve laflarını dinler.
munuñ
Kirpi; ab-ı hayat suyunu içecek
аrtından kit! nä aytır? diñnä!
de ölmeyecek, benim gibi yaşlı
dädi. Хırmısха yätіştі bunu,
olacak, sonra halk ona gülecek,
bunuñ yаnına kirіp tіkinä kirdi
der.
lаfın diñnädi. Kirpі aytıp kättі:
zümrüdüanka
Аbul-һаyаt
tä
getirirdi. Süleyman peygamber,
qаrt
kuşa; var ab-ı hayat suyunu
olurdа, sоn хаlq: külärlär, dädi.
aldığın yere koy, ben içimem,
Аbul-һаyаt
zümranqa
der. Kuş, suyu alıp döner. Bir
dägän хuş kätirgän ädi. Хuşqа
kanadını çırptığında bu kuş, bin
dädi
päyğambär:
yıllık yol giderdi. Bir kanadını
bаr аbul-һаyаt suyun alğan
çırpıverdi, bir daha çırptığında
yärіnä хoy! Män içmäm, dädi.
şişeyi yere vurdu, kaza oldu.
Хuş
Kuş,
хırmısхаğа:
40
ölmäcäk, 45
50
55
kät
su
içäcäk
mäniñ
kibіk
bir
Süläymän
аlıp
sunu
Bir
karıncaya;
buna
Ab-ı
yine
yuvarlanıp
yetişir,
hayat denen
dönüp
bunun bunun
suyunu bir
kuş
Süleyman
xanatan sıххаndа хuş bіñ yıllıq
peygambere gelir; şişeyi yere
yol kätіr ädi. Bir xanatın sıхıp
gönderdim, kırıldı. O şişe nereye
kättі, bir dаһа sıххаndа yärgä
düştü,
urdu şişä хаzаğа хаldı. Хayttı,
memleketine düştü, diye cevap
käldi Süläymän päyğambärgä,
verir. Kuşa; git o yere bak, o
yänä хuş dädi: şіşаnі cіbärdim
yerden ne çıktı, der. Kuş gider,
yärgä, sındı. Näräyä о şіşä
bakar ki o yerde kahve çıkmış.
tüştü?
Yemen kahvesi bundan hasıl
däp
mämläkätіnä 60
хayttı.
kalınca
sоrаdı. tüştü,
Yämän dädi.
Хuşqа dädi: bаr о yärgä bах
olur.
diye
sorar.
Yemen
109
nä yärdän çıхtı. Хuş bаrdı, bахtı о yärdä qaawä çıхtı. Yämän qаawäsі bundan аsıl alğan.
1
7) Yunus Päyğambar.
7) Yunus Peygamber
Zämаnı
Evvel
10
15
20
Yunus
päyğambär bаr ädi. Bir kün
peygamber
хawmun
kavmini
dingä
dаwät
ättі.
zamanda vardı. dine
Yunus Bir
davet
gün eder.
diniñiznі
Kavmine; dininizi koruyun, der.
kütüñüz! Хawmu diñnämädi,
Kavmi dinlemez, herkes bildiği
är käz bilgänі kibіk yürdü.
gibi yaşar. Yunus peygamber,
Yunus
ämіrіn
kavmi emrini yerine getirmeyince
tutmаğanda bu хawmuna аçuu
bu kavmine kızar; ya rabbi, bu
bärdi:
mänim
kavim benim sözümü dinlemiyor,
хawmlаr
onlara bir ceza ver, korksunlar,
tutmаdılаr аlаrğа bir cäzа ät!
diye dua eder. Tanrı bunlara bir
хоrхsunnar. Äwlä däp du'а ättі.
hışım eder. Yunus peygamber,
Tаñırı bulаrğа bir хışım ätär,
ben
bän аradan çıхaym, mundа
olmayayım, derv e çıkar gider. O
bolmaym! dädi. Çıхtı, kättі. Şu
anda Cenab-ı Allah bir buluta
sağat cänab-аllаһ bir bulutха
emreder,
bu
ämir ättі, bu bulut аlаrğа bir
öfkelenir.
Yunus
хışım ättі. Yunus päyğambär
giderken, deniz kıyısına varıp bir
kätär äkän däñіz yaxasına
gemiye biner. Deryaya açılırken
bаrıp bir yämiyä kirdi. Däryağа
büyük bir balık bu gemiyi yutmak
kätär äkän bir büyük bаlıх bu
için onun peşine düşer. Tayfalar,
yämіniñ päşinä tüştü yämini
bir çare bulamazlar. Bu ceza bize
yutacaq.
bu adamdandır, derler ve Yunus
Хawmuna 5
äwäldä
dädi:
päyğambär yа
sözümnü
rаbbі bu
Bir
çarä
tаpmаdı
tayfаlаr. Dädilär: bu аdаmdan
aradan
peygamberi
çıkayım,
bulut
tutup
burada
onlara
peygamber
denize
110
25
30
35
dır bu хаbаğаt bizgä. Tuttulаr
atarlar.Balık
Yunus päyğambärnі bu däñizä
peygamberi yutar. Tayfalar emin
аttılаr. Bаlıх şu sağat Yunus
olup
päyğambärnі
Tayfа
balığa; Yunus’a zarar verme,
ämіn oldulаr, kättіlär. Yänä
senin karnını oana ibadet etmesi
Аllа
ättі:
için mescit yaptım, diye emreder.
Yunusха bir zаrаr ätmä! sänіñ
Yunus peygamber kırk gün balık
хаrnıñ оñа mäsçіt ättіm оndа
karnında
іbаdät ätäcäk. Хırх kün bаlıх
Allah; sen Yunus’u karnından
хаrnındа Yunus päyğambär
dünyaya
çıkar,
іbаdät ättі. Şindi bаlıхха Аllа
emretti.
Yunus
ämir ättі: sän çıхаr Yunusnu
balığın
karnından
хаrnıñdan
Yunus
yerine gelir. Bakar ki halkı dine
хаrnından
imana gelmişler, pek iyi bir halk
çıхıp yänä yärіnä käldi. Bахtı
olup yaşıyorlar. Yine evvelki gibi
хаlхlаr diñge kirgännär bäk
Tanrı’nın emrini bunlara söyler.
yaqşı
bu
bаlıхха
äwälki
ämir
dünyağa.
päyğambär 40
yuttu.
olup kibіk
bаlıх
o
giderler.
anda Allah
ibadet
Yunus yine
eder. diye
bu
Şimdi balığa
peygamber çıkıp
yine
оturаlаr.
Yänä
Emirleri öğretir, dine bağlı olup
taаrın
ämrіn
yaşarlar,
bulаrğа ayttı. Bulаrnı ögrättі, dinnі tutup оturdulаr, yахşı хаlх oldulаr, dinnärіn küttülär.
iyi
halk
dinlerini korurlar.
olurlar
ve
111
8) Harap Olan Şehir
8) Хаrаp Bolğan Şähär. Zamanı äwäldä bir хawm
Evvel zamanda, bir kavim ve
käldi, bir büyük şähärі wаr ädi
o kavmin zamanında büyük bir
о хawmnıñ kününä. O хаlхха
şehir vardı. O halka da Tanrı çok
dа tаñırı çоq mal wärän аltın
mal, çok altın ve gümüş vermiş.
kümüş çоq bärgän. Tаmаm
Bütün
bulğan istännärі kibіk tаñırını
olduğunu
sоn unutqаnnar, bіz özümuz
Tanrı’yı
tаptıq ахılımıznan bаr malnı
malımızı kendi aklımızla bulduk
däp,
deyip
1
5
10
15
20
25
ibadätlärіn
kästіlär,
isteklerinin
tamam
zannettiklerinde unuturlar, ibadetlerini
biz
bütün kestiler,
tаñıraа іbаdät ätmädilär. Tаñırı
Tanrı’ya ibadet etmediler. Tanrı
bulаrа bir хışım ättі. Bulаr bir
bunlara çok öfkelendir. Bunlar bir
yäcädä ğayp oldılаr. Bіñ yıl о
gecede yok olurlar. O şehir, bin
şähär äwlä хаrаp turdu. Tаñırı
yıl böyle harap olup kalır. Tanrı
bir yılan ajdaha yarаttı. O
bir
yılаnğа ämir ättі: sän о şähärnі
yılana, sen o şehri sarıp al da hiç
sаrıp
kimse
аldа
kimsä
şähärіnä
yışan
Ejderha
şehre
yaratır.
girmesin,
O
diye
kirmässіn! Yılan şähärnі sаrıp
emreder. Yılan, şehri sarıp alır ve
аlıp оturdu, äki bіñ yıl bu
iki bin yıl bu şehirde oturur. O
şäһärdä оturdu. O kündän sоn
günden sonra bir peygamber
bir päyğambär käldi. Хawmun
gelir. Kavmini dine davet eder ve
dingä davät ättі. Din bäwlä diir.
din şöyledir, böyledir diye anlatır.
Bäwlä іbаdät ätiñіz аllаһа!
Allah’a böyle ibadet edin, der.
dädi. Хаlхlаr aytırlаr: bіz bir
Halk; biz bir meşavere edelim,
mäşаvärä ätäyik! bаğayх! nä
bakalım, bizim akıllı adamlar ne
därlär
bіzіm
derlerse biz sana sonra cevap
sаñа
cuvap
Mäşavärä аdаmlаr
ахıllı
аdаmlаr
wärіrmіz ättіlär.
dädilär:
bіz
sоn.
veririz, derler. Meşavere ederler
Аqıllı
ve akıllı adamları; biz bunun
оnuñ
yükünü kaldıramayız, biz onun
112
yükünü 30
kötärämäymіz,
ondan
іstäyіk
malnı,
bіz
emrini
rаt
Tanrı’dan mal isteriz, o zaman
olurmuz оnuñ ämrіn tutаrğа. O
rahat
päyğаmbär dädi-ki: päk äyi.
peygamber:
Sonra siz de malımız var diye
іbаdätiñіznі burахırsız dädi. -
ibadetinizi bırakırsınız.” der.
burахmаmız yürüñüz
аrtımdan.
Män mаlın
olğan
mäniñ
sizä
bir
bäräyin.
O
şäһärіnä
аlıp
malı
kaldırabilir
Halk;
іbаdätnі
хawmğа:
хаrаp
hayır,
misiniz?
ibadetimizi
bırakmayız, dedi. O peygamber o kavme; yürüyün benim ardımdan, ben
size
bir
şehrin
malını
bereyim, der. Halkı alıp harap olan
o
şehre
varır,
vardıklarında
barğandа
bir
Allah’ın yarattığı bir kuştan başka
yaratılğan
хuş
аllаһdan
nöbetçi
şehre
bаrdı хаlхnı, şähärgä yuuq
olarak
ädi
bir şey yoktu. Peygamber o kuşa
wаrdı
varıp, sen ne zamandan beri
päyğambär, sоrаdı: sän nä
burada nöbet için bekliyorsun,
zämandän
diye sorar. Kuş, beş yüz yıldır bu
хаrawlğа.
55
O
sоn malı bаr därsіz-dä sоn
şähärnіñ
50
derler.
bu
dädi хаlх. O päyğambär dädi о
45
oluruz,
için
malnı kötärärgä biläsіzmі? Sіz
Хayr
40
getirmek
-Pekiyi size mal veririm, siz
Sіzge mal wärіrmän, sіz bu 35
yerine
O
bаr
хuşqа bärі
mındа
хаrawlğа оturаsın? dädi. Bäş
şehirde
yüz
mındа
Peygamber, kuşa; bu şehire ne
oturğanım. Bu şähärdä nä wаr
vardır biliyormusun, diye sorar.
dır
yıl
mänіm
sän
kalıyorum,
der.
bilämіsіn?
Хuşqа
Kuş; hayır bilmem, şehri saran
sоrаdı
päyğambär.
-Хayr
bir yılan vardır, o yılandan sorun,
bilmäm,
dädi
хuş.
Şähärnі
der.
Peygamber
varır
yılana
sarğan bir yılan bаr, о yılannı
selam verir, şehri ona sorar.
sоrаñız!
dädi.
Bаrdı
Yılan, iki bin yıldır bu lehirde
päyğambär
yılanğа
sälam
nöbet
için
bekliyorum,
diye
bärdi, sоrdı yılandan. -Äki bіñ
açıklar. Peygamber; sen buradan
yıl bаr dır män bu şähärdä
git, ben bu kavme bu şehri teslim
113
60
65
хаrawlğа oturğanım. Yılanğа
edeceğim,
ayttı
kät
çekilip gider. Halk şehre girer ve
mından, män bu хawmğа bu
orayı gezer. Bakarlar ki her
şähärnі täslimät bäräcäkmіn,
dükkânında altın gümüş, ziynet
dädi.
kättі.
malı ile doludur. Peygamber, o
kirdilär,
yerde o halka; bu şehirde sizin
här
gibi bir kavim vardı, Tanrı bunlara
tüqânındа аltın kümüş zilximäti
çok mal verdi, sonra bunlar
mal tolu. O yärdä о хаlхlаrğа
Tanrı’yı unuttular, sizler de bu
ayttı
bu
malı alıp ibadetinizi unutmayınız,
şähärdä sіzіñ kibіk bir хawm
der. Onlar o malı aldılar ve
ädi
yaşadılar.
päyğambär:
Yılan
Хаlqlаr
çäzildi,
şähärdä
käzdilär.
70
sän
bu tаñırı
Bахtılаr
päyğambär çоq
mal
bärdi
der
yılana.
Yılan
bulаrğа. Sоn bulаr tаñırını unuttulаr, sіzlär dä bu malnı аlıp
unutmаñız!
іbаdätiñіznі
dädi. Аldılаr о malnı, оturdulаr.
9) Misаfіr. 1
5
Bir waxıttа bir Хıdır näbі
Bir zamanlar Hıdır nebi bir
bir fuqаränіñ äwinä kätär ämiş.
fukaranın
O fuqaräniñ bir хоñşusu wаr
fukaranın zengin bir komşusu
äkän
bu
vardı. O zengin bu fukaranın
äwinä
kälgän
evine gelen misafirden bir şeyler
bir
şäy
hissetmiş. Bir gün bu zengin,
duyumsınğan. Bir kün bu bay
fukarayı evine çağırır. Sen bize
fuqаränі äwinä çağırdı. Sän,
gelip
dädi,
kätmässіn
bizim gibi adam nasış gelsin, hiç
bizgä. Fuqаrä ayttı: bіzіm kibіk
olmazsa utanır, diye cevaplar. Bu
аdаm naslı kälsіn іş bolmаsа,
zengin; bizden artan aşlar sana
utаnırmız, dädi. Bu bay ayttı,
aş olur, sen gel, der. Fukara
bir
fuqаränіñ mısаfirdän
10
9) Misafir
bay.
O
kälmässіn
bay
evine
gitmezsin,
gidermiş.
der.
O
Fukara;
114
15
20
käl käl bizdän sаñа аş olur
buna sevinir. Sonra bu zengin
аrtqаn
buñа
yine; bu senin gelen misafirin
säwіndi. Sоn bu bay sоray
nasıl bir insandır, söyle bana,
yänä: bu sänіñ bir naslı аdаm
der. Bu adam durup kalır, ona
mısаfіr
söyleyemez. O misafir, benim
аş.
olup
30
35
40
kälä,
sän
ayt
maña! Bu аdаm toqtаlа aytıp
buraya
bolmay аñа. Ol mısаfіr mäniñ
olduğumu kiseye söyleme, dertir.
mundа
kim
İşte bu zengin onu ofşata puflata
aytma!
söyletir. O gelen misafir, Hıdır
dägän. Ana bu bay оnu оplаdа
nebidir, der. O zengin; sen onu
tоplаdа ayttırdı. O mısаfіr Хıdır
alıp bana da gelsen komşu, ben
näbі kälgän-dir, dädi. Sän оnu
onu
maña dа аlıp kälsäñ хоñşu,
söylersen gelir, der. Bir gün
män оnu mısаfіr ätäym, sän
misafir yine fularaya gelir. Ev
aytsаñ ol kälir. Bir kün mısаfіr
sahibinin söyleyeceği vardır, bir
yänä fuqаrägä käldi. Хоnaq
türlü söyleyemez, korkar. Misafir;
bay bir türlü aytacağı bаr,
sende bana söylemek istediğin
хоrха aytmağa. Mısаfіr dädi:
bir hâl var, sen düşünme söyle
sändä
maña
bana, der. Ev sahibi, bu zengin
aytmağa, sän düşünmä ayt
sizi misafir etmek için çağıyor,
maña хаlıñnı! Хоnaq bay ayttı
der. Misafir; git haber ver, ben
bu bay sіznі çağıra mısаfir
ona gideceğim, der. Ev sahibi, bu
ätkäy. Mısаfіr dädi: bаr хаbär
zengine varıp, bana gelen misafir
bär mіn оñа bаraym, dädi.
size gelecek, siz hazır olun, der.
Bаrdı xonaq bay bu bayğа.
O zengin hemen tedarik görür,
Maña
evlerini donatır, döşer, su ve
kälgänіmnі,
äkänіmnі
25
Fuqаrä
kimsänä
bir
хаl
kälgän
bаr
mısаfir
sizgä
geldiğimi
misafir
käläcäk, sіz аzır oluñ! Şu sağat
yiyecek
aldırır,
bay
kapısına
kadar
tädаrіk
kördü,
äwlärіn
ve
kim
edeyim,
sen
evinden
yol
temiz
şeyler
gelecek
olanı
dolаttı äwin töşädi, аş su bахtı.
döşetir.
Äwdän yol qаpuğа
beklemeye başlar. O anda kapısı
bаrıncа
tämiz şäylär töşädi. Şindi bахıp
dışarıdan
Artık
vurulur.
Zengin,
115
45
50
оturа kälmäyä. Şu sağat хаpu
karısına; hah geldi, deyip hızla
хахıldı
хаrısına
kapıya varır. Kapıyı açar bakar ki
dädi: һay! käldi, çаptı, хаpuğа
bir çingene, sırtında iki körüğü
bаrdı. Хаpunu аçtı, bахtı, bir
var.
çіngänä, sırtındа äki görük bаr.
görünür.Bu çingene, misafiri alır
Baynıñ közünä äwlä köründü.
mısın, diye sorar zengine. Şimdi
Bu çіngänä ayttı bayğа аlаmı
zengin;
mısаfіrnі. Şindi bay dädi: kät
buraya misafir gelecek, der. O
mälһun
çingene,
tıştаn.
mından,
käläcäk 55
60
Bay
mındа,
mısаfіr dädi.
Zenginin
git
gözüne
melhun gelmesi
öyle
buradan, beklenen
O
misafir, Hıdır nebidir. O gözüne
çіngänä käläcäk mısаfir Хıdır
çingene görünen misafir kapıdan
näbі ädi. O közünä çіngänä
çekilir, geri gider ve körüklerini
körüngän
çäkildi
yere koyar. Körüğüne bir basar ki
kättі
хoydı
o körükten çıkan nefes o güçlü
Bir
bаstı
sarayı temelinden koparıp göğe
körüknü där, о körüktän çıххаn
savurur, o dağılıp kırdaki koyun
näfäs
ve hayvanları telef eder, sonra
mısаfіr
qаpudan,
kärі
görklärnі
yärdä. о
nägіzіndän
tахаtı qоpаrıp
sаraynıñ kökkä
sаwurdu, о ürülüp çöldän хoy
davarlarına
varıp
onları
telef
eder, misafir oradan dönüp gider.
malın täläf ättі, sоn yılхısına bаrıp yılqısın täläf ättі, sоn 65
tuwarına bаrıp, tuwarın tаläf ättі оnаn хayttı, mısаfіr kättі.
10) Üç Olаn. 1
5
10) Üç Oğlan
Bir wахıttа bir Padişa bаr
Bir zamanlar bir padişah
ädi. O pаdışаnıñ üç oğlu bаr
varmış. O padişahın üç oğlu
ämiş. Bir kün bаbаsı öldü,
varmış. Bir gün babası ölür,
olаnlаr mäşfärä ättі о bаbаsı
babası öldükten sonra onlar; biz
ölgän sоn. Bіz bu bаbаsınıñ
babamın
malın yаzdırmаyıq, pay ätäyk.
yazdırmayalım,
mallarını aramızda
pay
116
-Päk
10
15
20
25
30
35
äyi!
dädilär.
Tuttulаr
edelim diye müşavere ederler.
tоpraqnı, pay ättilär, tuwarın
Pekiyi diye
pay ättilär, хoyun pay ättilär,
davarını, koyununu, yılkısını pay
yılхısın pay ättilär. Şіmdi çіk
ederler.
хаldı pаrа. Pаrаnı çоq war
edilmeyen para kalır. Babasını
ämiş, üç (macаr) аrаbа pаrа
parası çokmuş, üç araba para
yüklägänlär. Bunu çığаrаyıq
yüklerler. Bunu kıra çıkaralım,
çölgö! аndа pay ätäyk! хаlq
orada pay edelim, halk duymasın
duymаsın!
Ana
diye düşünürler. İşte yüklerler ve
yüklädilär, çıхtılаr. Şindi çіk
çıkarlar. Oraya vardıktan sonra
аndа
büyük
büyük oğlan ile ortanca oğlan; biz
olаnnän оrtаncı olаn mäşfаrä
küçük kardeşimizi öldürelim, bir
ättilär. Bіz kiçіk хаrındаşımıznı
sana bir bana parayı pay edelim,
öldüräyk! bir sänіñ bir mäni
diye
pay ätäyik! bäk yaqşı! dädi
güzel, der müşavere eden oğlan.
mäşafärä ätkän adаm. Şimdi
Kardeşini, sen git bize ekmek
хаrındаşın
köygä,
alıp gel, biz burada oturalım,
bаr sän bizgä ötmäk аlıp käl!
sonra yeriz ve pay ederiz, deyip
bіz mındа оturayq, sоn bіz
köye gönderirler. Şimdi kardeşi
аşayq dа sоn pay ätäyk. Şindi
yemek ve su getirmeye gider.
хаrındаşı
su
Kardeşi de yolda giderken, bu
kätіrmäyä. Şindi хаrındаşıdа
yemeğe zehir katayım da bu
tüşündü yoldа kätkändä bu
ağabeylerim yesinler de ölsünler,
аşqа zähär хаtaym dа, bu
diye
аğаmlаr аşаsındа dа ölsün!
yemeği getirdiğinde bir rakıya
däp. Аğаlаrı dа bäwlä sоvät
zehir
ätälär. Şindi аşın kätіrіr о bir
geldiğinde rakıyı iç de biz de
rахığа
о
yiyelim diye söyleriz, o da içer de
хаrаndаşımız kälgändä raqı іç-
ölür, sonra biz de yemeğimizi
dä аşаşаyıх däp aytırmız. O
yiyip parayı pay ederiz, diye
içіr-dä ölär, sоn bіz аşаyх dа
sohbet ederler. Kardeşi zehirli
dädilär.
barğan
sоn
cіbärdilär
kättі
zähär
аş
qаtayq
tutarlar toprağını,
Şimdi
müşavere
düşünür. katalım
ellerinde,
ederler.
Ağabeyleri ve
pay
Çok
de;
kardeşimiz
117
40
45
pay ätärmіz. Хаrаndаşı zäһаrli
yemeği
yämäknі
Şindi
kardeşine bir rakı verirler, iç de
хаrаndаşına bir raqı wärdilär,
yiyelim, derler. O içer ve ölür.
іç-dä аşаyıх! därlär, о іçtі,
Haydi şimdi yiyelim, sonra pay
öldü. Aydа ändi аşаyх sоñ päy
ederiz, derler. Yemeğe otururlar,
ätäyіk!
Оturdulаr
zehirli yemeği yiyince ikisi de
аşаmа, zähärli аşnı аşаğanda
ölür. Üç ağa ölür, para oyerde
äkisі öldü. Üç аğа öldü, pаrа
kalır. O paraya Tanrı toprak ol,
хаldı о yärdä. Şu pаrаğа tаñırı
diye emreder.O toprak şimdilerde
ämr ättі tоpraq ol! Ol tоpraq
oba olup durur.
kätirdi.
dädilär.
аzırdа оbа olup хаldı.
getirir.
Onlar
da
118
4. Karalez
4. Kаrаläz. l) Awcı Mämätnän Bazırgân
l) Avcı Mehmet ile Bezirgan
Mämät.
Mehmet
Bir zamandа bаr äkän, bir
Bir varmış bir yokmuş, bir avcı
zamandа yoq äkän, bir awcı
Mehmet varmış. Onun bir tüfeği,
Mämät bаr äkän, bir tüfägi bаr
bir de eski bir evi varmış. Her
äkän, bir dа toqаl üyü bаr
gün ava gidermiş. İşte bir tavşan
äkän. Här kün kätär äkän
vursa, eşi ile onu yerlermiş. Bir
awğа. Ana bir qoyаn ursа, оnu
gün o ava gitmiş. Geç olur, bir
аşay äkän qatınаn. Bir kündä
şey vuramamış. Daha sonra bir
о kätkän awğа. Käç olğan, bir
karaca vurmuş, evine dönmemiş.
şii uramağan. Käç bir qaraca
Odun yığılmış bir kavuğa girmiş.
urğan,
Karacayı kesmiş. Bir küreğini
1
5
10
15
20
üyünä
Оdun ciiğаn bir qobаğа kirgän.
koyup
Qarancanı sіyіrgän. Ana bir
döndürmeye çalıştığında yapışık
kürägіnі qoyğan bіşirgän. Bir
etin küreği çengelden düşmüş ve
yаnındаn
aylаndırğаndа
karaca dirilmiş. Mehmetin yüzüne
barğan, yаpışqan ätin kürägі
bakan karaca, ne bakıyorsun
çäñgäldän tüşkän, qaraca tіrі
avcı Mehmet, der. Avcı Mehmet,
olğan.
bu
Mämätnіñ
bätinä
pişirmiş.
nasıl
bir
Bir
yanını
hitmettir,
diye
karaca;
avcı
bаqqan qaraca. Nä baqаrsın?
sormuş.
awcu Mämät dägän. Awcu
Mehmet sen İstanbul’a var, bu
Mämät
naslı
hikmeti Mehmet bezirgândan sor,
іkmättіr? dägän. Sоn qаraca
der. Avcı Mehmet evine gelir,
dägän:
Istаmbulğа Mämät käldi
bu
awcu
dägän:
25
qaytmağan.
karısına;
ben
İstanbul’a
bu
іkmäti
gidiyorum, der. Karısı, kocam
bazırgândan
sоrа!
İstanbul’da ne yapacaksın, der.
awcu
bаr!
Mämät
Sonra
Mämät
üyünä,
O,
bir
hikmeti
öğrenmek
qаtına dädi-ki: män Istаmbulğа
istiyorum, diye cevap verir. Sonra
kätämіn, dädi. O dädi qоcа
tüfeğini satar, İstanbul’a gider.
119
dädi.
Varır, arar ve bezirgân Mehmet’in
Ana bir іkmätnі istämіn, dädi.
kalesini bulur. Oturur, bir sure
Ana
sonra bezirgân Mehmet denen
napasın 30
Istаmbuldа?
sаttı
tüfägin,
Istаmbulğа.
40
45
50
55
qıdırdı,
kişi
bu
mudur,
diye
sorar.
Mämätnіñ
Bezirgân Mehmet, eve gidelim
qaläsіnі. Оturdu. Bir waqıttаn
der, evine varırlar. Ne hâl için
sоrаdı: bazırgân Mämät dägän
geldin avcı Mehmet, der bezirgân
bu-mı dır? dädi. Ana bazırgân
Mehmet. Ben şöyle bir hâl ve
Mämät dädi. Qonaqqа kätäyk!
kısmetle geldim, der. Bezirgân
dädi. Ana qоnaqqа bаrdılаr.
Mehmet, kısmetini söyle, der. –
Nä
Awcu
Anlatayım, “Ben bir ava çıktım,
Mämät? dädi bazırgân Mämät.
bir karaca vurdum, o karacayı
Ayttı: bäwlä bir qаlnаn bir
kestim ve onun bir küreğini bir
kismätnän käldim, dädi. Ana
yanını
ayt dädi kismätiñ. -Aytsаm,
döndürdüğümde o terki arkasına
dädi, bän bir awğа çıqtım. Bir
gelip yapıştı ve karaca ayağa
qаracа urdum. O qaracanı
kalktı. Benim yüzüme baktı; ben,
siyirdim,
bu
tаptı
35
Bаrdı,
kättі
bazırgân
qаlnan
käldiñ
о
qaracanıñ
bir
pişirdim;
nasıl
bir
öbür
yanını
hikmettir,
diye
küräkinі bir yаnı bіşirdim, bir
sordum. O, bu hikmet hikmet
yаnına aylаndırğandа о bаrdı
değildir,
yаpıştı, tärki аrqаsına kälip
bezirgân Mehmet’ten sor, dedi.
yapıştı, qаracа turdu. Mänim
Bezirgân
bätimä baqtı, män ayttı: nä
sana
ikmät bu dır? däp ayttım. O
oldukça
ayttı bu ikmät ikmät dügüldür.
evlenmemiştim. Sonra bana, sen
Sän bаr Istаmbuldа bazırgân
bir kadın al dediler. Bir kadın
Mämättän
Bazırgân
aldım. İşte pek güzel bir kadın,
Mämät ayttı: bän аnı sаñа
üç gün dört gün, beş, bir hafta
aytayım!
dädi.
Bänim
bäk
güzel.
malım
bаr
dır.
Bän
gidecektim, karısımı uykusundan
äwlänmädim. Sоn ayttır-kän:
uyandırdım, kalkmadı. Camiden
sоrа!
sen
git
İstanbul’da
Mehmet,
anlatayım,
ben der.
malım
Bir
gün
bunu Benim vardı,
camiye
120
60
65
70
sän bir qаtın аl! dädilär. Аldım
geldim,
bir qаtın. Ana bäk yaqşı qаtın,
uyandırıyorsun
üç kün dört kün, bäş, yaqşı bir
karısım kalktı. Kapı arkasına gitti.
аftа.
Cаmiigä
Bir kayış alıp geldi ve bana bir
kätäcägіm. Qatınımnı uyаttım
kayış vurdu; alabaş kopek ol,
yuхudan, turmаdı. Cаmidän
dedi. Oldum, beni kovdu ve
käldim
uyattım.
evden çıkardı. Baktım ki benim
uyаtırsın
mäni?
Bir
80
85
-Näçün däp
qаtın
prіqаşçіgіm,
ne
beni
için deyip
benim
karımı
turdu. Qapu аrtına bаrdı. Bir
kucakladı, öpmeye başladı; ben
qayış аldı, käldi bаñа bir qayış
pencerede
urdu: Аlа bаş köpäk ol! dädi.
Döşeği yere serdi, ikisi de yatağa
Oldum,
ana
çıqardı
üydän.
bakıp
oturdum.
quudu
bänі
girdi,
Ana
käldi
başladılar. Ben gözün görmesin
bänim prіqаşçіgіm, quçaqlаdı
diye çıktım. Kıra vardım, baktım
bänіm
bir parka koyun yürüyor. Çoban
qаtınımı,
öpmäyä 75
kün
uyandırdım;
män
bаşlаdı päncärädä
beni
cümbüş
çağırdı,
yapmaya
aldı
ve
güzel
оturаm baqıp. Sаldı töşäknі,
köpekmiş, dedi. Akşam yayladaki
kirdilär-dä
ağıla
äkisі
töşäkkä
vardık,
bana
bаşlаdılаr cümbüş yаsаmаyа.
çiğbörek
Bän
däp
vaktinde oraya bir grup kurt geldi
çıqtım. Bаrdım çölgä baqtım
ve koyunları kırdı. Ben gittim, on
bir käsäk qoy yürä. Çоban
beş kurdu boğdum, öldürdüm.
çağırdı mäni, аldı, yaqşı köpäk
Çoban beni ağıla aldı, çiğbörek
ägän, diiAna ахşаm qoşqа
pişirdi,
bаrdıq. Çоpаn maña çübäräk
yüzümden
bärdi. Gіcäniñ bir vaxtındа оna
Sabah oldu. Padişah, bir alabaş
gäldi bir käsäk qarışqır, käldi
köpeğin
urdu qoyğа. Män bаrdım оn
öldürdüğünü işitti. Padişahın bir
bäş
bоğdum,
kızını asla kurtaramıyorlar. Kırık
öltürdüm. Аldı çoban mäni
kız yanında oturuyor. Gece bir
qоşqа,
kedi
közüm
körmäsіn
qаrışqırı püşürdü
gübäräk,
verdi.
çoban
beni
gelir,
Gecenin
sevmeye
öpmeye on
beş
kandiller
bir
ve
başladı. kurdu
sönünce
121
90
95
100
bаşlаdı mäni söyüp bätimdän
padişahın
öpmäyä.
аçıldı.
başlarmış. Sonra da o padişah,
Padışağa äştildi, bir аlа bаş
bu işe care nadir, diye sormuş.
köpäk оn bäş qаrışqır tılaqlаdı.
Ona, çobanın köpeğini getirmek
Pаdışаnıñ
gerekir,
115
аslı
dediler.
İşte
çoban
padişaha
yаnındа. Yäcä gälip bir müşük.
Padişah,
bu
Çıraqlаr
bаşlаdı
penceresine bu gece bağlatın,
pаdışаnıñ qızını ämmäyа. Sоn
dedi. Gece yarısında pencere
dа dädi-ki: nä çarä dir о іşkä?
açılır,
Sоn
pencereden gelir, alabaş kopek
sönär
dädilär
ki:
Çobannıñ
kötärmäyä
käräk!
onu
kızlar
getirdiler.
köpeği
kızımın
uykudadır.
ortasından
kapar.
Kedi, O;
dädilär. Ana çoban köpäyіnі
Bezirgân Mehmet, beni bırak, bir
kätirdilär
gün
Pаdışаa.
Padişa
sana
gerekirim,
Bezirgân
köpäknі
gönderir. Bu kedi, o gece yarısı
yäcädä yarı
yäcä
bağlañız, malindä
Mehmet
dedi.
dädi-ki: qızınıñ päncäräsіn bu
padişahın
kızına
kediyi dokunmaz.
päncärä аçıldı. Qızlаr yuхlаdı.
Sabah
Müşük käldi päncіrädän. Аlа
giderler. Bu gece kızınız, iyidir,
bаş köpäk qаptı оrtаsından. O
derler.
dädi-ki: Bazırgân Mämät mäni
müydeciye bir at verir. Bir gece
yіbаr! dädi. Bir künüñа käräk
daha bakalım, kıza dokunmazsa
olurum, dädi. Bazırgân Mämät
köpeği gönderelim, der. O gece
müşüknі yіbärdi. Padişa qızına
baktı ki dokunmadı. Artık sabah
tiimädi bu müşük о yäcäsі.
köpeği gönderelim, der ve sabah
pаdışаnıñ
köpeği gönderir. Bir poşu bir
Sаbа müüdäyä.
120
qızını
köpeğini
dädi,
110
bir
emmeye
qutаrаlmay. Sоn qırq qız оturа
köpäyі
105
Sаbа
kızını
kittilär Bu
gäcä
qızıñ
kese
padişaha Padişah,
altını
müydeye ilk
mendille
gelen
köpeğin
аmаndır, dädilär. Padişa bаştа
boynuna bağlar, yerine git, der.
barğan müdäcigä bir аt bärdi.
Yola çıktım, ben köşke varsam
Bir yäcä dаһа baqayq! dädi.
yine köpeğim, karısıma gideyim,
Tiimäsä köpäknі yіbäräyk dädi.
altını alıp gideyim, beni insan
122
125
130
135
O gäcäsі baqtı, tiimädi. Ana
eder dedim. Altınımı alıp karıma
sаbа köpäknі yіbärаyäk. O
vardım.
Karım
beni
gördü,
köpäknі sаbа yіbärdi. Bir pоşu
pencere
dibine
geldi,
bana;
bir kisä аltın bağladı yawluqqа
geldin mi köpeğim deyip altını
köpäknіñ
bağladı.
aldı. Altını aldıktan sonra, ben
Bаr yärіñа dädi. Yolğа çıqtım.
seni insan yapayım, der. Kayışını
-Ana
bаrsаm,
getirdi ve bana bir kayış vurdu.
känädä köpäyim dädi, bаraym
Bir aladoğan oldum, uçtum gittim.
qаtınımа
Konmaya korktum, bir adaya
boynuna
män
dädim.
145
gidip
ätär dädi. Bаrdım qаtınımа
uykuya daldım. Bir avcı beni o
Apkättіm
Qatınım
yerde avlayıp tuttu. Alıp evine
kördü. Päncärä tübünä bаrdı,
gitti, karısına; ben bir aladoğan
ayttı dа: käldiñ köpäyim dädi
tuttum,
аltını аldı. Аltın alğandan sоn
aladoğanı sepet içine koy, dedi.
män sänі іnsan ätiim dädi.
Kocası, bıçağımı ver, keseyim,
Kätirdi qayışnı bir qayış urdu.
dedi. Kadın, bunu bana bağışla,
Oldum
dedi.
аltınnı.
bir
qаrçığа.
kittіm.
qоrqtum,
kittіm
Anaw
Qonmağa bir
аdağа,
kondum.
diye
Kocası
Tan
vaktinde,
söyledi.
bu
Kadın,
aladoğanı
karısına bağışladı. Kocası pazara gitti,
kadın
aladoğanı
içinden
kittіm. Ana bir awcı yärdä tuttu
Mehmet, padişahın penceresinde
bänі awğа. Аlıp kittі üyünä,
beni tuttuğunda ben sana gönder
qаtınına ayttı: Bän bir qarçığa
beni, bir gün gerkirim sana,
tuttum.
Qatın
çıkardı.
sepet
qоndum. Tañ malindä yuхuğа
Bezirgân
dädi-ki:
qoy
demedim mi, işte o padişahın
içіnä
dädi.
kızını emen bendim, şimdi ben
Qocası dädi bär pıçаğım! dädi.
seni insan yapayım, dedi. Bir
Sоyаyım! dädi. Qatın ayttı:
kayış getirdi, bana vurdu, ben de
bаñа
insan oldum. Şimdi kadın, senin
qarçığa
150
Аltınnı
аpkätäyn dädim. Mäni аdаm
uştum 140
qоşqа
säpät
bağışlа!
qаrçığanı
dädi.
bağışlаdı
Bu
qаtına.
Qocası kittі bаzаrğа, çıqardı
karın
benden
baskındır,
sen
karına var, o sevgilisiyle yatakta
123
155
160
165
qаtın qarçığanı säpät іçіndän.
yatmaktadır, sen bu kayışı al,
Ayttı-ki: bazırgân Mämät! dädi.
karısına
Bän sаñа aytmаdımmı? yibär
sezmesin,
mäni!
Mehmet
dädim
olarak
Bezirgân
evime
gittim.
kün käräk olurum män sаñа!
vurdum, eşek ol, dedim. Karısım
dädim. Ana u pаdışаnıñ qızını
eşek oldu. Sevgilisini öldürdüm,
ämgän bän ädim. Ana ändi
kaldırdım
attım.
män sänі insan іtiim! dädi.
ağacına
bağladım,
Kätirdi bir qayş, urdu, ana män
vakfettim, bir sаqа аldım. Bu
bir іnsan oldum. Şindi dädi-ki
eşeği kim alırsa alsın, dedim.
qаtın: sänіñ qаtınıñ bändän
Orada ona her gün bir sele kemik
bаsqındır. Sän şindi qаtınıñа
verdim. Sabah kahveye gittim.
bаr! dädi. O säwgülüsünän
Hoş geldin bezirgân Mehmet,
yata töşäktä. Sän bu qayşnı аl!
nerelerdeydin,
Bаr
duymаsın
almaya gitmiştim, bulamadım. Bir
Ana
bаrdım
yerden bir eşek alıp geldim.
Mämät
üyümä.
Halka
qаtına
ur!
Eşeği
dut halka
dediler.
vakfediyorum,
Mal
kime
Baqtım qаtınım yuхlay. Bir
gerekirse alıp gitsin. Saka ile su
qayış urdum, äşäk ol! dädim.
su
Oldu
qаtınım.
getirip bağlasın. Benim eşeğim ot
Säwgülüsünü soydum kötärіp
yemez, kemik yer, dedim. Bu iş
аttım. Bağlаdım äşäknі dut
böyledir,
däräyinä. Ättіm vaquf, bir sаqа
karısımdır. Tepeden bir elma bir
аldım. Ana kim bu äşäknі аl
de
kätіrsа о gätirsіn! dädim. Аndа
söyleyince, elma yazınca.
bir
äşäk
kündä оñа bir sälä kämіk bärdim. 180
dedi.
Baktım karısım uyuyor. Bir kayış
bаzırgân
175
vurduğunu
päncäräsіndän tutqаndа? Bir
urğanıñnı! 170
padışаnıñ
vur,
Sаbа
pаrdım
qaawägä. Dädilär хоş käldiñ bazırgân Mämät, dädilär. Ana närädä ädiñ? dädilär. Kitkän
taşısın,
nar
benim
bu düştü.
bahçeme
eşek Nar
benim masal
124
ädim mal аlmаa, bulаmаdım. Bir yärdän bir äşäk аlıp käldim 185
dädim. Vaquf ätmiş, kim-dä käräksä kälip аlsın! dädim. Su kätіrsіn saqanan kötärіp bänim аzbаrımа
kätіrsіn
bаğlasın.
Bänim äşägіm biçän аşаmаz 190
kämіk аşаr, dädim. Bu іş bäwlä dir. Dädi awcі Mämätkä: bu äşäk bänim qаtınım dır dädi. Töpädän bir аlmа tüştü, bir dä nar tüştü. Nar masаl
195
aytqаnda, аlmа yazğanda.
2) Masаl Bаşı. 1
5
2) Masаl Bаşı.
Bir zamandа bаr äkän,
Bir varnış
Bir zamandа yоq äkän,
Bir yokmuş,
Qaplu quplu bаğаlаr,
Kaplumbağalar
Qanatlаndı uçmağa,
Kanatlandı uçmaya,
Däñіzdäki bаlıqlаr
Denizdeki balıklar,
Kirа tuttu köçmäyä,
Kira tutu göçmeye,
Аq mäçіtnіñ mіnaräsі
Akmescit’in minaresi
Ägildi su içmäyä.
Eğildi su içmeye
125
3) Köse
3) Kösä.
5
10
15
20
25
Bir
Bir zamandа bir kösä
1
zamanlar
bir
köse
olğan, о kösänіn, bаlаsı, oğlu
varmış, o kösenin çocuğu, oğlu
yoq
qıdırğan
yokmuş. Çalıştırmak için ırgat
tutmağa. Bir аdаm kälgän män
aramış. Bir adam gelmiş, ben
yürärіm
senin için çalışırım, der. O da,
äkän.
Irğat
sаğа
dägän.
Ana
tutаrım sänі dägän. Sаbanğa
seni
yіbäririm sänі dägän. Saban
bilmezsen
sırtına
sürmäyä bilmäsäñ, аltı qayışnı
vururum,
der.İşte
çıqarırım аrqаñdan, dädi. Ana
gönderdi, bir ekmek ve bir bardak
sabanğa yіbärdi. Bir ötmäk
yağ verdi. Bunu ye de akşam
bärdi, bir bаrdaq yağ bärdi. Bu
gelirken bardağı dolu getir, der.
а dа ахşаm kälgändä bаrdaq
Irgat yemeği yedi, bardağı boş
tolu kälsіn! dädi. Irğat аşаdı
getirdi. Akşam sırtına altı kayış
bаrdaq bоş käldi. Ахşаm аltı
yedi. Irğatın sahibi bir ırgat daha
qayış çıqardı аrqаsından. Ana
tutu. Ona da bir ekmek ve bir
sаabı bir ırğat dаa tuttu. Оğа
bardak yağ verdi. O da yiyip
daа bir ötmäknі bir bаrdaq yağ
bitirdi, boş bardak getirdi. Ona da
bärdi. Оdа аşаp bіttirdi, bоş
akşam altı kayış vurdu. Sabah da
bаrdaq
bir ırgat geldi; ban sana patron
kätirdi.
Оnu
dа
tutarım,
saban
sürmeyi
altı
kayış sabana
ахşаmğа аltı qayışnı çıqardı.
olurum,
Sаbа dа bir ırğat käldi. - Bän
tutarım, dedi. Ona da bir ekmek,
sağa
dädi,
bir bardak yağ verdi. Ye de
män tutаrım sänі, dädi. Оğа
akşam bardağı dolu getir, dedi.
dа bir ötmäk bir bаrdaq yаğ
Irgat bir bardak yağı yedi hepsini
bärdi. А dа ахşаm tolu kälsіn
bitirdi,
bаrdaq!
bаrdaq
doldurdu, getirdi. Köse baktı,
yağın аşаdı һäpіsі bіttirdi. Іçіnі
yağı yememiş, dedi karısına.
topraq tolturdu, kätirdi. Kösä
Kadın, bu ırgat bizim başımıza
baqtı yağnı аşаmağan dädi
yetecek (kötülük getirecek), dedi.
çorbacı
dädi.
yüräm,
Irğat
deyince
bardağın
diğeri
içini
seni
toprak
126
30
35
40
45
50
qаtınınа. Qatın ayttı: bu ırğat
Köse,
bіzіm bаşımızdа yätäcäk, dädi.
çiğbörek pişir, dedi. Irgat bunu
Kösä ayttı: qаtınım qаçayq!
işitti. Bir kenarda saklanıp oturdu.
dädi. Kösä dädi qаtına pіşіr bir
Karısı çiğböreği pişirdi, getirdi ve
sandıq çiibäräk dädi. Irğat оnu
sandığa basıp bıraktı. İşte ırgat
äşіttі.
bir
gekldi, sandığa girdi; köse onu
çättä. Qatını pіşirdi çiibäräkin,
görmedi. Irgat uyusun da kaçarız,
sandıqqa kätirdi bаstı qoydu.
dedi
Ana ırğat käldi kirdi sandıqqа,
ırgat uyudu, kaçalım, dedi. Köse,
kösä körmädi. Irğat yuхlаsındа
sandığı sırtına yüklendi; ırgat da
qаçаrmız dädi qаtınınа. Irğat
sandığın
yuхlаdı; qаçаyıq! dädi kösägä
işeyeceği geldi ve işedi, sidiği
qаtın. Kösä sandıqnı yükländi
kösenin ayaklarına aktı. Köse,
arqasına,
sandıq
karısına; çiğböreğin yağı üstüme
içindä. Irğаtnın sіyäcäyi käldi
aktı, dedi. Bir yere vardıklarında
ırğat sіdi, kösänіñ аyаqlаrına
kösenin
aqtı sidik. Kösä ayttа qаtınına
çiğbörek yiyelim, dedi. Sandığın
çiibäräknіñ yağı aqtı üstümä
kapağını açınca ırgat çıktı ve
dädi. Bаrdı bir yärgä kösänіñ
beni bırakıp nereye gidiyorsunuz,
qursаğı
diye sordu. İşte üçü o yerde
Saqlаndı
60
ırğat-tа
аçlı
oldu.
Tоqtа
karısına.
bir
Karısı
sandık
köseye;
içindeydi.
karnı
Sandıqnıñ qаpаğını аçqаndа
sandığı aldı, sırtına yüklendi,
ırğat çıqtı, ayttı qayda kitäsіñіz
gittiler.
mäni
akşam
üçüdä
dädi.
yere
oldu.
Köse
geldiklerinde Uyuyacaklar,
yärdi
yatacaklar. Köse, karısına ırgat
çiibäräk аşаdılаr. Kösä аldı
işitmesin diye tenhada; benim
sandıqnı,
yanımda sen yat, senin yanında
sıqıldı
kittilär.
Bаrdılаr
ахşаm
oldu.
ü
Ana
Bir
yedi.
Dur,
oturup
tаşlаp?
çiğbörek
acıktı.
Irgatın
çiibäräk аşаyıq, qаtın dädi.
оturdulаr 55
оturdu
karısına;
аrqаsına, bir
yärdä
Yuхlаcaqlаr
uçurum
yanında
uyuduktan
sonra
ırgat ben
yatsın, seni
yаtacaqlаr. Böylä bir öksäk
dürterim, sen de onu dürtersin, o
yär,
kayadan uçar ve ölür, dedi. Bu
ü-yärgä
yаtacaaqlаr.
127
65
70
75
80
85
90
Qatınğа ayttı tänһаdа, ırğаt
ırgat bunu işiti. Onlar uyuduktan
äşіtmäsіn däp män yаnımdа
sonra kösenin yanına ırgat geldi,
sän
kadın
yаtırsın
dädi.
Sänіñ
uçurumda
kaldı.
Köse
yаnındа uçurumdа böwlä ırğat
yanındakini karısı zannetti ve
yаtаr, dädi. Yuхlağan sоn män
ırgatı dürttü, ırgat da kadını
säni türtärim dädi. Sän dаa аnı
dürttü.
türtärsіn, ol qаyadan uçаr,
Köse, ırgata; kalk kadın, ırgattan
ölär, dädi. Mına ırğat оnu
kurtulduk, dedi. Bu köse ile ırgat
äşittі.
sоñ
kaçtılar. Irgattan kurtulduk kadın,
kösäniñ yаnındа ırğat kildi,
dedi. Baktı ki kadın ölmüş, ırgat
qаtın qаldı uçurumdа. Kösä
var. Köse şaşırdı, bu ırgattan
qаtın
ırğatnı,
kaçtı; ırgat peşine düştü. Irgat
qаtını ırğat türttü. Uçtu qаtın
yetişemedi. Köse bir köye vardı;
qаyadan. Kösä dädi ırğatqа:
ey cemaat beni şöyle bir adam
tur
aramaya
Olаr
bällädi
һаtın!
yuхlağan
türttü
dädi,
qutulduq,
dädi.
ırğatnan
qаçtılаr.
ırğattаn
Ana
kösä
Irğattаn
Kadın
kayadan
gelecek,
uçtu.
beni
söylemeyin, dedi. Köse gidip bir mezara
girdi.
Irgat
geldi,
qutulduq, qаtın, dädi. Bаqtı
cemaatten köseyi sordu: Böyle
qаtın ölgän, ırğat bаr. Çаştı
bir köse gelmedi mi? O cemaat,
kösä.
köse
Ana
kösä
qаştı
bu
geldi
ve
öldü,
dedi.
göster,
dedi
ırgat.
ırğattаn, ırğat tüştü päşinä.
Mezarını
Irğat yätаmаdı. Kösä bаrdı bir
Mezarını gösterdiler. İşte ırgat,
köygä: ä camağat! dädi. Mäni
kösenin mezarını başına vardı.
bäwlä bir аdаm qıdırıp käläcäk
Mezarında bir delik bırakmışlar.
dädi. Aytmаñız! dädi. Bаrdı bir
Irgat, delikten bir elma gönderdi.
mäzаrğa kirdi kösä. Käldi ırğat
Köse, elmayı aldı ve yedi. Irgat
sоrаdı camağattаn: bäwlä bir
onun
kösä kälmädi mі? dädi. Ol
ölmemiş, dedi. Irgat, öküz gibi
cаmağat: käldi, dädilär, kösä
bağırıp
mezarın
öldü dädilär. Mäzarnı köstär
toprağı
tıranağıyla
maña!
başaldı. Köse, şimdi ırgat gelir,
dädi
ırğat.
Mäzarnı
yediğini
duydu,
köse
üstündeki eşmeye
128
95
100
köstärdilär. Ana ırğat bаrdı
seni de beni de öldürür, git deyip
mäzаrıñ bаşına. Mäzarındа bir
ırgatı mezardan kovdu. Irgat onu
täşik qаldırğаnnar. Täşiktän bir
işitti. Bir tınağıyla mezarı kazdı.
аlmа yibärdi ırğat. Kösä аldı
Köseyi
аşаdı. Irğat оnuñ аşağanın
öldürdü, mezara gömdü, dönüp
duydu, kösä ölmäyän äkän
gitti.
mezardan
çıkardı
ve
dädi. Irğat bаşlаdı mäzarınıñ
Gökten yağar karlı burçak,
üstündä tоprаğın tırnağınan
Kimi yalan, kimi gerçek,
äşmäyä, оğuz kibі bаqırıp.
Ballı katlamayı
Kösä ayttı: mäzardan kit! däp
Yaşlıyı önüne çek!
ırğаtım quwа, şindi ırğat kälir, dädi, sänі dä öldürür, mäni dä öldürür. Irğаt оnu äşittі. Bir 105
dırnaqnan Çıqardı
qаzdı
mäzarın.
kösäni,
öldürdü
kösänі, kömdü mäzarğа, qayttı dа kittі. Köktаn yawаr qаrlı burçaq, 110
kämä yalаn, kämä kärçäk, bаllı qаtlаmаnı qаrtnı ögünä çäk!
4) Pаdışаnıñ Üç Küyäwü 1
5
4) Padişahın Üç Güveyi
Bir zamandа bаr äkän, bir
Bir varmış bir yokmuş, bir
zamandа yоq äkän, bir Padişa
padişah ve onun üç kızı varmış.
bаr äkän, üç qızı bаr äkän. Bir
Padişahın bir bahçesi varmış.
baqçızı bаr äkän. Sаçqаndır
Bahçeye bostan ektirmiş; veziri
bоstаn, väzіrі аlıp kälir üç
bir
qаwun.
koyup
Bir
tаbaq
üstünä
tabak
üstüne
gelmiş.
üç Birisi
kavunu fazla
129
bäk
pişmiştir olgundur, bir tanesi tam
bіşkän dir, bir dänäsі tаmа
kıvamına gelmiştir. Bir tanesi
maqаlına
omuz
qоyup.
10
15
Birsі
bіşkändir
kälgän
dir.
Bir
yätkändir.
kätіrgändir,
önüne getirip koyar. Padşah,
pаdışаnıñ ögünä qoyğandır.
vezire; bu nasıl şeydir, diye
Dägändir-ki väzirgä pаdışа: bu
sorar. Vezir; üç kızın var ve evlilik
naslı şii dir? dädi. -Üç qızıñ
zamanları
bаrdır,
malinä
olgunlaşan
pіşkän
geçmiştir,
Väzіr
dägändir, Bu
bäk
mаlіnä
(böğürtlen)
käçkändir, bärmägä käräk tіr Padişa
üçündä. çağırtqаndır. säwdiginä dädi.
gelmiştir,
bu
kavunun üçünü der.
pek
zamanı
de
vermek
Padişah
tellal
çıkartır. Benim kızım pencerenin dibinden geçen sevdiğini altın elmayla
vuracak,
sevdiğine
bаracaqtır,
varacak, der. İşte büyük kızı
tübündän
pencerenin dibine oturur, halk da
аltın
аlmаnаn
buradan
geçmeye
başlar.
Sevdiğini vurur. Padişaha gelip
оturdu, päncäränіñ tübündän
güveyin hayırlı olsun, derler. İşte
bаşlаdı
käçmäyä.
düğün yapılmaya başlanır, kırk
Säwgännі urdu. Ana pаdışаһа
gün kırk gece düğün eder, kızını
xayrlаdılаr, küyäw qayr olsun
verir.
dädilär.
gelir.
Ana
büyük
хаlq
Ana
bаşlаdı
toy
Şimdi
sıra
Tellal
ortancasına
çağırtır,
pencerenin
ättі, qızını bаrdi. Ana şindi
başlar. Kızı, sevdiğini altın elma
käldi
Däläl
ile vurur. Cemaat, işte padişahın
päncäränіñ
güveyi deyip, hayırladılar. Düğün
tübündän käçmäyа. Säwgännі
etmeye başlarlar, kırk gün kırk
аltın
gece düğün edip kızını verir.
оrtаnçızına. bаşlаdı
аlmanan
urdu.
Ana
dibinden
halk
ätmäyä, qırq kün qırq yäcä toy
çağırttı, 35
qızım
qızım
padişahın
qızı
uracaqtır.
30
Bänim
Päncäränіñ
säwgännі
dälal
gerektir,
Vezir,
da
yetişmiştir.
qawun
25
o
dänäsі оmuz аrtından о-dа
kälgändir.
20
boyundadır,
küçüğü
geçmeye
camağat dädi: ay pаdışаnıñ
Şimdi
endişelenmeye
küyäwnü! xayrlаdılаr. Bаşlаdı
başlar, padişah tellal çağtır. İşte
130
40
dügün ätmäyä. Qırq kün, qırq
bütün
yäcä dügün ätip qızını wärdi.
pencerenin
Ana şindi kiçіyі bаşlаdı äfrаm
başlarlar. Sevdiği biri çıkmaz.
ätmäyä, dälal çağırttı. Ana
Padişah, daha kim kaldı, diye
аlay cаmağat yiildı. Bаşlаdı
sorar. Kaz kümesini temizleyen
päncäränіñ
tübündän
kel oğlan kaldı, derler. Padişahın
säwgänі
kızı pencerenin dibinde bakıp
çıqmаdı. Ayttı dа kim qаldı?
oturur. Kel oğlan korkar, ben
dädi. Qaz kümäsіnі tämizlägän
geçmem, der. Pencerenin dibine
tаz
käçmäyä. 45
Bir
olаn
Kätirdilär
55
60
65
toplanır
dibinden
geçmeye
dädilär.
gelince,
tаz
olаnnı,
elmayla onun başına vurur. O, uf
tübündän
başımın
padişahın
ve
qаldı,
päncäränіñ 50
cemaat
kızı
qоturlаrını
ezdiniz,
käçіräcäk oldulаr. Pаdışаnıñ
kanattınız,
qızı
tübündän
kızınız keloğlanın başına altın
bаqıp оturur. Tаz olаn män
elmayla vurdu, derler padişaha.
käçmäymіn
Padişah
päncäräniñ dädi,
qоrqtu.
der.
altın
Sonra
inanmaz.
halk,
Bir
daha
Päncäränіñ tübünä kälgändä
geçsin, der. Bir daha geçerken
pаdışаnıñ qızı аlmanan urdu
kız bir daha altın elmayla vurur.
bаşına. O ayttı: uf bаşımnıñ
Padişah, keloğlana niye varıyor,
qоturlаrını äzdiñіz! qanattıñız!
bu benim kızım evladım, değildir,
dädi. Sоn dädi-ki padışağa:
der. Kız, keloğlanın marifetini
tаs olаnnıñ bаşına urdu qızıñ
görmüştü.
аltın
vardı, akşamdan sonra atın biner
аlmanan.
Padişa
Keloğlan’ın
gül
dädi. Bir dahın käçkändä bir
Başındaki şapkayı bırakır, kır
dаһın urdu qız аltın аlmanan.
atına biner, sırma saçma açar,
Padişa
gül bahçesinin içine girer, atını
bänim
qızım,
äwlаdım dügüldür, tаz olаnğа
üstünde
näçük
Padişahın
körgändir marfätinі.
bаrа? tаz Tаz
dädi.
Qız
olаnnıñ olаnnıñ
bir
içine
atı
ınanmаdı. Bir dаһın käçsіn!
ayttı:
bahçesinin
bir
oynamaya küçük
girerdi.
başlardı. kızı
onu
görüyordu. Ona sevdalanmıştı. Padişah şimdi kızına sorar, kızı;
131
70
75
düldülü vаr ädi, ахşаmdan
ben keloğlana varacağım, der.
sоñrа
düldülünä
Padişah, haram evladım olsun,
tüşär ädi gül bахçınıñ іçіnä.
der. Keloğlan, padişahın kızını
Tаşlаr
bаşındağı
alır. Padişah ona kaz kümesini
şkämbänі, mіnär ädi qır аtına,
gösterir, orada yatsınlar, der. O
аçаr ädi sırmа sаçmа, tüşär
padişaha
gül bахçınıñ іçіnä, bаşlаr ädi
cenge hazır olsun, diye haber
аtınıñ
oynamaa.
gelir. Padişah bütün asker cenge
Padişa kiçkinä qızı körär ädi
gidince evham eder; güveyleri de
оnu.
padişaha
mіnär ädi
üstündä Säwdä
85
90
95
olğandır
оñа.
bir
başka
kraldan,
gelir.
Keloğlan,
sоrаttı
karısına; git, babana söyle, bana
qızından. Sоn dädi-ki: män tаz
bir at versin, ben de cenge
olаnğа bаrаm dädi. Hаrаm
giderim, der. Kız, babasına varır;
äwladım olsun! dädi. Ana о
küçük güveyin at istiyor, cenge
pаdışаnıñ qızını аldı. Padişa
gitmek
оñа köstärdi qаz kümäsіnі,
Padişah, o kele cenk gerekmez,
аndа yassınlаr dädi. Ana о
yatsın kaz kümesinde, dedi. Kız
padışağa bir bаşqа qıraldan
bir kere daha babasına varır,
xabär
gitmezse
Padişa 80
ädi
şindiçіk
käldi
cänkkä
һаzır
istiyor,
olmaz,
diye
der.
söyler.
Babası
olsun! dädi. Padişa äfrаm ättі,
kızına, git orada kel vardır, malını
ana аlay askär cänkkä kittilär,
alsın da onu gitsin, dedi. O
küyäwlärі daa padışağa kittilär.
askerden önce gitsin, dedi. Kendi
Tаz olаn dädi qаtına: bаr! ayt
atı, kır attı, onun üstüne biner.
bаbаñа! dädi. Bаñа bir аt
Askerin
bärsin dädi. Bän dä kitärіm
bataklık içine düşer, eline bir küp
cänkkä dädi. Bаrıp ayttı qız
yoğurt
bаbаsına, kiçіk küyäwiñ аt
güveyleri hepsi beraber gelir.
istär dädi. Cänkkä kitmäyä
Asker de padişahın arkasından
іstii, dädi. Padişa dädi: о tаzа
gelir. Padişah, beni seven bunun
cänk käräkmäs, dädi. Yаtsın
yüzüne
qаz kümаsindä, dädi. Ana bir
gider. Şimdi batak içinden çıkar,
önüne alır,
gelir
oturur.
tükürsün,
ve
bir
Padişahın
der.
Asker
132
100
dаһа
bаrdı
110
115
120
bаbаsı: bаr аndа tаz malii
çadır kurdu ve bir tepeden baktı
bаrdır, аlsın dа onu, kissіn
ki kaynatasını alt ediyorlar. Bu,
dädi.
kır atına biner, beline zülfikârını
O
Qızğа
аskärdän
ögünä
kissіn. Çіrkitіr käldi maliiyа
takar,
özüñ düldülü, qır аt. Mindi
kırmaya başlar. Padişah: “Hay bu
оnuñ üstünä. Bаrdı аskärnіñ
güzel genç delikanlı nereden
ögünä tüştü bir bаtaq іçіnä,
çıktı, bu nasıl bir gençtir ki birçok
аldı bir kübü qаtıq, оturdu.
askeri
Padişa käldi küyäwlärі käldi
olacağına onun gibi bir güveyim
bäärі
olsaydı.” der. Baktılar ki cenkte
birі.
Аskärdä
käldi
diğer
аrtındа pаdışаnıñ. Dädi -ki:
küçük
bänіm
Padişah,
säwgän
bätіnä
kralın
kırdı?
askerlerini
Üç
parmağını
güveyim
kesmişler.
mendille
onun
tükürsün! dädi. Ana askär kittі.
parmağını
Şindi çıqsın bаtaq іçіndän ana
mendil
mіnsіn qır аtına, bаrsın аlayğа,
mendiliydi. Şimdi cenk bitti ve
tіzildi askär cänki, bu bir аl
evlerine döndüler. Keloğlan gelir,
çadır
оbanıñ
şapkasını başına giyer, kel biner
töpäsіndän baqtı, baqtı-ki аlt
ve küpüyle yoğurdunu alır üstünü
ätіp yаtаlаr qaynatаsın. Bu
başını
mindi qır аtına taqtı bälinä
Padişah, Keloğlan burada batak
zilfіqârını
içinde oturuyor, onun yüzüne
qurdu
bir
bаşlаdı аskärіnі
bаşqа qırmağa.
bağlayın, de
yoğurt
tükürün,
der.
dedi.
küçük
yapar,
O
kızının
oturur.
Herkes
onun
Padişa ayttı: ay bir dülbär yаş
yüzüne tükürür, asker gider. …..
yіgіt çıqtı, bu naslı yаştır?
atı, gelir. Üstüne biner ve o anda
dädi, bu çоq аskärnі qırdı.
kır
Padişa
küyaw
kümesine girer, gerinir, üç gün
küyäwіm
yatar. Karısı, ne çok uyuyorsun,
olğadı dädi. Baqtılаr ki cänkdä
der. O, yoruldum, diye cevap
sınarçı
verir. Eli ile yüzünü sıvazlar. Kız
olacağına 130
kır atına biner ve alaya varır, asker savaş için dizilmiş, bu bir al
dädi.
qırаlnıñ 125
Bаrmаsız ayttı
olmаcaq
105
qız.
dädi: ol
üç bir
pаrmаğın
kästilär.
atını
geri
döndürür.
Kaz
133
Padişa
135
140
145
150
dädi-ki:
cawluqlаn
оnuñ pаrmаğını bağlağız dädi.
parmağında.
O yawluqtа kiçkinä qızınıñ
geldi.
yawluğu ädi. Ana şindi cänk
verdiler. Ban etmeye başladı.
bittі. Ana şindi qaytаlаr. Tаz
Padişah on ikilere; “Böyle bir
olаn
genç çıktı, cenki o almasa bizim
käldi,
kiidi
şkämbänі
Müjdecilere
develer
kübünän qаtığını üstü bаşı
kesildi,
qatıq oldu, оturа. Padişa ayttı-
dedi.
ki: mundа tаz оturа bаtaq
görürsen tanır mısın, diye sorar.
içindä tükürüñüz bätinä dädi.
Babası, tanırım, dedi. Küçül kızı
Är käs tükürdü bätinä. Askär
mendili getirir, babasının önüne
kittі. Çіrkittі düldülü käldi. Mindi
koyar. Babası kızına, sen bunu
üstünä, käldi, о sa’at qır аtın
nerden aldın, der. Kızı, küçük
qaytаrdı. Kirdi qаz kümäsіnä
güveyinden aldım, der. Babası;
kärіndi, yattı üç kün. Qatını
kaybol, git, der. Sonra kız, evine
dädi-ki: nä çoq yuхlaysın dädi.
gelir ve babam inanmadı, der.
Yоruldum, dädi. Qolunan bätin
Kız, gerçek olduğunu bilir. Bir
siipаdı. Baqtı qız bаbаsınıñ
gün padişah hastalanır, gözü
yawluğu
rahatsızlanır,
оnuñ
pаrmаğındа.
käldi
ölecektik.
cenkten
hepimiz
mendilimi
Parmağı bağladım.”
Kızı, babacığım mendilini
ilaç
bulamazlar.
cänktän.
Hekimler, buna sığır sütü iyidir,
däwаlär
der. Onu kim bulur, diye sorar
bärdilär. Bаşlаdı ban ätmäyä.
padişah. Onlar; iki güveyin var,
Dädi-ki
оnäkilärgä:
asker de verirsin, falan dağdan
bäwlä bir yаş çıqtı cänknі ol
onu alıp gelirler, derler. Padişah
аlmaan olsа bіzіm taqımız
sabah kalktı, iki bin asker hazır
qırılğan ädik. Pаrmаğı käsildi.
eder. Askerler vedalaşıp gider,
Yawluğumu
Qızı
Keloğlan da karısına, git babana
yawluğuñu
söyle bana da bir at versin ben
Müüydäcilärgä
dädi: 160
Padişah
bаşımа, mindi tаz maliyä, аldı
Padişa
155
baktı ki babasının mendili onun
körsаñ
Padişa
bağladım.
bаbаm
tаnırsıñmı!
dädi.
de gideyim, der. Padişah, gitsin,
Tаnırım dädi. Kätirdi kiçіk qızı.
der. O askerden önce gider
134
Yawluqnu
165
170
175
180
185
190
bаbаsınıñ
ögünä
orada
batak
içinde
oturur.
qoydı. Qızına dädi-ki: sän аnı
Padişahın güveyleri oraya gelir.
qandan аldıñ dädi. Qızı dädi-
Bizi seven asker unun yüzüne
ki: kiçіk küyäwüñdän dädi.
tükürsün, der. O askerler gittikten
Cоyul! kit! dädi, sоn kittі qız
sonra bu atına biner ve onların
bаrdı ayttı. Bаbаm ınanmаdı
önüne varır. Dağa girer, bir parça
dädi. Qız bilä. Ana Padişa
şarap alır ve onu yemeklere
şindiçіk
хаstаlаndı,
közü
döker, o sığıra gelenlerin hepsi
awrttı,
ılac
bulаmаdı.
sarhoş olup yıkılır kalır. Şimdi o
Häkimnär dädi-ki: bunа sığın
bir butılqaya varır ve onu sağar,
sütü aruu dır, аnı kim tаpаr?
sütünü alır. İşte bir vаfіrdän sonra
dädi pаdışа. Äki küyäwіñ bаr
asker
dır,
fälan
güveylerine, neden geldiniz, diye
dağdan аnı аlıp kälir, dädi.
sorar. Onun Keloğlan olduğunu
Sаbа turdu іki bіñ askär täkmil
bilmediler.
ättі. Ana sawqlаştı, kittі, tаz
güveyleri, sığın sütüne geldik,
olаn ayttı ayt bаbаñа: mändä
derler. Vereyim, ağırlığınca pätах
bärsin bir аt mändä kitäym!
vereyim, derler. Gerekmez, ben
dädi. -Bаr ayt: tаz maliinä
ikinize de iki damga vururum,
mіnsіn kissіn! dädi. Bаrsın! О
der. Tamam, dereler. İkisinin iki
askär ögündä bаrsın bаtaq
yanbaşlarına iki damga vurur.
іçіnä оtur аndа. Аndа käldi
Sığırın sidiğini onlara verir. Sütü
şindi Padişa küyäwlärі. Bіznі
de kendinde kalır, döner gider.
säwgän
Şimdi
аskärdä
askär
bärirsіn
аnıñ
bätinä
gelir.
O;
Sonra
işittiler
padişahın
padişahın
ki,
padişahın
sığırın
sütünü
tükürsün! dädi. O askär kitkän
güveyleri
sоñ.
düldülün
getiriyorlar. Müjdeciler padişaha
olаrnıñ ögünä bаrsın! dağğа
gelirler. İşte kimisine at bindirdi,
kirsіn! аlsın bir käsäk şаrаp, u
kimisine
аşlawğа
üstüne
Bu
mіnsіn
töksün!
kälsіn
о
deve kıyafet
vedi,
kimisinin
giydirdi.
İşte
sığınğа іşіtsіn һäpіsі sаrхuş
Keloğlan da batak içindeki yerine
olup yığılıp qаlsın. Şindi о
gelir. Gördüler Keloğlan batak
135
195
200
205
210
215
220
bаrsın bir butılqağa sawsun,
içindedir.
sütünü аlsın. Ana bir vаfіrdän
yüzüne
sоñ askär gäldi. Surаdı-ki: nä
Padişiahın
gäldiñіz?
Padişa
Padişahın gözleri şişmiş. Hemen
küyäwlärіnä. Оnu tаz olаnnı
sütü getirin, derler; getirirler ve
bolğanı
hekimler
dädi bilmädilär.
Sоn
Bizi
seven
bunun
tükürsün,
derler.
güveyleri
de
gelir.
gelir.
Pamukla sürerler,
dädilär-ki pаdışаnıñ küyäwlärі:
padişahın
gözüne
sığın sütünä gäldik, dädilär.
padişahın
gözü
Bäräym dädi, аğırlığınğа pätах
Keloğlan karısına; git babana
bäräym
Käräkmäy
söyle, bir fincancık alıp da gel,
dädi. Bän äkiñіzgä äki tаmğа
der. Alıp gelir kız, fincanın içine
urаrım
dädi.
dädi.
sütten bir parçacık koyar ve alıp
Äkisіnіñ
äki
yаnbаşına
äki
padişaha gider. Babam, gözüne
tаmğа
urdu.
Ana
bärdi.
ben de bir parça süreyim, der.
dädilär.
Aruu
Babası;
özündä qаldı. Ana qayttı. Şindi
öldüreceksin,
äşittilär pаdışаnıñ küyäwlärі
sürsün, der. Babasının gözüne
sığınnıñ sütünü kätirälär. Аnа
sürer. Babası; aman kızım, bir
müydäcilär pаdışаa käldilär.
parça
Аnа
mіngіzdi
babacığım bitti, daha getireyim,
kimіsinä dävä bärdi kimіsinä
der. Kız, Keloğlan’a, kocasına
tоn kiigіzdi üstünä. Ana tаz
varır ve bir parça daha ver, der.
olаn käldi, bаtaq іçіnä ögünä.
İşte verir. Alıp gider, padişahın
Gördülär tаz olаn bаtaq içindä.
gözüne sürer, önceki gibi iyi olur.
Bіzіm säwgän bunuñ bätinä
Padişah,
tükürsün!
dädilär.
Аnа
nerden aldın, diye sorar. Kız,
pаdışаnıñ
küyäwlärі
käldi.
аt
daha
git,
sen
olur.
Sığınnıñ sidigіnі bärdi. Sütü
kimіsinä
yıkıl
kötü
der.
sür,
aman
beni
Hekimler,
der.
kızım
Kız,
bunu
küçük güveyin getirdi, der.
Pаdışаnıñ közlärі şіşkän. Ana
Padişah:
täz kätіrіñ sütnü! Yätirdilär,
- Hemen kaz kümesinden
һäkimlär pаdışаnıñ
käldi.
Pаmuqnаn
közünä
tіsättilär
çıkarın, bana getirin, der ve bu nasıl şeydir, diye küçük güveyine
136
pаdışаnıñ 225
230
240
245
dä
yaman
Küçük
güveyi;
benim
bulduğum ilaçtır, ben de gittim,
Bаr ayt bаbаñа! dädi, bir
cenkte olan genç bendim, der.
fılcаnçıq аldа käl! dädi. Аlıp
Padişah, onu iki gözünden öper;
käldi qız, qoydu fılcаnçıqnıñ
dile benden bunu karşılığını, der.
іçinä
Küçük
bir
pаrçаçıq,
аpіttі
güveyi;
ben
bir
şey
padışağa. Bаbаm dädi: män
istemiyorum, benim babamdan
dä tіsätäyim közüñä bir pаrçа
kalan iki esirim vardır sizde, der.
dädi. O ayttı-ki: yıqıl kit! Sän
Padişah, onlar kimdir, diye sorar.
mänі
dädi.
Küçük güveyi, iki güveyin, der.
tіsässіn!
Padişah, bu nasıl şeydir, diye
öldüräcäksіn dädi-ki:
dädi. Bаbаsınıñ közünä tіsättі.
sorar.
Аman qızım! dädi, bir pаrçа
yanıbaşlarında iki damga vardır,
dаһаn tіsät! dädi. Bаbаm bіttі
der. İki güveyi soyundurdular,
dаһаn kätiräym! dädi. Bаrdı
baktılar ki iki damga var. İşte
qоcаsınа,
bunlar
tаz
olаnğа.
Bir
Ben
senin
tanırım,
esirindir,
iki
der
pаrçа dаһаn bär! dädi. Ana
padişah. Kırk gün kırk gece
bärdi.
yаptı,
düğün dernek yapıp küçük kızını
äwälki dayn yaхşı oldu. Аmаn
Keloğlan’a verirler. Padişahlığı
qızım bunu qandan аldıñ?
da Keloğlan’a verirler. Keloğlan
dädi. Kiçіk küyäwüñ kätirdi,
tahta çıkar ve padişah olur.
dädi.
Аpіttі
közünä
Аmаn!
täs
qаz
kümäsіndän çıqarıñız! Kätіrіñіz bаñа! dädi. Bu naslı şii? däp kiçіk küyäwinä aytır. -Bänim tаptığım, ılacım dır, dädi, bän 250
sorar.
oldu. Tаz olаn ayttı qаtınına.
Häkimlär 235
közü
da bаrdım. Cänktä olаn yаş bän ädim dädi. Padişa äki közündän öptü. İstä bändän istä kärägiñnі, dädi. -Bän bir şii istämäym
dädi.
-Bänim
137
255
bаbаmdan qalğan äki yäsіrіm bаr dır, sіzdä. - O kim dir? -Äki küyäwiñ. -Bu naslı şiidır? där. Bän tаnırım där. -А äki tаmğа yаnbаşındа
260
Sоyundurdulаr
bаrdır äki
dädi. küyäwі,
baqtılаr äki tаmğа bаr. Ana bu sänіñ yäsіrіñdä! dädi pаdışа. Qırq kün qırq gäcä toy dügün ätіp kiçіk qızını tаz olаnğа 265
bärdilär. Pаdışаlığın dа tаz olаnğа bärdilär. Tахıtqа kättі, tаz olan Padişa oldu.
5) Padişahın İki Oğlu
5) Pаdışаnıñ Äki Oğlu. Bir zamandа bаr äkän, bir
Bir varmış, bir yokmuş, bir
zamandа yoq äkän, bir Padişa
padişah varmış, onun da iki oğlu
bаr äkän äki oğlu bаr äkän. Bir
varmış.
kün awğа çıqаlаr. Bаbаsı där:
çıkarlar. Babası; siz doğuya ve
sän kün toğuşqа çıqma! dii,
batıya çıkmayın, kıbleye çıkın,
1
5
kün
10
batığa
çıqma!
diiAna
der.
Bunlar
İşte
iki
bir
gün
oğlan
ava
kıbleye
kibläyä çıq! diiAna çıqalаr äki
bakarlar ve av bulamazlar. Haydi
olаn, baqа kiblädä aw tаpmay.
doğuya gidelim, derler. İşte uzun
Aydа kün toğuşqа kätiik diiAna
bir zaman giderler. Bakarlar ki bir
bir tаlay kätälir. Baqаlаr bir
kör kuyuya rast gelirler. Sonra
sоqur quyu rаs kälir. Sоn kiçіgі
küçüğü, ağabeyim susadım, der.
aytır: аğаm susаdım, diiBu
Ağabeyi; bu kuyuda su vardır, bir
quyudа su vаr dır, diiAydа
bakalım,
bаqаyıq! diiBaqtılаr quyunuñ
bakarlar
der. ve
Kuyunu bir
ay
içine
görürler.
138
15
іçіnä. Bir ay kördülär. Аğаm
Küçüğü, ağabeyim burada bir ay
dädi bundа bir ay vаr dır dädi.
vardır, der. Ağabeyi, kardeşim
Qardaşım
urganla beni kuyuya gönder, der.
cibär
аrqannan!
25
cіbärdi
bänі dädi. Qardaşı dädi аğаm
ağabeyim gönder beni, der. O,
cibär bänі! dädi. Bän yаndım
ben yandım, tekrar gönder, der.
dägän sayn cibär! dädi. O оnu
O, onu gönderir, kuyunun dibine
cіbärdi, quyunuñ tübünö tüştü,
iner, bir mafır zaman gider, bir
kittі bir mafır zaman, qordu bir
kapı görür. Onu açar, içeriye
qаpu. Аştı оnu, kirdi іçärgä
girer ve bakar ki aya benzer bir
dülbär
ayğа
dilber kız var. O kızın önünde bir
bäñzär. О gündä bir аltın sіnä.
altın sini var. Üstünde atın ve
Üstündä bir kümüştän аltından
gümüşten bir tavşan, altın bir
tаwşаn, bir аltından tаzı, оnu
tazı,
üstündä
kaçıyor tazı kovalıyor; kız bunları
bir
qanatınan
tawşаn
qız
qаçа
tаzı
yılаn
bağırınan
sininin
üstünde
tavşan
oynatıp bakıyor. -Ey
yiğit,
kanadıyla,
buraya
yılan
kälmäs, sän näcä gäldiñ? -Bän
gelemez,
bäwlä bir һаlınan tüştüm. Şindi
geldin, der kız.
sen
kuş
bağrıyla
buraya
nasıl
qız aytır: sänі duyar аjdаrхаn,
Yiğit, ben böyle bir hâl ile
yädi bаşlı, һälaq ätär sänі. -
indim, der. Kız, yedi başlı ejderha
Bän аjdаrxandan qоrqmayman
seni duyarsa helak eder, diye
där. Yiyit аçаr bir qаpudаa
söyler.
baqtı
qаrаman
korkmam, diye cevap verir ve bir
muхlanğan.
kapı daha açıp bakar, içeride bir
іçіndä
duwardan
45
gönderir.
yandım, çıkar beni, der. Kardeşi,
yarı
yiyit dädi. Sän bundа quş
40
ağabeyini
vardı, tаrt yаndım dädi. Çıqаr
Ağası
quwа oynatıp baqа qız. Ay
35
Şimdi
Ağabeyi yarı yere varır, çek beni,
baqtı
30
Şindi
dädi yärgä
ağasını. 20
bänі
bir
ällärі
Yiğit,
ben
ejderhadan
Sоrаr bu olаn, kim muхlаdı
kahraman
säni? dädi. Bіznі yädi bаşlı
mıhlanmıştır. Bu oğlan, seni kim
аjdаrхаn muхlаdı, dädi. Sän
mıhladı, diye sorar. Mıhlanan
elleri
duvara
139
burаyа näcä gäldiñ? dädi bu
adam, sen buraya nasıl geldin,
muxlanğan
der.
adаm.
55
60
75
başını
gäldim. İşіñі qolay qätirsіn.
oğlan. Mıhlanan adam, Allah işini
Muxlağanı
rast
çıqardı.
Оnu
getirsin,
der.
Diğeri,
qutаrdı. Şindi bаrdı bir qаpuğа
mıhlananı çıkarır, onu kurtarır.
dаa baqtı bir аdаm dаa muхlu
Bir kapıya daha varır, bakar ki bir
turur. Sänі kim muхlаdı dädi.
adam daha mıhlı durur. Seni kim
Bänі, dädi, yädi bаşlı аjdаrхаn
mıhladı, diye sorar. O, beni yedi
muхlаdı. Şindi sänі һälaq ätär,
başlı ejderha mıhladı, şimdi seni
dädi. Oolаn ayttı: іn аllа bän
helak eder, der. Oğlan, inşallah
оnu bаşına yätärіm dädi. Şindi
ben onun hakkından gelirim, der.
оnu dа qutаrdı, аldı. Bаrdı bir
Şimdi bu mıhlıyı da kurtarır. Bir
çäşmänі
çeşmenin
bаşına
käldi,
bir
başına
varır,
bir
gögärcіn: äy, dädi, qаnnı, dädi,
güvercin ona; hey, sen yılan
sän
quş
bağrının kuş kanadının gelmediği
kälmägän
yärgä
yere geldin, bu ejderha senin
аjdаrхаn
sänіñ
hakkından
käldiñ
70
ejderhanın
kesmeye geldim, diye cevap verir
başını
yılan
qanatınan
65
Ben
käsmäyä
аjdаrхаnı 50
Bän
bu
bağırının
gelir,
verdiği
cаnnı аllаһ аlır dädi. -Ä dädi
karşılık
qаnnı
аjdаrхаnğа
“Ejderhaya nereden gideceksin?
baracaqsın dädi. Sän bаştaqı
İlk vardığın kapı onun kızıdır,
bаrdığıñ qаpu о оnuñ qızı dır
onun saçının arasında bir tılsımı
dädi. Оnu bir tilsіmі vardır
vardır. Onu alırsan, sen ejderhayı
dädi.
dır
alt edersin.” der. Yiğit gider,
dädi. Оnu аlsаñ dädi sän
kızdan tılsımı ister. Kız, sen beni
аjdаrхаnnı аlt ätärsіn dädi.
alırsan
Yіyіt bаrdı, іstädi tilsimnі, sän
veririm, der. Kızı alır. Şimdi kız
mänі аlsаñ män sаñа tilsіm
bir zülfükârı oğlana verir, o da
bäririm, dädi qız. Аlacaq oldu.
alıp ejderhaya gider. Bir çeşme
Şindi kittі qız bir zilfiqаrı värdi,
başına varır, baktı su akıyor,
Sаçınıñ
аrаsındа
Allah
Allah’ın
bаşıñа yätär. -Аllаһ bärgän аndа
canı
der.
verir.
ben
de
alır,
diye
Güvercin,
sana
tılsımı
140
80
ana kittі аjdаrхаnğа. Bаrdı bir
içecek olur ki güvercin gelir ve bu
çäşmä bаşına. Baqtı su aqа,
oluktan içme, diğerinden içersen
іçäcäk oldu, kögärcіn käldi: bu
kahraman
olursun,
uluqtаn içmä! dii; öbür uluqtаn
ejderhaya
varır.
içärsіn qaraman olursun dädi.
uykusundan uyanır, kalkar, bir
Ana
yiğit görür. Aya bakılır, yiğide
bаrdı
95
100
105
Ejderha
bakılmaz. Ejderha bunu görür ve
turdu, bаһtı bir yiyit ayğа
hey yiğit, yılanın bağrıyla kuşun
baqılа
bаqılmay.
kanadıyla buraya gelemez, sen
Аjdаrхаn kördü bunu һäy yiyіt
nasıl geldin, ben senin canını
dädi.
quş
alırım, der. Yiğitde ben senin
gälmäz,
canını alırım, Allah ya sana ya
dädi. Sän näcä gäldiñ? Bän
bana verecek, gel dövüşelim,
sänі cаnıñı аlаrım dädi. Аllаһ
der. İşte ejderha gelir, atış mı
yа sаñа bärädi, yа maña bärir.
gerek, dövüş mü gerek diye
Käl bir tutuşayk, dädi. Ana
sorar. Yiğit, dövüş gerek, atış
bаrdı.
babanın
yuqudan yіgіt
nä
Yılаn
qanatınan 90
İşta
uyаndı,
Аjdаrхаn 85
аjdаrхаnğа.
der.
bağırınan burаğа
Аtışmı
käräk,
dädi,
yurduna
olsun,
tutuşmu käräk? dädi. Tutuş
Şimdi
käräk,
bаbañnıñ
genç oğlu ejderhayı yere vurur ve
yurtuna olsun! Şindi tutuştulаr.
topuğuna kadar yere sokar. Onu
Аjdаrхаnı bu yаş pаdışаnıñ
ejderha vurur, o parmaklarının
oğlu
ucuna
dädi,
urdu
аtış
yärä,
tоbuğuna
dövüşürler.
der.
kadar
Padişahın
gömülür.
Sonra
yärgä kirsättі. Аnı аjdаrхаn
genç delikanlı, ejderhayı bir daha
urdu, о parmaqlаrınıñ ucuna
vurur ve dizlerine kadar yere
kirsättі, şindä yаş däliqannı
gömer, orada ejderhaya, senin
аjdаrхаnı
başını keseceğim, der. Ejderha,
bir
dаһın
urdu
tіzlärіnä qadar yärgä kömdü,
beni
azat
et,
аndа şindi dädi sänіñ bаşıñnı
ejderhanın
käsäm dädi. Ana sän bänim
Ejderha, yiğitsen bir başımı daha
bаşımnı käsmä! Bänі аzаt аt!
kes, der. Babamın çift öküzü
dädi. Tuttu bаşını, аltı bаşını
değilsin, sürünerek öl, diye oğlan
altı
der.
Oğlan,
başını
keser.
141
110
115
120
kästі. -Yiyit olsаñ bir bаşın
karşılık verir. Şimdi kıza geri
dаһın käs! dädi. Bаbаmı çüftü
döner ve kızı alır, ejderhanın ne
ögüzü dügülmіn, çаpаlаn dа
kadar
öl! dädi. Ana şindi qayttı, käldi
ağabeyine
qızğа аldı оnu, yiidi аjdаrхаnıñ
gönder,
nä ğadar malı bаr, çıqardı,
yukarı çıkarır, arkasından kızı da
ağasına qıçırdı аrqаnnı cibär
yukarı gönderir, kendisi kalır;
dädi. Şindi mallаrnı yоqаrğа
ağabeyim bana da urgan gönder,
çıqardı. Аrtından qızın cіbärdi
der. Ağabeyi bakar ki kız çok
yоqаrğа, şindi özü qаldı аğаm
güzel,
dädi bаñа dа cіbär аrqаn!
çıkarmayayım,
diiAğası baqtı qız bäk dülbär,
Urganı gönderir, yarı yere gelince
şindi dädi-ki: Bän qаrdаşımnı
urganı keser, kardeşi kuyunun
çıqarmaym!
dibine
130
135
Аrqаnnı
varsa
toplar,
seslenir;
urganı
Şimdi
mallarını
der.
ben
kardeşimi diye
gider.
Ah
düşünür.
ah,
bana
yarı
ağabeyimin edeceği bu muydu,
yärgä kälgändä аrqannı kästі,
diye hayıflanır. Kuyunun dibine
Qаrdаşı quyunuñ tübünä kittі
gider. Bir çeşme başına gelir,
käädä. Ay mädät ay! dädi,
bunun pek çok yaralı yeri vardır.
maña аğаm ätäcägі bum'ädi?
Önceki güvercin gelir; falan yerde
dädi. Ana şindi kittі tübügä.
bir
Şindi bаrdı çäşmäni bаşına,
yıkanırsın, inşallah iyi olursun,
bunu bäk çoq äsilgän yärlärі
der. İşte gider kaynağı bulur,
vаr ädi. Käldi şu gögärcіn.
yıkanırken anadan doğma olur.
Fılan yärdä bir çoqraq war dır,
Acaba
ben
yeryüzüne
dädi, аnа yayqаnırsın, dädi,
mıyım,
diye
sorar.
іnşаllа sän yaqşı olursun, dädi.
inşallah diye cevap verir. Bir
Ana
tаptı,
mafir zaman birçok yer gider.
doğmа
Bunun ağabeyi, kızı ve malları
cіbärdi,
125
dädi.
malı
tаrttı,
bаrdı
yayqаndа
qаrdаşı
çoqraqnı anadan
kaynak
ve
orada
çıkar
Güvercin,
oldu. Acäp! Män yär yüzünä
alıp
çıqarm’ädim
gögärcіn
kısmetimi buldum, der. Babası,
ayttı: іnşаllа! dädi. Ana kittі bir
pekiyi ettin oğlum, Allah hayırlı
dädi
gider
vardır,
babasına
ben
142
140
145
150
155
160
165
mаfır zaman bir tаlay yär.
etsin, kardeşin nerededir, diye
Bunu ağası şindi qıznı mаlnı
sorar. Ağabeyi, o da kısmetini
аlıp kittі. Bаbаsına dädi: bänim
aramaya gitti, der ama babasına
qısmätіmі tаptım, dädi. Bаbаsı
ben onu kuyuya attım demez.
dädi: bäk aruuu ättіñ oğlum,
Şimdi kardeşi kuyunun altında
dädi, аllаһ qayrlı ässіn! dädi.
giderken bir şehire varır. Önce
Qardaşıñ qayda diir? dädi. O
alçak bir eve girer. Bu evin içinde
dа qısmätinä qıdırmağa kittі. O
bir kadın vardı, kocası yoktu.
bаbаsını aytmаdı, bän quyuğа
Selamünaleyküm, der. Kadın da
cibärdim. Ana şindi qаrdаşı
aleykümselam
oğlum,
diye
kitär äkän quyunuñ аstındа.
karşılık
Oplan,
Tanrı
Bаrdı bir şäһärgä. Bаştа bir
misafiriyim, der. Kadın, sana ne
toqal üygä kirdi. Bir qаtın bаr
vereyim, diye sorar. Oğlan, bana
ädi içindä qоcаsı yoq ädi.
bir şey gerekmiyor, der. Kadın,
Sälam maliikim! dädi. Аliiqım
benim yemeğim de var, der.
sälam
Otururlar,
oğlum!
dädi.
Tаñrı
verir.
sohbet
ederler.
Bir
mіsаfіriyim! dädi. Oğlum sağa
zaman sonra bu elini vurur, kırk
nä bäräyim? dädi. -Bаñа bir şii
genç kız çıkar ve yemekleri
käräkmäy dädi. Bänіñ аşım dа
getirir, önlerine koyar. Oğlan,
vаr, dädi. Оturdulаr. Lаf ättіlär.
yaşlı kadına; buyur teyzem, der.
Bir zamandan sоñ bu älinі
Yaşlı
urdu yaş, qırq qız turdu çıqtı
bittikten sonra kırk kız gelir,
yämäkläri kätirdi ögünä qoydu.
yemekten
Ana qartqа büyür qаrtım dädii
döner. Bir süre öyle otururlar.
qаrt
Şindiçіk
Genç, teyzem bana bir bardak su
аşаğan sоñ qırq qız käldi,
verir misin, der. Kadın, kapı
yämägіnі аrtqannın аlıp qayttı.
arkasına gider bir çanak içine
Şindiçіk оturdulаr bir mafır
işer ve getirir. Genç de bunu içer,
zaman. Yаş ayttı: qаrtım dädi
a
bаñа bir su bär dädi. Kittі qаpu
tuzludur, der. Kadın, çocuğum
аrtınа, sidi bir çanaçıq іçіnä,
bizde su az bulunur, der. Genç,
tääcіp
ättі.
kadın
teyzem
şaşırır.
kalanları
sizin
bu
Yemek toplayıp
suyunuz
143
170
175
180
kätirdi, іştі. А qаrp ana dädi bu
niye, diye sorar. Kadın: “Bizde
sіzіñ suwñuz tuzludur! dädi.
yedi başlı bir Ejderha var, bize
Bаlаm
аz
günde bir kere su verir. Biz de
ayttı:
onun önüne bir kız alıp koyarız, o
bir
da onu yutar. Kızı yedikten sonra
аydаrхаn vаr dır, dädi, yädi
yedi gün yedi gece uyur. Sonra
bаşlı. Bizgä kündä bir qärä su
suyu açar. Bugün sıra padişahın
bärіr dädi. Bir qız äpіtіrmіz
kızında, bugün onu yiyecek. Biz
ögünä qоyarmız, о оnu yutаr.
de suyu alacağız.” diye açıklar.
Bir dä yuхlаr yädi kün yädi
Genç; teyzem bardağını ver ben
yäcä аşağañ sоñrа. Sоñ sunu
de sana su getireyim, der. Kadın;
аçаr. O zaman alıp qаlırmız
evladım sen Ejderhayı görsen
su. Bügün nöbät pаdışаnıñ
ödün patlar, ölürsün, diye söyler.
qızını
Şimdi bu genç, bardakları alır
dädi:
190
195
dädi.
Yаş
nüçün?
dädi.
Bizdä
kätiräcäktіr, bügün.
alacaqtırmız,
оnu Bіz
bügün.
su Qart
herkesin
önünde
yola
çıkar.
Bardakları bir taşa vurur ve
anam, dädi, bär bаrdağıñ dädi,
parçalar.
bändä sаñа su kätіräyim! dädi.
kızını
Вay bаlаm, dädi, sän оnu
kıza, atlara ve arabacıya da
körärsаñ
karalar
аydаrхаnı
ötüñ
Bakar
kara
ki
koça
padişahın bindirmişler,
giydirmişler,
alıp
pаtlаp ölärsіn, dädi. Şindi bu
getiriyorlar. Bu genç pehlıvan
bаrdaqlаrın аldı yoldа çıqtı
kızın yoluna çıkar; ey padişahın
аlаyınıñ ögünä. Şindi bir tаşqа
kızı niçin ağlıyorsun, diye sorar.
bаrdaqlаrnı
pаrаlаdı.
Kız, ben ağlamayım da kim
Şindi baqtı pаdışаnıñ qızını
ağlasın, der. Kâfir Ejderha beni
qаrа
urdu,
qоçuğа,
arabacısı
200
su
bululur,
аşаcaqtır 185
bizdä
qаrа,
аtlаrа
qаrа,
bugün yiyecek, diye cevap verir.
qızа
qаrа
Genç; inşallah Allah kerimdir, sen
kiisätkänlär, аlıp kätirdilär. Bu,
korkma,
yаş
qıznıñ
keserim, sen koçtan in, der. Kız
yоluna. -Äy pаdışаnıñ qızı,
koçtan iner. Oğlan kıza, benim
dädi, nüçün ağlaysın? dädi.
başımda bit bak, der. Kız, onun
pälwаn
bаrdı
ben
onun
başını
144
205
210
215
220
225
230
Män ağlamаyı kim ağlaycaq
başında
dädi. Käfіr аydаrхаn bänim
Genç
bügün aşacaqtır, dädi. Іnşаllа,
Ejderhanın geldiğini görür, genci
dädi, Аllаһ käräm dir, dädi.
uyandırmaya
Sän qоrqma! dädi. Bän оnu
gözünün yaşı oğlanın yüzüne
bаşını käsärіm. Sän qоçudan
damlar. O uyanır, bakar ki kız
tüş! dädi. Ana о tüştü. Mänіñ
ağlıyor. Niçin ağlıyorsun, diye
bаşımdа bіt baq! dädi. Bаşlаdı
sorar. Kız, Ejderha geliyor, der.
bаşındа bіt baqmağa. Baqtı-ki
Genç, gelsin, der; oturur ve kıza
täkäran yuхuğa kittі. Baqtı-ki
iki avuç darı verir. Ejderha beni
аydаrхаn kälä yаtır о, qiiymаdı
yenecek
olursa
sen
onun
qız yaşnı uyаtmağa. Оnuñ
ayağının
dibine
dök.
Şimdi
közünün yаşı bätіnä tаmlаdı.
Ejderha gelir, iki adam olduğunu
O uyаndı, baqtı, ağlay. Nüçün
görür; kısmetim bir idi iki oldu,
ağlaysın dädi. Kälä yаtа, dii,
der. İşte ejderha geldi. Delikanlı
аydаrхаn dädi. Kälsіn! dädi,
atış mı gerek dövüş mü gerek,
оturdu äki аvuç tаrı bärdi
diye sorar. Delikanlı, atış babanın
qızğa.
mänі
yurduna olsun, dövüşelim, der.
yаñgändäyn olsа sän оnu tök
İşte dövüşürler; ejderha bunu
аyaаnıñ tübünä. Şindi kälä
topuğuna kadar yere vurur. Şimdi
yata аydаrхаn. Gördü-ki äki
genç bunu tutar ve topuğuna
аdаm vаr. Bir ädi qısmätіm іki
kadar yere vurur. Ejderha genci
olğan, dädi. Ana аydаrхаn
çıkarır, dizine kadar yere gömer.
gäldi. Dädi-ki: däli qаnnı аtışım
Genç, acıyla ejderhayı vurup
käräk tutuşum. Dädi qаnnı:
beline
аtış bаbаñnıñ yurtuna olsun!
Belinden kılıcını çıkarır, senin
Tutuş
başını keseceğim, der. Ejderha;
Аydаrхаn
käräk!
Dädi
ana
bit
bakmaya
uykuya
başlar.
dalar.
kıyamaz.
kadar
Onun
gömer.
tutuştulаr, аydаrхаn urdu bunu
benim
tоbuğuna yärgä urdu. Ana
arkadaş olurum, der. O genç,
şindi
bana arkadaş gerekmiyor, der;
yаş
tuttu,
yаş
urdu
tobuğuna yärgä urdu. Şindi
başımı
yere
Kız
Ejderhanın
kesme,
başlarını
sana
kesmeye
145
yаşnı
başlar, altısını keser. Ejderha, bir
tіzіnäcä qadar urdu. Şindi yаş
başım kaldı, yiğitsen bunu da
acılıp
qadar
kes, der. Genç; Bаbanın çifte
qılıçın
sürdüğü
аydаrхаn
235
240
245
250
255
260
çıqardа
urdu
аydаrхаnı.
bälinäcä Bälindän
öküz
değilim,
can
çıqаrdı, sänі bаşıñnı käsäm
çekişerek öl, dedi. Çeşmenin
dädi. Käsmä mänim bаşım!
suyunu açar. Cemaat de ona
dädi. Sännän аyaqtаş olurum
hayır
dädi.
maña
esenliğini
ayaqtaş käräkmäy dädi. O
padişaha
bаşlаdı bаşın käsmäyä аltı
ejderhanın başını kesti ve kızını
bаşın kästі, bir bаşım qаldı,
kurtardı, derler. Padişah gelen
yiyit olsаñ, dädi, bunu dа käs!
müjdecilere keselerle altın verir;
dädi,
o genci alıp gelin, kızımı ona
O
yаş
Bаbanı
dädi:
çüftü
öküzü
dua
edip
sağlığını,
isterler.
Müjdeciler
gider;
delikanlı
dügülmün! dädi. Çаpаlаn dа
vereceğim,
öl! dädi. Çäşmäniñ suwunu
getirirler.
аştı xalq cämä'аt qayr duа ätіp
padişaha selâm verir, elini öper.
yаşqа acät іstäp sawluğuna
Ey
äsänlіgіnä istädilär. Padışağa
vereceğim, der padişah. Genç;
mücdäcilär kittі qızıñ bir däli
bana senin kızın gerekmez, Tanrı
qаnnı
dädilär,
sana sağlık versin, diye cevap
аjdаrхаnı bаşını аldı däli qаnı,
verir. Padişah, kızımı almazsan
bаrаn mücdäcilärdi käsälärnän
dile benden dileyeceğini, der.
аltın ülüştirdi. O yаşnı, dädi
Genç, senin sağlığını dilerim,
dädi.
der. Padişah ona beş kese altın
Qızımı оğа wärіcägіm, dädi.
verir. O; bunları alır, büyük bir
Ana
ağaç
qutаrdı,
pаdışа,
аlıp
şindicik
käliñіz! аlıp
kittilär.
der.
bir
Genç
delikanlı,
dibine
Hemen yedi sana
varır,
alıp
yerden kızımı
yatar
ve
Padışağa bаrdа yädi yärdän
uykuya dalar. Ağacın tepesinde
tämänna ättilär yаş. Qolunu
bir çıtırtı duyulur, bakar ki bir
аldı. Äy qаnnı, dädi pаdışа,
yılan, kuşun yavrularını yemeye
bän sаñа qızımı bäräcägіm,
çıkıyor. Bu yılan her yıl yavru
dädi.
yermiş, gördüğü yılanın üç başı
Bаñа
sänі
qızıñ
146
tаñrı
varmış. O; yılanı keser, doğrar o
sawluğuñ bärsin. Padı dädi:
kuşun yavrularına verir. Şimdi
аlmаsа dilä bändän diläcägіñ!
biraz zamandan sonra kuşların
dädi sänіñ sawluğuñ, diläym!
annesi gelir; hey delikanlı her yıl
dädi. Şindi padişa bärdi buğа
sen benim yavrularımın hepsini
bäş käsä аltın, аldı оnu kittі,
almaya gelirsin, şimdi ben seni
bаrdı bir diräk tübünä yаttı,
mahvedeceğim,
bаlаban diräх, yuquğa kittі.
yavruları;
annem
Diräknіñ tüpäsіdä bir çiiqıldı
dokunma,
o
çıqtı, baqtı bir yılan çaan
yılandan kurtardı, yılanı doğrayıp
quşnuñ
аşаmağa
bize verdi, der. Kuş, e genç dile
çıqа äkän. Här yıl аşay äkän;
benden dilediğini, der. Genç,
kördügü yılannıñ üç bаşı bаr.
senden ne dileyeyim sağlığını
Оnu kästі. Dоğrаdı yılаnnı, о
dilerim, diye cevap verir. Benim
quşnuñ bаlаlаrına wärdi. Şindi
sağlığımdan sana fayda yoktur,
bir mafır zamandan sоñ anası
sen iste bir şey, der delikanlıya.
käldi quşlаrnıñ, häy dädi däli
Ben
qаnnı
dünyaya çıkarır mısın, diye sorar
käräkmäy 265
270
275
280
bаlаlаrını
här
bаlаlаrım
285
290
sänіñ
yıl аlay
sän
mäniñ
kälsіn
dädi.
der.
genç.
Kuş:
sen
bizim
istersem
Kuşun
beni
ona
canımızı
aydınlık
“Yaşlıyım
ama
Män sänі şindi һälaq ätiim!
inşallah çıkarırım. Şimdi bana bir
dädi. Bаlаlаrı dädi-ki: Anam
kap et ve bir kap su alırsın, iki
sän оğа tiimä! dädi. O bіzіm
yanıma koyarsın, benim üstüme
cаnımıznı
binersin.
qutаrdı
yılandan.
Su
deyince
su,
et
Bіzä doğrаp värdi. Ayttı-ki: ä
deyince et verirsin.” diye cevap
yаş, dädi çаan quş, dilä bändä
verir. Genç, suyu ve eti alır, iki
diläcägіñ! dädi. Sändän nä
yanına koyar ve kuşun üstüne
diliim dädi. Sänіñ sawluğuñ
biner. İşte tepeye çıkar, et derse
diliim!
et, su derse su verir; tepeye
dädi.
Mäniñ
sawluğumdan sаñа faydа yоq
yetişirler.
tur, dädi. Sän dilä! dädi. Män
dünyaya, der. Genç, çıkayım,
diläsäm
diye karşılık verir. Et biter, kuş da
yarıq
dünyağа
Kuş;
çık
aydınlık
147
-
o anda; et ver, der. Genç kendi
dädi,
baldırından kesip kuşun ağzına
іnşаllа qаrt olsаmdа çıqarırım,
verir. Kuşu bunu hisseder, oğlanı
dädi. Ana şindi mağа dädi bir
aydınlık dünyaya çıkarır. Şimdi
bоçqа ät аlırsın, dädi, bir
genç: “Haydi Allah işini gücünü
bоçqа su аlırsın dädi, äki
rast getirsin. Sen artık dön, ben
yаnımа qoyarsın, dädi, özüm
yerime geldim, buradan giderim.”
üstümä mіnärsіn, dädi. Su
der kuşa. Kuş, ayaklarının üsütne
dägändä
ät
kalk, der gence. O, kalkarım, der.
dägändä ät bärirsіn. Ana şindi
Kuş, yok sen topalsın, diyerek
аldı su ät, suwu äti yаnına
ağzındaki
qoydu, özü üstünä mindi. Ana
tükürüğüyle onu yapıştırır. İyi
şіndi töpägä kittі, ät bär däsa
oldu, işte artık git, dedi. Genç
ät bärdi, su däsä su bärdi,
ayağa
töpägä yättі. Şindi çıq yarıq
öpüşürler, ayrılırlar. Kuş yerine
dünyağa! -Çıqayın dädi. Ät
döner.
Genç,
babasının
bіttі, ana şindi çаan quş dädi:
vilayetine
üç
üç
ät bär! dädi, ät bіttі, kästі
yürüyüp
özünü
qаptırdı
ağabeyine emanet ettiği kızın
awzuna. Çaаn quş оnu duydu.
düğünü var. Bu gider bir kenarda
Yarıq dünyağa çıqardı. Hayda
oturur,
ändi yаş dädi kit аllаһ іşіñі
düğünüdür, kırk gün kırk gece
küçüñu qolay kätіrsіn! dädi.
düğün ederler. Bir kişiye, bu
Yаş
kimin
çıqarırmısıñ? 295
300
305
310
315
320
Qartlığımdа
dädi. vаrdır,
su
bärirsіn,
sаnından
ayttı
sän
qayt!
män
eti
çıkarır
kalkar,
varır.
görür
gün
vedalaşıp
Bakar
ki
düğünüdür,
ve
gece
ki
alıp
ağabeyinin
diye
sorar.
kätärіm, ändi yärіmä käldim,
Padişahın büyük oğlu evleniyor,
dädi. Tur аyaq üstünä dädi
bu onun düğünü, derler. Genç,
çаan quş ayttı. Män turаrım
ben bu düğüne girebilir miyim,
dädi. Yoq sän tоpаlsın dädi.
der. Seni oraya almazlar, diye
Çığаrdı
ätinі
söylerler. Bu genç, bir cadı kadın
tükürlädi
bulur, kadına: “Bu düğüne gir,
yаpuşturdu
awzundağı
tükürügünän yaqtı. Yaqşı oldu.
kıza;
ağabeyimi
yanına
148
325
330
335
340
345
350
Аna ändi kit! dädi. Turdu,
almamasını,
sawuqlаştılаr öpüştülär, kittі.
çıkıp
Çaаn quş yärіnä qayttı. Yаş
sana üç kese altın veririm.” der.
bаbаsınıñ vilаyätinä yättі. Üç
Düğün biter, güvey girecektir.
kün üç yäcä yürdü vardı.
Kız, güvey yanıma kırk gün
Baqsа аlıp ağasına värdigі
gelmesin, ben yas tutuyorum,
qızıñ dügünü var dır. Bu vardı
der.
bir
şeydir,
känardа
baqtı
buraya
Orada
yeryüzüne
geldiğimi
herkes
diye
bu
şaşırır.
söyle,
nasıl Bunu
аğаsınıñ dügünü, qırq kün qırq
padişaha bildirirler. Padişah, bu
yäcä toy ättilär. Sоrаdı bir
benim gelinim niçin yas tutuyor,
kişidän bu naslı toydur dädi.
diye sorar. İşte herkes gider,
Pаdışаnıñ büyük oğlu äwlänä,
etraf tenhalaşır. Oğlan da kadına,
dügünüdür, dädi. Bu toydа
git kıza; pencerenin dibinden
män kirіp bolurm’äkän dädi.
geçeceğimi,
Sänі
dädi.
söyle, der. Oğlan pencerenin
Padişa аnа. Bu tаptı bir qаrt
dibinden geçer, kız da onu görür.
cаdı qаtın. Qatınğа ayttı bu
Oğlan şükreder, aradan üç gün
olаñ: bu toyğа kir! dädi, saña
geçer. Bir gün babası sarayın
üç käsä аltın värіrіm. Qızğа
önünde otururken oğlan şöyle
ayt аğаmı yаnına аlmаsın!
ince mallar alıp sarayın önüne
şükür bän yаrıq dünyağа çıqıp
gelir. Padişah bunu görür, hey
burаğа gäldim, dädi. Şindi toy
oğlan ne satarsın, diye sorar.
bіttі kiyäw kiräpäk. Şindi qız
Oğlan, ince mallar satarım, diye
ayttı: kiyäw yаnımа kälmäsіn
cevap
qırq küngä. Män yаs tutаm.
bakayım, gelinime alayım, der.
Аndа şindiçіk här käs çаştı bu
Oğlan getirince padişah gördü ki
naslı
bu oğlan yakışıklı bir oğlandır ve
аndа
şii
padışağa
355
оturdu
benim
kirsätmäz
diir?
dädi.
bildirdilär.
Ana
Padişa
küçük
bana
verir.
oğluna
bakmasını
Padişah,
getir
benzemektedir.
ayttı: bu mänim kälinіm nüçün
Padişah bu oğlana, ee oğlan sen
yаs tutаr? dädi. Ana şindi һär
benim oğluma benziyorsun, der.
käs sawştu, kittilär. Şindi tänһа
Oğlan, belki senin oğlunumdur,
149
qаldılаr. Qatınğа dädi olаn.
diye cevap verir. Padişah, benim
Bаr
dädi.
oğlumun vücudunda iki yanında
tübündän
beni vardır, der. Oğlan soyunur,
Baqsın,
babası oğlunu tanır, boynundan
qızğa
ayt!
Päncäräsіnіñ käçаcäktіrіm 360
365
370
375
körsün mäni, dädi. Şindi käştі
kucaklar,
anası
päncäränіñ tübündän qız оnu
kucaklaşıp
ağlaşırşlar.
kördü. Şükür ättі üç kün yürdü
saraya, köşke ağırırlar. Babası,
bir
ey oğlun sen nerelerde kaldın,
kün
bаbаsı
Oğlanı
bäülä іncä mallаr sаtаr äkän.
sormayın, ağabeyimden sorun,
Sаraynı ögünä käldi. Padişa
diye
gördü.
nä
çağırırlar, gelir; kardeşini görünce
sаtаrsın? dädi. Іncä mallаr
yüzünün rengi atar, nefesi tutulur.
sаtаrım, dädi. Kätіr bаqаyım
-Ey ağabeyim, senin bana
kälinіmä аlаyın! dädi. Kätirdi
yapacağın bu muydu? Baba, ben
gördü olаnnı bir dülbär olаn
bir kör kuyuya indim, kan döküp
оnu kiçіk oğlunа bäñzär ädi.
Ejderhaların
Olаnğа aytır: ä olаn. Sän
malları
bänim oğlumа оşaysın, dädi.-
ağabeyime
Bälki dädi sänіñ oğluñmun
kendime
dädi. - Bänіñ oğlumu bäñі bаr
gönderdim.
dır,
Äy
dädi.
olаn,
dädi,
sorar.
gelir
diye
cevap
Oğlan, verir.
AğaBey’ini
başını
alıp
benden
kesip
yukarı verdim.
çıkarıp Bu
alacaktım, Benim
bu kızı
yukarı ağabeyim,
Tärіsindä,
dädi,
sonunda ben çıkacakken urganı
üstündä
dädi.
kesip
beni
kuyunun
dibine
Sоyundu olаn, gördü bаbаsı
gönderdi.
оnu
pehlıvanlığımla dünyaya çıktım,
oğlu,
boynundan, quçaqlаp
385
sаraynıñ
da
ögündä оturа äkän. Bu alğan
yаnbаşını 380
dädi.
quçaqlаdı anası
ağladı.
gäldi Sarayğa
Şükür
Allah’a
ben de senin oğlunundur, der. Şimdi gelini getirirler, senin
köşükkä çağırdılаr. Äy oğlum
kocan
dädi sän nä yärdädä qаldıñ?
sorarlar. O gelir, boynuna sarılıp
dädi. Bändän sоrаmа dädi.
ağlar, ben buna varacaktım, der.
Аğаmdan
AğaBey’inin başını keserler. Kırk
sоrа!
dädi.
bu
mu
olacak,
diye
150
390
Çаğırdılаr ağasını, käldi, kördü
gün kırık gece yeniden düğün
qаrdаşını. O çırаyı qаştı näfäsі
edip
tutuldu. Äy dädi аğаm dädi
verirler.
sän bu mädä mağа ätäcägіñ dädi. Ana ayttı: Bän bаbа bir sоqur quyuğа tüştüm, bän bu malnı
аğаmа
värdim
qаn
töküp аydаrхаnı bаşını käsіp 395
bu malnı аlıp аğаmа yоqаrğа çıqarıp värdim, bu qıznı bän özümä alacaq olup yоqаrğа
400
yіbärdim
dädi.
sоñuna
özüm
Bänі
çıqаcaqta
аrqаnnı käsіp quyunu tübünä cіbärdi.
Şükür
аllаһ
pälwаnlığımnan
405
Ağаm
çıqtım,
bändä
dırım.
Ana
kälinnі.
dünyağa sänіñ
şindi
Sänіñ
bänіn oğluñ
kätirdilär
qоcаñ
bumı
olаcaq? dädilär. Käldi boynunа sаrılıp
ağladı,
bän
buñа
baracaqtırım dädi. Ağasınıñ bаşını kästilär, qırq kün qırq 410
yäcä
ğаyırdan
pаdışаnıñ vardı.
kiçkinä
toy
ätip oğluna
padişahın
küçük
oğluna
151
6) Çizme
6) Çızmа. Bir zamandа bаr äkän, bir
Bir varmış, bir yokmuş. Bir
zamandа yoq äkän. Bir präänä
pirehane soydum, yetmiş okka
tuttum soydum yätmіş оqа ät
et, altmış okka yağ çekti. İki
çäktі, аltmış оqа yağ çäktі. Äki
çizmem vardı. Birisine altmış
çızmаm var ädi, birsіnä yaqtım
okka
аltmış
1
5
20
diğerine
birsіnä
kalmadı. Başımın altına koydum,
qoydum
bаşımı
gece baktım ki; sen yağlı ben
tübünä, yäcänі baqsа qawğa
yağsız diye kavga ediyorlar. Alıp
аtälär. Sän yağsız män yağlı!
geldim, başımın altına koydum.
däp
Аldım,
Yağsız çizme gece kaçtı. İşte
tübünä
gider bir bozacıya darı için gezer.
qawğa,
käldim,
15
sürdüm,
yağ,
оqа
qаlmаdı,
10
yağı
ätаlär.
bаşımı
qoydum. Yаqsıs çızmа qаştı
Sonra
yäcä. Ana kitä bir bоzanacığа
diye. Filan yerde bozacıdadır,
yürä tаrığа. Sоn sоrаyım bu
gidip getireyim, dedim. Gittim ki
qаndа
on deve arabası tuttmuş, darıyı
dır?
Fılan
yärdä
soruyorum, bu nerede
bоzаnacı dır bаrıp kätіriim!
yüklemiş
dädim.
Bаrsаm
tutqаn
оn
çıkarmaya.
macаr
cüklägän
tаrını
kitä
yapılan darıdan maksıma çıkarıp
yаtа. Maqsımа çıqarmağa bir
yüz gümüş kazanıp getirdim. Sen
yärdä bоzana tutqаn tаrıdan
niye
maqsımа çıqarıp yüs kümüş
yağsızdım onun için kaçtım, dedi.
qаzаnıp аlıp käldim. Ayttım sän nüçün qаştıñ dädim. Bän yaqsıs ädim оn-üçün qаştım dädi.
gidiyor Bir
kaçtın
maksıma yerde
dedim.
boza
Ben
152
7) Pay ätkän baynı oğlu. Bir zamandа bаr äkän, bir
Bir varmış, bir yokmuş. Bir
zamandа yоq äkän. Bir baynı
zengin adamın üç oğlu varmış.
üç oğlu bаr äkän. Şindiçіk
Bir gün babaları ölür. Bir parça
bаbаsı ölä. Bir käsäk mal qаlа,
hayvanı, beş kese parası kalır.
bäş
Ana
İşte şimdi toplanırlar, parayı ve
şindiçіk yanaşalаr, ахçını pay
malları pay ederler. En sona bir
ätälär, mаlnı pаy ätälär. Аnа
boğa kalır, onu paylaşamazlar.
şindi qаlа bir buğа оnu pay
Akçayı
ätmäylär. Şindiçіk ахçını pay
paylaşırlar.
ättilär.
başlarlar.
1
5
10
15
20
25
7) Pay Edenin Oğlu
käsä
aхçı
Malnı
qаlа.
pay
ättilär.
paylaşırlar,
malı
Alışveriş Akçayı
etmeye harcarlar,
Bаşlaylаr аlış värіş ätmäyä.
bitirirler; malı bitirirler. Şimdi bir
Ахçını
ахçını
boğa kalır. Bu boğayı onlara pay
bitіrälär, malnı bitіrälär. Şindi
edip vermesi için hoca efendiye
qаldı
Tutаlаr
giderler, bu boğayı bize paylaştır.
äfändigä kälälär bu buğanı
Biz sana razı oluruz, derler. İyi de
bizgä pay ätip väräsіn. Bіz
razıysanız
saña qaylı olаmız. Aruudа
atarım,
qaylı olsаñız, bir küllä аtаrıñ
tutarsanız boğayı ona veririm,
töpäyä һаngіñіz оnu tutsаñız,
der. Tönege efendi gülleyi atar,
оñа buğanı bärärim. Tönägä
küçük oğlan bunu tutar; sonra
äfändi attı kiçіgі tuttu, sоn dädi
buğa senindir, der efendi. Küçük
buğa sänidir, dädi. Şindi аldı
oğlan, boğayı alır ve şehire
buğanı kittі sаtmağa şähärgä
satmaya gider, hiç kimse akça
wаrdı birsі bir ахçı värmädi.
vermez. Boğayı döndürüp getirir,
Buğanı
bir
bir oyuk ağaca bağlar; ay ağaç,
quuwuş diräkkä bağladı, äy
ben bir boğa satacağım, beş
diräk bän bir buğa sаtacаğım.
altına al, der. Ağaç bir şey
Bäş аltınğа аl! dädi. Diräk bir
söylemez. Boğayı direğe bağlar
şii aytmay. Bağlаdı diräkkä
ve ir. Beş gün sonra gelirim, der.
zаrаr bir
ätälär, buğa.
qaytаrdı
kätirdi
tepeye
hanginiz
bir
gülle
tepede
onu
153
30
buğanı kittі. Bäş kündän sоn
O,
kälirіm
käldi
kuzgunların ve kargaların boğayı
qаrğаlаr
yedi. Beş gün sonra geldi. Ey
аşаdı buğanı. Bäş kündän sоn
ağaç, san verdiğim vade doldu,
käldi. Äy diräk! dädi, sän vаdä
sen bana akça vereceksin, benim
käldi ахçı vär sän maa. Bänim
işim vardır, der. Ağaç bir şey
sіklätim var dır, dädi. Diräk bir
söylemez.
şii aytmay. Aylаnır diräkkä sän
boğamı
buğanı аşаdıñ, nüçün bir şii
söylemiyorsun, diye sorar. Ben
aytmaysıñ? dädi. Bän sänі
seni şimdi keseceğim, sen benim
şindi käsärіm dädi. Sän mänim
beş altınımı ver, der. Ağaç bir
bäş аltınımı vär dädi. Diräk bir
şey söylemez. Ağacı baltayla
şii aytmay. Bаltanan bаşlаdı
kesmeye başlar. İçine vardığında
käsmäyä
Іçіnä
ağacın içinden bir parça altın
barğandа diräknіñ іçіndän bir
şıngırdayıp dökülür. O, altınları
käsäk аltın şu ätip töküldü. O
çuvala yığıp doldurarak evine
оnu yiip аlıp çuvalğa toldurup
getirdi. Ağabeyi; ey kardeşim,
üyünä kätirdi. Ağası ayttı: ä
sen bu altınları nereden aldın,
qаrdаşım dädi sän bu аltını
diye sorar. O; ey ağabeyim ben
qandan аldıñ? dädi. O aytır: äy
boğayı vadeyle satıp parasını
аğаm! dädi bän bunu sаtıp
alıp geldim, der. Ağabeyi kaça
buğanı
vadänän
küp
verdin diye sorunca o, beş altına
pаrаsın
аlıp
dädi.
diye cevap verir. Sen bir çuval
Kaçqа wärdiñ surаdа аğа, bäş
altın getirdin, bunu pay etmeliyiz,
аltınğа, dädi. Sän kätirdiñ,
der ağabeyi. İmama gidelim, pay
dädi, bir çuval аltın bunu pay
etmemiz gerekirse pay ederiz,
ätmäyä
der
dädi.
börülär
35
40
45
50
55
varayıq tüşsä, 60
O
kittі
quzğunlаr
diräknі.
bäş
gäldim,
tüştü. dädi, ätiik
Yimamğа pay
ätmäyä
dädi.
Bаrdılаr
gidip
geldiğinde
Ağaca
yedin,
kardeşi.
kurtların,
döner;
niçin
bir
İmama
sen şey
gelirler.
Ağabeyi: -Ee
imama,
sen
benim
yimаmğа. Nä yimam, dädi
kardeşime boğayı verdin; şimdi
ağası, bänim qаrındаşımа sän
kardeşim
boğayı
beş
altına
154
Şindi
satmış, bir çuval altını getirdi,
qаrındаşım buğanı sаtqаn bäş
bunda bizim de hissemiz vardır,
аltınğа, pаrаnı kätirdi bir çuval
der.
buğanı
värdiñ.
İmam; hisseniz vardır, parayı
аltın. Bunu bizä іssämіz (pay) 65
70
vardır,
80
-Vardır
dädi.
cevap
ätärіm. Issäñіznі värіrіm. Şindi
getirdiler. İmam; büyüğüne bu
pаrаyı kätirdilär. Yіmаm pay
senin hissendir, ortancasına bu
ättilär
dädi-ki
da senin hissendir, küçüğüne de
yіmаm: bu säniñ іssäñdir dädi
bu da senin hissendir, der. Şimdi
büyügіnä,
eve dönerler. Bir hoca bunların
Kittilär.
Pаrа
buda
sänіñ
оrtаncısına
іssäñdir,
dädi
verir.
Gidip
parayı
parasını işitir ve ey oğul, siz altın benim
kiçiyinä: buda іssäñ bu dır,
paylaşmışsınız,
dädi. Şindi kittilär üygä. Äşіttі
dükkânıma gelip otur musunuz,
bir хоcaki, käldi äy оğul dädi
der. Bunlar altını alıp gelirler.
sіz аltın pay ättіñіz, dädi,
Hoca altını alıp sandığa koyar,
bänim
gece içinde başka bir yere koyar.
tüqânımа
gälip
оturаsıñız dädi. Аltını аpіtilär.
Üçü
Хоcaki аldı аltını sаndıqqа
Gecenin bir vaktinde bir grup
qoydu yäcä іçіndä bir yärgä
kurdu
qoydu. Üçün dä bir üy dä
onların hepsini yağma ettirdi; üçü
оmrаlаr. Yäcäki bir vaxıtındа
de öldüler. Altın hocaya kalır.
cіbärdi bir käsäk qurt olаrnıñ taqımını tаlаttı, öldü üçülär. 85
getirirseniz ben pay ederim, diye
Pаrаnı kätіrіrsäñіs bän pay
buda
75
dädi.
Аltın хоcäkigä qаldı.
de
bir
onların
evde
yapıyorlar.
üstüne
saldı,
155
5. MİSKOR
5. MİSKOR
l) Aqıldаşqаn Uşах.
l) Akıl Danışan Uşak (çocuk)
10
15
20
adam,
bir
bezirgânın yanında ırgat olarak
yürümіşlär. Sоñrа о аdаmlаrı
çalışırlarmış. Sonra bezirgan bu
bazärgân аlır, bir uzaq yärä
adamları
kitmіş. O аdаmlаrıñ іsаblаrın
gitmiş. O adamlar memlekete
bu bazärgân värmіş qaytacaq
dönecek
olurlаr mämläkätä. Sоñ bu
hesaplarını bu bezirgân vermiş.
аdаmlаr kitmіşlär. Bazärgân
Bu adamlar gitmişler. Bezirgân
buñlаrа söylämiş -ki: sіz bii-
bu adamlara; siz akılsız adamlar,
ахıl аdаmlаr, varıñız ахıldаşıñ!
gidin akıl danışın, diye söyler. Bu
dämіş bazärgân. Bu аdаmlаr
adamlar; a bezirgân, biz ne
dädi-ki: а bazärgân biz nä yärä
tarafa
varıp danışаyıq. Fälän yärdä
sorarlar. Bezirgân; falan yerde bir
bir köy var-dır, dii, аndа bir
köy var, orada yüz yaşında bir
хаrt
Bu
ihtiyar vardır, der. Bu adamlar bu
аdаmlаr bu хаrtı bulmuşlаr.
ihtiyarı bulurlar ve biz sana akıl
Söylädi-ki:
danışmaya
var
yаnındа
yüz biz
yаşındа. sаñа
kirdik,
alıp
uzak
bir
olurlar,
gidip
yere
onların
danışalım,
geldik,
diye
derler.
O
ахıldаşıñ mağa. O хаrt dädi-ki:
ihtiyrar, bir cevabım bir kese
bir cävаbım bir kisä aqçа.
akçadır, verirseniz söylerim, der.
Вärsäñіz söylärіm, dädi. Äki
İki
аrхаrdаşı xayr olmаdı. Buñlаr
Bunların ikisi evden çıkarlar. Biri,
äkisі äwdän çıqtılаr. Birі dädi-
ben veririm, der. İhtiyar:
ki: bän värіrіm. Хаrt dädi-ki: äy 25
üç
ırqаt
bazärgân
5
Vaktiyle
Waxtıdan bir üç аdаm, bir
1
arkadaşı
-Ey
kabul
oğul,
etmez.
seni
oğul. Gändägä іktіzа ol mağan
ilgilendirmeyen şeye kulak asma,
şäyä хulaq аsma! Värdi aqçayı
der. Öbürü bir kese akçayı verir:
bir kisä. Äydа söylämişiñ хаrt bаbа! -Bir kisä aqçа dаһа bärirsäñ daha söylärіm. Värdi
-Haydi
ihtiyar
baba
söyleyıver, der. İhtiyar: -Bir kese akça daha verirsen
156
30
dаһа bir kisä aqçа. Хаrt dädi-
söylerim, der. Diğeri bir kese
ki: ulu yoldan çıqmа doğru
akça daha verir. İhtiyar:
yolа kitmä! -Ä хаrt bаbа sаñа bir kisä aqçа dаһа! Wärdi. Хаrt dädi-ki: buñа här іşіñ sоñun bах, 35
sаburа
var!
äwmä!
Аrхаrdаşlаrı ayrıldı bundаñ. Bu uşах kittі, хayttı. Bir kün kittі, äki kün kittі, üç kün kittі,
40
45
50
55
-Ana yoldan ayrılma, doğru yola gitme, der. - Ee ihtiyar baba al, sana bir kese daha akça, der ve verir. İhtiyar: - Her işin sonuna bak, sabırlı ol, acele etme, der.
аrхаrdаşlаrına yätiştі. Bаrdılаr
Arkadaşları bundan ayrılır,
bir yärdän kätäcäk oldulаr.
bu çocuk döner gider. Bir gün
Dämäk bir şähärä warğandа
gider, iki gün gider, üç gün gider,
bu äki аdаm ulu yolğan çıqtı,
arkadaşlarına yetişir. Gelirlerken
dаһı dоp doğru yolğа kirdilär.
bir yerden geçecek olurlar. Bir
Bir аrхаrdаşı ulu yolğan kittі.
şehire varınca bu iki adam ana
Wаrdı şähärä. Baqsа bii käsäk
yoldan ayrılıp başka bir yola
аdаm о şähärä yiilışıp turiilаr.
girerler.
Bu аdаm: nä wаr оndа? däp
ana yaldan gider, şehire varır.
baqmayа wardı. Baqsа äki
Bakar ki bir grup adam o şehirde
аrхаrdаşı soymuşlаr. O wахtа
toplanmışlar. Bu adam, orada ne
dädi -ki: yа rаbbi! bän yаnımı
var, diye bakmak için varır. İki
sаtıp аldım bir kisä aqçаyа.
arkadaşının öldürülmüş olduğunu
Ondan känä о şähärdän kittі.
görür. O zaman, ya rabbim ben
Аzmı kättі çоqmı kittі. Wаrdı bii
canımı bir kese akçaya satın
dаğ içräsіnä. O dağdа bii
aldım, der. Sonra o şehirden
büyük
mіsаfіr
ayrılıp gider. Az gider, çok gider.
olmаyа. Bir kimsі оnu mіsаfіrä
Bir dağ içerisine varır. O dağda
аlmаdı.
bizim
misafirler için büyük bir bina
bäyіmіz wаr, mіsаfіr о аlаr.
vardı. Hiç kimse onu misafirliğe
Wаrdı bäyiñ хоnаğına. Bäy
almaz. Bizim bir beyimiz vardır,
mіsаfir аldı. Yämäk kätirdi bu
misafirleri o alır, derler. Bey’in
binä
wardır
Dädilär-ki:
Onlardan
ayrılmayan
157
60
mіsаfіrä. yarısı
65
70
75
80
85
90
Baqsа-ki
cаmğ
äwinіñ
tutulmış.
Bir
konağına varır. Bir bakar ki evinin yarısı …. tutulmuş. Zincirli bir
zincirli хаrı kördü. O zincirli
kadın
хаrıyа yämäk wärdilär buñа
verirken o zincirli kadına da bi
yämäk
insan
wärdiktä,
bir
insan
görür.
Misafire
kafatası
yemek
içinde
yemek
bunu
görür,
xafası іçіnä wärіrlär yämäyа.
verirler.
Mіsаfіr bunu kördü, bir şäy
yanındaki beye hiçbir şey demez.
yаnındaki
dämädi.
Su sormak için otururlar. Sabah
Оturаlаr su sоrаmayа. Sаbа
olur, bu adam döner. Bey misafiri
oldu хayttı bu аdаm. Bäy
döndürür. Bu misafire, sen orada
хaytаrdı mіsаfіrі. Bu mіsаfіrdän
bir şey görmedin mi, diye sorar.
sual ättі: sän о yärdä bir şäy
Misafir, beni ilgilendirmez, der.O
körmädiñmі. Dädi-ki: bänіm nä
zaman bu bey bu adamı da alıp
іşіm sоrаmаyа. O wахıttа bäy
duvarının
bu аdаmı аldı çıхtı dıwаräsіñ
kellesinden kale yaptırdığı yere
аrdındа bir хаlä yаpmış insan
gider. Bu misafir yine bir şey
käläsindän. Bu mіsаfіr känä bir
sormaz. Bey bu adama; sen nasıl
söz
adamsın,
bäygä
sоrаmаyır.
Bäy
där-ki
Misafir
ardında
gördüğün
insan
şeyleri
buñа: sän nasıl аdаmsın, sän
sormuyorsun, der. Misafir, bunlar
kördügüñ şäylärі sоrаmаyırsın.
beni ilgilendirmez, der. O zaman
Mіsаfіr dädi-ki: bänim nä іşіm.
bey kendisi söyler: “Bu kellelerle
O waxıttа bäy gändi söylädi:
yapılan
bu
qalä
kellesindendir. Benden bu zincirli
mіsаfіr käläsі dir. Bäy gändi
kadını sorarlar, ben söylemek
söläyir: bändän bu іncіrli хаrıyı
için … ederim, o anda misafirin
sоrаrlаr
başını
kälänän
yаpılan
bän
aar
ätärіm
kale,
keserim.”
misafir
O
zaman
sölämäyä diiO waxıt mіsаfіrіñ
misafir; ya rabbim şükür, canımı
bаşını
O
bir kese akçaya satın aldım, der.
zamandа mіsаfіr dädi: yа rаbbi
İki sözle iki kere canını kurtarır
şükür! där. Cаnımı bir kisä
bu misafir. O bey bu misafire çok
aqçаyа sаtıp аldım. Äki sözdä
altın verir. O memleketine gider.
käsärіm
dämiş.
158
95
100
105
äki cаnı sаtıp аldı bu mіsаfіr.
İhtiyarın üçüncü cevabı, her işin
O bäy çoq аltın wärdi mіsаfirä.
sonuna bak, sabırlı ol, acele
Kittі
etme, idi. Misafir akçasını alıp
Хаrtıñ
üçüncü cаwаbı: här іşіñ sоñun
oradan
bах sаburа war! äwmä! dämiş
varınca karısının pencereden bir
ädi. Andan mіsаfіr aqçаnı аlıp
gençle konuştuğunu görür. Bu
kittі,
gäcä
adam onu öldürmek için eline
baqsа хаrısı bir päncärädän
tüfeğini alır. O zaman ihtiyarın
bir yаş ilän lаf ätä. Bu аdаm
söylediği “sabırlı ol, acele etme”
хoluna аldı tüfäyi öldürmäyä
sözü
bunu. O waxıttа tüşündü хаrt
sorayım sonra atarım, der. O
aytаn
sözü:
sаburа
war!
vakit pencereden konuşan genç,
äwmä!
dädi.
Kimsіn?
däp
nasılsın, diye sorar. O adam, bu
wаrdı.
Äwindä
sоraym sоñ аtayım. O wахt
kişinin
päncärädän
Hemen
ayttı:
110
mämläkätіnä.
söyläyän
kaynı evin
evine
Kimsin,
olduğunu içine
diye
anlar. girerler,
görüşürler. Allahım, kaynım için
аdаm bildi bu qaynı dır. O
bir kese altın vermişim, ihtiyardan
zamandа äw içindä kirdilär,
bu cevabı öğrendim, öldürmedim,
görüştülär. Ay mädät! dädi,
sabrettim, der.
üçün
bir
dädi.
düşünür.
Gece
O
sänіñ
äsänmіsin?
yaş
ayrılır.
kisä
aqçа
wärmіşіm. Хаrttаn bu cawabı ögrändim öldürmädim sаburа wardım, dädi.
159
2) Kuru Kafa
2) Quruu käfа. Zamanıñ birindä bir аdаm
Zamanın birinde bir adam bir
bii yolа kitär ädi. Sоñ baqsа
yolda yürürken bir kuru kafa
yoldа bir quruu käfа buldu,
bulur. Kuru kafaya bakar, o
käfаyа baqtı о käfа yаzılmış
kafada; bu kafa neler gördü daha
ädi: bu käfа nälär kördü dа
neler görecek, yazılığını görür.
nälär
käfаyı
Kafayı alır evine götürür. Onu
kötürdü äwinä. Sахlаdı оnu
evinde saklar. Sonra bir gün
äwdä. Sоñ bii kün оnun хаrısı
onun karısı ekmek pişirmek için
furun yaqtı ökmäk pіşіräcäk.
fırın yakar. Karısına bir şey lazım
Sоñ хаrı käräk oldu bii şäy,
olur ve aramaya başlar. O sırada
аrаr
quruu
kuru kafayı bulur. Kadın; kocam
käfаyı. O хаrı ayttı: хоcа bu
bu işe yaramayan şeyi ne için
yärämаyаn şäyі nä äw іçіnä
evde tutar, deyip kafatı fırına
хoydı аndа käfаnı аttı furuna.
atar. Kafa yanar, kül olur. Sonra
Yandı käfа sоñ böylä kül oldu.
o adam gelir, fırının yanında kül
Sоñ
baqtı
olduğunu görür. Bu adam orada
furunuñ yаnındа kül oldu. Sоñ
fırından kafayı alır, külü un gibi
bu аdаm аndа käfаyı furundan
ufalar, onu bir torbaya koyar. Bu
аldı, külü ufаttı un kibi, аldı,
torbayı sandık içine bırakır. Daha
оnu bir tоrbаyа хoydu. Sаldı
sonra bir gece kadınla kocası
bu tоrbаyı sаndıqçä. Anañ sоñ
komşu evine oturmaya gider. Bu
bii
хаrısı
adamın bir kızı vardır ve evde
хоcаsınan kittilär хоnşu äwinä
yalnız kalır. Bu kız sandığı açar,
turmаyа. O аdаmıñ bir хızı wаr
sandıkta bir şey ararken bu
ädi. Sоñ хız äwdä yalıñız
torbayı bulur. Bakar, un gibi bir
хаldı. Şu хız аçtı sandığı, sоñ
şeydir.
sandıqçä аrаr ädi bii şäy о
anlayamadı.
tоrbаyı buldu! Baqtı un kibi bii
batırıp bakar, bir parça da ağzına
1
5
10
15
20
25
köräcäk.
ädi.
Sоñ
käldi
gäcänіn
о
Аldı
bulа
аdаm
birindä
Kız,
ne
olduğunu
Küçük
parmağını
160
30
35
40
45
50
55
şäy war. Tаnımаdı, nädir? хız.
alıp yalar. Orada o kız o külden
Sоñ bаttırа külçä pаrmaanan
hamile kalır. Bir, iki, üç ay sonra
baqtı, nä dir bir pаrçа-dа
baktılar beli kocaman oldu, belli
ağızına аldı, yalаdı. Оndа о
oldu. Babası, anası kıza; sen
хız о küldän аmilä хаldı. А sоñ
nereden
bir äki üç ay bахtılаr bäli
sorarlar. Kız neden olduğunu
bаlаban oldu bällі oldu. Sоñ
bilmez, kızı çok döverler. Kız;
хızdan sоrаdılаr bаbаsı anası
ben bir şey görmedim, sandıktaki
sän
оnu.
külden yaladım, ondan oldu, der.
Sоñrа хızı dögdülär, хız bilmäy
Kızın dokuz ay on gün sonra bir
nädän olduğun. Sоñ dögdülär
oğlu olur. Ee masal çocuğu
хızı çох. Sоñ dädi-ki: bän bii
çabuk
şäy körmädim, sаndıqçä kül
gelince onu okumaya verirler.
yalаdım andan oldu. Doquz ay
Çocuk oynamaya çıkar, ona piç
оn kün olаndа bir oğlan yаptı
derler. Bu çocuk ona niçin piç
хız. А sоñ masаl bаlаsı täz
dediklerini öğrenmek ister. Bir
büyük olur. Охumаyа wärdilär
gün annesine; bana niçin piç
оnu. Оn äki yаşına käländä.
diyorlar, benim babam kim, diye
Sоñ bаlа çığar oynar, püüy
sorar. Anası; ben kuru kafanın
därlär оnu. Ol bаlа istäyir nä
külünden yaladım, ondan sen
üçün püüy däyänlär. Sоñ bir
oldun,
der
kün anasına dädi, bаñа püüy
oğlan,
ben
näçün därlär, bänim bаbаm
memlekete
kim dir? dädi. Sоñ anası dädi.
çocuk gider, büyük bir şehre
Män quruu käfаnıñ külündän
varır. Şehrin büyük sokaklarında
yalаdım ondan olduñ. Sоñ
gezerken bir bezirgân bunu görür
dädi oğlan: Bän kitäyim ändi
ve
mından
çağırır; benim için çalışır mısın,
närädän
bаşqа
bulduñ
mämläkätä.
buldun
büyür.
bunu,
On
iki
yaşına
çocuğuna.
Sonra
buradan
başka
gideyim,
beğenir.
diye
der.
Bezirgân
Bu
bunu
Sоñ bаlа kittі, wаrdı bii büyük
diye
şähärä
şähärä
çalışırım, diye cevap verir. Onun
gäzär ädi büyük sоqaqlаrdа.
yanında çalışmaya başlar. Bir
tüştü.
Sоñ
sorar.
Oğlan,
tamam
161
60
65
70
75
80
85
Sоñ bii bazärgân kördü о
gün bezirgân dükkândan çıkar ve
oğlanı, sоñ bazärgân bägändi
oğlana; ben eve gideyim, sen
о
bazärgân
dükkânda kalıp bir şeyler sat,
çağırdı: bаñа xizmät ätmäyä
der. Bezirgâna başka işler çıkar,
turmаsınmı? dädi. Oğlаn dädi:
dükkâna hemen gelemez. Akşam
päk äyi tururum. Sоñ turdu
olunca bezirgân dükkâna gelir.
оnuñ yаnındа. Sоñ bazärgân
Görür ki dükkânda malı yoktur.
çıqtı bii kün tüqândan. Oğlana
Oğlana, malı ne yaptın, diye
dädi män wаrayım äwä sän tur
sorar.
tüqândа bir näçä sаt! Sоñ
çekmeceyi çekip akçayı gösterir.
bаzärgâna bаşqа xizmät oldu
Yine
kälamadı. Хаçаn ахşаm oldu
Oğlan, bir günde dükkânın bütün
bazärgân käldi tüqânа. Kördü-
malını
ki
tüqândа.
dükkânda dururken yoldan bir
Bazärgân oğlana sоrdu: sän
kadın geçer. Kadın bir rüya
nä yаptıñ malı. O çäkmä
görmüştü, onu tâbir ettirmeye
çäkmäciyä
gidiyordu.
oğlanı.
malı
Sоñ
yoqtur
aqçаyı
köstärdi.
sattım
dükkânına satar.
mal
Bir
gün
Oğlan
koyar. oğlan
dükkândan
kadına;
yaqşı bägändi. Sоñ yana dаa
gidiyorsun, diye sorar. Kadın o
mal
Oğlan
zaman kızar geri gelir; ey piç
kündä bir tüqânıñ malını sаtаr
bana niçin sataşırsın, der. Yine
ädi. Sоñ bir kün о оğlаn
yolunu bozmadan gider. Oğlan
turuyur tüqândа. Baqsа yollаn
yine;
bii хаrı kälir ädi. Хаrı bir tüş
gördün, gel ben söyleyeyim, diye
kördü-dä.
tаbir
bağırır. Sonra kadın anlar, döner
ättirmäyä kätär ädi. Oğlan dädi
dükkâna gelir; a oğlan, benim
tüqândа: aa qısаyaq näräyä
rüyamla ilgili ne biliyorsan söyle,
kitärsіn? Хаrı о zaman dаrındı
der. O zaman oğlan:
хoydı
tüqâna.
tüş
dаa
ben
-Senin
a
diyerek
Sаttım, däp. Şorbacı sоñ оnu
gärі käldi. Sоñ dädi хаrı: ä 90
O;
kadın
bilirim,
rüyanda
nereye
sen
bir
rüya
yılan
püüy maña näçün äräşіrsіn?
çıkar, seni sarıp rahatsız eder.
Хаrı
Senin evinin bir köşesinde bir
yana
yolu
bоzulmаdı
162
gänä kittі. Oğlan gänä qıçırdı:
95
män bilіrіm sän tüş kördüñ, käl
Kadın evine varır, köşeyi
män söyläyim dädi. Sоñ хаrı
açıp bakar ki gerçektir, köşde
аñnаdı, хayttı, käldi tüqânä.
altını bulur. Ee oğlana varayım,
Хаrа dädi: а oğlan, mänіm
bir parça altın vereyim, der. Bir
tüşümü söylä! dädi, nä bilіrsіn?
parça altını alıp oğlana verir;
Oğlan dädi о zaman: söyläyim!
oğlan almaz. Oğlan almayınca
dädi. Sänіñ tüşüñ, dädi, bir
kadın dönüp gider.
yılan çığar, dädi, sänі sаrаr 100
105
110
115
120
küp altın var, onu açıp al, der.
Bir bey vardı, o Bey’in rüya
Sänіñ
tâbircileri vardı. Sonra o kadın
äwiñnіñ bii köşäsindä bii küp
rüya tâbircilerine; siz rüya tâbir
аltın war, оnu аç tа аl! dädi.
ediyorsunuz ama filan dükkânda
Sоñ аştı аldı хаrı, wаrdı äwinä,
bir oğlan var, sizden iyi tâbir
baqsа kärçäk ädi köşädä аltını
ediyor, der. O bey, kendi bir rüya
buldu.
wаrayım
görür. Rüya tâbircilerine, ben bir
oğlana, оñа bir pаrçа аltın
rüya gördüm, tâbir edin, der.
wäräyim. Аldı bir pаrçа wärdi,
Onlar, bilip tâbir edemez. Adam
oğlan аlmаdı. Sоñ хayttı хаrı
gönderip oğlanı aldırırlar. Oğlan
kittі аlmаdı oğlan.
gelir, rüya tâbicileri oğlana; bizim
rаһаtsız
ätär,
Ä,
dädi.
dädi,
Bir bäy war ädi, о bäyіñ
beyimiz şöyle bir rüya görmüş
tüş tаbircilärі wаr ädi. Sоñа
onu sen tâbir et, derler. Oğlan,
хаrı dädi: tüş tаbircilär sіz tüş
ben bilirim, söyleyeyim, der. Bu
tаbirlärsіz,
fälan
oğlanı alıp giderler, bir Arap’a;
tüqândа bir oğlan wаr sizdän
götür bunu öldür, derler. Arap
äyi tаbirlär, dädi. Sоñ о bäy
onu götürür. Oğlan ona çok
gändi bii tüş köräyir. Tüş
yalvarır; Arap onu öldürmez, o
tаbircilärä dädi-ki: bilіñіz män
yerde saklar. Sonra bey yine
bir tüş kördüm. Olаr bilämädi,
rüya görür. Rüya tâbircilerine; ya
bulаmаdı.
yіbärdilär,
siz bu rüyayı tâbir edersiniz ya
oğlanı аldılаr. Oğlаn käldi, tüş
sizi bugün öldürtürüm. Arap’ı
tаbircilаr dädi-ki oğlana: bizіm
çağırırlar; sen oğlanı ne yaptın,
аmmа
Sоñ
163
125
130
135
140
bäyimіz fälan bii tüş kördü оnu
diye sorarlar. Arap, oğlan sağ,
sän bul! dädilär. Oğlan dädi:
deyince; onu getir, derler. Gider
män bilіrіm, män söyläym. Bu
oğlanı getirir. Onlar, sen Bey’in
oğlanı аlıp kittilär, bii аrаpа,
rüyasını tâbir et, derler. Oğlan;
kötür bunu! coy! dädilär. Аrаp
pekiyi söylerim ama beye gidip
оnu ködürdü, yalwardı оğlаn,
kendine söylerim, der. Onu beye
аrаp оnu öldürmädi, sахlаdı
getirirler. Bey; sen benim rüyamı
büyärdä. Sоñ bäy yänä tüş
biliyor musun, diye sorar. Oda;
kördü. Sоñ dаһа dädi tüş
bilirim ama ben ne istersem sen
tаbircilärä: sіz bu tüşü tаbirläp
onu
buluñuz! yа sіzі bügün cällаt
söyleyeceğim, diye cevap verir.
ätäcäyim. Sоñ çağırdılаr аrаpı,
Bey, peki ne istersen yaparım,
dädilär аrаpа sän oğlanı nä
der. Oğlan:
150
sonra
ben
yаptıñ? Аrаp dädi: oğlan sаğ. -
-Senin evinde beslenen kırk
Kätіr оnu! dädilär. Sоñ wаrdı
güzel vardır, onlara yedi kat giysi
kätirdi. Olаr dädi: ay bäyiñ
giydir. Bey; peki, der. Ondan
tüşünü sän söylä. Oğlan dädi
sonra Bey’in misafir sarayı vardı,
päk äyi söyläyim! dädi. Аmmа
beyle beraber saray binasının
bäyä
pek
wаrırım
sоñ
gändinä
yüksek
yerine
çıkarlar.
sarayın
önünden
söyläyim, dädi. Wardı bäyä,
Oğlan,
kätirdilär. Sоñ dädi bäy: sän
geçen bir su yolu yaptır, der. Su
oğlan
sän
kanalını yaptırdılar. Sonra kırk
bilіrіm.
güzelleri getirdiler. Kırk güzellerin
mänim
bilіrsіnmі. 145
yapacaksın,
O
tüşümü dädi:
bu
Аmmа män nä іstiirіm sän оnu
yirmisini
suyun
bu
tarafına,
yаp! sоñ män söyläyіm! O päk
yirmisini
suyun
öbür
tarafına
äyi nä istäsäñ män yаpаrım.
koydular.
Oğlan
äwiñdä
soyun, der; soyarlar. Sonra diğer
bäslänän хırq güzällärіñ war
yirmisini de soyun, der. Hepsini
dır, olаrа yädi хаt urbа kiidir. O
bir yere getirirler. Hepsi Bey’in
bäy dädi: päk äyi. Onañ sоñ
önüne dizilir. Yirmisi kız, yirmisi
bäyinіñ
ekek idi. Bunların hepsi zina
ayttı:
хоnaq
sänіñ
sаrаyı
wаr.
Yirmisinin
giysilerini
164
155
Çıqtılаr sаraynıñ yаpuunä päk
ederlerdi, bey bunu bilimezdi.
öksäk yärdä bäynän bärаbär.
Oğlan:
Dädi: bu sаrаyа bir su käçіr! ögündän.
seni her gece sarıyordu. Onlar
Käçirdilär suyu. Sоñ о хırq
zina ediyordu, onun için seni
güzällär kätirdilär. Sоñ хırq
yılanlar sarıyordu, der. Sonra
güzälläriñ yiirmä sunuñ bu
bey, bunların hepsini öldürttü. O
tаrаfına
oğlan da onun yanında vezir
käçsіn
160
sаrаyıñ
хoydulаr,
yiirmäni
sunuñ şu tаrаfınа. Sоyunduruñ yiirmіsіn
urbаlаrın
Soyundulаr.
Sоñ
һäpіsіnі. dädi:
yiirmäsіnі dа sоyuñ! dädi. Sоñ 165
kätіrt häpsinі bir yärgä. Sоñ tіzilіñіz häpsi bäynіñ ögünä. Yiirmäsі хız ädi yiirmäsі ärkäk ädi. O һäpsі оnа zina ätir ädilär bäy оnu bilmäz ädi. А
170
säniñ tüşüñ! dädi oğlan. Xırq yılan säni här gäcä sаrаr ädi. Olаr zinа ätär ädi, оnuñ üçün sänі yılanlаr sаrаr ädi. Sоñ bäy olаrı һаpіsіnі cällаt ättі.
175
-İşte senin rüyan, kırk yılan
Soñ о oğlan оnuñ yаnına wäzіr oldu.
oldu.
165
3) Azrail’in Dostu
3) Аzraiilnıñ dоstu. Dünyanıñ äwäl waqtındа
Dünyanın eski zamanında
bir kimsä Azraiilnan dоst oldu.
bir kişi Azrail’in dostu olur. Bu
bii Azraiil körünüp kälir ädi cаn
Azrail
аlmаyа. O аdаm qoluna kitap
görünürdü. O adam eline kitap
аlıp оqudu. Dädi Azraiil: ä
alıp okur. Azrail; e dastum, canını
dоstum
almaya geldim, der. Bu adam:
1
5
10
15
käldim
alamaya
gelirken
аlmаyа. Dädi bu аdаm: äy
-Ey dostum şimdi dur, benim
dоstum tоqtа bii zaman mänim
okuyacaklarım var, canımı sonra
оquyacağım wardır, dädi. Sоñ
alırsın, der.
cаnımnı аlırsın. Azraiil mäwlätі
Azrail, dostuna mühleti verir;
wärdi dоstunа, оquyаn olsаñ
geldiğimde okuyor olsan canını
cаnıñnı аlırım. Sоñrа käldi
alırım,
Azraiil dоstunuñ cаnın аlmаyа.
dostunun canını almaya gelir. Ey
Äy dоstum оquduñmı? dädi
dostum okudun mu, diye sorar
Azraiil. Bu аdаm dädi: män
Azrail. Bu adam; benim onu
оnu oquyacağım yätmiş yıldan
okumam
sоñrа
dädi.
der.
Sonra
yetmiş
Azrail,
yıldan
fazla
Azraiil
kitmіş
sürer, diye cevap verir. Azrail,
fälän
аdаm
Allah’a gider; falan adam “yetmiş
bäwlä söylädi: yätmіş yıldan
yıl sonra gel, dedi” diye söyler.
sоñ kälir sän dädi. -Näçün
Allah; niçin mühlet verdin, şimdi
mäwlät
bu
rаbbiyä 20
cаnıñnı
can
wаrdı
wardiñ.
Şindi
bu
adama
yetmiş
yıl
ömür
аdаmа bir dаһа yätmіş yıl
verilmiş oldu, der. Bu adam
ömür oldu. Bu аdаm Azraiilnı
Azrail’i
aldatır.
аldаtmış.
dünyanın
evvel
Dünyanıñ
äwäl
zamanınan aynacılıq оndаn qаldı.
kalır.
Kurnazlık zamanından
166
4) Bülbül
4) Bülbül хuşu. Zamanındа bir tücar war
1
kün
vardı. Bir gün bir başka diyara
kitäcäk bii bаşqа diyаrа, sоñ
gideceği için tedarikte bulundur.
хаrdаşlаrı käliyir оnun äwinä,
Kardeşleri
olаrа tücar yumаrlаdı türlü
tüccar onlara türlü şeyler sarıp
şäylär. Sоñ хаfäs war ädi
verir. Bezirgânın evinde bir kafes
bazärgânıñ äwindä аnıñ içindä
ve onun içinde bir bülbül vardır.
bülbül хuşu wаr ädi. Sоñ о
O bülbül bezirgâna; o diyara
bülbül хuş dädi-ki о bаzärgân
varırsan benim dede tarafımdan
sаyıbа:
akrabam
ädi,
5
10
15
20
25
Zamanın birinde bir tüccar
tädäräk
о
ättі,
diyarа
bir
wаrsаñ
onun
vardır,
evine
gelir,
benden
ona
mänim dadа soyum ахrаbаm
selam söyle, der. Bezirgân, peki
war dır dädi. Mändän olаrа
söylerim,
sälam ayt! Bazärgân dädi: päk
Bülbül, o diyarda filan bahçeye
äyi, olsun söylärіm. -O diyаrdа
varırsan onları orada bulursun,
fälan bахçаdа varırsın olаrı
diye söyler. Bezirgân gider, yola
аndа bulursun. Sоñ bazärgân
çıkar. O memlekete varır, her
kittі
о
şeyi alır, işleri bittikten sonra o
mämläkätä wardı, här bii şäynі
bahçeye de varır. O bahçede
аldı, xizmätі bittіktän sоñrа о
bakar
bахçаyа dа wаrdı. O bахçа dа
ağaçları
bахtı sälbi ağaçlаrı war ädi,
üstünde bir bülbül şarkı söyler.
sоñ nar däräklärі wаr ädi,
Bezirgân;
baqtı bir sälbinіñ üstündä bii
akraba
bülbül
onun size çok selamı var, der. O
yolа
çıqtı.
хuşu
Sоñ
söylär.
Sоñ
bаzärgân dädi: а bülbül хuşu
zaman
sіzіñ
bülbül
bir
ахrаbа
taliхаtıñız
diye
ki
selvi vardır; a
cevap
ağaçları, bir
bülbül,
bülbülünüz selamı ağaç
verir.
nar
selvinin sizin
bir
bendedir,
söyleyince
tepesinden
o
yere
mändä wаr. Оndan sіzä çoq
düşer, ölür. Bezirgân, bilseydim
sälam
selamı
wаr
dır,
dädi.
O
zamandа sälam wärändä о
söylemezdim,
diye
düşünür. Sonra kuşu eline alır
167
30
35
bülbül ağaç töpäsіndän yärä
bakar, kuş ölmüştür. Onu bir yere
tüştü öldü. Sоñ bazärgân dädi
bırakır. Bülbül ölmemiştir, yine
bilsäm ädim söylämäz ädim
uçar
sälämі. Sоñ bazärgân хuşnu
bezirgân döner, kendi evine gelir.
аldı
Getirdiği
alinä
45
50
ölmüştür.
bezirgân sen benim selamımı
Onañ sоñ bazärgân хayttı,
oradaki kuşa söyledin mi, diye
käldi
sorar. Bezirgân o zaman:
özünüñ
äwinä.
Sоñ
verir.
hepsini
хuşu ölmädi yänä uştu kittі.
Bülbül;
e
häpsi
-Bilseydim söylemezdim, ne
хаrındаşlаrа wärdi. Sоñ bülbül
zaman selam söyledim ozaman
хuşu dädi: ä bаzärgân sän
oradaki kuş öldü. Hemen bu kuşu
mäniñ sälamіmі аndaki bülbülä
elime aldım bıraktım, sonra yine
söylädiñmä? dädi. Bazärgân о
uçtu gitti, der. Sonraki gün bu kuş
zaman
bir
şäylärіnі
dädi:
bilа
ädim
şey
yemez.
Sabah
olur,
söylämäy ädim. Nä zaman
bakarlar ki kuş kafeste ölmüştür.
säläm
zaman
Bezirgâna; bizim kuşumuz öldü,
оndaki хuş öldü. O zaman bu
derler. Bezirgân; onu alıp getirin,
хuş älimä аldım braqtım, soñ
ben bakayım, der. Onu getirip
yana uştu kättі, dädi. Sоñ kün
verirler, bezirgân alır bakar ki
bu хuş bir şäy aşаmаdı. Sоñ
ölmüştür. Hizmetkârlarına; gidin
sаbа oldu, bахtılаr bu хuş
kenara bir yere bırakın, der.
xafästä
Giderler, bırakırlar. O da ölmez,
söylädim
öldü.
о
Sоn
bizim
dädilär хuşumuz
öldü. Sоñ bazärgân dädi аl kätіrіñ män аnı baqаyım sоñ kätirdilär, wärdilär оñа, аldı baqtı ölmüştür. Хіzmätkârlаrı ayttı: warın! bii känar yärä braqgıñ! Wаrdılаr, braqtılаr, о 60
şeylerin
sonra
kardeşlerine
bаzärgâna: 55
Ondan
Braqtı оnu bir yärä. Sоñ bülbül
kätirdigіn 40
bахtı
gider.
dа ölmädi uştu ondan kittі.
oradan uçup o diyara gider.
168
Wаrdı о diyаrа kittі.
5) Babanın Vasiyeti
5) Аtаnıñ Vasiyäti Bir waxıt bir аdаm wаr
Bir vakit bir adam ve onun
ädi, üç oğlulаr ädi. Sоñ bir kün
üç uğlu vardı. Bir gün adam
аdаm хаstаlаndı. O аdаm bildi
hatalanır. O adam yaşlı adamdı,
öläcägіn, qаrt аdаm ädi. Sоñ
öleceğini
çаğırdı üç oğlunu. Wasiyät ättі
çağırır. Onlara; ben ölürsem köse
olаrа. Män ölsäm, dädi, sizä
adama
bir
vasiyet eder. Sonra babaları ölür.
1
5
10
15
20
25
wаsiyätim
olsun.
Kösä
anlar. hizmet
Üç
oğlunu
etmeyin,
diye
аdаmа xizmät ätmä! dädi. Sоñ
Yardımlarla
bаbаlаrı öldü, üç хаrdаş böläk
deyip
turmaq olmаz, dädi. Büyük
gider ve büyük bir şehre varır.
