Az ih OlcasSUIIYMAN
Bu eser, son ytllarda Tiirk Diinyaslnda yetigmig en biiyiik ve en miiessir yazarlanmudan OLCAS
SUIfVmAN'lndlr. Rusca asltnrn birinci baskrsrndan terciime edilerek sizlere sunulmuqtur. Bu eser Sovyetler Birli[inde biiyiik yankllan olmug bir eserdir. Vakflmtz yakln zamana kadar yalntzca Sor,yetler Birlifi iqinde yetigmig Tiirk veya gayri Tiirk yazarlardan sadece rejime ve Rus rrkqlhftna uEakhk yapan yazarlart tanlyan Tiirk okuyuculan iqin bu eseri negretmekten biiyiik bir gurur duymaktadlr. Bilindifi gibi gerek Sor,yetler Birli[i gerekse onun hinterlandlnda yagayan milyonlarca Tiirk aydrnr da sadece Tiirkiye'nin solcu yazarlannt tantmtgttr. iki tarafta da biiyle bir insanhk suqlrnun komiinistler eliyle iglendifi qiiphesizdir. ISBN :975 - 498 - 053 - 5
' Milli Yayrn No : 92 - 34 - Y - 147 - 93
Rusqa Ashndan Qeviren Y
Natrk SEFEROGLU
Aa\
tu
w
TURI( DI}NYASI ARA9TIRMAI,ARI VAKFI ISTANBT]L - 1992
Olcas Suleyman
AziYa Rusca Ashndan Qeviren Natrk SBFEROGLU
Hazrrlayanlar Prof.Dr. Kamil Veli Nerlmanoplu Prof.Dr. Fikret Tfirkmen Arag.Gor. Mustafa Oner
'ii
TO:
,k Dtinyasl
Aragtlrmalarr
istanbul
-
1992
n
igiruoexil.en Bu eser Bakanlar Kurulu'nun 20.7.1980 tarih ve I / 1307 sayrlr kararryla kamu yararrna hizmet verdigi kabul edilerek vergi rnuafiyeti tanrnmrg olan TURK DUNYAS| ARA$T|RMALAR! VAKFT'nrn yayrnrdrr. Her hakkr mahfuzdur. TURK DONyAst ARA9nRMALARt VAKFT'nIn mr.isaadesi olmaksrzrn tamamen, ktsmen veya herhangi bir de$igiklik yaprlarak iktibas edilemez.
Baskt ozytupa oFsET
Sunug Eser Hakkrnda
ieon
5 7
oESTRNININ TABIHINE DA|H
13
Mavi G0ne9 (Hayvan Ctvrltrsr) lzyaslav Karyo|as1nda ..,...............
30 33
$ahin TUy0n0 Dtiktiig0nde................ Gizli Miitercim ................ cizli TURKizrrllrn
41
36 46
Ktzmrg Kel M0dafaada ................ Delikanhlar.
46
Sekiz Fikirlililin Belast Uydurma Gemiler Tmutorakan Duvarlan.....
51
Goraz Kugu ............
55 57
Svyatoslav'ln Riiyasr
50 52
54
I.BOLUM $AH|NLER VE KAZLAR
Haberlegme TURK DUNYASI ARA$TIRMALARI VAKFI P.K.94 AKSARAY / |STANBUL
Qar Dodon Ve Heredot NAMUSLU
I
il
Tiirk Diinyast Aragltrmalan Vaklt Yaytnlart No: 93 Milli Yayrn Nu : 92 - 34 - Y - 147 - 93
ISBN:975-498-053-5
r\I
562
69 74 80
Hristiyan Olmayanlar..
146 147 149 150
Poloves Krpgak
156
Berendeyler Kovuylar Kara K|obuklar .................
152
TAR|H VE TARiHgiLER .............
168
Snvng vE BARrg
177
SUMERNAME ..................
183
Yanrlmak lmtiyazl
185
$tipheler.....
.'."'...."..i.....'.
Dil ve 8i1im............ Hint-Avrupa Dilciligi........ Qadrr ve Louvre Cetvel Hakknda 60 Siiz
192 200 204 211
217
220 221
insan Grubu
Grubu
Ya?.c.
s>1<2,
anqtzt 2'2.'.
ffirw&* wLfz h4Z *,;.r# ;; f. * -TX
7
4n
II. B6LUM
Tabiat
% r**;
225
..!.......i...........
227
Tann Grubu Krsa Neticeler ...........,.....
Ses Bilgisi $ekil Bilgisi
Hecenin Yeniden Kurulmas Kanunu Cetvele ilave ............ Rebus (Bilmece) - Siimer Siizii Hakknda.............'.'....... Bagltk Hakkrnda Aglklama..... Kendi Adamlanmtz ve KiiPekler
230 230 233 235 239 242
249 249
Sobaka
251
lspaka lgguzlar Tengrilik
254 255 256
259 263
Kase...............:.................
Kurgantn Yldtzlan Ahntlar.......
267
Krralt ve Giineg
271
Giinegte Leke............. Kuyruklu Giineg Tarih ve Eskilik
272 275
.'..'."'..:.........'...
280
cit4.
)h
ffi-ry'mL/,,-ffi:-
?ffi'ffi* ##ffi"q8-
rpHffi hffir3:H:*
suNUs Bu eser, son yllarda Thrk Dhnyaanda yptigmig en bttyhk
ve en milessir yazarlanmtzdan
otcAs S0LEYMAN'mdtr. Fusca ashnn birinci basksndan terciime edilerek sizlere sunulmugtur. Bu eser Sovyetler Birliginde bi)yiik yanklan olmug bir eserdir. Vakftmrz
yakn zamana
kadar, yalntzca Sovyetler Birlidi iginde yetigmig Ttrk veya gayri Tlirk yazarlardan sadece rejime ve Rus rkgil$ma ugakhk yapan yazarlan tanyan Tilrk okuyuculan igin bu esei negretmehen bfiytk bir gurur duymaffiadtr! Bilindigi gibi gerek Sovyetler Birli$i gerekse onun hinterlandtnda yagayan milyonlarca Ttirk aydtn da sadece Thrkiye'nin solou yazarlannt tailmgilr. iki taralta da bdyle bir insanhk sugunun komiinistler etiyle igtendi|i giiphesizdir. Olcas Shleyman, gahuma yazmry oldugu mektubundan da anlagilacalt gibi gergek bir Tilrk milliyetgisiilir ve Ttirk
Eser Hakknda dilnyauntn zaman, zemin ve kAftAr bakmndan b6l(tnmtgltfiiiniln zdrrabtyla dopdoludur. Bu
zdrapla her
rc-J*U:%-'k6'l nzoo * k funt'a"4
,-/
fu
'-
4""'/ tatll ' ft'L :t tev,'h ,a ".ru.rL? r* I '+aL / "^ d/qk4- *-'i* r-aa 4 fu, t '4.Vu'l 7t-,'t-L rz-tJia /
.o.{*2, / '4'q I at- tz nqz*( a*J " 7A't+'!ta't/ "'1 Ct r'. 'w-Z(
tilrlU
tehlikeyi gi5jiisleyerek bu eserini yazmry ve yigitge negretmigtir.
"Bin ve Bir Kelime" adtyla kaleme aldQt yeni eserini de bittiji zaman negredecegimizi gimdiden
miljdelemeKen heyecan duyuyorum.
Biiyttk dostum, beraber kmz igerek dertlegti{imiz
aziz kardegim Olcas Siileyman't daha gok eseriyle anlamantz igin s6zii ona
ilnkyorum.
Olcas Stileyman ve onun "Az I Ya" eseri Sovyet donemi Kazakistan Tiirk edebiyattnda gok onemli bazr isimler, drinyada akisler brraktr. 6zellikle tabiat, tarih ve dil konulan edebiyatta en gok iglenen konulai oldu. Kazakistan T0rk edebiyatrnda Tahavi Ahtanov ve Olcas S0leyman , tarihi ve dili hem estetik yonden hem de bilimsel yonden ele alan eserler yazdilar, Ahtanov, bir roportajrndai "Edebiyat san'at dallanntn en gok akla dayanandtr. Bir bakma da tarihtir insanh$m canh tatihi: Diyelim ki bir ulus oluguyor, bu ulusun tiim 6z yap (karakter) gizgileri edebiyata da yanamah. Edebiyat bunlan ahyor, giiglendirip keskinlegtirerek tarihe btrakyor. Halklar tarih boyunca siirekli degigti, degigiyor. Edebiyat olmasa bunlan kim bilebilirdi? Tarihte yer alan olaylann tilm ozellikleri sitinip giderdi(...11 diyor. Tarih konusunda Olcas Siileyman da farklr dtigUnme' mektedir. "Fizikginin Dllast" adlt eserincie gortiglerini goyle anlatmaktadrr: Tarihe tutkunum. Atalartmtn tarihinde tutanaklara gegmemig, olumlu kokenler aramaktaytm; O kokenler olmadan, insanlar arasr iligkiler kolay kolay agtklanamaz,(...) Giinrimrizde Kazak.gairi aragtrrmact bir bilim adaml olmak zorundadrr. En alrr ytikii kervantn son devesi tagtr, yolda diigririilen btit0n ytikleri onun strttna koyarlar. Her kugak, sanki dtinyantn son kugagrymrg gibi biiyiik bir giigle gahgmahdrr, Atalanmrzrn bilmedikleri ya da kabullenemedikleri gergeklerin sorumlululunu yi.iklenmemiz gerekir. Ytikleniyoruz da gereksiz goriinen bir takrm geylerle bu ytizden ulragryoruz zaten; Etriisk tarihini, Silrner Arkeolojisini inceliyoruz. Edebiyatr da bir bilim sayryorum. Yagamt inceleyen bir bilim. Edebiyatgr hem tarihgi, hem toplum bilimci, ham psikolog, hem dilci olmaftdtr. Bunlartn herbiri, tizerinde ayn apl durulmasr gereken, bilgi edinilmesi gereken bilim dallarrdrr2. Alpny Knbir,ttlu Ka=uk Edebiynhnn Til.rkgeuizdeki {lg Temsilcisi, Altnilttt, Mrltiurnrcila.auott ue Siileymntou, Milliyct Sau.'at Dergisi 2 Tannnz
Prcf.Dr.Tunn Yazgan
ry"
&'"4o'n-,
197!t, s.
fi0.
Alpdy Krbaailt, rryut tntkile s. 32.
Si,ileyman'rn tarih ve dille ilgili gor0gleri bir san'atgrnrn merakrndan daha ileridir. O, yrllarrnr vererek bir konuyu inceleyen bilim adamr titizli$i ile dile yaklagmaktadrr. Bu yaklagrmrnr "On beq yildtr, dille, Ti)rkolojiyle u{rayyorum. Qegitli dilleri inceleyerek Arapgadan onceki eski Tilrk alfabesi t)zerinde gahgtyor, bu atfabenin isa'dan once birinci birde otugturuldu$unu kanttltyorum. Unesco'nun yaynladtfit "Courriere" dergisinde grkan yazrmrzda Trirk dilleriyle Slav dilleri arastn-
daki, T0rk ve Slav Krilt0rleri arasrndaki iligkileri ele alarak tezimi savundum. Qegitli kanrtlar, belgeler gosterdim, Aynr dergide paleograf Altay Amancalov'un bir yazrsr da grktt. O, bagka belgelere dayanarak aynr gortigii kanrtlamaya gahgryordu, Daha once Trirk yazrtlarrnrn isa'dan once 6. ytizyrlda olugtu$u yolunda bir gorrig vardt"l geklinde ifade eder.
Gorrildiigri gibi S. Olcas, eski Sovyetler Birligindeki bagkrya, somrirriye bagkaldrrrnanrn edebi - ilmi yolunu bulmugtur. Ustelik bu yolda yalnlz da degildir. dzellikle 1975'li yrllarda, Rus yazarlanntn ve aragtrrrcrlarrnrn, Asya'daki Tiirklere ve Ttlrk kiilturiine bakrglarr sarnimi bir objektiflikten uzaktrr. Ttirkleri daha gok itaat ettirmeye yoneliktir. Hatta, Emperyalizm ve mtistemlekeciligin hizmetindeki ilim ve san'at; iktidarrn tayin ettigi eserler yoluyla halka rrki ve milli bir agagrlrk duygrreu vermigtir. Ozellikle tarihin yorumunda merkezi otorite ile yerli aydrnlar arasrnda ihtilaf vardrr. Qarlrk Rusya'srnrn Trirk iilkelerini iggal tarihinin yorumunda bu fark daha netlegmig, Ol-
cas'a gore, atalarrnrn direnigi milli destanrn muhtegem bir hadisesi ve milliyetgiliklerinin gergek bir sembohi olmugtu12. 1936-1938 ve 1948-1949 aydrnlar katliamrndan sonra Trirk Aleminde yeni entellektriel zrimrenin canlanmasr Olcas'da britrinlegir. Bu b0tiinlegme, 1936'da Alma Ata'da dogan ve jeoloji tahsili yaptrktan sonra Moskova Edebiyat Enstittisii'ne kaydolan yazarrn onu ebediyen yagatacak bir nirengi noktasr olan
Az 1
i
Ya eserinde odaklagrr, Eserin ismi dahil, muhtevasr va uslubu da yeni, gagrrtrcr, I-lergiin Gnzetcsi, Sibirya'daki ?'iirk 1979 lnriltli rtiistrrt.
F. DIAT: Az
i
Kiiltiirii Ara;ttr,,ta
alay ve miibhemiyet arasrnda garptct bir ozellik gosterir. Az, eski Slavca'da "ben", Ya ise modern Rusga'da "ben" demektir. Bu iki kelime I (ve) ba$lacr ile "ben ve ben" demek olur. Aynca Az Kril alfabesinin ilk, "ya" ise son harfleridir. "Az" sen, "Ya" ise ben demektir. Gor0ldtigti gibi S.Olcas, okuyucuyu daha kitabrn ismiyle gagrrtmaya baglamaktadrr. Bu eserinde Olcas Az krsmr ile Rus edebiyatr, Ya krsmr ile de Kazak (Ttirk) halkrnrn eski tarihi, kriltrirri ve etnik kokti hakkrnda bilgi ve belgeler vermektedir, Rus govenizminin ve dijnya hakimiyeti hayallerinin zirvede oldugu 7O'li yrllarda Az I Ya, gergek bir bomba gibi patlamrgtrr. Tabii ki Az i Ya birdenbire dofmamrgtrr, Sovyet rejiminin muhalifleri, Turkologlar, tarihgiler iginde rejimin srkrntrlarrnr kendi hayatlarinda yagayan, Potanin, Potapov, L. Gumilyev gibi yazarlarrn tortulan, Az i Ya'yr ortaya grkarmrgtrr. Ttjrk-Slav iligkilerinin ana hatlarrnr inceleyen bu fikir adamlarr, T{lrk Ktiltrirr.i'nrin, Trirk Devlet gelene{inin, Trirk askeri tarihinin briyrik giiciinri ve tesirini agrkhyordu. Olcas bu alimlerin gergeklerine dayandr$r igin hem cesur hem de inangh idi, Az i Ya'nrn ilk krsmrnda lgor Destanr ve Onun tarihi gergeklik payr aragtrnhrken, bu eserdeki Trirk tesirini, dil, risl0p, ideoloji ve tarih bakrmrndan ortaya koyarak resmi ideolojiyi sarsmrgtrr. O, 1972 de Musin Pugkin tarafrndan kegfedildigi iddia edilen eserin otantik olmadr$r, ll. Katerina'ntn emperyalist politikasrnr temize grkarmak igin uydurulmug bir eser oldugu miinakagalarrna katrlrr ve eserin aslrnda 12. asrrda tanzim edildigini, ortaya koyar ve ancak daha sonra yrllar boyunca kendi d0nya gorirglerine aykrrr yerleri grkaran m[istensihleri suglar. Ancak "Burada tarihi bilgilerin asrl kaynagt olan dil, hal6 mevcuttur. O, gegmiqin en tarafsrz, en objekttl gahididir. BAfin hrafgir tarihgilerin drytndadr" diyerek, eserdeki karrgrkltk arastndan kendi kokleri hakkrnda hakikati kegfettigini soylerl Eserin birinci krsmr, sadece Kazakistan'da degil, biitiin
Meselesi, 20 Mryrs
Ya, Tiirk Diinym Arilftft,,ti'htn; Aritltk 7987.
r
Fredaique
Arnl*
Dhl,
L!187.
(Tcrciinc:
Htytti
Dnrcli) Tiirk Diirtyttsr Arugttnnilnn, s. 51,
Ttjrk aleminde genig akisler yaratmlgtrr. Krrrm'da Mustafa Cemilollu, Krrgrzrstan'da Qingiz Aytmatov, Azerbaycan'da Ebullez Elgibey, 6zbekistan'da Muhammet Salih hep bu fi: kirlerin degigik bolgelerdeki ternsilcileri olmuglardrr, Eserin ikinci krsmrda gok onemlidir, Bu krsrmda S0mer ve Tiirk dilinin kok birligi iddia edilmez; ancak ktiltiirel paralelliklerin de tesadrif olrnadrgr ortaya konur. Ttirk medeniyetinin Silmer medeniyetinin varisi oldu$unu, vokabfiler tablolanyla isbata galrgrr. Biit0n bu gorUgler, Az i Ya'ntn bir anahtar eser olmasrnr saglar: tabii olarak da Sovyet ilminin pagin hiiktimlti 6limlerince giddetli tepkiyle kargrlagrr. 3 $ubat 1976 da ilimler Akademisi toplanarak eseri yetersiz ilan eder ve Srileymanov'u da cahillik ve sapmalar yapmakla suglarlar. Mahkemeler kurulur, sert bir gekilde uyarrhr ve resmi idaolojiye itaate zorlanrr. Ancak mahkeme sonunda grkarrlan sonug son derece dikkat gekicidir, "Suleymanev" dan aleni pigmanhk izhar etmesi istenir. Mahkeme hakkrn yarine "teslimiyet" kararr grkarmrgtrr. Az i Ya'nrn en onemli sonucu, bize gore 70 yrl stiren akla hayAle gelmeyen tedbirlere ra$men, milliyet fikrinin yrkrlmayrgrdrr. Qiinkii Olcas Srileymanov'a yaptlan btittin baskrlar, O'nun yeni kilad "1001 Scjz" 0 haztrlamasrnr engelleyememigtir. Bu son kitabrn ismi de gelenekseldir. "1001. Soz" de yayrnlanrnca Az I Ya'yr tamamhyacakttr, Az i Ya'nrn terciimesi hakkrnda da biraz agrklama yapmak geregini duyuyoruz. Bu eser ilk once Azerbaycan'da Nstlk Seferov tarafrndan Rusga'dan gevrilmigti. Ancak bu terc0me negredilernedi. Seferov'un terctimesi, tarafrmtzdan tekrar kontrol edildi ve Ege Universitesi Edebiyat Faktiltesi TUrk Dili ve Edebiyatr Boluim0 Aragtrrma gorevlileri Mustafa Aksoy, Fatih Ulgen, Nesrin K6sc, Fazrl G6k9ek ile Tiirk Dili B6liimii Okut' manlarrndan Mehmet ince, ve Haydar Deligiiz tarafrndan bir ekip gahgmasryla T0rkiye Tiirkgesine aktarrldt, Bilhassa Mustafa Oner'in redaksiyon safhasrnda biiy0k gayretleri oldu. Ayrrca T0rk Dili Boltimri Sekreterleri Sibel Kabaca ve Simten 10
Uvel daktilo hususunda yardtmct oldular. B0t0n bu elemanla' nmrza tegekk0r ederiz. 6n0miizdeki yrllarda baqla "1001 S6z" ci;p3tr 0zere diler Ttirk bolgelerinden T0rkile'de hen0z bilin' meyen bagka eserlerin de Ttirkgeye kazandtrtlmasr en b0y0k dilelimiz, hatta gorevimizdir.
BORNOVA 25.5.1992 Prof. Dr. Fikret TU RKM E N
Prof.Dr.Kamit VEL|YEv NERiMANOGLU
11
,
icon
DEsrANrNrn rRninine onin
"igor Destant"' ,ae "Zadongina" Tarihinin Krsa Bir Ozeti 1791 yrhnda A.i,Musin-Pugkin, Mukaddes Kilise'ye Bag Pa-
paz olarak tayin edildi. Aynr yrl 2 Alustos'da ll. Katerina'ntn fermanryla Kilisedeki rnanastrr argivlerinden ve kiitiiphanelerden Rus tarihi igin miihim olan yazma eserlere el koymak 0zere izin verildi. Bu ig A.i.Musin-Pugkin'e verildi; o da, kesin tarih tesbit edilmese de, tahminen 1792'de XVl. asra ait bir mecmua ele gegirdi. igor Destanr'nrn ntishasr da igte bunun iginde bulundu. 1812'deki Moskova yangrnrnda Musin Pugkin'in evi de kfitiiphanesi de yanrp k0l oldu. XVl,asra ait ntisha da boylece mahvoldu, Bug0n bilim d0nyastnda Musin-Pugkin'in negrinden
ve ll,Katerina igin kopya edilmig nfishadan istifade ediliyor. XVl. asrr n0shasrna dair bu tuhaf hadiselerden ot0rti aynt devrin Rus Alimlerinde de ecnebi aragttrmactlarda da Destantn hakikiligine dair 90phe uyanmrgttr: "Elde olan nilsha sahtedir ve maksat, gegmig devirlerden ahnmtg deliller yadrmtyla Katerina'ntn emperyalist siyasetine bir esas Razandtrmakilr" diye drigiln0l0yordq. Hatta sahte ntishanrn giiphe edilen mfielliflerinin adlarr ve dolayrsryla da Musin-Pugkin'in adt zikrediliyordu. $ripheci muhalifler da gok esaslt tarihi ve lenguistik deliller ileri siirmi,iglerdi. Son iki asrr boyunca Destantn iizerinde gok galrgmakla toplanmrg btltrin edebiyat, asltnda bir rneseleye ayrrlmrgtrr: "lgor Destanl" orjinal bir eser midir?
Muhaliflerin ve mtidafactlartn tarttgmast esas rnanastyla Ostap Bender ile Katolik papazlartntn m0nakagastnt hatlrlattr: Ostap dedi: - Allah yoktur, Papazlar dedi: - Var, Allah var. Muhalifler destanr tamamen inkAr ederler, madhedenler de aynr katiyetle onu optip bag tistfine koyarlar. XlX. asrrn ilk yartstnda, Rusya'da giipheciler ekoltinfin yeni .
Destttrrttt Rusgrtdtrki nstl rtth
ilc
tlnimtt
geqnektedir.
13
"igor Ordttsu Destan{'
ohtrak
grktrir devirde, dolayh yoila olsa da destanrn hakikiligini isbat eden birgok tarihi hadise h6lA bilinmiyor. $fipheciler ekoltintin kurucusu, "bitim igin gilphecitikten daha de$erli gey yokur" giannr ileri s0rm09 otan M.T. Kagenovski, ilk yazrsr olan "Rus Tarihinin Kaynaklan Hakktncla', (23) adh makalesinde, Knez Oleg ile igor'un yunanhlarla yap_ trklarr anlagmayr giiphe ile kargrramrglardrr. "Rus ytlltklainda Paraleller" makalesinde ise eski Rus kroniklerindeki pek gok mAl0matrn dogrulu$una 90phe ile yaklagmrg ve .,bu malumatlar daha sonralan, yani XVL astrda itave editmig" (23| kanaatine varmrgtrr. M.T. Kagenovski ve onun ekoliiniln temsilcileri, hadiseler birbiriyle kargrlagtrrrlmah ve tarihi geligmenin umurni kanunlarrna dayanarak netice grkarrlmalrdrr (23) derler. . Daha sonra da bu mektebin bagka bir temsilcisi olan N.i.Nadecdin yaztyordu: "Her bir hadise inandtnct gorlnmesi igin kendiliginden dahili muhite sahiptir... Bu dahiti muhit hadisehin tarih olarak gergeklegme gartlannt yara\r. Eger her hangi bir hadise bu kanunlara tamamen ters ise, o zaman en eski bir el yazmau ve tenkidin bilti)n igkencelerden baganyla gegmig en muteber bir Alim bile beni hadisenin dogrutuguna, hakikatine inandtamaz." (39, 153) Eskili$e bu ilgi, zaruretten kaynaklanmlgtrr. Milli guurun geligmesi neticesinde, bilim pek gok halde resmi, sahte vatanseverlerin kolesine doner ve tarihgilik de tarihi hakikatten uzaklagrnaga baglar. Gegmige bugiin mevcut bakrgla, hadiseler ya drizgiince aydrnlatrlmaz veya garprtrhr. Bu hal r.iniversal bir karakter tagryor. Biitrin Avrupa tjlkelerindeki tarihgilik bu merhalelerden gegmigtir. Batr'daki giipheciler ekolr.inrin kurucusu August $letsar, tarih kaynaklanna gripheyle yanagmantn zaruretini isbat etmigtir. XVll. asrrda ve XlX. asrr oncesinde Rusya'da bir hayli fazla sahte tarihi dayanakJar triremigtir, Bunlarrn go$u gtipheciler tarafrndan ifgA edildigi igin bilim drinyasrna dahil olamamrgtrr, $tipheciler mektebi (bir takrm titiz olmayan pratik neticeleri harig tutarak) Rus tarihgiliginin iterlemesinde rntjsbet bir rol *
KiVuitklir lisle-ci kilil,nt s(tnttui (klertiltislir. Mclittr:lc lrtrrtliltcz igerisinileki ilk rnktrm knlntt8trt stm ,nfittrtrttsttil, ikinri rnkrtm tltt \tu kiy,tflg,nI
.qrr-strr'ilc,
stylt ntrnttrunlr gixlcrir.
-fii!if
ue terciinntrtaki tlip trttt srtyfit ,tlttttrt teriimistir.
oynadr, Bilimde manev? muhitin maydana gelmesine, 6lg0lerin titizlegmesine yardrm etti; bunlar olrnadan bilim, objektif bilgi kaynagr olarak var olamaz. $ripheciler vatansever tenkidin pek gok "igkencesine" lahamm0l etmege mecbur oldular. Rus tarihine duyduklarr hudutsuz g0pheyi onlara bahgetmiyorlardt, gimdi de veremiyorlar. $riphecilerin tektiik hatalart, bazr hallerde ciddi hatalart (ki her metodun uygulanrgrnda boyle hatalar olur) rakiplerine imkan veriyordu. Buna dayanarak da onlart (g0phecileri) tutuculukla ve benzeri suglarla itham etmiglerdir. 20. asrrda artrk Rusya'da Kagenovski'nin halelleri ve bu mektebin tenkidi hususi bir karakter kazanmtgttr. "Bilhassa kaydetmek gerekir ki, gilpheciler memebinin tem' silcileri tutucu ve resmi bir dilnya g6r0gilne sahip adamlardt. Sadece "Parnas murteci" M.T. Kagenovski delil, F. Bulgari4'in dostu O,i. Senkovski ve aynt zamanda M.N. Katkov da gerici fikirleriyle tanrnmrglardr. i,i,Davidov ise, Merkezi Pedagoji Enstitrisli rektorti oldugu yrllarda N.A. Dobrolyubov ile tartrgma' sryla meghurdur" (33, 21) gtipheciler grubundan i,i.Davidov'dan daha sert gtktglarda
bulunan K.S. Aksakov' un kimin dostu oldu$unu ve kiminle mrinakaga ettigini bilmek gok ilgi gekicidir. (3, 142-147) igor Destanrntn aragttrtlmastntn yeni merhalesi, bagka bir Abidenin" Btiyrik Knez Dmitri ivaneviq Destanl"nln (n0shalarrnrn birine dayanarak daha gok "Zadongina" denir) bulunmast ile ilgilidii. Bu destantn Dmitri Donskoy'un Mamay iizerinde hakimiyet kurmastndan (1380) az sonra meydana geldi$i farz edilir. Eserin miiellifi Sofoni'"rezanets" saytllr; btittjn nushalar' da da bu ad ve unvan kaydedilrnigtir. Fakat bu adtn arkastnda esasen kim vardtr? Bu soru bugtin de aragttrmacllara rahat vermiyor. Onu bazen "Ryazan kegigi" bazen de "Bryansk boyan" olarak kabul ederler, B.A.Rrbakov ikinci rivayeti daha muhtemel gorir: "Bryansk boyan Sofoni (el yazmalannda "rezanels" gibi esrarlt ve higbir mantr$a srlmayan unvanla kaydedilir") (54, 27). Malum oldugu gibi, hadrrn edilmiglere ieyazorla s0nnet edilip miislUmanlagtrrrlan Hrristiyanlara " rezanets" adt verilir. Volga sahillerinde halen rniisltimanlara "rezanets" denir' *
"Ztlrttrfittrt"ttut bir
kttE
rtiislrtst lrilirtitlor. 15
"Zadongina"ntn el yazmast 1852 yrlrnda bulunmugtur.'Zadonqina" ile "igor Destant" arasrnda benzer taraflar o kadar goktu ki, bu hal rntjdafacrlarr da g0phecileri de zor durumda brraktr ve her ki tarafrn da eline saglam deliller vermig oldu. Nihayet, Fransrz slavisti Lui Leje 1890'da kendi tarih?.edeb? analizlerinin neticelerini basttrdr, Onun vardr$r kanaat gudur: igor Destanr taklidi ve zayfi bir eserdir "Zadongina" orjinal ve poetik bakrmdan da griglti destandrr. O "Zadongina" nrn kegfi tarihine de tenkitgi gozle yaklagrp goyle bir fikir yrir0ttir: Bu el yazmasr XVlll, asrrn sonlarrnda ortaya glkarrlmrg ve ona dayanarak adr bilinmeyen sahtekArlar igor Destanrnr yazmtglardrr, (34, 4-5) Son zamanlara kadar Lui Leje faraziyesi Fransa'da Prof. Mazon ve fikirdaglarr tarafrndan kat'i olarak stirdilrtlldti. Prof.Mazon goyle yazryordui "Bu rengarenk butilnlukte, devir ve muhitten bagka higbir birlik yoktur; devir XVlll. asnn sonlan, zafer kazanmtg Rusya'da ll,Katerina'ntn devridi4 muhitse, 6lim Musin-Pugkin'in dernefii etrahnda toplanmry birkag aydtn adamdan, kttuphane iqgilerinden, tarihi eserlerin miltalaauyla cogmug ekAbirden, vatanperuer olduklan kadar da iki yuzlu pek gok gahsiyeften ibarettin Bunlar yazp gizdikleriyle, nutuklanyla Rendi milletgilik hislerine ve bir de imparatorigenin siyasetine yardmahk ederler" (36) ifi dUidenin poetikasr (giiriyet) ile sozliik malzemesini mukayese eden A.Mazon, birkag hakiki soru ortaya attr. $unu kaydedelim ki destanrn m0dafaacrlarr bu sorularr goktan ce-
Bir grup Sovyet Alimi A.Mazon'a kargr itiraz ederek cevap verdi: A.S, Orlov, S.P, Obnovski, N.K.Gudziye, V,P,Andrianova-Perets vb. yabancr Alimlerden de A.V.Solovyev,i.N, Golnonigev-Kutuzov, A.V. isagenko, S.Lesnov (Paramonov), R.O. Jakobson vb, mriidafacrlarrn birkag cilt tegkil eden cevaplarrnda tek bir delil gegitli usul ve gakilde tekrar ediliyordu. Bu esas delil de destanrn hakikiligine olan sonsuz inangtan ibaretti. Halbuki A,Mazon'un pek gok sorusu ve kayrtlarr onlardan ciddi esaslarr olan cevap bekliyordu. Mesela goyle bir kayft'. "Bir hayli hristiyan bir muhtevaya sahip olan eserde putperestlik unsurlan sun'i gekilde ve gorillmez bir halde serpilmigtin" Avustralyalr 9lavist S.Lesnov (Paramonov), A.Mazon'un
tesbitine herkesten daha elle tutulur bir cevap vermigtir. AsIrnda o, ilrni 0slOba uymai, bazen tasvirciligi kullanrr (isOattamalardan az faydalarr), fakat boylece, cevaplarr golu zaman diler mtielliflerin daha m0kemmel ilmi esaslarla donatrlmrg eserlerinden daha gok hakikate yaklagrr. $oyle yazryon "Prot. Mazon kendi tahliline dalmry oldufiundan anlamak istemiyor ki, destandaki b0t0n bu hristiyanhk unsurlan, yazyt istinsah eden (kopyalandtran) rahiplerin ilaveleridir; gtinku destanda hristiyanlgrn ilstiJnden sfikut ederek gegilmesi, onlan rahatstz etmeden kalamazdt. Onlann ilaveleri agkga farkedilir (hzellikle son taraflarda hristiyanlardan s6z edilen sahnede). Yeri gelmigken s6ylemeli ki, destanda buraya kadar hristiyanlar hakhnda tek bir kelime de sdylenmez (31, 179) Pek gok m0dafaacr A.Mazon'un ortaya koydugu probleme itinasrz gekilde yaklagmrgtrr. Halbuki bu sorularrn cevabr eski Rusya'ntn ktilttir rnuhitinin daha mrikemmel ogrenilmesine yardrm edebilirdi. Tekrar ediyorum ki, bunu cevaplayarak destanda sun'i putperestlik ile sun'i hristiyanIgrn kargthklr alakasr rneselesini mudafaacrlar bizzal ortaya koymahydrlar. $u da bir Adettir ki, A.Mazon'un de$erlendirmelerine cevap olarak yazrlmrg eserlerde, Fransrz Alirnin kitabrndan btiyfik bir cimrilikle altntrlar yapthr ve bu ahntrlara da bilim drgr bir tavrrla kenar gerhler verilir ki okuyucuda A. Mazon'un k0ltiirstizltlgti' ne, cahillifine dair higbir gtiphe kalmastn. Bu mAnAda D.S,Li' hagev'in redaktorliigii altrnda grkmrg toplu makalelEr dikkati gekiyor, (33) Bu makale krilliyatrnda N.K. Gudziy, kendi meghur tezleriyle kargr grkarak, destan metninde olan britrjn uygunsuzluklarr, gok miktardaki dil bilgisi ve imlA yanlrglannr ve edebi hatalan birkag kelimeyle "izah etmigtir" "Hilekdr Franstzlann ve Almanlailn" "gok bilmig" suallerinden bezip usanmrg muhterern Alim, sanki "el gek" demig gibi goyle buyurmugtuti "Mazon'a da, Unbegaun'a da itiraz olarak evvela gunu gdstermek gerekir ki, destantn dili poetik dildir, yani her tanfiyla kabul edimig dil normlarrndan dryan qkabilirdi ve qkmryilr da..," (33, 113) Bazen bana oyle geliyor ki, A.S. Pugkin'in "giir ahldan uzak olmahdrr" soztjnii birgok Alim harfi mAn6sryla anlamrglardrr; herhalde onlann poetik dille m[inasebetleri insanda bu
16
17
vaplamaLydrlar.