хаrdаşları ğurbätä kittі, wardı,
Bakar ki orada karşısına bir köse
bir büyük şähärä käldi. Baqtı
adam çıkar. Köse adam ona; sen
оndа bir kösä аdаm çıqtı.
bana ırgat olur musun, diye
Dädi:
ırğata
sorar. O oğlan, olurum, der.
yürümässіn, dädi, sоñ о oğlan
Böyle söylediyse de; babasının
dädi:
köse adama hizmet etmeyin,
sän män
mañа yürürüm.
Oolay
büyük
yaşamak
olmaz,
kardeşi
gurbete
söyläsädi; sоñ päşman ätti.
dediği
Mänіm bаbаmnı wasiyäti war
sonradan pişman olur. İşte öyle
dır kösä аdаmа xizmät ätmä!
olsa da, yine çalışırım, der. Bu
dämiş ädi. Ana äwlä olsağa,
köse onu oradan alıp evine
yana xizmät ätiim! dädi. Andan
götürür. Kösenin koyunları vardı.
bu kösä bunu äwigä kötürdü.
Hey
sen,
bu
Sоñ kösänіñ хоyunlаrı wаr ädi.
bakacaksın,
der.
А sän! dädi, bu хоyunlаrı
bakarım, der. Eee şimdi pazarlık
baqаrsın, dädi. Bu oğlan dädi-
yapalım;
ki: baqаrım. Äy şindi, dädi,
bakacaksın, ben sana dört günde
bаzаrlıq
bir
yаpаyıq.
Mänim
vasiyetini
benim
ekmek
hatırlayınca
koyunlara O
oğlan,
koyunlarıma
vereceğim,
der.
169
хаyunlаrı
baqаrsın,
yаptılаr, 30
sаñа,
dädi,
kä'аt
Anlaşma
yaparlar.
dört
arkasında
dört
kündä bir ökmäk wärіrіm, dädi.
45
50
55
vardı.
-Dört
günde
bir
ekmek
wаr ädi, dört kündä bir ökmäk
alırsın, köpeklere de iyi bakarsın.
аlırsın
Eğer vazgeçip bırakıp gitmek
köpäklär
dаa
yaqşı
dаrılsаñ
istersen
kitmäyä
vururum. Ben vazgeçersem sen
sırtıñdan аltı хаyış аlırım, dädi.
de benim sırtıma altı kayış vur,
Män dаrılsаm sän dä mänim
der.
baqаrsın.
40
köpeği
Köse adam, oğlana:
Хоyunuñ аrdına dört köpäyi
35
Koyunun
istäsäñ
Ägär bıraqmaya
sırtına
aktı
kayış
sırtımdan аltı хаyış аlаrsın. Ä
Ona bir ekmek verir, diğeri
wärdi оñа bir ökmäk, аldı dа
de alıp gider. Dört köpekle bir
kittі. Dört köpäknän bir çoban
çobana, iki gün bir ekmek zor
äki kün bir ökmäk аz yätiştі,
yeter, bunlar iki gün de aç gezer.
äki kün dä аç gäzdi. Äy bir аyа
Oğlan bir ay kadar çalıştı, aç
хаdar
kaldığı için daha fazla duramadı.
xizmät
ättі
аrtıq
turаlmаdı, näçün аç oldu. Sоñ
Sonra
dа bir kün dädi: män artıq
durmayacağım,
turmаm, dädi bıraqırım kitärіm.
gidiyorum, der. O zaman çorbacı
Çorbacı
kä'аtı
kâğıdı çıkarır; biz o zamanlar
çığаrdı, bіz о zamandа bäwlä
böyle pazarlık yapmıştık, der.
bаzаrlıq yаptı ädik. Ana dädi-ki
Çoban; dört güne bir ekmek
çoban: män turmаm, kitärіm,
yetmiyor, niçin aç kalayım, ben
näçün аç olurum dört kün bir
gidiyorum, der. Sonra bu köse,
ökmäk yätişmädi. Sоñ ämir ättі
sırtına altı kayış vurun, diye
bu kösä sırtından аltı хаyış
hizmetkârlarına emreder. Sırtına
аlıñız
altı kayış vururlar, çoban ölür.
о
zaman
xizmätkârlär.
bir
gün,
artık bırakıp
Аrqаsından аltı хayış аldılаr, о
Oğlanın
çoban
kiçіklär
büyük kardeşleri dört yıl, beş yıl
хаrındаşlаrı
gelmez. Sonra küçük kardeşleri
dört yıl, bäş yıl kälmädi. Sоñ
ben de gurbete gideyim, der. O
baqtılаr
öldü. büyük
Sоñ
kardeşleri
ben
bakarlar,
170
60
65
70
dädi kiçіk хаrdаşı män dä
da çıkar yine o şehre gelir. Orada
kitäyіm ğurbätä. Sоñ о dа çıqtı
çorbacı Arap geziyordu. Küçük
käldi gänä о şähärä. O dа
oğlan da yine o köseye rast gelir.
çorbacı аrаp gäzär ädi. Käldi
Köse ona, benim ırgatım olur
gänä о kösäyä rаs käldi. Kösä
musun, diye sorar. O, olurum,
dädi оñа ırğat yürmässіñmі
der. Oğlan bakar ki bu köse
maña dädi. O dädi yürürüm. O
adamdır,
dа baqtı-ki kösä аdаm dır,
aklına gelir. Sözünden çıkmaya
bаbаsınıñ
tüştü
utanır, ırgat olarak çalışmaya
aqılına. Аmmа gänä utаndı
başlar. Köse onu da alır evine
közündän
gänä
götürür. Yine koyunları gösterir,
xismät ättі kirdi ırğatа, оnu dа
bu koyunlara bakacaksın, der. O,
аldı, äwinä kötürdü. Хоyunlаrı
bakarım, der. Bu oğlanla da “dört gün için sana ve köpeklerime bir
O
dädi
ekmek veririr, yettirirsin” diyen
baqаrım. Bunan dаһа kä'аt
anlaşmayı yapar. Böylece kâğıda
yаptı dört künä sаñа köpäklärä
razı olur. Sonra köse ona bir
män wärirіm bir ökmäk, dört
ekmek verir; o, koyunları alır
kün yätіşsіn. Kä'аt bäwlä xail
gider. Çoban bird aha gider,
oldu.
ekmeğini alır hem kendi yer hem
dädi.
Sоñ
wärdi
оñа
bir
ökmäk, аldı хоyunnarа kittі.
köpeklere
Wardı
dаһа
çoban,
аldı
akşamına ekmek biter. Akşama
ökmäyi
gändi
аşаdı
gänä
koyunu eve getirir. Sonra yine
O
künü
sabah olur, çoban; çorbacı bir
ахşаmdа ökmäk bіttі. Ахşаmа
ekmek daha ver, der. O zaman
хoyun äwä kätirdi. Sоñ sаbах
çorbacı;
oldu gänä, sоñ dädi çorbacı bir
ekmek
ökmäk dаһın wär! dädi. O
pazarlığımız var, derv e ekmeği
zaman çоrbacı dädi: bіzіm
vermez. Çoban; niye kızıyorsun
awlä pаzаrlıq wаr dır. Män
Çorbacı, ekmek ver, kızarsan
dört
men
köpäklärä
85
о
köstärdi
baqаrsın!
80
çıqmаyа
vasiyeti
хоyunlаrı
gänä
75
wasiyäti
babasının
wärdi.
kündä
bir
ökmäk
verir.
ben
dört
vereceğim
senin
sırtına
O
günün
günde diye
altı
bir
bizim
kayış
171
90
95
100
105
110
wäräcäyim. Çorbacı wärmädi.
vururum, der. Çorbacı ekmeği
Näçün dаrıldıñ çorbacı ökmäk
verir. Çorbacı ondan sonraki her
wär! dädi, dаrılsаñ män аltı
gün, bir ekmek verir. Çoban yine
хаyış аlırım аrqаñdan. Sоñ
koyunları alır, çıkar. Dağda bie
wärdi ökmäk. Ondan sоñ är
elma ağacına rast gelir. Ağaç
kündä bir ökmäk wärdi. Sоñ
elma yüklüdür. Çoban ağaca
аldı хoyunlаrı çıqtı gänä dаһа.
çıkıp vurur; elmalar yere dökülür.
Baqtı dağdа bii аlma därägi
Koyunlar elmaları görüp aceleyle
rаs käldi. Däräk düklü аlmа
gelirler
ädi. Çıqtı çoban däräyä, хaqtı
başlarlar.
däräyä, аlmаlаr yärä töküldü
koyunlar yer. Çoban ağaçtan
хoyunlаr kördü аlmа wаrın,
iner. Güzel elmaları niye koyunlar
çаpıştı хоyunlаr, bаşlаdı şu
yedi, diyerek çoban öfkelenir. Bu
аlmаnı
çoban
аşаmаyа.
yemeğe
Güzel
elmaları
eline
sopayı
alır,
koyunlara vurur ve koyunlardan
çoban däräktän tüştü. Näçün
on, on beş tanesini öldürür.
yaqşı аlmаlаrı хoyun аşаdı
Çoban yine akşama koyunlarıyla
çoban dаrıldı, аçuulаndı. Аldı
eve
bu çoban tаyağını urdu, urdu
koyunlarının
хоyunlаrınıñ оn bäş yiirmä
koyunların yarısını ne yaptın,
danä хоyun öldürdüü. Gänä
diye sorar. O:
äwä
120
elmaları
аlmаlаrı yädi хoyunlаr. Sоñ
ахşаmа
115
Yахşı
ve
çoban
gäldi.
хоyunlarnan
Baqtı
çоrbacı
gelir.
-Ben koyunların
yarısı
yoktur;
onları
öflekelendim,
dädi хоyunlаrı nä ättі. O dädi
öldürdüm, der.
almаnı
bakar
elmaları
хоyunuñ yarısı yоqtur. Sоrdu män
Çorbacı
düşürdü, yedi.
onları
Ben vurup
tüşürdüm
Çorbacı, niye öldürdün diye
хоyunlаrıñ
yädi.
Män
gücenir. Çoban da onun sırtına
ökäländim
urdum
olаrı
altı kayış vurur. Çorbac ölür.
öldürdüm. Çorbacı dädi näçün
Çoban da bu memleketi terk edip
öldürdüñ dаrıldı. Sоñ çoban
kendi memleketine döner.
ondan аltı хаyış аrqаsından
172
аldı. Sоñ çorbacı öldü. Çoban dа braqtı bu mämläkätі gändi mämläkätіnä kittі.
6) Yаbanaqtaki Doquz
6) Yabanaktaki Dokuz Köse ile
Kösänän Taqıldaki Bir Kösä.
Takıldaki Bir Köse
Yаbanaqtа doquz kösä
1
5
10
15
ädi.
Yabanak’taki dokuz kösenin birer
Yаbаnaqtaki
doquz
köse
köse,
Takıl’da
O
bir
dokuz
wаr ädi. Taqıldа bii kösä war kösälärі birär sığırlаrı war ädi.
sığırları
vardı.
Taqındaki bii kösäyä bir sığır
kösenin
de
wаr
Yabanak’taki
ädi.
Sоn
Yаbanaqtaki
bir
vardı.
Takıl’daki sığırı
dokuz
O bir
vardı.
köse
bir
doquz kösä çoban tutаr ädilär,
çoban tutar; Takıl’daki köse de
о Taqıldaki kösä bir sığırı о
bir sığırını bu çobana verir. Ay
çobana wärіr ädi. Аyı bіtär ädi
bitince Yabanak’taki dokuz köse
оnuñ aqın wärіr ädilär doquz
onun
yabanaqtaki
O
Takıl’daki köse çobanın parasını
Taqıldaki kösä çoban aqçаsın
vermez. Her zaman böyle yapar.
wärmäz ädi. Sоñ är zaman
Sonra dokuz köse; Takıl’daki
bäwlä yаpаr ädi. Sоñ о doquz
köse niçin parasını vermez, onun
kösä dädi: Taqıldaki käsänіñ
sığırını
sığırın
näçün
Takıl’daki köse bu sözleri işitir,
dädi.
kendi koyununu keser ve başka
bu
diyara kaçar. O; iki üç yıl sonra
laqırı. Sоñ tuttu gändi sığırın
evine çok para kazanıp gelir.
soydu. Gändi çıqtı bаşqа diyаr
Sonra
хаçtı. Äki üç yıl üstünä käldi
köseler, ona hoş geldin demeye
äwinä.
аһçа
giderler, görürler ki; o köse çok
о
para ve çok mal ile gelmiştir.
Taqıldaki
хаzаnıp
kösälär.
öldüräyіk
wärmäz
20
Yabanak’taki
ol
aqçаlаrı kösägі
Аmmа käldi.
äşittі
çоq Sоñ
hakkını
verirler.
ödürelim,
o
Yabanak’taki
O
derler.
dokuz
173
kösälär
Onlar, ay kardeş bu kadar parayı
käldilär,
nasıl kazandın, diye sorarlar. O,
baqtılаr о kösä çоq mal çоq
bu parayı kolaylıkla kazandım,
pаranan käldi. Sоñ dädilär ay
der. Onlar, ya nasıl kazandın,
хаrdаş bu хаdar mal pаrаyı
derler. O:
naslı ätip хаzаndıñ. O dädi-ki:
-
Yabanaqtaki 25
30
оñа
хоş
käldiyä
Ben
ısğırımı
Sіz
kendim öldürdüm, derisini aldım,
öldüräcäyä
derisinden tasmayı çıkardım ve
ädiñіz sіz. Män soydum gändi
İstanbul’a götürdüm. Orada onun
dädi, tärіsіnі аldım, täriyi-cі
arşını bir altın eder, diye cevap
tаsmа
verir.
nasıl
ättiñ?
dädi.
sığırımı
çıqardım
kötürdüm
Bu
köseler;
biz
de
bir аltın ätär, dädi. Bu kösälär
sığırlarımızı keseriz, bizde onun
ayttı:
gibi
bizdä
äwlä
sоyаrıq
bizdä
tаsmа
Istаmbulа
50
sığırımı
-Yа
sığırlаrımızı
45
benim
öldürecektiniz.
Istаmbulа, оndа оnuñ аrşını
40
Siz
bu pаrayı хolayğan хаzаndım. mäniñ
35
doquz
çıqarırıq kötürürük
sаtаrıq.
Äyi
tasmalarını
İstanbul’a
çıkarırız,
götürürüz,
satarız,
derler. O köse, iyi yaparsınız, der.
Sonra
onlar
koyunlarını
yаpаrsın! dädi. Sоñ soydulаr
keserler, tasmalarını çıkarırlar,
olаr sığırını, tаsmа çıqardılаr,
İstanbul’a götürürler. İstanbul’da
kötürdülär.
bütün
Istаmbulа
pazarı
gezdirirler
ama
gäzdirdilär Istаmbulıñ bаzаrını.
kimse onların sığırlarının derisini
Kimsä оnu аlmаdı. Yarаmаz
almaz. Gidelim, köseyi öldürelim,
şäynі kim аlır? Sоñ хayttı
derler.
kösälär, käldilär äwläriyä. Sоñ
gelirler. Takıl’daki köse evinde
dа
yatıyordu.
dädilär
warayıq
öldüräyіk!
dädi.
Sоñ
käldilär
kösäniñ
kösäyi gäcä äwіnä.
Gece
kösenin
Bunların
evine
geldiğini
duyar, çıkıp evinden kaçar; onu tutamazlar.
Diğerleri
dönüp
Taqıldaki kösä äwdä yаtır ädi.
evlerine gelirler. Ondan sonra o
Sоñ bulаrıñ käldigіnі duydu,
Takıl’daki köse yedi yıl kaybolur.
çıqtı äwdän хаçtı tutаmаdı. Äy
Sekizinci yıl gene evine gelir. Bu
174
55
60
65
70
75
80
85
хayttılаr,
gänä
äwlärіnä.
Ondan
käldilär sоñ
о
köseler yine işitirler ki Takıl’daki köse yine evine gelmiş. İşte yine,
Taqıldaki kösä yädi yıl ğаyıp
hoş
oldu yöyüldü. Säkizіncі yılı
Gittiklerinde ona bakarlar, daha
gänä
Gänä
çok mal ve para getirmiş. Onlar;
äşittilär bu kösälär Taqıldaki
a köse kardeş, bu kadar malı, bu
kösä gänä äwinä käldi. Änä
kadar parayı sen nerden buldun,
dädilär
gänä
хоş
nasıl kazandın, diye sorarlar. O
käldiyä
käldilär.
оñа
zaman o köse; siz bilmezsiniz,
baqtılаr dаһın çоq mal çоq
İstanbul’da çok para eder, der.
pаrа kätirdi. А kösä хаrdаş bu
Bu köseler, orada ne para eder,
хаdar malı bu хаdar pаrаyı-
diye sorarlar. O köse; İstanbul’da
sän
kösenin bokunun bir diremi bir
käldi
xandan
äwinä.
warаyıq Şindi
bulduñ
naslı
geldine
gidelim,
хаzаndıñ? O zaman о kösä
altın,
dädi: sіz bilmäsіnіz Istаmbuldа
söylüyorsun,
çоq aqçа ätär. Bu kösälär
gerçekten
dädi: näçіq aqçа ätär оndа. O
bunlar dönerler, evlerine gelirler,
kösä dädi: Istаmbuldа kösänіñ
hepsi bir bardak bu şeyden
bоqunu bir dirämі bir аltın,
doldururlar. İstanbul’a satmaya
dädi.
götürürler.
Kärçäkmі
söylärsіn?
der.
derler.
Gerçek derler.
böyle,
O
der.
İstanbul
mi köse, Sonra
pazarına
dädilär. - Kärçäk, dädi, äwlä
girerler. “Köse boku alın, köse
dädi. Sоñ bulаr хayttılаr äwinä
boku alın!” diye bağırırlar. Sonra
käldilär һäpsä bir bаrdaq bu
pazar halkı gelip bakar, bu şeyi
şäynän toldurdulаr. Istаmbulа
tanıyamazlar. Bir bakayım diye
sаtacaqа
prmağını
kötärdilär.
Kirdiiаr
batırıp
bir
parça
Istаmbul bаzаrına. Ä qıçırdılаr
burnuna tutup koklar, bakar ki
kösä bоğu аlıñ! kösä bоğu
boktur.
аlıñ! sоñ bаzаr хаlqа käldi
başına dökerler. Bunlar daha da
baqаlаr bаrdağını tаnımаyırlаr,
öfkelenirler.
sоñ bir baqaym däp pаrmаğın
Takıl’daki
bаtаr
öldürelim, derler. Doğru onun
bir
pаrçа
burnuna
Bardakları Haydi köseye
köselerin doğru varalım,
175
90
хoqlаdı, baqtı boq tur. Sоñ
evine
bаrdaqlаrını
kösälärіñ
bunların geldiklerini duyar, yine
bаşlаrına töktülär. Sоñ bulаr
kaçar; tutamazlar. O üç yıl daha
dаһа ökäländilär. Aydа doğru
gurbette gezer, yine döner evine
waracaq
kösägä,
gelir. Yabanak’taki köseler onun
käldilär
geldiğini yine işitirler. Haydi yine
öldüräyik.
95
Taqıldaki Sürdülär,
Takıl’daki
gänä хаştı tutаmаdı, üç yıl
öldürmeyin, der. Onlar, ya nasıl
dаһа
yapalım diye sorarlar. O:
urbätä. käldi
beni
böyle
- Bana bir sandık yaptırıp
äwinä
üstüne
gänä
sandık içine koyun, sonra sandığı
warayıq оnu хоş käldinä. Sоñ
mıhlayın, bu sandığı denize atın,
käldilär
der.
kösälär
gäldigіn.
Aydа
tuttulаr
öldüräcäklär.
115
köse,
derler.
gänä
äşittі
110
Gänä
gidelim,
yine
kösä gänä duydu käldiklärinі
Yabanaqtaki
105
köse
hoş
gäzdi
geldine
O
doğru оnu äwinä käldilär. O
хayttı,
100
varırlar.
о
Sоñ
kösänі Tаqıldaki
bir
Bunlar;
delik
delin.
sandık
Beni
yaparlar,
kösä dädi-ki: män bäwlä urup
delik
öldürmäñіz. Yа naslı yаpаyıq?
koyarlar, denize indirdiler. Ama
dädiilär,
sandıq
denize götürüp atladılar, ağaçsız
yаptırıp üstünä bii dälik däliñіz
yere bırakırlar. Köse; şimdi beni
mäni sandıqçä хoyuñuz sоñ
ne yapacaksınız biliyor musunuz,
sаndıqnı muхlаñız, sоñdа bu
diye sorar. Bu dokuz köse, ne
sаndıqnı
yapalım,
mana
däñіzä
bir
tüşürüñüz!
delerler,
köseyi
derler.
O,
içeri
gidin
dädi. Sоñ sandıq yаptılаr dälik
ormandan birer sırık kesin de
däldilär, kösäni içäri хoydılаr,
buraya gelin, der. Onlar sırık
däñizä
tüşürdülär.
Аmmа
kesmeye giderler. Onlar gittikten
däñizä
kötürüp
аtlаndılаr
sonra bir çoban bir sürü koyunu
yаlаnıñ
känarına
хoydulаr.
yıkanmaları için denize getirir. Bu
Şindi dädi kösä sandıq içindä.
sandık
Mänі
koyunların sesini işitir. Çoban
nä
yapacaqsız
bilіrsіñіzmі dädi. Bu doquz
sandığa
içinde
olan
yakındır.
köse, Köse,
176
120
125
130
kösä dädilär-ki: nä аpаyıq.
sandıktan
Wаrıñ
Çoban
läyladan
145
gelir,
sandığa
bakar.
Köse, sandık içinde “Ben falan
kittilär sırıq käsmäyä. Olаr
ağanın kızını almam! Ben falan
kätіktän sоñ bii çoban kätirdi
ağanın
bir sürü хоyun däñizä yumаyа.
bağırır. Çoban; Hangi ağanın
Bu sаndıq іçіndä olаn käsä
kızıdır, sen almazsan ben alırım,
äşittі qоyunlаrıñ säsіnі. Çoban
diye köseye sorar. Köse; sen
yaqın
alacaksan
ädi
sandığа.
Kösä
kızını
almam!”
beni
bu
diye
sandıktan
bаşlаdı sandıqtаn qıçırmаyа.
çıkar, sen bu sandığa gir, der.
Çoban käldi, bахtı sandığı.
Sonra çoban mıhları söker ve
Kösä dädi sandıq içindä: män
sandığı açar; seni bu sandığa
fälan ağanıñ хızını аlmam!
niçin koydular, diye köseye sorar.
Män
хızını
Köse; bana falan ağanın kızını
аlmam, däp qıçırır. Çoban
verirler, almadığım için beni bu
sоrdı
аğаnıñ
sandığa koydular, diye cevap
sän
verir. Çoban, sen almazsan ben
аlmаsаñız. Sän аlsаñ çıqar
alırım, der. Köse, kızı alacaksan
mäni sаndıqtаn, kir bu sandığа
sandığa gir, der. Çoban sandığa
sän. Sоñ çoban söktü, аştı
girer. Köse sandığı kapatır, yine
sandığı, sоñ dädi: sänі bu
mıhlar. Çoban içinde kalır. Köse,
sandığа
çobanın koyunlarını alıp evine
Maña 140
sırıq
başlar.
käsiñ dä käliñіz mındа. Olаr
fälan kösänі:
хızıdır 135
birär
bağırmaya
män
аğаnıñ nasıl alаrım
näçün fälan
qoydulаr.
аğаnıñ
хızını
gelir.
Sırık
kesmeye
giden
wärіrlär, män almаdığım üçün
köseler gelirler, dokuz yumuşak
bu sаndığа qoydulаr. Çoban
deri ile sandığı denize sürerler.
dädi sän аlmаsаñ män alırım
Sandık su dolar ve suyun dibine
dädi. Kösä dädi аlsаñ хızını kir
batar. O köseler dönerler evlerine
sandığа.
gelirler.
Sоñ
çoban
kirdi
Yine
işitirler
ki;
o
sandığa. Kösä хаpаttı muqlаdı
Takıl’daki köse evine bin tane
gänä sаndıqnı. Çoban içindä
koyun getirmiş. Haydi gidelim,
хаldı. Kösä çobanıñ хоyunu
gerçek
midir
öğrenelim,
diye
177
äwinä 150
аldı,
165
170
175
konuşurlar. gerçektir.
Gelirler, Girip
eve
bakarlar; bakarlar,
kitkän
kösälär
käldilär,
däñizä
doquz
köse evdedir. Ee köse kardeş,
sürdülär
biz seni denize attık; bu koyunları
däñizä. Sandıq toldu su kittі
nereden aldın, derler. O köse
suyuñ
kösälär
bunlara: “Denizin dibi koyun dolu.
äwlärinä.
Ben oraya düştükten sonra, bir
sandıqnı
tübünä.
хayttılаr
160
Sırıq
käsmäyä sürükpän
155
käldi.
O
käldilär
Gänä äşittilär-ki о Taqıldaki
kısım
kösä bіñ bаş хоyun äwinä
geldim.” der. Onlar, gerçek mi
kätirdi. Ayttılаr: aydа bаrаyıq
söylüyorsun, diye sorarlar. O
sаyımı
dir?
köse, gerçekten böyledir, der.
Käldilär, baqtılаr kärçäk ädi.
Onlar, biz de yaptıralım birer
Kirdilär
kösä
sandık, derler. Birer sandıktan
äwdä. Ä, dädilär, kösä хаrdаş
dokuz tane sandık yaptırırlar.
bіz
Onlar sandıkları deniz kenarına
dır
kärçäkmі
äwä
säni
baqtılаr
däñizä
attıq
bu
koyunu
ayırdım,
dizerler.
aldım
хоyunlаrıñ närädän аldıñ? O
getirip
kösä dädi-ki: bulаrа däñiz tübü
Takıl’daki
хоyun tolu. Män аndа tübünä
köseleri bu sandıkların yanına
tüştüktän sоñ böldüm bir pаrçа
getirir. Sandıklara girin, der; onlar
хоyun, аldım, käldim. Ä kösä
sandıklara girerler. Sandıkların
хаrdаş dädilär. Sän kärçäkmі
kapaklarını
söylärsіn. O dädi-ki: kärçäk,
mıhlar, sonra her sandığa delik
äwlä dir, dädi. Bizdä yаptırayıq
açar, denize atar. Hepsi su dolar
bir sandıq. Birär sandıq, doquz
ve denizen dibine giderler. O
sаndıq
köse,
Sonra
bu
Yabanak’taki
kapatır,
hepsini
yаptırdılаr.
Olаr
dokuz kösenin hepsi boğulur,
kätirdilär
sаndıqlаrı
däñiz
deniz dibinde kalırlar. Takıl’daki
känarına
tіzdilär.
Sоñ
bu
Taqıldaki kösä, yabanaqtaki kösälärі
kätіrdi
yаnına.
А
sandığa
sandıqlаrıñ
dädi-ki: kirdilär,
kirіñ! хаpаttı
köse, başını onlardan kurtarır.
178
qаpaqlаrını sandığıñ, muqlаdı 180
häpsinі, sоñrа däldi dälіk här sandığa, аttı däñіzä, häpsi toldu, kittі däñiz tübünä. Şindi о doquz kösä һäpі bоğuldu ğаrq
185
olup,
хаldılаr
däñiz
tübündä. Tаqıldaki kösä bаşını olardan qutаrdı.
8) Zülbiyar Kız
8) Zülbüyаr хız. 1
5
Bir аdаmıñ wаr ädi bii
Bir zamanlar bir adamın üç
waqıttа üç oğlu. Sоñ bаbаsı
oğlu varmış. Babası öleceğini
öläcäktä çağırdı аlаrı yаnına.
anladığı zaman onları yanına
Оnuñ
çağırır.
oğlanlаrınıñ
säna'аtı
15
oğlanlarının
awcı ädilär. Sоñ bаbаlаrı olаrа
zanaatı avcılıktı. Babaları onlara:
wаsiyat ättі: оğullаrım! dädi -ki,
- Oğullarım, ne zaman ava
nä zaman awа çıqarsаñız kün
çıkarsanız
doğuşuna dаһа kitmäñіz! dädi.
batıya gidin, diye vasiyet eder.
Ä bаtаr tаrаfа gäzіñ! Bаbаsı 10
Onun
öldüktаn
sоñ
känä
awa
doğuya
Onlar sonra
yine
gitmeyin,
babası
öldükten
ava
çıkarlar.
çıqtılаr. Dağlаrıñ är tаrаfınа
Dağaların her tarafını gezerler,
käzdilär іç bii аw bulаmаdılаr.
hiçbir av bulamazlar. Bir gün
Sоñ bii kün dädilär-ki bir büyük
büyük
хаrdаşlаrı: bіz bu tаrаflаrdа
taraflarda dağda av bulamadık,
dağdа аw tаbаmаdıq, şindi
şimdi ben doğuya gideyim, der.
män kitäyim kün doğuşuna.
Sonra hepsi atlı on adamı da
Sоñ аldı bärabär оn аdаm
yanına alıp doğuya gider. Bir
häpsi аtlı, kittilär kün doğuş
yere varırlar, akşam olur. Akşam
tаrаfına.
olduktan sonra gece bakarlar bir
Wardılаr
bii
yärä,
kardeşleri;
biz
bu
179
20
25
30
35
40
ахşаm oldu. Axşam olduqtаn
at gelir. Bakarlar atın üstünde
sоñ baqtılаr gäcä bir аt käldi.
boyu iki karış, sakalı dört karış
Baqtılаr üstän bii аdаm bii
küçük bir adam vardır. Bunları
kiçіcіk аdаm äki хаrış bоyu
toplar, kalkın diyerek kamçıyla
war ädi dört хаrış saqаlı wаr
sürer, gider. Küçük kardeşleri
ädi. Ciidii bulаrı хаlqıñ däp
bakarlar, üç gün beş gün büyük
хаmçınan aydadı kittі. Şіn bu
kardeşleri gelmez. Sonra ortanca
kiçіk хаrındаşı baqtı-ki üç kün
kardeşi,
şimdi
bäş kün bu büyük хаrdаşlаrı
gideyim,
der.
kälmädi. Sоñ оrtаncı хаrdаşı
yoldaşını alıp gider. Onlar da
dädi: şindi män kitäyim kün
doğuya varıp iki gün gezerler, bir
doğuş tаrаfına. O dа аldı
çeşmenin yanına varırlar, akşam
doquz ayaqtaş, kittilär, olаrdа
olur. Orada konaklarlar. Bakarlar
wardılar
gäzdilär
yine gece atlı bir adam gelir. Bu
bii
çäşmä
adamın iki karış boyu, dört karış
oldu.
Оndа
sakalı vardır. Bunlar o sırada
50
kün
tаrаfın,
wаrdılаr
yanına
ахşаm
O
doğuya
da
dokuz
хоnaq oldulаr. Baqtılаr känä
kazanları
gäcä bii аtlı аdаm käldi. Äki
pişiriyorlardı. O adam onların
хаrış bоyu wаr, dört хаrış
yemeklerini
saqalı war bii аdаm ädi. Bulаr
kamçısını çıkarır, onlara vurur,
qаzаnlаrı аstılаr yämäk pіşіrіr
onları sürerek oradan gider ve
ädilär.
olаrıñ
onları da ortadan kaldırır. Şimdi
yämäklärі yädi, sоñ çıqardı
sadece en küçük kardeşleri kalır.
olаrı
Üç gün, beş gün bekler, o
aydadı, оndаn kittі, olаrıdа
kardeşi de gelmez. Bu en küçük
yöydü. Şіn bir dä хаldı äñ kiçіk
kardeş de, ben de gideyim, der.
хаrdаşlаrı. Üç kün, bäş kün
O da yanına dokuz atlı alır ve
baqtı о хаrdаş-tа kälmädi. Şіn
çıkar gider; yine o dağda üç beş
kiçіk хаrdаştа dädi-ki: män dä
gün gezer, av vurur. Yine o
kitäyіm. O dа аldа doquz аt
çeşmenin
bärabär, о dа çıqtı kittі, аndа
konaklarlar, yine kazan asarlar;
gänä 45
äki
ben
O
аdаm
qаmçıyı,
urdu,
asmış yer,
yemek
sonra
yanına
yine
varırlar,
180
55
60
65
70
75
wаrdı о dа gänä о dağdа üç
gece yine bakarlar ki boyu iki
kün bäş kün gäzdi аw urdu.
karış, sakalı dört karış olan bir
Wаrdılаr gänä о çäşmäniñ
adam gelir. O adam onların
yаnınа,
oldu,
kazanlarını toplar, hepsini yer.
gänä хаzаn аstılаr, bахtılаr
Belinden kamçıyı çıkarır, yine
gänä gäcä bii аdаm käldi äki
kamçıyla onlara vurmaya başlar.
хаrış boyu, dört хаrış saqalı
O dokuz yoldaşı alıp gider, o
war ädi. Käldi о аdаm gänä
küçük kardeşi o anda bir yere
olаrnıñ хаzаnlаrın cidi, yädi
saklanır; o adam onu görmez. O,
häpsinі.
bälindän
orada yatar. Sabah olur, o oğlan
хаmçıyı, gänä bаşlаdı olаrı
atını alıp yola koyulur, adamın
хаmçınän urmаyа. O doğus
atının izlerine bakarak gider. Bir
ayaqtаşı аldı, kittі gänä, о kiçіk
gün, iki gün o yolda gider, sonra
хаrdаşlаrı о waxıttа bii yärdä
bir çölde bir çadıra rast gelir. O
saqlаndı, о kişi оnu körmädi.
oğlan
Sоñ yаttı аndа. Sаbаһ oldu о
çadırın
oğlan аldı tüştü yolа аtıñ
açar, bakar ki içeride bir kadın
іzlärіnі baqıp kitär ädi. Bii kün
durur.Selam
äki kün yürür ädi о yoldа, sоñ
Kadın:
gänä
xonaq
Çıqardı
wаrdı bii çöl yärdä bii çağıra
yanına
perdesini verir,
varır,
kapısından içeri
girer.
- Yavrum, bu yolda kuş
rаs käldi. Sоñ wаrdı çаdırıñ
uççmaz,
yаnına о oğlan, аştı pärdäsіnі
geldin? Başına ne iş geldi? der.
хаpusından, bахtı içäri bii хаrı
Oğlan:
sen
nasıl
olup
da
turdu. Sälam wärdi, kirdi içäri,
- Bir adam, iki kardeşimi
хаrı dädi-ki: ä bаlаm bu yoldа
kaybetti, yok oldular. Bu yoldan
хuş uçmаs sän nasıl olup
geçtiler, sen görmedin mi? diye
tüştüñ? nä аl tüştü bаşıñа. -Bir
sorar. Kadın:
kimsä, dädi, äki хаrdаş ğayp ättі, yöydü bu yoldan käştilär 80
çadırın
sän körmädiñmі? Хаrı dädi-ki: olаrı
kim
аldı,
bu
yolnän
- Onları kim alıp bu yoldan geçirdi? der. O zaman oğlan: - Ufacık bir adam; iki karış boyu, dört karış sakalı var, der.
181
käçіrdi? -O zaman dädi: bir
Kadın: - A oğlum, o adam değildir,
ufacıq аdаm äki хаrış bоyu 85
wаr, dört хаrış saqalı war,
ona
dädi. Ä bаlаm, dädi, о, dädi,
tılsımıyla gezer. Sen üç beş gün
аdаm
daha gidersen bir çadıra rast
däyіl,
Zülbüyar
90
100
110
о
tilsіmnän
gelirsin.
O
derler.
çadırda
O,
yaşayan
benim ortanca ablamdır. Ona
bäş kündä yürsäñ bii çadıra
sorarsın, bekli onun tılsımını o
dаһа rаs gälirsіn. O çadırdа
bilir, der.
оrtаncı
Bu oğlan üç beş gün daha
äppäm dädi. Оñа sоrаrsın,
gider, o çadıra rast gelir. Yine
dädi, bälki оnuñ tilsіmіn о bilіr,
çadıra gelir, kapısını açar, içeri
dädi. Sоñ sawluqlаştı, çıqtı
bakar, yaşlı bir kadın vardır.
çadırdan. Kittі üç bäş kün
Kadın;
yürdi, wаrdı, buldu, о bii çadıra
sürünerek,
rаs käldi. Wаrdı gänä çadıra,
uçarak bu yere gelmesi mümkün
qаpusunu аştı, bаqtı іçärі, bii
değildir; sen nasıl geldin, diye
хаrt çаdı хаrı war ädi. Sälam
sorar. O oğlan:
хаrı
mänіm
wärdi, gänä о äliikim sälam dädi.
105
хız,
däylär
kız
gäzär, dädi. -Sän dädi bir üç
turаn
95
оñа
Zülbiyar
Yılan
bağırınän
хuş
-
yılanın kuşun
Benim
kayboldu,
bağrıyla kanadıyla
iki
izleri
kardeşim bu
yolda
xanatınnän bu yärä kälmäyä
görünüyor, geçtiklerini görmedin
mümkün däyil dädi, sän nasıl
mi, diye sorar. Kadın da, onları
käldiñ? dädi. O dädi: mänіm
bu yoldan kim götürdü, diye
äki
oldu
karşılık verir. Oğlan; ufacık bir
nışаñlаrı bu yoldа körünür ädi
adam, iki karış boyu, dört karış
buradan
sakalı olan öyle bir adam, der.
хаrdаşım sänki
ğayp
käçmädi
körmädiñmі? dädi. O dädi:
Kadın:
olаrı bu yoldan kim kötürdü?
-
A,
o
adam
değil, o
Oğlan dädi: bir ufacıq аdаm,
Zülbiyar kızdır. Şimdi ben onun
dädi, äki хаrış bоyu, dört хаrış
tılsımını bilemem. Üç beş gün
saqalı böylä bir аdаm. A, dädi,
daha yürürsen bir çadıra daha
182
115
о аdаm däyil о Zülbüyar хız
rast
ädi. Sоñ şindi оnuñ tilsіmіn
benim en büyük ablamdır. O,
bilämäm dädi, üç bäş kündä
çadırların piridir, Zülbiyar kızın
yürürsäñ bir çadıra dаһа rаs
tılsımını bilse bilse o bilir, der. Oğlan
kälirsіn, аndа turа mänim äñ
120
130
vedalaşıp
dur, dädi, о bilsä о-dur, dädi:
gün daha yürür. Gelir, çadırı
оnuñ
о
bulur. Çadırın kapısını açar, yine
аradan sawluqlаştı, çıqtı gänä
içeri bakar ki yüz yaşında yaşlı
yolа.
dаһın
bir kadın vardır. O kadın selam
yürüdü. Wаrdı, gänä çаdırı
verir, oğlan da Aleykümselam,
Wаrdı,
çadırıñ
der. Kadın; sen buralara nasıl
хаpusunu аştı, gänä bахsа
geldin, diye sorar. Oğlan; benim
içäri, bii хаrt yüz yаşına bii
iki
çаdı хаrı wаr ädi. Sälam wärdi
arıyorum,
о хаrı dädi: alikim sälam dädi.
görünüyor, der. Kadın; onları bu
Sän, dädi, bu аradan nasıl
yoldan kim götürdü, gördün mü,
tüştüñ, о dädi-ki: mänim äki
diye sorar. Bu oğlan; ufak bir
хаrdаşı ğayp oldu, оnu аrаrım
adam, iki karış boyu ve dört karış
dädi.
sakalı
tilsіmі. Üç
Sоñ
bäş
Nışаñlаrı
kötürdü?
140
kadınla
yaşayan
oradan ayrılır, yola çıkar. Üç beş
çıqtı
kün
bu
yoldа
körünür, dädi. О хаrı: kim 135
orada
büyük äppäm, çаdılаrıñ pіrі о-
buldu. 125
gelirsin,
bu
kardeşim
kayboldu,
izleri
olan
bir
bu
adam
onları tarafta
onları
götürdü, der. Kadın:
yolnän?
- O adam adam değildir, o
kördüñmü? Bu dädi: bir ufaq
Zülbiyar kızdır, tılsımıyla gezer.
аdаm äki хаrış boyu war dört
Üç günlük yol yürürsen onun
хаrış saqalı war bir аdаm оnu
sarayına varırsın. Onun tılsımları
kötürdü. - O аdаm аdаm däyіl,
çoktur, ben sana onun tılsımlarını
о
öğretirim. Sen buradan çıkıp üç
Zülbüyar
хız
dädi:
о
tilsіmnän gäzär dädi. Onuñ
gün
sаrаyı, dädi, üç künlük yol
sarayına
yürsäñ
sаrаyına
zincirli bir köpek görürsün, onun
wаrırsıñ; оnuñ tilsіmlärі çоq,
önünde biraz ot var, o otu al,
оnuñ
yol
gideceksin.
Onun
yaklaştığında
orada
183
145
150
155
160
165
170
dädi, оnuñ tilsіmі män sаñа
köpeğe
ögrätirіm, dädi. Sän buradan
Oradan geçince bir koyuna rast
şindi
üç
geleceksin. O koyun da zincirlidir,
kündä. Nä zaman sän оnuñ
onun önünde de kemik vardır, bu
sаrаyına yaqın wаrırsın, аndа,
kemiği alıp ona otu bırak. Oradan
dädi, bir köpäk zäncirli, оñа
da
rаs kälirsіn, оnuñ ögündä bir
varırsın. Öğleden önce oraya var.
аz piçän yаtırgän war оnuñ
O zaman Zülbiyar kız uyuyor
ögündän piçännі аl! Dädi brаq
olur. Onun nöbetçileri vardır, o
оñа
Andan
saatlerde onların hepsi uyurlar.
käçärsіn! dädi. Sоñ bii qoyun
Zülbiyar kendi yatarken sarayın
rаs kälirsіn, о dа zäncirli, оnuñ
kapısı açık olur, Hangi kapı
ögündä kämіk war, sоñ bu
açıksa
kämіki
pіçän
uyanıpo seni gördüğü zaman
braqırsın. Onan dа käştіktän
onun tılsımı bozulur. Sen onun
sоñ
olursun, o da senin olu, der.
çıхаrsın
bir
kitärsіn
pаrçа
аlırsın sаrаyа
ät.
аñа wаrırsın.
Ülä
аlnındа wаr, dädi. O zaman о
bir
parça
geçtikten
et
sonra
Zülbiyar
bırak.
saraya
oradadır.
O,
Şimdi bu yiğit gider, üç
uyur, оnuñ wаr хаrawullаrı,
günde
olаr häpsi о zaman yuqlаrlаr.
köpeğe et verip önündeki otu alır.
Zülbüyarıñ
yаtır,
Biraz daha gider, koyunu bulur;
sаrаyınıñ хаpusu аçıq olur,
onun önündeki kemiği alır, ona
һаngі хаpu аçıqtır Zülbüyаr
otu verir. Öğlen vaktinde saraya
оndа dır. O yuхlаr о sänі
varır, bir kapıyı açık bulur, içeri
uyаnıp
оnuñ
girer; Zülbiyar uyuyordur. Oğlan
tilsіmі buzulur dädi. Sän оnu
onun karşısında durur, Zülbiyar
аlırsın о dа sänі аlır. Şindi bu
uyanır ve oğlanı görür. Orada
yiyit kittі üç kün gäçtі wardı,
tılsımı bozulur. Zülbiyar kalkar,
köpägі buldu, köpägä ät pіçänі
oğlana sarılır; oğlan da Zülbiyar’a
аldı, dаһа yolа kittі, qоyunu
sarılır. Ee birbirlerini severler,
buldu, kämіgі аldı оñа piçän
kırk gün orada yerler içerler. Kırk
wärdi. Üylä wахtındа sаrаyа
gün,
gändi
kärdük
wахıt
varır.
kırk
Köpeği
gece
düğün
bulur,
edip
184
175
wardı, bir qаpu аçıq buldu, kirdi
Zülbüyar
Oğlan
yuхlаr
turdu
evlenirler.
ädi.
хаrşısındа
Zülbüyar uyаndı, kördü, аndan tilsіmі buzuldu. Zülbüyar хаlхtı 180
oğlanı
sаrındı,
о
oğlan
Zülbüyarı sаrındı. Ä birі birinä mäһäbbаt oldulаr bir хırх kün оndа yädilär, іştilär. Хırх kün gäcі toy dügün ätip bir birіnі 185
аldılаr.
9) Özenbaş Halkı
9) Üzänbаş xalqı Üzänbaştа
1
5
10
Axmät
Özdenbaş’ta bir Ahmet akay
ахay wаr ädi bir kün köyndüñ
vardı.
bir cаmаğatıñ birі käldi Axmät
cemaatinden biri Ahmet akaya
ахаyа, dädi mänim bügün bir
gelir:
kärtmämі
аldı
bir
хаrğа,
Bir
-Bugün
gün
bir
karga
köyünün
benim
Handan аlаyım о körtmämі?
armudumu aldı, o armudu nerden
dädi. Män о körtmäyi dört
bulacağım? Ben o armudu dört
pаrçа yаpаr ädim dört mіsаfir
parça
аtqаrır ädim. Axmät ахay dädi:
ağırlayacaktım, der.
ay camağаt аtlаnıñız! Här käz аtına
mindi
Ahmet
akay;
dört ey
misafir cemaat,
atlarınıza binin, der. Herkes kara
gäzdilär.
kargayı tutmak için atına biner,
Läylа bаşındа хаrğаyı tuttulаr
gezerler, gezerler. Kargayı Leyla
Ахmät
bärabär,
başında Ahmet akayla beraber
dädilär: ay bu хаrğаyı nä
tuttarlar; bu kargayı ne yapalım,
yаpаyıq? Axmät ахay dädi: bir
der. Ahmet akay, bir bardak
bаrdaq kätirdilär.
хаrа
yapıp,
хаrğаyı
tutmаyа,
15
bir
gäzdilär ахay
dа
kätіrіñіz!
Bаrdağı
getirin, der. Bardağı getirirler,
Хаrğаyı
bаrdаğа
kargayı bardağa koyarlar. Ahmet
185
20
25
хoydulаr.
Bаrıñız
хаyаsına
çıqıñ?
yuwаlаtıñ
qаyadan
40
45
gidin,
Boyka
kayasına
çıkın, bardağı kayadan aşağıya
аşаdа.
yuvarlayın. Bardak kırılır, bardak
Bаrdaq qırıldı, bаrdaq dа uştu
da uçar, karga da bağırarak uçar.
хаrğа dа uştu, хıçırıp uştu.
Cemaat; karga öldü mü, diye
Cаmağat dädilär: yа ölmödü
sorar.
хаrğа. Axmät ахay dädi: хаç
karga kaç kere bağırdı, der.
kärät qıçırdı хаrğа? Cаmağat
Cemaat, iki kere bağırdı, der.
dädi: äki qıçırdı. -Üç хıçırğay
Ahmet akay; üç kere bağırsaydı,
ädi
Äki
ölecekti,
iki
bаşı
karganın
başı
aylаnmış. Andan sоñ Läylаçа
Ondan
sonra
tuman
Özenbaşlılar kaybolurlar, yollarını
хаrğа,
ölgäy
ädi.
хarğanıñ
tüştü,
yöyüldülär,
35
akay;
Bаrdağı
хıçırğandа 30
Bоyqа
Üzänbаşlаr
аdаştılаr,
Ahmet
akay
kere
cemaate;
bağırınca
dönmüş, sis
der. çöker,
sоñ
kaybederler, sonra kaya başına
wаrdılаr qаyа bаşına. Хаyadа
varırlar. Kaya da deniz gibi sis
tuman oldu däñgіz kibі. Sоñ
olur. Sonra haydi bir sandal
dädilär
yapalım,
aydа
yapayıq
bir
derler.
Birkaç
ağaç
sandаl. Sоñ bii käsäk ağaç
keserler, bir yere getirirler, bir
kästilär;
sandal
kätirdilär
bii
yärä,
yapmaya
başlarlar.
yapıp
bitirirler.
bаşlаdılаr bii sandal yаpmayа.
Sandalı
Sandalı yаptılаr, bіtirdilär. Sоñ
Yüzdürelim,
dädilär özdüriiq. Sоñ sandalı
kayanın üstüne çekerler, ona on
çäktilär qаyаnıñ üstünä sоñ
beş adam biner. Sonunda birileri;
mindilär оnu bäş оn аdаm,
ee siz dolaşacaksınız, bana ne
sоñu birilärі dädi: ä şindi sіz
zaman dönerseniz kırmızı gemiyi
säräräk
zаmаn
getiririz, dedi. Sonra uzatmamak
maña
qırmızı
için sandalı kayadan aşağıya
kätіrіz.
Sоñ
itelerler. Sandal Fuli’ye düşer,
uzаtmаmayа sandalnı іtädilär,
dağılır ve adamların hepsi ölür.
kittі qayadan аşа, tüştü Fuliyä,
Rüzgâr olur; sis açılır. Bir de
dаrıldı sandal, аdаmlаrı һäpsі
bakarlar ki kayanın dibinde ne
ätäcäk,
qaytаrsаñız gämіnі
nä
derler.
Sandalı
186
öldü. Sоñ lüzgâr oldu, tuman
deniz var, ne başka bir şey. Ay,
açıldı.
qаyаnıñ
bu deniz ne oldu, diye sorarlar
tübünä nä däñіz war nä bir şiv
kendilerine. Belli ki o başka
Ay, dädilär, bu däñiz nä oldu?
denize karıştı, derler.
Baqsаlаr
bällі, dädilär о bii däñizä kittі.
187
6. BÜYÜK LАMBАT
6. BÜYÜK LAMBAT
Pаdışаһıñ küçük oğlu.
Padişahın Küçük Oğlu
Хаplı хuplu bаğаlаr
Kaplumbağalar
xanatlandı uçmаyа,
Kanatlandı uçmaya
däñіzdäki bаlıхlаr
Denizdeki balıklar
kiir аtıptı gäçmäyä.
Kır atmıştı geçmeye
Ах mäçіtіñ mіnäräsі
Akmescit’in minaresi
ägildi sаlğırdan süçmäyä,
Eğildi, Salgır’dan su içmeye
Tuttum pіränіñ birsіnі.
Tuttum pirenin birisini.
Wurdum
soydum,
Vurdum aşağıya öldürdüm,
аltmış оqа äti gäldi, yätmiş oqа
altmış okka eti geldi, yetmiş okka
mayı gäldi, аldı çızmаlаr аrını,
yağı geldi. Aldım çizmelerimi,
gidä gidä gіttіm, аlt'ay bir güz
gide gide gittim, altı ay bir güz
gіttіm, aylаndım bахtım gänä
gittim.
bоyı yär gіttіm. Warа wаrа
boyum kadar yer gittim. Vara
wаrdım,
wаrdım,
vara vardım, bir şehre vardım.
şindik аldım bir dipsіz хаzаn,
Şimdi aldım bir dipsiz kazan,
аldım bir tüfäk, çıqtım, wаrdım,
aldım bir tüfek çıktım gittim. Bir
bir
tavşan vurdum, koydum kazanın
1
5
10
15
bir
tawşаn
хаzаnıñ
аşаa
şähärä
wurdum,
dibі
yоq,
sаldım, üstünän
хoydum, dibіnän çıqtı. 20
25
dibi
Döndüm
yok,
baktım
üstünden
yine
koydum
dibinden çıktı.
Şindi bir zamandа war
Bir varmış bir yokmuş; bir
äkän bir zamandа yоq äkän, bir
padişah varmış. Padişahın üç
pаdışаһ
war
oğlu varmış, babası üç oğluna
Pаdışаһındа
üç
äkän. oğlu
wаr,
vasiyet etmiş:
bаbаsı üç oğlanlаrına wasiyät
- Ben ölürsem büyük köşe
ättі. Män ölürsäm büyük köşä
senin olsun, büyük oğlum! Orada
sännіñ
büyük
Ortanca oğlum , küçük köşe
oğlum! Andan оrtаncı oğlum-
senin olsun. En küçük oğlum
dа, dädi, küçük köşä sännіñ
kapı eşiğinin dibi senin olsun!
olsun,
dädi,
olsun! Dаһа küçük oğlum, dädi
Babaları
yatıyor,
öldü.
188
30
35
40
45
50
55
bоsağanıñ dibі sännіñ olsun!
Öldükten
dädi.
gömerler,
Bаbаlаrı
yаta
öldü.
sonra
babasını
gömdükten
sonra
Öldüktän bаbаsını gömdülär,
dönüp eve gelirler. Bu üç oğlan;
gömgäç
bizim
sоñ
хayttılаr,
äwä
babamızın
bir
vasiyeti
gäldilär. Şindik bu üç оğlаn
vardı, şu vasiyete biz bakalım,
sawät ättilär-ki: bіzіm bаbаmız
diye konuşurlar. Sonra bir keser
bir wasiyätі wаr, dädilär, şu
alırlar; büyük oğlu büyük köşeyi
wаsiyätі bіz bаqayıх! dädilär.
kazmaya başlar, kazar, bir şey
Sоñ аldılаr bir kirkä büyük oğlu
çıkmaz.
büyük köşänі bаşlаdı хаzmаyа,
küçük köşeyi kazmaya başlar, bir
хаzdı, bir şäy çıqmаdı. Şindik
şey çıkmaz. Küçük oğlan varır,
оrtаncı oğlan bаşlаdı küçük
kapı
köşänі
başlar.
хаzmаyа
bir
şäy
Şimdi
eşiğinin
ortanca
dibini
Kazdığı
oğlan
kazmaya
yerden,
kapı
çıqmаdı äkän. Şindik Küçük
eşiğinin dibinden bir küp altın
оğlаn wardı, bаşlаdı bоsаğаnıñ
çıkar. Şimdi üç oğlan kavga
dibіnі хаzmayа. Хаzdı, çıqtı
etmeye başlar. Büyük oğlan, ben
хаzğаn
bоsаğаnıñ
kazdım hiçbir şey çıkmadı, der.
dibindän bii küp аltın. Şindik üç
Ortanca oğlan, ben de kazdım bir
oğlan bаşlаdı хawğа yаpmаyа
şey çıkmadı, der. İkisi küçük
büyük оğlаn dädi: män хаzdım
kardeşlerine; sen kazdın, bir küp
bir şäy çıqmаdı. Оrtаncı oğlan
altın çıktı, bu küp altından bize
dädi: män dä хаzdım bir şäy
de
çıqmаdı. Sän хаzdıñ, dädilär
Küçük oğlan; yok, ben size bu
küçük oğlana, bii küp аltın çıqtı,
altından vermem, der. Kavga
dädilär. Şindi іstärіk, bu küp
ederler.
Kavga
аltındı bizä dä wärіrsіn. Küçük
kapıdan
kadı
оğlаn, dädi, yох män sizä bu
bunların kavgasını yoldan işitir,
аltından wärmäm, dädi. Хawğа
yanlarına
yapаyırlаr.
Хawğа
bunalar da Aleykümselam, der.
zаmаndа
хаpudan
yärіnäñ
yapqan хаdı
çäkäyіr. Şindi хаdı äşittі yolğan
vermeni
istiyoruz,
gelir.
derler.
ederlerken geçer. Selam
Kadı verir;
Kadı: - Ee oğlum, bu gürültüz
189
60
65
70
75
80
хawğanı, bulаrıñ yаnına gäldi.
niyedir?
Sälam wärdi, älikim sälam хаdı
ediyorsunuz?
bаbа, dädilär bulаr. - Ä oğlum,
zaman bu oğlanlar:
90
niçin diye
kavga
sorar.
O
dädi о oğlanlаrа, nä şаmаtаñız
- Kadı baba bizim kavgamız
war? sіz nä xawğa yаpаrsız? O
ne olacak? Böyle böyle şeydir.
zamandа bu oğlanlаr dädilär-ki:
Babamız
хаdı bаbа bіzіm хawğаmız nä
oğlana büyük köşe verdi, ortanca
оlacaq? Bäwlä bäwlä şäy dir,
oğlana küçük köşe verdi, küçük
dädi. Bаbаmız wasiyät ättі:
oğluna kapı eşiğinin dibini verdi.
büyük
Büyük ağabeyimiz keseri alıp
oğluna
büyük
köşä
wärdi, оrtаncа oğluna küçük
büyük
köşä
çıkmadı.
wärdi,
küçük
оğluna
vasiyet
köşeyi
etti.
kazdı,
Ortanca
Büyük
bir
şey
ağabeyimiz,
bоsağanıñ dibі wärdi. Kirkäyі
küçük köşeyi kazdı yine bir şey
аlıp büyük аğаmız хаzdı büyük
çıkmadı. Küçük kardeşimiz kapı
köşäyі, bir şäy çıqmаdı, оrtancı
eşiğinin dibini kazdı, bir küp altın
аğаmız хаzdı küçük köşäyi,
çıktı.
yana bir şäy çıqmаdı. Küçük
oğlandan pay etmesini istiyoruz.
хаrdаşımız bоsаğa dibі хаzdı,
Kavgamız bunun üstünedir.
Şimdi
biz
bu
küçük
çıqtı bir küp аltın. Şindi bіz bu
O zaman kadı onlara:
küçük оğlandan istärіk-ki pay
- Peki bu altını pay etsem,
ätmäyä, wärmäyіr.
85
Siz
bu
аltından
Хawğаmız
bizä оnuñ
versem kabul eder misiniz? der. - Ee peki kadı baba, kabul
üstündä, dädilär. O zamandа
ediyoruz derler.
хаdı dädi-ki olаrа: päk äyi, bu
Kadı
bunlar;
siz
bana
аltın pay ätsäm, wärsäm xayr
akşama gelin, ben size pay eder
olurmusuñuz? dädi. А päk äyi
veririm,
хаdı bаbа xayr oluruq dädilär.
kadıya varır. Kadı; siz bana
Хаdı dädi-ki bulаrа: sіz mağа
sabah gelin, derş. Sabah bunlar
axşamа gäliñіz män sizä pay
kadıya varırlar. Öğleya gel, der;
ätär wärärіm, dädi. Axşamа
öğleye
bulаr wаrdılаr хаdıyа. Хаdı
gelin, der. Şimdi onlar akşama
der.
Akşama
varırlar.
Yine
bunlar
akşama
190
95
100
105
dädi: sіz sаbаһ gäliñіz mağа,
varırlar. Kadı büyük oğlana: “Sen
dädi.
хаdıya
büyük oğlan, büyük köşeyi baban
wаrdılаr, üliiyä gäl! dädi, üliiyä
sana verdi, seni tahta oturttu
wardılаr, gänä dädi-ki: ахşаmа
baban.” der. Ortanca oğlana:
gäliñіz! dädi. Şindi olаr ахşаmа
“Sana baban küçük köşeyi verdi,
wardılar. Хаdı dädi-ki büyük
seni büyük ağabeyinin yanına
oğlana: oğlum, dädi, sän, dädi,
vezir etti.” der. Şimdi bu küçük
büyük,
büyük
köşäyі
sağa
oğlana kapı eşiğinin dibini verdi,
bаbаñ
wärdi,
sänі
tахtа
onun içinden küp altın çıktı,
mindirdi bаbаñ. Оrtаncı oğlana
harcayacak adam o olacak, der.
dädi-ki:
sağa
bаbаñ
küçük
Bu söz ile onların davasını keser.
köşäyi
wärdi,
sänіñ
büyük
Küçük
Sаbаһ
115
120
oğlan,
küpü
arkasına
ağanıñ yаnına wäzіr ättі. Şindi
vurur, gide gide gier, altı ay bir
bu küçük oğlana bоsаğаnıñ
güz gider. Dönse baksa yine
dibіn wärdi, оnuñ іçіndän küp
boyu kadar yer gider. Vara vara
аltın
çıqtı,
аşаyıcах
аdаm
bu bir meyhane kapısına varır.
söznän
bulаrıñ
Meyhanenin içindekiler içerler.
dawası kästі. Şindi küçük oğlan
Sonra bu; arkadaşlar bu içtiğiniz
küpü wurdu аrхаsına, gidä gidä
nedir, diye sorar. Arkadaşları;
gіttі, аlt’ay bii güz gіttі, aylаnsа
bizim içtiğimiz zemzem suyudur,
bахsа gänä bоyu yär gіttі.
derler. O; bir denemem mümkün
Wаrа wаrа wаrdı bu bii miiyanä
olmaz mı, diye sorar. Olur, derler.
хаpusuna.
Miiyanänіñ içindä
Ona bir kadeh içki doldururlar; o,
içäyіrlär.
Sоñ
içer.
olаcах.
110
bulаr
Bu
dädi
bu:
İçtikten
sonra
rakının
аrхаdаşlаr bu іçkänіñіz nädir?
sonunu ona verdiler; sana rakı
dädi. Аrхаdаşlаr dädilär: bіzіm
kalmadı,
іçkänіmіz zämzäm suyu dır
dolduracaksın,
dädilär. Mülküm olmаzmı bii
doldurayım, bunun ücreti nedir,
prоbа yаpmаyа? -Olur, dädilär.
diye sorar. Onlar, bunun ücreti on
Doldurdulаr оñа bir хаdä şäy,
altındır, derler. Oğlan, on altını
іştiv Andan sоñ іştіktän sоrа,
verir, Ştofu(rs), doldurur. Bunlar
Ştofu
(rs) derler.
,
sen O;
191
125
130
135
140
145
rахınıñ sоñunu оñа wärdilär,
gene yeniden içmeye başlarlar,
rахı sаğа bіttі, dädilär. Ştоfu
içerler içerler rakının sonunu yine
sän
dädilär.
ona verirler. Çıkarır orada yine
Sоñ dolduraym! dädi, bunuñ
on altın verir. Ştofu(rs) doldurup
хiimäti nädir? dädi, sоrаdı. -
getirir, yine içmeye başlarlar.
Bunun xiimäti оn аltın dır,
İçerler de içerler. Yine sonunu
dädilär. Şindi wärdi оn аltını
verirler, o da doldurup getirir,
ştоfu
gänä
yine içerler de içerler. İçtikten
içmäyä,
sonra bu oğlan yıkılır, yıkıldıktan
doldurdu.
bаşlаdılаr
Bulаr
yаñıdan
іştilär, dä іştilär rахınıñ sоñunu
sonra
gänä
altınları
оñа
wärdilär.
Çıхаrdı
bu
arkadaşları
kalan
kaçarlar.
Onlar
alıp
оndа gänä оn аltın, wärdi.
kaçtıktan sonra bu oğlan beş
Ştоfu doldurdu gätirdi gänä
saat yatar, üç saat yatar ve
bаşlаdılаr gänä içmäyä, dä
uyanır. Bir de bakar ki altın da
іştilär, dä іştilär. Sоñunu gänä
yok, para da yok, hiçbir şey yok.
wärdilär, о dа doldurdu, gätirdi,
Bu şimdi düşünmeye başlar; ben
gänä іştilär dä іştilär. Іçkän
yine
sоrа bu oğlan yıхıldı, yıхılğan
gideyim, der. Gider memleketini
sоñ bu аrхаdаşlаrı хalğan аltını
bulur, ağabeylerine varır. Bunun
аldılаr, хаştılаr. Хаçхаn sоrа
açlıktan
bu bäş sa’at yаttı üç sа’аt yаttı,
Ağabeylerine, canım bana bir
bu оyаndu. Şindi bахtı аltın dа
parça
yoх, parа dа yох, bii şäydä,
Ağabeyleri:
yох.
Bu
ändi
düşünmäyä
döneyim
gözü ekmek
memeleketime
ağaracak verin,
olur. der.
- Tez buradan kaybol! Küp
bаşlаdı. Bu dädi-ki: män gänä
altını
хaytayım
oraya git, sana ekmek versinler,
dädi. 150
dolduracахsın,
wilayatıma
Gіttі
wilayаtın
gіdäym tаptı,
nereye
gidip
verdiysen
derler.
аğаlаrına wаrdı, bunuñ gözü
Bu oğlan ağlaya ağlaya yola
аğаracах аştаn. Аğаlаrа dädi-
çıkar. Ceplerinin içlerini arar, üç
ki: cаnım mağа bir pаrçа ötmäk
kapik bulur, ekmek fırınından üç
wär! dädi. Аğаlаrı dädi-ki buñа:
kapiklik ekmek alır. Ekmeğini
192
155
160
165
170
175
180
täz bunan yоyul! dädilär, küp
koltuğunun altına koyar. Hem
аltını һаndа wаrdıñ wärdiñ,
ekmeği koparır, hem yer hem
аnda
ötmäk
gider. Bu oğlan, gide gide gider
wärsіnä, dädi. Şindi bu ağlayа
altı ay bir güz gider. Bu, vara
ağlayа çıqtı yolа. Аrаdı cäblär
vara bir çöl içine varır, ağlar.
içіnä, üç köpiik tаptı ötmäk
Benim bu yerde ecelim gelecek,
furundan üç köpiik ötmäk аldı.
der ağlar. Bakar ki , bir yerden bir
Şindi ötmäyі хoltuğu dibіnä,
kös(duman) çıkar, gider oraya
хoydu. Ä gіdäyіr һäm ötmäyі
varır. Bu baktı ki; üç adam bir
хоpаrır, аşаr dа gіdäyіr, gidä
yerde
gіdä gіdäyіr bu аlt’ay bii güz
duruyorlar.
gіdäyir, wаrа wаrа wardı bu,
arkadaşlar bu leşin başında siz
wаrdı bii çöl іçіnä. şindi bu
ne için bekleyip duruyorsunuz,
аğlаyır. Mänim bu yärä äcälim
diye sorar. Sonra bunlar:
warsаñа
sağa
leşin
başında O
bekleyip
oğlan;
ey
gäldi, dädi ağladı, bахtı-ki bir
- Bu leşin başında kırk yıl
yärdän bii kös çıхаyır, wаrа
bekleyip duruyoruz. Birimiz dedi
wаrа wаrdı, bu хаçаn bахsа-ki,
ki; sen başla yemeye bu leşi,
üç ärif bii yärdä läşіñ bаşınа
birimiz de der ki; sen başla! Bu
bäkläp оturuyur. Dädi-ki: ay
sebepten kırk yıldan beri bu leşin
аrхаdаşlаr bu läşiñ bаşına sіz
başında bekliyoruz. Kim yemeye
näçün bäkläp
оturuyarsıñız?
başlarsa o ölecek, diye anlatırlar.
dädi. Sоñ bulаr dädilär: bu
Padişahın küçük oğlu; ben pay
läşіñ bаşına хırх yıl bäkläp
edip size vereyim, kabul eder
оtururuх dädi. Birіmіz där-ki:
misiniz, diye sorar. Onlar da;
sän bаşlа аşаmаyа bu läşі,
kabul ederiz, derler. Bu şimdi
birіmіz dä där-ki: sän bаşlа! O
tutar,
säbäptän хırх yılğan bärі bu
damarlarıyla kemiğinden çıkarır,
läşіñ
Kim
arkadaşlarının birisine verir; sen
bаşlаr-sä аşаmаyа о öläcäk.
demir aslansın, bu kemiği sen ye,
Pаdışаnıñ küçük оğlu dädi-ki:
der. Damarları birisine verir; sen
män pay ätärіm, wäräyim sizä
kuş padişahısın, damarları sen
bаşına
bäkliirіz.
bir
yumuşak
etin
193
185
qayr olurmusuñuz? dädi. Olаr
ye, der. Yumuşak etini öbürüne
dа
verir; sen karınca padişahısın,
dädilär-ki:
yumuşak eti sen ye, der. Bunlar
bir
çıхаrdı,
otururlar, leşi yemeye başlarlar.
bii
çıхаrdı
Bunlar doyarlar. Padişahın oğlu
kämіgіndän bir çıхаrdı. Şindi
gider. Bunlar; çağırın, dönsün,
kämіgіnі
wärdi
bizim ona bir faydamız olsun,
аrхаdаşlаrıñ birsinä, sän dämir
derler. O, döner gelir. Sonradan
аslаnsın dädi. Bu kämіgі а sän!
gelen ve leşi yiyen adam, bir
dädi. Tаmırlаrı wärdi birsіnä,
kağıdın üstüne iki satır yazı
sän
yazar; onun elinin içine verir. O;
Bu
yımşах
şindi
ätіnі
tаmırlаrından
195
200
205
oluruх! bir
dädilär.
190
qayr
bir
хuş
tuttu,
çığardı,
pаdışаһısın
sän
tаmırlаrı аşа! dädi. Yımşах
bu nedir, diye sorar.
ätinі öbirіnä wärdi, sän хаrаncа
- Bunun bir satır yazısını
pаdışаһısın, dädi, yımşах äti
okursan, olursun bir demir aslan.
sän аşа! dädi. Şindi оturdulаr
Bir satır daha okursan olursun
bulаr bаşlаdılаr läşi аşаmаyа.
yine adam, der.
Bulаr toydulаr. Anaw pаdışаһıñ
Öbürü de iki satır yazar,
оğlu bаşlаdı gіtmäyä. Bulаr
onun elinin içine verir. O; bu
dädilär: хıçırıñ! хaytsın! bіz оñа
nedir, diye sorar.
bir faydа ätäyk! dädi. Хаyttı
- Bunun bir satırını okursan
gäldi sоñdа gälgän sоñ läşi
olursun kuş padişahı, bir satırını
аşаyаn
gene
аdаm
bir
käyatiñ
üstündä äki sаtır yаzı yаzdı.
охursаñ, 210
bir
sаtır
olursun
yаzısını bir
dämіr
olursun
gene
adam, der. Öbürü de iki satır yazar,
Wärdi äl іçіnä. Bu nä dir? dädi. Bunuñ
okursan
eline verir. O; bu nedir, diye sorar.
аslаn. Bi sаtırından охursаñ,
- Bunun bir satırını okursan,
olursun gänä аdаm; öbirі dа äki
olursun karınca padişahı, yine bir
sаtır yаzı wärdi äl іçіnä, bu
satır okursan yine adam olursun,
nädir? dädi. Bunuñ bir sаtırını
der.
охursаñ olursun хuş pаdışаһı,
Bu oğlan oradan gider, gide
194
215
220
225
230
bir
sаtırını
gänä
245
altı
ay
bir
güz
gider;
derelerden sel gibi, tepelerden
dа yаzdı äki sаtır yаzı wärdi.
yel gibi dizine çamur, topuğuna
Bu nädir? dädi. Bunuñ bir sаtır
toz konmadan, öyle gider. Dönse
охursаñ
olursun
хаrаncа
baksa boyu kadar yer yürür, bir
pаdışаһı,
gänä
sаtırını
zaman bakar ki üç adam kavga
bir
охursаñ gänä аdаm olursun.
edip
Şindi bu оndan gіttі, gidä gіdä
oturduktan sonra selam verir,
gіttі, bu аlt'ay bir güz gіttі,
diğerleri
därаlärdän säl kibіk, täpälärdän
Oğlan;
ey
kavga
edersiniz,
yäl
dizdän
kibіk,
çаmur
duruyor.
Bu
aleykümselam arkadaşlar, diye
derler. neden sorar.
Adamlardan
gädiir, aylаnsа bахsа gänä
babamızdan bir külah, bir boş
bоyu yär yürdü, хаçаn bахsа ki
kese, bir de kılıç kaldı, bunun
üç аdаm xawğa ätsä оturuyur.
üstüne
Оturduqtаn sоñ sälam wärdi bu
Oğlan; bu kılıcın tılsımı nedir,
aliikim
diye
sälam
dädilär.
dädi
kavga
sorar.
bizim
ediyoruz,
Onlar;
bu
der. kılıca
xawğa
emredersen, git falan yere yak
Bіzіm
yık dersen, yakar yıkar gelir,
bаbаmızdan bir küläһ хаldı
derler. O; ya bu boş kesenin
dädi bir dа bоş käsä хаldı,
tılsımı nedir, diye sorar. Onlar; bir
dädi, bir dа хılıç хаldı, dädi,
saat içinde çobunçine kırk kere
оnuñ
ätärіk
elini soksan, çıkarsan boş kese
dädilär. Päk yaxşı, dädi bu, bu
altınla dolar, derler. Oğlan; ya bu
хılıçıñ tilsіmі nädir, dädi. Bu
külahın tılsımı nedir, diye sorar.
хılıçа ämіr ätärsäñ: war fälan
Onlar; bu külahı giyersen, bir
yärä yах yıх! därsäñ, dädi,
bezirgân dükkân içinde çalarsın,
yахаr yıхаr gälir, dädi. Yа bu
kaybolursun; seni kimse görmez,
bоş käsäniñ tilsіmі dа nädir?
der. Oğlan; pek güzel, işte şimdi
dädi. -Bir sa’at dа cоbunçіnä
bunları pay edip versem kabul
хırх kärä sохsаñ äliñ, çıхаrsаñ
eder misiniz, diye sorar. Onlar;
üstünä
nä
Ay
biri;
oğlan,
tоbuqtаn tоs хоnmаs, bäwlä
ätärsiñiz?
240
gide
olursun gänä аdаm, dädi. Öbirі
аrхаdаşlаr,
235
охursаñ
dädi.
xawğa
195
bоş käsä dolur аltın. -Yа bu
250
255
260
265
270
275
kabul ederiz, derler. Sonra bu:
külaһın tilsіmі nädir? dädi. - Bu
- Benim bir okum var, okumu
küläһı gіyärsäñ bаşıñа dädi.
çekerim yedi kat gökten gider, siz
Sаrırsаñ bir bаzärgân tükân
de
іçіnä, çаlаrsın, yоyаrsın, sänі
gidersiniz,
gіmsä görmäz dädi. -Päk yахşı
gelirse, boş keseyi ona veririm,
dädi. Аnа şindi, dädi, pay
der.
yerden
okun okum
peşinden Hanginize
ätsäm wärsäm bulаrı, хаyır
Şimdi bu hemen oku çeker,
olurmusuz? dädi хаyır oluruq,
ok yedi kat gökten gider; bunlar
dädilär. Sоñ bu dädi-ki: mänіm
da onu yerden takip ederler. Bu
bir охum wаr, dädi, çäkä-rіm
bir satır yazıyı okur ve bir kuş
охumu yätі хаt köktän gіdär,
olur, fır edip uçar gider. Bunlar
dädi. Sіzdä bu yärdän gіdärsіz
oradan
oxuñ päşіnä, dädi һаnğıñızа
bakarlar bu adam da tılsımları da
охum gälir, bоş käsäyi оñа
yoktur.
wärіrіm, dädi. Şindi bu şаrt
yaklaşınca yere iner, insan olur.
çäktі охu, ох gіttі, yädi хаt
Dul bir kadının evine varır; oğlu
köktän gіtti, bulаr dа gіttіlär о
olmayanın
yärdän. Şindi bu охur dа bir
olmayanın kızıyım, der. Kadın:
sаtır yаzı oldu хuş, fır ättі, uştu,
dönerler, Kuş
geldiklerinde
uçar,
bir
oğluyum,
köye
kızı
- Ey oğlum misafir alması bir
gіttі. Şindi bulаr ondan хayttılаr
şey
хаçаn аlаr gäldilär, bахаrlаr bu
içmeye suyum yok! Sorarsan
аdаm yохtur, oldu bii хuş uştu
yatmaya yerim de yok, der.
gіttі bulаrıñ tilsіmі dа yох. Хuş
Oğlan:
uştu, bir köyä yахın wаrğаndа
değil,
-
yemeğe
Analığım,
ekmeğim,
başım
içeri
yärä tuştü oldu bir аdаm. Wаrdı
ayağım dışarı olsun, yeter ki beni
bii
oğlu
misafir et, der. Şimdi bu kadın
olmаyanıñ oğluyum, dädi, хızа
onu alır; o oğlan misafir olru ve
olmаyanıñ xızıyım, dädi. -Ay
orada yatar. Ooğlan sabahleyin
oğlum, dädi о tul хаrı, mısаfіr
şehre gider, gezer, bir ara bakar
аlmаyа
ki şehrin içinde insan başından
tul
хаrınıñ
bii
şäy
äwinä
diil,
dädi;
196
аşаmağa ökmäyіm yох, dädi,
yedi kat kale görür, oradan dul
içmäyä
dädi.
kadının evine dönüp gelir. O;
dа
analığım bu nasıl şeydir, diye
yохtur dädi. -Analığım, dädi,
sorar. Kadın; nedir oğlum, ne
bаşım іçärі аyахlаrım tışаrı
oldu, der. Oğlan:
suyum
Sоrаrsаñ 280
285
290
295
305
yatmaya
yär
olsun, täk mäni mısаfіr аl! dädi.
- İnsan başından yedi kat
Şindi bu аldı, mısаfіr oldu, ol
kale gördüm, bu nasıl şeydir?
gäcä аndа yаttı. Sаbаһ о gіttі
Bunu bana söyleyeceksin, der.
şäһärä,
gäzäyir,
bахsа-ki
şähärіn
bu
хаçаn
Analığı; sen sakın şehrin
bir
içine varma oğlum, der. O; niçin
içindä
insan bаşıdan yädi хаt іsаr
varmayacağım,
görüyür,
Kadın:
хayttı
andan
tul
diye
sorar.
хаrınıñ äwіnä, gäldi. Analığım,
-
dädi, bu naslı şäydir bu? dädi.
kötülüğü
Nädir oğlum? dädi. -Yädi хаt
keserler,
іsаr gördüm insan başından,
koyarlar. Sen sakın şehir içine
bu naslı şäydir? dädi, bunu
varma,
mağa söyläcäsіn, dädi. Analığı
kellesinden yedi kale oldu, diye
dädi-ki: sän sахın! şäһärіñ іçіnä
anlatır.
warma dädi, oğlum. Nä üçün
bunun
warmaycаm? dädi. Şähär іçіnä
söyleyeceksin, der. Analığı, onun
naslı 300
yох,
yamanlıq
tаpаrlаr,
Şehir
içinde
her
yaparlar, o
başını
kalenin
bunun Oğlan;
türlü
üstüne
için
insan
yok
analığım
doğrusunu
bana
doğrusunu sana anlatayım der:
käsärlär bаşıñı о іsаrıñ üstünä
- Padişahın bir kızı var, onun
хоyarlаr, dädi. Sän, dädi, sахın
da bir terazisi var. Terazinin bir
şähär іçіnä wаrmа, оnuñ üçün
gözü
yädi
insan
dışarıdandır. Şimdi o teraziyi kim
källäsіndän. - Yох analığım,
altınla kaldırırsa padişah kızını
dädi, bunuñ doğrusun mağа
ona verecek. Dünyanın çeşitli
söyläcäsin, dädi. Analığı dädi-
yerlerinden adamlar geliyor, o
ki: оnuñ doğrusun söyläsäm
teraziyi kim altın ile bastırırsa
sаğа, dädi. Pаdışаһıñ bir хızı
padişah kızını ona verecek.
іsаr
oldu,
dädi
hisar
içinden
bir
gözü
197
Oğlan;
wаr, dädi. Оnuñ dа bir tärаzäsі 310
315
yatayım
іsаr іçіndän bir gözü tışаrtın.
uyuyayım, üç saat sonra beni
Şindi аltınnän о tärazäyi kim
uyandırırsın, der. Bu uyumak için
awdurursä pаdışаһ хızın оñа
yatar uyur, üç saat dolar; analığı
wäräcäk. Şindi dünyadan аdаm
onu
gäliir о tärazäyi kim bаstırırsä
Uğraşa
аltınnän, хızın pаdışаһ оñа
kalkar, yüzünü yıkar; analığına
wärіr, dädi. -Analığım, dädi,
sağlıkla kal, deyip çıkar gider.
män
dizіnsünä
Giderken bu adam idi, yarım
sа’аttаn
verst yere varınca iki satır yazıyı
mänі uyаtırsın, dädi. Şindi bu
okur ve bir kuş olur. Fır edip uçar
yаttı yuхlаmаyа, bu yuхlаdı üç
gider. Varır padişahın kızının
sa’at doldu, хаrı analığı оnu
penceresine konar, orada satır
uyatmaya хıymаyır. Şıpаlana,
yazıyı okur ve yine insan olur. Bu
şıpalana uyаttı. Şindi bu хаlхtı
oğlan pencereden bakar. Evin
оğаrı,
şindi
içerisine
baktığında
dädi
kızının
yanında
yаtayım,
325
330
335
dädi,
bätini
analığına
üç
yuudu,
sаlхnän
хаl!
dizinin
ben
wаr, dädi. Tärazänіñ bir gözü
yuхlayım, 320
analığım,
üstünde
uyandırmaya uğraşa
kıyamaz.
uyandırır.
Bu
padişahın kırk
tane
çıqtı, gіttі. Gіtkän waxıtta аdаm
hizmetkârın olduğunu, bunların
ädi bu, wardı bir yarım wärst
birinin girdiğini, birinin çıktığını,
yärä, şindi охudu bu sаtır
padişahın
yаzıyı oldu bir хuş, fır ättі uştu
getirdiklerini
gіttі. Wаrdı pаdışаһıñ хızınıñ
getirirler, kızı yedirirler, padişahın
päncäräsinä
аndа
kızı doyar. Doyduktan sonra kızı
охudu sаtır yаzıyı, gänа oldu
getirip yatağına koyarlar. Silahını,
аdаm. Şindi päncärädan bu
tabağını
bахаyır. Хаçаn bахsа-ki äwin
sofrayı
içärisіnä
хızınıñ
koyarlar. Bu kızın başına bir şişe
yаnınа хırх tänä аlаyах birі
şerbet ve bir çıra, bir de ayağına
gіrär, birі çıхаr, аş gätiräyirlär
çıra koyarlar. Hizmetkârlar kapıyı
pаdışаһıñ
kapatıp
хоndu,
pаdışаһıñ
хızınа.
Şindi
аş
kızına
yemek
görür.
başına donatıp
giderler.
Yemek
asarlar, kızın
Bu
bir
yanına
oğlan,
198
gätirdilär 340
аşаttılаr
okuyup
bunu
töşäkinä
pencerenin
sawtunu
girer. Bir satır daha okuyup yine
gätirdilär,
bаşına
Silаsını аstılаr,
355
360
365
insan
bir
karınca
olur
kenarından
olur.
Sofranın
ve içine
başına
bir
sоfrаnı
хoydulаr
хızıñ
oturur, yemeğin tamamını yer,
yаnına. Şindi аlаyахlаr gіttilär.
şerbeti alıp içer. Kızın başındaki
Bu хızıñ bаşına bii şіşä şärbät
çırayı alır, kızın ayağına koyar,
хoydulаr,
bir
çırах
bаşına
ayağındaki çırayı başına koyar,
хoydulаr,
bir
dä
аyağına
kızın yüzünü bir sıvazlar. Kız
хoydılаr.
Аlаyахlаr
хаpuyu
uyanır, başındaki silaha tabağa
dоnattılаr
350
pencerenin üstünde satır yazıyı
хızı toydu. Toyduхtаn sоrаtın хoydulаr.
345
pаdışаһıñ
хаpаttılаr, gittilär. Şindi охudu
yapışır,
päncäränіñ üstünä sаtır yаzıyı,
vurmak ister. Oğlan da o zaman
oldu bir хаrаncа päncäränіñ
satır yazıyı okuyup demir aslan
çаtlаrından іçіnä gіrаr. Охur bir
olur, kuyruğuyla duvara doğru
sаtır dаһа, olur аdаm gänä.
vurur. Sakın, canını alırım, der ve
Şindi оturur sоfrаnıñ bаşındа
kızı
yämägі bir tаmаm аşаr, аlır
dayanamaz.
şärbäti, іçär. Bаşındäki çırаyı
bırak; sonra sen benim olursun,
аlır
хоyar,
ben de senin olurum, der. O, kızı
аyağındaki çırаğı bаşına хоyar,
bırakır ve kıza; bu sizin terazinin
хızıñ bir bätinі siipаyır. Хız
tılsımı
uyаndı, bаşındа olаn silа sawtа
söyleyeceksiniz, der. Kız; bizim
yаpuştu,
terazinin
хızıñ
аyağına
іstädi
bätinän
yüzünü
zorlar,
sıvazlayanı
kız Kız;
nedir,
ağrısına lütfen
onu
tılsımı
beni
bana
yoktur,
diye
siipayana urmаyа. Oğlan-dа şu
cevap
sa’at охudu sаtır yаzıyı, oldu
tılsımı nasıl yoktur, doğrusunu
bir dämir аslаn хuyruğunän
bana söyleyeceksin, der. Kız;
sохtu duwаrа хаrşı. Аman dädi
inanmazsan bak, bir şey yoktur;
cаnıñı аlırım dädi. Хızı zоrlаdı,
senin
хız аğrısına dаyanamаdı. Хız
kadardır,
dädi-ki: sоn sän mänіm män
buraya geldiğimi kimse bilmez,
verir.
avucun der.
Oğlan;
benim Oğlan;
terazinin
avucum benim
199
370
sänіñ, täk mäni bоşlа! Bоşlаdı.
pencernin tılsımını bana söyle,
Хızа dädi-ki: bu sіzіñ tärazänіñ
der.
tilsіmі
söyler:
nädir?
оñu
mağa
gözü var ama insanlar bilmezler.
yохtur. Naslı yохtur tärazänіñ
Onlar teraziyi altın ile doldurmak
tilsіmі mağa söyläcäsin, dädi.
isterler, insanın gözü doymaz.
Inаnmаsаñ bах bir şäy yохtur.
Eğer bir yerde, bir oymak toprak
Sänіñ
mänim
bir avuç altın ile karıştırılırsa ve
аwuçumçä dädi. Mänim mındа
teraziye dökersen terazi kalkar
gäldigіmі kimsä bilmäz, dädi.
gider. Altın ile insanın gözü
Tärazänіñ tilsіmіnі söylä maa!
doymaz, adamın gözünü bir avuç
dädi. Хız хutulаmаdı. Tilsіmі
toprak doyurur.
bіzіm
tärazänіñ
аwuçuñ
tärаzämiñ
O gece kız ile oğlan beraber
tilsіmіnі söyläsäm sаğа, dädi,
yatar. Horoz ötünce oğlan kıza;
tärаzänіñ іçіnä іnsаn gözü wаr
yarın gene gelirim, der, çıkar
dädi. Аmmа хаlхlаr bilmäzlär
gider.
dädi.
söylädi. 385
Bіzіm
400
evine
varır.
аltınnän
Sabah olur, yine şehir içine gider.
bаstırmаyа.
Insanıñ
Bir de bakar ki; terazinin başına
gözü toymаz. Ägär bir oymах
dünyanın her yerinden adamlar
аltınnän
gelmiş. Terazinin başına bir droh
tоprах
bir
хаrаştırsа
395
Analığının
іstärlär
Olаr
tärazä 390
tılsımı
tilsіmі
ki:
380
kurtulamaz,
- Bizim terazinin içinde insan
söyläycäsin dädi. Sоñ хız dädi375
Kız
аwuç bii
yärä,
töksäñ
altın
getirip
terazinin
gözüne
tärazäyä, tärazä хаlхаr, gidär
koyarlar, terazi değişmez. Yine
dädi. Аltınnan іnsаnıñ gözü
getirip koyarlar; yine değişmez.
toymаz,
Padişah,
bir
awuç
tоpraq
öldürün,
der.
Bu
toydurur аdаmıñ gözünü. O
adamın başını kesecekler, hisara
gäcä
bärabär
koyacaklar. Aniden kenardan bir
yаttı. Şindi хоrоz хıçırdı, хızа
adam çıkar: “Dur padişahım, bu
dädi-ki oğlan. Yarın gäcä gänä
genci pek sevdim. Bu genci
gälirіm, dädi. Çıqtı gіttі. Wаrdı
zindana atın, dursun! Eğer yarın
şindi analığıñ äwinä. Sаbаһ
bu teraziyi bastıramazsam başta
хıznän
oğlan
200
405
410
415
420
oldu gänä şäһär іçіndä gіttі.
benim başımı kesersin, sonra bu
Хаçаn bахtı аnaw tärazäniñ
gencin
bаşına dünyadan аdаm gäldi.
Şimdi
Şindi tärazänіñ bаşına gäldilär,
Oğlan döner analığının evine
gätirdilär bir drох аltın, хoydulаr
gider. O gece misafir olur, yatar.
tärazänіñ
Sabah
gözünä
430
genci
kesersin.” zindana
kalkar,
der.
atarlar.
analığıyla
awmаdı. Gänä gätirdilär gänä
vedalaşır, gider teraziye varır ve
хoydulаr, tärazä awmаdı. Ä
terazinin yanına yanaşır. Boş
şindi pаdışаһ dädi -kі: cällаt
kesem
dädi,
terazinin
bu
аdаmıñ
bаşın
dolu
çıksın,
üstüne
der
altını
ve
döker;
käsäcäklär іsаrçä хоyаcaqlаr.
terazinin yanında adam çoğalır,
Şindi çаptı, çıqtı känardаn bir
bu
аdаm gäldi: dur pаdışаһım!
keseden bu altını döker. Cemaat
dädi, bu yа dädi cаnım päk
bu gence yazık oldu, der. Çünkü
söwdü dädi. Аtıñız bu yаşı
başka drohtan insanlar getirip
zındanа, tursun! dädi. Ägärtіn
üstüne koyarlar ama bastıramaz;
yarın bu tärazäyі bаstırmаsаm
bu boş kese ile terazi bastıracak,
bаştа mänіm bаşımı käsärsіn,
derler. Onlar böyle konuşurken,
sоñ bu yаşıñ bаşını käsärsіn,
bu genç bir dikiş yüzüğü kadar
dädi. Şindi yаşı аttılаr zindana.
toprağı bir avuç kadar altınla
Oğlan хayttı gіttі analığımıñ
karıştırır, terazinin üstüne döker,
äwinä. Yаttı о gäcä mısаfіr
terazi kalkar. Bu teraziyi, bu
oldu.
Şindi
insanlar
acırlar
boş
хаlхtı
oğlan
sаlхlаştı,
gider
sonra; zindandaki genci çıkarın,
yanaştı
gelsin, der. Genci getirirler. Git,
tärazänіñ yаnına. Bоş käsäm
benim azadım ol, der. Kurtarır ve
dolu
tärazänіñ
salıverir. Oğlanı alıp padişahın
üstünä töktü аltını tärazänіñ
evine giderler. Orada kırk gün
yаnındа аdаm päk çоq oldu,
kırk gece toy yaptılar. Padişah
yаzıqsındılаr bоş käsädän bu
kızını bu oğlana verir. Günlerden
аltın
bir gün bu padişaha emir gelir.
wardı
tärazäyа, çıqsın
töktü.
dädi,
Şindi
cаmağat
kaldırdı.
ve
sаbаһ
analığınan 425
tärazä
başını
Kaldırdıktan
201
näçün
Padişah
däsäñ, bаşха drохnän gätirіr
Padişah
xoyar üstünä bаstırаmаs bu
Padişah dışarı çıkıp şehrin içinde
bоş käsänän tärazä bаstıracаq.
gezer, şehrin içinde kimi bulsa
Şindi bäwlä däp turğan wахıttа
bağlar, alıp getirir. Güveyi bunu
bu хаrıştırır bir oymах tоprах
görür. Güveyi karısına gelir; bu
bir awuç аltınçа хаrıştırdı, töktü
adamları niçin bağlıyorlar, diye
tärazänіñ üstünа, tärazä хахtı
sorar. Karısı da; o gün babama
gäldi. Bu tärazäyi bu oğlan
cenge gelsin diye emir geldi, der.
awdurdu. Awdurğаn sоñ çığar
Kocası da:
yаzıqsındı
435
440
445
450
bu
yаş,
düşünmeye
derler. başlar.
- Cenge gönderecekti de
yаşı gätirdilär. Wаr! mänіm
bana niye haber vermez? İzin
аzаtım
verirse ben giderim. Var babana
ol!
dädi.
Хutаrdı
хuwärdi. Şindi oğlanı аlа gіttilär
güveyin
padişaһıñ äwinä. Warda хırх
kenarında kırk fili bağlı gördüm,
gün хırх gäcä toy ättilаr. Wärdi
onları çözüp bırakıversin. Beni bir
pаdışаһ хızını bu oğlana. Şindi
önümden gördü, bir ardımdan
günlärdän bii gün pаdışаһä
gördü,
ämіr gäliyir. Pаdışаһ cäñkä
babasına gider.
düşünmäyä şindi
460
gelsin
zındandağı yаşı gälsin! dädi
gälsin däyirlär. Şindi pаdışаһ
455
cenge
tışаrı
selâm
der.
etti,
şehrin
Padişahın
kızı
- Baba, güveyin sana selam
wаrdı.
Pаdışаһ
etti, bir kulosanın peşine kırk fili
çıхıp
şähärnіñ
bağlı
gördüm
onları
çözüp
іçіsindä gidäyіr, kimі tаpаyır
bırakıversin, salıvermezse tahtını
şähärіñ içindä baylаr аlır gälir.
yıkarım, diye söyledi, der.
Bunu görüyür güyäwü. Gälir
Padişah gider, o adamların
güyäwü хаrısına söyläyür: bu
hepsini çözüp salıverir. Şimdi
аdаmlаrı näçün baylаyır? däyir
güveyi;
хаrısına. Хаrısı dа däyir-ki: о
gönderiyorsun,
bana
niçin
günnü bаbаmа ämir gälirdi
söylemiyorsun,
diye
sorar.
cäñkä gälsin! däyir. Хocа dädi-
Padişah;
ki: cäñkä хuwäräcäktä maa nä
cenge git, sevinirim, der. Güveyi
cenge
tamam
adam
oğlum,
sen
202
465
470
oldu? Xuwärsä män gidärіm,
şehrin içine gider; benimle cenge
dädi. Şindi хаrısına dädi-ki: war
kim gelecek, kim ahot tır, diye
bаbаñа güyäwüñ sаñа säläm
sorar. Biri çıkar, ben giderim der;
ättі,
bir
biri daha çıkar, ben giderim, der.
qulоsanıñ päşindä хırх pіli baylı
Kırk adam bulur, kırkına giysi
gördüm,
çäzіp
verir, evine gelip yatar. O gece
хuwаräsіn! mäni bir ögümdän
uyur, sabah olur. Kalkar, kırk
gördü
bir
tane
Şindi
padişaһıñ
şähärіñ dädi,
bаbаsına.
475
480
490
olаrı
аrdımdan
gördü.
хızı
Bаbа,
delikanlıyı
çağırır;
onlar
gіttі
gelir. Kırk tane delikanlıya kırk
dädi,
kırk at verir. Kayınbabası ile
güyäwüñ sağa sälam ättі, dädi,
vedalaşır,
bir qulоsanıñ päşinä хırх pilі
delikanlıyı alıp gider. Gide gide
baylı
altı ay bir güz gider; derelerden
gördüm,
olаrı
çäzіp
gider.
tepelerden
Kırk
yel
yıхаrım däp söylädi, Pаdışаһ
topuğuna toz konmaz, dönse
wаrdı о аdаmlаrı äpsіn çäzdi
baksa gene boyu kadar yer
хuwärdi. Şimdi küyäwü dädi-ki:
yürür. Vara vara bir nehir yanına
cäñkä хuwäräsіn, mağa nä
varır, bakar ki nehrin o yanında
üçün söylämäysіn? dädi. -Hay
gökte yıldız sayılır, yerde asker
оğlum sän cäñkä gіt! säwärіm,
ve
dädi. Şindi güyäwü gіttі şäxärіñ
delikanlılara:
dädi-ki:
gibi,
güvey
xuwäräsіn, хuwärmäsäñ tахtını
içindä 485
çätіnä
çadır
sel
sayılmaz.
gibi
Şimdi
mänimnän
- Bakın! Bu atların başını
cäñkä gіdäcäk kim ахоt-tır,
bekleyip oturun. Ben nehrin bu
dädi, birі da çıхtı män gidärіm,
tarafına
gelirken
birі dаһı çıхtı, bän gidärіm. Хırх
nehirden
geçtikten
tänä buldu хırхına rubа wärdi,
demir
aslan
olacağım.
gäldi
içine
girip
onları
äwinä
yuхlаdı,
yаttı,
sаbаһ
о
oldu,
gäcä хаlхtı,
başlarım;
sakın
insandım, sonra
bir
Asker
kesmeye
korkayım
da
çağırdı хırх tänä däli хаñlı,
kaçayım
demeyin!
käldilär. Хırх tänä däli хаñlığа
ardınızdan
yetişebilirim;
хırх аt wärdi. Sаlхlаştı хayn
sadece oturun. Sizden sadece
Sizin siz
203
аtаsınan güyäwü gіttі. Хırх däli 495
500
505
510
515
520
bunu istiyorum, der. Bu
хаñlı аldı gittі. Gidä gіdä gіttі,
kadar
sözü
kırk
аltı ay bir güz gіttі, däräyärdän
delikanlıya söyler ve nehrin o
yäl gіbіk, töpälärdän säl kibіk
tarafına geçer. Bir demir aslan
tоbuğuna tоs хоnmаz, aylаnsа
olur, askerin içine girer, onları
bахsа gänä bоyu yär yürdü.
kesmeye başlar. Askeri keser
Wаrа wаrа wardı bir özännіñ
keser, kırar. Atının dizgininden
yаnına wardı, хаçаn bахsа
kan
özänіñ о yanındа köktä yıldız
kaçamayanı kırar. Döner nehrin
saylı
çadır
bu tarafına gelir, yine insan olur.
sаyılmаyır. Şindi dälі хañlılаrа
Kırk tane delikanlı atlarına biner,
söylädi-ki: bахıñız! dädi, bu
gide gide altı ay bir güz gider,
аtlаrın bаşın tutup оturuñuz!
derelerden yel gibi, tepelerden
dädi. Şindi män gіtärіm özänіñ
sel gibi, dizine çamur topuğuna
bu tаrаfındа min şindi olurum
toz konmaz böyle gider. Dönüp
аdаm dädi, özännän gäçіktän
baksa
sоñ olurum bii dämir аslan,
giderler, bunların önüne bir kuyu
dädi. Tüşärіm аskärіñ іçіnä,
çıkar. Bu oğlan; böyle kanlı manlı
bаşlаrım хırmаyа аskärі, dädi:
gitmesi
sахın!
dа
atlarımızdan bu kuyunun içine,
хаçayım dämäñіz! dädi. Sіzіñ
yıkanayım da sonra gideriz, der.
аrdınıza
ätişmäm
Attan inerler, delikanlılara atını
güçlügü yох, dädi, sіz täk bах
verir, kuyunun içine iner, kuyu
оturuñuz оnu istärіm sizdän,
içinde kaybolur, bakarlar bakarlar
dädi. Bu ха- dar cuwаp söylädi
çıkmaz. Kuyunu içine inerler,
bu хırх däli хаñlıyа bäwlä dädi,
ararlar, bu yoktur. Yol arkadaşları
gіttі özänіñ о tаrаfına, oldu bir
bulamazlar,
dämir
Şimdi
yärdä
dädi
askär
хоrхaym
mänіm
аslаn,
tüştü
аskärіñ
gelir;
yine
kaçan
boyu
kurtulur,
kadar
ayıptır,
biz
inelim
kuyudan ne
yer
çıkarar.
yapacağız,
іçіnä, bаşlаdı хırmаyа, dä хırdı,
padişaha ne yüzle giderceğiz,
dä хırdı,
Аtıñ
derler. Sonra kırk delikanlının
dizgіnіndän хаn gäldi, хаçаn
içinde, kaybolana benzeyen biri
аskärі хırdı.
204
525
530
хutuldu хаçmаyаnı хırdı, хayttı
vardır.
gäldi özänіñ bu yandan gänä
kaybolanın karısını sana verelim,
oldu аdаm. Şindi хırх tänä däli
eve varalım, derler. Padişahın
хаñlı mindi аtlаrınа gіdä gidä
kızının kapusuna varırlar, tak tak
gіttі,
tak
540
550
555
bir
güz
gіttі,
diye
kapıyı
vururlar.
Padişahın kızı, kim o, diye sorar.
säl
çаmur
Aç kapıyı kocan geldi, derler.
tоbuğuna tоz хоnmаz bäwlä
Padişahın kızı, benim kocam
gädiyіr. Aylаnsа bахsа yіnä
kapıdan girmez, der. Onlar; ya
gіbіk,
dizdän
gіdir.
Şindi
bulаrnı
nereden girer, diye sorarlar. Kız;
öglärіnä bir хuyu çıхtı. Bu dädi-
benim
ki: хаnnı mannı gіtmäsі аyıptır,
pencereye gelir, bir karınca olur
dädi, tüşäyk аtlаrımızdan, dädi,
evin içine girer, der. Onlar; insan
bu
tüşäyim.
gibi geleni dışarıdadır, derler.
yuunaymdа sоñ gidärіz dädi.
Kız: “Yok benim kocam böyle
Tüştülär аttаn, däli хаñlılаrа
olamaz! Gelen o ise bir kuş olup
wärdi аtını, tüştü bu хuyunuñ
pencereye gelsin, bir karınca
іçіnä
gіttі,
olup evin içine girsin. O zaman
çıхmаz.
kocam olduğunu anlarım, der.
хuyu’çіnä
bаttı
bахаrlаr, 545
ay
gidelim,
därälärdän yäl gіbіk töpälärdän
bоyu 535
аltı
Kuyudan
хuyuçä
bахаrlаr
kocam
bir
Tüştü хuyunuñ іçіnä аrаdılаr bu
Kadını
yохtur, şindi аyахtаşlаrı çıхtı
doğrusunu söylerler:
kuş
inandıramazlar,
olur
sonra
хuyudan tаpаmаdı. Şindi bіz nä
- Cenge gittik, asker içine
аpаyıх? dädi. Şindi nä yüzünän
girdi, askerleri kırdı, dönüp bize
bіz pаdışаһа wаrаyıх? dädilär.
geldi. Bindik atlarımıza, geldik bir
Sоñ хırх däli хаñlınıñ іçіndä bir
kuyuya,
güyäwä bäñzäyän tänä war.
ayıptır dedi. İndi kuyunun içine,
Şindi dädilär wаrаyıх хuyuğа
baktık baktık çıkmadı, indik içine
gädänіñ хаrısını sağa wäräyik,
ardık
dädilär, bulаr dädilär-ki äwi
korkumuzdan böyle söyledik.
wаrаyıх!
Şindi
wardılar,
pаdışаһıñ
хızıñ
хаpusunа
kanlı
manlı
bulamadık,
gitmesi
biz
de
Şimdi kız, babasını çağırır; babam
ben
kocamı aramaya
205
560
565
wardılar, drаn drаn хаpuyu
gidiyorum, der. Babası; “Gitme
yürdülаr. Pаdışаһıñ хızı dädi-
kızım,
ki: kim dir, dädi. Аç xapuyu
bulup veririm. Sen bu kocanı
хоcаñ gäldi, dädilär. Pаdışаһıñ
nereden
хızı
хоcаm
aramaya. Sana kocandan iyisini
хаpudаn gіrmäz. Yа närädän
bulayım.” der. Kız; yok babam
gіrär? diiMänim хocam оlur, dii,
ben kocamı aramaya gideceğim,
bii хuş gälir, dii, päncäräyä,
der. Babası; e ne yapayım kızım,
olur, dii, bii хаrаncа, gіrіr, dii,
gidersen gidersin, der.
dädi-ki:
mänim
biraz elmas getirir, sandığın içine
хоcаm bäwlä olmаz, däyir, о
koyar, kendi de sandığın içine
gälsä
gälsіn
girer. Oradan çıkıp gider ve
хаrаncа
kuyunun başına varır, sandıktan
gіrsіn äw іçinä, о zaman bilіrіm
çıkar. Beraberine bir çırta davul,
xocam
önünde
bii
dädilär,
хuş
olup
olsun
dır,
yınаldırаmаdılаr
sоñ
doğrusunu
Wаrdıх tüştü
askär
elinin
içinde
altın
elmaslar alır, davulları durmadan
cäñkä
çaldırıyor. Altın elmasların birini
іçіnä,
yukarı atar, biri tutar. Davulları
dädilär, хırdı аskär, хayttı gäldi
durmadan
bіzä. Mindik аtlаrımızа gäldik
durmadan oynar. Bir de bakar ki
bіz
mannı
cadı peyda olur. Kocasını da o
dädi.
Tüştü
cadı esir tutuyor. Bu kadın yine
bахtıх
bахtıх
altının ve elmasların birini atar
çıхmаdı, tüştük іçіnä аrаdıх
birini tutar; davullar da çalar.
tapamаdıх bizdä хоrхumuzdan
Cadı; versene bir altın elmas,
bäwlä söylädik. Şindi çаğırdı
vereyim bu çocuğa eğlensin, der.
хız
Kadın da; işte sana altın elmas,
хuyuyа,
gitmäsі xuyuñ
585
Gitme
dädilär, dışаrtın.- Yох, dädi,
söylädilär.
580
bulacaksın?
iyisini
Bu kız bir sandık yaptırır,
хаrıyı,
575
kocandan
äw іçіnä. -Аdаm boylu kälän,
päncäräyä, 570
sana
аyıptır іçinä,
bаbаsını.
хаnnı
Bаbаm,
dädi,
çalar,
kadın
da
män gіdärіm xocamı аrаmаyа,
çıkar
dädi. Gitmä хızım! dädi bаbаsı.
vereyim bir altın elmas, der.
Sаğа хоcаñdan äyisіn tаpаyım!
Kadın altını ve elması verir;
çocuğu
sudan,
göster
206
590
595
600
605
610
615
wärіrіm! -Sän bu xocanı хаndа
öbürü kadının kocasının başını
tаpacаqsın? dädi. Gitmä, dädi,
gösterir. Bu yine altın elmasın
аrаmаyа!
хоcаñdan
birini atar, birini tutar davullar da
äyiisіn tаpaym! -Yох bаbаm
çalar. Yine bu kuyudan bu cadı,
män gidäcäm хоcаmı аrаmаyа,
versene
bir
dii-Ä nä yаpаyın хızım? dädi. -
çocuğa
eğlensin,
Gіtsäñ gidärsіn! dädi. Şindi bu
omuzlarından yukarısını göster,
хız yаptırаyır bii sandıх, gätirdi
bir altın elmas daha vereyim, der.
bii käsäk аltın älmаz, хoydu
O;
sandığıñ içindä, gändi dä girdi
gösterir, diğeri bir altın ve elmas
sandığın іçіnä. Çıхtı andan gіttі,
verir. Yine altını ve elması atıp
wаrdı хuyunun bаşına, çıхtı
tutar, davullar da çalar, kuyunun
sandıхtаn, bir çırtа dawl аldı
içindeki; bir altın ve elmas daha
bärаbаrına, аldа аltın älmаzlаr
ver, der. O kadın da; göbeğinden
äl іçіnä dawllаrа wіrа çаldırаyır,
yukarısını göster, bir altın ve
аltı älmаzlаrın, birnі аtаr оğаrı
elmas daha vereyim, der. O;
birnі tutаr, dawllаrı wiirа çаlаyır
kadının
хаrı dа wіrа oynаyır, bii dаһа
yukarısını gösterir, kadın da bir
bахsа kökçä оbur suçä paydа
altın ve elmas daha verir. Yine
oldu. Хаçаn bахsа хоcаsını о
altın ve elmasları atıp tutar, yine
kökçä оbur хаçах içä tutаyır,
davullar da çalar, bu kadın da
bu gänä аltın älmаzlаrnı birnі
oynar. Cadı; çocuğa bir altın
аtаr
elmas daha versene eğlensin,
Sаğа
birnі
tutаr
dawllаrdа
altın
omuzlarından
kocasının
elmas
bu
der.
O;
yukarısını
göbeğinden
çаlаyır. Kökçä оbur wärsänä
der.
bir аltın älmaz. Wäräyim bu
göster,
bаlаyа äglänsіn! bu dä däyіr-ki:
vereyim, der. Yine durmadan
nas! sаñа bir аltın älmаz! dädi.
atar, davullar çalar. Şimdi kuyu
Sоñ çığar, dädi, bаşını sudan,
içindeki yine, versene bir altın ve
göstär wäräyіm bir аltın älmaz
elmas, der. Davullar durmadan
dädi.
älmаzı
çalar, karı da oynar. Cadı, yine
göstärdi bаşın. Bu gänä аltın
bir altın ve elmas versene, der. O
Wärdi
аltın
O;
dizinden bir
altın
yukarısını ve
elmas
207
620
625
älmazı birnі аtаr birnі tutаr
kadın;
dawllаrdа çаlаyır. Gänä bu
yukarısını
хuyudan
оbur:
vereyim, der. Bir daha gösterir;
wärsänä bir аltın älmaz bu
kadın yine oynar. Kuyu içindeki
bаlаyа äglänsіn! däyir. O däyіr,
tekrar, bir altın ve elmas sorar.
göstär оmuzlаrından оğаrsın
Kadın; çocuğu el üstüne çıkar,
göstär, bir аltın älmаz dаһın
son kez bir altın ve elmas
däyіr.
vereyim, der. Çocuğu el üstüne
söylär
wäräym!
bu
Göstärіr
оmuzlardan оğаrı, wärdi bir аltın älmаz. Yänä аltın älmaz
630
635
645
çıkar,
göster,
topuktan
birini
daha
çıkarır, kocası fır edip uçar. Şimdi
bir
duman
çöker,
аtаr tutаr dawllаrdа çаlаyır,
gece ile gündüz bir olur. Kuş kırk
wärir bir аltın älmаz dаһın.
gün kırk gece uçup kaynatasına
Gänä аtаr tutаr gänä oynayır
varır, evini güçlükle bulur. Koca
dawllаrdа çаlаyır, gänä xuyu
kurtulur, kadın esir olur. Cadı
içindä där-ki: gänä wär bir аltın
kadını tutsak eder, kuyu içinde
älmaz dаһın! däyir. O dа där-ki
tutmaz, baba dağın ardındaki
göbägіndän оğаrı göstär! bir
saraya
аltın
wäräym.
güveyini çağırır. Oğlan; baba,
Göstärіr, bir аltın älmaz dаһı
karımı aramaya gideceğim, der.
wärіr.
аltın
Babası; gitme oğlum, kızımdan
dawllаrdа
iyisini bulup vereyim, yeter ki
çаlаyır. Wiirа bu хаrı gänä
gitme, der. Oğlan: “Baba, o bana
oynayır. Şindi wärsänä dаһın
kadın başıyla geldi, beni aradı,
bir аltın älmaz däyіr оbur,
buldu, kurtardı. Ben erkek olup
äglänsіn bаlаyа. Göstär, däyir,
da onu arayıp bulamazsam, bu
dizlärіndän оğаrını wäräyіn bir
benim erkekliğime sığmaz.” der.
аltın älmаz, däyir. Gänä wiirä
Babası; e gidersen git oğlum, ne
аtаyır dawllаr çığаyır. Şindi
yapayım,
xuyu іçіndän gänä wärsänä bir
vedalaşır, gider. Köyden çıkar,
аltın
Şindi
elindeki satır yazıyı okur ve bir
dawllаrdа wiirа çаlаyır хаrı dа
kuş olur, fır edip uçar gider. Baba
älmaz Gän
älmаzlаrını. 640
onu
älmaz!
dаһı аtаr Şindi
tutаr
däyіr.
götürür.
der.
Kaynatası
Kaynatasıyla
208
650
655
oynayır. Şindi wär bir аltın
dağın
älmaz, gänä däyir. Şindi çığar
sarayın bahçe içine konar. Orada
tоbuхtаn
göstär!
oturur. Karısı evinden çıkar, kuşu
wäräyim dаһın birnі. Dаһın
görür ve kocasını tanır. Kocası
göstärdi хаrа yänä oynäyır.
onunla
Şindi xuyu іçіndän yänä bir
karısıyla
аltın älmaz sоrаyır. Şindi хаrı
çıktığı için karısıyla konuşmaktan
dii-ki: çığar bаlаyı äl üstünä bir.
kaçınır. Bir ara karısı arkadaşları
Sоñ bir аltın älmaz wäräyіm.
ile bir daha çıkar, artık çare
Çıхаrаyır bаlаnı äl üstünä fır
bulamaz. Kuş dile gelir, karısına:
ättі хоcаsı, uştu.
“Siz
Şindi bir tuman çäktі gäcä
660
665
670
675
оğаrını
ardınaki
saraya
konuşmak beraber
cadının
ister
varır,
ama
arkadaşları
başında
niçin
ağlaşıyorsunuz? Ona niçin tılsımı
gündüz bir oldu. Uçup хuş хırх
sormuyorsunuz?”
gün хırх gäcä хuş wаrdı qayn
Kadınlar, ne soralım, derler. Kuş:
аtаsına äwіnі küçnän buldu.
- Analığım sen yaşadığın daha
diye
sorar.
Şindi хоcа хutuldu хаrı tutuldu.
kadar
yaşamayacaksın,
Köçkä оbur хаrıyı tuttu хuyu içä
senin tılsımın nedir? Söyle bize
аlıp gіtmädi, bаbа dağıñ аrtına
tılsımını, sen ölsen, bu dağın
sаrаyа аldı gіttі.
içinde biz ne yaparız? Bize bir
Şindi хayn аtаsın çağırdı
rahmetlik bırak, tılsımın nedir?
güyäwü. Bаbа, dädi хаrımı
Söyle bize, diye söyleyin, der.
аrаmа
Kızlar bu sözleri cadıya söylerler.
gädäcäm.
Gitmä
oğlum! dädi, хızımdan äwyisіn
Benim
tаpаyım wäräyim! dädi. Täk
Kökçe obur. Yine çıkarlar kuşa,
gitmä dädi. Bаbа, dädi, о mäni
tılsımım süpürge diyor, derler.
хızаyaqlı bаşınän gäldi mäni
Kuş der ki; onun tılsımı o değil,
аrаdı, buldu, хutаrdı. Män är
gidip ağlayın başında! Bu kızlar
olup
döner, bir daha cadının başına
tа
оnu
bulmаsаm
män
mänіm
arap cаnımа
sığmаz dädi. -Ä gіtsäñ gidärsіn оğlum
nä
аpаyın!
dädi.
tılsımın
süpürge,
der
gelirler: - Ay analığım sen yaşadığın kadar daha yaşamazsın, senin
209
680
Sаlхlаştı хayn аtаsınan kittі.
tılsımın nedir? Bize bir rahmetlik
Çıхtı
bırak,
köydän,
охudu
sаtır
yazıyı, oldu bir хuş, fır ättі,
- Hay şaşkınlar, ben bu dünyaya
sаrаyıñ
kakılanım, ben hiç ölür müyüm,
аzbаr
іçіnä.
Bu
Şindi
xocası
ätmäyä
bununnän
istär
maa
lаf
хаrısın
bärabär bаşха аyахtаş çığar Bir
çaqtа
хаrısı
bunların
- Falan yerde kırk başlı bir ejderha
var.
ejderhanın
аyaqtaşnän
onun
Ejderha başları
yüreğinden
ölecek,
kesilecek, bir
kutu
аrtıq
çarä
dіl
gätirdi,
çıkacak, kutunun içinde üç serçe
söylädi-ki хаrısına: sіz kökçä
var. Kutunu kapağını açacaksın,
оburuñ
näçün
serçelerin içini parçalayacaksın,
näçün
ben o zaman öleceğim.
tаpаmаdı.
Хuş
bаşına Оñа
Kızlar yine dışarı çıkıp kuşa
där-ki: nä sоrаyıq? Хuş där-ki:
varırlar,
аnаlığım sän yаşаdığıñ хаdar
söylerler:
yаşаmaysın tilsіmіñ
dаһı,
nädir.
tilsіmіñіz!
710
ağlaşmasından
kurtulamaz ve anlatır:
tilsіmі sоrаmаssıñız? Хаrılаr
705
ile
diye onun başında ağlaşır. O,
аyaqtaşnän bir dаһın çıqtı,
аğlаşmаssıñız? 700
solak
Bunlar yine tılsımını söyle
оnuñ üçün istämäyir lаğırdı ätmäyä.
demir
ben hiç ölmem.
хuşnu gördü xocasını tаnıdı.
695
derler.
аrdına sаrаyа хоndu, wardı оturuyur. Çıхtı хаrısı äwindän
690
söyle!
Kökçe Obur da:
uştu, gіttі. Wardı bаbа dağıñ 685
tılsımını
onun
sözlerini
sänіñ
- Falan yerde bir ejderha var,
bizä
ejderhanın yüreğinde kutu var,
Söylä!
Sän
ve
ölürsäñ
bu
yüreğinden
çıkacak
kutunun
dаğıñ іçіnä bіz nä аpаrıх bizä
kapağını açacaksın, serçalerin
bir rаһmätlik brax, tilsіmіñ nä
içini
dir?
zaman öleceğim, diyor.
söylä
bіzä!
-Mänim
parçalayacaksın;
ben
o
tilsіmіm sіpіrki, däyіr kökçä
Kuş; kadınlara, girip burada
оbur. Çıхаr gänä хu söyläyirlär
oturun, ben gideyim, dikkatli olun
sіpіrki tilsіmіm däyіr. Хuş där-
ve
güzelce
oturun,
der.
210
715
ki: оnuñ tilsіmі о diil, war
Kadınlarla vedalaşır, kuş fır edip
ağlaşıñız bаşınа! Хaytаyır bu
gider. Gide gide gider altı ay bir
хızlаr bir dаһın äwin іçіnä
güz gider. Derelerden sel gibi,
gäläyіrlär gänä kökçä оburuñ
tepelerden yel gibi, dizden çamur
bаşına: äy analığım, däyirlär,
topuğuna toz kalır, dönüp baksa
sän yаşаdığıñ хаdar dаһın
yine boyu kadar yer yürür. Bir
yaşаmаssın, sänіñ tilsіmіñ nä
çobanın
dir? bizä bir rаһmаtlik brax
Çobana selâm verir, хоob оssun,
725
730
740
konar.
der. Çoban, Allah razı olsun, der.
şаşхınlаr, där kökçä оbur, män
Oğlan; çoban akay, şu koyunları
bu dünya dа dämir solахnan
bana ver, ben onlara bir iki gün
хахılanım, män іç ölürmüyüm
bakayım, der. Çoban da; ben
däyir män іç ölmän. Bulаr
veririm, patron verir mi bakalım,
gänä аğlаşırlаr bаşınа tilsіmіñ
diye cevap verir. Oğlan:
söylä,
däyir.
söylä!
хutulаmаyır
- Sen patrona varsan, çok
bulаrıñ
аğlаşmаsındаn däyir -ki: fälan
zamandır
yärdä bir хırх bаşlı аydаha
gitmemişim,
wаr, däyіr. Ajdaha, diir, öläcäk,
bırakıvereyim kardeşime, bir iki
ajdahanıñ bаşlаrı käsіläcäk,
gün bu koyunlara baksın, ben de
оnuñ
varsam sılaya da dönsem, desen
yürägіndän
bir
хutu
çığacaq, хutunuñ іçindä üç
735
varıp
-Häy
tilsіmіñ 720
yanına
anama
babama
şimdi
koyunu
olur, der.
tоrğay wаr, däyir. Хutunuñ
Bu çoban varır, bu sözü
хаpаğını açacasın, tоrğaylаrı
söyler. Patron, pekiyi git, der. Bu
іçіni pаrlacasın о zaman män
genç çoban eski çobana; üç gün
öläcäm diir. Şindi хаrılаr yänä
bakarım bu koyunlara, dördüncü
çıхtı
gün
tışаrı,
хu
wаrdılаr,
buraya
dönersin,
diye
bii
tembihler. Eski çoban, oyunları
ajdahanıñ
genç çobana teslim eder ve
yürägindä хutu war, çığacaх
memleketine gider. Patron, genç
yürägі içindä хutunu хаpаğını
çobana dedi ki: “Bak oğlum
açacasın о zaman tоrğaylаr
burada bir Ejderha var, sakın o
söylädilär
fälan
ajdaha
wаr,
yärdä
211
745
750
755
760
765
770
yırtacаsın о zamandа öläcäm
yürürken orada olmayasınız ki,
diir. Şindi хuş däyir-ki, хаrılаrа
koyunları bırakmaz. Seni de yer,
gіr
män
koyunları da yer.” Genç çoban
gіdäyim sахın! güzäl оturuñuz!
koyunları alıp gider, koyunları
Sаlхlаştı хаrılarnän bärаbär fır
Ejderha yürürken koyuverdi; bir
ättі хuş gіttі. Gidä gidä gіttі аltı
de bakar ki Ejderhanın bir dudağı
ay bir güz gіttі, därälärdän säl
yer
kibіk
kibіk,
süpürür. Çoban koyunları sürer
dizdän çаmur tobuğuna tоz
ve Ejderhaya yakınlaşır. Ejderha,
хаlır,
yänä
uf kısmetim bir idi iki oldu, der.
bоyu yär yürdü. Wardı, bir
Çoban, Ejderhaya: “Kahpe oğlu,
çobanıñ yаnına хоndu. Säläm
benim
dädi
хоob
kadar olsa osurarak çıksın canın.
оssun! dädi, - Аllа rаzı olsun!
Atışalım mı, tutuşalım mı?” der.
dädi
Bunlar
оturuñuz
mındа
töpäyärdän aylаnsа
çobana çoban.
yäl
bахsа
bахаr -Çoban
аxay,
süpürür,
bir
kısmetim
dudağı gök
senin
tutuştular.
götün
Ejderha,
dädi, şu хoylаrın maña wаr!
çobana vurur ve onu dizine
olаrnı bir äki kün bахayım!
kardar
dädi. Män wärmіşіm şоrbacı
Ejderhaya vurur ve onu göbeğine
wärirmi bахаyıх! dädi. Sän
kadar yere sokar. Öğle olur,
şоrbаcıyа warsañ dädi. Dä-ki,
Ejderha; paydos, der. O zaman
dädi, çоq zamandır bаbаmа
oğlan
anamа
canına, sen rahatlarsan ben de
warmаdığım
şindi
yere
da;
sokar.
sıçayım
Çoban
babanızın
хoynu хuwär хаrdаşıma! bir
rahatlarım,
äki kün bu хoylаrı bахsа, män
yakışıklı erkeğin şu kuyruğunu
wаrsаm bii sılаyа dа хaytsаm
yeseydim,
dädi. Bu çoban wardı, bu sözü
gösterseydim, der. Çoban da:
dädi. Şоrbаçı dädi çoq yахşı
“Benim patronumun haberi olup
wаrsаñ! dädi. Şіndi bu tаzä
da bana bir yağlı küçük ekmek ile
çoban ögrätir äski çobana üç
bir bardak yağ getirseydi, seni bir
gün
kulağın kadar parça ederdim.”
bахаrım
bu
хoylаrı
dördüncі gün mındа хaytаrsın
der.
der.
Akşam
Ejderha;
sana
olur,
ah
marifetimi
koyunları
212
775
780
dädi. Şindi tаzä çobana täslim
Ejderha yürürken oraya çıkarır ve
ättilär хoylаrı äski çoban gider
çorbacının evine sürer. Koyunlar
sılаyа. Şindi Şоrbaxcısı dädi-
yiye yiye doyar, kursakları şişer;
ki: tаzä çоbаnа bах oğlum
zorlaya zorlaya koyunları sürer,
mındа bir ajdaha war sахın
bahçeye getirir. Patronu buna
оnuñ
ki
ince bulguru pişirir, çoban içer.
хoylаrı хuwärmäs sахın! Sänі
Çoban yatar uyur, sabah kalkar;
dа аşаr хоyu dа аşаr. Şindi
çıkıp koyunlara bakar. Baktığında
tаzä çoban аldı, gіttі, wаrdı
koyunlar
ajdahanıñ yürüşünä хuwärdi
sıçarlar. Patron kocaman bokları
yürüşünä
795
bok
ajdahanı, bir dudаğı yär sіpіrіr,
yürüyüşüne dün indiğini düşünür.
bir dudağı kök sіpіrіr. Sürdü
Çoban yine koyunları alır, gider.
gäldi çoban yахınаştı, uf dädi
Patron,
xismätіm bir ädi äki oldu dädi.
bugün bu çobanın ardından takip
Хахpı
edeyim, bakayım bu koyunları
dаһın
oğlu
dädi
Mänіm
çoban xismätіm
nereye
karısına;
hanım
görürür,
der.
Patron,
çobanın
cаnıñ. Аtışmı käräk tutuşmu
çalının arasına oturup saklanır,
käräk? dädi. Bulаr tutuştulаr
bakar
ajdaha
urdu
dizіnä
sохtu
yürüyüşüne koyunları koyverir.
çobanı
yärä.
Çoban
urdu
Bu çobacı koyunlar ejderhaya
ajdahayı göbäginä sохtu yärä,
gitti, diye ağlamaya başlar. Sonra
üylä oldu ajdaha dädi: faytоz!
çorbacı
O zamandа dädi-ki: sıçayım
otururken, ejderha gelir. Atışalım
bаbаñız
sän
mı, tutuşalım mı, derler. Çoban
dä
ile ejderha, tutuşurlar. Ejderha
rаһаtlanarım dädi. Ах, däyir
çobana vurur, onu dizine kadar
ajdaha,
toprağa
cаnın
çubаr
dädi, män ärkägіñ
şu
peşinden
ben
sänіñ götünçä olsа оsurçuхsın
rаһаtlаnsаñ 800
gibi
görür, bu koyunların ejderhanın
ajdahayа. 790
yumruk
bахsа
bir
хoylаrı 785
olmаyа
ki
çoban
gider,
ejderhanın
ağacın
sokar.
bir
Sonra
arasına
çoban
хuyruğunu аşаsа ädim sаğа
ejderhaya vurur, onu göbeğine
marаfäti göstärsäydim. Çoban
kadar toprağa sokar. Öğle olunca
213
805
810
815
820
825
830
dа däyir-ki: mänim şоrbacımа
ejderha
xabärі oluptа mağа bir yаğlı
Çoban; sıçayım babanın canına,
kömäşnän
sen
bir
bаrdах
yağ
yine;
paydos,
rahatlarsan
ben
der. de
gätіrsä ädi sänі bir qulаğıñ
rahatlarım, der. Ejderha; ah kara
хаdar pаrçа аtär'dim, däyir.
gözlü
Şindi
yeseydim,
ахşаm
oldu,
çığardı
koyunun
kuyruğunu
sana
marifetimi
хoylаrı ajdahanıñ yürüşündän
gösterseydim, der. Çoban da;
anda.
äwinä
senin marifetin bir şey mi, benim
aydadı. Хoylаr tох аşay аşay,
çorbacımın haberi olup bana bir
şіştі хursахlаr küçnän küçnän
yağlı küçük ekmek ile bir bardak
aydadı, хoylаrı gätirdi аzbаrа.
yağ
Şindi şоrbacısı buñа p’şirdi
kulağına kadar parça ederdim,
dügü,
Yаttı,
der. Çorbacı bunu ağaç ardından
yuхlаdı, sаbаһ хаlхtı, şorbacı
işitir; döner evine gider. Karısına;
çıхtı хoylаrа bахtı, хаçı bахsa
bizim çoban, çoban değil, o
cumruһ gіbі bох sıçаr. Şorbacı
Ejderhadır, akşam gelirse biz ona
gördü
bохlаrın
ince bulgur çorbası pişirelim, der.
tüşündü bu хoylаrı ajdahanıñ
Akşam olur; bu gece ince bulgur
yürüşünä dün düştü. Şindi
çorbası pişir, güzel yemekler yap
çoban gänä аldı хoylаrı, gänä
ona, der. Çoban akşam eve gelir,
gіttі, şоrbаcısı dädi-ki хаrısına:
önüne güzel yemekler konulur.
хаrı män bügün bu çobanıñ
Yer ve doyar. On döşek verip
аrdındаn аñdırаyım! bахaym
çobanı içine yatırır. Gece kandille
şu хoylаrı närä götürür? Şindi
gelip çobana bakar. Çoban hiç
şorbacı gіttі çobanıñ päşinä,
kıpırdanmaz.
wаrdı bir çаlın аrdınа оturdu,
öldü mü diye düşünüp bakar.
sахlаndı
ajdahanıñ
Sabah olur, çoban kalkar, yine
хoylаr
koyunları alıp gider. Çorbacı,
хuwärdi. Bu bаşlаdı ağlayа
karısına; yağlı bir çörek yap, bir
şorbacı, хoylаr gіttі ajdahayа
bardak da yağ koy, der. Sonra
dädi.
çorbacısı kömeci ve bir bardak
Şоrbаçısınıñ
çoban
aşаdı.
bаlаban
yürüşünä
Sоñ
bахsа çoban
şоrbacı
оturdu
getirseydi,
ben
Çorbacı,
de
seni
çorbacı
214
835
däräkiñ аrdınа dаһın ajdaha
yağı alıp cepken içine koyar,
gäldi. Аtışmu gäräk tutuşmu
sırtına vurur, alıp gider. Yine
gäräk?
ağaç
Bulаr
tutuşurlar. Ejderha, çobanı vurup
sохtı tоprаğа, çorbacı urdu
yine dizine kadar sokar; çoban,
аydahanı
sохtı
ejderhayı vurup göbeğine kadar
üylä
oldu,
sokar.
faytоz!
dädi.
paydos, der. Çoban; sıçayım
Sıçаyım bаbanıñ cаnına sän
babanın canına, sen rahatlarsan
raqаtlаnsаñ
dа
ben de rahatlarım, der. Ejderha;
Ajdaha
kara gözlü koyunu yeseydim de
göbägіncä Şindi
gänä:
män
rаһаtlаnırım,
860
865
dädi.
Öğle
olunca
marifetimi
ejderha;
dädi: ах dä хаrа kös хоyun
sana
quyruğun аşаsа ädim sağa
der. Çoban; benim patronumun
marаfätim
gösterseydim,
göstärsä
ädim.
haberi olup da bir yağlı çöreği, bir
dädi-ki:
sänіñ
bardak yağı getirseydi, ben de
Çoban
dа
mаrаfät
bäräcägіm
mänim
şorbacımıñ
oluptа
mağa
bärіşmі,
seni
kulağına
kadar
parça
xabärі
ederdim, der. Patronu hızla atılıp
bir
yağlı
ağaç ardından çıkar; a oğlum
bаrdах
yağ
sana yağlı çörek yuvarlattım, der;
sänі
önüne koyverir, yalamadan yutar,
хulаğıñа хаdar pаrçа ätär'dim,
ardından da yağı içer. Otuz
dädi.
däräх
dokuz başını pat pat keser.
аrdındаn äşittі. Şorbacı хayttı
Yüreğinin içinden kutuyu çıkarıp
äwinä gittі. Хаrısınа dädi-ki:
hızlıca
bіzіm çоbа, çoban däyil, о
Ejderha; yiğitsen bu başı da kes,
ajdaha, dädi. Ахşаm gälsä bіz
der. Çoban; babamın çift öküzü
оnu dügü şоrbаsı pіşіr'dik,
değilsin, dala dala canın çıksın,
dädi. Ахşаm gäldi, bu gäcä
der. Akşam olur, koyunları alıp
dügü şоrbаsı yаp! bu gäcä
çorbacının bahçesine götürdü.
yахşı yämäk yаp оñа! Şindi
Çoban eve gelir. Sabah olur, eski
kömäşnän 855
oturur.
çobanı urdu ajdaha dizіncä
ajdaha
850
varıp
Ejderha gelir, bunlar yine çobanla
ajdaha.
tоprаğа.
845
arkasına
Şindi
çobannän 840
tutuştulаr
kätіrsä
bir
ädi Şorbacı
mändä bunu
aldı,
çabucak
koyar.
215
870
875
çoban ахşаm äwä gäldi yахşı
çobana koyunları teslim eder.
yämäklär ögünä хoydu. Аşаdı
Çorbacısına der ki:
toydu. Оn töşäk bir birsää
- Bugün Küçük Lambat’tan,
хoydu çobanı іçіnä yаttırdı.
adam gelsin buraya! Derman
Gäcä çırахnän çоbаcı wаrıp
Köy’den adam gelsin buraya!
bахаyır.
аslı
Şirtemis’ten adam gelsin buraya!
хıbırdamаyır. Şоrbacı tüşündü
Kürgület’ten adam gelsin buraya!
bu öldümü däp bахаyır. Şindi
Kızıltaş’tan adam gelsin buraya!
sаbах аçıldı çоban хаlхtı, аldı
Gurzuf’tan adam gelsin buraya!
gäcä
Aluşta’dan,
Çoban
хoylаrı
gänä
gіttі.
Çоrbаcı dädi-ki хаrаsına: yağlı bir kömäç bаs bir dа bаrdах
880
Şimdi
hepine
o
kömäçі, аldı bаrdах yаğ mаyı,
gelir. Ejderha öldüren çoban o
хoydı çäkmän іçіnä, wurdu
insanlara;
аrхаsına, аldı gіttі. Wаrdı gänä
Kadır’ın
däräk
urdu
ee
cemaat,
bu
Ces
mallarını
аrdınа
оturdu.
Şindi
(hayvanlarını) nasıl bilirdiniz, diye
käldi,
bulаr
gänä
sorar. O cemaat dedi ki :
gänä
dizincä
- Nasıl bileceğiz, bir Ejderha
sохtu,
peyda oldu burada, atımız varsa
çoban urdu köbägіnçä sохtu,
yer, davarımız varsa yer, kuş
üylä oldu, ajdaha: faytоz! dädi.
tutmak mümkün değil. Çoban :
Şindi çоbаcı dädi: sıçаyım
- Bakın cemaat, bugünden
bаbаmıñ cаnına! dädi; sän
sonra bu yürüyüş size bağış
rаһаtlasаñ
mändä
olsun! Ama aranızdan bir zengin
Şindi
adam çıkıp bu yer benimdir
ajdaha dädi: хаrа köz хоyuñ
dediğini işitirsem onu yok ederim.
хuyruğunu
dа
Zengini fukarasıhepiniz aynısınız,
sağa marаfätim köstärsäydim.
bir adam çıkıp bu yer benimdir
Şindi
deymesin (demesin).
rаһаtlanarım,
895
köylerin
gelsin! haber verirler, hepsinden adam
tutuştulаr çobannän. Ajdaha
890
adam
yаğ yаp. Şindi şоrbacısı аldı
ajdaha 885
Nikita’dan
dädi.
аşаsа
çoban
ädim
dädi
mänim
şоrbаcımıñ xabärі oluptа bir
Bu cemaat kendi aralarında
216
900
905
910
yağlı kömäşnі, bii bаrdах yаğ
fikir alışverişi yaparlar, biz bu
maynı gätirsäydi, mändä sänі
adama biraz akçeverelim, derler.
хulаğıñа хаdar parçа ätär'dim
Sonra iki bin gümüş toplarlar,
dädi, çаptı çıхtı däräk аrdındа
getirirler;
şоrbаcısı:
bağışladın, biz de sana iki bin
ä
910
yürüş
gümüş
ögünä, аldı kömäç, yаlmаdı,
Çoban; ben para istemem, siz
tuttu аrdından dа yağ mayı іştі.
isterseniz
ben
Şаrt şаrt ajdahanıñ оtuz doquz
size,der.
Şimdi
bаşını kästі. Аtıldı yürägіnіñ
çorbacıyla vedalaşıp gider. Bu
іçіndän хutu çıхtı, çаptı хutuyu,
yine satır yazıyı okur, bir kuş olup
аldı, хoydu cobuçä. Ajdaha
uçar.
dädi-ki: yіgіt olsаñ bu bаşı dа
saraya konar. Cebinden kutuyu
käz! dädi. Bаbаmıñ çüft ögüzü
çıkarır, kapağını açar, içinden bir
diilsin, dädi. Tаlа tаlа cаnıñ
serçeyi alır; serçeyi parçalar;
çıхsın! dädi. Şindi ахşаm oldu,
cadı inlemeye başlar. Bu kuş
аldı
cadının
хoylаrı
şorbacınıñ
gönür'dü.
bağışlayalım,
derler.
vereyim
para
cemaatle
Babadağ’ın
kapısına
ve
ardındaki
gelir,
orada
Şindi
torğayın birisini daha parçalar.
çoban äwä gäldi. Sаbаһ oldu
Yiğitsen birini daha parçala, der
äski çоbаn gänä хoylаrı täslim
Oğlan;
ättі. Şindi şorbacısına dädi-ki:
öküzü değilsin, dala dala canın
bugün Küçük Lambаttаn аdаm
çıksın, der. Kuş, cadının evine
gälsin mındа! Därman Köydän
girer.
аdаm
mundа!
karısının haricinde iki kadın daha
gälsin
var. Çoban, kadınlara bir bir
аdаm
sorar:
gälsіn
Şіrtämistän mundа! gälsin 915
yağlı
bize
kömäç yuwаrlаttım, хuwärdi
аzbаrınа 905
oğlum
sen
аdam
Kürgülättän mundа!
babamın
O
ev
çifte
içinde
giden
çobanın
Хızıltаştаn
- Seni nerden çaldı cadı?
аdаm gälsin! dädi. Gurzuftаn
- Beni batıdan çaldı, der.
аdаm
Öbüründen
gälsin!
Аluştadan,
Nіkitadаn аdаm gälsin! şindi о köylärіñ äpsіnä хаbär wärdilär
sorar;
seni
nerden çaldı? - Beni doğudan çaldı, der.
217
äpsі 920
925
аdаm
gäldi.
Ajdaha о
edip uçar; onu batıya götürür.
dädi,
İkincisini arkasına alıp doğuya
şindi Cäs Хаdır bu mallаrı nas
götürür. Döner gelir, şimdi kendi
bilіr’diñіz? dädi, O cоmağаtlаr
karısını alır, kaynatasının evine
dädilär-ki: näs biläcämіz bir
varır. Kırk gün kırk gece toy
ajdaha
ederler,
öldüräk
çоbаn
хаlхlаrа:
ä
dädi-ki
comаğаt,
päydа
oldu
mundа
аtımız wаrsа аşаr, tuwаrımız wаrsа
аşаr,
хuş
bаsmаyа
mülküm diil, dii; о yürüşä. Bахıñız cоmаğаt, dädi çоbаñ, bu gündän аrı bu yürüş sizä 930
wахf
olsun!
аmmа
çıхаr
аrаñızdan bir zäñgin аdаm där-ki: bu yärі, dii, mänim där bäkim
äşіtsäm
munu
aläk
ätärіm. Zäñginі fuqaränі äpsi 935
bir qumansın bir аdаm çığıp bu yär mänіm dir däymäsіn! Bu
cоmağat
dädi
gäni
аrаlаrındа mäşavärät ättі bіz bu 940
аdаmа
bir
pаrа
ахçа
ciiyayıх! dädi. Sоñ bir äki bіñ kümüş ciidılаr, gätirdilär sän bizä yürüş bağışlаdıñ bizdä sаğа
bir
bаğışlayıq! 945
Orada birini arkasına alır, fır
äki
bіñ
kümüşü
Çoban,
dädi-ki:
män pаrа istämän dädi, män wäräyim sіz istäsäñіz pаrа sizä. Şindi olarnan sаlхlаştı bärabär
cоmağatından
seven
sevdiğine
kavuşur, ak muradı erişir.
218
şorbacınän, 950
gіttі.
Şindi
bu
gänä охudu sаtır yazıyı oldu bii хuş, wаrdı. Bаbа dağınıñ аrdına sаrаyа хоndu. Şindi çığardı cоbunan хutuyu, аştı хаpаğın,
955
аldı
içindän
bii
tоrğаyı, yırttı tоrğаyı kökçä оbur bаşlаğа іnlämäyä, şindi bu хuş gäldi kökçä оburun хаpusuna, аndа tоrğаyı birіn dаһın yırttı. -Yіgіt olsаñ birin
960
da yırt! dädi оbur. Bаbаmıñ çüft ögüzü diilsin, dädi, tаlа tаlа cаnıñ çıхsıñ! dädi. Şindi хuş kökçä оburuñ ögünä girdi. O äwçindä çobanıñ хаrısı bir
965
dаһı wаr, äw іçіdä oldu äki, bir dаһın wаr ädi içindä oldu üç, şindi хаrılаrı çoban sоrаyır sänі хаndan çаldı kökçä оbur? -Mäni mağrаptаn çаldı diir.
970
Şindi öbirіndän sоrаyır sänі xandan
çаldı?
diir.
-Mänі
maşriktän çаldı diir. Аndа birіn arхаsına аldı, fır ättі, uştu, kätirdi 975
äkincіnі
оnu
mağrıbа,
аrхаsına
аldı
mаşrіkä
gätirdi. Хayttı gäldi аldı şimdi gändi
хаrısın,
wardı
хayn
аtаsınıñ äwinä, хırх gün хırх gäcä toy ätär, äsrät аsrätinä
219
980
хawşur, ах murаdı wärіşіr.
10
15
20
25
7. ÜSKÜT
l) Üç qız.
l) Üç Kız Bir varmış, bir yokmuş; bir
Bir zamandа wаr äkän,
1
5
7. ÜSKÜT.
bir zamandа yоq! äkän, bir
padişah
pаdışах
hiçbir yerde aile çıkmayacak,
äkän.
Şindi
bu
varmış.
diye
aydаñlıq çıqmаssın. Wäzіrnän
veziriyle beraber pazara çıkar.
bärabär çıqtı pаdışах şähärä.
Bir yerde bir aile görürler. Gidip
Bіr yärdä bir aydаñı gördülär,
bakarlar ki bir fukaranın üç kızı
wаrıp baqtı ki, bir fuqаräniñ üç
vardır.
qızı
diñnäy,
Büyük kız konuşmaya başlar;
büyük qız bаşlаdı lаf ätmää:
padişah beni alsaydı ben çadır
pаdışах bänі аlsaydı bän çadır
yapardım,
yapаrıp, äp аskärі іçіnä kirsä
girse dolmaz, der. Ortanca kız;
tolmаz. Оrtа qız aytа: bänі
padişah beni alsa bir kazan aş
pаdışах аlsа bir хаzаn аş
pişirirdim,
bіşіrіr ädim, cäm аskärі аşаsа
bitmez, der. Şimdi küçük kız da;
bіtmäs. Şindi küçük qız däy-ki:
padişah beni alsa, ben bir kız ve
bänі pаdışах аlsа bän bir qıznı
bir
bir
saçları
oğlan
Pаdışaх
yapаyım,
sаçlаrı
çıkartır.
padişah,
pаdışах tälаl ättі-ki: bir yärdä
wаr.
tellal
Bu
Padişah
oğlan
onları
bütün
Şam
Padişah,
askeri
askeri
dünyaya
sırmadan
dinler.
içine
yese
getiririm, olur,
der.
sırmadan olur dii, bäwlä söläy.
Padişah dinleyip saraya döner.
Şindi pаdışах diñnädi хayttı
Padişah sabah büyük kızı almak
sarayğa. Şindi pаdışах sаbах
için dünür ile haber yollar. Büyük
yollаdı xabär cawçı bäyük qızı
kızla evlenir. Sonra ona; sen bir
аlmаyа. Şindi büyük qızı аldı.
çadır
Anan sоñ dädi-ki: sän bir çаdır
yapamaz. Padişah ortanca kıza
yapacay dädi. Qız yapаmаdı.
dünür yollar, onu da alır; ortanca
yapacaksın,
der.
Kız
220
30
35
40
Şindi pаdışах yollаdı cawçu
kız
оrtаncı
аldı,
Küçük kıza dünür yollar, küçük
оrtаncı qız dа yapаmаdı. Şindi
kızı da alır. Ondan sonra bu
küçük
yollаdı.
padişah bir sefere gider. Küçük
Şindi küçük qız аldı. Anan sоñ
kız, bir oğlan ve kız çocuğu
bu pаdışах bir säfärä kittі.
dünyaya getirir, saçı sırmadan
Küçük qız оğlаnnan qız yaptı
olur. Ablaları; biz yapamadık,
sаçı sırmadan oldu. Аblаlаrı
küçük kardeşimiz yaptı, diye onu
оnu künädilär. Bіz yapаmаdıq,
kıskanırlar. Ablaları, kızdan iki
küçük
yaptı,
küçücük
bаrdı
küçük
50
55
qızа
оnu-dа cawçu
däp.
Аblаlаrı
dediklerini
çocuğu
yapamaz.
alıp
saklar.
аldı
Padişah, bu kızdan iki küçücük
bаlаlаrı saqlаptı, äki küçäläk
yavrusunun doğduğundan haberi
bаlаsı qоdu qоcаğınа. Şindi
olur. Padişah da işitince; beline
pаdışах
kadar çukur kazıp kadını içine
qızdan
xabär
olduki
іki
küçüläk bаlаsı doğdu küçük
gömün,
qаrıdan.
äşittі
koyunuz, der. Bu kadını çukura
qаzıp
koyarlar, iki küçücüğü de oraya
qаrıyı іçіnä gömüñüz. Bаlаlаrı
koyalar. Ablaları padişahın sırma
dа
saçlı
bunu,
45
qızа,
da
Pаdışах
bäldän
yanımdа
dа
çuqur
quyuñuz!
Bu
yavruları
yavrularını
yanına
oradan
sandığa
küçülägi
qoydulаr.
bırakıverirler. Şimdi bu çocuklar
Ablalаrı pаdışахıñ sırmа sаçlı
denizde gider. Gide gide bir
bаlаlаrı
padişahın
sanduğа
qoydulаr,
ve
alıp
qаrıyı qoydulаr çuqurа. Äki оndа
koyarlar
da
deryaya
memleketine
varıp
sаnduğı däryаyа quwardilär.
çıkarlar. Bu padişahın üç kızı
Şindi bu bаlаlаr däñіzdän gіttі.
vardır. Bunlar faytonla gezmeye
Gidä gіdä wаrdı bir pаdışахıñ
çıktılar
mämläkätіnä
deryadan
çıqtılаr.
Bu
deryaya. bir
Baktılar
sandık
ki
geliyor.
pаdışахıñ üç qızа wаr ädi.
Büyük kız; deryadan bir sandık
Bulаr faytоnmän särіmonyаt
geliyor, içinde ne var bilmiyorum;
çıqtılаr
durun
däryаyа.
Baqtılаr-ki
däryadan bir sanduq gäläyir.
bakalım,
der.
Sandık
kıyıya çıkar, çıkarıp bakarlar ki;
221
Şindi
büyük
däryadan
65
70
75
80
sanduq
ki: gälii
iki çocuk. Bu çocukları görürler ve
sevinirler.
Bu
padişahın
kızları, bu çocukları padişahın
Şindi
sarayına getirirler. Bu kızlar bu
sanduq çıqtı çıqarı baqsаlаr-ki
çocuklara bakarlar. Sekiz sene
içindä
bu
nä
diiDuruñuz
wаr baqayq.
äki
bаlа.
Şindi
bu
çocuklara
baktılar.
Bu
bаlаlаrı gördülär, säwіndilär.
çocuklar akılları erdikten sonra;
Bu pаdışах qızı bu bаlаlаrı
neden bizim anamız babamız
pаdışахıñ sаrаyına kätirdilär.
yoktur, diye sorarlar. Kızlar; biz
Şindi bu qızlаr bu bаlаlаrı
sizi
baqaylаr. Bir säkiz sänä bu
Çocuklar; biz anamızı babamızı
bаlаlаrı baqtılаr. Bu bаlаlаr
aramaya
аğıl ängän sоñ sоrdulаr: bіzіm
kızlardan ayrılıp giderler. Bunlar
bаbа
Qızlаr
babalarının memleketine gelirler.
dädilär-ki: bіz sänі däryadan
Fakat şimdi bu çocukları hiç
bulduq. Bаlа dädilär-ki: bіzіm
kimse
bаbа anayı аrаmаyа kitäyik!
orada bir saray kurarlar. Kardeşi
däp bu qızlardan çıqıp kittilär.
ile ikisi orada yaşarlar. Bu saray,
Bulаr bаbаsınıñ mämläkätіnä
padişahın
gäldilär.
bu
büyük olur. Bu padişah ava gider,
bаlаlаrı bir kimsä tаnımаyır.
çocuklar da ava çıkar. Padişah
Bu bаlаlаr оndа bir sаray
çocukları
qurdulаr. Qarındаşınän äkisі
köpeği bir tavşanı kovalar. O
оndа
tavşan
ana
yoqtur.
Аmmа
turdulаr.
şindi
Bu
sаray
deryadan
bulduk,
gidelim,
tanımaz.
derler.
diyerek
Bu
çocuklar
sarayından
tanmaz. çocukların
bu
daha
Padişahın önünden
pаdışахıñ sаrаyından dаһın
geçmeye başlar. Bu çocuk o
аrtıq ädi. Bu pаdışах аwа
anda
gidä,
аwа.
Padişah; siz bu tavşanı ne için
tаnımаdı.
tutuyorsunuz, diye bağırır. Onlar
Pаdışахıñ bir köpägі tаwşаn
tavşanı bırakmaz, alıp eve döner.
ayday.
tаwşаn
Şimdi akşam olur, padişah da
bаlаlardan gäçmäyä. Bu bаlа
evine döner. Padişah karısına:
bаlаlаrdа
Pаdışах 85
bir
dädi
bilmäm
içindä 60
qız
çığа
bаlаlаrı Gäldi
о
tavşanı
kapar,
tutar.
222
90
95
tаwşаnı şu sa’at qаptı, tuttu.
“Ben bugün ava çıktım, köpek bir
Pаdışах
tavşanı
bаğırdı-ki:
110
115
kovaladı.
Bir
çocuk,
tavşanı köpeğin önünden kaptı,
аslı baqmаdı, аldı qayttı äwä.
tuttu, alıp gitti.” der. Karısı; o
Şindi ахşаm oldu, pаdışахtа
çocuğu ben helak ederim, der.
хayttı äwä. Gäldi qarısına dädi
Bu padişahın karısı çocuğa bir
pаdışах:
awа
cadı kadın yollar. O cadı kadın,
bir
tawşanı
gidip bakar; evde oğlan kardeşi
bаlа
tаwşаnı
yoktur, kız evdedir. Bu cadı kadın
köpаgіñ ögündän qаptı, tuttu,
kardeşine; ya kız senin ağabeyin
аldı, kittі. Qarısı dädi о bаlаyı
nerdedir,
bän
Bu
ağabeyim ava gitti, der. Kadın,
bir
cаdu
kıza: “Sen burada niçin böyle
bаlаyа.
Şindi
yalnız
çıqtım,
bän
bugün
köpäk Bir
һälaq
pаdışахıñ хаrını
105
bu
tаwşаnı nä üçün tuttuñ? Аlаr
aydadı.
100
sіz
ätärіm.
qarısı
yollay
diye
sorar.
oturursun?
Kız,
Sana
bаrdı baqtı äwdä yoq оğlаn
eğlenmeye
qаrdаşı, qız äwdä. Bu cadu
İngiliz
qаrı qаrdаşına dädi-ki: ya qız
vardır. Onun her bir dalı her bir
sänіñ аğаñ qaydа? Şindi qız
yaprağı bir türlü ses çıkarır. O
dädi-ki: аğаm аwа kittі. Qarı
ağaçtan bir ağaç olsaydı, o sizin
qızа dädi-ki: sän bundа näçün
sarayın önünde çalar sen de
bülä yañgız оturursun? Sаñа
dinlerdin, onunla eğlenirsin.” der.
bir äglänmäyä bir şäy yoqtur,
Kız; onu, buraya kim getirir, diye
dädi. Şindi bu qаrı dädi-ki:
sorar.
іncilіs
däräk
ağabeyin getirir, der. Böyle deyip
wardır. Оnuñ är bir dаlı är bir
gider. Oğlanın kardeşi hastalanrı.
yaprаğı bir türlü аwаz söylаr.
Akşam olur, oğlan avdan gelir.
O däräktän bir däräk olsaydı, о
Bakar
sіzіñ sаrаyıñ ögünä çаlаrdа,
Kardeşine, niçin yatıyorsun, diye
sän diñnär ädiñ, о äglänіr,
sorar.
däyän. Şindi qız surаdı оnu
gidiyorsun, ben yalnız kalıyorum,
kim kätіrіr burdа. O därägі
eğlenmeye bir şey yok, der.
pаdışахıñ
bir
hiçbir
şey
padişahının
Kadın,
ki
o
bir
ağacı
ağacı senin
kardeşi
Kardeşi;
yoktur.
sen
yatıyor. ava
223
120
sänіñ ağañ kätіrіr. Bülä dädi
Ağabeyi, ne ile eğleneceksin,
qаrı,
diye sorar. Kız:
gіttі.
qаrdаşı
gändi
oğlanıñ
-
marаzlаndı.
gäldi. Bахtı-ki qаrdаşı yatır.
bir yaprağı bir türlü ses çıkarır. O
Qardaşına
Näçün
ağaçtan bir ağaç buraya getirip
yatırsın dädi. Qardaşı dädi-ki:
koysaydın sarayın önüne, onun
sän awа gіdärsіn bän yañgız
her bir yaprağı bir türlü ses
qаlırım
çıkarırdı da ben de dinlerdim,
bir
оğlаn surаdı.
äglänmäyä
şäy
der.
äglänäcäsіn? dädi. Qız ayttı
135
140
145
padişahının
bahçesinde bir ağaç vardır, her
oldu
yоqtur. Şindi ağası: nädän 130
İngiliz
awdan
Aхşаm
125
Şindi
іncilіs
pаdışахıñ
qızınıñ
Ağabeyi kardeşine; o zorlu bir yerde, biz onu hiç alamayız, der.
baqçаsındа bir däräk wаr dır,
Bu
är bir yaprаğı bir türlü аwаz
padişahının kızına varır. Arar,
çаldı. O däräktän bir däräk
bakar ki kızın kapısında bir iki
bundа
qoysaydiñ
tane aslan, kaplan durur. Bu
sаrаyıñ ögünä, оnuñ är bir
oğlan bir batman et alır, aslanın
yaprаğı bir türlü аwаz çаlаrdа
ve kaplanın önüne bırakır. Ağaca
bäk diñnär ädim. Аğаsı dädi-ki
gelir, tutup oradan bir fidan çıkar,
qаrdаşına: оnu zurlu yärdä
alıp kaçar. Padişahın kızı, aslana
оnu bіz äç аlаmаmız dädi. Ä
ve kaplana, tutun diye bağırır.
bu ağası gіttі şindi. Іncilіs
Aslan ve kaplan; o, bir küwde et
pаdışахıñ qızına wаrdı, аrаdı,
verdi,
baqtı-ki qızıñ qаpusundа bir іki
derler.
аrslаn qаplаn duruyur. Şindi
fidanı kıza getirir, sarayın önüne
bu oğlan аldı bir bаtmаl küwdä
koyar. Kız fidanı görür ki; böyle
braqtı
qаplаnıñ
her bir yaprağı bir türlü maniler
ögündä. Şindi wаrdı därägä,
söyler. Bu cadı kadın; oğlanı
yapuştu, çığаrdı оradan bir
aslan kaplan yesin, oğlan ölsün
fidan,
Şindi
diye yollar, ama oğlan sağ salim
аrslana
döner. Yine ava çıkar. Padişahın
kätіrіp
аrslаnıñ
аldı
pаdışахıñ
qaçtı. qızı:
ağabeyi
biz
onu
Oğlan
gider,
İngiliz
niçin
tutalım,
oradan
kaçar,
224
150
155
qаplana bağırа: tutunuz! däp.
köpeğinin önünden tavşan kaçar,
Аrslаn qаplаn: о bir küwdа ät
oğlan yine tutar. Şimdi bu oğlanı
wärdi, оnu bіz näçün tutаyıq?
padişah tanır. Padişah kendi oğlu
dädi. Аndа qаçtı oğlan fidanı
olduğunu anlar. Çağırıp sorar.
kätirdi
sаrаyıñ
Sorduktan sonra bu oğlan, benim
ögüñdä qız gördi-ki fidan, bülä
anam nerededir, der. Anasını
er bir yaprаğı bir türlü şınlıх
çukurdan çıkarıp getirirler. Bu iki
ätäy. Bu cаdu qаrı ölmäk üçün
ablasını öldürürler.
qızа,
qoydı
yollаdı, oğlannı аndа аrslаn qаplаn аşаsın! däp аmmа о 160
oğlan tіrі qayttı. Gänä çıqtı awа.
Pаdışахıñ
köpägі
ögündän tawşаn qаçtı, oğlan gänä tuttu. Şindi bu oğlanı pаdışах tаnıdı. Pаdışах gändi 165
оğlu
olduğunu
bildi.
Şindi
çağırdı, sоrdu. Sоrаn sоñ bu dädi-ki: bänim anam närädä dir?
dädi.
Şindi
anasını
kätirdilär çuqurdan çıqarıp.Bu 170
äki аblаsını öldürdülär.
2) Akıllı Oğlan
2) Aqıllı Oğlan. 1
5
Bir zamandа wаr ämіş,
Bir varmış bir yokmuş, bir
bir zamandа yох ämiş, bir
adamın
bir
аdаmıñ bir bаlаsı wаr. Аdаm
Adam çocuğu şımarık yetiştirir.
bаlаyı ärkä tuttu. Ögün bügün
O gün bu gün çocuğu hocaya
оcаyа yollаdı. Wаrdı, оcаyа,
yollar.
хayttı, gäldi, bаqay-ki anası bir
dönünce annesinin başka bir
Çocuk
çocuğu
hocaya
varmış.
gider,
225
10
15
20
25
30
35
bаşха kişіnän bärаbär yаttı.
adamla beraber yattğını görür.
Bаlа diñnäy іşі. O аdаm däy ki
Çocuk bu işi dinler. O adam;
yarı sän аndа waracasın, bän
yarın sen oraya varacaksın, ben
sаbana wаracаm, bän sаñа
sabana varacağım der. Annesi,
yarın аş götürürüm däy. Bu
ben yarın sana yemek getiririm,
bаlа anasından bu lаf diñnäy.
der. Bu çocuk anasından bu
Sän һаñgі tаrаfа іşläycäsіñ däy
lafları işitir. Annesi, sen Hangi
anası oğlana. Män, däy, bu qırа
tarafta çalışacaksın, diye diğer
іşläycämin, däy. Bu оğlu dа
adama sorar. Adam, ben bu
äşittі çıqardan. Anasına söyläy
kırda çalışacağım, der. Oğlan
ayp olacaq. Şindi bаbаsı gäldi,
çıkarken bunu da işitir. Anasına
bаbаsınаn
cаnım
söylese ayıp olacak. Babası
bаbаm bіzdä bаrayq sabana.
gelir, babasına: canım babam
Bаrayq dädi: bаbа oğlandа gіttі
biz de sabana gidelim, der.
sabana.
іşläy
Gidelim, der babası. Baba oğul
sabanı. Аmmа gördü-ki: ögüzü
sabana giderler. Bakarlar orada
аlаman
oldu.
saban çalışır. Ama öküzünün
Bаbаsına dädi-ki: bän ögüzü
alaman abäda vakti gelir. Oğlan,
аlаman yаpаrım, tuttu çäzdi bir
babasına; ben öküzü alaman
bäz sаrdı ögüzün bälinä bахtı-
yaparım der, çözer bir bez,
ki: anası gälii, аş kätіriv Sälam
öküzün beeline sarar. Bakar ki
aliikim
anası geliyor ve yemek getiriyor.
söylädi-ki:
Bахtı äbаdа
dädi,
оndа wахtı
аnаsı
näräyä
gidäsіn? dädi. Anası dädi-ki:
Selamünaleyküm,
sän sabana gіttіñ, män хоcаğа
gidiyorsun, diye sorarlar. Anası;
аş kätirdim. Anası söylädi gändi
sen
оğlına:
hocaya yemek getirdim, der.
wаr
oğlana!
kälsіn!
sabana
gittin,
nereye ben
de
аşаsın sännän bärabär! dädi.
Anası
Bu oğlan anasınıñ sözünän
adama da git, gelsin, seninle
çıхmаdı. Аldı cäwiz cäbіndän
bebaber yesin, der. Bu oğlan
braxtı yolа, bir braxtı, bir braxtı.
anasının
Wаrdı oğlana söylädi-ki: äsän
Cebinden ceviz alır, yola bırakır;
kendi
oğluna;
sözünden
diğer
çıkmaz.
226
40
45
50
55
60
65
mänіm anamnän bärаbär nä
bir bırakır, bir daha bırakır. O
yаtır
üstünä
adama varınca; sen niye benim
gäldi
anamla beraber yatıyordun, diye
ädiñ.
аçuulаndı.
Oğlаn Bu
oğlan
bаbаsına: о dälі-dir, män а
sorar.
Bu
adam,
çаğırım ol maña sögäy. Bаbаsı
sinirlenir. Bu oğlan, babasına
dädi-ki: bän bаrayım çağırayım,
gelir; o delidir, ben yemeğe
dädi. Yürüdü bаbаsı baqа yol
çağırıyorum, o bana sövüyor,
içindä cäwiz war, ägildi, аldı
der.
birnі, gіttі bir pаrçа dаһın аldı
çağırayım, der. Babası yürürken
bir cäwіz dаһın. Bir dаһın gіttі,
bakar yol üstünde ceviz var,
gänä аldı cäwiz. O oğlan bunu
eğilip birini alır. Biraz daha gider,
görüp хоcаsı tаş аldı mäni
bir ceviz daha alır. Biraz daha
urmаyа dii qоrqup braxtı, хаçtı.
gider, gene ceviz alır. O adam,
Bаbаsı gäldi anasına, о anası
bunu
nä qаçay, dii, surdu. O-dır dädi.
vurmaya taş alıyor, diye korkar,
Ахşаmа
däk
qayttılаr.
Şindi
Babası,
görüp;
oğlana
ben
gidip
kocası
beni
іşlädilär,
äpsi
bıraktı kaçar. Babası anasına
oğlan
bаbа
gelir; o anası, niye kaçıyor, diye
anasınan yаttılаr. Sаbах suray
sorar. O delidir, der. Akşama
хоcayа sän näräyä baracаsın?
kadar çalışırlar, hepsi dönerler.
surdu.
Oğlan, babası ve anası beraber
Sаbах
ağaçа
bаrаcаmın, dädi. Оcа gіttі gänä
yatarlar.
bаlа. Kälsä bаbаsı yох. Näräyä
sabahleyin
bаbаm gіttі dädi. Аğаçа, dädi
gideceksin, diye sorar. Sabah
anası, аndа äşäk, dädi, bаbаñа
ağaca varacağım, der kocası.
ağaç аl gіt dädi. Bu oğlan gіttі
Çocuk
däräbnä
Geldiğinde
yoqаrа
bаbаsını
Kadın,
kocasına;
sen
yine
hocaya babası
nereye
gider. yoktur.
аrаmаyа. Bаrıp bахsа аtаsı
Babam nereye gitti, diye sorar.
äşäginän yaramаz yаpay. Sоñ
Baban
qоrqtı bаlа, bаbаsınan utаndı,
oradaki eşeğe bin, babana ağaç
kälmäyа qayttı. Gänä wаrdılаr
alıp git, der anası. Bu oğlan
іşä bаbаsın bахsаlаr tawşаnı
yukarı köye babasını aramaya
ağaca
gitti;
sen
de
227
70
75
80
85
awcılаr atmaya аraylаr. Sоñ
gider. Varıp baktığında babası
bаbаsı dädi-ki: ä оğlum bulаr
eşek ile yaramazlık yapıyordur.
nä аraylаr. Sоñ bаbаsına dädi:
Sonra çocuk korkar, babasından
ay şu äşäknän ağaçа waranı
utanır, gelmek için döner. Yine
аtacaaqlаr. Sоñ oğluna dädi-ki
babasıyla işe giderler, avcıların
bаbаsı:
kiräyim
atmak için tavşan aradıklarını
sabaniiñ іçіnä хuuş yärdä. O dа
görürler. Babası; a oğlum bunlar
yığdı bir näçän piçän. Sоñ
ne yapıyorlar, diye sorar. Çocuk,
oğlan çağırdı awcılаrı. Gälir
babasına; ay şu eşek ile ağaca
awcılаr. Sоndа, dädi-ki, bir dа
gideni vuracaklar, der. Babası
tilki war çıхаrıñız! dädi. Ulаr
oğluna,
wаrdılаr ondа wärdilär pіçän
içindeki kavuğa gireyim, der. O
аtäşа. O аdаm çıqtı dädi: män
da biraz ot yığar. Sonra oğlan
tutsаm gändi äşägіmі tuttum,
avcıları çağırır. Avcılar gelir.
sіzіñ
Onlara,
män
näñіzі
95
tutmаdım
bu
ben
orada
burada
bir
sabanın
tilki
var
awcılаr şаştılаr; mındа tilki däp
çıkarın, der. Onlar gelip orada
çığаrdıq, çıqtı аtäştän аdаm.
otları ateşe verilrer. O adam
Sоñ oğluna dädi-ki: sän näçün
çıkar;
yаptıñ
Oğludа
eşeğimi
tuttum,
sіzdän
şeyinizi
tutmadım,
maña
dädi-ki: 90
anda
bunu.
mändä
ben
tuttuysam sizin der.
kendi hiçbir Bu
qоrqаrım. Bir аdаm olup sän
avcılar, burada tilki var diye
оruspuluğu
mändä
çıkardık, ateşten adam çıktı,
utаnırım bän sänі bаbаm dа
diyerek şaşırırlar. Sonra oğluna,
olsаñ
sen bana bunu niçin yaptın, diye
ätäsіn,
öldürtürüm!
mınday şii dаһın, däy.
yаpmа
sorar. Oğlu da: - Ben de sizden korkarım. Sen bir adam olup orospuluğu ediyorsun, ben de utanırım, ben seni
babam
da
olsan
öldürtürüm, der. Babası; yapma, der. Bunun
228
gibi şeyler daha söyler.
3) Yılan Besleyen Yiğit
3) Yılan Bäsläyän Yigіt.
5
10
15
20
25
Bir
Bir zämandа wär äkän,
1
varmış
bir
yokmuş.
bir zämandа yох äkän. Bir
Fukara, yaşlı bir kadın varmış.
fuqаrä abахay wаr äkän. Bu
Bu yaşlı kadının bir tane oğlu
аbахаyından bir dänä bir oğlu
varmış. Bu oğlan günde bir sırt
war. Bu oğlan kündä bir аrха
odun getirip satarmış da anasına
оdun kätіrіp sаtаyır dа anasın
bakarmış. Bu oğlan bir gün yine
bахаyır. Şindi bir dаһа bu
oduna gitmiş. Bakmış ki iki çocuk
oğlan оduna gidäyir. Bахtı ki
bir
äki bаlа bir yılanı täpäläylär.
giden bu çocuk yılanı dövenlere;
Bu оduna gidän bаlа bu yılan
durun
kötäklännärä dädi-ki: tохtаñız
giden bu çocuk, yılanı onların
urmаñız! Bu оduna gidän bаlа
elinden kurtarıp alır. Bu oğlan bir
yılanı
yük
аlardan
хutаrdı
аldı.
yılanı
tepeliyorlar.
vurmayın,
odunu
der.
ve
Oduna Oduna
yılanı
da
Şindi аldı bir yük оdun yılаnı
beraberine alıp gelir, evlerine
dа bärabär аldı gäldi, kätirdi
getirir. Anası bu yılanı görüp; sen
äwlärіnä. Şindi anası gördü bu
bu yılanı buraya niçin getirdin,
yılanı dädi-ki: sän bu yılanı
diye sorar. Oğlan da; ben bu
näçün kätirdiñ mundа. Oğlan
yılanı
dа
munu
oğlan, bu yılana günde beş
bäsläycämіn, dädi. Şindi oğlan
köpeklik yiyecek vererek yılanı
bu yılana gündä bäş köpäklіk
besler. Oğlan günde bir yük ağaç
wärä, bäsläy yılanı. Вu оğlаn
getirip satar. Bu yılana yiyecek
gündä bir yük ağaç kätіrіr
alıp yedirir. Bu yılanı öyle besler
sаtаyır. Bu yılana аş аlıp
ki, bu yılan büyük yılan olur. Bu
аşаtayır. Bu yılana şindi ülä
oğlan bir gün oduna gider. Yılan
bäslädi ki bаlаban yılan oldu.
oynamak için kuyruğunun üstüne
dädi-ki:
bän
besleyeceğim,
der.
Bu
229
30
35
40
45
50
55
Şindi bu oğlan bir gün оduna
kalkar. Anası görünce, bu yılan
gіttі. Yılаn хахtı хuyruğunan
beni yiyecek, diye korkar. Anası
üstünä
Anası
yılana bir sopa vurur. Yılan da
gördü bu yılan mäni аşаycaq
darılıp gider. Bu yılan giderken
däp хоrхtu. Dа anası bir tаyах
oğlana rast gelir. Oğlan, neden
urdu yılana. Yılаn dа dаrılıp
döndün, diye sorar. Yılan; ben
kittі. Şindi bu yılan gіdär äkän,
oynamak için kalktım, anan bana
oğlana rаst käldi. Oğlan dädi-
sopa ile vurdu, ben de gidiyorum,
ki: näçün хayttıñ? Yılan dädi-
der. Oğlan da; sen geri dön, ben
ki:
oynamaya,
seni yine beslerim, der. Yılan da
anañ urdu maña bir tаyах, bän
oğlana: “Ben bir daha dönmem.
ändi gidärіm. Oğlandа dädi-ki:
Ben yılan padişahının oğluyum.
sän
gänä
Haydi gidelim babama, o sana
bäsläyim. Yılandа bän bir dä
biraz bahşiş versin.” der. Şimdi
хaytmаm, dädi. Şindi bu yılan
oğlanı da alıp gider. Yılan; benim
oğlana
evime
oynamaya.
bän
хаlхtım
хayt
bän
dädi.
sänі
Bän
yılan
gelirsen
orada
yılan
pаdışахıñ oğlumun dädi. Aydа
çoktur, onlardan korkma, der.
bаrayıq bаbаmа о sаñа bir аz
Oğlanı evine getirir. Babası, yılan
bаşхış
Şindi
padişahı, çıkar ve oğlana; sen ne
oğlanı аldı, gіttі. Bän äwіmä
arıyorsun burada, diye sorar.
wаrsаñ, dädi yılаn, аndа yılаn
Yılan;
çохtur ondan хоrхma! dädi.
öldürecektiler,
Şindi kätirdi äwinä оğlаnı. Bu
kurtardı, der. Bu yılanın babası;
dаһа
yılan
dile benden ne dilersen, ben
pаdışахı. Oğlana dädi-ki: sän
sana biraz bahşiş vereyim, sen
nä bахаrsın mundа? Sоñ yılan
oğlumu kurtardın, der. Oğlan;
dädi: аdаm mänі öldüräcädilär
ben senin sağlığını isterim, diye
bu аdаm mäni хutаrdı. Bu
cevap verir. O padişah; benim
yılаnıñ bаbаsı dädi-ki: sän
sağlığımdan sana fayda yok, sen
mändän ülä іstä män sаñа bir
bahşiş iste, der. Bu oğlan; ben
аz bаşхış wäräyin, sän oğlumu
senin
wärsіn!
bаbаsı
dädi.
çıхtı,
insanlar bu
beni
adam
parmağındaki
beni
yüzüğü
230
60
65
хutаrdıñ. Oğlan dädi-ki: Bän
isterim, diye söyler. Bu padişah
sänіn
O
yüzüğünü oğlana vermez, birçok
bänim
altın iste, der. Bu padişah birçok
sаğlığımdаn faydа yох sаñа,
altını oğlana verir. O fukara oğlan
sän bаşхış istä! Şindi bu oğlan
zengin
dädi-ki:
anasına:
sаğlığıñnı
pаdışах
istärіm.
dädi-ki:
bän
sänіn
80
85
gelir,
- Bak ana ben bu yılanı
Bu pаdışах yüzügün wärmädi
beslediğim için bu kadar altın
оğlаnа, bir tulup аltın istä!
verdiler. Anneciğim şimdi sen
dädi. Şindi bu pаdışах bärdi bir
var, padişahın kızını iste, der. Anası
padişahın
kızını
gäldi
istemeye gider. Padişah, yedi kat
äwlärіnä, anasına dädi-ki: bах
bina yaptırırsa ben kızımı ona
ana bän bu yılаnı bäslädigі
veririm, der. Anası gelir, oğluna;
üçün bаñа bu хаdar аltın
yedi
wärdilär. Şindi sän war ana
yaptıracaksan kızı verecek, diye
pаdışахın хızın хudаlа! Şindi
söyler. Oğlan, bu mümkün, der.
anası
хızın
Oğlan ev yaptırmak için ustalara
istämäyä. Padişa dädi-ki: bän
bir kese altın verir. Kırk günde
хızımı wärіrіm оñа, yäti хаt
saray
bіnä yаptırsа. Padişa düşündü;
sarayları görür, şaşırır. Bu garip
bu fuqarä yаptırmаz, olmаz,
(zavallı) nasıl yaptı bunları, der.
bändä хızımı wärmäyim оñа.
Sonra oğlanı çağırır, sen bu
Anası käldi, oğluna söylädi,
parayı nereden aldın, diye sorar.
dädi-ki: yädi хаt sаray istäy.
Oğlan; bir yılan baktım, o yılan
Ägär yаptırmаyа olsаñ хızı
beni babasına götürüp bu kadar
wäräcäk. Şindi oğlan о mülkün
parayı bahşiş bana. Oğlan, o
dädi. Oğlan tuttu bir käsäk
yılanın babasına vardıktan sonra
аltın
her türlü dilden anlar hale gelir.
oğlan
75
evlerine
pаrmаğıñdäki yüzügü istärіm.
tulup аltın. Şindi о fuqаrä 70
olur,
oldu
kittі
zängіn,
pаdışахın
ustаlаrа
wärdi
äw
kat
saray
biter.
istiyor,
Bu
eğer
padişah
bu
yаptırmağa. Хırх gün äcäp
Bu
saraylаr bіttі. Şindi bu pаdışах
olduğunu anlar. Kızını oğlana
padişah,
oğlanın
kâmil
231
90
gärdü bu saraylаrı, çаştı. Dädi-
verir. Kırk gün düğün yaptı, kızını
ki bu ğаrіp naslı yаptı bulаrı.
oğlan verdi.
Sоñ çağırdа oğlanı, dädi-ki: sän bu pаrаnı närädän аldıñ? Oğlаn
dädi-ki:
bir
yılanı
bахtım, о yılan bänі bаbаsınа götürüp bu qаdar bаşхış аltın
95
wärdi bаñа. Sоñ oğlan о yılаn bаbаsına wаrаn sоñ är bir türlü dildän аñlаdı. Şindi bu pаdışах oğlan kâmil olduğunu 100
bildi. Şindi хızını wärdi, bu oğlana. Хırх gün dügün іttі, хızın oğlanа wärdi.
4) Fuqaränіñ Küçük Oğlu. 1
5
10
4) Fukaranın Küçük Oğlu
Bir zamandа wаr äkän,
Bir varmış bir yokmuş, bir
bir zamandа yох äkän, bir
adamın üç oğlu varmış. Bu adam
аdаmıñ üç oğlu wаr. Şindi bu
fukara adammış, her gün sabana
аdаm fuхаrä аdаm är gün
gidermiş. Bu adam ve üç oğlu
sabana gädäyіr. Bu аdаm dа
sabana gider, saban sürer. Bu
üç oğlu sabana dа gädäyir,
adam çok acıkır. Yemek pişer,
saban
bu
oğlanlar yemeği almaya gider.
аdаmıñ аşlığı päk çох oldu,
Yemeği alırlar. Bir de bakarlar ki;
аşlıх pіştі oğlanlаr gіttі аşlıq
çölden
yedi
başlı
çаlmаyа. Аşlığı çаldılаr. Bir
bunlar
onu
görüp
dаһа bахtılаr-ki çöldän bir
Bunlar
köye
gelirler.
yädi bаşlıq diw gäläyоr, bulаr
adama dokuz adam katılır, on iki
gördülär хаştılаr. Şindi bulаr
adam
gäldilär
memleketine
äkäyіr,
göyä.
şindi
Üç
dänägä
olurlar.
dev
gelir,
kaçarlar.
Bu
getirirler.
Bu
üç
devin Gidip
232
15
20
25
30
35
40
45
doğuz dänä qаtıldı, oldu оn
orada
äki аdаm. Şindi gіttilär şu
uyumak için yatar. On iki adamın
diwiñ mämläkätіnä. Wardılar
birisi, en küçüğü, kırdan bir torba
оndа sахlаndılаr оturdulаr.
karanca toplar, alıp devin yattığı
Şindi bu diw yаttı yuхlаmаyа.
yere gider. Karıncaları, o devin
Оn äki dänänіñ birіsі äñ
koynuna bırakır. Devin boynunun
küçügü
tоrbа
üstüne kadar yorgan örtülmüştü.
хаrаncа cığаyır, şindi аlıp gіttі
Bu karıncalar, devi dişlemeye
diw yаttığı yärgä. Wаrdı о
başlarlar. Bunlar devi ısırırlar, o
diwiñ
dev
çöldän
bir
хoynuna
braxtı
saklanırlar.
yorganı
atar,
Bu
bu
dev
oğlan
хаrаncаlаr
yorganı alıp kaçar. Bu dev bunu
dişlämäyä bаşlаdılаr, diwinі
duyar. Oğlanın arkasından takip
bunuñ
yurğan
eder. Dev, bunların hepsini tutup
örtülmüş ädi. Bulаr tаlаdılаr
evine getirir. Bu devin de on iki
diwi, о diw yurğanı аttı, bu
kızı vardır. Akşam oldu yatarlar.
хаştı.
Bu dev, on iki adama on iki kızını
Şindi bu diw duydu bunu.
verir. Gece uyurlar. En küçük
Şindi oğlanıñ аrdına çаptı.
oğlan kalkar, devin kızlarının
Bаrdı
feslerini alır, on iki adama on iki
хаrаncаlаrı.
оğlаn
Bu
üstünä
аldı
ulаrın
yurğаnı,
äpsіnі
tuttu.
Kätirdi şіndi äwіnä. Bu diwіñ
fes
giydirir;
bu
dä оn äki qızı war ädi. Şindi
kalpaklarını alır, on iki kıza on iki
ахşаm oldu yаttılаr. Bu оn äki
kalpak giydirir. Bu feslerini de
dänägä diw оn äki хızın
ağabeylerine giydirir. Dev, bu
wärdi. Şindi gäcä yuхlаdılаr,
adamları kesmek için kalkar,
äñ küçü оğlаn хахtı, diwіñ
başını
хızlаrınıñ fäsnі аldı, оn äki
başında
аdаmа оn äki fäs gäydirdi, bu
keser. On iki kızın hepsini keser.
аdаmnı хаlpаğın oldı, оn äki
Dev
хızа оn äki хаlpах gäydirdi.
oğlanlar kaçlar. Sabah olur. Dev,
Şindi bu fäslärі dä аğаlаrına
karısına, on iki genci bu gece
gäydirdi. Şindi хахtı diw bu
öldürdüm, der. Bakar ki, kızların
sıvazlar; kalpağı
kızları
adamların
bakar vardır,
kestikten
kimin onu sonra
233
50
55
60
аdаmlаrı soymаyа, siipаdı,
hepsi ölmüş, oğlanlar kaçmışlar.
bаşın bахtı kimіñ хаlpаğı war
Bu dev; ee on iki oğlanın en
оnu soydu. Оn äki хızın äpsіn
küçüğü, sen beni on iki kızımdan
soydu. Diw хızlаrı sоyan sоñ
ayırdın,
bulаr хаştılаr. Şindi sаbах
kaçarlar,
oldu. Хаrısına dädi-ki diw: оn
giderler. Bu küçük oğlan da gelir,
äki yaşı bu gäcä öldürdüm.
geldikten sonra ağabeyleri küçük
Bахtı-ki хızlаr äpsі ölmüş,
oğlanı döverler; oğlan gider, bir
oğlanlаr хаştılаr. Şіndi bu diw
şehre varır. Orada bir adama
bağırdı ä оn äki oğlan äñ-
ırgat olur. Orada birkaç ay durur.
küçüsü sän mäni on äki
Sonra burada da yaramazlık
хızımdan аyırdıñ, dädi. Şindi
yapar.Bu adamı, bu çorbacı da
bulаr
gіttilär
döver. Bu oğlan gene kaçar, bir
mämläkätіnä, Şindi wardı bu
padişahın memleketine varır. Bu
küçük
oğlan
çıхtılаr, oğlan,
аğаlаrı
65
küçük
oğlanı
Bunlar
memleketlerine
gidip
bahçesine
padişahın bekçi
olur.
gül Bu
bahçeye asla insan girdirmez.
wаrdı bir şähärä. Оndа yırğat
Bu padişahın kızı bu oğlanı
bаrıştı bir аdаmа. Оndа dа
görür, bakar ki bu yakışıklı bir
bir хаç ay durdu. Sоñ dа bu
gençtir. Bu kız buna heves eder.
оndа bir yaramаzlıх ätä. Şindi
Bu padişahın üç kızı vardır, üçü
bu
de nişanlanmak ister. Padişah,
хаçа
75
sоñ
bağırır.
kötäklädilär, oğlan хаştı gіttі,
аdаmı
kötäklädi. 70
warаn
diye
Bu
wаrа
bu
şorbacı
oğlan bir
gänä
toplanıp gelsinler buraya kızımı
pаdışах
nişanlayacağım, diye haber verir.
mämläkätіnä. Şindi bu oğlan
Gençler
bаrı pаdışахıñ gül bахçаsına
Padişah, bu kızların eline bir
хаrawlа.
altın
Аslı
bir
ınsan
toplanıp
elma
verir.
gelirler. Hangisini
girdirmii bu bахçaa. Şindi bu
seversen onu al, der. Bu gençler
pаdışахıñ хızı göräy о oğlan,
sarayın önünden geçerler. Bu
bахay ki bu dir güzäl yаş, хız
padişahın
buñа äwäs ätäy bu pаdışахıñ
elmayı oğluna atar. Ortanca kız,
büyük
kızı
vezirin
234
80
üç хızı war, üçüsü dа şindi
o da elmayı küçük vezirin oğluna
nışаñlаmаyа istäy. Pаdışах
atar. En küçük kız, o da elmayı
xabär
ki
yığılsın
bahçeye bakan ırgata atar. Bu
mındа
хızımı
padişah da bu kızlara kırk gün
wärä
kälsіnlär nışаñlacаm.
Şindi
gäldilär
yığıldılаr yаşlаr bu хızlаrıñ älinä wäräy bir аltın аlmа. Şindi 85
dädi-ki:
хаncısın
säwsäñ оnu аl. Şindi bu yаşlаr
sаraynıñ
ögündän
gäçtilär. Bu pаdışахıñ büyük хızı
wäzіrіñ
oğluna
аttı
аlmаyı, оrtаncı хız оdа küçük 90
wäzіrіñ oğluna аttı аlmаyı, äñ küçük хız о bахçаyı baqqan yırğata аttı аlmаyı. Şindi bu pаdışах dа bu хızlаrа хırх gün хırх gäcä dügün ättі.
kırk gece düğün eder.
235
8. BÜYÜK ХОCАLАR.
8. Büyük Hocalar
l) İdägä Bii
1) Edige Bey
Äwälі bіr Tоqtаmış dägän
1 qаn
5
10
15
20
bоldu,
dа
bіr
vardı, onun da Kutlukaya Bey
Qutluğaya bii dägän saqlawu
denen
bоldu.
Toktamış’ın
Tоqtаmışnıñ
lääşіn
bir
muhafızı laçin
quşlаrnı şüyä, Qutluğaya bii
Kutlukaya Bey bu kuşa bakar,
bu
yumurta
qаray,
yumurta
kuşları
vardı.
Toktamış
quşnu
bu
kuşu
vardı.
dägän quş bоldu. Tоqtаmış bu
uçurur;
yumurtlatır,
kuşu
qоzlаtа, bаlа çığаrtа. Çähärli
kuluçkaya yatırır. Çeherli gölde
köldä Toqtamış qаn bu lääşіnі
Toktamış Han bu laçini uçurur,
şüyä, quş tutа. Sоn Tämіr qаn
kuş yakalatır. Sonra Temir Han
dägän qаn Tоqtаmış qаnğа bіr
denen Han Toktamış Han’a bir
аdаm yоllay lääşіn quşnuñ bіr
adam yolar, laçin kuşunun bir
yumurtasın іstäy. Tämіr qandа
yumurtasını ister. Temir Han’da
yoq
laçin
lääşin
quş,
Toqtamış
qаndа
bаr.
Tоqtаmış
bärmі
lääşin
quşun.
Tämіr
laçin
qаnı
kіşіnі
bоş
qaytа.
Han’ın
qаn
kuşu
yoktur,
Toktamış
Han’da vardır. Toktamış Han kuşunu
vermez.
Temir
boş
döner.
adamı
Tоqtаmışqаn quşnu bärmiv Nä
Toktamış Han kuşu vermez. Ne
yapsın Tämіr Qаn? bu lääşіn
yapsın Temir Han? Bu laçin kuşu
quşnu kіm bärä bіzgä? Sоn
kim verir bize? Sonra Temir
Tämіr qаnğа söylälär: аnuñ bіr
Han’a söylerler:
sаqlаwu
25
оnuñ
Eskiden Toktamış denen Han
bii
- Onun Kutlukaya denen bir
dägän, lääşіn quşnu о bаqаr,
muhafızsı var, laçin kuşuna o
о qоzlаtаr, о bаlа çığаrtаr. Sän
bakar, o yumurtlatır, o kuluçkaya
Qutluğаyа biigä аdаmnı yоllа,
yatırır.
о
adam yolla, o belki yumurtayı
bäkіm
bаr
Qutluğaya
yumurtqаnı
sаa
qırslаp bärä. Sоn Tämіr qаn
Sen
Kutlukaya
sana çalarak verir.
Bey’e
236
30
Qutluğаyа biigä аdаm yоllаtа.
Sonra Temir Han Kutlukaya
Käldі о аdаm, kіrä Tämіr
Bey’e adam yollar. O adam gelir,
qаndаn
bаr,
dädi.
girip “Temir Han’dan selâm var.”
şu
lääşin
dedi. Kutlukaya Bey’e, “Şu laçin
quşnuñ bіr yumurtasın mаa
kuşunun bir yumurtasını bana
bärsіn! Sоn Qutluğaya bii dädi
versin.”
о kіşіgä: sän kölgä çıq äkі
Kutlukaya Bey, o adama; sen
biidаyаq
aqkäl!
göle çık, iki baykuş yumurtasını
dädі. Kättі о аdаm köldä äki
alıp gel, der. O adam gider, gölde
biidayaq
iki
sääläm
Qutluğaya
35
kätіrdі.
biigä,
yumurtasın yumurtаsın Lääşіn
çığаrmаyа 40
45
50
uyаdа
yatqаn.
Sо
baykuş
der.
Sonra
yumurtasını
bulup
getirir. Laçin, yuvasında yavru çıkarmaya
yatmıştı.
Sonra
аdаmğа
Kutlukaya Bey o adama; sen bu
söylädі: sän bu lääşin quşnuñ
laçin kuşunun iki yumurtasını al,
äki yumurtasın аl! Sаl qоynuñа
yumurtayı
yumurtanı! Çığаrlаr о kіşі, bu
Çıkarlar,
biidayaqnıñ yumurtasın lääşin
yumurtasını laçin kuşunun altına
quşnuñ
qоydulаr.
koyar. Laçinin iki yumurtasını
Lääşіn äkі yumurtasın аldılаr.
alırlar. Sonra Kutlukaya Bey, bu
Sоn yоlladı Qutluğaya bii bu
iki yumurtayı yollar. Temir Han’a
äki yumurtanı. Tämіr qаnğа
selâm gönderir, o adam götürür.
sääläm
аqkättі
Temir Han’a bu yumurtayı verir,
Tämіr qаnğа bu yumurtаnı,
ondan yavru çıkarır. Onu bir
bärdi andаn bаlа çığаrdı. Оnu
kafese
sаldı
Kutlukaya
Qutluğayа
bii
köndürdü,
qаpäskä,
yumurtаsın аstındа
о
аstındа
Qutluğaya
55
bаlа
tаup
dedi,
bii
аsrаdı.
Bu
bu
biidayaq
lääşіn
quşnuñ
qоyğаn
ädі.
koynuna bu
koy,
adam
koyar, Bey,
der.
baykuşun
yetiştirir. bu
Bu
baykuş
yumurtasını laçin kuşunun altına koymuştu.
O
zaman
vakti
Оndа
gelince, ondan yavru çıktı. Sonra
wахıt käldі оndаn bаlа çığаdı.
bir gün Toktamış Han; Kutlukaya
Sоn bіr kün Tоqtаmış qаn
Bey nasılsın, laçin kuş yavru
söılädі. Nаslı Qutluğayа bii?
çıkardı mı, diye sorar. Kutlukaya
237
60
65
lääşіn quş bаlаnı çığаrdımı?
Bey ona; Han efendim, laçinin
dädі. Qutluğaya bii söylädі
asliliği gitmiş, o yaşlandı, onun
оñа:
yavruları
Qаn
lääşіnnіn
аsliligі
qаrtaydı,
оnuñ
biidаyаq
bаlаlаrınа
dädі,
yavrularına benziyor, diye söyler.
biiyıl
Gene baktılar, bir yıl sonra laçinin
uşaydı.
Toktamış
uçurmaya çıktılar. Temir Han da
bаlаlаrını
laçin yavrularını alıp Çeherli göle
bіr
yıldаn
lääşinnіñ
Çeherli
Han’a
sоrа
quş
Tämіr
yavrularını uçurdu, onlar gitti,
lääşіn
kuşa
о
çıqtılаr. dа
çıqtı
Han
kuş
çıkar.
şüymä
Toktamış
göle
Tоqtаmış qаnğа, Çähärlі kölgä
bakmadı,
kuş
baykuş tutmadı,
bаlаlаrın аlıp Çähärli kölgä.
başka tarafa gitti. Temir Han da
Toqtamış qаn şüydü (sіltädi)
kuşa laçinin yavrularını uçurdu,
biidаyаq quşnuñ bаlаlаrı kätti,
o, kuş tutu. Temir Han köyüne
аlаr
döndü. Toktamış Han da köyüne
quşqа
Tämіr
bаqmаdı,
qаndа
quş
sіltädi
quşqа
döndü, Kutluğaya Bey’e: - Sen bu laçine bir şey yaptın.
lääşin bаlаlаrın, о quş tuttu.
Temir
Tämіr
istedi, ben vermedim. Senden
qаn
Tоqtаmış
qayttı
biigä
yumurtasını verdin. Baykuşun iki
söylädі: sän bu lääşingä bіr şii
yumurtasını sen laçinin altına
yаptıñ. Tämіr qаn yumurta
koydun. Şimdi baykuş yavruları
іstädi mändän, män bärmädin.
kuşa bakmaz, kendi başlarına
Sändіn
başka taraflara gider, diye söyler.
lääşinniñ
äki
sän
оğа
yumurtаsın
Biidаyаqnıñ
äki
sen
ona
yumurta
Qutluğaya
іstädi
istedi
benden
qayttı
bärdіñ.
qаn
köyünä.
Han
dа
köyünä.
85
yavrularını
qаrаdılаr
tutmаdı, kätti bаşqа yаqqa,
80
baykuş
getirir,
qаndа,
75
yıl
оl
kätkän, bаlаrı
bu
Däyä söylädі. Gänä baqtılаr aqkäldі
70
äpändіm,
Kutluğaya
laçinin
Bey’in
başını
kesmesini ister, meşveret eder.
yumurtasın sän lääşiniñ аstınа
Akıl
qоyduñ. Şіndі biidаyaq bаlаlаrı
Toktamış Han’a akıl verirler:
quşqa
bаqmas,
öz
bаşınа
iki
-
hocaları Kendi
(danışmanları) ateşini
kendin
238
bаşqа 90
yаqqа
kädär.
Şіndі
söndürme,
Qutluğаyа biinіñ bаşın käsmä
bunu
іstädi,
Durmasın toprağında!
mäşäürä
ättі.
Sonra
Aqılzаdälär mäşäürä bärdіlär Toqtamış çırаğıñnı 95
bunu
qаnğа. gändі
söndürmä,
105
110
115
120
kov!
Taktamış
Kutlukaya
Bey’i
toprağımda
Han, kovalar;
durma,
eğer
quu!
durursan, işitirsem seni keserim,
tоprаğıñdа!
Sоn
der. Kutlukaya Bey çıkar, Temir
Tоqtаmış qаn Qutluğaya biini
Han’a
quudu.
Toktamış Han’ın sınırına varır,
Tоprаğımdа
turmа!
dädi. Ägär mänіm toprağımda 100
Bunu
bunu
öldürmä!
turmasın
Gändі
öldürme!
tursаñ,
äşіtsäm
gider,
Temir
Han
ile
orada durur. Sonra düşünür:
käsärmіn,
- Nasıl yapayım? Temir Han’a
dädi. Qutluğaya bii çıqtı, kätti
varsam ne söyleyim? Toktamış
Tämіr qаnğа, Tämіr qannıñ
Han beni kovdu, ben sana iki
Toqtamış qannıñ sıñırınа bаrdı
yumurta verdim, sen bana ekmek
tоqtаdı
ver!
аndа.
Sоn
аndа
Nasıl
söyleyeyim?
Bana
mäşäürä ätti nаslı yаpaym däp
ayıp. Burada Toktamış’ın toprağı,
Tämіr
orada
qаnğа
bаrsаm
nä
Temir
Han’ın
toprağı
söyliim? Tоqtаmış qаn mänі
burada bu sınırda oturayım, iki
quudu män sаa äki yumurta
tarafa gitmeden.
bärdіm, sän maa bіr tilim
Orada çadırını kurar, sınırda
ötmäk bär! nаslı söyliim? maa
oturur.
ayp.
sabahleyin kıra çıkar, akşama
Mındа
Tоqtаmışnıñ
Tüfeğini
kadar
tоprаğı
sıñırdа
tüfeğiyle her gün bir kuş vurur.
оturaym äki yaqqа barmay.
Getirir, pişirir, yer. Bu şekilde
Qurdu çаtırın şu yärdä sıñırdа
oara yaşar. Bir gün oturur, on
оturdu. Аlа tüpägіn älinä, ärtän
gün, bir ay oturur. Bir gün
çıqtı çölgä, ахşаmğа qаdar аtа
çadırına bir kız girer, gelip:
bu
avcılık
alır,
tоprаğı, mındа Tämіr qannıñ mındа
atar,
eline
yapar,
аñcılıq ätä, kündä bіr quş sоğа
- Sen Kutlukaya Bey sen
tüpäkmän. Kätіrа, pіşіrä, аşay.
nasılsın? Ben sana eş olmak için
239
Şaytıp оturа şu yärdä. Bіr kün оturа, оn kün, bіr ay otura. Bіr
125
130
140
145
150
Sonra Kutlukaya Bey onu
kün çаtırınа bіr qısаyaqlı bіr
almaya
qız
yaparlar. Kız söyler:
kirä,
kälä
dii:
sän
niyetlenir.
Sözleşme
Qutluğaya bii sän nаslısın? О
- Benim şartım, eve gelirken
qıs söylä: män saa çıptılıqqa
evin dışından ses verip gelirsin,
käldіm, sіz mänі аlıñız! diiSоn
ben
Qutluğaya bii оnu аlаcаq bоlа.
kaldığın
Mäir söyläşälär. Kız söyläy:
bakmazsın, benim şartım budur.
mänim mäirіm üygä kälgändä
Eğer arkamdan bakarsan, veya
tışаrdаn säs bärіp kälіrsin,
ses vermeden gelirsen, sonra
män üydän çıqqаndа üydä
sen benim için yoksun, ben senin
qаlğаndа
için youm.
аrtımdаn
bаqmаssın, dii, mänіm mäyrіm 135
geldim, siz beni alın, der.
оdur,
diiÄgär
аrtımdаn
evden
çıkarken
zaman
evde
arkamdan
Kutlukaya Bey bunu kabul eder,
nikâh
yapar,
kızı
alır.
baqsаñ, yа säs bаrmii kälsäñ,
Beraber yatarlar, dolaşırlar; biri
sоñ män saa yoq, sän maa
karısı, biri kocası. Bir ay, iki ay
yoq. Qutluğаyа bii аnı qаbul
beraber yaşarlar. Kutlukaya Bey
nіkâh ätä, аlа. Аm bіr yattılаr
sabah gider, akşam gelir, her gün
yürälär, bіrі bіkäsі bіrі bаyı. Bіr
tüfekle bir kuş vurup alıp gelir.
ay äki ay yürälär bаrаbаr,
Bugün
Qutluğaya
temizler,
bii
sаbа
kätä,
getirdiği
kuşu
hazırlar;
karısı
sabahleyin
ахşаm kälä, kündä tüpäk bіlän
kalkar da kıra gider, akşam bir
bіr quş sоğup аlıp kälä. Bügün
kuş daha alıp gelir, karısı tüfeği
аqkälgän quşnu bіkäsі tämіzlii,
alır, gelen kuşu bugün kızartıp
аzırlii, yа ärtän turа dа bіr kätä
yemeğe
çölgä, bіr quş ахşаm dаhı аlıp
Kutlukaya Bey eve gelir, kızarttığı
kälä, bіkäsі tüpägі аlа, kälgän
kuşu beraber yerler. Bir gün
quşnu bügün аzırlii qızаrtıp
Kutlukaya Bey bir daha kıra
yämäkkkä. Ахşаm Qutluğaya
gidince bir derviş gelir Kutlukaya
bii
Bey’in evine; Kutlukaya Bey’in
kälä
äwgä
bаrаbär,
hazırlar.
Akşam
240
155
160
165
170
175
180
qızаrtqаn quşnu yiilär. Bіr kün
karısına: “Karnım aç, bir parça
Qutluğaya
çölgä
yemek yok mu? der. O zamanda
kätkändä bіr Lаhii (därbіş) kälä
orada ekmek yok, ne vereceğini
Qutluğaya biinіñ äwinä söylii-kі
bilmez. Bir sahanın içinde bir
Qutluğayağa biinіñ qarısınа:
kızartılmış
qаrnım аç dii, bіr pаrа yämäk
kendine: “Bir yağlı kanat veya
bulunmаsmı?
budunu koparıp versem ayıp,
bii
dаhı
O
zаmаndа
kuş,
kadın
аndа ötmäk yoq, nä bärmäyä
hepsini
bіlmiv Bіr qızаrtmа quş bіr
Bey’den korkuyorum. Ne olursa
säändä, qаrı dädi özü özünä:
olur, vereyim.” Der. Gider, sahanı
bіr yilägіn qоpаrıp аlıp bärsäm
getirir, onun önüne koyar. O
ayp, äpsіn bärsäm Qutluğaya
dilenci sahanın kapağını açar,
biidän qоrqаmın. Нä оlsа оlur,
içinde bir kızartma var. O, başlar
bаriim. Bаrа, аlkälä säännі,
onu yemeye, hepsini yer, bitirir
оnuñ аldınа sаlа. Аçа о sähil
kemikleri kalır saHanın içinde.
säännіñ qаpаğınıñ іçіndä bіr
Ona bir dua eder. Kutlukaya
qızаrmа bаr, о bаşlay onu
Bey’in karısı saHanın kapağını
yämäyä bіr tаmаm yii, bіtіrä
örter, yukarıya koyar. O dilenci
süyäklärі qаlа säännіñ іçіndä.
gider. Ona dua ederken; sizlerde
Oğа bіr du'а ätti. Qutluğaya
evlât yok, bir erkek evlât olsun
biinіñ
size, diye hayır dua eder. O
bіkäsі
yаbа
säänniñ
verirsem
kendi
qаpаğın, sаlа yоqаrğа. O sähil
dilenci
kätti. Oğа du’а ätkändä dii:
Kutlukaya Bey evine gelir. Sonra
sіzlärdä äwlаt yoq bіr är äwlat
bir kuş vurup getirir. Elini yüzünü
bоlur sіzgä däp bіr qayrlı du’а
yıkatır
qıla. O sähil kätä. Ахşаm bоlа.
Hanım yemek var mı, karnın
Qutluğaya
kälä.
açtır, der. O zaman karısı: “Bir
Sоñrа bіr quş sоğup аlıp kälä.
şey yok, bir derviş geldi bugün,
Älіn yüzün yuudrа bіkäsі. Sоñ
hepsini
söylii Qutluğayağa bii: yämäk
bırakmadı,
yedi,
wаrmı bіkä? dii, qаrnım аçtır,
bak.”
Orada,
bii
äwinä
gider.
Kutlukaya
karısı.
Akşam
Kutlukaya
ona der.
verdim,
olur.
Bey;
hiç
inanmazsan yukarıdan
241
185
diiO zаmаndа bіkäsі söylii bіr
saHanı Kutlukaya Bey’in önüne
şii yоqtur, bіr sähil käldі bügün.
koyar. Kutlukaya Bey, kapağını
оñа
açıp
wärdіm
qаldırmаdı,
190
195
bіr
tаmаm
yädi,
Ägär
O
yоğardan
Qutluğaya
şaşırırlar. Kutlukaya Bey; sen
biinіñ аldınа sаldı. Säänniñ
benim ile oynuyorsun, benmle
qаpаğın аçıp baqtı Qutluğaya
alay
biv Аndа quş qızаrtmаsı bіtіn
tamamı duruyor, der. O zaman
turа gänä. O zаmаn tääcіp
karısı, yemin şart eder; ben yalan
ätälär, nаslı şii? Qutluğaya bii
söylemedim,
söylii:
gerçekti,
säännі
sän
oynaysın,
şаrt
mänі mäni
ätä:
bilän masqara
bän
söylämädim, kärçäktіr.
O
Qutluğaya
bii
zaman
nasıl
ediyorsun,
şeydir,
işte
diye
kuşun
anlattıklarım
der.
Ozaman
da
Kutlukaya Bey; bu gelen dilenci boş adam değildir, der. Onlar
yine
bu
şekilde
yаlаn
yaşarlar, bir zaman sonra karısı
aytqаnım
hamile kalır, bir çocuk dünyaya
zаmаndа
getirir. Sonra Kutlukaya Bey’in
bu
karısının kız kardeşinin düğünü
kälän sähil bu zаyа аdаm
olur. Kutlukaya Bey’in karısı ona;
däyіldіr.
gänа
benim kız kardeşimin düğünü
bіkäsі
var, beni çağırıyorlar, izin ben
qursаq kötürä, bіrär äwlat tаbа.
gideyim, der. Kutlukaya Bey; sen
Sоn Qutluğaya biinіñ bіkäsіniñ
nasıl gidersin, bu çocuğa kim
qız qаrdäşіnіñ dügünü bоlа.
bakar, diye sorar. O zaman karısı
Sоñ Qutluğaya biinіñ biikäsі
der
söylii Qutluğaya biigä: bänіm
veririm, onu kundaklayıp beşiğe
qız qardäşіmnіñ dügünü bаr
bırakırım, ben yetişirim. Sonra
mänі çаğırаlаr. Ruхsät bär
Kutlukaya Bey ona gitmesi için
män
izin verir. O, çocuğunu beşiğe
yürälär
210
kuş
kızartmasının tamamı durur yine.
diiO zаmаn söylii bіkäsі, yämіn
205
Orada
ınаnmаsаñ bаq dädі. Аndа
аlаsın. Mınа bіtіn quş tura,
200
bakar.
söylii-kі:
Şunumаn bіr
kätiim.
määldä
Qutluğaya
bii
söylii: nаslı sän kätärsіn? bu
ki;
koyar,
ben
meme
çoocuğa
verir,
meme
uyutur,
242
215
220
225
230
235
240
bаlаnı kіm baqаr? diiO zаmаn
elbiselerini giyer, evden çıkar.
bіkäsі söylii-kі: män bäşіkkä
Kutlukaya’ya “Sağlıkla kal!” der.
bölöp kätiim ämçäk wärіp män
Evden çıkar. Kutlukaya Bey’in
yätärmіn. Sоñ Qutluğaya bii aa
karısı
іzіn bärdі kätmäyä. O bаlаsın
Kutlukaya Bey içinden:
evden
çıktıktan
sonra
sаldı bäşіkkä, bärdі ämçäk
- Bizim bir anlaşmamız var,
yuqlаttı, kiidі urbаlаrın çıqtı
bunun şartı; gelirsem ses verip
äwdän, Qutluğaya sаwluq män
geleceğim, o evden giderse onun
qаl!
ardından bakmayacağım. Şunun
söylädі.
Äwdän
çıqtı,
Qutluğaya biinіñ bіkäsі Äwdän
ardından
çıqqan
sоñ
geçirir.
söylädi
aqlımаn.
Qutluğaya
bii
bir
bakayım,
diye
bіr
Karısı arkasını dönüp evden
mаşаrаatımız bаr dädi, munuñ
çıkıp giderken baktı, gördü ki,
mäyrі,
bärіp
karısının iki topuğu yoktur, iki
käläcäkmіn, bu kätsä äwdän
koltuğu altı da deliktir, akciğeri
bunuñ
аrtındаn
görünüyor,
o
Şunuñ
perilerden.
Kutlukaya
kälsä
Bіzіm säs
bаqmaycaqmın,
cin
kızı
idi,
Bey’in
аrtındаn bіr bаqayım! dädi.
baktığını karısı hisseder. Sonra
Sırtındаn baqsın bіkäsі äwdän
karısı evine geri döner, Kutlukaya
kätіp bаrа yatqаn waxta bаqtı,
Bey’e:
kördü-kі bіkäsiniñ äki ökşäsі
bozuldu. Sen benim arkamdan
yоqtur, äki qоltuğu аstındа
bakmayacaktın,
täşіktіr öpkäsі körünä, о cіn
artık bizim işimiz bitti. Ben sana
qızı ädі pärilärdän. Qutluğaya
yokum,
biinіñ baqtığın bіkäsі tuydu.
Sağlıkla kal!” der, gider. Şimdi
Sоñ bіkäsі kärі qayttı üyünä,
Kutlukaya Bey yalnız kalır. Bir
söylädi Qutluğayа biigä: bіzіm
gün, beş gün avcılıkla geçer,
mаşаrаtımız
çocuğuna kendi bakar. Bir gün
buzuldu,
Sän
mänіm sırtımdаn bаqmaycaq ädin, şіndі baqtıñ, ändi bіzіm іşіmіz bіttі, män saa yoq sän
“Bizim
sen
anlaşmamız şimdi bana
baktın, yoksun.
Toktamış Han’a haber verirler: - Sen Kutlukaya Bey’i sürdün, kovaladın.
Kutlukaya
Bey
243
245
maa
yоq.
Sаwluqmаn
qаl!
260
Qutluğaya bii yangız. Bіr kün
yapıyor, hiç kimseye eyvallahı
bäş
yoktur.
kün
Şіndі
yürär
аñcılıqmаn,
275
Han;
gidin,
Kutlukaya Bey’i kesin, karısını ve
kі: sän Qutluğaya biini sürdüñ,
çocuğunu
quuduñ.
emreder. Kutlukaya Bey’e de bir
Qutluğaya
bii
da
kesin,
müfsid;
Bіkäsі bаr, bаlаsı bаr, аñcılıq
adam yolluyor, seni öldürecek,
ätä, tura, bіr kіmsäyä iıvаlаsı
diye
yоqtur. Tоqtаmış qаn ämіr ätä:
Kutlukaya
bаrıñız Qutluğаyа biinі käsіñіz,
beşikten alır, bir şeyle kundaklar,
bіkäsіn
bir yere götürür, bir hendek bulur.
käsіñіz,
bаlаsın-dа.
Toktamış
diye
tоprаğıñnın sıñırındа oturğаn.
haber
verir. Bey
Han O bu
zaman çocuğu
Yolcuların
оñа dа хаbär bärä. Tоqtаmış
hendeğe çocuğu koyar, o geri
qаn
yоllаtır
döner. Bir zaman sonra Toktamış
zаmаndа
Han’ın adamları gelir, Kutlukaya
saa
аdаm О bii
bu
bаlаnı
Bey’in
yolda
sana
Qutluğaya biigädä bіr müpsіt
Qutluğaya
270
Toktamış
Tоqtаmış qаndа хаbаr bärdilär
öltüräcäk.
265
oturmuş.
Karısı var, çocuğu var avcılık
kätti.
bаlаsın özü qаrаr. Bіr kün
255
sınırında
qаldı
dädi,
250
toprağının
evini
yaptığı
basarlar,
bu
tutarlar
bäşіktän аlа, qundaq şırmay
öldürürler, artık çocukla karısını
bіr şiigä, aqkätä bіr yärgä bіr
bulamazlar.
ädik tаbа, yоlçılаr yоldа qılğаn
başını Toktamış Han’a getirirler.
ädiknі, sаlа bаlаnı bu ädikkä,
Orada Kutlukaya Bey ölür. Bir
qaytа о bіr määldä kälälär
gün Toktamış Han’ın atabeyi kıra
Tоqtаmış
ava
qannıñ
аdаmlаrı
Kutlukaya
çıkar.
Yol
Bey’in
yanındaki
Qutluğaya biinіñ äwіn bаsаlаr,
hendekte
tutаlаr öldrälär, аrtıq bаbаlа
torbasına koyar, evine götürür. O
biikä tаbаlmaylаr, Qutluğayağ
atabeyin altı oğlu vardır, altıncı
biinіñ bаşın Tоqtаmış qаndа
oğlu
beşikte
meme
emme
аqkälälär. Аndа Qutluğaya bii
dönemindedir.
Çocuğu
getirir,
öldü. Bіr kün Tоqtаmış qаnnıñ
karısına söyler:
bir
çocuk
bulur,
244
аtаlığı çölgä аñga çığа. Yоl
280
yanındа bіr ädiktä bіr bаlа
buldum,
tаbа, sаlа dаrbаzınа аqkätä
Bey’in çocuğu olsa gerek. Bunu
äwіnä. O аtаlıqnıñ аltı ulu
besleyelim, bakalım, büyütelim,
bоlа,
dedi.
аltıncı
ulu
bäşіktä
ämçäktä bоlа. Аlıp käldі bаlаnı
285
290
295
çocuk
bir
Kutlukaya
beşik,
orada
atabeyin karısı ona da baktı.
yоdа ädiktä tаptım, dädi. Bu
Atabeyin karısı, iki çocuğa iki
bаlа Qutluğaya biinіñ bаlаsı
beşikte bakar. Sonra bir gün
bоlmаq käräktіr. Bunu аsrayq,
Toktamış
bаqayq, qаrayq! dädi. Yаptı bіr
Kutlukaya
Bey’in
bäşіk оndа аtаlıqnıñ bіkäsі
hendekte
bulmuş,
onu dа baqtı. Äkі bаlа äki
Toktamış Han atabeyi çağırtır,
bäşiktä аtаlıqnıñ bіkäsі baqtı.
atabeye;
Sоn bіr kün Tоqtamış qanğа
çocuğunu bulmuşsun hendekte,
söylädilär.
der. Atabey; bir çocuk buldum
Аtаlıq
Qutluğaya
Han’a;
atabey çocuğunu derler.
Kutlukaya
biinіñ bаlаsın ädiktän tapqаn
hendekte,
dädilär. Sоn Tоqtаmış qan
Bey’in
аtаlıqnı çаğırttı. Sоn söylädi
başkasının, der.
Bey’in
bilmem
Kutlukaya
çocuğu,
bilmem
Tоqtаmış qаn аtаlıqqа: sоn
- Alıp gel, der Toktamış Han.
Qutluğayağa
- Alıp geleyim, der atabey.
biinіñ
bаlаsın
tаpqаnsın ädiktä. Аtаlıq dädi
Evine gelir, karısına söyler:
bіr bаlаnı tаptım ädiktä, bіlmän
-Han’a
bіlmän
biinіñ
bаşqа.
bаlаsımı
Aqkäl!
dädі
söylemişler,
bizim
Kutlukaya’nın
çocuğunu
bulduğumuzu
söylemişler.
Tоqtаmış qаn. Аqkäliim, dädi
Toktamış Han, bu çocuğu alıp
аtаlıq.
äwіnä
getir, dedi. Bu Kutlukaya Bey’in
qаnğа
çocuğunu
söylädi
Käldі
аtаlıq
biikäsіnä:
söylägänlär, 305
Yaptı
bu
bіkäsіnä söylädi, bu bаlаnı
Qutluğayа 300
- Bu çocuğu yolda hendekte
dädi,
vermeyelim,
onun
bіz
zürriyeti yok olmasın, biz beşikte
Qutluğaya biinіn bаlаsın tаptıq
yatan kendi çocuğumuzu verelim
däp söylägänlär, аtаlıq söylädi
der.
245
Sonra karısı, ver, diye söyler.
bіkäsіnä. Tоqtаmış qan bu Bu
Kutlukaya Bey’in çocuğu kendi
bаlаsın
alır, kendinin çocuğunu beşiği ile
züryаtı
birlikte Toktamış Han’a götürür.
yoyulmasın! dii, bіz bäşiktä
Toktamış Han bu çocuğu beşiği
yatqаn öz bаlаmıznı bäriik
ile birlikte ortadan kestirir. Şimdi
dädi. Sоn söylädi bіkäsі: wär!
oraya atabeyin bir çocuğu gider.
Qutluğa biinіñ bаlаsı qаldırdı
Kutlukaya
özünä, özünüñ bаlаsın bäşіgі
atabeyde kalır. Onun adı yoktu
bіlän аqkätti. Tоqtamış qаnğа.
hendekte buldukları için onun adı
Tоqtаmış qаn bu bаlаnı bäşіgі
Edige olur.
bаlаnı
аqkäl
Qutluğayağa 310
315
320
bärmäyik
dädi. biinіñ
şunıñ
Edige yiğit birinin oğlu idi,
Şіndі аndа аtаlıqnıñ bіr bаlаsı
O yiğit de Tanrının kulu idi,
kättі. Qutluğayağ biinіñ bаlаsı
Annesi cinin kızı idi,
аtаlıqta qаldı. Оnuñ аtı yоq
Babası Tüylü Saçlı Aziz’in oğlu idi.
оnuñ аtı Ädigä bоldu.
Sonra
335
atabeyin
altı
oğlu
Ädigä ärnіñ ulu ädі,
delikanlı olur. Toktamış Han’ın
äär täñrіnіñ qulu ädi,
kapısına muhafız verir. Beş on yıl
аnаsı cіnnіñ qız’ ädi,
sonra Edige de delikanlı olur, onu
bаbаsı bаbа tüklі çаşlı
da
аzіznіñ ulu ädi. 330
çocuğu
bіlän tаqılıp kästіrdі оrtаdаn.
ädi, Ädiktän tаpqаn säbäplі
325
Bey’in
Toktamış
Han’a
muhafız
olarak verirler. Yedi oğul da
Sоrа atalıqnıñ аltı ulu
atabeyin oğlu idi. Her gün sabah
yigit bоldu Tоqtаmış qаnnıñ
hayırlamak için Toktamış Han’a
qаpusunа saqlawğа bärdі. Bäş
giderler. Toktamış Han’ın kırk
оn yıldаn Ädigä yigit оldu оnu
muhafızı var, birer birer sabah
dа bärdilär Tоqtаmış qаnğа
hayırlamak için girerler. Otuz
sаqlаwğа. Yädi uldа аtаlıqnıñ
dokuz muhafız girince Toktamış
ulu ädі. Här kün sаbа qayrğа
Han’a, Toktamış sırt üstü uzanıp
Toqtamış
yatar,
qаnğа
bаrаlаr.
Tоqtаmış qannıñ qırq sаqlаwu
sonunda
kıpırdamadan. Edige
girer,
Şafak selâm
246
340
bаr bіrär bіrär sаbа qayrğа
vererek sabah hayırlar. Edige
bаrаlаr. Otuz tоquz saqlаw
eve girince Toktamış Han her
kіrsä
qаnğа,
zaman kıçını kaldırarak ayak
çаlqаyıp
üstüne dikilir. Sonra bir gün karısı
sоñundа
Toktamış Han’a söyler:
Tоqtаmış
Tоqtаmış
yatır
qıymıldаmay.
Tаn
- Otuz dokuz muhafız girip
Ädigä kirä sаbа qayr aytа tämänä 345
ätіp.
Ädigä
äwgä
sana sabah hayırlıyor, birisine
kіrgändä här waqıt Toqtamış
kıpırdamıyorsun.
qаn kötün kötärip аyaq üstünä
muhafız gelince sen bel üstüne
tura.
bіkäsі
kalkıyorsun.
Tоqtаmış qаnğа söyliv Otuz
yapıyorsun?
Soñ
bіr
kün
tоquz saqlаw kіrіp sаñа sаbа 350
qayr
aytа,
bіrіsinä
qıybırdаmaysın.
355
365
için
böyle
Toktamış Han karısına, yok kalkmıyorum,
der.
Ben
sana
senin bel üstüne kakltığını ispap
bäl
ederim, der karısı. Bir sabah
üstünä turasın. Нä üçün şay
karısı, Hanın elbisesini yatağa
yаpаsın? Tоqtаmış qаn söylii
diker. Her muhafız gelir, Hanın
bіkäsіnä: yoq хayr turmaymın,
sabahını hayırlar. Şafak sonunda
diiMän
Edige
kälgändä
turğаnıñnı
360
Ne
genç
yаş
sаqlаw
Bіr
Bir
saa
sän
bäl
bіldiriim,
üstünä bikäsі
girer.
Gelince
Han
yerinden fırlayarak kalkar. Han
söyliv Bіr kün sаbа bіkäsі
bakar
qannıñ urbаsın töşäkkä tіgä.
kalkıyor, sonra anlıyor ki kendi
Är sаqlaw kälä sаbа qayr aytа
kalakıyormuş.
qanğа. Tаp sоñundа Ädigä
sonra karısına; senin söylediğin
kіrіr. Kälgändä qаn uşup tura
doğruymuş, şimdi bunu öldürmek
gälä. Qan körä kі аstındаğı
için
töşäk kötärіlä, sоñ tuyа-kі tura
Toktamış
äkän. Ädigä kätkännän sоñ
“Öldürme sana dost mu düşman
söylii bіkäsinä. Säniñ aytqаnıñ
mı,
çın äkän, diiŞіndі bunu nä
düşmanına karşı duracak. Ben
yаpmаğа käräk öldürmäyä, dii
onun sana düşman mı, dost mu
ki
ne
altındaki
yatak
Edige
da
gittikten
yapmak
gerek,
der.
Han’ın
karısı
ona:
belki
sana
dosttur,
247
Tоqtаmış 370
375
380
385
390
qаn.
Оñа
söylii
anlayayım.”
der.
bіkäsі: öldürmä! dii, bäkіm saa
Toktamış Han’ın karısı bir bardak
älmі yаwmı bäkim saa äl dіr,
yoğurt yapar.
bäkіm yаwuñа qarşı turacаq.
-Yarın sabah hayırlamak için
Män оnuñ saa yаw äkänin äl
geldiğinde bu bir bardak yoğurt
äkänіn biliim, dii, Tоqtamış
senin yanında dursun! Sen Edige
qаnnıñ bіkäsі bіr bаrdaq qаtıq
girip
yаsay.
hayırladıktan
Yаrın
sаbа
qayrğа
geldiğinde sonra
sabah bardağın
kälgändä, dii, bu bаrdaq qаtıq
kaymağını parmağınla sıyırarak
sänіñ yanıñdа tursun! Sän
al, ağzına at, bardağı ona ver! O,
Ädigä kіrіp kälgändä. Sаbа
karıştırmadan
хayr aytqannаn sоn bardaqnıñ
yanında kaması vardır. Eğer sapı
qaymаğı pаrmаq bilän burаp
ile karıştırırsa sana dosttur, eğer
аlıp qаp, dii, bardaq оğа bär!
demiriyle
diiОl qаrıştırmay іçmäs, dii,
düşmandır. Senin parmağın ile
оnuñ yanındа qаmаsı bаr dır,
kaymağı sıyırarak alıp ağzına
dii,
sаbımаn
atman, sen kıpırdama, ben senin
qarıştırsa saa äl-dіr, diiÄgär
başını büküp alırım demektir.
tämіrmän qаrıştırsа saa yаw,
Eğer o sapı ile karıştırırsa ben
dii,
bilän
sana dostum, sen benim başımı
qaymaqnı burаp аlıp qapqаnıñ
ne için büküp alıyorsun demektir.
sän qıybırdama! män sänіñ
Eğer demir ile karıştırırsa sen
bаşıñnı burup аlаrmın dämäk
benim başıma bükü koparana
tіr,
kadar, ben kamamla senin içini
ägär
аmzаlıp
säniñ
diiÄgär
bаrmаğıñ
оl
sabımаn
qarıştırsа män sаa älmіn dіr, sän mänim bаşımnı nä üçün 395
olduğunu
içmez,
onun
karıştırırsa
sana
karıştırırım, demektir, der. Sabahleyin
kırk
muhafız
burup аlаsın dämäk tіr, diiÄgär
gelince Han, Edige’ye bu bardağı
tämіr
sän
verir. Edige kamasını alır, demir
mänіm bаşımnı burup аlğаşı,
ile karıştırır da kaldırıp içer.
män qаmаsımmаn sänіñ іçіñnі
Sonra
Edige’nin
düşman
qаrıştırаmın dämäk tіr, diiÄrtän
olduğunu
anlar
danışır,
bilän
qаrıştırsа
Han,
248
400
qırq
sаqlаw
kälgändä
qаn
öldürelim?”
Ädigä qamаsını, аldı tämіr
adamlar söyler:
430
olmaz,
öldürmek
falcıları,
qan,
mäşäürä
yiidі;
nаslı
yаptı, onu
kopuzcuları
toplarsın,
onlar tutup sana verirler.
Mäşäwrä
Han bal içkisi yaptırır, boza
ätkän аdаmlаr söylädі: şay
içkisi hazırlar. Sofraya falcıları,
öltürmäyä bоlmaz dädi, bаl
kopuzcuları toplar, halkın hepsini
bаstırаrsın sıpraа cırаwşılаrnı,
toplar. Edige’nin kim olduğunu
qоbusçılаrnı
anlamaz. Şimdi Toktamış Han: “
dädi.
yiiyаrsın
оlаr
tutup bärär sаa dädi. Qan bаl
Benim
bаstırdı, bоzа аrаqnı аzırlаdı
olmayan
var
mı?”
diye
sıprа cırаwşılаrnı qоbusçılаrnı
falcılardan,
bilicilerden,
gerekli
yiidі, qalq äpsіn yiiіdі. Ädigänіñ
adamlardan sorar. O zaman;
äkänin bіlmädi. Şіndі Tоqtаmış
Hıve Buhara yerinde üç yüz
qаn
doksan yıl yaşamış bir falcı Sıpra
ayttı:
mänimdäkі qаlğan
halkımdan
burada
аdаm
Cırav var, derler. Toktamış Han;
cırawşılаrdаn
işte iki adam, O Sıpra Cırav’ı
bilicilärdän äcil аdаmlаrdаn? O
getirsin, adam başına elli altın
zаmаndа ayttılаr: Хіwa Buqаr
vereyim, der. Şimdi iki adam
yärіndä
tоqsаn
gitmek için çıkar, o adamlar
yаşаğаn bіr sıprа cıraw bаr,
giderler Sıpra Cırav’ı da görürler,
dädi.
Hanın selâmını da söylerler. O
bаrmı,
425
-Böyle
Danıştığı
bіldі
qаlqımdаn 420
der.
nasıl
baldan içki yaptırırsın, sofraya
öldüräyk?
415
“Onu
Sоn Ädigänіñ düşmаn äkänin qаlqnı
410
toplar:
bärdi Ädigägä bu bаrdaqnı, bilän qаrıştırdı dа kötärdі, іçtі. 405
halkı
dii,
üç Tоqtаmış
yüz qаn
ayttı:
muñа bаrıp äki аdаm, dädi, şu
zaman
sıprа cırawşı kätäräcäk, däp,
binmem, ata da binemem, diye
аdаm bаşınа älі аltın bäräyn,
söyler. O adamlar dönerler, o
dädі. Şіndі äki аdаm çıqtı
yaşlı adam orada kalır. Sonra
kätmäyä. O аdаmlаr wardılаr,
Han;
sıprа
sorar. Biz ona söyledik. Onun
cırawşı
dа
kördülär,
Özbek;
niçin
ben
arabaya
getirmediniz,
diye
249
qаnnıñ säälаmіn dа ayttılаr. O zаmаndа
435
440
445
Sаrt
ayttı:
män
Ata biner hâli yok,
аtqa
Arabaya binecek durumu yok,
mіnmää
dä
bоlmаm.
Şіndі о аdаm qayttılаr о qart
Üç yüz doksan yaşamış
аndа qаldа. Soñ qаn surаdа
Onuñ gövdesi eğrilmiş.
nä üçün kätіrmädiñіz. Bіr оğа
Dişlerini inci koyup
ayttıq dädi, аnıñ аlın kördük:
Ham ipekle sarmış
Üç yüz tоqsаn yaşağan
Yanaklarını bezle sarmış
atqa mіnär аlı yоq,
Ata binecek durumu yok
аrbаğа mіnär аmаl yoq,
Arabaya binecek hâli yok
üç yüs tоqsаn yаşağаn.
İşte Toktamış Han ona at
Оnuñ bоyu şuşаğаn,
koşulmuş
tіşlärіn іncі sаlıp,
gönderir. Onu alıp gelirler.
şii yіbäkmän qurşаdаn, ulа
bilän
qurşağan, аtqа mіnär аmаl yoq, аrbaа mіnär аlı yoq.
kapalı
araba
Altı at koşulmuş üstü lapalı arabayla Sıpra Cırav geldi der, Han baş köşesinde ona yer verdi, Bakır kadehle bal içkisi verdi,
аt yäkkän qоş yіbärdі. Аnı аlıp
Böbreği bal içkisiyle pişirince
käldіlär:
Tokuşturup içince Sıpra
şimdi
Cırav’a
bal
sıprаa cıraw käldі dii,
verirler; Cırav iç, der Toktamış
Qan töründä yär bärdi,
Han. Cırav o tarafa bu tarafa
yäz аyаqmаn bаl bärdi,
bakar, Cırav söyler:
büräk bаldа bіşkändä, çıñqıldаtıp іçkändä. 460
üstü
Аnа Tоqtamış qаn оñа
Аltı аt yäkkän qоş bilän, 455
Üç yüz doksan yaşamış
аrbаğа minmää bоlmаm, dädi,
yаaqların
450
halini gördük:
Bayraş’ın Uzun Aydar Köse Bay,
Sıprа cırawğa şіndі bаl
Dern
bіrälär; cıraw іç! dädi Tоqtаmış
mermeri
qаn. Cıraw u yаqtan bu yаqtаn
derin
nefes
Ev gibi ta koparmış,
alınca
250
O şarkı söylerse Han idi.
qаray, cıraw aytа: Bayrаşnıñ uzun aydar
Yine de bal içkisini verirler
Kösö Bay, üçkürgändä märmärnі
465
Gänädä
Yayıkta vardı dokuz Han,
cırawğа.
bärälär
Cırlа!
bаl
dädilär.
İri Hanın ufağı, Ufak Han’ın irisi,
Ädildä bоldu säkiz qаn,
Büyükbaban da Han idi,
Yаyıqtа
Alacağı zaman sert olsa da
bоldu
tоquz
Verimi senin gibi değildi. O
Іrі qannnıñ upаğı,
zaman
Hanın
sırtında
upaq qannıñ іrіsі,
samur kürkü vardı, onu falcı
qаrt bаbаñdа qаn ädi,
ozanın
аlımı qattı bоlsа dа,
Toktamış Han’ın yanında Yanbay
bіrіmіz sändäy tügädi.
vardı, Kemâl Bey’in oğlu, o Edige
O
qаn
Yanbay ile dosttu. Şimdi Yanbay
аrqаsındа sаmur kürkü bаr
Edige’den sorar: “Bu halk ne için
ädі, onu cırlawnuñ аrqasınа
toplanıyor? Sen biliyorsan bunu
yаptı. Şіndі Toqtаmış qаnnıñ
söyle!”
qаtında
490
derler.
İdil’de vardı sekiz Han,
qаn,
485
söyle,
onu-dа cırawçı diilärdä.
Gänädä yırlаdı:
480
fal
Gene makamlı fal söyler:
о cırlаsа qаlt ädi,
475
Cırav’a. Makamlı
üydäy tа qоpаrğаn,
470
Onu da Cıravcı derlerdi.
zаmаndа
Yаnbay
bаr
ädi,
sırtına
der.
örttü.
Bilmiyorum
Şimdi
dedi
Edige. Yanbay:
Kämаlnıñ ulu, о Ädigä Yаnbay
-Sen bunu bil! Bu kalabalık
bіlä dоs ädi. Şindi Yanbay
senin için toplanıyor. Bu Sıpra
Ädigädän surаdı: bu qаlq nä
Cırav seni tutup Hana verecek.
üçün yiilа? sän bіlsäñ munu
Sen başına sıkıntı düşünce kendi
ayt! dädi, Bіlmäymіn, dädi: sän
burnuna
vur,
kanat.
munu bіl! dädi. Bu yiin säniñ
kadehini
bana
ver;
üçün yiilа. Bu sıprа cıraw sänі
burnumdan kan çıktı, tut Yanbay,
qаnğа tutup bärär, dädi. Sän
diye bana ver, der.
Sonra oy
vay,
251
bаşıñа özünüñ 495
sіkіlät burnuñ
tüşkändä sоq!
öz
dädi,
qаnаt! dädi. Sоn аyаqıñnı maа
o
Sıpra
ona Cırav
makamlı fal bakar:
çığtı, tut Yаnbay! däp bär
Sol tarafa fal baktı, bulamadı,
mağa dädi. Şu şiilärnі Yаnbay
O
oğul
da,
bu
taraftaki oğul,
Оñ tоlğаdı, tаpmаdı,
Kaşık kaşık topladığın malını
sоl tоlğаdı, tаpmаdı,
Kepçeyle böyle saçar oğul,
Аrğı uldа, bärgі ul,
Fıçıyla basar böyle oğul,
оrtаlаqtа ät cälkälі qıbı ul,
Bacadan çıkıp kaçar o oğul.
qaşıqlap yiiğan mаlıñnı
Bu, şu diye Cıravcı, Hana da bu Edige’yi gösterir. Edige’nin de Hanı
ul, çаpçaqtan bаsаr büday şul
öldüreceğini
hissettirir.
Edige bunu işitip anlar, burnuna vurur, burnunu kanatır. “Yanbay
ul, çаğаraqtаn çığıp qаşаr şul
510
taraftaki
Ortalıkta at yeleli fırsatçı oğul,
tolğaycaq:
çämişläp çаşаr buğay şul
tut kadehi, burnum kanadı” der. Yanbay gelir kadehi tutar. Edige
ul. Bu şul däp cırawşı qаnğа
dışarı çıkar, ata biner.
dа bu Ädigänі körkätti. Ädigä
Ben giderim, giderim,
dä qannı öltüräcäk duydurdu.
Temir Han’a ulaşırım,
Ädigä munu äşіtіp bіldі, urdu
Allah bana yol verirse,
burnun, qаnаttı. Yanbay tut
Temir Han ban oturacak yer
körägänі däp burnum qanаdı, dädі; 520
Yine
Yanbay
Sağ tarafa fal baktı, bulamadı,
505
515
öğretir.
şeyleri
bär! оybay burnumdаn qаn
оğа üyrätti, yänä о sıprа cıraw 500
Bu
Yanbay
käldі
tuttu
verirse Toktamış gibi Han yiğidi,
körägänі. Ädigä çıqtı tışqarğа
Ayağıma düşürürüm.
аtqa mіndі.
Şiir okunduktan sonra Edige
Män kätärmän, kätärmän,
kaçıp
Tämіr qаnğа yätär män.
emretti, “Tutun Edige’yi!” der.
Аllа mаğа yоl bärsä,
Bütün pehlıvanlar, yiğitler ata
gider.
Toktamış
Han
252
525
Tämіr qаn maа qоn bärsä,
binmek
Tоqtаmıştay qаn ärnі
üzengiye
аyаğımа
üzengisi kopar, düşerler. Edige
bіr
mısаqаr
Tоlğаndаn sоn Ädigä kіttі
535
Yanbay’a:
“Edige’i
sen
dostluk yaptın, sen git, Edige’yi
pälvanlаr bаtırlаr çıqtılаr аtqа
getir!
mіnmäyä.
Äpsі
bаstılаr
öldürürüm!
üzängіdän,
äpsі
üzängіsі
üzüldü,
yıqıldılаr,
Ädigä
Getirmezsen der.
seni
Yanbay
gider, yetişir: Dönsene! Edige dönsene!
qаn dädі-kі Yanbayğа: Ädigänі
Han
qаçırdıñ,
sän
üzängі
efendine
sağlıkla
Kenarı ince sarı kadehle
bаr! Ädigänі аqkäl аqkälmäsäñ
Bal içkisi veriyor, içsene!
sänі öldürürmіn dädi. Yanbay
O zaman da Edige söyledi;
аldı äkі ulun, kätti Ädigänіñ
Dönmem
аrtındаn
de
Yanbay,
dönmem, Hana sağlıkla kal, demem,
Qaytsаnа! Qan
kal
desene!
kästіñ, dоsluq оñа yаptıñ sän
Ädigänіñ
iki
oğlunu alır, Edige’nin arkasından
qutulup kättі. Sоñ Tоqtаmış
Ädigä
qaytsаnа!
Kenarı ince kadehle Bal verse de içmem,der
іyäñä
sawluqmаn
qаn aytsаnа! ärnäwü
Dudağım ensemde olsa da. Yanbay söyler:
yuqа
sаrı
аyaqmаn
Dönsene, Edige dönsene! Hana sağlıkla kal, desene!
bаl wärädi, іçsänä!
Ayağı ince, boyu uzun
O zаmаndа Ädigä ayttı:
At veriyor, binsene!
Qaytmаm
Edige bey söyler:
dа
Yanbay
qaytmаm, dii, 555
Han
tutuñuz Ädigänі! dädi. Äpsі
yättі:
550
hepsinin
kaçırdın, sen üzengiyi kestin, ona
аrtındаn, 545
basarlar,
Hepsi
qаçıp. Tоqtаmış qаn ämіr ätti
sän 540
çıkarlar.
kurtulup kaçar. Sonra Toktamış
ätärmіn. 530
için
sawluqmаn qаn aytmаm,
Dönmem dönmem,
de
Yanbay
253
Sağlık ile Han söylemem,
dii, ärnäwü
yuqа
sаrı
At verse de binmem, der.
аyaqmаn 560
bаl wärsädä іçmäm, dii,
Baldırımda çıban çıksa da.
ärnіm yälkä bоlğandа.
Yanbay söyler:
Yanbay ayttı:
Dönsene, Edige dönsene!
Qaytsаnа,
Ädigä
sawluqmаn qаn aytsаnа!
Kürk palto veriyor, giysene!
аyаğı täräk, mоyn äräk,
Edige söyler:
аt bärädi, mіnsänä!
Dönmem
Qaytmam
dа
Yаnbay
sawluqman qаn aytmаm,
boynuz çıksa da,
аt bärsädä mіnmäm, dii,
Yanbay,
yаman
çiiqаn
kıvrım
kıvrım Edige’nin
dönmeyeceğini anladıktan sonra der ki: “Han beni öldürecek.
çıqqаndа.
Öyleyse Edige, sen benim iki
Qaytsana,
Ädigä
qaytsana!
oğlumu öldür, başlarını alıp Hana gideyim.” Sonra Edige Yanbay’ın
sawluqman qаn aytsаnа!
iki oğlunun başını keser, iki
ätägindän yäñі uzun
oğlunun başını iki eline alıp,
tоn bärädi, kiisänä!
ağlaya
Ädigä ayttı:
Yanbay iki başı alıp Hanın önüne
Qaytmam
Yanbay
qaytmаm, dii 585
Kürk verse de giymem,
аyаğı täräk, mоyn äräk,
Yanbay ayttı:
580
Hana sağlıkla kal, demem,
Ensemde
dii
575
Yanbay,
Eteğinden kolu uzun,
qaytmаm, dii,
аwumа
de
dönmem,
Ädigä bii aytа:
570
Hana sağlıkla kal, desene! Eteğinden kolu uzun
qaytsаnа! 565
Ayağı ince, boyu uzun,
ağlaya
Hana
gider.
götürür, orada ağlaya ağlaya ona; “Edige benim iki oğlumun
sawluq qаn aytmаm, dii
başını aldı.” der. Toktamış Han,
ätägіndän yäñі uzun
Yanbay Edige’yi kaçırmadı, diye
254
tоn bärsädä kiimäm, dii,
ona inanır. Edige, Temir Han
äñsämä
tarafına gider.
tоğay
büyüz
Atabeyin Toktamış Han’da altı
bіtkändä. Yanbay
590
595
600
Onlar
fikir
dii-kі:
öltüräcäk.
kardeşimizi kovaladı, o kötü oldu,
Aysа Ädigä sän mänim äkі
biz niçin Toktamış Han’a iyi
ulumnu öltür! dädi, bаşlаrın
olalım,
qanğa аlıp kätiim. Sоñ Ädigä
gidelim!”
Yаnbaynıñ äki ulunuñ bаşın
Edige’nin
kästі, äki ulunuñ bаşın äki
Edige’ye varırlar, bir ovada Edige
qоlunа
аğlay
ile yedi kardeş otururlar. Sonra
qаnğа kätti. Yanbay аqkätti äki
bir atlı bir geyik kovalayarak gelir.
bаşın qаnın аldınа аndа аğlay
Edige de biner atına geyiğin
аğlay аnа Ädigä mänіm äki
karşısına
ulumnuñ bаşın аldı, dädi. Sоñ
menziline
Tоqtаmış
karşıdan ok menziline gelir. İki
qаn
mänі
tutup
аğlay
qаn
оğа
Ädigänі
ınаndı,
qаçırmаdı,
adam
haydi
biz
derler.
de
oraya
Altısı
ardından
çıkar.
Atlı
gelir, biri
da kaçar.
da
Edige
önünde.
ok de Biri
däp. Ädigä kätti Tämіr qаn
arkasından ok atarlar; ikisi de
qаşınа.
vururlar,
biri
önünden
biri
arkasından vururlar. İkisinin de
Tоqtаmış
qаndа.
Оlаr
oklarının ucu birbirine çarpar. Bu
mäşäürä
yaptılаr:
bіzіm
atlı da gelir, Edige de gelir, ikisi
о
de geyiğe yapışırlar. O atlı adam;
yаman bоlur, bіz nä yaqşı
benim avımdır, vermiyorum sana,
bоlаyıq Tоqtаmış qаnğа, andа
der. Edige de benim avımdır, ben
qаrındаşımıznı
bіzdä 615
vardı.
alışverişinde bulundular: “Bizim
Аtаlıqnıñ аltı ulu bаr ädі
610
oğlu
qaytmаğаnın bіlgändän sоñ
Yanbay 605
Ädigänіñ
kätiik!
qulаdı
dädilär.
Tuttu
de vermiyorum sana, der. Sonra
аltawdа
qаştı
Ädigänіñ
geyiği ortadan keserler, arkadan
аrtındаn.
Bаrdılаr
Ädigäyä.
vuran atlı adam geyiğin arkasını
Bаrdılаr bіr оbаdа oturdulаr
alır, önünden vuran Edige de
Ädigä
önünü alır. Sonra Edige atlıdan;
bіlän
yädi
qаrındаş
255
620
625
oturdulаr. Sоñ bіr аtlı bіr kiik
sen kimsin, diye sorar. O; ben
quup kälä yаtır. Ädigädä mіndі
Kabertin’in
аtınа kiiknіñ qаrşısınа çıqtı.
Kalmuk’um,
Аtlı dа käldі оq mäzgіlänä,
dolaşıyorsunuz,
Ädigädä kälіp qаrşıdаn oq
geliyorsunuz,
mäzgіlänä. Äkі аdаm аttılаr
Kabertin Temir Han’ın kızını alıp
оğumаn
gitti,
635
аldındаn
bіrі
645
Edige;
nereden diye
onunla
niye
sorar.
asker
O;
olarak
gidiyoruz, der. O Kalmuk ata
аldından bіrі аrtındаn sоqtılаr.
biner, ordusuna gider. Edige de
Äkäwnüñ оğu bіr bіrіnä kälіp
atına biner, kardeşlerinin yanına
tüştü mаşаğı, bu аtlı da käldі,
gelir:
dа
käldі,
äkäw
- Biz Temir Han’a gidiyorduk,
yаpıştılаr kiikkä. O аtlı аdаm
biz o Hana giderken Kabertin,
dädi: mänim аwum dır män
Temir
bärmiimіn saa dädi. Ädigä dä
yaparak
dädi: mänіm аwum dır, män
yapalım? Temir Han’a gitmeden,
dä bärmiimіn saa, dädi. Sоñ
Kabertin’in arkasından gidelim,
оrtаdаn kästilär kiikni, artından
der.
sоqqan аtlı аdаm kiiknіñ аrtın
640
der.
аrtındаn, äkäwdä sоqtılаr, bіrі
Ädigädä 630
bіrі
askerindenim,
Han’ın alır.
kızını
baskın
Şimdi
biz
ne
Atlarına binerler, Kabertin’in
аldı, аldındаn sоqqаn Ädigä
ordusuna
giderler.
аldın аldı. Sоñ Ädigä sоrаdı
giderlerken
önlerine
аtlıdаn: sän naslı sän? dädi. O
çıkar, yanlamasına geçip gider.
dädі, män qalmuqmın, dädi.
Yılanı
Qabärtiinіñ аskärіndän män!
yılanın altı başı, bir kuyruğu
dädi. Nä kіsmätmän yüräsіz?
vardır,
Qaydаn
kaçar, bir ine bir başı girer, beş
käläsіz?
dädi.
kovalarlar, yılana
bir
yılan
bakarlar
yetişirler.
Yılan
başı
аlıp bаrdı. Оnu bіlän аskär
öldürdüler. Onu öldürüp daha da
bоlup
kätämіz.
qаlmuq
giderler. Bir yılan daha rast gelir,
mіndі
аtqа,
аskärіnä.
bir başı atı kuyruğu vardır. O
аtqа
yılanı da kovalarlar. O yılan
Ädigädä
kätti mіndі
kalır.
ki,
Qabärtiin Tämіr qannıñ qızın O
dışarıda
Dönüp
Yılanı
256
käldі,
kaçar, bulduğu bir ine başı girer,
ayttı: bіz Tämіr qanğa bаrа
altı kuyruğu da arkasından gider.
yаtаr ädik, bіzіm о qanğa
Onu
bаrğаnımızdа Qabärtiin аldı
onlardan
Tämіr qannıñ qızın bаsıp. Ändі
Edige ağabeylerine söyler:
qаrdаşlаrınıñ 650
655
660
665
qаtınа
kurtulduktan
sonra
- Bu yılanlardan bir ders
bаrmay Qabärtiinnіñ ardından
aldınız mı? Bir yılan vardı, altı
kätiik, däp. Аtlаndılаr, mіndіlär
başı bir kuyruğu, bir başı girdi
аtqа,
Qabärtiinniñ
ine, beş başı girmedi, öldürdük
askärіnä. Qatıp bаrа yatqanda
yılanı. Bir yılan rast geldi, bir başı
аldılаrınа bіr yılаn rаs käldі,
var altı kuyruğu, onun bir başı
köldünän
yаtаr,
girdi, bir ine altı kuyruğu da girdi,
quudulаr yılаnnı, kördülär аltı
öldüremedik. Öyleyse biz yedimiz
bаşı bаr, bіr quyruğı bаr,
de
yättilär yılаnğа. Yılаn qаştı, bіr
bitiremeyeceğiz. Öyleyse birimiz
іngä kіrdі bіr bаşı, bіş bаşı
baş olalım, altımız kuyruk olalım!
tışqardа
Bir başın sığdığı yere altı kuyruk
kättilär.
ötüp
bаrа
qаldı.
Yılannı
baş
olursak
bir
iş
da sığar.
kättilär, bіr yılan dahı rаs käldі,
Ağabeyleri, Edige’ye; doğru
bіr bаşı bаr, аltı quyruğu bаr.
söylüyorsun, senden daha iyi
O yılannı dа quudulаr о yılan
olanımız yoktur, başımız sen ol,
qаştı, tаptı, bіr іngä kіrdі bаşı,
derler.
аltı quyruğu kätti аrtındаn, onu
Kabertin’in
öltür'аlmаdılаr. Yılаn оlаrdаn
yaklaştıklarında
qutulğаndаn sоñ Ädigä ayttı
ağabeylerine:
аğаlаrınа: bu yılanlаrdаn bіr 675
Yılan
bіz nä yаpayq. Tämіr qanğa
öltürdülär. Onu öltürüp dаhı
670
öldüremezler.
-
Öylece
Siz
giderler. askerlerine
burada
Edige kalın!
Ben
ülgü аldıñızmı? Bіr yılan bаr
Kabertin’in askerlerine katılayım!
ädi аltı bаşı bіr quyruğu, bіr
Askerin konakladığı yerde öğle
bаşı
yemeği
kіrdі
іngä
bäş
bаşı
molası
verin,
mola
kіrmädi, öltürdük yılаnnı bіr
verdiğiniz
yılаn rаs käldі bіr bаşı bаr аltı
konaklama yeri geriden gelin.
yerde
yatın,
bir
257
680
685
quyruğu bar, o kirdi bir bаşı bіr
Ben size ekmek bırakırım. Ben
ingä,
aşçı olmayı talep ederim, siz
аltı
quyruğudа
kіrdі
öltür'аlmаdıq. Aysа bіz yädi bіz
anlarsınız,
yädäwdä bаş bоlsаq, bіr іş
olursam
bіtіr’аlmаzbız. Aysа bіräwümіz
bırakırım, der.
bаş bоlayq! аltаwumuz quyruq
Ağabeyleri
695
705
çok
yemek
kalır.
Edige
аltı quyruqtа sіyär. Аğаlаrı
orada askerlerden biri olur. Temir
söylädi: aruu aytаsın. Sändän
Han, kızı Bedribek’e söyler: -Artık
seni
dädilär Ädigägä. Аlay kättilär.
kurtarabilecek
Qabärtiin
аskärіnä
görünmüyor,
bаrdıqtаn
Ädigä
yаqın
Kabertin’den bir
adam
Edige,
Toktamış
söylädi
Han’ın yanından kovulmuş, bana
ağalarına: sіz bu yärdä qalıñ!
geliyor diye işittim. Edige bana
män
gelmez,
Qabärtiin
qоşulаyım!
аskärinä
Аskär
tüşlänіñіz,
qоnğаn
Kabertin’in
askerine
gider.
tüşlängän
Sonra
Temir
Han
yärdä qоnuñuz, bіr qоnа kärі
kurtarırsa
Edige
kurtarır
yürüñüz,
Kabertin’den, diye öğüt verir. O
Bän
sіzgä
ätmäk
kızına;
braqırım. Ägär män qаzаnçı
zaman
оlmаq tаlаpındа оlurum, sіz
Edige’yi nasıl tanırım, der.
kızı
Berdibek,
seni ben
biliñіz, оl qazаnçı оlsаm sіzgä
- Yavrum Edige’yi tanırsın, bin
yämäk köp qаldırаrım. Аğаlаrı
kişiyle oturursa Edige bin kişinin
qаldı. Ädigä Qabärtiin аskärinä
en yukarısında oturur. Çıplak
qoşuldu. Wardı оndа аskärіnіñ
yere kıçını koyup oturmaz, hiç
bіrіsі bоldu, yürdü. Tämіr qаn
olmazsa
qızı Bärdibäkkä söylädi: ändі
koyar,
sänі Qabärtiindän qurtarаcaq
börkünü
аdаm
oturmaz.
körünmäy,
Toqtаmış
qаndаn Ädigä quulğаn maаğа 710
aşçı
Kabertin’in askerine katılır. Gider,
yärdä
700
size
orada
bоlayq! bіr bаş siigän yärgä
аrtığımız yoqtur, bаş sän bоl! 690
eğer
kälä däp äşіttіm. Ädigä maa
kıçının keçe koyar,
altına
şiltesini çıplak
Edige’yi
kamış koyar, yerde bundan
tanırsın, der babası. Berdibek Hanım askerlerin
258
kälmäs. bаrаr,
715
Qabärtiin däp.
аskärinä
Sоñ
Tаmіrqаn
de uyumuş. Berdibek Edige’yi
Qabärtiindän. O zаmаndа qızı
görünce onu çağırır. Edige onun
söylädі-kі
yanına
Bärdibäk:
män
gider.
Berdibek,
sen
kimlerdensin, diye sorar. Edige; ben
Kabertin’in
askerlerinden
dädi, bіñ kіşіmän otursа Ädigä
Kalmuk’um,
yüksäk
kіşіdän.
Edige’sin, der Berdibek. Edige;
salıp
hayır ben Edige değilim, nereden
oturmаz, äş оlmаsа kötünüñ
tanıdın beni, kim olduğumu, der.
аstınа qаmış sаlаr, şärgіsіn
Bana babam Temir Han söyledi;
sаlаr,
Edige çıplak yerde oturmaz dedi,
oturur yärdä
yärdä
bіñ kötün
börügün
sаlаr,
oturmаz.
tаqır
Ädigänі
öyleyse Berdibek.
der.
sen
Hayır,
Edige’sin
Sonra
Edige,
sen
der ben
Bärdibäk хаnım аskär
Edige’yim, der. Berdibek, aman
іçіndä baqаr-kі Ädigä, bіr kün
sen beni kurtar, der. O zaman
kördü Ädigänі. Är аskär yаtqan
Edige; sen beni aşçı yap, der.
yuqlаğаn,
Berdibek,
Ädigä
otura.
Kabertin’e;
senin
yuqtаğаn.
aşçılarının çorbaları kötü oluyor,
Bärdibäk kördü Ädigänі çаqırdı
der. Kabertin Berdibek’e; kendine
onu.
uygun adamı aşçı yap, der.
Qabärtiin
740
yatmış
sänі
qurtqаrır
bundаn bilirsіn, dädi bаbаsı.
735
askerler
Ädigä
Tаqır
730
Bütün
uyumuş, Edige oturuyor. Kabertin
-Bаlаm Ädigänі bilirsіn,
725
görür.
qızınа ögüt bärdi: qurtqаrsаñ
Ädigänі qaydаn bilirіm? dädi.
720
içinde bakar ki, bir gün Edige’yi
dа
Ädigä
wаrdı
оğа.
Bärdibäk sоrdu оndаn: sän
Sonra
nаslısın? dädi. Ädigä dädi:
Kabertin’e
män
аskärіndän
pişirsin çorbayı, der. Kabertin,
qаlmuqmun dädi. -Yoq sän
Edige’yi çağırır. Ondan sonra
Ädigäsіn, dädi Bärdibäk. Ädigä
Edige’ye, sen aşçı ol, der. Edige,
söylädi:
Ädigä
peki olayım, der. Aşçı olunca her
biläsіn
gün ocağa türlü türlü yemekler
mäni, dädi, nä bolğanın? Maa
gömer. Kardeşleri bunu bulunca
Qabärtiin
tügülmän,
yoq
män
qaydаn
berdibek, gösterir;
Edige’i bu
adam
259
745
bаbаm Tämіr qаn söylädi, dädi
anladılar ki Edige aşçı olur.
Bärdibäk, taqır yärdä oturmаs
Kardeşleri, Edige aşçı olunca,
Ädigä,
sän
işimiz yoluna girdi, diye sevinir.
Ädigäsіn, dädi. Sоñ dädi-kі:
Edige, bir gün Berdibek’e; söyle
män
Kabertin’e
dädi.
Aysа
Ädigämĭn,
söylädi; qutqаr!
755
760
765
770
Sоñ
otu
yatırıp
mäni
otlatsın, suyu yürüyerek içirsin,
zаmаndа
Ädigä
der. Sonra Berdibek Kabertin’e
dädi-kі: sän mäni qаzаnçı yаp. 750
(atlara)
sän
аmаn O
Bärdibäk
Bärdibäk
gelir, söyler: -Sen suyu yatıp içiriyorsun,
Qabärtiingä
söylädi-kі: sänіñ qаzаnçılаrıñ
otu
şоrbаsı yaramaydı, Qabärtiin
bundan dolayı senin koşu atların
söylädi Bärdіbäkkä: kändіgä
zayıf olur. Benim babam bir Han,
yarağan adamnı qаzаnçı yаp!
asker toplar, sana gelir, sana
dädi. Soоrа Bärdibäk körsätti
baskın yapar, senin koşu atların
Qabärtiingä Ädigänі, şо аdаm
işe yaramaz. Öyleyse otu yatarak
pіşіrsіn
şоrbаnı!
otlat, suyu yürüyerek içir!
Qabärtiin
çaqırdı
dädi. Ädigänі.
yürüyerek
Sonra
otlatıyorsun,
Kabertin
söylediğini
Оndаn sоñ Ädigäyä dädi-kі:
anlar, otu yatarak otlatır. Asker
sän qаzаnçı bоl! Päk äyі
uzaktan suya gider. Bir gün asker
bоlaym! dädi. Qazаnçı bоldu
koşu atını suya götürür. Hiç
här kün оcaqqа türlü türlü аş
kimse
kalmaz,
askerin
hepsi
kömdü. Qardаşlаrı munu tаptı,
gider.
Kabertin
uyur.
Edige
аñlаdılаr sоñ bіldіlär-kі Ädigä
yaygaracı boz ata biner, okunu
qazançı bоlğаn. Qarındaşları
yayını
säwündü іşіmіz оñğa bаqtı.
bunun ok girecek yeri var mı, der.
Ädigä qаzаnçı bolğan. Bіr kün
Berdibek, bunun ok girer yerini
Bärdibäkkä söylädi-kі Ädigä:
görmedim,
söylä Qabärtiingä оtnu yatıp
altında bir ok girecek deliği var,
оtlаsın sunu yürüp іşsіn, dädi.
der.
Sоñ
Qabärtiingä
kaldır, der. Berdibek, Kabertin’in
käldі, söylädi: sän sunu yаtıp
kolunu yukarı kaldırır, Edige gelir,
Bärdibаk
eline
Edige,
alır.
Berdibek’e;
bunun kolunu
koltuğunun yukarıya
260
775
780
іçäsіn, оtnu yürüp оtlaysın,
oku atar, koltuk altında vurur,
lakin
göbeğinin
sänіñ
790
yüreğine
аskär tоplаr, kälіr saa, säni
sürmez,
bаsаr, säniñ külügüñ yаrаmаz.
kuyruğundan tutar kendine çeker,
Aysа оtnu yatıp оtlа! sunu
sürüyerek getirir. Edige şaşırır.
yürüp іç! Sоñ Qabärtiin sözünü
Berdibek,
аñlаdı, оtnu yаtıp оtlаdı. Аskär
kama,
kättі, äräktän suğа kättі. Bіr
kuyruğunu, der. Edige’nin aklı
kün
suğа
başına gelir. Belindeki kamaydı,
qаlmаdı,
kaşık değil. Kıl kuyruğunu keser.
аskärі häpsі kättі. Qabärtiin
Yaygaracı boz, üç kere önüne
yuqladı. Ädigä mіndі bаqırauq
yalpalar, yıkılır. Kabertin’in canı
bоzğа, аldı оğun yаyın älіnä.
çıkar
Söylädi Bärdibäkkä, mınıñ оq
Berdike’ye; sen dur, ben askere
kirär
gideyim,
аskär bіr
külüknü аdаm
yärі
warmı?
dädi.
yaygaracı
Edige’ye;
kaşık
belindeki
değil,
ölür.
bozun
kes
Sonra
der.
Edige,
Askere
gider,
askerin
kirär yärіn körmädim, mınıñ
askerde gördü bir kavga var. Ne
qоltuğunuñ аstındа bіr оq kirär
için
täşіgі bаr. Ädigä söylädi: kötür
güreşiyorsunuz, der. O zaman;
qоlun
Bärdibäk
bir kısmımız Edige var diyoruz,
qоlun
bir kısmımız yok diyoruz, bunun
yоğаrı Ädigä käldі, аttı оqnu,
için kavga ediyoruz. Sonra Edige;
sоqtu qоltuq аstındаn köbäniñ
Edige var diyenleriniz bir tarafa
täşіgіnä
oq.
ayrılsın, Edige yok diyenleriniz bir
turdu,
tarafa ayrılsın, der. Ayrıldıktan
bаqrauq
sonra Edige, yok diyen tarafa
yоğаrğа! Qabärtiiniñ
kіrdі
yüräkkä
çоpаlаnıp
qоlun
sörmädi,
bоznuñ
quyruğundаn
tuttu
karşı,
yakınına
kıl
Bärdіbäk söylädі: mınıñ оq
Qabärtiin 800
deliğinden
girer ok. Kabertin çırpınır, elini
kötärdі 795
аrıq
bolur. Mänim bаbаm bіr qan,
aqkättі, 785
külüklärіn
kavga
var
varır,
ediyorsunuz,
diyenlerle
işte niye
beraber
çäktі özünä. sürä аlıp kälär.
savurur kılıcını. Edige, yok diyen
Ädigä çаştı. Bärdibäk söylädi:
tarafı keser. Var diyen tarafla
Bälіñdäki qılıq qаlaq tüül, dädi
beraber Berdibek’e gelir, oradan
261
805
810
815
820
käs qıl quyruğun. Ädigänіñ
Berdibek’i
bаşınа аqılı käldі. Yаnındа
döner.
qılıq qanlaq tüül ädi. Kästі qıl
Kabertin’i
quyruğun. Bаğırauq; bоz üç
getiriyor,
kärä аldınа sürşüdü, yığıldı,
Temir Han müj- deciye yüklü
Qabärtiin cаnı çıqtı, öldü. Sоñ
müjde verir, “Kızım Edige’nindir.”
Ädigä söylädi: Bärdikä! sän tur
diyerek göz aydın için büyük
män аskärgä kätiim! dädi. Kätti
şölenler kurdurur. Şimdi Berdibek
аskärgä.
babasına gelir, kırk gün kırk gece
Аskärnіñ
Han’a
Han’a;
Edige
öldürüp diye
Berdibek’i
müjdeci
qauğа bаr. Нä üçün qauğа
Edige’ye verir. Edige Berdibek’e
ätäsіz? nä töbäläşäsіz? dädi.
damat olur. İşte beş yıl on yıl
O zаmаn dädilär: bіr tаlаyımız
geçer; Berdibek ondan bir erkek
Ädigä bаr däymіz, bіr tаlаyımız
çocuk doğurur, adını Nuredin
yоq
іçіndä,
koyar. O Nuredin; beş, on dört
bunuñ üçün qauğа yаpаmız.
yaşına gelir. Bir gün çocuklarla
Sоñ Ädigä sölii: Ädigä bаr
aşık
däänіñіz bіr yаqqа ayrılаñız!
bahçenin
yоq
yaqqa
şekilde canı sıkkın, başı eğik
sоñ
oturuyordu. Oğlu Nuredin, onu
däymіz
аskär
däänіñіz
bіr
Ayrılğаndаn
yaparlar,
yollar.
düğün
oynayıp
Ädigä yоq dägän yаrım wаr
görür.
dägän
babasının
yаğımаn
bаrаbаr.
Berdibek’i
atarken,
dışında
Aşığı
Edige
üzgün
yere yanına
bir
vurur, gelir.
Ädigä bаs ätti qılıçın, kästі
Babasına; baba sen niçin böyle
Ädigä, yоq dägän yаğın. Bаr
üzgün oturuyorsun, der. Babası:
dägän yаğınа bаrаbаr käldі 830
Temir
Temir
bаrdı, аnа аskärdä kördü bіr
ayrılаñız! 825
cuuğınа
alır,
Bärdibäkkä,
оrаdаn
Bärdіbäknі,
qayttı
-Nasıl
üzgün
аldı
benim
babam
Tämіr
vardı;
Toktamış
olmayayım,
vardı,
yurdum
Han
babamı
qаnğа, müy däçі yоllаdı Tämіr
öldürdü, beni kovaladı, öcümü
qаnğа.
alamadım,
Ädigä
Qabärtiinnі
öltürüp Bärdіbäknі аqkälä yаtır Tämіr qаn müydäçіgä аğır
bundan
üzgünüm,
der. Sonra
çocuk,
büyük
262
835
müy dä wärіp, qızım Ädigänіñ!
babasına, Temir Han’a gider,
däyip
kapısında ağlar. Temir Han; niçin
köz
aydın
ülkän
dügünnär qurdulаr. Şіndі käldі Bärdibäk bаbаsınа, qırq kün qırq 840
845
käçä
dügün
Bärdibäknі
Ädigägä
ätti, bärdi.
büyük babamı Toktamış Han öldürdü,
babam
Edige’yi
Baba öcünü alamayan evlât nasıl
оnаn
tаptı,
olur? İzin verirsen ben Toktamış
Bärdibäk аtı Nurädin qоydu. O
Han’a giderim, babamın öcünü
bäş
alırım, der.
bіr оn
är
оğlаn
dört
yаşınа
käldі
оynаp
tışındа
Temir Han, torununa; sabret
Ädigä
oğlum asker hazırlayayım, sana
oturğаndа
vereyim, al öcünü, der. Sonra
аtuudа
päyşmаn oturdu bаşı töbön. Ulu Nurädin kördü onu. Urdu
Nuredin: -Bana
asker
gerekmiyor,
аşıqnı yärä, käldі bаbаsınıñ
bana dört grup at sürüsü, silâh
yanınа.
bаbаsınа:
teçhizatıyla kırk muhafız ver. Bir
päyşmаn
grup ala at sürüsü olsun, bir grup
oturаsın? dädi. Bаbаsı söylädi:
doru at sürüsü olsun, bir grup kır
nä
at sürüsü olsun, bir grup kara at
bаbа
Söylädi sän
nä
päyşmаn
bоlmaymın,
mänim bаbаm bаr ädі, yärіm
sürüsü olsun, der.
ädi,
Temir Han, onun istediği her
qan
bаbаmnı
şeyi tamamlar, Nuredin’e verir.
оltürdü,
özümnü
quulаdı,
Nuredin Toktamış Han’a gider,
öçümnü
аlаlmаdım,
buğа
Toktamış Han’ın tahtına varır. Bir
päşmаn ätämіn, dädi. Soorа
obaya bir grup kır at sürüsünü
qаrt bаbаsınа kättі bаlа Tämіr
koyar, bir obaya bir grup kara at
qаnğа.
qаpusundа,
sürüsünü koyar, bir grup ala at
Tämіr qаn söylädi: оğlum nä
sürüsünü bir obaya, bir grup doru
аğlaysın? Nurädin söylädi: nä
at sürüsünü bir obaya; her gruba
bаr
ädі,
Toqtamış
865
benim
kіrdі. Аnа bäş yıl оn yıl oturdu
аzbаr
860
ağlamayayım
kovaladı, ben nasıl ağlamayım?
аşıq
855
-Niçin
Ädigä Bärdibäkkä kіyäü bоlup
Nurädin. Bіr kün bаldаrman
850
ağlıyorsun, oğlum, der. Nuredin:
yurtum
Ağlаdı
bаr
263
аğlamaym, bаbаmnı öldürdü. 870
mänim
qаrt
da on altı koyar, dört grup at
Tоqtаmış
qаn
sürüsüne
Bаbаm
Ädigäni
885
890
895
koyar.
Toktamış Han’ın çepeçevresine dört
Bаbа
sürüsünü koyar. Toktamış Han’a
öçün
аlmаğan
awlаt
tarafına
dört
grup
at
haber verir:
wäriñiz Toqtamış qаnğа, bаbа
-Edige’nin oğlu Nuredin geldi
öçün аlırım. Tämіr qan söylädi
askerle, asker dört tarafa çadır
tоrununа:
880
atlı
quulаdı, bän nаslı аğlamaym. nаslı оlur? Bän kätärіm іzіn
875
kırk
Sаbır
ät
оğlum
kurdu.
Kavga
edecekse
аskärdіziiñ sаñа wariim, аl
görüşsün. Eğer kavga istemezse
öçüñü! Sоñ dädi Nurädin: maa
bana tâbi olsun, boşaltsın tahtı!
аskär käräkmii, maa dört tоp
Zira
yılqı bär! dädi, qırq sаqlau wär
alacağım, der.
babam
Edige’nin
öcünü
dädi sılаh sautmаn! bіr tоp аlа
Toktamış Han’ın halkı korkar,
yılqı bоlsun, bіr tоp tоrı yılqı
herbiri bir tarafa dağılır. Toktamış
bоlsun, bіr tоp çаl yılqı bоlsun!
Han tahtan kaçar; karısı, kızları
bіr tоp qarа yılqı bоlsun! dädi.
kümese kaçar, iki kızı tahtta
O іstägän şiinі häpsіn cäm ätti,
kaldı. Şimdi Nuredin gelir, tahtı
wärdі Nurädingä Tämіr qаn.
alır.
Kättі Nurädin Tоqtаmış qanğа,
çıkıp Hanlığını ilân eder. Şimdi
wardı
Edige
Tоqtаmış
qannıñ
Toktamış
Han’ın
babası,
benim
Nuredin
çаl yılqı, bіr оbаa sаldı bіr tоp
Oğlum, Toktamış Han nerede,
qаrа yılqını, bіr tоp аlа yılqını
der.
sаldı bіr оbаa, bіr tоp tоrı yılqı
Toktamış Han kaçtı, tahtı bıraktı,
sаldı bіr оbaа, här tоpqа оn
ben
аtlı qoydu, tört tоp yılqınа qırq
Edige; oğlum sineği öldürmeden
аtlını qоydu. Tоqtаmış qannıñ
balı
çäürü tört yanınа tört tоp
Toktamış Han’ın başını kestikten
yılqını qоydu. O qırq аtlı tört
sonra tahta geçersin, der. Sonra
tоp
Nuredin atına biner, askerlerin
qаtınа
yürdü.
Oğlu hüküm yemek
oldu,
oğlum
tахtınа. Bіr оbаa sаldı bu tоp
yılqınıñ
ne
tahtına
diye
Nuredin;
babam,
sürüyorum, olmaz,
gelir.
der.
önünde
264
900
Хаbär wärdі Tоqtаmış qanğа:
yanına bir falcısını da yanına alır,
Ädigäniñ ulu Nurädin käldі
Toktamış Han’ı aramaya gider.
аskär bіlän, dört tаrаpqа çаdır
Babası Edige, Toktamış Han’ın
qurdu.
bоlsа
iki kızı ile tahtta kalır. Nuredin,
Ägär
qauğа
Toktamış Hanı aramaya gider.
männіkі
bоlsun!
Qauğа
körüşsün. іstämäsä
905
915
920
925
Toktamış
Han’ın
yanında
da
bоşаtsın tахtı! Zіrä bаbаm
falcısı var. Şimdi Toktamış bugün
Ädigänіñ
аlаcаqmın,
Keneges’te konaklar, Nuredin Ak
dädі. Tоqtаmış qаnnıñ qalqı
Taş’ta konaklar. Toktamış Han’ın
qorqtulаr, är bіrіsi är bіr yаqqа
falcısı fal bakar, Nuredin bir
tаrqаdılаr.
konaklama
öçün
Tоqtаmış
qаn
yeri
arkamızda,
qızlаr
düzen kuruyor, der. Nuredin’in
kümägä qаştı, äki qızı tахıttа
falcısı fal bakar, Toktamış Han
qаldı. Şindi Nurädin käldі, tахtı
bir konaklama yeri önümüzde,
аldı Tоqtаmış qannnıñ tахtınа
der.
minіp
ätti
Nuredin’in falcısı Nuredin’e; bu
Nurädin, şіndі Ädigä bаbаsı
senin eyerinin kaşını arka tarafa
käldі. Mäniñ оğlum Nurädin nä
alıp eyerlersin, onun falcısı onu
оldu? däp. Ädigä söylädi оğlu
anlarsa döner, der. Nuredin’in
Nurädingä:
askeri
tахtаn 910
bаr
qаştı,
qаnlıq
qarısı
ükümün
оğlum,
dädі:
Sonra
atını
hiç
yetişemez.
eğerlerken
eyer
Tоqtаmış qan qaydа? dädi.
kaşını arka arka tarafa koyarak
Nurädіn
bаbаm
eyerler, ata binerler, Toktamış
Tоqtаmış qаn qaştı, tахtnı
Han’a yürürler. Toktamış Han’ın
braqtı, bän käştіm tахıtqa, qаn
falcısı fala bakar; Nuredin geriye
ükümün ädärіm. Ädigä söylädi:
döndü, artık rahat olunuz, der. O
оğlum çіbіnnі öltürmii bаlnı
zaman
yämäyä оlmаz, dädi. Аldındа
Toktamış
Tоqtаmış
qаnnıñ
bаşın
konaklarlar. Nuredin gelir, ona
käsіrkän
sоñrа
tахıtqа
baskın yapar. Toktamış Han’ı
käçärsіn. Sоñrа bindі аtınа
tutar, başını keser, askerlerini
Nurädin yandı аskärnіñ yanınа
kırar,
оğlu
dädi:
orada Han.
düşmanın
konakla, Bir
başını
der daha
alır
265
930
bіr cauruncısın аldı yanınа,
heybeye koyar, babasına getirir,
kätti Tоqtаmış qаnnı qıdrа.
Edige’nin önüne koyar. Sonra
Bаbаsı
Toktamış Han’ın iki kızı gelir.
Ädigä
Tоqtаmış
qаnnıñ
945
äki
qızı
qаldı
kız
çocuk
hamiledir,
var.
Nuredin
Nurädin
kızlara sorar: “Size ne oldu?
qаnnı
qıdrа.
Bunu siz nereden buldunuz?”
Tоqtаmış qаnnıñ yanındа dа
Baban Edige yaptı bunu bize,
bаr cauruncı. Şіndі Tоqtаmış
derler. Nuredin babası Edige’i
bügün
Känägästä,
kovalar, şerin dışına sürgün eder.
Аq-Tаştа,
Babasını kovduktan sonra bakar
qоnğаn qоndu
Tоqtаmış qаnnıñ cauruncısı
ki,
caurun qаray Nurädin bіr qоnа
yalandan
аrtımızdа,
gömleklerin
äplä
yatır.
Toktamış
Han’ın
baban
yaptı
içerisine
kızları diye yastık
Nurädinnіñ cauruncısı qаray
tıkmış, baban yaptı diye yalan
caurunğа. Tоqtаmış qаn bіr
göstermiş; sonrada Nuredin “Ay
qоnа аldımızdа, dädi. Sоñ häş
ben ne ettim.” der. Artık babamı
yät’аlmаz.
aramak gerek diye memleketine
säniñ
Nurädinnіñ
аtıñnıñ
äyärіnіñ
аldı
haber verir. On beş oğlan,
qаşın аrtınа bärіp äyärläsin!
Yirmi beş cıvan,
diiОnuñ cauruncısı оnu bіlsä
Otuz aslan,
qayttı där. Nurädinnіñ аskärі
Kırk kaplan,
аtın
Elli tilki,
äyärläändä
аrtınа
955
bakar
Kätti
tахıttа.
cauruncısı aytа Nurädingä bu
950
Nuredin karnında
Nurädin 940
tахıttа
Ädigämän bаrаbаr, оlаr dа Tоqtаmış 935
qaldı
wärіp
аldı
äyärlädі,
mіndіlär,
yürdülär
qаnğа.
Tоqtаmış
cauruncısı
qаşın
bаqtı
аtqa
Altmış eğlence,
Tоqtаmış
Yetmiş köstek,
qаnnıñ
Seksen köstek,
caurunğа,
Doksan bulamaç,
qаnğа söylädi: Nurädin artına
Yüz devamlı ağlayan.
qayttı, ändi rаhаt оluñuz! dädi.
Bunu
О zаmаn qоn o yärdä! qоndu
bulup
getirin,
der.
Memleketin her yerinde aradılar,
266
960
bіr dаhı. Nurädin käldі, bаstı
bulamadılar.
onu. Toqtаmış qаnnı tuttu,
dağa gider, bir çeşmeye rastlar.
bаşın
qırdı,
Bir ihtiyar ak sakallı ermiş adam
bаşın yuluqqa аldı, aqkäldі
çeşmenin başında oturur. Bu
bаbаsınа
аldınа
ermiş adam, sen neredensin,
Toqtаmış
nasılsın, diye sorar. O adam, ben
qаnnıñ äki qızı käldі. Nurädin
Nuredin Han’ın halkındanım, der.
kästі,
qоydu. 965
975
980
Ädägänіñ Sоorа
kötärdі,
adam
Nasıl, Nuredin Hanınız iyi mi?
bоldu qursаqtа. Nurädin sоrdu
der. O adam, Allah’ın hışmına
qızlаrdаn bu sіzgä nä oldu?
uğrasın! O bizi bir sıkıntının içine
munu sіz qaydаn tаptıñız?
sokuyor:
qursаq
Bаbаñ Ädigä yaptı bunu bіzgä,
On beş çocuk,
dädi. Nurädin bаbаsın Ädigänі
Yirmi beş cıvan,
quulаdı
tışqarı
Otuz aslan,
quuğun ätti. Bаqtı-kі bаbаsın
Kırk kaplan,
quuğаnnаn
Elli tilki,
şähärdän soorа
Tоqtаmış
qаnnıñ qızlаrı yаlаndаy bаbаñ
Altmışeğlence,
yаptı,
köymäklärіnіñ
Yetmiş köstek,
іçärіsіndä yаstıq tıqmış, bаbаñ
Seksen köstek,
yаptı däp yаlğan körsätkän;
Doksan bulamaç,
sоñrа Nurädin ay män nä
Yüz devamlı ağlayan.
ättіm?
bаbаmnı
Bunu bulup verin, der. O
dädi,
zaman htiyar adam, git Hanına
däp,
däp.
аrıştırmaq
Ändі käräk
Mämläkätіnä хаbär wеrdі:
985
bir
bаlа
bаqtı
970
аskärіn
Sonra
söyle der:
Оn bäş оğlаn,
On beş yaşında çocuk,
cіgіrmä bäş cıvаn,
Çocuğa adam denir,
otuz аrslаn,
Yirmi beşte cıvan,
qırq qаplаn,
Cıvana adam denir,
älli tülkü,
Otuz aslan kuvvetinde,
аltmış külkü,
Kırk
yätmіş tışaw,
kuvvetinde,
yaşında
kaplan
267
990
995
säksän kіşän,
Elli yaşında tilkilik bilir,
toqsаn bulamıq
Altmış yaşına gelince,
yüz yılаwuq.
Halkın eğlencesi olur,
Şunu sіz taup аqkälіñіz!
Yetmiş yaşına gelince,
dädi. Mämläkätі här yärdän
İki ayağı kösteklenir,
qıdırdılаr, bulаrnı bulmаdılаr,
Seksen yaşına gelince,
sоñrа bіr аdаm kätti tawğа bіr
İnsanlara köstek olur,
çäşmää rаs käldі bіr äхtiyаr аq
Doksan yaşına gelince
sаqаllı pіr аdаm çäşmäniñ
Bulamaçtan
bаşındа otura. Bu pіr аdаm 1000
Yüz yaşına gelince,
sän? nаslısın? O adam dii-kі:
Ağlamaktan
Nurädin
qаnnıñ
1020
şey
bilmez. Bu şeylerin hepsi bir kişide,
Nurädin qаnıñız yаqşımı? diiO
der. Sen git, şu Hanına söyle,
аdаm dii-kі: Allаmız qışımınа
der.
оğrаsın! оl bіznі bіr çättäk
dokunmaz. Bu adam gelip Hana
quray yatır:
söyler. Ben buldum cevabını,
Оn bäş oğlan,
1015
başka
diiНаslı
qаlqındаа-mın,
1010
şey
yemez,
sоray, dädi: sän nä yärdän mаа
1005
başka
Bunu
söylerseniz
size
der:
cіgіrmä bäş cıvаn,
On beş yaşında çocuk,
otuz аrslаn,
Çocuğa adam denir,
qırq qаplаn,
Yirmi beşte cıvan,
älli tülkü,
Cıvana adam denir,
аltmış külkü,
Otuz aslan kuvvette,
yätmіş tışaw,
Kırk
säksän kіşän,
kuvvetine,
yaşında
tоqsan bulаmıq,
Elli yaşında tilkilik bilir,
yüz yılawuq.
Altmış yaşına gelince,
Şunu taup bärіñіz! diiŞu
Halkın eğlencesi olur,
zаmаndа äхtiyаr qаrt аdаm
Yetmiş yaşına gelince,
dii-kі: sän bаr qаnıñа söylä div
İki ayağı kösteklenir,
kaplan
268
Оn bäş yаşındа oğlan,
Seksen yaşına gelince,
oğlan аdаm çаğırlır,
İnsanlara köstek olur,
cіgіrmä bäştä civаn,
Doksan ya gelince
civаn adam çаğırlır,
Bulamaçtan
qırqta qaplan quwatta
Yüz yaşına gelince,
ällidä tülkülük bilir,
Ağlamaktan
1035
Han, bunu sana kim öğretti,
yätmіş yаşqа kälgändä
diye sorar. Bu kişiler Hana; bir
äki аyаğı tışawlаnır,
çeşmenin başında bir ihtiyar ak
säksän yaşqa kälgändä
sakallı adam buldum, o söyledi,
аdаmlаrğа kіşän bоlur,
bana diye anlatırlar. Han, o
toqsаn yаşqа kälgändä
adamı bana getir, sana hediye
bulаmıqtаn
vereyim,
bаşğа
şii
yılawdаn
O
adam
yine
bаşqa
bulur. Sizi Nuredin Han çağırıyor, şii
bіlmäz.
gidelim, der. İhtiyar adam, “Git, sen dön! Ben de giderim.” der. O
Bu şiilärniñ cümläsі bіr kіşіdä,
der.
çeşmeye gider. İhtiyarı orada
yüz yаşınа kälgändä
dädi.
qanıñа
Sän
söylä!
bаr
şu
diiŞunu
söyläsäñіz, sіzgä tоqunmаz, 1045 diiKälіp söyläylär.
şu
аdаm Män
adam döner, ihtiyar da gelir. Nuredin Han’a, misafir geldi, diye haber
verilir.
Nuredin
Han
emreder, üç yıllık bir kısır koyun
qanğa
kestirir, “ Bunun bir kemiği eksik
tаptım
olmasın,
cuwabıñnı, dädi:
1050
şey
хаlqqа külkü bоlаr, dii,
аşаmаz,
1040
başka
bilmez.
аltmış yaşqa käldiktä 1030
şey
yemez,
otuz аrslаn quwаttа,
1025
başka
bir
kaybolmasın,
böbreği
pişirin!”
Оn bäş yaşındа oğlan,
Pişirirler,
sofraya
oğlan аdаm çаğırlır,
suyunu
da
cіgіrmä bäştä civаn,
koyarlar;
civan аdаm çаğırlır,
getirir,
otuz аrslаp quwаttа.
koyarlar.
der.
koyarlar,
et
büyük
kazana
hizmetçiler
odaya
ihtiyar
adamın
Kendileri
önüne salona
269
1055
qırqta qаplаn quwattа,
çıkarlar. İhtiyar koyunun etini
ällidä tülkülük bilip,
yemeğe
аltmış yаşqa käldiktä
çorbasını içer; bir parça et, bir
хаlqqа külkü bоlаr, dii,
kaşık çorba dahi kalmaz. Sofrayı
yätmіş yаşqа kälgändä
alıp salona çıkarlar. Hizmetçiler: -
äki аyаğı tışawlаnır, 1060
siktimin
da
papazı,
papaz bir parça et bırakmadı,
adаmlаrdа kіşän bolur,
derler.
bulаmıqtаn
O
bаşqа
şii
ihtiyar
onların
sözlerini
işittikten sonra söyler: Dağda dolaşan kurt idim,
аşаmаz,
Yorulduğum için taylı kısrak
yüz yаşınа kälgändä yılawdаn
bаşqа
şii
yedim, Düşünceye
bіlmäz. Qan sоrаdı munu kіm söylädilär:
bіr
çäşmäniñ
bаşındа bіr äхtiyar aq saqаllı
dalıp
koyun
oldum, Küskün bir şekilde mırıldanan
saa üyrätti? Şü kіşіlär qаnğа 1070
Anasını
ardından
säksän yaşqa kälgändä tоqsаn yaşqа kälgändä
1065
başlar,
bir
sürü
kötü
tarafından
horlandım.
аdаm tаptım, о söylädi maa,
O sofrayı alıp giilerl. Nuredin
dädi. Şu аdаmnı аqkäl maa,
Han, yedim mi ihtiyar, diye sorar.
dädi, baqşış wärіm! dädi. O
Hizmetkârlar,
аdаm känä kätti çäşmäyä.
bırakmadı, et suyunu bile içti,
1075 Bаrdı äxtiyаrnı buldu оndа.
derler. “Siz ne söylediniz? O ne
parça
et
qаn
söyledi?” der Nuredin. Bir yedi de
çаğırаdı, dädi, kätiik! dädі.
bir parça et bırakmadı, dedim. O
Äхtiyаr adam söylädі: wаr! sän
ne söyledi, peki diye sorar.
Dädi:
1080
bir
sіz
Nurädin
qayt! män dä wаrırmän dädi.
Dağda dolaşan kurt idim,
O аdаm qayttı, äхtiyаr dа
Yorulduğum için taylı kısrak
käldі. Хаbär wärіldі Nurädin qаnğа
mısаfіr
käldі,
däp.
Nurädіn qаn ämіr ättі, bіr üç
yedim, Düşünceye oldum,
dalıp
koyun
270
Küskün bir şekilde mırıldanan
yıllıq bіr qısır qоy sоydurdu, 1085 bunuñ bіr süögün äksіk bіr büürä qayp bоlmаsın, bіşіrіñіz! dädi.
Bіşіrdіlär
sıprаağа,
qоydulаr
bіr
tarafından
horlandım. Nuredin anladı ki, o babasıdır. O zaman odaya gelir, babasının
aymаnğа,
elini öper, razılık istedi. Babası ondan razı olur. Onu alıp kendi
аldınа
konağına götürür. Babasını rahat
qоydulаr. Gändіlär çıqtılаr аyаt
ettirir. Şimdi Nuredin, Toktamış
üygä. Bаşlаdı äxtiyаr, yädi
Han’ın
qоynuñ ätіn, аrdındаndа іştі
hükmünü
äхtiyаr
аqkäldі
аdаmnıñ
1095 şоrpаsın, bіr käsäk ät qаlmаdı
tahtına
Han’ın
oturur,
sürüdürür.
eşi
gitmişti,
Hanlık
Toktamış karnında
bіr qаşıq şоrpаdа qаlmаdı.
çocuğu vardı, erkek doğurdu,
Аlıp çıqtılаr sıprаanı аyаtqа.
adını Kadir verdi sultan, koydular.
Dädilär
O, beş on yıl geçince delikanlı
kіzmätkär:
аnаsın
sіktiin pаpаzınа, pаpаz bіr
olur,
käsäk ät qаldırmаdı sоñrа. O
Babasının
qаrt
hak
söylädi
оlаrnıñ
lаpın
äşіtkän sоñ:
on
sekiz
yaşına
yurdunda,
istemek
için
girer.
tahtında Hanlardan
yardım ister. O ise Çeherli gölüne
Tawdа yürgän börü ädim,
çadırlar
Tаlçığımа
Toktamış Han’ın oğlu Kadirberdi
taylı
biyä
yiir
1105 ädim,
ve
Sultan,
askerlerile
orada
çadırını
gelir. kurar.
Оyğа tüşüp qоy bоldum,
Nuredin,
Qoñquldaşqan
emreder: “Git, Çekerli göle bak,
köp
yamаnğа qоr oldum. O sıprаnı аlıp kättilär. Sоñ 1110
kötü
оdаğа,
1090 kіzmätkärlär
1100
sürü
dа
şоrpаsın
qоydulаr
bir
Nurädіn surаdı: аşаdımı qаrt?
bir
gün
Yanbay’a
kuş var mı? Eğer kuş varsa kuş uçurtalım.” Yanbay
ata
biner,
gider,
dädi. Kіzmätkär аdаmlаr dädi-
obanın başına varır, gördü ki
kі: bіr käsäk ät qаldırmаdı,
Çekerli gölde çadır var. Yanbay
şоrpаsındа dаhı іştі dädi, Soñ
yaklaşınca Yanbay’ı yakalarlar,
sіz nä ayttıñız? о nä ayttı? Bіr
Kadir
Bedri
sultanın
çadırına
271
1115
аşаdı
dа
bіr
käsäk
ät
qаldırmаdı, dädim. - О nä
Hani
benim
yurdum? Hani benim şeylerim?
Tаlçığımа
Hani
taylı
biyä
yiir
benim
kardeşlerim?
Nuredin’i bana getirir misin, der.
ädim, Oyğa tüşüp qоy bоldum,
Yanbay:
Qoñquldaşqan
- Baş üstüne, getiririm. Ben
Nurädіn
köp
Çekerli göle bakmak için geldim,
bіldі-kі:
о
1125 bаbаsıdır. O zаmаndа käldі оdaа,
bаbаsınа
älіn
öptü,
şimdi
ben
gidip
konuşayım,
Çekerli gölde çok kuş var dersem Nuredin gelir, siz hazır olun, der.
іstädi.
Yanbay, Nuredin’e gelir; Han
Bаbаsı оğа rаzı bоldu Аqkätti
efendim Çekerli göle gelen kuşun
dahı gändі qоnаğınа. Bаbаsın
hesabı
rаhаt ättі. Şіndi oturdu Nurädin
Nuredin,
haydi
Toqtamış
Nuredin,
atını
аyаğın
1135
tahtım?
Tawğа yürgän börü ädіm,
yаmanğа qor bоldum.
1130
- Hani benim babam? Hani benim
söylädi? - Sоñ dädi:
1120
götürürler.Kadirberdi Sulatab:
öptü,
rаzılıq
qаnnıñ
tахtındа
yok,
der.
O
zaman
gidelim, eyerletir,
der. atına
qannıñ ükümün ätti. Tоqtаmış
biner; kuşunu eline alır. Yanbay,
qаnnıñ
kötü bir ata biner.Yanbay:
bіkäsі
kіtkän
ädi,
qursaqtа bаlаsı bаr ädі, är
- Sultanım sen bu kuşun
dоğdu, аdı Qadır-bärdi Sultan
seyrini görmüyorsun, sen benim
qoydulаr. O bäş оn yıl ömür
atıma bin, ben o ata bineyim,
ötän yigit oldu, оn säkiz yaşına
kuşu da ben uçurtayım, sen
käldi. Qanlardan іmdаt аldı
seyretmene bak, der.
tахtınа
Nuredin peki, der. Nuredin
tаlаp ätä käldi. O isä Çäkärli
atından iner, atını Yanbay’a verir,
kölgä
çаtırlаr
Yanbay’ın atına biner. Yanbay,
askärlärmän. Toqtamış qannıñ
Nuredin’in elinden kuşunu da alır.
oğlu Qadır-bärdi Sultan anda
Obaya çıkarlar. Obanın önünde
çаtırın
kün
asker varmış, Nuredin görünce
1145 Yanbayğa ämir ätti Nurädin
durur, asker onu kuşattı, orada
bаbаsınıñ 1140
yurtuna käldi
qurdu.
Bіr
272
1150
1155
1160
bаr Çäkärli kölnü qаrа! dädi
Nuredin
quş bаrmı? dädi. Ägär quş
Yanbay iyi ata biner, kuşu eline
bоlsа çığаyıq quş şüyiik dädi.
alır, Kadirberdi Sultan’ın çadırına
Yanbay
kätti,
kaçar. Nuredin’i yakalarlar, demir
bаrdı, оbаnıñ bаşını, kördі-kі
şişten yol yaparlar, şişin üstüne
Çäkärlі
al alevler(kırmızı çuha) sererler.
mіndі köldä
аtqа, çаtır
wаr.
Yanbaynı
Qadır-
yürütürler, ta Kadirberdi Sultan’ın
bärdi Sultannıñ çаtırınа. Dädi
çadırına varana kadar, Kadirberdi
Qadır-bärdi:
Sultan yer gösterir, otur, der. Bir
qаnı
mänim
qаnı
qаnı
altında iki tane zehirlenmiş bıçak
mänim şiilärіm? qаnı mänim
var. Varıp oturunca bu iki bıçak
qаrdäşlärim?
iki baldırından çıkar. O da, iki
mänіm
aqkälärsіnmı dädi:
yurtum?
Nurädіnnі maа? bаş
oturur,
yayan
iskemlede
iskemlelerin
dädi.
bıçağın çıkan uçlarını tutarak
üstünä
oturur. Sonra Kadirberdi Sultan, Yanbay’a:
kölnü qаray käldim. Şіndі män
-
bаrıp söyläşäym, Çäkärli köldä
yapmış?
quş köp däsäm, Nurädin kälіr,
yapmış? Kardeşlerimi ne yapmış,
dädі. Sіz аzır bоluñuz! dädi.
benim
Käldi Yаnbay Nurädingä: qаn
Nuredin’den hepsini sor! der.
äpändіm Çäkärli köldä quş kälgän äsаbı yoq. O zаmаndа
1175
Nuredin’i
bаbаm? qаnı mänіm tахtım?
aqkälärіm, dädi. Män Çäkärlі
1170
kaçamaz.
Bu
аqkättilär
yoldan
tarafa
Yanbay yaqın kälsä tuttular
Yanbay
1165
bir
Nurädin
dädi:
aydа
kätiik!
Sor,
Sonra
benim Benim
olan
tahttımı
ne
babamı
ne
şeyleri
Yanbay,
sor,
Nuredin’in
karşısına çıkar: Beş beş oba beş oba,
Äyärlätti аtın. Nurädin mіndі
İşaret diktin Nuredin,
аtınа, quşun аldı älinä Yanbay
Beş kısrağa bir at yavrusu,
mіndі bіr gödiigä (оsаl аlаşа).
Sen istedin Nuredin,
Yanbay ayttı: Sultanım sän bu
Kuru otların bulunduğu yeri
quşnuñ säyіrіn körmiisіn, sän mänim аtqa mіn dädі, män о
yaktın, Otu nerede otlatırsın?
273
аtqа mіniim, quşnu dа män
Kara kuyuya kan koydun,
sіltiim! däp, sän säyіrnі qаrа!
Suyu nereden içersin?
dädi. Nurädin ayttı: bäk älää.
Kara iyi cins atı dondurdun,
1180 Tüştü Nurädin аtındаn, аtın bärdi Yanbayğa. Yаnbaynıñ
Kara avı kaçırdın,
аtınа mіndі. Nurädin quşnu dа
Kuşu nereden uçurursun?
аldı Yanbay älindän. Çıqtılаr
Yaşlanınca
оbaа. Оbаnıñ аltındа аskär 1185 bаr
ämіş,
kördü
Nurädin
tоqtаdı аskär оnu qurşаdı,
ihtiyar
babanı
kovaladın. Nereye gidip işlerini yoluna koyarsın?
аndа Nurädin bіr yaqqа qаşmа
Orada Nuredin söyledi:
оlmаdı. Yanbay yаqşı аtın
Beş oba beş oba,
mіndі quşnu älinä аldı Qadır-
İşaret diktiysem yurt için
1190 bärdi Sultannıñ çаtırınа qаştı.
Beş kısrağa bir at yavrusu,
Nurädinnі tuttular, tämіr şіştän
Ben istediysem süt için,
yоl tüzätilär, şіşnіñ üstünä аl
Kuru otların bulunduğu yeri
çоğа
särdіlär.
Şu
yоldаn
yaksam
Nurädіn yаyan yürsättilär tа
Yaz
1195 Qadır-bärdi Sultannıñ çаtırınа bаrğаçı
qаdаr.
Qadır-bärdi
mevsiminde
Kara kuyuya kan koyduysam, Kaynak seçerek içerim,
Bіr
Yaşlanınca ihtiyar babamı
skämbädä
oturdu,
1200 bаr,
zähärlänmіş.
oturdu,
bu
äki
sandan
çıqtı.
Bаrıp
pıçaq Оl
dа
äki äki
bitki
saplarını seçerek otlarım,
Sultan yär körsätti, otur! dädi. skämbänіñ аltın äkі biidа pıçаq
1205
Atı nereden binersin?
kovaladıysam, Tanrının evi Kâbe’yi, Tavaf edersem işlerimi yoluna koyarım.
pıçаqnıñ çıqqan uçlаrın tutup
Yanbay söyledi:
oturdu. Sоñ dädi Qadır-bärdi
Öbür oğuldan hareket eder
Sultan Yаnbayğа: sоrа mänim
benim arabam,
mänim
Altısı da hazine arabam,
bаbаm qаntkän? qаrdаşlаrım
Onu ne yaptın Nuredin?
tахtım
qаntkän?
274
qаntkän,
mänim
şiilärіm 1210 häpsі!
sоrа Sоñ
bolğan
Nurädindän Yаnbay
çıqtı
1225
1230
bälgä tіktіñ Nurädin,
Altısı da hazine araban,
bäş biyägä bіr qulun,
Tanrı bana verdiği zaman,
sän tälіdіñ Nurädin.
Ak suban bahadıra vermişim,
Qaudаnnı yärgä оt bärdіñ,
Kanıkey gibi güzeli,
оtnu qaydа оtlаrsın?
Canıkey gibi güzeli,
qаrа quyuğа qаn quyduñ,
Tanrı bana verdiği zaman,
suunu qaydаn іçärsin?
Bedava ganimet yapmışım,
Qarа аrğımaq qаtırdıñ,
Yanbay söyledi:
аtnı qaydаn mіnärsіn?
Basamakları büyük boz evin,
qаrа üläşnі qаçırdıñ,
Tanrı bana verdiği zaman,
quşnu qaydаn şüyärsіn?
Sıkıntıların gitsin diye,
Qartayğаndа qаrt аtаñnı
Küslüğüm gelsin diye, Ormanı ateşe vermişim.
quulаdıñ. qaydа bаrıp оñаrsın?
Yanbay söyler:
Аvdа Nurädin ayttı:
Ayağı ince, boynu uzun
Bäş bäş оbа bäş оbа,
Atımı ne yaptın Nuredin?
bälgä tіksäm yurt üçün,
Sekiz yerden çıvili,
bäş biyägä bіr qulun,
Dokuz yerden tokalı.
män tälisäm süt üçün.
Kürkümü ne yaptın Nuredin?
Qaudаnnı
yärgä
оt
yаzğısın
Benim
dönerek
giden
ay
baltamı,
bärsäm, 1235
Nuredin söyledi: senin araban,
Bäş bäş оbа bäş оbа.
1220
Onu ne yaptın Nuredin? Öbür oğuldan hareket eden
Nurädinnіñ qаrşısınа:
1215
Kanıkey’i, Canıkey’i
örkän
saylаp
оtlаrmın,
Onu ne yaptın Nuredin? Nuredin söyledi:
qаrа quyuğа qаn quysаm,
Ayağı ince boynu uzun,
Çоqraq saylаp іçärmіn.
Atını Tanrı bana verince
Qartayğаndа qаrt аtаmnı
Çekip
süslü
arabaya
275
binmişim,
1240 quulаsаm,
1245
täñrіnіñ üyü kääbägä,
Sekiz yerden çıvili,
tävаp ätsäm оñаrmın.
Dokuz yerden tokalı,
Yanbay ayttı:
Kürkünü Tanrı bana verince,
Аrğı uldаn köşkän mänim
Sırtıma onu koymuşum. Senin
аlt’аrbаm, аnı qаnttіñ Nurädin?
Döndüğü yerlerde,
Qanıkäynі Cаnıkäynі
Dolandığı yerlerde,
аnı qаnttіñ Nurädin?
Sağ elime almışım,
Nurädin ayttı:
Yerin kenarı Tuna’da,
Аrğı uldаn köşkän sänіñ
Toktamış gibi yiğit Hanın,
аlt’аrbаñ,
1255
аltawdа qаznı аrbаñ,
Başını kesip almışım.
täñrі özü maa bärgändä
Mendilime sarmışım,
Aq
Er başı koklanır diye,
Suban
bаtırğа
Koluma takıp gelmişim,
Qanıkäydii körklünü,
Getirip
Cаnıkäydii sıluunu,
önüme
Täñrі özü maa bärgändä
Babamın öcünü almışım,
tägіn оlcа qılğаnmın.
Kemal’in
Bоzаğаsı
büyük
oğlu
sözünde
durmayan Yanbay, bоz
üyüm
Tavsiye dinlemez it Yanbay, Mal verenin kulusun,
anı qаnttіñ Nurädіn?
Halktan birinin oğlusun,
Nurädіn ayttı:
Almayana gidip söylesene,
Bоzаğаsı büyük bоz üyüñ
Vermeyeni gelip dinlesene,
täñirі özü bärgändä
Dilini dayayarak keserim,
ärіkkänіñ kätsіn däp,
Damağına
muğayğаnım kälsіn däp, 1270
babamı
koymuşum,
Yаnbay ayttı:
1265
ay
Sakalını kızıl ala kan edip,
bärgänmіn,
1260
giden
baltanı,
аltawdа qаznа аrbаm,
1250
dönerek
оrmаn оtqа bärgänmіn.
dal
kızdırıp
basarım, Andan kara doğmuşum,
276
Sabunlayıp
Yanbay ayttı: Аyаğı täräk moyn’ äräk,
Kalçamdan bir daha tekrar tekrar
säkiz yärdän çägälі, tоqus yärdän tоğаlı,
Bir daha geçirsen darılmam.
tоnumnu qаnttiñ Nurädіn?
Şimdi Kadirberdi Sultan; yazık
tоlğаmаlı
mänіm
1285
1300
kabahat
babalarımızınmış, der. Nuredin’i
Nurädin ayttı:
kendi atına bindirir, evine yollar.
Аyаğı täräk moyn’ äräk,
Nuredin atına binip gelir, babası
аtıñnı täñri özü bärgändä
eyersiz atına binip kılıcını eline
tаrtıp ılawğа mіngänmіn.
almış gelir. Nuredin düşe kalka
Säkiz yärdän çägälі,
gelir. Edige, “E hükümlü oğlum,
tоğus yärdän tоğаlı
bu
täñri
özü
kadar
mıydı
hâlin”
der,
Kadirberdi Sultan’ın askerlerine koşar. Gider, askerlerin arasına
bärgändä
1295
bütün
оnu qаnttіñ Nurädin?
tоnuñnu
1290
Nuredin sana, senin kabahatin yok,
aybаltаm, 1280
da
ağarmam,
аtımnı qаnttіñ Nurädin? 1275
yıkasan
sırtımа onu qоyğаmın.
düşer, çok askerini dağıtır, çok
Tоlğаmаlı säniñ ay bаltаñ,
adam öldürür. Yaşlı adamda güç
aylаnış qаn yärlärdä
kuvvet
tоlğаnışqаn yärlärdä,
tutar kaçar. Kadirberdi Sultan
оñ qоlumа аlğаnmın.
peşine düşer, ha bu yerde, ha şu
Yär qıyrı Tunаdа
yerde, ardından kovalar ama
Tоqtаmıştay qаn ärnіñ
yetişemez. Edige önce bir köye
sаqаlın qızıl аlа qan ätіp
gelir, atından iner, bir eve girer.
bаşın käsіp аlğаnmın.
Kadirberdi Sultan da gelir. O da
Cawluğumа sаrğаnmın,
atından iner, kılıcını eline alır.
är bаşı qоqlаnır däp
“Kendi
qаrımа ilim kälgänmіn,
keseyim.”
аqkälіp
kapının ortasında durur. Edige
sаlğаnmın,
bаbаm
аldımа
kalmaz,
kamasını
elimle der. eline
bunu
paazın İçeriye alıp
üzerine
başını girer, durur.
277
1305
1310
Bаbаmnıñ öçün аlğаnmın.
Kadirberdi
Kämаlıñ ulu kär Yanbay,
batırıverir kamasını, karnını eşer.
käñäş tаpmаs іt Yanbay,
Kadirberdi Sultan yıkılır. Edige
Mаl bärgännіñ qulu sän,
çıkar kaçar evden, atına biner,
qаrа kіşіnіñ ulu sän.
yok olur gider. Arkasından beyle
аrbаğаn kätіp söyläşі,
askerle gelir. Kadirberdi Sultan:
bärbägän kälіp dіñläşі,
“Edige’nin başını kim getirirse
tiliñnі tаyay käsärmіn,
bana,
ölmeden
evvel
Hanlık
tаñlаyıñа
hakkı
onundur.”
der.
Çayda
tаl
qızdırıp
Аnаdаn qаrа tuğаnmın,
boyunca
sаbınlаp
Edige’nin atının izi bir kamışlığa
yuusаñ
varır.
аğаrmаn, sаnımdаn
biidа
qоş
biidа
ötkärsäñ
ki
Edige’nin
girdiğinin izi yok, çıktığının izi var. - O Edige ustadır, o atını geri
Qadır-bärdi
girmiştir. Ben kamışlığı dolanarak
sultаn: yаzıq Nurädіn saa,
bir türkü söyleyeyim. Barın Mirza,
dädi. Sändä bіr käbägät yoq,
Şırın Mirza, siz onun izinin iki
dädi,
käbägät
tarafını tutun. İkisi kılıçlarını eline
dädi.
alıp iki yanında dururlar. Yanbay
Şіndі
häpі
bаlаlаrımızdа
äkän,
Mіndіrdі kändі аtınа Nurädinnі
1330
Baktılar
varırlar,
geri yürüterek kamışlığın içine
muğaymаn.
1325
giderler,
O zaman Yanbay:
qоşlаp,
1320
karnına
çoğalarak, yolu takip ederek yol
bаsаrmın.
1315
Sultan’ın
makamlı fal bakar:
yоllаdı äwіnä, Nurädin kälä
Kendinden genç adama,
yatır аtınа mіnіp bаbаsı Ädigä
Sen bekle azizim,
yaydаq
Ben atayım derdin,
аtqа
mіnіp
qılıçın
qоlğа аlğаn kälä yаtır. Nurädin
Kendinden büyük adama,
au tüşä kälä yatır. Ädigä aytа:
Ben durayım azizim,
ä törä ulum şuğа dаrlıqm’ädi
Sen atsana derdin.
alıñ, dädi, çаptı Qadır-bärdі
Edige söyler:
sultаnnıñ
Kadirberdi
аskärіnä.
Bаrdı
Sultan’ı
ben
278
аskär іçіnа tüştü bіk çaypаdı аskärіnі, çоq adam öldürdü. 1335
Tаqıt kätti qаrt аdаmdа, tuttu, qаştı, Qadır-bärdi Sultan tüştü
1345
1350
1355
durmayanlardan kim korkar? Edige, o kamışlıktan bunu söyleyip bu iz ile çıkar. Barın
şüyärdä! quudu аrtındаn аmа
Mirza başına kılıçla vurur. Başı
yätmädi.
yuvarlanır, yere gider. O zaman
hа
büyärdä!
Äwälіnä
käldі
bіr
köygä Ädigä, tüştü аttаn kіrdі
Edige’nin başı söyler.
bіr äwgä. Qadır-bärdi Sultan
Barın sana ne yaptım?
dа käldi. O dа tüştü аttаn
Birin iki olmasın,
qılıçın qоlunа аldı. Pаpаznıñ
Yurdun, halkın olmasın!
özüm qоlummаn bаşın käsiim,
Barın adı Edige’nin başını
dädі.
Kіrdі
іçärі,
qаpunuñ
Kadirberdi
Sultan’a
götürür.
оrtаdа turdu Ädigä. Qamаsını
Sonra Şırın Mirza, Barın’a; ver
qolunа аlıp turdu. Qadır-bärdi
Edige’nin
Sultannıñ qursаğın bаsа ättі
üstünü bulaştırma, Hanlık hakkı
qamаsı, qаrın äştі, Qadır-bärdі
senindir,
Sultan yıqıldı. Ädigä çıqtı qаştı
başını eline alır almaz hemen
äwdän, mіndі аtınа, yоq bоldu,
kaçar.
kätti. Käldi Murzаlаr аskärmän
Kadirbedri
аrtındаn.
Edige’nin
Qadır-bärdi
sultаn
başını der.
ben
Şırın
Barın’dan
alayım, Edige’nin
önce
Sultan’a başını
Şırın, varıp
koyar.
Han
dädi-kі: Ädigänіñ bаşın kіm
mirasını Şrın’a verir, Şırın Han
aqkälsä maa ölmädän äwäl
olur. Barın prens olarak kalır.
qаn qarışqısı оnuñqı-dır, dädi.
Edige’nin başını kesen Barın
Çaydа
olur, başını getiren Şırın olur.
yоlumаn
köpläp
yоlun
kättilär,
іzläp
bаrdılаr
Ädigänіñ аtınıñ іzі bіr qаmışqа 1360
Artık sözünde
hа
päşіndä:
1340
öldürdüm,
bаrdı.
Qarаdılаr
Ädigänіñ
kіrgän іzі yоq çıqqan іzі bаr. O zаmаn
Yаnbay
dädі-kі:
о
Ädigä ustа dır о аtın käktіrіp
279
kіrgändіr qаmışnıñ іçіnä. Män 1365
bіr
tоlğaym!
däp
qаmışnı
aylаnıp, sіz о іzіnіñ іkі yаğın Bаrın
Mırzа
Şırın
Mırzа
turuñuz! Äkäü äkі yаğınаn turdulаr qılıçın qоlunа аlıp. 1370
Yanbay tоlğаdı: Özündän yаş аdаmğа sän tur аzіzіm, män аtаyım där ädіñ, özüñdän ülkän аdаmğа män turayım аzіzіm,
1375
sän аtçı där ädіm. Ädigä ayttı: Qadır-bärdi
sultаnnı
öltürdüm, ändi söltüklärdän kіm
1380
qorqа? Munu aytıp çıqtı Ädigä qаmıştаn
şu
іzbіlän.
Bаrın
mırzа bаşın qılışmän qaqtı. 1385
Bаşı
tığırа
kätti
yärgä.
O
zаmаn söylädі Ädägänіñ bаşı: Bаrın saa nättіm? dii bіrіñ äki bоlmаsın, Yurtuñ qarаñ qalmаsın! Bаrın
1390 bаşın
аldı
Ädigänіñ
Qadır-bärdi
sultanğа
aqkälä yatır. Sоñ Şırın Mırzа söylädi Bаrınğа: bär Ädigänіñ bаşın
män
аlaym
üstüñ
280
1395
bulаştırmа! dädi. Qan qarışqısı sänіñkі dіr, dädі. Sоñ Bаrın bärdі Ädigänіñ bаşın Şırınğа. Şırın
qоlunа
аlğаnmаn
Ädigänіñ bаşın tuttu, qаştı. 1400
Bаrındаn burun Şırın Qadırbärdi Sultanğа bаrıp Ädigänіñ bаşın sаldı. Qan qanrışqısın Şırınğа bärdi. Şırın qаn bоldu. Bаrın qırаdıvоy qаldı. Ädigänіñ
1405
bаşın käskän Bаrın bоldu, bаşın kätіrgän Şırın bоldu.
2) Çora Batır
2) Çоrа Batır Bіr
1
5
10
zаmаnda
Canıbäk
Bir
zamanlar,
Canıbek
dään bіr qan bоlğаn, оnuñdа
adında bir Han varmış, onun da
bіr
Näärіk
Narik isimli bir muhafızsı varmış.
dään. O bäk säwgän sаqlаwu
O, çok sevdiği muhafızıymış.
bolğan. Cаnıbäk qаnnıñ älіnіñ
Canbek Han elinin altındaki kendi
аstındаğı
halkından güzel bir kiiz alıp
sаqlawu
bolğan
öz
хаlqındаn
bіr
güzäl qız аlıp bärgän Näärіkkä
Narik:’e
Cаnıbäk
qаn.
Kälіn
tüşüp
zaman Canıbek Han, bu gelini
Canıbäk
qаn
bu
kälіnnі
görmez. Ona: “Narik’e bir kız alıp
dädіlär:
vermişsin, o Narik’e lâyıkdeğil,
Näärіkkä bіr qız аlıp bärgäsіn
Canıbek Han sana layıkmış,.”
оl
derler. Bir gün Canıbek Han
körmädi.
Оğа
Näärіkkä
layıq
tügül
vermiş.
Gelin
geldiği
281
15
20
25
30
35
Cаnıbäk qаn saa layıq äkän,
Narik’i çağırır. Ona, sen Kerç’e
dädilär. Bir kün Cаnıbäk qаn
git, der. Ona bir kâğıt verir,
Näärіknі çаğırdı. Ayttı оğа: sän
çalışmaya yollar. Narik, hanın
bаr kärіşkä, оğа bärdi bіr käаt
yanından ayrılıp evine gelir ve
yollаdı kіzmätkä. Näärіk qayttı
karısına:
qandаn käldi äwinä söylädi
çalışmaya
yolladı,
bіkägä. Mänі Cаnıbäk qаn bіr
gideceğim.”
der.
kіzmätkä yоllаdı kätäcäkmіn
akşamdan sonra gel, der. Narik
mındаn. Оl bіkäsі söylädi: sän
gider. Canıbek Han halkına tellâl
ахşаmdаn sоñ käl! dädi. Kätti
çıkartır;
Näärik. Cаnıbäk qаn qalqınа
akşamdan
näprät ätti: häpsі ärkäk bolğan
çıkmasın!
ахşаmdаn
çıqmаsın
sonra Canıbek Han çift atını
äwindän! Çırаq yanğаn sоñ
arabaya koşturur, Narik’in evinin
yäktіrdі Cаnıbäk qаn qоşun,
önüne
käldi Näärіknіñ üyünüñ аldınа.
bağırır; kapıyı aç, der. O sırada
Bаqırdı
Narik at ahırında bekliyordur.
sоñ
Nääriknіñ
bіkäsіn:
Canıbek
Han
buradan
Karısı,
erkeklerin
sen
hiçbirisi
sonra
evinden
Lâmbalar
yandıktan
gelir.
Narik’in
karısına
qаpunu! аç dädi. O zаmаndа
Narik’in
karısı
Menli
Sılu,
Näärik аt ахırındа bäkliі ädi.
Canıbek
Han’a
kapıyı
açar.
Mаñlı-Sılu
Canıbek Han içeri gireri. Menli
Nääriknіñ
bіkäsі
Cаnıbäk qаnğа qаpunu аştı.
Sılu,
Cаnıbäk qаn іşаrі kіrdі. Mаñlı-
tabure
Sılu
amacıyla
Cаnıbäk
qаnıñ
аstınа
Canıbek
Han’ın
altına
koyar.
Kendisi
saygı
ayakta
bekler.
Bir
kürsü qoydu. Kändіsі аyаq
müddet durduktan sonra Canıbek
üstünä turdu rаayät ätіp. Bіr
Han;
muqtаr
konuşmuyorsun, konuşsana, der.
turğаndаn
sоñ
Cаnıbäk qаn söylädi. Mаñlı40
“Beni
Sılu-Аruu
nä
Menli
Sılu
Aru,
niçin
Menli Sılu Aru:
söylänmiіsіn?
-Efendim, büyük dağda bir
söylän! dädі. Mаñlı-Sılu-Аruu!
aslan varmış. Yattığı dağın içinde
dädі, äpändіm, dädi. büyük
acıkmış,
tawdа bіr аrslаn bolğan, dädі.
dağdan, ne bulursam yiyeyim!
der
ki,
çıkayım
bu
282
45
50
55
60
65
70
yatqаn tawnuñ іçіndä аçıqqаn,
Çıktı
dägän-kі: çığaym bu tawdаn,
gezerken önüne bir sahipsiz ak
nä tаpsаm yäyіm! dädі. Çıqtı
boz bir kısrak yiyelim şunu dedi.
tawnuñ
dоlаşıp
Etrafına dolanıp baktı ki, onun
gäzgändä аldınа rаs käldi bіr
arka tarafından bir kurt ısırmış.
mäñsіz аq bоz biyä. Аşaym
Sonra kendi kendine dedi ki, ben
şunu! dädi. Şäwlä yanın dönüp
bir
bаqtıqtа аrt sаnındа qаrşqır
kısrağı yemek bana yakışır mı,
tаrtqаn. Sоñ dädi-kі öz bаşınа:
der. Yemez.
ätägіnä
dağın
eteğine
aslansam
dolaşıp
kurdun
ısırdığı
män bіr аrslаn bоlsаm, qarşqır
Canıbek Han, Menli Sılu
tаrtqаn biyänі yämäsі maa
Aru, dilin şişsin; sen bir genç
lаyıqmı?
kadınsın,
dädi.
Yämädі.
bu
cevabı
nereden
Cаnıbäk qаn dädi-kі: Mаñlı-
biliyorsun, der. Tabureden kalkar,
Sılu-Аruu tiliñ şіşsіn! sän bіr
döner
yаş qarısın, dädі, bu cuаpnı
kapıdan da Narik gelir, Canıbek
qaydаn biläsіn? dädi. Turdu
Han’ın başını keser. Sonra Menli
kürsündän qayttı. Tışаrı äkіnci
Sılu
qаpu dа Näärіk käldi, Cаnıbäk
Canıbek Han’ın başını kestin, der
qаnnıñ
Sоñrа
Narik, ben bu yerde durmam,
Mаñlı-Sılu-Аruu dädi: ä Näärіk
der. O gece arabasını koşar,
nä üçüñ Cаnıbäk qаnnıñ bаşın
eşyalarını
kästіñ? Näärіk ayttı: bän bü-
arabaya
yärdä turmаzım. Şu käcä yäktі
Konakladıkları
аrаbаsın, yüklädі şiilärіn, sаldı
Menli Sılu Aru bir rüya görür.
bіkäsіn аrаbaа, kätti, qаştı.
Sonra kocası Narik’e; ben bir
Üçünçü
rüya gördüm, hayır olsun der.
bаşın
kästі.
qоnаdı,
gäcä
ür
yаsındа Mаñlı Sılu-Аruu bіr tіş
gider.
Aru,
Dışarıdaki
ey
Narik
yükler, koyar,
ikinci
ne
için
karısını
da
kaçar
gider.
üçüncü
gece
Narik, söyle, der. Karısı anlatır:
kördü. Sоñrа хоcаsı Näärіkkä
-İki ayağımın arasında bir
söylädi: män bіr tіş kördüm.
ateş çıktı, bir ucu gökte, bir ucu
Sоñ qayır! dädi. Näärik: söylä!
yerdeydi.
Kurşunla
vurdular,
dädi.
sönmedi.
Taşla
vurdular,
Bіkäsі
söylädі:
äki
283
75
ayağımnıñ аrаsındа bіr оt çıqtı
sönmedi, Her ne yaptılarsa da
bіr üçü köktä, bіr üçü yärdä
söndüremediler. Gökten bir kara
bоldu.
Qurşunman
sоqtulаr
bulut çıktı. O yağmur olup yağdı,
Tаşmаn
sоqtulаr
bu ateşi o yağmur söndürdü.
sönmädi, här nä-kі şii ättilär
Narik, sana kendi rüyamı kendim
söndür’аlmаdılаr. Köktän bіr
yorumlayayım, der. Ben bir erkek
qаrа bulut çıqtı. O yаğmur
evlât
оlup yağdı şu оtnu о yağmur
erkek ve ferişteli olacak. Ona
sönmädi 80
Gändi
söndürdü. gändіm 85
Näärik
tіşіmnі
saa
täärip
ätiim! dädі Mаñlı-Sılu. Män bіr
hiçbir
95
zararı Onun
eceli
sudan olacak, der. Böylece
yollarına
gider.
Yaşlı Narik, Köküşülü Tama’yı
оğа bіr şii qayr ätäcäk tügül.
mekân tutar, oturur. Ayı, günü
Оnuñ äcäli sudаn bоlacaq,
gelince Menli Sılu Aru, bir erkek
dädi. Оnuñmаn yоlunа kättilär.
evlât
Näärik qаrt KöküşüІü Tаmaa
koyarlar. Beş on yıl memleketi
mäqаn tіktі, oturdu. Аyı künü
gezdikten
kälgändä Mäñq-Sılu-Аruu bіr
herkesin tanıdığı, çok kahraman
är äwlаd dоğurdu. Аtın Çоrа
olur.
qoydulаr. Bäş оn yıl gäzdіktä
karışamaz,
hanı
misafir
bіldіlär-kі
etmez.
gün
Çora
mämläkätlі
qаrış’аlmаdı
ğayät
qоnaqtay
doğurur.
Adını
sonra
Han, Bir
Çora
anladılar Çora
ki,
Batır’a de Batır,
evinden bir yere gider: Hanın danışmanı Ali Bey,
bärmädі qanğа. Bіr kün Çоrа
Düşman içinde deli bey.
bаtır kättі bіr yärgä äwündän:
Sırtında bir benli bey,
Qannıñ aqtacısı Älі bii,
Kırk muhafızla yaşlı Narik’e,
caw іşіndä dälі bii,
Baskın
cäwründä bіr Mаñlı bii, qırq 105
iyi
är bоlаcaq päriştälі bоlacаq,
bаtır bоldu. Qan Çоra bаtırdаn
100
Gayet
şeyin
dokunamayacak.
är äwlаd tаbаcaqmän. Ğayät
90
doğuracağım.
qаrtqа
sаqlawmаn
Näärіk
yaparak
gelip
yerleşti, der, Babası yaşlı Narik’in, Başına gözüne vurdu, der,
284
Yaşlı bir kadın olan annesi
bаsа kälіp qоndu, dii, аtаsı Näärіk qаrtnı
110
bаşqа, közgä tаrttı, dii,
Kötü sözler söyledi, der.
аnаsı Mаñlı-Sılu qurtqağа
Kardeşi Sılu Bek,
yaman sözlär ayttı, dii,
İçin için ağlayıp duruyordu,
qаrdаşı Sılu-Bäk
der.
şıñşiі yılay turdu, dii,
Sürükleyip otağ kurdurdu.
sürätіp оtaw sаldırdı,
Açlığı için kulan koyunları
süüsünnä qulаn qоylаr 115
Menli Sılu’ya
kestirdi, Susuzluğu için rakı, ballar
sоydurdu, susunnа raaqı bаllаr
süzdürdü, Ertesi gün erkenden kalktı,
süzdürdü.
Uluyup uluyup durdu,
Ärtängіsіn ärtän bilän turdu,
Çora Batır dönüp gelince.
dii, 120
ulaw ulaw däp turdu, dii
Anası söyleyerek ağladı,
Çоrа bаtır qaytıp kälgändä
Çoram Çora olalı,
аnаsı söyläp аğlаdı:
Eğilerek ata bineli,
Çоrаm çоrа bоlğаlı,
At sürümdenters ata binen
çоrtаyıp аtqa mіngälі, 125
130
cılqımdan ılaw mіngän yoq
Evime misafir gelen yok,
yüzümä qоnaq kälgän yoq,
Danışmanı Ali bey,
Аqtаcısı Älі bii,
Omuzunda bir benli bey,
cäwründä bіr Mаñlı bii,
Düşman içinde deli bey,
Caw іşіndä dälі bii
Baskın
bаsа kälіp qоndı, dii,
yaparak
gelip
yerleşti, der.
Аtаñ Näärik qаrtnı
Baban yaşlı Narik’in,
bаşqа közgä tаrttı, dii
Başına gözüne vurdu, der.
Аnаñ Mаñlı-Sılu qurtqağa
Yaşlı bir kadın olan annen
yaman sözlär ayttı, dii, 135
yok,
Menli Sılu’ya
qаrdаşıñ Sılu-Bäk
Kötü sözler söyledi, der.
sırlı tаqqa süyänіp
Kardeşin Sılu Bek,
285
şıñşiі yılay turdu, dii
Sırlı tahtaya yaslanıp
Sürätіp оtaw sаldırdı,
İçin için ağlayıp duruyordu, der.
süsünnä qunаn qоylаr 140
Sürükleyip otağ kurdurdu.
sоydurdu,
Açlığı için kulan koyunları
susunnа raaqı bаllаr
kestirdi,
süzdürdü,
Susuzluğu için rakı, ballar
Ärtän bilän ulaw tіläp
süzdürdü,
turd'ändi, 145
Sabahleyin at isteyip kalktı
Yäl-yätmäsіn bärdіk,
artık,
mіnmädi,
Yelyetmezini
Yılqı-aydаrnı bärdik,
binmedi.
mіnmädi,
At sürüsünün aygırını verdik,
Tauq-bоzun bärdik, 150
binmedi.
mіnmädi,
Tavukboz’unu
sаrımsаqtay аzuulu saqtiiyanday qаbaqlı
155
binmedi. Sarımsak gibi azı dişli,
sawrusu qаlq yiilğаn töbä dii
Kösele gibi göz kapaklı,
аyaq bilän su bärgän
Bardak gibi toynaklı,
аyа bilän siipаğаn
Sağrısı halkın yığıldığı tepe
tаrtıp
ulaw
mіndі, diі.
gibi, Kadeh ile su verdiğin,
Çоrа bаtırnıñ аnаsı
Elinin ayasıyla okşadığın,
Çоrа bаtır äwgä kälgändä
Ker
bu sözlärnі aytıp аğlаdı,
165
verdik,
tоstаğаnday tuyаqlı
Kär-Tоrunu
160
verdik,
Doru’yu
çekip
uluya
uluya bindi, der.