B
L T
l
I
izlenimi doguruyor. igor DeJtanr ile ilgili Sovyet bitimi son on yrldrr dinarnik bii sabitlik halindedir, bunun sebebini de bilimin esasrnda de!il, onun etrafrndaki gidigatta (proses) aramak gerekir, Matematikgiler goyle der'. "Bilim 6lemi, fikir ztddiyetinin mevcut oldugu yere kadar strer. E$er butiin dtem, tek gahrs gibi "evet" diyorsa, bu, ya o meselenin sonuna varmtglar veya o Slemin kendi imkAnlarr brisbiitrjn tiikenmig demektir. Ulkemizde destan iizerine miitehassrslar grubu eskiden beri faaliyet gosteriyor. Hepsi de "evet" diyor. Destanrn tegekkril0
tarihine olan umumi baklgr az gok degigtirmek gayreti de derhal lanetleniyor.' Ortalrkta bir kurnanda var, herkes mtidtifaacrdrr. Miihalifler goktan "soyunma-giyinme odas!na" gekilmiglerdir. Mtidafacrlar ise grlgrn bir oyunu temsil ve taklit ediyorlar; sozde, hangisi ise, gozle goriinmeyen fakat vehmedilen korkung bir kumandaya kargr gok gergin bir mUnakagayr siiJdtlr0yorlar. M0dafaacrlann yorumlarr, terc0meleri, agrklamalan basrhp genig gapta dagrlarak ders kitaplanna dahi sokulmugtur. Yrllarca biriktirilip toplanmrg bu bilgilerin de$erine gtiphe ile bak-
mak zordur, belki de tehlikelidir. itim de Alime ba$h otarak vaziyetine konmugtur. Destanr tamamen reddeden giiphecilerde bir inang hissi ve destanr tamamen kabul eden m[id[ifaacrlarda ise saglarn bir 9fiphe diigtincesi aynr yerde bulunmuyor. Sadece griphe ederek ilmi ileri gotiirmek miimkijn olmadrlr gibi, yalnrz inang giictiyle onu geligtirmek de imkansrzdtr. Aksi halde biit0n tarih nihilizme (inkarcrhk) ve vatanseverli$e tahsis edilmig bir rnaddeye donerdi, Kayna$r bilmek, kaynaktan ne almak istedigini bilrnekten kat kat mrihimdir. Bu gartlarda bilimde en de$erli figrir giiphecilik olur, Onu koruyup saklamak ilmin omr[inii uzatmak demektir. Mtidafaacrlar bunu zeka ile an|yorlar, buna gore de drgar-
.
I
A. A. Zinrirt'irr iki ciltlik eserin kndei bu nfinida iltret uericidir. Yrkutlirdfl, rotnfif teksirde, topht,t, I,irkttQ uiisltttdt btsrlnui lt:a nrrt1hnnndn nrcglmr eiebiyttt ilimi Destnnm lnkikiligine Siiplrcyle bthn$t grtyrct giistennigtir. Bu eserin ctrrrftnda siirdiiriilett kt;gur dt{rrlcndinneleit mnlzemelcri popiirler negirler Itnlittdc cseritt. kiurdisindeu kil ktt fttzln bir tirrtjla httilmgtn A:A. Zimin'in otrilt{t srtrutslrtnr brtt ic krrgryutr. Fnknt ht tiirdm tenkit rtsiilii de kilurl edilencz.
da kendilerine bir rahip buluyorlar. Medhiye eserlerinde "Mazon'u koruyafm" istegi agrkga hissedilir. $iipheci, igneli bir arrdrr. Yalnrz cahil bir bahgrvan bu arryr, yasak sayrlan giil bahgesinden kovabilir. Ancak gigekler, iqlerine arr sokularak dollenebilir, Krymetli gigek s0trin0 krllr, triylti soyguncudan korumakla gelecek mahsril0 mahvetmig oluruz. Eger fen bilimleri de boyle sahte vatanseverlik baskrsrna maruz kalsaydt, begeriyet halen okriz arabasr s0r0yordu, Yiiz, lerce nida igareti arasrnda tek bagrna bir soruyu gormek nadir bir ozelliktir, A,Mazon'u koruyup saklayahml Tuhaf bir manzaradrr: Genig alanda bir ordu piyade, tek bagrna bir athyr gazap
ve hiddetle takip ediyor.
S. Lesnov (Paramonov) kendi tenkidini uygun bir Usl0pla yazar: "Prof.A. Mazon'un meselesini halletmek ve bir daha bu meseleye donmemek igin kaydedelim ki, bu tenkidi Prof. Mazon'u fikrinden caydtrmak igin yazmadtk. Onun dilgilnme metodu ve ilmi malzemeden faydalanma usiilleri de g\steriyor ki bu tamamen ilmitsiz bir ig olurdu. Biz Mazon'a ve onun fikirdaqlanna, "s6z"in hakikili$ine gtipeyle yanagmayr asla yasak etmiyoruz. Boylece fikirlerin garprgmasrndan hakikat do$ar. Biz sadece guna itiraz ediyoruz: "Prof. Mazon igor Destant'nt vasat, alAkasz ve 6il1 eser vb. qekilde adlandrnyor." (31, 181) $u pargada "biz" ilmi zamiri parlak bir faaliyet gosterir. "Bazr doslanmrz bizim tenkitgi kayftlanmtzrn gekil itibanyla gok keskin oldujunu soylilyorlar. Biz onlara "ktvtlcrmlt karyhk gosterme" prensibini tercih edenlerin hepsine bildirmek isterdik: 1.- Sabrr kasasr tagabilir, a- itimde mesuliyet hissi olmahdrr, grinahkAr mutlaka kendi cezasrnr gekmelidirl,. En kotiisri odur ki Destan ile ilgili meselelerde, her renkteki Rus birlegmiglk: "Beyazlar" "Ktzillar" "Yegiller",.. Bunlartn yekvricut olrnalarrnrn fikir ayrrlrklartndan daha sa$lam bir esasl
vardrr" (31 , 181) Bu ilgi gekici bir tesbittir. Tarih meraklandtrtr, tarihqilik merak uyandtrtr. E$er ben, bu destan gegitli yorumlarrn girdabtndan ftrlamasaydt da beni cez' bederdi, deseydim yalan olurdu. Bunlar olmakstzln o (destan) Adi bir mtize egyastna donerdi; son iki aslrda Rus edebiyatt,
estetigi ve filolojisine boyle gtiglu bir tesir gosteremezdi. Bu
{
t I
18
19
iki asrrda Destan hakkrndaki bibliyografyada y[izlerce eser adr
ve makale toplanfnrgtrr. Hepsinde de aynr deliller tekrarlanrr, gamura saplanrnrg tekerlek gibi yerinde d6ner ve bu deliller golu zaman ilmi olrnasa da, daima vatansever bir karakter tagrr. Ve bu edebiyatta artrk higbir yangrn korkung degildir. ' Destanla ilgili tartrgmalarda bazen gergeklik hisii kaybolur, beyinler oyle krzar ki, hatta biitiin insanh!rn anlayrglarryla
miinasebet de kok0nden kazrnrr. AbiOenin yalnrz tahminen anlagrlan tist katlarr Alimlerin yorumu ve gahgrnasr sayesinde en fantastik kryaletlere biir0ndtir0l0r, renklerle boyanlr, hatta zehir rengine de girer. igor Destanr XVl. asra ait yegane bir ntishayla bize ulagmrgtrr, Destanrn bagka n0shalarr olmug mudur? Buna dair muhtelif rivayetler dolagrr. 1948'de Paris'te grkan ?usskie Novosti" gazetesinde (no:186) A.L. imzasryla bir makale yayrmlanmrgtr:
"Voprosu istorii" mecmuast vaktiyle koca Sovyetler Ulke-
si'nin uzak kogelerinde telef olan eski Rus el yazmalannrn toplanmasrnr temin etmek hakkrnda akademisyen Tihomirov'un gagrrsrnr yayrmlamrgtr. Mecmua pek gok cevap mektubu almrg ve son sayrsrnda "el yazmalan peginde yiirilyilg"0 gergeklegtirmek kampanyasrna baglamrgtrr. Maksat bu muhtegem arag-
ttrmaya genig bir sosyal hareket karakteri vermek, mijtehasstslarr, talebe ve okuyucularr ve urnurniyetle de rilkenin britiin medeni kuvvetlerini bu ige celbetmektir, Biz kendi hatlralarrmrzdan biliriz ki her bir Rus evinde bilhassa eski gehirlerde, malikAnelerde yahut manastrrlardaki bannaklarda, iri iri sandlklar iginde her trir mektup, senet, ferman, el yazmasl tomarlarr, eski kitaplar saklanrr. ihtilalin ilk yrllarrnda biiyrik argivlerde, kiitiiphanelerde toplanrnrg evrak ve kitaplar gehirlere tagrnmrgtrr. Fakat pek gok el yazmast malzeme h6len de yerlerde kalmaktadrr ve bu krymetli, belki de Rus yazrsr ve dili igin Abide olan el yazmalarr toplamahdrr ki yangrna kurban gitmesin. Akademisyen Tihomirov'un mektubuna c6vap olarak mecmua, Alimledn ve argivcilerin goriiglerini yayrmlarnrgtrr: Onlar kuzey vilayetlerinde, Altay'da, Pribaltika'da ve Batr Ukrayna'da aragtrrma yapmayr bilhassa tavsiye ederler. Fakat en enterasan mektup Pskov Mrizesinin emakdarr
L.A.Tvorogov'dan gelmigtir. igor Destanrnrn Olenetsk nrishasrnrn aranmasrndan bahseden bu mektubu heyecansrz gekilde okumak imkansrzdrr. Tvorogov bildiriyor ki, Prof. Troitski vaktiyle Olonetsk seminaryasrnda tahsil ederken meggalelerin birisinde hocanrn elinde bir el yazmasr gormi,igttir ve hoca bu el yazmasr hakkrnda "bak bu igor Destantntn bagka bir ntishas ve bu,baalmg nushadan daha genigtrr" demig. Fakat hoca Aniden vefat etmig ve el yazmasr kaybolmugtur. Sonralarr destanrn metni tizerinde gahgan Tvorogov 1923'de Petrozavodsk'a gitmig ve orada Olenetsk seminaryasrnrn hocalarrndan birisiyle goriigm0gt0r. Aynr gahrs da el yazmasrnrn mevcut oldulunu ve hususiyetini tasdik etmigtir. Bu gidigatrn sonu Rus medeniyeti igin fizfic(idtir. Prof.Peroto'nun ifadesine gore talebelerinden birisi Hegterhan pazarrnda bir koyluntin, bir araba eski evrakr nasrl sattr$rna gahit olmugtur, Talebe evrak tomarrndan birkag eski el yazmasr grkarrr; bunlarrn arasrnda igor Destanrnrn ntishasr da varmrg. Fakat el yazmasrnr almak igin talebenin parasr yoktur, sonunda bir Kazak, evrak tomarrnr tamamen satrn ahr ve kendi arabasrna doldurup gottirtir." Bu efsanevi Kazagrn bir araba y0k0 eski Rus yazmasrnr ne maksatla aldrgrnr soylemek zordur. Fakat birqok krymetli el yazmasrnrn ne gibi mucizeler ve tesad0flerle ilim Alemine dahil oldugunu bildigimiz igin inanmak gerekir ki, Hegterhan pazarrnda meydana gelen hadiseye benzer durumlarda, kim bilir ne kadar el yazmasr yok olmugtur. Lavrentev Yrllrgr gibi nadir ni,ishalar bugiinkij okuyucuya ulagmayabilirdi de, Musin-Pugkin bu el yazmastnt 1792'de tesadiifen elde etmigti; Petrovsk korniseri Krekgin'in varisinden satrn aldr!r bir tomar kitabrn arastndan bulmugtu. Destanrn tek bir nrisha olmast eski Rus tarihinin bir ktstm "gayretkeg" ine rahat vermiyordu. Musin-Pugkin el yazmastnt bastrrdrktan az sonra birkag sahte el yazma peyda oldu. Umumiyetle boyle dort sahte n0sha ortaya gtkmtgtt. Meghur arkeograf (eski yazt Alimi) eski Rus yaztstntn toplayrcrsr ve miitehasstst M.P. Pogodin, A.i. Bardin'in olilmri vesilesiyle yazdrgr vefayatta goyle diyordu: "Merhum (Bardin) eski el yazmalannr ve yaztlan taklit etme ustastydr. Halk arasnda bughn, onun Musin-Pugkin ve A.21
F.Malinovski gibi miltehassrsrs/azn baTna ne gibi oyunlar ag-
t$t hakknda gi)ling
hadiseter anlailhr. Deniyor
ki, 6lim Mu-
sin-Pugkin Tarih Cemiyetine gelip gagknhk ve seving iginde bildirir: "Muhteremler, egsiz bir gey elde ettim, mucizedir, mucize!" Cemiyetin Azdlan merak ederler: "Ne mucizesi?" "-Gi-
delim bize gi5stereyim." Hepsi toplanrp Alimle bereber yollantrlar; ev sahibi oteki odadan sorarmrg, bozartp kar{rmrg bir deri el yazma (perga' ment) defterini getirir: lgor Destanr niishast. Hepsi gagrrn, sevinir. Sadece Aleksandr Fyodorovig (Malinovski) bir gey soylemez.
-
Peki siz niye konugmuyorsunuz? benzer bil el yazmasr almrgtrm.
- Ustad diin ben de buna - Olamazl - Dogru soylOyorum.
- Kirnden aldrnrz? - Bardin'den.
Derhal hizrnetgiyi gonderip Malinovski'nin evindeki el yazmasrnr getirtirler. "Anlagthyor ki her iki nilsha da aym adamrn igidir, sevap iglerini yad edelim, Allah ona rahmet eylesin." Boyle 'lakalar" Destanr gevreleyen gripheleri biraz daha sertlegtirir, katrlagtrrrr. Eger Musin-Pugkin gibi bir mlitehassrs, Bardin nrishasrnrn sahteligini sezrnemigse, kirn garanti verebilir ki, yanmrg el yazmasr da birisinin "gakast" olmasrn? Bardin gayet sadece bir ntishayr satmakla yetinseydi bunun bir taklit, bir sahteclik oldu$u bu kadar gabuk ortaya gtkanlabilir miydi? O vakitlerdeki mtirekkebin kimyevi analizi h6ld tatbik edilmiyordu, kA$rt ise zAten eski, XVl. asra ait olabilirdi. Bu cins kAlrt mevcutlarr, manastrr kiitiiphanelerinde XVlll. asra kadar bulunmaktaydr. Haklr sorulardrr. Esas soruya, "igor Destant hakikaten olmug mu, yoksa bu XVlll. astrda tertip edilmig sahte bir el yazamast mtdtr?" sorusuna ancak Musin.Pugkin'in bastrrdrgr rnetni 'Btiyilk Knez Dmitri ivanovig Destant'ntn nilsha metinleriyle mukayese ettikten sonra tam bir cevap.vermek mtimkhn olur. Mtidafaacrlar buna gore iki kesigen istikamette faaliyet gosterirler. Hig gilphesiz, hayli ig gorrilm0gtiir, fakat ahnan neticeler hatta btitiln haliyle de esas soruya miigahhas bir cevap vermege muktedir defildir. 22
Bir s0rii mudrilaacrnrn emelinin bu kadar az faydalr olmastnrn sebeplerini anlattrklarrmrn iginde ifade etmigtim, gimdi igin sadece teknik tarafrnr ortaya grkarrnak kahyor. Bu da gundan ibarettir: Qagrmrza kadar gelip ulagmrg nrishanrn kopyasrnr grkarmrg XVl. asrr'. M0stensihinin metne yaratrcr mridahalesi ya tamamen inkar ediliyor veya bu mridahalenin payr hayli azaltrlryor. Abidenin dil, risl0p ve fikir eklektizrni (segmecilik) de bundan ilgri gelir, Ne pahasrna olursa olsun kendilerini ve bagkalartnt destanrn bagtan baga hakiki olduguna (yani Xll. asra mensup oldu$una) inandrrmala galrgan miidafacrlar vaziyeli biraz da "galiz" hale getirmiglerdir. Bana oyle geliyor ki, hig degilse bir hadiseyi oldugu gibi kabul etmek laztmdtr, igor Destant en aztndan iki zaman diliminin Xll, veya XVl. asnn mahstilii, edebi Abidesidir. Bu 6bidede "Protograftan" (onceki yazmadan) kalan nedir, miistensihin kattr$r nedir? "Sapt samandan ayrmaQa" Zadonqina" yardrm edebilir. Bu destan dAhiyAne orjinalin kompozisyonunu ve imajlarrnr oyle teferruatryla tekrar ediyor ki, pek gok halde Musin-Pugkin ntishastndaki hadiselerin tersine Zadongina'nln delillerine daha gok inantrsln. O, bazt poetik goriintigleri daha incelikle ifade eder. Destanda oldugu gibi kendi bagrna buy' rukluga frrsat vermez, yani imajrn l0gatrnr sun'i gekilde iler'
letmez, geligtirmez, Zadongina muellifinin ortaya koydugu rnaksat miistensihin maksadrndan bir hayli farkltdtr. Birincisi, yalnrz gekilden istifade eder ve buna gore efer anlagrlmaz yahut da eskimig detaylara rast gelirse, bunlarl sade gekilde blraktr veyahut gagdag vasttalarla ifade eder. Mrlstensih ise gekli de muhtevayr da kurmaya mecburdu ve oyle bir kurmahydr ki gagdag okuyucu da bunlart anlayabilsin. Buna gore o anlagllmaz yerleri bildigi gibi yorumlar, arkaizmleri satthdan sozlerle izah eder" Tiirkizmleri (e!er mAnAlarr ona agtk gelirse) kendi diline gevirir. Ne var ki Destantn ozrine bir hristiyan havast da sokar, en iizuctisu de gudur ki, kendi devrinin ruhuna uygun olarak
" *
Miistc.usih:
cl
tlnztntsutdtn yeni hir k.rpytt Qrkrtrilil kimse (Kitnlntnrz iltt ltiiyiik
lntrfe rltrzrtrrtk XVl. trsrtltki lrilinnnryr ttiistensilri knsdediyoruz' Ttrc.) 'liirkle kdinrcltr, Tiirk mrstrlur. 23
bazr pargalara vatanperverlik kryafeti giydirmege gayret ederdi. Belli bir miibalagaya gitmig olabilirim, fakat eski freskte renkli srvanrn bulundu$unu isbat igin k6fi bir hadisedir. Hatam varsa, daha mtikemrnll analiz 6leflerinden istifade eden gelecek aragtrrmacrlar kendi diizeltmelerini yapacaklardrr. Onlar gelesiye kadar, eski yazryr yeniden inga etmenin bize malum olan metodunu stnamak istiyorum. Zadongina ve Musin-Pugkin niishasr metinlerinde ayn ayn yerlerin birbirine tam uygun gelmesi, bu yerlerin destanrn ya orjinaline veya daha eski ve teferruath n0shalarrna ait oldugunu isbat edebilir.
Mtidafaacrlar bu iki destan arasrndaki gekli benzerlikleri goyle izah ediyorlar: Sofoni-rezanets, Dmitri Donskoy'un galibiyeti hakkrndaki hikayeyi kaleme ahrken, igor Destant onun masast tistiindeymig. Zadongina Ruslarrn Kulikov goliinde Kayala'daki maglubiyetin sesinin nasrl grktrfrndan bahs ediyor. Bu eser, igor Destantna bir gegit cevap geklinde yazrlmrgtrr. Bu sisternin butrin sorulara cevap vermeyerek yenilerini do$urdu$una bakmadan, ben /umumiyetle ona riayet edece$im. Bu sisteme istinad etmiyorum, fakat gok m0mk0n bir alternatif olarak mr.iracaat edece$im. Zadongina nasrl meydana gelmigtir? Varyanilar gok, Bunlardan birisine dayanrp tasavvurumuza giig verelim. "Destan" dramrna benim fikrimce esasen dort suret igtirak eder'. "Milellif, Milstensih, Sofoni-rezanets, Aragilrmaa (bu adla mudafaaay umumi bir tip olarak farz edelim.) Dramrn birinci perdesini brrakahm. ll. perde. Hadisenin cereyan ettigi yer: Gtiney Rusya. Zaman: 1240 ytl. Batu'nun ordusu Kiyev'i iggal etmig. Knez ve Manastrr kritiiphaneleri yakrlmrg. Saglam kalmrg kitaplar Kuzey vilayetlerine tagrnryor. Bunlarrn arasrnda igor Destanrntn birkag n[ishasr var. Xlll. asra ait bu ntishalar hAlen orjinale en yakrn olanlardrr. Diinyevi karakterdeki diger bdebi ornekler gibi bu niishalar da muhtemelen Knez veya Boyar kriphanelerinde saklanlyordu. Bu t0r edebiyatr geytan igi, kiiftir sayan kilise rnensuplarrnda kesinlikle oyle bir merak uyandrrrnryordu. (Mo$ol-Tatarlarrn geliginden evvelki devirlerde de kilisenin, putlann, ilahlarrn terennrim edildi$i veya iginde Hristiyanhktan evvelki dinlerin terimlerini tagryan pek gok eski Rus edebiyatr ornegini mahvettiline inanrnak rnrimkundiir. "Veggi" (miidrik)
gibi gok yayrlmrg bir soze dahi yasak koyuldu$unu soylemek kAfidir; gtinkti putperest kahinlere tatbik edildiginde bu s6z "sihlrbaz" "efsuncu" mAn6srnr ahyordu. "Gegmig Ytllar Hik6yesl"nde tarihi Oleg Ve99i adr hususi bir kayrtla verilmigtir: "Ve Oleg'e Veggi adm verirlerdi, giinkil bu adamlar putperest ve cahildirlen" "Sihirbazlartn d6villmesi" devrinde putperestlik "kokusu" gelen eserlerin "yiizil" yrkantr ve deri cildinden de "diizgiin" eserlerin yazrlmasr igin istifade edilirdi, Kilise, eski Rus estetik edebiyatrna Batu'nun yangrnlarrndan daha az zarar vermig degildir, ' Boylelikle, Rusya'nrn Griney gehirlerinden, da$rlmrg haldeki Knez kiittiphanelerinden sa$ kalmrg el yazmalarr Kuzey-Dolu manastrrlarrna getirilir ve kilise rnensuplarrnrn eline geger. Din? kitaplar icin yaztlr malzernenin krthlr, Destanrn bazr niishalarrnrn talihinde agrrhkh bir rol oynayabilirdi. Onun taril{l muhtevasrndan ve poetikastntn ayn ayrr krsrmlanndan, muhakkak ki, salnamelerin ve dtinyevi muhtevalr bazr eserlerin aslrnrn kopyasr ve redaktesinden bazen istifade olunuyordu, "Taratstz" veya mtlhim tarihi muhtevasr olan bazr edebiyat orneklerinin korundu$unu kaydedelim, lgor Destanr Jse az tantnmtg, oyle nrifuzu olmayan Nev. gorod-Seversk Knezinin iglerinden, hayli rizric0, kederli hadiselerden bahsediyordu. Xlll. asrr ise Ruslar igin agrr maglubiyetler devriydi, b0t0n cephelerde bozkrrllara yenildikleri bir zamanda, bu trir kederli mevzuu olan eserlere m0sbet gozle bakmak zordu, Boyle eserler vatanseverlik terbiyesinde esaslr bir rol oynayamazdr, soyleme$e liizum yok, belki hAl6 da
zararh. Hristiyan silahrnr anlatan, "pogant"lar (bagrbozuklar) iizerindeki galibiyetlerden dem vuran eserlere ihtiyag vardr. Bakrnrz, igte bu sebeplere gore igor Destanr da faydasrz sayrlabilirdi.
XlV. asrrda Kuzey-Batr manastrrlarrnda Destanrn olsa olsa iki-09 nrishasr kalmrgtr. lll. perde. Faaliyet yeri: Moskova manastrrlarrndan birisi. Zaman: 1380'den az sonra, Katrlanlar: Sofoni-rezanets. Yaratrcr riretim ozelli!i: Yrlhklarr kopya eden rahip ki, zamanrna gore yeteri kadar kriltiir[idfir, kitap heveslisidir, estetik yaratrcrltga meyli vardrr, bu meyil, yrllardrr icra edilen megkler (eski el yazmalarrnr kopyalamak ve redakte etmek) neticesinde do$mugtur, ondaki taklit kabiliyeti de igte bu meggaleler sayesinde
terbiye edilrhigtir, fakat orjinal bir estetik istidada sahip de$ildir. (Tam bilmiyorum, ancak muhtemelen, gtizel sanatlarda "kapelmeyster" (orkestra) m0zigi anlayrgt mevcuttur. Birisi omr0 boyunca nefesli orkestraya rehberlik ediyor ve gtinlerden bir gun dizini yere koyup kendi senfonisini yazryor. Fakat m0zik onun kalbinden gok kulaklarrna seslent,gine gore "Amur dalgalan" ve "defin margt" pargalarrndan dlizenlenrnig bir '?urgu" elde edilir. Bazr besteciler bu sahada mukemmellik zirvelerine
mutlaka silineceline emin oldugundan Sofoni'rezanets, korkup r.irkmeden, onun 'Uerislni" soymafa, mahvetme$e mahkum edilmig timsahtn canlt tohumlartnt ve uzuvlartnt kendi eserine
Sofoni kiiltiir[i, gok okumug bir adam olarak anlar ki, Destan genig yayrlmamrgtr ve hig de yaytlamazdt. Kendisi bu esere dair bugrine kadar higbir gey igitrnemigti. Anlar ki bu niisha (belki de bunun orjinal oldugunu santyor) yakrlmrg Kiyev'dan getirilmigtir. Bunun yegAne nUsha olduluna da emindir, Ambara yrgrlmrg ve muhtemelen Xlll. astrdan beri de el siirrilmemig kitap yrgrnr arastnda, kendinden bagka da sezen olmamrg, olsaydt goktan yok olurdu. Sofoni belki de anbart gu pratik maksatla karrgttrmtgtt: Burada dini olrnayan muhte' vah bir kitap bulup cildinden kendi igi igin istifade etmek. El yazrnaslnr okuduktan sonra Sofoni'nin akltna, gagdag mevzu' da boyle bir gey yazmak gelir Kulikov hadisesi hAl6 da onun : muhayyilesinde idi, Destan, Don alzrndaki Ruslann g6gebe Ttirkler ile olan mrlcadelesinden bahsediyor. (Bizim hikAye Don ulrundaki do' vtigten olacak.) Destan, Ruslarrn gogebe Ttirkler taraftndan nastl bastldt' !rnr tasvir ediyor. (Bizim hikAye galibiyet hakktnda olacak.) Destan, zavalh Knez igor hakktndadrr. (HikAyemiz, b0yiik Knez Dmitri hakktnda olacak.) Bagka bir ig igin el altrnda yedek tutulmug deri cilt iizerinde o, "Dimitri" Donskoy'un Destant"nt (Zadongina) yazmala baglar. Yanrndaki kuwetli ornelin karakterinde... Bu el yazmaslnln
aktarma$a baglar. Eger Sofoni'nin biraz da guphesi olsaydr ki, kargrstndaki biricik nrisha de$ildir ve Destantn Rus edebiyatrnda kendi miistakil hayatt olacakttr. (hem da nastl!); o zaman onun po' etikastndan bu gekilde agtkga nasiplenmeye, faydalanmaya, 0stelik galtntt esere imzastnt atmaya hig bir zarnan cesaret etmezdi.' "Zadongina" maksadtna ulagtr. Sofoni-rezanets adtnl meghur etti, Pek qok nOsha kopyalantp (ash bize gelmese de) genigge yaprldr. Fakat Sofoni bir daha eser yazmadr. Gorfi' nrirde bagarrlr bir ornek olmadl$rna gore," Ugtincti perdeye ilave. Sovyet edebiyatrnda "Zadonqina"ntn dogum manzarasl bagka tiirlfi tasavvur edilir: XlV. asrrda "lgar Destan/"nln onlarca, ytizlerce ntishast vardt, Ook yayrlmtgtt, tislup gtizelli$i ve y0ksek hareketleriyle halk taraltndan seviliyordu, Genig halk kitleleri, o zaman da eserin edebi krymetini ve azAmetini iyi anlryorlardt. Eserin sadtk perestigkArlarrndan (sempatizan) biri"i d" "Bryansk Boyart Sofoni Ryazanski" idi. Abidenin gtizelli$inden ilham alan bu Sofoni oturup cevap eserini' naziresini yazar ve ornege besledigi biiyuk hiirmet hissiyle de onun poetikasrnr (giiriyetini) kendi eserine aktartr. "Zadongina"ntn okuyuculart ve dinleyicileri seve seve oku' nan her iki eseri heyecan iginde kargrlagttrtr, yerli edebiyattn iki asrr m0ddetince kat ettigi mesafeyi hayallerinde gozden gegirip cogarlar. Akademisyen B,A. Rtbakov'un izahtnt okuyunca ortada tahminen goyle bir rnanzara canlantyor: ;'Dmitri Donskoy'un galibiyeti Don igin yaplan savaqtan az sonra Sofoni Ryazenets tarahndan yaratilmq Zadongina adlt eserde vasilandrrrlmryUr. itk sailrlardan baqlayarak, miiellif l' gor Destanrndan 6rnekler atma|a bagtar, ondan ilham alarak, kendisini onun tantanah ahengine btahr. Muhtemelen Z?!?'gina'nrn okuyuculart da dinteyicleri de igor Destantna iyi birer khru, imigter ve Kutikov sava9, hakknda bir destan igin nasil dahiy;ne bir drnek segildigini taykryta takdir edebilirlerdi. O-
26
27
ulagryorlardr.)
Sofoni, manastrr kiittiphanesinde putperestlik ruhu ile yazrlmrg eski bir el yazmast bulur. Eserin edebi 0slubu onun asrl soz sanatr hakkrndaki tasavvuruna tam denk gelir. Fakat muhtevasr, fikri ve konusu, Sofoni'nin d0nya goriigti, ga$rn hadiseleri ve o devrin Rusyastndaki "halet-i ruhiye" ile bi.iyiik bir tezat tegkil ediyor. Boylece el yazmastntn talihi, kaderi belli olur,
nun (m1etlifin) igor Destantdan daima faydalanmaa, Destantn poetikaana vurgunlu$u, segti{i 6rnejin tantanah ihtigam, 118)'lerde yagamrg bilinmeyen bir Kiyeflinin dehauna, onun yilce maksadtna duydugu derin sayg hissiyle izah edilebilir (54, 26). Diigrin nutuklarrna benzeyen boyle tantanaft beyanatlar, z6ten karrgrk olan meseleyi daha da dolagtrrrr. lV. Perde. Faaliyet yeri: Pskov manasttrlarrndan birisi. Zaman: XV-XVI. asrrlar. Katrlanlar: Kitaplardan kopya grkaran, tanrnmayan rahip, Yaratrohk ozelligi: Pek ytice bir redaktordiir, ortak m0ellif kabiliyetina sahiptir (d0nyevi edebiyatlan aktaranlarrn hepsi igin karakteristik bir ozelliktir). Konunun sadece baglangtct evvelkilerin aynrdrr. Rahip manastrr k0triphanesindeki n0shalart kontrol ediyor. Muharebe yrllarrnda G0ney'den getirilmig el yazmalarr da burada saklanryor, Rahip dini edebiyatlarrn kopyasrnr grkarrnak igin deri cilt aragtrnyor, fakat denk getiremiyor. Artrk Rusya'da yeni yazr malzemesi olan kA$rt kullanrhyor. Fakat bu dini edebiyata layrk bir malzeme degil. Nisbeten ucuz olsa da deriden daha dayanrksrzdrr, (Boylece gu kA$rt riretimi eski Rus edebiyatrnr tamarnen yok olrnaktan kurtarmtgtrr) $imdi rahiQin diinyevi edebiyatta alakastnt gekiyor, Yalntz bu sahada degil, Rusyanrn her yerinde eski edebiyata merak giinden gtine artryor, $imdi dini olmayan metinleri hemen silmeden ewel kAgrda gegiriyorlar, Rusyada aydrnlarrn sayrsr durmadan artar.Hatta kAgrttan hazrrlanmrg kitaplar da krymete biner, manasttrlara (o devrin negriyatr) biiy0k gelir getirir. Anbarlarda uzun yrllar bakrmsrz kalmrg kitaplar aragttrtltr, elden gegirilir, eski el yazmalarr, kiilliyatlar, mecmualar di.inya yrizri goriirler. Hakikaten bu mecmualarda agrkga hristiyanhk drgr mevzularda olan yaziara da tesadtif edilir. Fakat stktntt yok, madem ki kA$rt var, biraz redakte ile k6grda aktartp go$altmak milrnkrin, Deri varak buhrantnrn halledilmesiyle Kilise sans0rtl de liberallegir, belli bir yola girer, Ayrtca siyasi vaziyet degigir, XVl. asrrda eski Rus putperestlili artrk hig bir tehlike arz etmez, Put-ilahlar Perum ve Veles, Stribog ve Hors halk tarafrndan biisbtittin unutuldu, arttk onlar isa peygamberle re-
kabete giremezler, Ulkenin medeniyetinde putperestli$in bazt unsurlari kalmrgsa da, ideolojiye ztt oldu6undan boglukta astll gibidir. Pravoslavhlrn (bir tiir Hristiyanhlrn) gtirz darbeleriyle lerle bir edilmig elXi abidenin bu zavallt kaltnttlart kimi korl
Esas rakipleri mahvettikten sonra galip grkan ideoloji, aki' deye sonra da Adete, orfe doner' Erozyona ulrar, ihtiyarlar, gtinoetk hayat seviyesine iner, korelir. Arttk grcrklandtrtct ha_iralara ihtiyag duyar. intiyarlayrp elden ayaktan dU9m0.9, yag baglamrg muitak hakime eski diigmanlartn cisimsiz golgeleri daima kendisini tasdik etmek igin gereklidir. Boylece din yavag yavag kat'ilikten kurtulur. onun sonmekte olan ruhu yalntz 'ru|.iro"n ve eskimig cereyanlardan gldastnt altr. onlarla mtinakagada kendi omrrinii uzattr. onun dikkati daima aynt istikameitedir, Qtinkri Ortodoks kilisesinin nuluzuna kasdeden ha' yati cesaretii niyet ve programlar orada haztrlantr' Onlartn i
kopyadahazrrlar'.Fun0shalardanbiriniXVlll.asrrdaMusin. pusiin elde eder. 6teki nrisha XX. asrrda Pegora'da goriintip t
29
MAV| cuNE$ -Hayvan CrvrltrsrDestan bize giiriyeti ogretir. Yrllar boyunca onu satrr satrr okuyup kavradrkga giir k0ltiirun artar. Rus dili ve poetikasrnrn canh derslilidir bu destan; oyle bir derslik ki, kaidelerini, dristurlartnt kendin bulup kurarsrn, oyle bir derslik ki, istisnalar can stktcr kanunlardan, drizenden drgarrda durur, $iir, gramatikanrn kendini ifadesi de$ildir; lakat gramatik diigrim bazen giiri anlama$a yardrm eder. lgor ve Vsevolod'un ordularr kargrlagrr. H0c0m baglar: Togda vstupi igor Knyaz'vt zlat' stremen' poeha po gistomu polyu. So/ntse emu t'moyu put' zastupage,' nogt' stonugti emu grazoyu ptitsi ubudi; svist' zverin'
i
v' stazbi; div' kliget' vr'hu dreva...(l9) Musin-Pugkin'in tercrimesi'. "Knyaz igor vstupya v'zlatoe stremya, poehal' po gistomu polyu. So/nfse svoim'zatmeniem' pregrajdaet', put'emu, groznaya vostavgaya nog'yu burya probujdaet.ptits', revut' zveri stadami, krigit' filin' na vergine dereva...
Birgok mi.itercim ve aragtrrmacr bu pargada ilk planda "stazbi" sozriniin izahrnr bulmaga galrgrr ve hakh olarak goyle agtklarlar: Bu ifadelerin (kaydettigim) mAnAst, b0ttin satrrrn boltlnmesi, bazen yaprlmrg bu sun'i birlegtirme vasrtastyla ay-
landr vs.) geklinde kabul etmigtir. Daha sonralart akademisyen V.N. Perets de aynr neticeye varmrgttr ve halen de bu varyantrn hayli taraftarr vardrr (D,S. Lihagov, O,V, Tvogorov vb.) V,F. Rigin'in "v'esta bliz" (kalklr yerinden) d0zeltmesi paleografya bakrmrndan esassrz gortinilyor, edebi bakrmdan tabii olmayan, sun'i bir tesir brrakryor. V.S. Miller, A.A. Potebniya, V.N, $epkin, V,N. Andrianova Perets, A.S, Orlov, D.S. Lihagev ve terciimeci A,F, Veltman, G.P. $torm, N.A. Novikov, L.i. Gimofeyev ve bagkalart, cfimle uv'sta" fiiliyle biter, yani Svisf zveriny vsfa/" (hayvan ctvtlttst kalktr) diye dtigriniiyorlar; V.S. Barsov, S.K. $ambinago, F.E. Korg ve V. Stelletski ise "zbi" unsurunu ciimleyi tamamlayan fiil sayarak 'v'eita" sozrinii pargaltyorlar "v sta". Fakat bu "sta" krsmr neyi bildirir? Burada fikirler aynltr: Barsov ve $ambinago "sta" krsmrna "staya"l deste, stirfi/, Korg ise "stado'Tsiirti/soziin0n kaltnttst olarak bakarlar, Stelletski ikinci fareziyeye tarafdar olur.,. Stelletski'nin terciimesinde metin 9u gekli ahr: 'Wogf" sfonugtl emu grozoqu Ptits' ubudi Svist' everin' v' sta(da) zbi
Div' kliget' vr'hu dreva'r Bence, bu gimdiye'kadai yaprlmrg ilmi ve estetik terciimelerden en bagartltsrdrr. Diler orneklerden soz aqmak vakit altr ve ilgi gekici degildir. Ben etimoloji (kok bilgisi) us0liinden evvel strtiktural (yapr bilgisi) metodu kullanmak istedim ve bu pargayr agagrdaki gekilde dUzenledim: "So/ntse emu t'moyu put' zastupage. Nog' stonugti emu grozoyu. 1- Ptits' ubudi svist'.
drnlatrlabilir
V.i. Stelletski (61, 130) "sfazbi" soz[iniin yorumuyla ilgili baghca aragtrrmalan etraflrca tedkik etmigtir. Maksimovig burada ilk defa v'esta"(kalkmak, durmak) fiilini gdrmIg ve "bi" krsmrnr da sonraki ctimleye ait olark d0grinmtigtiir. Onun yorumuna dayanan Potebnin'in "uzbis Div" dtzeltmesini, V.A. Yakovlev "zbisya Div" ( "zbisya"-liksindi, depregti, heyecan"
Mrrsirt-Ptrgkirt'irt izrthh terciirtttsitrc gtirc "Ottdrt Knez igor ktzrl iizengiye bnstt,
diizliige utrdt. Giinel tutuldu, knrmhk yolurut kesti, gecedau lnsltrutg tufrtr krryltrt u.t4nrdtrfu, lmyttrtrtltr nMn nlfi, nfltcm bi.l;rrdt lttykug iittii..."(terc.).
2- Zverin'v'sta zbi, Div' kliget' v'rhu dreva..."" Mukayese igin bir tabiat tasvirine, vurugma evvelinde gafak
. **
nfrm iltiltisiylc ktrr1tlfldt / stttrki otrrt telilikeilen ltflberdilr / kuglt uyrtttdr, lnyun11fu7s aultrs kalktt. Dal tti.ttnn lttrsnulo
Tcrciime: "Gtce onu
etnek istiyortlu
ttiri
il1h,".
Terciinrc: "GiitrcS tutlldt4 knrtttiltk rlolutn kesti. Sttnki gece ttldtt, tufnt inledi. / 1.- Kuslnnn utrltrsr uyrttrdr 2' Hay0rtttlnr korktrilnr. peu, n{ncnr ltt{.tttitt rtltrtt ttltt.". 31
soktrigri sahneye dikkat gekelim: "Dolgo nog' merknet. Zarya svet zapala. M'glya pelya poknla, 3- $tekof' slaviy uspe. 4- Govor' galig ubudi.'r Destanrn iki farkh yerinden aktarrlmrg ciimlelerin gramer akrabah!r gahsen bende higbir.giiphe uyandrrmryor. Birbirinden yalnrz baglangrg yerleriyle fark edilebilir; fakat ciimlede boyle yer deligtirme (enversion) miimkiind0r ve Destan devrine de sonraki devirlere de ait Rus dili terciimesinde bu ttir pek gok orne$e'rastlamak mtimk0ndtir. 1,2,3,4. kuruluglann umumi yapr ozellikleri: 1- Belirticinin (zarfrn) haberden evvel gelmesi / ptits ubudizverin v sta- slaviy uspe* galig ubudi/, 2- Haber fiilinin gegmig zamant ile ifade edilir/ubudi v sta=uspe= ubudi/, 3- Niteleyici slfatrn krsa gekliyle ifade edebilir/ptits' zverin slaviy-galigi,
Yapr bakrmtndan 1 . ve 2. satrrlar 3. ve 4. satlrlar gibi birbirine tam denk gelir. Boylelikle, gu neticeye vardrm: "pti" go$u kimsenin diig0ndti$rl gibi isim de!il, krsa gekilli srfattrr, Boyle bir gramatik okunugta Slav edebiyatr igin garip ve yabancr telatfuz edilen "svist zverniy" I hayvan ovrltrsl / ifadesi aradan kalkar. Daha titiz ve gelenekte olan "ptigiy sylst" ifadesi ortaya grkar, (Hatta Musin-Pugkin de kendi tercumesinde "syisf zvernty" iladesini kullanmak istemig, onu "revut zveri"linilti, bogtirtti/ ile de$igtirmigti.)
Ben bu isbatlarr biraz ihtiyatla, tanrnmrg dilcilerin nufuzu ve adrndan gekine gekine soyliiyorum. Onlarr da aynr gekilde Musin-Pugkin'in adr ve ntifuzu biiyrilemigtir. Bu pargantn "anlaylmazltjt" hig de esrarh "v stazbi" den delil, apagrk "ptits" sozrinden ileri gelir. Agrk olmayan "zbi" bag yerinde durur ve muhtemelen bu isme aittir. Semantik (mana) sisteme gore hayvanrn grkardr$r
'
"()ece lrihnek lrihniyor, Thn yeri sdkiihnekte, giiller crttrlttsr sttsttt. 4- Kttrgnlnr t\ttii.".
/
knrnfuit biirihuttiig. / 3- Biilbiil
veya hareketten dogan sesin adrdrr. Eski Rus dilinde benzer bir soz vat, "ztb"-heyecan, korku, telag-Qagdag Rusgada "ztb"-dalga, hafif dalga. Soziin kok0 Ukrayna, eski Slavyan., Slovak, Srrp dillerinde da!llmrgtrr / -zib, z'b, -zeb-,zayb / (65,1009) Bu, olabilecek aragtrrma istikametlerinden birisidir. "zbi" attrk bize ve miistensihe malum olmayan paleografyada veya konugmadaki nriansrn ifadesi olabilirdi I zrbi z'bil. Ben gimdilif, "z'bi"-heyecan, korku-okunugunu kabul ediyorum, Kabaca bir tercrime olarak:"Kug ctvtlttst uyandt, hayvanlar korkmafia bagladtlar."
-IZYASLAV KARYOLASINDADestanda anlagrlmayan her yerin hesabrnr Musin-Pugkin'e kesrnek de dogru olmazdr, "Boyle kanqtkhklar sailrlann yanlry bdlilnmesi neticesinde de meydana gelebilir. Musin-Pugkin'in itiraftna g6re, "el yazmasm anlamak oldukga zordu; gilnki) ne yazt kaidelerine riayet edilmig, ne de s6z dizimine uyulmug; kullammdan gkmtg, mAnig aqk olmayan eski sdzler pek
goktu." (24). Brjtrin bunlar yazmanrn okunmastnr zorlagttrtyordu. MusinPugkin, Novgorodlulann Knez Jaroslav'a gonderdi$i fermant aragtrran $erbakov gibi kaba bir hata btrakmaktan korkup ihtiyatlr davranryordu. ($erbakov "zats'i Milovtst" ifadesini '2ayag'imi lovtsami" (tavgan tutanlar) gibi okumugtur.) Fakat Musin - Pugkin b0ttin ihtiyathhgrna ra$men, btit0n satrrlarr sozleri bolerken, $erbakov'un hatastndan hig de geri kalmayan btiyiik.tahriflere yol agmtgttr: "K'meti" yerine "k'meti", "v'stazbi-vsta zbi" "mu-ja i mesya - mujaimsya" vs. Redaktorun anlarnadt$t sozler golu zaman briy0k harfle yauhr ve gahsi adlara gevrilirdi, Boylece "Koggey" Poloves (Krpgak) adt, "lJrim" igor'un voyvodast (beyi) olarak verilirdi. Sozlerin hatalr bol0nmesi yiiziinden sun'i bir metaforun (mecaz) meydana gelmesine sebep olmug bir durumu gQzden
gegirelim. Musin-Pugkin'in hatalartnt d0zeltme$e gahgan aragtrrmacrlar hayli gayret gosterir; fakat ondan daha gUlting neticelere varrrlar. Metni okuyan Alimlerin edebi duygudan uzakh!r neticesinde bazt hallerde, kendi yaprnacrkh!ryla gagkrnlrk doluran, destanda ve genellikle edebiyatta yeri olmayan imajlar meydana gelirdi. "Yedin' je izyaslav" stn"Vasil'kov' pozvoni svoimi ostnm megi o gelom Litovskiya, pritrepa slavn dedu svoemu Bses-
a sam'pod' gr'lentmi qtiil na krovave trave pritrepan' Litovsk'mi megi. i shotnyu na Krovat' i rek': Druiinu tvoyu, Knyaje, pti9'krih priode, a zveri krov' polizaga,"' igaret ettigim yeri, Musin Pugkin goyle terc0me etmigti: "Na sem' to odre leia proiznesya on" (Yatakta uzantp dedi). Diizeltme yapanlai goktu, en ilgi gekicileri gunlardtr: f i shoti yunak rova t'i rek'.. Bu Strp'Rus ctimlesinin teklif edilen ter' crlmesi goyle idi: "i shotel yunaqa yam / mogilt / tot skazal. ""ve bu geng olmek istedi, dedi." Fakat mtiellifin lugattnda lazla bir "noga" sozi,i var, yani "yunak" uygun degildir. Bununla boyle tersliklerine devam ederler: 2l"i shrti yunak rova..."l-yani "genci ye(kabi(gizledi"; 3l"i shopi"'yani "yuttu"; 4l"i s hotiyu na krov a t'i rek"-kendi sevgilisiyle yani genq o$lanla yataga uzandr" o ise dedi 1l"i s hotiyu na krovat'i rek' "'ve kendi sevgilisiyle karyolastna uzandt ve dedi," Bu manzara V.i, Stettetski'yi utandrrdr$r igin ctimleyi 9u gekilde gevirmeyi teklif etmigtir: "i s miloyu na krovat'-yani Knez izyaslav geng oQlanla deiil, geng kzla karyolasna uzandr.,." Ben igor Destanlnt resim halinde tasvir etseydim, aragtlr' macrlarrn uydurdu$u btitiin irnajlart renklerle yanstttrdlm' $u epizot da ressam ftrgastna laytkttr. Qol. Kana bulanmrg otlar. Migferleri ezik'b0ztik Litvaltlann serilmig cesetleri. Genig gol0n ortasrnda nikel ayaklt tahta karyola koyulmug, Karyolada ihtiras igindeki izyaslav kendi sevgilisiyle (acaba cinsi Alametleri incir yapra$r ile usulune
lavu
.
lvltrsitr-Puskitr'itr tJonnntttt.t dttyttttttrt:tk: "Srtrli're Vtsilktt'trtut o{lu lzyt-"lnzt snzrrlSo girdi, mtdlrrpt olttp kettli lttlttst vspslt77,'n, siilretini r:tzrrlt!r, kttdi ise ktpktruttzt krtlknnrnnt tltnrdn, kntlt ttllnr iistiitrrlt I-itzr,t rloirtmtlt. yg sgztgilisiyle kttry.tltts,ntt ,tzttttdt, slltgilisi dcdi: "Knrz, scttitt or,luit kusltrtt ytlt (tldu, zrrthgi ltrtrlttrtttlrtr drt ktttutt rltldtlt ".
kendi krtskirt ktluitn ite I..itutltldrlrt
34
gore ort0lmrig mti) uzanmtg yatmtg. Etrafta ise ceseiler ristrinde de kargalar... Teklif edilmig rnuhtelif bolmeler (veya rekonstruksiyon) gramatik ve edebi bakrrndan yanmdtr. ilk once gramatik bakrrndan. 1- Musin-Pugkin bolmesinde en azdan iki haber (bilgi) kaybolmugtur, bunlar "farz edilir". Diger bolmelerde de bu kusurlar aradan grkarrlmamrgtrr. 2- Hareketin baglamasrnr bildiren "i" ba!layrcrsr Desianda bir kaide olarak fiilden evvel gelir, N.M. Drlevski bu Alameti hususi olarak kaydeder: "Yalnrz bir tesadufte baglangry "i" si fiilden evvel gelmez: "i s hotiyu na krovat' " (7, 241) Ben izyaslav ile alAkah olarak pargayt epik bir biitLinliik geklinde gorriyorum: Benim Bo[igrim:
... Edin' je izyaslav stn' Vasilkov' pozvoni svoimi ostnmi megi o gelom Litovskiya, pritrepa
slavu dede svdemu Vseslavu,
-'
a
sam' pod cr'lentmi na krovate trave, pritrepas' Ittovshmi megi ishoti juna krov.
A (i rek': Drujinu tvoyu, knyaje, ptits' krih priode, a zveri krov' polizaga.
Ne bls' tu brata Bryagaslava, ni durugago-Bsevolado'.
"ishodit" krov'yu - Pek gok islav dilinde sabit birlegmedir, Man6sr "kan kaybtndan olmek". "ishoti" (sevgili tahminen mag'uk) kelimesinin mriellifin uydurumasr oldu$u gorii[iyor, Benzer "ishodi" sozri eger orjinalde olsaydr, Mtistensih hig .
9tlrr stlrr '[?rriimesi: "'[i'k lngnrt Var^ill'o oghr izrl,rslttt, kendi ktskirr krltEryln Liltnt nriltpuluittr: z,tudtt, Ittltts Vleslmr'tn Siihretini ytrc yrktt, kettili isc tl ktrtnr':t ktlkttrltnn rtllttrdit knt.t bttliilnrry tttltnrr iisliittdtt I-ilort ktlrgltnytt dogrnrlt. Kntli kitnttil brtltnntl gl,,r1; srnnjs(r fuli: - Knez, (trd,u, kurdn kilr.i t1r:ttt ttlt1tt.",
35
Musin-Pugkin tercUmesi: "No mudreno li, brattst, i staromu pomolodet? Kogda sokol perelinyet', togda on' ptits' vtsoko zagonyet' i ne daet'v obidu gnezda svoego" ("Kardegler yoksa ihtiyarrn genglegmesi gok garip midir? $ahin tiiyiinii dokttigtinde kuglart ytikseklere gekip gotilriir, yuvasrna yaktn btrakmaz." D.S. Lihagov bu c0mleyi gramer baktmtndan daha titiz
g0phesiz ki bu soz0 tantr ve imlasrnr da saklardr. Bu okuyug hem gramatik hern edebi bakrmdan daha titizdir, daha do$rudur, Kanlr savag meydanrndaki mtidhig karyolanrn ve bu karyo-
lada izyaslav ile "kucak kucafia" gelmig geng 'ma!uk" un yerine, epik metnin imaj sistemine ve rislubuna tam uygun, herkesin bildigi sade bir mecaz...
tercume etmigtir:
irrve:
dig'e haber gelir: "igor'un ordusu Kayala gay sahitterinde darmada$m edilmig ve Polovesler (Kpgaklar) Rus gehirlerine y6nelmiglerdir. Svyatoslav kendi "krztl s6ziini" soyleyerek, kendi "dojdugu yuvastnt" son damla kanrna kadar korumak
Kogda sokol linyaet Vrsoko ptits vzbivaet, ne dasi gnezda svoego v obiduk' Sonra da izahtnt vermigtir: "V mltah" terimi tiiy dokme devrini, bilhassa da, geng gahinlerin ttiylendi$i devri bildirir. ulagtr!rna igaret eder. Boyle kuglar kendi Bu kugun yetigkinlile -daha guglii yrrtrcr kuglardan rnesela kartallardan yuvalarrnr (33) korur." cesaretle izahr: Stelletski'nin da'V.i. $u ;Mtt"' veya "mft",liy dokme, gahinlerin her ytl tUy degigtirmesidir. Tiiy dokrne gahinin yetigkinligine ve bununla ilgili olarak av tecrubesine igaret eder. Miiellif tOy dokmitg kugtan bahsediyor. Ttiy dokme devrinde olan gahin kendi yuvastntn yanrndan gekilmez, onu bUytik bir gtlgtnltkla korur, yuvaya yaklagan her bir kuga saldtrrr." (61). Avct kuqlarla beraber avlanmak en eski avlardandtr... 6yle zannediliyor ki, avtn bu gegidi Avrupa'ya Gtiney Rus bozkrrlartndan, Asya'dan gelmigtir. Ve astrlar boyunca Almanya, Hollanda, Fransa, i.ngiltere, Macaristan ve Polonya'daki h0ktimdartarrn belki en sevimli e$lencesi olmugtur. Avcr ku9' lartn yardtmlartyla kugu, ordek,,turna ve leylek avlamaga diger av gegitlerinden daha ytiksek klymet verilirdi. Bu sebepten avcr kuglar (bilhassa dogrin'sungur) gok degerliydi. Pek qok halde barrg antlagmast yapan Knez veya htikiimdar goyle bir talepte bulunurdu: "Buna ilaveten on tane .iyi dogan kugu
azminde oldugunu bildirmigtir.
nu'li*ll';ralr
Agrr geliyor insana. Gegen iki asrr iginde Destan hakkrnda btiyiik mikdarda malzeme toplanmrgtrr. Biitiin bunlarr rnuntazaman takib etmek asknda miimktin de degil. Destan hakkrnda ilmin esas mecrAsrndan kryrda kalmrg, eski "eyalet" yazlan ise yalnrz tesadiifler neticesinde okunabilir. Bu makaleyi yazdrktan sonra bir kiitiiphanenin katololunda bir kayrt gordrim: "N.N. Mankovski, igor Polku Destant"-Boyan torununun lirik poemasr, Hitomir, 1915. ben bu kitabr alarak orada "na krov" iladesini gord0m. Demek ki daha 50.60 yrl evvel "karyoladaki ma'guk" lan kolayca kurtulmak miimkrindli. O ise gimdiye kadar karyolada,
kendi igindedir.
-gAHiN rUvUt'tU odrrUriUruoeGtinlerden bir g0n briyrik Kiyev knezi Svyatoslav Vsevolo-
"A gi divo sya, bratie, staru pomoloditi? Koli sokol' v' mtteh' btvaet', vtsoko ptits v'zbivaet' ne dast' gnezda svoego v' obidu.
.
"$,tltitr riirliitrii driktiidiitrlr, Yiilsrklcrdt Ytrtasm
#,
Vt. Kart, Nikopol yakrnlannda Tiirklerle vaptrgr
t
Ei
do1;tlgtir;
grrt:lmez.".
savagtan (1386) sonra kendi maregalleri De Busiko ve De Lya Tremogliya'yr toplam birkag dogan kuguna kargrhk esirlikten kurtarabilmigtir. Burgund Hersog'u ise yine kendi o!lunu aynr TUrklerden, bir drizine avcr kug kargrhgrnda serbest btrakmrgtrr. ivan Grozni, ingilizlere ho9 gorunmek rimidiyle onlara Rus dolanlanndan hediye gondermig, fakat Stefan Bato-
rin'i boyle bir "merhamef" ten mahrum r etmigti: ")nceleri
mahir do|anlanm vardt, maalesef soyu kesildi." Rusya'da, dogana her zaman hurrnetle yanagmrglar. HAlen Ruriklerin batrsrndaki soy amblerni dogan kugudur, Dogan avrna gelince bu konudan ilk defa Xl. asrr yrlhgrnda bahsedilir. Jaroslav Mudrr devlete ballr bir do$an hizmeti tesis edip bu igin birgok mahir ustasrnr da vaziteye tayin etmigti. Onlara "sokolnik=kug agasr" denirdi. Sokolnikler saraya yakrn adamlar sayrlrrlardr. Onlarrn birgok imtiyazr vardr. Bu iglere bag kug a$asr rehberlik ederdi. O hrik0mdarr gevreleyen maiyetiyle aynr srrada dururdu (29), Bu hayli laydalr malumata dayanarak igor Destanlnda do!an avr ile ilgili klsmr ve mriellifin bu mevzudaki rehberlik
bilgisi daha kolay kavranrr. Togda pugtagef/ soko/ov' na stodo lebedey, kodorry dotegage, ta predi pes' poyage... Boyan' je, bratie, ne f sokolov' na stado lebedey pugfage, n' svoya veqtia pr'stt na jivaya sturnt v'skladage: oni je sami knyazem' slavu rokatahu"" Destanda dogan irnajr, tek tek gegitli metaforlara katrlrr. Metinde adt gegen kuglarr mukayese edersek; mliellifin mensup oldu$u muhitin insanlarrna en gok tantdrk geleni dogan idi. Bol ve teferruatlr tabiat tasvirlerinden hissediliyor ki, mriellif tabiat Alemini iyi tanryormug. Buna gore, yazar, halk arasrnda yayrlmrg, ananevi bir soztin yazrlrgrnda hata yapmrgtrr demek zordur, Miiellif "mtt""' sozrinrin "hastaltk" oldu$unu bilmeliydi. Triyrinti doken do$an faydasrzdrr. O, ne goklerde ugabilir, ne dtigmanlarryla vurugabilir, sade yuvasrnda oturup kendi kanatlt tanrrsrna yalvarrr ki, ona hig saldrran olrnastn. Ttiytin0 dokme zamanrnda o brisb0ttin acizlegir. Avcrlar vahgi doganlart ancak . *
,f istrtti ttltttdi
"Vottt" trrtrf 10 srtrlsttrr billirir. V.i. Lihtsott'ttu terriincsi: "O zntttut l-rr3rr krrglr siiriisiirre orr rio.{al silnnrdt, /ralgi r/trfrrrr fulli iuntt lutilrsi o ltirinci oltnk knu:ltiu S,ttttut ltrltk rtlurltr". I IiS. Siiplrcsiz ki, Littirt dilitr lrtt iln nml ril r; utr t-lik ii ;, ru trlnrc-dc{iSmLk.
38
bu vaziyefte yuvada tutarlar. Eski Rusyada dogan avcrlarrna 'pomftdk" denirdi. Dogan omr0 boyunca birkag defa t0y dot<er. it
Gramatik gekil, mbtnin edebi mAnAsryla tezat tegkil ediyor. Mecaza birkag defa triytlnil degigtirmig do$an kattlacakttr. Miistensihin el yazamasrnt d0zgtin kopya ettiginden ister istemez guphe edilir. Kuglarrn triyiinri dokmesi hakkrnda en eski ornek XVl, asra aittir. Aynr devrin yrlh$rnda okuyoruz: "Mftyatsya yako yastrebi i ponovltyatsya yako orli" ($ahinler, do$anlar ttiyiin0 doker ve kartallar trjyrin0 degigtirir.) V.P, Adrianova-Perets haklt olarak yaayori "Mrtits s6ziln0n kilise nasihail gibi, tabiat bilgi.sinden uzak bir tilrde kullanlmast bu soz(in hatk ditinde gok yayldtgtm g\steriyon aksi halde, mukayese okuyuc,gt kiltlesi igin anlagtlmaz kahrdr" (1) XVlll. asrr Rusyastntn ytiksek dairelerinde yeniden dogan avrna merak uyantr (muhtemelen bu, Qar Aleksey Mihaylovig' 'in bu ava olan hevesiyle alakahdrr) ve "Uryadnik Sokolnigego Puti" ad\ gazele gtraklrltr. O zamanlar, "Akira Hakknda Povestler" eserinin bir niishastnda goyle deniyor: "0g defa tuyunil d5kmug dogan imkan vermez ki, onu yuvadan gkanp gdturesin." (43,368) Dogan avcrlartntn "tilyilnil iig defa ddkmuq dogan kendini ele vermez" ve do$ana bakanlann "ilg defa tilyi)nil ddkm0g do{an ava hazrrdtr" gibi miigahadeleri ancak XVll. astrda bir diist0r haline gelmigtir. Knez saraylartnda hususi.dogan hi4' metlerinin tesis edilmesi, ytrttct kuglartn tutulmasl ve ogretilmesi eski bir gelenek idi. Ata sozleri arttk X-Xl. astrlarda dile dahil olabilirdi. Eski Rus yaztstnda, Yunan geleneline gord, rat
Glagolit'te (eski islav alfabesi) bu prensibe uyulmuyordu, Buna gore her bir harfin alfabe strast aynt zamanda onun ifade ettigi rakamdr. Az-1, buki-2, vedi-3, glagol.4, dobr,o-S vs, Kiril alfabesinde de bu aynrdrr: Az-1, buki-2, vedi.3,.glagol_4, dobro-S gibi.
,/- , !,'-tr' u
Ancak yota harfi 1lt; ner iki islav sistemde (Glagolit ve Kiril) de Yunan yazrsrndaki gibi 10 rakamlnr bildiriyordu. Muhtemelen "parmak hesabt,'Glagolit prensibi daha rahat oldu$undan Kiril yazrlarrnda da tatbik ediliyordu. V.i, stelletski'nin kendi tercrjmesinin negrinde ,,glagolik,'yanlrglara yol agmasr dikkat gekicidir. Musin-pugkin negrinde rakamlar tiilo (harf iistti igaret, hareke) igaretli harflerle verilmigtir: ,,Denizden gelen kara bulut T giinegin oniintj tutmak (mani otmak) istiyor. "2. Katerine igin niishay hazrlayan Mlstensih rakamrn gifresini agmryttr: 'iDort gilneg". Katerina niishasrna dayanan_V.i,Stelletski Musin-Pugkin varyantrnda diJzeltme yapar: ,6 gAneg" Sonra kendi terctimesinde glakolik parmak hesaFjna dayanarak "dort glneg" yazmrgttr. Kiril alfabesinde isef iig rakamtnr verir. D.V. Aynalov da "Eski Rus Edebiyail Tarihine Dair,' adlt makalesinde goyle bir yanlga yol agmrgtrr. (74,29). 1141 yrhna bit Radzivil nrishasrndan g6yle bir ornek alrr: "Tabut gotiirulhrken g6kyuz0nde kdtil bir ilamet peyda oldu, yiireklere korku saldt: . gilneg rytk sagtyordu,, D,V.Aynalov bu igareti izah ederken itiraz etmigtir: '4,, Bagka bir aragtrrmacr G. i, imedagvili ise onun bu hatasr iizerinde oldukga inandtrrcr bir faraziye kurmugtur. igor destanrnr tercrimede okurken; ,?enizden gelen kara bulutun dort gilnegin \nilnu kesmek istedigini" gormtig ve bu "ddrt g{)neg" i D.V. Aynalov'un aynr sayrdaki g0negleriyle mukayese etmigtir. $oyle "derin, miigahededen sonra "idrak etmig halde" bildirmigtir: "D6rt gtneg hig de uydurma bir allegori, sembolik bir mecaz dejit, llBS,de Kayala Savagr zamantnda ortaya qkmry hakikl bir hadisedir
Glagolit ve Kiril alfabesi kaidelerini, hatta yrlhk yazarlarr (kronikgiler) da karrgrk veriyorlardr. "Rakamlann okunugunda stk srk yanlry yaphyordu, gimdi anlaqilmrytrr ki, eski kiril el yazmalannda ban hallerde orjinaldeki Glagolit rakamlan dilzgiln tercime editmemigtir. 6yle ki, Glagolit metni aktartlrkenS iqareti Kiril alfabesinde say, yanlry olarak "8" gibi (Glagolit saytslna uygun olarak) kaydedilir, halbuki "6" olmahdrr (67,151). Paleograflarrn'(yazr Alimlerinin) miigahadesine g6re "harti rakama gevirmek igin onun ilzerine koyulan "titlo" igareli go$u halde kaybolur, bu da yarr yarrya bozulmug, kirlenmig yazr. larda mristensihin goz0nden kagardr." (V.N. $epkin) Bana oyle geliyor ki, igor Destanrnrn orjinalinde tetkik etti$imiz parga g;glle idi: "Koli sokol B mttyey btvaet, vttoko ptits'vizbivaet' ne dast gnezda svoego v' obidu." (Do$ar tOyiin0 tiq defa doktrikten sonra, kuglarla yukseklerde do$rigt)r, onlarr kendi yuvasrna
yakrn brrakmaz.) Anonim ata soz0nri yazrya alan miiellif 'Ug" saytsrnt verirken Glagolit kaidesinden faydalanmrgtrr:/az-l, buki-2, vedi-3/. Mtistensih ise titloyu (B^ztizerindeki igaretini) sezmemig veya el yazmasr ona artrk titlo igareti kaybolrnug halde ulagmrgtrr, Rakam da yeniden harfe donmtigttir: "B mrte/ tily d6kme/.Mtistensih bu sozti yeni gramer stattsune uydurarak, "vedi" harfine yetmeyen"l'igaretini ilave etmig ve sdzil" "v mtteh" (tiiyrinti dokti.igUnde" gekline sokmugtur. ifade gramer bakrmrndan tamamlanmrg, fakat mAnAsrnr degigtirmigtir.
-GIZLI MUTERCIM.
(20,221).
Kendi muhayilesinden ruh alan G.i. imedagvili en hafifinden soyleyelim ki miibalaga etmigtir: "1185 yhnda gokyilzunde ddrt ghnegin peyda olmas hadisesi Rus ytlttktarrnda kaydedilmigtir." Halbuki negredilmig yrlhklarrn higbirinde boyle bir malumat yoktur.
. Pek gok yazar ve Alim igor Destanrnr eski Rus dilinden bugrinki.i dile gevirmigtir, E$er XVl. asrr miistensihinin adrnt bilseydik, gfiphesiz, miitercirnler listesinin baqrnda onun adt duruidu. Destanr kendi deviinin diline gevirrnege ilk defa o
gayret gostermigtir.
Edebi eser tarihi gartlara ba$ltdrr, tekrarslzdrr, orjinalle nrishasr arasrnda tamamen aynrhk olamaz, orjinalin britr.in ince farklarrnr, hususiyetlerini oldugu gibi saklamak m0mkrin degildir, Boyle bir fotograf titizligini yaluz, fotokopi makinasrndan taleb etmek mtjmkiindrlr, igor Destanrna artrk ender bulunan
bir Abide olarak yaklagan XVlll. asrr mristensihleri de aynr gekilde boyle bir gekil aynrh$rna nail olamamrglardr, XVl. asr r rnristensih inin kargrsr nda, orjinali foto$raf' titizlifi indeki "hatalannrn" bilin tafsilatryla vermek vazifesi durmuyordu. "igor Destant itim igin degit (o zamanlar henuz itim yoktu), hayailn miltaalas igin ddgiinulmhgtu. Buna g6re muctensihin vazifesi gok basit idi: Eski hikAyeyi XVl. agr okuyucusu igin arulaylrr hale getirmek. O aym zamanda hem miitercim hem yorumcu idi. Bu da destandaki tipik hususiyetlerin estetik olarak yeniddn anlaillmastna, o cumleden de anlaqilamaz imajlann degigtirilmesine, uydurma fikir ve iddialhnn meydana gelmesine sebep oluyordu. Edebi eser kendi konusunu sosyal guurdan altr ve onu, anlagma vasrtasr olan dilin yardrmryla hayata gegirir; boyle elle tutulur hale getirmek hig de gergekli$i bozmaz. Ancak bir gartla ki, mriellifin ve okuyucunun sosyal guur ve anlagma vasrtalarr birbirine uygun gelsin, aynr olsun. Halkrn sosyal guuru ilerledikge, eserin konusunun bazr boItimleri eskilegir, anlagrlmaz olur ve yanhg yorumlar ortaya gtkar: Tarihi hakikatler, insanlar arasrnda mtinasebet husisiyetleri vs. boylece eskiyip ortadan kalkar. Dil de geligir, esasen de stilistlik yaprsr degigir. Mtiellifin kullandrgr ve ga$daglarrnrn da kavradr$r bir ifade zaman gegtikge sosyal karakterini kaybeder veya tamamen arkaizme doner, Buna gore o ga$daki bir okuyucu orjinali tahrif olunmug gekilde anlar; mritercim ise birinci varyanta, tercr.ime nazeriyecisi irji Levi'nin dedi$i gibi 'lahrif olunmamrg kavrayqa" dayanmalrdrr (32,130). XVl. asrrn okuyucusu olarak mristensih de Xll, asrrdaki orjinali tahrif olmug gekilde anlryordu. Mrjellifin dialektine has olan hususi ifadeler Miistensihin idrakinde elle tutulur hale gelmedigi igin muhtevasrz bir gekle gevriliyordu. O go$u zarnan gekle dokunmasa da ozrindeki btitun vasrtalan kullanarak ona yeni bur muhteva verme$e galrgrr. Eski manzum rnetinler rjzerinde galrgma miiddetince ortaya 42
grkan en karrgrk meselelerden birisi, orjinaldeki krsa ve ozlU ifadelerle terctime nfishalartna has olan genig yorumlar arasrndaki larktrr. Burada golu hallerde aynr teghis veya nesne
en muhtelif "kyafetlerde" bazen de yalntz tarih ve
mitoloji
i!irnlerinin analayabilecegi semboller vasltastyla verilir, $unu da ilave edelim ki, btittin bunlara sa$lam bir karar vermek igin paleografya (eski yazr) gelenegini de bilmek gerekir, Var olan mustensih meselesini (maalesef aragttrmactntn bundan hig haberi de yoktur) hallederken, miitercimin galtg' masr boyunca ortaya grkan bir takrm pratik sorular da mutlaka dikkate ahnmalrdrr. Orjinal bir eser yaratan sanatgtdan tasvir ettigi gerqekli$i tam kavramak, mtitercimden ise qevirdigi eseri tam anlamak beklenir. Mahir rniitercim ve seviyeli okuyucu beraber bulun' malrdrr.
M0tercimin eserin fikrine ntifuz etmesi iig merhaleden ge' ger.
Birinci merhale metnin harfen, yani filolojik olarak anlagtlmasrndan ibarettir. Filolojik olarak anlamak mtiterciminden yalnrz ve yalntz hususi bir hazrrlrk ve on tecrtibe ister. Bu mer' halede tercume hatalartntn sebepleri esas olarak gunlardtr: A, Homonim (eg sesli farklt manalr kelimeler) hatalart: 1- Sozrin agtk manastnt segerken do!ru karar verilmesi. 2- Bir soziin benzer telaffuz edilen bagka bir sozle kartg' trrrlmasr.