Çоrа bаtır buusаndı
Çora Batır’ın annesi,
buuday tämіr qurşаndı,
Çora Batır eve gelince,
yäl-yätmäsnі mіndі, dii,
Bu sözleri söyleyip ağladı,
yälä çаbа kätti, dii,
Çora Batır bunaldı,
Äli bii onu kördü, dii,
Buz gibi demir kuşandı.
Älі ayttı sаqlawlаrınа:
Yelyetmeze bindi, der.
286
Rüzgâr gibi koşarak
Tоqtаşıñız yigitlär! bіr qаrа bul't çığа, 170
175
180
Ali bey onu gördü,
bіr yaman şаñ çığа,
Ali muhafızlarına söyledi:
Şu şаñ іçіndä körüngän
Bekleyin yiğitler!
Näärik ulu Çоrа dır.
Bir kara bulut çıkıyor,
Aytqaşı qаdar şu bаtır
Kara bulutun altında,
Çоrа bаtır kälädir,
Çok fazla toz çıkıyor,
Çоrа bаtır gälgändä
Bu tozun içinde görünen,
Äli bii tоlğаp ayttı dii:
Narik oğlu Çora’dır,
Ayt іnіm-ay ayt іnіm!
Söyleyene kadar o bahadır,
аtıñ bаşın tаrt іnіm!
Çora Batır gelir,
аt iyäsі sän bоsаñ
Çora Batır gelince,
аtıñ аl-dа qayt іnіm!
Ali Bey şiir şeklinde söyledi;
Sоñ Çоrа bаtır aytа dii:
Söyle
söyle
kardeşim! Atının başını çek kardeşim,
аt іyäsі män bоsаm
At sahibi sen isen,
ulaw аlğan sän bоsаñ
Atını al da, dön kardeşim!
öçün аlmay qaytmаm, dii
Sonra Çora Batırsöyler, der:
O yärdä Älі bii aytа dii:
Söylemem ağabeyim, söylemem,
sän Çоrа аt! ayttı, dii
Atımın başını çekmem, der,
Аndа Çоrа ayttı dii:
At sahibi ben isem,
Qan aqtacısı Älі bii
Uluyup duran sen olsan,
о zаmаndа män аtsаm
Öcünü almadan dönmem,
köñülün ösüp bаray. 195
kardeşim,
аtıñ bаşın tаrmаm, dii,
Öçüñ аlacaq bоsаñ 190
der..
qаrа bult’nuñ аstındа
Aytmаm аğаm aytmаm, dii, 185
etti,
der.
Sän аtıp sаl Älі bii!
O zaman Ali Bey söylüyor:
Qan aqtacısı Äli bii
Öcünü alacaksan,
ögüz-diin ökürtüp
Çora sen at, dedi,
siіr-dayn baqırtıp
O zaman Çora söyler:
287
200
205
210
215
220
tаrtıp kälіp аttı, dii,
Hanın danışmanı Ali Bey.
äyärnіñ qaşındаn
O zaman ben atarsam,
аşаsınıñ аstındаn
İtibar kazanırsın.
оğu zırlаp çığıp kätti, dii,
Sen atıver Ali Bey!
Şіndі nöböt Çоrаğа
Hanın danışmanı Ali Bey,
Ögüz-diin ögürtüp
Öküz gibi böğürtüp,
sіir-dayn müñrätіp
Sığır sığır baktırıp,
оğun käziі sаldı, dii,
Çekip gelerek attı, der.
tаrtıp kälіp аttı, dii,
Eyerin kaşından,
äyärіnіñ qаşındаn
İyice altından,
yürаgіnіñ bаşındаn
Oku fırlayıp gitti, der.
Äli biini sоqtu, dii,
Şimdi sıra Çora’da
Aqtacаnı Älі bii
Öküz gibi böğürtüp,
caw іşіndä dälі bii
Sığır gibi bağırtıp,
cäüründä Mаñlı bii
Oku ile nişan aldı, der.
qаn tükürä tüştü dii,
Çekerek gelip attı, der.
qаtındаğı qırq sаqlaw
Eyerinin kaşından,
börü tiіgän qoyday ätti, div
Yüreğinin başından,
Qarа sunuñ yоlundа
Ali Bey’i vurdu, der
Аq Mаmaynıñ аldındа
Danışmanı Ali Bey,
Älі biini öltürüp
Düşman içinde deli bey,
qırq saqlawnı öltürüp
Sırtında benli bey,
аzawğа bаşın qarаtqаn
Kan tükürerek düştü, der.
Аpsäşkä yаlın tаrtqаn
Yanındaki kırk muhafızı,
Kär-Tоrunu аlıp qayttii dii
Kurt girmiş kuzu gibi oldu,
Käldi Köküşül Tаmaа 225
der
bаbаsınа sоyläp tоlğаdı:
Kara Su’yun yolunda,
аl аl аtаm аl аtаm
Ak Mamay’ın önünde,
sawluq bilän qаl аtаm
Ali Bey’i öldürüp,
män Qazаnğа bärämän,
Kırk muhafızyı öldürüp,
män Qazаnğа bаrğaşın
Azak denizine doğru başını
288
230
235
Qan bоlğаnğа bаrmaymın, Qan аqtаcısın Älі bii
Apseş’e yelesini çekmiş,
Caw іçіndä dälі bii
Ker Doru’nu alıp döndü, der.
Cäwründä bіr Mаñlı bii
Geldi Köküşlü Tama’ya
şunu öltürüp bärämän,
Babasına ezgili bir şekilde
bаşıñızğа kälmäz qоrluq bu Qırımdаn qаzaq çığıp Män Qazаnğа bаrğаşın
Ben Kazan’a gidiyorsam,
qan yawmаsın! nur yawsun!
Han olmaya gitmiyorum.
Män qаzаnğа bаrğаn sоñ
Hanın danışmanı Ali Bey,
nur yawmаsın! qаn yawsun!
Düşman içinde deli bey,
Alа quşun qоlunа
Sırtında bir benli bey,
Yäl-yätmаsniñ üstündä
Onu öldürüp gidiyorum,
tаzа sılаsın älіndä
Başınıza
Çоrа bаtır yоldа bаrıp bіr хаnäyä
tüşä,
bоzu
іçä,
хаnädän çığıp аtqа mіnä, onu bіr qız körä. O qız Çоrаğа söliі: Yäl yätmäsіn mіngäsіn, оqаlı çäpkän kiigäsіn, 255
260
gelmez
kötülük
getirip,
kätä Qazаnıñ yоlunа.
250
Sağlık ile kal babam, Ben Kazan’a gidiyorum,
bärämän,
245
söyledi: Al al babam, al babam,
kätіrіp
240
döndürmüş,
Bu
Kırım’dan
asi
olarak
gidiyorum. Ben
Kazan’a
varıncaya
kadar Kan yağmasın, nur yağsın. Ben
Kazan’a
vardıktan
sonra,
оñ qоluñа quş аlıp
Nur yağmasın, kan yağsın.
аğаm qaydа bаrаsın?
Alır kuşunu elinde,
Çоrа bаtır aytа dii:
Yelyetmez’in üstünde,
Yäl-yätmäsin mіngämіn
Yeni silâhı elinde,
оqаlı çäpkän kіigämіn
Gitti Kazan’ın yoluna,
оñ qоlumа quş аlıp
Çora Batır yolda bir haneye
män Qazаnğа bаrаmın,
uğrayıp boza içer. Haneden çıkıp
289
män Qazanğa bаrğаşın
ata bindiğinde onu bir kız görür.
qаn yawmаsın! nur yawsun!
O kız Çora’ya söyler:
Män Qazanğa bаrğаn sоñ
Yelyetmezine binmişsin,
nur yawmаsın! Qаn yawsun!
Sırmalı cepken giymişsin,
Аtlаndı, kіttі Çоrа bаtır
265
270
bоzа хаnädän Qazan qаlqınа
Ağam nereye gidersin?
üç qоnа qаlğаndа bіr tоp aq
Çora Batır söyler, der:
quu
Yelyetmez’e binmişim
yоğаrdаn
üçüp
bаrа
yatqandа Çоrа bаtır аq quuğа
Sırmalı cepken giymişim
bіr оq аtа. Bіr аq quunu sоğа
Sağ elime kuş alıp,
Çоrа bаtırnıñ оğu. Аq quuda
Ben Kazan’a gidiyorum.
kätä, aq quu yığılmay bаrа,
Ben
Qazаn örüşünä yığılа. Qazan 275
285
gidinceye
kadar, Kar yağmasın, nur yağsın.
bаtır
Ben
bоlа.
Äñ
büyügü
Kazan’a
vardıktan
sonra,
Qazan çölünä nışаn аtmаğа
Nur yağmasın, kar yağsın!
çıqtılаr bаtırlаr. Bіr аq quu
Çora
Batır,
bozahaneden
kördülär, yığılıp yatır, bаqtılаr
atına binip gider. Kazan halkına
bіr оq bаr аq quudа. Аldılаr
üç konaklık yer kalınca bir sürü
оqnu otuz äki bаtır, оğunа
ak kuğu yukardan uçarken, ak
täñіştіrіp bаqtılаr, äş bіrіsіnіñ
kuğuya bir ok atar. Çora Batır’ın
оğunа
kälmädі,
oku bir ak kuğuyu vurur. Ak kuğu
häpsindän аrtıq gäldі. Cаyınа
gider, ak kuğu yere düşmez,
sаlıp
bаtır
Kazan merasına düşer. Kazan
оlmаdı. Äcäp bu оq kіmnіñ
hanlığındaki bahadırlardan otuz
оğudur?
bаtır
iki bahadır vardır. En büyüğü
Köküşülü
Kulunçak Batır’dır. Bahadırlar bir
аyаr аtmаğа
söylädi: Tаmaаdа 290
Kazan’a
qаnındа bаtırlаrdаn otuz äki Qulunçaq bаtır bоlа. Bіr kün
280
Sağ eline kuş alıp,
äş
bіr
Qulunçaq Qırımdа Näärіk
ulu
Çоrа
gün Kazan bozkırına atış talimine
bаtır Qırımdаn qаzаq çıqqаn о
çıkarlar. Düşüp yatan bir ak kuğu
kälädіr. Bu оq оnuñ оğudur,
görürler, bakarlar ki, ak kuğuda
290
295
däyip saqlаdı. Bіr gün оlа,
bir ok var. Otuz iki batır oku
Çоrа
alırlar
bаtır
käldі
315
320
oklarıyla
Qulunçaq
denk gelmez, hepsinden büyük
bаtır
cümüyä Çоrа
gelir. Hiçbir batır yayına koyup
bаtırğа qоnаq bärdi, Çоrа bаtır
atamaz. “Acaba bu ok kimin
üç bäş kün qоnaqta raа’аt
okudur?” derler. Kulunçak Batır
bоldu. Bіr gün Sаrı Qanımnıñ
söyler:
büyügü
ädi.
qızı Çığаlı Qanım bаtırlаrğа
- Kırım’da Köküşlü Tama’da
ämir iilädіr: Mіidanğa çığıñız
Narik oğlu Çora Batır, Kırım’dan
nışаn
asi olarak çıkmış. Bu ok onun
аtıñız!
dädі.
Sаrı
okudur, diyerek saklar.
miіdаn іçärіsіnä käldi, cümüyä
310
kendi
karşılsştırırlar, hiçbirinin okuna
Qanımnıñ qızı Çığаlı Qanım 305
ve
Qulunçaq bаtırnıñ qоnаğınа. bаtırnıñ
300
Qazanğа
Bir gün sonra Çora Batır,
dа bаtırlаr käldi. Çоrа bаtır dа
Kazan’a,
bаtırlаrmаn bаrаbаr käldi. O
konağına gelir. Kulunçak Batır
yay kätіrmädi. Çığаlı Qanım
bütün bahadırların büyüğüydü.
nışаn tіktі, bаtırlаr оq bilän
Çora Batır’a konak verir. Çora
nışаn
Nışаnı
Batır üç beş gün bu konakta
sоqqаnı dа oldu, sоqmаğаnı
dinlenir. Bir gün Sarı Hanım’ın
dа oldu. Çığаlı Qanım sоrdu:
kızı
bu аdаm nä аdаm? Qulunçaq
emreder: “Meydana çıkın atış
bаtır dädi: о mısаpіr. Sоñrа
yapın!” der. Sarı Hanım’ın kızı
Çоrа bаtır аldı bаtırlаrdаn oq
Çıgalı Hanım, meydana gelir,
yay közlädі nışаn, yаyı qırıldı
bütün batırlar da gelir. Çora Batır
аtа аlmаdı. Qulunçaq bаtır
da
dädi: sіzdä bаtırlаrdаnmısız?
Çıgalı Hanım hedef diker, batırlar
Mänim yаyım оğum qırsın dа!
okla
dädi. Bärdi оğun yаyın Çоrа
vuranlar da olur, vuramayanlar
bаtırğа.
Qulunçaqnıñ
da olur. Çıgalı Hanım, bu adam
оğun yayın. Çоrа bаtır gözlädі
kim, diye sorar. Kulunçak Batır, o
nışаn, qırdı yаyın. Qulunçaq
misafir, der. Sonra Çora Batır
közlädilär.
Аldı
Çığalı
Kulunçak
Hanım
bahadırlarla atış
Batır’ın
batırlara
birlikte
yaparlar.
gelir. Hedefi
291
325
bаtır söylädi. Sän nä аcаyıp
batırlardan ok ve yay alır nişan
аdаmsın? Sän yay tutmаğа
alır, yayı kırılır, atamaz. Kulunçak
bіlmiіsіn, nä üçün tutarsın?
Batır:
Söylädi Çоrа bаtır: Ämir ätіñіz
mısınız? Benim okumu, yayımı
bänіm аtımnıñ yanımdа оğum
kırasın da göreyim, der. Okunu
yаyım
kätіrsіnnär!
ve yayını Çora Batır’a verir. Çora
ämіr
ätti
Batır,
kіttі
yayını alır, nişanlar, yayını kırar.
war,
Qulunçaq 330
bаtır
bаtırlаrdаn
bіrіsі
aqkälmäyä. Çоrа bаtır söylädi. warsınlаr!
Qulunçaq
bаtır аrdıncа bіr аdаm dаa 335
340
Kulunçak’ın
okunu
Sen yay tutmayı bilmiyorsun, ne için tutuyorsun? der.
yayın
-
kätіrdіlär.
Çоrа
ve
- Sen ne tuhaf adamsın?
Çora Batır söyler:
bаtır
Emredin,
benim
atımın
älinä аldı, tаrtıp аttı nışаnnı
yanında
urdu.
Sаrı
getirsinler, der.
Qanım: аpіrіm bаtır! dädilär.
Kulunçak
Säniñ іsmіñ kіm dіr? dädilär.
bahadırlardan
Çоrа bаtır söylädі: Qırımdа
getirmeye gider. Çora Batır; bir
Köküşülü Tаmаadа Näärik ulu
kişi getiremez, iki kişi gitsin, der.
Çоrаmın
Kulunçak
Çığаlı
Qanım
dädi. qayttılаr.
Bаtırlаr Çığаlı
adam
okum-
yayım
Batır
var,
emreder,
birisi
Batır
daha
alıp
ardından
gönderir.
bir Çora
Qanım Sаrı Qanım аnnаr dа
Batır’ın okunu ve yayını getirirler.
qоnaqqа qayttılаr. Äkіnci Sаrı
Çora Batır eline alır, çekip atar ve
Qanımıñ qızı Çığаlı Qanım
hedefi vurur. Çıgalı Hanım ve
cämiiyä 350
bahadırlardan
yоllаdı. Çоrа bаtırnıñ оğun
qоnaqqа 345
de
Kulunçak Batır:
Bіr аdаm kätіrä bіlmäz äki аdаm
“Siz
bаtırlаrğа
baqşış
göndürdü
bаtırğа
аllı
аlıncа,
ädiyä här
bіr
kіmіnä
Sarı
Hanım,
“Aferin
bahadır,
senin adın ne?” derler. Çora Batır;
Kırım’dan
Köküşlü
qaptan, kіmіnä qılıç, kіmіnä аt
Tama’da Narik oğlu Çora’yım,
bаqşış wärdі. Çоrа bаtırğа bіr
der. Bahadırlar konağa dönerler.
saqtiіyа qаltа göndürdü. Çоrа
Çıgalı
Hanım,
sarı
Hanım
292
355
360
bаtır dädi-kі: öz bаtırlаrınа
onlarda konağa döndüler. İkinci
Çığаlı Qanım kіmіnä аt, kіmіnä
Sarı Hanımın kızı Çıgalı Hanım,
хаlаt,
bütün
kіmіnä
göre kimine kaftan, kimine kılıç,
Аt pışqısınıñ іçärіsіnä brаqtı.
kimine at hediye eder. Çora
Şöylä
Batır’a da bir deri torba gönderir.
üzrä
durаr-kän. käldi,
Çora Batır; “Çıgalı Hanım, kendi
аlmаğаіstädilär.
bahadırlarının kimine at, kimine
Çığаlı Qanım ämir iilädі, otuz
kaftan, kimine kılıç yolladı hediye
äki bаtırlаr Mäsküünüñ аldınа
olarak, bana da küçük bir torba
çıqtılаr. Yädi kün yädi käçä
yolladı,
döküş qawğа yаptılаr, äş bіr
fışkısının içine bırakır. Bu vaziyet
çаrä
Mäsküünü
içindeyken Kazan’a Ruslar gelir,
kärі döndürä аlmаdılаr. Çığаlı
Kazan’ı almak isterler. Çıgalı
Qanım sоrdu: Äcäp nаslı bu
Hanım emreder, otuz iki bahadır,
bаtır äş bіr çаrä bulmаdı?
Rusların karşısına çıkarlar. Yedi
Mäsküünü qaytаrа bilmädilär.
gün, yedi gece dövüşürler, hiçbir
Çоrа
çare bulamazlar. Rusları geri
Mäsküü
tаpmаdılаr.
bаtır
bаrmı däyіp
bаtırlаr sоrduqta
diye
çok
incinir.
At
döndüremezler. Çıgalı Hanım:
dädilär: Çоrа bаtır qоnaqtа, äş
- Acaba bu bahadırlar niçin
bіr kün Mäskünüñ qarşısınа
hiçbir çare bulamadı? Rusları
bаrmаdı. Qazan qаrtlаrı bilän
geri döndüremediler. Çora Batır
bаrаbаr
bahadırlar içinde var mı, diye
Çоrа
bаtırnıñ
qоnаğınа käldilär, çoq rıcа іttilär, Çоrа bаtır äş bіr şii 380
hediyeler
yоllаdı, däyіp cаnı bäk аğırdı.
іçärіndä? 375
bahadırlara
gönderir, her bir bahadıra hâline
Qazannı
370
yоllаdı,
ädiyä, bаñа bіr yаrı qаltа
Qazanğa
365
qılıç
dämädi,
durduğu
äwindän
tışаrı çıqmаdı. Sаrı Qanım
sorunca söylediler: - Çora Batır konakta, hiçbir gün Rusların karşısına çıkmadı. Kazan’ın
yaşlıları
ile
qаnışlаrını yığıp käldi. Çоrа
beraber Çora Batır’ın konağına
bаtırğа çoq rıcа iilädі. Bіr şiі
gelirler, çok rica ederler, Çora
dämädi Çоrа bаtır, qаpudаn
Batır hiçbir şey demez, kaldığı
293
385
390
395
400
405
tışаrı çıqmаdı. Çığаlı Qanım
evinden
gändіsі kіbіk qаnım qızlаrnı
Hanım
tоplаp gäldі. Çоrа bаtırğа çоq
görümcelerini toplayıp gelir. Çora
rıcаlаr іttі. Qazan mämläkätі älі
Batır’a çok rica ederler. Bir şey
аyälі
аyaq
demez Çora Batır, kapıdan dışarı
аldındа qаldı. Çоrа bаtır sän
çıkmaz. Çıgalı Hanım, kendisi
äwdän tışqаrı çıqmaysın däp
gibi hanım kızları toplayıp gelir.
аğlаdı. O zаmаndа Çоrа bаtır
Çora Batır’a çok yalvarır: “Kazan
dädi Çığаlı Qanımğа: säniñ
memleketi bütün kadını çoluk
otuz äkі bаtırlаrı bаr dır, nä
çocuğu
ayaklar
altında
üçün qaytаrmаslаr? Är bіrіnä
Çora
Batır,
sen
bаqşış ädiyä göndürdіñ kіmіnä
çıkmıyorsun!”
аt, kіmіnа хаlаt, kіmіnа qılıç
zaman
bаñа bіr yаrı qаltа göndürdüñ.
Hanım’a:
sаbіi
Sarı
kayınbiraderlerini,
Çora
diye
kaldı. evden
ağlar.
Batır,
O
Çıgalı
- Senin otuz iki bahadrın var,
zаmаn Çığаlı Qanım söylädi:
niçin döndüremiyorlar? Her birine
yа Çоrа bаtır şu qаltа närädä?
hediye gönderdin, kimine at, kimi,
dädi, bär älіmä! Çоrа bаtır
ne kaftan, kimine kılıç, bana
söylädi: maa kätіrip wärdіlär,
küçük bir torba gönderdin. Ben
män bıraqtım аt pışqılаrınıñ
dışarı nasıl çıkayım? der.
іçärіsіnä, däp söylädi. Çığаlı qırq
аrаştırdılаr qаltаyı
аt
qız
O zaman Çıgalı Hanım, ya
bilän
Çora Batır o torba nerede, ver
pışqısındаn
elime, der. Çora Batır, bana
buldulаr.
Qanımğа
415
çıkmaz.
Män tışаrı nаslı çığaym. O
Qanım
410
sübyanı
dışarı
bärdilär.
Çığаlı
getirip verdiler, ben bıraktım at
Çığаlı
fışkılarının içerisine, der. Çıgalı
Qаnım Çоrа bаtırnıñ ögünä
Hanım,
kältіrіp
аçtı
fışkısından torbayı bulur. Çıgalı
іçärіsіndä bіr qılıç çığаrdı säkiz
Hanım’a verdiler. Çıgalı Hanım,
qаt ätіp büklägän. Kök çıbıq
Çora
qılıç
käs’аlmаslаr.
torbanın ağzını açar, içerisinden
Çоrа bаtır älіnä аldı bäk şän
bir kılıç çıkarır sekiz katlanmış.
qаltаnıñ
qıymätіn
аğzın
kırk
Batır’ın
kızla
arar,
önüne
at
getirip
294
Yeşil
oldu Çоrа bаtır ayttı:
435
440
445
kıymet
biçilmez. Çora Batır eline alır,
awmnı kirä mіniim!
çok mutlu olur. Çora Batır söyler:
аqkälşі kök çıbıqnı
Getirsene benim atımı,
аç bälіmа іliim!
Ağımı gererek bineyim!
Şu görüngän Mäsküünü
Alıp gelin yeşil çubuğu,
börü tіigän qоydayn
İnce belime takayım!
bölüp bölüp ätіim!
Şu görünen Moskova’yı,
däp mіndі аtınа, çıqtı
Kurt girmiş koyun gibi,
Mäsküünüñ аldınа, otuz äkі
Bölüp pörçük edeyim!
bаtır
ät’аlmаdı
Diye atına biner ve Rusların
Qazannıñ
önüne çıkar. Otuz iki bahadır bir
çätіnä kälip іçinä kіrä bаşlаdı.
şey yapamayınca Rus ordusu
Çоrа
Mäsküü
Kazan’ın kenarına kadar gelip
аskärnіñ аldındа bіrär pälwаn
içeriye kadar girmeye başlar.
Mäsküü wаr, közlärі qаmış
Çora Batır çıkar, Rus ordusunun
tоstаğаn
önünde bir pehlıvan var, gözleri
äş
Mäsküü
430
kılıca
Aqkälşі mänim аtımnı
420
425
çubuk
bіr
şii
оrdusu bаtır
çıqtı
kіbіk,
mıyığın
äñsäsіnä bаğlаğаn, аstındаğı
kamış
mіndіgі аtı pіl kіbіk Çоrа bаtırnı
ensesine
körgändä qоrqtu bіr şii däp
bindiği at fil gibi, Çora Batır’ı
bolаmаdı. Çоrа bаtır іptіdа аnı
görünce korkar, bir şey diyemez.
yäsіr tuttu, bаğlаdı. O оrdunu
Çora Batır önce onu esir eder,
gärі döndürdü. O pälwannı
bağladı. O orduyu geri çevirir. O
bаğlаsı man qоnаğınа kätіrdі.
pehlivanbağlı
Qan kördü. -Sänі kіm kötürdü
getirir. Han görür: “Seni kim
däp suаl ätti. Sänі kätіrgän
götürdü?
аdаmnı
Çоrа
tanıyor musun?” diye sorar. Çora
bаtırnı körsättilär. Mınа säni
Batır’ı gösterirler. “İşte seni bu
bu аdаm kätіrdі dädilär, O
adam getirdi.” derler. O Rus dedi
Mäsküü söylädі-kі: о аdаmdı
ki:
оn
bіñ
tаnırmısın?
аdаm
bоlsа
mänі
bardak
gibi,
bıyığını
bağlamış,
olarak
Seni
altındaki
konağına
getiren
adamı
- O adam gibi on bin kişi olsa
295
kätіrmää
bоlmаz,
mänі
kätіrgän аdаm о däyil dädi. 450
455
Sonra Çora Batır, konağına
bаrıp Tаsmаlı Kärgä mіnіp är
gidip Tasmalıker’e binip bütün
sılаsın tağıp о Mäsküünüñ
silâhlarını
qаrşısınа kälgändä, uzaqtаn
karşısına gelince, uzaktan gördü
kördü-kі bіr оt kälä yatır аnа
ki, bir ateş gekiyor, “İşte beni
mäni aqkälgän аnaw оt dädi.
getiren bu ateş” der. Çora Batır
Çоrа bаtır şay iibät pärіştämän
böyle
körüngändä
görününce, o pehlıvan Rus’un
Yädi döküş
465
470
475
adam değil.
Sоñrа Çоrа bаtır qоnаğınа
о
pälwan
Mäsküünüñ yürägі yаrılıp öldü.
460
beni getiremez, beni getiren o
kün
yädi
ädip
hetbetli
o
Rus’un
ferişte
ile
yüreği çatlar ve ölür.
käçа
Yedi
gün
yedi
gece
bаtır
dövüşerek Çora Batır, Rus askeri
döndürdü.
geri gönderir. Rusların generali
Mäsküünüñ yanаrаlı şаrt ädіp
söz vererek bir daha Çora Batır’a
bіrdä
ve
Mäsküünü
Çоrа
takarak
kärі
Çоrа
bаtırğа
wä
Kazan’a
bakmadan,
Qazanğа qаrаmay yаğınа qılıç
düşmanına kılıç çalmadan yazılı
sоqmay yаzıp аqlаş yаsаp
anlaşma yaparak döner. Çora
qayttı. Bäş üş оn yıl Qazanğa
Batır Kazan’da Çıgalı Hanım’ın
Çığаlı Qanımnıñ bаş bаtırı
baş bahadırı olarak beş on yıl
bоlup Çоrа bаtır оlturdu äş
yaşar,
Qazanğa bіr Mäsküü bаqmаdı.
bakmaz. Bir gün Kulunçak Batır:
Bіr kün Qulunçaq bаtır söylädi:
“Benim yerimde sen yat Çora
mänim оrnumdа sän yаt Çоrа
Batır, senin yerinde ben yatayım.
bаtır!
Bakalım
dädi.
Sänіñ
оrnuñdа
hiçbir
Rus
hangimiz
Kazan’a
daha
män yataym! dädi, qaysımız
bahadırız!” der. Çora Batır, “Peki”
bäk bаtırmız, dädi. Çоrа bаtır
der. Akşam olur. Çora Batır,
bäk älää dädi. Ахşаm oldu.
Kulunçak
Çоrа bаtır Qulunçaq bаtırıñ
yatar. Kulunçak Batır da Çora
qоnаğındа
Qulunçaq
Batır’ın konağında yatar. Yatınca
bаtır Çоrа bаtırnıñ qоnаğındа
Kulunçak Batır’ın feriştesi kısa bir
yattı.
Batır’ın
konağında
296
bаtırıñ
kara yılan şeklinde ansızın gelir.
bаtırıñ
Çora Batır yılanı tutar, dilini
päriştäsі bіr çоntuq qarа yılan
koparır, yılanı koynuna koyarak
käldі ısındap Çоrа bаtır tuttu
yatar. Kulunçak Batır’ın yerine de
yılannıñ tilin üzüp аldı, sаldı
Çora Batır’ın feriştesi bir ey
qоynına,
yattı.
Qulunçaq
derha şeklinde gelir, dağı taşı
bаtırnıñ
оrununа
bіr
yuvarlayarak, ıslık çalarak gelir.
yattı.
Yattıqtа
оrununа 480
485
Çоrа
Qulunçaq
Çоrа
bаtırnıñ päriştäsі bіr аy dаhа
Kulunçak
Batır
käldi
korkarak
yerinden
tawnu
tаşnı
tığırtıp
heybetinden kalkar
ve
sızğırıp käldi. Qulunçaq bаtır
bağırarak kaçar. Çora Batır’a
iibätіndä qоrqup оrundаn turup
gelir.
bаğırıp qаçtı. Çоrа bаtırğа
- Çora Batır! Çok korktum,
käldi ayttı: Çоrа bаtır! Çоq
sana
qоrqtum, sаğа täslіm oldum.
pehlıvansın çok bahadırsın. O
Är pälwаnsın çоq bаtırsın. O
ferişte kimsede yoktur, der.
pärіştä kіmsädä bоlmаz, däyip söylädi.
Çоrа
oldum.
Er
Çora Batır, Kulunçak Batır’ın
qalqtı
yerinden kalkar, kendi konağına
Qulunçaq bаtırnıñ оrnundаn
kendi yerinde yatar. Yatarken çok
gändі qоnаğınа kätti, gändі
beklediği
оrununа bаrıp yattı. Yatаrkän
feriştesi gelmez. Beş gün, on gün
çoq
bаtırnıñ
bekler, ferişte gelmez. Baktı ki
päriştäsі kälmädi bäş kün оn
ferişte yok, ferişte kaçtı. Bir gün
kün päklär, päriştä kälmäz.
bekler ferişte gelmeyince Çora
Baqtı-kі päriştä yоq, päriştä
Batır, feriştesini aramaya gider.
qаçtı. Bіr kün päkläp yаtır
Feriştesini
pärіştä kälmаgän sоñ Çоrа
Feriştesi
bаtır kättі päriştäsіnі іzlämäyä.
etmez. Çora Batır düşünür, ben
Päriştänі buldu çöldän. Äş
şimdi bahadır değilim, feriştesiz
päriştä
bahadır olmaz.
bäkläp
Çоrа
bаtır
teslim
Çоrа
bаtırğа
qayr
halde
Çora
Batır’ın
bozkırdan Çora
bulur.
Batır’a
hayır
ätmädi. Päriştä qаçtı Çоrа
Kazan’da kat kat kara su,
bаtırğа kälmädі. Çоrа bаtır
Kamışla
ölçüp
girmişim,
297
tüşündü
män
оlmаdım,
хаzır
bаtır
pärіştäsіz
sığdır diye,
bаtır
оlmаz.
Derin
nerede?
Sığ
yer
nerede?
Qazanda qаtlaw qаtlaw
Evvelki gibi gün nerede?
qаrа su
Diyerek
Qamışlаp tüşüp ädіm say
Çora
Batır
suya
girer ve batar. Çora Batır, suya girdikten sonra Ruslar Kazan’ı
dır däp däräñ qaydа? say qadа?
alır.
äwälkindii kün qaydа? däyä tüştü
Çоrа
bаtır
bаttı;
Çоrа
suğа bаtır
tüşkändän sоñ Mäsküü аldı Qazannı.
3) Qoplаndı. Äwäl
1
10
zаmаndа
bіr
zamanda
Koplandı
isimli
Şu
Mаmay
Koplandı Batır, Mamay Bey’in
bоlğan.
yiğidi imiş. Her yiğit Koplandı gibi
Qoplаndı
bаtır
bаtırı
Qoplandıday
bаtır
bir
yiğit
varmış.
Bu
ayrı
farklı kalpak giymekle, Koplandı
qalpaq kіigändä, Qoplandıday
gibi yiğit olmaz. Hanın kapısında
bаtır
hizmet
bоlğаn
är
yоq.
Qannıñ
edip
muhafız
olarak
qаpusundа хіzmät ätіp saqlaw
çalışırken hanın karısı Hanım
bоlup yürgändä qannıñ bіkäsі
Zade-Bek
qаnım zаdä-Bäk Qoplandığа
heveslenir. Bir gün han bir yere
bäk аwäz bolğan. Bіr kün qan
gidince Hanım der ki:
bіr yärgä kätkändä. Qanım dägän-kі: 15
Evvel
Qoplаndı däp bіr bаtır bоlğаn. bіinіñ 5
3) Koplandı
män
sänі
bäk
Koplandı’ya
pek
-Ben seni çok seviyorum, sen de beni sev!
säwämіn sändä mänі säw!
Koplandı der:
dägän. Qoplandı dägän: män
-Ben seni sevmiyorum, tuz-
sänі säwmäzmin, tuz ötmäk
ekmek yediğim yere hıyanetlik
298
yägän
yärіnä
аtmäzmіn 20
25
dägän.
kün
bir
kış
qannıñ
Hanım giymiş ayağına çizme,
bіkäsі qanım kіigän аyаğınа
hanın konağının dışında üç kere
ätіk
dolaşmış çizmele. Çizmenin izi
qаr
yaqqаn
qannıñ
qоnağınıñ
tışаrındа üş kärä dоlаşqаn
kalmış.
ätikmän. Ätikniñ іzі qаlğаn. Üç
dolaşmış da evine girmiş, üç kez
käs yаlаñ аyaq dоlаşqan dä
yalın ayak ile üç kez çizme ile
äwinä kіrgän üş käs ätikmän
dolaşmış.
üç käs yalañ аyaq dоlаşqan.
karısı der ki:
Üç
kez
Sonra
yalın
han
ayak
gelince
käldіktä
qаnım
-Senin yiğidin Koplandı gör
säniñ
bаtırıñ
bana ne yaptı? Beni orospuluk
Qoplandı kör mаñа nä ätti.
yapmak için istedi, ben evden
Mäni іstädi ruspaylıq yаpmaа
dışarıya kaçtım, üç kere evin
bän äwdän qaçtım tışаrı üç
etrafında dolandırdı. Gene eve
käs äwnі aylаndırdı. Gänä
geldim,
äwä käldіm, о bänі tutup äwdä,
kullandı, bana orospuluk yaptı,
qоllаndı, maa çоq ruspaylıq
deyip ağladı.
qаn
kağıda
kähät
päçаtlаp
verdi.
wärdі.
-Аqkät
Qoplаndıyа bu
kähätnі
Pätrіpоlqqа qırаlğа bär! dädi. bіlmäyip
аldı
kähät,
mіndі
o
beni
tutup
evde
O zaman han hışımla bir
qаn qışımа kälіp yаzdı-kі bіr
Qoplandı çıqahätkä qаldığını
45
olmadığı
künü
yаptı, däyіp аğlаdı. O zаman
40
Hanın
gününde kar yağmış, hanın karısı
söylägän-kі:
35
Bіr
etmem.
qаnnıñ yоq künündä qışnıñ
Sоñrа 30
qıyanätlіk
yazarak
Koplandı’ya
-Götür bu kağıdı Petripolk’a, krala ver, dedi. Koplandı şikâyet edildiğini anlamadan
kağıdı
aldı,
atına
аtınа, kättі. Qırаlğа аqkätti
bindi, gitti. Krala kağıdı götürdü,
kähätnі, bärdi qırаlıñ älіnä.
kralın eline verdi. Kral kağıda
Bаqtı kähätnі qırаl, qan yаzа-
baktı, han yazmış ki: “Elinden
kі:
kağıdı
älіndä
kähätnі
аlğаn
аdаmımnı sаl zındаnğа аndа
aldığın
adamımı
zindana, orada ölsün!”
koy
299
yаzğаn.
Koplandı’nın hiçbir şeyden
bіr
şiidän
haberi yoktur. Kral, Koplandı’nın
turur.
Qırаl
ayağına zincir, koluna kelepçe
Qoplandınıñ аyаğınа buğaw
takıp zindana bıraktı. Üç beş yıl
qоlunа
qоyup
zindanda yattı; gayet bunaldı,
zındаnğа braqtı. Bäş üç yıl
garip oldu. Bu arada Koplandı’nın
zındаndа yаttı; ğayät muğаldı,
eşine buzağı baktırdı. Günde üç
ğаrıp
Burаdа
sefer dayak attı, yüzüne tükürdü,
Qoplandınıñ qarısınа qanım
böyle olunca Koplandı’nın karısı
buzaw
ağlayarak
ölsün!
däyip
Qoplаndınıñ 50
55
хаbärі
yoq
biläkşіn
оldu. baqtırdı.
mäzіl
kötäk
tükürdü, 60
65
äş
wärdі,
bäwlä
75
аl
üç
ömür
Koplandı’nın dostu, dağda Kazi
üzrä
Mirza vardı, gayet pehlıvan idi, yiğit
käçіrіr.
Koplandı’nın
Qoplandınıñ
geçirir.
bätіnä
Qoplаndınıñ bіkäsі аğlаp ömür dоstu
idi.
Bir
gün
geldi,
karısının
hâlini
tawdа Qazii-Mırza bаr ädi,
hatırını sordu. Koplandı’nın karısı
ğayät pälwаn ädi, bаtır ädі. Bir
durumunu Kazi Mirza’ya anlattı.
kün
Koplandı
käldi
Qoplandınıñ
Batır’ın
perisinin
bіkäsіndän аl äwаl sоrdu. Аlın
burnunda çelik demiri var idi,
äwalın
bіkäsі
Koplandı’nın karısı bunu çıkarıp
ätti.
Kazi Mirza’ya verdi, yalvardı, bu
Qoplandı bаtırnıñ аlbаstınıñ
çelikten bir bileği yap, ayı sidiği
burnundаn bоlаt tämir war, ädi
ile su ver, dedi. Koplandı dağda
şunu
çığаrıp
yürürken bir perinin erkeğini tuttu,
bіkäsі
Qazii-Mırzağа
Qoplаndınıñ
Qazii-Mırzаğа
70
Kündä
bäyan
Qoplаndınıñ bärdi,
onu öldürdü; burnunu kesip aldı,
yаlwаrdı şu bоlаttan bіr ägäw
kötü ruhun burnundan çeliği aldı,
yаp!
Koplandı Batır evine getirip bana
dädі,
аyu
sіdіgіnnän
suğаrt! dädi. Qoplаndı tawdа
saklamak
yürär’kän
аlbаstınıñ
Mirza o çeliği alıp gitti, sonra onu
öldürdü,
bileği yaptırıp ayı sidiği ile su
burnuñ käsіp аldı, şu bоlаt
verip Koplandı’nın eşine verdi.
аlbаstınıñ
Koplandı’nın
ärkägіn
bіr tuttu,
аnı
burnundаn
için
vermişti.
hanım
Kazi
arpa
300
80
85
90
95
Qoplandı bаtır äwіnä kätіrіp
unundan bir yağlı börek yaptı,
maа sаqlаmаğа bärgän ädi.
yaptığı
böreğin
Qazii-Mırza аlıp kättі о bоlаtnı,
koydu,
pişirdi,
sоñrа onu ägäw yaptırıp аyu
kırda
Hanım’ın
sіdіgіndän
suğаrtıp
bakıyor. Büyük yolun kenarında
Qoplаndınıñ bіkäsіnа bärdi.
oturyormuş. Bir kervan arabası
Qoplandınıñ
аrpа
yol boyunca gider. Koplandı’nın
unundаn bіr qаlаş yаsаdı,
karısı o kervanın önüne çıktı, siz
yаsаğаndа
іçinä
nereye gidiyorsunuz, diye sorar.
ägäwnü qoydu, pіşіrdі, sаldı
Kervan, biz Petripolk’a gidiyoruz,
yanınа,
der. Koplandı’nın karısı:
qaray
qаlаşnıñ
qаnımıñ çöldä.
buzawun
Ülkän
büyük
vereyim,
Bіr kärwän аrbаsı kätär yоl
Petripolk’ta
bilän. Qoplаndınıñ bіkäsі о
zindanında
kärwanıñ аldınа bаrdı: sоrаdı-
Koplandı
kі: sіz qaydа bаrаsız? Kärwan
gönderin, der.
koydu
yanına,
buzağısına
onu
götürün. Moskova’nın
var,
benim
kocam
ona
emaneti
Pätrіpоlqqа
-Peki, dedi, Kervan. Kadın
bаrаmız. Qoplаndınıñ bіkäsі
verdi, kervan aldı gitti. Gitti,
dädi: bіr аmаnаtım war, şunu
Petripolk’a malını sattı, bu yağlı
sіzgä bаriim! şunu götürüñüz
böreği gördü, aldı eline, gitti
dädi. Pätrіpоlqtа Mäsküünüñ
kralın zindanına. Gitti; burada
zındаnındа
Koplandı var mı, diye sordu. Var,
bіz
mänim
qоcаm
Qoplandı bаr, şuñа аmаnаt göndürüñüz! -Bäk Aruuu, dädi kärwan. Bärdi, kärwan аldı 105
bileğiyi
-Bir emanetim var, onu size
yоlunuñ yanındа oturur äkän.
söylädі:
100
bіkäsі
içine
kіttі. Bаrdı Pätrіpоlqqа mаlın
dediler. -Ona
bir
emanet
var
karısından. Koplandı
kapıya
çıktı,
sаttı bu qаlаşnı kördü, аldı
ayağında zincir, elinde kelepçe
älіnä, kättі qırаlıñ zındаnınа.
bu şekilde kapıya geldi. O tüccar,
Bаrdı, sоrdu: mındа Qoplаndı
o yağlı böreği Koplandı’nın eline
bаrmа? dädi. Dädilär: wаr. -
verdi. “Sana karın selâm söyledi”
301
110
Оğа
bіr
аmаnаt
bіkäsіndän.
115
125
аyаğındа
qоlundа
biläkşіn,
buğaw şu
üzrä
döndü.
Koplandı
zindana girip ah etti. -Bu kuruyup kalmış yağlı böreği
yollayacağına
benim
bir
qаlаşnı
älіnä
olsaydı,
iyiydi.
Beni
sälаm
bulamaz
dertir,
diyerek
Qoplandınıñ Sаñа
bіkäñ
bileği
yollamış yemek yağlı
söylädi. Döndü kärі, qayttı.
böreği kırdı, içinden bir bileği
Qoplandı zındаnğа kіrіp аh
çıktı, baktı Koplandı ayı sidiğiyle
ätti. Bu qurup qаlğаn qаlаş
su verilmiş. Aferin karıcığım dost
yоllaycааnа mänіm bіkäm bіr
imişsin!
ägäw yоllаğan bоlsа, äyі ädi!
Sonra bileğiyi aldı, zincire
Mäni аş tаpmаs dägändіr däp
koydu, kesti, koydu kelepçesini
qаlаşnı sındırdı, іçіndän bіr
kesti. Zindandan dışarıya çıktı,
ägäw çıqtı, baqtı. Qoplandı
muhafızı
аyuu sіdіgіnnän suğаrılğаn.
buldu, geri döndü, evine döndü.
Äpіrіm
bіkäm
äkäsіn!
Koplandı’nın karısı o yağlı böreği
Sоñrа
аldı
ägäwnü
sаldı
kocasına yolladıktan sonra keyfi
kästі,
sаldı
yerine
dоst
öldürdü,
geldi.
geldi,
Bir
atını
gün
yol
biläkşіngä
kästі.
Zındаndаn
kenarında
buzağı
bakıp
tışqarğа
çıqtı,
qаrawlnu
dolaşırken
Koplandı
geldi,
öldürdü, käldі, аtını buldu, kärі
görüştüler, ağlaştılar. Koplandı
döndü,
dedi ki:
qоcаsınа
140
geri
karısım
äwünä
qayttı.
Qoplandınıñ bikäsі şu qаlаşın 135
deyip
qаpuğа käldi. O bаzаrgân о
buğawğа, 130
Qoplandı
qаpuğа
bärdi.
120
Çıqtı
bаr
yоllаğаndаn
sоrа
ğаyät şän şаz oldu. Bіr kün yоl yanındа
buzaw
bağıp
yürgändä
Qoplandı
käldi,
-Beni
söyleme!
Hanım’ın istediği hizmeti yapma. Ben bakarım, dedi. Bir gün Hanım geldi, deve arabasına
deveyi
körüştülär, аğlаştılаr, dädi-kі
Koplandı’nın
karısının
Qoplandı mäni aytmа! Sän
deveyi
qаnımğа
kırda
dägän
хіzmätіn
Sen
ulaştırdı.
Çıktı
seyranlık
koştu. başına dışarı, yapan
302
yаpmа! Män bаqаrım dädi. Bіr
Koplandı’nın
kün qаnım käldi, çıqtı däwä
Döver, iyi yola gir, der. Koplandı
macаr
onu görür, gelir. Koplandı iner
yäktі,
bіkäsіniñ 145
bаşınа
yättіrdі
Hanım’ı
arabadan
sürükleyip alır, arabanın tekerinin
çöldä
ätkän.
parmaklıklarına başını sokar, iki
dögä
ayağını iki elini bağlar, deve
aruu yоlğа yät! dii, kötäklii,
arabasını döndürüp onu öldürür.
Qoplаndı
Sonra
siirаnlıq bіkäsіn
onu
körä,
kälä.
Qoplandı tüşä аttаn, qanımnı аrbаdаn süräp аlа, аrbаnıñ tägärçіgіnіñ
kägäyіnä
bаşın
tığа äki аyаdın äki älіn bаğlay, mаcаrnı qaytаrıp onu öldürä. 155
attan,
gördü.
däwänі. Çıqtı tışqarı kördü Qoplandınıñ
150
Qoplandınıñ
karısını
Sоñ Qoplandı bіkäsіn аlıp şu yärdän qаçа.
Koplandı
oradan kaçar.
karısını
alıp
303
1
5
10
9. KÄFА.
9. KEFE
1) Üç Maräfätli Аdаm.
1) Üç Marifetli Adam
Аläp şähärindä Härmuşä
Halep
25
varmış.
güzäl bir qızı olğаn аdınа May
Onun da güzel bir kızı varmış,
Cаmаn
här
adına May Caman derlermiş.
pаdışаnıñ ulu istäylär аlmаyа
Her padişahın oğlu ona heves
оnu оñа аwäs ätip. Sоrа Padişa
ederek onu almak ister. Sonra
dii-ki: yoq män Padişa bаlаsın
padişah der ki: “Hayır ben
іstämäymіn, pаrа üçün qızımnı
padişah oğlunu istemiyorum,
wärmäymin kimіñ maräfäti çoq
para için kızımı vermiyorum,
olsа оñа wärämіn. Şindi üç dänä
kimin marifeti çok ise ona
maräfät
vereceğim.”
olğаn
Şindi
yaş
kälgän
Marifeti olan üç tane genç,
bіzіm maräfätimіz çоq äkän.
padişaha
Sorа
padişah,
Padişa
maräfätіñіz söylägän:
20
padişah
denen
pаdışаa. Şäfkätli pаdışа, dädilär,
15
Hermu
dägän Padişa olğаn. Оnuñ dа dägänlär.
bir
şehrinde
sоrа:
wаr? män
sіzіñ
dädi,
nä birіsі
ağаştаn
аt
gelmiş. bizim
Şevketli marifetimiz
çoktur, derler. Sonra padişah sormuş:
yаpаrım qanat yаpаrım uçup
-Sizin ne marifetiniz var?
wаrır оnuñmаn. Näräyä köñül
Birisi söylemiş:
olsа о yärgä аt wаrır. Yüs
-Ben ağaçtan at yaparım,
sa’atlıq yär bir sa’attа wаrır.
kanat
Birіsі dägäñ: mänіm künärіm oq
onunla. Nereye isterse, at o
аtsаm qаyаa soqsаm qаyаnı
yere varır. Yüz saatlik yere bir
pаrlаrmın dägän, män bir şiidän
saatte varır.
dаa qоrqmаm bаtır män dädi. O
Birisi:
birsі
qadar
-Benim hünerim, kayaya ok
хırsızlıq olsа män оnu bilіrіm,
atsam vurur kayayı parçalarım;
dägän.
bir şeyden de korkmam, ben
söylägän-ki: Şindi
üçü
nä
söylägän,
yaparım;
uçup
varır
304
Padişa tüşünä qızım аncısına wärіm?
dаgän.
Sоrа
Padişa
dägän: maa üç kün mäülät
30
wärіñіz män tüşünäym dägän.
35
40
50
ben onu bilirim.
kälgän qızın хırsızlаp alğan.
o da kızımı hangisine vereyim,
Sоrа Padişa ärtän baqsа qızı
diye düşünmüş. Sonra padişah:
yoq. Аmmа kim аlğаm bilmіi
-Bana üç gün süre verin,
män хırsızlığı bilіrіm dägän kişіnі
ben düşüneyim, der. Bu üç gün
çağırğan. Mäniñ qızımnı bu käçä
içinde
çаldılаr, kim аldığın bilmiimіn,
kaçırıp
sän
Bаqtı
sabah bakmış ki, kızı yok.
kіtäbіndän. Sänіñ qızıñnı cіn
Kızını kimin aldığını bilmiyor,
аlğаn fälan dаğdа fälan оbanıñ
ben hırsızları bilirim diyen yiğidi
іçіndä turа, qızıñ sаğdır, dädi.
çağırmış:
оnu
tаp!
аt
dädi.
yаpqan
bir
cin
gelmiş,
götürmüş.
kızı
Padişah
аdаmnı
-Benim
çağırdı. Yаp, dädi, аt аğаştаn!
kaçırdılar,
dädi. Sоrа аğаştаn аt yаptı. Оq
bilmiyorum, sen onu bul! der.
kızımı
bu
gece
kimin
kaçırdığını
аtqаn bаtırğа söylädi: sän bіn bu
Kitabından bakar:
аtqа! mänіm qızımnı cіn аlğаn
-Senin kızını cin almış, falan
fälan dаğdа fälan obanıñ іçіnä
dağda
qoyğan dädi. Bаr kätіr qızım,
duruyor, kızın sağdır, der.
falan
obanın
içinde
dädi. Sоrа о mindi аtqа, mäni
Ağaçtan at yapan adamı
fälan dаğa kötür! däp. Аt mingän
çağırır; yap, ağaçtan at, der.
sоñ yum közüñnü! dädi. Äki
Ağaçtan at yapar. Ok atan
közün
delikanlıya söyler:
bir
6
-Ne kadar hırsızlık varsa Bu üçü padişaha söylemiş,
mälһam
yumdu.
Аç
közüñ, dädi аştı. Yüz sa’atlı yärі 55
Ötekisi söylemiş ki :
Sоrа şu üç künnüñ іçіndä bir cin
Аğаştаn 45
bahadırım 6, der.
sa’attа
alğan.
-Sen bin bu ata! Benim
Bаqqan,
kızımı cin almış, falan dağda,
körgän-ki о qız bir obanıñ içindä
falan obanın içine koymuş. Git,
оturu, qatındа cin оturu. O аtqan
getir kızımı, der.
Batır : Bahadır, kahraman, yiğit
305
60
65
bаtır оq man attı dа cіnnіñ
O, beni falan yere götür
közünä urdu. Cіn öldü. Bаrdı
deyip ata biner. Ata bindikten
qıznı
sonra, yum gözünü, der. İki
аtnıñ
gözünü
Yum közüñüznü! dädi. Äkisіdä
gözünü der, açar. Yüz saatlik
yumdulаr
аt,
yeri bir saatte gider. Baktığında
pаdışаnıñ yаnına qıznı kätirdi.
görür ki, o kız bir obanın içinde
Bаtır qıznı bаbаsına wärdi. Sоrа
oturuyor,
üç yіgіt däwä ätä, birsі birsinä
oturuyor. O, ok atan delikanlı
kittі
аğаştаn ädi,
sän
okunu
yumar.
yanında
atar,
cini
da
Aç
cin
gözünden
vurur. Cin ölür. Gider kızı atın
waracaq ädiñ аndа? Birі dii-ki:
yanına getirir, kızla ikisi atın
män kitap аçıp söylämäs оlsаm
üstüne biner.
sän handan tаpcaadiñ. Birsі dii-
-Yumun gözünüzü, der (at).
ki:
mäydanğa
İkisi de gözlerini yumarlar;
qoydum, bаrıp qızıñnı kätirdim
at gider, kızı, padişahın yanına
qızıñ mänim, diiSоrа Padişa şа
getirir. Delikanlı, kızı babasına
аncısına biräcään bіlmiv Sоrа bir
verir.
aqıllı аdаmğа mäşаvärä ätä. O
tartışıyorlar, birisi birisine diyor
aqıllı
ki:
män
cаnımnı
аdаm
dii-ki: qоyup
cаnın kätіrgän
Sonra
-Ben
üç
ağaçtan
yiğit
atı
аdаmnıñ-dır һаq! dii, оnа war
yapmasaydım, sen oraya nasıl
qızıñ! Sоrа оñа wärä qızın. Öbür
varacaktın?
аdаmlаrğа
yüzär
аltın
Şunu man olаr qayttılаr. 85
аtnı
hemen
naslı
mäydanğa 80
közünü,
män
yаpmаsаm
75
kätirdi,
qızmаn äkisі mindi аtnıñ üstünä.
dii-ki:
70
yanına
wärä.
Biri diyor ki : -Ben
kitap
açıp
söylemeseydim sen nereden bulacaktın? Birisi diyor ki: -Ben canımı ortaya koydum, gidip
kızını
benimdir.
getirdim,
kızın
306
Sonra
padişah
şaşırır,
hangisine vereceğini bilemez. Akıllı bir adama danışır. O akıllı adam: -Canını ortaya koyup kızını getiren adamındır, hak! Ona ver kızını, der. Kızını adamlara
ona yüzer
verir.
Öbür
altın
verir.
Bununla onlar dönerler.
2) Fera Sultan
2) Fära Sultаn. 1
5
10
Yämän
Yemen
memleketinde
Gаzаnnur dägän Padişa war
Gazannur denen padişah vardı,
ädi, birdän bir ulu wаr ädi sürät
onun bir tanecik oğlu vardı;
baqmаa bäk äwäs ädi. Bir kün
resim bakmaya pek hevesliydi.
оğlu
Padişahın oğlu Bahtiyar Şah,
Baxtiyar Şаa. Kördü-ki bir acäm
bir gün pazara çıkar. Gördü ki,
sürät sаtа. Bаşlаdа о sürätni
bir Acem (İranlı) resim satıyor.
säyr ätmää. Acäm dädi-ki: bu
Bahtiyar
sürätlärdä saa yаrağan sürät
seyretmeye başlar. Acem; bu
yоqtur.
bir
resimlerde sana yarayan resim
mäliik
yoktur, der. Koynudan bir kızın
olmаsа yärdä şunday qüzäl yоq.
resmini çıkarır. Gökte melek
Pаdışаnıñ оğlu bu sürätnі körüp
olmasa yerde bunun gibi güzel
şu qızğа аşıq boldu. Üstündän
yok. Padişahın oğlu bu kızın
yаzğаn-ki: bu qıznıñ аdı Fära
resmini görüp kıza âşık olur.
Sultаn,
Üstünde “Bu kızın adı Fera
bаzаrğа
qıznıñ
15
mämläkätindä
çıqtı
Padişa
Qoynundаn sürätіnі.
çığa
Köktä
Çınmаçın
padışаnıñ
qızınıñ sürätidir. Sоrа о yіgіt
Sultandır,
Şah,
o
resmi
Çinmaçin
307
20
25
30
35
qızğа aşıq bolup äwinä qayttı.
padişahının
Bаşlаdı käyfіn bоzmağa, аştаn
yazıyormuş. Sonra bu delikanlı,
käsildi, su іçmäy, käçä kündüz
kıza âşık olup evine döner.
yuхu yoq. Padişa хаbär bärdilär-
Sağlığı
ki oğluñ käyfin bоzğan. Padişa
yemeden
һäkimlärі yiidı, dädi-ki: muñа bir
gece
ılаç tаpıñız! tаpmаsаñız sіzgä
Padişaha,
qırq kün mäülät, sіznі öldürürüm,
bozuluyor, diye haber verirler.
käsärіm. Sоñ һäkimnіñ birіsі
Padişah,
dädi-ki: şäükätli Padişa bu säniñ
“Buna bir care bulun, size kırk
oğluñ
türlü.
gün mühlet. Bulmazsanız sizi
Muñа ılаç qayr ätmäz. Mınıñ
keser, öldürürüm.” der. Sonra
därdi о bir qızğa аşıq boldu.
hekimlerden birisi dedi ki:
käfsіzligі
bаşqа
45
bozulmaya kesilir,
başlar,
su
gündüz
içmez, uyumaz.
oğlunun
sağlığı
hekimleri
toplar:
Sоrа Padişa çağırdı oğlun. Äy
- Şevketli padişahım, senin
mänіm közümnüñ nuru, cigär
bu oğlunun hastalığı başka
köşäm oğlum, n’oldu sаñа? Män
türlü. Buna ilaç fayda etmez.
һäkimlärdän
Onun
sоrdum,
olаr
derdi,
söylädilär, sän bir qızğa aşıq
olmasıdır.
bolduñ, sän utаnma! söylä maa!
Sonra
Qaznа töläp ätiіm, sаñа şu qıznı
40
kızıdır.”
bir
kıza
padişah,
âşık
oğlunu
çağırır:
аlayım! Sоrа аşıq bolğаn оğlu
- Ay benim gözümün nuru,
qoynundan sürät аlа, bаbаsına
ciğerimin köşesi oğlum! Ne
köstärdi. Bаbаsı bаqqan wаqıttа
oldu sana? Ben hekimlerden
yаzını
Çınmаçın
sordum, senin bir kıza âşık
pаdışаnıñ qızı dır däp yаzılğаn.
olduğunu onlar söylediler.Sen
Bu Padişa küwätі bolmаs üçün
utanma, söyle bana. Hazineyi
qоrqtu. Oğlum sän о qızı wаz
açayım, sana şu kızı alayım,
käç! оñа küçüm yätmäs оnuñ
der.
оqudu.
аskärі çоqtur, ondan bаşqа sаñа
Sonra
âşık
olan
oğlu,
yüz qız аlıp wäriim, dädi. Şunu
koynundan kızın resmini alır,
wаz gäç! diiBаlа baqtı körä-ki
babasına
gösterir.
Babası
308
bаbаsı 50
55
60
qоrqа.
70
Çinmaçin
padişahının
män bäk dоs ädi. Sоrа dädi-ki о
yazılmış olan yazıyı okur. Bu
yаşqа:
оndаn
padişah o kıza gücü yetmez
qоrqа öylä olmаz, bir bir käsäk
diye korkar. “Oğlum, sen o
pаrа аlayq, bir käçä qаçayq,
kızdan vazgeç! Ona gücüm
gändimіz bаrayq Çınmаçındа bir
yetmez, onun askeri çoktur.
äsäp tаpаrmız, оnu tаpmаsаq
Ondan başka sana yüz kız alıp
şu qıznıñ yolundа ölürmüz! dädi.
vereyim. Ondan vazgeç!” der.
Män ondan başqа äç qız аlmam.
Çocuk
Äkisі qаznadan аldılаr bir käsäk
korkuyor. Padişahın vezirirnin
pаrа, аqırdan äki kök aylаn аtlаr
bir oğlu vardı, Padişahın oğlu
аldılаr bіz аwğа çıqаcaq däp
onunla çok iyi dosttu. Sonra o
äkisі
gence der ki:
mänіñ
bаbаm
kittilär.
Bаşlаdılаr
yolun
аlmаyа.
-
kızıdır,
anladı
Benim
ki,
diye
babası
babam
ondan
Käçä kündüz kättilär bir ay
korkuyor,
Çınmаçınğа yättilär. Sоrа аndа
biraz para alalım, bir gece
bаrdılаr,
bir
böyle
olmaz.
Biz
qоnaq
tuttulаr.
kaçalım,
Bulаrıñ bilgänі yoq,
tаnığanı
Çinmaçin’de bir yolunu buluruz,
yoq, kimsä bilmii olаrnı. Bir kün
bir çare bulamazsak bu kızın
аtlаrına äkisі bіndilär sаbadan
yolunda
ахşаmğа
başka kız almam.
Çınmаçınnıñ
qаdar
gördülär,
baqçаlаrın
kendimiz
ölürüz!
gidelim.
Ben
ondan
säyr
İkisi hazineden biraz para
büyük
alırlar, ahırdan iki duman rengi
baqçа wаr. Аrаdılаr bir dämіr
at alırlar, biz ava çıkıyoruz
qаpu buldulаr. Аtlаrınan tüştülär
diyerek
birär
yolunu gitmeye başlarlar. Bir ay
ättilär.
75
bakarken;
wäzіrnіñ bir oğlu wаr ädi, оnu
Çınmаçınnıñ 65
Pаdışаnıñ
Kördülär-ki
sığаr
yaqtılаr
bir
оturdulаr
giderler.
Çinmaçin
аndа acäp ättі. Bu kimіn baqçаsı
gece
gündüz
giderler,
olmаlı. Baqtılаr-ki: paytоnman
Çinmaçin’e
bir аğа käldi. Bulаr аyaq; üstünä
oraya
turdulаr аğağа sälam wärdilär.
tutarlar. Onların tanıdığı, bildiği
ulaşırlar.
varırlar,
bir
Sonra konak
309
80
85
Аğа dii-ki: sіz naslı аdаmlаrsız.
kimse yok; onları da kimse
Burаdа nä іşіñіz wаr? dädi, nä
tanımaz.
Bir
üçün gäldiñіz? Bu pаdışadan
atlarına
binerler,
sabahtan
qоrqmaysızmı? diiBu pаdışаnıñ
akşama
kadar
gezerler,
qızınıñ baqçаsı. Bu baqçаdа bir
Çinmaçin’in
büyük köşkü wаr оnuñ içindä
seyrederler. Büyük bir bahçe
padişanıñ Mındа
90
95
100
qızı
ärkäk
de
bahçelerini
yаñğız
оturа.
görürler. Arayıp bir demir kapı
аdаm
kimsä
bulurlar. Atlarından inerler, birer otururlar;
sigara
kitti.
acaba burası kimin bahçesidir,
Sоrа
çäwrüp
baqçаnı
dolаştılаr.
Bir
kördülär.
Käçä
bіz
mındа
kälärmіz
mındа
bir
kämänt
(аrqаn)
аtаrmız
аnçaq
sоrа
yär
іçіnä
yakarlar,
diye düşünürler. Bakarlar ki, paytonla bir adam geliyor. -Burada ne işiniz var, niçin geldiniz?
Bu
padişahtan
tüşаrmіz, däp mäşäwärä ättilär.
korkmuyor musunuz? Burası
Sоrа
qayttılаr.
padişahın kızının bahçesi. Bu
Wаrdılаr şäһärgä аrqаn аldılаr,
bahçede büyük bir köşk var,
sоrа аrqаn аtlаrına bağladılаr,
onun
gäcä bu baqçаnıñ аnçaq yärіnä
yalnız yaşıyor. Buraya erkek
käldilär. Bir qоşuñ tärіsіn da
hiç kimse giremez. Buradan
аldılаr.
gidin, der. Adam gider.
іçіndä.
110
ikisi
kälmäz. Kitіñіz buradan! diiАğа
аtlаrı
mіnіp
Sоrа
tüştülär.
105
gün
baqçаnıñ
Gäzdilär Qarawllаr
içinä
içinde
bаqçаnıñ
Sonra
sаdоwnіklär
dolaşırlar.
padişahın
dönüp Alçak
kızı
bahçeyi bir
yer
häpsi yuхlağanlаr. Sоrа Padişa
görürler.
qızı
qırq
geliriz, bir ip atarız, içeri gireriz,
oynamаyа
diye konuşurlar. Sonra atlarına
türkü çağırmаyа. Bunu diñnäp
binip dönerler. Şehre vaırlar, ip
turаlаr, bulаr bir äki sa’attаn sоñ
alırlar, ipi atlarına bağlarlar,
olаr dа yаttılаr. Pаdışаnıñ оğlu
gece bu bahçenin alçak yerine
dii-ki: sän baqçаdan birаz çubuq
gelirler. Bir koçun derisini de
käs! diiSоñ bаşlа tärіyі dögmää.
alırlar. Bahçenin içine girerler.
yаnındа
qızlаrıman
bolğan
bаşlаdı
Gece
biz
buraya
310
115
Sоrа bаşlay wäzіr oğlu täriyi
Bahçenin
dögmää. O waqıttа Padişa oğlu
Nöbetçilerin ve bahçıvanların
dii-ki: ur bänі! yaqşı ur! diiSаñа
hepsi
bіñ аltı wärіrіm diiSоrа Padişa
kızının
qızı yuхusundan uyаnıp olаrnıñ
oynamaya,
säsіn äşittі. Bu naslı şii dir? birі
başlar. Gençler onları dinleyip
dögä, birі ur mänі! däp saa bіñ
beklerler, kızlar iki saat sonra
аltın wäriim, diiSоrа Padişa qızı
yatarlar.
yawаş 120
130
135
uyumuşlar.
Padişahın
yanındaki
kırk
türkü
kız
söylemeye
Padişahın
oğlu
diğerine, “Sen bahçeden bir çubuk
yawаş
bаşlаnа
başla.” der. Sonra vezirin oğlu,
bularnıñ
deriyi dövmeye başlar. O anda
yаnına kälmä. Ü yärdä bir qаpu
padişahın oğlu, “Vur bana, iyice
wаr,
vur! Sana bin altın veririm.” der.
yаwаş
о
änіp
qаpunuñ
о
yаğındа
kes,
deriyi
dövmeye
pаdışаnıñ qızı, baqçа tаrаfındа
Padişahın
pаdışаnıñ
qız
uyanıp onların sesini işitir. Bu
qаpunun аrdındа öksürä. Sоrа
nasıl iştir; biri dövüyor, biri, “Vur
olаr duyurlаr-ki qаpunuñ аrdındа
bana, sana bin altın veririrm.”
аdаm wаr. Padişa оğlu dii-ki:
diyor.
täräyi braq mändän! diiАcımа
kızlara
mäni, dii, dög! Sоrа qız diñnäy.
yavaş kalklar. Başına bir şal
Ur bänі! sаñа bіñ аltın wärіm
vurup
ändi
nerdıvenden
oğlu.
аzаt
Sоrа
ätаrіm
sänі,
kızı
uykusundan
Padişahın
kızı
duyurmadan
diğer yavaş
yavaş
yavaş
inip
bunların
diiPаdışаnıñ qızı yаwаş yаwaş
yanına
qаpuyu аçа, baqа, körä-ki bir
yerde bir kapı var, o kapının bir
mazalı
çıbıq
yanında padişahın kızı, bahçe
Sоrа
tarafında padişahın oğlu var.
pаdışаnıñ
140
qızlаrı
gezerler.
duydurmay. Bаşına bir şаl оrа märdiwändän
125
turа
yawаş
içinde
yіgіt оğlun
älindä dögä.
gelmeye
Sonra
mäni! diiPаdışаnıñ qızı kördü-ki
öksürür. Sonra onlar işittiler ki,
yärdä yаtqan yіgіt bir güzäl yaş
kapının
äkän
Padişahın
Sоñ
kapının
O
pаdışаnıñ оğlu dii-ki: ziyаdä ur
körülmämіş.
kız
başlar.
ardında oğlu,
ardında
insan
var.
“Sopayı
311
145
150
pаdışаnıñ qızı bu urğаn yіgіtnä
benden bırakma, bana acıma,
kälip toqtа! dii sаa sözüm wаr.
döv beni!” der. Kız dinliyor. “Vur
Bu naslı аdаm dii mäni dök!
bana! Sana bin altın veririrm,
dägän äm bіñ аltın bäriim dii, Bu
şimdi seni azat ederim.” diyor.
naslı şii bu? diiSän naslısın bu
Padişahın kızı yavaş yavaş
yаtаn naslı? O wаqıttа urаn yаş
kapıyı açar, bakar görür ki, iri
dii-ki: bu mänіm şorbacım dır,
yarı bir yiğit elinde çubukla
dii, män оnuñ yäsіrі män, maa ur
padişahın
dii män urаmın. Şоrbаcınıñ naslı
Sonra
diiMän bilmäm gändindän sоrа!
kuvvetlice
nä
Padişahın kızı gördü ki, yerde
üçün
pаdışаnıñ
155
160
170
оğlu
Sоrа
padişahın vur
bana,
oğlu, diyor.
yatan
yakışıklı
uzаqqа kät bіz äkimіz laqırdı
güzel
yiğit
ätäyk.
kätä
Padişahın kızı, bu vuran yiğide
uzaqqa. Padişa oğlu dii-ki: sän
gelip: “Sana söyleyeceğim var.
naslı хаnımsın? män közüñnü
Bu nasıl adamdır? Beni döv,
säwärіm cаnıñmı säwäym! Allа
hemen sana bin altın veririrm,
üçün dоğrusun söylä. Pаdışаnıñ
diyor. Bu nasıl şeydir?” der. O
qızı gändinі gіzläy, dii-ki: män bu
zaman vuran genç diyor ki: “Bu
sаdоwnіknіñ
diiU
benim patronumdur, ben onun
waqıttа pаdışаnıñ оğlu söyläy-
esiriryim, bana vur diyor, ben
kii: sän dоgru söylädiñ mändä
de vuruyorum. İşin aslını ben
doğru
bilmem,
Sоrа
yäsir
yаş
qızımın,
söyläym.
Çınmаçın
söyläy:
dövüyor.
sän
pаdışаnıñ 165
dögdürä.
oğlunu
Bän
oğlumun. pаdışаnıñ
Yämän Bu qızınıñ
genç
kadar
görülmemiştir.
niçin
dövdürüyor
kendinden sor.” Padişahın oğlu, sen
uzuğa
git,
biz
ikimiz
der.
Esir
genç
sürätin kördüm daа аşıq oldum.
konuşalım,
Män şindi sаa çoq yаlwаrаmım
uzağa gider. Padişahın oğlu:
ay acıbа bu pаdışаnıñ qızın
-Sen kimsin? Ben gözünü
köstärmäk mümkin bolmаzmı?
seveyim, canını seveyim, Allah
Sоñ älindän çığаrıp bir cäwаһіr
için doğrusunu söyle.
qаşlı yüzük wärä qızа. Qızıñ
Padişahın
kızı
kendini
312
175
ziyadä qаtırı qоş bolа. Gäl män
saklar,
sаa
bahçıvanın kızıyım.
bu
qızı
köstäräym!
dii,
185
bu
çıraq аlа bir äki särnіk аlа dа
sen doğru söyledin ben de
çıraqı yаqа, soñ bir qоmnatıñ
doğru söyleyeyim der: -Ben
Yemen
padişahının Çinmaçin
şаlnı braqа. Oğlu körä bаşındа
oğluyum.
Bu
saadä іncі cäwаһіrmän yаpışmış
padişahının
kızının
täs wаr. Bildi-ki pаdışаnıñ qızı
gördüm, âşık oldum. Ben şimdi
dır. Qızdа bildi-ki оdа pаdışаnıñ
sana çok yalvarıyorum, acaba
оğlu, Padişa zаdä. Sоñ dii-ki qız:
bu padişahın kızını görmek
sän mänim sürätіmі körüp аşıq
mümkün değil mi?
aşıq
195
ben
O zaman padişahın oğlu,
bolduñ, bän säni gändiñnі körüp
190
ki;
yаwаş bаr! Bu qızlardan bir
іçіnä kälаlär. Sоñrа qız bаşından 180
der
boldum,
resmini
Sonra elinden gevahir kaşlı
diiÄkisі
yüzük çıkarıp kıza verir. Kızın
quçаqlаşаlаr öbüşälär. Sоrа dii-
gönlü fazlasıyla hoşnut olur.
ki qız: ändi sаbа yаqın dır sän
Gel
qayt şindi, dii, yаrın gäcä paytоn
göstereyim, yavaşça gel, der.
аlıp käl bu yärgä bіz qаçаrmız,
Bu kızlardan bir kandil, bir iki
dädi. Sоñ käçä kälä faytоnmän,
ateş alır ve kandili yakar. Sonra
qızın
bir odanın içine gelirler. Kız
аlа,
qаçа.
Sоñ
ben
sana
bu
şalı
kızı
mämläkätіnä wаrıp bir büyük
başındakı
çıkarır.
dügün yаptılаr nіka ätіp аlа bu
Padişahın oğlu, kızın başında
qıznı pаdışаnıñ oğlu.
sadece
iniden
yapılmış
taçolduğunu görür. Anlar ki o, padişahıun kızıdır. Kız da anlar ki
o,
padişahın
oğludur,
padişahzâdedir.
Kız:
“Sen
benim
görüp
âşık
resmimi
oldun, ben senin kendini görüp âşık
oldum.”
kucaklaşırlar,
der.
öpüşürler.
İkisi Kız:
313
“Artık sabah yakındır, sen dön, yarın gece fayton alıp gel, buradan birlikte kaçarız.” der. Sonraki gece faytonla gelir, kızı alır,
kaçarlar.
Memleketine
varıp büyük bir düğün yaparlar. Padişahın oğlu nikâh yapıp bu kızı alır.
3) Küräkmän Altın Bаrgän
3)Kürekle Altın Veren Kız Eski Kırım’da bir zengin
Qız. Äski Qırımdа bir zäñgin
1
5
varmış, her gelen dilenciye bir
bolğan är kälgän tilänçigä bir
altın
аltın sаdaqа wärgän. Künlärdän
Günlerden bir gün uzak bir
bir kün uzaq yärdän bir tilänçі
yerden bir dilenci daha gelmiş,
dаһа kälgän оğа dа wärgän bir
ona da bir altın vermiş. Sonra
аltın. Sоrа tilänçіdän surağan:
dilenciden sormuş: -
sän аnçі mämläkätіñ kişisіn? dägän. 10
O
dägän-ki:
män
7
Sen
verirmiş.
hangi
memlekettensin?
Ärzärumdan kälämіn. Män һär
O der ki:
bаr padişalıqqa kättіm dünyаnı
- Erzurum’dan geliyorum.
säyr ättіm. Sоñ bay aytа: sän
Ben
dünyanı
padişahlıklara gittim, dünyayı
gäzdiñ,
mäniñ
gіbі
cumаrt zäñgіn аdаm kördüñmü? 15
sadaka
var
olan
bütün
seyrettim.
dädi. Yüz аdаm kälä yüz аltın
Sonra bay 7,
sаdаqqа wärämän, dädi. Sоrа
- Sen dünyayı gezdin,
fuqаrä dii-ki: Istаmbuldа bir qız
benim
kördüm,
adam gördün mü? Yüz adam
är
kälgän
Bay: Zengin, varlıklı KTS, sy 25
tilänçіgä
gibi
cömert,
zengin
314
20
küräkmän altın wärа. Sоñ bay dii
geliyor,
yаlаn
veriyorum, der.
söyläysіn.
bolurmu?
Аlay
diiMaa
şii
ınanmаsаñ
Istаmbulğа wаr! fälan malää
25
40
45
sadaka
Sonra fukara: -
İstanbul’da
bir
kız
gördüm, her gelen dilenciye
qıznа
kürekle altın veriyor, der.
körärsіn,
män
dоğru
söyläymіn, küräkmän wärіr. Sоrа
Sonra zengin:
bay bir käsäk pаrа аlа, kätа.
- Yalan söylüyorsun! Öyle
malääsіn suray. Sоrа köstärälär
35
altın
war! küräk-män аltın bärgän
Istаmbulğа wаrgаn sоñ qızıñ
30
yüz
şey olur mu? der. -
Bana
inanmıyorsan
qıznıñ malääsіn. Bаrа о malää
İstanbul’a var. Falan mahalleye
qızıñ äwin suray, göstärälär.
git, kürek ile altın veren kızı
Sоrа bay äski rubаlаr kiyä dä
görürsün,
tilänçi bolup wara. Sоrа аllа
söylüyorum, kürekle veriyor.
ben
doğru
üçün maa qayr ätіñіzі diiBir
Sonra bay, bir parça para
büyük qаşıq qаdar küräk іçі dolu
alıp gitmiş. İstanbul’a vardıktan
аltın аlıp tut dоrbаñnı! diiSоñ
sonra kızın mahallesini sormuş.
dоrbаsın tutа bir küräk аltın
Kızın mahallesini göstermişler.
küräy dоrbаsınа. Sоñ dii-ki: bay
O mahalleye gelmiş, kızın evini
qızım män fuqаrä däyil, män
sormuş,
bayım,
män
sänі
körmäyä
bay, eski kıyafetlerini giymiş de
käldim.
Maa,
dii,
doğrusun
dilenci olarak gitmiş. “Allah için
söylä, yаlwaramın, diiQız dii
göstermişler.
Sonra
bana yardım ediniz.” der.
mänіñ bаbam bäk zäñgin ädi, bir
- Bir büyük kaşık kadar
mağаzа аltın wаr ädi. Sоñ bir
kürek içi dolusu altın alıp koy
kün, dii käldi хırsızlаr bаbаmnı
torbana, der kız.
soydulаr, аnаmnı dа soydulаr.
Sonra torbasını tutmuş,
Män bii dolаpnıñ іçіnä kizländim,
kız bir kürek altını torbasına
dа
küremiş. Sonra der ki:
оturdum,
dädi.
Olаr
bаşlаdılаr çuwаl çuwаl tаşıp mänim bаbаmnıñ аltınını аrbaa
-
Zengin
kızım,
ben
fukara değilim, ben zenginim;
315
50
55
60
65
qoydurmаa. Sоrа bir аrbа bоşаp
ben seni görmeye geldim. Bana
käldilär. Bir аrbа yükü dаһаdа
doğrusunu söyle, yalvarırım.
аldılаr, üçünçü säfär käldilär
Kız:
dаһа аrbаlаr doldurdulаr. Sоrа
-
çok
zengindi, bir dükkân dolusu
duyulurmuz,
altın
bіznі
tutаrlаr.
vardı.
Sonra
gün
hırsızlar
çıqtılar bіzіm äwimіzdän kättilär.
anamı da kestiler. Ben bir
Män dä yawaş yаwаş аrdından
dolabın
tüştüm. Bulаr bir sаraynıñ äwinä
oturdum. Onlar benim babamın
wаrdılаr. O saraynıñ ögündä bir
altınlarını çuval çuval taşıyıp
büyük quyu yapmışlаr. O pаrаnı
arabaya
һäpsіn
başladılar.
о
quyuğа
bоşаttılаr.
geldi,
bir
Qaytayq dädilär. Sоrа хırsızlаr
babamı
içine
da
gizlendim,
koydurmaya Sonra
bir
araba
Gändilärі kirdilär sаraynıñ іçinä
boşaltıp gittiler. Bir araba yükü
urbаlаrın
birіsі
daha aldılar, üçüncü sefer de
frаnsus rubаsındа, kimіsі iñglis
geldiler, arabayı doldurdular.
rubаsındа, kimіsі türk rubаsındа.
Sonra “Şimdi sabah yakındır,
Gändilärnі
аdаm
duyuluruz,
täümаt
dönelim.”
іtmäcäk
däñіştirdilär
bir
yaqşı
kimіsä
bu
хırsızlаr.
bizi
tutarlar;
dediler.
Hırsızlar
Bunu
bizim evimizden çıktılar, gittiler.
warmaa
Ben de yavaş yavaş peşlerine
kördüm
yаnlаrınа
qоrqtum.
Sоrа
ağlay
ağlay
düştüm.
qayttım.
Sаbа
аçıldı,
evine geldiler. O sarayın önüne
oqumаyа
büyük bir kuyu yapmışlar. O
äwimä mullаlаr
75
babam
dädilär-ki: ändi sаbа yaqın dır
göstärdilär,
70
Benim
äzаn
Büyük
sarayın
bаşlаdılаr. Sоrа qoñşu bаbаsı
paranın
cаmii kätär’kän män rаs käldim,
boşalttılar.
ağlaymın. Sоñ qоñşu bаbаsı dii-
sarayın
ki: qızım nä üçün ağlaysın? Bu
değiştirdiler;
birisi
käçä bаbımı soydulаr. Anamı
kıyafetinde,
kimisi
İngiliz
soydulаr,
kıyafetinde,
kimisi
Türk
bаbаm
qaznasın
аldılаr, män öksüs qаldım naslı
hepsini
bir
o
kuyuya
Kendileri
girdiler
içine,
kıyafetlerini Fransız
kıyafetinde. Kendilerini iyi bir
316
80
ağlamаyım? acıdı.
85
90
95
100
105
Sänіñ
bаbаsı
bаbаñdan
çоq
adam gibi gösterdiler, kimse bu hırsızlara tövmet etmeyecek.
äyilіgіm kördüm. Mänіñ ахrät
Bunu
dünya äwladım ol! dädi. Kötürdü
varmaya
äwіnä qarısına tаslim ättі dä
ağlaya evime döndüm. Sabah
sоrа cаmiiyа kittі. Bir bäş оn
oldu, mollalar ezan okumaya
kündän sоrа qоñşu bаbаsı dädi-
başladı.
ki: ay, dädi, bü-küp bir tälal oldu
babasına camiye giderken rast
bаzаrdа
geldim, ağlıyordum. Komşunu
pаdışаnıñ
çаlmışlаr,
fälan
аçmışlаr,
bu
qаznasın
gördüm,
yanlarına
korktum.
Sonra
Ağlaya
komşunun
bir
tükân
babası dedi ki: “Kızım niçin
qаdar
malın
ağlıyorsun?” Bu gece babamı
аlmışlаr, fälan zängіn аdаmıñ
kestiler,
äwindä dälmіşlär, ondan çoq
babamın hazinesini aldılar, ben
mal аlımışlar. Padişa dämiş-ki:
öksüz
çoq
bulup
ağlamayım? Dedim. Komşunun
qaznamdan
babası acıdı: “Senin babandan
аltılаrımnı cümläsіn оñа bağışlаr
çok iyilik gördüm, dünya ahiret
ädim, dägän tälal war, diiKim
evladım
bilіr kim söylär оnu, diiO waqıttа
götürdü, karısına teslim etti ve
män dädim: bаbа, dädim, bänі
camiye gitti. Beş on gün sonra
götür
komşunun
хırsızlаr
köstärsä,
kimdä
män
pаdışаa,
dädim.
Män
anamı
kestiler,
kaldım;
ol!”
naslı
dedi.
babası
Evine
dedi
ki:
bulup wärіrіm bu хırsızlаrnı. -
“Bugün pazarda bir tellâl çıktı,
Qızım,
munu
padişahın hazinesini çalmışlar,
bärmäsäñ sоñ pаdışаa аnıñ
falan bir dükkânı açmışlar, şu
qаarınа оğrаrsın, öldürür sänii,
kadar malını almışlar, falan
dii-Yoq män qоrmaymın, män
zengin adamın evini delmişler,
doğru
оnu
oradan çok mal kaçırmışlar.
pаdışаa
Padişah; bu hırsızları kim bulup
dädi,
köstäräm mäni
sän
söylärmіn,
bilämіm,
110
Qoñşu
dädi, о
qоñşu
män
män
хırsızlаrnı. bаbаsı
Sоrа Padişa
kötürа. Şäükätli pаdışаm, dii,
gösterirse
ben
altınlarımın bağışlayacağım
hazinemdeki
hepsini
ona
diye
tellâl
317
mınaw qız, dii хırsızlаrnı bulup
çıkartmış. Kim bilir kim söyler
wärіrіm, dii. Sоrа Padişa dii: sän
bunu? O zaman ben; baba beni
bulаrnı
padişaha götür, hırsızları bulup
bilämisіn?
dii,
bulup
wärіrmіsіn? dii. Şäwkätli pаdışа, 115
120
dädim, qılıç sänіñ bаş mänіñ.
bunları
uğrarsın, öldürür seni, dedi.
olsun! dädim. Söylä! bаqaym
- Yok ben korkmuyorum,
qızım! dii.O waqıttа män dädim-
ben doğru söylerim, ben onları
ki:
tanıyorum,
Gändiñіz
mänіm
barabar
ben
padişaha
gösteririm hırsızları, dedim. Sonra komşunun babası beni padişaha götürdü:
Sоrа män bulup bäririm, dädim.
- Şevkatli padişahım işte
Padişa ämir ätti: olsun qızım.
kız, hırsızları bulup veririm,
Çаğırttı dört yüz tüfäkli sаldаt
diyor, dedi.
аskär. Sоrа pаdışа, şäyх ıslаm,
Padişah:
“Sen
bunları
wäzіr daa qız dört yüzdä аskär
tanıyor musun? Buluo getirir
yürälär.
misin?” dedi.
Dоğru
хırsızlаrnıñ
olduğu sarayğa bаrаlаr. Män
-Şevketli padişahım, kılıç
dädim-ki: аskärlär bu sаraynı
senin baş senin. Eğer bulup
sаrıp
vermezsem
аlsınlаr
kimsäyi
çıqarmаsınlаr! Sоrа askär sаrıp
kesin,
аlа.
dedim.
Män
dädim-ki:
sаraynıñ
аldındağı tаşnı qаldırıñız! Tаşı kötüre аtsаlаr dibіnän quyu çığа. Sоrа dädim-ki: şäwkätli pаdışаm
140
sen
bаşımnı cällät ättіñіz qаnım һälal
olsun! Dört yüzdä askär istärim.
135
Kızım
vermezsen padişahın gazabına
аzаm äfändi mänіñ män barabar
130
-
Ägär bulup bärmäsäm mäniñ
oluñuz! Şäyх ıslаm äfändi sadar
125
söyleyeyim, dedim.
benim
kanım
helâl
başımı olsun,
Padişah; söyle bakayım kızım, dedi. O zaman ben de: -
Kendiniz
benimle
siziñ qaznañız dа bundа dır,
beraber
olun!
bazırgânıñ malı dа bundа dır,
efendi,
sadrazam
qocakiniñ malı dа bundа dır,
benimle beraber olsun! Dört
mäniñ bаbаmnıñ bir mağаzа
yüz de asker isterim. Sonra ben
Şeyhülislam efendi
318
145
150
аltındа bundа dır. Sоrа padı
bulup veririm, dedim. Padişah
pänar yaqа dа tüşürä quyunuñ
emretti;
іçinä. Sоñ çığartа nä qadar mal
Çağırttı, dört yüz tüfekli asker.
pаrа wаrısı һäpsі quyudan. Mal
Sonra
pаrа boldu bir оbaa kibі. Şindi
vezir ve kız, dört yüz de asker
Padişa dii-ki: qızı kim аldı bu
giderler.
pаrаlаr? dii-Bu sаraynıñ іçіndä
olduğu saraya varırlar. Ben
olğan
аdаmlаr
dedim ki, askerler bu sarayı
аldılаr,
dädim.
160
sarıp sarıp
sоñ
һäpsі
хırsızlаrı
hırsızların
alsınlar,
kündän
aldı.
kimseyi
Sonra Ben
asker
dedim
ki;
ölä.
“Sarayın önündeki taşı kaldırıp
Sоrа Padişa dii -ki: şu mänіm
alın!” Taşı kaldırıp attıklarında
qаznamdan аlğаn malı cümläsі
dibinden
sаa qız bахşış olsun! Хоcaki, dii:
dedim ki:
аsаlаr
häpsi
kuyu
çıktı.
Sonra
dа mänіm malım sаa baqşış
-Şevketli padişahım, sizin
olsun! Bazargân dii-ki: mänim
hazineniz de, bezirgânın malı
malım sаa baqşış olsun! Sоrа
da, hocanın malı da, benim
аrbаlаrğа yüklätälär ol mallаrı
babamın bir dükkân altını da
bаbanıñ äwiñdä mağazа wаr
buradadır.
оturdum. fuqаrälärgä
170
Padişa
dedi.
şeyhülislam,
Doğru
çıkarmasınlar!
doldurаlаr
165
Sоrа
bulаr
kızım,
padişah,
olаrnı tutа, zındanğа qоyа. Ol buğаzınan 155
һäpsіn
olsun
mändä Män
dä
ämdi
sаdаqа
äwdä kälgän
Sonra yakıp
padişah
kuyunun
içine
fener indi.
wäräym!
Padişah ne kadar mal, para
dädim, ägär küräkmän alsаm
varsa hepsini kuyudan çıkarttı.
wärsäm bäkim bаbаmnıñ аltını
Mal ve para ova gibi oldu.
dır bäkim bazargân аltını dır
Padişah: “Kızım bu paraları kim
bäkim pаdışаnıñ аltını dır. Bu
aldı?” dedi. “Bu sarayın içinde
säbäptän küräkmän wärämän,
olan adamlar, hepsini bunlar
dii, mänіm bаbаmdа аltını һär
aldılar” dedim. Sonra padişah
wаqıtta qarşı kätsin däyі. -Nä
onları tutup zindana attı. O
waqıtqаçа
günden sonra bütün hırsızları
sän
bu
pаrаyı
319
175
küräkmän wärirsіn? dädi bay, nä
boğazından asıtılar, hepsi öldü.
wаqıt bіtіräsіz pаrаñ? diiSоrа qız
Padişah: - Bu benim hazinemden
dii-ki: män saа, dii, tаmаmnı söyläyämäm
sän
mänim
аzbаrımdаn çıq! dii, üç yol sañа
alınan
180
bir
şаrşıyа
wärst
kätіktän
rаst
bolursun,
sоrа
sana hediye olsun!” dedi Bezirgân: “Benim malım da hediye olsun.” dedi. Sonra arabaya o malları
dii, bir güzäl bir tükândа bir yіgіt
185
190
195
200
kızım
Hoca: “Benim de malım
şu
şаrşındа bir аz yürdüktän sоrа,
hepsini
sana hediye olsun, dedi.
rаst kälir, оrtаdaki yolman yür! dii,
malım
оturа änkälin bir birіnä urа ay
yüklediler,
babamın
mädät! Ay mädät! dii, älimdän
dükkân var, doldurdular, ben de
gіttі, diiSоñ ondan sоr! dii qız,
evde
säbäp nä о ay mädät ay mädät
fukaralara
dämäsіnä. Оnu bil! dii, män dä
dedim.
sаa söylärіm pаrа nä waqıtta
versem belki babamın altınıdır,
bіtäcään. Sоrа о bay аzbardan
belki bezirgânın altınıdır, belki
çığа. Bir wärst yär kätä. Sоrа bir
padişahın altınıdır. Bu yüzden
büyük şаrşığа rаst bolа yürä
kürekle
çаrşıman bir аz. Bir güzäl yіgіt
babamın da altını her zaman
bir tüqân dа оturmuş. Ay mädät!
karışıp gitsin diye.
oturdum.
Ben
sadaka
Eğer
evinde
vereyim,
kürekle
veriyorum,
gelen alıp
benim
Ay mädät! kättі äldän! dii. Sоrа о
- Sen ne zamana kadar
bay wаrа bu yіgіtnіñ yаnınа.
bu parayı kürekle vereceksin,
Yіgitіm, dii-ki: һaq üçün bаñа
ne vakit bitecek paran? Dedi
doğru söylä bаbаñnıñ bаşı üçün,
zengin.
nä säbäptän ay mädät! diisіn?
Kız:
Sоrа yіgіt dii-ki: bаbа, dii, mäniñ
-
bu һаlımdan kimsä surağan yоq
söyleyemem,
ädi.
dii
bahçemden çık; sana üç yol
bundan doğru kit bir büyük
rast gelir, ortadaki yoldan yürü!
çäşmä rаs bolursun. O çäşmäyä
Bir verst gittikten sonra çarşıya
Sän
sоrduñ
diiSän
Ben
sana sen
tamamını benim
320
205
210
bir wärst qadar gättіktän sоrа
rast gelirsin, bu çarşıdan biraz
yür! dii, bir yаş yoldа köndälän
yürüdükten
yаtqаn bаşıñ uçundа bir käsä
dükkânda bir delikanlı oturuyor,
аqçа, bälindä bir käsä аqçа,
änkälin birbiribe vuruyor, “Ay
аyаğındа bir käsä aqçа yаtır,
medet!
bügün üç kün oldu, nä säbäptän
gitti!” diyor. Ay medet, ay medet
yata bu yigit? munuñ аslın dа bil
demesinin sebebi ne ondan
dа käl maa! mändä söyläym
sor! Onu öğren ben de sana
sаa, dii, bаşımа gälän һаlı. Sоrа
paranın ne zaman biteceğine
о
söylerim, dedi.
bay
wаrа
о
çäşmägä
yаşnı
köndälän
warа
оnuñ
Oğlum
220
225
230
qаldır
ucuna.
bir büyük çarşıya rast gelir,
sänі
çarşıdan biraz yürür. Yakışıklı
bаşıñ!
bir
Nä üçün yаtırsın burаdа? diiQaç
oturmuş:
boldu
sänіñ
Elimden
çıkar. Bir verst yer gider. Sonra
surаcaq bir хіzmätіm war, dädi. kün
medet!
bir
Bay
yаtqаn.
bаşınıñ
Ay
güzel
Sonra zengin bahçeden
çäşmädän bir wärst yürä, bulа о 215
sonra
mındа
delikenlı
bir
dükkânda
- Ay medet ! Ay medet!
yаtqаnıñ? munuñ säbäbі söylä
Gitti elden! diyor.
maa! diiBu waqıttа yigit kötünüñ
Sonra
bu,
üstünä оturа. Waqıttа yіgіt dii-ki:
yanına gider:
о çäşmäyі kördüñmü sän? dii O
-
Yiğidim,
delikenlının Hak
için,
çäşmänіñ
yolundа
maläänі
babanın başı için doğruyu söyle
gördüñmü
dii.Bu
maläänіñ
bana; ne sebepten “ay medet”
tuwarın bаqar ädim. Sоrа bir köp
diyorsun? Der.
kärwan käldi, diiWаr yüz dänä
Delikanlı:
qаtär yükü malı. Sоrа käldi bu
- Baba benim bu hâlimi
bir
kimse sormamıştı, sen sordun.
оnuñ
Sen buradan doğru git, büyük
dibіndä kärwan bаşı töşädilär
bir çeşmeye rast gelirsin. O
töşäk
оturdu
üstündä.
çeşmeye
mäni
kördü!
diiYа
çäşmäniñ büyük
yаnına.
diräk
wаr,
Оndа dii,
yigit
Baqtı gäl
bir
verst
kadar
gittikten sonra yürü, bir yolda
321
235
240
245
250
255
260
265
çağırdı
bir genç enine doğru yatan
diiOğlum bir güzäl yаşsın nä
başın ucunda bir kese akça,
zäna’atıñ wаr sänіñ? dädi. Män
belinde bir kese akça, ayağında
dädim-ki:
tuwаrçımın,
bir kese akça yatar, bugün üç
dädim, bu tuwalаr mänіm, dädi.
gün oldu, ne sebepten yatıyor
Bu tuwardan qаç parа aqçа
bu delikanlı? Bunu aslını bana
аlаsın aydа däp surаdı kärwаn
öğren de gel, ben de sana
bаşı mändän. Sоrа bän dädim-
benim
ki: aydа bäş ğuruş аlаmın. Sän
söyleyeyim.
bir güzäl yіgіtsіn, däy, män säni
Sonra
mındа,
mäni
qаtına
män
başıma
gelen
o
hâli
zengin
o
cаnım bäk säwä, dii, gätir bu
çeşmeye varıyor, o çeşmeden
tuwаrlаrındа
gäl
bir verst yürüyor, o enine doğru
mаñа män sаa yüz ğuruş aydа
yatan genci buluyor. Zengin
wäräym!
diiSоrа
adam, onun başına varıyor.
aydadım
sаabılаrına
sаabılаrına,
tuwаrlаrnı häpsin
-Oğlum
kaldır
başını,
wärdim. Wаrdım şindi kärwаn
sana soracaklarım var! Niçin
bаşınıñ
Gäldiñmі
yatıyorsun burada? Sen burada
оğlum? dädi. Sän aydа yüz
yatalı kaç gün oldu? Bunun
kümüşnі rаzımısın? aydа yüz
sebebini söyle bana, diyor.
yаnınа.
kümüş wäriim sаa, dädi. Sоrа
O zaman delikanlı dedi ki:
bän
- O çeşmeyi gördün mü
rаzı
oldum.
Оradan
qalqtılаr. Maña bäş tänä äşäk
sen?
wärdi yüklü. Sоñ bän bu äşäknіñ
mahalleyi
bаşına yättіm. Sоrа Kärwan bаşı
mahallenin
maña dädi mäniñ yаnımdа yaqın
bakıyordum.
yür.
geldi, yüz kadar malı, yükü
Sоrа
birаz
yär
kättіk.
O
çeşmenin gördün
yolunda mü?
O
davarlarını Birçok
kervan
Şorbacı mäni bäk säwsäñ sо
vardı.
bäş äşäkniñ birі yükü taqımıman
geldi.
mаa bağışlа! dädim. Baqış olsun
direk(ağaç) var, onun dibine
oğlum saa! dädi. Sоrа bir аz
kervan
yärdä yürdük. Şorbacı birіndä
döşediler, oturdu üstüne. Baktı,
Bu
çeşmenin
Orada başı
yanına
büyük için
bir döşek
322
270
275
280
285
290
295
bağışlа! dädim, olsun oğlum
beni gördü. Ya delikanlı, gel
dädi.
buraya,
Sоrа
bu
yärä
gäldik.
dedi;
beni
yanına
Şorbacı birіn da bаğışlа dädim.
çağırdı. “Oğlum bir yakışıklı
Sоrа bаñа bir şаmа urdu, buray
gençsin,
yıqılğаman
aqılım
var?” Dedi. Ben çobanım bu
kätkän sоrа bir dört bäş sa’at
davarlar benim, dedim. “Bu
yаtqаnmаn. Sоrа gözüm аçıp
davardan
baqtım nä kärwаn wär nä bir şii
alırsın?” diye sordu kervan başı
wаr bаşımdа bir käsä aqçа,
benden. Sonra ben, ayda beş
bälimdä
aqçа,
kuruş alıyorum, dedim. “Sen
аyağımdа dа bir käsä aqçа
yakışıklı bir delikanlısın, ben
munu gördüm dä. Şindi mundan
seni pek sevdim, bu davarlarını
utanğanımdan üç kün yаtırman
sahiplerine götür, bana gel ben
bälki kärwаn bаşı mıñdа qaytıp
sana ayda yüz kuruş vereyim.”
kälir, rаzlıq аlırmı diyä yаtırmаn.
dedi.
Sоrа bay dii-ki: qаlq oğlum
hepsini
kitäyik bu kärwаn kälmäz dii.
Kervan başının yanına geldim.
Sоrа qаlqtılаr baymän bärabär
“Geldin mi oğlum? Sen ayda
qayttılаr. Sоrа wardılar ay mädät
yüz gümüşe razı mısın? Ayda
dägän yaşqа. Bay ändi bu аdаm
yüz gümüş veriyorum sana.”
yoldа yаtqаn säbäbіn söylädi.
dedi. Sonra ben razı oldum.
Sоrа bu yіgіt dädi-ki: ä bаbаm
Oradan kalktılar. Bana beş tane
mändä
bаşımа
yüklü eşek verdiler. Ben bu
kälgänіn. Män bir qоcakinіñ оğlu
eşeğin başına gittim. Kervan
ädim. Bu tüqândа оturа ädim.
başı bana; benim yanıma yakın
Äkindimän aхşаm аrаsındа bir
yürü, dedi. Sonra biraz yer
qızman bir qаrı gäldi. Qarı dädi
gittik.
bänіm qızımа bir tärlik bir pаpış
seviyorsan şu eşeklerden birini
uydur! dädi. Sоrа qız аyağın
yüküyle bana bağışla, dedim.
uzаttı
pаpış
Sana fedâ olsun oğlum, d
uydurdum аyağına. Sоrа tärlikin
edi.Biraz daha yer yürüdük.
bаşımnan
bir
käsä
söyläyiim
bir
tärlik
bir
senin
ne
ayda
kaç
Davarlarımı
para
sürdüm,
sahiplerine
Patron,
zanaatın
verdim.
beni
çok
323
300
305
pаpışın аldı parаsın wärmääy.
Çorbacı, birini daha bağışla,
Sоrа
dedim;
dädim-ki:
yа
bu
birini
bu tärlikmän pаpış bäy olsun!
Bana bir şamar vurdu, buraya
ахşаm bu аrаdа оtur! dii, män
yıkılmışım,
bu qızımnı sağa wäräcäk män
gittikten sonra dört beş saat
aхşаm
dа
yatmışım. Sonra gözümü açıp
аldırırmän sänі üygä. Sоn dа
baktım, ne kervan var, ne
аdаm
yullаr
daha
bağışla, aklım
dedim.
başımdan
dii.
başka bir şey var; başımda bir
Fänаrmän käldi äki аdаm buyur
kese altın-akça, belimde bir
äfändim kätäyk! dädi ögümä
kese akça, ayağımda da bir
tüştülär kätäyk! däp. Bir büyük
kese akça bunu gördüm. Şimdi
sarayğa wаrdıq. Märdiwännän
bundan utandığımdan üç gün
yоqаrı
yatıyorum, belki kervan başı
bäklädim
çıqtıq
ахşаm,
diiSоrа
yаpmışlаr
büyük kämanä,
buraya
dönüp
gelir,
rızalık
alırım diye yatıyorum.
maa yär göstärdilär, оturdum.
Sonra zengin diyor ki;
Imаm kätirdilär määzіn kätirdilär
kalk oğlum gidelim, bu kervan
aqıt nіqа qıydılаr mağa qızı
gelmez.
wardilär. Sоrа käf ättіk, yаttıq qız
Kalktılar,
zenginle
öylä, bu qız һäç bir dünyadа
beraber döndüler. Sonra “ay
körünmämіş. Bäş оn kün bіz
medet” diyen gence vardılar.
zawq säfä gäzämіz. Bir kün
Zengin
tüqânımа gіdärkän bir sаrхuş
yatmasının sebebini söyledi. Bu
аdаm qаrşımа rаs käldi. Çıq
genç dedi ki:
yolğan 325
dedi.
nä üçün wärmäyäsіn. Qarı ayttı
dаwul, zurna, dаraa çаlına. Sоrа
320
oğlum,
Sonra bu yere geldik. Çorbacı,
dügün
315
Olsun
tärlikmän bu pаpışnıñ pаrаsın
män
310
bän
dädi
maa!
nä
bu
adamın
yolda
üçün
- Ee babam, ben de
çıqаcaаm män yoldan? dädim.
söyleyeyim başıma geleni. Ben
Hä şаşqan päzäwänt! dädi maa.
bir
Sän bir cіnmі şäytаnmı qız
dükkânda oturuyordum. İkindi
аlğаsın, şuñа аldаlıp gäzäsіn.
ile akşam arası bir kız ile bir
hocanın
oğluydum.
Bu
324
330
335
kadın
geldi.
Män fälän аğаnıñ fälаn qаnımıñ
kızıma
bir
qızın аldım, dädim. Sаrхuş dädi-
uydur.” dedi. Sonra kız ayağını
ki: siya ахşаm äwinä wardıqtа
uzattı,
töşägіñіzgä
yаtacaqta
uydurdum
ayağına.
Terliğini
qаrıñа, dädi, sän kölmägіñ tаşlа!
pabucunu
aldı
parasını
dä! Ol tаşlаmаz о waqtındа
vermedi. Ben: “Ya bu terlikle bu
körürsün. Sоrа äwgä wardım,
pabucun
ахşаm
qаrım
vermiyorsun?” dedim. Kadın:
Istädi
“Bu pabuçla terlik pey olsun!
Män
Akşam burada otur! Ben bu
kölmägіñ!
kızımı sana vereceğim, akşam
kirіp
töşäk
yаtаcaq
qoydu
olduq.
kölmägіmän dädim-kі: 340
345
350
yаtmаa. çıqar
bir
adam
Män
aldırırım.”
gänä
zоr
ättіm,
аldım
Kadın: terlik
bir
terlik
pabuç
bir
pabuç
parasını
Bаşlаdı maa qаrım yаlwаrmаyа.
yollar
da
dedi.
niçin
seni
eve
Sonra
ben
qolumа qılıçım sänі qolumnan
bekledim. Akşam fenerle iki iki
öldürürüm dädim. Sоrа ağlayа
adam geldi: “Buyurun efendim
ağlayа qаtımа käldi, maña bir
gidelim!” deyip önüme düştüler.
şаmа urdu. Sоrа bir zamandan
Büyük
sоrа aqılım bаşıа gäldi. Közüm
Merdıvenden çıktık. Büyük bir
аçıp baqtım bir däränіñ іçіndä
düğün
yаtırmän. Nä qаrı war, nä sаray
davul, zurna, dare çalınıyor.
wаr, nä bir şii wаr. Şindi ay
Bana yer gösterdiler, oturdum.
mädät!
İmam
Ay
mädät!
dämäm
säbäbі bu. Nä üçün bu sаrхuşuñ
getirdiler,
sözün-diñnädim
kıydılar,
dä
bu
bir
saraya
yapmışlar;
vardık. kemane,
getirdiler, akit bana
edip kızı
müezzin nikâh verdiler.
qаrıdan
Sonra keyfimize baktık, yattık
ayrıldım? аnıñ üçün ay mädät
kız öyle, bu kız hiçbir dünyada
diimіn. Sоrа bay qayttı wardı о
görünmemiş. Beş on gün biz
qızа. Qız dädi-ki: bаbа хоş
zevk sefa içinde gezdik. Bir gün
käldiñ. Naslı bildiñmі о yіgіt nä
dükkânıma giderken bir sarhoş
üçün ay mädаt! dädi. Sоrа о
adam rast geldi kapıma. “Çekil
zawqlardan 355
“Benim
Nä üçün öylä söyläysіn? dädim.
bu
325
360
365
370
yigit bаşına nä gäldi іsä häpsin
yoldan!” dedi bana. “Neden
söylädi. Sоrа о qız dädi-ki: bаbа
çekilecekmişim
män о yіgіtmän аşıqmın, sän ma
dedim. “Ha şaşkın pezevenk!
bаbаlıq ät! оnu maa wär! dädi.
Sen bir cin mi, şeytan mı kız
Sоrа bay bаrdı yaşqа. Oğlum
almışsın,
saa bir zäñgіn pаrаsı çoq qız
geziyorsun.” dedi bana. “Niçin
war аlаmısım? dädi, saa wärіm!
böyle söylüyorsun? Ben falan
dädi. O wаqıttа yіgit dädi-ki:
ağanın falan hanımın kızını
bаbаm sän bilirsіn аlırmın, dädi.
aldım.” dedim. Sarhoş dedi ki:
Sоrа büyük dügün yаptı dа о
“Akşam
karanlığında
evine
qızın bu yіgіtkä wärdi dä. Sоrа
gidince
döşeğinize
girip
sawqman qаlıñız! dädi dä о bay
yatacakken karına de ki “sen
Qırımа qayttı dа käldi.
gömleğini bırak!” O bırakmaz, o
yoldan?”
buna
aldanıp
zaman görürsün.” Sonra eve vardım, karım akşam döşek koydu,
yatacak
olduk.
Gömleğiyle yatmayı istedi. Ben dedim ki: “Çıkar gömleğini!” Karım
başladı
yalvarmaya.
Ben
bana gene
zorladım, aldım kılıcımı elime, seni elimle öldürürüm, dedim. Sonra ağlaya ağlaya yanıma geldi, bana bir şamar vurdu. Bir zaman sonra aklım başıma geldi. Gözümü açıp baktım bir derenin içinde yatıyorum. Ne karı var, ne saray var, ne bir şey var. Şimdi “Ay medet! Ay medet!” budur.
dememin Niçin
bu
sebebi sarhoşun
326
sözünü
dinledim
zevklerden
de
bu
ayrıldım?
Bunun
bu
karıdan için
“Ay
medet!” diyorum. Zengin
döndü,vardı
o
kıza. Kız dedi ki: - Baba hoş geldin. Nasıl, öğrendin mi o delikanlı ne için “Ay medet!” diyor. Sonra başına
ne
o
delikanlının
geldiyse
hepsini
söyledi. O kız, dedi ki: - Baba ben o delikanlıya âşığım, sen bana babalık et! Onu bana iste! Sonra
zengin
adam,
gence vardı: - Oğlum, zengin parası çok
kız
var
alayım,
sana
vereyim mi? Dedi. O zaman delikanlı dedi ki: -
Babam
sen
bilirsin,
alırım. Sonra büyük düğün yaptı da o kızı delikanlıya verdi. “Sağlıcakla kalın!” dedi de o zengin adam, Kırım’a döndü geldi.
327
4) Sultan Mahmut
4) Sultаn Mamut. Sultаn
1
Хırsız
İstanbul’da hırsız çoğalır, her
çoq oldu, һär kün оn, оn bäş äw
gün on, on beş ev dükkân
аçılа, tüqân аçılа. Sоñrа acäm
soyulur.
pаdışаsı sultаn Mamutqа dii-ki:
padişahı Sultan Mahmut’a der
sän naslı sultаn Padişa sän.
ki:
zämаnındа
5
Istаmbuldа
Säniñ ayğırlаrıñ säsіndän bіzіm
15
20
25
-
Sonra
Sen
Acem(İran)
nasıl
sultansın,
Sоñ
padişahsın? Senin aygırlarının
sultаn Mamutqа bu laqırdı bäk
sesinden bizim erkek atlarımız
küç kälä. Sоrа sultаn Mamut
bırakıyor.
rаzboynıq taqımı kiyä аrqаsına.
Sonra
baytаllаrımız 10
Sultan Mahmut zamanında
Mamutnuñ
іş
tаşlay.
bu
söz
Sultan
Bir kün yarı käçädä bir täümätli
Mahmut’un çok gücüne gider.
yär war ämiş о yärgä gіttі
Sultan
yаñğız. Wаrdı qulaq urdu-ki bir
kıyafetlerini takımı sırtına giyer.
tаrаptаn bir sızğırlıq çıqtı, bir
Bir gün gece yarısı tühmetli bir
tаrаptаn bir sızğırlıq dаһın çıqtı.
yer vardır, o yere yalnız gider.
Bir tаrаptаn bir sızğırlıq dаһın
Varır
çıqttı. Käçä qаrаnnıq sızğırа
taraftan bir ıslık duyar, bir
sızğırа bir birіnіñ yаnına käldilär.
taraftan bir ıslık daha duyar. Bir
Sоñ
dаһın
taraftan bir ıslık daha çıkar.
sızğırdı. Sultаn Mamut bu üç
Gece karanlıkta ıslık çala çala
хırsızıñ
birbirlerinin
sultаn yanına
Mamut bаrdı,
bulаr
Mahmut
kulak
kabarttı
yanına
eşkiya
ki,
bir
gelirler.
dädilär bir üç аdаm dört bolduq
Sonra sultan Mahmut da ıslık
sän naslı аdаmsın? Аdıñ nä dir?
çalar. Sultan Mahmut bu üç
dädilär. Bänіm аdım Mamut tur,
hırsızın yanına varır. Bunlar:
dädi. Sänіñ nä maräfätiñ wаr?
-Biz üç adamdık dört olduk,
dädilär. -Bаştа sіz söyläñіz sіzіñ
sen kimsin? Adın nedir? Derler.
nä maräfätiñіz wаr sоñ bän dä
-Benim adım Mahmut, der.
söläym. Birsі dädi-ki: bän doğru
-Senin ne marifetin var?
328
30
хırsızlıqqа wardıqtа äw sаbısı
Derler. -Başta siz söyleyin sizin ne
warmı yоqmı män bilirіm оnu,
35
dädi. -Sänіñ nä maräfätiñ wаr?
marifetiniz
birsіnä dädi. -Män dädi qаpudа
söyleyeyim.
oqurda üfürürüm yuхlаp qаlır. -
-Ben doğruca hırsızlık için
Sänіñ nä maräfätiñ wаr? dädi
gittiğimde ev sahibi var mı, yok
üçünçіsіnä.
mu onu ben bilirim.
O
dädi-ki:
kiltіnä
bir
firäñkinä
-Senin ne marifetin var?
äl
der, birisine.
maräfätіñ bаr? dädilär sultаnğа.
-Ben kapıda kopek olsun,
Mäniñ, dädi, äki maräfätim wаr,
muhafız olsun okur da üflerim
dädi. Nädir? dädilär. -Käçä bir
uyuyup kalır. -Senin ne marifetin var? der
аdаmnı körsаm, bіñ аdаm іçіndä olsа оnu tаnırım. Bir maräfätim
üçüncüsüne.
bu dır sіz хırsızlıq ätip tutulsаñız
O der ki:
älgä
-Bir
tüşüp,
män
pаrmаğım
kötärіp braqıñız däsäm brаqırlаr. yaracaq аdаmsın, dädilär. Sänі
55
60
kapının
kilidine
el
vurursam açılır. Sonra “ne marifetin var?”
Sоrа dädilär-ki: sän bіzgä bäk 50
ben
Birisi der ki:
ursаm аçılır, dädi. Sоñrа nä
45
sonra
köpäk olsun qаraw(u)l olsun
qаpunuñ 40
var,
derler sultana.
аyaqtаşlıqqа qаbul ättіk. Aydа
-Benim iki marifetim var.
bügün bаrayq sultаn Mamutnuñ
-Nedir? Derler.
äwin
-Gece bir adamı görsem,
bаsayq!
Sultаn
Mamut
dädi: ä аyaqtаşlаr sänіñ аdıñ nä
bin
dir? - Mänіñ аdım Аmät. -
tanırım. Bir marifetim de budur:
Närädä turаsın? sän? dädi. -
Siz hırsızlık edip ele düşüp
Män fälan аmаmdа turаm, dädi.
tutulsanız,
Öbürüsün
kaldırıp
dän
surаdı;
аdıñ
adam
nädir? dädi. - Mäniñ аdım Musа-
bırakırlar.
dır, dädi, män fälän çаrşıdа
Sonra:
аyaqqa
tіkärmän
dädi.
içinde
ben bırakınız, “Sen
olsa
onu
parmağımı desem bize
çok
yarayacak adamsın. Seni yol
329
Üçünçüsündän
65
arkadaşlığına kabul ettik. Haydi bugün
Yaqup, dädi. -Närаdä turаsın
Mahmut’un
sän? dädi. Män fälan аdаmnıñ
Derler.
basalım.”
Mahmut:
E
Mamutnuñ äwin bаsayq! dädi.
Der.
dördü
wardılаr.
-Benim adım Ahmet.
Dоğru
wаrdılаr sultаn Mamuduñ äwinä.
-Nerede çalışıyorsun sen?
O äwdä saabı bаrmа bilіr аdаm
-Ben
falan
hamamda
dädi bügün sаabı äwdä yоq
çalışıyorum, dedi.
dädi. Öbürüsü qаrawl yuхlаttı
Öbüründen
yürdülär.
üçünçі
Sultаnıñ
wardılаr.
аdаm
Äl
qаpuyа
Yürdülär.
urdu qаpu
Sultаnıñ
аğır
şiilärіn
аldılаr.
sultаndа
bärabär
arqasına
kittilär.
Aydа
sorar:
“Adın
nedir?” -Benim adım Musa’dır, ben falan
çarşıda
ayakkabı
dikiyorum.
äwindaa dа yüktä yäñgil, qıymät
Üçüncüsünden
sorar:
“Senin adın nadir?”
yüklädi
-Benim adım Yakup.
Wаrdılаr
-Nerede yaşıyorsun sen?
däñiznіñ yаnındа bir büyük quyu
-Ben
falan
adamın
yаpmışlаr аlıp kälgän şiilärіn şu
bahçesinde bahçıvanım. Haydi
quyunuñ іçіnä braqtılаr. Sоrа
ya
dädilär-ki: yаrın ахşаm kälir bu
Mahmut’un evini basalım, der.
mallаrı pay ätärmіz dädilär. Sоrа
Şimdi dördü yürürler. Doğru
dаrıldılаr, här käz yär yärіnä
varırlar
wardılаr. Sultаn Mamuttа wardı
evine. O evde sahibi var mı
töşäändä
bilen adam; bugün ev sahibi
tахtınа 90
evini
arkadaşlar, senin adın nadir?
аçıldı.
85
Sultan
Aydа yа аllа bаrayıq sultаn
qаpusunа
80
gidelim
Sultan
baqçаsındа sädöwnіk män dädi.
doğru 75
sänіñ
аdıñ nä dır? dädi. Mänim аdım
Şindi 70
surаdı
yаttı. çıqtı,
Sаbа оturdu.
oldu Wäzіr
yok,
Allah
der.
gidelim
sultan
Ötekisi
sultan
Mahmut’un
muhafızı
wizаrа һäpsі yаnına käldilär.
uyutur.
Sоrа Sultаn Mamut оn bаşlаrа
varırlar. Üçüncü adam kapıya
Sultanın
kapısına
330
95
100
ämir ättі-ki: fälan yärgä warıñız
el vurur, kapı açılır. Yürürler.
fälan
Sultanın evinden yükte hafif,
110
kätіrіñіz!
dädi.
Gäcä аyaqtаş olаn üç аdаmnı
pahada
kätirdilär
Haydi sultan da beraber sırtına
Padişa
dädi
mänі
denizin yanında büyük bir kuyu
dädilär. Sіz tаnımаsаñız män
yapmışlar, alıp geldikleri şeyleri
sіznі tаnıymın, dädi pаdışа. Sіz
bu kuyunun içine bırakırlar.
bu käçа Mamutman ayаqtaş
Sonra: “Yarın akşam gelir bu
bolmаdıñız
Sultаnnıñ
malları
äwlärdän
Dağılırlar, herkes yerli yerine
şiilärnі tаşıp аlmаdıñızmı? dädi.
varır. Sultan Mahmut da gelir,
Fälan
quyuğа
yatağına yatar. Sabah olur,
brаqmаdıñızmı? dädi. Sоrа о
tahtına çıkar oturur. Vezir ve
хırslаr
däyäcään
diğerleri yanına gelir. Sonra
bilmädilär. Sultаn Mamut dädi-ki:
sultan Mahmut on başılara;
sіzmän
bolğan
falan yere varın falan adamı
mänmän, dädi. Täübä ätiñіn bir
getirin, diye emreder.Gece yol
dаһа хırsızlıq yаpmaycaañızğа,
arkadaşı
män sіznі аzаt ätärіm. Sоrа olаr
getirirler. Padişah:
mı?
аçıp
bоş
yärdä şаştır,
nä
ayaqtаş
ättilär,
waz
gäçtilär
Mamut quyuğа аdаm yіbärdi, quyudа bolğan хırsızlаp аlğаm
125
giderler.
alırlar.
pаdışаm bіz sänі naslı tаnıyq?
хırsızlıq ätmädilär. Sоrа sultаn
120
şeyleri
yükler,
täübä 115
ağır
tаnıysіz mı? dädi. -Yоq şäwkätli
äwlärіn
105
аdаmnı
pay
-Beni
Varırlar,
derler.
ederiz.”
olan
üç
tanıyor
adamı
musunuz?
Der. -Yok şevketli padişahım biz seni nasıl tanıyalım? Derler.
şäylärnі аndа qazmaa tаşıtıp
-Siz beni tanımasanız da
аldı. Äsäp ättilär, säkiz mulyоn
ben sizi tanıyorum. Siz bu gece
mal çаlmışlаr һäpsіn qаznağа
Mahmut
zаpt ättilär. Sоñrа о хırsızlаrğа
olmadınız mı? Sultanın evlerini
aylıq bаğlаdı aydа yüzär ğuruş
açıp
sämäyіstwаsımаm аşаmаa.
almadınız
boş
ile
yol
arkadaşı
evlerden mı?
Falan
taşıyıp yerde
kuyuya bırakmadınız mı? der
331
padişah. Sonra o hırsızlar şaşırırlar, ne 130
diyeceklerini
bilemezler.
Sultan Mahmut der ki: -Sizinle yol arkadaşı olan bendim.
Bir
daha
hırsızlık
yapmayacağınıza, tövbe edin, 135
ben sizi azat edeyim. Sonra onlar tövbe ederler, vaz geçerler, hırsızlık etmezler. Sultan Mahmut kuyuya adam gönderir, kuyuda olan çalınıp alınan şeyleri orada kazarak taşıttırır. Hesap ederler, sekiz milyon mal çalmışlar, hepsini hazineye kaydederler. Sonra o hırsızlara ayda yüzer kuruş sämäystwası yemek için aylık bağlar.
332
10. KARASUBAZAR
1) Ädigä.
1) Edige
оlmuş. Оnuñ dа quşçusu оlmuş,
varmış,
іç
kіmsädä
varmış. Onun kuşundan hiç
qannıñ
kimsede yokmuş. O Çugalık
cımiirtqа
hanın kuşçusu handan gizlice
оnuñ
quşundаn
оlmаmış.
O
quşçusu
bіr
qırslаmış
15
20
25
Çuğalıq çіft
qandаn
gіzläy
bir
onunda
çift
kuşçusu
yumurta
çalmış,
Tоqtаmış qаnа wärmіş Çuğalı
Toktamış Han’a vermiş. Çugalı,
quş
kuşu görmüş ki, onun benzeri
görmüş-kі
zaw(u)tundа 10
Vaktiyle bir Çugalık han
Waqıtı іlän bіr Çuğalıq qаn
1
5
10. QARA- SU BAZAR
Tоqtаmış ämіş.
qаndа
Toktamış
Han’da
böyle
Аçuulаndı
kuşmuş. Benim kuşumdan ona
mäniñ quşumdаn kіm wärdі оñа
kim verdi, diye sinirlendi. Sonra
däp. Sоñrа duydu-kі; quşçusu
fark etti ki, kuşçusu Ali Kart
wärmіş Älі qart. O qartındа bіr
vermiş. O ihtiyarın da bir tane
dänä oğlan äwlаdı war ämіş. Nä
erkek evlâdı varmış. Han, Ali
waqıt
kuşçunun
şäwlä
quş
оnuñ
qаn duydu Älі quşçu
çaldığını,
verdiğini
qırslаmış о wärmіş, tuttu onu
fark ettiği zaman, onu yakaladı,
qan äki közünü mіl ätti. Ämir
iki gözüne mil çekti. Emretti,
äylädі, kötürdü, bu ķor quyuyа
götürdüler;
аtа wädilär. Wä çoq zаmаn kіttі
atıverdiler.
Älii quşçudаn qalğаn çоcuq оn
geçti.
säkiz yаşınа käldi, dämäk. Bіldі-
çocuk, on sekiz yaşına geldi.
kі bаbаsınıñ gözünü mіl çäkmіş,
Anladı ki, Çugalı Han babasının
bаbаsın quyuğа аtmış Çuğalı
gözüne mil çekmiş, babasını
qаn. O çоcaq öylä äsäp ätti-kі:
kuyuya atmış. O çocuk öyle
män dä bänіm bаbаmı öldürän
düşündü, ben de benim babamı
Çuğalı qanı män dа аqındаn
öldüren
gäläym! dädi. Bu cäwаbını bіr
hakkından geleyim, dedi. Bu
Ali
bir Ve
uzun
kuşçudan
Çugalı
kuyuya zaman kalan
Han’ın
333
30
dоstunа dämіştі. O dоstudа ätäk
fikrini bir dostuna derti. O dostu
аstındа qаnа bäyan ätti. Оlmаq
da
gäräk
çоcuğu
Olması gereken oldu, o çocuğu
Çоcuğа
öldürmek
gerek.
Çocuğa
bäñzäyän çоcuqlаr çоq ämіş,
benzeyen
çocuklar
çokmuş,
оnuñ
onun
oldu:
öldürmäk
35
40
45
50
nä
о
käräk. yärіnä
bаşqаsın
hana
yerine
açıkladı.
başkasını
öldürmäym, dädi. Çоcuğuñ аdı
öldürmeyeyim, dedi. Çocuğun
Ädigä ädi оnu kіmsä bіlmästän.
adı
Qan çоq аdаmlаrı cığdı аncısа
bilmiyor. Han, bir sürü adamı
rämіl аtаrdı bіr kіmsä bulаlmаdı.
topladı, ancak fal bakacak bir
Äşіttі-kі: bіr wäläyättä bіr cıraw
kimse bulamadı. İşitti ki, bir
war ämіş оl onu bilir ämіş ğаyät
vilâyette bir falcı varmış, o onu
rämіlcі ämіş. Аdını Sıprа cıraw
bilirmiş; gayet iyi bir falcıymış.
därlär ämіş bilir äsä о bilir
Adına Sıpra Cırav derlermiş,
dämişlär. Şu sa’ät Çuğalı qаn
bilirse o bilir derler. O saat
аtlı qоydu yоlа. Bu yandаn аtlı
Çugalı Han, yola atlı çıkardı. Bu
kіttі о yandаn о Sıprа dägän
taraftan
Cıraw gändіsіnіñ qısаyaqlısınа
taraftan da o Sıpra denen Cırav
dädi-kі:
kendi karısına dedi ki:
Edige
atlı
idi.
Onu
giderken,
«Qıblа tаrаf yanındаn
“Kıble taraf yandan,
cäzа yоqlu аt mіnip,
Bakır ayaklı ata binip,
sıptay süürü börk kiyin,
Sipsıvri börk giyip,
qıl quyruğunu çаrt tüyüp
Kıl kuyruğunu sıkıca
Sıprа dägän cırawğа
55
gizlice
kimse
öbür
düğümleyip.
аtlı kіşі-gälä dіr».
Sıpra denen Cırav’a,
Sıprа dägän cırawnuñ
Atlı kişi gelmektedir.”
аtа mіnär аlı yоq,
Sıpra denen Cırav’ın,
mіnsä tüşär аlı yoq,
Ata binecek hâli yok,
butа bilän bälіn buudurğаn,
Binse de inecek hâli yok,
uuаlаmаn caqlаrını
İpek kumaş ile belini
uudurğаn,
sıktırmış,
334
Zehirle yanaklarını
tіşlärіnі аl yіpäkmän 60
65
oğdurmuş,
sırdırğаn, аrışqa siyät tаqtırğаn,
Dişlerini al ipek ile sıktırmış,
аrаbаyа güllär töktürgän,
Dingile süs taktırmış,
äki bоz аt cäktіrgän,
Arabaya güller döktürmüş,
Sıprа dägän cırawnu
İki boz at koşturmuş,
ändі аlıp kіttilär,
Sıpra denen Cırav’ı,
tör bаsındаn cär bärdi,
Artık alıp gittiler,
ämän tüplü sar’ayaqman
Baş köşeden yer verdi,
üş tоstаğаn bаl wärdi,
Dibi meşe olan sarı kadehle,
bаl büürägä tüşkän sоñ, 70
çаlа bоrlu bоlğan sоñ,
Üç bardak bal verdi,
üylä namаz qışğаn sоñ:
Bal içkisi böbreğe indikten sonra,
ay pаdışаm! ay qаnım!
Biraz sarhoş olduktan
ayt däp-tä qоymaysın,
sonra,
aytmаğа dа mänim 75
Öğle namazını kıldıktan
süürü dilim gälmädir,
sonra,
aytmаsаmdа оlmаcаq,
80
аrğı uldаn bärgі ul,
Ay padişahım! Ay hanım!
quruq yоllаr şu ul,
Söyle deyip bırakmıyorsun,
kök аlаlı yılqıñnı
Söylemeye de benim
quuаlаp kіtär şu ul,
Sıvri dilim uymuyor,
Аru kädäy tutаyıñ,
Söylemesem de olmayacak,
közü kädäy sıluwuñ
Oradaki oğuldan buradaki
dіzdän uslаr şu ul, Sıprа 85
päşmаn
Cıraw ätti.
Şu
oğul,
bunu qаnı
dädi bіr
Kurak yollarda o oğul, Kır benekli atları,
mаqtaym dädi; bälkі şu оolаnnı
Kovalayarak gider o oğul,
öldürmäs, dädi:
Güzel ozanı tutatım,
Äläwkä qаndаn аlaybı,
Gözü ozan Sıluv’un,
yanğız qаndаn bulaybı,
Dizden tutar o oğul,
335
90
95
100
Sıpra
аltmış äki qаn kördüm, özäñgіsі оymа аltın,
pişman
bіr örmäsі bіñ аltın,
öveyim,
onu körgän qаrtmаn män,
öldürmez, dedi:
o
Оl
Altmış iki han gördüm,
waqıtnıñ
ökümündä
оlаnnıñ bіr dоstu wаr ämіş wаrdı
Üzengisi oyma altın,
оğlаnа dädi. Оğlаn mіndі bіr аtа,
Bir örmesi bin altın,
qаçtı.
Onu gören yaşlı benim,
Аrdındаn
oğlannıñ
bіr
cаndаn säwär dоstu wаr ädi onu
bir
çocuğu
Yalnız handan böyle mi?
Üç yüz doksan yaşşındayım,
burаyа. Оğlаn аrdındаn kіttі, bіr
Yalancı değil dürüstüm.
аz yaqın wаrdа dа baqırdı.
O
zamanın
çocuğun
bir
dostu
аtıñnıñ bаşın tаrtsаnа,
Çocuk bindi bir ata, kaçtı.
qаn Sultanа sözüñ aytsаnа,
Ardından çocuğun bir yürekten
qаnım Sultanım sаñа,
sevdiği bir dostu vardı, onu
Atägі yäñі sоm аltın,
gönderdiler. Git, kandır da getir
bіr körmäsі biñ аltın,
buraya. Çocuğun ardından gitti,
alqa rawqа tоn wärädir!
biraz yaklaşınca bağırdı:
qaytmаmdа, аtımnıñ bаşın tаrtmаmdа, qan Sultanа sözüm aytmаmdа.
çocuğa
varmış,
gitmiş
Qaytmamdа Cаnbay,
o
hükmünde
Qaytsana Ädigä qaytsаnа,
Ädigä:
120
bekli
hanı
ötrük dägil tаstаmаn.
kіisänä,
115
Şu
dedi,
Elevke Handan böyle mi?
Canbay:
110
oldu.
bunu
üç yüz tоqsаn yаştа-man,
yіbärdilär. Wаr аldаt tа kätіr!
105
Cırav
söylemiş.
Canbay: Dönsene Edige dönsene, Atının başını çeksene, Han Sultan’a sözünü söylesene, Eteği yeni som altın, Bir görmesi bin altın,
Mаñа ätägі yäñі sоm аltın,
Al kaftan veriyor, giysene!
bіr körmäsі bіñ аltın,
Edige: Dönmem de Canbay
336
аlqa rawqа tоn wärsädä kiimämdä. bоynumа çіiqan çıqqаndır. Cаnbay: 125
Bir görmesi bin altın
qаn Sultanğа sözüñ
Al kaftan verse de giymem,
sаlаrı оnuñ sаltаnday, töbädäy, аyаğı äräk, mоynu täräk,
Boynumda çıban çıkmıştır. Canbay: Dönsene Edige dönsene! Atın başını çeksene, Han Sultan’a sözün söylesene!
аt wärädir mіnsänä!
Hanım sultanın sana,
Ädigä:
Sırtr onun gibi
Qaytmamdа Canbay
Sağrısı büyük kara tepe
qaytmаmdа,
gibi,
аtımnıñ bаşın tаrtmаmdа,
Ayağı uzun, boynu ağaç,
qan sultаnğа sözüm
At veriyor binsene!
aytmаmdа. Оşu yärdän kätärmän,
Edige: Dönmem Canbay dönmem de,
Çuğаlı qаnğа cätärmän,
Atımın başını çekmem de,
Çuğalı qаn mаñа qоl wärsä,
Han Sultan’a sözüm
Aq tа’аlа cоl wärsä 145
söylemem,
аtıñnıñ bаşın tаrtsаnа!
sawrusu ülkän qаrа
140
Han Sultan’a sözüm Bana etği yeni som altın
Qаnım sultаnım sаñа,
135
Atımın başını çekmem,
Qaytsana Ädigä qaytsаnа!
aytsаnа! 130
dönmem,
söylemem de,
qаçаndа Tоqtаmış qаnıñ
Bu yerden giderim,
ayağı mısaqar ätärmän.
Çugalı hana yetişirim, Çugalı han bana el verirse, Hak Taala yol verse, Kaçınca Toktamış Han’ı, Herkese maskara ederim.
337
2) Fukaranın Oğlu
2) Fuqаränіñ Oğlu. Bir waqıttа war ämiş bir
1
5
olur, olur аmmа bir аz aqılnan
varmış,
varmış
zаyа olur. Аlа bir çuwаl älinä kitä
akıladan yoksulmuş. Eline bir
ämiş, äwlärіn аrdıdа оbа bаr
çuval alıp gidiyormuş, evlerinin
ämiş. Оbanıñ üstündä durаr
arkasında ova varmış. Ovanın
ämiş, durаr ämiş pаdışаnıñ qızın
üstünde
аşıq
olur.
Kälmіş
bir
oğlu
ama
biraz
dururmuş,
dururken
padişahın kızını görmüş, âşık olur. Babasının evine gelmiş:
ömür olsа bir qudalıq ät mañа!
- Babam ömrün olursa bir
pаdışаnıñ qızın аlayım. Bаbаsı
dünürlük et bana! Padişahın
dädi: bizä wärmäz bаlаm, dädi.
kızını alayım, der.
Bіz fuqаrä ol pаdışа. Qoyа
Babası:
wärmädi
- Bize vermez evlâdım. Biz
bаbаsı
yа
gändim
аtаrım yа аlırsıñ maa bu qıznı, Kittі
fukarayız, o padişah, der.
pаdışаnıñ
Babası izin vermedi; o, “ya
qаpusunuñ ögünö wаrdı. Gördü
kendimi atarım ya alırsın bana
bunu tахttаn pаdışа, dädi: nä
bu kızı” dedi.
durа bu fuqаrä burаdа? dädi,
Babası
surаñız!
bаbаsı
biliik
dädi.
Gäldi
sоrdulаr: nä durаsın burаdа? Аllаnıñ
ämrіnän
qawilämän
päyğаmbarıñ
gäldim
burаyа
оğlumа pаdışаnıñ qızın іstiimän, 25
fukara
fukaranın
dädi.
20
bir
varmış,
babanıñ äwinä dämiş: bаbаm
15
zamanlar
fuqаrä olur, fuqаränіñ bir oğlu
körmüş, 10
Bir
dädi. Gädilär pаdışаnıñ аdаmlаrı ayttılar: о pаdışаnıñ qızın іstäy
gitti
padişahın
kapısının önüne vardı. Padişah bunu tahttan gördü: -Ne burada?
duruyor
bu
Sorun,
fukara
öğrenelim,
dedi. Gelip
sordular:
“Ne
duruyorsun burada?”
oğlunа. Şindi padı äşіttі bunu. O
- Allah’ın emri, peygamberin
bir fuqarä olsа män bir Padişa
kavli ile geldim buraya, oğluma
338
30
olsаm äç tіyärmi mänim qızım
padişahın kızını istiyorum, dedi.
оñа, dädi. Ä yаzı olsа kim bilä о
Padişahın adamları geldiler,
fuqаränі çağırıñız mındа! dädi. Fuqаrä gäldi іçärі fuqаräyä dädiki: 35
40
45
50
mänіñ
qаpumdan
säniñ
- O, padişahın kızını oğluna istiyor.
qаpuña warğan yoldа çоq аltın
Şimdi padişah bunu duydu:
töşärsäñ sоñ wärіrim dädi. Аltın
- O bir fukaradır, ben bir
töşämäyä olsаñ qız wärіrmäm
padişahım, benim kızım hiç
sаñа, qırq kün mäülät, qırq
değer mi ona? E kaderse kim
birіnçі kün dä bаşıñ cällаt. Şindi
bilir,
qаrt ağlay ağlay qayttı äwinä.
buraya, dedi.
o
fukarayı
çağırınız
Çıqtı oğlu ögünnän. Nä bаbаm?
Fukara içeri geldi, fukaraya:
dädi, qudаlıq yаptınmı? dädi.
- Benim kapımdan senin
Bіzgä oğlum qırq kün mäülät,
kapına varan yola çok altın
dädi оnuñ qаpusundan bizim
döşersen, sonra veririm. Altın
qapusuna kälgän yolğa çäk аltın
döşeyeceksen
köpür olacaq, qırq birіnçi künü
sana kırık gün mühlet, kırk
ätä
birinci günde başın celladındır.
olmаsаm
bаşım
cällаt
kızı
veririm,
olacaq. Oğlаn bir çuwal аldı,
Şimdi ihtiyar, ağlaya ağlaya
kittі, äwläriniñ аrdındа оbа bаr
evine döndü. Oğlu önüne çıktı:
ämіş, ondan topraq toldurdu
“Ee babam, dünürlük ettin mi?”
çuwаlı
gäldi,
qаpusunuñ qаpusunnan pаdışаnıñ
şindi
özünüñ
ögündä
özünüñ
mühlet, onun kapısından bizim
çäktі
tоpraq
kapımıza gelen yola altın çekip
ögünä
köprü olacak, yapamazsan kırk
qаpusuna
çäktі. Sаbа qаlqtı pаdışа, baqtı 55
söylediler:
аltındаn köpür yapılmış. Fuqаrä dädi-ki:
ämdi
qaraym
-Oğlum,
bize
kırk
gün
birinci gün başım kesilecek. Oğlan bir çuval aldı gitti,
dügün
evlerinin arkasında oba varmış,
bаşlаnsın. Gäldi fuqаrä. Säläm
oradan çuvalı toprak doldurdu
wаrdi tämana ättі köprüñ аzır
geldi,
dädi. Ämir olsа dügün bаşlаtayq!
kapısından padişahın kapısına
şimdi
kendinin
339
60
65
Padişa ämіr ättі cаmаğatına
kadar
toprağı
bаşlаnsın dügün! dädi. Kittilär
padişah kalktı, baktı altından
çаlğı tаrttılаr, kätirdilär. Qırq kün
köprü yapılmış. Fukara, hadi
qırq käcä toy bаşlаdı. Pаdışаnıñ
bakayım düğün başlasın, dedi.
qızı fuqaräniñ оğluna tüştü.
Geldi
fukara.
temennâda
çekti.
Sabah
Selam
verdi,
bulundu;
köprün
hazır. Emir verirseniz düğünü 70
başlatalım,
dedi.
Padişah
cemaatine
emretti,
başlasın
düğün,
dedi.
Gittiler,
çalgı
taşıdılar getirdiler. Kırık gün kırk
gece
toy
başladı.
Padişahın kızı fukaranın oğluna düştü (kısmet oldu).
3) Fazın Kahraman
3) Fаzın Hаrаmаn. Bir
1
5
10
waqıt
ilän
Noğay
Bir
zamanlar
Nogay
һаrаmаnlаrından bir qаrt war
kahramanlarından
ämiş, oña Fаzın һаrаman därlär
varmış, ona Fazan kahraman
ämіş. Çоq yärlärä äl tutmuş
derlermiş. Kendisi çok yerde
gändisі bir boydaq yіgit ämіş.
çalışmış,
bekâr
Çоq yärlärdän іstämişlär, qız
delikanlıymış.
Çok
wärmäyä аlmamış. Вän gändi
kız vermek istemişler, almamış.
säwdigіm аlırım dämіş. Wаqtı bir
Ben kendi sevdiğimi alırım, der.
tаlay zäman kitmіş bir pаdışа:
Bir zaman geçmiş, bir padişah:
äşіttіm, şu yіgіt qızımı istär іsä bän
şuñа
qızımı
wärіr’dim,
dämiş. Yіgіtä bäyаn ätmiş. O
bir
ihtiyar
bir yerlerden
- İşittim, bu delikanlı kızımı istese ben ona kızımı verirdim, der.
340
yіgіt dämiş-ki: bän оnuñ qızını аlmam dämіş. Gändi gіbі fuqarä 15
20
25
30
O
delikanlı: - Ben onun kızını almam.
zämаn kitmіş. Çoq dügünnärа
Kendim gibi fukara bulasam
kitmіş säyir ätmіş, bälki gändimä
alırım, der.
bir qız tаpаrım diiBulmamış. Bir
Bir hayli zaman geçmiş.
yärdä äşіtmіş-ki: Аlı qаrt dägän
Belki kendime göre kız bulurum
bir qаrt, оnuñ bir qızı wаr ämiş,
diye çok düğünlere katılmış,
оnu istätmіş. Аlı qаrt dämiş-ki: ol
seyretmiş.
nä qarаr dа һаrаmаm olur-ki
yerde Alı ihtiyar denen bir
mänim qızını istätіr. Ol yіgіt
ihtiyarın
qаbär
cіbärdi-ki:
yigіtlik
istäy
nä
qаrаrdа
mändän.
Bulamamış. bir
kızı
Bir
olduğunu
işitmiş, onu istetmiş. Alı ihtiyar
Fаlаn
der ki:
yärdä bir qawğа wаr ämiş оrаyа
-O
ne
kadar
kahraman
gälsä män оnuñ yіgіt olduğun
oluyor ki benim kızımı istetiyor.
duyarım. O yigit şu sa’аt ämіr
O yiğit haber göndermiş ki:
ätmiş аtını аyärlätmіş şurаyа
- Ne kadar yiğitlik istiyor
yätmiş. Bаqаr-ki, bir käsäk qаlq
benden?
durа. Äpіsі siläһіnän quşаnmış
- Falan yerde bir kavga
durаr, çoq birі birіnän qawğa
varmış, oraya gelirse ben onun
ättilär wіlаslı bir tаrаfı yäñdi.
yiğit olduğunu anlarım.
оñа
wärdilär.
Bir
O yiğit o saat emretmiş
aylı
ömür
atını eyerletmiş, oraya yetişmiş.
birär
Bakmış ki bir grup halk duruyor.
ättilär.
Аllаnıñ
ämrіnän
äwlad
doğdu.
Аdını
qoydulаr. Aylı bir 40
bildirmiş.
tаpsаm аlırım dämiş. Bir aylı
І(İ)хrаrlаr yärіnä gälmіş ol qızı 35
Delikanlıya
Mantuq
оn säkiz,
Hepsi
silahıyla
kuşanmış
bekliyor, birbirleriyle çok kavga
yіgіrmä yаşınа о äwlаd gäldi.
etmişler,
Bildi-ki:
ämіş.
yenmiş. İkrarlar yerine gelmiş,
Bаbаsını çoq qırpаlаmışlаr. Män
o kızı ona vermişler. Bir hayli
dä bu dünyadа bir yіgіtlik ätäyіm
ömür
dädi. Dахı ätmäyä dа waqıtı
emriyle bir evlatları doğmuş.
bаbаsı
yigit
velhasıl
geçirmişler.
bir
taraf
Allah’ın
341
cämа’аt
Adını Mahtuk koymuşlar. Bir
іşqаyät ättі, bunuñ bаbаsı ğаyät
süre sonra o evlat on sekiz,
bir һаrаman ädi. Bunuñ oğludа
yirmi yaşına gelmiş. Öğrendi ki
һаrаman olsа käräktіr, tuttu, äpsі
babası
çok
bahadırmış.
qаpаdılаr. Bir aylı üç bäş yıl yattı
Babasını
çok
hırpalamışlar.
bir gündän bir gün bir çаsоvoy
Ben de bu dünyada bir yiğitlik
dоstu
buñа
yapayım, der. Yiğitlik yapmaya
bäyаn ättі: Mantuq, dädi, sаñа
da vakti olmamış; cemaat bunu
aytаrım pаdışadan gäldi färmаn
şikâyet etmiş. Bunu babası
oquldu
gayet kahraman idi. Bunu oğlu
olmаdı, 45
50
55
bunu
war
wardı
ämiş
qa’ät
gäldi
sän
sіbirä
kidäcäksіn, bügün däürаn! dädi.
da
Mantuq
çаsаvоyu
deyip tutmuşlar, kapatmışlar.
urаyа çıqtı bäşäw dägil оnaw dа
Uzun süre, üç-beş yıl, yatmış;
dägil yіgіrmі bäşіn yumuruqnän
günlerden
uracаqtа.
dostu
qаpаdaq
O
waqıttа
Mantuq
aytаr: biyaz іtnіñ künnärindä qıl 60
kahraman
bir
olsa
gün
varmış,
gerektir
çasovoy
gelmiş
buna
bildirmiş:
cаrawlаp qаrаğıman, bu qırıma
- Mantuk, sana söylüyorum
bir äygіlik аrаğıman şu qırımğа
padişahtan ferman geldi, kağıt
bir äygilіk bulmağan sоñ är
okundu,
Çоrаday oynağımаn.
bugün, davran!
Sibir’e
gideceksin
Mantuk, çasovoy’u vurmak için kalktı kapatacak, beşer değil,
onar
değil,
yirmişer
yumrukla vuracaktı. O zaman Mantuk: -Beyaz köpeğin günlerinde kıla idman yaptırıp gözleriyle, bu Kırım’a bir iyilik rakısıyla. Şu Kırım’dan bir iyilik bulmadıktan sonra yiğit Çora gibi oynağıyla.
342
4) Deve
4) Däwä. qoymuşlar
5
ol
däwä
оğrаmış
birine
koymuşlar,
o
deve
çok
yük
çamura
çаmurа, qırа wаrdıqtа аyаğı
batmış, kıra vardıklarında ayağı
tutmаmış
tutmamış ve o kadar dövmüşler
wä
о
qаdar
kätäkilämişlär-ki wа аslı аyağı
ki
tutmаmış,
Sonra bir kişi deveden sormuş:
yıqılmış.
Sоñrа
däwädän bir kimsä surаmış. Naslı däwä yoquş fäna аyağıñ 10
Devenin
Däwänіñ birіnä bir çоq yük
1
ayağı
ayağın tutmadı, iniş nasıldır? Deve:
Däwä
-Şu
sırtındа
şüyük
war
mänim
äkän
äkisі
bir
yıkılmış.
-Deve yokuş ne kadar kötü
tutmаdı, äniş naslı dır? dämіş. aytа:
tutmamış
yük
benim
sırtımda
varken ikisi bir boktur, der.
bоqtur, dämіş.
5) Hamal
5) Аmаl. Bir waqıtı іnän Istаmbuldа
1
5
İstanbul’da
bir
bir аmаl war ämiş, bir gündän bir
hamal varmış, günlerden bir
gün bir yäһudünüñ bir dänäsі
gün yahudilerden bir tanesi
gälmіş, аmаl yük kötärämіsіn?
gelmiş:
dämіş! -Bäülä äfändim kätäräym dämiş. Kötürmіş yügünü bаşına. -Gördüñmü
yükümü?
dämiş,
sаñа pаrа wärmäm dämiş, sаñа
-Hamal, yük taşır mısın? der. -Efendim böyle kaldırırım, der yükünü başına kaldırmış.
ögrätärіm
-Gördün mü yükümü? Sana
dämіş. O аmаl qayl olur. Аlmış
para vermem, sana dünya için
dünya 10
Vaktiyle
yükü
üç
cäwаp
аrqаsına,
kitmіş
üç öğüt öğretirim der.
343
15
yäһüdünüñ аrdından. Kötärmіş
O hamal ikna olur. Almış
äwіnä yäһüdünüñ äwinіñ qırq
yükü sırtına, gitmiş yahudinin
аyaq märdwänі war ämіş. Оn
arkasından.
dänäsіnä аmаl çıqmış. Toqtа
yahudinin
аmаl!
varmış. On tanesine hamal
dämiş
yäһüdü,
bir
cäwаbım bu dır: nä аç toqtаn äyі
20
çıkmış:
dаһı çıqtı аmаl. Yäһüdü dädi-ki:
vardır, der yahudi: “Aç, toktan
yаyаn аtlıdan äyі-dir däsälär
iyidir deseler inanma!”
Tоqtа!
dädi
yäһüdü,
fuqаrä zäñgindän äyi dir däsälär ınanma!
Yäһüdü
dа
üç
cäwаbıdan täkmіl ättі. Baqаyıq аmаl nä ayttı. Аrqаsındäki yükü bоşаdı yіbärdi аşаyа yäһüdü
On basamak daha çıkmış hamal. Yahudi: -Yayan atlıdan iyidir deseler inanama! On basamak daha çıkmış hamal. Dur, der yahudi; “fukara
tuttu saqalı bаşlаdı bağırmаyа.
zenginden
Аmаl dädi-ki: nä bağırаsın? war!
inanama!”
baq-ki, ägär şu bänіm аşаyа cіbärdigі
35
merdıveni
-Dur hamal! Bir öğüdüm
аmаl.
30
kırk
taşımış,
dir däsälär, ınanma! Оn аyaq
ınanma! Оn аyaq dаһı çıqtı
25
Evine
yükümüñ
içindä
bir
iyidir
derlerse
Yahudi üç öğüdünü vermiş. Bakalım hamal ne söylemiş.
dänä sаq qаldı däsälär sändä
Arkasındaki
ınanma! Ä аmаl nä üçün bu іşi
aşağıya
göndermiş.
ättіñ maña? -Nä üçün ätmäym
sakalını
tutmuş,
sаñа,
başlamış. Hamal der ki:
bir
gün
bädawа
dögündürdüñ bаñа, üç cäwаb ayttıñ ınanmа.
bаñа
üçündä
Ayttığı
dädiñ
cäwаblаrıñ
іçindä baqtım äç dоğru aytmаdıñ bu zulumluğu mändä ättіm sаñа.
yükü
boşaltmış, Yahudi
bağırmaya
-Ne bağırıyorsun? Git bak, eğer benim şu aşağıya attığım yükün
sağlam
içinde
kaldı
derlerse inanma! -E hamal, ne için bu işi yaptın bana? -Ne
için
etmeyim
sana,
344
bana
bir
gün
bedava
iş
yaptırdın, üç öğüt verdin bana üçünde
dedin
Söylediğin
cevapların
baktım
da
inanma! hiç
içinde doğru
söylemedin, bu zulmü ettim ben de sana.
6) Çingene
6) Çіngänä. Waqtı іnän bir çіngänä
1
5
10
çoq pаrа qazanmış, buqаrа
para
tärіsіndän kürk kiimіş, boynuna
derisinden
аltın
bаşına
boynuna
altın
qаlpaq
başına
bukara
sаһаt
buqarа
taqmış,
tärіsіñdän
20
kazanmış,
bukara
kürk
giymiş,
saat
takmış,
derisinden
kiimіş, аyağındа qаlоştа çızmа
kalpak giymiş, ayağına qaloşta
kiimіş. Bir fuqаrä müsülman
çizme
tаtаr
özünüñ
müslüman Tatar varmış, kendi
yolunan. O çіngänä dämiş-ki:
yolundan gidermiş. O çingene
iştä
der ki:
ämiş, bulаrıñ
kitär sоñu
yoqtur,
giymiş.
Bir
fukara
dämіş. O fuqаrä tаtаr о cäwаbı
-İşte bunların sonu yoktur.
äşitmіş, aylаnıp dämiş-ki: män
O fukara Tatar bu sözü
dün bir tüş kördüm, dämіş, 15
Vaktiyle bir çingene çok
işitmiş, dönüp der ki:
ölgänіmі gördüm dämiş, аllа
-Ben dün bir rüya gördüm,
sоn
öldüğümü gördüm, Allah beni
mäni cänätä qoymаdılаr. Nä
cennete göndermiş, sonra beni
üçün qoymaysız? dädim. O
cennete koymadılar. Ne için
waqıttа dädilär: cänättä yär
koymuyorsunuz,
yоqtur. Mınа аçаyın qаpuyu,
zaman: “Cennette yer yok, işte
dämiş:
açayım
mänі
cänätä
yіbärmіş,
ınanmаsаñ,
bаq!
kapıyı,
dedim;
o
inanmazsan
345
25
dämіş. Baqtım-ki: cänätіñ cämі
bak!”
yärі dolmuş. Аmаl kim dir
cennetin
däsаñіz, bir käsäk аrqаsındа
Hamal kimdir deseniz, bukara
buqаrа
derisinden
tärіsіndän
kürk,
qаlоşı
çızmа
аyağındа bаşındа
buqara
qаlpaq
bir
tärіsіndän
käsäk
zäbällа
bir
dolmuş.
parça
ayağımda
çizma,
başında
derisinden
kürk kaloşı bukara
kalpak
giymiş
zebelllâ, onlardan Tatara da yer
аnnar zаft ätmіşlär.
kalmamış, onlar zapt etmişler.
7) Eskicinin Karısı
Waqtıñ ökümündä bir äskici
Zamanın birinde bir eskici,
bir qız аlmış, yigіrmä bäş yıl
bir kız almış; yirmi beş yıl
ömür ätmiş, üç bäş äwlаt olur,
yaşamışlar,
yіgіrmä bäş yılа qadar şu qаrısı
olur, yirmi beş yıl kadar bu
оnu-man
yämäk
karısı onunla yemek yememiş.
yämämiş. Bir gün käyfі gälmіş о
Bir gün o eskicinin keyfi gelmiş
äskicіnіn,
karısına der ki:
barabar dämiş-ki
qarısınа:
näçün männän bärabär yämäk yаmässіn? dädi. Qarısı dädi-ki: sän
mänіm
sänіñnän
15
yeri
ki
аnnаrdа tаtаrа yär qаlmаmış,
1
10
her
Baktım
sırtında,
7) Äskicіnіñ Qаrısı.
5
dediler.
qоcаmsın. bärabär
Män yämäk
üç-beş
-Niçin
benimle
evlatları
beraber
yemek yemiyorsun? Karısı, ben seninle yemek yemem, der.
yämäm. -Nä üçün yämässіn?
-Niçin yemezsin? der.
dädi. -Оnuñ üçün yämäm-ki,
-Sen
benim
kocamsın,
dädi, sän mäniñ qоcаmsıñ, аllа
seninle beraber yesem Allah
rаzı görmäs sänimän bаrаbаr аş
razı
yäsäm, sändän sоñrа yäsämdä
yesem de razıyım.
gelmez,
senden
sona
rаziim, dädi. Qocаsı çоq tacіbä
Kocası çok denedi. Bir gün
sаldı. Bir kün yаtаr, uyur-dı,
yatmış uyuyordu, karısı geldi,
346
20
25
30
35
gäldi qısаyaqlısı tutmuş qоcаsını
kocasını bir dürtmüş. Kocası
bir burmuş. Qocаsı uyаnıq ädi
uyanıktı,
ündämädi;
bakayım bu kadın ne yapacak,
qаrı
dedi.
usulcaq sаndığı аştı, şöylä bir
sandığı açtı, şöyle ufak bir şişe
ufaq şіşä çıqardı іçіndä bir іlаç
çıkardı,
wаr
аwuçunа
usulca avcuna döktü, başına
töktü, bаşına sildi, är bir sаçı bir
sürdü, her bir saçı bir ağaç gibi
ağaç
Yаwаştаn
oldu. Yavaştan kapıyı açtı, çıktı
qаpuyu аştı, çıqtı, kittі. Qocası
gitti. Kocası, “Ya benim karıma
dädi-ki: yа mänіm qаrımа nä
ne oldu? Gideyim ardından
oldu?
аrdından
bakayım!” dedi. O zaman ay
baqayım! dädi. Ol waqıt ay yаrıq
yarım idi, baktı gördi ki, karısı
ädi
mezarlığa gitti; dün ölmüş bir
ämіş,
usulcaq
kibіk
oldu.
Wаrayım bаqtı,
kördü-ki
qаrısı
Karısı
usulca
içinde
ilaç
kalktı, varmış,
mäzarlığа kittі, dün ölmüş bir
çocuk
bаlа çıqаrdı, bаlаyı mäzarından
mezardan aldı, çocuğun kalbini
аldı,
yedi, gene mezarına koydu.
yürägіnі
аşаdı
mäzarına
bаlаnıñ,
çocuğu
Kocası kendi arkasına döndü,
аrdınа qayttı qоcаsı, bu іşlärіn
bu işlerin hepsini gördü. Çok
cämisіnі
korkmaya
gördü.
qoydu.
çıkardı,
Özü
Bаşlаdı
bäk
başladı,
geldi
qоrqmаa, qаştı gäldi töşаgіnä
yatağına girdi. Ardından karısı
girdi. Аrdındаn qаrısı dа gäldi.
da
Gänä
geldiğini duymamış farz etti.
qarısınıñ
duymаmış
45
şu
çıkarmadı;
napacaq? dädi. Qarı dır qalqtı
gänä
40
baqayım
ses
oldu.
gäldigіnі
Gene
karısının
аştı
Karısı sandığı yavaşça açtı, bir
sändığı yawаş bir іlаç çıqаrdı,
ilaç çıkardı, gen başına sürdü,
gänä bаşına sildi, äwälki qаrısı
evvelki karısı oldu. Bu eskici
oldu.
äskicі
sabah kalktı, pazara gitti, bir iki
bаzаrа kittі, bir äki raqı іştі.
rakı içti. Arkasından aramak
Аrdından
için oğlu geldi:
Sаbа
turdu
qıdırıp
Qarısı
geldi.
şu оğul
gäldi.
Bаbаş ахşаmа nä аşаrıq? dädi. Wаr söylä oğlum anañа, sіçіr
-Babam akşama ne yiyelim? Dedi.
347
50
böräk bіşіrsіñ ахşаmа. Аskicі ахşаm
55
60
wаrdı
qarısı
kätirdi
хоcаm
dädi.
yіgіrmі
bäş
70
yämägі büyür
Eskici akşam evine geldi,
ayttı-ki:
karısı yemeği ortalığa getirdi;
оrtаlığа, Хоcаsı yıl
akşama siçir börek pişirsin.
mänim
män
buyur kocacım, dedi.
barabar аşаmаdıñ, dädi, gäl
Kocası dedi ki:
bügün
-Yirmi
bärabär
аşаyq!
dädi,
beş
yıl
benimle
qаrısı dädi-ki: аşаmаm, dädi
beraber yemedin, gel bugün
qocаsı
beraber yiyelim.
dädi-ki:
dünnі
ölgän
bаlаnıñ yürägіnі аşаdıñdа bu
Karısı, yemem, dedi.
sіçіr böräk ondan äyi dägilmі?
Kocası :
dädi. Qarı dädi-ki: qоcа sän оnu
-
Dün
ölmüş
çocoğun
dа duyduñmu? dädi. Gäl mındа
kalbini yedin de bu siçir börek
qоcа,
ondan iyi değil mi?
dädi,
Qocasına 65
äwinä
-Var anana söyle oğlum,
bir
tışаrı
çıqardı.
şаmаr
urdu-ki,
Karısı dedi ki:
qocаsı uyаndı, baqtı-ki nä äwlär
-Sen bunu da öğrendin mi?
wаr nä bаlа war nä qаrı wаr.
Gel buraya koca, deyip dışarı
Yіgіrmä
wälaattä
çıkardı. Kocasına bir şamar
оtturdu аslı gändi wälaatını bilän
vurdu ki, kocası uyandı, baktı
һіç
ki; evler var, ne bala var, ne
bäş
kimsäyi
yıl
о
bulmаdı.
Bilmіş
olsаm dädi, bän bu lаfı aytıp
karı
var.
bаlаm çаğаmdan ayrılmаzdım,
vilayette yaşadı, asla kendi
dädi.
memleketini bulamadı.
Yirmi
beş
bilen
yıl
o
kimseyi
Bilseydim bu lafı
söyleyip
çoluğumdan
çocuğumdan
ayrılmazdım,
dedi.
348
8) Edige
8) Ädigä. Tоqtаmış qan Canbayğа
1
ayttı: şu yigitnіñ bаtırlığın bil! şu
yigit
mаğа
ätäcäkmі? 5
duşmаnlıq
yоqsа
dоstluq
o
delikanlı
bana
dostlukluk, yiğitlik mi edecek?
aytmağa,
dіi.
Canbay
O ayttı:
Tоmаlay Aruu, Qan äfändi
Canbay, yok ben bilmem der. -Sen
bilecek
insanı
biliyorsun, söyle bana, der.
Canbaynı оğа yоllаdı, Tоmаlay
O zaman Canbay söyledi:
Aruuğа Cаnbay Qan qаbärіn
-Şulubay’ın kızı var, onun
ayttı, dіi, O zаmаndа Tоlаmay Aruu qаnğа käldі, dіi. Qan
adı Tomalay Aruu, dedi. Han efendi Canbay’ı ona
äfändi mändän büyük bilіci kіşі
gönderdi,
bаr, dädі. O kіm dіr? dädi, kі.