3- Yabanct bir sozun benzer telaffuz edilen yerli bir sozle karrgtrrrlmasr,
4- Her hangi bir soziin eserin astl metnine dtizgiin gekilde dahil edilmesi (hakiki malzemeyi anlamamaktan ileri geliQ. 5- Her hangi bir sozun m0ellifin bakrg sistemine (mtjellifin mantr$rna) uygun gekilde dahil olmamast (eserin fikrini anla' mamaktan ileri gelir). Mtiellifin diigrjncesine ntifuz etmenin ikinci marhalesi. Metin
do$ru okunursa, m0tercim dilin uslup ozelliklerini, yani ruh halini, kinayeli ve dramatik ntianslart, yazann faal ahengini veya hadiseleri anlatmaktaki meylini hissedip anlamak imka' nrnr elde eder. Ugiincti merhale. Miitercim ayrl ayrl dil vasttalarrnrn tipik olmayan motiflerin tisl0ptaki ve mAnAdaki gegitlenmesini o$'
renerek estetik btitrinlrilii, yani eserde ortaya grkan gergekli$in degigik tezahiirlerini; mrinasebetlerin karakterlerini, hadisenin mekAnrnr, yazarn dtigtincesini anlar. Metnin bu yolda anlagrlmasr nisbeten daha zordur; giinkii her bir okuyucu gibi miitercirn de sozlerin ve motitlerin harfliligine (gekli krsmrna) meyleder, M[itercimin zengin bir tahayy0lti olmahdrr ki, eserdeki estetik, gergekligi britrinriyle anlayabilsin. Bir repligin stilistik yaprsrnr anlamak o dereca zor de$ildir. Zorluk guradadrr: Bir gahsrn biitiin konugma ve haraketleri altrnda yatan karakteri hakkrnda tam bir tasavvura ulagmak. Rejisor gibi mtitercimde de fantazi duygusu olmahdrr. O ilk planda orjinalde tasvir edilmig muhitin hakikatlerini, yani yazailn yarattrgr gergekligi derinden anlayrp hissetmelidir ki onu britiin dolgunlugu ve en ince teferruatr (n(jansl) ile beraber tercrimede canlandrrabilsin. Mtitercimin matni anlamamast her zaman iki sebepten kaynaklantr: Eserde tasvir edilmig gergekliii veya miiellfin fikrini tasavvurda canlandrrmak kabiliyetinin olmamasrndan ve orjinalin dilinden dogan (ister tesadrifi gekilde benzemig kelimeler olsun, isterse metnin hakiki gok manahhgr, cinaslarr olsun) aldatrcr anlam alakalarrnr sezmemesi (32,60-61). Estetik tercrjme nazariyesinden olanlann iddialarrndan bol bol ornek veriyorurn ki bunlarrn hepsi bizim Miistensihin igine baglanabilir haldedir. Biz onun hazrrladr!r niishada terciime igine has hatalarrn gahidi oluyoruz: Eg sesli farkh manah (cinas) kelimelerin (homonirn) hatalan veya metnin yanhg anlagtlmastndan dogan hatalar... Gortiyoruz ki, miitercimin destanr estetik bir britiinliJkte: Mrjellif, igor, Boyan, Svyatoslav Vsevolidig imajlannr, bu gahrslarrn kargrlrklr alakasrnt ve hem de mriellifin Ttirk meselesiyle olan mrinasebetini dolru anlayamamrg ve neticede m0ellifin esas fikri okuyuculara tahrif edilmig gekilde ulugtrrrlmrgtrr, Bu hata mristensihin agrklama ve ilavelerinde ozellikle daha gok ortaya grkar. Aragtrrmacrlar Miistensihin roltinii azaltmala gahgrrlar. Onu el yazmastnr biitijn teferruailyla aktaran bir gahrs olarak takdim etme gayretleri gok gorriniir. Halbuki, iyice biliniyor ki, mekanik gekilde ancak dini yazrlarrn kopyasr grkartltrdr. Hatta onceki nrishada mevcut m0rekkep lekesi bile sonraki niishalarda tekrar edilirdi; dtinyevi eserler ise aktanlmaz, mristensi-
hin diline gevrilirdi. O, orjinah istedigi gibi krsaltrr, ilaveler koyar, adlarr yorumlar, hadiselere izahlar getirirdi. Bu tfirtin gogaltrlmrg diger ornekleri gibi igor Destanr da bu krsmetten yakasrnr kurtaramarnrgtrr. Ve biz istesek de istemesek de bu iiziicti hadiseye razr olrnalryrz. Q0nk0 bu, tarihi olarak gartlandrrrlmrgtrr. Miistensihlerin igor Destanrna, dini olmayan muhtevadaki eserlerden farklr olarak yanagttklartnr d0grinmege higbir esas yoktur. Biz lgor Destanrnr iki devrin, Xll. ve XVl. astrlartn dil ve
giir Abidesi olarak kabul etmeliyiz ve Miistensihe fikirsiz bir kopyacr olarak defil, yarattct bir yorumcu, redaktor ve bazt hallerde de ortak mriellif olarak yanagmala mecburuz. Ancak boyle reel bir mtinasebet, Destantn kaderini dolru gekilde anlamala ve metnini d0zgun okumaga imkan verir, Miistensihin laydalandrgr usrjliin mekanizmastnt olrendikten, yani orjinalin saf tohumunu aynk otundan ayrrdtktan sonra hakiki metni kurma$a (rekonstriiksiyon) gaba sarf etmek mtim' kiin olur. Not: XVlll. astrtn mtistensihi de (Musin-Pugkin) Des' tanrn metnine bir miktar izah yazmrgttr. Bunlart kolayca aytrmak mi.imk0n. Musin Pugkin tarihte kendi selefinden daha bilgili idi: O, ntisha tizerinde galtgtrken, hig stiphesiz ki, daha zengin malzemeden faydalanmrgtr. O stk stk Destantn gahlslannr titizce drizeltir. Musin-Pugkin niishastnrn bir yerinde goy' le bir ilave soyleyince fark edilir: Peti btto pes'igoreve Togo/Olga/vnugku.
Yani "Oleg'in torunu igor'un gerefine nutuk gekildi." Bu mrsrada (/ /) igaret tesadiifen kalmtgttr, Eler Musin-Pugkin kendi ilevesini goze garpttrmak istemeseydi, "Olga" izafi lazla olurdu. "Ole ga" /Olegin/yazmak yeterliydi ki, igarete ihtiyag kalmasrn: Aksi takdirde bu yaztltg geklini gereksiz vermig olurdu.
Diger bu gibi hallerin gogunda Musin-Pugkin igaretleri kaldrrmrg ve onun ilaveleri milellifin metnine dahil olmugtur. Musin-Pugkin metindeki katktstnt, igtirakini gozlemek istiyordu. XVl. asrr Mildtensihi gizlemiyordu. Bu iki kiginin maksatlart degigikti.
4 4tt
cizr-i rUnrizml-en lJlu "igor Destanf' nda
Sk otlar gibi Slavyan sailrlannda Bitmigti Kpgak s1zleri S.MARKOV Burada aragtrraca$r mtz Tiizkizmler srrasrna Trirk metninin tist katrnda olan Trjrk sozlerini dahil etmedim. Yaruka, yaptnca, ortma, oksamet, horulu, goga, koggey, kogan, nogota, kotora, kramola vs. gibi mengei belli olan, defalarca tahlile gekilmig terimlerin izaha ihtiyacr yoktur, Bunlarr sadece Rus diline terciime etmek lazrmdtr. Bu Turkizmlerden bazrlarrnrn tetkiki ile meghur T0rkologlar Melioranski, Korg, Rjiga, meggul olmuglar. Hakikaten onlar oksamit, horugu, koggey, sozlerini titiz tercrime etmemigler. Lakin bu tercrimelerin tahkikiyle vakit kaybetmek isterniyorum; buna kargr, destant do$ru anlarnak igin 'koggey" gibi Tiirkizmin biiyrik bir ehemmiyeti vardrr.
Bunlara "zlat stol" (altrn taht-), "belya.!'-gimiig para (akga.ahga) vs. aittir. Rist gelip tanrdrlr her Trirk soz0nri tercrime etmek meyli mtistensihi kendi tercumesini gramer bakrmrndan metinde yei. legtirme zorunluluguna getirir. Bazr durumlarda o bunu gergeklegtirir. Fakat bunu rnetni bozmak hesabrna yapar. Ashnda boyle taraflar bagarrstzlrkla sonuglanrr. Miistensihin T0rk dilini zayrf buldu$u hissedilir, givelerden biri ile az tanlgtr$r anlagrhr. Bu sebeple de o,destan Milellifinin Rus dilinin gogu yerinde kullandrgr Trjrk terimlerini tanryamamrgtrr. O yalnrz toplu halde tijrkizmleri gonir. Mese$ birinci savagta alrnan ganimetin tasvirinde ve Yaroslav'rn yetenelini belirttigi yerde oldu$u gibi.,. Ayrrca rastalanan "kossey", "yanJga" gibi sozler ise XVl. asrrn diline dahil olmugtu ve terc0meye ihtiyacr yoktu. Vsevolod'un "bltytur" rnahlasrnr da ben Mristensih'in sezemedi$i ttirkizrnler arastna dahil ediyorum. Yrlhklar bu kneze ilgiyle yaklagtp, onun savag kabiliyetini ve yigitligini hususi olarak kaydediyorlar. "igor Destantnda" da onun askeri kabiliyetlerine az yer aynlmamrgtrr. Gonin0yor ki miiellif onu tesadiifen "buytur': diye adlandtrrntyor. Bu batrr/batur, bootur, bogatur, bogatrr/ sozriniin etimolojisini anlamak isteyen tiirkologlar igin hakiki bir kegiftir. "igor Destant" Xlll. asrrdan sonra genig olarak yaytlmrg bu terimin eski geklinin bulundu!u yegane abidedir. X,asrrn kaynaklarrnda bu terim hentiz yoktur. O muhtemelen Xl-Xll. asrrlarda Krpgak muhitinde ortaya grkrnrgtrr, "buy-ture"-gekil rnanasryla "bey"lVolga Tiirklerinin dil ozelliklerini tagrr. .....igor Jdet mita brata Vsevoloda. i rege emu buytur Vsevolod.........'
KrzMt$ KEL MUDAFAADA Biz destanda birkag tane taklit yollu terciime ile kargrlagrrrz. Bunlarrn bir gogu Mristensihe aittir. (Metindeki karrgrkhklarrn bir gogu igte bu tercrimelerle ilgilidir) digerleri Kiev Rusyasr devrinin edebi diline aittir ve Miiellif tarafrndan asli sozler gibi kullanrlrr bu sozler metin iginde higbir degigiklik yaralmaz. 46
Musin-Pugkin'in srradan olmayan terimi anlaylp izah etmeye galrgmrg|.t'r "Buy, yani vahgi" "tLtr" ise "kel", Boylelikle Vsevolod kendi gric0ne ve yi$itligine gore nrecazi anlamda Buytur yahut Kel diye adlandrrrlrr. Muhtemelen bu iki sozrin birlegmesinden "bogailr" sozri triremigtir. igor'un krigr"ik kardegi Vse-
.
.T'erriinL'si: "igor
kmdi sr:titnli knrrlefi
Vseuttlttdrr ltckliyor.
Ilrultur Vsnolttd tnn diyor...".
volod Syvatrslavig kendi zamanrnrn diger beylerini yalnrz boyu-posu ile degil yigitligi ve manevi ozellikleriyle golgede btrakmrg ve biiy0k gohret kazanmtgttr. Bu halk etimolojisinin lipik ornegidir. Buy, "Vahgi Kel" e gevrilmigtir. XVl. asrr M0stensihi ve "Zadongina"nin yazan da bu terimi anlamamrg ve onu yanltg yorumlamrgtrr. Sonraki aragtrrmacrlarrn hig biri "buytur"un sabit birlegme oldu$unu gorememigler. Miistensih destantnrn sonraki yerlerinde kendi bagrna "buy" lerimini suni karagtlagtrrma yol! ile aldrgl "ye-" srfatr ile degigtirmigtir. Bu onun "buy" sfiahnt nastl yanlrg anladr!rnl gosterir. ("buy-buyruy", "ktzgtn, cogkun" ise yarty (aynr mAnAda) "yar" olmahdr. 1. ........ yar' ture Vsevolode Stoigi na borone.
2. ....... kamo Tur poskogyage... 3. ....... tebe yar' Ture Vsavolode Kompozisyonda "buylur" soztin0n stk stk kullantlmast, anlagtlryor ki Mristensihin hoguna gitmemigtir ve o, stfat baktmrndan fakir olan mtiellifin hikayesini zenginlegtirme hayaline kaprlmrgtrr.
Gordrigiimriz gibi ber yerde o, "stfattan" b0sbtittin kagtn' mrgtrr, Diigtinriyorum ki orjinalinde bu sattrlar goyle irnig: 1) Buyture Vsevolod stoQi na boroni. 2) Kamo buyture poskogyage..." 3) ot tebe, buyture Vsevolode Rus beyinin vahgi ok0zle pek tuhaf mukayesesi "Zadongina" yazanna hog gelmig ve o kendi eserinde bu stfattan '
Mrrsitt PuSkitt. yorrunutrn ittydilnrdk 'l
. Kttnrg Kcl
Vsettolod
nmryorsutr nr ii d nftnda 2. ...... ,y Kd, nteye snldmyttrnm.. '1. ...... Ktzttug Kel Vselortltttl. du
"
L Adt Bt11 Vsantlod, i
t t
nn uyo rsmr.
m ii
ihfm dt
I ilt bey nercye solfurtyorsmr... I Alt ltell Vsetttilrtd!. 4a
faydalanma kararrna varmrgtrr. Muhtemelen bu sfat ona biraz ters gelmig ve "yar tur" srfatr daha uymugtur. Fakat o vakit
"yar tur" heniiz yok idi... .,. Fransrz aragtrrmact Mazon hesaphyor ki, "buytur" ve "yar tur" ifadeleri "igor Destant" ntn Xll. asrrda de$il, daha geg yazrldrgrna igaret eder. Sahtek6r Mtiellil bu imajlan Amerika ve Hindular hakkrndeiki romantik eserlerin etkisi altrnda yaratmrgtrr. Vsevolod'a verilmig bu srfat Hindu iinvanlanna benzer ve destan yazannrn gagrrtrcr uydurmalarrndandrr... "Buy" iladesi destanda bol bol kullanrftr. itiral etmeliyiz ki, "buy tur" da "yar tur" da oldukga sahte bir "kegif'tir. Amerika seyahatlerine ait eserlerinde bu ifadeler daha yerinde g6rfinfir ve orta asrr Rus poemasrnda gortind0gti kadar garipsenmezdi. iyi bir aragttrmacr bu baktmdan hindu unvanlarrna benzeyen bu adlartn XVlll. asrrda on planda olan iki edebi akrmrn etkisi ile yaratrldr$rnr isbat edebilir. Bu kaynaklardan biri deniz korsanlan, digeri ise Amerika'ya seyahatler hakkrndaki eserlerdir"
v.tur" u. Rus ditine "buynry btk" r 1t
DELIKANLILAR Svyatoslav Kiyevski igoru iig dela "buy" gibi takdim eder. Bana oyle geliyor ki, "buy" Kryev Rusyasrnda unvanlar arasrna dahil.olmug ve Knez hiyerargisinde herhangi bir dereceyi ifade etmigtir. Ttirk givelerindeki buy, biy, bay, bey, boy, varyantlarr hrikmii ve nr,ifuzu olan gahrslarla beraber kullanrhr. Svyatoslavrn "ktztl s6ziinde" buy srfatrndan orjinal tarzda faydalandr$r hallere rastlamak miimkUn, Knezlere rn0racaat ederek, onlarr Rus topralrnrn savunulmasrna galrran Svyatoslav, Knezlerin her biri igin tanrtrcr iyi birer srfat bulur. Knezlerden yalnrz dordiine nedense 5en" ile milracaat eder.
, ... T, buy Ryurige Dawde! ... A tr buy Romone i Mstislave! XVl. asrr Mustensihi nasrl anlarsa oyle terciime eder:
... Tt buynry Ryurik i Dawd! ... A tt buynry Roman i Mstistavl Destanda pek gok delikanh vardrr. Halbuki Svyatoslav'dan daha nezaketli hareket beklemek rnrimkiindii. Mliellif olarak da "siz" zamirini iyi biliyordu ve bu ornege m0racaatlarda boyle mriracaat daha yerinde olurdu, Bana oyle gelir ki, bu Miistensih knez Svyatoslavr edepsiz etrnigtir. Orjinalde rnuhtemelen goyle imig:
... Att buy Ryurige i Dawde! ... Atr buy Romene ih i Mistislave! Bu mriracaat Ttirk dilinde "a& yilksek" diye tercrime edilir,
... Adr bey Rurik ve Davd! ... Adt bey Roman ve Mstislave! "
...Delikinlt Rurik
zra
Dnoti!
...Scn ise, deliknnh Itorrtarr rrrr Mslislno!.
Bu ornek Miistensihin ve ondan sonraki b0tiin aragtrrmaolarrn tatbik ettikleri halk etimolojisi metodunun ne ile sonuglandr$rnr ortaya doker, "At! buy" trirkizmi g6ze garpmayan yaptsl sayesinde kalmtgttr: Sadeligi ve hog ahengi (daha titiz dersek - Slav pargalanna uygun bir ahenk iginde olmasr) lerimi analojik usulii ile terc0meden ya da diizeltmeden kurtarmrgtrr.
-sEKiz ririndliGiH srLAsrDiger Trirk tamlamalarrnrn gansr daha azdrr. Svyatoslav Galig knezine gu sozlerle hitap eder: "OSMOMISL YAROSLAV"I
Musin'Pugkin bu srfatr izah etmez. "Osmomtsl" srfatrnrn yorumlarrnr V.N. Perets'in makalesinden takip etmek mrimkrin. En iyi yorumu F,i.Pokrovski vermigtir. Onun fikrine gore bu mahlas "knez Yaroslawn devlet faa-
liyetinde onu meggul eden en Lnemli sekiz endigenin" bir nevi umumilegtirilmig remzi idi?" (42, 199-202) Qa$dag yorumcular V.l. Setelletski'nin agrklamasrnr memnuniyetle kabul ederler. "Yoroslav gdrkemli devlet adamr idi, kendi kabiliyeti ite isim kazanmryilr. "igor Destantnrn mtiellifi b(ithn buntart diger eski Rus abidelerinde rastlanmayan "Osmomisl (yani ayry vakitde sekiz gegit igle meqgul olan) afailyla ifade etmigtir (58,171) Boylelikle, Osmomrsl'- "Sekiz fikirli" gibi anlagtlmtgttr.
... Kazak destanrnda savagta ve sevgide, zahmetde ve igte, katiplikte ve ilimlerde, kendi bdcerisi ile ad kazanmtg yigidi en ytiksek manada tarif etmek isteyince onu "SekL Ktrh" diye isimlendirirler. Bu srfat, gagdag Rus diline haden "Vostmiugoltny" veya "Vos migranmy" (Sekiz taraf) diye tercttme edilir. Eski Rus diline ise "Osmomtslty" veya daha ktsa olarak "Osmom!sl" diye gevrilebilirdi. inceleyelim: "Osm-sekiz (eski Rus ve eski Slavca) mts-ta' 51
ral (eski Rus ve eshi Slavca) h-ksa sfiat
eki.
Tam bir analojik terc[imedir. MUellil mi yapmrg? lnanmryorum. Destanrn hig bir yerinde Svyatoslava ait olan pargadaki (Svyatoslavrn uykusu, boyarlarrn uykuyu yorumlamasr, krzrl soz) kadar gok Trirk sozOne ve deyimine rastlamazsrn. M0stensih goziine garpan T0rk s6z ve ifadelerini ciddi bir gayretle terc0rne ederek, Kyev knezleri ve boyarlarrnrn canlr vasttah konugmasrnrn hususi ahengini bozarak aktarrr. E$er mtistensih aragtrrmacrlann g
UYDURMA GEMILER Rus sozlerinin terkibinde yer alan gizli Trirkizmler bende hususi bir merak uyandrrtr. Bu, a[nma sozlerin tamamen be. nimsedigine igaret eden bir hadisedir. Miiellifin diyalektinde birkag Tilrk asrlh soz var: "pripegali", "patrigati", "rasugas". Pripegali / prepigali / - bitgiler. Tiirk dilinde ki "big" kokiinden gelmektedir: rasugasu-sepelenmek,elrafa dagrlmak, "u9" "ug" soz0ndendir. Uzerinde durmak istedigim bir fiil ise bu yakrnlarda kurulmugtur (rekonstruksiyon). Anlamr metinden belli olur. Fakat etimolojisi isbat edilmemigtir: "reka stugra" hudu struyu imeya, pojregi guji rugri strugr, rastrena kastu..." Musin-Pugkin'in tercrimesi', "reka stugna: pogubmmi struyami pojiraet gujie, rug'i razbivaet strugi rJ kustov..." Stugna deresi: O mahvedici akrnlartyla bagka dereleri yutar ve dokiildrikleri deltadaki gemileri dagrtrr. ilk negirden gegen yrllar boyunca aragtrrmacrlar, bu cUmleyi gu gekle sokmuglardrr'. "Stugna deresi: Onun kendi suyu azdrr, bagka dereleri ve gemileri yutar, d6kuldugil yer civannda yayrlr r. " V,i. Stelletski'nin tercumesi: 'stugna deresi: Onun kendi
suyu azdtr, baqka dereleri ve aknlan yutan d6kfrld0d0 yere dogru genigler." ilk gaglarda 'strugi" sbz$ "gemi" manasrnda anlagrldrlrndan "rostre na kustu" iladesi "derenin dhkfrldiigt yerdeki gemiler" geklinde terciime edilirdi. Fakat sonradan anlagtldt ki "stnJga" sozi "dere" nin sinonirnidir ve yaztltgta birbirinin yerine kullanrrlar. Ben burada "bilingva"-iki sinonimin birlegmesi olaytnt goriiyorum.
Terctime edelim: "Stugna deresi su bakmtndan kesatilr" bagka dereleri strugileri yutar, doktildrilii yere dolru genigler. Destanda bu tOr birkag gift sinonim var: TUgotogka (gem), svet-zorya (sabah) svtgan-obtcen /6deV "Rugv!" ve "strugu" gift sinonimi de bunlara dahil edilebilir.
Stelletsk "rostreno" fiilinin ilk rnanastnt bulabilmigtir. Bu anlam metnin muhtevastndan gtkartltr. Fakal "tren" koktjne bagka hig bir yerde rasttlanmtyor. Belki '?osfrena"dr /kaybetmek?lFakal bu mana metne ta' mamen yabanctdtr. Kazakcada "teren" sozii var. 1- derin, 2-muhtevalt. Teren su "dein su", Teren oy "derin fikir" leren manalt s6z "derin
manalt s62". Fakat soziin "derin" manast ikinci derecelidir. soz (ter-) "dermek, toplamak" koktinden tiiremigtir, Teren-fiili srfatrn gegmig zamantndadtr, harfi manada-derilmig, toplanmtg, gogaltrlmrg demektir, Bu soz "hacimde bilyiitillmiig", "geniqletilmig" manalarrnt da ifade eder. Bana oyle geliyor ki ilk 9a$larda bu soz birlegmesi ancak, sahantn artttrtlmast manaslnl ifade ediyordu./toprak, su vb. maddelerle ilgilidir./ Tirin (tatar) dialekt formast muhtemelen islavyan dilindeki incelegtirilmig "girina" (en) soztinden once kullantlmtgttr. Bana oyle geliyor ki "rasgirena'Tenlenme(soztin0n eski formast "rosfrena" olmugtur. "igor Destanr" krymetli bir Abidedir; burada gok sayrda Tiirk kelimesi kendi ilk manastnda kalmtgttr. Goze garpmayan Tiir' kizmler, Xll. asrr islav diyalektine dayanarak yarattlmrg "igor Destam" nrn gerqekten eski oldu$unu isbat eden gok inandr' ncr bir delildir.
TMUTORAKAN DUVARLARI Vseslav "iz' Kieva doriskage do kur' Tmutorokanya". Musin-Pugkin bu c[imleyi goyle agrklamrgtr: 'Knez, Kiyev'den qkp Kursk ve Tmutorokan'a kadar gitti". Buna gote "kur' " soztinii biiyiik hadle yazmtglt'. "Kur' ", $imdi D.C. Lihagov'un agrklamasrna dayanarak "do kur' " ifadesi "horoz 6figAne kadar" olarak terciime edilir. Fakat bu okunug gramere uymaz. (Ben sun'i manayl demiyorum). Gramer sistemini sadelegtirerek biz ad halinin lekini altnz: "Kura Tmut-orokanya". Boylelikle, Vseslav "horoz dfighne kadar" deg,il, "tavuk otuglne kadar" haline gelir. / "Do kur" - "do kuri" | . Bu ince farkr gozden uzak tutmamahyrz. Asrl sonuca ulagmak igin D.S.Lihagov'da bulunmayan gekli ilave etmek laztmdrr'" Do kurova Tmutorokanya." "Ben da kura Tmutorokanya" ifadesine bagka taraftan yaklagmayt teklif ediyorum, Boyle bir Tiirk sozii vardrri "k.Jra" (-duvar-set) bugrinkii Tatarca'da kura, Kazakqada, kora/. Bu soz0n eskiligi X.-Xl. asrrlarrn abideleri ile sabittir. Onun mengei tamamen ortadrdrr. "kur", kurmak kok0nden gelmigtir /Kurgan "kale" ayrn gekilde kurma, kurgu, kuran (51) Destanda, stena (duvar) sozrine rastgelmiyoruz. Bu Alman sozti, Rus diline gok sonradan girmigtir. Rus dilinde onun kargrlr$r "zabralo" dur. Rus gehri Putivlin duvarlart, "zabralo". Poloves gehri Tmutorokan'rn duvarlarr, "kur". $6yle terctime ediyorum: "Vseslav Tmutorokan duvarlanna kadar gitti." "Kura, Destanda kullanrlmrg bagka bir T0rkizmdir. Muhtemelen, Miistensih bu kelirnenin manasrnr bilmiyordu, fakat bilinen bir soz gibi soylendi$inden oldugu gekilde korumug, tercUme etmemigtir.
Rus dilinde bu sozr.in gekil analojileri vardt. "igor Destan!"nda ve diger abidelerde bu sebeple bagka gizli Trirkizmler
de kalabilirdi.
coRAz KU$U Ni hitru, ni gorazdu,
ni
Musin-Pugkin: "Kak b kto hitr', kak H kto umen ni bil'hot' bt pititsey teiat, no suda Boiiya ne minet", Ne kadar hilekar, akillr olsan, yine Tanrt'ntn cezastndan kaqamazsln'" Meghur kilise meselinden faydalanrlmrg. Danili Zatoqkinin dualarfnda (Xlll. asrr) bu atasozii goyledir: "Suda de boii ne
umu, nt goraznu ni minuti (ne akllt, ne de sarsak,
Tanrt
cezastndan kurtutamaz.) Burada esrarlt "ptitsa gorazdo" btraktlmtg. V.A, Jukovski ve P.P. Vyazernski bu ifadeyi "gorazdty po ptutse" geklinde okumayt teklif ediyorlardt, yani, kug uquguna dayanarak fal agrnaYt bilen. Eski insanlarrn grigl0 hayvanlara, toternlere methiyeler dtiz-
mesi bu giin bize tabii goriiniir. Hatta tu$lardaki domuz su' retine de hak kazandrrrnak miimktindur-Her halde domuzun da giicu, heybeti, iri ve keskin digleri vardl. Ancak biz bitli, sirkJli, giin gormemig ktrmtzt maymuna (gempaze) tapan eski Mtstrhlart hig anlaYamlyoruz. Mutlaka, g0negin gtkmastnt ilk olarak, grghklarr ile bu maymunlar haber veriyordu' Pis k0reci$ini yavagga yuvarlayan "skarabey" kurdunun asil igine engel olmamak igin btittin bir orduyu yolundan altkoyan firavunlartn haraketi bizde bir 9a9' t
54
PtitsYu gorazdu
suda BoiYa ne minut,
Hint-Avrup.a -halklarrna ait horoz do$an g0negin tanrrgasr, hayat ve diriligin sembolii sayrhrdr, yalntz giineg grktrfrnda
ytiksekten ottiyordu. Horozun adr halklann adrna gevrilir, sureti
de imparatorluklarrn armasr olurdu. Horozu hahlarda, el iglerinde tasvir ederlerdi, Onun tahta, bronz, altrn suretleriyle mabedlerin, evlerin damr, siislenir, kabirlere sembolik mana ola-
SVYATOSLAV'IN RUYASI
rak verilirdi. Sonralarr horoz, bagka bir taptnma nesnesiyle onun yeni sembohi olan hagla degigtirildi ve horoza zulum
Svyatoslav kartgrk bir rtiya gorOyordu: "V Kieve na gorah s, nog' s'vegera odevah'te mya, dedi. Qr'noyu papobmoyu na krovail tisove, gr'pahut'mi sinee vtno s' tnJdom' smegeno, apahut mi t'gitimi tutt pogamh'tl'kovin'velikiy iengyug' na lono neguyut' mya. lJie d'sk bez'knesa vmoem' tereme zlatovr' se.;. Vsyu nogt s' ve7era bosuvi vrani v'zgrayahn u Plesn!. ska na boloni bega debr'Kisanyu i negoglyu k'sinemu moryu"' Musin-Pugkin'in terc0mesiyle vakit kaybetmeyelim' Qtink0 bu terciime sonraki orneklerde hep tekrar edilrnigti' Yakln devirlere ait en gUzel terctimelerden birine L.A' Dmitriyes, D' S' Lihagov ve O, Tvorogov'un beraber hazrrladrklart emek mah'
bagladr. Slavyan hristiyanft!rn rehberleri horozla ilgili tartrgma-
yr kendilerine bir utang olarak gorm0yorlardr. Verdikleri vaazlarda zavalh horozun bagrna l6netler yaldrrtr, Yunan dininin esas drigmanlanndan biri gibi onu en dehgetli cezalarla tehdid ediyorlardr,
'
Ne hilekir, ne mahir ne kug-horoz Allah cezasndan kurtaramaz.
Fakat ciddi bir Alim hig bir zaman, eski Ruslartn din reh:muteber gahrslar kimse) kanath bir yarattkla berlerinin (o ttir ilahiyat tartrgmasrna girigerek, kendilerini bu kadar algaltmtg olacaklarrna inanmaz, Buna gore "igor Destanl" ndaki bu ifade gimdiye kadar hig akhma yatrnryordu. Hint-iranhlartn folkloru sayesinde meghur olmug Haruda kugu veya hig olmazsa Simurg kugu olsaydr derdimiz yarrya inerdi. Boyle hiirmetli kug. larla bahse girmeye de de$er, tartrgmaya da! Yoksa bu tavuk oglu horozla ne dava ne miicadele? Giineg ollu horoz kiilt0 muhtemelen iranhlarda, iranla komgu olan Ttirklerde ve bazr slav gruplarrnda aynrydt. Turkler horozun adrnr oldugu gibi korudular'. Koraz, goraz, garuz, kuraz, koruz, horus, horuz vs.Muhtemelen islavca 9ekilleri de gegitliydi. Destanda gtineg tanrsr-"Hors" olarak geger, Diigrinriyorum ki onun ku9 olan "horos" ile alakast varmtg. Destanda gosterilen ornegi m0ellif uydurmamtgtrr. Bu ornek asrrlar boyunca kullanrlmrg olmah. "Gorazdry" (rnahir, becerikli, usta, aktllr vs.) "Koraz" dan (goraz) hayli uzaklagmtgttr ve bu orne$i veren gahts. kaliyelenen sozler arastnda dolrudan bir mana alakasr oldu$unu sezmeyebilirdi de.
56
i
sultine bag vuraltm: "svyatoslav Kiyevde dart bagtannda bir rilya g6rdii' Dedi: "8u gece rilyamda godi)m ki, akqamleyin beni kara hrtilye bi)r7yAp ajag tahiln ilstilne uzatmrylar; bana gamla kanyk yegit'a,ir girip sAzilyortar. K€fir yabanalar boq kadehten si'. 'neme iri' iri inciler serpiyortar, beni .afirhyorlar. Kulesi krzrl k6gkumun tahtalan direksiz kalmry'r ' Akqamdan beri biltiln gece Plesensk yaktnlartndaki gayrda, Kisan korosunda, boz kargatar ott(iter; sonra mavi denize dogru ugup gittiler' "Boyarlar kneze dediler: Knez, Reder aklm ga1nmry'. iki. gehrini ganin ka*tp ugank krztl ata tahttndan, Tmutorokan igsinler su Don'dan ulu migferte ietthetsinlei veya hig olmazsa Fakat artk kaiir k1rytan onlann kanatlanm krrarak, kendilerini
* 8.V.n r?t#f.fl{"i::;'{3b,?l]'"ruda bu
parean
t
n
baz
t
yerlerinin belirlenmesi'esnairndl birkag uzman neslinin eme$i
ortaya konmugtur. Fakat maalesef O.V. Tvorogov'un aqtklamalart gok ktsa ve .
Eslii I t rt
t
Sldtt
rt lti r
idilittt!
1,;0rrr,
lrtriilsttt t
rilrllft'ri nitt
sr'rkrrrr'A .g,'rr:kir,ti
rliuurtrrltttr
S, Oirc)'
.tkilnilnr,iltf. Butttttt igin
de
delilsizdir. Mesela, "iri, inci; Rus inanglanna g6re, r(lyada inci g6rmek 96z yay, deft ve gam demektir." (58,498) Biz gimdi "ivyatoslav kiyevski nigin biSyte bir ruya. gdn milgti)r" sorusunu ortaya koyabiliriz, bu soruya cevap da ve' rebiliriz. Bu r0yanrn sernbolizmi tesadi.if miid0r? Svyatoslav rtiyaaa gormiig ki onu TURK, TENGRi ADET|' NE GORE DEFNE HAZIRLIYORLAR. Siz bu merasimle ikinci b6himde "Si)mernama" (Iengrilik Bol0mii) kitabrnda etrafltca tanrgabilirsiniz. Ewela merasime kimlerin igtirak ettigini gorelim' Svyatos' lav'rn amca o$ullarr igor ve Vsevolod. "Si nog' s' vegera odevah'te mya - rege..." - .. Yazma n0shada "stnoveg"' (kardeg olullart , arnca ogullarl' kelimesi satlrtn sonuna denk geldigi igin krsaltllarak yaztlmtgttr: "SNQ"' Sonraki sattr "s' vegera" (akgamdan) ifadesiyle bagltyordu' Miistensih titri agarken, bu komgululu dikkate almrg ve pek satthda duran goztim0 bulrnugtur', "Si ngg" (Bu gece)' "Gamla kangilnlmry mavi garap." Miitercirnler garip bir ima| yaratmtqlar'. "Temnogoluboe uino. s gorem smegeiro'; (gamla karrgtrnlmrg masmavi garap) Eski Mrstr eserlerinden beri biitrin di.inya giiriyetinde boyle bir me' caza rastlamak zordur. ifadeye l0zumsuz bir miicerretlik veren sozlerin etimolojik tahlilinden sonra bu mtsranrn sihri de koybolur. "Srnee vino" yeleri kadar tahlil edilmigtir (66) "S lrydom" agrk degil, g0nkti terclimeciler bug0nkii "trud"(ig) sozii ile paralellige garip bir kolayhkla inanmtglardt. Fakat "s robotoy smegeno" ("igle kangttnlmry'). oldukga griliingttir, buna gore herkezce bilinen "trud" igin yenl Dlr mana. uyaurutur: eam, keder. Qiinkti bu halde aynl ifaded? '!"d" un kullantlmastna bir gekitUe hak vermek m0mk0n'olurdu' Burada da Mtistensihin parmagt vardt.
Bana gore orjinal goyle olmaltdtr: "Slnee vino s trutom smegeno,; Ben Uuraaj itirk sivelerinde genig yayrlmtg olan "turta" soztinii kullanmrgtrrn: Torta, gokelti (gagatay) torta (A' zerbaycan) tortu (Trirkiye Tiirkgesi), Mesela, garap. tortusu' "Turmak" sozilnden meydana gllir: durmak, durulmak; turdu, "dLtr-dlt, duruldu."
"Tnld" (i9) sozii ise bagka bir Tiirkge gekilden meydana gelmigtir: "Turk" f -itelemek, 2-diirtmek, dtirtelemek 3'vurmak (Umum T0rk) Kargrlagttr: "trutft"-itelemek, vurmak (Ukrayna) "Troutiti" itelemek (Qek dili). Eski Slav kole toplumunda '1i" anlaytgtnt ilade etmek igin bir grup soz kullanrlrrdr. Kole stnfl "rabota" (rabiti'dendir)' Savagqrlar stnfit "Trut, trud" (truditi"vurmak, ddvilqmek'). Bana gore, "trud" Soziniin tek manasl "muharebe, harp igi" olmugtur. Bartg zamanlartnda asker adt "truten" e bagka tiirl0 mana verilmigtir: "beleggi, serseri". (Pek muhtemelen halen biitiin Slav dillerinde s6z0n bu manast gok yaytlmtgttr. Krg. trud "serseri, beleggi" (Slav), trut (eski gek dili vs.) Toplumun belli geligmeleri merhalesinde "rnuhabere-ig" an' layrglarrntn mana baktmtndan ayntlagmasl bir gok dil igin karakteristik bir haldir, Kr9. Ttirk di inde "is, i9" 1.'doviig, muha' bere 2. -ig, emek, zahmet. Destan muellifi yalntzca iki e9 sesli gekli (homonim) bilyor' dui "trud" muharebe ve "truta" "gokeki, tortu". O bunlart metin iginde oldukga titiz yerlegtirmigtir. l,- 'Ne tepo ti nt byaget', bratie, nagati stanmi s/ovesr trudnth povestiy o p'lku lgoreve"' (askeri hikAyeler); ll,-"Slnee vino s' trutom smefeno (gokelti' tortu ile kan1il-
ntmry).
:
Mi.istensih ikinci geklin manaslnl bilmedigi igin onu birinci geklin bozulrnug varyantl zannetmigtir.
Kim Svyatoslav'tn go!siJne inci serper ve onu a!rrlar? Kafirlerin yani Poloveslerin zaytf ve dul kartlart! Tul-dul (Umum Trirk), Gizli bir Ttirkizm daha. Mustensih de miitercirnler de eski Rusqa "tula" (sadak, okluk) soztine nigan alarak biraz manttkslz bir irnaj yaratmlglardrr:"togmi (yani zayi, boq) kolganami noganth yaznikov stptyut krupnty iemgug na grud mne i neiat men ya" (kalir yabanctlartn bog sadagrndan gogsume iri iri inciler serpiyor; beni agrrhyorlar.), Destanda "tltli" sozine iki defa tesadtif edilir: ...lutsi u nih naPrYaiem, tuli otvorent. .
hiS l,izt yrtrtstrptt ki, tikti 8.tc,ili| siizlerlc lgor ortlusttnun uttht n n t m I t t rtt tnlt eski sijzluie In gl ty tI u n.
Ttrciitna: "KnrdcSlcr, I
ut r1tlerin
i,
h ii c
...lugi spryaje, tugayu im tuli zatga, Burada sadaktan (okluk) soz edildigi metinden iyice anlagrlryor. Bu apagrk numunelerden biz Svyatoslav'tn uykudi gtir-
dtli
"tult" dan tamamen farklt bagka bir soz goriirtiz. Miiellif ttJlt" ve "tltli" sozlerinin yaztltg farktnt iyi biliyordu. Muhternelen, orjinalde ciimle gu gekildeydi: "Srpahut mi t'gtii tuli pogaruh tl'kovin velikii iengyug' na lono i neguyut' mya." (Bozkrrlrlann zayfi ve dul kanlart sineme goz yagt dokfip (in' ci-goz yagr), beni agrrhyorlar.) Bu parga Tiirkizrnlerle doludur: 1- tl'kovin: "yazgnik" (pul' perest) in tercUmesi; 2- Jengyug: Qince "yen'gu" Ktpgaklann vasttastyla Rusgaya gegmigtir; 3'tul "dttl". Xll. asrrn iki dilli okuyucusu Svyatoslav'tn rtiyastnt XVlll. asnn ve sonraki devirlerin tek dilli okuyucusundan farklt 9e' kilde anltyordu. Svyatoslav'tn amca ogullarrnrn zayfi ve dul Poloves kadtn' larryla mevcut "ilnsiyeti" gok geyden haber vermektedir. Kar' degleri (dostlarr) ve dul kadrnlar onu Poloves Sdetiyle giydirip defne (gommege) hazrrlarlar. "lJje d'skt bez knesa v moem tereme zlatovr'sem" manasrnda kabul etmiglerdir. 'K es"-Birkag yorumu var: 1. 'evin damt 2.' tavan dire$i. Svyatoslav'tn riiyastnda kendi kogk0ntin, saraytnrn "knesinin" kaybolmastnr gormesi pek tabiidir; evvelki alAmetlerin manasrnr tamamen aydtnlattr, yani "knes" kaybolmug, onun birbirine baglandrgr tahtalar havada astlt kalmtg ve arttk siiphesiz, Svyatoslav'
t ol tl m beklemekted
i
r.
"
(4,247'248).
Akla yakrn bir izahtrr. Sadece gu giipheli gor0nriyor: Dolu Rus dilleri igin '?'skr" (diski veya deski) ve "knes" gekilleri anormaldir ve eski Rus yaztlt Abidelerinin higbirinde bu geklilere tesadtif edilmez. Batr Slav dillerinde ise bu yazrlrg normal bir dururndur. (mesela eski Qekge "deska" 1, masa, 2' tahta, knez)' Birinci soziln anlam bilgisi (semantik) baktmtndan izaht vardrr. Bu soz Slavlara Cerman dilleri vasttastyla geqmigtir' Cerman dillerinde de bundan m0gahhas manasl olan egya adlarr tiiremigtir: 'Dlsk" (masa eski yukarr Alman dilinde "tisk"
(masa, tahta) ilk kaynak Latince "diskus" (daire, gember), utahta' s6z0yle Boyle bir mana gegidi Tiirk sivelerindeki olarak goze garpar: taht'tag; tahta' ilgili - 'tKnes" soz0 Batr Slav dilindeki "knez" (a!a, bey) s6ziinlin anonim geklidir. "D' sii bez'knesa" asltnda "prestal bez knyazya" demektir, yani taht-tag knezsiz kalmtgttr. Ben devlet anlaytqtnt ilade eden biltiin terimleri tahlile gek' mek fikrinden uza!tm. Bu sozlerin hepsi aynr sistemde hig bir zaman aynt yeri tutmazlar. Bunlartn bir ktsmt esas terimler gurubuna ait olup devlet lugat sisteminin esastnt tegkil ed.er' Lr. Knez, b0yiik knez, taht, ktztl taht, boyar kelimeleri diler lerinin vaziyetiyle ilgili olarak esas terimlerin nobetgisi roliinde ortaya grkar (kogan, bl' van, buytur, btli vs') itt, isrrOa Kiyev'de ortaya grkmrg siyasi vaziyetle ilgili olarak, Boyar tugitr batr Slav terimleriyle zenginlegebilirdi: 'D ski" (Kiyev tahtt) '?nes" (biiyiik Kiyev knezi)' Bu fiazeolojik (rnecazlt, deyimlegmig) birleqmelerin Boyar diplomatik lugatrnrn bn gizli boltim0ne dahil oldugundan 90phe Bu lugatrn miihim ktsmtnl bugiin biliyoruz: "Biltnn "diyotrt. Rus topragt ve Kara Klobuklar seni arzuluyor'" Boyarlar her yeni knezi bu sozlerle tahta, taca sahip olmaya davet ediyorlardt. Muhtemelen "uie dvski bez kneza (arttk taht-tac knezsizdir) megum ifadesi de o aym davet etme
formi)lunedahilidi,Bu,bilyilkKneztahtanindirilmigveya indirilmeli demekti.
Yuri Dolgoruki ve onun Bilytik Qol ile ittifakt korumaya
galrgan ogtu- Oteb timitlerini Batrya baglayan Boyarlarrn gizli siyasetinin kurbant olmuglardtr. "Artk taht'tag knezsizdir!" Boyarlarla anlagmak istemeyen Biiyuk Knez'e haber vermektedir.
Buna gore hig gagrrtrcr olmamaltdtr ki, diger megum alametelerle beraber'uu tetroit dolu ifade de svyatoslav'tn rti-
yaSlnagirmigtir.AmcaogullarrtaraftndanincitilmigBozktr 3vyatosLv,r siyasi olumle tehdit edilir. Bence Svyatoslav'rn rtiyasrnln mecazi ve lugatlt ctlmlelerinin manasl budur' "Vs' nog' s'vegera bosuvi vrani v'zgrayahu u Plesenska na boloni Aeia clebr' Kisan i negoqtyu k' sinemu morytJ""' 61
Svyatoslav'rn riiyasrnrnr en karrgrk krsrnrdlr. O,V. Tvorogov: "Musin Pugkin nushasnda aqktan aE{a degiqtirilmi, bu pargamn kuruluqu (ihyasr) igin geqitti d2zettme yollan teklif edilmigtir. Aragilrmaqlann bilyhk ksm yatnz iki duzletmeyi kabul ettiler: "Busovi" ve bir de "negoglyu" yerine "nesoqa", Diger d0zeltmelerde sadece bazr bilim adamlarr anlagmrglardrr. 6yle ki, "bega debir Kisanyu" ifadesini %e9a debr ski sani" gibi bir okuma da teklif edilmigtir. Bunun da, iki yorumu var- "Cehennem kirgesi" veya "orman ylanlan". A.S. Orlov'un tercrimesi:"Plesensk yaknlanndaki batakhk dereleri ylanlar mesken tutmuglardtr, sonra onlar mavi denize ydnelirler" Benim fikrimce metnin diger yorumu daha di,izgiindiir. "P/esensk yaknlanndaki Kisan ormamnda kargalar 6ttt-, ler, sonra yegil denize dogru ugup gittiler." Pek gok alimin fikrine gore destandaki "P/esenk" Kiyev gehri yakrnlarrnda bir yayladrr. i.V. $arleman "Kusanyu" sozrjnri "Kisanyu" olarak okumayr teklif etmigti; ona gore "debr Kiyan" Kiyev yakrnlarrndaki bolgede ktigrik Kiyanka gayrnrn meydana getirdi$i koru (orman) dt. "Bolong" sozrinri "dag etefli, yamag" olarak ter. ciime etmek dikkatsizliktir. Bu soz harfi mAnAda" dere boyundaki yegillik, dere kenarrnda bulunan ovaltk" diye anlagrlmaIrdrr. (58,499) l.V. Stelletski: "Metin agkga bozulduju igin iyi anlaylmtyor, buna gore dilzeltmelere ihtiyag var. S.K. $amfunago ve B.F. Rjigin'in dilzeltmelerini daha titiz buluyorum (58,157)" der.
Ve terctjme eder: '?kgam vakti butiln geceyi gdren kargaPlesenk yaknlanndaki yegillikte httiller. Onlar (kargalar) Kisan adh gozyaglan deresinden gelmiglerdi ve ugup yegil denize dogru gittiler." V.l. Stelletsky daha sonra yazryor: "Kisani" soztine gelince, biiyrik ihtimalle bu yer adrdrr, "Debri" yani, I gaytrlr dere/ soziine ozellikle dikkat etmelidir. P,P.Vyazemski'nin yorumu "Kisani" ve Srrp dilindeki "kisanye " (goz yaglart, a$lamak) sozleri arasrnda etimolojik ilgi olmasr ihtimali merak
lar
uyandtnyor,
N.V. $arleman'tn "debr Kiyan" (Kiyan ormant) d0zeltrnesi metne hig bir agrkhk getirmiyor. Ve izahr mtimk0n olmuyor. Rriyanrn v6ki oldu$u yeri boyle bir titizlikle vermek Kiyev knezine nigin'gerekmigtir? Sozrin krsast, Svyatoslav'tn sozlerini bildigi, istedigi gibi yorumlayan XVl. astrtn muhterem Mtistensihi nastl bir bilmece meydana getirmigtir. Bu mAnAda Musin-Pugkin'in emeli de oyle az olmamtgttr. O, metni istedi$i gibi pargalamtg ve aldrgr sozlerden yer adt (toponim) zannettiklerini biiytik harfle yazmlgtlr.'"P/esensk", "K sanyu" gibi. Afanisi Nikitinin "0g Deniz Arkasna Seyahat" adlt eseri XVlll-XlX. astrtn bilim adamlartna az igkence etmemigtir. Qagdag yazarlar yararlandtklart ecnebi sozleri hususi yazryla ayrrlar. Eski yrlhk yazarlarrn boyle imkAnlarr yoktu, 'Seyahat" ta Ti,lrk terim ve ifadeleri bol bol kullanllmtgttr. Demek ki bunlarrn hepsi b0yUk bir bagarryla "Rus sdzleri ve ifadeler'yle" degigtirilir. "Ecnebilerden" yalnz Hint kokenli sanllan sozler korunmugtur. Bunlar da ozel adlar gibi biiyiik harfle sunulur. Mesela, Hint heykelinin Rus adt nedense'. "Kot Aguk". Bugrinkii bilim adamlart Latince'den yararlandtklarl gibi Afana' si Nikitin'de ayrp sayllan soz0 vermek igin Trirk dilinden istifade ederdi. Briti.in natOrel detaylarr ile birlikte duzeltilmig grrtl glplak putlarrn gorUntigrinden hayrete dtigen Hrtstiyan seyyah kendi eserinin iesmi dilinde okuyucunun haysiyetine dokunmayacak dikkati hisli bir ifAde vasrtasr bulmadrgr igin "ihtiyaf" dile bagvurmugtur: "Koti aguk". Bu meseleye deginmekte bir amaclm var: Bana oyle geliyor ki, herkesin karga bildigi canltlart Svyatoslav Ttjrk dilinden almrgtrr, Onlartn konugmastnt ne Mtistensih ne de Musin'Pug' kin anlamtgttr. Rus sozlerine benzer sozler altnacak gekilde kurmuglar' dr. El yazrnastntn burast rntistensihe g0pheli goriinmugtiir' Harfleri yan yana dizdiginde ilk bakrgta Rus sozlerine benzer sozlere alrnrrdt. Ancak brjttin mana yine karanlrkta kalrrdt. Agtk
"bLtsty" / sarhog edilememigtir.
anlamr olmayan krsmr hig olmazsa okunakh hale getirmeye galrgan Miistensih metne bir miktar el atar:
"VsyL nog,
yazlmryilr.
.
... Slavyan halklannrn ne folklorunda ne da yazrsrnda karga
hig bir zaman boyle bir benzetmeye "laytk gorutmedi". Kargantn daimi sfial.:. "karadlr". ',Qerniy voron", ,,gerniy vran',, Destandaki ifadeyle kargrlagtrralrm: ,'eernry voron, poganry polavgina!" - Kara kargadrr kafir poloves!', "Bosovi" nin Ttirk dilindeki bos/bozl sozriyle ilgisi oldu$unu yazmak gibi ilk bakrgta bagarrh gorrinen cihet de karganrn bozluguyla ilgili sripheleri ortadan kaldrramaz. Hig stipheiiz ki "boz kargalar"-modernizmdir. Hakikaten tabiatta boz kargalar var. Fakat bu kuglar tercrime yoluyla isimlendirilir, (Onu da kaydedelim ki, destanda anolojik terctjme iJg defa tekrarlanrr.) Yalntz bu yakrnlarda kargalarr rengine gore ayrrmaya bagtamlglar, "voron"-kara renklidir, "vorona""boz. Eski Rus dilinde ise "voron, vran hatta siatstz da kara renkli kuq olarak anlagtltrd. Buna gore "boz karga,, o devir igin mrjmkrin olmayan bir birlegmedir. "Bosovi" estetik bir srfat degildir, Canavan "boz" nitelemek mrimkrin olurdu, Fakat aynr pargada canavarrn izi-tozu da yoktur. Bir gok aragtrrrnao, bu soze ,,bosty" (yaltn ayak, ayagr grplak) gibi bir anlam vermeyi teklif ederler. Ama bu da hig bir mantrga srgmaz: Bir an igin "yaltn ayak kargalafl" tasavvur edin. Terctjmeciler Slav dillerinde"bosty" srlatlndan faydalanma yollannrn hepsini gozden gegirmiglerdir. Makalelerde ise yalnrzca konugma dilinde yer alan 64
bilime aykrrllrllndan otiir0 tahlil
Ben oyle hesap ediyorum ki, Miistensih burada Poloves' lerin bir genellegtirilmig unvant ile daha kargllagtr. Ruslar go' gebe komgulartnt muhtetif tiirde adlandtrmtglar: 'Koggey", "po' gante", "hinovi", "Desov! defi" (geytan evlatlarl) ve terc0me varyantlan "Tolkovin", "ptt' podobie" (filan kuga benzer). 9ok zaman srfatla ifade edilirdi. "Qemiy voron", "pganty tolkovin"l kafir qolc0 /, poganry koggey I kattr g69ebe | 'Zadongina" da gogebelerin bu unvanlartnt bir talebe gayretiyle tekrarltyor: "Polovtst" Lakin benzer gogebelerle ilgili "brJsurmad' (M0slti' man) da kullantltr, Destanda igte boyle bir stfata rastlanmaz. Araplar Allah Teala'ya inananlarr Miislim/Muti, itaatkar diye adlandtrtrlar, Anadolu Ti,irkler iki sozii "Mtstr" (Misir yani Arap) ve "Miisltiman" sbzlerini kangtrarak (Kontaminasyon) "Mils' !ilman" terimini yaratmtglardtr. Bu terim, islama bir srlrnak getiren gogebe T0rklere de yayrlmrgtrr. Krpgaklar bu soz0 "Bsurman" gekline sokmuglardtr. Ruslar Ktpgak varyantlartnt alarak onu kendi diyalektlerine uydurmuglardtr: 'bsurman" ubosurman" vs.. Giiney Rus diyalektle"beserman" "basurman" rinde "bosourman" (yazr dilinde) ve 'bosovrman" (anonim) gekillerini almtgttr. Ukrayna dilinde XlX, asra kadar bu sciztin "b:tsovir" gekli kullanrlmaktaydr. Muhtemelen soylenebilir ki, ilk gekil gokluk halinde daha olgun idi', "busovrmane" veya "btJsovramne". Herhalde Mtistensih, Svyatoslav'tn rtiyastnda tanrdtk "bu' surman" a rast gelseydi, o vakit biz bu esrarengiz "bosovi vrani" rlzerinde bu kadar kafa yormayacakttk. Protografta bilinmeyen "bosovrame" lar nastl ot0yorlar: Qok muhtemeldir ki "glagolahut" (konugmak, gtrtldamak) ttr' Fakat miistensih grayahut' (garrldamak) fiilini kullanmayt daha uygun
vegera. "(Akgamdan biitln geceyi) ifadesi pargantn ewelin_ ", deki "si nog' s' vegera,' (bu gece akgamdan) ifadesi esas altnarak fakat arttk bagka bir diyelekt ile yazthr, ilk yazrhgla arastndaki farkr da bununla izah ediyorum. Oldukga karrgrk ifade fonunda gramer ve lugat bakrmdan son deiece airk "vsyu t16g' s vegera" ifadesi bizde hakl olarak gtiphe uyan. dtrtr. Bu basma kahp ifade hig g0phesiz Mtistensih tarafrndan anlagtlmayan bir terimin yorumu neticesinde ahnmrg ,,bosovi vnni./ boz kargalar / kompozisyonuna manttk vermek'amactyla
.
/ s6zil agrkga
bulmugtur.
Orjinalde harflerin kombinasyonunun goyle oldugunu diigii' n0yorum: "bosovramne..... plesn'skana boloni beqa debr ki' san lyuk s ogtuyuk sln." Mtistensih Rus sozlerine benzeyenleri
{t
65
gegip ayrrtr. "boloni" "debr" ve 'hesog lyuk sin", Son birlegme ona yarrm gonintir. O, ortada kalan "...emat moryu" ifadesini ekler, Boylelikle tahmini bir mana kazanrr: 'f neset luke sinemu moryu," ifade biitiintiyle, biraz anlagrlrnaz haldedir. Ancak her soz tek tek ona tanrdrktrr: Onun gorevi "yarli" manayt almaktrr. Bunun igin muhtemelen birkag harfi de deligtirmigtir. Sahte "Plesenk" yer adr belki de boyle bir redakte (telif) ile elde edilmigtir. Ti.irk metni bu yrllr$r tekrar tekrar terctime eden pek gok m0stensihin elinden, degigmeden kagr gozii saglam
olarak nasrl kurtulabilirdi ki. Ancak bizim devre ulaganlarr da agrklayarak okumak m0mkfindtiri "busurmane i znaeg', kak vernut' razum?" Pyat' jeleznrh put' omoy-lines/mstlivry tt,.." Mtisltimanlar: biliyor musun aklr nasrl geri dondiirmek mrjmkrin olur? Be9 demir prangayr suya koy "Muhtemel ki bu s6zleri "kafir poloveslerin yorgun ve dul hantmlan" derlerrnig, Bir ci.imle sonra Svyatoslav'rn "busurman" dedi$i hanrmlar. O hanrmlar ki Svyatoslav'rn sinesine gozyagr doker, hastaya bakarlar, ona iyilegmenin yolunu (demiri suya koymak) ogretirler.
Bu metinde beni en gok meraklandrran "debr kisan" (demir pranga, demir kapan, tuzak) ifadesidir. Bilindigi gibi T0rk kaynaklarrnda demir soz0niin gok miktarda diyalekt varyantr vardrr: "temin tomor, timur, temilr, tamir, tebr, damir, demin timar vs. Bdtiln Tilrk give ve diyalektlerini taqtyan s6zldk hentiz yoktur. Muhtemeldir ki, gagdag diyalekt-
lerin birinde "demir" in eski krpgak gekli bugrin de kalstn: debir (Rus tanskripsiyonunda debr) Bu soz yer adlartna da aksetmigtir.
Xll. asrrda Tatar-Mogollarrn gtigl0 tazyiki alttnda Macar gollerine gekilen Krpgaklar orada "Debr-kent", "Debr-ken", "Tomor ken" (yani "demir gehi/) adlt kale gehirler kurrnuqlardr.
Macarlar bu kale-gehirleri esasen dtizgiin adlandtrsalar da, "Temer-ken", "Tomor-kenu" bazt hallerde "Debri-sen" geklinde telatluz ederler. Kafkas'rn dolu stntrlartnda ise kale-gehir-Der66
bend gohret kazanmrgtrr, Bence bu "Debr-kent" in tahrif olunmug geklidir
Oguz Tiirkleri hentiz astrlar evvel (8. astrdan beri) bu gehri "demir kap" (Kigik Asya'ya agtlan kapt) olarak adlandtrmtglardrr. Orhon: Yenisey yazrtlannda "Temir kapka" / Demir kapt / terimine rastlanrr. Soz0n krsasr, demirin Krpgak gekli (debir, debr) muhteme' len bir zamanlar gok genig alanlara yayrlmrgtr. Boylece de Debr'kisan / debir kisan / "demir pranga" ifadesi.,. Bug0nkti Kazakgada "Temir Kisen" ve Ktrtm Tatarlartntn dilindeki "damir kisan" ile mukayese ediniz, Sorulabilir, Svyatoslav'tn r0yastn' da "debr kisan" demir pranganrn oludulunu neye dayanarak soyleyebilirim. Q0nkti Boyarlar Svayatoslavtn riiyastnt yo' rumlaytp krztl kuglart esir etmig 'Uebr Risandan" sohbet agarken bu ifadeden ortaya gtkan anlam 9oz oniinde tutul' mu9tu, Bu gagrrgrm (ascosiation) Boyarlartn Svyatoslav'tn ru' yasrndaki Ttirk metnini harfen terc0me etmesiyle ortaya 9tkmrgtrr,
Boyarlar yorurnlartnda riiyantn detaylarrna gok titizce isti-
nad ederler. a- "Boyarlar Kneze dediler: " Knez, fazla gam (keder) aklt esir etmigtir. Bu, "busurmanlafln"'," biliyor musun, aklt nagl geri don' ddrmek mtmkiln?" sorusuna cevapttr, b- "iki ktztt kug kalkp ugarak kzrl ata tahilndan ki, Tmutorokan qehrini fethetsin" Bu, arttk taht-tag sahipsizdir (knezsizdir) haberin kargrh$rdtr.
c-
kangmtg ateqli garap silzduler" manzarasnl izah etme gay' retidir.
d- "Arttk kafir klrylan
kzl
kuglann kanatlanntn
kendilerini de demir tuzaga kogmuglar."
67
krmq
ve
Bu, "debr'kisan" ifadesinin yorumudur, "demir pranga" veya "demir tatzak." e- "Temno bo be GDN" 0g0nc0 gOn olarak okuyorlar. Ben bu igaret altrnda bir harfi degil, tam bir krsaltmayr gdrmeyi teklif ediyorum; bu igaret 'gospodin" (elendi, a!a) olarak okunmug olabilir. Bu, Boyarlann Svyatoslav'a hitabtdtr. "Qernaya papolama" (kara ort0) karanltk sembol0 olarak
I.BOLUM
geger.
t- 'iki gi)ne$ karanhfia bilrttndL, iki at krmzt ryk sdndti, bunlarla beraber iki taza ay (igor ue Vsevobd) da karanhfia ghmilldii." Amca ogullartntn "svyatoslav' t bhrdilkleri kara 6rt0" mavzusunun devamrdrr. Sonraki mrsralarda Kara 6rtii mevzusu daha garip geklide devam ettirilir,
$ATTMLER VE rAZLt\R
Na relse na Kayale t'ma svet pokpla: Russkoy zemle zemli prostrogagya Polovitsi, aki parduje gnezdo, i v' more pogruzista, i velikoe buystvo podast' Hinove. Ufe snesesya huta na hyalu..,'
po
Qok garip manzara goriiniir: Polovesler kaplan yavrulart
gibi Rus topra$rna dagrhrlar ve sonra nedense birden bire denize gom0liir, bununla da "Hmovlara" yani kendi kendilerine ofkelenirler.
Aragtrrmacrlar bu mantrksrzhgr o gekilde agtkhyorlar ki, Mtistensih hataya sebep olmug ve eserin bagka yerindeki bir mrsrayr bu pargaya dahil etmigtir. Buna gote, "i v more pogruzista i velikoe buystvo podast hinove" (ve denize gomtjldiiler, bununla da "hinovlan" gok ofkelendirirler.) ifadesi gtkartltp bagka bir pargaya dahil edilmigtir, Bana oyle geliyor ki, "aki parduje gnezdo" ifadesine gerekli dikkat verilmig olsaydr, o vakit aynt ameliyata ihtiyag kalmazdl. Bakahm ve gorelim, Eski Rus Edebiyatt igin bu anormal
ifade destanrn en yeni ve lam tercijmelerinin birinde nastl agrklanrr.
,
V.i.Stelletski: "igor'un Maglubiyetinden sonra Poleves beyKrltttl rdiltrtis, tqtkltrtutlr lutiinaT: dtyltrrrr*: "Ktytlt grryttdrt ktrniltk tstdr ijrltii; I'olopesler knltltlrt yrturulitrt gilri' i{rrs to;rrrljrrra rltvrldrltr re dui|.r. giiniildiiler;
68
Hitttllit
gttk riJkrlcudih':r.
'frkntr rezillik Siiltrcli btslt".
leri (knezleri) Gza va Kongak Rus toprajtna yurilddler. Destamn aragttrmaqlan "pardust" sozrin0 adeta kaplan gibi terctime ediyorlardr. Ancak kaplan dag hayvanrdrr ve ona yalnrz
Orta Asya daglarrnda rastlanabilir. Eski Rus abidelerinde .pardtis" sozri bazr hallerde 'vagak', '96l kedisi' olarak tercilme edilirdi. Destantn muellifi burada siir! hatinde degit, tek yahut yuvas (yani yavrulan) ile birlikte avlanan vagaklan 96z 6nilnde tutar. Burada kaplan' de$il, leoparrn goz on0nde tutuldu$unu ifade eden i.A, Novikov ve N.V. Qariaman'la da hig anligma imkanr yoktur. Kiyev Rusya'srnda leopar yagamtyordu, Asya tilkelerinden getirilen leoparlarr knezin avr igin saklayrp ehlilegtirdiler. Rusyada leoparlar o kadar da gok degildi, Leopar yavrularrnr ava gotrirmezlerdi, bunun igin de heniiz ehlilegtirilmemiglerdi." (58, 1 60). Di$er yorumcular da "pardustu{a namzetler" hakkrnda boy. le bir ciddiyetle fikir yrinitriyorlardr. Bu cesaretimden ottirri oztir dilemeliyim: Orjinalde "pardus" sozii yerli yerinde durmamtg. Bu soz gok gok sonradan Milstensihin gahsi tegebbtisii sayesinde ortaya gtkmtgttr. T0rk destannda "AK PARDAJiUY" birlegmesine rasilamak mtimktin. Yani "ak pargah ev (gadrr), bagka bir deyigle, harun seyyar karargafu. Ruslar da knezin sefer gadrrrnr bu gekilde adlandrnmtg olabilirler. Sorulur: Ak ortrilr.i gadrrrn maksatla ne ilgisi var? Mantrk nerededir? igor ve Vsevolod'un ak ortrj[i olan gadrrr Svyatoslav'rn ristrine orttilmrlg kara ortri ile tezad yaratmak igin lazrmdrr. AK PARQALI QADIR denize gark otdu ve Polovesterde briyuk bir gurur do$urdu. $imdi izleyelim ve gorelim Mr.istensih manast ona malum olmayan ifadeyi nastl 'kendisine has hale getirmigtir." itk iki sozhn gekilce benzerlerini Rus ytlhklartndan bulur, ugtlncIsiinun degil. Bunu Tiirk sozti olarak kabut etmekten bagka garesi kalmaz ve onu terctime usull ile Rusgaya gevirir: "Ak pardilji gater".
Ancak ctimlenin ifade ettigi mAnA onu ikna etmez. $ekilce benzeyen "uya" (yuva) yabancr gelir ve muellifin sadece, bir harfi ("a" yazmadr$rnl dtigrinerek, bu harfi yerine
'uy" sozine
koyar ve c0mleyi terc0me eder. "aki pardui e gnezdo." $imdi bu ifade Rus knezlerine degil' Poloveslare ait olur ve metnin buttin manast ters yonde tahrif edilir. Metni kuraltm (rekonstr0ksiYon): "Na retse Kayate t'ma svet' poknta: Po Russkoy zemli prostroqasya Potovtsi. Ak pardaii uy v more pory.lzista; vekoe 'buystvo podast Hinovi"". 'Yani;'Kayata gaytnda karanhk ryry bogdu; Polovesler Rus topragrna iayttditar, Ak pargah gadr denize gark oldu' Ve do{ulutarda (m1sVmanlar) biiyhk gurur yaraftl" Mallubiyetten sonra igor'un ordusunun "denizde bogulma' sl" nt ipatev yrhgr da haber veriyor. Ancak suda bo!ulan Polovesler hakkrnda orada hig bir gey denmez.
Mijstensih kendi okuyucusu igin yalntz kendisinin, rnetnin iginden segip ayrrabildigi Turk sozlerini terctirne ediyordu.. Eski ius sozteiini (irkaizmt ise gevirmiyordu, kendisi anladrgr 9e' kilde izah ediYordu. Eski yazr alimleri bir gok mustensihe has ozellikleri terciime ettikleri eserlerin lugatrna (leksikasrna) mtidahalesini, okuyu' cularda soru brrakabilecek yerleri degigtirmek, ilaveler eklemek meylini defalarca kaydetmiglerdir. Birgok hallerde, harfi tercu' meyegelmeyenadlarvearkaikterimlereizahlarverilir.Mesela iosif Flavin'in Ki ril- Belozersk manastr rr n n yt llt k y azan Yef rosin, ederken' stk terci'ime "Yahudi Muharebesinin Tarihi" eserini kugattl' (Kudtis) srk kendi bilidiiini ortaya koyar. Yarusolem'in geqer, adl Tit'in masrndan bahJ eden fasrlda Roma kumandant bilir' borq kendine Yefrosin bu adl okuyuiulara agrklamayl Orjinaldeyaztlmtg:"Titisegehrinetrafinamuhafz-la.nst.ra.,ladt' Yefrosin Au citmiey kendi qaha malumail ile s1sler: "Uspa' siantn ogtu ise qehrin etrahna muhaftzlan straladt'" Veya orjinaldL yazrlmrg: "Gorpiya aqnn 8-ci (sekiz.inci) gineq gkdt (dogdu) "Milstensih kalemi bugUnUit:n "il"h, iada da sakin durmaz: "Gorpuya Eyhjl ayr demektir' Gorpuya ayrnrn sekizinci giintini'in sabaht glineg glktr (do$du)"' Mtistensihlerin esas gorevi rnetni okuyucular igin anlagtllr r
birhalegetirmektir'Bumaksatadtnaonlarbazthallerdee-
serin gekini degigtirir, hatta mevzusuna da rniidahale ederdi. * l. Hinotti-$arkhlttr, Miisliinritnltr, Rrlopes/t'r (Krltgnkltr)'
Bizim rntistensih de bundan rnfistesna delildi: o eski adlarla ve terimlerle ilgili bir srra agrkramalar yazmrg ve sonralarr bu ilaveler manzumenin "ruhuna igteyerik" (belki de XVlll. asrr mtistensihlerinin sugu y0z0nden) ordukga karrgrkrrk yara-
trlmrgtrr.
S6yledigirniz fikirlerle ilgili bir durumu daha g6zden gegirelim: Redaktor agrkramasr m0ellif rnetnine gegeiek tarin ulkrmrndan onu tahrif etmigrir, Boyarrar svyaioirav'rn r0yasrnr
Se bo Gotski krasnrc dew vspega na breze sinemu mor...
Biiylece mughur "Got kElan" ortaya gtkar. inanmryorum ki "Got kzlan" nt 16.aslr Miistensihi uydurmug olsun. MuhtEmelen onun bu kavim adlndan (etnonim) hig ha' beri yoktu. Okurnug yazmtg Musin-Pugkin ise Gotlart pek iyi biliyordu,
Boylelikle 16. astr M0stensihi aktarmastna devam eder:
yorumluyorlar:
Uie snesesya hula na hvalu, Uje tresnu nujda na volyu, Uie vr'jesa Div' na zemlyu'
Krasnrc devt v'spega na breze sinemu moryu, zyonya rusktm' zlatom'
Mristensih son mtsrar terc0me edip diigiin0r: okuyucu bu pargadaki bfit0n sozleri anlayacak, belki sadece Div s6z0nti anlamayacak olabilir. Bu eoze ilk defa tesadiif edilseydi, rahatsrz olmaya degrnezdi: Metinden bu Dev ile olan alakamrz anlagrltr, Mesele oradadrr ki, bu ad ikinci dela anrlrr. Kendi
de birinci dela metinden anlar ki, Div olumsuz bir surettir.