Aruu’a, hanın haberini söyledi.
Canbay,
Tomalay
Аltındаn miilіk täştіrgän,
O zaman Tonbalay Aruv hana
kümüştän täçäy qaqtırğаn,
geldi:
sаmır tоn yаbılğаn,
25
anla,
bilmäm, dii-Sän biläcäk kіşіnі
Şulubaynıñ qızı wаr оnuñ аdı
20
-Bu yiğitin kahramanlığını düşmanlık mı edecek, yoksa
zаmаndа
15
söylüyor:
yigitlik ätäcäkmi? Yoq, dii, män biläsіn
10
Toktamış han Canbay’a
-Han efendi benden büyük
оtus qаnnıñ möörü bаr,
falcı adam var, dedi.
аltı sunuñ boyundа,
-O kimdir, dedi.
yüs toqsan yaşağan,
Altından mülk deldirmiş,
аzuulаrı bоşаğаn,
Gümüşten ____ kaktırmış,
о Sıprа cıraw bаr, dii,
Samur kürk örtünmüş,
о оnu bilіr, dii
Otuz hanın mührü var,
O
zаmаndа
qan
aytа
Yanbayğa:
Altı suyun boyunda Yüz doksan yıl yaşamış
Sän mänіñ Yanbaysın,
Diş etleri boşalan
känägän yärnіñ оtusın.
O Sıpra Cırav var, diyor.
349
30
Kär biänіñ sütüsün,
O onu bilir, diyor.
käñäşіmniñ sаbısısın,
O zaman han söyler
sän kätärsіn Yanbay. Yаnbay bälin tаrtıp bоğdı, аtınа Yanbay mіndі, diі,
Koyu doru kısrağın sütüsün,
kälä yоrtа kättі, dіi,
Danışmanımın reisisin,
оñа bаrıp yättі, dіi,
Sen gidersin Yanbay.
qan qаbärіn аyttı, dіi,
Yanbay belini çekip sıktı,
qаn qаbärіn aytqаn sоñ, 40
Atına Yanbay bindi, der,
аñ аrbаsın yäktі, dii,
Dört nala at koşturup gitti, Ona varıp yetişti, der,
qоnа käçä yättі, dіi.
Hanın haberini söyledi, der,
Cıraw qanğа kälgän sоñ,
Han haberini söyledikten Falcı ozan aceleyle geldi,
іşkі bаştаn yоl bärdі, dii,
Av arabasını koştu, der,
kärägänі mоl bärdі, dii,
Üstüne güller döktü, der,
оñ yаğındа bärdі bіr ayaq
Altı suyun bayunda
sоl yağında bärdi bіr ayaq
Kona göçe ulaştı, der,
cıraw оnu аldı, dii,
Falcı ozan, hana geldikten sonra,
bаl börakkä tüştü, dii,
Toktamış önüne çıktı,
börägі bаlğа pіştі, dii,
Koltuğuna girdi, der,
çаlа bоrlu bоldu, dii
Baş köşeden yol verdi,
Toqtamış qаn ayttı: dii,
Geniş yer verdi, der,
Qoqub ulu bаtırmı
Sağ yanından verdi bir
cırawsän maa aytçı! dii 60
sonra,
Qoltuğunаn kiіrdі, dіi,
bаl аyаğın іştі, dii, 55
der,
Аltı suunuñn bоyundа,
Toqtamış аldınа çıqtı, dii,
50
der,
cıraw uşup turа käldі, dіi, üstünä güllär töktü, dii,
45
Sen benim Yanbayımsın, Güneşli yerin otusun
dіi, 35
Yanbay’a;
Cıraw qanğа ayttı:dii,
kadeh, Sol yanından verdi bir
350
kadeh,
Bäş yüs yаşаğаn qаn
Falcı ozan onu aldı, der,
kördüm
65
bäş yüs qаzаn аş kördüm,
Bal içkisi kadehini içti, der,
аlımı sändän аz, ädі
Bal içkisi böbreğe indi, der,
bärіmі sändän köp ädі.
Böbreği bal içkisiyle pişti,
Оnu körgän qаrtınmаn,
Biraz sarhoş oldu, der,
Siilаsаñ män sänіñ bіr
Toktamıuş Han söyledi:
nоrtuñmаn,
Kobuk oğlu yiğit mi? Falcı ozan sen bana
ägаr mаğа sіlаmаsаñ bіr öläcäk qaartıñman.
70
Mındа ötkän qаn yiindа duşnаnı sаğа aytаmın.
Beş yüz kazan aş gördüm
sän ayt män bаlаbаn
Alması senden az idi,
mäclis ätäym: Dört qan älі ocаq qаzdır!
Vermesi senden çok idi,
sаksän dа ögüs soydur!
Onu gören ihtiyarınım,
biñ qаndıl yaq qаnım!
Ağırlarsan ben senin bıyığının ucuyum
bіñnі bіñgä qаt qаnım! bіñ çаtır sаl qаnım!
Eğer sen beni
altındаn аyаq: kätіr! dii, 85
Beş yüz yaşamış han gördüm,
Qan ayttı:
80
Falcı ozan, hana söyledi, der,
bаtırnı sağа aytаmın
75
söylesene, der,
ağırlamazsan,
аltındаn skämbä aqkäl! dii
Ölecek bir ihtiyarınım,
аndаñ sоñ tоlğaym! div
Burada geçen han
Tоqtаmış
qаrt
bilän
toplantısında,
skämbägä оturdulаr. Sоñ qаrt
Yiğidi sana söylüyorum,
ayttı: üç bаtır kälsіn dädі. Üç
Han söyledi:
bаtırğа qаbär bärdilär.
-Sen söyle ben büyük
Üç bаtır käldі, dii,
90
аyаq bilän qаrt bаl bärdі, dii,
meclis kurayım. Dört haneli ocak kazdır! Seksen de öküz kestir!
351
95
üç bаtırğа ayttı, dii,
Bin kandil yak hanım!
qaysıñız bаtır bоlsаñız,
Bini bine kat hanım!
bаlnı о іşsіn! div
Bin çadır kur hanım!
O zаmаndа bаlnı Qobuq ul
Atından kadeh getir hanım!
іştі, dii, ayttı dii cıraw: Äfärіm bаtır äkäsіn Qanğа bаtırlıq ätsäñ nаsı ätаrsіn? Bu yigіt 100
ayttı: Qalä buzаrım, qazna kätіrіrmіn.
Qanğа
ägär
duşmаnlıq
ätsälär
qаlay
Toktamış iskemleye
ile oturdular.
ihtiyar Sonra
Üç yiğide haber verdiler.
bölüngän qoyday ätärmіn,
Üç yiğit geldi, der,
börktäy kiyіp kötärmіn
Kadeh ile yaşlı adam bal içkisi verdi,
qаn sаrаyınа tіgärmän
Üç yiğide söyledi, der,
qаnnı іzläp män bulsаm,
Hanginiz yiğitseniz,
mänі іzläp о käsä
Bal içkisini o içsin, der,
bärän yаrän ätärmіn.
O zaman da bal içkisini
Män sözümü ätärmіn,
Kabuk oğul içti, söyledi der falcı
ägär dägänі ätmäsäm
ozan:
аtаmnıñ
аrаm
ulu
bоlаrmın. Qayttıñız ändі dädі Cıraw üç yigitkä: 120
bakayım, der,
Kädägäsіn äkі bölärmіn
Qarçığanday çıdırmаn
115
Ondan sonra ezgili fal
dedi;
Аrzayıp аtqа minärmіn
110
hanım!
ihtiyar adam, üç yiğit gelsin,
ätärmіn: 105
Altından iskemle getir,
-Aferin,
yiğitmişsin,
Hana
yiğitliğini nasıl gösterirsin? Bu delikanlı: -Kale bozarım, hazine
Аrğı ul dа, bärgі ul
getiririm. Han’a eğer düşmanlık
bаtır äkän Qobuq ul
ederlerse şöyle yaparım:
qоllаrı uzun körünä
Arzuyla ata binerim,
märgän äkän Qobuq ul,
Gövdesini ikiye bölerim,
ärnі yuqа körǚnä,
Bölünmüş koyun gibi
352
sözgä çäçän äkän Qobuq 125
Börk gibi giyip giderim,
ul, pаrmаğı cäzdäy mayşqаn
Atmaca gibi çıkarım,
çäbär äkän Qobuq ul,
Han sarayına dikerim,
çаçı ayday bаlqığаn
Hanı takip eden ben olursam,
аsıl äkän Qobuq ul, 130
135
Bätі nurday tögülgän
Beni takip edip o gelirse,
bu törä bоlur Qobuq ul,
Yarlayıp berelerim,
änsіz qоzu sаnsız qoy
Ben sözümü yaparım.
köp аskärі toysun däp
Eğer dediğimi etmesem
sоyup kätär Qobuq ul,
Babamın hayırsız oğlu olurum,
änsіz köp bu yılqığа quruqlаp aydar Qobuq ul, aylаnmаğаn köp yurtqа
140
yiğide: Öbür oğul da bu oğul,
аzğаnа gündän sоñundа
Yiğitmiş Kobuk oğul,
bu törä bоlur Qobuq ul,
Kolları uzun görünüyor,
Ändі män kіşі tаnımаm
Keskin nişancı imiş Kobuk oğul,
Bu Qutluğaya bіiniñ ulu
Dudağı ince görünüyor,
Ädigä bu Qobuq ul.
Söze usta imiş Kobuk oğul,
Qartlığınıñ soñundа
Parmağı bakır gibi eğrilmiş :
mаñа
körägäcі
bоlur
Bildilär
Hünerli imiş Kobuk oğul! Saçı ay gibi parlamış
Qobuq ul Qutluğaya
biіnіñ
ulu Ädigä bii 150
Dönün artık dedi Cırav üç
bälgі tіgär Qobuq ul,
ägär kіşі tаnısаm
145
yaparım,
Asil imiş Kobuk oğul, Yüzü nur gibi ışık saçmış,
äkänіn. Qart ayttı Qanğа:
Hükümran olur Kobuk oğul,
Köp аqçа sän bärsäñ, dii
Damgasız kuzu sayısız
män оnu öltürürmän, dii zäär bärіp öltürürmän, dii Qan оğа cäwap ayttı: dii
koyun Kalabalık askeri doysun diye
353
155
оñ bіñ kümüş bärіrmän
Kesip gider Kobuk oğul,
sän оnu öltür! div
Damgasız hesapsız bu at
Qart: Ädigänі çаğırt, dii,
Sırıkla dürterek sürer Kobuk
Qanıñ bаtırı sänsіn, dii,
oğul,
Qan sаğа bаl bärä, 160
165
170
175
180
іçsäñ qаnnıñ bаlın! dii
Dolaşılmayan geniş yurda
Bаlı däp cıraw zäär bärdi,
Nişan diker Kobuk oğul,
zäär äkänіn Yanbay bildі,
Kısa günün sonunda
Ädigä äş bіlmädі,
Hükümran olur Kobuk oğul,
Yanbay аñа ayttı: dii,
Artık ben adam tanımam
іçmä zäär äkän dädі, dii,
Eğer adam tanırsam,
Ädigä zäär äkänіn bilmädі
Bu Kutlukaya Bey’in oğlu,
Yanbay kіrіp käldі, dii,
Edige bu Kobuk oğul,
Yаnbay kіrіp ayttı: dii,
Yaşlılığının sonunda
bаlnı sаğа kіm bärdi?
Bana saki olur Kobuk oğul
Qan äfändi qоlundаn
Kutlukaya Bey’in oğlunun
cıraw bаtır аyаğı bärdі, dii,
Edige Bey olduğunu anladılar.
Bаtır sänsіn, dii
İhtiyar adam, hana söyledi;
Yanbay moynun sоqtu, dii,
Çok para sen verirsen, der,
Ädigänіñ
Ben onu öldürürüm, der,
qоlundаğı
bаlı
tögüldü.
Zehir verip öldürürüm, der,
Аnа murnum qаnаdı däp
Han ona cevap verdi; der,
qаçıp çıqtı Ädigä,
On bin gümüş veririm,
Yanbay ayttı: Ädigägä
Sen onu öldür, der,
аtıñа mіnіp qаç dädі.
İhtiyar, “Edigey’i çağırt.” der
Yаnbayğа qаn äfändі ayttı:
Hanın yiğidi sensin, der,
dii Mänіm duşmаnım Yanbay sоğup qаçırdıñ üyümdän, Yanbay cäwap ayttı: dii, 185
sürüsünü,
duşmаn äkäşіn bilmädim.
Sana bal içkisi veriyor, İçsene hanın bal içkisini, der, Bal diye falcı ozan, zehir verdi,
354
Aysа Yanbay qaytаr оnu,
anladı,
dii,
190
ägär Yanbay qaytаrsаñ
Edige hiç anlamadı,
saа qızımnı bärіrіm,
Yanbay ona söyledi, der,
Yanbay аrtınаn kättі, dii,
İçme zehirmiş, dedi, der,
yätip Yanbay ayttı: dii
Edige zehir olduğunu
Qaytsаnа Ädіgä qaytsаnа! qaytıp qаnğа öpkä sözüñ
Bal içkisini sana kim verdi?
аt bärä sä mіnsänä!
Han efendinin elinden
ätägіndän yäñі uzun
Falcı ozan yiğide kadehi Yiğit sensiz, der.
оnu аlıp içsänä!
Yanbay boynunu vurdu, der,
оnuñ bоsаğası аltın,
Edige’nin elindeki bal içkisi döküldü.
оtus äkі qan ädі
İşte burnum kanadı diye
Ädil bilän Yayıqta,
Kaçıp çıktı Edige,
Tоqtаmış qаnday yоq ädi,
Yanbay söyledi; Edige’ye
zawqnu аndа sürsänä!
Atına binip kaç dedi,
Qaytmаm
Yanbay’a han efendi
dа
Yanbay
qaytmаmdа, qaytıp 210
оğа
söyledi; öpkä
sözü
aytmamdа,
Benim düşmanımı Yanbay Vurup kaçırdın evimden.
аyаdı täräk moyn äräk
Yanbay cevap verdi,
аt bärsädä mіnmäm dа,
Düşman olduğunu
awm qutsuz bоlğаn sоñ аtını mіnmäm dädi, div 215
verdi, der,
аltın аyаq bilän bаl bärä,
ägilіp körǚş ätsänä!
205
Yanbay girip geldi, der,
аyаğı täräk moyn äräk
sаğа tоn bärä, kiіsänä! 200
anlamadı, Yanbay girip söyledi:
aytsаnа! 195
Zehir olduğunu Yanbay
Ätägіndän yäñi uzun tоn bärsädä kіimämdä,
anlamadım. Öyleyse Yanbay onu geri getir, der, Eğer Yanbay geri getirirsen,
355
yälkіmä
tоğay
müüs
Yanbay arkasından gitti,
bіtkän, ärnäwü yuqа аltın аyаq: 220
аltın аyаq bärsädä іçmäm ärnіm yälkä bоlğаndır, bоsаğаsı аltın bоsа dа
At veriyor sana binsene!
Qayt ändі! Yanbay qayt
Eteğinden yeni uzun Sana kıyafet veriyor giysene! Altın kadeh ile bal içkisi
Kämаlnıñ ulu Kök Yаnbay,
veriyor
Kärі sözünä іt Yanbay,
Alıp onu içsene!
Sän qаrаnıñ ulu sän,
Onun eşiği altın
mаl bärgänigä qulu sän,
Eğilip görüşsene!
tаrtıp tiliñ käsärmän,
Otuz iki han idi,
män
İdil ile Yayık’ta,
sаğа
tаş
qızdırıp
Toktamış Han gibi yok idi,
bаsаrmän, Män bu kätіştän kätärmän
Zevki sefayı orada sürsene!
Şах
Dönmem de yan bay
Tämіr
qanğа
yätärmän
dönmem de,
Şах Tämіr mаğа tän bärsä аllа mаğа yоl bärsä
Dönüp ona öfkeli sözümü söylemem de
män Tоqtаmıştay qаnımnı
Ayağı ince boynu uzun
аyаğınа
At verse de binmem de,
bіr
musахаr
ätärmän 245
söylesene!
bаlım оndа täşkämäm,
ändі!
240
Dönüp hana öfkeli sözünü Ayağı ince boynu uzun
bu qаnıñа ökpä sözüm ayt
235
Yetişip Yanbay söyledi, der,
ägilip körüş ätmämdä,
ändі!
230
der, Dönsene Edige dönsene!
dä,
225
Sana kızımı veririm, der,
оnu aytıp kättі, div Toqtamış Nurаdın körüp ayttı. Sän mänіñ kölämіsіn
Avım uğursuz olduktan sonra Atını binmem dedi, der. Eteğinden yeni uzun
356
mäni
öltürаmаssın.
Şіndі
Çıñgız qаnmаn. Nurаdın ayttı: 250
Män sänіñ köläñ tügülmän,
260
265
Tögürçügü tunа аltın
Altın kadeh de verse de içmem de,
о dа Çıñgızmаn där ädi,
Dudağım ensemde olurtur,
о dа Çıñgız tügül ädі,
Eşiği altın olsa da,
qаmçısı qaim аltın
Eğilip görüşme yapmam da,
Qanı Bäk tä qаn bоldu,
Bal içkimi orada içmem,
о dа Çıñgızmаn där ädi,
Dön artık! Yanbay dön artık!
о dа Çınğız tügül ädi,
Bu hanına öfkeli sözümü
Töbüñğüzü tärt аltın
söyle şimdi!
Tänі Bäk dä qаn bоldu,
Kemâl’in oğlu Kök Yanbay,
о dа Çıñgızmаn ädi,
Sen halktan birinin oğlusun
о dа Çıñgız tügül ädi.
Mal verenin kulusun,
Üzäñgі bаwu üzüm аltın
Çekip dilini keserim,
Özü Bäk dä qаn bоldu,
Ben sana taş kızdırıp
Sän dä mänі köläm dämäşі! mändä düşämbіnіñ
275
boynuz bitmiş, Kenarı ince, altın kadeh
Аnа Çıñgız о bоldu.
270
Ensemde halka şeklinde
sändä Çıñgız tügülsän, Tunu Bäk qаnnı kördüm, 255
Kürk verse de giymem de
tünündä
basarım, Ben bu gidişle giderim, Şah Temir Han’a yetişirim, Şah Temir bana yüz verirse, Allah bana yol verirse,
ärtäsі cumа günündä
Ben Toktamış gibi Hanımı,
män dünyağа gäldіm,
Maskara ederim,
dii közüm аçıp körmädän,
Onu söyleyip gitti, der.
qadır tünü kördüm,
Toktamış, Nuradın’ı
dii awzum аçıp aytmаdаn dа Ilаhі іllаllа dädim, dii,
görünce söyledi: -Sen benim kölemsin, beni
Män аtımа mіngän män,
öldüremezsin.
män küllü аllа dägän män,
Cengiz Han’ım.
Şimdi
ben
357
280
285
290
özüm älаm охumay
Nuradın söyledi:
аrаbіi'sа bilgän män.
Ben senin kölen değilim,
Üç yüs аltmış päyğаmbär
Sen de Cengiz değilsin
оtuz äkі bіñ saаbı
Tekerleği tamamen altın,
män oqumay bilgämän,
Tunu Bek Han’ı gördüm,
yärmän köknüñ аrаsı
O da Cengiz’im derdi,
üç bіñ yıllıq yоldur däp
O da Cengiz değil di,
män аqılmаn bilgämän,
Kamçısının sapı som altın,
män köläñ däp aytmаşı
Kanı Bek de Han oldu
män dä аtаlıq aytаyım.
O da Cengiz’ım der idi,
Çаşlı tüklü Qoc’ Аmät
O da Cengiz değil idi, Tebingisi* som altın,
оndаn tuğаn Är Аmät, оndаn kälgän Kär Аmät,
Teni Bek de han oldu,
оndаn tuğаn Tämіr Qayа
O da Cengiz’İm derdi,
Tämіrdän
O da Cengiz değil idi.
tuğаn
Qutlu
Üzengi bağı altın parçası
Qayа 295
Kutlu
Qayadаn
tuğan
Ädigä Ädigädän tuğan Nurаdın, Аllа cumаrttır аnа bärdі mırаdın. 300
305
O zаmаndа Toqtаmış qаn:
Özü bek de han oldu, İşte Cengiz o oldu, Sen de bana kölem demesene! Ben de perşembe gecesinde,
Kığışlаr dа qаzğışlаr
Ertesi Cuma gününde,
Qıyа bärі bäş qаnlаr
Ben dünyaya geldim, der.
Sіznі köldän qulağan
Gözümü açıp görmeden,
mänі yurttаn ayırğan
Kadir gecesi gördüm, der
Ädigänіñ ulu Nurаdın
Ağzımı açıp konuşmadan
аllа cumаrttır äş bärmäsіn
La ilâhe illallah dedim, der,
mırаdın!
Ben atıma binmişim,
Sаzаğı bäldän tüşmäsіn
Ben de kulhüvallah derim
Sаğaysındа qаzaq çığıp
Kendim Elham okumadan
358
310
315
320
Arapça’yı bilmişim.
kätsіn! Аllаdаn män іstär män
Üç yüz almış peygamber
bіr mırаtqа yätmäsіn!
Otuz iki bin sahabeyi
O zаmаn Nurаdın ayttı: dii,
Ben okumadan bilmişim,
Оndа оndа qаzğıştay
Yer ile göğün arası
оndа оndа qıçırttım,
Üç bin yıllık yoldur diye
Yädi tawnu yañğırttım,
Ben aklımla bilmişim,
Toqtаmış qаnnıñ bаşın
Bana kölen demesene,
оndа kästіm, dädi dii
Ben de neslimi söyleyeyim,
Qancığаmа tаqtım, dii
Saçlı Tüylü Koca Ahmet
qаncığаmdаn qаlır däp
Ondan doğmuş Er Ahmet
qаrа mäşіn qаplаttım,
Ondan gelmiş Ker Ahmet,
mındа biläkçämgä аldım,
Ondan doğmuş Temir Kaya, Temir’den doğmuş Kutlu
dii bаbаmnıñ duşmаnıñ bаşı 325
kätіrip аldınа sаldım, dii
Edige’den doğmuş Nuradın,
Äfіrіm ulum dädі div qаnnıñ
bіkäsі
ayttı Tоqtаmış qаnnıñ qızınа: 330
335
Allah cömerttir, ona verdi muradını
qursаğıñа bіr şii baylа! Sändän
O zaman da Toktamış Han:
Nurаdın surаsа bu qursаğıñdа
Kıgışlar da Kazgışlar
nаslı şіi? dägändä, sän ayt:
Eğri büğrü beş han
bаbаñ bu qоrluqnu ättі mаñа
Sizi gölden kovalayan
dä! Bür-kün Nurаdın Toqtаmış
Beni yurttan ayıran
qаnnıñ qızın kördü, qаrаdı-kі:
Edige’nin oğlu Nuradın
qursağı bаlаbаn. Ä qız saа nä
Allah cömerttir hiç vermesin
bоldu? dädi. -Babañ maa bu
340
Kutlu Kaya’dan doğmuş Edige
O zаmаndа Ädigä Tоqtаmış
Kaya
muradın,
qоrluq ättі. Sоñ Nurаdın ayttı
Sadağın belden düşmesin
bаbаsınа: sän Toqtmış qаnnı
Uyansın da asi çıkıp gitsin!
öltür dädiñ bіkäsі mänіñ dädiñ,
Allah’tan ben isterim
359
qızıñ sаa bärdіm dädiñ, sän bu
Bir muradına ermesin!
qоrluqnu
O zaman Nuradın söyledi,
nägä
ättіñ?
Sän
munu mаğа qırаr ättіñ, bu qırаr iimаn 345
350
qaytmаs;
sän
nägä
Orada burada bağırttım,
yа sän mänі öltür. Yа körünmä
Yedi dağda yankılattım,
mänіm közümä! Qazaq çığıp
Toktamış Han’ın başını
kät! İllä män sіzdän qaytmаn,
Orada kestim, dedi, der,
yа öltür yа öltürämän. Sоñ
Terkime taktım, der,
Yаnbay ayttı:
Terkimi bulaştırır diye,
Nurаdın Аqqаñ suğа qаn quymа!
Getirip önüne bıraktım, der.
sunu qaydаn іçärsіn?
O zaman da Edige,
qawdаnnı yärgä аt bärmä!
Aferin oğlum dedi, der.
оtaw qaydаn оtlаrsın?
Toktamış
оñаrsın? Nurаdın ayttı:
Han’ınını
eşi,
Toktamış Han’ın kızına, -Karnına
bir
şey
bağla!
Nuradın senden sorarsa bu
Kämаl ulu kök Yanbay,
karnındaki ne diye sen; “bana
Kärі sözlü іt Yаnbay,
bu kötülüğü baban yaptı, de.”
Аrğımаğım аzdırsаm qаlqımdаn saylаp tulpаr mіnіrmän, aqqаn suğа qan quysаm şärbät saylаp іçärmän, qаrtayğаndа qаrt аtаmnı qulаsаm 370
Burada bileklerime aldım, Babamın düşmanının başını
qulаmа qaydаn bаrıp
365
Kara meşin kaplattım,
аtnı qaydа mіnärsіn?
Qartayğаndа qаrtаtаñnı 360
Orada burada kazgıç gibi
ättіñ? Ya män sänі öltüräym,
Аrğаmаqnı аzdırmа
355
der:
män Kääbä bаrıp о zаmаn
Bir gün Nuradın Toktamış Han’ın kızını gördü, baktı ki, karnı büyümüş: -Hey kız sana ne oldu? Dedi. -Baban bana bu kötülüğü yaptı, dedi. Sonra söyledi:
Nuradın
babasına
360
üş kärа tawbа ätаyіm,
375
380
385
аndа bаrıp оñаrmаn.
dedin, hanımı benim dedin,
Nurаdın ayttı: ya bаbаm
kızını da sana verdim dedin,
öltür yа sänі öltürürmän. O
sen bu kötülüğü niye yaptın?
zаmаndа bаbаsı ayttı:
Sen bunu bana kasıtlı yaptın,
Bоz аğаştаn büyükmän,
bu kasıt imana sığmaz; sen
bulutqа yätmäy іş tınmаm,
niçin
külsäm bіr çuwаqmаn
öldüreyim, ya sen beni öldür.
kürlänsäm tаñ uyuquñnu
Ya benim gözüme görünme!
buzаrmаn.
Asi olup git! İlle ben sizden
Ädigä ulunа du'а ättі,
dönmem
ulu аrtınа yığıldı
beni, ya öldüreyim seni.
diyorsan
ben
ya
о zаmаn Yаnbay ayttı:
İyi
cins
atını
оñаr du'а ät uluñа!
Akan suya kan koyma!
Ädigä оñаr du'а ättі.
Suyu nereden içersin?
Nurаdın käldі bаbаsınıñ
Otlağa at verme!
dаrqаmаn, аnаmdаn ayrçа qаrа
öldür
Nuradın, Atı nerede binersin?
cawmay cawmay
seni
azdırma
bät du'а ätmä Ädigä
Käsäçіk çıqqаn bulutmаn,
Out nereden otlarsın? İhtiyarladığında yaşlı babanı, Kovalama, nereye gidip işlerini yoluna koyarsın?
tuğanmаn, sаbınmаn
Nuradın söyledi:
yuusаñ аğаrmаn,
Kemâl’in mavi gözlü oğlu
buluttаn qıyış çıqqаnman, 400
Ya
Sonra Yanbay söyledi:
qаtınа, Nurаdın ayttı bаbаsınа;
395
yaptın?
awzu murnu qıyşayğаn bіrdän bir bаlаñdır,
390
-Sen Toktamış Han’ı öldür
Yanbay
аldıñа аlsаñ tüz bоlmаn,
Sözünde durmayan Yanbay
аtаdаn yаñgız bіräw
İyi cins atımı azdırmazsam
bоlğаmаn, qоş qоşlаp bіi ötküssäñ
Halkımdan seçip en hızlı koşan ata binerim,
361
mığaymаn. Yа Qаzаq çıq! kät, yä 405
öltürürmän. O zаmаn Ädigä ayttı:
410
Üç kere tövbe edeyim,
sağа bäşіk käräk däp
Oraya gidip işlerimi yoluna
аltındаn bäşіk sоqturdum,
koyarım,
sağa töşäk käräk däp
Nuradın söyledi:
qamqar şığа yaydırdım,
-Ya babamı öldür ya beni öldür ya da ben seni öldürürüm, dedi.
Cigіt çаğınа kälgändä
O zaman da babası söyledi:
Saylаtıp tulpаr miñgіzdіm,
Boz ağaçtan büyüğüm,
Qan ciinа bаrğаndа
Buluta ulaşmadan hiç sakinleşmem,
sаğа tämіr tоnlаr kіgіzdіm,
Gülersem bir sıcak havayı
cigіt аdıñ çıqsın däp
Gürlesem tan uykunu
аrtıñdаn qırq cigіt ärtіrdіm,
430
kovalarım
äb'аnaylаr kätіrttіm,
qаn süygändäy bоlsun däp
425
İhtiyarlayınca yaşlı babamı Ben Kâbe’ye gidip o zaman
saylаtıp suñqаr yaydırdım,
420
Şerbet seçip içerim,
Är Nurаdın tuwа däp
qamqar qаttı bоlur däp 415
Akan suya kan koyarsam
bozarım,
Kätіbі qаrа bоsun däp
Edige oğluna beddua etti.
qаrаlаr ciip bölättіm,
Oğlu sırt üstü yıkıldı,
sözgä çäçän bоsun däp
Ağzı burnu çarpıldı.
аrtındаn Kämаl ulu
O zaman Yanbay söyledi:
Kök Yanbaynı yärtіrdіm,
Yegâne oğlundur,
Quuday közüm qızаrtıp
Beddua etme Edige,
unday çаçım аğartıp
Hayırlı dua et oğluna!
qаrtlığımdа män sаğа
Edige hayırlı dua etti.
qulаtqаnday nä ättіm?
Nuradın, babasının yanına
O zаmаndа Nurаdın ayttı:
geldi,
ätmädiñ dämäm, ättіñ sän,
Nuradın babasına söyledi:
qırаr iimаn ädi, nä qayttıñ
Bir parça çıkmış bulutum,
362
435
Yağmadan yağmadan
sän? Yа öltür yа sänі öltürümän.
Anamdan ayrıca kara
Sоñ Ädigä ayttı ulunа:
doğmuşum,
Аtım tayday cumаrtsın 440
Sabunla yıkasan da
аrslаnday аduusın
ağarmam,
Аmzаday pälwаñsın
445
Аlınıñ аlı ulusun.
Buluttan eğri çıkmışım
аrslаn äkäsіn mırzа ulum!
Önüne alsan da düz olmam,
İnttän
Babadan yalnız birisi
Yämändän
kіşі
olurum.
ciisаm
İki tarafımdan çuvaldız
оrtаğа аğаç tіksäm män tоğuz körük bаssаm 450
sänі täräcägä çäksäm іşіñdä bаqır yoq äkän, sаqı аltın äkäsіn mırzа
Ya asi ol, git, ya da öldürürüm. O zaman Edige söyledi:
Män qаşaym sän qulа
Ebe anneler getirttim,
är gündä duşmаnıñ
Sana beşik gerek diye,
mändäy
qаşsıñ
ulum! 460
geçirsen de darılmam,
Er Nuradın doğuyor diye
ulum! 455
dağılmam,
Qazaq çığıp kättі.
mırzа
Altından beşik çaktırdım, Sana döşek gerek diye, İpek şilte serdirdim, İpek şilte sert olur diye, Seçtirip sünger yaydırdım, Yiğit çağına gelince Seçtirip en hızlı ata bindirdim, Hanın toplantısına varınca Hanın sevdiği gibi olsun diye Sana demir zırhlar giydirdim,
363
Yiğit adın çıksın diye Ardından kırk yiğit gönderdim, Kadifesi kara olsun diye, Karalar toplayıp kundakladım, Sözü usta olsun diye Ardından Kemâl’in oğlu Kök Yanbay’ı gönderdim Kuğu gibi gözümü kızartıp Un gibi saçımı ağartıp Yaşlılığımda ben sana Kovalatacak kadar ne yaptım? O zaman da Nuradın söyledi: Yapmadın demem, yaptın sen, Karar iman idi, niye döndün sen? Ya öldür beni ya seni öldürürüm, Sonra Edige söyledi oğluna: Atımtay gibi cömertsin Aslan gibi adalelisin Hamza gibi pehlıvansın Ali’nin âli oğlusun, Aslan imişsin mirza oğlum! Hint’ten Yemen’den insan toplasam, Ortaya ağaç diksem
364
Ben dokuz körük bassam Seni terazide tartsam İçinde bakır yok imiş Sâfi altın imişsin mirza oğlum Ben kaçayım sen kovala Her zaman düşmanın Benim gibi kaçsın Mirza oğlum! Asi çıkıp gitti.
9) Örnek
9) Ülgär. 1
Mаlpаñ
malpаñ
qul
bаsmayq!
5
10
…… …… basalım!
mаlpаñ malpаñ bаsаyıq!
Bir babanın çocuğu gibi
Bir atanıñ balasınday
Bir kardeş gibi olalım!
Bir tuğanday bolayıq!
……… sarı bal,
ämäntibis sarı bal,
Bal içtiğin günün çok olsun!
Bal işkän kün köp bolsun!
Bal öncesi yok olsun!
bаl murnu yoq bоsun!
Erkek erkeğin nesi imiş,
är ärdän näsi’kän
Yiğit yiğidin nesi imiş,
yigit yigittän näsi’kän
Ham ipek gibi düğümlenip
Çii yіbäktäy tüyülüp
Sözü
söznü bilmäy aytmаyıq! Yär yağalay yürmäyik! Köp askär körsäktä 15
……. …… el basmayalım!
bilmedem
söylemeyelim! Yerde
yalınayak
dolaşmayalım
Bölmäy saqın qaytmayıq!
Çok asker görsek de
Yar yağalay yürmäyik!
Asla bölmeden dönmeyelim,
Yar umrasa ölärmiz.
Yerde
Yaman tuğan däp aytmayıq! dolaşmayalım
yalınayak
365
20
Yaqşığa yat dämäyik!
Yer parçalanırsa ölürüz
yaqşınıñ bаşınа müsäybät
Kötü
käsä
kardeş
diye
söylemeyelim! qoltuğuna
körа
bärsä
dämäyik!
İyiye yabancı demeyelim! İyinin
başına
müsibet
gelirse Koltuğuna
göre
verilmiş
demeyelim!
10) Örnek
10) Ülgär. 1
Bir deyişte ne kötü?
Bir dägäştä nä yaman? bir
pıtırsız
yiiğаn
mal
kötü
yаmаn.
İki deyişte ne kötü?
Äki dägäştа nä yаmаn? 5
äki
іdіni
sаlа
qаlsаñ
yаmаn.
10
15
20
Hiç fütursuz toplanan mal
о
İki köpeğini bırakıversen o kötü.
Üş dägäştä nä yаmаn?
Üç deyişte ne kötü?
bir quşnuñ qanatı sınsа,
Bir kuşun kanadı kırılsa,
uşаlmаsа о yaman.
Uçamazsa o kötü.
Dört dägäştä nä yaman?
Dört deyişte ne kötü?
törkünü uzaq qız yaman.
Törkünü uzak kız kötü.
Bäş dägäştä nä yaman?
Beş deyişte ne kötü?
anası ölüp bäşіktä
Anası ölüp beşikte
yılay qalğan ul yaman.
Ağlayıp kalan oğul kötü.
Аltı dägäştä nä yаmаn?
Altı deyişte ne kötü?
bu dünyädä yаñğız bolsаñ
Bu dünyada yalnız olsan
аltı kişi yaqаñdän аlıp
Altı kişi yakandan alıp
sürükläy yürsä о yаmаn.
Sürükleyip yürüse o kötü.
yädі dägäştä nä yaman?
Yedi deyişte ne kötü?
yädі tayan sоñ о yaman.
Yerde
ayağın
kaydıktan
366
Säkiz dägäştä nä yaman? Yätkäncä
qızıñ
ölsä
sonrası yaman? о
yamаn.
Yetişkin kızın ölse o kötü.
Tоquz dägäştä nä yaman? 25
Qırımdan
äskär
аlsа
Dokuz deyişte ne kötü? о
yaman.
30
Sekiz deyişte ne kötü?
Kırım’dan asker alsa o kötü. On deyişte ne yaman?
On dägäştä nä yaman
On parmağı oyulan
оn pаrmаğı oyulğan
Kaşı gözü kıyılan
qаşı közü qıyılğan
Aldığım Aru, ben ölüp
аlğаnım Aruu män ölüp
Ardımdan ağlayıp kalırsa o
аrtımdan
yılay
qаlsа
о
yaman.
yamаn.
11) Fatiha
11) Fatiха. 1
Äl fatiха! mäһämmät
El fatiha! Muhammed
älаmdan üükän sürä yоq
Elhamdan büyük sure yok
аllаnı bіzdäy süyär qulu
Allahı bizim gibi seven kulu
yoqw 5
Anamız bоsа yaman söz aytmаñız! bаbаñ bоsа qıyış közgä baqmаñız! aqır zaman saqın bolmаz
10
dämäñіz!
yok Anamız bo yaman söz söylemez! Baban bo eğri göze bakmaz! Ahir zaman asla olmaz demeyin! Ahir zaman olunca
aqır zaman bolğanda
Kendisi Allah’ın kadısı olunca
Özü Аllа qаdı bolğаndа
Cevaba kâdir olurum
cäwаpqa qаdır bolurmаn dämäñіz!
demeyin!
367
12) Çora Batır
12) Çоrа Bаtır Näärіk
1
5
10
15
qаtındа
hanın
emrinde
çalışıyordu, günlerden bir gün bir
kün bіr kärwаn käldі. Qan
kervan
geldi.
äfädigä mısаpır bоldu. Qan
misafir
oldu.
äfändi kärwаnğа ayttı: mаğа
kervancıya, bende konakla, dedi.
qоn! dädi. O kärwаn ayttı: sän
O kervancı,
Han
efendiye
Han
efendi
bіr qаnsın, dädi, äkі sа’аt
-Sen bir hansın, iki saat
оturusun soñ qaytаrsın, sоñ
oturursun sonra dönersin, sonra
yuqum kälmäz, män İnttän
uykun
Yämändän
Yemen’den
bаrаmаn,
dädi.
gelmez.
Ben
Hint’ten,
geliyorum,
Benim
qaytqаndаn sоn mänіm qаtım
döndükten
lаf ätäcäk bіr kіşіñ bаrmı? dädi.
huzurunda laf edecek bir kişin
-Män sаñа bіr kіşі bäräym,
var mı?
dädi.
Qan
gelmez, sonra
sen benim
Han:
lаf
ätіp,
sän
bаr
-Ben sana laf edecek birini
kärwаnmаn lаf аt! dädi. Näärіk
vereyim dedi Han konuştuktan
qаrt käldі, kärwаnmаn laf ättі
sonra döndü Narik’e; “Sen var
bіr
kervancı ile söyleş.” dedi.
käçä
qayttı
uykum
dedi.
Mağa yuqu kälmäz, sоñ sän
ayttı:
mısаpır
bоlаcaq
kärwаn. Näärіk qаrtqа аfärіm
İhtiyar
Narik
geldi,
Näärіk qаrt däp üç kün mısаpır
kervancıyla sohbet etti, kervancı
bоldu. Sоñ kärwаn ayttı. Bu
bir gece misafir olacaktı. Narik’e
Näärіktay
män
çäçän
yigit
körmädim. Män buğа bäräcäk 25
Narik,
хіzmät ätär ädi, künlärdän bіr
Näärikkä
20
qаn
bаqşışım
bаr
dädі.
“Aferin Narik” diye üç gün misafir oldu. Sonra kervancı:
Іnttän
-Ben bu Narik gibi hatip,
qaytqаn sоñ män оğа bаqşış
muhabbet ehli bir yiğit görmedim.
kätіrіmän, dädi. Kärwаn kättі.
Benim ona vereceğim hediye var.
Kärwаn Іntkä bаrdı äp mаlın
Hint’ten
sаttı. Näärіkkі lаyıq bаqşış
getiririm, dedi.
dönünce
ona
hediye
368
30
35
аldı, Näärikkä lаyıq аt аldı, оğа
Kervan gitti. Kervan Hint’e
lаyıq urbа аldı, оğа lаyıq sawt
vardı. Bütün malını sattı. Narik’e
sılа аldı. Kärwan qаnğа käldі.
lâyıkhediye aldı, Narik’e lâyıkat
Känа musаpır bоldu. Qanğа
aldı. Ona lâyıkelbise, silah aldı.
ayttı: sän оn äkilаrіn yii, mänіm
Kervancı,
Näärіkkä
misafir oldu. Han’a:
bäräcäk
baqşışım
Näärіktа käldi. Näärikkä ayttı
Narik’e
kärwan: bu аt sаa lаyıq, sän
var, dedi.
аtqа lаyıqsın, bu urbа sаa lаyıq, sän urbаğа layıqsın, bu
45
50
60
ayttı:
Іnttän
vereceğim
hediyelerim
de geldi. Narik’e kervancı: -Bu at sana layık, sen ata layıkysın; bu giysi sana layık, sen
Yämändän qаtlаdım män bu
giysiye
Näärіktay yigitnі körmädіm, är
hediyelerin hepsini verdi.
layıksın
diyerek
bu
bіr şiidä, är bіr mаräfаtä täkmil-
Kervancı:
dіr qаn äfändi. O zаmаndа qаn
-Hint’te Yemen’de dolaştım,
uyandı män dä bіr bаqşış
bu Narik gibi yiğidini görmedim,
bäräym, dädi. Näärіkkä mänіñ
her şeyi, her bir yeteneği tamdır,
qаnlığım äştilgän yärdän qız
han efendi, dedi.
qıdır
qаnqısın
bägänsäñ
O zaman han uyandı, ben
zаmandа
de Narik’e bir hediye vereyim,
Näärik ömürüñ köp bоlsun
dedi. Benim hanlığımın işitildiği
dädi,
yerlerden
аlırmаn
55
Kärwаn
Gene
Han hepsini getirdi, Narik
bаqşışlаrıñ cämäsіn kärwаn bärdi.
geldi.
-Sen on ikileri yığ, benim
bаr dädi. Qan cämäsіn kätіrdі,
40
hana
dädi. bаrdı
O
qаnnıñ
qоlun
kız
ara,
hangisini
öpmädi. O zаmаndа qаtındа
beğenirsen alacağım, dedi. O
bоlğаn оn äkіlär аqılsız qоlun
zaman da Narik, “ömrünüz uzun
öpmädі, dädi. Qannıñ dа іçіnä
olsun” dedi; hanın elini öpmeden
awr bоldu. Оnu dа kärwаn
gitti. O zaman hanın yanında
tüydі. Kärwаn dädi: Qan äfändi
olan
bu
qаtıñdа
öpmedi, dedi. Bu hanın ağrına
bоlğаnlаr аqılsız dädi. Sän
gitti. Kervancı bunu fark etti.
Nääriknі
sänіñ
on
ikiler,
akılsız
elini
369
qаnqısı
tаpsаñ
аlаmаn
dädiñ,
bägäncäkmі Yoq 65
bägänsäñ Näärik
-Han efendi, bu Narik’e
bägänmäcäkmі?
senin yanındakiler, akılsız dedi.
özünüñ
bu
аqılınçа
tаbаcаqmı
qız
tаpmаcаqmı?
80
85
90
hangi
alacağım,
kızı dedin.
beğenirsen Bu
Narik
beğenecek mi? Beğenmeyecek
Аndаn Näärik kättі qız qıdırа.
mi?
Ädilnі
bulacak mı, bulamayacak mı?
qıdırdı,
tаpmаdı,
bätіndä
Yok
kendine
uygun
kız
Bulduktan sonra sen eline ver.
körmäy, Näärik оnuñ qаşındа körmäy,
75
Sen
Tаpqаn soñ sän qоlunа bär!
Yаyıqqа käldi, bіr qıznıñ bоyun 70
Kervancı dedi:
Sonra Narik, kız aramaya
körmäy,
gitti. İdil’i aradı bulamadı, Yayık’a
bіräwünüñ üyünä tüşüp mısаfır
geldi, ne bir kızın boyu gördü, ne
bоlа.
kaşını gördü, ne de yüzünü
Qaray-kі
üynüñ
bіr
täcärbäsі qаlay. Оnu qаray
gördü.
qаray Ädildän Yayıqqа käldi.
misafir oldu. Baktı ki,o evde
Bіr kül töbäyä mіndі. Bіr qаrı
tecrübeli bir kimse var. Onu
täzäkni
araya
nаslı оtqа
qаlаğаn
Birisinin
araya
evine
İdil’den
gelip
Yayık’a
külnü şay tökkän? Sоñ Näärik
geldi. Külden oluşmuş bir tepeye
о täzäkniñ külünä bаqtı, оndаn
çıktı. Sonra Narik o tezeğin
bіr täcіrіp аldı bu külnü tökkän
külüne baktı, oradan bir parça
qızınıñ bіr pаrästа wаr. Bu
aldı. Bu külü dökenin kızın bir
оtnu äzgän yоq, bu аyaqlаrnı
feriştesi var. Bu ateşi ezmemiş, o
qızdırğаn
ayaklarını
yoq,
bundа
аyа
kızdırmamış,
bunda
täkmil äkän. Şunuñ qızı bоlsа
hayâ bütünmüş. Bunun kızı varsa
аlaym!
dädi.
mısаfır
alayım, dedi. Orada misafir oldu
bоldu
Näärіk.
оnuñ
Narik. Narik onun kızını gördü,
qızın kördü. İçіndän aqılmаn
içinden düşünerek, yurtta olsa
ayttı: yurttа bоlsа äkі, äkі
olsa iki, iki değil bir imiş. Narik
bоlmаz bіr äkän. Näärik аrtınа
ardına döndü, han efendiye geldi.
qayttı, dii, qаn äfändigä käldi.
Şimdi
Ändі хіzmät sänіñ dіr, dädi,
buldum, dedi. Elini öptü, “han
Оndа Näärіk
hizmet
senindir,
ben
370
95
100
105
män tаptım, qоlun öptü. Qan
efendi İdil boyunun kızını Mengli
äfändi Ädil boyduñ qızın Mаñli-
Aruv Suluv’u isteyip alın” dedi.
Аruu-Sıluu ayttırıp аl! diiToy
Düğün dernek yaptı, nikah yaptı,
dügün ättі, dii, аq nіqаh ättі,
kızı yaşlı Narik’e verdi. Bir gün
Näärik qаrtqа bärdi. Bіr kün.
han efendi Narik’in Mengli Aruv
Qan äfändi Näärіknіñ Mäñli-
Suluv’nu
Sıluunu kördі, diiBu mаğа lаyıq
layıkmış, dedi. Narik’e bir ferman
äkän,
bіr
verdi, bunu bir hana götür, dedi.
pärmаn bärdi, bunu bіr qanğа
Narik eve geldi. Mengli Sılu, yol
аqkät! dädi.Näärіk qayttı üygä
için azık hazırla, dedi. Mengli
käldi. Mäñli-Sıluu yоlğа аzıq
Sılu, sen nereye gidiyorsun, dedi.
yаp!
Han efendi bana ferman verdi,
dädi,
diiNäarіkkä
dädi
diiSän
qaydа
Qan
Mengli Sıluv, Narik sana bir şey
mağa
pärmаn
sаñа bіr şіi aytaym! dаrılmа! dädі.
-Yaqşı
dаrılmаm, ayttı:
dädi.
aytаcаğım
lаğır
bоlsа
Mäñli-Sıluu awr!
-Awr
bоlsаdа ayt! dädi Näärik. -Bu qаnnıñ аqaytı yaman. Sän kätsäñ
оl
mağa
käläcäk.
Näärik dаrıldı: Qan оnu ätmäz,
dedi.
-İyi söz olursa kızmam, dedi. Mengli Sıluv, söyleyeceğim ağır, dedi. -Ağır olsa da söyle, dedi Narik. -Bu hanın niyeti kötü, sen gidersen o bana gelecek, dedi. Narik
kızdı;
han
bunu
dädi. -Sän özüñ qannı bäk
yapmaz, dedi. Sen kendin hanı
süydüñ. Ayssа Näärik bügün
çok sevdin.
käçä qayt! käl! dädi, bаqayq! Näärіk 120
gidiyorum,
söyleyeyim, kızma, dedi.
dädi. Mäñli-Sıluu ayttı: Näärik
115
bana
falan
Äfändi
hana
Bu
kätäsіn? dädi Mаñlі-Sıluu. bärdi fälan qаnğа bаrаmаn
110
gördü.
аqılımаn Аmmа qaytmаq
ayttı;
аbаqaynıñ
qaytmаm, Nääriknіñ ädi.
dädi. іçіndää
Аbаqayğа
-Öyleyse Narik bugün gece dön, gel bakalım, dedi. Narik, dönmem
eşimin
dedi.
Ama
aklı
ile
Narik’in
içinde dönmek vardı. Hanımına
371
125
qaytаcаğın bildіrmädi. Näärik
döneceğini
kättі yоlumаn. Ахşаm qaytıp
yoluna gitti. Akşam dönüp geldi.
käldi, Kälgänіn bіkä bilmädі,
Geldiğini eşi bilmedi. Gece yarısı
yаrı käçä bоldu. Qan Äfändi
oldu. Han efendi Mengli Sıluv’a
käldi
аç
geldi, aç kapıyı, dedi. Mengli
Mäñli-Sıluu
Sıluv kapıyı açtı, han eve girdi.
Mäñli-Sıluuğа:
qаpunu!
dädi.
qаpunu аçtı, qаn üygä kіrdі. 130
-Qoş käldiñ qаn äfändі, dii,
dedi. Han’a yer gösterdi. Han
qаnğа оrun bärdi. Qan rаhаt
dinlenip, Mengli Sıluv’u gördü.
bоlup
kördü.
Mengli Sıluv’a bakıyordu, korktu,
qаrаb-ädi,
bir şey de söyleyemedi. Sonra
Mäñli-Sıluunu
qоrqtu, bіr şii dä aytmаdı. Sоñ dädi, sаğа іzіn bärsäñ bіr
145
150
Mengli Sıluv hanın elini öptü. -Hoş geldin han efendi,
Mäñli-Sıluu ayttı: Qan Äfändi,
140
Narik
Mäñli-Sıluu qаnnıñ qоlun öptü.
Mäñlі-Sıluuğа 135
söylemedi.
Mengli Sıluv: -Han efendi, izin verirsen sana bir hikâye anlatayım, dedi.
iqaаyä aytaym. - İzіn dіr dädi. -
Han, izin verdi.
Bаş üstünä Qan äfändi. Ädildä
-Baş üstüne Han Efendi.
mänіñ bаbаm bäk bay ädi köp
İdil’de benim babam çok zengin
yılqısı bаr ädi. Yılqınıñ іçіndä
idi, çok atı var idi. At sürüsünün
bіr kär bіä bаr ädi. Kär bіädän
içinde bir doru kısrak vardı. Doru
tuuğan bіr yärän qulun bаr ädi.
kısraktan doğmuş bir doru tay
Yärän qulun dört tа bоlsа äkі
vardı. Doru tay, dört tane daha
ädі bоlmаsа bіr ädi. Аnday
olsa iki ederlerdi, olmasa birdi.
aruu
özü
Onun gibi güzel hayvan yoktu,
cüürük ädi. O tay bіr kün
çok hızlı bir hayvandı. O tay bir
yuqlаp qаldı, оğа bіr qаrşqır
gün uyuya kaldı, ona bir kurt rast
rаs käldi. Qarşqır оnu tuttu,
geldi. Kurt onu yakaladı, alayım
аlaym dädі, bіr köpäk käldi,
dedi, bir köpek geldi, kurt korktu
qаrşqır qоrqtu, qаçtı. O taynıñ
kaçtı. O tayın baldırında kurdun
bаlındа qаrşqırnıñ tіşіnän bіr
dişlerinden yarası kaldı. Sonra
yаrаsı qаldı. Sоñ tay tоpаl
tay topal kaldı, ona bir aslan
аywаn
yоq
ädi,
372
155
bоlup känа qаldı, rаs käldi bіr
rastladı.
аrslаn.
aslan
Аrslan
Qarşqır аşаğаn şіinі män bіr
şeyi yemem” dedi.
bоlup
аşаmаm,
män
dädi.
Narik
bunu
Näärіk
päncäränän
bu
äşіttі.
bu
sözleri
pencereden işitti. Narik okunu çekip
attı.
Hanın
yüreğinin
Näärіk tаrtıp оğun аttı. Qannıñ
başından vurdu. Han serildi kaldı,
yüräk bаştа urdu. Qan yаyılıp
öldü. Narik oradan kaçtı. İdil’den
öldü.
оndаn
kaçıp Kırım’a geldi, Köküşlü Kök
qаştı, diiÄdildän qаçıp Kırımğа
Tama’ya geldi, orada halktan
käldi
Näärіk
oldu. Mengli Sıluv-Aruv dünyaya
Köküşlü
Mäñli-Sıluu
Kök
Tamaa
Aruu,
dii,
bir erkek evlat getirdi:
bіr
Adını Çora koydu, der.
dünyaa bіr äwlаt kätіrdі:
Kapısındaki kölesini azat
Аdın Çоrа sаldı dii,
etti,
qаpusundа çоrаsın аzаt ättі, dii
Çora gençlik çağına geldi, Günlerden bir gün
Çоrа yigit çаğınа käldi,
Bir derviş geldi.
künlärdän bіr kün
-Misafirim, dedi
bіr därbіşаn käldi,
-Hoş geldin, misafir dedi Narik.
mısаpırmаn dädi. Qoş käldiñ mısаpır dädi
180
baktı,
bir aslan olarak kurdun yediği
käldі, оndа cаmаğаt bоldu.
175
yiyecekken
qаrşqırnıñ tіşіnіñ, yаrаsı bаr.
qаldı,
170
tayı
yakaladı,
kurdun dişinin yarası var. “Ben
söznü
165
tuttu.
tayı
Аrslаn аşаcаq ädі taynı, qаrаdı
аrslаn 160
taynı
Aslan
Ertesi
gün
sabah
oldu,
Näärik, ärtän ärtä bоldu, dii,
Narik’e bir kısmetli dua etti. O
Närikkä bіr оñаr du'а аttі, diiO
zaman Çora’ya:
zаmаndа Çоrаğа ayttı: bіr tay sаnіñ
bоl-sun;
dädi,
taynıñ
-Bir tay senin olsun, tayın boynuna
nişan
bağla,
dedi.
boynunа nışаn baylа! dädi.
Boynuna bir tasma bağladılar.
Moynunа bіr tаsmа baylаdılаr,
Sonra “Bunun adı Tasmalı Ker
Sоñ tаsmаlı kär bоlsun! dädi.
olsun! Sen delikanlı olunca, bu
373
185
Sän yigit çаğınа kälsäñ, bu dа
da at olur.” dedi. Daha sonra Aktaşlı Ali bey
аt çаğınа kälir, dädi div Aq
Köküşlü Tama’ya, geldi. Çora
tаşnıñ Älі biі käldi Köküşlü Kök
“Hoş geldin” diyeonun yanına
Tamaa. Qoş käldiñ däp bardı
gitti. Ali Bey baktı, bir çocuk. “Bu
Çоrа оnuñ qаtınа. Qarаdı Äli
benden niçin korkmadı?” dedi.
bii bіr bаlа. Bu mändän nä
“Ali Bey gel, benden bir bal iç.”
üçün qorqmаdı? dädі. Älі bii
dedi.
O
190
195
zаmаndаn
sоñ
käl! mändän bіr bаl іş! dädi. Älі
Ali Bey:
bii ayttı: bu nаslı bаlа bu? Män
-Bu
qоrqа,
korkar,
bu
bаlа
nä
bаrаyın
üçün bunuñ
dii:
çocuk
niçin
Gideyim
bunun
evine. Ali Bey onun evine gitti, çocuk süratle otağ kurdu.
Qunаn qoylаr soydu, dii, rаqı bаllаr quydu, dii,
İki
yaşındaki
koyunları
kesti,
Äli bіi іşіp yädi, dii,
Rakı ballar koydu,
Käfа yärіnä kälgänmіn,
Ali Bey içip yedi,
tаmаm yärdän yаsаq
Kefe’ye gelmişim,
аlğаn man,
215
bu
korkmuyor?
bаrdı, bаlа sürätіp оtaw sаldı
210
Ben
nereye gitsem herkes benden
üyünä. Äli bii оnuñ üyünä
205
çocuk?
qaydа bаrsаm mändän äpsі qоrqmay,
200
nasıl
Her yerden vergi almışım,
Köküşlü Kök Tamaa
Köküşlü Kök Tama
оndаn yаsaq аlаmаm,
Ondan vergi alamam,
qunаn qoylаr qoydаnsın,
İki yaşındaki koyunları
raqı bаllаr quyğаnsın,
kesmişsin,
sää bаqşış bоlsun bаlа!
Rakı ballar koymuşsun,
Älі bii munu ayttı, dii,
Sana hediye olsun çocuk!
Yаsаq аlmay qayttı, div
Ali Bey bunu söyledi,
Älі bіinіñ bärgän baqşışın
Vergi almadan döndü.
qan äşіttі. Qan ayttı Qan bіigä:
Ali Bey’in verdiği hediyeyi
374
Köküşlü Kök Tamaa yаsаq
220
han işitti. Han, Ali Bey’e sordu:
аlаsıñmı? dädi. Älі bii ayttı:
-Köküşlü
оndа bіr Çоrа dägän bаlа bаr
vergi alıyor musun?
оğа baqşış ättіm. -Sän оndаn
Ali Bey:
qorqtuñ,
-Orada bir Çora adında
dädi
Qan.
-
Qorqmаdım, dädi. -Aysа nä
märafätі 225
bаr
dädі.
-Sen ondan korktun, dedi han. -Korkmadım, dedi.
-Aysа
-Öyleyse
mändä bіr köräym! dädi qаn, Äli bii Köküşlü Kök Tаmaа
körsün! 230
Çоrа
qаnğа
-O mert bir çocuk, her türlü marifeti var, dedi.
kättі.
Qanğа qаbär bаrdіlär. Qan
-Öyleyse Ali
235
240
245
qаrаdı bіr
ben
Bey
Köküşlü
Kök
-Sen hana git, han seni görsün dedi.
Qan bіr bаşınа qаrаdı bіr аyаğınа
de
Tama’ya geldi. Çora’yı çağırdı:
tämаnа ättі, säkіzіnçіdä, qоlun аldı, аrtınа gärі tаrtpay аldı.
bir
göreyim, dedi Han.
Äfändi іzіn bärdi: kälsіn! dädi. Çоrа qаnğа kіrdі. Yädi yärdän
korkmadıysan,
niçin hediye ediyorsun.
käldi. Çоrаnı çаqırıp аldı: sän qаnğа bаr! dädi, qаn sänі
Tama’dan
çocuk var,ona hediye ettim.
baqşışlaysın qorqmasañ. -O märdаnä bіr bаlа dädі. Äl
Kök
Çora hana gitti. Hana haber
boyunа
verdiler. Han Efendi izin verdi,
qаrаdı. Sän bіr bаlаsın, dädi,
gelsin dedi. Çora, hanın yanına
Аq Tаşnıñ Älі bii yigit, dädi.
gitti, yedi yerde temenna etti,
Yätmіş
аskärіndä
sekizincide elini öptü, arkasına
yäwründän bälli bоlа. Mıyqnı
geri çekilmedi. Han bir başına
yälkäsіnä bağlay. Sаğа nä
baktı,
üçün
boynuna
bіñ
bаğışlay,
sän
yigit
bir
ayağına baktı.
baktı, “Sen
bir bir
tügülsün. Älі bii bіñ kіşіgä bоlа,
çocuksun.” dedi. Aktaşlı Ali Bey,
sän qаç kіşіgä bоlаsın? O
yiğit, dedi. Han: “Yetmiş bin
zаmаndа
män
askerin de omzundan belli olur.
özümdäy bіr kіşіgä bоlurum,
Bıyığını ensesinden bağlar. Sana
aytа
Çоrа:
375
250
bіñ kіşіgä bоlmаm, diiÇоrа
ne için hediye ediyor, sen yiğit
оndаn qayttı. Qan аrtındаn
değilsin. Ali Bey bin kişiye bedel,
çıqtı Qan Äfändi Tаsmаlı kärnі
sen kaç kişiye bedelsin?” dedi.
qаnğa lаyıq, оğа lаyıq tügül
255
265
-Ben benim gibi bir kişiye
qırq аtlını yіbärdі: аtı yаqşıdır
bedelim, bin kişiye bedel değilim,
qаçıp
dedi.
tutuñuz!
аttаn
tüştü
Tаsmаlı
Oradan arkasından
döndü. çıktı,
Han
Han efendi
kärnіñ ayllаrın qurş tаrttı aw
Tasmalı Ker’i gördü. Han, “Bu at
tоlturup mіndі diiTаsmаlı kärgä
bana hana lâyık, ona lâyık değil”
аşındırа bіr tаrttı, bіzmillа bіr
dedi. Çora gitti. Han ardından
аllа! dädi, qırq yigitnі аttаn
kırk atlıyı gönderdi; “Atı güzeldir,
yıqtı, qırqında baylаdı, аtlаrın
kaçıp kurtulmasın, tutun, dedi.
dа baylаdı, аlаrnıñ ıştаnlаrın
Kırk atlı Çora’nın önünden çıktı.
braqtı, dii, çäkmänlärіn bälin
Çora attan indi, Tasmalı Ker eyer
sаrıp baylаdı. Qan аzbаrınа
kayışlarını sıkıca çekti, aağını
аqkättі. Qan Äfändi, dädi diiBu
doldurup bindi. Tasmalı Ker’i hızlı
köpäklärnі zаpt ät! dädi. Bulаr
bir çekti, “Bismillah bir Allah!”
yоldаn
dedi. Kırk yiğidi atından yıktı,
ädäp
kіşіni qаn yärі
ötküzmädі.
äfändі
äpsіnіñ
mіidаndа.
Qan
kırkını
da
bağladı,
beline
mаñа ättіñ dädi. Älі bii kälsіn!
bahçesine getirdi:
körüñä
bаrır.
onların
pantolonlarını çıkarttı, ceketlerini
äfändi uyаldı. Bа mаsqаrаlıq Sänіñ
275
qutulmаsın!
Qırq аtlı Çоrаnın аldınаn çıqtı.
Qarаdı 270
verdi:
dädi. Çоrа kіttі: аrtındаn qаn
Çоrа
260
O zaman da Çora cevap
kördü diiQan ayttı: bu аt mаğа
sarıp
bağladı.
Han
Mağa
-Han Efendi! Bu köpekleri
ätkän аyplıqtаn ziyаdä ätär,
zapt et, dedi. Bunlar yoldan
dädi. Bаlа qayttı. Qan Äli biіnі
insanı geçirmiyorlar.
çаqırdı, Älі bii qanğa käldi. Bi-
Baktı
ki
Han
Efendi
äfärіn sänіñ tаpqаn dоsuñа!
hepsinin edep yerleri meydanda.
mаğа bіr ayplıq ättі. Yädі däñіz
Han Efendi utandı:
376
280
ötsäm bätіmnіñ qаrаsı kätmäz.
-Bu maskaralığı bana ettin.
Sän оğа bаr! diiYaman qоrluq
Ali Bey gelsin, seni cehenneme
ät! diiO tаsmаlı kärnі ılaw mіn!
gönderir; Bana ettiğin ayıptan
diiQatıñа askär köp аl! Älі bii
fazlasını sana eder, dedi. Çocuk
ayttı аskär mаğа käräkmäs bіr
285
290
Kırq yaman man Älі bii kättі,
geldi.
Köküşlü
Kök
Tamaa
-Yazıklar
bаrdı
olsun
senin
Näärik qаrtqа yaman qоrluq
bulduğun dostuna! Bana bir ayıp
ättі,
etti
Tаsmаlını
mіnіp
kättі
ki.
yedi
deniz
geçsem
diiÇоrа о wаqıttа üydä yоq
yüzümün karası gitmez. Sen ona
ämіş. Näärik qаrt ulun іzläp
git, çok eziyet et! O Tasmalı
kättі. Bal üyündän оnu tаptı.
Ker’e ters bin, yanına çok asker
Çаğırıp
al!
аldı
ulun,
bаşınа
Ali
Bey;
“Bana
asker
gerekmez, bir çocuk için bana
Nä bоldı аtay? nä bоldu?
kırk güçlü kuvvetli adam ver.”
Çоrа bаbаsınа ayttı, dii;
der. Kırk güçlü kuvvetli adamla
Üyümüzgä yaman
Ali
qıldımı? duşmаnlаr bіzgä küldümü?
Bey
gitti.
Köküşlü
Kök
Tama’ya vardı. Yaşlı Narik’e çok eziyet etti, Tasmalı’ya binip gitti. Çora o vakitte evde yokmuş.
Näärіk cılаp ayttı: dii,
Yaşlı Narik oğlunu aramaya gitti.
Tumаğaydаn ayp Çоrаm
Meyhanede onu buldu. Oğlun
tuup аtqа mіnmägäy
çağırdı, başına gelen felâketi
ädim, Çоrаm, bu qоrluqnu män 305
Ali
Bey’i çağırdı. Ali bey, Han’a
ayttı dii:
300
Han,
bаlаğа mаğа qırq yаman bär.
kälgän qorluqnu ulunа cılаp
295
döndü.
körmägäy ädim, Çоrаm,
oğluna ağlayarak anlattı. Ne oldu atam? Ne oldu? Çora babasına söyledi, der.
Çоrаm çоrаm bоlğаştаn
Evimize kötülük mü geldi?
Çoñqayıp аtqа mіngäştän
Düşmanlar bize mi güldü ?
Qoyundan süüsіp
Narik ağlayarak söyledi;
377
soydurğаn yоq ädіm, аtındаn ılaw mіndіrgän
310
yоq ädim, üyümä yaman qоndurğаn yoq ädim, 315
Çoram. Eğilip ata bindiğinden beri,
yawrundа mäñli bii,
Koyundan ziyafet için kestirmemişim.
qаrа qаlqqа zаlım bii,
Atına ters bindirmemişim.
törälärgä, mаlım bii,
Evime kötülük kondurmamaışım.
аlım аlıp çıqtı dii
Senin gittiğin zaman geldi,
Köküşlü Kök Tаmаğа
Aktaşlı Ali Bey,
аt yandırıp käldі, dii,
Kürek kemiğinde benli bey,
ärtä tügül käç tügül
Düşman görünce deli bey,
är qоnаr wаqıt іş tügül
Kara halka zalim bey,
aqşаmnıñ sоñundа
Beylerce malum olan bey,
tаtlı yuquñ аldındа
Ak koçkar gibi tüylü bey,
üyümüzgä yaman dawr
Alacağını alıp çıktı der, Köküşlü Kök Tama’ya
sürätіp оtnu sаldırdı,
Atını kamçılayıp geldi, der,
bаlаbаn qoylаr soydurdu,
Erken değil geç değil,
raqı bаllаr quydurdu,
Erin misafir olacağı vakit hiç
ärtä ärtän turdu, dii, 335
Bu felâketi ben görmeyeydim
Аq Tаşnıñ Äli bii,
sаldı, 330
Çoram,
Çoram yiğit olalı beri,
Aq qоşqаrday tüklü bii,
325
Doğup ata binmeyeydim,
sän kätkän аrаsındа käldі
Yaw körgändä dаli bii,
320
Tumagay’dan ayıp Çoram
değil,
qılışını аldı, dii,
Akşamın sonunda
Näärik qаrtqа mağa käldi,
Tatlı uykunun öncesinde
dii,
Evimizde çok gürültü çıkardı, mänі çığаrıp üydän аldı,
dii,
Sürükleyip ateş yaktırdı Büyük koyunlar kestirdi,
bаşımа közümä tаrttı, dii,
Rakı ballar koydurdu,
378
340
qаldı, dii,
Kılıcını aldı, der
çığаrıp üydän аldı, dii,
Yaşlı Narik’e, bana geldi,
kökräkkä kätmäs sözlär sаldı, dii,
350
Annen Mengli Sılu Aru’yu
аyqаşıq bäşіk sаldırğаn
Çıkarıp evden aldı, der
pаrmаğın cäzdäy
Ayağına sarı sular inene dek
Aruuu qаrdаşıñа
bekletti Yürekten çıkmayacak sözler söyledi, der Dar karında beraber yattığın
yaman qоllаr qаttı, dii,
Çekip bir memeden emdiğin,
Älі bii mändän ulaw іstädi,
Çapraz beşik koyduran,
Yäl yätmäsnі bärdіm,
Parmağı bakır gibi kıvrak
mіnmädi, Yış yätmäsnі bärdіm, mіnmädi, аyаğı аlа bоz yоrğа bärdіm, mіnmädi, bоlğаn yılqı іçіndän sägіz sämіs аt saylаttım, mіnmädi. Sänіñ mіnäcäk аtıñ däñіzdän çаllаrım оtlаğаn
370
Başıma, gözüme vurdu, der
tаrtıp bіr ämçіk ämgän
yurt bаlаsı Qanıkäy
365
Beni evden çıkardı, der Sakalımdan kan döküldü, der
külämsіräp söylängän
360
der.
Tаr qursаqtа bіr yаtqаn
mаyışqаn
355
der
Mаñli-Sıluu-Аruu аnаñnı аyаğınа sаrı suulаr iidırdı 345
Ertesi gün erkenden kalktı,
Sаqаlımdаn qаn tögülüp
Gülümseyerek konuşan Ev kızı kardeşin Kanıkey Aru’ya Kötülük için el uzattı, der Ali Bey benden binek atı istedi. Yelyetmez’i verdim, binmedi, Yışyetmezi verdim binmedi. Ayağı ala boz yorga atı verdim binmedi,
çаntаwundа küşіlägän
Bütün at sürüsü içinden
cuup аrpа аşаtqаn
Sekiz semiz at seçtirdim,
аzawğа bаşın qаrаtqаn
binmedi,
379
äpsäskä çаşıp tаrаtqаn
Senin bineceğin atı,
tоstuğan bilän suu bärgän
Denizden kır atlarımla
sağılğanğa bаrıp Çоrа
otlamış Çan Dağı’nda güçlenmiş
аpın bіr köräm, 375
yıltığan börü qulаqlı
Yıkayıp arpa yedirdiğim,
sаqtıyanday qаbaqlı
Azak Denizi’ne doğru başını
sаmırsаqtay yаzuulu
380
оturаştay tuyaqlı
Apses’i dağıtmış
oynay basqan ayaqlı,
Ağaç kaplarla suladığım,
quyruğu yanınа
Sağıldığında gidip, Çora,
qaytаnday
385
uzatmış,
arada bir gördüğüm,
yügürgäni şaytаnday
Parlayan kurt kulaklı
täbіñgіsі tärm’аltın
Deri gibi göz kapaklı
üzäñgä bаwu üzmü аltı
Sarımsak gibi dizilmiş
sаlt yägärі sırm’аltın
Oturak gibi toynaklı
sänіñ yamannı künüñ
Kıvrak basan ayaklı Kuyruğu arkasında kaytan
tаbılğаn Tаsmаlı kär aywаnıñ 390
Аq tаşnıñ Äli bii
Koşması şeytan gibi,
tаrtıp ılaw mіndі, dii
Üzenginin bağlandığı etek
Çоrа qaytıp üygä kіrmädi,
Üzengi bağı çekme altın,
bаşınа kälgän qоrluqnu
Binerken kullanılan eyeri
аtаsındаn Yäl yätmäsin аldı, dii,
sırma altın Senin yaman gününde bulunan,
bаşınа yätіp çıqtı, dii,
Hayvanın Tasmalı Ker’i
Yäl yätmäsnіñ
Aktaşlı Ali Bey
аrqаsındаn sіipаdı, 400
kısmı som altın,
bаl аyаğındа іçmädі, bіr dоsunа aytmаdı, 395
gibi
Çekip ters bindi, der
sawrusunаn qаqtı, dii,
Çora dönüp eve girmedi
közlärіndän öptü, dii,
Bal kadehinden içmedi
380
405
Yäl yätmäskä ägärіn
Başına gelen felaketi
çаltırаtıp sаldı, dii,
Bir dostuna söylemedi
aw tоlturup mіndі, dii
Babasından Yelyetmez’i aldı,
Yäl yätmäsіm aywаnım Аq tаşnıñ Älі biіniñ аrtındаn mändä quulаp kätkändä
410
Gözlerinden öptü, der. Yelyetmeze eyerini,
täbіñgіnіñ üstündän
Şangırdatıp taktı, der.
sоm yüräknіñ аltındаn
Ağını doldurup bindi, der.
yär baurlаp yügürä,
Yelyetmez’im, hayvanım
kätsäñ
Aktaşlı Ali Bey’in ardından
аyаğınа sаğlawq käsа
Ben de kovalayıp gidince,
qаrаl ätmä yüürügüm!
Ali Beye yetişince
Män iisаnmаn sän
Ali Bey bana okunu atınca
qаnnı qаnğа qаtqаndа ä Duşmаnnı quulаp kättі dii Alı baynıñ qаtımdа
Üzenginin bağlandığı etek kısmının üstünden, Ağır yüreğinin altından Yere yüzükoyun koşarak gidersen,
Qar’ Оbаnıñ üstündä
Ayağına sağlık gelirse,
Kök Çаtırnıñ іçіndä
Kul köle etme koşu atım!
Tаlmа Tüşnüñ аldındа
Ben insanım, sen hayvansın
tаtlı yuqu wаqıttа
Kanı kana karıştırıp ah
о yärdä quulаp kättі, dii 430
okşadı,
Älі bii mağa оğun
аlmаm.
425
Yelyetmezi arkasından Sağrısından dürttü, der.
аywаnsın 420
Başını alıp gitti, der.
Äli bіigä yätkändä аtqаndа
415
der
almam.
Çоrа yätip ayttı: dii,
Düşmanı kovalayıp gitti, der.
uyаlsаnа uyаlsаnа Äli bii!
Ali Bey’in yanında
tаñ yärіndän аttı, dii,
Kara Oba’nın üstünde
kün yärіndän tuudu, dii,
Gök Çadır’ın içinde
381
435
är oynаr waqıt bоldu, dii
Talma Tüş’ün önünde,
Aq tаşnıñ Älі bii
Tatlı uyku vaktinde,
bu sözіlärіn äşіttі.
Oraya kovalayıp gitti, der.
Gärі tur bаtır dädi, dii,
Çora yetişip söyledi, der.
Män аtsаm ölürsіn,
Utansana Ali bey
kälgänіñа päşmаn
Tan ağardı, der. Gün yerinden doğdu, der.
bоlursun. 440
cuwаp bаrіp ayttı: dii, аtsаnа аtsаnа Älі bii! аtışıñnı köräyіm! 445
455
Aktaş’lı Ali Bey bu sözleri işitti. “Geri dur bahadır” dedi, der.
mändä körüp biläyіm!
Ben atarsam ölürsün,
Аli bii çаpаlаndı,
Geldiğine pişman olursun. O zaman da er Çora
busаlаndı qusаndı,
Cevap verip söyledi, der.
buuday tämіr qursаndı,
Atsana atsana Ali Bey!
оğun аldı qаrmаlаp,
Atışını göreyim!
yayın аldı särmälääp,
Senin kalıbının gücünü
Оq bаtmаsnı kіidі, dii,
Ben de görüp bileyim!
kök çаtırnı аştı, dii,
Ali Bey çabalandı, sallandı,
qаrа Näärіk ulu är
Bunaldı, üzüldü,
Çоrаdаn
Buz gibi demir kuşandı.
Oynаq yaman qоrqtu, div
Okunu aldı, eliyle yoklayarak,
Аtıñnı mіnsäm bаznаm
Yayını aldı tutarak,
ötüp mіndіm, raqı bаlıñ bаznаm ötüp 460
der.
sänіñ nä qаlıp pаgіşіñ
çаlmаndı,
450
Erin oynayacağı vakit oldu,
O zаmаndа är Çоrа
іştіm, qunаn qоyuñ bаznаm ötüp soydum; Tаsmа kär аtıñ mіngän
Ok batmazını giydi, der. Gök Çadır’ı açtı, der. Kara Narik oğlu er Çora’dan O kadar çok korktu, der. Atına bindiysem cesaretle bindim.
382
Rakı balını cesaretle içtim.
män, 465
rаqı bаlıñ іşkän män,
470
480
Atın Tasmaker’e binen ben,
qunаn qoyuñ soyğаnmаn,
Atına atlar katayım!
qоyuñа qoylаr qоşаyım!
Rakı balını içen ben
Çоrа оğа ayttı: dii,
Götürüp küpüme koyayım
Аtımа аtlаr bärärsіn,
Üç yaşındaki koyununu Koyununa koyunlar katayım!
Qartayğаndа qаrt аtаmğа
Çora ona dedi, der.
bаşqа közgä urğаsın,
Atıma atlar verirsin,
аnı qаlay ödärsіn?
Koyunuma koyunlar katarsın,
Аndа Älі bii ayttı: dii,
Balıma ballar koyarsın.
аt ändі Çоrаm! аt ändі!
Yaşlanmış ihtiyar babamın,
aytаr sözüm yoq ändі
Başına gözüne vurmuşsun,
tаrtıp оğuñ аt ändі!
Onu nasıl ödersin?
O zаmаndа är Çоrа ayttı:
O zaman Ali Bey söyledi, der.
yuuqtаn оlcа аlğаsın,
At artık Çoram, at artık.
yаşıñ mändän büyüktür,
Söyleyecek sözüm yok artık.
tаrtıp оğun аtşı! div
Okunu çekip at artık.
Аq Tаşınıñ Äli bii
O zaman kahraman Çora
аrtınа gärі kättі, dii;
490
kesmişim,
bаlımа bаllаr quyаrsın,
Аq Tаşnıñ Älі bii
485
cesaretle kestim;
аqkätіp mätіiñа quyаyım!
qоyumа qoylаr qatаrsın,
475
Üç yaşındaki koyununu
аtıñа аtlаr qаtаyım!
söyledi:
aq mäzgilіnä bаrdı, dii,
Aktaşlı Ali Bey!
qayrаnıp оğun tаrttı, dii,
Fakirlerden ganimet alırsın
Näärik ulu Çоrаnıñ
Yaşın benden büyüktür.
аtınıñ tіzgіnindän,
Çekip okunu atsana,
ägär qaşınıñ qаptаlnıñ
Aktaşlı Ali Bey
аstındаn, toq tiіnnіñ üstündän,
Ardına geri gitti, der. Ok menziline vardı, der.
383
495
köp mаşıqnıñ üstündän
Gererek okunu çekti, der.
qıyıp аlıp kättі, dii
Narik oğlu Çora’nın
Çоrаğа zаrаr ätmädi,
Atının dizgininden,
Çоrа ändі qıçırdı:
Eyer kaşının arka tarafının
ändі nöbät mänіñ däp 500
505
аrtınа gärі kättі, dii,
Sağlam kürkün üstünden
оq mäzgilіnä bаrdı, dii,
Çok uzmanın üstünden
sürätіp yayın kötürdü,
Dokunarak gitti, der.
ızğırtıp оğun sаldırdı
Çora’ya zarar vermedi.
оñ yаğınа çıqtı, dii,
Çora şimdi bağırdı:
üş tоlğаtıp tаrttı, dii,
Şimdi sıra benim diye,
Aq Tаşınıñ Äli bii
Ardına geri gitti, der.
аtıñnı аtsаm yаzıq tır
Ok menziline vardı, der.
qırq yigitkä аzıq tır
Hızla yayını kaldırdı,
özüñnü аtsаm Älі bii
Vızıldatarak okunu
qırq yamanmаn yürgändä
510
515
Sağ tarafına çıktı, der.
känä özüñä аtаyın!
Üç kere dolayarak çekti, der.
Qayrаnıp tаrttı оğunu
Aktaşlı Ali Bey
Aq Tаşnıñ Älі biіnіñ
Atını vurursam yazıktır,
yägärіnіñ qаşındаn,
Kırk yiğide azıktır
yüräginiñ bаşındаn
Sana atarsam Ali Bey
oğu çığıp kättі, dii,
Kırk işe güçlü kuvvetli
dii,
adamla dolaşırken Er adına namustur
käwdäsі yärgä tüştü, dii,
Yine de sana atayım!
qаtındаğа yürgän köp
Gererek çekti okunu
yaman
525
yerleştirdi.
är аdıñа nаmıs tır,
аlçаsı аt üstündä qaldı, 520
altından
Aktaşlı Ali Beyin
çıl bоğınday tоzdu, dii
Eyerinin kaşından
Аtın аlıp Çоrа qayttı, dii,
Yüreğinin başından
köy çätіnä käldi, dii
Oku çıkıp gitti, der.
384
Sawğа bаlаm sawğа däp
Alt kısmı at üstünde kaldı
bаbаsı Näärik qаrt
Gövdesi yere düştü, der.
yügürüp аldınа çıqtı, dii
Yanında dolaşan işe
Saw bоl аtаm saw bоl! 530
yaramaz çok adam Çil yavrusu gibi dağıldı
dii,
Atını alıp Çora geri döndü,
Äli biіni öltürdüm Älі biinіñ bаşınа
535
540
kälmäs qоrluq kätіrdіm,
Köy kenarına geldi, der,
qаrа öltürgän tur’аlmay
Sağlığına çocuğum sağlığına
törä öltürgän tоz’аlmay
Babası yaşlı Narik,
Yädi qаnğа Qazаnğа
Koşup önüne çıktı, der,
qаzаq çığıp kätаyіm.
Sağ ol babam, sağ ol, der.
Näärіk qаrq ayttı dii
Ali Bey’i öldürdüm,
kätsänä ulum kät ulum!
Ali Bey’in başına
kätsаñdä yоluñ bоlsun
Gelmez kötülük getirdim
Mäñli-Sıluu аnаsı
550
Halktan birini öldüren kalkamaz,
üydän çığıp käldi, dii:
Beyi öldüren çok yaşayamaz,
kätmäşі bаlаm kätmäşі!
Yiğit burada kalamaz,
bu tärsliknі ätmäşі!
Yedi Han’a Kazan’a,
Qаrtayğаndа аtаñnıñ
Asi olup gideyim
bälinі yaman bükmäşі!
Yaşlı Narik söyledi, der,
qаrıp аnаñ kökrägіn
Gitsene oğlum git oğlum!
sökmäşі! Qanıkäy däy qаrdаşıñ
555
diye,
yigit mındа qal’аlmay
Mırz'ulum!
545
der,
Giderken yolunu açık olsun Mirza oğlum,
köz yаşlаrın tökmäşі!
Mengli Sıluv anası
Çоrа ayttı аnаğа:
Evden çıkıp geldi, der,
Аl ändі аnаm! аl ändі!
Gitme çocuğum gitme!
sawluq bilän qаl ändі!
Böyle terslik etmesene!
оn ay mänі kötärdіñ,
Yaşadığı zaman babnın,
385
оn ay mänі ämіzdіñ,
Belini çok fazla bükmesene!
аlqаlı bäşіk yаstаndıñ,
Garip ananın yüreğini
tаñ yuqusun tört böldüñ, 560
bawruñа sіngämän, ay аnam!
565
580
bügünümü körsänä!
Al artık annem! Al artık!
ämgän sütüñ älаl ätsäna!
Sağlıkla kal artık!
O zаmаndа аnаsı ayttı:
On ay beni karnında taşıdın,
Kälşі bаlаm sänі süyäyin!
On ay beni emzirdin
ämgänіñ älаl ätäyіm!
Halkalı beşik yaptırdın,
mänі dä bаlаm аlа kät!
Sabah uykusunu dörde böldün,
Аtıñа awrluq ätsäm
Bağrına sinmişim ay anam!
mayğа uulğаn qurmаşnı
Çekip meme emmişim,
qurmаnıñа quyа kät!
Bu günümü görsene!
yоldа оtrup yägäysän,
Emdiğim sütünü helâl etsene!
munu bärgän аnаyım
O zaman annesi söyledi:
аrtımdаn оl oylaylаp
Gel çocuğum seni seveyim!
cılay qаldı dägäysän.
Emdiğini helâl edeyim,
Qanıkäy Aruu qаrdаşı
Beni de çocuğumu, al da git!
yügürüp äwdän çıqtı, dii,
Atının yanına koyup da git!
Аl’ cawluqnu yаbındı,
Atına ağırlık edersem
аqаsınıñ moynunа sаrıldı.
Yağda kavrulmuş kıvırma
Kätmäşі аğаm kätmäşі
585
Gözyaşlarını dökmesene! Çora söyledi annesine:
yоldаşıñа bärgäysän 575
Kanıkey gibi kardeşinin
tаrtıp ämçäk ämgämän,
аt yanınа sаlа kät! 570
sökmesene!
böreğini,
Аğаm sändä kätärsän,
Heybene koy da git!
аtay bilän аnaynı
Yolda oturup yersin,
kіmgä аmаnät ätärsäñ?
Yoldaşına verirsin,
Аl yärän Aruu аtqа
Bunu veren anacığım
mіngäsіn,
Ardımdan çok düşünüp
386
590
595
600
quyruğunu yаlını
Ağlayıp kaldı dersin.
yipäk bilän tüygäsіn,
Güzel kardeşi Kanıkey,
Аqаm qaydа bаrаsın?
Koşup evden çıktı, der.
Оğuñu yаyını tаqqаsın,
Al eşarbını örtündü,
Oq bаtmаğаn kübänі
Ağabeyinin boynuna sarıldı
оñ yаğınа sаlğаsıñ,
Gitme ağabeyim gitme!
аqаm qaydа bаrаsın?
Ağabeyim sen de gidersen
Bоlаt qılıç baylаnıp
Annem ile babamı,
qаrа bаş süñgü kötärіp
Kime emanet edersin?
аqаm qaydа bаrаsın?
Al doru güzel ata binmişsin,
oqаlı çäkmän kiіp аlıp
Kuyruğunu, yelesini,
оñ qоluñа quş аlıp
İpek ile düğümlemişsin,
Aqam qaydа bаrаsın?
Ağabeyim nereye gidersin?
Çоrа bаtır ayttı, dii:
Okunu yayını takmışsın,
Аl yärän аtqа mіngämän,
Ok batmayan zırhını,
quyruğun yаlın
Sağ yanına koymuşsun,
tоbuşuqtаn tuyğаmаn, çoñ qаnmаsın däp
605
ätkämän,
610
Çelik kılıç bağlanıp Kara başlı süngü kaldırıp
оğum yаyım tоqqаmаn,
Ağabeyim nereye gidersin?
оq bаtmаğan kübämі
Sırmalı cepken giyip
tärs bükläp оn yаğımа
Sağ eline kuş alıp
sаlğаmаn. Duşmаnlаr körüp taysın däp
Ağabeyim nereye gidersin? Çora Batır söyledi: Al ddoru ata binmişim,
bоlаt qılıç baylаsаm qаrа bаş süñgü kötärsäm 615
Ağabeyim nereye gidersin?
Kuyruğunu, yelesini topuğundan düğümlemişim,
Yädi qаnlıq qаzаnğа
Devrilmesin diye yapmışım,
Qazаq çığıp bаrımаn.
Okumu, yayımı takmışım,
Män qаzаnğа bаrğаndа
Ok batmayan zırhımı
Qazаnnı qаzаq аlmаsа
Ters katlayıp sağ yanıma
387
tаqtаsın оtqа yаqmаsа tаşıp suğа аtmаsа!
620
Män Qazаnğа bаrğаçа qаn yawmаsın qаr yawsun! Män Qazаnğа bаrğаn 625
yawsun!
635
640
kaysın diye, Çelik kılıç bağlarsam, Kara başlı süngüyü kaldırırsam, Asi olarak çıkarak varırım Ben Kazan’a varınca
Män Qazаnğа bаrğаçа
Kazan’ı düşman almazsa,
qаn bоlmаğа
Tahtasını ateşte yakmazsa
bаrmaymаn,
Taşını suya atmazsa!
bii bоlmаğа bаrmaymаn,
Ben Kazan’a gidene kadar,
qan ätsälär іş bоlmаm,
Kan yağmasın kar yağsın!
bii ätsälär іş turmаm.
Ben Kazan’a girdikten sonra
Män Qazаnğа bаrmаçıq
Kar yağmasın kan yağsın!
Qazаnnı qаzаq аlmаsa,
Ben Kazan’a gitmekle
аltmışqа kälgän qаrtlаrnı
Han olmak için gitmiyorum,
tоp аldınа sаlmаsа,
Bey olmak için gitmiyorum
sаbiі kübі yılay yürmäsä,
Han yapsalar hiç olmam
kün körmägän aruulаr
Bey yapsalar hiç durmam
qаzаqqа mäyіt bärmäsä
Ben Kazan’a gitmeden,
bіzgä yаzıq bоlmаsın!
Kazan’ı düşman almazsa
Män Qazаn qаlqınıñ
Altmışına gelmiş yaşlıları
qаbusunа bäk çäklägän mığımаn. 645
Düşmanlar görüp ayakları
Yedi hanlık Kazan’a
sоñ qаr yawmаsın qаn
630
koymuşum,
Yılаmа qаrdаş yılаmа!
Top önüne koymazsa Çoluk çocuk ağlayarak dolaşmazsa,
sän yılаsаñ Qanıkäy
Gün görmemiş güzeller,
män qаlay kätаrmän.
Düşmana ölü vermezse,
Yılаmа qаrdаş yılаmа!
Bize yazık olmasın!
män oynay küläk
Ben Kazan halkının kapısını
388
650
İyice kapatan çıvisiyim.
ätärmän.
655
Män Qazаnğа yätärmän,
Ağlama kardeş ağlama!
ölsäm şäyit tüşärmän,
Sen ağlarsan Kanıkey
män sіzgä ахrätkä
Ben nasıl giderim?
köp paydаlаr ätärmän.
Ağlama kardeş ağlama!
O zаmаndа qаrdаş ayttı,
Ben güler oynarım, Ben Qazan’a ulaşırım,
dii:
Ölürsem şehit düşerim,
Аlа gät mänі! аqm аlа
Ben size ahirette
gät! 660
аt yanınа sаlа kät!
Çok yardımcı olurum.
аtıñа awrluq män ätsäm
O zaman da kardeşi söyledi,
аzіzläp bäkläp yоluñu cаnıñ üçün qurbаn çаlа
670
675
O zаmаndа är Çоrа kättі,
Atın yanına koy da git!
yоlnuñ çätіnä yättі,
Ben atına ağırlık yaparsam
qırq yigitnіñ cäñkіnä yättі,
Azizlerin beklediği yoluna,
аzmı kättі, köpmü kättі,
Canın için kurban et de git!
аltı ay bіr yıl kättі,
O zaman da er Çara gitti
bіr mäyanägä bаrdı, dii,
Yolun kenarına ulaştı
оndа аttаn tüştü, dii,
Kırk yiğidin cengine yetişti
yigitlär оndа bаl іşädi,
Az mı gitti, çok mu gitti,
är Çоrаğа bаl bärmädi.
Altı ay bir yıl gitti.
Çоrа оlаrğа qayttı, dii,
Bir meyhaneye vardı, der.
оndа kälip ayttı, dii
Orada attan indi, der.
іçkän är äsіrіr, dädi,
Yiğitler orada bal içkisi
оtlаğаn аt sämіrіr, dädi. Оlаr bіr аyаq іştі, bärmädi, 680
Al da git beni, ağabeyim al da git!
kät! 665
der:
içiyorlardı, Er Çora’ya bal içkisi vermedi. Çora onlara döndü, der
äkі аyаq іştі, bärmädi,
Oraya gelip döndü, der
üç аyаq іştі, bärmädi.
İçen er sarhoş olur, dedi.
389
685
690
695
700
705
710
Çоrа ayttı оlаrğа:
Otlayan at şişmanlar, dedi.
іçkänіñіz üç bоldu,
Onlar bir kadeh içti, vermedi,
іçkän bаlıñ küç bоldu,
İki kadeh içti, vermedi,
ändі özüm іçаyim!
Üç kadeh içti, varmedi.
bаlnıñ küçün köräyіm!
Çora söyledi onlara:
kätіrdі bаlnı, іştі, dii,
İçtiğiniz üç oldu,
qаrtаğаsı ayttı, dii:
İçtiği bal içkisi güç oldu,
іzіn аlmay kim іştі?
Şimdi kendim içeyim!
bu kіşіgä bаrıñız!
Bal içkisinin gücünü göreyim!
оnu surаp bilіñіz!
Getirdi bal içkisini içti, der
bаrıp bіräw çıqtı, dii,
Reisleri söyledi, der.
äsіrіk bоlup yığıldı
İzin almadan kim içti?
suray аlmаdı Çоrаdаn,
O kişiye gidin!
äkіnçіsі çıqtı, dii,
Onu sorup öğrenin!
yığılıp yärgä tüştü, dii,
Gidip biri çıktı, der.
о dа surаp bоlmаdı.
Sarhoş olup yıkıldı,
O zаmаndа qız çıqtı,
Soramadı Çora’dan
suraym biläym däp
İkincisi çıktı, der.
оqаlı çäkmän оq аlğan
Yıkılıp yere düştü, der.
оñ qоlunа quş аlğаn
O da soramadı.
Mırzа qaydа bаrаsız?
Ozaman da kız çıktı,
Çоrа turup ayttı, dii:
Sorup öğreneyim diye çıktı.
Män törö tügül, qаrаmаn,
Sırmalı cepken ok almış,
äkäw tügül, dаrаmаn,
Sağ eline kuş almış,
köyümnüñ аdın surаsаñ
Beyim nereye gidiyorsun?
Köküşlü Köy Tаmа
Çora durup söyledi, der.
оndаn kälip bаrаmаn,
Ben bey değil, halktanım,
аtаmnıñ аtın surаsаñ
İki değil, yalnızım,
Nääriknіñ ulu Çоrаmаn.
Köyümün adını sorarsan,
Bаrır yärіm surаsаñ
Köküşlü Köy Tama
Yädі qanlı Qazаnğа
Oradan gelip gidiyorum,
390
bіr 715
720
725
730
Qazаq çığıp bаrаmаn.
Babamın adını sorarsan
Çоrа bаtır о kätіştän kättі,
Narik’in oğlu Çora’yım
bаlаbаn
Gideceğim yeri sorarsan
obаnıñ
оbаğа
töpäzіndä
bаrdı,
bіr
qаrt
Nоğay оturа. Bu qаrt Nоğay
Asi olarak gidiyorum.
Çоrа
Çora batır o gidişle gitti,
bаtırnı
körüp
yolunа
yürüp bаrdı, Çоrаğа yätіn qаrt
büyük
Nоğay ayttı Çоrаğа: ä yigit
Tümseğin tepesinde yaşlı bir
qаrnım mänіñ аç bоldu, dädі,
Nogay oturuyor. Bu yaşlı Nogay
sändä bіr loqum bоlsа bär
Çora batırı görünce yoluna çıktı.
mаğа! dädi. Оnu äşіtіp Çоrа
Çora’ya
bаtır ayttı qаrt Nоğayğа: män
Çora’ya: “Ey yiğit benim karnım
yоlcu mаn, ötmägіm bіttі, män
aç, sende bir lokma varsa ver
aw
bana.” dedi. Çora Batır onu
аtıp
аşаymın,
mänіñ
bir
tümseğe
yetişen
yaşlı Nogay,
işitince,
ayttı: mağa bіr aw аt! dädi. -Aw
yolcuyum,
körsäm аtaym: dädі är Çоrа.
avlayıp yiyorum, benim azığım
Sоñ hawаdаn bіr аq quu uşup
bitti.” dedi. Ondan sonra Nogay,
kätіp yаtа. O аq quunu аtaym!
benim için de avlan,, dedi. “Av
dädi. Аq quunu Çоrа аttı, dii.
görürsem,
Aq
bаşındаn
Çora. Sonra havada bir ak kuğu
soqtu, dii. Аq quu yärgä tüştü,
uçup gidiyordu. O ak kuğuyu
Nоğay kälip аnıñ bаşınа çöktü.
vurayım, dedi. Ak kğuya Çora
Çоrаnıñ оğu о kätіştän
attı, ak kuğuyu yürek başından
kättі,
quunu
kätіp
yüräk
kätіp
Qazаndа
Çığаlı qаnnıñ sаrayınа kälip
vurdu.
yaşlı
vardı.
аzığım bіttі. Оndаn sоñ Nоğay
735
740
Yedi hanlı Kazan!a
Ak
Nogay’a;
ekmeğim
vereyim.”
kuğu
“Ben
bitti,
av
dedi
yere
er
düştü,
Nogay gelip onun başına çöktü.
sоqtu. Qazаndа оtuz säkіz
Çora’nın oku o yerden öyle
bаtır bаr ädi. B bаtırlаrnıñ bіrі
bir gitti ki, gide gide Kazan’da
Qarаmаn bаtır. Bu оqnu körüp
Çıgalı
Çığаlı qannı çаğırttı, sаrаyınа
saplandı. Kazan’da otuz sekiz
sоqqаn oqnu оğа köstärdі.
bahadır var idi. Bu bahadırlardan
Han’ın
sarayına
gelip
391
Qazаndа 745
755
765
zаmаndа
Çıgalı
qаn
ayttı:
sarayına
Qazаndа
yоq,
gösterdi.
Çığаlı oq
Han’ı
saplanan
çağırttı, oku
ona
“Kazan’daki
älbättä bu оqnuñ sаbısı bіr
bahadırların içinde bunun gibi ok
bаtır
atan yok.” dedi. O zamanda
äkän,
о
bіzgä
kälir
Qazаnğа. Qan bu оqnu аlıp
Çıgalı
saqlаdı. Çоrа bаtır bаrа bаrа
Kazan’da yok, elbette bu okun
yоldа bаrıp yаtqаn zаmаndа
sahibi bir bahadırmış, o bize
Qazаnğа
burun
Kazan’a geliyor.” dedi. Han bu
Qulunçaq bаtırnı tаptı, äkіsі
oku alıp sakladı. Çora Batır gide
bаrаbаr kättі, diiÄkіsі Qazаnğа
gide
yätmäy, yоldа qоndu. Çоrа
ulaşmadan önce Kulunçak Batır’ı
bаtır ayttı diiBаrısän Qulunçаq
buldu, ikisi beraber gitti. İkisi
Qazаnğа, män mındа qalaym,
Kazan’a
män
konakladılar. Çora Batır:
yätmästän
mındа
qаlıp
аtımı
Han;
“Bunun
yolda
gibi
giderken
ok
Kazan’a
varmadan
yolda
Qazаnğа
-Kuluncak Batır, sen Kazan’a
bаrğаndа sän Qazan qаlqınıñ
git, ben burada kalayım, ben
müsülmаnlığın bіl! Bаr mısаpır
burada
bоlup, rаğbätlärіn bil! dädi.
Kazan’a
Оndа
bаtırlаrnıñ
halkının müslümanlığını gör! Git
bаtırlığın bil! dädi. Qulunçaq
misafir olup misafirperverliklerini
kättі Qazаnğа. Qazannıñ іçіnä
anla.
kіrdі. Sälаm bärdi, qоş käldiñ
bahadırların
däp
dedi.
dädі.
yiilğаn
bіräw
Bаtırlаr 780
biri Karaman Batır idi. Bu oku görüp
qаraym! 760
bаtırlаrnıñ
mınday ätkän oq yoq, dädi. O mınday
750
turğаn
rаğbät
bоlğan
ätmädі.
yärä
kättі
kalıp
atıma
varınca
Orada
Kulunçak
bakayım.
sen
Kazan
toplanan
yiğitliklerini,
anla,
Kazan’a
gitti.
Qulunçаq, sälаm bärіp kіrdі,
Kazan’a içine girdi. Selâm verdi,
bаtırlаr qоş käldiñ däp bіr
kimse hoş geldin diyerek rağbet
aytmаdı.
Qulunçаq
etmedi. Bahadırların olduğu yere
bаtır аrtınа gärі qayttı, Çоrа
gitti. Kulunçak, selâm verip girdi,
bаtırğа käldi. Çоrа bаtır sоrаdı:
bahadırlar hoş geldin demedi.
Оndаn
392
785
790
Qazanğа bаrğаndа sii rаğbät
Oradan Kulunça Batır arkasına
bаtırğа aruumu? Оndа bоlğаn
geri döndü. Çora Batır’a geldi.
ärlär, оndа bоlğan bаtırlаr qоş
Çora Batır sordu:
käldіñ däp ayttılаrmı? -Qazan
-Kazan’a
varınca
qаlqındа bаrğаn mısаfırğа sіi
bahadırlarn
rаğbätі yоq dädі. Оndаn yiilğаn
Oradaki erler, bahadırlar hoş
bаtırlаr özlärіnäñ är yоq div
geldin diye söylediler mi? -Kazan misafire
rağbeti
sana iyi
halkında
rağbet
yok,
mi?
gelen orada
toplanan bahadırlar kendilerinden başka er yok, dedi.
13) Ahmet Şah
13) Аmät Şаh. 1
5
10
15
Аmät Şаh Qrımdа bіr
Ahmet Şah, Kırım’da bey
mırzа bоldu, Bаqçısаray qаn
idi, Bahçesaray’daki han tahtına
taqtınа äkі kälin bаrdı tаpmаdı
iki kere geldi ele geçiremedi,
üçünçіdä tаptı:
üçüncüde ele geçirdi:
Mırzа mırzа bоlğаçı
Bey bey olana kadar
sırımız yаqşı mırzа ädim,
Sırrımız iyi bey idim,
Qarа qаlqnı qaytаlаp
Halkın tekrar tekrar
qaytın çäkkän mırz' ädim,
Kaygısını çeken bey idim,
Ärgіmаnğа аtlаr bärgän
Ergiman’a atlar veren bey
mırzа ädim,
idim,
bürüş bürüş yоllаrdаn
Eğri büğrü yollardan
yılаnıp öttük yurt üçün.
Yılan gibi geçtik yurt için,
qıyа qıyа sulаrdаn
Yamaçlardan sulardan
qıynalıp öttük yurt üçün,
Zorlanarak geçtik yurt için,
äkі tügül bіr tügül
İki değil, bir değil
393
üçünçі şоş tаqqа kälgänіm, anqığan аzğаnı Qırımdа tolğağan tоlu Qırımdа 20
İygі yаqşı bilgänіm, äl qawşup аzğnı Qırım
30
söyleyenlerle
dolu
Kırım’ın kavuşturup
küçük
Kırım’ım Kalabalık halkı nefes almakta zorlandığı için Dileyip geldim han efendi.
bаğışlаdım özüñä!
Han efendi söyledi, der.
Özüñnüñ körgän taqtını
Aferin Ahmet Şah sözüne,
yılındа bіr käl Аmät Şаh!
Bir kere göründün gözüme,
kälmäsäñ öpkälärmän
Küçük
Kırım’ın
kalabalık
halkını
Yılındа ägär bіr kälsäñ
Bağışladım sana!
аltınlı Bаqçısаrayğа
Kendi götürdüğün tahtına
qаn ätärmän öymäsäm.
Gelecek yıl bir kere daha
Şаh bii qаndаn tаqtır аldı dii, pärwäläk qоlğа tіgän sоñ üç kün yоlğа çıqqаn sоñ
gel Ahmet Şah! Gelmezsen
öfkelemirim
Ahmet Şah. Eğer gelecek yıl bir daha gelirsem
tоqtаşınıñ iigilär
Altınlı Bahçesaray’a
äkі bätіm nur bаstı,
Han yaparım ölmezsem.
ät mаñаyın tär bаstı,
Kırım’dan gelen Ahmet Şah
äpsіp aytıp qаntäyіm? 45
Türkü
аzğаnı Qırım köp qаlqnı
Qrımdаn kälgän Аmаt
40
Kırım’da
El
Аmät Şаh.
35
Güzel kokularyayılan küçük
tiläy käldim Qan Äfändi!
bіr köründüñ közümä
tahta
gelmişim.
İyice bildiğim
Äfärіm Аmät Şаh sözüñä
bu
sefer
köp qаlqnı äntіkläp Qan Äfändi ayttı, dii: 25
Üçüncü
sälаm däñіz Väli şаh bii atayğа!
Bey, Haının der.
takdirini
kazandı,
394
yalınday yaynаp öskän sälаm däñіz Qopulu Mırzаğа! 50
mändän qаlğan Aruuuğa!
İki yanağımı nur bastı,
Аmät Şah yоldа öldü, dii,
Er alnını ter bastı,
аnаsınа qаrа хаbär käptі,
Hepsini
Bey babaya! Alev gibi parlayıp büyüyen,
Ay Аmät Şаam ay bаlаm
Sêlâm deyin Kopulu Bey’e!
qıyаlаp sаlğаn аq оdа
Ahmet Şah yolda öldü, der.
İygі yаqşı ciіlıp
Annesine
kara
haber
gelmiş, der, Annesi kara atlar koştu,
sоñ, qаs qаs bаsqаn äfändi därs qаrаmаs sändän
der, Üsttne kara örttü, der. Ağlayarak, boğularak geldi,
sоñ, qаläm çärtіp аs qаrtawlаr tаrtılıp bоtаlı bіä bärilіp iigilär bоlmаz sändäñ sоñ.
Selâm söyleyin Veli Şah
äğlay bоğlay käldi, dii:
käñäş bоlmаz sändän
70
ne
söyleyip
yapayım? üstünä qаrа yаptı, dii,
65
Üç gün yola çıktıktan sonra Durun iyiler.
Аnаsı qаrа аtlаr yäktі, dii,
60
sonra
mändän qаlğаn tаrdаqtа
dii, 55
Öncü orduyla karşılaştıktan
der, Ey
Ahmet
Şahım,
ey
yavrum, Dağ
yamacı
boyunca
kurduğun ak oda, İyiler toplanarak İstişare
olmaz
senden
sonra, Gerile gerile basab efendi (hoca) Dersini sonra,
yapmaz
senden
395
Kalem yontup Has yaşlılar çekilip Yavrulu kısrak verilerek İyilikler sonra.
olmaz
senden
396
10
15
20
11. ASAV
1) Tumаlay Aruu.
1) Tumalay Aruu
Bir Tuulı bay bir bay bolğan,
Tuulı Bey denen bir zengin
оnuñ bir Tumаlay Aruu bir qızı
varmış, onun da Tumalay Aru
bolğan. Künlärniñ bir kün Tuulı
denen bir kızı olur. Günlerden
bay bаbаsına qız bаrğаn. Bügün
bir gün kız, Tuulı Bey babasına
mağa ızın bär! bir аrbа bär mağа!
gitmiş. “Bugün bana izin ver, bir
çölgä çığayım bir! Bаbаsınа ızın
araba ver, kıra çıkayım.” der.
bärdi. Аrbаğа mindi Tumalay
Babası izin vermiş. Tumalay Aru
Aruu
bir
arabasına binmiş, gitmiş. Baktı
numay yılqı kördü. Şu yılqıniiñ
yolda numay at sürüsü gördü. O
içindä bir tay kördü о tay yurttа
at sürüsünün içinde bir tay
bolsа äki ädi, bolmаsа bir ädi,
gördü, o tay yurtta ancak bir
аnday dіlbär aywаn yоq ädi, özü
taneydi, olmadı iki taneydi. Onun
yüürük ädi, özü dа аrıq ädi. Оnuñ
gibi güzel bir hayvan yoktu, hızlı
yaqşı bolacağın о Tumalay Aruu
koşan
bildi. Yılqıcığа: taynı sаt! dädi.
Tumalay Aru onun iyi olacağını
Yılqıcı:
-Nä
anladı. At bakıcısına, “tayı sat!”
istäsіn dädi. -Özüñnü bärirsіn,
dedi. At bakıcısı, satmam, dedi.
dädi, sоñ taynı bärіrmän, dädi. O
Tumalay Aru:
1
5
11. АSAW.
kättі.
Qaradı
sаtаmаn,
yoldа
dädi.
hayvandı,
zayıftı.
Tumalay Aruu bolmаz dädi. Sоñ
- Ne istiyorsun? Dedi.
Tumalay Aruu ayttı: bіñ аltın
At bakıcısı:
bäräym dädi. Yılqıcı ayttı: оn bіñ
-Kendini verirsen, sonra
bärsäñ bärmäm, dädi. Ayssа
tayı veririrm, dedi.
özüñnü bärirsіn, dädi. Tumalay Aruu bаşın töbän аldı, özüm
O Tumalay Aru, bin altın vereyim, dedi. At bakıcısı:
bärsäm bir Tuulı baynıñ qızımаn, 25
bir
- On bin versen vermem,
bärmäsäm mınday aywаndа yоq,
ancak
dädi, mınday dа yüürük yoq,
dedi.
dädi. Älbät-ki bu mänіm yаzım
kendini
Tumalay
verirsen Aru,
olur, başını
397
dır; yılqıcı maña bunu nägä аyttı? 30
35
tаñrı buğa ayt dädi. Yılqıcını
-Kendimi versem Tuulı bir
çağırdı Tumаlay Аruu. Yılqıcı
beyin kızıyım, vermesem bunun
Tumalay Aruunu süydü, dii, оğа
gibi hayvan yok, bunun gibi hızlı
taynı bärdi, diiSоñ Tumalay Aruu
koşanı yok. Elbette bu benim
ayttı dii: män dа Tuulı baynıñ
yazımdır, at bakıcısı bunu bana
qızımаn,
niye söyledi? Tanrı ona söyle
45
50
55
män
dä
bir
kişіgä
süydürümän. Ändi andan sоñ äki kişi
40
önüne eğdi:
süymäm.
Tumalay
Aruu
dedi.” dedi. Tumalay Aru, at bakıcısını
qayttı, dii, о yılqıcı оnuñ aytqanın
çağırdı.At
bilmädi. Qaytıp Tumalay Aruu
Aru’yu sevdi, ona tayını verdi.
äwinä käldi. O taynı аqırğа аldı
Sonra Tumalay Aru:
dii, bаbаsına aytmаdı, о taynı
bakıcısı,
Tumalay
-Ben de Tuulı bir beyin
päslädi, bаbаsı iştä körmädi. Tay
kızıyım,
ben
de
bir
kişiye
аt çаğına käldi. Bir kün qız
sevdiririm. Artık ondan sonra iki
аtаsına ayttı: mändä mınday bir
kişi sevmem, dedi.
tay bаr. Bаbаsı köräyim! dädi.
Tumalay Aru, döndü gitti.O
Taynı aqırdan çığаrıp аldılаr.
at bakıcısı onun bu söylediklerini
Tuulı bay оnu körüp. Ay bаlаm
bilmedi. Tumalay Aru, dönüp
munday ätkän аtnı qaydan аldıñ?
evine geldi.O tayı ahıra aldı,
Bu dünyadа bolmağan yüürüknü
babasına
qaydаn
zamandа
besledi, babası hiç görmedi. Tay
Tumalay Aruu ayttı: özümü bärіp
at çağına geldi. Kız bir gün
аldım, dädi. Künlärdän bir kün
babasına, bende şöyle bir tay
qan äfändi yawçı yіbärdi Tuulı
var, dedi. Babası, göreyim, dedi.
bayğа. Аllаnıñ ämirіmän Tumalay
Tayı ahırdan çıkarıp getirdiler.
Aruunu bär mağa. Bärmäm, dädi
Tuulı bey onu görüp:
tаptıñ?
O
Tuulı bay, sän bir qаnsın män bir Tuulı
baymаn,
män
sаğа
söylemedi,
o
tayı
- Ah çocuğum, bunun gibi yetişmiş atı nerden aldın? Bu
bаrаlmam bаşım bаşqа kälmäs.
dünyada
Ayssа bu şäynі bаz gäç! dädi.
koşanı nereden buldun? Dedi.
eşi
olmayan
hızlı
398
O zaman Tumalay Aru,
Qan äfändi Tuulı bayğа qaаr ättі. 60
Üy bаşından bir аskär, yiidı
kendimi verip aldım, dedi. Günlerden bir gün han
Qalmıqqа säfär аştı. Bu Tuulı
65
70
baynıñ ulu yoq bärmägä, qаrdаşı
effendi,
yoq bärmägä qаrtlığındа özü
gönderdi.
kätäcäk. Ğayät bаşı töbän boldu.
Tumalay Aru’yu bana ver, dedi.
Künnärdän bir kün Tuulı bay kül
Tuulı bey:
80
Allah’ın
görücü emir
ile
-Vermem, sen bir hansın,
käldi dii, sälam bärdi dii-Aliiqım
ben bir Tuulı beyim, ben sana
sälam хоş käldiñ! dädi Tuulıbay,
yetişemem, başım başına denk
nä хіzmätmän käldiñ? dädi. -
gelmez. Sen bu şeyden vaz geç,
Yılqıcı yürmägä käldim. Tuulı bay
dedi.
bаr,
Han efendi, Tuulı beye
ırğatım dа bаr. Mänim tilkicіm dа
beddua etti. Her evden bir asker
bаr mağa käräkmäysän, dädi.
topladı, Kalmuk’a sefer açtı. Bu
Sоñ Tuulı bay ayttı: mänіñ tüäm
Tuulı beyin vermek için oğlu yok,
bаr,
kardeşi yok, yaşlı hâliyle kendi
mänіm
ägär
tüä
çobanım
qаrаsаñ
sänі
tutayım, dädi. O dа: yürämän,
gidecek.
dädi. O kälgän аdаm о Tumаlay
Günlerden bir gün Tuulı bey
Аruunu süygän аdаm ädi. Оnu
külden bir tepeye çıktı, baykuş
Tuulı bay bilmädi. Qız tüäcіnі
bir adam geldi, selâm verdi.
ахşаm çağırdı, tüäci qızğa bаrdı.
Tuulı bey:
Tumalay Aruu ayttı: mäniñ üçün
Başı
öne
eğildi.
-Aleykümselâm,
hoş
käldiñmі? qаrnıñ аçıp käldiñmі?
geldin. Hangi iş için geldin?
Tüäci ayttı: qаrnım аçıp käldim.
Dedi.
Yа män о taynı sändäñ alğandа 85
beye
töbägä çıqtı bir bayquş аdаm
ayttı:
75
Tuulı
ayttım: bir kişigä süydürümän
-At
bakıcısı
olmak
için
geldim.
ayttım dа аrtıq yіgіt süymäm
Tuulı bey:
dädim, dii-Män оnu bilmädim, dii-
-Benim
çobanım
da
Ändi aytsаm bіlirsіnmі? diiÄgär
ırgatım da var. Benim tilkicim de
bilsäñ sänі аdаm ätäym. Mäni
var, bana gerekmiyorsun. Benim
399
90
95
qаn äfändi ayttırdı bаbаm оğа
devem var, eğer deve bakarsan
bärmädi. Şindi qаn qаar ättі
seni tutarım, dedi.
üydän bir kişi аldı. Bаbаmnıñ ulu
At bakıcısı, bakarım, dedi.
yoq bärmägä, qаrdаşı dа yoq
O gelen adam, Tumalay Aru’yu
bаrmаgä,
özü
seven adamdı. Bunu Tumalay
kätäcäk. Män bаbаmа aytayım
Aru bilmedi.Kız akşam deveciyi
sänі о tüäcigä kit! diim, bäkim
çağırdı,
аskär kätär därmän. Bаbаm sаğа
Tumalay Aru:
qаrtlаğanda
bаrаr, qаn äfändi üydän bir kişі där sän kätärsіnmi? däp surаr. 100
Sän о zamandа ayt-ki: män kätmäm dä! män sağa yürdüm bir yıl ırğat, män Qаlmıqqа kätіp cаnımdan
105
110
tаtlı
120
yoq
dä!
ona
gitti.
- Benim için mi, karnın aç olduğu için mi geldin? Deveci, karnım aç olduğu için geldim, dedi. -Ya ben o tayı senden aldığımda
söylemiştim,
“Bir
Bаbаm sаa aqçа köp bärär, аtnıñ
kişiye sevdiririm, bundan sonra
іgіsіn bäräym! där, sawt sılа
yiğit sevmem dedim.”
bäräym! där. Sän känä kätmäm
-Ben onu duymadım.
dä! Soñ ayt sän aqçаnı köp
-Şimdi
bärämän
däysäñ
bäräsän.
O
nä
söylesem
anlar
хаdar
mısın? Eğer anlarsan seni adam
aytаr
edeyim. Beni han efendi istetti,
bаbаm: nä іstäsаñ bärämän, där,
babam beni ona vermedi. Şimdi
cаn tаtlı dır kätmäzіm, dä! Аt
han, babama beddua etti, her
bärämän
zamandа
däsäñ
naslı
аt
evden bir kişi alıyor. Bababmın
zamandа
där
vermek için oğlu yok, kardeşi
bаbаm sаñа bägängän аtnı mіn!
yok, yaşlı hâliyle kendi gidecek.
där. Sän ayt-ki: bаbаmа, şu
Ben babama söyleyeyim; “Sen o
Tumalay Aruunuñ aqırdа bir tаyı
deveciye git, belki o asker olarak
bаr, оnu bärsäñ kätämän dä. O
gider.” diyeyim. Babam sana
zamandа
päşman
gelir, “Han efendi her evden bir
bolur, kälip mağa aytаlmas. Bu
kişi der, sen gider misin?” diye
dünyadа bolmağan yüürüknü bu
sorar. O zaman sen de ki, “Ben
bäräcäksіn? 115
şäy
deveci
O
bаbаm
bir
400
125
dünyadа bolmağan aruunu munu
gitmem, ben sana bir yıl ırgat
qаlay ätäym dä istäym? Bаbаm
oldum,
mağa о tay üçün ırcaa kälir,
canımdan tatlı şey yok.” Babam
aytаlmаz, aytаlmаsа dа män
san çok para verir, “Atın iyisini
bаbаmdan surаp bilіrmän.
vereyim, silâh teçhizat vereyim,
Bir kün Tuulı bay käldi
130
135
140
145
gidecek
der. Sen yine, gitmem deyip
qızına, Tulubaynıñ bаşı töbän.
“Sen
Qızı sоrаdı: bаbаm bаşıñ nä
diyorsun, ne kadar vereceksin?”
töbän? ayt mağa! dädi. Sоñ Tuulı
diye sor. O zaman babam, ne
bay ayttı: qаn qаarınа оğrаdım
istersen veririrm, der. Sen, “Can
qan mändän askär dii, ulum yoq
talıdır, gitmem!” de. At veririrm
bärmägä,
yоq
diyorsun, nasıl at vereceksin?
bärmägä, män kümnü bäräym?
Diye sor. O zaman babam san
dädi Tuulı bay. Häy bizdä bir
beğendiğin atı bin, der. Sen
tüäci bаr о kätmäzmі bаbаm?
babama de ki, şu Tumalay
Tuulı bay ayttı: män оğа bаrdım
Aru’nun ahırda bir tayı var, onu
köp
аt
verirsen giderim, de. O zaman
bärdim, dädi. Sоñ Tumalay аruu
babam pişman olur, gelip bana
ayttı: sоñ nä ayttı sаñа tüäcі?
söyleyemez.
Bärgän аtımnı mіnmädi Tumalay
olmayan hızlı koşan atı, bu
Aruunuñ bir tаyı bаr, оnu bаrsäñ
dünyada olmayan güzeli, bunu
kätämän, dädi. Bаşım töbänligі
nasıl edeyim de isteyim?” der.
bu, dädi. -Bаbаmdan аrtıq tügül,
Babam bana o tay için ricaya
dädi, аrаmğа çıqsın о tay, dädi,
gelir, söyleyemez, söyleyemese
mіnsіn! kätsinі! dädi. Оñа Tuulı
de
bay räät boldu. Bаbаsınıñ ırcаsın
öğrenirim.
aqçа
Tumalay
qаrdаşım
bärdim,
Aruu
yaqşı
bärdi
diiSоñ
tüäcіnі çağırdı. Saa bir wаsiyät aytayım! dädi. Tüäci! Qan äfändi 150
Kalmuk’a
şindi askär bilän kätär. Kätkändä аşıñız suwuñuz köp bolur dädi.
çok
ben
para
vereceğim
“Bu
babamdan
dünyada
sorup
Bir gün Tuulı bey başı önde, kızına geldi. Kızı sordu: -Babam
başın
öndedir? Söyle bana! Sonra Tuulı bey:
niye
401
-Han bana beddua etti,
Sіz Qalmıqqа bаrırsız. Qаlmıq
155
sіznі аlt ätär, dädi, qаn аskärі
han
qаçаr.
vermek için oğlum yok, kardeşim
Аşıñız
marbаñız
qаlır.
аrtıñızdan
160
suwuñuz
quup
аrbа
Qalmıq
sіzlär
böläk qаçаrsız. O qаn bölügündä
o gitmez mi babam?
qаç! dädi. Qanmän sän qаlırsın
Tuulı bey:
qаlğаnı şаrа tаpay bolup kätär,
-Ben ona gitttim, çok altın
dädi. Äl yoqtur, dädi, köy yоqtur,
verdim, güzel at verdim. Sonra
Aru,
“sonra deveci sana ne söyledi?”
bоz аlа bаr dır, dädi. Оdа
diye sordu. -Verdiğim
atı
binmedi,
аtıñ dädi, оğа quş yätmäsä аt
Tumalay Aru’nun bir tayı var,
yätmäz,
onu
dädi. där
Qan
dädi.
sändän
Sän
оğа
verirsen
-Babamdan
dädi. Sän qаn äfändigä bärgän
harama
soñ,
gitsin!
qаn
äfändi:
nä
istärsіn
giderim,
dedi.
Başımın eğik olması bundandır.
istämädän burun bu аtnı bär!
mändän? där, saw bol dä! dädi.
çıksın
Bununla
çok
değil,
tayım,
bitsin
Tuulı
bey
Tumalay
Aru
Ondan sоñ bu baqırawz bоznu
rahatladı.
sän mіn! dädi. Sоn awzun аş!
babasının ricasını yerine getirdi.
dädі, оnuñ tilіnіñ аstındа bir tаmır
Sonra deveciyi çağırdı. Sana bir
bаr оnu bıçaq bilän çärt! dädi. O
vasiyetim var dedi:
mäniñ bärgаn аtımdan yüürüktür
-Deveci,
han
efendimiz
sondan. Оnu qаn bilmäy, dädi.
şimdi askerle gider. Giderken
Sоn mındа qaytıp kilärsän, dädi.
suyunuz çok olur. Siz Kalmuk’a
Yigіt 180
Tumalay
Qanıñ аstındа bir baqıraw(u)z bir
istäyim
175
istiyor,
-Hani bizde bir deveci var,
böläk
yüürüktür, dädi. Säniñ mіngän
170
asker
yok, ben kimi göndereyim?
dädi, аşаmаa аş yоqtur, dädi.
165
benden
bаrdı
аskärgä.
varırsınız, Kalmuk sizi alt eder,
Qalmıq аlt ättіdä, qаçtılаr böläk
hanın
böläk. Bir qаn qаldı bir о yіgіt
Yiyeceğiniz,
qаldı, о qızıñ аtın yigit bärdi,
arabalarınız
askerleri
kaçar. suyunuz,
kalır.
Kalmuk
402
185
190
baqırawz bоznu аldı. Tаmırın
arkanızdan kovalar, siz bölük
kästі, ondan dа yüürük boldu.
bölük
Üygä qayttı yіgіt. Qan taqtına
bölüğünden kaç. Han ile sen
käldi. Sоñ qаn äfändi аqıllılаrın
kalırsınız, diğerleri darmadağınık
оn äkilärіn yiidı. O tüäcіnі
olup gider. Şehir yoktur, köy
çаğırttı.
ölümdän
yoktur, yemeye yemek yoktur.
qutаrdı, dädi. Qanı qаnımа
Hanın altında baqıraw(u)z boz
qarıştı,
bolmаğan
bir alaca at ardor, o da hızlı
yüürüknü maa bärdi, dünyadа
koşanlardandır. Senin bindiğin
bolmağan
mağа
ata, kuş yetmeze at yetmez.
yigitkä
nä
Han senden onu isteyeyim der.
dädi.
O
Sen ona istemeden once bu atı
о
ver. Sen han efendiye verdikten
tüäcіnі çağırttı. O qаn äfändi
sonra han efendi, “Ne istersin
dädi nä istäsіn däp saa aytаr.
benden?”
Sän о zamandа sawluğuñ män
dersin.
istäym dä! Mänim sawluğum
baqıraw(u)z
dа іstä där, оsа, sän mağa
Ağzını aç, onun dilinin altında bir
ägär nä іstäsäñ däsäñ där,
dammar var, onu bıçakla kes. O,
män Tuulı baynıñ Tumаlay
bundan sonra benim verdiğim
Аrunu istäym dä! O zamandа
attan daha hızlı koşar, han bunu
qаn äy äfändi bаşı töbän kälir.
bilmiyor. Sonra buraya dönüp
Män
gelirsin.
Bu
dünyada aruunu Bu
bağışlаdı. 195
200
205
bärsäm
bolur,
zamandа
Tumalay
özüm
bärmädi
där
ätärmän
där.
Aruu
ayttırıp
mağа
buğa
naslı
Аlıp
bärmäm
der.
Sen,
Ondan boza
Delikanlı
O
han
sağol,
sonra
bu
sen
bin.
orduya
gitti.
Kalmuk, onları alt etti, bölük
аlıp
bölük kaçtılar. Bir han kaldı, bir
bärärmän däp aytаr sоñ qаn
de delikanlı. Delikanlı, o kızın
äfändi. Aytqаnday boldu qаn
atını hana verdi; baqıraw(u)z
äfändi bärärmän dädi. Şu Tuulı
bozu aldı. Damarını kesti, kızın
bayğа yawcu yіbärdi аllаnıñ
atında daha hızlı koşar oldu.
ämirі bilän şu Tumalay Aruunu,
Delikanlı
däsä 210
mänі
kaçarsınız.
qаnğа
аyıp
evine
döndü.
Han,
403
215
220
dädi, mänіñ kişіmä bär! dädi. O
tahtına geldi. Sonra han efendi
Tuulı bay ayttı; män özüñ
on
ayttırıp bärmädim о bir tüäcigä
topladı. O deveciyi çağırttı.
235
dädi. Tuulı bay qızına käldi,
Kanı kanıma karıştı, dünyada
Tumalay
Tumаlay
olmayan hızlı koşan atı bana
ayttı: bаşıñ bаbаm nä töbän?
verdi, dünyada olmayan güzeli
Sändä qasäwät bаr, dädi. Män
bana hediye etti. Bu delikanlıya
känä qаn qaarını urаdım. Nä
ne vermem gerekir?
Aruuğа.
O zaman Tumalay Aru, deveciyi çağırttı:
murаt
O han efendi, “Ne istersin?
dägän о zamandа tüäcі Tuulı
diye sana sorar. Sen o zaman,
baynıñ qızın аlıp bär! dägän.
sağlığını isterim, dersin. O sana,
Şindi mаğа qudа käldi. Män
“Benim sağlığımı da iste!” der.
sänі
bir
Sen, “Sen bana ne istersin
tüäcigä qaytіp bärärmän? dädi.
dersen, ben Tuulı beyin kızı
O zamandа Tumalay Aruu
Tumalay
ayttı: mänі оğа sän bärärsіn,
dersin. O zaman han efendinin
dädi. Män sаa bаbаm, dädi, şu
başı öne eğilir. Hqan efendi,
dünyаdа bolmağan yüürüknü
“Ben kendime istettim, bana
bärdim, dädi. Sän mаğа ayttıñ
vermedi,
dа munu qaydan аldıñ? däp.
isteyeceğim?”
Män sаa о zamandа ayttım:
veremem derse hana ayıp, alıp
özüm özümü süydürüp аldım,
veririrm diye söyler, han efendi.
dädi.
Istä
qаnğа
mändän
bärmädim
dädim däp. Mäni süygän yіgіt о 240
hocalarını
-O beni ölümden kurtardı.
Anaw tüäcі qаnğа yarağаn,
230
alık
qaytіp bаrärmäm, dädi, bolmаz
boldu? dädi Tumalay Aruu. 225
ikilerini,
ädi.
Sän
şіndä
Aru’yu
istiyorum.”
buna der.
nasıl Alıp
Kızın söylediği gibi oldu.
qаnğа
Han efendi, alıp veririm, dedi. O
bärärmän däp ayt! Qan nä
Tuulı beye görücü gönderdi,
іstäysіn mändän där. Sän bir
“Allahın emriyle kızını Tumalay
şii istämäm, dä, şu tüäcinіñ
Aru’yu
аtın istäymän baş tаrtuuğа.
ver.”dedi. O Tuulı bey, “Hanın
benim
adamıma
404
245
250
255
260
Аrtıq sändän bir şii istämäm
kendisi
dä! O şindi о tayğа аwäs
deveciye
boldu-ki mäni unuttu şindi, о
Vermem, olmaz.” dedi. Tuulı
аtqа sаldı säwdаlığın о taynı
bey, kızı Tumalay Aru’ya geldi.
bärmäs äkän bаş tаrtuuğа,
Tumalay Aru, “Babam başın
qаlsın bir qanda оğа qaytmаsа
niye öne eğiktir? Sende yine
аyıptа. Bärmаsä çärä bolmаsа
kasvet vardır.” dedi. Babası, ben
оğа.
Aruunu
yine hanın bedduasına uğradım,
bärämän däp kättі. Tuulı bay
dedi. Tumalay Aru, ne oldu,
qаn nä istäysіn? dädi. Şu tüäci
dedi. Babası:
Ana
270
275
vermedim,
nasıl
o
vereyim?
аtın
-İşte deveci, hana yararlı
іstiimän dädi. Qannıñ mıysı
olur. Han, benden ne istersin
buruldu. Bärmäs äkän qаnğа
deyince o zaman deveci, Tuulı
ayp. Bärärmän däp ayttı diiАtın
beyin kızını alıp ver, der. Şimdi
känä Tumalay Aruu аldı. Toy
bana görücüler geldi. Ben seni
dügün ättі diiO zamandа qаn
hana vermedim, bir deveciye
ayttı: bu şii mänim bаşımа
nasıl vereyim?
mändän
mіnіp
kätkän
kädän waqıt boldu, bu tüäcі dä
O zaman Tumalay Aru:
bu aqıl yоq ädi. Bu aqılnı
-Sen beni ona verirsin.
qaydan 265
Tumalay
istedi
tаptı.
aqılnı
Babam, ben sana bu dünyada
Tumalay Aruudan tаptı. Аtını
olmayan hızlı koşan atı verdim.
оğа mіngіzdi, о tüäcі о аtın
Sen bana, sen bunu nereden
mağa mіngіzdiv Mändän gänä
aldın, diye sordun. Ben sana o
Tumalay Aruu аldı bu naslı şii
zaman, kendimi sevdirdim de
mаa boldu? Tumalay Aruunu
aldım, diye söylemiştim. Beni
kälip ätip çаğırdı. Tumalay
seven delikanlı o idi. Sen şimdi
Aruu
äfändinіñ
hana vermem diye söyle. Han,
qolun аldı. Qan äfändi kättі
“Ne istersin benden?” der. Sen,
bіkäsіnä,
äfändi.
“Bir şey istemem, şu devecinin
Mındа yiilğan qаtınnarğа bir
atını istiyorum başlık parası için,
äqayä ayt! dädi. Yaman öskün
fazla
käldi.
Bu
Qan
ayttı
qаn
da
bir
şey
istemem
405
280
285
290
nä? däp surа! awr nä? dä! tаtlı
senden.” dersin. Şimdi o taya
nä? dä! bäk nädir? dä! nä
heves etti, beni unuttu, o ata
yaman ölür? nä yaqşı ölür, dä!
sevdalığından başlık parası için
O qаtınnarğа qаnnıñ аpaqаyı
onu vermez, sözünden sönmesi
ayttı dii: bir äqаyä aytayım,
de bir hana ayıp. Vermezse ona
dädi dii, qıdırıñız! dädi diiАçı
çare olmaz da. İşte Tumalay
nä diir? tаtlı nädir? bäk nädir?
Aru’yu veremem dedi, gittiler.
öskün nädir. Nä yaman ölür?
Han,
nä
O
istiyorsun?” dedi. Tuulı bey, şu
zamandа qаtınnar qıdırdı іştä
devecinin benden binip gittiği
bаl dädi, tаtlısı şäkär, dädi, awr
atını
tämir dädi, bäknі qayа dädi,
beyni uyuştu. Vermezse hana
äpsіnі qatınnar ayttılаr. Sоn
ayıp. Veririrm, diye söyledi. Atı
kälingä ayttı: sän dä bir şii ayt!
yine Tumalay Aru aldı. Düğün
dädi diiАnnar qаtınnarğа ayttı
dernek etti. O zaman han:
yaqşı
ölür?
dädi.
dа män bilmäm, dädi. Іllä sän 295
bilmäsäñdа diiTumalay
300
305
310
ayt! Aruu
aytа:
Tuulı
istiyorum,
beye,
dedi.
“Ne
Hanın
-Bu şey benim başıma
dädi
nasıl,
ne
zaman
geldi?
awr
devecide bu akıl yoktu. Bu aklı
dämäsі іsanğa аğzınıñ lаğırı
nereden
bolur. O yärdän köktän аğır
Aru’dan aldı bu aklı. Atını ona
dır. Tаtlı dägän şii іnsаnıñ tilі
bindirdi, o deveci de atına beni
dir, о öskün dämäsі insanıñ
bindirdi. Benden yine Tumalay
qаlıbı dır qаndаğına sоğаr,
Aru, o atı aldı, bu şey nasıl
bäk dämäsі аrğımаğıñ tuyağı
oldu? dedi.
tawdan
pаşqа
känä
köbü
Han,
buldu?
Bu
Tumalay
Tumalay
Aru’yu
kätmаs. O äqayänі о tаptı. Sоñ
çağırdı. Tumalay Aru geldi, han
qаn surаdı qаtına Tumalay
efendinin elini öptü. Han efendi,
Aruu Tuulı baynıñ qızı nä
hanımına gitti ve ona söyledi:
ayttı? bulаrnıñ cämäsіn о ättі
-
Burada
toplanan
män bildim dädi qаn, bu şiilär
kadınlara bir hikâye anlat. Kötü
ondan qоptu bаşımа tüäci dä
uzun nedir, diye sor. Ağrı ne,
406
bilmädi. 315
tatlı ne, iyi nedir? Kötü nasıl ölür, iyi nasıl ölür? O hanın hanımı, kadınlara anlattı: -Bir
hikâye
anlatayım,
düşünün. Acı nedir, tatlı nedir? 320
Sağlam
nedir,
uzun
nedir?
Hangi kötü ölür, hangi iyi ölür? diye sordu. O
zaman
kadınlar
düşündü, işte bal, tatlısı şeker, 325
ağır demirdir, sağlam kayadır, hepsini
kadınlar
söylediler.
Sonra geline söyledi, sen bir şey söyle,
dedi.
Bütün
kadınlara
söyledi, ben bilmiyorum, dedi. 330
İlle sen bilmiyorsan da söyle, dediler. Tumalay Aru söyledi: -
Ağır
dediği,
insanda
ağzındaki lakırdıdır. O yerden gökten ağırdır. Tatlı denen şey 335
insanın dilidir, o uzun denen şey insanın
kalıbıdır,
vurur.
Sağlam
toynağı,
dağdan
göbeğine dediği
atın
pek
çoğu
gitmez. O hikâyeyi o çözdü. 340
Sonra han sordu, Tuulı beyin kızı Tumalay Aru, ne söyledi, dedi.
Söylediklerinin
hepsini
hana anlattı eşi; han, “Ben anladım, bunların hepsi ondan
407
çıktı, bunu deveci de anlamadı.” dedi.
345
2) Suliiman Payğаmbаr. 1
10
Süleyman
Suliiman payğambar häpsi аywаnnıñ
5
2) Süleyman Peygamber
tilin
dа
аñnağan.
bütün
bаr äkän, biräüün dа аlaym dаһı
karısı varmış, “Bir tane daha
yüz bolur. Аlğan bir аpaqаyı
alayım da yüz olsun.” der. Bir
dаһı, аlğаn аpaqay bügün bаrsа
kadın daha almış, aldığı kadın
dа marаz, yаrın bаrsа dа marаz
bugün
öbürgün dа marаz. Sоñ suray
gelse maraz, öbür gün gelse
Suliimаn payğаmbаr аpaqaydan
maraz.
sänіñ nä awrii? -Därdim därmän
peygamber
bulucaqsаñ, dii-Bälkin bulаrman
neren
ayt därdiñnі! -Mänim därdim dii
Karısı:
gelse
maraz,
Sonra
karısına,
hasta?”
yarın
Süleyman diye
-Derdime
“Senin sorar. derman
birär аyağından bir sаray sаl!
bulacaksın, der.
dädi. Şunuñ içindä оtursаm sоñ
-Belki
bulurum,
söyle
derdini.
payğambär ämir ättі quşlаrğа,
-Benim derdim kuşların ya
quşlаrnı yiidı. Sіzіñ yа birär
birer
qanatıñızdan yа birär аyağıñdan
ayağından
bir
saray
bir sаray salacaqmu? Mäşäürä
yaptırmandır.
Onun
içinde
ätіñіz
tаbıñ!
oturursam
Quşlаr ciildılаr. Mäşäwrä ättilär,
der karısı.
dа
bu
çаräsіn
çаräsі tаbılmаdı. Biräw(ü)sі dädi bir аdadа bir üç yüz säksän yıl 25
diliden
anlarmış. Onun doksan dokuz
saw(u)lаcaqman, dädi. Suliimаn
20
hayvanın
Оnuñ dоqsan dоquz аpaqаyı
quşlаrnıñ yа birär qanattаn yа 15
peygamber
bir qаrа quş wаr, şu kälsä bälki
kanadından
sonra
Süleyman
ya
birer
iyileşeceğim, peygamber
kuşlara emretti, kuşları topladı: -
Sizlerin
ya
birer
408
çaränі
30
35
40
tаbаr.
Suliiman
50
birer
ayağınızdan
cіbärdi, täz kälsіn däp. Anaw
yapacağım. Meşavere edin, bir
quş
çaresini bulun, der.
bаrdı.
Sänі
Süliiman
bir
saray
çaqırа, dädi, täz
Kuşlar toplandılar, meşavere
kälsіn! dädi. Män kitap оquy
ettiler, bir çaresini bulamadılar.
yаtаman soñ män bаrayım dädi.
Birisi,
Soñ kälmädi, payğambär dа bir
seksen yaşında bir kara kuş
quş yibärdi. O zamandа qаrа
var, o gelirse belki bir çare
quş
bulur.” dedi.
payğambär
ayttı:
män
kitäp
oquy
“Bir
adada
üç
yüz
yаtаman şindi bаrayım dädi,
Süleyman peygamber, çabuk
dаһа bаrmаdı. Sоñ payğambär
gelsin diye hızlı uçan bir kuş
qırğıy quşqа ayttı: sän bаr!
gönderdi. İşte kuş gitti. “Seni
kälmäsа
Süleyman
çärіk
çärіk
ät!
peygamber
çäñgällärіñä il dä käl! Qırğıy quş
çağırıyor, çabuk gelsin dedi.”
bаrdı. Mäni Süliiman payğаmbаr
der. Kara kuş, “Ben kitap
cibärdi käl! dädi, kälmäsäñ çärіk
okuyorum, sonra gelirim.” dedi. Sonra
gelmedi,
peygamber
yanına qоn dа! аrtıñа qаrа män
gönderdi. O zaman da kara
kälmäsäm sän qaytаr dа mänі
kuş, “Ben kitap okuyorum, imdi
çärіklärsän, dädi. Qırğıy bаrdı
gliyorum.” dedi. Yine gelmedi.
qоndu. Аrtınа aylаnıp qаrаdı.
Sonra peygamber yırtıcı kuşa
Qara quş kötärilіp uştu. Käldi
söyledi:
qırğıyman
barabar
sänі
bаşlаp
kuş
daha
Suliiman
-Sen git, gelmezse parça
Suliiman
parça et, pençelerine tal da
päyğаmbаr ayttı: nä üçün sän män
bir
Süleyman
dädi. Qara quş ayttı sän däñgіz
päyyаmbаrğа.
çaqırğаn
waqıtta kälmädiñ? O zаman 55
ya
payğаmbär bir käskin uşqаn quş
çärіk ät! çіñgällärіñа il! dä käl! 45
kanadınızdan
getir! Yırtıcı kuş gitti: -Beni Süleyman peygamber
qаrа quş ayttı: män kitap qаray
gönderdi.
ädim. Cärmän suwu ölçii ädim,
“Parça parça et, pençelerine
Gel,
gelmezsen,
409
qaysı köp däp. Suliiman surаdı: qaysı ziyadä yärmі ziyadä sumu
qarа yär ziyadä bolur, dädi.
beni parçalarsın, dedi.
män
sіz
dı
kuş
gitti,
kondu.
Ardına dönüp baktı. Kara kuş
dädi päyğambär. -Sunu cаyıp
yükselip
cibärämіn tоbuqtаn ätip ölçiimän
beraber
о
bolа
peygambere geldi. Süleyman
äfändim, diiÄfärіn aqıllı äkäsіn.
peygamber, “Niçin ben seni ilk
Äkincі
çağırdığımda gelmedin?” diye
zamandа
su
ziyаdä
çağırtqаnımdа
nägä
män kitap оquy ölçädim ölü хаdar
çoktur
nä
хаdаr?
dädi
yırtıcı
kuşla
Süleyman
O kara kuş: “O zaman ben kitap
tіrі
uçtu,
sordu.
köpmü tіrі köpmü? - Ölü nä
okuyordum. diye
Hangisi
yerle
suyu
ölçüyordum.” dedi.
dädi. -Nä üçün ölü köp bolur? tіrі
Süleyman: “Hangisi fazla?
köp bolа dаa dädi Suliiman, bіñ
Yer mi fazla, sum u fazla?”
yüz bir cаn är kün tuа, bіñ can är
diye sordu.
kün ölä, tіrіsі köp bolur daa dädi.
Kara kuş, su fazla, dedi.
Män şuytıp saymaymаn, dädi
-Niçin su fazla, yer fazla olur,
kişіnі ölü sаyaman, оnuñ üçün ölü
köp
bolur.
päyğаmbаr,
Äfärіn,
оnu
dа
dädi bildiñ.
Üçüncі qırğıynı cibärgändä nä käşіktіñ? 85
Yırtıcı
ölçämiimän, dädi. Naslı ölçiisän?
qаrа quş, kün tuğаçä yuqlağan 80
deniz
Ben gelmezsem sen döner de
ayttı:
Süliiman. Qara quş: ölü köp, 75
“Sen
zіyadä. -Nä üçün su ziyаdä,
quş
kälmädiñ? O zаmаndа dädi quş: 70
kuş,
kenarına kon da arkana bak.
Qara
Päyğambär
65
Kara
su
ziyаdä? 60
tak da getir.” dedi.
dädi,
O
zamandа
dedi Süleyman. Kara kuş, “Peygamber ben sizin gibi ölçmüyorum.” dedi. “Nasıl
ölçüyorsun?”
dedi
peygamber. -Suyu
yayarak
dünyаdа aqıllı köpmü aqılsız
gönderiyorum,
topuktan
köpmü? оnu tüşündüm, dädi.
ölçüyorum, o zaman da su
Qaysı köp? dädi päyğаmbаr.
fazla oluyor efendim, der.
410
Aqmaq qop, dädi qаrа quş. Nä üçün aqmaq qop bolа? aqıllı kişi 90
Kuş söyledi:
qаrа
-O zaman da ölü mü çok, diri
quş
tilіmän
aytа:
Äfärіm
apaqay
mi çok, diye kitap okuyordum.
aqmаq
“Ölü ne kadar, diri ne kadar?”
qаrа
quş.
dedi Süleyman. Kara kuş, ölü
Suliimаn
aqıllı
çok, dedi.
kişіnі
dädi,
dädi
sіzdii
äkäsіn, tilä mändän tilägіn, dädi.
Süleyman:
Män bir şii іstämiimаn, dädi qаrа
-Niçin ölü çoktur? Diri daha
sawluğuñuznu
çoktur. Bin yüz bin can her gün
іstiimän, dädi. Üç kärä şaytıp
doğuyor, her gün ölüyor, diri
surаdı,
daha çoktur.
quş,
105
män
Män
yürgän
sаyamam,
100
çağırdığımda niye gelmedin?
köp bolur, dädi. O zаmаndа saymaymаn.
95
-Aferin, akıllıymışsın. İkinci
sіznіñ
sawluğuñuz
іstiimän,
dädi. O zamandа päyğаmbаr
Kara kuş:
män sänі quşlаrınıñ pаdışаsı
-Ben öyle saymıyorum, gün
ättіm, dädi. O zamandа quşlаr
doğarken uyuyan kişiyi ölü
cümläsі
sayıyorum,
quаndı
qаnаtlаrı
käsilüüdän qutuldu, аyaqlаrınıñ käsilüüdän qutuldu.
onun
için
ölü
çoktur, dedi. Süleyman peygamber: -Aferin
bunu
Üçüncü
da
yırtıcı
bildin. kuşu
gönderdiğimde niye geciktin? -O zaman da dünyada akılsız mı çok, akıllı mı çok, diye düşünüyordum. “Hangisi çok?” diye sordu peygamber. “Ahmak çoktur.” dedi kara kuş. -Niye ahmak çoktur? Akıllı çoktur, dedi peygamber. O zaman kara kuş, “Ben
411
sizin gibi saymıyorum. Ben kadın sözüyle iş yapanı ahmak sayıyorum.” dedi. Süleyman peygamber, akıllıymışsın.
“Aferin Dile
benden
dilediğini, dedi. Kara kuş, “Ben bir şey istemem, sizin sağlığızı istiyorum, dedi. Üç kere böyle sordu
paygamber;
kuş,
sağlığınızı istiyorum, dedi. O zaman peygamber, ben seni kuşların padişahı yaptım, dedi. O
zaman
kanatları kesilmekten sevindi
kuşların ve
hepsi, ayakları
kurtuldu
diye
412
12. DEYR
Qabää kätkän qаrşqır
Kâbeye Giden Kurt
kätäcäk
Kurt kâbeye gidecekti, bir
bаşınа pşä sаrdı sаrıq ätip. Soñ
şeyi sarık edip başına sardı.
kätip bаrа, bir tаnaa rаs käldi,
Sonra giderken bir danaya rast
mundan
geldi, dana ondan kaçtı. Kurt:
Qarşqır
1
5
12. DÄІR.
tаnа
15
20
25
qаştı.
Kaşmа,
dädi, män qаbäägä kätäcäkmän,
-Kaçma,
ben
kâbeye
män sіznі köp аşаdım män
gideceğim, ben sizden çok
älаllıq іstäymän. O tаnaа ayttı:
yedim,
sän
istiyorum, dedi.
qаbäägä
bolmаssan, 10
qаbää
qaytаrsın.
bаrsаndа sän
Qarşqır
acı
yoldan ayttı:
sizden
helâllik
Dana; “Sen kâbeye gitsen
sän
de hacı olamazsın, sen yoldan
gunakär bolduñ, аasі bolduñ,
dönersin.” dedi. Kurt, “Sen
sän täübä ät! Sоñ dаһı kättі, äki
günahkâr oldun, âsi oldun,
dänä qоşqar rаs käldi, olаrdа
tövbe et!” dedi.
qаçacaq boldu. Qaçmаñız! dädi,
Sonra kurt biraz daha gitti,
män qаbäägä kätäcäkmіn, dädi,
iki tane koça rastladı. Onlar da
män sіzdän, älаllıq istäymän,
kaçacak
män sіznі köp аşаdım. Älаl
oldu.
Kurt,
“Kaçmayın!
Ben
kâbeye
bolsun! Dädilär. Ondan kittі bir
gideceğim,
sizden
helâllik
аtqa rаs käldi. Аttаn dа älаllıq
istiyorum. Sizden çok yedim.”
іstädi аt ayttı sän qaytаrsın аcı
dedi.
bolmаssın.
şоnumаn
dediler. Kurt, oradan gitti, bir
qabäägä kättі. Üç kün, bäş kün
ata rast geldi. Attan da helâllik
kättі, оn kün kättі qаrnı аçtı.
istedi. At, “Sen dönersin, hacı
Mäniñ qaysı аtаm qaysı anam
olmazsın.” dedi. Kurt böylece
qаbäägä
män
kâbeye gitti. Üç gün, beş gün,
şаşqаnman qаşqırdan dа acı
on gün gitti, karnı acıktı. “Benin
bolurmаz, dädi. Rаs käldi bir
hangi annem hangi babam
bаşmaq sämіz ädi, dädi, аşаğаn
kâbeye
Qarşqır
bаrğan,
Onlar,
helâl
gelmiş,
olsun,
ben
413
30
bolsаm! anamа qаbää, dädi, rаs
şaşırmışım,
käldi
olmaz.”
qоşqаr,
qabäägä
35
40
45
50
55
älаllıq
kätäcäk
acı
istäp bolup,
semiz
kurttan
dedi. bir
İki
sığıra
hacı
yaşındaki rastladı,
lаzım ädi аşаmaq. Rаs käldi bir
yersem anneme Kâbe’ye dedi.
аt, оnu dа аşаmаdı аcı bolup
Bir
dädi päşmän boldu. Şindi qаşğır
isteyip hacı olamaya kâbeye
yoldan qayttı, rаs käldi banа
gidecekti,
аtqа, аt bildi Onuñ аşаcаğın, аt
gerekiyordu. Bir ata rastladı,
bir аyağın kötärdi. Qarşqır käldi
hacı
bunuñ qаtına. Sänі ändi bildim,
yemedi, pişman oldu. Şimdi
sän
kurt yoldan döndü, bir ata
mäni
аşаcаqsın,
sän
koça
rastladı,
helâllik
yemek
olacağı
için
yemesi onu
da
kätkändän bärі bir muq kirdi
rastladı.
аyağımа şоnuñ аğırısından bir
yiyeceğini anladı, bir ayağını
оt оtlаmаdım, şо muqnu tаrtıp
kaldırdı. Kurt bunun yanına
аl! bir оt оtlayım sоñ аşа! dädi.
geldi. At söyledi:
At
kurdun
onu
Аt аrtаyağın kötärdi bunu оğа
-Seni anladım, sen beni
köstärdi. Qarşqır ayttı: mınaw
yiyeceksin, sen giderken bir
muqmu? Mınaw muqmu? Аt şu
mıh
waqttа qаşqırnıñ awzuna bir
ağrısından bir ot otlayamadım.
çіptä urdu, awzu murnu qan
Şu mıhı çekip al, bir ot yiyeyim
boldu. Qarşqırnıñ taqatı kättі. Аt
sonra beni yersin, dedi.
ayağıma
battı,
onun
qutаrdı qarşqır kättі, qoşqаrlаrğа
At arka ayağını kaldırdı,
bаrdı, qоşqаr dа bilä bunıñ
bunu ona gösterdi. Kurt, “Mıh
аşacаğın.
ayttı
bu mu? Mıh bu mu?” diye
qоşqаr: Ändi bildim sän bіznі
sordu. At o zaman kurrdun
aşacaqsın sän kätkändän bаrі
ağzına bir çifte attı, kurdun
bіzіm іdаmız bаr. -Nä іdаñız bаr
ağzı burnu kan oldu. Kurdun
dädi
yаqnı
takati gitti. At kurtuldu. Kurt
оtlayım, dii, mäniñ bu ayaqtаşım
gitti, koçlara vardı, koç da
qail bolmay, mändä bii yaqnı
onları yiyeceğini anladı. Koç,
оtlayım, sän о yаqta оtlа! dädi.
kurda, “Şimdi anladım sen bizi
qаşğır
Qarşqırğа
män
bii
414
60
Sän kätkändä şо іdаmаn bir оt
yiyeceksin. Sen gittiğinden beri
оtlаmаdıq. Sän bizgä bir mäjа
bizim bir iddiamız var.” dedi.
sız, sоñ оtayq, soñ аşаñ bіznі.
Kurt, “ne iddianız var?” diye
Qarşqır
sordu. Koç:
qayl
boldu.
Qarşqır
bulаrğа mäjа quyruğumаn sızdı, 65
70
köstärіp
bärdi.
Şay
ätip
olmadı;
аrаsına käldi, äki müüzlärі bilän
otlayayım sen bu tarafta otla,
оrtаğа kälgän sоñ, kälip оnu
dedi. Sen gidince bu iddiayla
sоqşulаr tаp kökrä çapıldı, tаqаtı
bir şey yiyemedik. Sen bize
kättі. Ondan dа qutuldu. Аnaw
mezra çiz, sonra otlayalım,
tаnаa bardı, tana cata közü
sonra bizi yiyin,. Kurt razı oldu.
yumuq
Kurt bunlara kuyruğuyla mezra
küşäy.
Qarşqır
bаrdı
85
90
ben
bu
tarafta
çizdi, gösterdi.
mänі
Böyle yaparak iki koçun
аşаcaqsın dädi. Mänim аtаm
arasına geldi, ortaya geldikten
öldü bu yаqqа. Аnаm olgändän
sonra ikisi boynuzlarıyla gelip
bir män yılayman, kä1 qаrşqır
onu vurdular, ta göğsü çarpıldı,
maña bir därtli türkü ayt! Sоñ
takati kesildi. O aradan da
аşа! dädi. Qarşqır közün yumdu
kurtuldu, işte danaya vardı,
uu däp uluy bаşlаdı. Köydän
dana gözleri yumulu yatıyordu.
köpäklär äpsі käldi. Közün аştı
Kurt ona vardı, dana gözünü
köpäk аnıñ aylanasındа toldu.
açtı,
Ol ändi qаçayım, dädi. Qaştı,
“Benim anam bu yerde öldü,
köpäklär tüştülär оnuñ päşіndä.
Anam
Bir bayguş аdаm bаltа sаbın
ağlıyorum, kurt gel de bana bir
bälindä qıstırdan dağdаn qayttı,
dertli türkü söyle! Sonra beni
kälä yаtа. Qaradı bir qаrşqır
yersin.” dedi. Kurt gözlerini
yolmаn kälä yаtа. Bir käsäk
yumdu,
uu
köpäk pіşіnä, tüşkän. Аnaw kişi
başladı.
Köydeki
qоrqtu dа qaçtı, bаrdı, bir qоbаa
hepsi
kärdü.
80
benim bu arkadaşım buna razı
zämzämär bolup äki qоşqаrnıñ
оñа, tаnaa közün аştı qаrşqаrnı 75
-Ben bu tarafta otluyordum,
Ändi
qаrşqır
kurdu
gördü.
Dana,
öldüğünden
geldi.
diye
beri
ulumaya köpeklerin
Gözünü
açtı,
415
kirdi, qаrşqır dа bаrdı оndа kirdi.
köpekler
Qarşqır
bärdi
dolmuştu. O, şimdi kaçayım,
ätіp
dedi. Kaçtı, köpekler peşine
qaytаrа. Іtlär kättі, qаrşqır qaldı
düştü. Bir zavallı adam balta
qоbаnıñ іçіndä, о аrtındа kişi
sapını
bаrıp bilmädä. Qarşqır ayttı: Öz
dağdan dönüyordu. Gördü ki
bаşınа: rаs käldi bir аt аyağınа
yoldan bir kurt geliyor. Bir grup
muq qatqan ämiş, аyağı awrğаm
köpek peşine düşmüş. İşte
şо muqnu аl dädi аt, män nаslı
adam korktu, kaçtı, gitti bir
mätüü män nalbаt tügül ädim,
kovuğa girdi, kurt da oraya
ma
awzum
girdi. Kurt arkasından oraya
murnum qаnаtmа. Ma rаs käldi
girince ağzıyla itlere bağırıyor.
äki
yоq
Köpekler gitti, kurt kovuğun
sıyrаp
içinde kaldı, O arkadaki kişi
pаdışаnın zämzämärmі ädim?
gidemedi. Kurt kendi kendine
Rаs gäldi bir tаnа аnаsı ölgän
konuştu:
awzunaa 95
100
nä
110
115
qоbа
іtlärgä
aqaw
gäräk
qоşqаr,
ätmіşlär 105
аrttаn
ädi
оt
män
оtlаrğа, mäjа
onun
beline
etrafında
sıkıştırmış,
ämіş, mağa bir türkü ayt! dii,
-Bir ata rastladım, ayağına
män kämаnаcı ädimmі? Yоqsа
mıh batmıştı, ayağı ağrıyordu,
män ustаmı ädi türkü aytmа?
şu mıhı al, dedi. Ben nasıl
ayp mätüülük ättі. Аnaw kişi da
aptalım, ben nalbant değildim,
qоrqup оturа. Mänіm аrtımdа
ağzımı burnumu kanatmaya ne
şindi bir kişі bolsа, dädi qаrşqar,
gerek vardı? Ot otlayan iki
аlsа mänі quyruğundan, bаlаbаn
koça rastladım, benim çizdiğim
tаyаqmän mänі töbölän öltürsä
mezra sınırını yok etmişler.
mağa lаyıqtır. Anaw kişi аldı оnu
Ben
quyruğundan bir bаltа sаpman
miyim? Bir danaya rastladım,
tоböläp
anası ölmüş, bana bir türkü
öltürdü,
arqasındа
bаlаban könün аldı dа kättі.
padişahın
zemzemeri
söyle, dedi. Ben kemaneci miydim? Yoksa ben sanatkârı mıyıdım
türkü
söyleyecek?
Ayıp, aptallık etti. İşte adam da
416
korkup arkamda
duruyor. bir
kuyruğumdan
Benim
kişi tutsa,
olsa büyük
sopa ile tepeleyip beni öldürse, bana müstahaktır. İşte adam onu kuyruğundan yakaladı, bir baltanın
sapı
ile
onu
tepeleyerek öldürdü, arkasında büyük bir deriyi aldı da gitti.
417
1
5
13. KÖGÄННİ KİYАT (Nоğay).
13. KÖGENNİ KİYAT (Noğay)
1) Оrаq Mаmay.
1) Orak Mamay
Аrаyınа bolğan
Böyle olur
Оrаq Mаmay Mırzа ayttı:
Orak Mamay Bey söyledi:
Käälüü mіnän äkimіz
Keelüv ile ikimiz
qаnnı öşlü bіz tügül
Hanla
qаrmаlаsа kirärgä
Yağmalarsa girmek için
Qarmаlаsаm qаn dа yоq
Sallayıp vururursa çıkmak için.
bаldаğı yuаn ay bоlаt
Yağmalarsam han da yok
yаmandı bаsqa şаlаrğа,
Sallayıp vurursam kın da
Ахrät
bоlmay
yok
aw
іgіlär
qаlmаstа
Kabzası Kötünün
aq diwanındа turğаndа
hilâl
başını
kesmek
için,
Аdаşаm däp qоymаmdа,
Başını ikiye bölmek için,
pırаğım dii mіnärmän.
Ahret olmadan ah iyiler
Аştırхаn аdаm bаrmаs
kalmaz da
uu bоldu bоluum,
Ahrete varınca,
bu Аzawdıñ bіzgä аraqlı
Hakk divanında durunca
bаlı
Şaşırırım diye bırakmam da
uu bоldu bоluum,
Hızlı
bu Аzawğа аştаn ärtäp 25
kalın
biçimindeki kılıç
Ахrätkä bаrğаndа,
20
biz
särmäläsä çığarğa.
bаsın äki bölärgä
15
olan
değiliz.
särmäläsäm qın dа yоq 10
davası
giden
atım
binerim.
yaw tiisä bоluum,
Astrahan’a adam gitmez
аğаlаr аa böläk
Zehir oldu hayatım,
awzğа
sawğа
där
bоluum. Аtlаn аtlаn dägänsіz,
der
ädi
Bu Azak’ın bize içkili balı Zehir oldu hayatım, Bu Azak’a dıştan kolayını
418
аtlаnıp yоlğа çıqtıq? bіz, аtlаnıp yоlğа çıqqan sоñ,
30
Ağalar aa bölük
ätägі аltın yäñі аltın
Ağıza sağlık derdi hayatım
aq käräwkä tоnnаrğа
Atlan atlan dersiniz,
naalät bоlsun dägänsіz,
Atlanıp yola çıktık biz,
bu yаğıdа büytüp tаpqаn
Atlanıp yola çıktıktan sonra, Ağır askere rastladık ,
ayrı tändä yatаlmay
Rastladıysak doluştuk,
Mаlаşığа yätаlmay
Eteği altın, yeni altın
qаbırğаn bаsı bawr ät
Ak zırh gibi kürklere
qаn tоlаrğа usaydı,
Lânet olsun dersiniz
mоynu аlа qаrğаlаr
Bu tarafta bu şekilde bulduğunuz mallara
şaqıldаsıp bаsımа
Ayrı tende yatamadan
üyа täbärgä usaydı. 45
50
Оraq Mаmay Mırzа bіr yärgä
Malaşığa yetişemiyor
bіr sаan bоlup tura, оnuñ bіrdä
Kaburganın başı bağrı et
Аly(ı)-üsmа’іl аğаsı bоlup tura.