Dersin ki, Div orada igor'un diigmanlarrnr knezin baskrsrndan haberdar ader, gimdi bu Div birden-bire m0sbet rolde ortaya gtkar: onun mahvr Rus halkrnrn lelaketi olarak degerlendirilir. .._.Miistensihin gagkrnhgrnr anlamak m0mk0n. O, tiiremig "Divno- divno" (garip, hayreili, acayip) soztinrj hatrrlar ve bu terimi izah etmeye glyret gosterir. Ktigfik harflerle yandan yazat "se bog otskiy" ". (yani bu atalarrn tanrrstdrr) ve normal, yarr ustav yanyla miiellif rnetnini tercrime igine devam eder: Krasnte devl na breze .vs.pega sinemu mor... 18. asrrn Mristensihi (Musin-pugkin) ,,se bog otski', iladesinin 16, asrr Miistensihinin izahr oldu!unu sezmiyor ve ilaveyi de metne dahil edip sozleri bildigi gibi hecelere bolriyor: ' *
Kttltrrl ctlilnis tuciinteyt dtynrtttrak: "Til
llstnr: Esfti Yutrttr ttc S/np-Ras el rTtzmolttnntltt kullttnilttn iri
.... "Gii:tl
ktzlrtr
ytsil rlctrizitt srtltilittrlc
Sakryorlrtr.".
72
yttzr.
Poyut bosovramne, leleyut mest'$arokanYu Yeniden "bosovramne" soz0ne rastlayan M0stensih kendini b0sbtit0n kaybeder: Biraz evvel bu kargalar yalmz gartldamtglarsa, gimdi cogup b0lbiil gibi garkrrlar. Karga da gaklr mt? Kendi de agrktan agrla gor0r ki bu "bosovran" soz0; giizel krzlara aittir. Mtistensihi 90phe kaplar: Belki bu soz0n alttnda hig de kargalar gizlenmemigtir. Terimi benimsemek yolunda o daha buyiik bir gayret gosterir ve onu "bosuvi vr9m" birleg' rnesine gevirir. Yalntz gimdi onceki "bosuvi'! nasll olsun? Geri
dontip onceki ornege artrk dikkat etmek miirnkiin delildir, gegmig artrk mazidir, Miistensih vaziyetle barrgrp sahtekarhla
el atar: "Bosuvi vrem" ve "bosuye vrani"lboz
karga/ifadeleri
arastnda gereksiz paralellikler kurulmasln diye o kendisinin son 'kegfinl" tersine gevirir ve iinliilerin (vokal) yerini dagigti' rir-"v remya bosovo" -" BLlz gaglan". Slav tarihgili$inde o kadar giirillt0ler koparmrg "Buz gaQlan" ifadesi "Got kzlan" ile beraber hig yoktan ortaya gtkmtgttr. Bu bo9 guriilt0n0n akisleri hAlen de igitilrnektedir. .,, Rus alttntnt gtklrdata'grkrrdata gakryan Konqak'tn babast, bir vakitler Rus knezlerinin ma$lup ettikleri $arukan'tn intikamrnrn altndtgtna sevinen gUzel "busurman" (miiselman) ktz'
.
Ilo;:rtltnus mclnin tqrciittttsi Sttktyrtrltr."
"lluilur, giizel got.-ktzlnn yesil denizin snhilittdc
.
-" "Giiall ktzlttr ycsil rlcnizitt strhilittic Rus tlluttrtr Srtktrdnlamk ,'nkryttrlnr, rl t r, $t rrtknn' m i ntikmt nt 51iyl erl r."' Iro sttu rt n al u (? ) n
t
Srrl,n
73
e
larr; gciz yagr akrtan ve Svyatoslav'r agrrlayan, saf, temiz busurman kadrnlarrntn akseden suretidir.
Aksgden paraleller goz oniindedir: Dul-krz, gozyagr.altrn; ifimserlik-kottimserlik; dul kadrnlann hastaya (Svyatoslav'a) hayrrsever davranrgr ("beg prangay suya koy')-gizel krzlann intikam almak arzusu. Boylelikle, Svyatoslav'rn karrgrk r0yasrnrn b0trin sembolik imajlart Boyarlar tarafrndan yorumlanrp izah edilmigtir.
QAR DODON VE HERODOT $irndi Mtistensih tarafrndan yaprlmrg kaba bir hatanrn ilim aleminde nasrl bUy0k akisler dogurdugunu gostermek istiyorum, Mtistensihin gizli kalan hatasr, galdag yorumlar sayesinde gigip btiyriyerek tanrnmaz bir tarihi hadise kuvvetine y0kselir; bunun da temelinde fantastik kaleler kurulmugtur. V.i.Stettetski makalelerinin birinde "poyut vremya Busovo, lele t mest $arukan" mrsrarnrn yorumu tarihini krsaca anlatrnrgtrr, Bu tarihgede benim de adrm ve yerim vardrr. V,i. Stetletski: "Ciimlenin birinci bolhmu destamn anlagtlmaz yerlerinden biridir. pegitli teklifler, dtzeltmeler ileri silrblmhgtur. N.Gramotin 1823 yhnda faz etmigti ki, Bus, Poloves hanrntn addrr. 30'lu yillardan baglayarak Sovyet ilminde E. Ogonovski'nin 1876'da ileri shrdilg! fikir ilstinlilk kazanmryilr. "Bus", ilimde garth olarak "Ant" olarak adlandrrtlan eski do$u Slavlarrnrn kumandalarrndan birisi olan 'Knez Boj'dur, Boj 375'de Got kralr Vinitar tarafrndan maglup edilmigtir. Knez Boj, onun ogullan ve yetmig tane meghur Ant ileri geleni esir olarak
idam edilmigtir." N,K, Gudziy tamamen farklt bir tuturna girmigtir: "Bus, muhtemelen kendi galibiyetleriyle gdhret bulmug Poloves hantdtr" ("S/ovo o potku igoreve",1938). Fakat kendisinin 'Eski Bus Edebiyail Antolojisi" nde bagka fikir soylemigti: "8us, Ant knazi Bos veya Boys'dur. 1962 yrlrnda O.S0leymanov yazmrgttr ki, tahlil edilen iki 74
crimle aynr hadiseyle, 1107 yrh muhalebesi ile il$ilidir; anla' grldrgna gore; aynr muharebede Rus knezlerinin birlegmig kuv' vetleri, Poloves hanlarl 'Boyan ve $arukan'tn ordulartnl yen' miltir...igor'un yenitme6i sonunda Arttk hantn oglu ve $orukan'tn torunu kongak, atastntn, babastntn intikamtnr almak imkantnt elde eder; igte Uu sebeple, "Got kzlan" Krpgaklarln yenilgisini ve haysiyetsizce qekilmesini hatrrlar ve Kongak'rn galibiyetine seviniitei. Krpgaklarrn meydandan gekildigi aynt muharebede oldugu gibi, brit0n bir tayfantn veya halkrn k0tle halinde kagmasintnl Kazakgada hususi bir adr vardtr: "Bosu" "Vtemya bosu" veya destandaki kontrtiksiyona dayanarak "vremya bosuvo=bosuvo. " (61 ,160'161)' V,i. Stelletski bu aqrklamayl kabul edip, climleyi 9u geklide gevirir: "Gegen devklerin lelaketleri hakknda okurlar ve $arukan'tn intikamtru isterler; (61'70) D.V. Tvorogov da benim biiti,in de$erlendirmelerimi kabul ederek, "Ant knezi Boi" dan vazgegmigtir (58'503)' Ben bu kendi galibiyetimi goyle degerlendiriyorum: "Boi ' vatanperuer' tarihgitigin bitime yamadg bhtiln sahte "deierlerin" bir semboltiydO. Nigin 19. astrda Alimlerden higbiri E' Oga' novski'nin fikrini payla9mak istemedi' Ve nigin asrtmtztn 30'lu yrllarrnda, Sovyet Aiimierinin hepsi bir a$rzdan, E'Oganovski'' nin uydurmasrnr dahiyane bir kegif olarak ilan ettiler. sadece N.K,Gudziy-bir.buna kargt durdu. Fakat 1938 yrltnda o da artrk nakikate gevrilmig olan bu uydurmayt kabul e' tanrnmaz decek oldu. Boja orneginde tarihin ne kadar kolay sahtelegtirildigini a' grkga gormek mfimkund0r' ' igit gaglarf' (Musin'Pugkin varyanttna dayanarak) devrinin "Got krilait" ile korngulugundan ilham alan E' Ogonovski, hikAyelerinin birinde "booz" adlna rast geldigi Floma tarihqisi iordantn (V. asrr) "Gotlartn Mengei ve H1nerleri" adll eserine istinat etmigtir. onun inanmadan ileri stirdtigi.i teori de yalnz bu "Booz" soztine daYanmtYordu. Yartrn aslr sonra onun bu ihtimali hig beklenmeyen bir yon
aldr.Booz.Boj'agevrildi.(Latinalfabesindejhadininibu.jun. mamastna ve lordan'rn bu gekli yazmaslnln imkanstzlt$tna ragmen); Antlar yalnrz bu_na dayanarak dogu slavyanlartntn atasr ilan editdi; sanki "igor Destanr" mtiellifinin Booz'dan 75
haberi olmugtur, ve onun imajr Slavyanlarrn tarihi haritalannda kalmrgfir.
Gegen 40-50 yrlda antlar- Dogu Slavyanlar anlayrgr higbir delil ve isbal olamadan tarihgilerin guurunda kendine sa$lam bir yer buldu ve gimdi Slavyanlarrnrn tarihi hakkrndaki ciddi ilmi eserlerde, bu nazariyeden, goktan isbat edilmig bir haki. katten konugulur gibi soz agrlmaktadrr. A.K. Jugov ise kendi terc0mesinde Boj'u halis Rus'a gevirmigtir. "Rus knezi Bojamn bWmilnii hailrlar, $arukamn intikarntnt alanlan medhederler," Boylece 16. astr M0stensihinin bir yanlrgr tarih ilminde kocaman bir ekol yaratmtgtrr. 1962 yrlrnda "Yahn Ayak Canavar ve Got Kntannrn Na!meleri" adlr makalemde goyle yazmrgtrm: "Nigin, bu baga deft olan kzlar, igor ordulanmn taiihi igin 6yle m(ihim otmayan bir maglubiyetle ilgilenerek, bin yil evvel otmug aym gekilde ktghk bir hadiseyi bdyle kolayca ve alrytk olduklan bir halde nasil hailrhyorlar? Bu destantn miiellifi ne kadar bilgili olsa da kendi devrinin bir mensubu olarak kaltrdr ve kendisinin buna ihtiyacr olmadrlr halde boyle eski devirlere ait hadiseleri bilmesi pek zordu, Hig giiphesiz ki burada hergeyden soz agrhyor olabilirdi de efsanevi Ant kumandant boz'dan bahsedilmig olamazdr," $imdi ben makalemi tekrar gozden gegiriyorurn ve onu reddediyorum. Sadece altntl yaptrgrm yukarrdaki parqayt almak garttyla. Yalnrz gunu ilave etmek isterim: Destanrn m0ellifi igin hatla Yaroslav Mudrr devri bile uzak bir devirdi. Tarihi gegmig onun tasawurunda Xl. asnn hudutlanyla srnrrh kalrrdr. XVlll. asrtn bir aydtnt iginse gegmigin en az ikibin yrlhk bir yagr vardr, Mtiellilin tarihi d0giincesinin hudutlarrnr sun'i gekilde genigletrnekle biz tarihi guurun diyalektik geligme manzarasrnr ister istemez bozmug oluruz. Hakikaten tarihi adr boyle birdenbire hatrrlamak igin Miiellifin tarnamen emin olmasr gerekirdi ki okuyucular onun igaretini anlayabilsinler. Bu hadiseyi nasrl agrklayahm ki; Slav yazrlr kaynaklartntn tarihi hatrrasr lX.-X. asrrlardan eskiye gitmiyor ki iordan'tn eserleri Rusya'da okunabilsin. Hatta onlart tercrime edip sevmig olsalar da bu hig bir geyi isbat etmez ve bu sebeple gu soruya c6vap da vermez: Miiellif nigin bu
Antlarr Slavlarrn ecdadr saymrgtrr? iordan'rn eserlerinde, onlann dili, medeniyeti, yagadrklart co$rafi arazi hakktnda hig bir malumat yoktur. O yalnrz birkag ad soyler ve onlan Hun tayfasr diye adlandtrtr. Bugtin bile en vatanperver tarihgi dahi Hunlarr Slav dilli halk olarak anmaya ciiret edemez. Bana oyle geliyor ki, destan miiellifinin ne Hun ne Got, na de Antlarrn varlrgrndan haberi vardtr, (Ant, muhtemebn Latin' lerin biiti.in rakiplerini boyle toplu gekilde adlandtrtyorlardt.) "Amal Vinitari... Hunlann hakimiyetine mecburen katlant' yordu. Tedricen onlann hakimiyetinden kurtulup kendi kudretini glstermek maksadryla, ordusunu Antlann arazisine sevk etti (21,115). Burada'?nt" muhternelen "Hun" teriminin e9 anlam' hsr olarak kullantlmtgtrr. Bir anhk kendimizi, tarihgilerin btitiin kurup siislediklerine inanmrg sayahm. Ortaya gu gtkar: "Ant evladt lgor'a diigman kesilen "Got kzlan" onun ecdadt olan Boz'un maglubiyetine sevinerek garkr s6yler ve Poloves htikiimdan $arukan'ln intikamrnr isterler. Halbuki Xll. asrrdan once Ttirklerin maglubi' yetini eski Cermen "devalan" (krzlarr) de$il, o Poloves ktzlart kendilerine dert edebilirdi. Eski Rus edebiyatrnrn b0yfik miitehaEstst V.F. Sobolevski' nin makaleme cevabt "Prostor" gazetesinde bastlmtgtt (62). Sobolevski'nin yaztst bir meseleye, Boja'ntn m0dafaastna aynlmrgtr. Hakikaten muhterem Alimimiz kendi faraziyesinin hayrrna olarak yeni bir delil getirememigtir; o haklt olarak d0giin0yor ki, bazen en faydah delil katiyet ve inangttr. O, g6yle yazryordu'. "Olcas Silleymanov'un mulahazalanndaki yanhgltk onun "Boza" ve "Busove" sozlerinin tesadtifi ses benzerliiine istinad etmesinden ileri gelir. Onun vardrlt kanaat eldeki tarihi hadiselere terstir." Veya: "Destan mi)ellifinde Ant krah Buse (afuk "Booz" defil '8use"-O,S,) zamant gibi, uzak bir hadise hakktnda konugmak ve "Got ktzlafl" nt hattrlatmak zarureti nereden do$rnugtur? igte tam bu sahnede destantn hakiki meramr, fikri ortaya gtkar; uzak uzak devirleri, Ant kralt Bus'un, Got basktnlartna nastl gogtis gerdi$ini hattrlamakla Rus knezlerinin vatanseverlik hislerine tesir gostermek'.." Bilen insana hattrlattrlar, Rus knezleri ise o uzak devirler hakkrnda hiqbir gey bilmiyorlardr. Belki ben hataltytm. Diyorum ki belki Xll. astrda bi.ittin Rus knezleri "kolleilerde" Got ve Ant
tarihinden genig kurslar gorm0glerdir. Kendisi de Booz Got baskrlarrna oyle "gcli0s gemiyordu" ki bunu bagkalanna 6rnek gosterebilirsin; malumdur ki, Booz sonunda rnaglup edilmi9 ve ogullarryla beraber garmrha gekilmigti. Bu gibi ornekleri gok da uzaga gitmedan daha yakrn devirlerde de bulmak mfimki,in olurdu. Daha sonra V.E Sobolevski asrl delilini goyle ortaya koyar: "Destan mhelllifinin tarihl kaynahlan bildigi ve bundan faydalandt{tndan gtphe etmemek gerekir.'! Halbuki boyle kat'i bir beyan igin onun elinde higbir isbat yoktur, Boylelikle, V.F. Sobolevski beni guna inandrrdr; destan m0ellifi ve onun okuyucularr Udel knezleri, Boyarlarr ve difierleri iordan'rn eserindeki on satrrr neredeyse ezberden biliyorlarmrg.
Hatta herkesillz iyi bildigi hadiseleri yahut ifadeleri tasvir ederken yazat veya mtistensih Adeta faydalandrgl kayna$r gosterir. Mesela, "Danili'n hayail ve maceralan" boyle bibliyografik malumatlar bakrmrndan zengindir: "Bu incilde yaztmr9" ve digeri Paremiyadadrr ve digerlerinden Meryem anantn Citiyesinde yazrlmr gtrr."
Eger kullanrlan kaynak pek bilinmiyorsa, o zaman kayrt daha etraflt olur. destanda ise "Bus gafilan" katiyen agrklanmryor. Bu da onun tarihi olmayan mengeini veyahut bu ifadenin herkes tarafrndan gok iyi bilindigini (ki bu imkansrz) isbat eder. Ttirkolog dilciler eski Rus metninde bulunmug Trirk ifadelerinin okunugunu daha hassas daha titiz hale getireceklerdir. O zaman bazt yanltghklarrn ortaya grkmasr rnfimkUn olabilir. FAKAI "PLESEN"."B|L|RSEN" VE "DEBR K|SAN"."DEM|R KISAN/PRANGA" birlegtirmeleri bence artrk isbat edilmigtir. Ben bundan on yrl evvel "p/esen... debr kisan" ifadesini boyle okumugtum, Daha sonralarr bu yorumu tek tek yokladrm, kendimi yalanlamak igin gayret ettim, Ancak girndi bu buluntuyu ortaya koymaya cesaret ediyorum. Rus'un ve Btiyiik Bozkrr'rn dil alakalannrn tarihi igin bu ifadenin benzersiz bir ktymeti var ve ona gerekli dikkat ve hassasiyetle yaklagrlmahdrr.
Bu, Xlll. asra kadar ki Slav kaynaklarrnda ortaya grkan ilk Ttirk dilli crlmledir. Boylelikle, "svyatoslav'tn rilyau ve onun Boyarlar taraftndan yorumlanmast" adh k0giik rnanzume (rnikroepos) bence ilk yazrda (protograf) gu gekilde idi:
"A
Svyatostav muten' son' vide: V Kieve na gorah sng 'S'vegera odevaht't' mya, rege, gr'noyu palolomoyu na krovail tisove, gr'pahnut' mi sinee vino s' trutom' smegeno. Stpahut' mi t'gti tuh noganth' tfkovin' velikty jengyug na lono i neguyut' mya. Uje d'skt bez' kne'sa vmoem'tereme zlatovr'sem'. (Vsyu nogf' s' vegera) busovramne (v'zgrayahu). "Blesn' skana bolo,ni bega debr kisan yu ines oglyuk' sin (emu moryu)". i rkoga boyare Knyaze: "lJje, Knyaie, tuga um' Polonila, Se bo dva sokola sletesta s' otnya stola zlata: poiskati grada T'mutorokanya, a lyubo ispiti gtelomom' Donu. Uje, sokoloma kril'tsa pripegali poganth' sablyami, a samayu opusloga v' Putint ielezm. Temno bo be, gdn: dva solntsa pomerkosta, oba bagryanaya stl'pa Pogasosta i s' nim' molodaya mesyatsa (oleg' i Svyat'tslav') t'moyu sya povolokosta na retse na Kayale, T'ma svet poknla: po Ruskoy zemh prostrogasya Ak pardaji Lly v' more pogruzista i velikoe buystvo podast' Hinovi. Uy'e snesesya hula na hvalu, uje tresnu nuida na volYu, uje vr'jesa div' na zemlyu (se bog otskiy) Krasmya devt v'spega na breze sinemu moryu,
zvonya ruskim zlatom. Poyut' busovramne leleyut' mest $arcRanyu. A mt uje, drujina, jadni veseliya.'."
Destanrn kurulrnaslnln (rekonstrtiksiyon) ikinci merhalesi
XVlll, asra denk
NAMUSLU "S62" Zaythgm: Takipgilerin olmamasr. Giicilm: O da aym gey Tagor
HAYRET
. Xll. asr,rn manzarastnr
tasvir eden gatlamrg kohne resim "igor Destanl', XVl. asrrda kurulmug ve Aana sonra yeniden renklenmigtir,
'
o.
siilrynreilor'ut, rcrciimesiw ilarTtnnrtk .'slrytt'tosltnt Kiyaltte, ihgltr ltrtyndt karryk bir riiyrr gi;rttii, Detli: 'Bu gtcc ,rkSnmilm Mni kirilnrt ltiiriir/iilt tEtQ t:thtm ,iizerinc u;rttmtslrtr, btrtrtt tortut/ltr ,(.rlrglk rrtag/l Sarry isiiiyorl,ri,tr. IJ.ozk:rltlltnn zntl( ue iru! krtnhn gogsri,rc gr)'; ya,sr tkilrruk beni ngrirtyorlnr. Arltk ldltt-rdc ktttzsiz kilmtshr, Miisliitttrurltlr tlctliler: "Bjlir nisiu nkli rrttstl gu'i diittliiriirltr? l3eS ilewir prnilgttyt surlrt kor1.,' Bttrqrlrr knezt dtdil*: "Kuez gok knler tklmm csir ettrtillir. Iki Snhin kilkt,t uqtmk h;.tl tttn tiltttudnil ki, 'ltttutorokun Seltritti fi4h rtsitt!u ueyt migfetirt I)ott'dttt srr i1'slr/r,r. !:ttktt trhk knfr kilrykrt Srthinlcrin knuttlainn kiimg, kendiltrirti it ileuir luzrtirt koymuslrtr. Krratltk 1.trikrrli,s: /l.i g/rr4 kutttlt{tt ltiiriittdii, iki tl ktnuu:t r$r/i' srirrr/ri butltrlrt bertrlttr tltrri riy itrt karmtryn
gtitrtiiltii. K,lltilil d(r$i,,tl( kird,tl,k, r,sr3r lrt{rllr, kygtkltr (po/rnrcs) l{as Ittltrsgln,t rytyillrltr. Ilcytt: ltrtrSilt at i(ili;:tt giimiililii pc rlol.ttlttltrrh biirliik ilytil,d,tfu. 'likrnr gilliltittt't saitu'i ltiiriidii; rtkrur
strrilr ;:or knllmma ttztdlt{a rttuklelir olltr; tr*mr dn, Vff( tlcgiti (tutr ttktt) $indi giiztl kt;ldr (i1vlrSitk ktzltn) nnoi tlertizitt stlrilittle llus rltntnt (gnnimet) stkrrrlttrtt srktrtlnta yrkr siiryliiyorltr, uiisliittttrttltr sttrk siiyliirTtrttr, $trukt,ttt irrtiktnnm istiyorltrlt. 80
gelir.
Orjinali, rengarenk boya tamamen orter. Aragtrrmacrnrn gorevi resime renk eklemek de$il, sonraki devirlere ait boyayr kaztmak ve eski sureti ortaya gtkarmakttr. Bu igin sonunda gu ortaya grkabilir: ikona duvarda tersine asrlmrgtrr ve bu tabloda tanrt igor degil yuztinden goz0nden iblislik akan, gohret d0gkiin0 bir kole tasvir edilmigtir. Hatrrlatmak gerekir ki miizelerin birinde Picasso'nun resim' leri yakrn zamanlara kadar ters olarak astltymtg ve uzun ytllar boyunca bunu hig kimse anlamamtg. Bu bol0mde gunu isbat etrnek istiyorum: M0ellif ve aragttrmaclnrn di.inya gorUgleri arastnda lark, manzumenin likir muhtevasrnr anlamak igin aragtlrmactya mAni olmug ve neticede, destanrn en mtlhim yerlerinin doiru okunmast mtimktin olmamrg, metin tahrif edilmigtir. Elde olan numuneye gore, destanln fikri konusunu gema geklinde tasavvur 6delim: Destan adaletsiz gekilde muhabereye baglamrg olan igor'u suglar.
Onun ilk galibiyetine sevinir. ikinci dovtigte ma$lup olmug askerlerine aglar. Svyetoslav Vsevolodig'in sozleriyle knezleri vatantn mtidafastna gagrrrr' Gegmig ve bugrinkti gekigmeleri tenkit eder. Gogebeler tizerinde galibiyet kazanmtg igor'u onun knez' lerini ve ordusunu anlattr. Aragtrrmactlartn gogu bu gemadaki aqrk tezatlart gormek istemiyor. Onlar esas dikkati "ailar, der, gaQtnr, anlailr" kafi' yelerine yoneltirler. 1964 yrlrnda SSCB' co$rafya cemiyetinin etnografya bolti' munun toplanttstnda "Xttt. astrda Mogotlar ve "igor Destan!" adlr tebli$iyle tarihgi L.N. Gumilyev konugtu. Bu, destantn tegekkril tarihini yalanlamak gayreti idi. Onun kesin inanctna gore, destan hig de Xll. astrda de$il, yrizyrl sonra Xlll. astrda bahsedilen hadiselerden uzak bir gahts taraflndan yaaya a' Irnmagtrr, bunun igin Oe hadiseleri qok dogru tasvir edememigtir. Bence esaslandtrtlmamtg bir fikirdir; fakat onun bazt faraziyeleri briyrik bir merak uyandtrtyor' $u pek dikkat gekicidir: Teblig ile (pek briytik akis uyandlrmasa da) bizim Sla-
;yistikada (Slavlrk bilgisi) lik dela Abidenin (destanrn) gerqek-
buklar'. Rostislav'a destek olmuglardlr. Knez kendi hakimiyetini Mstislav'la paylagacak olur, Belgorod, Torgeks, Kanev gehirlerini hatta Kara Klobuk topraklarrnr da ona brrakrr. Tahtrnr, tacrnr kaybedecegini hisseden Rostislav iimitlerini Bozkrra ba$lar. Beluk (Bo[ik) Han'rn yantna elqi olarak gidip hanrn krzrnr o$lu Rririk'e ister. Nikah kryrlrr. Krpgak yardrmr Rostislav'rn vaziyetini sa!lamlagtrrrr. 1164 yrlrnda igor'un atasr, merhum knezin kardeginin o$lu Svyatoslav Vsevolodig silah giic0yle Qernigov tahtrna sahiplenir. Kendi amca o$ullarr Oleg ve igor Vsevolodigleri Qernigov'dan kuzey topraklarrna kovar. Kardegleri bu zalimli$i hig bir zaman atfetmeyeceklerdir. Om0rlerinin sonuna kadar tahminen yirmi yrl iginde onlarrn faaliyetine intikam hissi yon verecektir. Aralarrnda savag da olacak, barrg da, fakat hiq bir zaman samimi kardeglik iligkisi olmayacaktrr. Kardeglerin ve Svyatoslav Vsevolodig'in iligkileri daima kah agrk, kah gizli drigmanlrk esasrnda cereyan edecektir. Artrk iki yrl iginde kuzey knezleri muharebeye baglayacak-
lllinden itiph.g edilmigtir. "Hayret. 6yle hesaplantr ki 1187 yrltnda yaztlmq "lgor .Destant" Rus knezlerini birlige ve Rus halkrna yabanct olan gogebe medeniyetinin temsilcileri olan Krp,gaklara kargt muca,itt"y" ga$rran vatanperver bir eserdir. 6yle hesab edilir ki
bu davet kendi tinvantna, yani Udel knezlerine ulagmtg ve onlar 1197 yrlrnda Krpgak aleyhinde birlik tegkil etmiglerdir.
Hakikaten destanrn harfi anlamrndan boyle bir fikir gtkartltr ve
ilk bakrgta bu tek d0zgtin fikir gibi gor0ntir. Ancak
destant
yalnrz bir takrm hadiselerle de$il, hem eski Rusya'da, hem de komgu i.ilkelerde ortaya grkmrg hakiki hadiselerle birlikte, toplu halde gozden gegirdigimizde okuyucuda ister istemez gok agrr hoga gitmeyen bir his uyantr. igor Svyatoslavig'in hticurnuna higbir siyasi zaruret yoktu' Halen 1180-83 yrllarrnda igor Krpgaklarla stkt bir ittifak halin' deydi. O, 1184de Krpgaklara kargr hiicuma kattlrnamtgtri; bu harekata amca oglu Svyatoslav Vsevolodig'in bagkanltk etme' sine ra$men kargr grkmrgttr. Ve Aniden hig bir sebep olmadan ki1g0k bir kuvvetle Kara Deniz'den Hazar'a kadar uzanan gok genig araziyi fethetmeye kalkar. Kendisinin de kaydettigi gibi, igor bu faaiiyeti igin hitta Kiyev knezi ile de anlagmrg degildi' Tabii ki hazrrlrksrz askeri bir hricum felaketle bitti, fakat felakete sebep olan cantnt kurtarlp Kiyev'e, "Pirogeqey" Meryem anasrna "dua etmeye gelirken" b0trin 0lke, biitiin halk" hid'
detlenmek, faciaya sebep olan kigiyi lAnetlemek yerine neden' se sevinirler, onu alktglarlar, muharebede telef olanlar, esir d0genler hig hattrlanmaz' Bu manttkstzltk, bu gailrma aragttrmactda mutlaka goyle bir suat dogurrnalrydt: Destantn metni'dtizg0n yorumlqplp okunmug mu acaba? Muellifin durumunu, onun igor ile m0nasebetini anlamak igin ilk once, Kuzey knezlerini bu timitsiz rnuharebeye girmek durumunda btrakan sebepleri aydrnlatmak laztmdtr' Destantn tarihlendili devrin Kiyev Rusyasrndaki siyasi hadiseleri do$ru anlamak igin gok evvelden baglamaltytz' 1162 yrhnda Kiyev knezi Rostislav'tn hakimiyeti guql0 m0t-
tefik Msiislav Volinski'nin basktstna maruz kaltr' Ne
lardrr. lt *i
ir t:
#H 'd,
ri. ;ft
$
s
$ 4
# i*,,.
g'
$ ii ii
Kiyev
boyarlarr ne de knezin mumtaz askerleri (gvardiya) Kara Kla-
Svyatoslav'rn daveti ve tahriki ile Polovesler Novgorod Seversk'e hricum edeceklerdir. Rostislav muharebe eden taraflarr barrgtrracaktrr, 1167 yrlrnda Rostrslav o[ir ve Kiyev tahtr-tao ugruna mricadele yeni bir merhaleye girer, Kiyevliler ve Kara Klobuklar (Kara Kalpaklrlar) Mstislav Volinski'den yardrrn isterler. O tag ve tahtrn kanuni varislerini-Rostislav'rn ogullarrnr (Rurik'i ve David'i) "saf drgt btrakr." 1167 yrhnda Mayrs'tn 15'inde Mstislav Kiyev gehrine gelip tahta ve taca sahip olur. Kiyevliler ve kara Klobuklar muhtemelen, Mistislav'a yardrm ediyorlardr, Mstislav Karakalpaklrlarrn da Torkinlerin de, Berendeylerin de dtigmanr olan Poloveslerle hig bir zarnan ittifata girmiyordu. Rostoslav'r ise sevmiyorlardr. Qrinkri o kendi sfasetinde daima Poloveslere dayanryordu, Mstislav'rn geligi ile Rusya'da yeni siyasetin binasr kurulmugtur, Polovesler Kiyev'e kargr yrirtiytige hazrrlanrrlar. Buyiik knez (prens) Mstislav gtiglti bir ordu hazrrlayrp 1168 yrlrnrn yaanda Btiy0k Bozkrra beklenmedik bir darbe vurctu. Volinisk * Kiti Kloltuklnr: Kttczleriuitt lti:rttttirt&' Itulunm ('I'1. tstr) l'tgtttt,,r i\,OiuT.lntlirt tniilr,Sch'kil -siiz,iri
*
kt
ttlilrr (krrt krllttklrllt) (ttn), 83
knezlerinin ekseriyeti bu yiiriiyiige igtirak etti. Kotti huylu Kiyev knezi baskt yaprp Qernigov ve kuzey knazlerini hatta Rostislav ogullarrnt Rurik ve David't kendi ordularlnda savaga gondermeye mecbur eder. \ Mstislav'tn ordusunun esas vurucu gticti Bastey'in onderlik ettigi Tork sUvarileriydi. Bunlar Karakalpak ve Berendeydi' Sefere ilkbaharda (Martrn 2'sinde) goqenlerin yaylaya yeni
gitmeye hazrrlandrgt bir vakitte baglandr' Mevsim koyunlartn kuzulama mevsimiydi. S0ruler zor hareket etmekteydi. Ttirkler harple de!il, gegim kaygtlart ile rnegguldtir. Buna gore de onlar ancak mOdafaa yapabilmiglerdi. Rus komgulart btiyiik ganimetler ele gegirmiglerdir. Bu galibiyet Mstislav'rn yiiri.ittu$0 siyasete gok taraftar ka' zandtrdt, Mstislav' tn yanlna aract gonderip oglu Roman't ken' dilerne knez olarak istediler, Brjyiik knez "hiir qehrin" isteline uydu ve Nisan'tn 14'tinde Floman, Novgorad'a geldi. Fakat muhalefet de bo9 durmamrgtr. Suzdal knezi Andrey Bogolyubski (Yuri Dulgorunkin'in ogtu; Mstislav'tn hakimiyetinin guglenmesinden ve bozktrla mirnasebetlerinin gok kotulegmesinden memnun olmayan knezlerin ittifakrnr teqkil ederler, 1169 yrhnda on iki knezin ordusu Kiyev 0zerine yiir0ytigti baglattrhr. Onlarla birlikte Poloves alaylart geger. 1169 ylrnrn Mart'tnda Kiyev alrntp talan edilir. Tahta Yuri Dolgorukin'in oglu Andrey Bogolyubskin'in oz kardegi Gleb Yuryevig sahip oldu. Mstislav'tn gogebe Turklerle an'anevi m0nasebetleri koktin' den mahvetmek gayreti bagartstzltkla neticelenir. Mstislav'rn devrilmesine esas rolii Poloveslerin kan akra' bast olan knezler oynarlar. (Yuri Dolgorukin'in ogullarr; Olgo' vigler-Oleg ve igor; Rostislavigler'Rurik ve Rornan vs.) 1170 yrlrnda Andrey Bogulyubski Svyetoslav Rostislavig'i Novgorod tahttna tekrar qtkarmaya galrgtr. Muvaffak olamaz' Ordu Novgorodltlar taraftndan rnaglup edilir' Svyetoslav Ros' tislavig o[]r. Kendi korkulu rakibinin zaytflamastndan istifade eden Msitslav Volinski Karakalpaklar, Galig ve Turovsk alaylart ile birlikte Kiyev tizere yurur. Kiyevliler gehir kaprlartnt hig qarprgmadan kendi sevimli knezlerinin yiizune aqarlar'
Onun oglu Roman, Novgorod'u terk eder. Onun yerini Andrey Bogulyubski ile anlagan Rurik Rostislavig altr. bitinen kaide tekrar onaya glkmrgttr diye dtigtinmek m[im' krlndiir: Rus'un esas gehirleri Btiyi'ik Bozktr ile evvelki iyi mrinasebetleri destekleyen knezlerin elindedir. Fakat Kiyevboyarlart've kilise kendi giictinii bir daha isbat eder. 1171 yrh Ocak ayrnda Gleb. Yuryevig'i zehirlerler, O da atasrnrn akrbetine ulrar ve Berestovo'daki Spas Kilisesi'nde Yuri Dolgorukin'in yanlna gomiiliir. Boyarlartn baskrstyla Rostislavigler Andrey Bogolyubski'nin iradesine zrt olarak knez tahirna Vladimir Mstislavig'i davet ederler. Fakat Vladimir atasrntn siyasetini devam ettiremoz, Hepsi dort ay knezlik yaptp sonunda bilinrneyen bir hastaltktan oliir. Btiyuk bir ihtimalle onu da zehirlemiglerdir' 1171 ytlrnrn Haziran'rnda Andrey'in yardtmt ile Kiyev tahttna Roman Rostislavig grkar, ihtimaldir ki kendi seleflerinin act talihini hesaba katarak Boyarlarla ittifaka girer' Bu Andrey Bogolyubskiyle miinasebetleri bozmak demektir' Fakat gare n"Jir? Andrey uzakta Suzdal'da oldulu halde Boyarlar yaktn' daydr. Her an ona zaril verebilirlerdi' 1173 yrlrnda Andrey yeniden kardeginin katillerinin verilme' sini talei eder. Rostislavigler bundan kagrntrlar ve Grigori Hotovig'le onun emrindekileri oradan grkrp gizlemesine imkan saglarlar,
Boyle olunca Andrey Roman'tn tahttan el gekmesini ister' Rostisiavigler buna once razt olurlar, fakat hemen sonra ha' berci gonderip Andrey'e muharebe ilan eder ve 1173 ytltntn 24 Mart'rndan sonraki gece Kiyev'e girerler, Rostislaviglerden
en onde geleni Rurik biiy0k knez olur.
Rurik'in hantmtntn Poloves ktzt olmastna ragrnen gok muh' temeldir ki onun siyaseti Kiyev boyarlartntn ve Karakapaklartn planlarrna ztt degildi, , Ruslarr Kiyev'e toplayrp onlart Bozktrtn i.rakimiyeti attrndan grkarabilecek giigltl bir htikiimdar laztmdt. itr once gahgrp kudretli Andrey Bogolyubskinin baskrsrna bir
gare getirmek zaruriYdi. ' VJRurik boyle bii fikri gerqeklegtirrnek igin tegebbiise gegmeye cesaret etti. Vseydodig ortaya gtkar' $imOi tarifr sahnesinde Sovyatslov "
IJovrtr:
Iltrs idrtrrcilti (tcrc.). 85
Bu zamana kadar o, kendi Qernigovunda sinip
oturmugtu.
Kiyev taht ve tact ulruna yaprlan savaga Andrey'in tayin etti$i
oyuncak knezlerin ytikseligi ve devrilmesini uzaktan uzala seyrediyordu.
$imdi onun .da savaga baglarna zamant gelrnigti. O her geyi anlamrgtr: Boyarlarrn grlcrin0, onlarrn siyasi plAnlannr birkag yrlda onun gozleri on0nde birbirleriyle nobetlegip briyrik knezlerin zayfi yanlarrnr esash gekilde o$renebilmigti, Kimin tarafrnda yer alrnak meselesi onu asla dtigtindiirmiiyordu. Bu, gtin gibi agrktr. Andrey hentiz kudret sahibiydi. Onun briytik
tecr0besi, griglti ntifuzu vardl, Andrey'in "babahk" (dedelik) ettigi Rostislavlar onun drigmanr olmuglardr. Boyle bir durumda onun igin Andrey Bogolyubskin'in tarafrna gegmek uygundu. Bu ittifak Bogolyubski'ye anorrnal goriinmedi. Olgoviglerin gogebe Ttirklerle an'anevi yakrnhklarr da rntimkiindtir. Kaldr ki, Kiyev tahtrnda Andrey'in siyasetini Olgaviglerden bagka kim devam ettirebilirdi. Fakat Svyestoslav taht ve taca sahip olduktan sonra Kiyev boyarlarr ile gok gabuk anlaglr. O bu zrimrenin gticrinu, onun meramrnr gok grizel anlar: Birlegik Rusya! Bu gok asil bir hedeftir, Fakat bu hedefe Mstislav kadar kararlt, iradeli, lAkin ondan da hilekAr bir hriktimdarrn yardrrnryla ulagmak mtimk0ndiir. Andrey Bogolyubski 50.000 kigilik btiyrik bir orduyu Rostislaviglerin tizerine gonderir. Olgavigler, Svyetoslav Vsevolodig ve igor Svyatoslavig da ona katrlrr. Kiyev knezleri Belgorod'a ve Viggorod'a gekilirler. Hricum eden orduyu ikiye aynrlar. Yirrni iki yagrndaki igor'a di$er krigrik knezlerle Viggorod'u almak gorevi verilir, igor bu igin tistesinden gelemez. 1173 yrhntn 8 Ey[il'rinde Mstislav Rostislavig tarafrndan maglup edilir.
Viggorod'un kugatrlmasr iki aydan fazla sr.irer, fakat bir netice ahnamaz. Kastm'da Kiyev'e Yoroslav Lutski gelir. Vaziyeti de$erlendirip ogrendikten sonra Kiyev'i ona vermeyi vadeden Rostislaviglerin tarafrna geger. Galip gelinir. Yoroslav Kiyev tahtrna gtkar. Fakat en klsa zamanda onu Rornan Rostislavig degigtirir. Qernigov knezi Svyetoslav Vsevolodig ise halen elverigli bir ftrsat beklemektedir, Muhtemeldir ki 1176 yrlrnrn Mayts'rnda 86
Polovesleri Kiyev i.izerine bu Svyatoslav gondermigti. Roman kardegi, Ruriki ve iki oglunu Poloveslere kargt gonderir' Rostovtsev yakrntndaki savaSta Kiyev knezleri darmadagrn edilir' Polovesler Berendeylerin altr gehrini ele geqirirler. Svyatoslav, ortaya gtkan hadiseleri haber eden ytlllk yaza' rrna gore "sevindi", Poloveslerle Rostislaviglerin vurugmastnda Roslislaviqlerin maglubiyetli goyle sonuglantr: Svyatoslavtn hu'
zuruna Kara Kalpaklartn ve Kiyevlilerin elgileri galip haber getirirler; Roman artrk Kiyev'i terk etmig ve Belgorad'da giz' lenmigtir.
1176 yrhnrn 20 Haziramnda Svyatoslav b0ytik Kiyev knezi olur.
$u noktayr hususi olarak kaydetmek istiyoruz: Poloveslerin kiyev knezini rnaglup etmesi hakimiyetin de$igrnesine sebep oldu.
Bagka misaller de gostermek mtimkiindi'ir. 1068 ytltnda Ruslann Poloveslerle ilk vurugmastndan Kiyev knezleri Svya' toslav ve Vsevolod'un ordusu Alta deresi sahilinde maglubiyete ulramtg ve neticede Kiyev tahttnt onlartn d0gmant Vsesiav ele gegirmigti. Onu Kiyevlilerin kendilerini davet etmigti' (Destanda kaydedildigine gore Vseslav hileye bag vurmugtur') Alta sahilindeki savagtan bir astr sonra Svatoslav Vseslav' 'rn hilesinden istilade etmemig midir? Hakimiyete ulagan yeni buytik knez bozktra kargt muharebede "etrafdan" yardtm arar' Polonya kralr Kazimir'in klztnt oglu K0ren Vsevolod'a altr, Netice gozler onrindedir. Kongak bagta olmak []zere Polo' vesler Pereyaslavl ve Posuliye tjzerine saldtrdtlar. Hi9 bir gehri alarnadrlar ama bu gehirleri ytkttlar' 1179 yrlrnda Svyatoslav'tn eski dtigmanr Arncaoglu Oleg Svyatoslavig ollir ve Svyatoslav L0be9 gehrinde Olgaviglerin kuiultayrnr toplar. Kurultayda rnrilkler yeniden boliigtiiriiltir. Briyrik knez Qernigov gehrini kendi kardegi Yanoslav'a verir, igor Nevgorod Seversk knezi olur,
Svyatoslav hakimiyetinin ilk ytllartnda kendisini becerekli bir siyasetgi gibi gosterir. O gorlin0rde Bozklr ile ittifakt bozmasa da ilerde ortaya glkacak diigmanlrk igin zernin haztrlar' $irndilik Polovesler ona Ruslar uzerindeki kendi hakimiyetini iaglamlagtrrmak ve esas rakipleri olan Rostislavigleri susturmak igin laztmdtr.
-
1180 yrhnda Rostislavigler kanlr savaglardan sonra Kiyev'i
ele gegirirler. Qernigov knezi Loroslav ve Kovuylar ve aynt geklide igor Svyatoslavig Kongak ve Kobyak'tn Poloves alaylarr ile Svyatoslav'rn yardtmrna yetigtiler. 1181 yrlrnda Kiyev geri altndt, Fakat Dnepr nehri sahilindeki savagta Rostislavigler igor'a ve onun btiytlgij Kongak'a btiytik
bir darbe indirirler. Kongak'tn kardegi Yeltut Arttkovig
helak
olur.
Konqak'tn iki oglu esir driger. Poloveslerin maglup oldu$unu goren igor gemiye binip Qernigov'a kagar. Kuvvetle rnuhtemeldir ki, o zaman Svyatoslav kendi ordusu ile Kiyev 'de bulunur, Fakat o kendi mtittefiklerine higbir yar'
drm etmez. Ancak Rostislavigler de yorulmuglardtr. Gortigmeler neticesirde Svyatoslav Kiyev tahttnda kaltr. Ashnda ise kendi haki' miyetini Rurik Rostislavig'le boliigecek olur. Yrllrlrn yazdrgrna gore Rurik Svyatoslav'tn minnat altrnda btrakarak Kiyev taht ve tacrnr ona pegkeg gekmek suretiyle diger Rus topraklartnl kendi hakimiyeti altrna altr. Svyatoslav Rurik'in ktztnt kendi o$luna almakla aslrnda Rostislavigler'e ba$lllrgrnr itiraf etmig olur.
Bundan sonra Svyatoslav ve Rurik birlegerek akrabaltk ve kardeglik iginde yagamaya baglarlar. $imdi iki kudretli nesli bartgrp anlagttktan sonra goqerlerle ilgili olarak "Mstislav siyasetini" ytirtitmek mrimktindtir' Kiyev boyarlarr ve kilise bunu sabtrsrzlrkla beklemektedir. Svyatoslav Vsevolodig genglik ytllartnda defalarca Polovesler tarafrndan maglup edilmig ve hattaesir dedtigmi.igtti. $imdi
bozkrrlardan bu "misafirperverligin" intikamtnt almak imkant
vardr.
Kendi olgtisu ile Mstislav'rn 1168 yrlrndaki seferlerinden hi9 de geri kalmayan '1184 yrll hucumunda on bir knezli$in ordularr, Torklartn altt ordusu ve Kara Kalpaklar vardt. Hayrettir ki Olgovigler (igor, Vsevolod ve Yaraslav) muhtelif bahanelerle bu hricumdan devamlt kagmrglardr, Ytllrk yazart, bunu goyle izah eder: Kardegler (Olgavigler) ise gitmek isternediler' dediler ki, "Dnepr boyunca gok uzaklara gitmek lazmdtr. Yurdumuzu bagsrz koyamaytz." Ordu yaztn Temrnuzda toplantr ve bana oyle geliyor ki'
Olgavigler btiyrik Kiyev knezinin maglup olacalrnt tahmin ederler. Belki de bunu sabtrstzltkla bekliyorlardt. Svyatoslavig'in rna$lubiyeti igor ve Yaroslav'a Kiyev tahttnt temin edemezdi. Fakat onlartn dtigtincesi boga grktr. Bu yaz hticumu Polovesler igin beklenmeyen bir geydi. Gafil yakalandtlar, Onlartn 17 kumandanr 7000 kigi, kadrn ve geng esir altntp Rusya'ya getirilir,
igor igin beklenmedik bir vaziyette gelecek destan kahra' manrnrn davrantgt merak uyandtrtr. Galibiyet haberini igiten igor, kardegiVsevolod ve kardeginin oglu Svyatoslav Olgavig'le birlikte Mera civarlarrna ytirtir ki, bagkalartnrn galibiyetinden istifade edip kendi ganimet paylnl ele gegirsin. Ytlltkta goyle deniyor: O, kardeglerine ve kendi adamlartna hitaben dedi ki, "Rus knezleri Polovesleri maglup ettiler. Frrsat bu firsatilr, Poloves yurttail bagsrz kalmtg, gidip onlann obalannr 7arflp talan edelim." Yrllrgrn bu yerini B. A. Ribakov gok glizel izah etmigtir' "Knezi gelecek 1185 yhndaki sefere hazrlk olan bu yilrtyil7e sevk eden biltdn Rus topraklanmn hatta kendi knezlerinin gntrlannt korumak degil tamah ederek Poloves yuftlanm gar' prp talan etmekti, Bu "hazrhk igtirakgileri de aynl adamlardt igor, Buy-tur Vsevolod, Svyatoslav Olgavig ve lgor'un amct oQlu Vladimir. O, bokztrrn derinligine dogru tahminen 40'50 kilometre i' lerlediler ama ondan oteye gitmeye cesaret edemediler. Or' duyu dort gruba aylrarak sahipsiz kalan goqebeleri talan etme$e bagladrlar. '1185 yrlrnda Polovesler Kiyev tizerine yaptlan hUcuma kar' grhk vermek tizere olanlara bir darbe vurmaya haztrlantrlar, itas'in $ubat'tnda Konqak'ln ordusu kr9 yolu ile stntr saytlan Sula gehrine yaklaglr. Poloveserin geligi Svyatoslav'tn yrllr$rnda goyle tasvir edilir: "Lanetlenmig, kafir Kongak kendi saytstz-hesapse Polovesleri ile Rus'un uzerine Yurildu' Rus gehirlerini talan ettiler, adamlart esir aldtlar' Svyaioslav kendi kardegleri Yaroslav ve igor'dan yardtm ister. Fakat kardegleri bir bahane ile yardrm etmekten kaqt' nrrlar. igor bir daha ganstnt denernek karartnt verir: Belki 89
gegen yaz Kobyak'tn yapamadr$rnr Kongak yapacaktrr. Svyatoslav ve Rurik Sula nehri sahillerine kendileri yoneldiler. Torkin athlarr ve Kara Kalpaklar Horol Qayr'nr gegerek Mart'rn 1'nde Kongak'rn mevkilerine beklenmedik darbe indirdiler, Kongak kendi tophanesini atarak geri gekilir. Kuntugdry,rn 6000 Karakalpak athsrndan ibaret orduus onu adrm adrm takip eder; fakat ilkbahar zamant karlar eriyip dtizliikleri sel sularr bastr!rndan otrirri, Kongak'rn kendisini ele gegirrnek m0mkiin olarnaz,
Svyatoslav kendi galibiyetini sa$lamlagtrrmaya gayret eder. Buna ba$h olarak Syvatoslav Roman Nazdilovigi Berendeylerle birlikte kafir Poloveslerin rizerine g6nderdi. Nisan'rn poloves yurtlarrnda hayli esir at yrlkrsr ele gegirilir. Bundan sonra Svyatoslav yeni bir hticurna hazrrlanrr: Biitrin yaz boyunca Don'da Polovesler i.izerine hricum etmele niyet Lder. Goz onrlnde tutulmug ve seferin hattr ve vaktr anormaldir. Ondan evvelki knezler Poloves hricumlarrnrsehrat boyu top. raklan stlrmekle yetinirler ve bu yrirriytigler bir aydan fazla olmazdr. Bu defa Svyatoslav B0yrik Bozkrrrn derinli!ine, Don tarafrna Rus ordularrnrn hig bir zaman olmadr$r yerlere hareket etmek karannr verir. Svyatoslav evvel kuzey Rus topraklarrna yonelip. yerli knez-
uzak serhatlerinde yerlegen efsanevi Trnutorokan gehrini zapt etmek, denize grkmak ve boylece de Svyatoslav'ln bagartslnt golgede btrakarak daha bUyiik bir kumandan gohretine ulag' mak lazrmdtr, Hem de buna mtimkrin oldugu kadar gabuk, Svyatoslav da ordulartnr Btiytik Bozktr'a ytir0tmek nail olmak laztmdtr. Vakit o vakittir, Benim fikrimce igor'u "sonsuz cesaretli" (D. S. Lihagov'un tabirince) yurtiyi,ige sevkeden sebebler bunlardlr. 1184 yrlrnrn yannda Poloves goqebelerini dagrttrgr zaman oldugu gibi gimdi de ytiriiyuge "baqanyla" baglryordu: Cuma gtinU o yaylaya gog eden bir Poloves kabilesine gelip onlart mahveder,
Destanda bu "gatibiyet" bile tesbit edilmigtir. $oyle: Rus savaggtlart Cuma gun0 gok erken saatlerde kafir Poloves or' dulartnt dagrttrlar. Bozklra ok gibi yagarak g0zel Krpqak ktz-
lartnt kagtrdllar. onlarla birlikte alttn, ipek pargalart' pahalt kumag orttllerini, kepenekleri, kurklerini, 9e9it gegit Poloves
srislerini batakhklara dagrttrlar. igor, poloveslerin sapt giimUgten olan al bayra!r ve ak tu$una en bi.iyiik ganirnet.gibi ktymet verir.
yardrm ummak m0mktin degil, ilk hedef Kiyev tahtrna sahip olmaktrr. Fakat gimdi bu maksada ulagmanrn yolu bagkadrr, Ruslar gtiglenmig, Ttirkler zayrflamrgtrr. Kiyev'e girmek igin ahalinin, boyarlarrn, Karakalpaklarrn, sevgisini kazanmak gerekir. Bunun igin ise B0yrik Bozkrr'rn bir defallk nefesini kesmek, onun en sonuna - Don'a ulagmak, Degt-i Krpgak'rn en
gore (Lavrentyev yrlll$r) bu galibiyetten yapar. "Bizim kardeqlerimiz, bilyilk knez golen igor negelenen onlarla (Poloveslerle) vuru' yapyorlardr. savag Svyatoslav'la yitirmekten korkuyor' gozden Pereyevslavh, quyortardt. Ancak Biz ise girmeye edemiyorlardr. cesaret lardr. Ontartn topraQtna ve kadtn de oldilrdilk, girdik, kendilerini da onlarrn topragtna tarafina obdr Don'un ise getirdik. ahp esir gocuklartnt da $rmdi onlartn ustune gideceQiz, son nefes/erini kesece|iz. Biz gimdi atalarrmtzn higbir zaman olmayan Lukomonye'ye, Poloveslerin iist(ine gidiyoruz ki kendi q\hretimizi ve namusumuzu kendimize geri alalrm... Fakat sabahleyin nastl bir kuvvetin karqtstna grktr!rnr goren knez hayrete driger. Svyatoslav'tn ma$lup ettigi Poloveslerin ona cidd-i bir mukavemet gosterebilece$i igor'un akltna da gelmiyordu. Buna gore igor'un hayreti de, bastldlktan sonra a$rt soyleyip tovbe etmesi de tabiidir' O bencilli$i ytizUnden Syvatoslav'tn planlartnt bozar, kendi ordusunu da, bUyuk knezin idealini de mahveder.
90
91
leri ytirriytige zorlamak istiyordu. Fakat Novgorad-Severek'e vardr$rnda bakar ki yerinde yeller esiyor; amca ogullarr igor ve Vsevolod ondan gizil kendileri Don'a do$ru yonelmigler. Maksatlarr Don sahillerine yetigmek, Poloves yurtlarrnr ele gegirip talan etmektir. Onlar goyle drigrind0ler: Gegmigteki rnrittefikleri Kongak rnaglubiyetten sonra bir daha kendisine gelmeyecek ve onun d09ttl$t1 alrr vaziyetten kendi iyilikleri igin istifade etmemek ahmakhk olur. Hadiselerin gidigattndaki Ani de$igiktik (Kongak'rn maglubiyeti) lgor'u da tatkik degigtirrneye sevk etti. O goyte d0giinii-. yordu: Daha gimdi rnaglup olup kuvvetten diigmrig bozkrrdan
Yrlhgrn yazdrgrna
Destanrn mriellifi britiin bu hadiseleri biliyor ve bunlarrn ehemmiyetini iyice anlryordu, igor'un hareketlerinin sebepleri de gok kuwetle rnuhtemeldir ki onun iqin gok agrktr. Hadiselerin basit bir mukayesesi de bu sebepleri agrga grkarabilirdi. Bunlar her aragtrrmacrya malum olan hadiselerdir, Fakat maalesef igor'un hareketlerine krymet verirken Alimler bu hadiseleri kulak ardr ederler. Asla igor'a ait olmayan duygu ve d0gUnceleri onun adrna yazarlar. Bilmek istemiyorlardr ki igor'u ileri gottiren vatanperverlik hisleri de$il, srnrrsrz gohretperestligiydi. TarnahkAr, namert, harp sanatrnr bilrneyen, Rusya ile de Bozkrr ile de miinabesebetlerinde namussuz-igor'un yrllrklarda anlatrlan emellari onu igte bu gekilde karakterize eder. Buna gore destandaki ideolojik uygunsuzluk igor'a kargr ikili mriellif mrinasebeti Tarihgi L.N.Gumilyov'un hayretine sebeb olmugtu, igor Destanr'nrn tarihi kozmosunu (dtinyasrnr) anlamadan giirini do$ru dUrrjst okumak mrjmktin defildir. Destanla ilgili en btiy0k mritehassrs D. S. Lihagov igor'un "hunerlerinin" sebeblerini gok giizel ve estetik agrklar: igor Destanr kahramanr, k0grik Nevgorod-Severs knezini bu hudutsuz cesaretli yfirtiyUge harp adamr vicdanr, namuslu knez vicdanr sevk etmigti. igor ileride onu griphesiz maglubiyet bekledigini bilse de az sayrlr ordu ile bu y0rUytige Rus topra$rna hizmet etmek igin grkmrgtr, Kendi zamanrnrn kusursuz ve dovtigken knezlerinden biri olan igor'u buna uyanmrg vicdanr sevketmigtir. (33,7) Sekiz asrr sonra igor'un bu emellerinin acr neticesini bildigimizden (kendi kesin ma$lubiyete dogru gittiline gore) onun baskrnrnr "bilyilk cesaretli yilrilydg" diye de adlandtrabiliriz. Biaz da o yana geqeriz. Q0nkti gu da bir politikaya hizmet ediyor:
$imdi biz onun bu fedakarlr$rnr XX. ytizyrl okuyuculartnt yormug bahenelerle "Rus topraQrna hizmet etmek namtna" gibi abertmalr sozlerle, uydurulmug ideallerle agtklamaya gaIrgryoruz,
Lakin igin ash gudur ki igor'un bu y0ksek ideallerden hig haber yoktu. Bunlarr bilseydi yine kafasr almazdt. O kesin galibiyet rimidiyle kendi gohretperest niyetleri namrna sefere grkmrgtr.
92
r$'
D,S. Lihagov'un "saf yilrekti ve namuslu igor" gibi tarifleri de tamamen astlstzdtr, Tarihi kaynaklarda bu tiir medhiyelerin dogrululunu isbat edebilecek higbir belge Yoktur, MeselA dastanda Svyatoslav Kiyevski igor'un yaptrgr sa' vagr namussuzluk gibi degerlendirir. 'Wegestro odolevge b-o ne1estro krov pogoni proliyage" (Yani sizi namertgesine ma!' lup ettiler, ikinci doviigte, garplgmada) Qiink0 siz de namert' gesine kalirlerin kantnt akttmtgttntz. (Birinci garprgmada)' D.S. Lihagov garip bir inatqrhkla "ne7estno" (narnussuz, namert) soz0nri "besslavno" (ugursuz) gibi terc0me ederek mriellifin verdigi hukmit yumugatmaya gahgryor. Lakin rnliellifin kendi '!est'n" ile "slovo" sozlerinin farktnt iyi biliyordu' O bu farklarr kangttrmazdt. D.S. Lihagov igor'dan bahsederken ondan Rus h0rriyeti ulrunda binbir igkenceye katlanmtg cefakar, cengaver sureti yaratmaga galrgrnaktadrr. Yuksek askeri namus hissi kendisi' nin onceXi siyasetine gore dugmanlrk yani umumi Flus siyesetine sonsuz sadakat kendi agrklr$rnrn gahitlerine kendinin gegmigteki mtlttefiklerine (poloveslere) nefret algaltrlrnrg izzel-i nefis azaplarr-biitun bunlar onun kendi giinahlarlnt temizlemeye kafirler iizerine harbe galrrtyordu, (33.10) Bu gigirilmig debdebeli soz yr$rnrnda igor'a ait olan higbir fris, ozettit<, karakter yoktur. Hepsi uydurmadtr. Muhtemelen onun Poloveslere hig bir nefreti de yoktu. Benim fikrimce' kendi gegmigteki mtittefiklerine basktn dtizenlerken igor'un gegirdi$i ni"t"t gunlardt: 1' Gazap, ofke, boga 9rkmr9 timitlerle [,ist
yanlrga gore btitrin giinahkArlar er-geg affedilir, bu igor igin de oecerlidir. iiaGv yrlh$r hak yolundan grkmrg evlAdrn kendi gtinahrnr anladr$r yerin tam vaktini ozellikle kaydeder. "Bdylelikle mukaddes pazar guntl Allah-u Teala bizi kendi gazatuna ufiratU. Saadet bahgetmek yerine bizi Kayal sahilindeki derde, gama gark etti. Bdyle olunca igor goyle dedi: Allah-u Teala onundeki gi)nahlanm akhma geldi. Q1nkil ben Hristiyan topraklailda saysE hesapsz adam 5ldiirdtlm, gok kanlar dokttik. Hristiyanlara aqmadtm. Peresyoslavlln yanrndaki Gleboy geyhrine saldrrarak bu qehri aldtm. O vakit gunahsrz Hristiyanlar gok belalara ufrradtlar. Babalar-analar kendi evlatlanndan ayn d0gtiller. Kz anastndan, baa bacrstndan ayn dilgtil; Esirlik ve
dert herkesi telaqa saldt. Diriler olillere gtpta ederler, oliller ise sevinirlerdi.ki bu memleketten uzakta, kogede mukaddes azap geken insanlar gibi gehit dIgmilgler; ihtiyarlar oldi)rup parQa parQa dofiranmaktadtr. Kadtnlann namusu ayaklar alilna
altntyordu. Ve buttin bunlan ben yapilm" dedi igor. Ki gimdi Allah-u Taala bu gtinahlarrm iqin beni cezalandtrtyor. Allah-u Teala'ntn gazabt beni tutuyor, yapttgtm hakstzltklar igin beni cezalandrrryor... Yarab cezamt ver, amma benden ytiz gevirme! Sonra O, Lihagov'un dedi$i o "algaltrlmrq izzet-i nefsin a' zaplan baqtar ve igor; kardeqini, oglunu, kardeginin o|lunu esareffe fukanp Poloves Ovlur'un yardmtyla Rusya'ya kagar. Hayrr! Onu dogdugu gehrin civartndan bu kadar uzaklara surtip getiren hig de Rus topraf r ugrunda gehit d0gmek arzusu degildi. Onun emellerinde ne vatanperverlik vardt, ne de daha onceki siyasetine gore pigmanltk ne de "yeni biltiln Rusya siyasetine sadakat." "Korkung ddgman; Rus'un deghet ve lanet" (33.7) hig de polovesler de$il, igor gibi knezlerdir. Yllhklar apaqrk hayktrtr "Rus topraklanna nifak tohumu serpen" onlardtr. Poloveskleri Rus topraklartna basktna heveslendiren de onlardtr, davet eden de. Alimler igor'a hak kazandtrmakla destan etraflndaki muhiti daha da karmakartgtk hale getirirler. $u gok karakteristik bir noktadtr: Rus topragtnln hamisi suretini tarif ederken tovbe etme sahnesindeki giizel tarihi renklerden istifade etmek istemez. 94
Kendimden ornek vereyirn: "rgrn sonunda oftaya gkabilir ki, ikona duvardan tersine astlmry, ikona da tann igor dejit, yilzilnden iblislik akan bir kole tasvir edilmigtir. Astrrhan gubernatoru (valisi) Vasili ikitag Tahgev, ytlltklara gore 'Eski" zamanlann Rus tarihini yazmak hayaline dilgtt. Kendi muberak hatil (yaz) ile (kendisinin) bildigi biitiln kaynaklann, buna bagh olarak da ipatev yillrytm kopya etti. Llkin o, bu eserlerin suretini gtkarmakla yetinmez bir cins redaktdn hatta oftak bir muettif gibi faatiyet g6steriyordu. Onun ipatev ytllryrndaki eklemeleri XVlll. astr tarih ilminin seviyesini yansfir. Bu oyle bir devir idi ki Rus ayam halkn igreng gegmigi igrn utang duyarlardt. O, tarihi faktdrlere yeni degerler verir, bunlan istediSi gibi " netlegtirip" onlara ilaveler yapardt, Ktsa-
casr yeni dugunme tarztna uygun hale getirirdi. Tatigev de menkrbelerdekimalumatlart kendi uydurdugu bel' gelerle oyle genigletip stislerdi ki sonra ytlltlart ve Tatigev yazrlarrnr mukayese eden tarihgiler keskin farkt gorup hayretler iginde kalmrglar ve sonunda garesiz kaldtklarrndan goyle bir faraziye uydurrnuglardt: Tatigev bu ytlllklartn daha n'enig varyantlannr bilmekteymig ve "r'stifade edildikten" sonra bunlar kaybolmuglar. Boylece karara vartlrntgttr ki Tatigev bir harfi bile degigtirmeden yalntz ve yalnrz bilinmeyen kaynaklart kopye edip aktarmtgtr. Pekiyi nigin "Iatrgev Ytlhklan" hig kimsede gtiphe uyandtrmayrp teredd0tsriz bir hakikat gibi kabul olunur? Nigin bu briytik miktarda sahte malumatlar en ntifuzlu ve ciddi kaynak' lar arasrna dahil edilir? Akademisyen B,A, Ribakov goyle yazryor: "V.N. Tatigev'in ytlhklanndaki malumatlar hususi bir merak uyandrnr. Bu yo' rulmaz tarihginin etinden bir gok elyazmau gelip gegmigtir. Bunlann bir ksm sonradan higbir ipucu furakmadan yok ol' mugtur. Buna gore onun Rus tarihi bt)yhk dikkat ve vicdanla toptamp aktanlmry sonuncu ytlltk killliyail kabul edilebilir (54,31) Halbuki ipatev yrllrgr n0shalartntn metinleri rnukayese edildiginde Tatigev'in ilaveleri agrkga belli olur. Oriun uydurmact (kopyacr) rnetodu gozler ontindedir. "Tahkir edici" yerlerin 0strinri orterek, sembolle verilmig malumatlart istedigi gibi siisliiyor v.s. Mesel6 ipatev yrllgrna ktsaca bildirildigine gore igor'un a$tr
mallubiyetinden sonra toplam 15 Rus savatglst ve bundan da az Kovuylu kurtulabilmigti. Bu sekiz sozden ibaret malumatr Tatigev goyla takdim ediyor: "Son h0cum strasrnda yalnn 215 (?) Fus savaggrsr Poloves saflannt yararak Rusya'ya ddndil Kovuylardan ise gogu kagsada gok azt kurtuldu." Yrlhga gore, Svyatoslav Vsevolodiq ortaya grkan hadiseden bahsedip "ah gekti g6zyaqlanm silerpk dedi ki: "Ey benim sevimli kardeqlerim ve evlatlanm. Fus topragtrun erenteri! Atlahln yardtmyla ben kAfirleri krdrm, zaytflatilm. Fakat siz kendi gengliginiz (toylugunuz) yiiziinden benim zahmetimi yere vurdunuz. Rus topragtmn kaptlartnt onlann yLzi)ne agttntz." $imdi dikkat edin, bakrn Tatigev bu malumatr nasrl aktarmrgtrr? Ey benim sevgili kardeglerirn ve Rus askerleri! Allah'rn yardrmtyla ben Polovesleri maglup ettim, yrireklerine korku saldrm. Fakat siz gengli$iniz yriziinden britiin Rus zaferlerine utang getirdiniz ve bizden korkan kAfirlerin dirilrnesine ortarn hazrrladrnrz ve Rus topragrnrn kapllarrnl onlarrn yUzrine agtrnrz. Benim kaydettigim sozler yrllrklardaki "pritomit" (kuvvetteh dtigiirmek zayrflatmak) fiilinin yorumu neticesinde meydana gelmigtir. Svyatoslav'rn bu beyanatlnda ihtimal ki, onun 1184 ytlr seferindeki taktigi ifade edilmigtir. O, Polovesleri srnrrda kargrlamrg birkag gatrgmada yorarak zayrflatmrg ve bununla da Rus topraklannr kurtarmrgtrr. Birkag astr sonra aynr o bahtr kara Poloveslerin tjrkek halefleri idare eden Tatigev Efendi, bu imparator vekili, kalemine grig vererek Xll. asrr igin komik (gLlliing) gortinen sozleri Svyatoslav adrna yazmrgtrr. Ytlltklarda, kuzey knezlerine kargr galip geldikten sonra Rus topraklartna baskrn yapan Poloveslerin sayrlarr tam olarak belirtilmiyor. Lavrentev yrlh$rnda goyle deniyor', "Polovesler ise... Sula nehri boyunca b0t0n gehirleri iggal ettikten sonra Pereyaslav|r almak uQrunda bir gIn garptqillan" Daha sonra Vadimir Glebovig'in gehir kaprlarrndan grkrp Poloveslere saldlrdrgrndan ve maglup oldugundan bahsedilir: "O kagp yeniden gehirde gizlendi. Polovesler ise gok esir ahp kendi yurtlanna d6nd0ler." ipatev yrllr$rnda bu hadiseler daha genig agrklanrr. Pereyoslavl garprgmasrnda Poloveslere Kongak'rn liderlik ettigi bildirilir, Yardrm igin Svyatoslav, Rurik ve Davrd'in yanrna haber96
ciler gonderilmig. Davrd Smolenkski "garpgma aramaya" git' mekten devamlt kagardt. Fakat Svyatoslav ve Rurik yardtma yetigtiler. Bunu haber alan Polovesler Pereyoslavl gehrini bt' rakrp geri gekildiler ve yollart tisttindeki Rimav gehrini aldtlar, Qok sayrdaki esirlerle kendi yurtlarrna dondtiler. Ytlltk yazart bu bilgiye an'anevi sozlerle son verir. Allah-u Teala bizi kAfir' lerin baskrnr ile cezalandtrdt ki, biz uyanaltm, ger (yanltg) yolundan gitmeyelim," Tatigev bu bol0me dayanarak tam bir destan uydurur. O, Poloveslerin Pereyoslavl ontinden geri gekilmesini kendisine mahsus larzda izah ediyor'. "Bu garptgmada hayli Poloves hnldt ve onlar bir gilnluk mesafe kadar gehrinden uzaklagillar, orada ilave ordu gruplanm beklemeye bagladrlar." Tatigev'in "yaratnhgtna" daha enteresan faktor bu halde o aktardrgr soztin manastnt anlamamtg ve kaba bir tahrife imkAn saglamrgtrr, ipatev yrlhgrnda Rimav gehrinin kugattlmast ve alrnmast bolrjnrimde goyle bir malumat verilir: "Letosta dve goradnistr s lyudmi" yani "ustilnde adamlar olan iki gIlle (go' rodinatsa) ugtLt." Bundan sonra kugatma alttnda olanlart korku brirrimtig ve gehir teslim olmugtu. Tatigev "gorodnitsa" yt kendi devrinin ltigatrna uygun olarak
anlamtg ve cumleyi boyle aktarmtgttr: "Dva gorodnigih (?) sobrav lyudev vryli iz grada." (iki kale beyi (?) adamlart toparlayrp gehrinden grktrlar...) Tatigev bu "gorodnigi" lerin (iyi ki "gorodovoy" (zabfta) yazmamrg.) yigitiklerini tasvir ettikten sonra kendilerden bir ilave daha yapryor'. "Polovesler esir aldtklanndan da gok az adamilanm kaybedlp geri dondIler'" ipatev yrllrgrnda goyle deniyor: Diger Polovesler ise Dne' per'in obur sahilinde Putivl'e yoneldiler. Bu Krzak idi, cok kalabalrk bir orduyla ilerliyorlardr. Onlar vilayeti kasabaya 9evirdiler. Putivl'in civartndaki koyleri ve gehir duvarlartnt yaktp yrkrp yurtlarrna dondtiler. Tatigev bu ktsa malumatt da muhtegem bir manzaraya gevirir. Poloves knezi Gzya Putivl'i alamadt ve bir hayli adam kaybetti. (Bunlartn gogu da anlt ganlt adamdr), geri dondti. Pogemye'ye 5000 asker gonderdi, bunlarln olsa olsa 100 ta' nesi cantnt kurtarabildi, gunku 2000'i olduruldti' 500 tanesi esir altndt, Gzya'ntn oglu ve damadl ise olduruldti. Gzya bunu gortip ofke ve keder iginde geri dondrj, Boylece her iki Polo-
ves'in (Kongak ve Krzak) "bagartst,'birbirine denk oldu ve biri obtirriniln kargrsrnda olsa olsa daha btiyiik kayrp ile ovtjnebitdi.