Kan dolmu benziyordu,
Bіr dа küşük qardаşı Käälü. Bіr
Boynu kısa olan kargalar
gün
Gürültü ederek başıma
Üsmа’іl
aytа
Käälügä,
qardаşım sаğа dа yоq bіr şiі,
Yuva yapıyora benziyordu.
mağa dа yоq іştä, mırzаlıqnı
Orak Mamay Mirza bir yere
Оraq
55
dokunursa
yоluqtuq isä tоluqtrq,
mаllаrğа
40
Düşman hayatım
awr askärgä yоluqtuq,
35
bularak
Mаmay
sän
sahip olur, onun bir de Aly(ı)-
Оraqtаn bіr bаlаbаn töbä bаr dır
üsma’il isimli ağabeyi vardır.
dii,
Bir de küçük kardeşi Keelü.Bir
sоnu
ätä.
bаrdа
Bаr
özüñä
tilä!
diiSоñrа bіr kün bаrа dа Käälüü
gün Üsma’il, Keelüye söyler:
Оraq Mаmayğа aytа. Аğаşım,
- Kardeşim sana da bir şey
dii şu bаlаbаn töbä mağa bär! dii
yok, bana da bir şey yok işte,
Оraq Mаmay aytа: sän mändän
beyiği Orak Mamay yapıyor.
аt іstä, mаl іstä, pаrа іstä! оbаnı
Sen git Orak Mamay’a “büyük
419
60
qaytäsіn sän? diiKäälüü aytа:
bir tepe var” deyiğ kendin için
män ölgön sоñ mınaw töbänі
iste, der.
Käälüü töbäsі därlär. Şıq, dii
65
Оraq, sän аqılsız, diiO Käälüü
Orak Mamay’a söyler:
soñ şığа, kätä. Аly’ Üsmа’іlğа
-Ağabeyciğim,
bаrа. Аly’ Üsma’іl aytа: sän nä
tepeyi bana ver, der.
іşlädіñ
diiKäälüü
aytа:
Оraq
Mаmayğa bаrdım töbänі tіlädіm,
70
80
85
büyük
- Sen benden at iste, mal iste,
aytа: män aytmаdım mı sаğа
yapacaksın, der.
para
iste,
obayı
ne
bärmäs, diiОnu öltürmäy bіzgä
Keelü söyler: “Ben öldükten
Mırzаlıq yоqtur diiO zаmаnda
sonra bu tepeye Keelüü tepesi
Käälüü aytа: nаslı öltürmälі? bіz
derler.”
öltürüp
bоmаspıs,
diiO
Orak:
“Defol,
akılsızsın.”
qоlay şіi, diiYаrın äkіñіz awğа
çıkar, Aly’ Üsma’il’e gider. Aly’
şığаrsız.
ärmağal
Üsmail: “Sen ne yaptın?” der.
kälgän qılış bаrdır. Sän о qılışnı
Keelüü: “Orak Mamay’a gittim,
іstä dii körmägä. O sаğа bärär,
tepeyi istedim, vermedi.” der.
dii,
O zaman Aly’ Üsma’il söyler:
Оndа
qılışnı
bіr
Qaytаrıp
özüngä
bärgändä, şu waqıttа öltürürsän.
der.
O
sen
zаmаndа Аly’Üsmа’іl aytа: о bіr
Keelüü
-Ben söylemedim mi, sana
Ärtäki künü Оraq Mаmay bilän
vermez.
Käälüü äkisі awğа kättilär. Yоldа
bize Mirzalık (Beylik) yoktur.
Käälüü Оraq Mаmaynıñ qılışın
O zaman Keelüü söyler:
іstädi körärgä. O dа bärdi, kördü
-Nasıl öldürmeli, biz onu
qılışın
хayrlаdı,
qаytarıp
bäräcäktä Оraq Mamay qılış tutup bärgändä Käälüü аğаsın
90
şu
Orak Mamay:
bärmädi. O zаmаndа Аly’Üsmail
оnu 75
Sonra bir gün Keelüü gider
Onu
öldürmeyince
öldüremeyiz, der. O
zaman
Aly’
Üsma’il
söyler:
çaptı. Sоñ Оraq Mаmay yarаlı
-O kolay bir şey, yarın ikiniz
üygö qaytıp käldi, tösäkkä yattı
ava çıkarsınız. Onda armağan
bu yırnı ayttı, оndan sоñ Оraq
gelen bir kılıç var. Sen onu
420
Üsmaıldа
görmek için iste. O sana kılıcı
bаrdı. Män Оraqnı öltürdüm,
verir. Tekrar kendisine verirken
dädi. O zаmandа Аlyı Üsmа’іl
onu öldürürsün, der.
öldü,
95
100
Käälüü
Аly’
sän mänіñ bаtırımnı öltürgänsіñ
Ertesi gün Orak Mamay ile
аrslаnımdı öltürgänsіn, män sänі
Keelüü ikisi ava gittiler. Yolda
аlay ätäym bulay ätäym! dädі.
Keelüü, Orak Mamay’ın kılıcını
Sоnnаn qоrqup Käälüü çölgä
görmek için sitedi. O da verdi,
çıqtı dа kättі. Оl isä çöldä öldü.
kılıcını gördü, hayırladı, tekrar vereceği zaman, Orak Mamay kılıcı tutup verirken, Keelüü ağabeyini kılıçladı. Sonra Orak Mamay yaralı bir şekilde eve
105
dönüp geldi, yatağa yattı, bu türküyü söyledi, ondan sonra Orak
öldü,
Üsma’il’e
gitti.
Keelüü, “Ben
Aly’ Orak’ı
öldürdüm.” dedi. O zaman Aly’ Üsma’il “Sen Benim yiğidimi öldürmüşsün,
arslanımı
öldürmüşsün, ben seni öyle edeyim, böyle edeyim.” dedi. Keelüü korkup sonradan kıra çıktı da gitti. O ise kırda öldü.
421
2) Dоstаnbät. Аzawdа
1
5
10
15
Dоstаnbät
Azav’da
Dostanbet
ağa
varmış, ondan başka otuz iki
аğа bolğan, äpsіdä bаtırlаrdаn
ağa daha varmış, hepsi de
bolğan. Bіr kün оlаr mäşäürät
bahadırlardanmış.
ätkänlär. Yаrımğa kün аtlаnıñız
gün kendi aralarında, yarım
däp. Mаl qıdırmağа о kündä аlar
gün
Qalmаq
ätär
konuşmuşlar. O gün de onlar
ämіşlär. Ärtäsі künі оtuz äki
mal aramak için Kalmuk ile
аğаlаr äpsі dа аtlаnıp kätkänlär.
kavga
Bir kün, äkі kün, üş kün däp yоl
ağaların
kätkänlär. Bіr künü köp askärgä
atlarına binip gitmişler. Bir gün,
rаs
Аyaqtaşları
iki gün, üç gün diyerek yol
aytqanlаr: qаşayq bundan, bu
gitmişler. Bir gün kalabalık
köp askärdän, Dоstanbät аğа
asker
aytqan: qaşmaq bоlmаs ayptır.
Yol arkadaşları, “bu kalabalık
Аllа nä köstärsä şunu körärbіs,
askerlerden kaçalım” derler;
dägän.
Dostanbet
bilän
qawğа
kälgänlär.
Bаşlаğan
qawğа
Ämdі
köbüsün
atlara
olmaz
Onlar
bineriz,
etmişler. hepsi
diye
Otuz ertesi
grubuna
bir
iki gün
rastlamışlar.
ağa,
ayıptır,
“Kaçmak Allah
ne
qırğanlаr. Bir şätkä şıqqаnnar
gösterirse onu yaşayacağız.”
sоñ
der.
bіr
qamşısı
bаr
äkän
Kavga
etmeye
Dоstаnbät аğаnıñ. Qawğа ätkän
başlamışlar.
yärindä
о
-
kırılmış. Bir kenara çıkmışlar.
Ağаlаr,
dii,
qamşım
Dostanbet ağanın bir kamçısı
qаlğаn, 25
ağа
bоlğаn, оndаn bаşqа otuz äki
ätkännär. 20
2) Dostanbet
qаmşı
qаlğаn.
mänіm
qaytаmаn
diiAğalаr
aytа: qaytma! diiDоstаmbät аğa aytа:
qаmşımnıñ
qоlğаmаsı
аltın, sаbı yäz dii, ösägі bulаn tärіsі,
örümü
diiQamşım
ögüs
qаldı,
qaysı,
qaytаman,
varmış.
O
Şimdi
kamçısı
çoğu
kavga
ettikleri yerde kalmış. -Ağalar,
benim
kamçım
kalmış, dönemem, der. Ağalar, dönme, derler. Dostanbet ağa:
422
30
35
diiSоña qaytıp bаrа äskärgä. Bіr
-Kamışımın ucu altın, sapı
tаğı qawğа ätä. Bäktä awr yаrаlı
bakır, kılıfı ala geyik derisi
bоlur. Nä bоlsаdа ölmäy, çığa
kamçım kaldı, dönemem, der.
äskärdän, qaytıp ağаlаrğа kälä.
Sonra dönüp askerlerin yanına
Sоñ аğаlаr munu sаlğа sаlа,
gitmiş. Bir daha kavga etmiş.
sаlmаn Tän suwundan şıqtılаr
Oldukça yaralanmış. Yine de
аğalаr, şu yärdä yır aytаlаr bu
ölmemiş, askerlerden ayrılmış,
yır aytqanda soñ Dоstаnbät аğа
dönüp ağalara gelmiş. Sonra
öldü.
ağalar
bunu
sala
koymuş,
ağalar sal ile Ten nehrinden çıkmışlar, söylemişler,
bu
türküyü
bu
türküyü
söyledikten sonra Dostanbet ağa ölmüş.
3) Оrаq Mаmaymаn Külkä. Tоqtamışnı öldürüp kälgän
Toktamış’ı öldürüp öldürüp
sоñ Оrаq Mаmay yängäsіn аldı,
geldikten sonra Orak Mamay
ondаn sоñ оn äki qаrındаşları
yengesini aldı, ondan sonra da
onu quulаdı. Bіr kün bulаr yiildı
onu on iki kaedeşi kovaladı.
1
5
bіr yärgä bаl ättilär. Sоñ yämіn ättі
Оraqnı
öltüräyk!
Bir
gün
bunlar
bir
yere
däp.
toplandı, bal içkisi hazırladılar.
Mаmay
Sonra Orak’ı öldürelim diye
kіrmädi. Sоñ Mаmaynı öltüräcäk
yemin ettiler. Bu yemine Isi
bоldulаr. Sоñ bіr kіşі yіbärdi
Mamay katılmadı. Sonra Orak’ı
Оrаqqa, şаğır kälsіn, dädi. Bаrdı
öldürmeye
karar
о kіşі Оraqqа. Gäcä ädi. -Bаtır
Orak’a
kişi
sänі şaqırаlаr оn äkilär, dädі.
çağır gelsin, dediler. O kişi,
Sоñ
Orak’a gitti. Geceydi.
Yämіnnіñ
10
3)Orak Mamay İle Külke
іşіnä
turdu
Isі
Оraq
yärіnnän
kätäcäk bоldu. Оraqnıñ qayiiyı
bir
verdiler.
gönderdiler,
-Yiğit, seni on ikiler çağırıyor,
423
15
dädi-kі:
sawtnuñnu
sılаlаrıñnı
аlа gät! dääy. Оrаq dіñnämädi
20
25
karısı: “Zırhını silahını alarak
mаn bаl bärdilär. Sоñ Mаmay
git!”
dädі-kі: bаr şäştär mаğа, dädi.
söylediğini dinlemedi. Öyle boş
Sоñ
gitti Orak. Sonra o meclise
Оraqnıñ
qаniiyı
Külkä
dedi.
Orak,
karısının
dägän аtаlığı bаr äkän, qaniiyı
vardı.
оğа kätti bаrıp sölädі Külkägä:
verdiler. Mamay, “Bana şeş-târ
Mırzаñnı
ver.”
оn
äkі
аlıp
kättі
Sırayla dedi.
öltürürgä. Sоñ Külkä kätti оndа
karısı,
Külke
mäcliskä. Sоñ оn äkinіñ bіrіsі
varmış,
ona
şäştär şаldı:
söyledi:
bal
iökisi
Sonra
Orak’ın
isimli
atabeyi
gitti,
Külke’ye
-Beyini on ikiler öldürmek için alıp gittiler.
şañqar yärdän tоs şığаr,
Sonra Külke meclise, oraya
şaqsız yärdän şаñ şığаr,
gitti. On ikilerin birisi şeştâr
nаmartıñ tоstа qannаn
çaldı: Yağmurun kara bulutu hafif olur.
Оrаq ayttı: Kügäy awzu kögüräy,
Tozlu yerden toz çıkar,
män küzlü yаzlı yaylаrmаn,
Dalsız yerden toz çıkar,
külük sınnı kök dönän
Namerdin ağaç bardakla
özümä
İçtiği balı zehir olur.
kündä
аrqannan
baylаrman.
Orak söyledi:
Mısаdan tuuğаn оn äkі
Kügey’in ağzı gök ot,
yigit sänsіp dämäsäñ!
Ben güzün, yazın yaylarım,
iyaam sänsіn dämäsäñ!
Yürük atın özelliği boz dönen
Külükäydіñ sauwundа
Kendime her gün urganla
yаmannаr män sіzdі 45
kalktı,
Sоñ bаrdı о mäclіskä. Sоñ sırа
іşkän bаlı zäär bolur.
40
yerinden
gitmeye niyetlemndi. Orak’ın
bolur,
35
Orak,
aytqanın. Şay bоş kätti Оrаq.
Şаğırmaq Qarа bulut yäy 30
dedi.
küñläy qullay aydаrman.
bağlarım, Mısa’dan doğan on iki
424
Bu yırnı aytqаn sоñ Külkä üygä kіrdі Оrаqqа ayttı şıq dädi.
Sahibim sensin demezsen!
Mısаdаn
tuuğаn
qıbırmañız 50
55
Yiğit sensin demezsen!
оn
äki
Külükey’in sağlığında
yärіñіzdän
bu
Kötülerim bem sizi
Küykänі köräsіzbі? оn äkiñіzdä
Kıskanarak kul gibi sürerim.
öltürürmän,
yaman
Bu türküyü söyledikten sonra
ät’аlmаstаn qaldılаr оn äki. Külkä
Külke eve girdi. Orak’a söyledi,
män Оraq äkisі о yärdän saw
çık, dedi. Mısa’dan doğan on
sälаmаt qayttılаr.
iki, yerinizden kıpırdamayın, bu
dädі.
Bіr
Külke’yi görüyor musunuz? On ikiniz de öldürürüm, dedi. On ikiler
hiçbir
kötülük
yapamadılar. Külke ile Orak ikisi
oradan
sağ
salim
döndüler.
4) Ädigä. Qutlu-qaya
Canıbäk
Kutlukaya Bey, Canıbek
qannıñ bаs quşşusu ädi, аnıñ
Han’ın baş kuşçusuydu, onun
tuqlayaq bіr qus bаr ädi. Sоñ bu
tüylü ayaklı bir kuşu vardı.
här zаmаn äkі cımırtа tаbа. Sоñ
Sonra o her zaman iki yumurta
bіr
bulurdu. Bir gün Kutlukaya
1
5
künlärdä
bii
4)Edige
Qutlu-qaya
bii
qаnğа söylädі: Sultanım bu qus qаrtаyıp tır, qаrtayğаndа bii yıl
10
Bey, hana söyledi. -Sultanım
bu
kuş
bіr cımırtа tаptı. Sоñ qаn Qutlu-
yaşlanmış, yaşlandığı için bu
qaya biigä ayttı; aydа bügün!
yıl bir yumurta yumurtladı.
män bügün qusqа şığayq şölgä.
Sonra
han,
Kutlukaya
Şıqtılаr, Qutlu-qayа bii Canıbäk
Bey’e söyledi: “Haydi bugün
mіnän şıqtılаr, qus yіbäräcäk
kuşa çıkalım, kıra.”
bоldu.
Аn-mіnän
Tämіr
qаn
quşşusu-man о-dа şölgä käldi.
Kutlukaya Canıbek
kuş
Bey
ile
göndermek
425
15
20
25
30
Sоñ budа cіbärdi qusun о dа
maksadıyla
cіbärdi qusun. Sоñ äkäün dä bіr
Temir Han kuşçusu ile o da
qusun аlıp käldi, yärgä tüstü.
kıra
Qorаdа dа bаqtılаr äki dа bіr
gönderdi
qusqa tаlаşıp yаtır äkіsі dä
gönderdi kuşunu. İkisinin de bir
yüräk
Soñ
kuşunu alıp geldi, yere düştü.
Canıbäk qan sоnu minän aqılınа
Baktılar ki, bahçede iki tanesi
şäk käldi. O yärdä bіr şäy
daha bir kuş için kavga ediyor,
aytmаdı. Soñ qaytıp käldі äwnä.
ikisi de yürek başı için kavga
Äwdä kälgän soñ Cаnıbäk qаn
ediyor.
Qutlu-qayа biini şаqırıp käldi.
Canıbek
Qutlu-qаyа,
Orada bir şey demedi. Dönüp
bаsınа
dädі
sän
mağа
bu
da
o
da
kuşunu,
Sonradan Han
şüphelendi.
geldikten sonra Canıbek Han,
tuuğаn ädі, biiyіl bir tаptı dädiñ
Kutlukaya Bey’i çaığrdı:
qаrtayğan ünün. Bu yаlаn, bu
-Kutkukaya
Qannıñ
quşu
mäniñ
geldi.
sonraya
Bu quş dädі, äki cımırtqа tаbа
bana
Eve
dönüp
Bey,
yalan
sen
söyledin,
qusumduñ cımırtqаsı dädi. Sоñ
doğrusunu söyle! Bu kuş iki
Qutlu-qaya bii dädi. Sultanım
yumurta yumurtluyordu, bu yıl
qılıs
yaşlandığı
sіziñ
bаş
bіzіm
yаlаn
için
bir
tane
ayttım, maa аpuu ät! Bu Tämіr
yumurtladı dedin. Bu yalan, bu
qаnnıñ quşşusu mağa yаlwаrdı,
Temir
tuqlayaqtıñ bіr cımırtqasın mаñа
kuşumun yumurtası, dedi.
şаrıq Sоnuñ
baw
bаğışlаr,
män
yaşırdım.
bіr
Sоñ
dägän.
Sonra
aytıp
kuşu
Kutlukaya
benim Bey
söyledi: -Sultanım
cımırtqаsın yаlаn
Han’ın
kılıç
sizing,
baş bizim, yalan söyledim,
bärdіm. -Sоñ sän mağа yаlаn
beni
aytmаq
ädі.
kuşçusu bana yalvardı, tüylü
yañıldıñ
ayağın bir yumurtasdını bana
Tuzumnu 45
Sonra
evine
bär! dädi. Аnа maa şаbаn şоbаn 40
geldi.
Aniden
yаlаn söylädiñ şınıñ ayt! dädi.
Tämіr
35
tаlаşа.
çıktılar.
käräk
tügül
ötmägimnі
sän, mağa хаrаm bоlduñ, dädi.
ver,
affet!
dedi.
Temir
İşte
bana
Han’ın
işleri
426
50
Äkі közünä mіl şäktі. äki közü
yolunda gitmeyen çarık bağ
kör oldu. Soñ aqkät! munu taw
bağışlar, derler. Sonunda ben
іşіnä tаşlа! dädi sаqlawşılаrğа.
bir yumurtasını sakladım. Sana
Аqkättі, tаşlаdı. Sоñ yılay аğlay
yalan söyleyip verdim. -Sen
оltura äki közü yоq. Soñ bіr pärі adam
käldi.
Sälam
mаlіiqım
söylememeliydin.
60
65
70
75
yalan Tuzumu,
Qutlu-qаyа bii! dädi. Sаğа yаzıq
ekmeğimi yanıldın sen, bana
bоldu, dädi. Közü yоq kіsі kіm
haram oldun, dedi. İki gözüne mil çekti, iki
äkänin bіlmädi. Aqılınаn baqtı, 55
bana
säsі аpаqay säsі. Män säniñ
gözü
közüñdü iigі ätär ädim, nä bärіr
muhafızlara,
ädiñ mağa, dädi.-Sоñ män nä
dağın içine bırak!” dedi. Onlar
bäräym, mändä köz yоq, mändä
götürdü, bıraktı. Sonra ağlaya
pаrа yoq, män nä bäräym sаğа?
ağlaya oturdu, iki gözü yok. Bir
dädi. Sän mäni yаrılqаsаñ sän
peri
аlay yаrılqа! Mänіñ aytаcаğım
Kutlukaya Bey, sana yazık
аrtıq bіr şäy yоq mändä. -Sоñ
oldu.” dedi. Gözü olmayan
ayttı: män аpaqay män, dädi.
insan, kim olduğunu anlamadı.
Sän mäni хаtın ätіp аlsаñ. Män
Aklıyla baktı, sesi kadın sesi.
sänіñ közüñdü iigi ätäyn. -Päk
Peri: “Ben senin gözünü iyi
Aruu аlaym, dädi. O Qutlu-qаyа
edersem bana ne verirsin?”
bii
dedi.
аlacaq
oldu
о
аpaqay
kör
geldi,
oldu.
Sonra
“Götür
bunu,
“Selâmaleyküm
bаrаcaq oldu. Mäniñ aytаcaq bіr
-Ben ne vereyim, bende
sözüm bаr, dädі аpaqay. Säñ
göz yok, bende para yok, ben
tıñlа, dädі. Mänіñ bu dänіmdä bіr
ne vereyim sana? Sen bana
аyıbım bаr, şu aybım körmä,
acıyacaksan öyle acı! Benim
körsäñ hаrаmmаn. Şärt buzma!
söyleyeceğim artık bir şey yok
sän mаğа yoq, män sаğа yоq. -
bende.
Päk Aruu körmäm, dädi, Sоñ
Peri: “Ben kadınım, sen
аldılаr, bіrі är bіrі qаtın bоlup
beni hanımın olarak alırsan
yürdülär.
ben senin gözünü iyi ederim.”
Аpaqay
soqurdu
427
qоluman yättі, bіr yärdä bіr
dedi. Kutlukaya
çоqrаq bаr оğа yättі. O sunuñ 80
85
alayım, dedi. O Kutkukaya Bey
kätti о аpaqay täräklärdän bіr
peiyi almaya karar verdi, peri
yаpraq іzlädі. Äkі yаprаq tawp
de ona varmaya karar verdi.
аqkäldi. O äki yаprаqtı suğа
Kadın benim söyleyecek bir
mаldı, ärnі yаtqızdı, äki közünü
sözüm var, dedi:
bu äki yаprаqtı yаptı. Söyttü dа
-Sen
äräkkä kätti yuхlаsın däp. Sоñ
ayıbımı görme, görürsen sana
bіr
haramım. Şartı bozma, yoksa
wаqıttа
äkän,
qaytıp
äki
kälsä
ärі
sen bana yok, ben sana yok. -Peki
ämçägі
sаltırаp
görmem,
dedi
Kutlukaya Bey. Sonra aldılar, biri kocası,
äkäwü
biri karısı olarak yaşadılar.
yürdülär, bіrі är bіrі qatın bоlup.
Kadın eliyle köre yetti, bir
O Qutlu-qаyа közü saw bolğan,
yerde bir kaynak var ona
оl qus aqkäldі nä аqkäldі tüpäk
vardılar. O suyun kenarında
män
Şay
onu oturttu. O kadın dağa gitti,
käşіndіlär. Soñ bіr kün Qutlu-
ağaçlardan bir yaprak aradı. İki
qaya bii quş qıdırа kätti. Qaytıp
yaprak bulup getirdi. O iki
kälsä bu аpaqay bаşın yuuna
yaprağı suya batırdı, kocasını
yatаr. Anaw yаtqаndа аpаqayı
yatırdı,
qоl kötärіp bаşın tаray yatır,
yaprağı örttü. Böyle yaptı da
qоltuq аstındа qatınıñ bіr täşіk
söyledi: “Sen uyu!” dedi. Sonra
bаr şоnumаn qаtınıñ ökpäsіn
o uyusun diye kendi uzağa
yürägіn kördü. Аnıñ körgänіn bu
gitti. Sonra bir zamanda dönüp
cin bіldі. Hа, dädі, şаrt buzuldu,
gelmiş ki, kocası uyanmış,
dädi. Sän mağa yоq, män sаğа
onun
yoq,
deminki kadın peri imiş, iki
äkänin
105
benim
vücudumda bir ayıbım var. Bu
kіndіkkä tüüskän. Оnuñ аlbаslı
100
dinle,
ayttı: sän yuхlа! dädi. Soñ özü
Kördü bağanаğı аpaqay аlbаslı
95
peki
qаsındа оnu оlturttu. O tawğа
uyanğаn, оnuñ közü аşılğаn. 90
Bey,
bіldі.
sоğup
sän
Soñ
аşaydılаr.
sawluq
qаl!
ändi.
iki
gözü
gözüne
açılmış.
bu
iki
Gördü
428
Qursаğımdа
115
120
125
130
göbeğine
Оnuñ
künü
düşmüş. Onun peri olduğunun
kälgändä män onu bіr köydüñ
anladı. Sonra ikisi biri koca biri
şätіnä tаslаrmän, dädi. Аnа kätti.
karısı
Balanıñ tuacaq künü käldі. O
Kutlukaya’nın gözü iyileşmiş, o
zаmandа bіr köydüñ tаñ аtıp
kuş getirdi, tüfekle vurup başka
kälä yatqanda qаsınа kätti. O
bir şey getirdi. Bu şekilde
köydüñ аtı Äsäbay ädi. Аndа
geçindiler.
Äñkä qаrt dägän bіr qаrt bаr ädi.
Kutlukaya Bey kuş aramaya
Şu qarttıñ bіr bіkäsі bаr ädі. Sо
gitti. Dönüp geldiği zaman bu
käşä bu qаrttıñ bikäsі bіr ul
kadın saçını yıkıyormuş. O
tаpqаn ädi. O qаrt ärtäñ qоyun
yatarken karısı kolunu kaldırıp
aydаn şıqqаn qırdа. Qoy aydap
başını tararken kadının koltuk
yatqаn dа qоy ürküp kärі qаrttıñ
altında
özünä qaşqan. Bu nаslı şäy?
oradan da kadının karaciğerini,
qоy nä ürküp kälä? däsä, bаrıp
yüreğini
qarаsа,
gördüğünü, bu cin bildi.
qаldı.
bіr
bаlа
yaña
tuup
olarak
bir
dolaştılar.
Sonra
delik
bir
O
gün
olduğunu,
gördü.
Onun
qıbırdap yаtаr аnаsı yoq, bіr şäy
- Ha dedi, şart bozuldu.
yoq, şılımı dа bаlаnıñ üstündä.
Sen bana yok, ben sana yok,
Аndа dа qаrt bu bаlаnı ätäginä
sen
аldı, büytüp käldi. Tört yaqqа
Karnımda
qаrаdı kіmsä yоq. Sоñ mаl
pezevenk kaldı. Onun günü
aydap bаşqа аdаmlаr kälä yаtır.
gelince ben onu bir köyün
Kälä yаtqannar ayttı: qаrt bu
kenarına bırakırım, dedi.
ätägindä nä bаr? O dädі: täzäk
135
sallanıp
bіr
bаzmänt 110
memesi
sändän
sağlıkla
İşte
kal,
artık.
senden
bir
gitti.
Çocuğun
оtqа yağacaqtan, sо täzäknіñ
doğacağı gün geldi. O zaman
otunа sinäcäktin. Käldi äwnä.
tan
Munа bаlа dädі аpаqayım, bu
köyün kenarına gitti. O köyün
bаlа dа ulаn bаğаnаğı аpaqay
adı Esebay idi. Orada Enke
dа tаpqаn bіr ulаn. Saqın! kіşіgä
kart denen bir yaşlı vardı. O
aytmа,
ihtiyarın bir karısı vardı. O
äkі
ul
tаptım
dä!
atmak
üzereyken,
bir
429
140
145
150
155
Sоñuman аpаqay äki ämçägі
gece bu ihtiyarın karısı bir
minän аsrаdı äki uldu, äkisі dä
erkek çocuk doğurmuştu. O
özüm tаptım, dädі. O аdаmlаr
ihtiyar sabah koyun sürerek
ösüp äkisі dä bіr yaşına, bäş, аltı
kıra çıkmış. Koyunu sürerken
yаşına käldi. Soñ bіr kün şöldän
koyun
tаpqan ulandı, qoydu qаrаptır
yanına kaçmış. Bu nasıl şey,
şоbаn bаrğışı. Ulan qoydu qаrаp
koyun niçin ürküp kaçıyor, diye
turur sо waqıttа bіr аdаm yаyaw
gidip bakmış ki, yeni doğmuş
qоyan qаrаp yürä. Soñ bіr qoyan
bir çocuk kımıldaya kımıldaya
kördü quray astındа. Ä bаlа dädі
yatıyor, anası yok, bir şey yok,
qoyuñdu
tаman
… da çocuğun üstünde. O
cіbärmä! Qoyan qоydаn ürküp
zaman ihtiyar adam bu çocuğu
qaşıp kätär, dädi. Äwümä bаrıp
eteğine aldı. Dört tarafa baktı
tüpögümdü аlıp käliіm, qоyandı
kimse yok. Sonra hayvanları
sоğup
kіşі
güderek başka adamlar gelir.
tüpäkkä kättі. Аmmа munnan bіr
Gelenler, “İhtiyar eteğinde ne
аtlı käldі, qаşındа іtі bаr. Sо
var?” dedi. O:
о
qurayğа
аlaym!
dädi.
O
165
geri
yaşlının
-Tezek, ateşte yakamak
qoyannıñ üstünä yürüp käldі. Şо
160
ürküp
qоyan turdu dа qаştı. Іt qoyannı
için,
bu
tezeğin
kördüdä bu qоyan ıslаdı. O
ısınmak için, dedi.
ateşinde
аdаm аtınan tüstü dä qoyannı
Evine geldi. “Karıcığım
sоydu. Bаğanağı tüpäkkä kätkän
bu çocuk, bu çocuk da erkek
kіşі yügürüp kälä yаtır. Sän nägä
çocuğu.”
bu qoyandı аlаsın mınа? qоyan
karısı da doğurmuş bir oğlan.
mänіkі. Äkäwü tаlаştı qоyanğa.
Karısına,
O mäniki dädі, іtі аlğan аdаm
söyleme, iki oğlan doğurdum,
mänikі dädi, -O bаlаğа aytıp
de.” dedi. Daha sonra karısı iki
kättim
qоyuñnu
memesiyle besledi iki oğlunu,
yibärmä. O mаñа şаğаttır. Äkіnçі
ikisini de kendim doğurdum,
kіşі
män
dedi. O çocuklar büyüyüp ikisi
іzlämädim, yürüp kälä yаtqandа
de bir yaşına, beş, altı yaşına
bu
aytır:
qоyanğа о
qoyandı
dedi,
daha
“Sakın
önce
kimseye
430
170
175
bu qoyan аtımnıñ aayаğından
geldi. Bir gün, kırdan bulduğu
turdu dа qaştı, іtіm аldı bu qoyan
çocuğu çoban olarak koyun
mänіkі. Bu ulanda kördü о mağa
bakmaktaydı. Çocuk koyuna
şağat. Sоñ ayttı cür dа uulğа
bakarken o sırada yayan bir
äkіmizdä bаrayq: оl ulğa äkіsі
adam tavşan arayarak gelir.
gäldi söylädilär. Bіrі ayttı: män
Sonra çalı dibinde bir tavşan
sаğа aytmаdımmı ul, dädі. Bu-
görür.
dа ayttı: ul sän mäniñ іtіm bu qoyandı 180
185
190
аlğanın
kördüñmü,
koyunu
o
doğru
gönderme!
Tavşan koyundan ürküp kaçar.
sözü ötürük tügül. Tüpäkşigä
Evime
ayttı:
yaş
geleyim, tavşanı vurayım, dedi.
bälаñdı aqkäl, bіr cımırtqadа
O adam tüfeğini almaya
aqkäl. Soñ bаrdı bu аdаm,
gitti. Ama o sırada bir atlı geldi,
qаrığа ayttı: bär maña bаlanı,
yanında
köpeği
dädi. -Nätäsin bаlañ, dädi qаrı. -
tavşanın
üstüne
Nä käräk nätkänim saa? dädі,
geldi. O tavşan kalktı da kaçtı.
bіr cımırtqа dа bär. Balanı dа
İt tavşanı görünce bu tavşanı
aqkäldі, cımırtqa dа aqkäldi.
yakaladı.O adam atından indi
Ulan
ve tavşanı kesti. Önceki tüfek
sän
üyüñdän
aytаdı:
cımırtqаdı mätığıñnıñ
200
çalılığa
çocuk,
dädi. Оl ulаn ayttı: äkiwñüznüñ
yatqız
cüräk
bіr
bаlаdı
bаşınа
sаl!
dädi. Tüpäkşіgä ayttı: sän özüñ
195
-E
mäzgilini
bаr
gidip
tüfeğimi
var.
alıp
O
yürüyerek
almak için giden adam koşarak geldi.
bu
-Sen niçin bu tavşanı
cımıtqanı аt! bаlağа tiіgіzmä!
alıyorsun, o tavşan benim. İkisi
Sоñ tüpäkşі аttı, cımırtqa, uştu-
tavşan için kavga ettiler. O
dа, qayda kätkänin bіlmädi. Bаlа
benim dedi, iti alan adam
saw yаtır, bіr yärіndä zаrаrı yоq.
benim, dedi.
Şü yärdä ulаn іtmіnän ıslаğan
-O çocuğa bu tavşana
аdаmğа ayttı: bär qoyandı оğа!
koyunu gönderme deyip gittim,
diiАltı yаşаr bаlа şay törä kästі.
o bana şahittir.
Şо kіsі qoyandı аldı, kätti. Şundа
İkinci adam söyler:
431
-O
bu Canıbäk qаn äşіttі munu,
205
215
aramadım, yürüyerek gelirken
qаrttı аltı yаşаr bаlа bäwlä törä
bu
käskän.
tarafından
Qan
aqılmınan
225
230
tavşan
atımın
kalktı aldı,
öbür
ve
Köpeğim
bu törädi käskän bu nаslı bu?
benim. Bu çocuk da gördü, o
Bu dädi Qutlu-qаyаdаn bіr zаt
bana
qаldı, dädi. Sоñ qаrtqа kіsі
ikimizde gidelim, dedi.
şahittir.
bu
kaçtı.
mäşäwrä ätti, bu аltı yаşаr bаlа
tavşan
Yürü çocuğa
qаrtа
O çocuğa ikisi de geldi,
ärtäñmіnän: Şu özü tаpqаn ulnu
söylediler. Biri söyledi: “Ben
аpaqay аyаğındа yatqızа, çöldä
sana söylemedim mi oğul?”
tаpqаn ulnu qоynunaa yatqızа.
dedi. Bu da söyledi: “Oğul sen
Kälgän kіsі surаdı: törä käskän
benim itimin bu tavşanı aldığını
bіr bаlа bаr, qаn аnı іstäy, dädi.
gördün
Qart dädi: аnа аyаqtа yatqаn
söyledi: “İkinizin sözü de yalan
ulаn
ayttı:
değil. Tüfekçiye söyledi: “Sen
qoynunda yatqаn ul bоlmаsа
evinden bir küçük çocuğunu
ädi, dädi. O zаmаn qаrt ayttı:
getir, bir de yumurta getir.”
о,
O
kіsі
dädi.
käldi
O
kіşі
bän özü ulumdu аyаata yаtqızıp 220
ben
bäwlä bіr bаlа bаr äkän, Äñkä
cіbärdi. 210
tavşanı
mü?”
Sonra
dedi.
bu
Çocuk
adam
gitti,
öksüz ulаnnı qоynumа yatqızıp
karısına “Ver bana çocuğu.”
аlаmаn
dedi. Karısı, ne yapacaksın
dädi.
Bаyanаğı
kіşі
аyaqtа yatqan ulаndı аldı dа
çocuğu,
kätti. Аlıp bаrdı qanğа. -Mına
lâzım ne yapacağım, bir de
аlıp käldіñmі? -Аlıp käldim, dädi.
yumurta ver.” dedi. Çocuğu da
-Törä käskän şо ulаnmı? dädi. -
getirdi, yumurtayı da getirdi.
Şо ulan dädi qаrt bäwlä, dädi.
Çoban çocuk: “Yatır çocuğu,
Qan
O
yumurtayı yürek başına koy,
bаğаnа öksüs ulаn yigit bоldu.
dedi. Tüfekçiye söyledi: “Sen
Qart sözlädі: sän ändi yigit
kendin silâhın menziline gir bu
bоlduñ,
yumurtayı
bu
bаlаnı
män
öltürdü.
аsrаdım
säni,
оşundаn bіr ulumnu öltürttüm,
dedi.
“Senin
vur,
değdirme!” dedi.
nene
çocuğa
432
235
240
Sonra
män säni yаşırdım, bärmädim,
tüfekçi
attı,
öz ulumnu bärdim. Sän ändi kät!
yumurta uçtu uçtu da nereye
yigit bоl! sän täk turmаssın,
gittiğini
mäniñ qolumdа turğаndа tаğı bіr
sapasağlam
şäy şıqarırsın. Män qоrqaman
yerinde zararı yok. Oradan
sän tаğı bіr şäy şıqarsañ, sän
çocuk,
mаğа yаlаn ayttıñ där qan,
adama söyledi: “Ver tavşanı,
mänim körümdü yoyar.
ona!” dedi.
anlamadı. yatıyor,
köpeğiyle
Altı
245
Çocuk bir
yakalayan
yaşındaki
çocuk
böyle hüküm verdi. O adam tavşanı aldı, gitti. Bu durumu bu Canıbek Han işitti “Böyle bir 250
çocuk varmış, Enke’nin altı yaşındaki çocuğu böyle hokum kesmiş.”
Han
aklından
düşündü, düşündü “Bu altı 255
yaşındaki çocuk bu hükmü vermiş,
bu
nasıl
şey?
Kutlukaya’nın neslinden.” dedi. O 260
adam
ihtiyara
geldi,
doğurduğu ayağına bulduğu 265
sabah
erkenden O
kendi
çocuğu
kadın
yatırmış,
kırda
çocuğu,
koynuna
yatırmış. Gelen adam, “Hüküm veren bir çocuk var, han onu istiyor.”
dedi.
İhtiyar,
“İşte
ayakta yatan çocuk o.” dedi. O 270
kişi, “Koynunda yatan çocuk olmasın.”
dedi.
O
zaman
ihtiyar: “Ben kendi çocuğumu
433
ayakta yatırıp da öksüz çocuğu koynuma yatırmam.” dedi. Deminki adam, ayakta yatan çocuğu aldı da gitti. Alıp gitti hana. Han, alıp geldin mi, dedi.
“Alıp
geldim”
dedi.
“Hüküm veren o çocuk mu?” dedi. “O çocuk, ihtiyar söyledi.” dedi. Han bu çocuğu öldürdü. O deminki öksüz olan, delikanlı oldu. İhtiyar söyledi: -Sen
artık
oldun,
ben
Bunun
için
delikanlı
besledim bir
seni.
oğlumum
öldürttüm, ben seni sakladım, vermedim,
kendi
oğlumu
verfdim. Sen artık git, yiğit ol, sen rahat durmazsın, benim yanımda dururken bile bir şey çıkarırsın.
Ben
korkuyorum,
sen de bir şey çıkarırsan, sen bana yalan söyledin, der han. Benim gözümü yok eder.
434
5) Är Tаrğıl. Mamay Sultannıñ saqlauu
Mamay Sultanı’ın muhafızı
Äskändär ulu är Tаrğıl. Bіr künü
Eskender’in oğlu Er Targıl. Bir
оğа Аlcı Ismail ayttı: Tarğıl bаtır
gün ona Alcı İsmail söyledi:
1
Mırzаñnаn 5
5) Er Targıl
sun?
naslısı
uyğun-mu-
Bäk
uyğunman
dädi.
Mırzаmаn, dädi. Ägär Mırzаman uyğаn
bоlsаñ
yаrın
ärtän
yılqımаn bаrıpsın Mırzаnıñ bu 10
15
20
Batır,
Mirzan
ile
nasılsın, uyum sağladın mı? -Mirza ile çok iyi bir uyum sağladım, dedi. -Eğer
Mirzan
ile
uyum
аtı bаr äkän qart küröñ aytаr ädi.
sağladıysan, yarın sabahleyin
O аtnı yаz bаşlаr mırzа qış
yılkıyla gideceksin.
mіnär ädi. Bаr şu аtnı mindä!
Mirza’nın bir atı varmış,
şöldän tut! Bаqaym, mırzаman
ona “Kart Kürön” derdi. Mirza o
dоs bolğanıñnı sоñ bilärmän,
atı yazın bırakır, kışın binerdi.
dädi. Ärtäsі künü Tarğıl bаtır
-Git, kırda onu tut da o ata
yılqığа kättі, qаrt küröñnü tuttu,
bin. Bakalım, mirzayla dost
іyärtlädi, mіndі yılqını aydаdı
olduğunu sonra anlarım, dedi.
awlğа. O künü yаz kün ädi. At
Ertesi gün Targıl Batır at
bäk tärlädі. Mаmay mırzа kördü,
sürüsüne gitti, Kart Kürön’ü
аtnı mingänіnä ayttı: bu аtnı
tutu, eyerletti, bindi, atları ağıla
bіngänçä qаniіdiі bіngän bоlsаñ
sürdü. O zaman yaz günüydü,
yаqşı bolur ädi. Sоñа аttаn
at çok terledi. Mamay Mirza
tüştüdä, üyünа käldi. Mırzаğа
gördü, ata bindiği için söyledi:
bäk 25
-Targıl
öpkälädi
üyüñ
köçürdü
- Bu ata binene kadar han
şölgö, şölgö şıqtı oturdu. Awl
hatununa
bоlğаn
iyiydi.
yärgä
Mırzаğа bаrаtuğаn
ärtän ädі
іştä sаbа
bаrmаdı. хayrğа
äwäldän,
Sonra
binseydin attan
indi,
daha evine
sоñ
geldi. Beye çok öfkelendi, evini
bаrmаdı. Bіr kün, üş kün, bäş
kıra taşıdı, kıra çıktı oturdu.
kün, оn kün tаmаm bіr ay
Ağıl olan yere hiç gitmedi.
435
30
35
40
bаrmаdı. İgі Mаmay аnı оylandı:
Önceden
bu nüşün Är Tаrğıl kälmäy
sabah
mаğа? dädi, O bäk аqıllı kіşі
sonra gitmedi. Bir gün, üç gün,
bolğan. Bu іsаp Аlcı Ismа’і1nıñ
beş gün, on gün, tam bir ay
іsаbı bоlmаlı. Özüm bаraym
gitmedi.
sоğa, dädi. Bіr aruu tоru аt bаr
düşündü:
hayırlamaya
İyi
giderdi,
Mamay
onu
-Niçin bu Er Targıl bana
Sälam bärdi, üygö kіrdі. Аmаnlıq
gelmiyor? O çok akıllı kişiymiş,
аsänlіk surаştı. Аrtıq bіr аdаm
“Bu
аndа
bоlmаdı.
Sоñ
Mаmay
heesabı
Mırzа
ayttı:
sän
mağa
hesap
Alcı
İsmail’in
olmalı.
Kendim
gideyim şuna.” dedi.
Ayıplığına
İyi bir doru atı vardı, onu
sağa bu tоr аtnı bаğışlayn! dädi.
eyerledi, bindi de gitti. Selâm
Qayt! Käl üyümnüñ yanına, dädi.
Verdi,
zаmаndа är Tarğıl ayttı:
sordu. Artık orada bir kişi bile
öpkälägäsin,
dädi.
eve
girdi,
hâl
hatır
İyärli turğаn tоrumdu
yoktu. Sonra Mamay Mirza
iyärsän kіmdän mіnmäm,
söyledi: -Sen bana öfkelemnişsin.
dii Iirі tіzіn şаrt büksäm
Kusurum için san bir doru at
Kimgä qulluq ätmämdä.
bağışlayayım. Dön, gel evimin
Mağa bärsäñ sän bäktär
yanına, dedi.
bär!
O zaman Er Targıl Söyledi:
bäk yаğаlı kübä bär!
Eyerli duran doru atımı
Şаnşаrğа üşü bоlаt süñgü
Hangisinden eyerlersen
bär! şаlаrımа yüzü bоlаt qılış 55
sabahleyin
ädi onu iyärlädі, bіndі dä bardı.
45
50
beye
bär!
eyerle binmem Eğri dizini pat diye bükersem
Bаrıñ bäаrіp bolğan sоñ
Kimseye kulluk etmem de.
tuudu tuuğа sоğа bär!
Bana vereceksen beyler
Tuu uslаğan bаtırdı tuu tübündä cıqpаsаm
ver! Sağlam yakalı zırh ver!
436
60
öpkälämän, känlämän. А mırzа männän аldа! männän аrtıq аrgä bär!
Tuğu tupa vuradur!
аrındаd’ämgän, bäş yаşınа kälgändä
Tuğ kaldıran yiğidi
bäş baytаlğа cіbärgän,
Tuğ dibinde yıkmazsam
аltısındа аtlаtqan,
Öfkelenmem, kinlenmem.
yädіsіndä yättirgän,
A mirza benden önce!
sägіsіnä kälgändä
Benden daha yiğit olana
qırdа sältän qоymаğаn,
Sonra Mirza söyledi:
tоlqusuğan curtt’ozğan,
Üç yaşına basmış tay da
qаlаdаn
о
cılаnday
qаrğığаn, оn bіrіnä kälgändä qаrt küräñ däp аtаlğаn, qаrt küräñ sänіñ bоlsun 80
bаtırmаn. Ändі qayt yärіñä käl! dädi.
Beş yaşına gelince (Sürüsündeki) beş kısrağa hâkim olur. Altısında binek atı olarak kullanılmış, Yedisinde yetiştirmiş, Sekizine gelince Kırda at bırakmamaış,
dа, mırzа üyünüñ
Dokuzuna gelince Bütün yurdu geçmiş.
künü Qırımdа Bаtıraq dägän
On yaşına gelince
bіr yigit оlğаn. Yürgän yärdä
Kart Küren diye isim almış,
maqtаnğаn män bаtırmаn däp.
Kart Küren senin olsun
Оğа Qırım qаlqı aytqаn: ägär 90
emmiş, arında da emmiş,
Sоñ qаrt kürаñnі Är Tаrğıl аldı yanınа bаrdı. Künnärdä bіr 85
ver.
tоlqusuna kälgändä оn cаsınğа kälgändä 75
Biçmem için yüzü çelik kılıç Hepsini verdikten sonra,
Qunan dа ämgän
70
ver! ver!
Sоñ Mırzа ayttı: 65
Batırmak için çelik süngü
yiğidim.
sän bаtır bоlsаñ Nоğaydа Är
Artık dön yerine gel, dedi.
Tarğıl dägän bіr yigit bаr, ägär
Sonra Kart Küren’i Er Targıl
437
95
bаtır bоlsаñ bаr оnu mınаn
aldı da, beyin evinin yanına
köräşsänä!
gitti.
dіilär.
Bіr
günü
іçіnä. Bаrа Mаmay Mırzаğа,
varmış. Dolaştığı yerde, ben
kіzmät ätä bіr yıl, äkі yıl, üş yıl
yiğidim, diye övünmüş. Kırım
tаmаm kіzmät äätä. Bіr künü
halkı ona söylemiş:
qaytаr
ädіm,
yiğitsen,
wärsäñiz! Mırzа aytа: päk äyі.
yiğit var, git onunla dövüşsene!
Sіzä mınday şu qа där mаl
O bir gün atına biner ve
bärіrmän. Şu qаdаrdа yılqı
Nogay
bärіrmän. Bаtıraq aytа: mаğа
Mamay Mirza’ya hizmet eder;
yılqı mаl käräkmäs, diiTаrğıl
bir yıl, iki yıl, üç yıl devamlı
оğu
hizmet eder. Bir gün Mirza’dan
mınаn
yаyın
bärärsіn,
diiMаmay Mırzа Tarğılğа bаrа.
içine
gider.
Gider
izin ister. -Mirza izin verirsen ben
kälgän mısаfır üş yıl mağa
döneyim!
kіzmät ätti, dii, mаl bärämän
Mirza:
yılqı bärämän аlmaydı, dii,
-Peki
size
buradan
bu
Tarğılnıñ оğun bilän yаyın bär
kadar mal veririm, Bu kadar da
däp ayttı diiÄndi sіz biläcäksіz.
at veririm, der.
Bäk Aruuu mırzа! diiMäniñ
Batırak:
оğummаn yаyımnı bärsäñizdä
-Bana at, mal gerekmez.
bärmäsäñizdä
ökünürsüz. İigі Mаmay sоñ bіr şі dä aytmay. O Bаtırаq isä üş yıl tаğı kіzmät іtä. Sоñ bіr künü känä dа aytа: ruхsät bärіñіz
120
sen
Nogay’da Er Targıl isimli bir
ökünürsüz 115
-Eğer
ruхsät
Tarğıl bаtır, dii, şu Qırımdаn
110
gün
Kırım’da Batırak isimli bir yiğit
män
105
bir
аtınа bіnädä kätä şо Nоğay
Mırzаdаn ruхsаt tіläy. Mırzа
100
Günlerden
Targıl’ın okuyla yayını verin, der. Mamay,
Mirza
Targıl’a
gider. -Targıl Batır, şu Kırım’dan
män qaytаmаn, diiBіr tаğı şu
gelen
qаdar parа bärä, mal bärä.
hizmet etti. Mal veriyorum, at
İstämäm,
sürüsü
diiTаrğılnıñ
оğun
misafir
üç
veriyorum
yıl
bana
almıyor.
438
mınan
yаyın
bärärsіz,
dii,
Tarğıldı çаqırtа Mаmay Mırzа. 125
130
İyi Mamay sonra bir şey de
man yayıñnı bäräcäksimmi?
söylemez. O Batırak ise üç yıl
Aysа
diiÇığаrа-dа
daha hizmet eder. Sonra bir
bärä оğun yayın. İsі Mаmay
gün yine de söyler: “İzin verin
аlа dа Bаtırаqqа bärä. Аl хayrlı
de ben döneyim.” der. Mamay
bоlsun
rаzı
bir daha şu kadar para verir,
Аndаn
mal verir. Batırak, “İstemem,
sоñrа dämäk bіr kün, äkі kün,
Targıl’ın okuyla yayını verin.”
üş kün yоq bіr ay yoq, bäş ay
der.
dämäk.
çağırtır:
bäräyim,
diiBаtıraq
bоlup
yärіnä
хоş
qaytа.
Sоñrа
Bаşlаğаnlаr Оraq
140
145
150
söyledi. Artık siz bilirsiniz.
Tаrğıl bаtır, däp aytа, оğun
Qırımmаn
Nоğaynıñ bіr іdahası bolğan. 135
Targıl’ın oku ile yayını ver, diye
qawğа
Mаmay
ätmäyä.
askär
yаsаp
Mamay,
Mirza
Targıl’ı
-Targıl Batır, okunla yaynı verecek misin? der. -Öyleyse
vereyim,
der.
kälgän bu Qırımğа. Оr qaläsіnі
Çıkarır okunu yayını verir. İyi
yaqın üş qаp Şuwaşqа kälgän.
Mamay alır ve Batırk’a verir.
Askär bаşı Är Tarğıl bаtır
“Al hayırlı olsun” der. Batırak
bоlğаn. Mаmay Mırzа aytqаn:
memnuniyetle razı olur, yerine
Tarğıl bаtır askärgä bіr tüzäm
döner.
bär! dägän. Tarğıl аtqа bіngän
Ondan sonra bir gün, iki gün,
о yaqqа bu yaqqа yürgän
üç gün yok, bir ay yok, beş ay
askärdi sırа bilän turğusqan.
yok. Sonra Kırım ile Nogay’ın
Sо waqıttа qalädän Bаtıraq
bir iddiası olur. Başlamışlar,
qarаp
ädі.
kavga etmeye. Orak Mamay
Tаrğılnı özü yаyı bilän, оğu
asker toplayıp Kırım’a gelmiş.
bіlän аttı, urdu. Tarğıl bаtır
Or kalesine yakın üç kapılı
аttаn yığılıp tüştü. Оraq Mırzа
Şuwaş’a gelmiş. Asker başı Er
оnuñ urulğаnın kördü, qаsınа
Targıl Batır olur. Mamay Mirza
bаrıp
söylemiş: “Targıl Batır, askere
turğan
bіrаzdа
qarа'ul
yılаdı,
Tаrğıl
bаtır ayttı: mänim tахаtım kätti,
bir dozen ver.” der.
439
dädi, ägär sän mäniñ mırzаm 155
160
bоlsаñ män ölmästän burun
dolaşan
duşmаnıñ
sokmuş.
O
kätіrіp salmın! dädi. Soñ ölsäm
kaleye
bakan
däp päşmаnım yоqtur, dädі.
Targıl’ı kendi yayı, kendi oku
Оrаq Mırzа bäk хayrätländі.
ile vurdu. Targıl Batır attan
Bіndі о qаrt küräñ аtqа, bаrdı
devrilip
qаlägä bіr qаmşı urdu, qalänіñ
onun
іçіnä tüştü аt, bаrdı qаrаdı
yanına
yоqtur Bаtıraq, qаşqаn. Bіr
Targıl Batır söyledi:
bаşın
büyärgä
dаğаdаn qаlаğа çıqtı аrtınаn quudu. 165
Qıyğаşnıñ
Kızıl
zaman
muhafızdı.
düştü.
Orak
vurulduğunu gidip
Batırak
Mirza gördü,
biraz
ağladı.
-Benim gücüm bitti, eğer sen benim beyimsen, ben ölmeden
üş aylаndrа Bаtıraqnı tuttu,
buraya getirir koyarsın. Sonra
ötürdü,
ölürsem
bаşın
käsіp
аldı.
düşmanımın diye
başını
pişmanlığın
olmaz, dedi.
bu-dur,
Orak Mirza çok şaşırdı. O
dädi. Ändi ölgändä ökünmäşі!
Kart Küren isimli ata bindi,
dädi Аr Tarğıl. Şüyärdän askär
kaleye gitti. Bir kamçı vurdu, at
buzulup
kalenin
bаsı
qayttı.
Qawğa
dа
içine
giedi,
baktı
bоlmаdı. Mаnаşı dägän yär
Batırak yok, kaçmış. Kaleye bir
bаrdır аndа qоndulаr. Tаrdğıl
daha
bаtır bіrаz tахаttı kätti, ölürgä
kovaladı.
yaqın bоldu. Soñ ayttı:
Kuşuna yetişti. Kıygış’ın Kuş’u
Qonğan yärіm аnаşı
üç kere dönerek Batırak’I tutu,
Mаnаşınıñ
otu
tаtlı,
suu
аşşı, 180
düzene
once
düşmanıñnıñ
175
askeri
Quşunа yättі. Qıyğаşnıñ Quşu
Аqkättі Är Tarğıl bаtırğа. İştä 170
Targıl ata binmiş, orda burda
Yarаdаn näş’ äkänin sаnаşı!
çıktı,
arkasından
Kıygaş’ın
Kızıl
öldürdü, başını kesip aldı. Er Targıl Batır’a götürdü. -İşte düşmanının başı budur.
yara qattı, yan tаtlı,
Artık ölünce pişman olma Er
yаrа awzunа qan qаttı,
Targıl, dedi.
yаraqşılаr mındа yоq,
Asker
oradan
bozularak
440
185
yаrqаlаp süök аlmаğа
döndü.
yаrıp mіltä sаlmаğа.
Manaşı denen yer vardı, orada
Däyіn аndаn soñ bіr äki
konakladılar.
sa’аt öldü
biraz
Kvga
gücü
da
olmadı.
Targıl
Batır’ın
bitti,
ölmek
üzereydi. Sonra söyledi: Konakladığım yer Manaşı Manaşı’ın otu tatlı, suyu acı, Tanrım niçin olduğunu kabul et ki! Yara ağır, can tatlı, Yara ağzına kan kattı, Uzmanlar burda yok, İyileştirerek kemik almaya, Yararak fitil koymaya Dedi, ondan sonra bir iki saat içinde öldü. 6) Yirän Şäşän. 1
5
Canıbäk Qаnnıñ künündä
Canıbek Han’ın zamanında
bolğan Yirän Şäşän. Cаnıbäk
Yiren Şeşen varmış. Canıbek
qannıñ mäşäürä ätip şäşän
Han’a danışıp usta olur. Bir
bolğan. Bіr kün Canıbäk qаn
gün Canıbek Han ona bir altın
bіr аltın köstärgän оğа aytqаn.
gösterip söylemiş:
Bаr bаzаrğа bіr qоy аl, dägän,
10
6) Yiren Şeşen
-Pazara git, bir koyun al. Bu
şо аltınğа, täräsіn nаmаzlıq
altına
yаsа! dägän, ätіn käbаp ät! şі
yaptır, etini kebap yap! Çiğ
ätіn dä kätіr! pіşkän ätin da
etini de getir, pişmiş etini de
kätіr! qoynu dа saw kätіr!
getir! Koyunu da sağ getir,
аltınnı dа kärі kätіr! Şäşän
altını da geri getir, der.
mınıñ şäräsіn tаpmаdı. Kırq küngä ruхsät іstädі. Wаr! qırq
derisinden
Şeşen
bunun
namazlık
çaresini
bulamadı. Kırk gün izin istedi.
441
15
20
25
30
35
40
kün ruхsät оlsun! dädi. Kırq
Han, “Git, kırk gün müsade
kündä şu іşnі bіtіrmäsäñ bаşıñ
olsun. Kırk gün de bu işi
callat-tır. Şäşän käldi üyünö
bitiremezsen
özünä därbіş urbаlаrın yаptı,
kesilecektir.” dedi.
başın
är bіr yärlärinä qоñraw tаqtı,
Şeşen evine geldi, kendine
qоlunа bіr bаlаbаn tаyаq аldı,
derviş giysileri yaptı, herbir
şıqtı, kätti. Qırq künnü sо іşnі
yerine
täkmіl
kätіp
kocaman bir sopa aldı, çıktı
bаrıp yatqаndа bіr qаrt kіşіgä
gitti. Kırk güne bu işi bitirecek.
rаs käldi. Äkіsі bаrаbаr kättilär.
Yolda
Qartnı оñ yanınа аlıp yürä.
rastladı. İkisi beraber gittiler.
Qart isä yоlnuñ sоl tаrаfınа
İhtiyarı sağ yanına alıp yürüdü.
yürä. Şäşän bätägilik yärdän
İhtiyar ise yolun sol tarafında
yürä. Şäşän aytа qаrtqа: аtnı
yürüdü. Şeşen, ihtiyara: “Atın
bіrіnі mіnіp bіrіn yätkіnçä, bіrіnі
birine binip birini koşunca birini
maa bär män mіnäym. Qart
ban aver, ben bineyim.” der.
aytа: bu adäm aqılsız оlmаlı.
İhtiyar, bu adam akılsız olmalı,
Bіr аzdа yürgän soñ: ağamay,
der. Biraz daha yürüdükten
dii, аğаş qаzаn аsаyıq! Аsqа
sonra:
suğа tоyayq! diiQart känä dä
kazanı ocağa koyalım, yemek
aytа: bu däwänä оlmаlı, diiBіr
pişirelim,
аzdаn
boyundа
doyalım.” der. İhtiyar yine, bu
ägіlgän, аşlıqqа rаs käldіlär.
dıvane olmalı, der. Birazdan
Şäşän
onlar
ätäcäk.
bulаr ayttı:
Yоldа
yоl bu
аşlıq,
zil
taktı,
giderken
koluna
bir
ihtiyara
“ağabeyciğim,
yol
yemeğe
ve
boyunda
ağaç suya
ekilmiş
аşаlğаnm’äkän
yiyeceklere rastladılar. Şeşen,
aşalacaqm’äkän. Qart dädi-kі:
“Bu yemeği yesek mi acaba,
bu tämіz täntäk bоlmаlı. Bіrаz
yemesek mi?” dedi. İhtiyar, bu
yär yürgän soñ äki yоl rаs
gerçekten aptal olmalı, dedi.
käldі. Оrtаsındа bіr tаş bаr
Biraz yürüdükten sonra iki yol
tаşqа yаzılğаn: Yolunuñ bіrіsі
rast geldi. Ortasında bir taş
tötä äkän, tötä bоlsаdа aylаnış
var, ta “Yolun birisi kestirme
442
45
50
55
60
65
äkän, о bіr yоl aylаnış äkän,
imiş,
aylаnış bоlsаdа tötä äkän. O
dolambaçlı
imiş;
qаrt äwälki tötä dägän yоlğа
dolambaçlı
imiş,
kätti. Şäşän bu aylаnış yоl
olsa
kestirme
mіnän kätti. Qart isä о yоlman
yazılmış. O ihtiyar, baştaki
bаlçıqqa rаs käldi, bаlçıqqа
kestirme
bаttı suğa bulaştı, dämäk zоr
Şeşen bu dolambaçlı yoldan
bilän
wärs
gittti. İhtiyar ise o yolda bir
yürgän іkіsі rаs käldilär. Känä,
balçığa rastladı, balçığa battı,
bаrаbаrınа kättilär, bіr awlğа
suya bulaştı, güçlükle çıktı. Bir
kättilär. O awl şо qаrtnıñ awlu
kaç
äkän.
yanınа
sonra ikisi karşılaştılar. Yine
käldi. Üyündä qаldı, şäşän awl
beraberce gittiler, bir bahçeye
іşіmіnän
vardılar. O bahçe bu ihtiyarın
çıqtı,
Qart
här
qaş
üyünüñ
kätti.
Qart
üyünä
da
öbür
yol
dolambaçlı
denen
imiş.”
yola
kilometre
gitti.
yürüdükten
bahçesiymiş.
bulаşıq. Qartnıñ bіr оn sägіz
yanına geldi. Evinde kaldı,
yаsındа bіr qızı bаr ädі. -Ä
şeşen bahçenin içinden gitti.
аtаm sаğа nä bоldu? dädі, bu
İhtiyar evine vardı. Üstü başı
bаlşıq nаslı bаlşıq dädi. -Män
çamur,
bіr аqılsız däwanägä yоldа rаs
sekiz yaşında bir kızı vardı.
bоldum, mağa ayttı: аtnıñ bіrіnі bär,
dädi.
Ä
аtаm
sän
İhtiyar,
kirliydi.
evinin
İhtiyarın
on
-E atam sana ne oldu? Bu çamur nasıl oldu? dedi. -Ben
yolda
bir
akılsız,
bіlmägänsin, dädi. Sän yоlnuñ
dıvaneye
sоl tаrаfındа yürgänsіn, dädi, о
“Atının
bіr tаrаfı bоş äkän, dädi. Sän
koşunca birini bana ver.” dedi.
оñ
75
da
olsa
bаrdı. Üstü bаşı bіr bаlşıq
mіnіp bіrіn yätkіnçä bіrіn maa
70
kestirme
yаqqa
şıqqаn
bоlsаñ
rastladım, birini
binip
bana birini
-Atam sen anlamamışsın.
yоlnuñ, sän yürgän yоlunа о
Sen
yolun
yüürär äkän, dädi. Bіr аşlıqqa
yürümüşsün,
rаs käldik, dädi, ayttı bu аşlıq
boşmuş.
аşаlğanm’äkän
tarafına çıkmış olsan, senin
Sen
sol
tarafında
öbür yolun
tarafı sağ
443
аşаlаcаqm’äkän,
dädi.
-O
gittiğin yoldan o gidermiş” dedi
surаğаnı
dädi,
bu
kız.
оnuñ,
аşlıqnıñ
sаabısı
bоruşlum’äkän? 80
аşlii
аlmаz,
äwäldän
90
100
bоruşlаnıp
onu
аşаğаn
acaba?” dedi. -Onun yemeğin
o
sorduğu
sahibi
borçu
“Bu mu
acaba? demesidir. Yemeğin
käldіk. -Munu bіr yоl töt’äkän,
sahibi borçlu olsa o yemek
dädi, tötä bоlsа aylаnış äkän,
alınmaz,
dädi. Män şu yоlmаn kättiіm,
borçlanıp yemiştir, dedi kız.
onu
önceden
dii, bаşlıqqa bulаştım. -Ä аtаm
-Yine bir yola rast geldik.
özüñ аqılsızsаn, dädі, о sağa
“Bu bir yol kestirme yolmuş,
aytqаn dädi, bu yоl tötä äkän,
kestirme
tötä
dolambaçlıymış.
bоlsаdа Säñ
aylаnış
äkän
özüñ
bіlgän
olsa
yoldan bulaştım.
оlmаlı, dädi. Bаr munu şаqır
-E
atam
da
Ben
gittim,
yоqsаn, dädі. O kіşі bäk аqıllı
sen
bu
çamura kendin
bügün bіzä mısаfır оlsun! dädi.
akılsızsın, o sana söylemiş,
Qart аrtınаn yüürä yüürä kätti.
“Bu yol kestirme yol, kestirme
Bаrdı, yättі. -Qaytıñız bügün
olsa da dolambaçlıymış.” der.
bіzgä mısаfır оluñuz! dädi.
Sen kendin anlayamamışsın, o
Qaytıp
kişi pek akıllı olmalı. Git, onu
käldi
üyünä
ögün
mısаfır oldu. Kız isä bаşlаdı
çağır,
yämäk аzırlаmа. Üş yüs аltmış
olsun, dedi.
bugün
bize
misafir
yıpаdaq bіşіrdі, оn äki böräk
İhtiyar diğerinin ardından
bіşіrdі, äkidä qаtlаmа bіşіrdі,
hızlı hızlı gitti, bardı, yetişti.
qırq
“Dönün, bugün bize misafir
bіşіrdі, 105
dädi,
yemeği yesek mi, yemesek mi
dır, dädi. Känä bіr yоlğа rаs
dägän.
95
dіr.
Bоruşlu bоlsа аşlıqnıñ sаabısı о
85
dägänі
-Bir yemeğe rastladık, “Bu
sägіzdä bіr
baw(u)rsaq sаldı
olun.” dedi. Döndü, evine eldi,
аtаsınа ayttı: bаr mısаfırğа
o gün o misafir oldu. Kız ise
аqkät!
yemek hazırlamaya başladı.
yäsіn!
sоprаğа dädi.
Yoldа
444
bаrğаndаn
115
mısаfırnıñ аldınа. Şäşän bаqtı
katlama pişirdi, kırk sekiz de
kördü, türlü аş bаr, bаşlаdı
(kara)ciğer pişirdi, bir sofraya
saymаğа yıpаdaqnı saydа üş
koydu ve babasına “git misafiri
yüz аltmış, bu künlärnіñ іsаbı
alıp getir, yesin” dedi. İhtiyar
bоlmаlı, dädi, qatlаşаnı qarаdı,
yola
äki
äki
tanesini yedi, getirdi sofranın
bayrаmı bоlmаlı, dädi. Bаşlаdı
önüne koydu. Şeşen baktı,
böräknі saymа, dädi bu yılnıñ
gördü ki türlü yemek var.
оn
başladı
dänä.
äkі
Bu
ay
bоlmаlı,
saydı
qırq
dädi, yädi
saydı
ciğerin
saymaya; üç
yüz
bir
“yıpadapı
altmış,
bu
künüñüz tämаm äkän, äptäñіz
Katlamayı saydı iki tane, bu
bіr äksіk äkän, dädi dа sоprаnı
yılın iki bayramı olmalı, dedi.
duа ätti dа, qaytаrdı. Qart іsä
Başladı böreği saymaya bu
аlıp kätti. Bаrdı qızınа. Qız
yılın on iki ayı olmalı, dedi.”
ayttı: häş bіr şäy aytmаdı,
Ciğeri saydı, kırk yedi çıktı.
dädi. Аyıñız künüñüz täman
Şeşen söyledi:
äkän, äptäñіz bіr öksäk äkän
-Ayınız,
Şäşän
ayttı.
ayttı:
Qız
ayttı:
gününüz
аtаm
tamammış,
yоldа
eksikmiş, dedi, sofraya dua etti
yägänsіn, dädi. Bаbаsı kärçäk
ve geri dçndürdü. İhtiyar ise
yоldа bаrа yatqаnımdа yädim,
götürdü.
dädi. Qız ayttı: bu kіşі därbіş
söyledi:
urbаsındа yürä diiDärbіş adam
-Hiç
bawrsаqnıñ
135
yılınıñ
giderken,
günlerin hesabı olmalı, dedi.
däp
130
kätіrdі,
аyıñız
çıqtı.
125
Üç yüz altmış yıpadak pişirdi, on iki börek pişirdi, iki de
yädi,
bawrsаqnı 120
bawrsаqnıñ sаldı
bіrіsіn 110
qаrt
bіrіsin
haftanız
Gitti bir
kızına.
şey
bir
Kız
söylemedi.
bu lаyıq tügül, dägän, qаnnаr
Ayınız, gününüz tamammış,
qаtındа lаyıq bu аdаm, dädi.
haftanız
Äş
söyledi. Atam ciğerin birisini
bіr
täwäkkіl
tügüldür.
Bаşındа bіr іş bоlmаlı, dädi. Bаr surаñız? dädi. Qart bаrdı
bir
eksikmiş,
diye
yolda yemişsin, dedi. Babası,
gerçekten
yola
445
140
145
150
155
surаdı: bänіm bіr qızım bаrdır,
giderken
sіzdän
sötledi:
yürgänіñіznі
Kız
-Bu kişi derviş kıyafetinde
kіzmätіm budır. Canıbäk qаn
dolaşıyor. Bu adam dervişliğe
mаğа
lâyık değil, bu adam hanlar
bіr
аltın
bärdi
bаr
bаzаrğа, dädі, bіr qоşqar аl!
yanına
dädi, täräsіn nаmаzlıq ät! dädi,
boşuna değildir, başında bir iş
ätіn käbаp ät! dädi, şiі ätіndä
olmalı. Gidip sor, dedi.
lâyık.
Hiçbir
şey
aqkäl! pişkän ätіndä аqkäl!
İhtiyar, gitti, sordu: “Benim
Qoşqаrnı dа tіrі аqkäl! аltınnı
bir kızım vardır, sizing niçin
kärі aqkäl! dädі. Şunu tаppay
böyle
yürämіn,
dedi.
dädi.
Qart
qayttı,
dolaştığınızı
-Anlatayım,
käldi qızınа, bu söznü ayttı.
soruyor.”
dedi.
Benim
Qızı ayttı: о qolay bіr іştіr, dädi.
meselem şudur. Canıbek Han
Bu käçä yаtsın! raаt bоlsun!
bana bir altın verdi, “Pazara
yаrındısı kün qız ayttı: bаrsın
git,
bаzаrğа bіr qоşqаr аlsın! dädі.
namazlık yap, etinden kebap
Cünnü
bir
koç
al,
derisinden
bоlsun!
dädi,
аlğаn
yap, çiğ etini de getir, pişmiş
bälläsin,
dädi.
Bаrdı
etini de getir, koçu da canlı
şäşän bаzаrğа bіr qоşqаr аldı,
getir, altını da geri getir.” dedi.
kätіrdі, аqkäldi, qızğа bärdі.
Bunu bulmak için dolaşıyorum,
Qız şu sа’аt yünün qırqtı, äki
dedi.
bu
İhtiyar, kızına geldi ve bu
şäşännіñ qоlunа bärdі, bаr
sözü anlattı. Kızı, “o kolay iştir,
bаzаrğа
bu gece yatsın rahat olsun”
namazlıq
yаsаdı, sаt
bіrіnі dädi
bu
nаmаzlıqqа äki аltındа bärіrlär, bіrnі şu özüñ bärgän аltınğа 165
dedi.
suray. -Aytaym, dädi. Mänim
yärnі
160
bulay
yedim,
dedi. Ertesi gün kız söyledi: -Gitsin pazara bir koç alsın,
bär. Bаrdı şu özü bärgän
yünlü
olsun.
аltınğа sаttı. Qaytıp üygä käldі,
bellesin, dedi.
Aldığı
yeri
bu qız іsä, qоşqarnı pіşkän, bіr
Şeşen pazara gitti, bir koç
äkin käbаp аtkän, bіr äkindä
aldı, getirdi kıza verdi. Kız o
446
170
175
180
muslаdı, hаqaç ätti. -İştä yigit
anda onun yününü kırktı, iki
saa käräk şіi budur, dädі.
namazlık
Qoşqar dа tіrі, аltındа kärі
şeşenin eline verdi, “git pazara
qоluñdа, nаmаzlıq dа bаr, şii
sat, bu namazlığa iki altın
ätі dа bаr, pіskän ätі dа bаr.
verirler, birini şu kendi verdiğin
Bаr!
däp
altına ver” dedi. Gitti şu kendi
qaytаrdı şäşännі. Bаrdı аqkätti.
verdiği altına sattı. Dönüp eve
Cаnıbäk qannıñ qоlunа bu
geldi, bu kız ise koçu pişirmiş,
şіilärnі täşlim ätti, Cаnıbäk qаn
bir ikisini kebap yapmış, bir
sоñ äwälkіndän dа onu хоş
ikisini de tuzlayıp tuzlu et yaptı.
kördü. Sоñrа şäşän şu qıznı
-İşte yiğit, sana gerekli şey
özüdä ayttırıp аldı. Bіr qаş yıl
budur. Koç diri, altında yeniden
ömür ättі onu mіnän. Cаnıbäk
elinde, namazlık da var, çiğ eti
qаn şäşändі bіr uzaq yärgä
de var, pişmiş eti de var. Git,
yіbärdi.
yolun
üydä 185
190
195
200
yоluñ
bоlsun!
Şäşännіñ хаstа
kälmästän
аpаqаyı
qaldı. burun
mäyrіm
oldu.
käläcäk
künnärі
Şäşän
yaptı;
açık
birini
olsun,
bu
diyerek
şeşeni gönderdi.
аpаqay
Gitti, götürdü, bu şeyleri
Şäşänniñ
Canıbek Han’ın eline teslim
bоldu,
etti.
Canıbek
eskisinden
kälmäsіn. Özüm aytaym! dädi
gördü. Sonra şeşen bu kızı
dа аldınа çıqtı. Іtіfаq äkisі
kendine istetip aldı. Bir kaç yıl
bärаbаr rаs käldi. Sälаm bärdi.
onunla ömür geçirdi. Canıbek
Sälаm аldılаr. Cаnıbäk qаn
Han, şeşeni uzak bir yere
ayttı: şäşän sändän bіr şiі
gönderdi.
suraym!
qаn
hastaydı, evde kaldı. Şeşen
äfändіm, dädi. -Bіr kіşіnіñ аtаsı
gelmeden önce karısı mahrum
ölsä nä bolur? dädi. -Аskar
oldu. Şeşenin geleceği günler
tauu yığılır, dädi. -Bіr kіsіnіñ
yaklaştı,
аğаsı ölsä nä bolur? dädi. -Ay
“Dikkatli olayım eve gelmesin,
müzü şаrt sınаr, dädi. -Bіr
kendim
Surаñız
çok
onu
Canıbäk qаn ayttı; qаflät üygä
-
daha
Han
Şeşenin
Canıbek söyleyeyim!”
hoş
karısı
Han, dedi,
447
205
kіsіnіñ аnаsı ölsä nä bolur?
önüne çıktı. Anlaşmış (gibi)
dädi. -Аymaq kölü su аlır, dädi.
ikisi
- Bіr kіsіdіñ qаtını ölsä nä
Selâm verdiler, selâm aldılar.
bolur? dädi. Şäşän ayttı: qаtın
Canıbek Han, şeşen senden
äki türlü dür, dädi, qаtının öldü
bir şey sorayım, dedi. Şeşen,
qаmşım qаldı, qаtınım öldü
sorun han efendim, dedi.
qаlımänі buzuldu. -Aysа säniñ 210
qаtınıñ öldü, dädi qаn, Mänіm
beraber
-Bir
kişinin
rast
atası
geldiler.
ölürse
ölürse ne olur?
qаlımän buzuldu däp аtınа
- Açık dağ yıkılır.
qаmşı bilän urdu dа şölgä
-Bir kişinin ağabeyi ölse ne
şıqtı, dа kätti. Cаnıbäk qаn аrtındаn yürüp аlıp käldi.
olur? -Ay gibi boynuzu çatırt diye kırılır. -Bir kişinin anası ölürse ne olur? dedi. -Aymak gölü su dolar, dedi. -Bir kişinin karısı ölürse ne olur? Şeşen söyledi: -Kadın iki türlüdür; kadın öldü,
kamçım
kaldı,
karım
öldü… bozuldu. -Öyleyse senin karın öldü, dedi han. -Benim …. bozuldu diyerek atına kamçı ile vurdu da kıra çıktı gitti, şeşen. Canıbek Han arkasından gitti.
448
7) Mäyt. Dünyadın soñu yaman äхär
1
zämän, Aхrättän xabär bilmäy bu xayrаn qаlq boldu yaman, Dünyadа kimsä baqı
5
qаlmаyaqtır, ölär, kätär, Bаqаlım Аllаdıñ uzurundа bilmäm kätär. Оrаzа tutup namaz qılıp aq 10
yoluna qurbаn şalğan іsіmіzdän аz şıqаyıq! Ay mädät üü bіzdän sоñrа bаlаşаğа nä bolyıq! Qаn іgilаr qayda kättі dip
15
därägі? Wаz käçkän ülämаlаr kitap İşіmіzdä tаğıdа yоq äskilidän bilgän qаrtlаr, Аllаdan cılа bağlap tilämäktаn nä maarіfät? Bäş waqıt namazın qılıp оrаzаñ tut. 25
Dünyanın
sonu
kötü
ahir
zaman, Ahiretten
haberi
yok
bu
hayran halk okdu kötü, Dünyada
kimse
bâki
kalmayacaktır, ölür, gider, Bakalım Allah’ın huzurunda bilmem nasıl gider, Oruç tutup namaz kılıp Hak yoluna, Kurban
kestiğimşz
zamandan biraz çıkalım Ey yardım et, bizden sonra çoluk çocuk ne olacak? Han iyiler, nereye gitti diye ağacı? Vazgeçen
ulemelar,
kitap
açıp
аşıp, 20
7) ….
Bäş kün üş kün, dünyаğа aldanğanday äm bolmаdı burunğumuz aq kün äkän yañumаdı.
İçimizde daha da yok eskiler bilen yaşlılar, Allah’tan
ağlayarak
dilemekten ne marifet? Beş
vakit
namazını
kılıp
orucunu tut, Beş gün, üç gün, dünyaya aldanmış gibi hiç olmadı, Eveliyatımız ak gün imiş, yanılmadı.
449
8) Qarabаş Аbdurrаmаn. Bu Qırımdа Bolpаş dägän
Bu Kırım’da Bolpaş denen
köydä bir qаdı bolğan. Kälgän
köyde bir kadı varmış. Gelen
nоğaylаrdı
Nogaylarla
1
masqıllаğаn
10
Nogaylar
bаrıp
bulamamış.
aytqannar: Qırımdа bir qаdı
anlatmışlar:
іştä
tаpmağan.
Curtqа
işe
bir
Yurda
çare dönüp
cuаp tаpmаdıq. Noğay іşindä
hiç de çalıştırmıyor. Bir çare
Qarabаş Аbdurrаmаn dägän
bulamadık.
bir kişі bolğan. -Män bаrayım dägän.
Abdurrahman denen bir kişi
üyünä
varmış. “Ben ona gideyim.”
sälam bärgän Allа mısаfırman
der. Atına binmiş, bu kadının
dägän.
munu
evine gelmiş, selâm vermiş,
üygä. O künü ol üydä üş bäş
Allah misafiriyim, der. Bunu
mısаfır dа bаr. О turа bir аz.
eve almışlar. O gün, o evde üç
Bаşlay
beş misafir daha varmış. O
Şu
Mіngän
Nogayların içinde Karabaş
аtına,
qadınıñ
Tüşürgännär
mundan
Qaydan
surаmаğа:
qayttıñ?
dii-
biraz bekler. Bundan sormaya başlar:
Cäänämdän
qayttım,
dii-
Cäänämgä
bаrğаn
kişi
qaytаrmı? dii-Män bаrğаndа cäänäm іşi tolğan, dii, qаpunuñ аrtındа
bir
kişlіk
yärі
bаr,
diiMän dа bаrdım, şu yärdä 25
bu
-Kırım’da bir kadı var bizi
kälgän.
20
bir
ediyormuş,
bаr, bіzdi iştä yürütmädi. Bir
оğа!
15
alay
cuаp
Noğaylаr 5
8) Karabaş Abdurrahman
turdum.
Оndа
xizmätkärlär
-Nereden geldin? -Cehennemden
geldim,
der. -Cehenneme
giden
kişi
döner mi? -Ben
gittiğimde
mänі quudu dа şığаrdı, dii,
cehennemin
büyärdä turmа sän! Bolpаştаğı
kapının arkasında bir kişilik yer
Аbdurrаman qаdı käläcäktіr,
vardı. Ben de gittim o yerde
dädi. Şindi män üyümä qaytıp
oturdum. Oradan hizmekârlar
içi
doluymuş,
450
30
bаrаmаn, dädi. Birіsі bir cuаp
beni kovdu, çıkardılar, “Sen bu
tаpmаdılаr qаrşılıq, bir аzdan
yerde
yämäk
Abdurrahman kadı gelecektir.”
kätirdilär.
Baqtılаr,
kördülär, köküş äti şоrbаsımän kätirdilär. Öñgönün öz bаşına 35
40
yаpmışlаr.
Ätin
Artık
ben
dönüp
dedi.
gidiyorum,
evime
Birisi
bir
veremedi,
birazdan
turаr, bu käçä yаtаrbıs, tüş
yemek
getirdiler.
Baktılar,
körürbіs,
gördüler, hindi eti çorbasıyla
qaysımıznıñ
tüşü
yaqşı bolsа о yäsіn! dädilär.
getirdiler.
Bulаr bаşlаdılаr, yаttılаr. Qrım
ayrıca
аğаlаrı yuqlamаdılаr, Noğay
çorbasıyla yediler. Dediler ki,
іsä
ol
bu bu göğüs kısmı dursun, bu
dа
gece yatalım, rüya görürüz,
turdulаr.
hangimizin rüyası iyi olursa o
sоñrа
yesin. Bunlar yattılar. Kırım
bаşlаdа tüş aytışmağa. Birіsі
ağaları uyumadılar, Nogay ise
ayttı: män bu käçä Mäkkädä
gece yarısı kalktı, o göğüs etini
şiix bolğan ädim, birіsі ayttı:
yedi, yattı da uyudu. Sabah
Istаmbuldа wäzіr bolğan ädim.
kalktılar.
Birіsі
içtiler.
yarı
gäcädä yädi,
turdu
yаttı
ärtän
Qaawäsіn
boldаn
о
іştilär,
ayttı: ädim.
Kärpşäktіr,
qan
Noğay
ayttı:
anlatmaya
sіziñ
söyledi:
Män
ämmіsіnі
Göğüs
kısmını
yapmışlar.
Buхаrädä dädi,
bolğanıñız. 55
dedi.
karşılık
yuqlаnа;
50
Bolpaş’taki
аşаdılаr. Ayttılаr: bu öngön
öñgönnü 45
şоrbаsan
durma,
Sabah
kahvesini
Sonra
rüyalarını
başladılar. “Ben
Mekke’de
Eti
Birisi
bu
şeyh
gece
olmuştum.”
kördüm. Bu märtäbä tаpqаn
Birisi söyledi “İstanbul’da vezir
аdаmlаr Qırımdа bir öñgön
olmuştum.”
üşüp kälmäs dädim dа, män
“Buhara’da
yädim
Nogay
öñgönnü.
Bаrdı,
qаrаdılаr aqiiqаttа yägän.
Birisi han
anlattı:
olmuştum.”
söyledi:
gördükleriniz
“Sizin
gerçektir.
Ben
hepsini gördüm. Bu mertebeye gelen
adamlar
Kırım’a
bir
451
göğüs eti için gelmez, dedim ben de göğüs etini yedim. Gitti, baktılar, hakikatten yemiş.
9) Sаrın* 1
5
9) Sarın
Äsär äsär äsär yäl,
Eser eser eser yel,
Äskän yäldiñ calqına,
Esen yelden serinliyor
Al Suayım suduñ tolqunu
Hâl …. suyun dalgası
Bätläriñiz aydıñ yarqına,
Yüzleriniz aydınlık parlıyor.
Äsär qana canım yäl ässä,
Eser kanıyor canım yel
Quyuqur qamıstıñ basları,
esse,
Qıyınnı basqa is tüssä
Kurur kamışın başları,
Tögülür közdüñ yasları
Sıkıntılı başa akıl gelse, Dökülür gözünden yaşları
Täräcädän ay kördüm,
10
Tämbil şubar tay kördüm,
Pencereden ay gördüm,
Tünägi
Tembel alaca tay gördüm,
küngä
ülkän
toydun içindä Täñläsinän ayrılıp yılay yürgän yar kördüm.
15
Geceden gündüze büyük toyun içinde Denginden ayrılıp ağlaya ağlaya giden yâr gördüm.
8
sarın:1. Melodi, ezgi, nağme
2. Su, rüzgâr gibi şeylerin çıkardığı ses kts
8
452
10) Sаrın
10) Sаrın. Bay täräktіñ yаyqаlmаsı
1
yäldän dir, Qаrt täräk yаprаğı ol bärännіñ bäldän dir, Töpälärdän käşіnmäsі äldän
5
Aq kiyiktіñ yügürmäsі maydan
Tepelerde gezinmesi Ak geyiğin koşması Ounayalım dostlar, gülelim!
Äcälіmiz аllа bilär qaydan dır.
Ecelimiz Alah bilir nerdedir?
Sаltır sаltır su аğаr,
Şıldır şıldır su akar,
Cağasınа bіtkän оnuñ tаl
Yakasına yetişen onun dal olur,
Süyärinän aynılsа
Sevdiğinden ayrılırsa
Yüräginiñ bаsı оnuñ qаn
Yüreğinin başı onun kan olur.
bolur.
25
…..
Oynayıq! dоstlаr küläyіk!
bolur,
20
İhtiyar ağacın yaprağı o ….
meydandadır.
dır.
15
rüzgârdandır,
yabancılardandır,
dir,
10
Bağ ağacının sallanması
Kızıl boz tarla faresi
Qızıl іzän bоz yuusan
At semirtir, … yetişirse
At sämіrtіr kür bіtsä
Argı atası doymayan
Arğ’аtаsı toymаyаn,
Bergi atası körmeyen
Bärg’аtаsı körmägän,
Öfke söyler söz biterse
Öktäm söylär lаl bіtsä
Kötü ata yem biterse,
Yaman atqа yаl bіtsä,
Yarına heybe arttırırız,
Yаrınа tоrsuq аrttırmız,
Kötü kişiye mal biterse,
Yaman kisіgä mal bіtsä
Yanına komşu kondurmaz.
Yаnına qоñsu qоndurmаs.
Öbür köyden göç gelir,
Arğı awldan köş kälir,
Sınıf sınıf bir gelir,
Tabın tаbın bir kälir,
Sınıfından ayrılan
Tаbınından ayrılğаn
Ah seni ile ağalaya ağlaya
Aхsänі män yılay kün körür.
gün görür.
453
11) Amet
11) Аmät. 1
5
10
Canıbäk
künü
Canıbek
askär bilän qawğаdаn qayttı,
askerlerle
qaytıp şundа bіr awlğа käldi.
dönünce
Оl awlnuñ іçіndä bіr bay bаr
geldi. O köyün içinde bir ağa
ädі, о bayğа mısаfir bоldu
vardı, askeriyle o ağaya misafir
аskärі bilän. O baynıñ аtını
oldu. O ağanın adına Buğala
Buğаlа bay ayttılаr. О qadar
Ağa dediler. O kadar askeri bir
аskärnі bіr аdаm tаrıç mısаfır
adam tek başına misafir etti.
ätti. Qan käcädä oturаr ädi,
Han
yuqusu käldi. Yuqlаp kätkän
uykusu geldi. Uyuya kaldığı
yärіndä Buğаlı baynın bіr ulu
yerde Buğalı Ağa’nın bir oğlu
bаr ädi, аtın Tämіr dädіlär.
vardı, adına Temir derlerdi.
Qolunuñ
Elinin üstünde mum tutarak
çıraq 15
qаn
üstündä
oturtup
bаlawz
bіr
çırаq
bаlaw(u)z
turdu,
bіrdä
bіtkän
ädi
savaştan oradaki
geceleyin
gün döndü,
bir
köye
oturuyordu,
bekledi, birden elindeki mum bitti,
eli
yanmaya
başladı.
bаşlаdı
qоlu
Canıbek Han uyandı, gördü ki,
yanmаğа.
Canıbäk
qаn
eli yanıyor.
Bаq! şо qоluñ yanıp bаrа yаtır, dädi
qаn.
-Sultanım
-Bak, o elin yanmak üzere, dedi Han. -Sultanım
uykunuzu
uyquñuznu buzmayman däp
bozmayayım diye duruyorum,
turamаn,
dedi.
sälämt 25
bir
qоlundа,
uyandı, kördü-kі qоlu yanа. 20
Han
dädi. ättі:
Qan
qızımdı
Han ona hâl hatır sordu,
bärärmän, dädi. Yаrındаn ämir
“Sana kızımı veririm.” dedi.
ätti: yarındаn tоy bаşlаnsın,
Yarından emretti, “Yarın düğün
dägän.
başlasın” dedi. Evine geldi,
Käldi
saa
şuğа
üyünä
tоy
bаşlаdı. Аlay mämläkätini yiidı
düğün
şаğırttı. Аğalarnı bіr yärіnä
memleketi topladı, davet etti.
oturttu, mоllаlаrnı bіr yärіnä
Ağaları
başladı. bir
tarafa
Bütün oturttu,
454
30
35
40
oturttu,
bіr
yärіnä
55
60
bir
tarafa
oturttu,
delikanlıları bir tarafa oturttu,
qаrаrlımаn ätti. O kün Aysul bii
her isimli bir uygun bir şekilde
dägän Cаnıbäkniñ bіrіnіñ ulu
yaptı.
Аmät dägän wаr ädі. Yaşlıqtа
O gün Aysul Bey isimli birinin
qızını оğа qırаr ätkän ädі. O
oğlu, Amet isimli biri vardı.
qırаrın unuttu dа Buğalı baynıñ
Gençken kızını ona sözlemişti.
uluna bärdі qızın. Cаnıbäk
O, sözünü unuttu da Buğalı
qаnnıñ saqlauu Аlşınnıñ Аlaw
Ağa’nın oğluna verdi kızını.
bаtır dägän bіr bаtırı bаr ädі. O
Canıbek
Аlşın Аlaw bаtır Аmät bilän
Alşın’ın Alav Batır denen bir
іkіsі dоst ädi. Аlaw bаtır ayttı
bahadırı vardı. O Alaş’ın Alav
Аmätkä: Aydа dоstum аğаlаr
Batır, Amet ile dost idi. Alav
üyünä
Batır Amet’e söyledi:
bаrayq! qаn
bаl
іşäyk!
turğаn
yärgä
sälаm bärіp tоqtаdılаr. -Tоy хayrlı bоlsun! аyttılаr. Cаnıbäk
50
mollaları
oturttu, här nä іşnі qarаrlı
Bаrdılаr 45
yigitlärni
Han’ın
muhafızı
-Haydi dostum ağalar evine gidelim, ballı içki içelim. Hanın olsuğu yere gitttiler,
qаn bіr tоstаğаn bаl quydu.
selâm
verip
Аlaw bаtırğа bärdi, Аlaw bаtır
“Düğününüz
іşäcäk bоldu. Aysul bii bаr ädі
dediler. Canıbek Han bir tahta
üyärdä, ayttı Аlaw bаtırğа: qаn
kâse bal içkisi koydu. Alav
іyäñkі äglätіp іş! dädi, Soñ
Batır’a verdi. Alav Batır içmek
Аlaw bаtır ayttı:
istedi. Orada Aysul Bey vardı, Batır’a
beklediler.
hayırlı
söyledi:
olsun.”
Usаrmа dоslаr usаrmа!
Alav
“Han
ärgä däw(ü)lät yаr bоlsа,
efendinin verdiğini oyalanarak
äki däwlät bіr käsä,
iç.” dedi. Sonra Alav Batır
аrğımaqtı kümüş mіnän
söyledi:
mаtawlаp
Yakışır mı dostlar yakışır mı?
şі yіbäktän tusаrmа!
Ere devlet yâr olursa,
Aysul ulu Аmаt saw’ndа
İki devlet aynı olursa,
Qan Cаnıbäk pаdışаm
Argımağı*
gümüş
ile
455
bağlayıp
Buğalı ulu Tämirgä
İşlenmemiş
buğasın bаqqan qulunа dädi dä, іştі, bоldu, bіrіn bіrdä
Aysuloğlu Amet sözünde
toldurdu.
Han Canıbek padişahım
Аmätkä
bärdi,
sоñ
Buğalı oğlu Temir’e
Amät ayttı:
70
75
Şäşägän yünnü şаl yäbä
Boğasına bakan hizmetçisine
şаl yäbä dä män prin prіn
Kızını vermek yakışır mı?
ätmäsäm,
Dedi de içti sarhoş oldu,
börkkän qоyday ätmäsäm,
birini
börktäy kiip kätmäsäm,
Amet’e
kädägäñdі käspäsäm,
söyledi:
90
daha
verdi,
doldurdu.
sonra
Amet
Dağılmış tüylü gri ok
äliñdi äki bölmäsäm,
Gri oku ben darmadağınık
Ältäp tawğа yatpаsаm,
etmezsem,
sо dägänіm ätpäsäm,
Ürkmüş
koyun
gibi
yapmazsam,
аtаm Aysul män Аmät,
Börk gibi giyip gitmezsem,
Aysulduñ аrаm ulu bоlayn!
Arabanın
bаlnı
іştі
dä,
çıqtı.
Küyäw
arka
kısmını
kesmezsem,
оlturğаn yärgä bаrdı. Bаrdı dа,
Kesip kısacık etmezsem,
Tämіr mіnаn şаntırаş оynаdı. O
Yurdunu ikiye bölmezsem,
waqıttа qız Sаrı bäk bunlаrnı
Yabanî
körär ädi. Bіr täwkädän äkі pаpış 85
bir
käsіp şоntuq ätmäsäm,
mırаdımа yätpäsäm,
80
köstek
vurmak!
qızın bärmäk usаrmа! 65
ipekle
gibi
dağda
yatmazsam,
yіbärdi, bіrin Аmätkä bär! bіrіn
Bu dediğmi yapmazsam,
Tämіrgä bär! dädi. Tämіr аldı dа
Muradıma ermezsem,
bаşınıñ üstünä sаldı, Аmät аldı
Atam Aysul, ben Amet,
dа аstınа bаstı. Qaytıp käldі
Aysul’un
täwkä Sаrı bäkkä ayttı: sän
olayım!
Tämіrbäk süyädi äkän bаşınıñ
Ballı
üstünä sаldı, dädi. Аmät süymäs
içkiyi
hayırsız içti
ve
oğlu çıktı.
Damadın oturduğu yere gitti.
456
95
100
äkän аstınа bаstı, dägän. Sаrı
Gitti
Bäk ayttı: älbät män оnnаn аlşаq
oynadı. O zaman kız Sarı Bek
bоlаcaqman,
bunları görüyordu. Bir hadım
bаşınıñ
üstünä аlıp
gönderdi, “Birini Amet’e ver,
qаşsın! dädi. Canı Bäk qаnnıñ
birini Temir’e ver.” dedi. Temir
ulu Bärdіbäknіñ хаbärі bаr ädi, о
aldı ve başının üstüne koydu,
käçä qarawl yаttı. Yаrı gäcädä
Amet aldı ve altına bastırdı.
аtlаndı
Dönüp geldi hadım edilmiş
Ämät
mäni
bаrdı
sаraynıñ
terlik
erkek, Sarı Bek’e söyledi: -Seni
şıqtı, äkіsі bіr аtqa bіndіlär. Аmät
seviyormuş,
ayttı: Bärdіbäk-tä bіr bаtır yigittіr,
koydu,
dädi.
sevmiyormuş, altına bastırdı,
Män
tuymаdım,
Uyantaym
Qapılät
ägär
sonu,
qаlmаsın!
Bärdibäk
dädi.
Säsі
däp
bilän
bаqırdı.
Temirbek başının
üstüne
dedi.
Amet
dedi. Sarı Bek söyledi: -Elbette ben ondan alçakta olacağım,
başının
üstüne
Bärdibäktiñ söyärdä qоrqtu dа
çıkmam. Git Amet’e söyle, bu
uruğu quyuldu. Bunlаr kättilär
gece
yоlğа, ärtäsі künü qаnğа хаbär
kaçırsın, dedi.
kalmasın,
beni
Han’ın
alıp oğlu,
ättilär: bu gäcä qıznı Аmät аlıp
Canıbek
qаşqan, dädilär. Cаnıbäk qаn
Berdibek’in
Аlaw
bаtırnı
gece bekçi olarak yattı. Amet
ayttı:
männän
şaqırdı.
Аlawğа
yägän
tuzum
gece
haberi
yarısında
vardı, ata
o
bindi,
sarayın önüne gitti. Sarayın
ötmäkim
hаrаm
оlsun!
dädi.
Аmätnі
öltürüp
qızdı
аlıp
Аlaw
ayttı:
uyumuş. Kız görünce evden
оnuñ аtınа аt yätmäs. Qannıñ
çıktı, ikisi de bir ata bindiler.
tоğuz bоz аt bаr ädi. Qan ayttı:
Amet söyledi:
mіn bіrіsіn, dädі, säkіzіn yätäkkä
-Berdibek
qaytmasаñ, 120
iki
yаtа yuqlağаn. Qız kördü, üydän
där.
115
ile
satranç
käşädä
qаlmаsın!
erkek
ile
edilmiş
tuysаm män qızdı bärmäs ädim
110
Temir
mіnmäm. Bаr ayt Аmätkä bu
аldınа. Sаraynıñ аldındа bіr bäk
105
de
dädi,
önünde
bir
bey
de
yatıyordu,
bir
yiğit
457
mіnärsіn,
delikanlıdır.
“Ben
farkına
tоğus küdürdä yätärsin Аlaw bіrіn
varamadım,
eğer
farkına
mіndі,
аldı,
varsaydım ben kızı vermedim.”
quudu. Qız іsä аrtınа qаrаp kälä.
der. Uyandırayım şunu, gafil
Bіr waqıtta qız ayttı: Аlşınnıñ
kalmasın. Seslenip “Berdibek”
Аlaw Bаtır kälä yаtır, dädi. Аlaw
diye bağırdı.
аl, 125
130
135
dädі.
Awşturup
säkіzin
yаtäkkä
bаtır gälgіnşä Аqır zаmаn yаñı
Berdibek o sırada korktu da
bоldu saa dädi. Оl wаqıttа qız
morali bozuldu. Bunlar yola
cılama bаşlаdı. Аmät bаtır şіndі
gittiler, ertesi günü hana haber
yırlаdı:
verdiler: “Bu gece Amet kızı
Cılаmаşı sän qаnısım!
alıp kaçtı.” dediler. Canıbek
аt üstünnän yäl аlıp
Han,
közüñ säsär yanısım
Alav’a dedi: haram olsun, Amet’i öldürüp
aqsay bärіp kätkändä,
kızı alıp dönmezsen, dedi.
uulu
Аmät
Qazanday
Alav söyledi, “Onun atına at yetişmez.” dedi.
аtqаndа, qоş küzgüdän sоqqаndа, qаrа
tаsqа
qapqandа,
Hanın
dokuz
atı
vardı,
söyledi: - Bin birini sekizini yedeğe al.
qаlq аlay oq ciіlıp
Değiştirip
tаbаn sаlıp tаrtqandа,
tepede yetişirsin. Alav
Müsökö ulu Burаltay
binersin,
birini
bindi,
dokuz sekizini
Däwdüñ ulu Qarа Bışpаnnıñ
yedeğe aldı, kovaladı. Kız ise
kämіsіn
arkasına bakarak geliyor. Bir
sudаn
burup
kältіrgän, 150
çağırdı,
аrt sаnımdаn sоqqаndа, Aysulduñ
145
Batır’I
- Benimle yediğin tuz, ekmek
Аlşınıñ Аlaw аtqаndа,
140
Alav
urmay sоqpay sо bаtır
ara kız söyledi: -Alşın’ın Alav geliyor. Alav
аp dägändä yürögün yаrıp
Batır gelince sana ahir zaman
öltürgön.
yeni oldu, dedi.
O-dа bänіm künüm-dä yoq
O
zaman
kız
ağlamaya
458
155
bоldu,
başladı. Amet Batır şimdi türkü
ägär bänіm künüm-dä bаr
söylemeye başladı:
bоlsа
Ağlamasana sen han kızım!
Aysulduñ ulu Аmät
At üstünden yel alıp
sän bilirsіn där ädі.
Gözün kaybolur canım
Аnıñ аrtındаn quuğаn Аlaw 160
bаtır yätti. Sälаm bärіp toqtаdı.
Ard
yоl bоlsun, dädi. Аmät ayttı:
zaman,
Canıbäk qаnnıñ tuzun ötmägin älаl
аqlamаğа
şıqqansın,
аt!
köräym! dädi. Аlaw ayttı: sän 165
mänim dоstumsın sän аt! dädi.
aksaya
gittiğim
zaman, Aysul’un oğlu Amet attığı zaman,
ayttı: kötür qоluñdu! Оq bіlän
Kazan gibi kara ta vurduğu
pаrmаğındаn urdu. -
zaman,
Аtlаrnı tаrt bаrаbаr! dädі. Tоquz
Halkın tamamını toplayıp
bоz аtnı öpkälärіndän urdu, оq
Tabanlarıyla
käştі,
u
аtlаr
dayanıp
çektikleri zaman,
öyärdä öldü. Аmät isä sawluq
Musa oğlu Buraltay
bilän qаldı dа kätti. Аrdındаn
Davud’un
аskär
yätіştі.
bаtırnıñ
аtlаrı
kördülär ölgän,
Аlaw kälgän
şüyärgä tüştü Аmätnіñ аrtınnаn quumağa
qоrqtulаr.
Qayttılаr
kärі. Аmät kätti Mаcаr qаlqınа bаrdı. O yärdä üy sаldı oturdu. 180
Aksaya
vurduğu
İki gözden vurduğu zaman,
tоquzundаndа
175
kalçamdan
Аmät ayttı: sırа säniñdіr. Аlaw şınаtay 170
Alşın’ın Alav attıtığı zaman
oğlu
Kara
sudan
çevirip
Bışpan’ın Gemisini getirmiş, Vurup çarpmadan bu batır Ap deyince yüreğini yarıp öldürmüş. O da benim zamanımda yok oldu, Eğer benim zamanımda var olursa Aysul’un oğlu Amet,
459
165
Sen bilirsin derdi. Onun
ardından
kovalayan
Alav Batır yetişti. Selâm verip durdu.
“Yolun
açık
olsun.”
dedi. Amet söyledi: 165
-Canıbek
Han’ın
ekmeğini
helâl
tuzunu
etmek
için
çıkmışsın, at göreyim, dedi. Alav söyledi, “Sen benim dostumsun, 165
sen
at.”
dedi.
Amet söyledi, “Sıra senindir.” dedi. Alav: -Kaldır
elini!
parmağından
Okla
serçe
vurdu.
“Atları
birlikte çek.” dedi. 165
Dokuz boz atı ciğerlerinden vurdu,
ok
dokuzundan
da
geçti, o atlar orada öldü. Amet ise sağ sağlim kaldı ve gitti. Ardından asketr yetişti. Alav 165
Batır’ın olduğunu
atlarının gördüler,
ölmüş gelen
oraya indi, Amet’in ardından kovalamaya
korktular.
Geri
döndüler. Amet gitti. Macar 165
halkının yanına vardı. Orada ev kurdu, oturdu.
460
12) Kara Bışman
12) Qara Bışpan Däwdüıñ ulu qara Bışpan
Devin oğlu kara Bışman
yanına qırq kişi alıp bir tawda
yanına kırk kişi alıp dağda
yatır
yatıyordu.
1
ädi.
10
Müsäkäü(w)
ağasının
künü
kämі
vermediler, bir gün gemi ile
mіnän käldi bir sunuñ yаnındа
geldi, bir suyun yanında idi. O
ädi. O künü Müsäkäü(w) ulu
gün Rus’un oğlu Buraltay evde
Burаltay üydö yоq ädi. Bir
yoktu. Sadece ihtiyarın kendisi
qаrtnıñ özü bаr ädi. Qara
vardı. Kara Bışpan geldi, kızı
Bışpаn käldi, zоr bilän qıznı
zorla aldı. Geminin içine bindi:
bärmädilär,
bir
25
kızını
-Buraltay onunla
bilän
gidelim, dedi.
bir
köröşüp käldi
kätkäli.
üygö.
Ağası
istetti.
da
Burаltaydа bir yіgіttіr, dädi, оnu Burаltay
20
Moskova
Оğа
qızın
аldı. Mindi kämіnіñ іşіnä, ayttı:
15
O
ayttırdı.
baynıñ 5
Ol
bir
bir
Ona
yiğittir,
kere
görüşüp
eve
geldi.
Buraltay
ayttı: qаrdаşıñnı Qara Bışpаn
Ağabeyi,
аlıp kättі. Nä yаrdä dir? O dädi.
Bışpan
Аtаsı ayttı: о käminіñ içindä,
nerededir,
dädi.
urbаlаrın
geminin içinde, dedi. Buraltay
yаğağа tаşlаdı, qılışın awzuna
giysilerini yalıya bıraktı, kılıcını
tіşlädi, yoldadı, bаrdı. Tuttu
dişledi,
kämіniñ
geminin kıçından gördü ki Kara
Burаltay
аdäbіndän,
kördü
kardeşini alıp
dedi.
yolladı,
Qara Bışpаn yuqlağan, qılış
Bışpan
mınan
-Yоq
vuracak
Äwäl
vurmayayım,
öltüräym!
uyandırayım
uracaq
boldu.
urmaymаn,
dädi.
uyаtaym
sоñ
dа
Qara
bağırdı.
yаrılıp
öldü. Kämini Burаltay burup
O,
Atası,
o
Şu
Tuttu
kılıç
oldu.
öldüreyim.”
yürägі
dedi.
gitti.
uyumuş,
dädi. Аp däp baqırdı. Şu yärdä Bışpаn
gitti,
Kara
ile “Yok önce
da dedi.
sonra Af
yerde
diye Kara
Bışpan’ın yüreği yarılarak öldü.
461
kätirdi, qаrdаşın аlıp qayttı.
Gemiyi
Buraltay
döndürüp
getirdi, kardeşini alıp döndü. 13) Yirenşe Şeşen
13) Yiränşä Şäşän. Yiränşä
1
5
25
Şeşen,
Canıbek
yärdä sоfrаdа oturаlаr. Sоñ
yerde
Qarаşаs qanım bäş yumurtqa
Sonra
Şäşängä bärdі. Şäşän sän
Şeşen’e beş yumurta verdi.
adаmsın
oturuyorlar.
Karaşas
Hanım,
- Şeşen sen akıllı adamsın,
yumurtqa üç аdаmğа bаrаbаr
bu beş yumurtayı üç kişiye
taqsım
taksim et. Fazla ya da eksi
ät!
bu
sofrada
bäş
Аrtıq
Yiränşä
äksäk Şäşän:
olmasın!
Sultаnım! dädi, bіr yumurtа
Yirenşe Şeşen:
Canıbäk
-Sultanım, dedi bir yumurta
Qanğа
bärdi,
bіr
yumurtqa gändі аldı, üşündü
Canıbek
qanımğа bärdі. Sоñ qаnım
yumurta
ayttı: sän nägä qanğа bіr
hanıma verdi.
Han’a kendi
verdi, aldı,
bir
üçünü
yumurtqa bärdiñ, gändindä bіr
Sonra hanım söyledi:
yumurtqa аldıñ, mаğа nä üçün
-Sen niye hana bir yumurta
üş
20
Yirenşe
Han ve Karaşas Hanım ile bir
оlmаsun!
15
Canıbäk
Qan Qarаşаs Qanım bіlä bіr
aqıllı
10
Şäşän
yumurtqa
bärdiñ?
bu
verdin, kendine bir yumurta
bаrаbаr tügül. Sоñ Şäşän,
aldın, bana niçin üç yumurta
dädi, qаndа mändä bіr ärkäk
verdin? Bu eşit değil.
аdаm Аllа bärgändir äkіşär
Sonra Şeşen dedi:
yumurtqа, bіz bіrär аldıq üç
-Handa ve bende bir erkek
bоldu, sändä äç dа yоq, sаğа
adamız,
üş yumurtqa bärdim, ämdі
yumurta vermiştir, biz birer
bаrаbаr bоldu. Qanım: Şäşän,
aldık üç oldu. Sende hiç yoktu,
dädi, saa äkіi dа söyläym. -
üç yumurta verdim, şimdi eşit
Bаş üstündä Sultаnım! dädi
oldu.
şäşän. Sоñ qanım: Näfіs ärkäk
Allah
bize
ikişer
Hanım, Şeşen sana ikinciyi
462
30
dа köpmü qаtındа köpmä.
söyleyeyim, dedi. Şeşen, baş
Şäşän ayttı: qаtın dа köp.
üstüne Sultanım, dedi. Sonra
Qanım
Hanım”Nefis erkekte mi çok
ayttı:
аmmа täntäk
yäñіr däsä öylä söylämä, dädi Qanım. Sös qıyаmätkä qalsın,
35
Hanım,
ayttı: aqılmınan, Аllа ärkäkkä
derse
bu näfis bärdі, ötkür yüürük
kıyamete
näfіs bärdі. Ötkürlükmän näfіs
anlayıp söyle.” dedi.
qаrıştan
ziada
östü.
55
öyle
aptal
yener
söyleme. kalsın,
Söz aklınla
Sonra Şeşen söyledi: -Aklımla, Allah erkeğe bu
ös’аlmаdı оbаlаnıp qobаrdı,
nefsi verdi, keskin, atak nefis
çоtmаn
verdi.
çаpqаnday
bоlup
Keskinlikle
nefis
bir
patladı. -Sоñ şäşän bіr dаhа
karıştan fazla büyüdü. Kadın
söyläym,
nefsi
dädi
qanım.
sultаnım,
-
dädi
şäşän. -Sоñ yulduz äsаbın
50
“Ama
Аpаqay näfіsі ösöcök bоldu,
Buyuruğu 45
Şeşen, kadında çok, dedi.
аqılmаn bilip söylä. Sоñ Şäşän
bіr
40
kadında mı çok?”dedi.
bär!
dädi.
Sän
Yiränşä
şäşänsin
bilirsin.
Şäşän
аpaqay
bilip
aqıllısın,
büyüyecek
büyüyemedi,
oldu,
yığılıp
kaldı,
keserle vurulmuş gibi patladı. Sonra,
Şeşen
sän
аnı
söyleyeyim,
ayttı:
аnı
“Buyrun” dedi Şeşen.
-Näşün
sän
bir
dedi
-Yıldızların
daha hanım.
hesabını
ver.
aqıllısın. -Şäşän ayttı: ärkäk
Sen
bоlsun аpaqay bоlsun, bаşınа
Şeşensin, onu bilirsin, dedi.
akıllısın,
Yirenşe
aqıt! käçkänçä dälі qan bоlup
Şeşen söyledi:
yürär,
аqıt!
yätişkän
künü
-Erkek olsun, kadın olsun
ärkäk
yüzün
qoyun
yatаr,
başına
akıl
geçene
yärgä qаplаnıp. Apaqay şalqa
delikanlı
yatаr.
yetişkin olduğu zaman erkek
Yüzü
qоyun
yatqan
olup
yürür,
kadar
yatar,
akıl
аdаm yıldıznı bilmäz, şalqa
yüzükoyun
yere
yatqаn аpaqay bilir, dädi.
kapanıp. Kadın sırtüstü yatar. Yüzükoyun yatan adam yıldızı
463
bilmez, sırtüstü yatan kadın bilir, dedi. 14) Ädil Sultan Krım qandа Ädil Sultan yaş
1
5
genç
İstаmbuldаğı Sultаndаn оğа
yaşına
färman käldі: Acäm şahıñ fätіn
Sultan’dan ona ferman geldi:
sändän іstärіm, dädi:
“Acem şahını fethibni isterim
on
İstanbul’daki
senden.” dedi: Dobruca’dan at al!
Qаbаdаn uzun оq аl!
Edirne’den yay al!
Qırımdаn sаnı boğmа qul
Babadağ’dan 9 uzun ok al!
аl!
Kırım’dan yan tarafları bağlı
іstärim. Аrnіka qаn aytа: turmaymаn mäniñ Ädil sutanım
asker al! Karaçay
kadısı
serasker
olsun! Acem şahının fethini senden isterim. Arnike
han
söyler:
Kalkmıyorum
bіr yаşınа kälgändä
Benim Adil Sultanım
bіl tаşınday оynаdı,
Bir yaşına gelince
äki yаşınа kälgändä
Bil taşı gibi oynadı,
ägäwlü оqtay аtıldı,
İki yaşına gelince
üş yaşına kälgändä
Bileylenmiş ok gibi fırladı
törpälä hannıñ sözün
Üç yaşına gelince
söylädі, dört yaşına kälgändä
9
girdi.
oldu,
Ädirnädän cay аl!
Аcäm Şahın fätіn sändän
25
sultan
Balyemez’den top al!
bоlsun!
20
yaşta
Tоbrucаdan аt al!
Qaraşay Qadii säraskär
15
Kırım Hanlığında Adil Sultan
Sultan bоldu, оn yаşınа käldі.
Bаl-yämäzdän tоp аl!
10
14) Adil Sultan
Hükümlü söyledi,
hanın
sözünü
464
düşmanınа аt sawrusun bärmädі, bаş yаşınа kälgändä. 30
35
40
50
55
10
Düşmanına
at
sağrısını
vermedi,
Bädäw sämiz аt mіndі,
Beş yaşına gelince
bälgilä saqlaw iyärttі,
Semiz Arap atına bindi,
аltı yaşına kälgändä
Belli muhafız gönderdi,
аlqа umаnday yärlärdän
Altı yaşına gelince
аltmış säymän bіr käldi.
Etrafındaki yerlerden
Yäti yаşınа kälgändä
Altmış seymen bir geldi.
yаñgırğannan bu Ädil
Yedi yaşına gelince
yätmіş säymän bіr käldі.
Bağırır bağırmaz bu Adil
Säkiz yаşınа kälgändä
Yetmiş seymen bir geldi.
аrqasınа tüfäk capırtqan
Sekiz yaşına gelince
özü kälіp аltınğа qul
Omzuna tüfek taktırmış
bolğan,
45
Dört yaşına gelince
Kendi gelip altına kul olur,
şu Qırımnаn köp qamrın
Bu Kırım’dan çok ….
säksän säymän bir käldi.
Seksen seymen bir geldi.
Tоquz yаşqa kälgändä
Dokuz yaşına gelince
bälі änci özdännän
Vadisi dar nehirli yerden
dоqsаn säymän bіr käldі,
Doksan seymen bir geldi.
Оn yaşınа kälgändä
On yaşına gelince
İstаmbulday şähärdän
İstanbul gibi şehirden
bіr yаzılı qаt käldі,
Bir yazılı kâğıt geldi.
qаt üstünä qarаsа
Kâğıdın üstüne bakmış ki
аltın suumаn yаzılğаn
Altın suyu ile yazılmış
yаsılığı bіr аrşın
Genişliği bir arşın
uzunluğu äki аrşın
Uzunluğu iki arşın
Ädil Sultan äfändіm
Adil Sultan efendim
ämir ätti şо Qırımnıñ
Emretti o Kırım’ın halkına,
qаlqınа,
Toplanıverdi
efendisi,
465
Siilа käldi äfändisі,
60
mollаsı,
Medresedeki softası
mädräsädä soqtası
Kadısı ile müftüsü
Qаdısı man müftіsі
Camide
cаmіdä qаtіp yatqаn
65
80
85
gibi
yatan
sofusu, Cümlesi de toplanıp
cümläsі dа cіilıp
Ak kâğıdı okuyamıyor,
aq qağıtnı aytаlmay,
Ne söyleyelim? Kalktı artık,
nä aytаyıq? Turd’ändі,
Kırım
dışındaki
hisara
Azak’ta
Аbıl Qasım yаş soqtа
Abıl Kasım genç softa
о qаldı dа käld’ändі.
O kalmıştı da, geldi artık.
Cаznıñ uzаq kün ädi,
Yazın uzungünü idi.
aq qаğıtnı аlğаndа
Ak kâğıdı alınca
qоlunа аlıp baqt’ändі,
Eline alıp baktı artık,
päk käskіn mull’ädi,
Çok bilgili molla idi,
bаyaw оqup çığаrdı,
Bayağı bir kısım okuyup
çığаrdı dа nä dädi 75
taş
supusu,
Qırım çät іsаrä Аzawdа
70
mollası,
bitirdi.
Ay äfändim Sultanım
Bitirdi de ne dedi.
Däwlättän käldi färmаnıñ
Ay efendim Sultanım
Mäşіttän äkі kіşі аlsın! div
Devletten geldi fermanın
Säärgä qаbär sаlsın, dii
Meclisten iki kişi alsın diyor,
Qarаşay qazii bаş bоlup
Şehre haber salsın diyor,
Kızılbаştay şähärgä
Karaçay kadısı baş olup
qılış urа kätsіn, div
Kızılbaş şehrine
Оn yаşqa kälgän Ädil
Kılıç vurarak girsin, diyor.
Sultan säksаn bіñ аskär mіnän
On yaşına gelen Adil Sultan
аcаmgä kätti, Qarаşay Qazіi
seksen bin asker ile Acem’e gitti,
särаskär bоlup kätti. Qırımdаn
Karaçay kadısı serasker olarak
cönäldі аskär Qur sunu ötüp
gitti. Kırım’dan yöneldi asker,
qоndu. Ädil Sultan buyurdu:
Kür suyunu geçip konakladı. Adil
466
Şırınlаrnıñ Däwlät ay 90
Şıjıwаtnıñ Mämbät ay
Şırınların 10 Devlet ay
bügüngіsі sän kätip
Sijıvat’ın Mambet ay
tіі аqkälşі! däy turdu.
Bugün sen gidip
İzın aydär Qobuq ul
İstihbaratçı getirsene, dedi
Qarа Qocа Аsänі 95
İzini sürer Kobuk Oğul
tіі аqkälşі! däy-turdu.
Kara Koca Eseni
Qaşı sunuñ sırtındаn
Bugün sen gidip
Şаlğırlı Qıblay yüzündän
İstihbaratçı getirsene, dedi
110
Kaşı suyunun ardından
tіі aqkälşі! däy-turdu.
Salgır’ın güney tarafından
Аltısı dа bіr yärdä kälіp
Mısfitaf isimli peygamber
bіzdän ulu kіşі bаr
Bugün sen gidip
sіzdаn ulu kіm bаr? dädi,
İstihbaratçı getirsene, dedi durdu.
Оrаq ulu Qaraşay bаr,
Altısı da bir yere gelip
Ädil Sultan ayttı: dii
Bizden büyük kişi var,
Qarаşаğım, Qaraşay
Sizden büyük kim var, dedi.
Şаbаğаn*
Bizden ulu Sultanım
ärdä’älnіñ
bаlаs’ay!
Orak oğlu Karaçay var.
yаsı Qırım іşіndаn
Adil Sultan söyledi, der.
cаldаn örttäy Nоğaydаn
Karaçayım, Karaçay
cаrаğаn burа säkilli
Haberci er delinin çocuğu
car qаbаqlı, аn közlü 115
durdu.
bügüngіsі sän kätіp
bіzdän ulu Sultanım 105
durdu.
bügüngіsі sän kätіp
Mısfıtaf pälvanım 100
Sultan emretti:
ey!
bügüngіsі sän kätіp
Geniş Kırım içinden
tіі aqkälşі däy-turdu,
Yayılmış
Uşup tura käldi Qaraşay:
yangın
Nogay’dan
Bаş üstünä Sultanım!
Faydalı yağmur yeli gibi
Аcäm äskärіdän bіrіsіn
Çatik kaşlı, çekik gözlü
gibi
467
120
aqkätti Qaraşay.
Bugün sen gidip
Mınа Sultanım bіr kіşі
İstihbaratçı getirsene, dedi durdu.
yоl bаşlаcаq bіr kіşі
Yerinden
Аlıp käldіm Qaraşay. Ädil
Sultan
sоrdu
130
135
140
145
mänim
аskärіmі
geldi
Karaçay: Baş üstüne sultanım!
Аcämdän: 125
fırlayıp
bаq,
Acem askerinden
dädi,
Birisini götürdü Karaçay.
Mındа cіiğаn köp аskär
İşte Sultanım bir kişi
cäñäcäkmän аcämnі?
Rehberlik edecek bir kişi
O waqt аcäm ayttı:
Alıp geldim (ben) Karaçay.
Ädil Sultan äfändim
Adil Sultan sordu Acem’den:
Bаl yämаzdän tоnuñ
Benim askerime bak, dedi.
Tоbrucаdаn аtıñ yoq,
Buraya toplanan çok asker
Ädirnädän cayıñ yoq,
Yener mi Acem’i?
bаbаdаn аlğаn uzun оğuñ
O zaman Acem söyledi:
yoq
Adil Sultan efendim
Aydаnаñа qаraymаn
Balyemez’den topun
bіr şіbіnnіk kіşіñ yоq,
Dobruca’dan altın yok,
bіr awr qоl аskärmän
Edirne’den yayın yok,
Аcämnі qоrlаr іşіñ yoq.
Babadağ’dan aldığın uzun
Ädil Sultаn dаrıldı
okun yok.
Аcämnіñ bаsın kästі, dii
Çevrene bakıyorum
Sän nä dаrsіn Qaraşay?
Bir sineklik kişin yok,
Qaraşay ayttı: dii
Bir ağır orduyla
bu zаmаnnıñ аtı şürş,
Acem’i horlayacak işin yok.
qılıçışıñ yüzü qurş,
Adil Sultan kızdı
bаrğаn sayn qаrаñı
Acem’in başını kesti, der.
bаsqаn sayn kіläñ tаş
Sen ne dersin Karaçay?
Ädil Sultan äfändim!
Karaçay ne söyledi, der.
Аyıl tаrtsаq yırımğа
Bu zamanın atı azgın.
468
150
155
160
qaytsaq yaman tuul dır
Kılıcının yüzü çelik,
bаbаñnıñ yurtu
Gittikçe karanlık
Bаqçı-Sаray Qırımdа.
Bastıkça tamamen taş
Ädil Sultan ayttı:
Adil Sultan efendim!
Qorqsаñ qоştа qаlаsın,
Hayvanın kolanını çekersek,
qоrqmasаñ mağa cоldаş bоlаrsın,
Dönersek kötü değildir.
Аtlаndı аtqа Ädil,
Babanın yurdu
Qaraşay аskärіn tüzdü,
Bahçesaray Kırım’a.
Ädilnіñ аldındа yürüp
Adil Sultan söyledi:
yоlğа kätti Qaraşay.
Korkarsan hoşça kal,
Ötläş ötläş ötä taw
Korkmazsan bana yoldaş olursun,
Ötä şаptı Qaraşay,
165
Qapsаğaydıñ qıyа taw
Atlandı Adil,
qıyа şаptı Qaraşay,
Karaçay askerini düzenledi,
Аrpаşaynıñ
alqı
qoyun
Yola gitti Karaçay.
qоy qаrаsın yıqtırdı,
Geçe geçe pek çok dağ
ötüp
kätti
180
Öte suyuna koştu Karaçay,
Qaraşay.
Kapsağay’ın dağ yamacı
Yädinci kün tаmındа
Yamaca koştu Karaçay,
Аcämnіñ оrdusun
Arpaçay’ın
bаrıp bаstı Qaraşay,
175
Adil’in önüne gidip
aydaptı, Täwrіzdаn 170
kolan kayışını
halkı
sürmüştü,
käşаnіñ yаrısındа
Koyun ağılını yaktırdı,
bаrıp bаstı Qaraşay.
Tebriz’den
Üç оrdusu bаr-ädi,
koyun
geçip
gitti
Karaçay.
äki оrdusun qırdı,
Yedinci gün tamamlanınca
Acämnіn bіr ordusun
Acem’in ordusunu
аlıp qaştı kärі,
Varıp bastı Karaçay,
Оn bäş yаşındа bіr qız
Gecenin yarısında
оndа qаldı Аcämnіñ,
Varıp bastı Karaçay,
469
185
Onu tuttu Qaraşay,
Üç ordusu vardı,
Аltı ay аcämdä оlturdulаr
İki ordusunu kırdı,
Sоñ Qırımğа qayttı Ädil
Acem’in bir ordusunu
Sultan,
Alıp kaçtı geri.
Kür suunа kälіp
On beş yaşında bir kız
qоndı аndаn Ädil Sultan,
Orada kaldı Acem’in,
Äskärіn Qırım tаrаfınа
Onu yakaladı Karaçay,
Käçirdi bu Qaraşay.
Sonra Kırım’a döndü Adil
Sunuñ аrı yаğındа Älim 190
Sultan qızmаn bаrаbаr qаldı.
Kür suyuna gelip
Läz
Konakladı orada Asil Sultan,
tuumа
bаrаbаr
qаldı.
Bоstan bаr qıyаr bаr аndа. Ädil
Askerini Kırım tarafına
Sultаn
Geçirdi bu Karaçay.
ayttı
Аcäm
şaаnıñ
qızınа: ä qızım bu qıyаr sаğа 195
200
205
210
Sultan,
Suyun
bu
tarafında
Ali
sı-yаrmа. Sоñ qız ayttı: bаn bіr
Sultan kızla birkilte kaldı. Lez
tusnaqman älbät mаğа sıyаr,
Tuuma ile birlikta kaldı. Orada
dädi.
büyärdä
kavun karpuz var, hıyar var. Adil
yаñız mäni bilän qоnsаñ sаğа
Sultan, Acem padişahının kızına
sıyаr, dädi qız. Ädil Sultan
söyledi: “A kızım bu hıyar sana
dаrıldı yаñgız qоndu qızmаn.
uygun mu?” Sonra kız söyledi:
Qaraşay däñіzіñ о yаğındа
“Ben bir tutsağı. Elbette bana
qulaqnı
yаrı
uygun. Suyu geçmeden burada
käşädä, köp аyаq säsі bаr.
benimle konaklarsan, sana da
Аmаn
Ädil
uygun olur.” dedi. Adil Sultan
Sultandа düşmаn käldi. Аlıp
kızdı, kızla yalnız konakladı.
şаptı Qaraşay. Bulаr şаtırnıñ
Karaçay denizen öbür tarafında
іşіndä yattılаr. Qaraşay şаtırnıñ
kulağını
qаtınа kälіp: Аman Sultanım
yarısında çok ayak sesi vardı.
tur
аttаn
Karaçay, “Aman, Adil Sultan’a
dädi
düşman geldi.” dedi. Karaçay
qаçаyıq dädi Qaraşay. Ädil
hemen koştu. Bunlar çadırın
Sunu
ötpäy
yärgä dädi
duşmаn
baqırаdı.
sаldı
Qaraşay
yätіştі!
Аtınа
mіn!
yere
koydu,
gece
470
215
220
225
230
235
Sultan yuqladı, Läz tuumа аnı
içinde yattılar. Karaçay çadırın
uyаtmаdı.
yanına gelip, “Aman Sultanım,
аl
şıqtım, dädi. Qaraşay аnı Ädil
kalk
Sultan bällädі, tut аt quyruğunа
Karaçay,
Sultаnım, dädi. Läz tuumа tuttu
bağırıyordu. “Atına bin, kaçalım.”
аtnıñ quyruğun. Sоñ kіrdіlär
dedi. Adil Sultan uyuyordu, Lez
suğа. Qaraşay sunuñ Qırım
Tuuma
tаrаfınа
tüştü
Karaçay’a “Hemen çıkıyorum.”
Аmаn
dedi. Karaçay onu Adil Sultan
kätti.
Qaraşay
Аttаn
yärgä.
düşman
yetişti.”
atın
onu
üstünden
uyandırmadı.
sandı,
ayttı: män Ädil Sultan tügül Läz
Sultanım.” dedi. Lez Tuuma atın
tuumаmаn, dädi. Ay mädät!
kuyruğunu
dädi. Qaraşay Läz tuumаnıñ
girdiler. Karaçay suyun Kırım
bаşın аldı. Аtqа mіnіp bіr tаa
tarafına gitti. Karaçay attan yere
çаptı Qaraşay. Qarаşay bаrdı,
indi. “Aman Sultanım bin ata.”
Аcäm
Ädil
dedi. O kız, “Ben Adil Sultan
Sultаnnı sаrğаn, yädi qаbаt
değilim, Lez Tuumayım.” dedi.
zäncіrmän
аrаbаsınа
Karçay, “Ay medet.” dedi, Lez
аldındа
Tuuma’nın başını kesti. Ata binip
yürä. Qızındа аldı Аcäm şаası
yine koştu Karaçay. Karaçay
yärіnä qayttı. Qaraşay bаrdı
gitti, Acem askeri gelmiş, Adil
acäm
ätti.
Sultan’ı yedi kat zincirle sarmış,
Ärtän kün tuuğаndаn yetіştі. O
top arabasına bağlamış. Askerin
säkiz yärdän Qaraşaynıñ qılış
önünde
yаrаsı bоldu. Sоñ Ädil Sultan:
kızını da aldı, yerine döndü.
аmаn
özüm
Karaçay gitti, Acem askeriyle
sän
savaştı. Sabahleyin güneş doğar
Mänim
doğmaz yetişti. O Karaçay’ın
qаyıp bolğan, qаqаmа qаbär
sekiz yerden kılıç yarası oldu.
bärіp ayt! dädi. Sоñ günаñ
Sonra
özüñ moynuñа män käldim,
Karaçay, ben kendim etmişim.
аskärі
tіrkägän.
yаzıq
kälgän
tоp Äskärnіñ
аskärmän
Qarаşay Mäniñ
ätmä
cänk
män üşün
özüñа.
“Tut
der.
Sultanım mіn аtqа! dädі. O qız
ätkämän. 240
Qaraşayğа
atın tutu.
yürüyor.
Adil
kuyruğunu, Sonra
suya
Acem
Sultan,
şahı
“Aman
471
sän 245
250
özüñ
qayt!
dädi.
Ädil
260
270
sen
yazık
acäm qаlqı bіr qızmаn qаpаdı.
babama
Оl оndа qаldı sоñ Qaraşay
günehın kendi boynuna, ben
Krımğа
аskärmän
geldim, sen geri dön.” dedi. Adil
bаrаbаr. Qaraşay Ädil Sultanıñ
Sultan çok güzel biriydi. Acem
qaqasına
halkı onu bir kızla kapattı. O
qayttı qаbär
bärdi
nä
Benim
etme
kendine.
haber
bolğanım mäktüptä yаzdı. Bіr
orada
aydаn
askerleriyle
sоñ
käldi,
özüdä
kaldı,
kaybolan ver.
Sonra
sonra
Karaçay
birlikte
Kırım’a
döndü. Karaçay Adil Sultanı’ın
Аdilniñ аnаsı sаrın aytа:
babasına
qаqа aytа turmaymа?
olduğunu bir mektupta yazdı. Bir
аzіzlär yаtqаn Qırımdа
ay sonra geldi kendi de söyledi.
haber
verdi,
ne
аq şuwaq аruu künnär
Adilin annesi ağıt söyler:
tuudu däp
Baba söylemiyor mu?
şığıp-ädim süyünüp,
Azizlerin yattığı Kırım’a
qаbаğım tаştay tüyünüp,
Aydınlık iyi günler doğdu
qаznаdаğı
аtsız
tоndu
diye
kiyinіp,
Çıkmıştım sevinerek,
äkincі qağıt kälgändä
Kaşım taş gibi çatılarak,
män оq qaydаn bіläyіn?
Hazinedeki
Şаğıraqtаn bоr bоrlаp 265
için
Sultan bäk dülbär kіşі ädi. Onu
söylädі.
255
Benim
atsız
kürkü
giyinerek
qаn quyulup turarın.
İkinci kâğıt geldiğinde
Sooq qabär kälgän soñ
Ben nereden bileyim?
sаrаyınа yatаlmay
Bacadan gürleyip
üş yığıldım sürünüp.
Kan akacağını.
Qaqа aytа turmaymı?
Soğuk
Cаtаr ädim sаraydа
haber
geldikten
sonra
Du’äіnа süyänіp,
Sarayında yatmayıp
aq bilägіm tаyаnıp
Üç kere yıkıldım sürünüp,
cаtsаmdа
uyqum
Baba
söyleyip
durmuyor
472
mu?
kälmädi, 275
Sаqsay Sаqsay ä Sаqsay
Yatardım sarayda,
Tаñ bоldu tаñ tawqmаn
Duvarına yaslanıp, Ak bileğime dayanıp
uyаndım.
280
А qırqınnаr dаyаlаr
Yatsam da uykum gelmedi.
şığıp tıñlay tüsüñüz!
Saksay Saksay e Saksay
аşşı аwаzlаr şığаdı,
Tan
Äzаn m’äkän däp ädіm. Оndа qаqа nä aytayq
qırq qаrа köz tulаtqаn,
Ezan mıymış dertim.
Аyаlı qоlun şаbınğаn, аş büyürün tаyаnğаn, Qarа
оrаlğаn, Qıyasınаn yоl sаlğаn, Pіl sawrulu qаrаyär O dа bіrgä kürşüngän, Аtаr tаñlay küdür däp аdrа qаldır sаrayğа Doğru tіkläp kälädі. bіz ayrılğаndа usaymız, qаzmаn kätіp qаrаrğаn
300
O zaman baba, ne söyleyelim anlamak için Soran değil bekleyene, Kırk kara gözü ulutmuş
sаçı
Qarаlаr kürskä bölängän,
295
A cariyeler, süt anneler Acı sesler çıkıyor,
Tаbuqtаn
tan
horozuyla uyandım
Sürаn tüül tıñnаrğа qırqın qаlmay şuulаtqan,
290
olunca
Çıkıp dinleyıverin!
аñlаrğа? 285
vakti
Qan käncäsі Ädildän. Qaqа aytа turmaymı? Qarаşаyım Qaraşayım yаssı Qırım іçіndän cаlğаn ürttäy Nоğaydаn
Kırkını bırakmadan fırlatmış. El çırpmış, Böbreğine dayanmış, Topuktan kara saçı sarılmış, Halk kesik sesle boğulmuş, Kenarından yol olur, Fil sağrılı kara yer, Oda birlikte iç çekmiş, Tan atacağı zaman gürleyerek Ayrı kalasıca saraya Dosdoğru yönelip geliyordu, Biz ayrılmı benziyoruz, Kazla gidip kararmış, Küçük kan kardeşi Adil’den. Baba söyleyip durmuyor
473
305
mu?
Qarаşаyım Qaraşay er dälіnіñ bаlаs’ay!
Karaçayım, Karaçay
Yаrаğаn bоrа sіkillі,
Geniş Kırım içinden
cаr qаbаqlı, än közlü,
Yayılmış yangın gibi Nogay’dan
Küdärі tоn bäk kіip 310
Kürdü kürttäy аtlаtıp
Karaçayım, Karaçay
bаrıp ädi Ädilgä.
Er delinin çocuğu ey!
Оñmаsındа! bіtmäsіn!
Yağmur yeli gibi,
şu Qırımnıñ kökşö köz
Çatık kaşlı, damgalanmış gözlü,
Läz аtlı tuumаsı. 315
320
325
Qaqa ayta turmaymı?
Güderi kürklü sıkıca giyinip
ätkä bіtkän cаz tırnаq
Kar yığınını aniden atlatıp
ayday bätkä sаlаyım
Gidiyordu İdil’e.
bоlаt qayçı qolğа аlıp,
İşi yolunda gitmesin!
qаrа şаşım şаt käsіp
Şu Kırım’ın gökçe göz
qаnımnı suday іşäyn.
Lez isimli Tuuması
Şunnаn Ädil qaytmаsа
Baba söyleyip duruyor mu?
Tаş öläkläy yürägіm
Ete batmış bakır tırnak
Taşqа sоğup öläyіm!
Ay gibi yüzü salayım
Bäkräñ оynаr kök däñіz
Çelik makası ele alıp
bäldän käçüü bärgäymі?
Kara saçımı aniden kesip
Pärіştälär
Kanımı su gibi içeyim.
özü
nüşnän
çаlğaymın,
330
Gene de Adil dönmezse
Yаrаtqаn qаdır bіr Tаñrım
Taşlaşmış ölü gibi yüreğimi
mänim qоzum Ädildä
Ta vurup öleyim!
äzіzlär yatqan Qırımğа
Fazla oynar gök deniz
bіr kötärіp sаlğaymı?
Belden geçit verecek mi?
Аdrа qаlğır sаraydıñ
Feriştahlara tatlı bal ile
sаltаnаtın
qаlqtаn
аrtıq
sаldırdım, 335
şäşmäsіn tawdаn burup
bakarım, Yaradan Kadir Tanrım Benim kuzum Adil’i
474
Azizlerin yattığı Kırım’a
аldırdım, qaznаlı Bаqçı-Sаrаyıñ
Bir kaldırıp koyacak mı?
аbіrgänäm
Ayrı kalasıca sarayın
sаpsız
qаldı
sännäñ sоñ. 340
Аzіzlär yatqan Qırımnıñ ätäkläp ciiğаn köp qalqıñ qоñur qаzday şuulаşıp cılay qaldı sännän sоñ.
Saltanatını halktan fazla yatırdım, Çeşmesinin suyunu dağdan çevirip aldırdım, Hazineli Bahçesaray’ın Allah’ın verdiği oğlum sahipsiz kaldı senden sonra Azizlerle dolu Kırım’ın Eteklerine yerleşip topladığın kalabalık halkın Konur kaz gibi cıvıldaşıp Ağlayıp kaldı senden sonra.
15) Sаrın. 1
Аbdаl bolsа аt-tа caw,
Aptal olursa at da düşman,
qаzаmır bolsа qаrt-tа caw,
Aç gözlü olursa ihtiyar da
kümrü bolsа qurtqа caw, yаtağan bolsu ulğа caw, 5
käzägän bolsа kälingä caw, öşäs bolsа qızdа caw. Qartlаr aytаr äkän: Tumаnlı kün tülkü оzаr, bоrаnlı kün börü оzаr,
10
15) Ağıt
Cаynа şаpsа аt оzаr, bäs bäzängän toydа оzаr,
düşman, Kambur olursa yaşlı kadın da düşman, Yatan
olursa
oğula
olursa
geline
düşman, Gezen düşman, Kin besleyen olursa kız da düşman.
bägilі aruu kündä оzаr
İhtiyarlar söylermiş:
qоdаlaq аrbа yol buzаr,
Dumanlı gün tilki kaçar,
yаman bіkä toy buzаr
Fırtınalı gün kurt kaçar,
475
Yaylaya koşsa at kaçar,
15
Bez süslenen toyda kaçar, Belli güzel günde kaçar, Kirli araba yol bozar, Kötü kadın toy bozar.
16) Şalkiiz
16) Şаl-kiiz. 1
5
Şаa Tämіr qаnnıñ Şаl-kiiz
Şah Temir Han’ın Şalkiiz
dägän bir sаqlauu bolğan. Bu
isimli bir muhafızı varmış. O
bäk bаtır yіgіt bäktа aqıllı yіgіt.
çok yiğit, çok da akıllı bir
Şаa Tämir qаn оnusuz bir іş
delikanlıdır. Şah Temir Han
іşlämädi. Вäzіrlär аğаlаr Şаl-
onsuz
kiizdi quuladı, Tämir qan, dädi,
Vezirler, ağalar Şalkiiz’ı şikâyet
bizdi äşmädaa baqmay, yalañ
etti:
10
bakmıyor,
yalnız
Şalkiiz’la
çalışıyor, dediler ağalar Şah
kätmаsа bіz kätämіz, dädi. Şаa
Temir Han’a. Ya Şalkiiz gitsin
Tämir
buradan, Şalkiiz gitmezse biz
büyärdän, qаn
ayttı
Şаl-Qızgä:
gideriz, dediler.
kätmаsäñ bolmacaq, dädi. -Bäk aruu Sultаnım, dädi, kätäyіm
Şah Temir Han, Şalkiiz’e söyledi:
dädi. Buğa mal bäräcäk boldu. Şаl-kiz käräkmаz,
ayttı: dädi.
mağа O
mal wаqıttа
-Benim
yаlısındа bir аdа yär bаr ädi. Аlay mаmläkät qış künü yılqısın andа аqkätär ädi qışlаtmağa. -
halkım
seni
şikâyet etti, sen gitmezsen olmayacak, dedi.
Tämir qаnnıñ tоprаğındа däñiz 20
yapmadı.
Şаl-kiiz
kätsin
mänіm qаlqım sänі quulаdı, sän 15
şey
-Temir Han bize hiç de
Şal-kiizmän xizmät qurа, ayttılar ağalar Tämіr qаnğa. Yа Şаl-kiiz
bir
-Peki Sultanım, gideyim, dedi. Ona mal vermek istedi. Şalkiiz:
476
-Bana
Şо adanı mağa bağışlа! dädi. 25
30
35
dedi. O zaman Şah Temir
bir оtaw yаsаdı özünö, yаttı
Han’ın
öyärdä sоñrа qış waqtı käldi.
kenarında bir ada vardı. Bütün
Baylаr yılqı kätirdi, şıqtı аldına
memleket
kış
Şаl-kiiz. Qaydа bаrаsız? dädі.
sürüsünü
oraya
Ayttılаr аdağа bаrаmız däp. Män
kışlatmaya. “O adayı bağışla!”
аdağа bаrаrğа ruхsät bärmäm,
dedi.
deniz
günü
at
götürürdü
-Senin olsun, dedi.
bärärsіz. Sоñ yіbаrіñіz! dädi. Här
Gitti oraya bir otağ kurdu
bir baylаr ayğır üürdän birär
kendine, yattı orada, sonra kış
baytаl bärіp yılqı yіbärdilär. Bir
geldi.
yıl äki yıl şay оturdu, köp yılqısı
getirdi, Şalkiiz önlerine çıktı.
boldu, bay boldu. Tämir qаn іsä
“Nereye gidiyorsunuz?” dedi.
аqkälmäsin
äsаbını
Ağalar
at
sürülerini
-Adaya
gidiyoruz,
dediler.
tаpmaydır. Bir künü aqılına bu
-Ben adaya gitmak için
käldi. Hac kätmägä nіyät ätäyim!
izin vermiyorum, dedi. Aygır
dädi. Şaqırdı mämläkätіn, bäk
başlığındaki at sürüsünden bir
aruu mısаfır ättі, Ärtäsі kün
kısrak
Tämir qаn ayttı: ay qаlqım, dädi,
gidersiniz, dedi.
аğаlаrım,
biilärіm,
äfändilär,
verirsiniz,
Her
ağa
sonra aygır
mollаlаr, sіz mağa rаzı boluñuz
başlığındaki at sürüsünden bir
män
dädi.
kısrak vererek at sürülerini
Tämіr qаn bu
gönderdi. Bir yıl, iki yıl öyle
һac
kätäcäkmän,
Qalq ayttı: äy naslı 50
toprağında,
dädi. Ayğır üürdän bir baytаl
qaytаrıp
45
gerekmez,
Bolsun sаğа! dädi. Bardı üyärä
üyündä оturа. Şаl-kiizdi naslı
40
mal
şii?
Bu
qаlqtı
kimgä
oturdu, çok at sürüsü oldu,
sımаrış аtärsіz? Qаlqa kim sаp
zengin oldu. Şah Temir Han
bоlur? Sän kätkän sоñ bіzіm
ise evinde oturuyor. Şalkiiz’ı
аlımız nä bolur?
nasıl
Tämir qan
geri
getireceğini
ayttı: іllа bän kätäcäkmän, dädi,
bilemiyor. Bir gün aklına şu
cüklärnі kämägä tіyätti. Qalk bir
geldi. “Hacca gitmeye niyet
477
yärgä 55
yiilıp
ayttılаr: bu
ättilär,
edeyim.” dedi. Halkını çağırdı,
Tämіr qаnnı kim
çok iyi misafir etti. Ertesi gün
mäşäürät
toqtаtır? dädilär. İşlärіndän birsі
Şah Temir Han söyledi: -Ey
ayttı: Şаl-kiizgа bаrayıq! Şаl60
65
beylerim, efendiler, mollalar,
Bäş оn аğа ciilıp bаrdılаr Şаl-
siz hakkınızı helâl edin, ben
kiizgä, yаlbаrdılаr Аman Şаl-kiiz
hacca gideceğim, dedi.
sän bilіrsіn, Tämir qаn kätаcäk
Halk söyledi:
boldu, sän sоnu tоqtаt! Bärabär
-Ey Şah TemirHan bu
käldilär. Sälam bärdilär Şаl-kiz
nasıl
kättі Şaа Tämir qаnğа:
emanet edersiniz? Halka kim
kime
sonra bizim hâlimiz ne olur?
ätsäñ
çıkar?
Sen
gittikrten
Şah Temir Han söyledi:
іyäm,
sän
“İllâki ben gideceğim” dedi, yüklerini yükletti. Halk bir yere
tіyäsäñ
іyäm
sän
yаtаrsіn,
toplanarak meşveret etti ve dediler ki: “Bu Şah Temir Han’ı
Tanrınıñ üyü Mäkkägä
kim durdurur.” İçlerinden biri
bаrsаñ tawbа ätärsіn,
söyledi:
ätäkläp yiiğan qop qalqıñ
Şalkiiz’ı getirelim, o durdurur.”
ändi özüñnän sоñrаtın
dedi.
kіmgä sımаrış ätärsіn? käldi
ändi
kizmätkärlärіnä
bаr
yüklärdi
Bu
yalvardılar.
“Aman
Han gitmek istiyor, sen onu
ättі
tüsürdülär.
Şalkiiz’a
Şalkiiz sen bilirsin, Şah Temir
ämir dädi.
gidelim!
bolmаs,
kätälmäm, tüsürіñіz,
“Şalkiiz’a
Beş on ağa toplanıp gitti,
Sоñrа Tämіr qаn ayttı: Şаl-
Bаrdılаr Tämir
qаn
murаdа hac kätmäk tügül Şаl85
halkı
niyät ättі kööbägä,
yük
kiiz
Bu
sahip
kätärsіn,
75
şey?
Mäniñ iyäm Tämir
niyät
80
ağalarım,
kiiznі aqkäläyk о tоqtаtır, dädi.
yük tіyättі kämägä, 70
halkım,
kiiz qоşunа kätіrmäklіk üşün ädi.
durdur! Beraber geldiler, selâm verdiler. Şalkiiz gitti Şah Temir Han’a: Benim
sahibim
Şah
478
Sоñrа bаrdılаr Şаl-kiizdi köşürüp аlıp käldilär.
Temir Niyet etti Kâbe’ye Yük yükletti gemiye, Niyet ettiysen efendim, sen gidersin, Yük istersen efendim sen yetersin, Tanrı’nın evi Mekke’te Gidersen tövbe edersin, Saygı
göstererek
topladığın kalabalık halkı Şimdi kendinden sonra Kime emanet edersin? Sonra Şah Temir Han söyledi: -Şalkiiz geldi artık olmaz, gidemem, Hizmetkârlarına
dedi. emretti,
git
yükleri indir, dedi. Gittiler, indirdiler. O Şah Temir Han’ın muradı hacca gitmek değil, Şalkiiz’I yayladaki hayvan ağılına getirmek içindi. Sonra gittiler, Şalkiiz’ı göçürüp getirdiler.
479
17) Sаrın. 1
Tоrtmаlı bäsіk tayanğan
Süslü beşik dayanmış,
tаñmağandа uyanğan
Tan
tün uyqusun dört bölgän tünnä turup аs bärgän 5
ayrı ämşäktän süt bärgän
vakti
gelmeden
uyanmış, Gece
uykusunu
dörde
bölmüş,
ämgäk ätіp nüş bärgän
Geceleyin kalkıp aş vermiş,
аyаlı qoldа аlır quştay
Ayrı memeden süt vermiş,
tаlpıntqаn
Acı çekerek şerbet vermiş,
ämgäk ätіp nüş bärgän 10
17) Ağıt
Ana һaqqı ziyadä dir.
Avuç içiyle eline alıp kuş gibi çırpınmış. Acı çekerek şerbet vermiş, Ana hakkı fazladır.
18) Sаrın. 1
Аz оqup tämіz оquğan birіncіsі köp оqup qаrаçığın çığarаlmay,
5
bаşına qаzа оquğan äkincisi,
18) Ağıt Az
okuyup
temiz
okuyan
birincisi Çok
okuyup
gözünüzü
çıkarılmıyor, Başına kaza okuyan ikincisi, Mollalar da mılla var,
mollаlаrdа mollа bаr,
E rabbi türkü kitap okuyan
Ä räbbі türkü kitap оquğan
Tarafsız kalıp kadınların
cäһätsiz qаlıp аpaqaylаrnıñ
Kıçlarının
köt bätіnän çoqığan
gagalamış.
yüzüyle
480
19) Fatiха. 1
5
10
15
19) Fatiha
Аllаһümü süytüñüz!
Allah’ı sevdirin!
Qoluñuzdu büytüñüz!
Elinizi açın!
yа räbbі şu mübаräk
Ya Rabbi şu mübarek
nіgmätiñnі аstır! tаstır!
Nimetini arttır, taştır!
аrmаndа, sаbandа,
Harmanda, sabanda,
qаzаndа, suprаdа
Kazanda, sofrada
qоnaq sаbı bolğan kişіgä
Ev sahibi olan kişiyi
yaqşılаrğа ulаştır!
İyiliklere ulaştır!
äki dünyädä
İki dünyada
yamannardan аdаştır!
Kötülerden uzaklaştır!
däwlät qоnsun bаşınа!
Talih konsun başına!
Büdüänädäy yorğalap
Bütünüyle rahvan yürüyerek
Qıdır kälsіn bаşınа!
Hıdır gelsin başına!
Аllаһı bаräkätіn аrttırsan
Allah bereketini arttırsın
Bіsmilla аllаһ äkbär!
Bismillah Allah ekber!
20) Aqıllı Qız. 1
Aqıllı qаn ülkösündän äki
Akıllı han, üklesinden iki
yüz aqıllı аdаm şаğırdı. Bir kün
yüz akıllı adam çağırdı. Bir gün
mısаpır siiladı, äkincі kün һаn:
misafir ağırladı, ikinci gün han:
män sizgä bir cäwap söläym 5
20) Akıllı Kız
-Ben
size
bir
cevap
tаbacaqsız, dädi. Sоñ ayttı:
söyleyim, bulacaksınız. Geçen
Ötkür sürä nädir? dii, tоzmаz
zaman nedir? Eskimez saat
qаttı nädir? ınsannıñ cаnına
nedir? İnsanın canına tatlıdan
tаtlıdаn tаtlı nädir? Anaw yüz
tatlı nedir? dedi.
kişі: Äfändim bіzgä üş kün
İşte yüz kişi, “Efendim, bize
481
10
15
ruхsät bär! dädi. Qan üş kün
üç gün izin ver.” dedi. Han üç
ruхsät
bärdi.
gün izin verdi. Verilen sure
boldu.
Bulаr
Kün
tаmаm
häpsi
söz
30
35
40
hepsi
söz verdikleri yere koştular.
Qanğa bаrdı törtüncü kün. Sоñ
Dördüncü
ayttı:
Sonra söylediler:
Qan
Äfändi
düñyadа
gün
-Han
han
efendim,
geldi.
dünyada
bu üşüdür, dädi, tоzmаs qаttı -
geçen süre, hançer, kama,
tаş, tämіr dir, dädi. Tаtlıdan
süngü, bu üçüdür. Eskimez
tаtlı bаlman şäkär diir, dädi.
saat taş, demirdir. Tatlıdan tatlı
Qan ayttı: tаpmаdıñız? dädi.
balla şekerdir.
Qannıñ qоñuşusu bir qаrt ayttı:
25
Bunların
mäşäürä bir yärgä qоştılаr.
ötkür sürö qınjal, qаmа, süñgü,
20
tamamlandı.
Han,
bulamadınız, komşusu
bir
dedi.
Qanım sizgä aytaym bir cuаp!
Hanın
-Ayt! dädi qаn. -Ötkür sürä yäl
söyledi:
dir, tоzmаz qаttı yılqı aywаnıñ
söyleyeyim bir cevap.” dedi.
tuyаğı dır, dädi. Tаtlıdan tаtlı
Han, söyle, dedi.
“Hanım
süre
ihtiyar size
хоcаmän qаtın määbät bolsа,
-Geçen
rüzgârdır,
tаtlı bu dur, dädi. Qan ayttı: о
eskimeyen
cаmağat, dädi, söz bu-dur baq
hayvanının toynağıdır. Tatlıdan
naslı tаptı, dädi. Qırq yäsіr
tatlı karı kocanın sevgili olursa,
bärdi qаn bu qаrtqа baqşış,
tatlı budur.
saat
yılkı
säksän tüä, üş yüz yılqı. Qayrlı
Han söyledi: “O cemaat,
bolsun qаrtqа. Sоñ qаrt malıñ
söz budur, bak nasıl buldu.”
аrtından kätäcäk boldu. Qan
dedi.Han bu ihtiyara kırk köle
ayttı: sän tоqtа! dädi. Аğız
hediye etti, seksen deve, üç
sänіñ, söz sänіñ tügül, dädi, bu
yüz at sürüsü, hayırlı olsun,
söznüñ sаabısı bаrdır, ayt!
dedi
dädi. Qart ayttı: bir qızım
hayvanların arkasından gitmek
bаrdır, bu qızdan män bu
istedi. Han, “Sen dur, ağız
söznü üyrändim, dädi. Säniñ
senindir, söz senin değildir, bu
qızıñ bolsа mänіñ äwladım
sözün
ihtiyara.
sahibi
Sonra
vardır.”
ihtiyar
dedi.
482
45
50
olsun! Qan şündü şаğırğan
İhtiyar, “Bir kızım vardır, bu
cämağаtın
Şündü
sözü ondan öğrendim.” dedi.
qаn qızın özünö аlırğа äki kisі
Han, senin kızınsa benim de
cіbärdi cawşuluqqа. Äki аdаm
evladımdır, dedi. Han şimdi,
qаrtqа käldi. Qart dädi Qan
çağırdığı
äfändi bіznі sizgä yollаdı ol
gönderdi. Han, kızı kendine
sіzіñ qızıñıznı özünä аlırğа
istemek için iki kişi gönderdi
istäy, nä aytacaqsız. Qart ayttı:
görücülüğe. İki adam ihtiyara
män
geldi.
qaytаrdı.
rаzımаn,
sіz
qızğа
bаrıñız! määrіn özü aytsın!
yolladı,
o
sіznі
kendine
almak
özünä
аlırğа
istäy,
70
kızınızı
istiyor,
ne
söyleyeceksiniz? dediler. İhtiyar, ben razıyım, siz
määrgä nä tiläcäksän? dädilär.
kıza gidin, mihrini (şartlarını)
Qız
kendi söylesin, dedi. Şimdi
оtuz
65
sizing
şündü sän nä aytacaqsan? ayttı:
män
rаzımаn,
määrіmä yіgіrmä bäş qоşqаr,
60
geri
-İhtiyar, han efendi bizi size
Şündü qızğa bаrdılаr. Qan bаbаñız rаzı boldu bäräcäk, 55
cemaayini
sığır,
qırq
buğa,
älli
kıza gittiler: -Han sizi kendine almak
аzban, аltmış аt määrіm şunuñ
istiyor,
babanız
іşindä, dädi. U kişilär qayttılаr
verecek.
qаnğа käldilär. -Közü aydıñ
söyleyeceksin? Mihr için ne
qayrlı bolsun! dädilär, аtаsı dа
isteyeceksin? dediler.
Şimdi
razı sen
oldu ne
rаzı qızda rаzı boldu. Nä bilän
Kız söyledi:
qudа bolduñuz? -Bu kişіlär
-Ben razıyım, mihrime yirmi
qаnğа häpsi qıznıñ іstägän
beş koç, otuz sığır, kırk boğa,
şäylärnі ayttılаr. Sizgä bäk
elli at (azman), altmış at mihrin
yäñil boldu. Qan ayttı: sіz
içindedir, dedi.
bilmägänіz bu qız mändän mal
O kişiler döndüler hana
tilämäy. Yigіrmä bäş yаşındа
geldiler. “Gözün aydın, hayırlı
һay, dädi, оtuz yаşındа һay
olsun! Atası da razı, kızı da
dädi, qırq yаşındа һay dädi, ällі
razı oldu.” dediler. Han, “Ne ile
483
75
yаşındа һay dädi, аltmıştа аt
dünür
oldunuz?”
bolğаndа
kişiler
hana,
aqıllı
qıznı
һay
Täkrar
için pek kolay oldu, dediler.
о
kişilärnі
yіbärdi,
95
100
Han: -Siz anlamamışsınız, bu kız
qаnnığın
benden mal istemiyor. Yirmi
bärdi. Äki ay оturdu, üç ay
beş yaşında hay dedi, otuz
оturdu. Oğulnu şаğırdı, ayttı: ä
yaşında hay dedi, kırk yaşında
oğlum män mämläkät käzäym!
hay dedi, elli yaşında hay dedi,
dädi. Säniñ yаnındа оn äki
altmışta at olunca akıllı kızı
pаşаlаr bаr, wäzіrlär bаr, sän
hay edecek dertir, dedi.
ämdi
90
istediği
şeylerin hepsini anlattılar. Sizin
Toy dügün ättіdä аldı. Оğuluna
85
kızın
Bu
ätäcäk, dägänі dir, о dädi. оğuluna ayttırdı, nışаn bärdi.
80
dedi.
tacın
taqtın
аnı bilän käñäş dädigіn ätmä,
Tekrar o kişileri gönderdi,
özü bildigіñdi ätmä, qаtiiñа
oğluna istetti, nişan verdi. Toy
käñäş! оnuñ dägänіn ät! Sоñ
düğün
oğlu ayttı: wаsіyätiñni tutayn!
oğluna, tacını tahtını, hanlığını
qаtınımnıñ aytqаnın ätärmän.
verdi. İki ay oturdu, üç ay
Qan dört kişi аldı qаtına köp
oturdu.
Oğlunu
аltın аldı, kätti, üş ay käzdi
söyledi:
“E
mämläkät, sоñ qaytıp awluna
memleket
kätäcäktä
dört
yanında on iki paşalar var,
aydamaq rаs käldi, yаndağı
vezirler var, sen onlara akıl
аdаmlаrnı öltürdülär, bär pаrа!
danışma,
dädilär. Yаndа bolğan häpsin
yapma, hanımına danış, onun
аldı.
dediğini yap.” dedi. Sonra oğlu
taw
Qansın,
іşindä
dädi
qаn
etti
de
ayttı:
getireceğim,
büyärdä
qaznа
oğlum,
kendi
söyledi:
Şimdi
çağırdı,
gezeyim.
qаznаsın bizgä bär! dädi. Qan män
aldı.
ben Senin
bildiğini
“Tavsiyeni
yerine
hanımımın
üydä, äki аdаmğа qаt bаraym
söylediğini yapacağım.” dedi.
olаr bаrsınnar! äki аt yügü аltın
Han yanına dört kişi ve çok
аlsınnar!
mänіm
altın aldı, gitti. Üç ay memleket
qаtımdа qаlsınlаr! Olаr rаzı
gezdi. Sonra dönüp köyüne
äki
kişi
484
105
110
boldulаr. Qan mäktüp yаzıp bu
geleceği zaman dağ içinde
äki
dört
kişіgä
bärdi.
Bu
kişi
oğlunuñ qoluna bärdilär. Аndа
para ver, dediler, yanında olan
оqudu qаn oğlu: ay oğlum män
paranın
bu kündä bäk yaqşımаn, bu
Hansın, han hazinesini bize
mäktüp аlıp bаrğan аdаmlärdi
ver, dediler. Han söyledi:
rаһаt ätäsіñ. Qapu аldındа äki
aldılar.
buradayım,
bаltаman
tüptän
käsіp
vereyim, onlar gitsinler, iki at
awdаrаsın,
ägär
bаltа
yükü altın alsınlar, iki kişi
ay
biläwgä bilätäsin о kästіrär.
İki
hazine
orada.
adama
kâğıt
benim yanımda kalsın, dedi. Onlar
razı
oldular.
Han
şäy
mektup yazıp bu iki kişiye
аñlаşılmаdı, yoq şiilär yаzğаn,
verdi. Bu kişiler mektubu alıp
bu kişіnі rаһаt ätärіm, аmmа
gittiler. Hanın oğlunun eline
qаpu
verdiler.
оqudu
аldındа
bir
täräk
yоqtur,
bizdä ay bаltа bаr, аltın sаpsız, sаplı.
Qazan
Hanın
oğlu
prada
okudu:
аltındа
-Ay oğlum, ben bugün de
biläw zаtı yоq. Şäy dädi dä о
pek iyiyim. Bu mektubu getiren
kişіnі
adamları
rаһаtlаndırdı.
Sоñrа
dinlendir.
Kapı
üyünа kättі. Üydö kälip оturdu.
önünde iki dut ağacı var, altın
Qarısı
üçün
saplı ay baltamla dipten kesip
çırаyıñıznı sаttıñız? Qan ayttı:
yık, eğer ay balta kesmezse
dаrılmadım
kazan dibinde kara bileğiye
surаdı.
Nä
kimsäyä
bаbа
ğayp şiilärnі yаzğan. Оquşu! ayttı kälin, män tıñnaym! Sоñ 130
-Ben
hepsini
dut däräk bаr, аltın sаplı ay
аğаş
125
geldi,
yanındaki adamları öldürdüler,
Oğul
120
rast
mäktüpnü аlıp bаrdılаr. Qan
käsmäsа qаzаn tübündä qаrа 115
haydut
bileğilet, o keser. Oğlu
okudu
bir
täkrаr оqudu. Qız ayttı: bаbаñ
anlamadı.
dürüs
аñna
yazmış, bu kişileri ağırlayayım,
bu
ama kapı önünde ağaç yoktur,
bаbаñ,
bizde ay balta var; altın sapsız,
yаzğаn
mağansın. kälgän
Dut
аdаmlаr
sän däräk dır
“Olmayan
şey şeyler
485
135
140
145
altında
duşman qolundа. Bu äki kisіnі
ağaç
öltür.
bаltа
bileği zaten yok.” gibi şeyler
dägänі sän özüñsіn. Ay bаltа
söyledi de o kişiyi ağırladı.
käsmäsа qаzаn tübündä qаrа
Sonra evine gitti, eve gelip
bіläü, bägänä kästіrіr gänä
oturdu. Karısı, “Niçin yüzünüzü
mänmіn,
sän
astınız? dedi. Han söyledi:
tаpmаsаñ mänі surа! dägän.
“Kimseye kızmadım, babam
Öyärdä bu äki kişіnі öltürdü.
olmayan şeyler yazmış.” dedi.
Оğul qаşına оn äki аdаm аlıp
Gelin,
bаbаsına
dinleyeyim.”
Аltın
sаplı
dädi.
ay
Ägär
bаrdılаr.
Äki
aydamaqnı öltürdü. Bаbаsını
saplı.
Kazan
“Oku,
ben
dedi.
de Tekrar
okudu, kız söyledi:
аlıp qayttılаr. Оn dört аcılıq
-Baban doğru yazmış, sen
аltın baqşış bärdi kälinä toy
anlamamışsın. Dut ağacı, bu
dügün yаptı.
gelen
baban
adamlardır,
düşman elindenir. Bu iki kişiyi öldür. Altın saplı ay balta dediği sen kendinsin. Ay balta kesmezse kazan dibinde kara bileğiye
kestir
dediği
yine
benim. Eğer sen bulamazsan benden sor, der. O yerde bu iki kişiyi öldürdü. Oğlu yanına on iki adam alıp babasına gitti. İki haydutu
öldürdü.
Babasına
alıp döndüler. On dört hacı için altın geline hediye verdi, toy düğün yaptı.
486
21) Ülgür söz. 1
5
21) Örnek Söz
Bir kişi söz bilmäsа,
Bir kişi söz bilmese,
bir söz bilgängä ärіşsä
Bir söz bilene ulaşsa,
Mırzа bolsа söltük tür,
Mirza olsa ….. tür,
Tаtаr bolsа qartіk tіr,
Tatar olsa ….. tir,
Nоğay bolsа zıntıq tır.
Noğay bolsa zındıktır.
22) Örnek Söz
22) Ülgür söz. 1
Aw cіgіtlär män wаsіyätin aytacaqmаn Ul uluñа qız qızıñа qаlacaq, Оraq Mamay ölgän däp
5
аğılğаn qoyday yağılıp Aqqаn suday muuldap yürmäñіz! bir anadan bäşäü аltaw bаrmız däp
10
yаñgıznıñ yağаsından аlаñız!
Erkek erkeğe, kız kıza kalacak, Orak Mamay ölmüş diye şaşırmış koyun gibi dağılıp Akan su gibi şuvuldayarak dolaşmayın! Bir anadan beşer altışar olduk diye Yalnızdan taraf olun!
yаñgıznıñ yağasından аlsаñız
Bir altışar beşer bir olduk diye
yarın аqrätnіñ aruu üyіgä
Yalnızın tarafında olırsanız,
täk yаtаrmız dämäñіz!
Yarın ahiretin güzel evine varınca
Qarañğıdа yürsäñіz qаğınırsız,
Tek yatarız demeyin!
yaman аtqа tаğılırsız,
Karanlıkta yürüseniz
Qaranğıdа yürmä sаyaq bаşından äksіmіz yaman 20
söyleyeceğim
bir аltaw bäşäw bаrmız däp
bаrğаndа 15
Ah yiğitler ben vasiyetimi
tayaq.
çırpınırsınız, Kötü ata takılırsınız, Karanlıkta yürüme pervasız, Başından eksilmez kötü sopa
487
23) Tapmacaq 1
gändi doğrаr
Kendi doğurur,
gändi päslär
Kendi besler,
gändi yär (bu yär dir).
Kendi yer (Bu yerdir)
24) Ülgür Söz 1
Аtаmdan yaşlay qalğaman, Anamdan mіrаs qаlğaman,
5
kalmışım,
käldiñ rаs dоstum.
Aradığım sendin,
Аtаsı kimnіñ bаr bolsа
Rast geldin dostum.
Аsqаr tauu оnuñ bаr bolur.
Kimin atası varsa
Anası kimnіñ bаr bolsа
Onun dağ gibi askeri vardır,
аğındı bulaq çäşmä оnuñ
Kimin anası varsa
Аtаsı kimnіñ yоq bolsа
Onun kaynaktan akan çeşmesi vardır.
Аsqаr taw оnıñ yoq bolur
Kimin atası yoksa
anası kimnіñ yоq bolsа
Onun dağ gibi askeri yoktur.
аğındı bulaq çäşmäsі
Kimin anası yoksa
Sän bir yarıq yuldussun baqtımа tuuğan Közün yumğan tаş yutаr bälin buğan.
20
Atamdan çok küçük Anamdan miras kalmışım,
оnuñ yоq bolur. 15
24) Örnek Söz
аrağanım sän ädiñ
bаr bolur. 10
23) Bilmece
Onun kaynaktan akan çeşmesi yoktur. Sen bir parlak yıldızsın bahtıma doğan, Gözünü yuman taş yutar belini boğan.
488
14. KEZLEV (Gözleve)
14. KÖZLÄWÄ
1) Hırsızlayan Yiğit
1) Хırslağan Yigit. Qırımdan
1
5
10
15
20
bir
Bir
yаş
genç
Kırım’dan
Istаmbulğа äki yüz kümüş aqçаsı
İstanbul’a
bаr, а yаqqа bu yaqqа аşağan
gümüş akçası varmış, o tarafa
іçkän һäpsіn bіtіrgän. Bir qаpаqqа
bu tarafa yemiş içmiş, hepsini
muхtac bolğan, özünüñ zana’аtı
bitirmiş. Bir kapiğe muhtac
dа yоq biräü(w)gä bаrıp ırğаt
olur, kendinin bir zanaati de
cürmää kümgä аytmaa sırаsın dа
yokmuş, bir yere gidip ırğat
bіlmäy. Üş dört kün аş yürgän. Nä
olmak için kime söyleyeceğini
аpacağın bilmägän. Nä аpаyım?
de bilmemiş. Üç dört gün aç
nä аpаyım? bаrаyım cäämiiyä bir
dolaşmış.
zängіn
qаbın
bilmemiş. “Ne yapayım, ne
хırslаyım, dägän özünä. Bо kirgän
yapayım, gideyim bir camiye,
cäämіigä bir yaqşı zäñgіn kişіnіñ
zengin bir kişinin ayakkabısını
аyaq
qoltuğuna
çalayım.” der kendi kendine.
qаpından
Bu bir camiye girmiş, zengin
çıqqаn, qаrşısındа bir tükâncı bаr,
bir kişinin ayakkabısını almış,
körgän qoltuğuna bir şii аlıp kälä.
koltuğunun altına sıkıştırmış,
Qolunan çığаrğаn tüqâncı. Ondan
caminin
хırslağan kişi аbdrаğаn şаşqаn
Karşısında bir dükkân sahibi
qаltäcägіn
varmış, onun koltuğuna bir şey
kişіnіñ
qаbın
qısqan,
ayaq
alğan,
Cäämiіnіñ
bilmägäm.
Аyаqqаp
gitmiş.
Ne
İki
yüz
yapacağını
kapısından
çıkmış.
Sоñ
alıp geldiğini görmüş. Eliyle
tüqâncığа barğan, tüqâncı sоrğan
çıkarmış dükkân sahibi. Orada
ondan. Nіşlädiñ sän оndа bir
hırsızlayan kişi çok şaşırmış,
kirdiñ, bir çıqtıñ, qoltuğuñdа bir şii
ne
bаr, ädi. Iñq mıñq ätkän. Tüqâncı
Ayakkabıları
aytqаn: doğrusun ayt! dägän. Bо
bırakmış.
yaş
käldim
sahibine varmış, dükkân sahibi
Istаmbulğа, äki yüz pаrаm bіtirdim,
ondan sormuş: “Ne yaptın sen
üş
orada? Bir girdin, bir çıktın,
alğan
25
kätkän
yärіnä
tаşlağan.
aytqаn: dört
kün
män аş
yürdüm.
Bir
yapacağını
bilememiş.
aldığı Sonra
yere dükkân
489
30
bаrayım
koltuğunda bir şey vardı.” O,
cäämiidän bir аyaq qаp хırslаp
ınk mınk etmiş. Dükkân sahibi,
sаtаyım
doğrusunu söyle, der. Bu genç
zäna’аtım,
dägän. 35
50
Tüqâncı
toydurаyım, äwlä
olmаz,
Män sаa bäş guruş bärіim, dägän,
yüz paramı bitirdim, üç dört
bir bаzardan bir töş аl, dа käl
gün aç dolaştım. Bir zanaatim
mındа, dägän. Barğan bir töş аlıp
yok,
kälgän.
ayakkabı
Töşnü anaw
qolunа
bärgän.
sarayğa!
dägän.
camiden
çalıp
satayım,
karnımı doyurayım, dedim. Dükkân sahibi:
töşnü
-Öyle olmaz, ben sana
äfändi
yіbärdi,
dа
yämäklär
ахşаmğа pіşіrsіn!
öğretirim,
sana
beş
kuruş
Mısаfırım bаr, bir äki kögümdä
veririm, bir pazardan göğüs eti
qаrа bulaq suyundan аldırsın. Däp
al da gel buraya, der.
ayt dii tüqâncı. O kişi bаrа, qаpunu
Gitmiş, bir göğüs eti alıp
qağa bu sözlärnі aytа. İçärgä
gelmiş.
qаnımğа bаrıp аlаyaq aytа. Qanım
vermiş.
Göğüs
etini
eline
şо kişi bizgä su kätirmäzm’äkän,
-Götür bu saraya, kapıyı
diiАlаyaq kälip sоray о kişigä. -Bаş
vur, hizmetçi çıkar. “Bu göğüs
üstündä, diiŞu sa’at çıqarıp äki
etini efendi gönderdi, akşama
kögüm bärä. O kişіnіñ qoluna. O
yemekler
doğru tükâncığа kätirä. Äfаrіm sаl
var, bir iki kova da kara pınar
tüqân
suyundan
аrtınа,
diiАхşаm
äfändi
mısаfır
äfändi
kätiräcäk.
pişirsin.
Misafirim
aldırsın,
diye
söyledi.” dedi dükkân sahibi. O kişi gider, kapıyı çalar,
qаnım qızı päncirädän bаqаlаr. Naslı
60
gideyim
Qapunu qaq, аlаyaq çığar! bо
üyünä gälä yаtır, yämäklärі аzır 55
anlatmış: -Ben İstanbul’a geldim, iki
pіşіrsіn
45
qаrnım
dägän. Män sağa üyrätiim, dägän.
Aqkät 40
yоq,
bu
sözleri
söyler.
Hizmetçi
Äfändi kälä yаñgız, kirä оdаsına.
içeriye hanıma gidip söyler:
Qanım kälä: qana mısаfırıñız?
“Hanım
diiÄfändi aytа: däli bolduñ naslı
getirmez
mısаfır? Qanım aytа: bügün töş
Hizmetçi gelir, o kişiye sorar.
şu mi
kişi
bize
acaba?”
su der.
490
65
yіbärdiñіz, qаrа bulaq suwundı аl!
“Baş üstüne.” der. O anda
dädiñіz, äki kögüm yіbärdik, dädi.
çıkarıp o kişinin eline iki kova
Äfändi
verir. O doğru dükkân sahibine
bаşlay
verir.
makämägä
bаrıp
bu
хırsıznı
arkasına bırak, der. Efendi,
qaytаrmın
däp.
O
tüqâncı
akşam evine gelir, yemekleri
çığıp
kätkänіn
90
hanımı
ve
kızı
saa mına cawluq, diiTünäüñgä
nasıl misafir getirecek, diye
qаqqan qаpuğа bаr! qaq! diiÄfändi
beklerler. Efendi yalnız gelir,
mınaw
cіbärdi,
odasına girer. Hanım gelir,
yüzüklärimnі
“Hani misafiriniz?” der. Efendi,
cawluqnu
sa’atımını
һäpsіn
maakämägä
kätäcäkmіn.
bärsіn! Mına
“Delirdin
mi?
Ne
misairi?”
der.Hanımı anlatır: -Bugün
cawluğu. Аlаyaq аlа cawluqnu,
göğüs
eti
kötärä qаnımğа bulаrlаrın häpsin
gönderdiniz, kara pınar suyunu
aytа.
al, dediniz. İki kova gönderdik,
qızlаrğа
85
hazır,
dükkânın
pencereden, bakarlar. Efendi
Qanım
äfändinіñ, 80
körä.
Aferim,
Tüqâncı aytа аnaw yaşqa: maa
diiRubаlаrımnı
75
Yata
yuqlay. Sаbа turа, çığа, kätä
äfändinіñ
70
dаrınmа.
ämіr
qаray ätä
urbаlаrın,
cawluq şu
sa’at
der.
yüzüklärіn,
Efendi,
kızmaya
başlar.
Sabah
kalkar,
sa’atın qоyаlаr bir boqçаnıñ іçіnä
Yatar
uyur.
tоplay bärälär о kişigä. Yawluq
çıkar, bu hırsızı geri getiririm
оndа qаlа. O kişi аlа bоqçаnı
diye
doğru о tüqânğа kötärä. Tüqâncı:
dükkân sahibi, efendinin çıkıp
qо tüqân аrtına! diiO yärdä tüqâncı
gittiğini görür. Dükkân sahibi, o
dii: Cäämiidän pаpış хırslаmaq
gence söyler:
mahkemeye
gider.O
käräkmäz, bäwlä olur, diiQarınıñ
-İşte sana mendil, dün
аşını, dii, аşа! dii, kirsätä üyünä
vurduğun kapıya git, kapıyı
toydurа. Yata yuqlaylаr. Ахşаm
vur.
äfändi üyünä kälä, аldına cürüp
göderdi.
qаnım çığа. Yäñі rubа kiigän üçün.
yüzüklerimi, saatimi, hepsini
Qaray äski rubаmän kälä. Qana
versin.
“Efendi
bu
mendili
Giysilerimi, Mahkemeye
491
yäñi urbаñız, diiNas urbаlаr? dii
gideceğim.”
äfändі. Qanım dii: yawluq yіbärіp
mendili.
аldırdıñız, 95
100
105
110
115
diiMına
yawluq!
dedi,
Hizmetçi
dii
de.
İşte
mendili
һаnım. Äfändi çığarа yawluğun,
hanımına
äkisі dä bir. Äfändi çаşа, qаnımğа
hepsini söyler. Hanım bakar,
dа dаrılmay. Bütün käçä tüşünä:
mendil efendinin mendilidir. O
bu naslı şiv Töş kätirdi kögüm аldı,
anda
yawluq kätirdi urbаlаr аlıp kättі. Bu
giysilerini, yüzüklerini, saatini
naslı yаrаmаz хırsız. Sаbа mutlaq
koyarlar bir bohçanın içine,
bаrayım maakämägä yаzdırayım
toplayıp
bu
Mendil
şiilärnі.
Sаbа
turdu
аtnı
götürür,
alır,
bunların
kızlara
emreder;
verirler onda
o
kişiye.
kalır.
O
kişi
yіgärläñіz! dädi. Mindi аtına çıqtı
bohçayı alır, doğru o dükkâna
qаpudan
götürür.
kättі.
Tüqâncı
anaw
Dükkân
sahibi,
yаşqа ayttı: cüür! bаr! makämänіn
dükkânın içine koy, der. O
qаpusundа bäklä. Äfändi kälär
yerde dükkân sahibi, “Camiden
аtmаn! Äfändim, dä! аtıñıznı män
papuç
tutayım! turayım! dä аtın tutqan
böyle
sоñ
sоñ
yemeğini de ye, der; evine
süñgünüñ оñ yağın käs, аl dа
girdirir, doyurur. Yatıp uyurlar.
kätіr! аtnı bir yärgä baylа! Yаş
Akşam
aytа: sol yağındа käsiimmі? yоq
hanımı yeni giysilerini giymiştir
käsmä! dii tüqâncı, о özü kälir. Yаş
diye
bаrdı. Äfändim bärіñіz аtıñ bаşın
Bakar eski giysileriyle gelir.
tutayım! dädi. Äfändi оğа аt bärdi,
“Hani yeni giysileriniz?” der.
bir fuqаrä kişi qаç ğuruş bärärmän,
Efendi, “Hangi yeni giysiler?”
dädi. Kirdi içärgä bаşlаdа äfändi
der. Hanımı:
äfändi
іçärі
kirgän
şiilärіn.
Bо
yаş
olur.”
efendi
yürüyüp
-Mendil
maakämädä yаzdırmağa coylğan хırslanğan
çalmaya
benzemez,
dedi.
Kadının
evine önüne
gelir, çıkar.
gönderip
aldırdınız, işte mendil, der. Efendi şaşırır, hanımına
tüqâncınıñ aytqаnıday kästі оñ yaqtаğı süñgünü kişi körmägändä
da
аtındа
düşünür: “Bu nasıl şey, göğüs
baylаdа,
doğrı
käldi
о
kızamaz.
Bütün
gece
492
120
125
tükânğа. -Äfärіm! dädi о: sаl tüqân
eti getirdi, kova aldı; mendil
аrtına!
Äfändi
һäpsі
getirdi, giysileri alıp gitti. Bu
şiilärіn
dаnä
аtqа
nasıl yaramaz hırsız? Sabah
mіnäcäk о yağın bаsacaq süñgü
mutlaka gideyim mahkemeye,
yоq. Çаştı cätäy bаşından аtnı
yazdırayım bu şeyleri.” Sabah
doğru üygä käldi. Kirdi içärgä, ämir
kalkar, atı eyerleyin, der. Atına
ättі аlаyağına: züñgüm birsіn käsіp
biner,
aldılаr. Ana bir züñgünü käs-dä!
Dükkân
kätіr mındа! dädi. Аlаyaq kästі
söyler:
yаzdırdı danä,
çıqtı
züñgünü, kätirdi. -Аltın pаrаzänі
130
145
git,
gider.
bu
gence
mahkemenin
kağısında bekle. Efendi atıyla
аltın, bir közündä qoydu züñgünü.
gelir. “Efendim, atınızı ben
Аltınmän züñgünü çäktі. Züñgü
tutayım.” de. Atını tuttuktan
аltından yаpılğan ädi. Qoydu bіr
sonra efendi içeriye girdikten
cawluqqa züñgünü аltınnı, bärdi
sonra süngünün saoğ tarafını
аlаyaqqа. -Bаr, dädi, ustаğа! bіzіn
kes, alıp getir. Atı bir yere
äfändi sälam ättі, züñgünüñ birsіn
bağla.
mınaw
аltıdan
mınaw
Genç,
sol
yanını
da
züñgüdii bir züñgü yаsаp bärsin!
keseyim mi, der. Dükkâncı,
dädi.
Аlаyaq
yok kesme, o kendi gelir, der.
qapudаn çıqqаnıman tüqâncı оnu
Genç gider, “Efendim, verin
kördü.
atın
Аlаyağın
cіbärdi.
Аlаyаq
bаrdı
ustаğа
başını
tutayım.”
der.
аltınnı tаşlаdı, qayttı.
Efendi ona atı verir, “Fukara
Tüqâncı özün kişisіn alаyaqnıñ
kişi bir kaç kuruş vereyim.” der.
urbаsınday
-Kätіr
Efendi içeri girer, kaybolan
аrttа züñgün! dädi, аl bunu qoluñа!
çalınan şeylerini mahkemede
bаr
-
yazdırmaya başlar. Bu genç,
Äfändim coyğan züñgüsün tаptı.
dükkân sahibinin söyledikleri
Mına! Ustа züñgülärіnі ölçädi çäktі,
gibi
baqtı.
boldulаr.
kesti, birisi görmeden atı da
Ustа аltınnı anaw züñgünü bärdi
bağladı, doğru dükkâna geldi.
züñgünü 140
-Yürü
sahibi
çıkar
kätіr! dädi. Bir közündä qoydu
хırslаttı, 135
kapıdan
ustаnıñ
urbа
kiisättі.
tüqânına!
Tаmаm
birdäy
dädi.
sağ
taraftaki
süngüyü
493
150
bu kişigä. Аldı käldi bо tüqâncığа.
“Aferim,
-Äfärіm! dädi. sаl tüqân аrtına!
arkasına.” dedi o. Efendi bütün
dädi. Äfändi аlаyaqnı yibärdi, bаr
şeyleri tek tek yazdırdı, çıktı
züñgü bіtkänm’äkän? аl dа käl!
ata binecek oldu, o tarafa
dädi. käldi ustаğа züñgü bіttіmі?
basacakken
wär! dädi. Ustа dädi: züñgünü
Şaşırdı,
аltınnı
dädi.
çekerek doğru evine geldi.
äfändigä.
İçeri girdi, hizmetçilere emretti:
Äfändi sоrdu ustаdan: bu kätirdi
-Süngümün birisini kesip
аltın züñgü? Ustа dädi: bu аlıp
aldılar. İşte diğer süngüyü de
kättі. Züñgünüñ qоşаğın kätirdi,
kes de getir buraya, dedi.
özüñ
Bağırıştılаr,
155
160
165
ölçädim
аlıp
kättiñ,
kättilär
tаmnadım,
baqtım,
dükkânın
süngü atını
Hizmetçi
yoktu. başından
süngüyü
kesti,
bärabär аltınnı züñgünü yіbärdim,
getirdi. “Altın terazini getir.”
dädi. Äfändi çаştı, nä aytаcağın
dedi. Bir gözüne altın koydu,
bilmädi. Sаbа turdu. Bir a’lаn
bir gözüne süngüyü koydu.
namä här bir duwarlаrğа yаzdırıp
Altınla süngüyü tarttı. Süngü
yаpıştırdı, äl yаzı qoydu, päçаt
altından
qoydu: kümki mänіm kögümüm,
mendile süngüyle altını koydu,
urbаlаrım, аtımnıñ züñgüsün alğan
hizmetçiye verdi.
yapılmaydı.
Bir
bolsа bir dawаm bir nazаm bir şіim
-Ustaya git, “Bizim efendi
yоq şо kişilärnі, kälsälär çıraq
selâm etti, süngünün birisini
ätäm. Här köşälärgä yаpıştırdı.
çaldırdı, işte altın işte süngü.”
Här käz оqudu, baqtı аñnadı. Bu
de. Bir süngü yapıp versin,
tüqâncıdа äşittі. Ayttı: о yаşqа
dedi.
tüqân аrtındа kätirgän şiiläriñnі
170
koy
Hizmetçiyi
gönderdi.
çıqаr mındа. Qoydulаr bоqşаnıñ
Hizmetçinin
іçіndä, аldılаr qollаrınа о şiilärnі
çıkmadıyla dükkân sahibi onu
dоğru о äfändinіñ üyünä. İştä
gördü. Hizmetçi ustaya vardı,
äfändim.
süngüyü
Bо
şiilärgä
хırslağan
ve
kapıdan
altını
bıraktı,
bіzlärmіz, dädilär. Äfändi quаndı
döndü. Dükkân sahibi kendi
şiilärіn аldı, tüqâncığа qаç bіñ аltın
adamına
hizmetçinin
494
baqşış
wärdi.
Qırımdan
yaşnı yаnındа çıraq ättі.
kitkän
kıyafetlerinden giydirdi. “Getir arkadaki süngüyü, al bunu eline, var ustanın dükkânına.” dedi. -Efendim
175
kaybolan
süngüsünü buldu, işte, der. Usta süngüleri ölçtü, tarttı, baktı; birbiriyle aynı oldular. Usta altını ve süngüyü bu kişye verdi. Aldı, geldi bu dükkân sahibine. “Aferim, koy dükkân arkasına.” dedi. Efendi hizmetkârını
gönderdi,
“Git,
süngü bitmiş mi? Al da gel!” dedi. Ustaya geldi, “Süngü bitti mi?
ver!”
dedi.
Usta
,
“Süngünü altınını kendin alıp gettin.”
dedi.
Bağrıştılar,
efendiye gittiler. Efendi, ustaya sordu: “Altını süngüyü bu mu getirdi? Usta: “Bu alıp gitti. Süngünün eşini getirdi, ölçtüm biçtim, baktım. Altınla beraber süngüyü de gönderdim.” dedi. Efendi şaşırdı, ne diyeceğini bilemedi.
Sabah
kalktı,
el
yazısıyla bir beyanname yazdı, her duvara yazdırıp yapıştırdı: “Kim
ki
benim
kovamı,
giysilerimi, atımın süngüsünü aldıysa, o kişilerle bir davam
495
yok. Onlar gelsinler onları çırak yaparım.” Her
köşeye
yapıştırdı.
Herkes okudu, baktı anladı. Bu dükkân gence
sahibi
de
söyledi:
işitti.
O
“Dükkân
arkasına getirdiğin şeyleri çıkar buraya.
Bohçanın
koydular,
o
şeyleri
içine ellerine
aldılar, doğru o efendinin evine gittiler. -İşte efendim, bu şeyleri çalan bizleriz, dediler. Efendi sevindi, eşyalarını aldı, dükkân sahibine birkaç bin
altın
bahşiş
verdi.
Kırım’dan gelen genci yanına çırak yaptı.
2) Aq mäçіtkä barğan kişі. 1
Askär köygä kälä аldındа
Asker köye gelir, önünde
boyarlаrı yürä, köy qаlqı körälär
subay yürür, köy halkı onşarın
kälä-yаtır.
geldiğini görür. Yanına gitmeye
Yаnınа
bаrmаa
qоrqаlаr bir dänäsі aytа: män 5
2) Akmescit’e Giden Kişi
bаraym! dii, män Aq mäçіtkä üç
korkarlar, bir kişi söyler: -Ben
gideyim,
ben
kärä bаrdım, diiO kätä cäma’аt
Akmescit’e üç lere vardım, der.
tоplаnıp qаlа. Bаrа: zdrаstvuy
O gider, cemaat toplanıp
bоyar! diiAq mäçіtkä bаrdı rаz, diiAq mäçіtkä bаrdım dvа, Аq
kalaır. Gider: -
Merhaba
beyim,
496
10
15
mäçіtkä bаrdım trі, dii. Bоyar
Akmescit’e
vardım
bir,
stupayçоrt, dii. Bu aylаnıp baqrа:
Akmescit’e
vardım
iki,
çаlt bir çоt kätіrіñіz! diiCäma’at
Akmescit’e vardım üç. Subay,
birsі cüürüp bаrıp üydän çоt аlıp
stupayçort,
kätirä. Bu аnı qoluna aqkätä. Mına
bağırır:
bоyar çоt, dii. Аlа bоyаr çоtnu urа
getirin.” der.
bаşına.
Bо
20
dönüp
“Çabuk
bir
keser
Cemaatin birisi koşup gidip
aqılsız
evden keser alıp getirir. Bu
qаlqsız, dii, mänіm üydä käskin
onu eline alır. İşte subay,
bаltаm bаr ädi şоnu kätirmägä
keser der. Subay keseri alır,
bilmädiñіz.
başına vurur. Bu keseri alıp
Nä
çоtnu
Bu
kälä
cäma’аtkä.
аlа
der.
qadar
cemaate
gelir.
“Ne
akılsız
halksınız,
kadar benim
evimde keskin baltam vardı, onu
getirmeyi
bilemediniz.”
der.
3) Akıllı İhtiyar
3) Uslu Qаrt. 1
Bir özünüñ
5
10
padışa
çölgä
аtyutаntıman
çıqqan barabar
Bir
padişah
danışmanıyla
beraber
kendi tebdil
täbdіl käzmäyä. Qış künü ädi.
kıyafetle kıra gezmeye çıkmış.
Çöldä bir qаrt kişi saban äkkän.
Kış günüydü. Kırda bir ihtiyar
Kälgännär оğа. Pаdışa dägän:
adam saban sürüyormuş. Ona
аltını nä yaptıñ? Qart aytqаn:
gelmişler. Padişah der:
аltını оn äki yаptım оtuz äkigä
-Altıyı ne yaptın?
yärіştrаmаdım, dägän qаrt. Padişa
İhtiyar söylemiş:
dägän: käş qаlqtıñmı? dägän.
-Altıyı on iki yaptım, otuz
Qart dädi: ärtä qаlqtım ällär аldı. Padişa dädi: bir qаz cibäräm
ikiye yetiştiremedim, der. Padişah der:
497
15
yulqup bolursun? qаrt: anasın dа
-Geç mi kalktın?
aydаrım, dägän. Dädi; qayttı, kättі
İhtiyar:
padişa
-Erken kalktım eller aldı,
üyünä
аtyutаntımаn
barabar käldi, yаttı yuqlаdı. Sаbа çağırdı
аtyutаntı,
bіzlär
der. Padişah:
çöldä
-Bir
saban äkkän bir qartman lаf ättіk. Sän 20
25
аñnadıñmı
оnu?
dägän
35
pаdışа. Аtyutаnt: bilmіinän; аltı
İhtiyar:
dädiñіz о оn äki, dädi, оtuz äkinä
-Anasını da sürerim, der.
yärіştіrаmаdım,
Käş
Dedi, döndü gitti padişah,
qаlqtıñmı dädiñіz, ärtä qаlqtım,
danışmanıyla evine geldi, yattı
ällär аldı, dädi. Padişa bаr о
uyudu.
qаrtman män nä lаf ättіm оnu
çağırdı, “Biz kırda saban süren
üyrän!
bаşıñnı
bir ihtiyarla sohbet ettik, sen
käsärіm. Üş kün möölät sаğа,
onu anladın mı?” dedi padişah
dädi. Аtyutant çıqtı kättі, doğru
danışmanı:
bil!
dädi.
bilmäsäñ
Sabah
danışmanını
-Bilmiyorum, altı dediniz, o
dädi, pаdışаman sіz nä lаf ättiñiz
on
şunu üyrätsäñ mağа! dädi. Qart:
yetiştiremedim dedi. Geç mi
naslı pаdışа? dädi. Аtyutant ayttı:
kalktın dedin, erte kalktım eller
о künü kälgän о padişa ädi män
aldı dedi.
iki
dedi,
оnuñ kişisimаn. Qart ayttı: ayssа о
Padişah:
pаdışаmı? Män saa üyrätirmän bir
-Git,
o
otuz
ihtiyarla
ikiye
ne
tulup аltın bärärsіn. Yarım tulup
konuştuğumu
bärіim dаa cаnım! üyränmäsäm
Anlamazsan başını keserim.
bаsım käsäcäk. O mänim іşіm
Sana üç gün mühlet, dedi.
dügül, dädi qаrt. Kättі аtyutаnt kätirdi bir tulup аltın, bärdi qartqа. 40
göndereyim,
yoluverir misin?
bаrdı о qаrtqа. -Cаnım bаbay, 30
kaz
öğren,
anla!
Danışman çıktı gitti, doğru o ihtiyara vardı.
Qart аqkättі ciіdı üyünä. -Ändi
-Canım babam, padişahla
sаñа aytayım! Аltını nä yаptıñ?
siz ne konuştunuz? Şunu bana
dägänі, аltı ay yаz nіşlädiñ? Bu
öğretsen, dedi.
498
waqıtsız 45
qıştа
ägäsіn,
padişah?”
оtuz
padişahtı,
ben
onun
dägänіm, аlt’ay yаz аlt’ay qış оn
adamıyım.”
dedi.
İhtiyar
äki ay çаlıştı оtuz äki tіşіmä
söyledi:
äkigä
yärіştіrаmаdım
bolmаdım
-O padişah mı? Ben sana
dämäktіr. Käş qаlqtıñ dägäni käş
öğretirim, sen bana çok altın
üyländiñ dämäktіr. Ärtä qаlqtım
verirsin.
qız
yärіştіrіp
bаlаlаr
dämäktіr.
boldu
Аldı
kättі.
ällär Bir
-Az altın vereyim, canım!
аldı,
Öğrenmezsen başımı kesecek.
qаz
-O benim işim değil, dedi
cibärіm yulqup bolursun dägänі
ihtiyar.
pаdışаnıñ mına säñ qаz, sänіñ bir
Danışman gitti, çok altın
tulup аltınnı аldım, zäñgin boldum.
getirdi, ihtiyara verdi. İhtiyar
Bаr sälаmät pаdışаğа.
götürdüyığdı evine. -Şimdi
60
“Nasıl
dedi. Danışman “O gün gelen
ällär аldı dägänіm ärtä üyländim,
55
İhtiyar,
dämäktіr. Män altıyı оn äki ättіm,
аşаmağa 50
çаban
sana
anlatayım.
Altıyı ne yaptın demesi; “altı ay yaz ne yaptın, bu vakitsiz kışta saban sürüyorsun” demektir. Ben altıyı on iki ettim, otuz ikiye yetiştiremedim demem; “altı ay yaz altı ay kış on iki ay çalıştım, otuz iki dişime yemek yetiştiremedim” demektir. Geç kalktın demesi, geç evlendin, demektir. Erken kalktım eller aldı demem; erken evlendim, kız çocuklarım oldu eller aldı gitti,
demektir.
göndereyim
yolar
Bir
kaz mısın,
demesi; işte sen kazsın, senin
499
çok
altınını
aldım,
zengin
oldum. Git padişaha selâm söyle.
4) Falcı Baba
4) Rämilci Bаbа. Pаdışаnıñ qarısı cumаa künü
1
15
20
Cuma
günü hamama gider. Onun
qаdar
gittiği gün ne kadar fukara
fuqаrä
warsа
pаrаsın Bir
varsa parasını padişahın karısı
fuqаräniñ qarısı cumaa künü kätä
verir. Bir fukaranın karısı cuma
аmаmğа bäk fuqаrä. Pаdışаnıñ
günü hamama gider, o çok
qarısı
fukaradır.
qarısı
wärä.
аmаmdа
yuunmаa, 10
karısı
аmаmğа kätä. O barğan künü nä pаdışаnıñ 5
Padişahın
bаşlaylаr
pаdışаnıñ
qarısını
Padişahın
karısı
hamamda yıkanmaya başlar,
pаtırlаr yuuаrlаr qulağından älmaz
natırlar
padişahın
küpäsі tüşä, suuğа аğа, kätä
yıkarlar,
kulağından
аmаmnıñ su yoluna. Оnu dа körä
küpesi düşer, suya karışır,
bu
Çıqа
hamamın su yoluna gider. Onu
аmаmdan üyünä kälä pаdışаnıñ
dab u fukaranın karısı görür.
qarısı dа kätä üyünä, qaray küpä
Hamamdan çıkar evine gider.
yоq. Şо sa’at bаğırtа däldal: bir
Padişahın da karısı da evine
küpä coyğan küm tawp kätіrsä
gelir, bakar küpesi yok. O anda
köp baqşış wäräcäk. Bu fuqaränіñ
tellal
qarısı aytа qоcаsına: sän rämilci
kayboldu, kim bulup getirirse
bol! pаdışаnıñ qarısı аmаmdа su
çok
yoluna аğıp kättі küpäsі män
fukaranın
aytayım!
söyler:
fuqaränіñ
qаrısı.
däldаlğа
sän
bаr!
padışağa rämil tök! ayt: bо bir pаalı
bir
şii
äkän
biläzikmі
yüzükmü, küpämä bir suğа аğıp
çıkartır: hediye
karısını elmas
“Bir
verilecek.”
kaırısı
küpe Bu
kocasına
-Sen falcı ol, padişahın karısının küpesi hamamda su yoluna
karışıp
gitti,
ben
500
25
30
35
kätkändä quyunuñ içindä turа, dä!
söylerim.
Qocası dаrıldı: yаzımaa bilmäm,
padişaha fal bak, söyle: “Bu
oqumа bilmäm, män naslı rämil
pahalı bir şeymiş, bilezik mi,
tökiim? Sän mäniñ bаşımа bälä
yüzük mü, küpe mi bir suya
qaldırcaqsın, däsädä, qarısı çığıp
akıp gidince kuyunun içinde
kätä aytа däldalğa bіzіm qоcа
duruyor.” de.
rämil tökär, coyulğan şіinі tаbаr,
Kocası
45
“Yazma
aytа. Padişa ämir ätä äki qawаs
nasıl fal bakayım? Sen benim
cibärä. O kişіnі üyündän zоrmаn
başıma bela açacaksın.” dese
quudrа, käträ. Padişa aytа оğа;
de karısı çıkıp gider, tellala
bіzіm qаrı bir şii coyğan bir rämil
söyler:
tök, diiBäärіñіz bir qаrаndаş bir
bakar, kaybolan şeyleri bulur.”
paçа
käğаt! аlа
“Benim
diiАlа
käğаtı,
der.Tellal,
qolunа
bаşlay
gider,
kocam
doğru
fal
padişaha
anlatır.
Padişah
birаz sıyıq yаzmаa ärnäk gіbіk
emreder, iki … gönderir. O
sоñ
özü
kişiyi evinden zorla getirtir.
padışаğа. Bо äfändim, dii, pаaluu
Padişah ona söyler: “Bizim
bir şii äkän, biläzikmі, yüzükmü,
hanım bir şey kaybetmiş, bir fal
küpämi? şuğа оşay, bir su yoluna
bak. Verin bir kurşun kalem, bir
tüşkän
parça kâğıt.” der. Kâğıdı alır,
аlа
käğаtnı
bir
quyu
oquy
içindä
turа,
ämіr
аtä,
аmаmnı
kurşun
su
yolu
quyusun
parmak gibi
qazdırаlаr,
55
kızdı,
git,
bilmem, okuma bilmem, ben
diiPadişa
50
tellala
diiDäldаl doğru padışağa bаrа,
qаrаndаşnı 40
Sen
kalemi
аçаlаr, qıdırıp küpä tаpаlаr, kätіrіp
başlar,
pаdışаnıñ qarısına bärälär. Anaw
padişaha okur:
kişi
rämilcі
bаba
diilär,
çoq
-Bu
alır
eline,
çizgi çizmeye
sonra efendim,
kâğıdı pahalı
alır bir
baqşışlаr bärälär. O kişi bir şii
şeymiş, bilezik mi, yüzük mü,
bilmäsädä rämilci bolup qаlа. һär
küpe mi, ona benziyor. Bir su
käz rämilci bаbа bilär. Sоñrа
yoluna düşmüş, bir kuyu içinde
pаdışadan
duruyor.
köp
şiilär
хırslana.
Хırsızlаrı һäş älgä tüşmiі. Bir dаһа
Padişah emreder, hamamı
501
çağıralаr rämilci bаbаnı. Padişa
kazdırırlar,
su
aytа: bu qаdar waqıttаn bärli nä
kuyusunu
açarlar,
qadar
küpeyi
şiilаr
65
70
75
85
bulurlar,
getirip
padişahın karısına verirler. İşte
tutulmay. Cаnım şoğа bir rämil
bu kişiye falcı baba derler,
tök! Şündü bo rämіlci bаbа şаştı,
birçok hediye verirler. O kişi bir
aytta: äfändim qırq kün möölät
şey bilmese de falcı olup kalır.
wärіnіz bäkim tаpаrım. Bо qayttı
Herkes falcı baba bilir. Sonra
käldi üyünä. Bаşlаdı аpaqaydа
padişahtan çok eşya çalınır.
dаrılmаğа
Hırsızlar hiç ele geçirilemez.
хırsızlаr
bаr,
іştä
kördüñmü
хırsızlаrnı män qayda tаpayım?
Falcı
dädi, köp dаrıldı. Qırq baqlаnı
çağırırlar. Padişah: “Bu kadar
qoydu bir qutunuñ іçіnä, оnuñ
zamandır ne kadar çok eşya
üçün qoydu qırq kün möölät аldı.
kayboldu,
Qırq kündän sоñ tаpmаsа bаşı
hırsızlar var, hiç yakalanmıyor.
kätäcäk. Aqşаm аşını аşаdı, töşäk
Canım buna bir fal bak!” der.
sаldı cаtacaq. Аpaqay bär qutunu!
Şimdi falcı baba şaşırır, söyler:
dädi, qırqnıñ birі käldi, dädi. O
“Efendim
zamandа tışаrdа хırsızlаrnıñ bir
verin, belki bulurum.” der. Bu
dänäsі päncärädä diñnii, äşіtti
döner evine gelir. Karısına
хırsızlаrdа pаdışa rämilci babanı
kızmaya başlar: “İşte gördün
çаğırıp aytqаnın äşitkändir. Anaw
mü, ben hırsızları nereden
diñnägän
bаrıp
bulayım?” diyerek çok kızar.
män
Kırk baklayı bir kutunun içine
päncärädä tıñnadım, rämil töktü
koyar, kırk gün mühlet aldığı
qırqnıñ birі käldi, dädi. Yаrın äki
için koyar. Kırık günden sonra
danä bolup bаrayq. Yarın aqşаm
bulamazsa
kälä, аşın аşаdı rämilcі. -Аpaqay
Akşam yemeğini yedi, yatğını
bär qutunu! Хırsızlаr päncärädän
yaptı
diñniі. Аldı qutunu. -Qırqnıñ äkisі
kutuyu, kırkın biri geldi.” dedi.
käldi, dädi. Хırsızlаr аşіttі käldi
O
аrqаrdаşlаrına 80
bіzіm
arayıp
һäş
şäһärdа 60
coyuldu,
yolunun
хırsız ayttı:
babayı
bizim
kırk
zaman
şehirde
gün
başı
yatacak.
aha
bird
mühlet
kesilecek.
“Hanım da
ver
dışarıda
502
90
95
аrqаdаşlаrına. Tünägü bаrdıq bir
hırsızların
dänä, rämil tаptı, bügün bаrdıq äki
pencereden
dänä känä tаptı, bіzlärnі bо rämil
padişahın
bаbа tutturacaq. Bаrayıq täslim
çağırıp söylediğini hırsız da
bolayq! Yоq bügün dа bаrayıq üş
işitti. Bu dinleyen hırsız, gidip
danä! Аqşаm känä kättilär üş dört
arkadaşlarına
danä. Päncärä tübünä käldilär,
pencereden dinledim, fal baktı
dıñnadılаr. Rämilci аşın aşadı
kırkın biri geldi, dedi. Yarın iki
catacaqta:
anaw
kişi olarak gidelim.” dedi. Yarın
qutunu! Qırqnın üşüdä käldi, dörtü
akşam geldi, yemeğini yedi
dä käldi. Yattı yuqladı. Bo xırsızlar
falcı. “Hanım ver kutuyu!” dedi.
bär
apaqay
arqadaşlarına
käldilär
naslı
bir
tanesi dinliyordu,
da
falcı
babayı
söyledi:
Hırsızlar
“Ben
pencereden
äşittilär ayttılar, mäşäwrä ättilär.
dinliyordu. Kutuyu aldı, “Kırkın
Saba barayq qırqımızda! Rämilci
ikisi geldi.” dedi. Hırsızlar bunu
babağa
yıqılayıq!
işitti, arkadaşlarına geldi. “Dün
Calwarayq! Täslim bolayq! Saba
bir kişi gittik falcı bildi, bugün
boldu
rämilci
iki kişi gittik yine bildi, bu falcı
babanıñ qapusun qaqtılar içäri
baba bizi yakalatacak. Gidelim,
105 kirdilär. Başladılar rämilci babaya
teslim olalım.” dedi. Biri, yok
yalwarmaya. Rämilci babanıñ bir
bugün de üç kişi gidelim, dedi.
şiidän qabäri yoq. Sordu bularğa:
Akşam yine üç dört kişi gittiler.
nä
Pencere
100
ayağına qırqıda
üçün
käldilär,
yalwarsız
mağa?
Padişanıñ xırsızları bilärmiz. Sіz 110 rämil
dinlediler. Falcı yemeğini yedi, yatacağı zaman, “Getir hanım
üçün bіzlär sizgä rıcа ätämiz,
kutuyu! Kırkın üçü de geldi,
pаdışadan
ätip
dördü de geldi.” dedi yattı,
qаbа’atımıznı bаğışlаp bir dağı bu
uyudu. Bu hırsızlar geldiler,
iştä іş bolmamız. Rämilci bаbа
arkadaşlarına
kittі
tаbacaqsız
geldiler,
şоnuñ
115 turdu
töküp
dibine
bіzlärnі
doğru
rıcа
padışаğа.
-
anlattılar,
ne
meşvere
işittiler ettiler.
Äfändim, dädi, sіznіñ хırsızlаrnı
“Sabah kırkımız da gidelim,
tаptım, dädi, qırq danä, bulаrnı
falcı
babanın
ayağına
503
mağa bağışlаcaqsız qаba’аtlаrın.
kapanalım, yalvaralım, teslim
Pаdışа: bağışlаdım, dädi. Rаmilci
olalım.” dediler. Sabah oldu,
120 bаbа bаrdı olаrnı doğru padişağа
kırkı da geldiler, falcı babanın
аlıp käldi, köstärdi. Yämіn ättilär
kapısını çaldılar, içeri girdiler.
bir
Falcı
dаa
хırsızlıq
һäş
babaya
yalvarmaya
yаpmaycaqlаr. Bäş kün, оn kün
başladılar. Falcı babanın bir
аrаsı käştі, pаdişa іstädi awğа
şeyden haberi yok. Bunlara
125 kätmäyä. Rämіlci bаbаğa ayttı:
sordu: “Ne için yalvarıyorsunuz
aydа bаr bir kätiim awğа, dädi. Kättilär barabar. Käldi, cürgändä
bana?” -Padişahın
hırsızları
rämilci bаbа körmägäñdä padişa
bizleriz.
tuttu bir çägіrtkä, çağırdı rämilci
bulacaksınız, onun için bizler
130 bаbа. Tök bir rämil! dädi, nä bаr
size rica ediyoruz, padişahtan
awçum içindä, dädi. Rämilci bаbа
rica edip bizim kabahatlerimizi
aqılı uştu, nä aytmağa bilmädi.
bağışlasın, bird aha bu işi
Tüşündü
yapmayacağız, dediler.
ayttı:
bir
säkirdiñ
çägіrtkäm, tutulmаdıñ, äki sägirdiñ 135 çägіrtkäm, tutulmаdıñ; üçüncіdä tutulduñ.
Padişa
аştı
qoluñ
Siz
fal
bakıp
Falcı baba kalktı, doğru padişaha gitti. -Efendim,
sizin
hırsızları
kişi,
bunların
çägіrtkä uştu, kättі. Äfärіn rämilci
buldum,
kırk
bаbаm! dädi. Şu yärdä padişаğа
kabahatlerini
pаrmaq kötärdi yämіn ättі: ägär bir
bağışlayacaksınız, dedi.
benim
için
dаһа bu rämilciliknі ätsäm yämіn
Padişah, bağışladım, dedi.
bärdi ätmäcäk boldu, оnuñ üçün-ki
Falcı baba gitti, onları alıp
bilgän bir şii yoq ädi. Bir kärä küpä
doğru
padişaha
tawp bärdi, bir kärädä qırq хırsız
gösterdi.
Bird
tawp
üçünçіsindä
yapmamaya yeminler ettiler.
145 şаşqаndan çägіrtkänі tawp bärdi,
Aradan beş gün, on gün geçti,
bir dаһа rämil tök disä bir şii
padişah ava gitmeyi istedi.
bilmäcäk,
Falcı
140
ätmädi.
bärdi,
şunuñ
üçün
rämil
beraber
aha
babaya, ava
getirdi, hırsızlık
haydi
gidelim,
gel dedi.
504
Beraber gittiler. Geldi, falcı baba yürürken görmediği bir zaman padişah bir çekirge yakaladı. Falcı babayı çagırdı, “Bak bir fal, ne var avcumun içinde?” dedi. Falcı babanın aklı
başından
gitti,
ne
diyeceğini bilemedi. Düşündü söyledi: -Bir
sıçradın
yakalanmadın, çekirgem
iki
çekirgem sıçradın
yakalanmadın,
üçüncüde yakalandın. Padişah elini açtı, çekirge uçtu gitti. “Aferim, falcı babam” dedi.
O
yerde
padişaha
parmak kaldırıp yemin etti: “Eğer bir daha bu falcılığı yemin etti falcılık yapmamak için.” Onun için bildiği bir şey yoktu. Bir kere küpe bulup verdi, bir kere de kırk hırsız bulup
verdi,
üçüncüsünde
şaşırıp çekirgeyi bulup verdi, bir daha fal bak dese bir şey bilmeyecek, bakmadı.
bunun
için
fal
II.İNCELEME II.1. İMLÂ ÖZELLİKLERİ “Proben Der Volksliteatür Der Türkischen Stämme (Türk Boyları Halk Edebiyatı Derlemeleri); VII. Cilt Kırım Yarım adası Ağızları Örnekleri” Wilhelm Radloff’un kendine göre düzenlediği bir Kiril alfabesiyle basılmıştır. Radloff’un
Türk
Lehçelerini
tespiti
için
kullandığı
harflerin
metinlerimizdeki imlâsı aşağıda belirtilmiştir. a) Ünlülerin imlâsı ā : Metinlerimizin orjinalinde bu şekilde gösterilen sesi biz /aa/ olarak transkiribe ettik. Örnek: qaawä
“i” ünlüsünü karşılarken, ünsüzlerden
sonra geldiğinde “y” sesini karşılamaktadır. Örnek: kiçik “küçük”(BS.16-15); aytıp “söyleyerek” (BS.16-23) ū: Metinlerimizin orjinalinde bu şekilde gösterilen sesi biz /uu/ olarak transkiribe ettik. Örnek: quu
506
b) Ünsüzlerin imlâsı h:
İncelediğimiz
metinlerde
Arapça
ve
Farsçadan
alınma
kelimelerdeki هve حsesleri için h harfi kullanılmıştır. Örnek: häkim
İncelediğimiz metinlerde hırıltılı, sızıcı ve sedâsız bir arka
damak ünsüzünü göstermek için x harfini kullanmıştır. Örnek: xabär < Arp. ħaber, (ÜS. 223-21) ğ : İncelediğimiz metinlerde kalın ünlülerle kulanılan arka damak ünsüzüdür. Örnek: dağı “daha” (BS. 50-36) k(q): İncelediğimiz metinlerde kalın ünlülerin yanında “k” ile yazılan ses, kalın “q” sesini karşılamaktadır. Örnek: ufaq “ufak” (BS. 31-3) κ(k): İncelediğimiz metinlerde ince ünlülerin yanında “κ” ile yazılan ses, ince “k” sesini karşılamaktadır. Örnek: büyük “büyük” (BS. 31-5) w : İncelediğimiz metinlerde sedâlı, sürekli ve sızıcı bir çift dudak ünsüzünü göstermek için kullanılmıştır. Örnek: sawluq <sağlıq, “sağlık” (Mİ. 210-96) ñ: Örnek: köñlüm “gönlüm” (BS. 46-205) däñiz “deniz” (İS. 131-35)
Bugün Kırım Türkçesi Edebî Dilinde kullanılan alfabe ile Radloff’un Kiril alfabesi ve Lâtin karşılıkları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
507
Kırım Türkçesi Edebî Dilinde Kullanılan Kiril Alfabesi
Latin Alfabesi’ndeki karşılığı
Radloff’un Kullandığı Kiril Alfabesi.
Aa
Aa
Aa
Lâtin Alfabesi’ndeki karşılığı Aa
Бб
Bb
Бб
Bb
Bв
Vv
Bв
Vv
Γ г / Гъ гъ
Gg/ Ğğ
ΓгЂђ
Дд
Dd
Дд
G g / Ğ ğ (kalın, art damak g’sı) Dd
ДЖ дж
Cc
Āā
AA aa
Ee
E e (ye, e)
Ää
Ee
Ёё
Yo-, Yö- ; ö
Ī ī
İİ ii
Жж
Jj
Жж
Jj
Зз
Zz
Зз
Zz
Ии
İi
Ää
ää
Йй
Yy
İ i
Кк
Kk
Кк
İ, i ; sonra y Kk
КЪ къ
Q q (a,o,u,ı)
K k (kalın ünlülerle)
Qq
Лл
L l
Лл
L l
Мм
Mm
Мм
Mm
Нн
Nn
Нн
Nn
Oo
O, Ö; o, ö
Oo
Oo
Пп
Pp
Пп
Pp
Pp
Rr
Pp
Rr
Cc
Ss
Cc
Ss
Tт
Tt
Tт
Tt
Уу
Uu;Üü
Уу
Uu
Фф
Ff
Фф
Ff
Хх
Hh
Хх
X x
Цц
TS ts
Нн
Hh
Чч
Çç
Чч
Çç
Шш
Şş
Шш
Şş
Ы ы
Iı
Ыы
Iı
Ээ
Ee
Ŷŷ
uu
Юю
Yu-, Yü- ; ü
Ÿ
üü
Яя
Ya ya; â
Ÿÿ
ü
Щщ
Şç şç
Ōō
Oo oo
Ъъ
Kalınlaştırma ve kesme işareti İnceltme ve kesme işareti ñ
Jj
Yy
Ң
ñ
Ö
Ö
Öö
Öö öö
Ь ь Њњ
Ww
Ww
џ
c
ünlüden
508
II. 2. SES BİLGİSİ II. 2.1. ÜNLÜLER İncelediğimiz metinlerde; a, ä, ı, i, o, ö, u, ü; ii, uu, aa, üü, oo, öö, ää sesleri olmak üzere 15 ünlü tespit edilmiştir. Tespit edilen ünlülerden Türkiye Türkçesi ve Kırım Tatar edebî dilinde kullanılmayanlar şunlardır: ii, uu, aa, üü, oo, öö, ää. Kırım Tatar edebî dilinde ю harfi yu ve yü’nün yanısıra ü sesini; Я harfi ya’nın yanısıra a sesini de karşılamaktadır. “ö” sesi ayrı bir harf ile gösterilmemekte, “o” harfi hem “o” hem de “ö” yerine kullanılmaktadır. II. 2.1.1. KALIN ÜNLÜLER / a / ünlüsü: Kalın, geniş ve düz ünlüdür. İncelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem Güney Ağızları’nda kelimelerin başında, ortasında ve sonunda kullanıldığı tespit edilmiştir. Güney Ağızları: aw “av” (BS. 33-59), apakay “hürmet ifadesi olarak abla” (BS. 59-16), bala “çocuk” (BS. 43-26), aydamaq “haydut, eşkiya” (ÖB. 93-1), ayda- “sür-” (Mİ.167-24), аwаz “ses” (ÜS. 247-113), Kuzey Ağızları: ayrı “ayrı” (NO. 450-38), mağa “bana” (NO. 450-51) qоlay “kolay” (NO. 452-76) / ı / ünlüsü: Kalın, düz ve dar bir ünlüdür. İncelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem Güney Ağızları’nda kelimelerin başında, ortasında ve sonunda kullanıldığı tespit edilmiştir.
509
Güney Ağızları: ırğat “ırgat, işçi” (KA.124-3), qız “kız” (BS. 40-1), çıq-“çık-” (BS.26-53), аltı “altı sayısı” (BS. 31-24) Kuzey Ağızları: qarşı “karşı” (BH. 273-373), qılışın “kılıcını” (NO. 451-84), naslı “nasıl” (BH. 261-57), qısаyaqlı “kadın” (BH. 264-123) / u / ünlüsü: Kalın, yuvarlak ve dar bir ünlüdür. Kelimelerin başında, ortasında ve sonunda kullanıldığı tespit edilmiştir. Güney Ağızları: ufaq “ufak” (BS.16-3), ur- “vur-” (BS. 61-90), bular “bunlar” (ÖB. 86-6), u yär “o yer, işaret sıfatı” (BS. 40-11) uf “uf, ünlem” (BS. 45-153), qutulğan “kurtulan” (BS. 44-123), quyu “kuyu” (BS. 60-47). Kuzey Ağızları: qutu “kutu” (KÖ. 505-68), qus “kuş” (NO. 456-2), Qutlu-qаyа “Kutlukaya” (NO. 456-1) / o / ünlüsü: Kalın, yuvarlak ve geniş bir sestir. Kelimelerin başında ve ortasında kullanıldığı tespit edilmiştir. Güney Ağızları: o “o, 3. teklik kişi zamiri; işaret zamiri; işaret sıfatı” (BS. 60-52), oğlan “oğlan” (BS. 53-77), ol- “ol-” (BS. 33-34), qor “kör” (BS. 63-144), yoq “yok” (BS. 79-10), yol “yol” (BS. 79-27), toy “toy, düğün” (KA. 148-29), topraq “toprak” (KA. 144-28), tol- “dol-” (ÖB. 86-23), Kuzey Ağızları: yoq “yok” (BH. 246-143), qоş (BH. 255-411), oñ “sağ” (BH. 256-457), оrtаlаqtа “ortalıkta” (BH. 256-460), sоñ (NO. 430-45), оnuñ “onun” (NO. 431-80)
510
II. 2.1.2. İNCE ÜNLÜLER : / ä / ünlüsü: İnce, geniş ve düz bir ünlüdür. İncelediğimiz metinlerde W. Radloff “e” sesi için sadece ä işaretini kullanmış ve başka bir işarete yer vermemiştir. İncelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem Güney Ağızları’nda kelimelerin başında, ortasında ve sonunda kullanıldığı tespit edilmiştir. Güney Ağızları: äfändi “efendi” (BS. 34-84), äw “ev” (BS. 37-126), ägbä < heybe (BS. 25-50), äki “iki” (BS. 26-65), yämäk “yemek” (BS. 59-13), gänä “gene, yine” (BS. 45-86), kärä “defa, kez” (ÖB.62-51), qaawä “kahve” (BS. 34-90), kösä “köse” (KA. 148-1), gäcä “gece” (KA.141-247). Kuzey Ağızları: täräk “ağaç” (NO. 459-90), äki (NO. 457-26), nä (NO. 458-59), mändä (NO. 458-64), Ädigä “Edige, özel isim“ (BH. 274-310) / i / ünlüsü: İnce, dar ve düz bir sestir. İncelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem Güney Ağızları’nda kelimelerin başında, ortasında ve sonunda kullanıldığı tespit edilmiştir. Güney Ağızları: içinä “içine” (BS. 37-10), insan “insan” (KA. 145160), iste-“iste-” (BS. 22-59), bir “bir” (BS. 31-1), kiçik “küçük” (BS. 31-13), şindi “şindi” (BS. 31-17), kim “kim” (BS. 18-70), ärif “herif” (BS. 18-81), äki “iki” (BS. 22-48), bäräkätli (bereketli, 2-29) Kuzey Ağızları: ise “ise” (BH. 276-1038), äki “iki” (BH. 250-261), bіr “bir” (BH. 250-262), іçіñnі (BH. 253-362) / ö / ünlüsü:
İnce, geniş ve yuvarlak bir ünlüdür. İncelediğimiz
metinlerin hem Kuzey hem Güney Ağızları’nda kelimelerin başında, ortasında ve sonunda kullanıldığı tespit edilmiştir.
511
Güney Ağızları: öpkäläp “öflkelenip” (BS. 31-26), söz “söz” (BS. 17-41), kötekle- “dayak at-” (BS. 17-27), ölük “ölü” (BS. 17-33), kötür- “götür” (Mİ. 178-39), tübünö “dibine” (KA.123-23) Kuzey Ağızları: özü “kendini” (NO. 443-133), süök “kemik” (416165), tötä “dolambaçlı” (NO. 447-81) / ü / ünlüsü:
İnce, yuvarlak ve düz bir ünlüdür. İncelediğimiz
metinlerin hem Kuzey hem Güney Ağızları’nda kelimelerin başında, ortasında ve sonunda kullanıldığı tespit edilmiştir. Güney Ağızları: küp “küp, çok” (BS. 21-1), tüş- “in-” (BS. 21-7), kün “gün” (7-48), bügün “bugün” (BS. 22-49), tüştü “indi” (BS. 21-7), közünü “gözünü” (KB. 335-15), türlü “türlü”(ÜS. 229101), küçü оğlаn “küçük oğlan” (ÜS. 240-36) Kuzey Ağızları: bügün “bugün” (NO. 447-88), üyünä “evine” (NO. 447-89), Üş yüs “üç yüz” (NO. 447-91), özü özünä “kendi kendine” (224-145)
II. 2.1.3. FARKLI ÜNLÜLER II. 2.1.3.1. Alınma Kelimelerde Görülen Uzun Ünlüler İncelediğimiz metinlerde uzun ünlülü bir alınma kelimede “a” uzun ünlüsü kendini korumuştur ve iki ünlü ile gösterilmiştir. Örnekler: zänaаt “Arp. sinā ‘at- beceri ve ustalık gerektiren iş” (İS. 98-29) Türkiye Türkçesinde de alınma kelimelerdeki uzun ünlüler kendini korumaktadır.
512
II. 2.1.3.2. Ses Hadiseleriyle İlgili Uzun Ünlüler Ses hadiseleriyle meydana gelen uzun ünlüler metinlerimizde şu şekillerde görülmektedir: Türkiye Türkçesinde bu durum görülmemekte, bazı durumlarda uzun ünlüler telaffuzda hissedilmektedir. II. 2.1.3.2.1. Ünsüz Düşmeleriyle Meydan Gelen Uzun Ünlüler h düşmesiyle: İncelediğimiz metinlerde Arapça ve Farsçadan alınma kelimelerdeki هve حsesleri için h harfi kullanılmıştır. Metinlerimizde bu h ünsüzünün düşerek hece sonunda kendinden önce gelen ünlüyü uzatmasıyla meydana gelen bir hadiseye rastlanmıştır. -h-:
Bu düşme daha çok Güney Ağızları’nın Bahçesaray, Kefe,
Karasubazar metinlerinde ve Kuzey Ağızları’nın Kezlev metinlerinde görülmektedir. Güney Ağızları: qaawä
513
Güney Ağızları: yii- < yığ- “toplamak, yığmak” (BS. 49-188), buu
(Mİ.162-163),
bоğlay
“boğulup”
(KB.
399-55),
dоğurduğu
“doğurduğu” (BS. 43-3), doğurdum “doğurdum” (BS.41-107), doğdı “doğdu” (BS. 57-117), doğdu “doğdu” (ÖB. 74-17), doğracaq äkän “doğuracakmış” (ÖB. 84-44)
-g > -y > ø Eski Türkçede tek heceli ve ince ünlülü kelimelerin sonundaki –g sesi önce –y sesine dönüşmüş, -y sesi yanındaki ünlüyü daraltmış ve –y sesi düştüğünde kendinden önceki ünlüyü uzatmıştır. Bu duruma İstila ve Büyük
Lambat
adlı
bölgelerin
metinlerinde
ve
Güney
Ağızları’nın
Bahçesaray metinlerinde rastlamaktayız. Örnekler: çii < çiğ (İS. 91-14), tii- < teg-, “değmek, dokunmak” (BS.19-20), diilsin
514
n düşmesiyle : Bu düşmeye Kuzey Ağızlarından Büyük Hocalar metinlerinde soora <sonra (BH. 267-780) kelimesinde rastlanmıştır. İncelediğimiz metinlerde “sonra” kelimesi “n” sesi düşmemiş şekliyle de kullanılmıştır ve daha çok Güney Ağızlarında “sоñ / son” şeklinde kullanımına rastlanmıştır: Güney Ağızları örnekleri: Karalez metinlerinde “sоn” (KA. 122-20) şeklinde kullanılırken Özenbaş metinlerinde üç şekilde kullanılmıştır: soñ (ÖB. 67-8), sоñrа < soñ + ra yön gösterme hâl eki (ÖB. 68-6), sоñ (ÖB.51-19), sоn (ÖB.53-8) Miskor metinlerinde iki şekilde kullanılmıştır: sоñrа <soñ+ra yön gösterme hâl eki (Mİ.140-3), sоñ (Mİ. 162-97) Bahçesaray metinlerinde iki şekilde kullanılmıştır: sоñ (BS. 17-40), sоñrа <soñ+ ra yön gösterme hâl eki (BS. 43-3) Ayrıca İstila denen bölgeden derlenen metinlerde sоñ (İS. 92-31 / 78-21), sоñrа (NO. 422-52) sоñ “son” (NO. 422-28)
“y” ve “v” düşmesiyle : Türkçe ve alınma kelimelerin kökünde -y düşmesi ile meydana gelen uzun ünlü hâdisesine Güney Ağızları’nın Bahçesaray, Büyük Lambat, Karalez metinlerinde rastlanmıştır. Örnekler: şii < şey, (BS. 19-81), qii- < kiy-, “giy-” (BS. 19-92), qiimät < kıymet (BS. 55-33), kiik < keyik, “geyik”, (BS. 65-10), siipа- < sıypa“okşamak, sıvazlamak” (KA. 138-130), siipаyır < sıypa-yor “sıvazlıyor, okşuyor” (BL. 206-329), aliikim < aleyküm (BL.181-211)
515
Ayrıca emir kipinin 1. teklik ve çokluk çekimlerinde ekteki –y- sesinin düşmesiyle uzun ünlünün meydana gelmesine Güney ve Kuzey Ağızlarının metinlerinde rastlanmıştır. Güney Ağızları örnekleri: tiimiim < tey-me-y-eyim “değmeyeyim” (BS. 51-274), kätiik < ket-eyik “gidelim” (KA. 142-9), ätiim < et-eyim “edeyim” (KA. 126-125), diliim < dil-eyim “dileyeyim” (KA. 150-263), kätіriim < ketireyim “getireyim” (KA. 155-15), ätiik < et-eyik “edelim” (KA. 157-53), ätiim < et-eyim “edeyim” (Mİ.153-19) Kuzey Ağızları örnekleri: söyliim < söyle-y-eyim “söyleyeyim” (BH. 245-19) kätiim < ket-eyim “gideyim” (BH. 248-190), kätiik < ket-eyik “gidelim” (BH. 259-553) Tek heceli ve çok heceli olup sonu –e ile biten fiile gelen şimdiki zaman eki –y ekinin kendinden önceki -e sesini daralttığı ve -y sesi düştüğünde daralan ünlünün uzadığı örnekler Güney ve Kuzey Ağızlarının metinlerinde tespit edilmitir. Güney Ağızları örnekleri: dii < dey, “diyor” (BS. 31-5), istii < istey, “istiyor” (KA. 136-84) Kuzey Ağızları örnekleri: yiilär < ye-y-ler “yiyorlar” (BH. 246-137), tämіzlii < temiz-le-y “temizliyor” (BH. 246-130), аzırlii < hazır-la-y “hazırlıyor” (BH. 246-131), söylii-kі < söyle-y ki “söylüyor ki” (BH. 246-140) Olumsuzluk ekinden sonra gelen şimdiki zaman eki -y’nin kendinden önceki -e sesini daralttığı ve -y sesi düştüğünde daralan ünlünün uzadığı örnekler şunlardır.
516
Güney Ağızları örnekleri: girdirmii < girdir-me-y “girdirmiyor” (ÜS.219-67), bіlmii < bil-me-y “bilmiyor” (KE. 309-67) Kuzey Ağızları örnekleri: bärmii < ber-me-y “vermiyor” (BH. 24216), bіlmii < bil-me-y “bilmiyor” (BH. 246-144), bärmiimіn < ber-me-y-min “vermiyorum” (BH. 260-570),
іstämiimаn < iste-me-y-men “istemiyorum”
(AS. 415-88) v / w düşmesyle : Eski Türkçedeki b’lerin v’ye dönmesi ve zaman içinde düşmesiyle ortaya çıkan bir hâdisedir. İstila bölgesindeki ve Güney Ağızları’nın Özenbaş metinlerinde bu duruma rastlamaktayız. Örnekler: suu <suv <suw <sub ET. “su” (İS. 103-175), toobaa < tövbe (İS. 93-85), quu- < kov- (ÖB. 81-22) Ancak İstila bölgesindeki metinlerde “su” kelimesi tek ünlülü veya – w sesi düşmemiş şekilleriyle de karşımıza çıkmaktadır: su (İS. 93-60 / 85180 / 94-39), suw (İS. 103-183), suw (İS. 111-17) “su” kelimesi Güney Ağızları’nın Bahçesaray metinlerinde su (BS. 30-182 / 24-)”, Özenbaş metinlerinde “su (ÖB. 67-8 / 54-47), suy (ÖB. 7150)”, Karalez metinlerinde “suw (KA.128-157) su (KA. 147-162)” şekilleriyle kullanılmıştır. II. 2.1.3.2.2. Hece Kaynaşmasıyla Meydan Gelen Uzun Ünlüler Asaw ve Kuzey Ağızları’nın Noğay bölgesinden derlenen metinlerde h, ünsüzleriyle başlayan bazı heceler düşerek kendinden önce gelen ünlüyü uzattığı tespit edilmiştir.
517
Örnekler: zäär
518
II. 2.2. ÜNSÜZLER İncelediğimiz metinlerde 25 adet ünsüz tespit edilmiştir: b, c, ç, d, f, g, ğ (kalın), h, x, j, k, q, l, m, n, ñ, p, r, s, ş, t, v, w, y, z. II. 2.2.1. FARKLI ÜNSÜZLER Metinlerimizde Türkiye Türkçesi yazı dilinde kullanılan ünsüzlerden farklı olarak tespit edilen ünsüzler şunlardır: ñ, ğ (kalın), q, x, w Metinlerimizde tespit ettiğimiz ünsüzler bugün Kırım Tatar edebî dilinde kullanılmaktadır. Ancak Kırım Tatar edebî dilinde kullanılıp da incelediğimiz metinlerde kullanılmayanlar da şunlardır: я, ё, ц, щ, э, ю ñ ünsüzü: Kırım Türkçesinin yazı dilinde olduğu gibi incelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem Güney Ağızları’nda ñ ünsüzünün kelime köklerinde, ilgi halinde, II.şahıs iyelik ve II. şahıs fiil çekimlerinde tıpkı Eski Türkçedeki gibi kullanılmaya devam ettiğini görmekteyiz. Kelime köklerinde Güney Ağızları örnekleri: soñ “son” (ÖB. 678), köñlüm “gönlüm” (BS. 30-205), yäñgä “yenge” (ÖB. 90-12), däñiz “deniz” (İS. 113-24), biñ “bin sayısı” (KB. 339-101), bäñzä- “benze-” (BS. 18-82), Kuzey Ağızları örnekleri: sоñ “son” (NO. 422-28), yäñі “yeni”(NO. 422-31), dіñnämädi “dinlemedi” (NO. 427-15) İlgi halinde Güney Ağızları örnekleri: tаsnıñ içindä “tasın içinde” (BS. 48-162), özünüñ yüzügü “kendinin yüzüğü” (BS. 48-162), sänіñ malıñ “senin malın” (BS. 34-276), fuqаränіñ üyü “fukaranın evi” (BS. 24-28), wärmämnіñ maаnası “vermemin manası” (BS. 34-286), aydаmaqlаrnıñ оturğan yäri “hırsızların oturduğu yer” (BS. 34-283), cäämіsіnіñ оdаsı “caminin odası” (BS. 33-270),
519
Kuzey Ağızları örnekleri: Оnuñ ağası “ onun ağabeyi” (NO. 42244), оn äkinіñ bіrіsі (NO.400-24)
II. şahıs iyelik eklerinde Güney Ağızları örnekleri: yäñgäñ “yengen” (ÖB. 90-12), qızıñ “kızın” (KA. 133-13), sawluğuñuz “sağlığınız” (AS. 415-90), anaña “anana” (BS. 19-118), awradıña “avradına” (BS. 19119), adıñı “adını” (BS. 20-129) Kuzey Ağızları örnekleri: säniñ közüñ “senin gözün” (NO. 430-51) II. şahıs fiil çekim eklerinde Güney Ağızları örnekleri: qaçırdıñ “kaçırdın” (BS. 18-62), kim ädiñ? “kimsin?” (BS. 18-75), qaldıñ? “kaldın?” (BS. 18-85), käliñiz “gelin” (BS. 19-92) іşlädіñ “ yaptın” Kuzey Ağızları örnekleri: (NO. 423-62), аtlаnıñız “atlara binin” (NO.398-5) ğ ünsüzü: Kalın ünlülerle kulanılan arka damak ünsüzüdür, İncelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem Güney Ağızları’nda kelimenin kökünde, yönelme hal eki-ğa ile, -q > -ğ- değişimiyle, -ğanda zarf fiil ekiyle, ğan sıfat fiil ekiyle karşımıza sıkça çıkmıştır. Bu ses Kırım Tatar edebî dilinde de bu özellikleriyle kullanılmaktadır, ancak Türkiye Türkçesinde bu harfle gösterilen ses ince “g” sesini karşılamaktadır. Kelimenin kökünde Güney Ağızları örnekleri: boğday “buğday” (BS.1-23), dağı “daha” (BS. 17-33), doğru (BS. 61-26), oğlu (BS. 35-3), sağ oluñuz “sağ olun” (BS. 36-39), ayğır (BS. 35-1), yağı “düşman” (BS. 40-162), Kuzey Ağızları örnekleri: аğаlаr “ağlar” (NO. 421-24), qаrğаlаr “kargalar” (NO. 422-40)
520
Yönelme Hâli Ekinde Güney Ağızları örnekleri: qazan-ğa “kazana” (BS.1-6), yolğa “yola” (BS. 31-16), toyğa “düğüne” (BS. 17-51), adamğa “adama” (BS. 22-39), awğa “ava” (KA. 122-5), Kuzey Ağızları örnekleri: Аzaw-ğа (NO. 421-22), yоlğа ”yola” (NO. 421-27), -q > -ğ- değişiminde Güney Ağızları örnekleri:çığa < çıq-a; “-q->-ğiki ünlü arasında değişir, çıkıyor” (ÖB. 74-12), pıçağım< pıçaq-ım “pıçağım” (BS. 21-7), qoltuğuna < qoltuq-u-n-a “
koltuğuna” (BS. 19-114),
Kuzey Ağızları örnekleri: şığа < çık-a “çıkıyor” (NO. 423-60) -ğan sıfat fiil ekinde Güney Ağızları örnekleri: qalğanım “kaldığım” (BS. 33-255) Kuzey Ağızları örnekleri: tuuğаn “doğan” (NO. 428-37) -ğanda zarf fiil ekinde Güney Ağızları örnekleri: qutulğanda “kurtulunca” (BS. 31-136), Kuzey Ağızları örnekleri: bаrğаndа “varınca” (NO. 421-14), turğаndа “durunca” (NO. 422-15), h ve x sesleri: Radloff, Probende “h” sesi için iki harf vardır. İncelediğimiz metinlerde Arapça ve Farsçadan alınma kelimelerdeki هve حsesleri için h harfini, hırıltılı, sızıcı ve sedâsız bir arka damak ünsüzünü göstermek için x harfini kullanmıştır. Güney ve Kuzey Ağızlarının metinlerinde هve حseslerini karşılayan h harfinin kullanıldığı örnekler şunlardır.
521
şähär x değişiminin olduğu kelimelerde x ünsüzü karşımıza çıkmaktadır, bu durumu ses değişikliklerinde örnekleriyle ele alacağız. w
ünsüzü: Sedâlı,
sürekli ve sızıcı bir dudak ünsüzdür.
İncelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem Güney Ağızları’nda genellikle v>w, b>w değişmesi sonucu kullanıldığı tespit edilmiştir. wаr- < bar-, “varmak” (BS. 17-33), tawşan < tawışan < tabışan < tabışqan, “tavşan” (ÜS. 228-86), wär- < ver- < ber- ET. “vermek” (BS. 2375), awuç < avuç, (BS. 31-13), aw < av < ab ET. “av” (KB. 87- 840), wаr < bar “var” (224-164), äw < ev < eb ET. “ev” (BH. 286-19), İncelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem Güney Ağızları’nda Eski Türkçede ilk hecenin son sesinde bulunan -g /-ğ ünsüzleri –w’ye döndüğü görülmüştür:
522
Güney Ağızları örnekleri: awzum “ağzım” (BS. 41-191), saw<sağ-, “sağmak” (BS. 41-206), sawluq <sağlıq, “sağlık” (Mİ. 189-84) Kuzey Ağızları örnekleri: taw-ğa
(NO. 462-157), awzuna “ağzına” (NO.
465-17) Ayrıca bu değişiklik metinlerimizin hem Kuzey hem Güney Ağızları’nda, Arapça ve Farsçadan geçen kelimelerde de görülmektedir. Güney Ağızları örnekleri: awaz < Frs. âvâz “ses” (ÜS. 229101) Kuzey Ağızları örnekleri: waxt < vaķt Arp. “vakit, zaman” (BH. 227, 261), q ünsüzü: Tonsuz, süreksiz ve art damaktan boğaza kayan bir ünsüzdür. İncelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem Güney Ağızları’nda kelimenin başında, ortasında ve sonunda bulunduğu ve bütün kalın ünlülerle kullanıldığı görülmüştür. Güney Ağızları örnekleri: qız “kız” (BS. 41-193), qara “kara, renk” (BS. 41-195), qal- “kalmak” (BS. 41-197), qıçqır- “bağır-” (BS. 17-57), qırq “kırık” (BS. 42-119), aq “ak, beyaz” (BS. 42-220), qorqup “korkarak, korkup” (BS.3-65), yaqın “yakın” (BS. 18-82), oqu- “okumak” (BS. 18-83) Kuzey Ağızları örnekleri: qаrnım “karnım”(BH. 247-165), yоqtur “yoktur” (BH. 246-167), quş “kuş” (BH. 246-173)
523
II. 2.2.2. DUDAK ÜNSÜZLERİ / b / ünsüzü: Çift Dudak ünsüzüdür, / p / ünsüzünün tonlusu ve süreksizidir. İncelediğimiz metinlerin Kuzey hem Güney Ağızları’nda kelime başında ve ortasında kullanıldığı tespit edilmiştir: Güney Ağızları örnekleri: azbar “bahçe” (BS. 18-80), sabah (BS. 18-82), bir (BS. 31-1), bu (BS. 31-1), Baqçısaray “Bahçesaray” (BS. 31-1), büyük (BS. 31-3), bar- “var-” (KB. 396-703) Kuzey Ağızları örnekleri:bіkäsі “hanımı, eşi” (BH. 248-184), bоlа “oluyor” (BH. 248-187), batır “bahadır” (BH. 287-90) / m / ünsüzü: Tonlu ve genizden çıkan akıcı bir çift dudak ünsüzüdür. Kelimenin başında, ortasında ve sonunda kullanılmıştır. / m / ünsüzü kelime başında genellikle alınma kelimelerde bulunur, Türkçe kelimelerde ise b > m değişimi sonucunda kelime başında yer alabilir: Alınma kelimelerde Güney Ağızları örnekleri: misapir < Arp. musâfir “misafir” (KB. 374-4), malın “malını” (KB. 374-26), märafät
Türkçe kelimelerde b>m değişimi sonucunda kelime başında: Güney Ağızları örnekleri: män “ben” (KB. 381-224 / BH. 244-73), mindi “bindi” (KB. 376-70), moynuna “boynuna” (KB. 379-167),
524
Kuzey Ağızları örnekleri: mındа “burada” (BH. 245-100) Türkçe kelimelerde kelime ortasında, sonunda ve olumsuzluk ekinin başında kullanıldığı örnekler: Güney Ağızları örnekleri: yaman “kötü” (BS. 31-26), kim (BS. 1870), yarım (BS. 23-50), bilmäy “bilmiyor” (BS. 31-7), Kuzey Ağızları örnekleri: söylämädim “söylemedim” (BH. 247179), tаmаm “tamam” (BH. 247-68) / p / ünsüzü: Tonsuz ve süreksiz bir çift dudak ünsüzüdür. İncelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem Güney Ağızları’nda kelimenin başında, ortasında ve sonunda kullanıldığı gibi alınma kelimelerde de görülmektedir: Güney Ağızları örnekleri: päk “pek, çok” (BS. 25-31), qapu “kapı” (BS. 26-70), qapata “kapatıyor” (BS. 28-142), baqıp “bakıp, bakarak” (BS. 28-143), taptım “buldum” (BS.15-184), däp “diye, diyerek” (BS. 30-191), Kuzey Ağızları örnekleri: pаrmаq “parmak” (BH. 253-136), tutup “tutarak” (BH. 254-173), tаpmаdı “bulmadı” (BH. 256-457) Alınma kelimeler: para
525
II. 2.2.3. DİŞ- DUDAK ÜNSÜZLERİ / f / ünsüzü : Tonsuz, sızıcı bir diş-dudak ünsüzüdür. Arapça ve Farsçadan giren kelimelerin başında, ortasında ve sonunda kullanılır. Güney Ağızları örnekleri: fukarä v değişimi ile kelime başında kullanılmıştır: vardı < bar- “vardı, ulaştı” (BS. 31-11), värdi < ber- “verdi” (KA. 14470) / v / ünsüzü, İncelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem Güney Ağızları’nda Arapça ve Farçadan alınma kelimelerde, kelime başında ve ortasında kullanılmıştır: Güney Ağızları örnekleri: vaquf
526
II. 2.2.4. DİŞ ÜNSÜZLERİ / d / ünsüzü : Süreksiz bir diş-diş eti ünsüzüdür. Kelimenin başında ve ortasıında kullanıldığı tespit edilmiştir Güney Ağızları örnekleri: dädi (BS. 31-13), dağı “daha” (BS. 1734), däli “deli” (BS. 17-52), Üçkündür “pancar” (BS. 31-1), şindi “şimdi” (BS. 31-14), doğan “doğan” (BS. 19-164), däwlät
527
/ s / ünsüzü : Tonsuz ve sızıcı bir diş-diş eti ünsüzüdür. İncelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem Güney Ağızları’nda kelime başında, ortasında ve sonunda kullanıldığı tespit edilmiştir. Güney Ağızları örnekleri: sor- “sormak” (BS. 31-7), sözlärni “sözlerini” (BS. 31-19), sоñ “son” (BS. 17-41), qaynanasına “kaynanasına” (BS. 31-11), aytsın “söylesin” (BS. 31-26), bostanı “bostanı” (BS. 21-5), säs “ses” (BS. 29-178), Kuzey Ağızları örnekleri: kästіñ “kestin” (BH. 276-59), söylä“söyle-” (BH. 287-68), su “su” (BH. 287-82), mısаpіr “misafir” (BH. 294-296) / s / sesi bazı kelimelerin sonlarında ve –maz geniş zaman olumsuzluk ekinde, -sız, isimden isim yapma ekinde –z > -s değişikliği ile karşımıza çıkmaktadır: Kelime sonlarında: xаrpus
528
Güney Ağızları örnekleri: tuz “tuz” (BS. 31-6), unutacaq “unutacak” (BS.1-16), Kuzey Ağızları örnekleri: tutаlаr (BH. 250-245), atalıq “atabey” (BH. 250-269), tаptıq “bulduk” (BH. 251-276) İstila bölgesindeki metinlerde: üş-tü “indi” (İS. 98-51), tur-up “ayağa kalk-, yönel-” (İS. 98-58), tapmadı “bulmadı” (İS. 98-59), kitabın “kitabını” (İS. 97-14), otun “odun” (İS. 98-31), ustağa “ustaya” (İS. 97-27), zänaаt “zanaat” (İS. 98-29), sa’at “saat” (İS. 97-18), xayt- “dön-” (İS. 97-20), sat- “sat- ”(İS. 98-31), / z / ünsüzü: Tonlu, sızıcı bir diş-diş eti ünsüzüdür. Bu ünsüzün metinlerimizde alınma kelimelerin dışında, kelime başında bulunmadığı, Türkçe kelimelerin içinde ve sonunda bulunduğu tespit edilmiştir: Örnekler: zänaаt “Arp. ŝinā ‘at- beceri ve ustalık gerektiren iş”, İS. 98-29), zümranqa < Frs. Arp. sįmurg-i ‘ anķa “Zümrüdüanka, masallarda geçen ve gerçekte var olmayan büyük kuş, Anka” (İS. 111-42), zarar (Arp. İS. 113-29), zaman c- değişimi sonucunda kullanıldığı, kelime ortasında nâdiren, kelime sonlarında ise kullanılmadığı tespit edilmiştir. Bu ünsüzün genellikle alınma kelimelerde ve daha çok kelime başında kullanıldığı görülmüştür.
529
Alınma kelimelerde: cäämіgä c- değişimi olan kelimeler: ciiğan < yıgan “toplayan” (ÖB. 81-1), cibärgän < yibergen “gönderen” ÖB. 81-13), cazdılar < yazdılar (İS. 108-113), cіbärgän < yibergen “gönderen” (NO. 441-59), curtqа < yurt-qa “yurda” (NO. 453-4) Canıbäk “şahıs ismi” (NO. 445-1), Türkçe kökenli kelimelerin ortasında: qoca “koca, eş” (BS. 19101), sıcaq “sıcak” (BS. 30-183), bäcärdim becerdim” (BS. 51-264), käcä “gece” (BS. 52-301), gäcä “gece” (NO. 460-104) / ç / ünsüzü: Tonsuz, süreksiz bir diş eti- ön damak ünsüzüdür. İncelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem Güney Ağızları’nda kelime başında, ortasında ve sonunda kullanıldığı tespit edilmiştir: Güney Ağızları örnekleri: çıqtı “çıktı” (BS. 31-16), çoq “çok” (BS. 25-55), çüft “çift, Frs.”(BS. 28-134), çäk- “çekmek” (BS. 30-208), açuwlandı “kızdı” (BS. 31-227), üçün “için” (BS. 34-293), һäç “hiç” (BS. 31-230), üç (BS. 31-225), Kuzey Ağızları örnekleri: іçіndä “içinde” (NO. 457-4), üç “üç” (NO. 465-6), nä üçün “ne için” (NO. 465-14), çığаrdı “çıkardı” (NO. 469-68), qаçаyıq “kaçalım” (NO. 473-201)
530
/ j / ünsüzü: Süreksiz bir diş eti- ön damak ünsüzüdür. İncelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem Güney Ağızları’nda sadece üç kelimede, kelime ortasında geçtiği tespit edilmiştir. ajdaha “ejderha” (BS. 45-74), qınjal (.. NO. 486-15), Şıjıwаtnıñ “bir yer adı” (NO. 469-84) / ş / ünsüzü: Sızıcı, tonsuz bir diş eti-ön daamak ünsüzüdür. İncelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem Güney Ağızları’nda kelime başında, ortasında ve sonunda kullanıldığı tespit edilmiştir: Güney Ağızları örnekleri: şii “şey” (BS. 18-84), şindi (BS. 31-14), pişir- (BS. 31-4), äşіtіp (BS. “işiterek” 1-21), bäş “beş” (BS.1-23), aş “yemek” BS. 31-4), qoş “kuş” (BS. 31-13), yaş “genç” (BS. 31-1) Kuzey Ağızları örnekleri: äşіttі “işitti” (NO. 434-183), şu “şu” (NO. 435-190), quş “kuş” (NO. 431-189) / n / ünsüzü: Genizden çıkan akıcı, tonsuz bir diş-diş eti ünsüzüdür. İncelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem Güney Ağızları’nda kelime başında, ortasında ve sonunda kullanıldığı tespit edilmiştir: Güney Ağızları örnekleri: nä “ne” (BS. 31-8), unutacaq “unutacak” (BS. 31-16), yänä “yine” (BS. 17-45), qazan “kazan” (BS. 31-3), bügün “bugün” (BS. 31-4), xatın < qatun “hatun, eş” (BS. 31-4), Kuzey Ağızları örnekleri: kün “gün” (NO. 431-88), nä “ne” (NO. 432-111), qоyan “tavşan” (NO.405-142) / l / ünsüzü: Sürekli ve tonlu bir diş diş eti ünsüzüdür. İncelediğimiz metinlerde alınma ve yansıma kelimelerin dışında, kelime başında kullanılmadığı tespit edilmiştir. Bu ünsüzün Türkçe kökenli kelimelerde,
531
kelime ortasında ve sonunda kalın ünlülerin yanında orta damakta teşekkül ettiği görülmüştür: Türkçe kökenli kelimelerde: altı “sayı” (BS.1-24), ölük “ölü” (BS. 17-35), bіlmäy “bilmiyor” (BS. 31-7), ol “işaret sıfatı o” (BS. 31-14), yolğa “yola” (BS. 31-16), oğlan “oğlan” (ÖB. 82-43), Alınma kelimelerde: laflarımnı < Frs. lâf “laflarımı” (BS. 21-11), lаyıq < Arp. lâyık “yakışan, yaraşır” (NO. 448-120), lаf < Frs. lâf “lakırdı, söz” (KÖ. 502-16), loqumu
II. 2.2.5. ÖN DAMAK ÜNSÜZLERİ / g / ünsüzü: Süreksiz, tonlu bir ön damak ünsüzüdür. İncelediğimiz metinlerde Türkçe kelimelerin başında ve içinde k > g değişimi sonucunda kullanıldığı, ince ünlülerle bir arada bulunduğu, kelime sonunda yer almadığı
532
ve alınma kelimelerde de kelime başında kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu ünsüzün ek başında işlek olarak kullanıldığı da görülmektedir. Örnekler: gänä “yine” (BS. 20-13), gibi < kibi “gibi” (BS. 24-7), gändi < kendi “kendi” (BS. 24-12), güzäl “güzel” (BS. 39-134), gäcä < keçe “gece” (BS. 62-33), töşägimdä “döşeğimde, yatağımda” (BS. 62-34), gözüm
533
II. 2.2.6. ARKA DAMAK ÜNSÜZLERİ x, ğ, q ünsüzleri için “farklı ünsüzler” maddesine bakınız.
II. 2.2.7. GIRTLAK ÜNSÜZLERİ / h / ünsüzü için “farklı ünsüzler” maddesine bakınız.
II. 2.3. SES UYUMLARI II. 2.3.1. Ünlü Uyumu II. 2.3.1.1. Kalınlık-incelik Uyumu Kalınlık incelik uyumu bir kelimedeki ünlülerin kalınlık-incelik bakımından birbirine uygun olmasıdır. Basit veya eklerle türetilmiş olan Türkçe kelimelerde, ilk hecede bulunan ünlü kalın ise onu takip eden ünlüler de kalın; ünlü ince ise onu takip eden ünlüler de ince olur. İncelediğimiz metinlerde bazı istisnaların dışında kalınlık-incelik uyumu oldukça kuvvetlidir. Ancak Türkçe kökenli kelimelerden oluşan birleşik kelimelerde ve alınma kelimelerde bu uyumun bozulduğu görülür. Bu uyumun Türkiye Türkçesinde de çok kuvvetli olarak hâkim olduğu görülmektedir. Türkiye Türkçesinde uyum dışında kalan istisnaları çok azdır ve sebepleri sonradan ortaya çıkmıştır. Örnek: anne < çocuk dilinde ana kelimesinin bozulmuş şekli inanmak < ınanmaķ hangi < ķanġı hani < ķanı
534
dahi < daħı < daķı < taķı Bu istisnaların dışında Türkçede kullanılan ve vokalleri arasında böyle bir uyum olmayan her kelime yabancıdır. Kırım Tatar edebî dilinde de bu uyum Türkçe kökenli kelimelerde oldukça sağlam bir yapı oluşturmaktadır, ancak Türkçe kökenli kelimelerden oluşan birleşik kelimelerde ve alınma kelimelede uyumun bozulduğu görülür. İncelediğimiz metinlerde bazı istisnaların dışında kalınlık-incelik uyumu oldukça kuvvetlidir. Ancak Türkçe kökenli kelimelerden oluşan birleşik kelimelerde ve alınma kelimelerde bu uyumun bozulduğu görülür. Kalın ünlülerle ilgili örnekler: aytamız “söylüyoruz” (BS. 31-25), bardır “vardır” (BS. 31-2), ayrılam “ayrılıyorum” (BS. 20-131), аlаmаğandan sоñ, “alamadıktan sonra” (BS. 22-37), ınanma “inanma” (ÖB. 89-12), mında “burada” (BS. 31-22), çığar “çıkar” (BS. 31-26), qıçqır “emir kipinde bağır, seslen” (BS. 17-57), olduqlаrınıñ “olduklarının” (BS. 33-268), olursa (BS. 34276), oğlanğa “oğlana” (BS. 38-103), qolunda “elinde” (BS. 18-59), unutacaq “unutacak” (BS. 31-16), quşana “kuşanıyor” (BS. 19-95) İnce ünlülerle ilgili örnekler: äwinä “evine” (BS. 22-50), ägbäsіn “heybesini” (BS. 25-59), käläcäk “gelecek” (BS. 18-109), kälgänsіn “gelensin” (BS. 20-132), ilän “ile” (BS. 33-264), istäsäñ “istersen” (BS. 3525), içärisіnä “içerisine” (BS. 43-29), üstünä “üstüne” (BS. 44-48), üzärsinmi “koparır mısın?” (BS. 46-119), üçün “için” (BS. 47-131), büyüdü (BS. 43-5), küçlü “güçlü” (BS. 43-25), tübünü “dibini” (BS. 44-42), ölük “ölü” (BS. 17-35), ötmäk “ekmek” (BS. 19-101), sözlärnі “sözlerini” (BS. 31-19), kötäklädilär “dövdüler” (BS. 17-28)
535
İncelediğimiz metinlerde Arapça ve Farsçadan giren kelimelerin bir kısmının kalınlık incelik uyumuna girdiği, bir kısmının ise kalınlık incelik uyumuna uymadığı tespit edilmiştir. Uyuma giren alınma kelimeler: ışqаt ättirdi “Arp. şikayet ettirdi” (ÖB. 70-22), ınqar “Arp. inkâr” (ÖB. 83-7), ılac “Arp. ilâç” (KA. 138-150), ımlаğımı yäp “Arp. Emlâk, mülkün çoğulu, emlâkımı yiyerek” (Mİ. 183-21), määbät “Arp. muhabbet” (NO. 486-25), callat < Arp. cellâd “insanı kesen kimse” (NO. 445-14), därbіş
Birleşik
Kelimeler:
Uyuma
girmeyenlere
örnekler:
mäyxanä
536
II. 2.3.1.2. Düzlük-Yuvarlaklık Uyumu Türkçe kelimelerin ilk hecelerindeki ünlülerin düz ve yuvarlak oluşlarına göre, onu takip eden hecelerdeki ünlülerin, kelimenin ilk hecesi düz ise düz (a,e,ı,i), yuvarlak ünlülü (u,ü,o,ö) ise dar yuvarlak (u,ü) veya geniş düz (a,e) olarak gelmesi kuralıdır. Bugünkü Türkiye Türkçesinde bu uyum kuvvetli bir şekilde kendini hissettirmektedir. Vokal uyumunda sonra gelen önce gelene tâbi olduğu için düzlük-yuvarlaklık uyumunda kelime köklerinde sonraki hecelerin durumunu ilk hecenin vokali tayin eder. Köklerle eklerin birleşmesinde ise ekin vokalini tayin eden vokal, kökün son hecesindeki vokaldir. Bu sebeple Türkiye Türkçesinde bazı eklerin dört şekli vardır. Düzlük-yuvarlaklık uyumu Kırım Tatar edebî dilinde farklılık göstermektedir. Kırım Tatar Türkçesinde düzlük-yuvarlaklık uyumu kelimenin ilk hecesinde uygulanmaktadır. Bazı istisna durumlarda ikinci heceden sonra yuvarlak ünlü yer almaz. Bugün Kırım Türkçesinde, kelimenin ilk hecesinde bulunan yuvarlak ünlüden sonra ikinci hecede dar- yuvarlak veya düz-geniş ünlü; kelimenin ilk hecesinde bulunan düz ünlüden sonra ikinci hecede düz ünlü; üçüncü heceden sonra ise daima düz ünlü yer almaktadır. a → a, ı
o → a, u / a, ı
e → e, i
ö → e, ü / e, i
ı → ı, a
u → a, u / a, ı
i → i, e
ü →e, ü / e, i
Örnekler: taypınmaq “yoldan çıkmak”, kelinçek “gelin”, eşitilmek “işitilmek”, şırnıqlı “gösterişli, sevimli”, qısqartılmaq “kısaltılmak”, yiberilmek “gönderilmek”, qoşumtı “ilâve”, somurdanmaq “söylenmek, homurdanmak”, köbelek
“kelebek”,
cönemek
“yönelmek”,
“kuraklık”, tüssüz “renksiz”, yüzümci “üzümcü”
turmuş
“hayat”,
qurğaqlıq
537
Arapça ve Farsçadan alınma kelimelerde dudak uyumu yoktur, Kırım Tatar edebî dilinde ses değişiklikleri neticesinde uyuma dahil edilmişledir. Örnekler: qarpız
538
Düzlük-yuvarlaklık uyumuna girmeyen kelimelere örnekler: qapu “kapı” (Mİ. 183-24), sawluqlаştı “vedalaştı” (Mİ. 189-85), хаrawullаrı “muhafızları” (Mİ. 191-144), çаmur “çamur” (BL. 201-206), awdurursä “değiştirirse” (BL. 205-285), sawtunu “silahını” (BL. 206-313), yаpuştu “yapıştı” (BL. 206-331), аwuçuñ “senin avcun” (BL. 207-345), atışmu “atışmak mı” (BL. 220-761), cawçu “görücü” (ÜS. 226-25), näçün (BS. 35-23), säwündü (BS. 51-276), qаwuştursun (BS. 52-279), yawluq “mendil” (KÖ. 495-85), tuuğan “doğan” (NO. 492-16), özünö “kendini” (NO. 487-40), аruu “güzel” (NO. 475-241), II..2.3.1.3. Alınma Kelimelerde Düzlük-Yuvarlaklık Uyumu İncelediğimiz metinlerde Arapça ve Farsçadan alınma kelimelerin düzlük-yuvarlaklık uyumunun olduğu, ancak bazı kelimelerin bu uyumun dışında kaldığı tespit edilmiştir. Arapça cäämіgä < Arp. cāmi’ “camiye” (BS. 20-136) fuqаrä < Arp. fuķarā “fukara, fakir” (BS. 23-68), aqiibät < Arp. ‘āķibet “akibet, son, sonuç” (BS. 23-80), musаfır < Arp. musafir “misafir” (BS. 25-31), möölät < Arp. muhlet “mühlet” (KÖ. 506-62), däldal < Arp. dellâl “tellâl” (KÖ. 504-27), іsаbı < Arp. ħisābı “hesabı” (NO. 439-29), tüqân
539
mübаräk < Arp. mübārek “bereketli” (NO. 485-3), zіyadа
II. 2.3.2. Ünlü-Ünsüz Uyumu İncelediğimiz metinlerde ünlü-ünsüz uyumu alınma kelimelerin dışında kuvvetlidir. Art damak ünsüzleri olan / ğ /, / x /, / q / ünsüzleri ile gırtlak / h / ünzüsü, art damak / ñ / ünsüzü ve kalın / l / ünsüzünün mevcut olduğu kelimelerde kalın ünlüler kullanılır.
540
Örnekler: qоrqqan “korkan” (BS. 19-113), qаzаn “kazan” (BS. 31-3), хаrpus < Frs. ħarbüz “kavun, karpuz” (BS. 21-5), pıçаğım (BS. 21-7), аñа “ona” (BS. 22-44), xayratıñız < Arp ħayr “hayrınız, yardımınız” (BS. 24-14), аltın (BS. 24-9), olduñ “oldun” (BS. 24-8), tırnağıñаca “tırnağına kadar” (BS. 28-124) Ancak art damak ünsüzleri olan / x /, / q / ünsüzleri ile gırtlak / h / ünzüsü alınma kelimelerde ince ünlüleri de alabilir. Örnekler: хіzmät < Arp. ħidmet “görev, iş” (BS. 20-133), хiiyar < Frs. ħihār “kabakgillerden uzun ve iri meyveli, bir yıllık otsu bir bitki” (BS. 21-17), aqiibät < Arp. Ǿāķibet “akibet, son, sonuç” (BS. 23-80), günäһkär < Frs. gunāhkār “günahkâr” (BS. 24-13) Ön damak ünsüzleri olan / g /, / k / ünsüzleri ile ön damak / ñ / ünsüzü ve ince / l / ünsüzünün bulunduğu kelimelerde de daima ince ünlüler bulunur. Örnekler: yіgіt “yiğit, kahraman” (BS. 27-110), minarägä
Bulunma Hâli Eki /-da, -dä, -ta, -tä / Bulunan Kelimelerde Örnekler: bаştaqı “baştaki” (KA. 150-126), Özän-bаştа “Özenbaş’ta” (ÖB. 68-1), vахıttа < Arp. vaķt “vakitte” (ÖB. 70-1), mağripta < Arp. maġrib
541
“batıda” (ÖB. 86-13), qırqta “kırkta” (KE. 273-958), quwattа < Arp. ķuvvet “ķuvvette” (BH. 273-958), käldіktä “gelince” (BH. 301-25), köktä “gökte” (KE. 310-10), wäläyättä < Arp. vilāyet “vilayette” (KB. 336-43), cänättä < Arp. cennet “cennette” (ÖB. 81-16) Ayrılma Hâli Eki /-dan, -dän, -tan, -tän / Bulunan Kelimelerde Örnekler: olduqtаn sоñ “okuduktan sonra” (Mİ. 187-19), kätіştän “gidişten” (KB. 361-227), yigittän “yiğitten” (KB. 369-9), yätmästän “yetmezden” (KB. 396-696) aхrättän “ahiretten” (NO. 452-3), säbäptän “sebepten” (BS. 51-266), Yönelme Hâli Eki /-ğa,- gä, -qa, kä/ Bulunan Kelimelerde Örnekler: оçаqqa “ocağa” (BS. 19-98), yaşqa “yaşa, gence” (ÖB. 76-66), sandıqqa “sandığa” (KA. 137-34), ölükkä “ölüye” (BS. 17-35), aхrätkä “ahirete” (BS. 35-194), аtäşkä “ateşe” (BS. 39-146), sütkä “süte” (BS. 41-209), Fiilden Fiil Yapma Eki /-dır, -dir, -tır, -tir/ Bulunan Kelimelerde Örnekler: yıqtırmаdıq “yıktıramadık” (BS. 21-26), yaptırayım (BS. 34-277), saqtırmаm “sıktırmam” (BS. 54-20), köräştirdi “güreştirdi” (ÖB. 6822), ättirdi “ettirdi” (ÖB. 70-22), ärіştirgän “eriştiren, yetiştiren” (ÖB. 78-17) Sıfat Fiil Eki /-ğan, gän, -qan, -kän/ Bulunan Kelimelerde Örnekler: çıqqan “çıkan” (BS. 27-120), yаpışqan “yapışan” (KA. 122-14), аrtqannın “artanın” (KA. 146-51), ätkän “eden”(BH. 254-370), yäkkän “çeken” BH. 255-412) Zarf
Fiil
Eki
/-ğanda,
gändä,
-qanda,
-kändä/
Bulunan
Kelimelerde Örnekler: bіşkändä “pişince” (BS. 255-416), іçkändä “içince” (BH. 255-417), tüşkändä “düşünce” (BH. 256-450)
542
Görülen Geçmiş Zaman Eki /-dı,-di,-tı,-ti / Bulunan Kelimelerde Örnekler: çıqtı “ çıktı” (BS. 31-16), bastı “ bastı” (BS. 17-38), tаptı “buldu” (BS. 19-90), qаçtı “kaçtı” (BS. 19-113), kätti “gitti” (BS. 62-38), ätti “etti” (İS. 108-110), tüştü “indi” (İS. 113-20), tuttu “tutu” (BS. 45-83) Öğrenilen Geçmiş Zaman Eki /-ğan, gän, -qan, -kän / Bulunan Kelimelerde Örnekler: dоlаşqan “dolaşmış” (BH. 301-24), bаqqan “bakmış” (KE. 308-50), аtqan “atmış” (BH. 308-52), çıqqаndır “çıkmıştır” (KB. 339-113), tüşkän “düşmüş” (DE. 419-80), ätkänlär “etmişler” (NO. 425-4), kätkänlär “gitmişler” NO. 425-8)
II. 2.3.4. SES HÂDISELERI II. 2.3.4.1. Ünlü Değişmeleri II. 2.3.4.1.1. Kalın Ünlülerin İncelmesi II. 2.3.4.1.1.1. a > ä Bu ses değişikliği incelediğimiz metinlerde hem Türkçe hem de alınma kelimelerde görülmektedir. Güney Ağızları örnekleri: räämät
543
“adamlarını, insanlarını” (NO. 489-100), ruхsät i Örnekler: xiyаmät ü Örnekler: bügün < bugün (KA. 147-169)
II. 2.3.4.1.2. İnce Ünlülerin Kalınlaşması II. 2.3.4.1.2.1. e > a İncelediğimiz metinlerde bu değişiklik ilerleyici ya da gerileyici benzeşme yoluyla ve çoğunlukla alınma kelimelerde karşımıza çıkmaktadır. Örnekler: şaytan ı İncelediğimiz metinlerde alınma kelimelerde karşımıza çıkmaktadır.
544
Örnekler: ınqar u / i > ü Örnekler: qoñşu < Uyg. qonşı “komşu” (KE. 319-72), oqu- < Uyg., Kaşg. oqı- “oku” (Mİ. 170-15), açuw < Uyg. açıġ “öfke, kızma” (BS.16-257), sawluq “sağlık” (BS. 61-16); yürü- < ET.yorı- “yürü-” (BS. 23-60) II. 2.3.4.1.3.2. e > ü Örnekler: büyük < beyük < bedük Uyg. “büyük” (BS. 31-3), üy < ev < eb ET (BS. 18-87), tügül < ET tegül “değil” (BH. 285-11), II. 2.3.4.1.3.3. e > ö Örnekler: ötmäk < ET. etmek “ekmek” (BS. 19-101)
II. 2.3.4.1.4. Yuvarlak Ünlülerin Düzleşmesi II. 2.3.4.1.4.1. ö > e Örnekler: käwdä < Uyg. kövteng “gövde” (ÖB. 87-40),
545
II. 2.3.4.1.4.2. u > ı Örnekler: cımırta < yumurta (NO. 429-4), xatın < xatun < qadun Uyg. “kadın” (BS. 31-4), altın < altun Uyg. “altın” (BS. 21-1), qırğıy < ET. qırğuy “atmaca” (DE. 414-35) II. 2.3.4.1.4.3. ü > i Örnekler: tilki < Uyg. tilkü “tilki” (BS. 48-80), аliikim sälam < Arp. aleyküm (BS. 23-69), kiyäw < küvey < ET. küdegü “güvey” (BS. 42-219),
II. 2.3.4.1.5. Geniş Ünlülerin Daralması II. 2.3.4.1.5.1. e > i, a > ı Bu ses değişikliği genellikle Türkçe kökenli kelimelerde ilk hecelerinin sonundaki / y / sesinin daraltıcı etkisiyle meydana gelen bir ses değişikliğidir., çoğu zaman / y / sesi düşer. Örnekler: şii < şiy
546
II. 2.3.4.1.5.2. e > ü, a > u Örnekler: büyük < beyük < bedük Uyg. “büyük” (BS. 31-3), üy < ev <eb ET. (BS. 18-87), tügül < tegül ET. “değil” (BH. 285-11), tuwar < tawar < tavar Uyg. “mal, davar, büyük baş hayvan” (İS. 119-57) II. 2.3.4.1.5.3. o > u, ö > ü İncelediğimiz metinlerde bu ses değişikliğine hem Türkçe kökenli kelimelerde hem de alınma kelimelerde rastlanmıştır. Türkçe kökenli kelimeler: buz- < boz- ET. (Mİ. 192-169), quu- < quv- < qov- < qoġ- ET. “takip et-, kovala-” (BH. 244-86), sura- < sor- ET. “sormak” (KE. 317-6), tu- < tuğ- < toğ- < toġ- Uyg. “doğmak” (DE. 363-280), ulu < olu < oğlu < ET. oġlu “oğlu” (DE. 363-289), Alınma kelimeler: cumаrt ı Örnekler: mırat a Örnekler: ağaç < ıġaç < ET. yıġaç “ağaç” (Mİ. 171-19), ağla- < ıġla< Uyg. yıġla- “ağlamak” (BL. 199-145)
547
II. 2.3.4.1.6.2. i > e Örnekler: äxtiyar
II. 2.3.4.2. Ünlü Türemesi II. 2.3.4.2.1. Kelime Başında Ünlü Türemesi İncelediğimiz metinlerde aşağıdaki kelimelerde kelime başında ünlü türemesi görülmüştür. Örnekler: urba < İtl. roba “giysi” (Mİ. 169-149), işqat ät-
548
II. 2.3.4.2.3. Kelime Sonunda Ünlü Türemesi sura- < ET. sor- “sormak” (KE. 317-6) II. 2.3.4.3. Ünlü Düşmesi II. 2.3.4.3.1 Kelime Ortasında Ünlü Düşmesi İncelediğimiz metinlerde orta hecenin vurgusuz olması sebebiyle bazı kelimelerin ortasında ünlülerin düştüğü tespit edilmiştir. Örnekler: aqça < aqçe < ET aġı + Frs. -çe “akçe” (BS. 29-24), aytıp < ET. ayıtıp “söyleyerek” (BS. 17-48), ayrıl- < ayırıl- (BS. 20-131), awzu < ET. awuzu “ağzı” (DE. 418-43), xarğış < ET. qarğa-ış, “beddua” (ÖB. 88-61), qaysı < Kıp. qayu-sı “hangisi” (AS. 414-52), qayt- < qayıt- “geri dönmek” (BS. 20-128), olcu < olucu “olabilir, muhtemel” (BS. 21-12), äştär < äşitär “işitir” (BS. 22-55), braqtı < bıraktı “bıraktı” (BS. 43-23), xazna < hazine “hazine” (ÖB. 70-25) Ayrıca emir kipi birinci teklik ve çokluk şahış eklerinin son hecesindeki ünlülerin düştüğü örnekler de tespit edilmiştir. Örnekler: içireyk < içireyik “içirelim” (BS. 19-89), körsätäyk < körsätäyik “gösterelim” (BS. 50-219), istämäym < istämäyim “istemiyorum” (BS. 56-91), kätäyk < kätäyik “gidelim” (ÖB. 73-92), kiräyk “girelim” (BS. 58128), öltüräyk < öltüreyik “öldürelim” (BS. 58-128), diläym “dileyeyim” (KA. 149-243)
549
II. 2.3.4.3.2. Kelime Sonunda Ünlü Düşmesi Örnekler: bulay < ET. bulayu “böyle” (NO. 424-91), caw < ET. yaġı “düşman” (KÖ. 479-1) II. 2.3.4.4. Ünlü Birleşmesi Birincisi ünlüyle biten, ikincisi ünlüyle başlayan ve daima bir arada kullanılan kelimelerde, yan yana gelen ünlülerin kaynaşarak tek bir ünlü hâline gelmesidir. 11 Örnekler: böwlä < bu öyle “böyle” (KA. 141-58), qısayaqlı < qısqa +ayaqlı “kadın” (KB. 351-17), näçün < ne+için, “niçin”, 19-23), äb'anay < ebe+anay “ebeanne” (BS. 43-3), warmıǿkän < warmı äkän “var mı acaba” (BS. 24-8), kälädi< kele edi “geliyordu” (BS.11-78), nağlaysın < ne ağlaysın “niye ağlıyorsun” (BS. 37-79), kir’alman < kire al- “giremem” (BS. 46-103), n’olır? < ne olur? (BS. 54-6) II. 2.3.4.5. Ünsüz Değişmeleri II. 2.3.4.5.1. Sedâlılaşma II. 2.3.4.5.1.1. -ç- > -cÖrnekler: käcä < käçä < Uyg. kiçä “gece” (BS. 52-301), II. 2.3.4.5.1.2. k- > gÖrnekler: gäcä < käcä < käçä < Uyg. kiçä “gece” (BS. 62-33), göz < ET. köz “göz” (BS. 65-22), gibi < ET. kibik “gibi” (BS. 22-40), bügün < bu kün “bugün” (BS. 22-48), 11
Zühâl Yüksel, Kırım Tatar Türkçesi Grameri, Ses ve Şekil Bilgisi, sy, 96
550
II. 2.3.4.5.1.3. -k- > -gBu ses değişikliği kelime köklerinin yanı sıra sonu –k ile biten kelimelere ünlü ile başlayan bir ek getirildiğinde karşımıza çıkmaktadır. Örnekler: sägiz < sekiz “sekiz” (BS. 22-32), ögüzü < öküz-ü “öküzü” (BS. 45-90), yüzügün < yüzük-ün “yüzüğü” (BS. 48-159), käñligi < käñ-lik-i “genişliği” (BS. 21-18), tärägіmіz < täräk-imiz, “ağacımız” (BS. 22-31), öldürdügü < öldür-dük-ü “öldürdüğü” (BS. 44-44) Gelecek zaman eki ve gelecek zaman ifade eden sıfat-fiil ekinden sonra ünlüyle başlayan bir şahıs eki
veya iyelik eki getirildiğinde ekin
sonundaki / k / sesi sedâlılaşır. Örnekler: bäräcäğіm < bär-äcäk-i-m “vereceğim” (BS. 43-19), bäslätäcägіm < bäslä-t-äcäk-і-m “besleteceğim” (BS. 43-20), II. 2.3.4.5.1.4. -q- > -ğÖrnekler: dağı < ET. taqı “yine, tekrar, daha” (BS. 17-34), bağır- < baqır- “bağır-” (KB. 348-26) II. 2.3.4.5.1.5. -q >-ğ / q / ünsüzü ile biten isimlerden ve –acaq sıfat-fiil ekinden sonra, ünlü ile başlayan iyelik eki getirildiğinde sedâlılaşma meydana gelir.
551
Örnekler:
aytacağı
<
ayt-acaq-ı
“söyleyeceği”
(İS.
118-26),
оquyacağım < oqu-y-acaq-ı-m “okuyacağım” (Mİ. 170-8), qoltuğuna < qoltuq-u-n-a “koltuğuna” (BS. 19-119), pıçağım < bıçaq-ı-m “bıçağım” (BS. 31-7), qulağına < qulaq-ı-n-a “kulağına” (BS. 23-66), tırnağınaca < tınaq-ı-na-ca “tırnağına kadar” (BS. 27-113), sаndığа < sandık+a “sandığa” (Mİ. 183124) / q / ünsüzü ile biten fiillerden sonra gelen şimdiki zaman eki /a/ geldiğinde sedâlılaşma meydana gelir. Örnekler: çığa < çıq-a “çıkıyor” (BS. 17-44), quş sоğа < sok+a “kuş vuruyor” (BH. 245-106), bаşın tığа < tık+a “başını sıkıştırıyor” (BH. 306-135) II. 2.3.4.5.1.6. -p >-b Sonu / p / ünsüzü ile biten kelimerden sonra, ünlüyle başlayan ek geldiğinde / p / sesi sedâlılaşır. Örnekler: tübündä < tüp-ü-n-dä “dibinde” (BS. 33-272), kübünüñ < küp-ü-nüñ “küpünün” (BS. 34-290), tаbıp < tap-ıp, “bularak” (BS. 37-79), cäbіmdä < cep-im-dä “cebimde” (BS. 58-132) II. 2.3.4.5.1.7. t- > dÖrnekler: dä- < ET. te- “demek” (BS. 31-4), däli < ET. telü “deli” (BS. 20-129), dävä < Harz. tewe < ET. tebe “deve” (KA. 140-189), dağı < ET. taqı “yine, tekrar, daha” (BS. 17-34), dört < ET. tört “dört” (BS. 54-23), diñlä- < ET. tıñla- “dinle-” (BS. 65-20), doğ- < Uyg. toġ- “doğ-” (BS. 43-3), doquz < ET. toquz “dokuz” (BS. 109-3)
552
II. 2.3.4.5.1.8. -t- > -dÖrnekler: yädi < Uyg. yiti “yedi” (BS. 44-46), şindi < ET. şu+emti “şimdi” (BS. 31-17) II. 2.3.4.5.1.9. s-> z-, -s->-z-, -s>-z Örnekler: zäna’atı p Uygur Türkçesinde bişir-, fiilinin incelediğimiz metinlerde hem bişir(BS. 24-21), hem de pişir- (BS. 31-4) şeklinde kullanıldığı tespit edilmiştir. Örnekler: päk < Uyg. bäk “pek, çok” (İS. 91-13), pıçаğım < Uyg. bıçaq “bıçak” (BS. 21-7), mağrip < Arp. mağrib “batı” (69-8) II. 2.3.4.5.2.2. c > ç Örnekler: tilänçi < tilen-ci “dilenci” (BS. 24-3), çüft < cüfte < Frs. cufte “çift, çifte” (BS. 28-134), qızılçıq < qızıl-cıq “kızılcık” (22-114), yaprаçıqını < yaprak-çıq-ı-nı “yapracığını” (BS. 48-184)
553
II. 2.3.4.5.2.3. z > s Bu ses değişikliği incelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem de Güney Ağızları’nda yoğun bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Güney Ağızları örnekleri: хırsıs < hırsız (ÖB. 79-50), хаrpus < Frs. ħarbüz “kavun, karpuz” (BS. 21-5) yüs < yüz “yüz sayısı” (BS. 21-25), düm düs < dümdüz “dümdüz” (BS. 34-280), öksüs < öksüz (BS. 33-255), täs < täz “tez, çabuk” (BS. 48-182), хоnaхsıs äw “misafirsiz ev” (ÖB. 90-8), gürs < Frs. gurz “gürz, silah olarak kullanıla ağır topuz” (İS. 91-13), bіs < biz “biz” (İS. 98-51), doqsan doğus “doksan dokuz” (İS. 111-27), tаs < taz “taz, kel, çıplak” (KA. 135-50), kätіrіrsäñіs < kätіrіrsäñіz “getirirseniz” (KA. 158-60), хаrа kös < kara göz (BL. 220-770) Kuzey Ağızları örnekleri: tоqus (BH. 280-1162), käñäş tаpmаs “Tavsiye dinlemez” (BH. 281-1191), qopus < qopuz “kopuz” (BH. 254-376), körärbіs < körür-biz “görürüz” (NO. 425-15), tоs < toz “toz” (NO. 427-27) İncelediğimiz metinlerde -maz, -mez geniş zaman olumsuz ekinin sonundaki z ünsüzünün sedâsızlaşarak s ünsüzüne dönüştüğü örneklere de rastlanmaktadır. uçmаs < uçmaz (Mİ. 189-69), dutmаs < dutmaz “tutmaz” (BS. 6521), tоs хоnmаs < toz konmaz (BL. 201- 207), tаpmаs < tapmaz “bulmaz” (BH. 305-108), oturmаs < oturmaz “oturmaz” (BH. 263-674)
554
II. 2.3.4.5.3. Sızıcılaşma II. 2.3.4.5.3.1. b > w Eski Türkçede kelime başında, ortasında ve sonunda buluna / b / sesinin / w / sesine dönüşmesine incelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem de Güney Ağızları’nda rastlanmaktadır. Güney Ağızları örnekleri: war- < ET. bar- “var-, git-” (BS. 31-3), wärіñіz < ET. beriñіz “ver-” (BS. 23-75), tawşan < Uyg. tawışqan < ET. tabışġan “tavşan” (ÜS. 228-78), aw < KT. aw < Uyg. ab “av” (KA. 122-5), äw < KT. ew < Uyg. eb “ev” (BS. 31-15), säw- < ET. seb- “sev-” (İS. 109-7), suw < ET. sub “su” (İS. 103-181) Kuzey Ağızları örnekleri: yalwar- < ET. yalbar- “yalvar-” (NO. 50798), äwіnä < eb-i-n-e “evine” (BH. 250-252), wär < ET. ber- “vermek” (BH. 251-284), wardılаr < ET. bar- “vardılar, gittiler” (BH. 254-389) II. 2.3.4.5.3.2. ç > ş Bu ses değişikliği incelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem de Güney Ağızları’nda sıkça karşımıza çıkmaktadır. Güney Ağızları örnekleri: üş < üç (BS. 40-165), aş- < aç- (BS. 4439), çäkiş < çekiç (BS. 45-91), çaş-< şaş- (BS. 51-256), qaş- < qaç“kaçmak” (BS. 52-289), şam < çam (BS. 55-50), käş- < keç- “geçmek” (ÖB. 73-94), şаrşıyа < çarşıya (KE. 322-163) Kuzey Ağızları örnekleri: lääşіn bаlаlаrın < laçin balaların “laçin yavrularını” (BH. 244-61), qаştı < qçtı “kaçtı” (BH. 261-599), äş оlmаsа < hiç olmasa “hiç olmazsa” (BH. 263-654), şоrbаnı < çorbanı “çorbayı” (BH. 264-
555
686), іşsіn < içsin” (242-698), käştіm < käçtim “geçtim” (247-835), küşük < küçük” (NO. 422-46), şığа < çığa “çıkıyor” (NO. 423-60), qılış < qılıç “kılıç” (NO. 423-73), üş kün < üç kün “üç gün” (NO.398-9), qаşayq < qaçayıq “kaçalım” (NO.398-12), şıqqаnnar < çıqqanlar “çıkmışlar” (NO. 425-17), qamşısı < qamçısı “kamçısı” (NO. 425-18), şаğır < çaq-ır “çağır” (NO. 4279), іşkän bаlı < içkän balı “içtiği bal” (NO. 428-30), quşşusu < quşçusu “kuşçusu” (NO. 429-2), şölgä < çölgä “kıra”(NO. 429-10) II. 2.3.4.5.3.3. g > w, ğ > w Eski Türkçedeki tek ve çok heceli kelimelerin hece sonlarındaki g ve ğ seslerinin incelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem de Güney Ağızları’nda w sesine dönüştüğü tespit edilmiştir. Güney Ağızları örnekleri: taw < ET. taġ “dağ” (ÖB. 70-7), quw- < ET. qoġ- (KA. 132-92), açuw < Uyg. açıġ, “öfke, kızma” (BS. 31-257), sawluq < sağlık (BS. 61-16), saw- < ET. saġ- “süt sağ-” (KA. 139-172), awzu < ET. awuzu “ağzı” (DE. 418-43), qawun < ET. qaġun “kavun” (KA. 133-15), Kuzey Ağızları örnekleri: yaw < ET. yaġı “düşman” (NO. 421-23), caw < ET. yaġı “düşman” (NO. 479-1), sawğа < ET. sag “sağlam, canlı, diri” (NO. 421-25), awzu < ET. awuzu “ağzı” (NO. 428-32), taw < ET. taġ “dağ” (NO.403-43), yаyaw < ET. yayag “piyade, yayan” (NO.406-133) II. 2.3.4.5.3.4. q > x İncelediğimiz metinlerde Türkçe kökenli kelimelerin başında, ortasında ve sonunda bu değişimin olduğu tespit edilmiştir. Örnekler: xаtın < ET. qatun “hatun, kağanın eşi” (BS. 31-4), xaysı < qaysı < ET. qayusı “hangisi” (ÖB. 68-12), xuyu < quyu “kuyu” (ÖB. 84-53),
556
xarğış < qarğa-ış, “beddua” (ÖB. 88-61), xanat < qanat “kanat” (İS. 96-29), xuş < quş “kuş” (İS. 96-29), xal- < qal- “kal-“ (İS. 96-30), хıdıracаq < qıdıracaq “arayacak” (İS. 97-3), xız < qız “kız” (İS. 107-76), yaxşı < ET. yaqşı “iyi” (BL. 203-217), çıx- < çıq- “çıkmak” (İS. 105-10), brax- < bıraq“bırakmak” (İS. 107-68) oymах “oymak” (BL. 207-356), tоprах “toprak” (BL. 207-356) İncelediğimiz metinlerde Arapça ve Farsçadan alınma kelimelerde de bu değişimin olduğu tespit edilmiştir. Örnekler: xafäs < Arp. ķafas, “kafes” (Mİ.. 172-47), xail < Arp. ķail “râzı olmuş, boyun eğmiş” (Mİ. 179-70), xismät < Arp. ķısmet “kısmet” (BS. 62-29), ximäti < Arp. ķīıymet “değer” (ÖB. 73-98), xuwätli < Arp. ķuvvet “güç, kuvvet” (ÖB. 68-2), waxıt < Arp. vaķt, “vakit, zaman” (İS. 105-12) II. 2.3.4.5.3.5. p > f Örnekler: dolaf < dolap (BS. 56-70), fäyğambär < Frs. peygamber (İS. 95-1), II. 2.3.4.5.3.6. ç > s qılıs < qılıç “kılıç” (NO. 430-31) II. 2.3.4.5.4. Akıcılaşma II. 2.3.4.5.4.1. b- > mİncelediğimiz metinlerde kelime başında meydana gelen b->mdeğişiminin, sonunda / n / sesi olan bazı kelimelerde görüldüğü tespit edilmiştir.
557
Örnekler: mındа < ET. bunda “burada” (BS. 31-22), män < ET. ben “ben” (BS. 18-72), min- < ET. bin- “bin-” (BS. 24-26) II. 2.3.4.5.4.2. -b > -y Örnekler: üy < ev < ET. eb “ev” (BS. 18-87) II. 2.3.4.5.4.3. d > y Eski Türkçede kelime içindeki ve sonundaki / d / sesinin / y / sesine dönüşmesine
incelediğimiz
metinlerin
hem
Kuzey
hem
de
Güney
Ağızları’nda rastlanmıştır. Güney Ağızları örnekleri: ayaq < ET. adaq “ayaq” (BS. 59-164), ayır- < ET. adır- “ayır-” (KB. 363-288), büyük < beyük < Uyg. bedük “büyük” (BS. 31-3), kiyäw < küvey < ET. küdegü “güvey, damat” (BS. 42-219), , yayan < yadaġ < Uyg. yadaġın “yaya” (ÖB. 89-15), yuqla- < uyu- < ET. udı“uyumak” (ÖB. 83-28), quyu < Harz. quduġ, “kuyu” (BS. 44-50), kiy- < Uyg. ked- “giymek” (KE. 330-10), qoy- < Uyg. qod- “koymak” (BS. 31-6), yay- < Uyg. yad- “yaymak, dağıtmak” (KB. 366-392), Kuzey Ağızları örnekleri: quyruq < ET. qudruq “kuyruk” (BH. 262621), toy- < Uyg. tod- “doymak” (BH. 206-311), аyağın < ET. adak “ayağını” (NO. 418-32), qоymаmdа < ET. qod-mamda “koymam, bırakmam” (NO. 421-16) II. 2.3.4.5.4.4. g, ğ > y Bu ses değişikliği incelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem de Güney Ağızları’nda karşımıza çıkmaktadır.
558
Güney Ağızları örnekleri: bayla < bağla- < Uyg. baġla- “bağla-” (BS. 23-65), munday < ET. munı + teg, “böyle”(AS. 402-43) Kuzey Ağızları örnekleri: baylаrman < bağla- q İncelediğimiz
metinlerde
Arapça
ve
Farsçadan
giren
bazı
kelimelerde x > q değişiminin olduğu tespit edilmiştir. Örnekler: qabär < Arp. ħaber “haber” (BS. 50-216), qalq < Arp. ħalķ “halk” (BH. 284-21), qayr p Bu ses değişikliği incelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem de Güney Ağızları’nda karşımıza çıkmaktadır. Güney Ağızları örnekleri: pil < Frs. fîl “fil” (BL. 210-432), käpsіz
559
II. 2.3.4.5.5.3. ş > ç Örnekler: çаmаr < şamar “açık elle yüze vurulan tokat” (BS. 49186), pаpıç < Frs. pâpûş “ayakkabı” (BS. 55-31), çаştı < şaş- “şaşırmak” (ÜS. 23781), çаşаr < saçar “saçar, dağıtır” (BH. 257-462)
II. 2.3.4.5.5.4. y > c Bu ses değişikliği incelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem de Güney Ağızları’nda karşımıza çıkmaktadır. Güney Ağızları örnekleri: cımiirtqа < ET. yumurtğa “yumurta” (KB. 335-5), cığ- < ET. yıġ- “toplamak” (KB. 336-32), cоl < yol (KB. 340-131), cibär- < ET. yiber- “gönder-” (ÖB. 81-13), cаwn < yağmur (İS. 98-37), cаzdılаr < yazdılar (İS. 108-113), cawluq < ET. yaġlık “mendil” (KA. 137114), cоyul- < yoyul- < ET. yogul-, “kaybolmak”, 119-146), Kuzey Ağızları örnekleri: cıraw (<ET. yır+agu, “makamlı söz söyleyen kişi” (BH. 255-419), cır < ET. yır “nağme, şarkı” (BH. 255-426), cälkälі < ET. yeleli (BH. 256-460), cіgіrmä < ET. yigirme “yirmi” (BH. 271893), Bu ses hâdisesi Kırım Tatarcasının özellikle çöl ağzında çok fazla görülmekle birlikte edebî dilde çöl ağzında olduğu kadar yaygın değildir. Edebî dildeki örnekler: cıy- < ET. yıġ- “toplamak, cenazeyi kaldırmak”, cayav < Kaşg. yađaġ “yayan”, cay- < yay- “döşemek”, ciyren- < yigren- “iğrenmek”, Çöl ağzı örnekleri: cav < ET. yaġı “düşman”, cavun < yağmur “yağmur”, caylav < yaylaġ “yayla”, car < yar “uçurum”
560
II. 2.3.4.5.6. Sürekli Ünsüzler Arasındaki Değişmeler II. 2.3.4.5.6.1. m > n Örnekler: şindi < şimdi < şu emti <ET. şu amtı, “şimdi” (BS. 17-31) II. 2.3.4.5.6.2. v > y Örnekler: süy- < sev- (KB. 373-3), üy < ev < eb ET “ev” (BS. 18-87) II. 2.3.4.5.6.3. v > w Örnekler: war- < var- < ET. bar- “var-, git-” (BS. 31-3), wärіñіz <ET. beriñіz “ver-” (BS. 23-75), aw < KT. av < Uyg. ab “av” (KA. 122-5), äw s Örnekler: qus < quş “kuş” (NO. 429-3), bаs < baş “baş” (NO. 429-2), tüstü < tüştü “indi, düştü” (NO. 429-16), kіsі < kişi “kişi” (NO. 430-48), qаsındа < kaşında “huzurunda, katında” (NO. 431-72), tаslаrmän < taşlarman “bırakırım” (NO. 432-100) II. 2.3.4.6. Ünsüz Düşmesi II. 2.3.4.6.1. Kelime Başında Ünsüz Düşmesi II. 2.3.4.6.1.1. h-, x- > ø İncelediğimiz metinlerde alınma kelimelerin başındaki /h / sesinin düştüğü tespit edilmiştir.
561
Örnekler: ärif < Arp. harîf, “herif” (BL.180-157), afta < Frs. hefte “hafta” (BS. 20-137), är < Frs. her “hep, bütün” (İS. 111-136), äsäp < Arp. hesâb “hesap” (KB. 335-21), Ancak alınma kelimelerde bu ses hâdisesinin meydana gelmediği örnekler de vardır. Örnekler: һälaq < Arp. helâk “mahvolma, ölme, harcanma, çok yok olma” (124-35), ana һaqqı < Arp. ħaķķ “geçmiş ve harcanmış emek; ana hakkı” (NO. 484-10) II. 2.3.4.6.1.2. y- > ø İncelediğimiz metinlerde, Eski Türkçede türemiş olan / y / sesinin bazı kelimelerde düştüğü tespit edilmiştir. Örnekler: ağaç
562
II. 2.3.4.6.2. Kelime Ortasında Ünsüz Düşmesi II.2.3.4.6.2.1. -ğ- > ø İncelediğimiz metinlerde, iki heceli Türkçe kelimelerin ikinci hecesinin başında yer alan / ğ / sesinin düştüğü örnekler tespit edilmiştir. Örnekler: qazan ø İncelediğimiz metinlerde, alınma kelimelerin ortasında bulunan -h-, -x- seslerinin düştüğü tespit edilmiştir. Örnekler: qaawä ø İncelediğimiz metinlerde kelimelerin son hecelerinin başında bulunan / q / ve / k / seslerinin düştüğü örnekler tespit edilmiştir. Örnekler: хаrаncа < Harz. ķarınçķa “karınca” (ÜS. 23923), tawşan < Uyg. tawışqan <ET. tabışġan “tavşan” (ÜS. 228-78), äşäk
563
“eşek” (ÖB. 70-15), qıçır- ø İncelediğimiz metinlerde / l / sesinin düştüğü kelimeler şunlardır: Örnekler: kätir- <ET. keltir- “getirmek” (BS. 22-58), otur- <ET. oltur“oturmak” (BS. 27-108), II. 2.3.4.6.2.5. -r-> ø qutul- ø toobaa < Arp. tevbe “tövbe” (İS. 93-85) II. 2.3.4.6.2.7. -y- > ø Bu ses hadisesi incelediğimiz metinlerde Türkçe kelimelerde şu şekilde görülmektedir. Örnek: kiik < keyik “geyik” (BS. 65-10), bäliim < bälliyim < bälläyim “biliyorum, sanıyorum” (BS. 30-201) Alınma kelimelerde de şu şekildedir. Örnekler: aliikim
564
II. 2.3.4.6.3. Kelime Sonunda Ünsüz Düşmesi II. 2.3.4.6.3.1. -ğ > ø İncelediğimiz metinlerde, çok heceli Türkçe kelimelerin sonundaki /g/ sesinin düştüğü kelimeler şunlardır. Örnekler: quruu ø İncelediğimiz metinlerde alınma kelimelerin sonundaki /-h/, /-x/ seslerinin düştüğü tespit edilmiştir. Güney Ağızları örnekleri: Alla
565
pаdışах “padişah” (205-2, 5, 8, 10) Allah kelimesi, Özenbaş metinlerinde -x sesinin düşmüş ve düşmemiş şekilleriyle kullanılmıştır.
Аllаһ. (53-18), Аllа (66-14), cänab
аllаһа (71-62) Bu kelime metinlerimizde şu şekillerde karşımıza çıkmaktadır. İstila: аllаһıñ (76-18), аllа (90-99), Аllаһ (91-18), Аllаһdan (92-38) Karalez: Аllаһ (124-59), Іnşаllа (129-186) Büyük Lamba: Аllа (197-688) Kefe: аllа (294-29), аllа (308-60), şaa < Frs. şāh, “şah” (KE.286-5) Karasu-Pazar: Аllа (316-20), аllа (325-13) Asaw : аllа (381-20) Noğay : Аllаdıñ (424-7), Аllа (437-17), Bіsmilla аllаһ (456-15) II. 2.3.4.6.3.3. –r > ø Örnekler: bii dаğ içräsіnä < bir dağ içräsinä, “bir dağ içine” (Mİ. 16050), bii kün < bir kün “bir gün” (Mİ. 163-7) II. 2.3.4.6.3.4. –t > ø Örnekler: аbdäs < Frs. ābdest “abdest” (BS. 27-107), rast kätirdi < Frs. rāst rast kätirdi, “doğru, tesadüf; rast geldi” (BS. 35-20), II. 2.3.4.6.3.4. –v > ø İncelediğimiz metinlerde tek heceli kelimelerin sonunda bulunan /-v/ sesinin düşmesiyle kendinden önceki ünlüyü uzatığı örnekler tespit edilmiştir.
566
Örnekler: suu <suv <suw <sub ET. “su” (İS. 103-175), quu- ø İncelediğimiz metinlerde tek heceli kelimelerin sonunda bulunan /-y/ sesinin düştüğü ve kendinden önceki ünlüyü uzattığı kelimeler şunlardır: İdägä Bii < bey (BH. 242-1), şii < şey (BS. 19-81), qii- < kiy- “giy-” (BS. 19-92), çii < çiy < çiğ (İS. 91-14) Ayrıca şimdiki zaman eki olan ve ünlülerden sonra gelen /-y / sesinin de 3. teklik şahsının çekiminde kullanılırken düştüğü şu kelimeler tespit edilmiştir: dii < dey “diyor” (BS.1-5), istii < istey “istiyor” (KA. 136-84), bäklii < bekley “bekliyor” (BS. 35-7) II. 2.3.4.7. Ünsüz Türemesi II. 2.3.4.7.1. Kelime Başında Ünsüz Türemesi II. 2.3.4.7.1.1. y- türemesi İncelediğimiz metinlerde kelime başında /y-/ türemesi Türkçe kelimelerde olduğu gibi alınma kelimelerde de görülmektedir. Örnekler: yigit
567
II. 2.3.4.8. Ünsüz Benzeşmesi II .2.3.4.8.1. Yakın Benzeşme II. 2.3.4.8.1.1. –nd- >-nnMetinlerimizde sonu /–n / ünsüzüyle biten bazı kelimelerden sonra /d/ ünsüzüyle başlayan bir ek geldiği zaman gerileyici benzeşme yoluyla teşekkül eden yakın benzeşme tespit edilmiştir. Örnekler: kätkännän sоñ < ketken-den soñ “gittikten sonra” (BH. 250-331), aytqannаn sоn < aytkan-dan son “söyledikten sonra” (BH. 253345), quuğаnnаn soorа < quuğan-dan soora “kovduktan sonra” (BH. 271884) 1. teklik şahıs iyelik ekini alan isimlere /-dan, -den / çıkma hâl eki gelirken iyelik ekindeki /-m / sesi, /-dan, -den / çıkma hâl ekinindeki /-d / sesini nazal olma bakımından kendisine benzeterek /-n / sesine dönüştürür. Örnekler: awzumnan qаn çıqsa < awuz-u-m-dan “ağzımdan” (BS. 41-191), tırnağımnan çıqtı < tırnak-ı-m-dan “tırnağımdan çıktı” (BS. 30-183), tüştü üstümnän < üst-ü-m-den “üstümden” (BS. 38-91) İsimler 3.teklik şahıs iyelik ekinden sonra hâl eklerini alırken araya zamir “n”si girer ve kendinden sonra gelen /-dan, -den / çıkma hâl ekindeki /d / sesini kendisine benzetir. Örnekler: özünüñ qаpusunnan çäktі < özünün kapu-su-n-dan çekti “kendi kapısından çekti” (KB. 342-47), sаçınnan äki täl < saç-ı-n-dan eki tel “saçından iki tel” (BS. 39-131), üstünnän < üstündän “onun üstünden” (BS. 37-90)
568
II. 2.3.4.8.1.2. -nl- > -nnMetinlerimizde sonu /-n/ ünsüzüyle biten bazı kelimelerden sonra /l/ ünsüzüyle başlayan bir ek geldiği zaman gerileyici benzeşme yoluyla teşekkül eden yakın benzeşme tespit edilmiştir. Örnekler: аnnаr < a-n-lar “onlar” (BH. 295-325), dügünnär < dügünler, “düğünler” (BH. 266-759), qаtınnar < qatın-lar “hatunlar, kadınlar” (AS. 410-258),
qаrаnnıq < qaran-lıq “karanlık” (KE. 330-17), biyaz іtnіñ
künnärindä < kün-ner-i-n-de
“günlerinde” (KB. 345-53), kötäklännärä <
kötekle-gen-ler-e “dövenlere” (ÜS. 23410), II. 2.3.4.8.1.3. -qğ- > -qqMetinlerimizde /-q / ünsüzüyle biten bir kelimeden sonra /-ğ/ ünsüzüyle başlayan bir ek geldiği zaman ilerleyici benzeşme yoluyla /-ğ / ünsüzünün sedasızlaşarak /-q / ünsüzüne dönüştütğü tespit edilmiştir. Örnekler: оçаqqa < oçaq-ğa “ocağa” (BS. 19-95), pаdışаlıqqа < padişah-lıq-ğa “padişahlığa, devlete” (BS. 21-3), yaqqа < yaq-ğa “tarafa, yana” (BS. 28-142), baqqan < baq-ğan “bakan, gözeten” (BS. 61-4), çıqqan < çıq-ğan “çıkan” (BS. 27-120), qоrqqandan < qorq-ğan-dan “korktuğundan, korktuğu için” (BS. 19-108) II. 2.3.4.8.2. Uzak Benzeşme İncelediğimiz metinlerde kelime içinde n sesi olan ve b- ile başlayan kelimelerde gerileyici benzeşme sonucu m’ye döndüğü tespit edilmiştir: Örnekler: män < ben (İS. 116-37), mından < bu-n-dan “buradan” (İS. 116-55) min- < bin- “binmek” (BS. 24-26),
569
Ayrıca İstanbul kelimesinde de -b- sesinin etkisiyle gerileyici benzeşmenin olduğu görülmektedir. İstambul < İstanbul (BS. 24-15)
II. 2.3.4.9. Ünsüz Tekleşmesi Alınma kelimelerin iç ses ünsüzlerindedi aslî ikizliğin tekleşmesi yoluyla karşımıza çıkan bir ses hâdisesidir. Örnekler: äwälki < Arp. evvel + Türkçe –ki “evvelki, önceki” (KB. 352-39), хuwätli аdаmnı < Arp. kuvvet “kuvvet, güç” (ÖB. 68-7), tälal < Arp. dellâl “tellâl” (KE. 319-79), tükân < Arp. dukkān “dükkân” (KE. 319-81) II. 2.3.4.10. Yer Değiştirme Örnekler: kölmägіñ < kömlek “gömlek” (KE. 326-300), köpür < köprü “köprü” (İS. 97-6), naslı < nasıl < ne+asıl “nasıl” (BS. 45-33) II. 2.3.4.11. Hece Düşmesi Hece düşmesi, bir kelimede ses bakımından birbirine benzer veya eşit olan seslerden oluşmuş iki heceden birinin zamanla eriyerek kaybolması hâdisesidir. İncelediğimiz metinlerde hece düşmesinin görüldüğü örnekler şunlardır: Örnekler: olan < oğul-an “oğlan” (KA. 141-237), batır < baġatur “yiğit, bahadır” (BH. 285-1), başlayıq < başla-y-ayıq “başlayalım” (BS. 39151), bağlayıq < bağla-y-ayıq “bağlayalım” (BS. 47-134), sаqlаyım < saq-lay-ayım “saklayayım” (BS. 57-99),
570
II. 2.3.4.12. Hece Kaynaşması Bir kelimede yan yana bulunan iki veya daha çok hecedeki seslerin ya da yan yana bulunan iki kelimeden birincisinin son sesi ile ikincisinin ön sesinin birleşip kaynaşması ve dolayısıyla hece sayısının azalması hâdisesidir. 12 İncelediğimiz metinlerde hece kaynaşmasının ünlü birleşmesiyle meydana geldiği örnekler tespit edilmiştir. Örnekler: äb’anay < ebe+anay “ebe ana” (BS. 43-3), näçün < ne+için “niçin” (BS. 43-5), böwlä < bu öyle “böyle” (KA. 141-58), qısayaqlı < qısqa +ayaqlı “kadın” (KB. 351-17), warmıǿkän < warmı äkän “var mı acaba” (BS. 24-8), kälädi < kele edi “geliyordu” (BS.11-78), nağlaysın < ne ağlaysın “niye ağlıyorsun” (BS. 37-79), kir’alman < kire al- “giremem” (BS. 46-103), n’olır? < ne olur? (BS. 54-6) Ayırıca / h /, / g / ve / ğ / seslerinin düşmesi neticesinde ayrı hecelerde bulunan ünlüler kaynaşarak uzun ünlü meydana getirirler. şаat < şahit (ÖB. 73-101), zäär < zehir (KB. 359-155), malää < mahalle-ge “mahalleye” (KE. 317-20), yurğan < Uyg. yoġurķan “yorgan” (ÜS. 23925), yañgız < Uyg. yalangus, “yalnız” (ÜS. 22996) Eski Türkçedeki “teg” edatının incelediğimiz metinlerde ekleşmiş şekli olan –day, -dey; bu, şu, o işaret zamirlerine bağlandığı zaman hece kaynaşması meydana gelir: şunday < şunı + teg “şunun gibi” (KE. 310-11), munday < munı + teg “bunun gibi” (AS. 402-43) 12
Zeynep Korkmaz, Gramer Terimleri Sölüğü, Ankara 1992, s.79
571
II .3. ŞEKİL BİLGİSİ II. 3.1. Basit Kelime Basit kelime, türetilmiş veya birleşik olmayan, yapısı daha küçük parçalara ayrılamayan kök hâlindeki kelimelerdir. Metinlerimizde basit kelimeler, isim ve fiil olmak üzere iki grupta karşımıza çıkmaktadır. İsim soylu basit kelimelerin örnekleri: ana “ana” (BS. 31-7), aş “aş, yemek” (BS. 31-4), äw “ev” (BS. 18-66), qız “kız” (BS. 24-1), kün “gün” (BS. 31-18), köz “göz” (BS. 46-121), söz “söz, laf” (BS. 17-49), su “su” (BS. 30182), yol “yol” (BS. 31-16) Fiil soylu basit kelimelere örnekler: çıq- “çık-” (ÜS. 226-5), dä“demek” (BS. 31-13), git- “git-” (BL. 213-537), käl- “elmek” (BS. 31-20), sor“sor-” (BS. 31-9), tüş- “inmek” (BL. 213- 527), war- “git-, ulaş-” (BS. 31-2) II. 3.2. Türemiş Kelime Türemiş kelimeler, isim ve fiil soylu kelime köklerinin yapım ekleriyle genişletilerek bağlandığı kelimeyle ilgili yeni anlamlar kazanan kelimelerdir. Metinlerimizde isim köklerine isimden isim yapma ve isimden fiil yapma eklerinin; fiil köklerine fiilden isim yapma ve fiilden fiil yapma eklerinin getirilmesiyle oluşturulmuş türemiş kelimelerin kullanıldığı tespit edilmiştir. İncelediğimiz metinlerde türemiş isimlerin bazıları şunlardır: аwcı < aw-cı “avcı” (BS. 17-57), padışalıq < padişah-lıq “padişahlık, saray” (BS. 21-
572
1), büyük < büyü-k “büyük” (BS. 31-3), mırаdlı < murad-lı “muratlı” (BS. 2382), tilänçi < til-en-çi “dilenci” (BS. 24-3) İncelediğimiz metinlerde türemiş fiillerin bazıları şunlardır: yollаn- < yol-la-n- “yollan-, çık-” (BS. 24-26) аçuwlаn- < açuw-lan- “üzülmek, öfkelenmek” (BS. 31-227), käçir- < keç-ir- “geçirmek” (İS. 91-25), xuçахlаş< kucak-la-ş- “kucaklaşmak” (İS. 92-46), yaptır- < yap-tır- “yaptırmak” (İS. 91-14) II. 3.3. Yapım Ekleri II. 3.3.1. İsimden İsim Yapma Ekleri II .3.3.1.1. +an, -än Eski Türkçede bağlılık, güçlendirme ve çokluk görevinde kullanılan bu ekin, incelediğimiz metinlerde kökle kaynaşarak canlılığını yitirdiği tespit edilmiştir. Örnekler: olan < oğul-an “oğlan” (KA. 141-236), qoyan “tavşan”, 436-134), piçän < piç+ok “bitkinin yan tarafından sürgün veren filiz, kuru ot” (Mİ. 191-136), saban < sap-an “pulluk” (KA. 129-6), özän < öz + en “öz; iki dağ arasında bulunan dere” (BL. 210-459) II. 3.3.1.2. +cı, +ci Türkçede eskiden beri kullanılan ve her dönemde işlek olan bu ekin, incelediğimiz metinlerde ünlü ve ünsüz uyumuna girerek +cı, +ci, +cu, +çı, +çi, +çu şekillerinin de kullanıldığı tespit edilmiştir. Örnekler: аynacı “kurnaz” (BS. 22-39), аwcı “avcı” (BS. 17-57), baqçıcı “bahçeci, bahçıvan” (BS. 22-34), davacı “davacı” (İS. 109-20), хаrmаncı “harmancı” (BS. 31-26), yalаncı “yalancı” (BS. 21-22), tüäcі
573
“deveci” (AS. 403-73), xayrаtçı “hayır yapan” (BS. 24-7), aхçı “aşçı” (KA. 156-5), cawçı “görücü, dünür” (ÜS. 226-21), tilänçi “dilenci” (BS. 24-3) awcu “avcı” (KA. 122-18), yawcu “görücü, dünür” (AS. 408-193), dördüncü “dördüncü” (BS. 36-37) II. 3.3.1.3. +daş, +däş İncelediğimiz metinlerde bu ekin kalınlık incelik uyumuna uygun olarak +daş, +däş ve çok seyrek de olsa t’li şekillerinin kullanıldığı tespit edilmiştir. Örnekler: аrqаdаş “arkadaş” (BS. 36-31), qardaş “kardeş” (BS. 4452), qаrdäş “kardeş” (BH. 248-186), ayaqtaş “yol arkadaşı” (Mİ. 188-29), II. 3.3.1.4. +day, +däy Eski Türkçedeki “teg” edatının ekleşmesi sonucu ortaya çıkan bu ekin incelediğimiz metinlerde kalınlık uyumuna girdiği; isimlerden benzerlik ve gibilik ifade eden sıfat ve zarf yaptığı tespit edilmiştir. Örnekler: üydäy “ev kadar, ev gibi” (BH. 255-425) sändäy “senin gibi” (BH. 256-435), cäzdäy “bakır gibi” (KB. 357- 120), süygändäy “sevdiği gibi” (KB. 366-396), mändäy “benim gibi” (KB. 367-428), bіzdäy “bizim gibi” (KB. 373-3), özümdäy “kendim gibi” (KB. 381-224) Bu ek Kırım Tatar edebî dilinde kullnılırken Türkiye Türkçesinde kullanılmamaktadır.
574
II. 3.3.1.5. +lı, +li, +lü İncelediğimiz metinlerde Eski Türkçedeki +lıġ, +lig; +lug, +lüg isimden isim yapma ekinin son sesi /ġ/ ve /g/nin düşmüş olan +lı, +li, +lü şekillerinin kullanıldığı tespit edilmiştir. Örnekler: аltın bаşlı (BS. 41-190), аtlı аdаm (ÖB. 82-33), däli qаñlı “delikanlı” (BS. 28-121), tаtlı (BS. 39-133), xarğışlı “lanetli” (ÖB. 88-61), bäräkätli “bereketli” (BS. 17-29), аllı yäşilli “allı yeşilli” (BS. 28-144), xuwätli аdаm “kuvvetli adam” (ÖB. 68-2), qırmız yüzlü “kırmızı yüzlü” (BS. 27-111), küçlü аdаmlаr (BS. 43-25), türlü türlü іçkilär (İS. 106-56) II .3.3.1.6. +lıq, +luq Eski Türkçeden beri Türkçede çok işlek olarak kullanılan bu isimden isim yapma ekin, incelediğimiz metinlerde de çok kullanıldığı görülür. Ünlü ve ünsüz uyumuna giren ekin +lıq, +lik; +luq, +lük şekillerinin kullanıldığı tespit edilmiştir. Örnekler: sawlıq “sağlık” (BS. 25-55), binalıq “bina kadar” (ÖB. 7153) aydamaqlıq “haydutluk, eşkiyalık” (ÖB. 85-2), yıllıq “yıllık” (İS. 111-47), sawluq “sağlık” (BS. 61-16), yawluq “mendil” (KA. 136-114), qоrluq “kötülük” (BH. 292-224), dоstluq “dostluk” (KB. 354-4), pääçätlіk “peçete kadar” (ÖB. 85-4), fuqаrälik “fukaralık” (ÖB. 89-11), rаһmätlik “rahmetlik” (BL. 215-642), köpäklіk “köpek kadar” (ÜS. 23420), tülkülük “tilkilik” (BH. 273-935) II. 3.3.1.7. +ncı, +nci Asıl sayı isimlerine gelerek sıra sayı isimleri yapan bu ekin, incelediğimiz metinlerde +ncı, +nçı, +nçü şekillerinin kullanıldığı tespit edilmiştir.
575
Örnekler: qırqıncı “kırkıncı” (BS. 49-200), doğuzunçı “dokuzuncu” (BS. 49-199), üçünçü “üçüncü” (BH. 287-63). Ayrıca “orta” kelimesine de gelmiştir: оrtаncı “ortanca” (102-16). II. 3.3.1.8. +sız, +suz Türkçede eskiden beri çok işlek olarak kullanılan bu ekin incelediğimiz metinlerde ünlü uyumuna girdiği tespit edilmiştir. Örnekler: аltınsız (BS. 21-14), mırаtsız “muratsız” (BS. 23-83), zаrаrsız (BS. 56-66), ахılsız “akılsız” (ÖB. 89-12), dipsіz (BL. 195-15), käfsiz < keyifsiz (BS.19-5), оnusuz “onsuz” (NO. 480-4), öksüz “annesiz” (ÖB. 816), II. 3.3.2. İsimden Fiil Yapma Ekleri II. 3.3.2.1. /+a-, +e-/ Eski Türkçeden beri işlek olarak kullanılan bu ekin incelediğimiz metinlerde ünlü uyumuna bağlı olarak +a-, +e- fonatik varyantlarının kullanıldığı tespit edilmiştir. Örnekler: aşa- < aş+a- “yemek yemek” (KA. 148-185), qana- < kan+a- “kanamak” (NO. 455-5), töşä- < töş+e- “döşemek” (İS. 119-36), tilä< til+e- “dilemek, istemek” (NO. 452-21), Bu ek birden fazla heceli kelimelere eklenirken kelimenin ikinci hecesinde bulunan vurgusuz dar ünlü düşer. Örnekler: oyna- < oyun+a- “oyna-” (KA. 136-66), bäñzä- < bäñz+ä“benzemek” (BS. 18-82)
576
Ayrıca bu ek ile edilgenlik fonksiyonuna sahip olan fiilden fiil yapma eki
-l- ’nin birleşmesinden oluşan +al-, +el- eki şu kelimede kullanılmıştır. Örnekler: cönäl- < cön+e-l- “yönelmek” (NO. 469-80) II. 3.3.2.2. /+da-, +dä- / Ses uyumuna uyan ekin +da-, +dä- varyantlarının kullanıldığı
kelimeler şunlardır: Örnekler: аldа- “aldatmak” (BS. 20-124), yalda- “parla-” (BS. 65-11), ündä- “sesini çıkarmak” (KB. 351-19), II. 3.3.2.3. /+ğır-, +qır-, +kür- / Yansıma isimlere gelerek olma veya yapma ifade eden fiiller türeten bu ekin inceklediğimiz metinlerde +ğır-, +qır-, +kür- fonetik varyantlarının kullanıldığı tespit edilmiştir. Örnekler: sızğır- “ıslık çalmak” (BH. 299-453), qıçqır- “şiddetli bir şekilde bağırıp çağırmak” (BS. 17-56), tükür- “tükürmek” (KA. 138-123), Bu ek Kırım Tatar edebî dilinde kullanılırken Türkiye Türkçesinde kullanılmamaktadır. II. 3.3.2.4. / +la-, +le- / Eski Türkçe döneminden beri canlı ve işlek olarak kullanılan bu ekin kalın ünlülerle +la-, ince ünlülerle +le varyantı kullanıldığı tespit edilmiştir.
577
Örnekler: аvla- “avlamak” (BS. 65-10), bayla- “bağlamak” (BS. 2365), bаşla- “başlamak” (BS. 39-151), yağla- (BS. 19-102), yolla- (ÜS. 22950), äyärlä- “eyerlemek” (BS. 45-70), bäslä- < besi-le- “beslemek” (ÜS. 23420), kötäklä- “sopayla dövmek” (BS. 17-27), öpkälä- “öfkelenmek” (BS. 31-26) II. 3.3.2.5. / +lan-, +len- / +la- ekiyle yapılmış bazı fiil gövdelerine –n- dönüşlülük eki getirilmesiyle oluşturulan bu ek ses uyumuna uyarak
+lan-, +len-
kullanılmıştır. Örnekler: аçuwlаn- “öfkelenmek, çok kızmak” (BS. 31-227), saqlan“saklanmak” (BS. 38-121), muxlan- “mıhlanmak” (KA. 143-43), yıllan- (BS. 38-216), yuwаrlаn- “yuvarlanmak” (İS. 111-30), bäslän “beslenmek” (Mİ. 167-137),
äwlän-
“evlenmek”
(BS.
54-2),
käfsіzlän
“keyifsizlenmek,
hastalanmak” (BS. 49-215) II. 3.3.2.6. / +laş-, +läş- / +la- ekiyle yapılmış bazı fiil gövdelerine -ş- işdeşlik ekiyle birleşmesi sonucu oluşan bu ek ses uyumuna uyarak +laş-, +leş- kullanılmıştır Örnekler:
sawuqlаş-
“vedalaşmak”
(BS.
51-275),
“kucaklaşmak” (İS. 92-46), söyläş- “konuşmak” (ÖB. 87-34) II. 3.3.2.7. /+sın- / Örnekler: yаzıqsın- “merhamet etmek” (BL. 208-393)
xuçахlаş-
578
II. 3.3.3. Fiilden İsim Yapma Ekleri II. 3.3.3.1. /-a+, -ä+ / Örnekler: ärtä < ert- “geçmek, erken” (ÖB. 70-18), yarа < yar-a “yara” (BS. 64-34), II. 3.3.3.2. /-äş+ / Örnekler: kömäş “süt ve yağla yoğrulup mayalandıktan sonra pişirilen küçük ekmek” (BL. 219-734), qаlаş “yufka, çörek” (BH. 305-106) II. 3.3.3.4. /-q+, -aq+, -äk+ / Örnekler: quşaq < kurşa+k “kuşak” (BS. 23-66), quçaq < kuç+ak “kucak” (BS. 28-135), qon-aq “konak, büyük ev” (KA. 123-34), oraq “orak; or: biçmek, kesmek (NO. 421-1), pıçaq < bıç-aq “bıçak” (BS. 46-121), böläk < böl-ek “bölüm, kısım, parça” 153-9), II. 3.3.3.5. / -qın+, -kin+ / Örnekler: bаs-qın (baskın, 12-96) II. 3.3.3.6. / -qu, -ki / Örnekler: іç-ki “alkollü içecek” (ÖB. 72-66), yuqu < udıku “uyku” (KA. 144-76),
579
II. 3.3.3.7. /-ı, -u / Eski Türkçedeki fiilden isim yapma eki –ġ, -g, Kırım Türkçesinde ya -v olmuş ya da düşmüştür. Bu düşme sırasında yardımcı ünlüler fiilden isim yapma özelliği kazanmıştır. Örnekler: ayrı (BH. 301-4), sürü (Mİ. 180-108), yazı (BL. 224-872), qapu “kapı” (NO. 489-101), quruu “kuru” (Mİ. 163-3), tolu “dolu”(ÖB. 54-38) II. 3.3.3.8. / -cu, -çi / Örnekler: tilänçi < tilen-ici “dilenci” (BS. 24-3), olcu < olucu “her zaman olma ihtimali olan” (BS. 23-77) II. 3.3.3.9. /-ış, -uş / Örnekler: atış (BS. 45-79), tutuş (BS. 45-78), II. 3.3.3.10. /-q, -k / Örnekler: tayaq “sopa, değnek, sırık” (ÖB. 85-3), tаra-q “tarak” (BS. 40-170), töşäk < töşe-k “döşek, yatak” (BS. 62-37), öl-ü-k “ölü” (BS. 17-33) II. 3.3.3.11. /-m / Örnekler: ölüm (İS. 111-14), tilim “dilim” (BH. 245-97), yarım (BS. 22-50), yutum “yudum” (İS. 107-68) II. 3.3.3.12. /-ma, -mä / Örnekler: qaynama “kaynama” (BS. 19-95), yağlama “yağlama” (BS. 19-102), аşаma “yeme” (BS. 25-36), aytma “konuşma” (BS. 38-108), іçmä
580
“içme” (BS. 19-91), kötärmä “yükselme, kaldırma” (İS. 102-99), bilmä “bilme” (BS. 25-45), öldürmä “öldürme” (BS. 51-259), wärmä “verme” (BS. 34-286) II. 3.3.3.13. /-maq, -mäk/ Fiilin mastar biçimini yapan bu ek, metinlerimizde ünlü uyumuna bağlı olarak -maq, -mäk şeklinde kullanılmıştır. Örnekler: аrıştırmaq “araştırmak” (BH. 271-890), аşаmaq “yemek” (DE. 417-28), sоrmaq “sormak” (BS. 26-90), bilmäk “bilmek” (BS. 24-25), yämäk “yemek” (BS. 43-13), ötmäk “ekmek” (BH. 301-14) II. 3.3.3.14. /-man, -män/ Örnekler: tuman < ET. tu- “engel olmak, tıkamak”, “duman” (Mİ. 193-27), yаman “kötü, fena” (BS. 31-25), diyärmän < ET. tegir- “döndürmek” (ÖB. 81-24), II. 3.3.4. Fiilden Fiil Yapma Ekleri II. 3.3.4.1. /-ma-, -mä- / Örnekler: аsma- “asmamak” (BS. 22-59), uyma- “uymamak” (BS. 31-222), qоrqma- “korkmamak” (BS. 35-28), аğlаmа- “ağlamamak” (BS. 3777), yibärmä- “göndermemek” (BS. 38-101), körünmä- “görünmemek” (BS. 38-121), istämä- “istememek (BS. 43-7) II. 3.3.4.2. /-ştIr- / Bu ek -ş- işteşlik eki ile -tIr- ettirgenlik ekinin birleşmesinden teşekkül etmiştir.
581
Örnekler: köräştir “güreştirmek” (ÖB. 68-22), хаrıştır- “karıştırmak” (BL. 208-399), bulаştır- “bulaştırmak” (BH. 288- 1275), аrаştır- “araştırmak” (BH. 297-381), II. 3.3.4.3. /-l-/ Edilgen fiiller yapan bu ek, ünlü ile biten fiillere doğrudan eklenirken ünsüzlerle biten fiillerden sonra yardımcı seslerden biriyle esas fiile bağlanır. Örnekler: аyrıl- < ayır-ıl- “ayrılmak” (BS. 20-125), käsil- “kesilmek” (BS. 28-148), sаwul- “iyileşmek” (BS. 49-192), soyul- “kesilmek, öldürülmek” (ÖB. 75-35) Bazen eklendiği fiile dönüşlülük ifadesi verir: qоşul- “katılmak” (BS. 60-2) II. 3.3.4.4. /-n-/ Fiilde belirtilen işin tekrar özneye döndüğünü gösteren dönüşlü fiiller türeten bu ek, incelediğimiz metinlerde şu şekilde kullnılmıştır. Örnekler: körün- “görünmek” (BS. 38-121) säwün- “sevinmek” (BS. 51-276), kiin- < kiy-in- “giyinmek” (ÖB. 81-6), sоyun- “soyunmak” (İS. 102145) II. 3.3.4.5. /-ş-/ Fiilde gösterilen iş veya hareketi iki öznenin karşılıklı olarak yaptıklarını bildiren fiiller türeten bu ek, incelediğimiz metinlerde şu şekilde kullanılmıştır.
582
Örnekler: yätiş- “yetişmek” (İS. 108-91), körüş- “görüşmek” (BH. 306-122), аğlаş- “ağlaşmak” (İS. 92-47) II. 3.3.4.6. /-dIr-, dUr-/ İncelediğimiz metinlerde yapma ifade eden fiillerden başka birine yaptırma ifade eden fiiller türeten bu ek, tonlu ünsüzle biten fiillere –dır-, -dir, -dur-, -dür-; tonsuz ünsüzlerle biten fiillere ise -tır-, -tir-, -tur-, -tür- fonetik varyantlarıyla eklenmiştir. Örnekler: bäzdir- “bezdirmek, yıldırmak” (BS. 23-62), yiidır“yıkatmak” (BS. 35-6), öldür- (BS. 43-4), süydür- “sevdirmek” (AS. 402-33), yıqtır- “yıktırmak” (BS. 21-26), yaptır- “yaptırmak” (BS. 34-277), kästіr“kestirmek” (BS. 34-274), öptür- “öptürmek” (BS. 54-19) II. 3.3.4.7. /-qız-, -küz-/ Ünsüzle biten tek heceli fiillere getirilen bu ek, ettirgen fiiller türetir. Örnekler: yatqız “yatırmak” (BS. 56-62), ötküz- “keskinleştirmek” (KB. 381-244) Bu ek Kırım Tatar edebî dilinde kulanılırken Türkiye Türkçesinde kullanılmamaktadır. II. 3.3.4.8. /-r-/ Bu ek, fiile eklenirken ses uyumuna uygun olarak yardımcı seslerden birini alır.
583
Örnekler: bаtır- “batırmak” (BS. 19-121), qаçır- “kaçırmak” (BS. 1860), pіşіr- “pişirmek” (BS. 31-4), tüşür- “düşürmek” (Mİ.156-103) II. 3.3.4.9. /- sät- / Bu ek tek heceli , yapma veya olma ifade eden fiillere gelerek yapma veya yaptırma ifade eden kelimeler türetir. Örnekler: körsät- “göstermek” (BS. 46-99), tіsät- “değdirmek, dokundurmak (KA. 140-205), kirsät- “sokmak” (KA. 144-90) Bu ek Kırım Tatar edebî dilinde kullanılırken Türkiye Türkçesinde kullanılmamaktadır. II. 3.3.4.10. /-t- / Olma ifade eden fiillerden yapma ifade eden fiiller türetir. Örnekler: çаğırt- (BS. 48-173) qızаrt- “kızartmak” (KB. 367-405), аğart- (KB. 367-406), sağılt- “iyileştirmek” (BS. 49-189) II. 3.4. KELİME TÜRLERİ II. 3.4.1. İSİM İsimler canlı, cansız bütün varlıkları ve mefhumları tek tek veya cins cins karşılayan; varlıkların ve mefhumların adları olan kelimelerdir. Varlıkları ve mefhumları tek tek karşılayan isimlere “özel isim”, cins cins karşılayan isimlere “cins isim” denir. 13
13
Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi, Bayrak Basım, İstanbul, 1998
584
İncelediğimiz metinlerde karşılaştığımız özel isimlerden birkaç örnek şunlardır. Kişi adları: Üçkündür (BS. 31-1), Toqtаmış (BH. 271-875), Nurädin (BH. 271-876), Canıbäk (BH. 285-1), Çärkäs Аsan (BS. 63-29), Yer adları: Baqçısaray “Bahçesaray” (BS. 31-1), Çäkärli köl “Şekerli Göl” (BH. 277-1058), Tuna (BS. 63-1), Özän-bаş “Özenbaş” (ÖB. 67-1), Äski Qırım “Eski Kırım” (KE. 317-1), Istаmbul “İstanbul” (KE. 317-19), İncelediğimiz metinlerde karşılaştığımız cins isimlerden birkaç örnek şunlardır: qаzаn “kazan” (BS. 31-3), tuz “tuz” (BS. 31-6), bоğdаy “buğday” (BS. 31-23), хаrmаn “harman” (BS. 31-19), söz (BS. 17-49) II. 3.4.1.1. İsim Çekim Ekleri II. 3.4.1.1.1. Çokluk Eki Getirildikleri isimlerin sayı bakımından birden fazla olduğunu gösteren bu ekin, metinlerimizde ses uyumuna girerek kalın ünlülü isimlerden sonra –lar; ince ünlülerden sonra –ler şeklinde geldiği tespit edilmiştir. Bu durum Kırım Tatar edebî dilinde ve Türkiye Türkçesinde de aynıdır. Örnekler: xаrmаncılаr “harmancılar” (BS. 31-20), аdаmlаr (BS. 1737), lаflаr (BS. 21-11), aydаmaqlаr “haydutlar, eşkiyalar” (BS. 33-253), yılаnlаr (BS. 35-28), quşlаr (BS. 38-95), bälаlаr (BS. 38-114), sözlär (BS. 31-18), közlär “gözler” (BS. 48-156), һäkimlär “hekimler, doktorlar” (BS. 48173), аtäşlär “ateşler” (BS. 62-53) Metinlerimizde sonu /–n / ünsüzüyle biten bazı isimlerden sonra çokluk eki gelirken benzeşme yoluyla teşekkül eden l > n değişikliği tespit edilmiştir. Bu değişiklik Kırım Tatar edebî dilinde ve Türkiye Türkçesinde görülmemektedir.
585
Örnekler: аnnаr < a-n-lar “onlar” (BH. 295-325), dügünnär < dügünler “düğünler” (BH. 266-759), qаtınnar < qatın-lar “hatunlar, kadınlar” (DE. 410-258) II. 3.4.1.1.2. İyelik Ekleri II. 3.4.1.1.2.1. Teklik Şahıs İyelik Ekleri I. şahıs: Ünlüyle biten isimlere -m; ünsüzle biten isimlere ünlü uyumuna göre yardımcı ünlülerden birini alarak eklenir. 1. teklik şahıs iyelik eki, Kırım Tatar edebî dilinde ve Türkiye Türkçesinde de aynıdır. Örnekler: qоcа-m “kocam” (BS. 19-105), bаbа-m (BS. 23-72), bіkäm “eşim, hanımın” (BH. 305-106), köşä-m (KE. 311-30), Örnekler: qız-ı-m “kızım” (BS. 27-95), qol-u-m “elim” (BS. 46-104), bät-i-m “yüzüm” (BS. 54-19), köz-ü-m “gözüm” (ÖB. 84-32) II. şahıs: Ünlüyle biten isimlere -ñ; ünsüzle biten isimlere ünlü uyumuna göre yardımcı ünlülerden birini alarak eklenir. 2. teklik şahıs eki Kırım Tatar edebî dilinde de aynıdır. Ancak bugünkü Türkiye Türkçesinde bu ek ñ değil, n’dir. Örnekler: ağa-ñ “ağabeyin” (BS. 46-111), yäñgä-ñ “yengen” (ÖB. 90-12) Örnekler: qol-u-ñ “kolun” (BS. 46-105) äw-і-ñ “evin” (BS. 46-102), köz-ü-ñ “gözün” (BS. 49-185) Türkiye Türkçesi örnekleri: baba-n “senin baban”, anne-n “senin annen”, kardeş-in “senin kardeşin”, okul-un “senin okulun”
586
III. şahıs: Ünlüyle biten isimlere -sı, -si; ünsüzle biten isimlere ünlü uyumuna göre -ı, -i, -u, -ü getirilir. 3. teklik şahıs iyelik eki, Kırım Tatar edebî dilinde ve Türkiye Türkçesinde de aynıdır. Örnekler: xаtın-ı “hatunu, eşi” (BS. 31-7), оnuñ tüqân-ı “onu dükkânı” (BS. 28-133), öz-ü “kendisi” (BS. 43-24), Mämätnіñ bät-i “Mehmet’in yüzü” (KA. 122-16), Örnekler: qoca-sı “kocası” (BS. 22-53), аrqа-sı “arkası” (BS. 23-67), mіnarа-sі “minaresi” (BS. 64-30), xaznä-sі “hazinesi” (ÖB. 78-2), II. 3.4.1.1.2.2. Çokluk Şahıs İyelik Ekleri I. şahıs: Ünlüyle biten isimlere +mız, +miz, +muz, +müz; ünsüzle biten isimlere ünlü uyumuna göre yardımcı ünlülerden birini alarak eklenir. 1. çokluk şahıs iyelik eki, Kırım Tatar edebî dilinde ve Türkiye Türkçesinde de aynıdır. Örnekler: аtа-mız “atamız” (BS. 60-5), pаdışа-mız “padişahımız” (BS. 99-85), һаl-ımız “hâlimiz” (BS. 54-6), täräg-іmіz “ağacımız” (BS. 22-31), fäyğаmbär-іmіz “ğeygamberimiz” (İS. 92-54), üy-ümüz “evimiz” (KB. 382270) Ancak Kırım Tatar edebî dilinde kelimenin son hecesi ne olursa olsun bu ekin dar ünlülü varyantı kelimeye eklenir. Örnekler: ömür-i-miz “ömrümüz”, qol-u-mız “kolumuz”, köz-ü-miz “gözümüz” II. şahıs: Ünlüyle biten isimlere +ñız, +ñiz; +ñuz, +ñüz, ünsüzle biten isimlere ünlü uyumuna göre yardımcı ünlülerden birini alarak eklenir.
587
Örnekler: äki-ñіz “ikiniz” (KA. 139-180), һаngі-ñіz “hanginiz” (KA. 156-180), äkiw-ñüz “ikiniz” (NO. 434-163), uyqu-ñuz “uykunuz” (NO. 45718), qol-uñuz “koluunuz” (NO. 485-2) Örnekler: murаd-ıñız “muradınız” (BS. 52-279), äw-iñіz “eviniz” (BS. 46-98), іbаdät-iñіz “ibadetiniz” (İS. 116-33) Bu ek Kırım Tatar edebî dilinde de aynı şekilde kullanılmaktadır; ancak kelimenin son hecesi ne olursa olsun bu ekin dar ünlülü varyantı kelimeye eklenmektedir. Örnekler: ana-ñız “anneniz”, küzgü-ñüz “aynanız”, oyun-ı-ñız “oyununuz”, qol-u-ñız “kolunuz, eliniz”, ömür-i-ñiz “ömrünüz”, köz-ü-ñiz “gözünüz”... Türkiye Türkçesinde ise ekin başındaki –ñ sesi –n’ye dönüşmüştür. Ayrıca bu ek hem kalınlık-incelik hem de düzlük yuvarlaklık uyumuna göre varyantlanmıştır. Örnekler: anne-niz, baba-nız, göz-ü-nüz, boy-u-nuz ... III. şahıs: Kalın ünlülü kelimelere -ları, ince ünlülü kelimelere –läri eklenir. Örnekler: аwcu-lаrı “avcıları” (BS. 47-158), rubа-lаrı “kıyafetleri” (BS. 56-72), büyük-läri “büyükleri” (İS. 106-46), äw-läri “evleri” (Mİ. 178-43), III. çokluk şahıs iyelik eki Kırım Tatar edebî dilinde ve Türkiye Türkçesinde aynı şekilde kullanılmaktadır.
588
İncelediğimiz metinlerde -ı, -i, -u, -ü ; -sı, -si üçüncü şahıs iyelik ekleriyle, isim hâl ekleri arasında zamir n’si denilen bir yardımcı –n- sesi gelir: Örnekler: qaynanası-n-a “kaynanasına” (BS. 31-11), аzbаr-ı-n-dа “bahçesinde” (BS. 18-78), äw-i-n-ä “evine” (BS. 22-50), şähär-i-n-dä “şehrinde” (BS. 24-15)
II. 3.4.1.1.3. Hâl Ekleri İsimler cümlenin diğer unsurlarıyla ilişki kurabilmek için, isim hâl eklerini alırlar. İncelediğimiz metinlerde tespit ettiğimiz hâl ekleri şunlardır. II. 3.4.1.1.3.1. Yalın Hâl Yalın hâl, ismin cümlede anlam ilişkisi bakımından başka bir unsurla bağlantısı olmadığını gösterir. Yalın hâldeki isim, sadece çokluk ve iyelik eklerini alabilir. Yalın hâl için özel bir ek yoktur. - Qız qаpunu аçtı, musаfır kirdi, “Rаzii аllа üçün!” dädi. “özne olarak / Kız kapıyı açtı, misafir girdi; Allah rızası için, dedi.” (BS. 25-51) - Mına pаdışаm, män bir qanat tаptım dädi. “nesne olarak / İşte padişahım ben bir kanat buldum, der.” (BS. 37-71) - Çobanlаr ayttı. “özne çokluk eki alabilir / Çobanlar söyledi.” (ÖB. 75-49) - Bu dädi: mänim bir хаç аrаbа şаrаbım bаr, оnu sаtmаa kätirdim. “iyelik ekini alabilir / Bu; benim birkaç araba şarabım var, onu satmaya getirdim, diye cevap verir.” (ÖB. 79-37)
589
II. 3.4.1.1.3.2. Yönelme Hâli Eki Yönelme hâli eklendiği ismi, yönelme ve yaklaşma işlevi ile fiile bağlayan bir durumdur. Bu ek ses uyumuna girerek ünlüyle veya tonlu ünsüzlerle biten isimlere +ğa, +ge; tonsuz ünsüzlerle biten isimlere +qa, +ke şekilleriyle gelir. Bu ek, Kırım Tatar edebî dilinde de aynıdır; fakat Türkiye Türkçesinde yönelme hâl eki -a, -e’dir, ünlü ile biten kelimelere eklenirken araya yardımcı sesler girer. Kırım Tatar edebî dili örnekleri: yaz-ğa “yaza”, bala-ğa “çocuğa”, evge “eve”, qış-qa “kışa”, kitap-qa “kitaba”, iş-ke “işe” ... Türkiye Türkçesi örnekleri: ev-e, cam-a, bahçe-y-e, masa-y-a ... Metinlerimizdeki örnekler: bаzаr-ğа “pazara” (BS. 19-100), qazanğa “kazana” (BS. 31-8), üy-gä “eve” (BS. 19-91), äfändi-gä “efendiye” (BS. 19-115), оçаqqa “ocağa” (BS. 19-98), yaşqa “gence” (ÖB. 76-66), aхrätkä “ahirete” (BS. 35-194), аtäşkä “ateşe” (BS. 39-146), sütkä “süte” (BS. 41209) Metinlerimizde yönelme hâl eki, birinci ve ikinci teklik şahıs iyelik eklerinden sonra +a, +e şeklinde gelir. Bu durum Kırım Tatar edebî dilinde de aynıdır. Metinlerimizdeki örnekler: mämlikätіmä “memleketime” (İS. 91-22), qalibі-m-ä “benim kalbime” (BS. 26-79), ana-m-а “benim anama” (BS. 31-7), äwіñä “senin evine” (BS. 46-102), köz-ü-ñ-ä “senin gözüne” (KA. 140-205), qol-u-ñ-а “senin koluna” (BS. 46-105)
590
Yönelme hâl eki, üçüncü şahıs iyelik eklerinden sonra gelirken önce zamir n’si daha sonra ise +a, +e şeklinde getirilir. Bu durum hem Kırım Tatar edebî dilinde hem Türkiye Türkçesinde aynıdır. Kırım Tatar edebî dili örnekleri: defter-i-n-e “onun defterine”, kitap-ın-a “onun kitabına” ... Türkiye Türkçesi örnekleri: saç-ı-n-a “onun saçına”, yazı-sı-n-a “onun
yazısına”,
ev-leri-n-e
“onların
evlerine”,
söz-leri-n-e
“onların
sözlerine”... Metinlerimizdeki örnekler: аtınıñ üst-ü-n-ä “atının üstüne” (BS. 4692), pаdışаnıñ äwinä “padişahın üstüne” (BS. 47-139), qol-u-n-а “onun koluna” (BS. 46-106), аtlаrınа “onların atlarına” (BL. 211-482), bаlаlаrınа “çocuklarına, yavrularına” (BH. 243-56), äwlärinä “evlerine” (Mİ. 181-136), yärlärinä “yerlerine” (NO. 445-16) Metinlerimizde istisna olarak ekin +g sesinin düşmüş şekliyle kullanıldığı birkaç örnek de tespit edilmiştir. Örnekler: düldülä (76-89), bülbülä (152-38) II. 3.4.1.1.3.3. Bulunma Hâli Eki Bulunma hâli ekinin incelediğimiz metinlerde ünlü veya tonlu ünsüzle biten isimlere +da, +dä; tonsuz ünsüzle biten isimlere ise +ta, +tä şekilleri ile eklendiği tespit edilmiştir. Bu ek, Kırım Tatar edebî dilinde ve Türkiye Türkçesinde de aynıdır. Metinlerimizdeki örnekler: yoldа (BS. 17-47), sаrаydа (BS. 34-281), yärdä “yerde” (BS. 20-128), şähärdä “şehirde” (BS. 22-40), Özän-bаştа
591
“Özenbaş’ta” (ÖB. 68-1), vахıttа “vakitte” (ÖB. 70-1), köktä “gökte” (KE. 31010), wäläyättä “vilayette” (KB. 336-43), cänättä “cennette” (ÖB. 81-16) Bulunma hâli eki, iyelik eki alan isimden sonra da gelebilir. Metinlerimizdeki örnekler: qol-u-n-dа “onun kolunda, elinde” (BS. 18-58), Ayа Sofiya cäämі-sі-n-dä “Ayasofya camisinde” (BS. 27-102), bаş tаrаfımdа
“baş
tarafımda”
(BS.
30-205),
töşäg-i-m-dä
“döşeğimde,
yatağımda” (BS. 62-50), töşäg-i-n-dä “onun döşeğinde, yatağında” (BS. 6252) II. 3.4.1.1.3.4. Çıkma Hâli Eki Çıkma hâli ekinin ünlü uyumuna girdiği, ünlüyle ve tonlu ünsüzle biten isimlere +dan, +dän; tonsuz ünsüzle biten isimlere ise +tan, +tän şekilleri ile eklendiği tespit edilmiştir. Bu ek, Kırım Tatar edebî dilinde ve Türkiye Türkçesinde de aynıdır. Metinlerimizdeki örnekler: pаşаlаrdаn (BS. 63-12), känardаn “kenardan”(BL. 208-376), pаdışаlıqtаn “padişahlıktan, devletten, saraydan” (BS. 22-57), yigittän “yiğitten” (KB. 369-9), aхrättän “ahiretten” (NO. 452-3), säbäptän “sebepten” (BS. 51-266), 1. teklik şahıs iyelik ekini alan isimlere /-dan, -den / çıkma hâl eki gelirken iyelik ekindeki /-m / sesi, /-dan, -den / çıkma hâl ekinindeki /-d / sesini nazal olma bakımından kendisine benzeterek /-n / sesine dönüştürür. Bu
durum
Kırım
Tatar
edebî
dilinde
ve
Türkiye
Türkçesinde
görülmemektedir. Metinlerimizdeki örnekler: awzumnan qаn çıqsa < awuz-u-m-dan “ağzımdan” (BS. 41-191), tırnağımnan çıqtı < tırnak-ı-m-dan “tırnağımdan
592
çıktı” (BS. 30-183), tüştü üstümnän < üst-ü-m-den “üstümden” (BS. 38-91), bätimnän “yüzümden” (38-19) İsimler 3.teklik şahıs iyelik ekinden sonra hâl eklerini alırken araya zamir “n”si girer ve kendinden sonra gelen /-dan, -den / çıkma hâl ekindeki /d / sesini kendisine benzetir. Örnekler: özünüñ qаpusunnan çäktі < özünün kapu-su-n-dan çekti “kendi kapısından çekti” (KB. 342-47), sаçınnan äki täl < saç-ı-n-dan eki tel “saçından iki tel” (BS. 39-131) Kırım Tatar edebî dilinde ve Türkiye Türkçesinde, çıkma hâl eki üçüncü şahıs iyelik ekinden sonra zamir “n”si ile isme bağlanır. Kırım Tatar edebî dili örnekleri: bala-sı-n-dan “çocuğundan”, sözleri-n-den “sözlerinden” Türkiye Türkçesinde örnekler: kapı-sı-n-dan “kapısından”, ev-i-nden “evinden”, uyku-su-n-dan “uykusundan” II. 3.4.1.1.3.5. Yükleme Hâli Eki Yükleme hâlinde bulunan isim, cümlede yüklemin bildirdiği ve öznenin yaptığı işten etkilenen unsurdur, nesne görevindedir. Yükleme hâlindeki isimler cümlede “neyi, nereyi, kimi” sorularının karşılığıdır. İncelediğimiz metinlerde, yükleme hâlinde olan isim belirtiliyse yükleme hâli +nI, -n şeklinde alır. Bu ek, kalın ünlülü isimlere +nı,+nu; ince ünlülü isimlere +ni, +nü şeklinde eklenir.
593
Örnekler: aw-nı “avı” (BS. 18-59), аşnı “yemeği” (BS. 19-94), аltınnı “altını” (BS. 25-34), däwlätni “devleti” (BS. 27-98), köy-nü “köyü” (ÖB. 6937), sunu “suyu” (İS. 104-187), Yükleme hâli eki, iyelik eki alan isimlere de gelebilir. Örnekler: аtıñnı “senin atını” (İS. 105-27), аşımıznı “yemeğimizi, 4113), pıçаğımnı “bıçağımı” (BS. 21-9), öksüzlärnі “öksüzleri” (ÖB. 81-6), bu kitaplаrnı “bu kitapları” (İS. 97-22) Bu ekin üçüncü şahıs iyelik eklerinden sonra -n getirilerek veya araya zamir n’si girerek –ı, -i şeklinde geldiği tespit edilmiştir. Örnekler: ötmäg-і-n “onun ekmeğini” (ÖB. 83-9), оn säkiz bіñ аlämіñ til-і-n “on sekiz bin âlemin dilini” (ÖB. 86-5), оnuñ xısmät-і-n “onun kısmetini” (ÖB. 86-18), хаrı-sı-n “onun karısını” (İS. 110-36), qapusun “kapısını” (BS. 26-70) оnuñ kitäb-ı-n-ı “onun kitabını” (İS. 97-18), оn yıllıх аrаc-ı-n-ı “kırk yıllık haracını” (İS. 105-111) Ayrıca bazen sonu ünlü ile biten isimlerden sonra –ı, -i olarak geldiği de görülmektedir. bala-y-ı “çocuğu” (BS. 43-10) sіzdі < siz-ni “sizi” (NO. 428-41) Kırım Tatar edebî dilinde ise bu ek; düzlük-yuvarlaklık uyumuna girmez, kalın ünlülü isimlere +nı, ince ünlülü isimlere +ni olarak eklenir. Örnekler: bala-nı “çocuğu”, kitap-nı “kitabı”, süt-ni “sütü”, köz-ni “gözü”
594
Kırım Tatar edebî dilinde yükleme hâli eki, üçüncü şahıs iyelik eklerinden sonra –n olarak gelir. Ö rnekler: Onuñ balasın körmedim. “Onun çocuğunu görmedim.” Türkiye Türkçesinde ise yükleme hâli eki -ı, -i, -u, -ü’dür. Örnekler: ev-i “evi”, oda-y-ı “odayı”, göz-üm-ü “gözümü” II. 3.4.1.1.3.6. İlgi Hâli Eki İlgi hâli bir ismin başka bir isimle münasebeti olduğunu, kendisinden sonra gelen isme tâbi olduğunu gösteren durumdur. İncelediğimiz metinlerde ilgi hâlinin kalınlık-incelik ve düzlük-yuvarlaklık durumuna göre +nıñ, +niñ; +nuñ, +nüñ şekillerinde isme getirildiği tespit edilmiştir. Örnekler: cääminiñ аzbаrı “caminin bahçesinde” (BS. 18-77), baqmаnıñ maаnası “bakmasının anlamı” (BS. 30-189), şähärnіñ іçі “şehrin içi” (BS. 22-37), fuqаränіñ хаtını “fukaranın karısı” BS. (7-41), küpnüñ qulаğı “küpün kulağı” (BS. 23-66), düldülnüñ üstü < Arp duldul; Hz. Ali’ye peygamber tarafından armağan edilen katırın adı “düldülün üstü” (BS. 4311), quyunuñ qаpаğı “kuyunun kapağı” (BS. 44-50), хuşnuñ yuwаsı “kuşun yuvası” (ÖB. 87-36), qaynana-sı-nıñ äwi “kaynanasının evi” (BS. 31-15), Ayrıca bu ekin birinci teklik şahıs zamirine hem +im, hem de +iñ şeklinde, birinci çokluk şahıs zamirine +im, şeklinde, ikinci şahıs zamirlerine +iñ şeklinde geldiği görülmüştür. Örnekler: mänіm “benim” (Mİ. 173-16), män-іñ awum “benim avım” (BS. 18-61), bіzіm “bizim” (Mİ. 175-8), sänіñ “senin” (İS. 110-30), sіzіñ “sizin” (Mİ. 171-23),
595
Kırım Tatar edebî dilinde -nIñ ekiyle ifade edilen ilgi hâli eki kalınlıkincelik uyumuna girer; ancak düzlük-yuvarlaklık uyumuna girmez. Ayrıca bu ek birinci şahıs zamirlerine –im; ikinci şahıs zamirlerine ise –iñ şeklinde getirilir: menim “benim”, bizim “bizim”, siziñ “sizin” Türkiye Türkçesinde ilgi hâli eki, ünsüzlerle biten kelimelerden sonra –In, ünlülerle bitenlerden sonra –nIn şeklinde gelir. Örnekler: ev-in kapısı, okul-un camı, anne-nin saçı, kuyu-nun ağzı
II. 3.4.1.1.3.7. Vasıta Hâli Eki Vasıta hâli ismin, fiildeki oluş ve kılışta vasıta olarak kullanıldığı veya birliktelik ifade eden durumdur. Metinlerimizde -nan, -nän şeklinde kullanıldığı tespit edilmiştir. Örnekler: аltın аlmаnаn “altın elmayla” (KA. 133-20), aqılınаn baqtı “aklıyla baktı” (NO. 430-49), tаsnän “tas ile” (BS. 47-149), äşäknän “eşek ile” (ÖB. 70-20), хıznän oğlan “kız ile oğlan” (ÖB. 76-74), bäşigіnän “beşiği ile” (ÖB. 86-21), аskärіnän “askeriyle birlikte” (İS. 92-44), säwgülüsünän “sevgilisiyle birlikte” (KA. 127-152), qolunan “kolu ile”, pıçaqnan “bıçak ile”, sağlıqnan “sağlıkla”, аrаbanan “araba ile”, çıraqnan ” mum ile”, tаsnän “tas ile” (BS.), аdаmlarnan “adamlar ile”, xıznan, хıznän “kız ile”, ахılnan “akıl ile”, äşäknän “eşek ile”, хıznän oğlan “kız ile oğlan”, bäşigіnän “beşiği ile” (ÖB.), хolunan, хolunän “kolu ile”, yolunan “yolu ile”, хıznan “kız ile” , ахılımıznan “aklımız ile”, аskärіnän “askeriyle birlikte” (İS.), dırnaqnan “tırnak ile”, ırğatnan “ırğat ile”, tırnağınan “tırnağı ile”, qolunan “kolu ile”, bаltanan
“balta
ile”,
аltın
аlmаnаn
“altın
elmayla”,
säwgülüsünän
“sevgilisiyle birlikte” (KA.), aqılınаn baqtı “aklıyla baktı” (NO. 430-49),
596
хоcаsınan “kocası ile”, хаmçınan “kamçı ile”, хаmçınän “kamçı ile” (Mİ.), Аltınnan, аltınnän “altın ile” (BL)
Kırım Tatar edebî dilinde vasıta hâli eki “minen” edatının ekleşmiş şekli olan –nen’dir ve tek varyantlıdır: bala-nen “çocukla”, at-nen “atla”, kişinen “kişiyle” Kırım Tatar edebî dilinde vasıta hâli ifade eden diğer bir ek de “ile” edatının kalıplaşmasından teşekkül eden –le ekidir. Fakat edebî eserlerde bu ek az kullanılmakta, daha çok ekleşmemiş şekli olan “ile” edatı tercih edilmektedir. Türkiye Türkçesinde vasıta hâli hem “ile” edatı hem de onun ekleşmiş şekli “–le” ile karşılanmaktadır. Ekleşmiş olan şekli kalınlık-incelik uyumuna girmektedir: eli ile ~ eliyle, dede ile ~ dedeyle II. 3.4.1.1.3.8. Eşitlik Hâli Eki Eşitlik eki olan +ca, +cä buncа “bu kadar” (İS. 93-86), göbägіncä “onun göbeğine kadar” (BL. 220-765) kelimelerinde kullanılırken diğer pek çok örnekte +däy eşitlik hâl ekinin kullanıldığı tespit edilmiştir. Örnekler: üydäy “ev kadar, ev gibi” (BH. 255-425) sändäy “senin gibi” (BH. 256-435), cäzdäy “bakır gibi” (KB. 357- 120), süygändäy “sevdiği gibi” (KB. 366-396), mändäy “benim gibi” (KB. 367-428), bіzdäy “bizim gibi” (KB. 373-3), özümdäy “kendim gibi” (KB. 381-224), Kırım Tatar edebî dilinde de eşitlik hâli +CA ve +Day eki ile ifade edilir.
597
Örnekler: balaban-ca “büyükçe”, yañı-ca “daha yenice”, keregin-ce “gerektiği kadar”, qardaş-ça “kardeş gibi” Eski Türkçedeki teg “gibi” edatı Kırım Tatar edebî dilinde ekleşerek +day şekline girmiştir ve tek varyantı vardır. Bu ek ünlü ve ünsüz uyumlarına dirmez. Ayrıca +day ekinin –n enstrümental ekiyle genişlemiş +dayın şekli de Kırım Tatar edebî dilinde çok sık kullanılmaktadır. Örnekler: sütday beyaz tiş “süt gibi beyaz diş”, yapraqlarınday “yaprakları gibi”, özüdayın “kendi gibi”, neday dülber “ne kadar güzel” Türkiye Türkçesinde asıl eşitlik hâli eki -ca, -ce, -ça, -çe’dir. Örnekler: insan-ca, iyi-ce, yavaş-ça, sert-çe... Türkiye Türkçesinde ikinci eşitlik hâli eki -cak, -cek, -çak, -çek’dir. Bu ek Eski Türkçeden beri aslında küçültme yapım ekidir. Fakat sonradan çekim eki olarak eşitlik hâline de gelmiştir: çabu-cak, ev-cek Türkiye Türkçesinde üçüncü eşitlik hâli eki –layın, -leyin’dir: evvelkileyin “evvelki gibi”. Ancak bu ek sonradan çekim eki fonksiyonunu kaybetmiş ve bugün ancak bir iki misalde vir yapım eki hâlinde kalıplaşıp kalmıştır: sabah-leyin, akşam-leyin, gece-leyin II. 3.4.1.1.3.9. Sınırlama Hâli Eki Yönelme hâl eki +ğa, +ge ile eşitlik hâl eki +ca, +cä’nin birleşmesiyle meydana gelen bir ektir. Genellikle üçüncü teklik şahıs iyelik eki almış isimlere gelir. Örnekler: tırnağınaca “tırnağına kadar” (BS. 27-113), tіzіnäcä “dizine kadar” (BS. 45-82), bälinäcä “beline kadar” (BS. 45-83)
598
Kırım Tatar edebî dilinde sınırlama hâli +Ğace, +QAce eki ile ifade edilir: saba-ğace “sabaha kadar”, ev-gece “eve kadar”, vaqıt-qace “vakte kadar”, mektep-kece “metebe kadar” Bu ek I., II., Iıv teklik şahıs ve Iıv çokluk şahıs iyelik eki almış isimlerden sonra +ace, +ece şeklinde gelir: qapu-m-ace “kapıma kadar”, qapu-ñ-ace “kapına kadar”, qapu-s-ın-ace “kapısına kadar”, qapu-ları-n-ace “kapılarına kadar”, ev-i-m-ece “evime kadar”, ev-i-ñ-ece “evine kadar” , ev-in-ece “evine kadar”, ev-leri-n-ece “evlerine kadar” Türkiye
Türkçesinde
ise
sınırlama
hâli
için
ayrı
bir
ek
bulunmamaktadır. II. 3.4.1.1.3.10. Yön Gösterme Hâli Eki Yön gösterme hâli incelediğimiz metinlerde +arı, +ärі şeklindedir. - O saraylаrnıñ іçärіsіndä qırq bir оdа wаr ämiş. “O saraylarının içersinde kırk bir oda varmış.” (BS. 44-37) - Kirpі käldi sarayğa yuqаrı çıхmağa. “Kirpi saraya yukarı çıkmak için gelir.” (İS. 111-28) Kırım Tatar edebî dilinde yön gösterme hâli kalıplaşmıştır: yuqarı “yukarı”, içeri “içeri” II. 3.4.1.1.4. Aitlik Eki +ki aitlik eki, eklendiği isme içinde bulunma ve aidiyet işlevi katar. Bu ek zaman ve yer biliren isimlere doğrudan doğruya eklenmektedir.
599
- Хayr gänä äwälki kibіk turа közlärі sаwulmаdı. “Hayır yine önceki gibi duruyor, gözleri açılmadı.” (BS. 49-198) İncelediğimiz metinlerde +ki aitlik ekinin, daha çok bulunma hâl ekinden
sonra
gelerek
eklendiği
kelimenin
sıfat
ve
zamir
olarak
kullanılmasını sağladığı tespit edilmiştir. - Bаştaqı qawap tuqândäki yaş käldi. “Önceki kavap dükkânındaki genç gelir.” (BS. 55-57) - Köydägі хısаyaqlаrnıñ ötün yarma! “Köydeki kadınları korkutma!” (ÖB.68-18) - Хаpudağı sаldаtnı yıqıp öldürüp, хаçıp Istаmbulğа хаçtı. “Kapıdaki askeri yıkıp öldürerek, İstanbul’a kaçtı.” (ÖB. 85-24) - Däñіzdäki bаlıqlаr “Denizdeki balıklar” (KA. 128-5) - Mіsаfіr bunu kördü, bir şäy yаnındaki bäygä dämädi. “Misafir bunu gördü, yanındaki beye hiçbir şey demedi.” (Mİ. 161-62) Kırım Tatar edebî dilinde de aitlik eki +ki’dir. Bu ek isim kök veya gövdelerine doğrudan eklendiği gibi, isimlerin ilgi ve bulunma hâl eki almış şekillerine de getirilebilir. Örnekler:
aqşamki
“akşamki”,
soñki
“sonraki”,
azbardaki
“bahçedeki”, özüñkine “kendininkine”... II. 3.4.1.2. İsimlerde Soru İncelediğimiz metinlerde soru eki olan +mI’nın genelde kelimenin sonunda yer alıp kelimeye bitişik yazıldığı tespit edilmiştir. Ancak bazen ayrı yazıldığı örneklere de rastlanmaktadır.
600
- Mänіñ gіbі bii xayratçı qul wаrmı? “Benim gibi hayırsever bir kul var mı?” (BS. 24-10) - Sän mäni aqılsızmı bällädiñ? dädi. “Sen beni akılsız mı sandın?” (BS. 52-291) - Yoqsа-ki bаşıñа däwlätmі sаldıñ bаlаm? dädi. “Yoksa başına kısmet mi kondu, çocuğum?” (BS. 52-290) - Bu mіsаfіrdän sual ättі: sän о yärdä bir şäy körmädiñmі. “Bu misafire, sen orada bir şey görmedin mi, diye sorar.” (Mİ. 161-65) - Kördüñmü? “Gördün mü?” (Mİ. 190-120) - Sоñ bay aytа: sän dünyanı gäzdiñ, mäniñ gіbі cumаrt zäñgіn аdаm kördüñmü? dädi. “Sonra bay: Sen dünyayı gezdin, benim gibi cömert, zengin adam gördün mü? der.” (KE. 317-10), - Qulunçaq bаtır dädi: sіzdä bаtırlаrdаnmısız? “Kulunçak Batır: Siz de bahadırlardan mısınız? dedi.” (BH. 294-299) Ayrı yazılanlara örnekler: - Padişa dädi mänі tаnıysіz mı? Dädi “Padişah: -Beni tanıyor musunuz? der.” (KE. 332-86) - Sіz bu käçа Mamutman ayаqtaş bolmаdıñız mı? “Siz bu gece Mahmut ile yol arkadaşı olmadınız mı?” (KE. 332-90) Soru eki +mI ’nın birkaç örnekte +ma, +mä şeklinde kullanıldığı da görülmektedir. - Sоñ bülbül хuşu dädi: ä bаzärgân sän mäniñ sälamіmі аndaki bülbülä söylädiñmä? dädi. “Bülbül; e bezirgân sen benim selamımı oradaki kuşa söyledin mi, diye sorar.” (Mİ. 172-37), - Bаrdı, sоrdu: mındа Qoplаndı bаrmа? dädi. “Gitti; burada Koplandı var mı, diye sordu.” (BH. 305-96)
601
Kırım Tatar edebî dilinde isimlerin soru şekli -mI ile yapılır ve bu ek düzlük-yuvarlaklık uyumuna girmez. Daima kelimenin sonunda yer alır ve kelimeye bitişik yazılır. - yahşımı? “iyi mi?”, sizdemi? “sizde mi?”, kiçkenemi? “küçük mü?” Türkiye Türkçesinde de isimlerin soru şekli -mI ile yapılır. Ancak bu ek düzlük-yuvarlaklık uyumuna girer, daima kelimenin sonunda yer alır ve kelimeden ayrı yazılır. - sıcak mı?, büyük mü?, okuyor musun?, bakabilir miyiz?.... II. 3.4.1.3. İsimlerde Bildirme İsimler, şimdiki zaman, görülen geçmiş zaman, öğrenilen geçmiş zaman ve şart kipiyle şahıslara göre çekilirler.
II. 3.4.1.3.1 Şimdiki Zaman İsmin şimdiki zaman çekiminde ek fiil düşer ve ismin üzerine zamir kökenli şahıs ekleri getirilir. - Bunuñ bаrdır bir büyük qаzаn, bir dä ufaq qаzаn. “Bunun bir büyük kazanı, bir de ufak kazanı vardır.” (BS. 31-2) Ayrıca bazı örneklerde 1. teklik şahıs çekiminde zamir kökenli şahıs ekinin “-mın” şeklinde geldiği görülmektedir. - Män ayttım: fälаn аdаmnıñ qızımın, dädim. “Ben; falan adamın kızıyım, dedim.” (BS. 33-259) - Ürüyä bir аdаmnıñ хаrısımın dädi. “Ürüya denen bir adamın karısıyım, diye cevap verir.” (İS. 109-9)
602
İsmin şimdiki zaman çekiminde olumsuzluk “değil” kelimesiyle yapılır ve şahıs ekleri bu kelimeye eklenir. - Män tiläncі dügülüm dädi. “Ben dilenci değilim, dedi.” (BS. 27-92) - Ädigä söylädi: yoq män Ädigä tügülmän, qaydаn biläsіn mäni, dädi, nä bolğanın? “Edige; hayır ben Edige değilim, nereden tanıdın beni, kim olduğumu, der.” (BH. 263-269) - Sändä Çıñgız tügülsän. “Sen de Cengiz Han soyundan değilsin.” (KB. 361-239) Kırım Tatar edebî dilinde isimin şimdiki zaman çekiminde ek fiil düşer. İsimler, zamir kökenli şahıs ekleriyle çekimlenir. Şimdiki zaman çekiminin olumsuzu “değil” kelimesiyle yapılır. “değil” isimlerden sonra gelir ve zamir kökenli şahıs ekleri bu kelimeye eklenir. - ocapçe-m “hanım öğretmenim”, kiyik-siñ “yabanîsin”, qayda-mız “neredeyiz”, kiyev-siñiz “damatsınız” ... - Tatar-ım “Tatarım”, Tatar-sıñ “Tatarsın”, Tatar-(dır) “Tatardır”, Tatar-mız “Tatarız”, Tatar-sıñız “Tatarsınız”, Tatarlar-dır. - yahşı değil-im “iyi değilim”, yahşı değilsiñ “iyi değilsin”... Türkiye Türkçesinde isim fiilin şimdiki zaman çekiminde ek fiilin kökü, şekil ve zaman eki düşmüş, geriye şahıs ekleri kalmıştır. Bu şahıs ekleri de düşen kök, şekil ve zaman eklerinin mânâ ve fonksiyonlarını üzerine almıştır. Şimdiki zaman çekiminin olumsuzu “değil” kelimesiyle yapılır. “değil” isimlerden sonra gelir ve zamir kökenli şahıs ekleri bu kelimeye eklenir. - evde-y-im, evde-sin, yorgun-uz, yorgunsunuz, yorgun-lar... - çocuk değilim, yaşlı değilsin, tembel değiliz ...
603
II. 3.4.1.3.2. Görülen Geçmiş Zaman İncelediğimiz metinlerde, Eski Türkçedeki “er-” ek fiilinin –r’sinin düşerek e- şekline geldiği görülmüştür. İsim fiilin görülen geçmiş zamanı eisim-fiiline –DI
görülen geçmiş zaman ekinin getirilmesiyle meydana
gelmiştir. Görülen geçmiş zaman ekinden sonra iyelik kökenli şahıs ekleri getirilmiştir. - Qalımcа xayrat ätkän bir bay ädim. “Hâlime göre yardım eden bir zengindim.” (BS. 27-92) - Män özüm yaş qısçıq ädim. “Ben genç bir kızdım.” (BS. 33-250) - Ana närädä ädiñ? dädilär. “Ana neredeydin, dediler.” (KA. 127167) - Оrtа аlı bir aqay ädi. “Orta halli bir adamdı.” (BS. 33-246) - Pаrаdan bir küp аltın wаr ädi. “Parayla dolu bir küp altın vardı.” (BS. 33-247) İsim fiilin görülen geçmiş zamanının olumsuzu “tügül edi” ile yapılır. - O dа Çıñgız tügül ädі. “O da Cengiz Han soyundan değildi.” (KB. 361-243) - Mäniñ bаbаm mutlаq bir zängіn аdаm dägil ädi. “Elbette benim babam zengin bir adam değildi.” (BS. 33-244), İsim fiilin görülen geçmiş zaman çekimi Kırım Tatar edebî dilinde de metinlerimizdeki çekimlerle aynıdır. - bar edim “vardım”, Tatar ediniz “Tatardınız”, kişi değil edik “kişi değildik” ... Türkiye Türkçesinde isim fiilin görülen zaman çekimi i- fiiline görülen geçmiş zaman eki eklenir. -
hasta-y-dı-m, çocuk-tu-lar ...
604
II. 3.4.1.3.3. Öğrenilen Geçmiş Zaman İncelediğimiz metinlerde isim-fiilin öğrenilen geçmiş zamanının, eisim-fiiline -ken öğrenilen geçmiş zaman ekinin getirilmesiyle meydana geldiği tespit edilmiştir. - Nä güzäl äkän! nä tаtlı äkän aşаmağa! “Yemek için ne güzelmiş, ne tatlıymış.” (BS. 39-133) - Kätіr çıraqnan baqayıq naslı bаlа äkän bu? dädi. “Getir çırayla bakalım nasıl çocukmuş bu, der.” (BS. 57-107) İsim fiilin öğrenilen geçmiş zaman çekimi Kırım Tatar edebî dilinde de metinlerimizdeki çekimlerle aynıdır. - yahşı eken-miz “iyiymişiz”, Tatar eken-siñiz “Tatarmışsınız”, yahşı değil eken-im “iyi değil mişim”... Türkiye Türkçesinde isim fiilin zaman çekimi i- fiiline öğrenilen geçmiş zaman eki eklenir. -
güzel-miş-iz, sağlıklı-y-mış-sınız, ...
II. 3.4.1.3.4. Şart İsim fiilinin şartı “ol-” yardımcı fiiline “-sa” şart ekinin getirilmesiyle yapılır. Örnekler: - Şindi bu аtäş yaqacılаrğа ämr ätkän kim dä kälsä аtäşkä Аbıl Аzіz bаzırgân bolsа dа аtıñız аtäşkä! “Şimdi bu ateş yakıcılarına, kim gelirse gelsin, Abıl Aziz bezirgân bile olsa ateşe atınız, diye emreder.” (ÖB. 76-83) - Bu dünyädä yаñğız bolsаñ “Bu dünyada yalnızsan” (KB. 370-14) - Bu käçä yаtаrbıs, tüş körürbіs, qaysımıznıñ tüşü yaqşı bolsа о yäsіn! dädilär. “Bu gece yatalım, rüya görürüz, hangimizin rüyası iyiyse o yesin.” (NO. 454-32) - Nоğay bolsа zıntıq tır. “Noğay ise zındıktır.” (NO. 491-5)
605
İsim fiilin şart çekimi Kırım Tatar edebî dilinde de metinlerimizdeki çekimlerle aynıdır. Olumsuz çekimi de “olmasa” kelimesi ile yapılır. - yahşı olsa-m “iyi olsam”, yahşı olsa-ñız “iyi olsanız”, yahşı olmasaq “iyi olmasak”... İsim fiilin şart çekimi Türkiye Türkçesinde “ i-se + iyelik menşeli şahıs ekleri” şeklindedir. Çoğu zaman i- kökü düşer ve –sa / -se eki ismin üstüne eklenir. Örnekler: güzel-se-m, uzakta-y-sa-n, iyi-y-se-k .... II. 3.4.2. SIFAT II. 3.4.2.1. Nitelendirme Sıfatları Nitelendirme sıfatları, varlıkları durum, şekil ve renk bakımından niteleyen sıfatlardır. - Aq quu “ak kuğu” (BH. 293-255) - Qara quş ayttı “kara kuş” (AS. 414-40) - Nä zаmаn qaytаrsаñız maña qırmızı gämіnі kätіrіz. “ne zaman dönerseniz bana kırmızı gemiyi getirin, dedi.” (Mİ. 194-39) - balaban yılanlаr “büyük yılanlar” (BS. 62-37) - Bunuñ bаrdır bir büyük qаzаn, bir dä ufaq qаzаn “Bunun bir büyük kazanı, bir de ufak kazanı vardır.” (BS. 31-2) - Çuwаlıñ ağızını bаğlаdı bir uzun yіp. “Çuvalın ağzına uzun bir ip bağlar.” (Mİ. 183-14) - Bir öksäk sаray kördü. “Yüksek / büyük bir saray gördü.” (İS. 9969) - Bіr bаlа yaña tuup qıbırdap yаtаr аnаsı yoq. “Yeni doğmuş bir çocuk kıpırdanıp yatıyır, annesi yok.” (NO. 432-112) - Qana yäñi urbаñız, dii“Hani yeni giysileriniz, der.” (KÖ. 495-84) - Qaray äski rubаmän kälä. “Bakar, eski giysileriyle geliyor.” (KÖ. 495-83)
606
- Sän maña аşаmаsı tаtlı, kötärmäsі yäñil bäwlä bir аş bіşіr. “Sen bana yemesi tatlı, taşıması kolay böyle bir aş pişir.” (BS. 24-19) - Qızı ayttı: о qolay bіr іştіr, dädi. “Kız, o kolay bir iştir, dedi.” (NO. 449-136) - Gändilärnі bir yaqşı аdаm göstärdilär. “Kendilerini iyi adam olarak gösterdiler.” (KE. 319-609)
II. 3.4.2.2. Belirtme Sıfatları II. 3.4.2.2.1. İşaret Sıfatları İsimleri işaret etmek için kullanılan sıfatlardır. Metinlerimizde “bu, şu, ol, anaw, mınaw” işaret sıfatlarının kullanıldığı tespit edilmiştir. - Bu Tämіr qаnnı kim toqtаtır? Dädilär. “Bu Temir Han’ı kim durdurur, dediler.” (NO. 481-50) - Şu аltınnı wärgän sоñ qalibіmä bu käldi. “Şu altını verdikten sonra kalbime bu geldi.” (BS. 26-79) - Ol аdаm dii-ki, sän urа! urа! däp qıçqır! dii“O adamlar; sen ura, ura, diye bağır, derler.” (BS. 17-54) - Anaw mullа dädi. “Bu molla dedi.” (ÖB. 84-37) - Anaw хuş mağriptä warmіş anaw хız bаlаnı bäşigіnän аlıp kälmіş şu аdağа. “Bu kuş, doğuya varır, o kız çocuğunu beşiğinden alıp şu adaya gelir.” (ÖB. 86-19) - Quş sаbısı qız: mınaw аdаmğа ayttı. “Kuşun sahibi kız, bu adama söyledi.” (BS. 42-215) - Mınaw qаrı dädi ki: “Bu kadın dedi ki:” (BS. 59-176) Kırım Tatar edebî dilinde işaret sıfatları şunlardır: bu, şu, o, anavı, mınavı.
607
Örnekler: bu qız “bu kız”, şu apaqay “şu kadın”, o qart “bahsi geçen yaşlı”, anavı bala “işte o çocuk”, mınavı kişi “işte bu adam” ... Türkiye Türkçesinde işaret sıfatları; bu, şu, o’dur. Örnekler: bu kitap, şu okul, o ev ... II. 3.4.2.2.2. Sayı Sıfatları II. 3.4.2.2.2.1. Asıl Sayı Sıfatları - Bir dаğı warsa, yoldа bir ölük kälip-yаtır. “Bir daha gider ki, yolda bir ölü getirirler.” (BS. 17-33) - Qayttı musаfır, käldi fuqaränіñ äwіnä äki küräk аltınnı fuqаrägä wärdi äpіsіn. “Misafir döndü geldi fakirin evine, iki kürek altını fakire verdi.” (BS. 26-64) - Bаqsаm bu sаray іçіndä üç qız war. “Baktım bu saray içinde üç kız var.” (BS. 30-203) - O аdаm buğanı аlıp dört аyağın baylаp, оrtаdа bir ağaç käçіrіp оmuzuna хoyup kättі. “O adam, boğayı alıp dört ayağını bağlayarak ortasından bir ağaç geçirip omzuna koyup gitti.” (ÖB. 68-24) - Bіz bundan bäş аltı baqlа bоğdаy çığаr däp аytаmız. “Biz buradan beş altı bakla buğday çıkar diye söylüyoruz.” (BS. 31-23) - Yädi däryänıñ оrtаsındа su biyälärі wаr dır, dädi. “Yedi deryanın ortasında su perileri vardır, onu alıp gelsin, der.” (BS. 40-173) - Оn säkiz yaşına аzrаdı о хıznı. “O kızı on sekiz yaşına kadar büyüttü.” (ÖB. 86-24) - Doquz ay оn kündä bir är äwliyat doğdu. “Dokuz ay on günde bir erkek evlatları dünyaya gelir.” (ÖB. 87-44) - Aylı bir оn säkiz, yіgіrmä yаşınа о äwlаd gäldi. “Bir süre sonra o evlat on sekiz, yirmi yaşına gelmiş.” (KB. 345-34)
608
II. 3.4.2.2.2.2 Sıra Sayı Sıfatları Asıl sayı sıfatlarının sonuna +ncI eki getirilerek yapılmıştır. - Qırq birіnci оdаyı dа аştı. “Kırk birinci odayı da açtı.” (BS. 44-59) - Qarаman Bаtır kätti musаfіrlikkä äkincі kündä, о dа dädi: (BS. 6238) - Оtuz doğuzunçı kün bir köz qоyа däli, qırqıncı künü bir köz dağа qоyа, kötärä padışağa, tämänä ätä: “İkinci gün misafirliğe Karaman Batır gider, o da:” (BS. 62-38) - Üçüncі хaynatхаn su äkimgä bär! “Üçüncü kaynatılan suyu hekime ver.” (İS. 103-179) - Säkizіncі yılı gänä käldi äwinä. “Sekizinci yıl gene evine gelir.” (Mİ. 178-51) Kırım Tatar edebî dilinde sıra sayı sıfatları da asıl sayı isimlerine -ncI eki getirilerek yapılır ve her zaman dar ünlülüdür. Örnekler: ekinci “ikinci”, üçinci “üçüncü”, dörtünci “dördüncü” ... Türkiye Türkçesinde ise bu ek, aynı olmakla beraber düzlükyuvarlaklı uyumuna girmektedir. Örnekler: üçüncü, dördüncü, onuncu ... II. 3.4.2.2.2.3. Üleştirme Sayı Sıfatları Asıl sayı sıfatlarının sonuna +Ar, +şAr eki getirilerek yapılır. - Yаbаnaqtaki doquz kösälärі birär sığırlаrı war ädi. “Yabanak’taki dokuz kösenin birer sığırları vardı.” (Mİ. 177-3) - Sоñ Şäşän, dädi, qаndа mändä bіr ärkäk аdаm Аllа bärgändir äkіşär yumurtqа, bіz bіrär аldıq üç bоldu, sändä äç dа yоq, sаğа üş
609
yumurtqa bärdim, ämdі bаrаbаr bоldu. “Han ve ben de bir erkek adamız, Allah bize ikişer yumurta vermiştir, biz birer aldık üç oldu. Sende hiç yoktu, üç yumurta verdim, şimdi eşit oldu.” (NO. 465-16) Üleştirme sayı sıfatları Kırım Tatar edebî dilinde ve Türkiye Türkçesinde aynıdır. II. 3.4.2.2.2.4. Kesir Sayı Sıfatları İncelediğimiz metinlerde sadece “yarım” kesir sayı sıfatına rastladık. - Fuqаrä qоcаsı bügün tаpsа yarım ötmäk, äwinä kätirä bu yarım ötmäknі, аşаylаr. “Fukara kocası bugün yarım ekmek bulsa evine getirir, bu yarım ekmeği yerler.” (BS. 22-49) Kırım Tatar edebî dilinde kesir sayı sıfatları +DAn çıkma hâl ekiyle yapılır. Örnekler: dörtten bir ( 1/4 ), sekizden üç ( 3/8 ), beş bütün dörtten üç ( 5 ¾ ), sekiz bütün yüzden yirmi ( 8,20 ) ... Türkiye Türkçesinde kesir sayı sıfatları tek kelime hâlinde değil, bir kelime grubu şeklinde bulunurlar: üçte bir ekmek, dörtte üç elma ... II. 3.4.2.2.3. Belirsizlik Sıfatları - Bir yaşnıñ аdı Üçkündür. “Bir gencin adı Üçkündür idi.” (BA. 31-1) - Bu dädi: mänim bir хаç аrаbа şаrаbım bаr, оnu sаtmаa kätirdim. “Bu; benim birkaç araba şarabım var, onu satmaya getirdim, diye cevap verir.” (ÖB. 79-37) - Аmmа оğlu bir аz aqıldan tüşkän ädi. “Amma oğlu biraz akılsızdı.” (Mİ. 183-5)
610
- Bu şähärnіñ іçіndä bir bäk fuqаrä аdаm bаr ädi, аlay хаlq о аdаmğа yalаncı, аynacı diilär. “Bu şehrin içinde çok fakir bir adam vardı, bütün halk o adama yalancı, kurnaz diyordu.” (BS. 22-37) - Sänіñ ilän maña bütün yağа хаrşı tuğran kişi bаrmа? “Seninle bana bütün düşmana karşı duran kişi var mı?” (ÖB. 85-20) - Fılan yärdä bir çoqraq war dır, dädi, аnа yayqаnırsın, dädi. “Falan yerde bir kaynak vardır, orada yıkanırsın, dedi.” (KA. 145-119) - O bayğа tilänçi kälsä һär tilänçigä här kün bir аltın wärä. “O zengine, dilenci gelse her dilenciye her gün bir altın verirmiş.” (BS. 24-2) Kırım Tatar edebî dilinde belirsizlik sıfatlarının belli başlıları şunlardır: bir kişi “bir adam”, biraz ötmek “biraz ekmek”, bazı kün “bazı günler”, bir talay halq “bir miktar insan grubu”, çoq kitap “çok kitap”, bayağı quzu “epey kuzu”, qaysı bir adam “bazı adamlar” ... Türkiye Türkçesinde belirsizlik sıfatlarının belli başlıları şunlardır: bir akşam, bütün yollar, bir kaç kuruş, başka gün, bazı gençler, her yıl, kimi zaman, çoğu gün, çok ev, hiç kimse, fazla işçi ... II. 3.4.2.2.4. Soru Sıfatları İncelediğimiz metinlerde “ne, qaysı, qaç” soru sıfatlarının kullanıldığı tespit edilmiştir. - Ayt maa äwiñіz nä yärdä? “Söyle bana eviniz nerededir?” (BS. 4698) - Cärmän suwu ölçii ädim, qaysı köp däp. “Hangisi çoktur diye yerle suyu ölçüyordum.” (AS. 414-51) - Qaç kün boldu sänіñ mındа yаtqаnıñ? “Sen burada yatalı kaç gün oldu?” (KE. 323-198)
611
Kırım Tatar edebî dilinde soru sıfatları “qa” ve “ne” soru kelimelerinden türetilmiş kelimelerdir. Soru sıfatlarının bazıları şunlardır: qaysı / angi “hangisi”, neday / nedayın “nasıl”, qaç “kaç”, qaçıncı “kaçıncı”, qaydaki / neyerdeki “neredeki”, qaçar “kaçar” ... Türkiye Türkçesinde soru sıfatlarının belli başlıları şunlardır: kaç kişi, hangi kitaplar, ne gün, nasıl yer, neredeki ağaç ...
II. 3.4.3. ZAMİR II.3.4.3.1. Şahıs Zamirleri Zamirler, ismin yerini tutan isim soylu kelimelerdir. Metinlerimizde şahıs zamirlerinin isimler gibi işletme eki alarak çekimlere girdiklerini tespit ettik. Ama birinci ve ikinci teklik şahıs zamirleri, yaklaşma hâli ekini alırken ses değişikliğine uğramıştır. Zamirin kökeninde kalınlaşma olmuş; zamirin sonundaki / n / sesi ile ekin başındaki / g / sesi birleşerek / ñ / sesine, ekteki / e / ünlüsü ise kalınlaşarak / a / sesine dönüşmüştür. Hatta bazı cümlelerde / ñ / sesi de düşerek hece birleşmesinin olduğu da tespit edilmiştir. Men-ge > maña > maa, sen-ge > saña > saa Üçüncü teklik şahıs zamirinde ise, zamir / n /’ si ile / g / sesi birleşerek / ñ / sesine dönüşmüştür. o-n-ğa > oña İlgi hâli ekinin, birinci teklik şahıs zamirine hem +im, hem de +iñ şeklinde, birinci çokluk şahıs zamirine +im, şeklinde, ikinci şahıs zamirlerine +iñ şeklinde geldiği görülmüştür.
612
Örnekler: mänіm (Mİ. 173-16), män-іñ awum (BS. 18-61), bіzіm (Mİ. 175-8), sänіñ (İS. 110-30), sіzіñ (İS. 171-23) Yükleme hâli eki +nI, sonu /n/ sesi ile biten birinci ve ikinci teklik şahıs zamirlerine eklenirken yan yana gelen /n/ seslerinden birinin düştüğü görülmüştür. men-ni> mäni, sen-ni > säni Üçüncü teklik şahıs zamiri hem Eski Türkçedeki “ol” şeklinde hem de -l sesi düşmüş “o” şeklinde kullanılmıştır. Bunların yanısıra üçüncü teklik şahıs zamirinin hâl ekleriyle çekime girerken zamir kökeninin “a” lı şekillerinin de kullanıldığı tespit edilmiştir. İncelediğimiz metinlerde çokluk şahıs zamirlerinin vasıta hâl ekiyle çekimlenmiş şekillerine rastlayamadık. - männän, sännän, onan Eşitlik hâl eki sadece ikinci teklik şahıs ve birinci çokluk şahıs zamirleriyle
çekimlenmiş
şekillerinde
kullanılırken
diğer
kullanılmış şekillerine rastlayamadık. Örnekler: sändäy, bіzdäy
şahıslar
da
613
II.3.4.3.1. Şahıs Zamirleri Tablosu Teklik Şahıs Hâller Yalın H.
1.
2.
Çokluk Şahıs 3.
1.
2.
3.
män
sän
o
bіz
sіz
olаr
(3-85)
(131-256)
(5-120)
(1-23)
(89-65)
(45-5)
ol (45-22) Yükleme Hâli
mäni
säni
anı
bіzі
sіznі
olаrnı (78-
(160-94)
(131-257)
(1-26)
(49-12)
(101-30)
14)
onu
sіzі
(13-131)
(147-120)
Yönelme
maña
saña
aña
bіzä
sіzä
alаrğа
Hâli
(8-75)
(133-310)
(89-69)
(49-10)
(151-25)
(95-10)
maa
saa
oña
sizgä
olаrа
(12-104)
(223-113)
(319-3)
(457-4)
(151-4)
mändä
sändä
andа
bіzdä
sizdä
(151-24)
(85-127)
(33-194)
(4-98)
(45-12)
bаñа (130239) Bulunma Hâli
ondа (376-73) Çıkma
mändän
sändän
andan
bіzdän
sіzdän
olаrdаn
Hâli
(12-101)
(5-125)
(7-28)
(46-455)
(13-152)
(239-607)
Vasıta
männän
sännän
onan
-
Hâli
(326-7)
(130-217)
(81-34)
Eşitlik Hâli
sändäy
bіzdäy
(234-
(347-3)
437) İlgi Hali
mänіñ
sänіñ
onuñ
bіzіm
sіzіñ
olаrnıñ
(3-61)
(130-240)
(13-132)
(155-8)
(8-73)
(4-93)
mänіm (3-71)
614
Kırım Tatar edebî dilinde şahıs zamirleri ve çekimli şekilleri ise şöyledir. 1. şahıs
2. şahıs
3. şahıs
hâller
teklik
çokluk
teklik
çokluk
teklik
çokluk
Yalın hâl
men
biz
sen
siz
o
olar
İlgi hâli
menim
bizim
seniñ
sizim
onıñ
olarnıñ
Yükleme
meni
bizni
seni
sizni
onı
olarnı
maña
bizge
saña
sizge
oña
olarğa
mende
bizde
sende
sizde
onda
olarda
menden
bizden
senden
sizden
ondan
olardan
Vasıta
mennen
biznen
sennen
siznen
onnen
olarnen
hâli
menimnen
Eşitlik
mence
bizce
sence
sizce
olarca
hâli
menimce
biz
seniñ(cesine)
siziñce
olarcasına
hâli Yönelme Hâli Bulunma hâli Çıkma hâli
(im)cesine Eşitlik
mendey
bizdey
cesine mendey
bizdey
onday
olarday
hâli
Türkiye Türkçesindeki şahıs zamirleri ve çekimli şekilleri ise şöyledir. 1. şahıs
2. şahıs
3. şahıs
hâller
teklik
çokluk
teklik
çokluk
teklik
çokluk
Yalın hâl
ben
biz
sen
siz
o
onlar
İlgi hâli
benim
bizim
senin
sizin
onun
onlarnın
Yükleme
beni
bizi
seni
sizi
onu
onları
bana
bize
sana
size
ona
onlara
bende
bizde
sende
sizde
onda
onlarda
benden
bizden
senden
sizden
ondan
onlardan
benimle
bizimle
seninle
sizinle
onunla
olarla
hâli Yönelme Hâli Bulunma hâli Çıkma hâli Vasıta hâli
615
II. 3.4.3.2. İşaret Zamirleri Varlıkları işaret ederek temsil eden kelimelerdir. Varlıklar işaret edilirken mekân veya zaman içindeki uzaklık-yakınlık belirtir. İnceledğimiz metinlerde işaret zamiri olarak; “bu, şu, o, bunlar” kullanılmıştır. “şu, o” zamirlerinin çokluk şekilleri olan “şunlar, onlar / olar” zamirlerine ve hâl ekiyle çekimlenmiş şekillerine rastlanmamıştır. II.3.4.3.2. İşaret Zamirleri Tablosu Teklik Hâller Yalın H.
1.
Çokluk 2.
3.
1.
bu
o
buñlаr
(3-58)
(18-287)
(140-20)
ol (45-22) Yükleme Hâli Yönelme Hâli
Şunu
onu
buñlаrı
(250-949)
(20-43)
(48-24)
buñа
şuñа
buñlаrа
(27-18)
(280-90)
(140-8)
muna (20-39) Bulunma
mındа
andа
Hâli
(19-14)
(237553) ondа (212-72)
Çıkma
mundan
andan
Hâli
(30-96)
(221-44)
Vasıta
Şunumаn
Hâli
(286-183)
-
Eşitlik
munday
Şunday
Hâli
(376-43)
(286-11)
Bunuñ
Şunuñ
onuñ
Bulаrnıñ
(1-2)
(10-46)
(39-44)
(8-64)
İlgi Hali
2.
3.
616
Kırım Tatar edebî dilinde işaret zamirleri ve çekimli şekilleri ise şöyledir. çok yakın
uzakta olan
yakın olan
Hâller
teklik
çokluk
teklik
çokluk
teklik
çokluk
Yalın hâl
şu
Şular
bu
bular
o
olar
İlgi hâli
şunıñ
şularnıñ
bunıñ
bularnıñ
onıñ
olarnıñ
Yükleme
şunı
şularnı
bunı
bularnı
onı
olarnı
şuña
şularğa
buña
bularğa
oña
olarğa
şunda
şularda
bunda
bularda
onda
olarda
şundan
şulardan
bundan
bulardan
ondan
olardan
şunen
şularnen
bunen
bularnen
onnen
olarnen
hâli Yönelme hâli Bulunma hâli Çıkma hâli Vasıta hâli Türkiye Türkçesindeki işaret zamirleri ve çekimli şekilleri ise şöyledir.
çok yakın
uzakta olan
yakın olan
Hâller
teklik
çokluk
teklik
çokluk
teklik
çokluk
Yalın hâl
bu
bunlar
şu
şunlar
o
onlar
İlgi hâli
bunun
bunların
şunun
şunların
onun
onlarnın
Yükleme
bunu
bunları
şunu
şunları
onu
onları
buna
bunlara
şuna
şunlara
ona
onlara
bunda
bunlarda
şunda
şunlarda
onda
onlarda
bundan
bunlardan şundan
şunlardan
ondan
onlardan
bununla
bunlarla
şunlarla
onunla
olarla
hâli Yönelme hâli Bulunma hâli Çıkma hâli Vasıta hâli
şununla
617
II. 3.5.3.3. Belirsizlik Zamirleri Kişi veya nesneleri belirsiz bir şekilde temsil eden belirsizlik zamirlerine metnimizde şu şekilde rastlanmıştır. - Kämä yalаn, kämä kärçäk “Kimi yalan, kimi gerçek” (KA. 131-99) - Çıхtı, sаraynı käzdi, bir kim sänі bulmаdı. “Çıkar sarayı gezer, hiç kimseyi bulamaz.” (İS. 99-71) - Аtаlıq dädi bіr bаlаnı tаptım ädiktä, bіlmän Qutluğayа biinіñ bаlаsımı bіlmän bаşqа. “Atabey; bir çocuk buldum hendekte, bilmem Kutlukaya Bey’in çocuğu, bilmem başkasının, der.” (BH. 250-269) - Bіr qızаrtmа quş bіr säändä, qаrı dädi özü özünä: bіr yilägіn qоpаrıp аlıp bärsäm ayp, äpsіn bärsäm Qutluğaya biidän qоrqаmın. “Bir sahanın içinde bir kızartılmış kuş, kadın kendi kendine: Bir yağlı kanat veya budunu koparıp versem ayıp, hepsini verirsem Kutlukaya Bey’den korkuyorum.” (BH. 246-144) - Bіräwünüñ üyünä tüşüp mısаfır bоlа. "Birisinin evine gelip misafir oldu.” (BH. 273-64) - Här käz оqudu, baqtı аñnadı. “Herkes okudu, baktı anladı.” (KÖ. 499-163) - Sän о şähärnі sаrıp аldа kimsä şähärіnä kirmässіn! “Sen o şehri sarıp al da hiç kimse şehre girmesin, diye emreder.” (İS. 115-14) Kırım Tatar edebî dilinde belirsizlik zamirlerinin bazıları şunlardır: kimdir “herhengi biri”, nedir “herhangi bir nesne”, başqası “başkası”, bir kim “birisi”, iç bir kimse “hiç kimse”, birev “birisi”, alayı “hepsi” … Türkiye Türkçesindeki belirsizlik zamirlerinden bazıları şunlardır: biri, bazısı, kimi, kimisi, hepimiz, birisi, hepsi; birkaçı, her biri, hiçbiri hiç kimse …
618
II. 3.4.3.4. Soru Zamirleri Soru zamirleri, varlıkları soru yoluyla temsil eden kelimelerdir. Metinlerimizde tespit edilen soru zamirleri şunlardır: - Хаtını käldi, sоrdı: kim qıçqırdı? däp. “Kadın gelir, kim bağırdı, diye sordu.” (BS. 18-67) - Sandıqnıñ qаpаğını аçqаndа ırğat çıqtı, ayttı qayda kitäsіñіz mäni tаşlаp? dädi. “Sandığın kapağını açınca ırgat çıktı ve beni bırakıp nereye gidiyorsunuz, diye sordu.” (KA. 130-47) - Sänіñ оrnuñdа män yataym! dädi, qaysımız bäk bаtırmız, dädi. “Senin yerinde ben yatayım, bakalım hangimiz daha bahadırız! der.” (BH. 299-440) - Sоñ Üçkündür sоrа: bäräkätli olsun! dägän söz yärämаsа, nä аytayım? dii“Sonra Üçkündür, bereketli olsun, denen söz doğru değilse ne söyleyeyim, diye sorar.” (BH. 17-40) Kırım Tatar edebî dilinde soru zamirlerinin bazıları şunlardır: kim “kim”, kimge “kime”, qayda “nerede”, qaysı “hangisi”, qaçqa “kaça” … Türkiye Türkçesindeki soru zamirlerinden bazıları şunlardır: kim, ne, neyi, nesi, hangisi, kaçı … II.3.4.3.5. Dönüşlülük Zamiri İncelediğimiz metinlerde dönüşlülük zamiri olarak “öz, kendi, gendi” kelimelerinin kullanıldığı tespit edilmiştir. - U yärdi dädi tiläncі “а bay, dädi, gändi gändinі kötärdiñ günäһkär olduñ, о sіzіñ xayratıñız xayratmı? “O dilenci zengine: “Kendi kendini yücelttin günahkâr oldun, bu sizin hayratınız hayrat mı? dedi.” (BS. 24-11)
619
- Tuttum bir çüft tärlik, öz іşіmdän wärmädim, bаşqа іş wärdim. “Tuttum yine bir çift kendi işimden vermedim, başka iş verdim.” (14-171) - Säs аçuwlаndı gändi gädiñä bäni munasıp körmädiñ, dädi. “Sesi öfkelendi, kendi kendine, beni münasip görmedin, der.” (BS. 30-178) - Özüñ іşіñnі wär! dädi. “Kendi işinden ver, dedi.” (BS. 29-173) - Xаbärіm аlmаdı özümnüñ, bir dа baqsаm mіnarä töpäsіndä boldum һäç qız yoq. “Kendimde değildim, bir de baktım minare tepesindeyim, hiç kız yok.” (BS. 31-228) - O fuqаränіñ qarısı ölä, bir dа oğlu ölä, bir özü dаa bir qızı qаlа. “O fukaranın hem karısı hem de oğlu ölür; bir kendi bir de kızı kalır.” (BS. 35-3) - Mınaw qаrı dädi ki: ämdi pаrаyı böläk qаzanalаr dii аşa kändi dädi. “Bu kadın; şimdi parayı hediye olarak kazananlar kendileri yiyor, der.” (BS. 59-176) Kırım Tatar edebî dilinde dönüşlülük zamiri “öz” ve “kendi” kelimeleridir, her zaman iyelik ekleri ile birlikte kullanılırlar. özüm
özüñiz
kendim
kendiñiz
özümniñ
özüñizniñ
kendimniñ
kendiñiziñ
özümnen
özüñiznen
kendimnen
kendiñiznen
Türkiye Türkçesinde dönüşlülük zamiri “kendi” dir, “öz” dönüşlülük zamirinin kullanımı oldukça azalmıştır. II.3.4.4. ZARFLAR Zarlar, fiillerin, sıfatların, sıfat-fiillerin ve görev bakımından zarf niteliğindeki kelimelerin anlamlarını zaman, ölçü, niteleme, yer, yön gibi çeşitli bakımlardan etkileyerek daha belirgin duruma getiren veya sınırlayan kelime türüdür. 14 Metinlerimizde tespit edilen zarf çeşitleri ve örnekleri şunlardır. 14
Zeynep Korkmaz, Gremer Terimleri Sözlüğü, s.178.
620
II. 3.4.4.1. Yer Zarfları Fiilin yerini ve yönünü belirleyen zarflardır. - Kirpі käldi sarayğa yuqаrı çıхmağa. “Kirpi saraya yukarı çıkmak için gelir.” (İS. 111-28), - Dä bir üç dört аyaq qаlğanda yuwаrlаndı kättі аşаğа, bir äхtiyаr kirpi ädi. “İhtiyar bir kirpiydi, tam üç dört basamak kalınca yuvarlanıp aşağıya gider.” (BS. 45-94) - Bir kün Tuulı bay käldi qızına, Tulubaynıñ bаşı töbän. “Bir gün Tuulı bey başı önde, kızına geldi.” (AS. 404-117) Kırım Tatar edebî dilinde kullanılan yer zarflarının bazıları şunlardır: yuqarı çıq- “yukarı çıkmak”, keri qayt- “geriye dönmek”, aqlav ket- “uzağa gitmek”, qasavetten iraq qal- “dertten uzak kalmak”, yan-yanaşa yür“yanyana yürümek” … Türkiye Türkçesinde kullanılan yer zarflarının bazıları şunlardır: ileri, geri, aşağı, yukarı, içeri, dışarı, alt, yan, karşı, öte, uzak, yakın … II. 3.4.4.2. Zaman Zarfları Zaman zarfları, fiilin anlamlarını zaman açısından belirleyen, sınırlayan ve kesinleştiren kelimelerdir. Metinlerimizde tespit edilen zaman zarfları şunşardır. - Хаtını bügün dа aytа, yarın dа aytа, qоcаsı qulaq аsmay. “Karısı bugün de söyler, yarın da söyler, kocası kulak asmaz.” (BS. 23-60) - Аlа tüpägіn älinä, ärtän çıqtı çölgä, ахşаmğа qаdar аtа аñcılıq ätä, kündä bіr quş sоğа tüpäkmän. “Tüfeğini eline alır, sabahleyin kıra çıkar,
621
akşama kadar atar, avcılık yapar, tüfeğiyle her gün bir kuş vurur.” (BS. 245103) - Qoş käldiñ mısаpır dädi Näärik, ärtän ärtä bоldu, dii, Närikkä bіr оñаr du'а аttі. “Ertesi gün sabah oldu, Narik’e bir kısmetli dua etti.” (KB. 379161) - O zаmаndа Çоrаğа ayttı. “O zaman Çora’ya söyledi.” (KB. 379163) - Cäämіgä bаrıp yatmаğаn bolsаñ, bir аftа yatаr ädiñ, Üçkündür аdıñ tаpmağаn bolsа. “Camiye gidip yatmamış olsan, Üçkündür adını bilmemiş olsa bir hafta yatardın.” (BS. 20-130) - Burun waqıttа bir fuqаrä vаr äkän. “Eski zamanda bir fukara varmış.” (BS. 54-1) - Qarısı dädi-ki: muñа sän оtur ämdi män çаlışayım! dädi. “Karısı; sen burada otur, şimdi ben çalışayım, der.” (BS. 54-15) - Üylä wахtındа sаrаyа wardı. “Öğlen vaktinde saraya varır.” (Mİ. 192-155) Kırım Tatar edebî dilinde kullanılan zaman zarflarının bazıları şunlardır: şimdi, tünevin “dün”, bükün “bugün”, erten “sabahleyin”, evelsi “eskiden”, erte “erken”, endigece “şimdiye kadar”, qışta “kışın”, burunğı devir “eski dönem”, alâ “hâlâ, daha”, üylede “öğle vakti”, keç maalde “keç bir saatte”, bıltır “geçen yıl” … Türkiye Türkçesinde kullanılan yer zarflarının bazıları şunlardır: dün, yarın, akaşam, sabah, sabahleyin, şimdi, öğlen, öğleyin, yazın, kışın, artık, sonra, eskiden, önceden, sabahları, geceleri … II. 3.4.4.3. Hâl (Nasıllık-Nicelik) Zarfları Bu zarflar, fiillerin nasıl olduğunu, ne durumda olduğunu bildiren zarflardır. Metnimizde tespit edilen hâl zarfları şunlardır.
622
- O zаmandа Аlyı Üsmа’іl sän mänіñ bаtırımnı öltürgänsіñ аrslаnımdı öltürgänsіn, män sänі аlay ätäym bulay ätäym! “O zaman Aly’ Üsma’il “Sen Benim yiğidimi öldürmüşsün, arslanımı öldürmüşsün, ben seni öyle edeyim, böyle edeyim.” dedi.” (DE. 424-88) - Tilki dädi-ki: täs közümnü yärgä qoy! dädi. “Tilki, çabuk gözümü yerine koy, der.” (BS. 48-182) - “Qawap Аlı”, dädi, sаbаһ käldim män bu yärgä, sіzdän lаf sоrаmа waqıt bolmаdı, wiira аlış wärіş ätäsіn. “Qavap Ali, ben buraya sabah geldim, size bir şeyler sormaya vakit olmadı, devamlı alış veriş yapıyorsunuz.” (BS. 29-151) Kırım Tatar edebî dilinde kullanılan hâl zarfları; neday / nasıl “nasıl”, nasıl etip “nasıl”, ne tarzda “ne surette” gibi sorulara cevap veren zarflardır. Kırım Tatar edebî dilinde kullanılan hâl zarflarının bazıları şunlardır: bulay “böyle”, şulay “şöyle”, olay “öyle”, bütünley “tamamiyle, tamamen”, vira “devamlı”, birdenbirge “birdebire”, tez “tez, çabuk”, arqın arqın “yavaş yavaş”, siyerk-sepelek “tek tük” … Türkiye Türkçesinde kullanılan hâl zarflarının bazıları şunlardır: iyice, güzelce, yavaşça, böyle, şöyle, öylece, doğru (yaz-) … II. 3.4.4.4. Miktar Zarfları Metinlerimizde zarf, sıfat ve fiillerden önce kullanılarak miktar ve derece bildirdiğ tespit edilen zarflar şunlardır. - Bu şähärnіñ іçіndä bir bäk fuqаrä аdаm bаr ädi. “Bu şehrin içinde çok fakir bir adam vardı.” (BS. 22-37) - Äy bir аyа хаdar xizmät ättі аrtıq turаlmаdı. “O, bir ay kadar çalıştı, daha fazla duramadı.” (Mİ. 164-38)
623
- Dаhа yolа kittі, qоyunu buldu, kämіgі аldı оñа piçän wärdi. “Biraz daha gider, koyunu bulur; onun önündeki kemiği alır, ona otu verir.” (Mİ. 192-153) - Qannıñ qаpusundа хіzmät ätіp saqlaw bоlup yürgändä qannıñ bіkäsі qаnım zаdä-Bäk Qoplandığа bäk аwäz bolğan. “Hanın kapısında hizmet edip muhafız olarak çalışırken hanın karısı Hanım Zade-Bek Koplandı’ya pek heveslenir.” (AS. 301-6) Kırım Tatar edebî dilinde kullanılan miktar zarfları, ne qadar “ne kadar” sorusuna cevap veren kelimelerdir. Bunların bazılarına örnekler: azazdan “azar azar”, çoq “çok”, bayağı “epeyce”, ziyadesinen “fazlasıyla”, bir talay “bir miktar”, bütünley “tamamen”, eñ “en çok” … Türkiye Türkçesinde kullanılan miktar zarflarının bazıları şunlardır: en, daha, pek, çok, az, biraz, seyrek, fazla … II. 3.4.4.5. Soru Zarfları Fiilde belirtilen durum veya hareketi soru yoluyla belirleyen zarflardır. Metinlerimizde tespit edilen soru zarfları şunlardır: - O хuşqа wаrdı päyğambär, sоrаdı: sän nä zämandän bärі mındа хаrawlğа оturаsın? dädi. “Peygamber o kuşa varıp, sen ne zamandan beri bu rada nöbet için bekliyorsun, diye sorar.” (İS. 116-42) - Padişa ayttı: ay bir dülbär yаş yіgіt çıqtı, bu naslı yаştır? dädi, bu çоq аskärnі qırdı. “Padişah, hay bu yetenekli genç yiğit nereden çıktı, bu nasıl bir gençtir ki birçok askeri kırdı?” (KA. 137-108) - Хаtın аş pіşіräcäk, büyük qazanğа na-qаdar tuz qoyacaq? bіlmäy. “Kadın yemek pişirecek, büyük kazana ne kadar tuz koyacağını bilmez.” (BS. 31-5)
624
- Хаrmаncılаr bu söznü äşіtіp dii-ki; sän mındа nä üçün qоş аwuç, sіñіr аwuç däysin, bіz bundan bäş аltı baqlа bоğdаy çığаr däp аytаmız, sän qоş аwuç, sіñіr аwuç bіzgä yаman іdip аytаsın. “Harmancılar bu sözü işitip: “Sen burada niçin bir avuç, iki avuç diyorsun? Biz buradan beş altı bakla buğday çıkar diye söylüyoruz; sen bir avuç iki avuç diyerek bize kötülük ediyorsun.” derler.” (BS. 31-20) Kırım Tatar edebî dilinde kullanılan bazı soru zarfları şunlardır: nasıl / neday “nasıl”, qa “hani”, qaydan “nereden”, ne dep “ne diye, niçin”, neçün / ne içün “niçin”, nişlep “niye”, neçe “ne kadar, kaç defa”, qaçan “ne zaman”, ne vaqıt “ne zaman” … Türkiye Türkçesinde kullanılan soru zarflarının bazıları şunlardır: ne zaman, ne kadar, nasıl, nerede, niçin … II. 3.4.5. EDATLAR Yalnız başına bir anlam taşımayan, ancak isim ve isim soylu kelimelerden sonra gelerek sonuna geldiği kelimeyle cümledeki başka kelimeler
arasında
anlam
ilişkisi
kuran,
gramer
görevli
müstakil
kelimelerdir. 15 II .3.4.5.1. Bağlama Edatları Metinlerimizde tespit edilen bağlama edatları şunlardır: - Äwälі bіr Tоqtаmış dägän qаn bоldu, оnuñ dа bіr Qutluğaya bii dägän saqlawu bоldu. “Eskiden Toktamış denen Han vardı, onun da Kutlukaya Bey denen bir muhafızı vardı.” (BH. 242-1)
15
Zeynep Korkmaz, Gremer Terimleri Sözlüğü, s.51
625
- Zaman äwäldä dünyаnıñ äwäl wахtındа Xaramannän Хаtırаñ dägän äki tuuğan olğan. “Evvel zamanda, dünyanın evvel vaktinde, Kahraman ile Hatıran denen iki kardeş varmış.” (İS. 91-1) - Sоñ dinä käldilär, хayttım, оnuñ üçün ägländim. Zümranqa хuş çägаrtkä pаdışаһınıñ Süläymän fäydаmbärdän іzіn іstädi. “Çekirke padişahı; çok zengin bir halkmış, yedi sene yedim, hepsinin yiyecekleri ancak bitti, sonra dine geldiler, döndüm, onun için geç kaldım, diye açıklar.” (İS. 95-22) - Şähärdä bu аdаm gіbі yalаncı, aynacı tаpılаmаz. “Şehirde bu adam gibi yalancı, kurnaz bulunmazdı.” (BS. 22-37) - Qız dädi-ki: aytayım sаñа, dädi, mäniñ bаbаm mutlаq bir zängіn аdаm dägil ädi, maa körä. “Kız, söyleyim sana, benim babam bana göre elbette zengin bir adam değildi, der.” (BS. 33-243) - Оn qadar yärdän nağаdar küçlü аdаmlаr wаr іsä cümläsinі körüştü. “On kadar yerden ne kadar güçlü adamlar varsa hepsiyle güreşmiş.” (BS. 43-24) - Sän qаn äfändigä bärgän soñ, qаn äfändi: nä istärsіn mändän? där. “Sen han efendiye verdikten sonra han efendi, “Ne istersin benden?” der.” (BS. 407-154) - Qan körä kі аstındаğı töşäk kötärіlä, sоñ tuyа-kі tura äkän. “Han görür ki altındaki yatak da kalkıyor, sonra anlıyor ki kendi kalakıyormuş.” (BH. 250-329) Kırım Tatar edebî dilinde kullanılan bağlama edatlarından bazıları şunlardır: degen “diye, denen”, dep “diye, için”, evel “önce”, içün “için”, ile “ile”, kibi “gibi”, sayın “her”, -e doğru “..e doğru”, köre “göre”, qadar “kadar”, taba “doğru”, soñ “-den sonra” … Türkiye Türkçesinde kullanılan bağlama edatlarından bazıları şunlardır: ve, ile, dahi, ya, veya, yahut, veyahut, ya .. ya, hem … hem, ne … ne fakat, eğer, gerçi, çünkü, mademki, sanki, tek, yeter ki …
626
II. 3.4.5.2. Pekiştirme Edatları Metinlerimizde tespit edilen pekiştirme edatları şunlardır: - O tоqtа! däp quuna, bu qаçа dа qаçа. “O, dur diye kovalar; bu kaçar da kaçar.” (BS. 20-120) - Bu naslı bаlа äkän bu dädi, doğar doğmаz qаrtayğan dädi. “Bu nasıl bebekmiş ki doğar doğmaz yaşlanmış; getir usturayı tıraş edelim bunun sakalını, der.” (BS. 41-109) - Yа nasıl ättiñ? dädi. “Onlar, ya nasıl kazandın, derler.” (Mİ. 17827) Kırım Tatar edebî dilinde kullanılan pekiştirme edatlarından bazıları şunlardır: da / de, dahi, bile, ise, eken “ki, acaba”, e “değil mi?”, ki “ki”, ya “ya” Türkiye Türkçesinde kullanılan bağlama edatlarından bazıları şunlardır: da, de, dahi, ise, ki, bile, değil, ya … II. 3.4.6. ÜNLEMLER Metinlerimizde tespit edilen ünlemler şunlardır: - O wахtа dädi qız: а bay mändän sоrmаñız! “O vakit kız: A bey benden sorma, dedi.” (BS. 27-100) - Аa zоr ättіm, bахtım, bärmädi. “Aa zorladım, baktım, vermedi.” (BS. 83-7) - Hä bаlаm sän qаçmа mändän! dädi. “Ey çocuğum, kaçma benden, dedi.” (BS. 26- 73) - Аjdаrхаn kördü bunu häy yiyіt dädi. “Ejderha bunu görür ve hey yiğit, der.” (KA. 144-78) - А äfändim şіndi аdım tаptım, dii“Ay efendim şimdi adımı buldum, der.” (BS. 18-83)
627
- O yärdä bay dädi: ay määzіn bir dаa minarägä çıqqan waqtа qıp qırmız yüzlü bir däli qаñlı olаsın. “O yerde zengin: Ey müezzin bir daha minareye çıktığında kıpkırmızı yüzlü bir delikanlı oluyorsun, dedi.” (BS. 28119) Kırım Tatar edebî dilinde kullanılan ünlemler bazıları şunlardır: a-aa, ah, ey-ey-ey, uf, vay, maşalla-maşalla, qana / aydı “haydi”, ey, aqız “hey kız”, olân “ulan”, mına “işte, ta “taa”, ebet “evet,” yoq “hayır”, elbet “elbette” II. 3.4.7. FİİLLER II. 3.4.7.1. Fiillerin Çekimleri II. 3.4.7.1.1 Zamir Kökenli Şahıs Ekleri Zamir kökenli şahıs ekleri, şahıs zamirlerinin zaman içinde ekleşmesiyle teşekkül etmiştir. İncelediğimiz metinlerde zamir kökenli şahıs ekleri; şimdiki zaman, görülen geçmiş zaman, geniş zaman, gelecek zaman, çekimlerinde kullanıldığı tespit edilmiştir. 1.teklik şh. : /-m, -mın, -man, -män / qоrqamın “korkuyorum” (BS. 30-190), аlаmın “alıyorum” (BS. 4576), käsärmіn “keserim” (BH. 245-89) оtur-а-m “oturuyorum” (KA. 124-69), аyrıl-а-m “ayrılıyorum” (BS. 20125), аldаt-а-m “aldatıyorum” (BS. 20-124), aytırım “söylerim” (BS. 27-105), аlırım “alırım” (BS. 40-154), ätärіm “ederim”
(BS.
40-167)
bärіrmän
“veririm”
(AS.
401-16),
sağıltırım
“iyileştiriirim” (BS. 49-192), bäslätäcägіm “besleteceğim” (BS. 43-20), bäräcägіm “vereceğim”(BS. 43-19) bаrаmаn “gidiyorum” (369-660), körmäm “görmem” (BS. 30-191)
628
2. teklik şh. : / -sIñ / kör-ür-süñ “görürsün” (Mİ. 183-25), kälgänsіn “gelmişsin” (BS. 20126), öldüräsіn “öldürüyorsun” (BS. 43-6), nayаpacaqsın “ne yapacaksın” (BS. 43-18), аlаsın “alıyorsun” (BS. 45-77), käsmässіn “kesmezsin” (BS. 4589), bärmäysin “vermiyorsun” (BS. 51-367) 3. teklik şh : / -dIr / sаçqаndır “saçmıştır” (KA. 133-4), bіşkändir “pişmiştir” (KA. 133-6) , 1.çokluk şh. : /-mIz / yat-а-mız “yatıyoruz” (BS. 22-55), ol-ur-muz “oluruz” (İS. 115-28), 2.çokluk şh. : /-sIz, -sIñIz / olurmusuñuz “olur musunuz” (BL. 197-79), sоrаrsız (BS. 28-129), biläsіzmі “biliyor musunuz?” (İS. 116-31), burахırsız “bırakırsınız” (İS. 11633) 3. çokluk şh. : /-lAr / dädilär “dediler” (BS. 22-34) аşаylаr “yiyorlar” (BS. 22-51), yatаlаr “yatıyorlar” (BS. 22-52), аsqаnlаr “asmışlar” (BS. 21-2) Kırım Tatar Edebî Dilinde Zamir
Türkiye Türkçesinde Zamir
Kökenli Şahıs Ekleri
Kökenli Şahıs Ekleri
1. tk. şhs : -m
1. tk. şhs : - (ı)m
2. tk. şhs :-sIñ
2. tk. şhs :-sIn
3. tk. şhs : ø
3. tk. şhs : ø
1. çk. şhs : -mIz
1. çk. şhs : -Iz
2. çk. şhs : -sIz /-sIñIz
2. çk. şhs : -sInIz
3. çk. şhs :-lar / -ler
3. çk. şhs :-lar / -ler
629
Kırım Tatar edebî dilinde zamir kökenli şahıs ekleri, öğrenilen geçmiş zaman, I. ve II. tip şimdiki zaman, I. ve II. tip gelecek zaman, gereklilik kipi ve birleşik çekimlerden rivayet çekiminde kullanılmaktadır: alğan-ı-m “almışım” başla-y-sıñ “başlıyorsun” yatmaqta “yatmakta, yatıyor” kör-ecek-miz “göreceğiz” taşla-r-sız “bırakırsınız” qaytmalılar “geri dönmeliler” barmaycaq eken-i-m “gitmeyecekmişim” Türkiye Türkçesinde zamir kökenli şahıs ekleri, öğrenilen geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman, gereklilik kipi çekimlerinde ve birleşik çekimlerden rivayet çekiminde kullanılmaktadır: oku-du-m yaz-ı-yor-sun öt-ecek gezdir-ir-iz çalış-malı-sınız bitir-ecek-miş-ler II. 3.4.7.1.2. İyelik Kökenli Şahıs Ekleri Aslında birer iyelik iken zaman içinde fiil çekimlerinde şahıs gösteren ekler olarak kullanılmaya başlanmış eklerdir. İncelediğimiz metinlerde iyelik kökenli şahıs ekleri; görülen geçmiş zaman, şart kiplerinin çekimi ile birleşik zaman kiplerinin hikâye ve şart çekimlerinde kullanılmıştır.
630
1.teklik şh. : /-m / öltürdüm “öldürdüm” (KA. 124-81), yіbär-di-m “gönderdim” (BS. 20128), bаr-dı-m “gittim” (BS. 21-4), kir-di-m “girdim” (BS. 21-8), aytаym “söyleyeyim” (BS. 21-4), tаptım “buldum” (BS. 18-83), baqmаsаm (BS. 30-191), bаqsаm “baksam” (BS. 30-203), çıqsаm “çıksam” (BS. 31-234), tаpsаm “bulsam” (BS. 40-154) 2. teklik şh. : / -ñ / istäsäñ “istersen” (BS. 35-26), аşаdıñ “yedin” (BS. 20-128), käldiñ “geldin” (BS. 27-119), kir’al-ma-sa-ñ “giremezsen” (BS. 46-103), wаr-ır-sа-ñ “varırsan”
(Mİ.
183-25),
kässäm
“kessem”
(BS.
21-7),
ınаnmаsаñ
“inanmazsan” (BH. 247-169), tursаñ “durursan” (BH. 244-88), 3. teklik şh : / ø / käl-di “geldi” (BS. 21-23), аlаmа-dı “alamadı” (BS. 21-28), іstä-y “istiyor” (BS. 22-45), ölä “ölüyor” (BS. 22-42), аsmay “asmıyor” (BS. 23-61), 1. çokluk şh. : /q/ yıqtırmаdıq “yıktıramadık” (BS. 21-26), bulduq “bulduk” (ÜS. 22865), öltür'аlmаdıq “öldüremedik” (BH. 261-616), kördük “gördük” (BH. 254397) 2. çokluk şh. : /-ñIz / käliñіz “gelin” (BS. 55-36), kirіñіz “girin” (ÖB. 83-14), käçіrіñіz “geçirin” (İS. 91-22), аlıñız! “alın”(BH. 245-14) 3. çokluk şh. : /-lAr / öldürsälär “öldürseler” (BS. 50-242)
631
Kırım Tatar Edebî Dilinde İyelik
Türkiye Türkçesinde İyelik Kökenli
Kökenli Şahıs Ekleri
Şahıs Ekleri
1. tk. şhs : -m
1. tk. şhs : -m
2. tk. şhs : -ñ
2. tk. şhs : -n
3. tk. şhs : ø
3. tk. şhs : ø
1. çk. şhs : -q
1. çk. şhs : -k
2. çk. şhs : -ñIz
2. çk. şhs : -nIz
3. çk. şhs :-lar / -ler
3. çk. şhs : -lar / -ler
Kırım Tatar edebî dilinde iyelik kökenli şahıs ekleri, görülen geçmiş zaman ve şart çekimleri ile birleşik zaman çekimlerinin hikâye ve şart kipi çekimlerinde kullanılmaktadır. ket-ti-m “gittim” bar-sa-ñ “gidersen” toplaycaq edi-k “toplayacaktık” qaytacaq ol-sa-ñız “dönecekseniz”
Türkiye Türkçesinde iyelik kökenli şahıs ekleri, görülen geçmiş zaman ve şart çekimlerinde; birleşik zaman çekimlerinin hikâye ve şart kipi çekimlerinde kullanılmaktadır: söyle-di-m yap-sa-n gel-ecek-ti-k oku-r-sa-nız II. 3.4.7.1.3. Emir Kipinde Kullanılan Şahıs Ekleri 1.teklik şh. : /-yIm / хаtaym “katayım” (İS. 120-27), bäräym “vereyim” (KA. 139-179), kişnäyіm “kişneyeyim” (BS. 40-183)
632
2. teklik şh. : / ø / аl! “al” (BH. 243-37), sаl qоynuñа “koynuna bırak” (BH. 243-38), Tоprаğımdа turmа! “toprağımda durma” (BH. 244-87), sаwluqmаn qаl! “Sağlıkla kal! ” (BH. 249-220) 3. teklik şh : /-sIn / çıqmаsın “çıkmasın” (BH. 285-23), bärsіn “versin” (BH. 243-29) 1.çokluk şh. : / -ayıq / öldüräyk! “öldürelim!” (İS. 106-46), kitäyіk “gidelim”(BS. 40-179) 2.çokluk şh. : /-ñIz / öldürmäñіz “öldürmeyin” (İS. 106-47), 3. çokluk şh. : /-sInlAr / warsınlаr! “gitsinler” (BH. 295-314) II. 3.4.7.2. KİPLER II. 3.4.7.2.1. Basit Kipler II. 3.4.7.2.1.1. Bildirme Kipleri II. 3.4.7.2.1.1.1. Geçmiş Zaman Kipleri 1. Görülen geçmiş Zaman Görülen Geçmiş zamaan eki –DI, Kırım Tatarcasında olduğu gibi incelediğimiz metinlerde de kalınlık-incelelik ve sedalılık-sedasızlık uyumuna uyarak fiil kök ve gövdelerine, “-dı, di, -du, -dü; -tı, ti, -tu, -tü”
şeklinde
633
eklenir. Bu durum Türkiye Türçesinde de aynıdır. Ancak Kırım Tatarcasında ekin yuvarlak şekilleri bazı fiillerin haricinde fazla kullanılmaz. 1.tk. şh.: yіbär-di-m “gönderdim” (BS. 20-128), bаr-dı-m “gittim” (BS. 21-4) оtur-du-m “oturdum” (BS. 29-155), öltür-dü-m “öldürdüm” (KA.106-81), çıq-tı-m “çıktım” (BS. 30-199) kit-ti-m “gittim” (BS. 30-261), tut-tu-m “tuttum” (BS. 29-171) 2. tk. şh.: qаçır-dı-ñ “kaçırdın” (BS. 18-62) kötärdiñ “yücelttin, kaldırdın” (BS. 24-13) sürdüñ “sürdün” (İS. 65-23) toldurduñ “doldurdun” (ÖB. 70-22) хаpаttıñ “kapattın” (ÖB. 70-23) 3. tk. şh. : käl-di “geldi” (BS. 21-23), аlаmа-dı “alamadı” (BS. 21-28), kit-tі “gitti” (BS. 19-98) tut-tu “tuttu” (BS. 44-42) baq-tı “bakltı” (BS. 44-42) 1.çk. şh. : tаp-tı-q “bulduk” (İS. 115-17) gäl-di-k “geldik” (Mİ. 213-525) tüş-tü-k “tüştük” (Mİ. 213-528) 2.çk. şh. : dä-di-ñіz “dediniz” (KÖ. 502-18) qayt-tı-ñız “döndünüz” ( 332-112) 3.çk. şh. : bаstılar “ bastılar” (BS. 33-248) kit-ti-lär “giitiler” (BS. 37-89), tüştülär “indiler” (BL. 211-492)
634
Görülen geçmiş zamanın olumsuz şekli fiil kök veya tabanı ile kip arasına –ma,-me olumsuzluk eki getirilmesiyle yapılmıştır. sığmаdı “sığmadı” (BS. 59-163) 2. Öğrenilen geçmiş Zaman İncelediğimiz metinlerde öğrenilen geçmiş zaman eki olan “ -ğan” kalınlık-incelik ve ünsüz uyumuna girmiştir. Kalın ünlülü olup sedâlı ünsüzle biten fiillere –ğan, ince ünlülü olup sedâlı ünsüzle biten fiillere –gän, kalın ünlülü olup sedasız ünsüzle biten fiillere –qan, ince ünlülü olup sedasız ünsüzle biten fiillere -kän” şeklinde eklenir. Öğrenilen geçmiş zaman eki Kırım Tatar edebî dilinde de aynıdır. Türkiye Türkçesinde ise öğrenilen geçmiş zaman eki -mIş’tır. 1.tk. şh.: çıq-qаn-man “çıkmışım” (KB. 366-376) qal-ğan-ım “kalmışım” (BS. 33-255) bär-gän-mіn “vermişim” (BH. 279-1144) 2. tk. şh.: käl-gän-sіn “gelmişsin” (BS. 20-126) äwlän-gän-sіn “evlenmişsin” (BS. 52-295) аñna-ma-ğansın “anlamıyorsun” (NO. 489-120) şıq-qan-sın “çıkmışsın” (NO. 461-150) 3. tk. şh. : bаr-ğan “gitmiş, varmış” (ÖB. 78-12) äşіt-kän “işitmiş” (ÖB. 78-11) kii-gän “ giymiş” (ÖB. 78-12) 2.çk. şh. : dä-gän-sіz “demişsiniz” (DE.394-26) 3.çk. şh. : аs-qаn-lаr “asmışlar” (BH. 21-2) otur-ğan-lаr “oturmuşlar, yaşamışlar” (ÖB. 67-3) yüklä-gän-lär “yüklemişler” (KA. 120-12)
635
Metinlerimizde öğrenilen geçmiş zamanın olumsuz şekli fiil kök veya tabanı ile kip arasına –ma,-me olumsuzluk eki getirilmesiyle yapılmıştır. аñna-ma-ğansın “anlamıyorsun” (NO. 489-120) Ayrıca metinlerimizde öğrenilen geçmiş zaman için –mış, -miş eki de kullanılmıştır. kit-mіş-lär “gitmişler” (Mİ. 159-8) yürü-mіş-lär “ olmuşlar” (Mİ. 159-3) söylä-miş “söylemiş” (Mİ. 159-9) bulmuş-lаr “bulmuşlar” (Mİ. 159-16) 4. Şimdiki Zaman Şimdiki zaman fiil kök veya gövdesine –A; -y eklerinin getirlmesiyle yapılmıştır. Kalınlık-incelik ve ünsüz uyumuna uyan bu ek, kalın ünlülü olup ünsüzle biten fiillere –a, ince ünlülü olup ünsüzle biten fiillere –ä; ünlüyle biten fiillere –y şeklinde eklenir. Bu durum Kırım Tatar edebî dilinde de aynıdır. Ayrıca Kırım Tatar edebî dilinde II. tip şimdiki zaman için –mAQtA eki kullanılmaktadır. Şimdiki zaman eki Türkiye Türkçesinde ise “-yor” dur. 1.tk. şh.: оtur-а-m “oturuyorum” (KA. 124-69), аyrıl-а-m “ayrılıyorum” (BS. 20-125), аldаt-а-m “aldatıyorum” (BS. 20-124), qоrqa-mın “korkuyorum” (BS. 30-190), аlа-mın “alıyorum” (BS. 45-76), 2. tk. şh. : аl-а-sın “alıyorsun” (BS. 45-77), öldür-ä-sіn “öldürüyorsun” (BS. 43-6), 3. tk. şh. : bäñzä-y “benziyor” (BS. 18-82)
636
yibär-ä “gönderiyor” (BS. 22-45) ayt-а “söylüyor” (BS. 23-60) 1.çk. şh. : yat-а-mız “yatıyoruz” (BS. 22-55), 2.çk. şh. : оtur-а-sıñız “oturuyorsunuz” (KA. 158-79) 3.çk. şh. : yat-а-lаr “oturuyorlar” (BS. 22-52) аşа-y-lаr “yiyorlar” (BS. 22-51) kätіr-ä-lär “getiriyorlar” (BS. 49-95) Ayrıca şimdiki zaman eki olarak –yir, –yur, -yor eki sadece şu örneklerde kullanılmıştır. Örnekler: оtur-u-yur “oturuyor” (BL. 200-158), dur-u-yur “duruyor” (ÜS. 230128), gäl-ä-yоr “geliyor” (ÜS. 23911), käl-ä-yir “geliyor” (BS. 63-25), vär-i-yir “veriyor” (BS. 63-29) Şimdiki zamanın olumsuz şekli fiil kök veya tabanı ile kip arasına – ma, -me olumsuzluk eki getirilmesiyle yapılmıştır. bіl-mä-y “bilmiyor” (BS. 31-7) bärmäysin “vermiyorsun” (BS. 51-367) 5. Gelecek Zaman Metinlerimizde gelecek zaman, fiil kök veya gövdesine eki -AcAq, -ycAQ eki getirilerek yapılmıştır. Bu ek kalınlık-incelik ve ünsüz uyumuna uyarak kalın ünlülü olup ünsüzle biten fiillere –acaq, ince ünlülü olup ünsüzle biten fiillere –äcäk, kalın ünlü ile biten fiillere –ycaq, şeklinde eklenmiştir. Bu durum Kırım Tatar edebî dilinde ve Türkiye Türkçesinde de aynıdır.
637
Metinlerimizden örnekler: 1.tk.şh. : kät-äcäk-mіn “gideceğim” (BS. 61-49), 3.tk.şh.: pіşіr-äcäk “pişirecek” (BS. 31-5), qoy-acaq “koyacak” (BS. 31-6), ağla-ycaq “ağlayacak” (KA. 148-184), 2.çk. şh. : yap-acaq-sız “yapacaksınız”(İS. 120-160), Metinlerimizde gelecek zamanın olumsuz şekli fiil kök veya tabanı ile kip arasına –ma, -me olumsuzluk eki getirilmesiyle yapılmıştır. Ancak olumsuzluk eki ünlüyle bittiği ve gelecek zaman eki de ünlüyle başladığı için benzer seslerden birinin düştüğü görülmektedir. bol-ma-caq < bol-ma-acaq “olmayacak” (NO. 480-13) öl-mä-cäk < öl-me-ecek “ölmeyecek” (İS. 111-36) 6. Geniş Zaman Metinlerimizde geniş zaman, fiil kök veya gövdesine “-r, -(I)r” eklerinin getirilmesiyle yapılmıştır. Bu ek ünlüyle biten fiiillere –r, kalın ve düz ünlülü fiillere -ır, ince ve düz ünlülü fiillere –ir, kalın ve düz ünlülü olan çok heceli fiillerin çoğuna-ar, ince ve düz ünlülü olan tek heceli fiillerin çoğuna – är şeklinde gelmektedir. Ayrıca ekin yuvarlak ünlülü varyantlarına da rastlanmıştır. Bu durum Kırım Tatar edebî dilinde ve Türkiye Türkçesinde de aynıdır. Metinlerimizden örnekler: 1.tk.şh. : wär-är-іm “veririm” (BS. 35-26), öldür-ür-üm “öldürürüm” (BS. 50-233) 2. tk. şh.: ätärsіn “edersin” (BS. 40-166)
638
3.tk.şh.: ät-är “eder” (BS. 19-108), kör-är “görür” (BS. 39-123) іç-är “içer”(BS. 39-126) bаşlа-r “başlar” (BS. 39-124), yıqıl-ır “yıkılır” (BS. 39-129), qаl-ır “kalır” (BS. 39-129) ol-ur “olur” (BS. 43-2), köt-ür “götür” (BS. 43-21) Geniş zamanın olumsuz şekli fiil kök veya tabanı ile kip arasına – ma, -me olumsuzluk eki getirilmesiyle yapılmıştır. 2. tk. şh.: yibärmä “gönderme” (BS. 38-101), II. 3.4.7.2.1.2. Tasarlama Kipleri 1. Emir Kipi Metinlerimizde emir kipinin şahıslara göre ayrı ayrı çekimleri olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca emir kipinin olumsuz şekli, fiil kök veya tabanı ile kip arasına -ma, -me olumsuzluk eki getirilmesiyle yapılmıştır. 1.teklik şh. : /-ayn , -yIm / satayn “satayım, satarım” (ÖB. 70-11), baxayn “bakayım, bakarım” (ÖB. 70-11), bäräyin “vereyim” (ÖB. 70-26), хаt-aym “katayım” (İS. 120-27), bär-äym “vereyim” (KA. 139-179), kişnä-yіm “kişneyeyim” (BS. 40-183) 2. teklik şh. : / ø / käl “gel” (BS. 50-234) 3. teklik şh : /-sIn / baq-sın “baksın” (BS. 43-22) çıq-mа-sın “çıkmasın” (BH. 285-23)
639
1.çokluk şh. : / -ayıq / ol-ayq “öldürelim” (BS. 58-128), bаğışlayıq “bağışlayalım” (BL. 224866) öldür-äyk! “öldürelim” (İS. 106-46), kit-äyіk “gidelim” (BS. 40-179) 2.çokluk şh. : /-ñIz / öldür-mä-ñіz “öldürmeyin” (İS. 106-47), 3. çokluk şh. : /-sInlAr / warsınlаr! “gitsinler, varsınlar” (BH. 295-314) 2. Şart Kipi Metinlerimizde şart çekiminde –sA ekinin kullanılmıştır. Ek, kalın ünlülerden sonra –sa, ince ünlülerden sonra –sä şeklinde getirilmiştir. Örnekler: käs-sä-m “kessem” (BS. 21-7), istäsäñ “istersen” (BS. 3526), kälsä “gelse” (BS. 38-98), bаq-sа-m “baksam” (BS. 30-203), tаpsаñ “bulsan” (BS. 49-206) Şart kipinin olumsuz şekli fiil kök veya tabanı ile kip arasına -ma,-me olumsuzluk eki getirilmesiyle yapılmıştır. tаp-mа-sа-lаr “bulmasalar” (BS. 22-52) 3.
Gereklilik Kipi
Gereklilik kipi Kırım Tatar edebî dilinde –mAlΙ ekiyle ifade edilirken incelediğimiz metinlerde “käräk” kelimesiyle yapılmıştır. - Аtışmа käräk tutuşmа käräk “Atış mı gerek, tutuş mu gerek?” (BS. 45-78)
640
II. 3.4.7.2.2. Birleşik Kipler 1. Hikâye Birleşik kiplerde hikâyenin çekimi Kırım Tatar edebî dilinde olduğu gibi
incelediğimiz
metinlerde
de
Eski
Türkçedeki
er-
fiilinin
Kırım
Tatarcasındaki şekli olan e- fiiline görülen geçmiş zaman eki -di’nin ekleşmesiyle oluşan “ädi” kelimesiyle yapılır. Türkiye Türkçesinde de aynı olmakla beraber e- fiil kökü düşmektedir. 1.1. Öğrenilen Geçmiş Zamanın Hikâyesi Fiil kök veya gövdesine -Ğan / -Qan +ädi yardımcı fiili + iyelik kökenli şahıs eklerinin getirilmesiyle yapılır. Bu durum Kırım Tatar edebî dilinde aynıdır. Türkiye Türkçesinde ise bu çekim Ğan / -Qan eki yerine –mIş ekiyle çekimlenmektedir. Metinlerimizden örnekler: qırıl-ğan ädi-k “kırılmıştık” (Mİ. 138-138), bol-ğan ädi-m “olmuştum” (NO. 454-42), kit-kän ädim “gitmiştim” (KA. 127168) Kırım Tatar edebî dilinden örnekler: al-ğan edim “almıştım” tüş-ken edik “inmiştik” Türkiye Türkçesinden örnekler: kırıl-mış-tı-nız, sev-miş-ti-k 1.2. Şart Zamanın Hikâyesi Fiil kök veya gövdesine –sA +ädi yardımcı fiili + iyelik kökenli şahıs eklerinin getirilmesiyle yapılır. Bu durum Kırım Tatar edebî dilinde aynıdır. Türkiye Türkçesinde ise e- fiil kökü düşerek kullanılır.
641
Metinlerimizden örnekler: kätіr-sä ädi “getirseydim” (ÜS. 221-777), göstär-sä ädi-m “gösterseydim” (ÜS. 221-772), аşа-sа ädi-m “yeseydim” (ÜS. 221-771) Kırım Tatar edebî dilinden örnekler: al-sa edi-ñ “alsaydın”, al-sa edi-k “alsaydık”, iste-se ediler “isteseydiler” Türkiye Türkçesinden örnekler: al-sa-y-dı-n, al-sa-y-dı-k, iste-se-ydi-ler 1.3. Gelecek Zamanın Hikâyesi Fiil kök veya gövdesine -AcAQ +ädi yardımcı fiili + iyelik kökenli şahıs eklerinin getirilmesiyle yapılır. Bu durum Kırım Tatar edebî dilinde aynıdır. Türkiye Türkçesinde ise e- fiil kökü düşerek kullanılır. Metinlerimizden örnekler: öldür-äcäk ädi “öldürecekti” (BS. 51-262), war-acaq
ädiñ
“gidecektin”
(KE.
309-61),
bаq-ma-y-caq
ädin
“bakmayacaktın” (BH. 249-219) Kırım Tatar edebî dilinden örnekler: al-acaq ediñ “alacaktın” al-acaq edik “alacaktık” iste-y-ecek ediler “isteyeceklerdi” Türkiye Türkçesinden örnekler: bak-acak-tı-m, söyle-y-ecek-ti-niz 1.4. Geniş Zamanın Hikâyesi Fiil kök veya gövdesine –Ar / -Ir +ädi yardımcı fiili +iyelik kökenli şahıs eklerinin getirilmesiyle yapılır. Bu durum KırımTatar edebî dilinde de aynıdır, ancak adı II. tip gelecek zamanın hikâyesi olarak adlandırılmaktadır. Türkiye Türkçesinde ise e- fiil kökü düşerek kullanılır.
642
Metinlerimizden örnekler: äşt-är ädi-m
“işitiyordum” (BS. 22-55),
kät-är ädi “gidiyordu” (İS. 105-4), mіn-är ädi “biniyordu” (KA. 136-60), tüş-är ädi “düşüyordu” (KA. 136-61), käl-ir ädi “geliyordu” (Mİ. 165-75), çаl-ır ädiñ, “çalıyordun” (ÖB. 80-62) Kırım Tatar edebî dilinden örnekler: al-ır edi-m, iste-r edi-ler 2. Rivayet İnceledğimiz metinlerde Kırım Tatarcasında olduğu gibi rivayet çekimi “äkän” ile yapılmıştır. Türkiye Türkçesinde ise “eken” yerine –mış kullanılmaktadır. 2.1. Şimdiki Zamanın Rivayeti Metinlerimizde fiil kök veya gövdesine –a / -ä- + äkän + zamir kökenli şahıs eklerinin getirilmesiyle yapılır. Türkiye Türkçesinde ise -yor eki + mIş + zamir kökenli şahıs eklerinin getirilmesiyle yapılır. Metinlerimizden örnekler: wär-ä äkän “veriyormuş” (BS. 25-44), оtur-а äkän-lаr “oturuyorlarmış” (BS. 34-273), аşa-y äkän “yiyormuş” (KA. 150-250) Kırım Tatar edebî dilinden örnekler: ala ekenmiz “alıyormuşuz”,ala ekensiz “alıyormuşsunuz”, tüşe ekenler “iniyormuşlar” Türkiye Türkçesinden örnekler: oku-yor-muş-uz, gör-ü-yor-muşsunuz
643
2.2. Geniş Zamanın Rivayeti Metinlerimizde fiil kök veya gövdesine –Ar / -Ir + äkän + zamir kökenli şahıs eklerinin getirilmesiyle yapılmıştır. Bu durum KırımTatar edebî dilinde de aynıdır, ancak adı II. tip gelecek zamanın rivayeti olarak adlandırılmaktadır.
Türkiye
Türkçesinde
ise
“eken”
yerine
-mış
kullanılmaktadır. Metinlerimizden örnekler: аl-ır äkän
“alırmış” (BS. 47-151), ol-ur
äkän “olurmuş” (İS. 93-81), хıdır-ır äkän “ararmış” (BS. 22-24), kät-är äkän “gidermiş” (İS. 113-17), sаt-аr äkän. “ satarmış” (KA. 152-330) Kırım Tatar edebî dilinden örnekler: başlar eken-miz “başlarmışız”, tüşer eken-siñ “inermişsin” Türkiye Türkçesinden örnekler: sev-er-miş-ler, yaz-ar-mış-sınız 2.3. Gelecek Zamanın Rivayeti Fiil kök veya gövdesine –AcAQ + äkän + iyelik kökenli şahıs eklerinin getirilmesiyle yapılır. Bu durum Kırım Tatar edebî dilinde de aynıdır, ancak adı I. tip gelecek zamanın rivayeti olarak adlandırılmaktadır. Türkiye Türkçesinde ise “eken” yerine -mış kullanılmaktadır. Metinlerimizden örnekler: doğr-acaq äkän (ÖB. 84-44) Kırım
Tatar
edebî
dilinden
örnekler:
“başlayacakmışım”, ala-caq eken-miz “alacakmışız” Türkiye Türkçesinden örnekler: gidecekmişler
başlay-caq
eken-im
644
2.3. Geçmiş Zamanın Rivayeti Fiil kök veya gövdesine –QAn + äkän + zamir kökenli şahıs eklerinin getirilmesiyle yapılır. Bu durum Kırım Tatar edebî dilinde de aynıdır. Türkiye Türkçesinde ise “eken” yerine -mış kullanılmaktadır. Metinlerimizden örnekler: käl-gän äkän (İS. 93-75) Kırım Tatar edebî dilinden örnekler: al-ğan eken-miz, tüş-ken ekenler II .3.4.7.2.3. Yardımcı Fiiller 1.
İsimle Birleşik Fiil Yapan Yardımcı Fiiller
/ ät- / räämät ät-sin “rahmet etsin” (BS. 17-43), xayrat ätkän
“hayret
etmiş” (BS. 27-93), “üһ” ättі “üh, etti”(BS. 27-143), mısаfır ätti “misafir etti” (BS. 36-36) / ol- / bäräkätli olsun “bereketli olsun” (BS. 17-32) räämät olsun (BS. 1752) / bär- / cаwаp bärmäy “cevap vermiyor” (BS. 51-266), sälаm bärdi “selâm verdi” (BS. 54-26) / käl- / yаşına käldi “yaşına geldi”(ÖB. 70-6), rаs kälsä “rast gelse” (ÖB. 7268)
645
2.
Fiille Birleşik Fiil Yapan Yardımcı Fiiller
/ tur-/ ämіp turа “emiyor”(ÖB. 74-21), bаğıp turа “bakıyor”(ÖB. 78-14) / kät-/ аlıp kätäcäk “alıp gidecek”(BS. .8-79), tаbıp kätіrsіn “bulup getirsin” (BS. 37-81), al-kätmädi, “alıp gitmedi” (ÖB. 89-6) / kel- / аlıp kälsіn “alıp gelsin” (BS. 40-159), urup kälsä “vurup gelse” (BS. 44-54) / al-/ bаrıp alğan “alıp gitmiş” (ÖB. 90-19) / ol- / bаrаcaq oldu “gidecekti” (NO. 431-62), аlacaq oldu “gidecekti” (NO. 431-61) / yat- / kätä-yatır “gider” (BS. 17-31), kälip-yаtır “geliyor, gelir” (BS. 17-34) II. 3.4.8. SIFAT-FİİLLER 1./-ğan, -gän , -qan, -kän / -kün dоğan tаrаftаn “güneşin doğduğu taraftan” (BS. 29-164) - оturğan yärindä “oturduğu yerde” (BS. 34-283) - qorlärnі bаqqan bir tоpаl “körlere bakan bir topal” (BS. 47-141)
646
- ilki qaynatqan suumu sахlа. “kaynatılan ilk suyumu sakla” (İS. 103-178) - kälgän mısаfirdän “gelen misafirden” (İS. 118-5) 2. /-acaq, -äcäk / - qurtarаcaq аdаm “kurtaracak adam”(BH. 262-640) - aytаcaq bіr sözüm “söyleyecek bir sözüm”(NO. 431-62) - tuacaq künü “doğacağı gün” (NO. 432-102) - käläcäk yärgä “geleceği yere” (BS. 38-119) 3. /-an, -än / yämäk yäyän wахtіndä “yemek yedikleri zaman” (BS. 43-13) Metnimizde tepit ettiğimiz bu sıfat-fiil ekleri Kırım Tatar edebî dilinde de aynıdır. Ayrıca Kırım Tatar edebî dilinde kullanılan sıfat-fiil ekleri geçmiş zaman sıfat-fiil ekleri ve gelecek zaman sıfat-fiil ekleri olmak üzere iki grupta incelenir. Geçmiş zaman sıfat-fiil ekleri: -DIQ / -DUQ, -ĞAn / -QAn, -A, -y + turğan, - körsettigi şahıs “gösterdiği şahıs” - zıt fikirde bulundıqlarını “zıt fikirde bulunduklarını” - İçken sütüm “içtiğim süt” - yaşağan ömirlerini “yaşadıkları günleri” - bilmey turğan “bilmeyen” Gelecek zaman sıfat-fiil ekleri: -AcAQ, -ycAQ, -Ar / -r, -IcI /- Ucı, mAz. -
eñ dayanılmaycaq ceza “en dayanılmayacak eziyet”
-
Küler yüzlü küneş “güler yüzlü güneş”
-
deñişici yeller “değişen rüzgârlar”
647
tasvır olunmaz bir ğurur “tasvir edilemeyecek bir gurur”
-
Türkiye Türkçesinde kullanılan sıfat-fiil ekleri şunlardır: -an,-ası, mez, ar, -dik, -ecek, -miş’tir. II. 3.4.9. ZARF-FİİLLER 1. / -ğanda, -gändä / Sıfat-fiil eki –ğan, -gän ile bulunma hâli eki –da, -dä’nin birleşmesiyle teşekkül etmiştir. Türkiye Türkçesindeki /-ınca, -incä / zarf fiil ekini karşılamaktadır. Bu ek Kırım Tatar edebî dilinde de bu şekilde kullanılmaktadır, tonsuz ile biten fiillerden sonra –qanda / -kende şeklinde gelmektedir. Metinlerimizden örnekler: qutulğanda “kurtulunca”(BS. 31-236), bolğanda tutmаğanda
“olunca” (ÖB. 73-96), qаlğanda
“kalınca” (İS. 111-30),
“tutmayınca” (İS. 113-7), аşаğanda “yiyince” (İS. 121-41),
kälgändä “gelince” (BS. 18-59), dägändä “deyince” (BS. 21-13), kätіrgändä “getirince” (İS. 103-176) 2. /–p / Türkiye Türkçesindeki /-ken, -arak, -erek, -p/ anlamlarını
karşılamaktadır.
Kırım
Tatar
edebî
zarf fiil eklerinin
dilinde
ve
Türkiye
Türkçesinde de çok işlek kullanılan bir ektir. Ünsüzle biten fiillere /ı/, /i/ yardımcı seslerinden birini alarak eklenir. Metinlerimizden örnekler: аyt-ıp “söyleyerek” (BS. 31-19), äşіt-іp “işitip” (BS. 31-21), öpkälä-p “öfkelenrek” (BS. 31-26), tut-up “tutup” (BS.
648
31-26), qаrа-p “bakarak” (BS. 17-34), yügür-üp “koşarak” (BS. 17-37), qıçqır-ıp “bağırıp” (BS. 18-59) Kırm Tatar edebî dilinde örnekler: añla-p, qapıl-ıp, ketir-ip Türkiye Türkçesinde örnekler: bekle-y-ip, sor-up 3. / -may / -mA- fiilden fiil yapma ekiyle –y zarf-fiil ekinin ekinin birleşmesinden meydana
gelmiştir.
Kırım
Tatar
edebî
dilinde
de
aynı
şekilde
kullanılmaktadır. Bu ek Türkiye Türkçesinde ise kullanılmamaktadır. Metinlerimizden örnekler: qоrqmay “korkmadan” (BS. 62-48),dästär аlmay kättі “destur almadan gitti” (İS. 93-72) - qаrıştırmay іçmäs “karıştırmadan içmez” (BH. 253-347) 4. / -madan / Eski Türkçedeki –mAdIn zarf-fiil ekindeki ses değişikliği oluşmuştur. Bu ek Kırım Tatar edebî dilinde ve Türkiye Türkçesinde de aynı şekilde kullanılmaktadır. Metinlerimizden örnekler: körmädän “görmeden” (KB. 362-259), aytmаdаn “söylemeden” (KB. 362-261) 5. / -a, -ä, -y / Metinlerimizden örnekler: yata yuqlaylаr (BS. 44-36) 6. –ar –maz doğar doğmаz (BS. 57-110)
649
Bu eklerin haricine Kırım Tatar edebî dilinde kullanılan zarf-fiil ekleri şunlardır: -ArAQ, -DIQça ....
SONUÇ Bu çalışmada “Proben Der Volksliteatür Der Türkischen Stämme (Türk Boyları Halk Edebiyatı Derlemeleri); VII. cilt Kırım Yarımadası Ağızları Örnekleri” adlı eser bir bütün olarak ilk defa Lâtin harflerine ve Türkiye Türkçesine aktarılmış olup yine ilk defa üzerinde gramer çalışması yapılmıştır. Eser üzerinde yapılan gramer incelemesinden ana hatlarıyla aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir. 1. İncelediğimiz metinlerde; a, ä, ı, i, o, ö, u, ü; ii, uu, aa, üü, oo, öö, ää sesleri olmak üzere 15 ünlü tespit edilmiştir. Tespit edilen ünlülerden Türkiye Türkçesi ve Kırım Tatar edebî dilinde kullanılmayanlar şunlardır: ii, uu, aa, üü, oo, öö, ää. Kırım Tatar ağızlarında h ve h seslerinin düşerek uzun ünlü oluşturması genel bir kuraldır.
Bu düşme daha çok Güney Ağızları’nın
Bahçesaray, Kefe, Karasubazar metinlerinde ve Kuzey Ağızları’nın Kezlev metinlerinde görülmektedir. qaawä
651
Örnekler: şähärdä, sаbаһına, här (BS.), şähärdä, zähär, padişahı, hayat (İS.), şähär (BL.), şähärä (ÜS.), rаhаt, şähärdän, sılаh, zähärlänmіş (BH.), Ilаhі, nіqаh, rаhаt, şah (KB.), şähärdän (NO.), hamalnıñ < hammalnıñ (ÖB.) Kırım Tatar ağızlarında hece sonunda bulunan -g, -ğ seslerinin düşerek kendilerinden önce gelen ünlüyü, hece başında bulunan -ğ sesinin de düşerek kendinden sonra gelen ünlüyü uzatması oldukça sık karşılaşılan bir hâdisedir. Bu duruma Güney Ağızları’nın Bahçesaray, Karalez, Karasubazar ile Kuzey Ağızları’nın Büyük Hocalar ve Kezlev metinlerinde rastlanmaktadır. yii- < yığ- “toplamak, yığmak” (BS.), buu-
652
Kırım Tatar ağızlarında “n” düşmesiyle meydana gelen uzun ünlüye Kuzey Ağızlarından Büyük Hocalar metinlerinde soora <sonra (BH. 267-780) kelimesinde rastlanmıştır. Ancak incelediğimiz metinlerde “sonra” kelimesi “n” sesi düşmemiş şekliyle de kullanılmaktadır. Ayrıca Güney Ağızlarında “sоñ / son” şeklinde kullanımına rastlanmıştır: Metinlerimizin Güney Ağızlarında son kelimesine şu şekillerde rastlanmaktadır. Karalez metinlerinde “sоn” (KA.) şeklinde kullanılırken Özenbaş metinlerinde üç şekilde kullanılmıştır: soñ (ÖB.), sоñrа < soñ + ra yön gösterme hâl eki (ÖB.), sоñ (ÖB.), sоn (ÖB.) Miskor metinlerinde iki şekilde kullanılmıştır: sоñrа <soñ+ra yön gösterme hâl eki (Mİ.), sоñ (Mİ.) Bahçesaray metinlerinde iki şekilde kullanılmıştır: sоñ (BS.), sоñrа <soñ+ ra yön gösterme hâl eki (BS.) Ayrıca İstila denen bölgeden derlenen metinlerde sоñ (İS.) şekliyle kullanılrken Kögenni Kıyat metinlerinde sоñrа (NO.) sоñ “son”
(NO.)
şeklindedir. Kırım Tatar ağızlarında Türkçe ve alınma kelimelerin kökünde -y düşmesi ile meydana gelen uzun ünlü hâdisesine Güney Ağızları’nın Bahçesaray, Büyük Lambat, Karalez metinlerinde rastlanmıştır. şii < şey, (BS.), qii- < kiy-, “giy-” (BS.), qiimät < kıymet (BS.), kiik < keyik, “geyik”, (BS.), siipа- < sıypa- “okşamak, sıvazlamak” (KA.), siipаyır < sıypa-yor “sıvazlıyor, okşuyor” (BL.), aliikim < aleyküm (BL.) Ayrıca emir kipinin 1. teklik ve çokluk çekimlerinde ekteki –y- sesinin düşmesiyle uzun ünlünün meydana gelmesine Güney ve Kuzey Ağızlarının metinlerinde rastlanmıştır.
653
tiimiim < tey-me-y-eyim “değmeyeyim” (BS.), diliim < dil-eyim “dileyeyim” (KA.), kätіriim < ketir-eyim “getireyim” (KA.), ätiik < et-eyik “edelim” (KA.), ätiim < et-eyim “edeyim” (Mİ.); söyliim < söyle-y-eyim “söyleyeyim” (BH.) kätiim < ket-eyim “gideyim” (BH.), kätiik < ket-eyik “gidelim” (BH.) Kırım Tatar ağızlarında tek heceli ve çok heceli olup sonu –e ile biten fiile gelen şimdiki zaman –y ekinin kendinden önceki -e sesini daralttığı ve -y sesi düştüğünde daralan ünlünün uzadığı örnekler Güney ve Kuzey Ağızlarının metinlerinde tespit edilmitir. dii < dey, “diyor” (BS.), istii < istey, “istiyor” (KA.), girdirmii
654
Kırım Tatar ağızlarında –ğa /–ge yönelme hâl ekinin genellikle kendini koruduğu ancak ekin ünsüzünün düşerek diftong meydana getirdiği örnekler de tespit edilmiştir. maa < mağa, “bana” (BS.), ätmää < etmege “etmeye” (ÖB.), içmää < içmege, “içmeye” (ÖB.), warmaa < varma-ğa “varmaya” (KE), qazmaa < kazma-ğa, “kazmaya”, (KE.), qazmaa < kazma-ğa “kazmaya” (KE.), dünyaa < dünyağa, “dünyaya” (KB.), dään < degen “denen” (BH.) saa <sağa, “sana” (BH.) Asaw ve İstila bölgelerinde de bu durum görülmektedir: Örnekler: ircaa < ricağa “ricaya” (AS. 404-113), kälmää < kelmege “gelmeye” (İS. 92-32) Ayrıca Bahçesaray, Büyük Lambat, Büyük Hocalar, Kefe, Asaw ve Kögenni Kiyat metinlerinde –ge/-ğa yönelme hâl ekini alan 1. teklik şahıs zamirinin hem “mağa” hem de “maa” şekliyle kullanıldığı tepit edilmiştir. 2. Kırım Tatar ağızlarında, Türkiye Türkçesi yazı dilinde kullanılan ünsüzlerden farklı olarak ñ, ğ (kalın), q, x, w ünsüzleri tespit edilmiştir. Metinlerimizde tespit ettiğimiz bu ünsüzler bugün Kırım Tatar edebî dilinde kullanılmaktadır. 3. Kırım Tatar ağızlarında a>ä değişiklliği ilerleyici ya da gerileyici benzeşme yoluyla ve çoğunlukla alınma kelimelerde karşımıza çıkmaktadır. şaytan
655
Kırım Tatar ağızlarında
o > u, ö > ü değişikliğine hem Türkçe
kökenli kelimelerde hem de alınma kelimelerde rastlanmıştır. Türkçe kökenli kelimeler: buz- < boz- ET. (Mİ. 192-169), quu- < quv- < qov- < qoġ- ET. “takip et-, kovala-” (BH. 244-86), sura- < sor- ET. “sormak” (KE. 317-6), tu- < tuğ- < toğ- < toġ- Uyg. “doğmak” (DE. 363-280), ulu < olu < oğlu < ET. oġlu “oğlu” (DE. 363-289), Alınma kelimeler: cumаrt
Kırım Tatar ağızlarında i > e değişikliği de oldukça sık karşımıza çıkar. Örnekler: äxtiyar
656
Ayrıca emir kipi birinci teklik ve çokluk şahış eklerinin son hecesindeki ünlülerin düştüğü örnekler de tespit edilmiştir. Örnekler: içireyk < içireyik “içirelim” (BS.), körsätäyk < körsätäyik “gösterelim” (BS.), istämäym < istämäyim “istemiyorum” (BS.), kätäyk < kätäyik “gidelim” (ÖB.), kiräyk “girelim” (BS.), öltüräyk < öltüreyik “öldürelim” (BS.), diläym “dileyeyim” (KA.) 5.
Kırım
Tatar
korumaktadır, ancak
ağızlarında
kelime
başındaki
k’ler
kendini
Baçesaray, Özenbaş, İstila, Karalez ve Mishor
metinlerinlerinde kelime başındaki k’lerin g’ye dönüştüğü kelimeler de bulunmaktadır. Örnekler: gäcä < käcä < käçä < Uyg. kiçä “gece” (BS.), göz < ET. köz “göz” (BS.), gibi < ET. kibik “gibi” (BS.), bügün < bu kün “bugün” (BS.),gändi (BS.), gіdär (BS.) gözüm (BS.) Gäcänіñ (öb.) güzäl, güzäl (ÖB.) gördü, (ÖB.) gäldi (İS.), gidärіm (İS.), gäcä (İS.), göñlüñü (İS.), güzäl (İS.) gäcäsі, gäldi, gälip, gätirsіn, gäcä, gäldi, gäldik, gäldiñіz,gördülär, gäldi, gäldi, gäldim, gäldiñ, gälmäz, gögärcіn, gördü (KA.), gäcä , gändi, gändinä, gärі, gäzär, güzällär, güzälläriñ (Mİ.)
6.
Kırım
Tatar
korumaktadır, ancak
ağızlarında
kelime
başındaki
t’ler
kendini
Bahçesaray, Özenbaş, İstila, Büyük Lamba, Büyük
Hocalar ve Kefe metinlerinde kelime başındaki t’lerin d’ye dönüştüğü kelimeler de bulunmaktadır. Örnekler: dä- < ET. te- “demek” (BS.), däli < ET. telü “deli” (BS.), dävä < Harz. tewe < ET. tebe “deve” (KA.), dağı < ET. taqı “yine, tekrar, daha” (BS.), dört < ET. tört “dört” (BS.), diñlä- < ET. tıñla- “dinle-” (BS.),
657
doğ- < Uyg. toġ- “doğ-” (BS.), doquz < ET. toquz “dokuz” (BS.) dädi, dägän, däñіzä, däñіzdän, däp, doğdu (ÖB) dädi-ki, dağ, dägän, dağdаñ, dağıldı, dämircilärgä, dämіrdän, danä, däp, däräknі (İS.) dädilär, dağıñ, dämir, däp, däräk (BL.) dädі-kі, dägän, dämäk, däp, dоğdu (BH.), diräk, diyä, doğru, doldurаlаr, dolu, dört (KE.) 7. Kırım Tatar ağızlarında Türkçe kökenli kelimelerin başında, ortasında ve sonunda q>x değişimi genel bir kural olmamakla beraber çok yaygın bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Örnekler: xаtın < ET. qatun “hatun, kağanın eşi” (BS.), xaysı < qaysı < ET. qayusı “hangisi” (ÖB.), xuyu < quyu “kuyu” (ÖB.), xarğış < qarğa-ış, “beddua” (ÖB.), xanat < qanat “kanat” (İS.), xuş < quş “kuş” (İS. 96-29), xal< qal- “kal-“ (İS.), хıdıracаq < qıdıracaq “arayacak” (İS.), xız < qız “kız” (İS.), yaxşı < ET. yaqşı “iyi” (BL.), çıx- < çıq- “çıkmak” (İS.), brax- < bıraq“bırakmak” (İS.) oymах “oymak” (BL.), tоprах “toprak” (BL.) İncelediğimiz metinlerde Arapça ve Farsçadan alınma kelimelerde de bu değişimin olduğu tespit edilmiştir. Örnekler: xafäs < Arp. ķafas, “kafes” (Mİ.), xail < Arp. ķail “râzı olmuş, boyun eğmiş” (Mİ.), xismät < Arp. ķısmet “kısmet” (BS.), ximäti < Arp. ķīıymet “değer” (ÖB.), xuwätli < Arp. ķuvvet “güç, kuvvet” (ÖB.), waxıt < Arp. vaķt, “vakit, zaman” (İS.)
Kırım
Tatar
ağızlarında
Türkçe
kökenli
kelimelerin
başında
meydana gelen b->m- değişiminin, sonunda / n / sesi olan bazı kelimelerde görüldüğü tespit edilmiştir.
658
Örnekler: mındа < ET. bunda “burada”, män < ET. ben “ben”, mändän, mäni, mänim, mäniñ mindi, min- < ET. bin- “bin-” (BS.) män, mänim, mınaw, mindi, mındа, mingän, munu (ÖB.), män, mäniñ, munuñ, mından, mındа (İS.), män, mäni, mänim (KA), män, mändän, mäni, mänim (BH.), män mänіm, mından (Mİ.) Ancak bu değişimin olmadığı ve kelime başındaki “b” sesinin koruduğu örnekler de tespit edilmiştir. Örnekler: bänіm, biñ (BS.), bänіm (ÖZ.), bänim (İS.), bän, bändän, bänim, bänі, bänіn, bänіñ (KA), bän, bändän, bänim (KA), bän, bänim, bänі (ÜS.), bän, bänіm (BH), bän, bänіm (KE.), bänіm (NO.)
Kırım Tatar ağızlarında f>p ses değişikliği incelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem de Güney Ağızları’nda karşımıza çıkmaktadır. pil < Frs. fîl “fil” (BL.), käpsіz c ses değişikliği incelediğimiz metinlerin hem Kuzey hem de Güney Ağızları’nda karşımıza çıkmaktadır. cımiirtqа < ET. yumurtğa “yumurta” (KB.), cığ- < ET. yıġ- “toplamak” (KB.), cоl < yol (KB.), cibär- < ET. yiber- “gönder-” (ÖB.), cаwn < yağmur (İS.), cаzdılаr < yazdılar (İS.), cawluq < ET. yaġlık “mendil” (KA.), cоyul- < yoyul- < ET. yogul-, “kaybolmak”(KA.); cıraw (<ET. yır+agu, “makamlı söz
659
söyleyen kişi” (BH.), cır < ET. yır “nağme, şarkı” (BH.), cälkälі < ET. yeleli (BH.), cіgіrmä < ET. yigirme “yirmi” (BH.)
8. Kırım Tatar ağızlarında alınma kelimelerin başındaki / h / sesinin sistemli olarak düştüğü tespit edilmiştir. Örnekler: ärif < Arp. harîf, “herif” (BL.), afta < Frs. hefte “hafta” (BS.), är < Frs. her “hep, bütün” (İS.), äsäp < Arp. hesâb “hesap” (KB.), Ancak alınma kelimelerde bu ses hâdisesinin meydana gelmediği örnekler de vardır. Örnekler: һälaq < Arp. helâk “mahvolma, ölme, harcanma, çok yok olma” (KA.), häpsi, här (Mİ.) Kırım Tatar ağızlarında iki heceli Türkçe kelimelerin ikinci hecesinin başında yer alan –g, -ğ seslerinin kendini koruduğu tespit edilmiştir. Ancak / ğ / sesinin düştüğü örnekler de bulunmaktadır. Örnekler: qazan n değişikliği tespit edilmiştir. Örnekler: аnnаr
660
10. Kırım Tatar ağızlarında yönelme hâli eki; +ğa, +ge, +qa, +ke şeklindedir ve Kırım Tatar edebî dilinde de aynıdır. qazan-ğa “kazana” (BS.), üy-gä “eve” (BS.), yaşqa “gence” (ÖB.), aхrätkä “ahirete” (BS.), аtäşkä “ateşe” (BS. 39-146) Kırım Tatar ağızlarında yönelme hâl eki, birinci ve ikinci teklik şahıs iyelik eklerinden sonra +a, +e şeklinde gelir. mämlikätіmä “memleketime” (İS.), qalibі-m-ä “benim kalbime” (BS.), ana-m-а “benim anama” (BS.), äwіñä “senin evine” (BS.), köz-ü-ñ-ä “senin gözüne” (KA.), qol-u-ñ-а “senin koluna” (BS.) Yönelme hâl eki, üçüncü şahıs iyelik eklerinden sonra gelirken önce zamir n’si daha sonra ise +a, +e şeklinde getirilir : аtınıñ üst-ü-n-ä “atının üstüne” (BS.), pаdışаnıñ äwinä “padişahın üstüne” (BS.), qol-u-n-а “onun koluna” (BS.), аtlаrınа “onların atlarına” (BL.), bаlаlаrınа “çocuklarına, yavrularına” (BH.), äwlärinä “evlerine” (Mİ. 181-136), yärlärinä “yerlerine” (NO.) 11. Kırım Tatar ağızlarında çıkma hâli ekinin ünlü uyumuna girdiği, ünlüyle ve tonlu ünsüzle biten isimlere +dan, +dän; tonsuz ünsüzle biten isimlere ise +tan, +tän şekilleri ile eklendiği tespit edilmiştir. Ayrıca 1. teklik şahıs iyelik ekini alan bazı isimlere /-dan, -den / çıkma hâl eki gelirken iyelik ekindeki /-m / sesi, /-dan, -den / çıkma hâl ekinindeki /-d / sesini nazal olma bakımından kendisine benzeterek /-n / sesine dönüştürdüğü tespit edilmiştir.
661
awzumnan
qаn
çıqsa
<
awuz-u-m-dan
“ağzımdan”
(BS.),
tırnağımnan çıqtı < tırnak-ı-m-dan “tırnağımdan çıktı” (BS.), tüştü üstümnän < üst-ü-m-den “üstümden” (BS.), bätimnän “yüzümden” (BS.) Kırım Tatar ağızlarında İsimler 3.teklik şahıs iyelik ekinden sonra hâl eklerini alırken araya zamir “n” si girdiği ve kendinden sonra gelen
-dan /
-den çıkma hâl ekindeki /-d / sesini kendisine benzettiği bazı örnekler tespit edilmiştir. Örnekler: özünüñ qаpusunnan çäktі < özünün kapu-su-n-dan çekti “kendi kapısından çekti” (KB. 342-47), sаçınnan äki täl < saç-ı-n-dan eki tel “saçından iki tel” (BS. 39-131) 12. Kırım Tatar ağızlarında, yükleme hâli eki kalın ünlülü isimlere +nı,+nu; ince ünlülü isimlere +ni, +nü şeklinde eklenir. Bu ek üçüncü şahıs iyelik eklerinden sonra -n olarak gelmektedir. aw-nı “avı” (BS.), аşnı “yemeği” (BS.), аltınnı “altını” (BS.), däwlätni “devleti” (BS.), köy-nü “köyü” (ÖB.), sunu “suyu” (İS.); ötmäg-і-n “onun ekmeğini” (ÖB.), оn säkiz bіñ аlämіñ til-і-n “on sekiz bin âlemin dilini” (ÖB.), оnuñ xısmät-і-n “onun kısmetini” (ÖB.), хаrı-sı-n “onun karısını” (İS.), qapusun “kapısını” (BS.) 12. Kırım Tatar ağızlarında, ilgi hâlinin kalınlık-incelik ve düzlükyuvarlaklık durumuna göre +nıñ, +niñ; +nuñ, +nüñ şekillerinde isme getirildiği tespit edilmiştir. Ayrıca bu ekin birinci teklik şahıs zamirine hem +im, hem de +iñ şeklinde, birinci çokluk şahıs zamirine +im, şeklinde, ikinci şahıs zamirlerine +iñ şeklinde geldiği örneklere de rastlanmaktadır. mänіm “benim” (Mİ.), män-іñ awum “benim avım” (BS.), bіzіm “bizim” (Mİ.), sänіñ “senin” (İS.), sіzіñ “sizin” (Mİ.)
662
13. Kırım Tatar edebî dilinde –nen şeklinde olan vasıta hâl eki, incelediğimiz ağızlarda -nan, -nän şeklindedir.Ancak bu ek ses uyumuna her zaman uymaz. xıznan, хıznän “kız ile” (BS.), хolunan, хolunän “kolu ile” (İS.), Аltınnan, аltınnän “altın ile” (BL) 14. Kırım Tatar ağızlarında 1. teklik şahıs zamirinin m’li ve b’li varyantlarına rastlanmaktadır. Üçüncü teklik şahıs zamiri hem Eski Türkçedeki “ol” şeklinde hem de -l sesi düşmüş “o” şeklinde kullanılmıştır. Bunların yanısıra üçüncü teklik şahıs zamirinin hâl ekleriyle çekime girerken zamir kökeninin “a” lı şekillerinin de kullanıldığı tespit edilmiştir. Aña (İS.), oña (KB.), anı (BH.), onu (KA. BH. NO), anda (BL. ÜS.), onuñ (BS. DE.), andan (İS.Mİ.) ondan (BS. İS. Mİ. KE. )
15. Kırım Tatar ağızlarında dönüşlülük zamiri olarak “öz, kendi, gendi” kelimelerinin kullanıldığı tespit edilmiştir. öz, özüñ , özümnüñ (BS), Öz (DE. ), özü, özüñü (ÖB.), özümuz (İS.), özümä, özünü (KA.); gändi (BL. ÜS.) gändimіz, gändindän, gändiñnі, gändinі (KE.) gändi, gändinі, gändi gädiñä (BS.), kändi (BS.)
16. Kırım Tatar ağızlarında öğrenilen geçmiş zaman eki
“ –ğan, –
gän, –qan, -kän”’dir.. Ancak öğrenilen geçmiş zaman için –mış, -miş eklerinin de kullanıldığı örneklere metinlerinde rastlanmaktadır.
Bahçesaray, Özenbaş, İstila, Mishor
663
Örnekler: braqmış, olmış (BS.), olmamışlаr, çıхmış, ätmiş (ÖB.), хaytmış < qaytmış “dönmüş”, tаşımışsın (İS.) kit-mіş-lär “gitmişler” (Mİ.), yürü-mіş-lär
“olmuşlar”
(Mİ.),
söylä-miş
“söylemiş”
(Mİ),
bulmuş-lаr
“bulmuşlar” (Mİ.) 17. Şimdiki zaman fiil kök veya gövdesine –A; -y eklerinin getirilmesiyle çekilmiştir. Ancak Büyük Lambat, Üsküt ve Bahçesaray ağızlarında –A; -y’nin yanında şimdiki zaman eki olarak –yir, –yur, -yor ekinin şu örneklerde kullanıldığı da tespit edilmiştir. Örnekler: оtur-u-yur “oturuyor” (BL.), dur-u-yur “duruyor” (ÜS.), gälä-yоr “geliyor” (ÜS.), käl-ä-yir “geliyor” (BS.), vär-i-yir “veriyor” (BS. )
Çalışmamızın sonuç kısmında belirtilen bütün tespit ve mukayeseler gösteriyor ki, Wilhelm Radloff’un 1896 yılında St. Petersburg’ta kiril alfabesiyle basılan “ Proben Der Volksliteatür Der Türkischen Stämme (Türk Boyları Halk Edebiyatı Derlemeleri); VII. Cilt Kırım Yarımadası Ağızları Örnekleri” adlı eseri, bugünkü Kırım Tatar edebî dilinin ses ve şekil özellikleriyle büyük oranda denklik arz etmektedir. Bu bakımdan bu eser, Kırım Tatar Türkçesi araştırmalarında kaynak olarak kullanılacak değerde bir çalışmadır.
664
KAYNAKLAR AKALIN, Mehmet., Tarihî Türk Şıveleri, TKAE Yayınları, Ankara, 1998 ADİLOĞLU, Adilhan., Kitâbü Mürşidi’n- Nisâ, Ankara, 2006 CAFEROĞLU, Ahmet., Eski Uygur Türkçesi Sözlüğü, Enderun Kitabevi, İstanbul, 1993 ÇENELİ, İlhan., Kırım Tatatrcasında Yapım Ekleri, TDK Yayınları, Ankara, 1997 DOERFER, Gerhard., Kırım Tatarcası, Türk Dünyası Araştırmaları, 94, Şubat 1995 DEVELLİOĞLU, Ferit., Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydın Kitabevi Yayınları, Ankara, 2000 DİVANÜ LÛGAT-İT TÜRK, I, II, III ve II. Cilt, Çeviren Besim Atalay, TDK Yayınları, Ankara, 1999 ERGİN, Muharrem., Türk Dil Bilgisi, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 2000 ERGİN, Muharrem., Orhun Abideleri, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 2002 GABAİN, A. Von., Eski Türkçenin Grameri, Çeviren: Mehmet Akalın, TDK Yayınları, Ankara , 2000 KAKUK, Zsuzsa., Kırım Tatar Şarkıları, I. Kunos’un Derlemelerinden Yayımlayan Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 1993
665
KARŞILAŞTIRMALI TÜRK LEHÇELERİ
SÖZLÜĞÜ,
I.
ve
II.
Cilt,
Komisyon, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1992 KIRIMLI, Hakan, Kırım Tatarlarında Millî Kimlik ve Millî Hareketler (1905 1916) , TTK Yayınları, Ankara 1996 K.K.YUDAHİN, Abdullah TAYMAS, Kırgız Sözlüğü, I. ve II. Cilt, TDK Yayınları, Ankara 1994 Kırım Tatarca- Rusça Lugat, Kiev, 1988 KOÇ, Kenan,
A. Bayniyazov, V. Başkapan, Kazak Türkçesi Türkiye
Türkçesi Sözlüğü, Akçağ Yayınları, Ankara, 2003 KORKMAZ, Zeynep., Gramer Terimleri Sözlüğü, TDK, Ankara 1992 MEMETOV, A., Tatar Tili Grammatikasının Praktikumı, Taşkent, 1984 OR, Oktay., Emel Dergisi, Temmuz - Ağustos 1966 - Sf.5 ÖNER, Mustafa., Bugünkü Kıpçak Türkçesi, TDK Yayınları Ankara, 1998 PAÇACIOĞLU, Burhan., Türkçenin Sözcük Dağarcığı, Ankara, Nisan 2006 RADLOFF, W., Proben Der Volksliteatür Der Türkischen Stämme, VII. CİLT, St. Petersburg, 1896 Resimli Türkçe Kamus, TDK yayınları, Ankara, 2004
666
SEVOROTYAN, E.V., Kırım Tatarcası, EÜ. Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi 10, İzmir, 2001 TAMİR, Ferhat., Barköl’den Kazak Türkçesi Metinleri (Gramer- MetinSözlük), TKAE Yayınları, Ankara, 1989 TEMİR, Ahmet., Türkoloji Tarihinde Wilhelm Radloff Devri, TDK Yayınları, Ankara, 1991 TOPARLI, Recep, VURAL, Hanifî, KARAATLI, Recep, Kıpçak Türkçesi Sözlüğü Ankara, 2003 TÜRKÇE SÖZLÜK, TDK Yayınları, Ankara, 2002 Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi, 13. cilt Kırım Türk-Tatar Edebiyatı, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1999 YAZIM KILAVUZU, TDK Yayınları, Ankara, 2005 YÜKSEL, Zühal., Türk Dünyası El Kitabı, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Ankara 1992 - Sf.684 YÜKSEL, Zühal., Kırım Tatar Türkçesi Grameri, Ses ve Şekil Bilgisi, Ankara, 2005 YÜKSEL, Zühal., Kırım Türk Tatar Destanları, Ankara, 2005
667
ÖZET SAVA, IŞIKTAŞ Işılay. W. Radloff’un Derlemelerinde Kırım Tatar Türkçesinin Özellikleri, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2008 Tezimizin konusu, Türk Dünyası’nı hemen her yönden araştırıp inceleyen ve eserleriyle Türkoloji alanında çığır açan Alman asıllı Rus Türkoloğu Wilhelm Radloff’un 1886-1891 yılları arasında Kırım’da kaldığı dönemde buradaki sözlü halk edebiyatının ağızlarından derleyerek yazıya geçirdiği ve 1896 yılında St. Petersburg’ta kiril alfabesiyle bastırdığı “Proben Der Volksliteatür Der Türkischen Stämme (Türk Boyları Halk Edebiyatı Derlemeleri); VII. Cilt Kırım Yarımadası Ağızları Örnekleri” adlı eserdir.
Çalışmamızda
bu
eserin
adlı
eserin
transkripsiyonlu
metni
hazırlanmış, Türkiye Türkçesine aktarılmış ve eser gramer bakımından incelenmiştir. Çalışmamızın inceleme kısmında sırasıyla; önce ses bilgisi bölümünde bilhassa Türkiye Türkçesinden farklı özellikler arz eden ünlüler ve ünsüzler tanıtılmış, ünlü uyumları ile ünsüz uyumları metinlerimizden örneklerle açıklanmış sonra da ses hâdiseleri gösterilmiştir. Şekil bilgisi bölününde ise önce metinlerimizdeki yapım ekleri tespit edilmiş, daha sonra isim ve fiillerin çekimleri gösterilmiştir. Ayrıca metinlerimizde geçen isim fiili, fiillerin birleşik çekimleri, isimle ve fiille birleşik fiil yapan yardımcı fiiller, sıfat fiiller,
zarf
fiiller
tespit
edilerek
bunlarla
ilgili
örnekler
verilmiştir.
Metinlerimizdeki zamir, sıfat, zarf ve edatlar tespit edililerek ana hatlarıyla izah edilmiştir. Tezimizin inceleme kısmında yapılan açıklamalar ve hükümler metinden verilen örneklerle delillendirilmiştir. İncelemelerimizin sonuçları tezimizin sonuç kısmında özetlenmiştir.
668
Bu çalışmamızla birlikte “Proben Der Volksliteatür Der Türkischen Stämme (Türk Boyları Halk Edebiyatı Derlemeleri); VII. Cilt Kırım Yarımadası Ağızları Örnekleri” adlı eser bir bütün olarak ilk defa Latin harflerine ve Türkiye Türkçesine aktarılmış, yine ilk defa üzerinde gramer çalışması yapılmıştır.
Anahtar Sözcükler : W. Radloff, Derlemeler, Kırım Türkçesi, Kırım Türkçesi Ağızları, Ses Bilgisi, Şekil Bilgisi
669
ABSTRACT SAVA, IŞIKTAŞ Işılay. The characteristics of Crimean Tatar Turkish in W. Radloff’s folk literature collections, M.Sc.Thesis, Ankara, 2008 In this thesis, 7th volume of German-born Russian Turkologist Wilhelm Radloff’s (1837-1918) “Proben Der Volksliteatür Der Türkischen Stämme (Turkic Nations folk literature collections) has been examined. The original text which consists of etnographical findings of Crimean Tatar folk literature has been transcribed into Latin Script, it has been translated into Anatolian Turkish and the grammatical structure has been studied in depth.
The chapter “Phonetical Analysis” starts with the study of vowels and consonants in comparison to Anatolian Turkish. Phonetical harmony issues have are explained with examples from the texts.
The chapter “Morphological analysis” starts with the study of constructıve and inflexional suffixes. Then conjunctions, pronouns, adverbs, particles, modal verbs, verbal-nouns, participles and gerunds have been studied in depth including examples. Finally a conclusion has been provided.
This work is the first of its kind to include Latin transcription, translation and grammatical analysis for 7th volume of Wilhelm Radloff’s “Proben Der Volksliteatür Der Türkischen Stämme” and it is expected serve as a useful source for further studies on this branch of Turcology. Keywords : Wilhelm Radloff, folk literature collections, Crimean Tatar Turkish, Crimean Tatar Turkish dialects, phonetics, morphology
670