Destanln di$er yerlerinden de Tatigev'in fantastik, gigirilmig rakamlarrna rastlarrz. iyi, tutahm ki aynr garprgmada 2006 Poloves oldririilmtig, 500 esir ahnmrg, toplam 100 tanesi geri donmtigttir. Kalan 1400 tanesi nerede? Buhar olup ugmugtur, Yrlltklarda esirleri serbest brrakmak igin verilrnig paraya da hig deginilmiyor, Tatigev kendi "ment)stntj" takdim ediyoi: yalnrz knez igor'a gore polovesler griya ne az, ne gok 2000 griven' yani tahminen 4 sentn"r"-rit grim0g talep etmigler; kalan 4 kneze gore ise 5000 griven yeni bir ton giimiig istemigler Bu mebla$ b0ttin Rusya'nrn yrlhk gelirinin yarrsr, yahut 6 btiyrik knezli$in yllhk gelirine egit olan bir meblag idi. Astrnda bu meblag mevcut olsaydr yrlhklarrn bundan vaz gegeceklerine inanmryorum. Hadise herhangi bir kaynakta muilaka belirtilmig olurdu.
Tatigev yuvarlak rakamlarr gok seviyor, bilhassa 5000 rakamrnr. Onun fikrine gore Kayala Savagr'nda ancak bu kadar Rus askeri esir alrnmrgtr, Posemye savagrnda sadece Krzak da bu kadar (5000) savaggt kaybetmigtir; Putivt'deki kaytptarrnl Pereyoslavl'rn kugatrlmasl ve Rimov "kale beyterimn" saldlrrsr srrasrnda telef olmug Polovesleri buraya ilave edersek hesap agrktan agr$a Rus'un lehine olacak. Tatigev'in ipatev yrllrgrna "el atarken" grittrlgri maksat da bu idi. Ve bu ameliyat akademisyen B. A. Rrbakov'un dedigi gibi "btydk hassasryef ve vicdanla" yerine getirilmigtir. Tatigev'in redaktorltik kabiliyeti brjtrin metin boyunca kendisini gosterir. O, hikaye boyunca bUy0k bir ustahkla kendisine lazrm olan igor suretini yontup duzeltir. Tatigev, ipatev yrllrgrnda takdim edilen ana hattrn agrklanmasrnda iyi bir takipgidir. O en kriguk tarihi belgeyi bile gozden kagrrmaz ve hatta kendi yorumlarrnr ilave eder. Yrllrk metininin bir yeri (hem de briyrik bir bolumri) tamamen brrakrlmrgtrr. O, "detikanl" igor'u olum-
suz tanrtan parga savagtan sonraki tovbe monolu$u; eler aklrnrzdaysa, o, Glebov'u nasrl tuttugundan Rus gehrinin masum sakinlerine nasrl gaddarca zulmetti$inden bahseder. * griar'r; ott koltik dcduitrdr ptn lirini (0, 2 grnn). *" \ntuu' 100 l,ilo,rrintlk tprltk ltirimi.
Rus irnparatorlu!unun ilk tarihgisi goyle tarih yarattyordu. O, artrk eski kaynaktan neyi btrakmak, neyi almak gerektigini gok iyi biliyordu. ilk olarak igor'dan cefakAr bir vatanperver ortaya grkarrr, O kendi yrlh$rnt igor'un esaretten donmesi sahnesi ile bitirir: "Novgorod'da ve biltIn Kuzey topraklannda tasviri mt)mkIn olmayan bir seving h0k0m stiruyordu' Diger Rus topraklannda da az sevinmiyorlardr; kararltltg ve yumu9ak huyu igin bu knezi herkes seviyordu. Tarih degil onun yorumu hayretler vericidir, Miiellifin ve aragtrrmactnrn vatanperverlik di.isturlartnln yanhghgr; aragttrmaclya, destantn bir gok onemli ifadelerini, ba9 kahramanlarrnrn suretlerini manzumenin ana hatttnt tegkil eden hadiselerin oztinti anlamak ve dogru yorumlamak igin imkAn vermernigtir, Xll. asrrda "kendime ait" ve "diQer" anlamlart XVl. XVlll. asrrdaki gibi harfi anlamda anlagtlmtyordu. Bu ifadelerin etnik nuanslarr yoktur. Hatta yrllrk yazail rahipler de bizimki dediklerinde yalnrz Ruslart degil, Karakalpaklarr, Berendeyleri, Torklart ve Kovuy' larr goz onrinde tutarlar. "Poganty" lakabr rrk ve kulturle ilgi olmaksrzrn btittln d09' manlar iqin gegerliydi. Rostislaviglere hticum etmig olan igor da bin defa bu gekilde adlandtrtlmtgtt. Xll. astr Ruslart trkqt olamazlardr. Ti.irklerle siyast ve me' derll iligkiler hen0z saglamdr. Hem de kan akrabah!t mevcut-
tu. Ruslar kendi gogebe komgulart ile kartgtp
kaynagmlgtt.
Hatta en istikrarsrz munasebet saytlan siyasi iligkileri bozmak gabalartntn da nasll facia ile neticelendigine gahit olduk' Udel knezi igin srkrntr zamanl ona yardtm eli uzatanlar (bunlar esasen Poloveslerdi) "kendisininki" idi. "Yabanq" ise onun iggal faaliyetlerine mani olanlar, yahut onun arazisine tecavuz edenlerdi. (Bunlar esasen Rus knezleri ldi.) XVl. asra kadar Ruslar, halk savail milli muharebeler yapmtyorlardt. Bu devrin Rus yrllrk yaza(tntn drinya gortigri de$erlendirilirken bu husus mutlaka hesaba kattlmaltdtr. O devirde sonraki milli ve emperyalist guur gekillerinden farklr olarak feodal guuru hakimdi. Xll. astr Rus yazarlartntn dilinde "Rus" terimi sonraki devrelere nisbeten gok dar rnAnA tagryordu. Suzdal, Novgarod, Ryazan, Galig topraktart Novgarod'Seversk, Polotsk, Qernigov vs. knezlikleri Rus saytlmtyordu, Bu terim yalntz Kiyev top-
raklannr kapsardr. (Bu Varyag devrinden baglayan gelenektir.)
Ryazanlrlar "Rus arabalanna" baskrn yaptrlar dendiginde Kiyevliler anlagrlrrdr. igor" Rus knezleri Poloveslerin tizerine ytiriJdriler, biz de o zaman ondersiz kalmrg Poloves griglerine baskrn yaparak,,," dediginde yalnrz Kiyev knezlerini goz ontinde tutardr. Kiyevliler srradaki (varis) knezi tahta davet ederek an'aneye gore ona goyle istekte bulunuyorlaril, "B1tiin Rus toprafi ve but[in Karakalpaklar (yani Kiyevliler ve ordu) seni istiyor." ' Kiyev'in arazisi genigledikge "Rus" teriminin mAnAst da genigliyordu, Bu terirn (Rusya) yeni yeni topraklart da kargtltyor, Kiyev'in hakimiyetini kabul eden vilayetlerin genellegtirilmig adr oluyordu. Batu Han, Kiyev'i yerle bir ettikten sonra "Rusya" lerimi artrk mevcut olmayan bu gehirde ilgisini kaybeder ve yazarlarrn (mtistensihlerin) gahgrnast neticesinde giderek Do$u Salvyanlarrntn oturdugu btlttin arazilerin adtna gevrilir. Sonradan begkentin Moskova'ya nakledilmesi ile tarihi Rus devletinin bir vilayetine-Ukrayna'ya gevrilir. Eger Xll. asrrda "Rus vatanperveri" terimi mevcut olsaydr bu, ilk srrada Kiyev knezligi vatanperverine ait olurdu. Kiyev Boyanlarr da Karakalpaklar da, Torklar ve Berendeyler de boyle vatanperverlerdendi, igor'u maflup ettikten sonra Konqak ve Gzak'tn hticurn etti$i gehirler arttk o zaman "Rus" iginde sayrlryordu. Eski kaynaklarr iyi bilen B.A. Ribakov da Xll. asrtn Galig, Nevgarod ve Smolensk yrllrklan (Bunlara Kiyev ytlltklarlnt da ilave edelim) "Fus" yazdrklarrnda gtineydeki arazileri kaste' derlerdi. "Eger Nevgarod'dan yahut Suzdal'dan Kiyev'e sefer ederlerse "Rusya'ya" gitmek gibi anlagtllr. Kiyevlilerle garprgan Galig ordusu, yrllrkta "Rus ordusu ile dovugen" gibi kaydedilir. Smolensk, Polotsk, Ryazan gibi btittin gehirler Rusyantn hu' dutlarr drgtndadrr, O kadar ki, "Fus" dendiginde daha gok yalnz guney Rusya akla getirilir. (54, 158) Fakat bana gore, B.A. Rtbakov'un bu muqahededen gtkar' drgr netice o kadar da net de$il. O goyle hesap ediyor: Bu tur bir gelenek eski, belirli bir Rus anlaytgtnt diriltmek gabasrdrr.
"Rus sozIn1nun onemini azalilp stntrlandtrmakla Rus top' 100
yll* yazanmn neyine lizrmdr ki?". B.A. Rrbakov kendi sorusuna kendisi cevap verip goyle izah ediyor: Gliya yrllrk yazarlart, bununla kendi gehirlerinin rntistakilligini, Kiyev'e ba$lr olmadtklartnt gostermek istiyorlar' rajtna otan eskimiq baky diriltmek
mt9.
Bu netice yeteri kadar esaslandtrtlmamtgttr. Pekiyi, Kiyev yrllrklarr nigin bu an'aneye riayet ediyorlardt. Yalntz Kiyevin Ryazan'a ballr olmadr!tnr gostermek igin boyle hareket ettik' lerini kabul etsek, bu da inandtrtct olmamaktadtr. Bana oyle geliyor ki, Rus'un genig co!rafi mAnAsr, Xll. asrrda de$il bundan gok sonra ortaya gtkmlgttr' Bu, Rus dev' letinin inkigalr diyalektigine de uygun gelir'
KARGA Mt gAHiN Mi? Bence igor Destanrnrn mtiellif metnini MUstensihin yaratt' crlrk rnahsul0nden aylrmamlza yardtm eden en mtihim karak' teristik alSmet, metinde lgor ve onun ordusu hakkrnda iki bagka bakrgtn olmastndadtr. Birinci menfi bakrg muhtemelen eserin orijinalinden ileri gelmektedir. Di$eri-hayranhk'hem de nostaljik bakrg ise Miis' tensihin emek mahsuliidtir. Mtistensih igin en onemlisi igor'un "hilnerinin" manevi esasrnr tegkil eden agagrdaki apagrk hadisedir: Rus knezi 'kafirlerle" garptglp act bir mallubiyete u$rar. M0stensih, mUel' liften daha vatanferverdir (bugtinkti anlamda) ve bu, nushantn (kopya edilmesi) igine kendi tesirini gosterir' yazrlmast igor'a olan mirellif bakrglndan gok seyrek igaretler bazt ci.imleler kalmrg, anlagtllyor ki Miistensih bunlartn ideolojik mAnAstnt tam olarak anlayamadrgr igin orijinalinde oldu$u gibi muhafaza etmigtir. M0ellife gore igor'u bozktrt fethetmeye sevkeden esas se' bep buy0k komutanltk gohretine nail olmak ve bunun saye' sinde liiyev tahtrnr ele gegirmektir. Fakat rnUellif bu fikri tek 101
bagrna soylemiyor, poetik mecaz perdesine sarrveriyor, MUstensih bu mecazlarr anlamadr$rndan oldugu gibi korumugtur. $imdi bu mecazlar gagdag aragtrrmacrlarrn dtigtincelerine bir
teredd0t ve gagkrnlrk vermektedir. igor'a kargr olumsuz bakrg bir kaide olarak destanrn kah. ramanlarr-Xl. asrrn efsanevi ozanr Boyan'tn ve knez Svyatoslavrn diliyle ifade edilir. Boyan poetik igaretlerle Svyatoslav ise btiyrik Kiyev knezine has olan bir sertlik ve Amirlikle konugur. O, kendi kardeglerine goyle agrt soyler: "E$er benim ofiulhnm lgor ve Vsevolod! Acele eftiniz Poloves topra{tnda kttryta basknlar yapp bag Resmeye, kendinize glhret aramaya. Fakat siz nimertgesine galibiyet kazandtnn ve ndmertgesine bozkrh kantnr d6ktilnilz. Dediniz ki, "Yigitlik gosterelim, eskilerin g6hretine ulagaltm, gelecegin qohretini aramtzda bol0stilrelim." $'ohret mevzuu destanda altrn hat gibi gegmektedir. Vsevolod kendi savaggllarrnl goyle tasvir eder: Bozhrazlar gibi bozkrlan dolagtrlar, kendilerine geref, kneze gohret toplarlar." O zamanlarda gohret gimdiki gibi "e/e gegmeyen" bir an. layrg de$ildi. $ohret hakimiyet demekti. "Lavrenti yrlltQtnda" da 1185 yrlrna ait kayrtta igor hticumunun sebebi agrk olarak goyle gosterilrnektedir: Olga'nrn torunlart Poloveslerin rizerine baskrn yapmak hayaline dUgtrirler. Dediler ki" biz knez de$il miyiz ki gidelim kendimize gohret kazanalrm."
$imdi kendiside destanrn gagrrttcr yorumlara sebep olmug "karanltk" yerlerinden birini tahlil etmeye gahgahm. Mriellif kendisine sorar: Mridrik Boyan igor'un seferini nasrl tarif ederdi? Sonra o, Boyan rnanzumesinin baglangrg varyantlarrnr srralryor.
Ne urya skoh zanese grez polya gizokaya Gatitsr stadt bejat K Donu velikomu'. Yahut Mridrik boyan kendi rnanzumesine goyle baglar: Komoni zjut ve Suloyu Zvenit slava v Kiyeve
'
'Ii'rciirttr:si: Ytk, ltrrtlttr
lrrlrttttt gtltiS bo::ktr lrotlttttcrt ktttiluiu Sithirtltr dtdil,
ktrgt siiriisiidiir. II;uryor biiViik llotr'rt,logrtr..,. 102
Mriellifin igor'un taktigine olan bakrgr Boyan manzumesinin birinci varyantrnda poetik bir aydrnfukla ifade edilmigtir. "Yok, bunlar tufantn geniq bozkrrlar boyunca kovdugu qahinler degil, karga sirt)sidhr, ugarlar bilyilk Don'a dojru." lgor askerlerinin gahinlerle de$il (herkesin drigiindii$ii gibi) karga sr.iriistiyle dikkat gekici mukayesesi, mrjellifin yerliler ve "Yabanctlar" problemine olan mert, adaletli yaklagrmrnr gok grizel aksettirir. Hakikaten de igor Svyatoslav'rn darbesinden agrr yaralar almrg Biiy0k Bozkrra gahin gibi dalmaz, lege saldrran karga gibi h0cum eder. 1184 yrltnrn yazrnda da o sahipsiz kalmrg gcigebelere bak bciyle "uguyordu". B.A, Rrbakov'un sozleriyle soylersek "megk ediyordu." Mtiellif eski brlina' paralelligini hikaye ederken kendi adryla vermeye cesaret edemez; poetik krlrcr keskin olan Boyan'a havale eder ve o da korkup gekinmeden serbest gekilde" kendininkilerin cezasrnr verir. Qtinkri igor bu durumda "kendinden" degil, rakip'tir. Svyatoslav Kiyevski'nin drigmanrdrr. ilk bat
Tasvir olunan hadiselere aragtrrmacrlarrn basit ve genel bakrgr ile mriellifin derin ve elle tutulur munasebeti arastndaki fark bu iki mecazrn yorumunda kendi gergek yansrmasrnt bulmugtur. Aragtrrmacrlarrn ortak fikrine gore an'anevi folklor sureti olan yalnrz ve yalnrz igor'a baglanabilir, Le9 kargalarr ise
tabii ki Poloveslerdir. Mriellif hig gtiphe yok ki boyle bir mukayeseyi goz onrinde tutrnugtur. Zalen o da "kendimizdendir" yani Rustur. Yorurncularrn hepsi bir nefer gibi "iginde bulunsun prensibiyle" arzulannr hakikate gevirirlerdi, D.S. Lihagov "kamu oyunun" likrini goyle ilade etmiglir: "$ahinler Ruslardrr, Leg kargalan Potovesledir."Halbuki b'u durumda mtsrantn tam tercrimesi rnantrksrz gkar. "Tufanrn bozkrlar boyu kendi koynunda getirdigi Rus askerleri degil, bunlar Poloveslerdir. Buyhk Don'a can atarlar." . llrlitttt: itrrs /ralk fus!ilillin. (ltt'(.). 103
Sanki 'Poloves bozktrlartntn stntrlartn da mtzrak ktrtp mig_ iglteyi arzulayan kendi askerlerini ,:kijthe'y_ la.n .atlara binip mavi Don,u seiretmeye,, ga$rran ig". d"li, feriyle Don'dan su
bir
bagkasrdrr.
subjektil bakrgrn ilim igin nasrl neticelendi$ini bu ,. Kayna$a, agrkga gormek mrimktjndtir. goyte Ui, f
migtir.
Yalnrz yazar A, yugov olumsuz paralelizm yorumundaki tezadl sezerek, ona olumlu mAnA vermeyi teklif ,g"_ hinler de Ruslardrr, leg kargalart da... fakat ,,galitsalai,,hig "trigtir. de kug de$il' igor'ra birrikte sLfere grkrnrg Garif ordurarrdrr,' Bu hig de bir mecaz degildir. Aragtrrmacrlarrn g8z0nd"n Xagm,t hakiki bir detaydrr, A. yugov'un tercrimesi ancak gagftntlf -bozkrrrar do$urabilir. Tufanrn genig boyunca kovdugu'gahin sriruisti degil, Galig ordusudur, Briyrik Don'a can atar,,, Esas maksat elde edilrnig, gahinler nasrl derler, igor tarafrndan kalmrgtrr. Fakat dyle bir halde ki karga srirrjsUnrj Galig ordusuna gevirerek kendi. igine devam etmek gerekir, yoksa igin ig yuzti ortaya grkar, i.A. yugov da devam e-der, Destanda tabiat tasviri: "Dl'go nog menkent', Zarya-Svet' zapala,
M'gla polya poknla, $tekot' Slavty uspe, Gevor galig, ubudi.','.
. Emektar gair ve yazar A. yugov Ortaga$ Avrupa Edebiya. trnrn en gilzel tabiat tasvirlerinden birini inceleyerek da su ve ateg imig gibi tercr.ime eder: "on "ut,r, Govor gatigan umolk"
$imdi gunu da demiyoruz: Orijinalde bulunan ,,rrbLtdi,, ,,1!_ yani "uyandtrmak', fiilinin krsa geklidir, ,,uspe,, 9.y.!i!" lyatmaX; fiilinin ters manallsldrr. *
Ti:rciittt6i:('-r'ri'.gr1,rr'k birtrrirlor, riltt
Iliilbiiliitt r'il' r.il' srsj bilntis,
",
rtlrt
trri
nttilnkrttdrr, bo;:krrrtr
ktrgt try,rrtrtttsltr.
"Ctli;lttrirr ftnlrrlr litrli.',.
rtilri
ktrrtttrtkrtr,
ister eski devrin ister bu devrin gairi olsun mitolojik bakrmrndan bu suretler (imajlar) yerine gergek Galiglileri, yahut Bskovlularr yerlegtirmeye cesaret etmezdi. Brlina paralelizmi kanunu: Kugun yanrnda ku9, rgrgln yanrnda karanlk, / gahinleg kargasr, btilbill-leg kargasr/durmahdrr. Destanda tigtincri dela "galitsalara" rast gelen A. Yugov bu defa onlart rahat brrakrr. "Nr gasto vrani grayahut' trupia sebya delyage, a galitst svoyu reg' govoryahut"'. Burada da galitsa /leg kargasr ile/ karga ile komgudur. Fakat boyle kotri bir komguluk A.Yugov'un hig hoguna gitmez. Buna gore ve bu dela leg kargalarrnr Galig halktna qevirmeyip metnin dogruluguna inanmayr tercih eder. Hakikaten de "be' nim g0c0m takipgi olmadr|tmdadtr." Boyan nutkunun baglangrcrnr anlamadrklarrndan ondan sonrasrnr da anlayamazlar. Sula'nrn o tarafrnda kirnlerin atlarr kigner. Birgok aragtrrmacrnrn fikrine gore bunlar Poloves atlarrdrr. Sula srnrr nehridir. Sulanrn o taralrnda bozkular uzayp gider. Yine akademisyen D.S. Lihagov'un agrklarnasrna mtiracaat edelim: "Poloves ordusu silvarilerden ibareni. Bozhrhlann atlt ordusunun yafunlagttQrm arabalann gmrilst ve at kignemesinden anlamak m0mk0nd0. Sula (Dinyeper'in sol kolu) Kiyev'e en yahn ve tehlikeli olan Poloves s/n/fl idi. Boyanln qiirli i)slubunda Rus silafunrn zaferlerini tantilrken verilmig bu anlatmada goyle bir fikir idale olunmugtur: "Dilqmanlar Rus srntrlanna yaklayr yaklagmaz Rus galibiyetinin gohreti Kiyev'de yanhlandr" (33, 197) Fakat mesele guradadrr: Mtiellif ters hareketi tasvir ediyor. 1185 yrlrnrn Nisan sonlarrnda Polovesler Rus srnrrlanna "yaklagmryorlar" aksine, igor "Sula'ntn o ktystna hucuma gegiyor. Bana gore, V.i. Stettett
"l'tktt
srk sr/. krrr.qrr sr'si
gdiyorltr, rrsrtltri korli
itltliilttli
hdliistiiriiyorltrfu,
ktrg'tltr ist knrli dilltiuilr k(rilulur, gitttiuttt l,r,siuilttt u(ntk isli1orltrlt.". 104
105
yurtyilgune igarettir. " (58, 129) Bana oyle geliyor ki bu mecazda mtiellifin igor'un stratejisine, 'ldhret kazandtrmaya" yollanmLg kuzey knezlerinin goh. ret dtigktinri niyetlerine bakrgr aksettirilmigtir. Kiyev taht ve tact igin yol Briytik Bozktr'dan gegiyordu. Her ne zaman ordusunu sula'ntn o tarafrna ytirritse, onun elde etti$i galibiyet taht ve tacrn tasarrufunu korumug, programlannr iyi bildigi Kiyev ileri gelenlerinin kalbinde, ruhunda yankrlanacak. poloves devletinin bir defalrk darmadagrn edilmesi, biiyrik knez tinvanr u$rundaki garprgmada halledici delil olabilir. igor'u hangi tufan, hangi kagrnrlmaz zaruret genig gollerden gegirip getirmigtir? Haddi hududu olmayan gohret dtigkrin[igti, kolay ganimete olan ihtiras, drigeni tekmelemekla gohret bulmak arzusu. Budur gimdi tufantn adrl... Bu iki kitabede igor'un niyetinin Mtiellif tarafrndan agrklanmasrnda ve bu hiicuma mriellilin bakrgtnda (kuzey knezinin taktik ve stratejisine) onun siyasi gortigleri ifade edilmigtir. Ben gimdilik bu kristal ifadelerin estetik parlaklrgrndan bahsetmiyorum, Her gair onun az sozle gok gey ifade etmek becerikliligine grbta ile bakabilir, Qa$dag okuyucu ve bu getfaf (leksik ve gramer bakrmrndan) soz birlegmeleri arasrnda mevcut olan gok briytik tarihi, ideolojik ve manevi mesafenin nasrl bir gegilmez uguruma dondri$iinri gosterrnek istiyorum. Kendi yarattrgrmrz ugurum sonucunda bu apagrk ifadeler destanrn
"karanltk" yerlerine gevrilmigtir. lgte sadece bu alrgrlmrg bir yanlg olan, akrllara gagkrnhk veren "kargalar" meselesi bile, abidenin hakiki eskiligini layrkryla temsil edebilir. Qrinkri XVlll. asrr Rusya yazarlarrntn higbiri kendi kahraman ecdatlarrnrnrn rinvanlna bu tiir "edepsiz" sozti soylemiyi kendilerine yakrgtrrmazlardr. Miiellif bu hig tipik olmayan, eski Rus materyali orneginde, britiin insanlrk igin onemi olan manevi problerne dokunmak istemigtir."Benimki hakh deQil." Dtinya edebiyratr tecrtlbesinde bu tijr itiraflar parmakla saytlacak kadar azdr. Boyle itiraf yalnlz Mriellifin gagdaglarryla mtinasebette mtjmkrlndtlr. Kendi yalan tarihi hikayesini uyduran sahtekar ise hatta XVlll. aslr ilminin ve edebiyattntn seviyesinde yriksekte dursa bile, igor'un hakiki niyetlerini agrla vurmak istemez, onun savaggrlarrnl lege toplagan kargaya 106
benzetmez.
ilk zamanlar Vsevolod'un askerlerinin "bozkurtlar gibi bozktra kagmalart" "igor Destan,"nln okuyucularlnr tiztiyordu' "i'gor Destant'idan sonra kalame altnmtg abidelerin higbirinde Hristiyan bozkurta benzetilmemigtir. Bu olumlu mecaz Hristiyantkian dnceki inanglarta itgitidir. Trtrk ve Mogol folklo' runda kurt, "yigittik, mertlik" semboliidr.ir. 9ok az kahraman kurda benzetilmek gerefine nail olur. Kurt en ntiluzlu totemlerden biridir. Bazr irireyig efsanelerine gore, Tiirkler ve Mogollar kurttan ttiremigtir. kurOun eski Rus kultii oldugunu da hatrrlaytn.
"Zadongtna"ntn, reaksiyonu da ilgi gekicidir' Yalntz hus askerleri gahinlere benzetilir, Tatarlar,, ise canavan karga veya kazdtr. ("kaz" brlina da olumsuz kotli semboldtir.)
Yukartda tahlil ettiliimiz parqa "Zodanqina'Ua goyle verilir: "Bu gahinleri zalerk'te tufan koynuna ahp Poloves bozkrlanna getirmigtir. Moskova'da atlar Riner, Rus qohreti biltun dunyaya
seslnl duyurur. Zadoniina'nrn muellifi "igor Destanr"ndaki mecazlartn geklinden istifade edip muhtevasrnl (ne edeb? ne tarihi muhteva' srnr) anlarnamlgtlr. Hadiselerin devamrnda da hasidenin fikir muhtevastntn karmagrk diyaletigi yanlrg okunmugtur hesabtyla sadelegtirilir ve her birleg9"yi Uurit Uii sierotip ile "vahgilerin tehlikesi 5nilnde anahtar bir universal mek" qa$nsr ile izah edilir, Bu neticeden giui isiitiOe eden bir ktstrn yorumcular namuslu "s62" d0nyaina getirilen demir pencereleri zor g0c{iyle aqmaya galtgtrlar'
NAR|N KIZ "lJie bo, bratie, neveselaya godina v'stala, uie pusilni silu prikrtia, V'stala obida v stah' Dai''Boga vnuka, vstupila devoyu. 'na zemlyu Troyanyu, v'spleskala tebedimmi knh na sinem' more u Dona, plequgi ubudi iirnya vremena"' '107
Musin-Pugkin Ttircrimesi: "Neveselaya uje, barattst, pora prigta: pala v'pustt ne sila mnogoya, voz'stala obida Dajd,-Bolm' vnukam" ona vstupiv' devoyu na zemlyu Troyanovu, vosnleskala knlami tebetimmi na Sinem' more u Donu, kupayugis', razbu dila vremena tyaj-
Destanrn son yaytnlanntn hepsine bu yorum verilmigtir. Bununla da metindeki mana tamamen kartgrntgttr. Musin-Pugkinin tasvirine bakaltm. Bu pargadaki bir harf kombinazonunu inceleyecek olursak bence, bizim Abideyle il' gili bildiklerimize oyle bir halel gelmez, grarner dtizeltmelerine
Boylece, sozlerin dtizgrin olmayan bolunmesinden otrjrii bir
bagka gekilde okumugtur: ".,.Vstala obida v'slah Dai-Boia vnuka. 'vstupil' de volu na zemtyu Troyanyu, vspleskala lebedinmi knh na sinem' more u dona, peteqgugi ubudi iirnaya vremena"". Sanki incinme "devoyu"lkrzlcildinde de$il, "devoyu" muha' rebe geklinde Rus topra{rna de$il, Poloves topraglna ayak basmrgtr. Bu boltlnme "de voytl" insan cinsinde olan, "vstApil" fiiline haz kazandtrtr. Qtinkti bu liil "Obida" ya (incinrne) degil, savag niyetiyle Troya topra$rna ayak basmtg igor'a aittir. Dajdbog'un torunu igor'dan incinmigtir. bu onun incinmesi'
kie.'r.
"gairane gilzellik" daha, Slav mitolojisine has olmayan bir mecaz "Deva=obida'' (Krz=incinme) yaratrlmrgtrr. Sonraki aragtrrmacrlar bu boltinrne ile uzlagarak yalnrz iki gramatik diizeltme yaparlar. "vstupita (kadrn bastt-kadtn cinsi) yerine vstupi(i nsan cinsi) ve " u pudi" -(korkuttu) yerine "ubudi, (do!urdu.) Umumiyetle, Destanda bu bagbelasr krzlarla ilgili muammalar pek gok. Bundan da biri daha peyda olmugtur. Hem nastl M.V.$epkin bu rnecazt goyle agrkhyor. "Deva=Obida, ontne gegilmez dalga gibi utkeyi bilr1mi)g felaketin sembot}dur. Bu mecaz yalnrz kendi tesir g1ct ile degit, kendi emsalsiz g1zelligi ile bizi hayran btrahr. Bu fevkatadelik onu eski gaj heykeltraqhjrnn ihtigamh orneji Samofrakiya Nikas ile aynt seviyeye koyar." P.P. Vyazernski ise bizi guna inandrrrnaya gahgrr: Destandaki Troyan-eski Troya'nrn hriki.irndarrdrr ve destan Muellifi Deva=Obida mecazt altrnda grizel Yelena'yr goz ijnrinde tutuyormug.
Bu parga ile ilgili gok miktarda rnalzeme toplamrgtrr. Aragtrrmaolarrn umumi gahgmasr agagrdaki okumayla sonuglanmrgtrr,
"Uje brat'ya, neveseloe vremya nastpilo, uje pusUnya situ russkuyu priknla. Vstala Obida v voyska Daj-Boja vnuka, vstupila ona Devoyu na zemlyu Troyanovuyu, vspleskapa tebedinrmi knlyami na sin.em more u Dona i plegguggi raspugala sgasf/iyle vremena."' .
"Ktrdrlltr, krlerli giittl'r ylli.
Ilo;krrltrrdt orrlrtltr ktrttdr. Dtjtllutg
lirttillnrtilttt kitlltittirt iur'ittrttr hrS ktlitrlt, hrr ittt'itttrtr krz rilrlittlt 'lirtviut loprtdrtrrt
'*
Stlli, l)otr yiitriittle, (idk dtrti;lt kl;: kttttlhtutt (trytt, ittittrp
silkilryutk t{tr zunnthrt uyntitrlt". "Krrlqslt,r knlt,rli giitrlu gddi, trt* lut;:kn Ilots orlusrrrrrt t/uttn. l.)itidb(tg lorilttlirtttttt or!l,tsunirt (t1tni lltrs ordnsttttlit) irrtitrutr lrrrg gtflsl'rr/i. Kr.': cillitrdc'liotlltr yrtltntytrt (1nni 1{x5 /1r;rr.rrjrrrrr rtryttk lttslt, I_)on Uiittiiulr (}iik lL'tri;:lt kr:: httrilll.tril,t Strltr rtt, silktlurerck slill(l ltiltr,,n iirkiiltii".
108'
de ihtiyaq kalmaz. Eminim ki, XVl. astr Mtistensihi bu yeri
dir ki Don sahilinde, yani igor'un muharebe yaptrgr
yerde
kanatlanmtgttr. Bu incinme ulkenin iizerinde a$tr zamanlart do$urmugtur. Sanki bu garptgmadan uzakta durrnug ve objektifli$i yitirmeden Poloveslerin Rus'a cevabi hiicurnlartntn sebebini izah etmektedir. O bu sebebi igor tarafrndan incitilmig
Dajdbog'un torununun sozleriyle ifade ediyor: Muharebe ile ayak basttn, Ve bu metinde Poloves teriminden istifade edilmesini hig de anormal gormiiYor. Biz yine "k"' birlegmesinin "ya" ya gevrilmesi hadisesi ile karqrlagtrtz. (T0rkge "yirik"'urtk, yarrk harfi mAnAda gekigme ihtilaf, nifak demektir. Mengei agrkttr. jirt, ctr, ytrk ytra'ctrtg yeri, yirik-gekigme ihtilaf,) El yazmalarda "i" ve"N" harfleri gekil benzerligi ytiziinden srk srk kangttrtltr. Paleograflar (r ya k/a) harf degigmesine ait hayli ornek bulabilirlerdi. Bu hali en gok miistensihlerin mAnAstnt anlayamadtklart sozlerin yazlllgtnda gormek mtimktindtjr.
"Jirntmi vremenami (nifak ghnleri) ifadesinden sonra gelen satrrlar da tektif ettiSim varyanun dogruluguna delalet ediyor. Bu pargadaki mAnA o kadar aqkilr ki istense de tahrif edilemez. Knezlerin Poloveslerle muharebesi felAket getirir. Kardeg kardege "o benimdir, bu da benimdir" der' Knezler ktigtik bir "
"t)ttjltng orltsrtttl,t itttitrttr,'lrrt5 .qri.rlr'r'r/1; /t4tilurtlu cillitrdt I'nnfittt !oyrtdtttrt lttslt, ktttrli kt:: kn]tn!lttrtttt Strlurttk ttItr ::ttrt,tttltn ttUttttltrlt".
(lroloztts) ttrlrtk
109
gey€ bLiyrik demeye baglarlar. Bununla da kendi baglarrna felAket getirirler, Burada itham edilen taraf .knezlerdir. Onlar kendilerine ait olanr miidafaa etmek adr altrnda kendilerine kot0liik ediyodardr. Kiigiik knezciter bi.iyriktiik tastayrp kendilerini kudret sahibi sayanlar. Polovesleri kargrhk vermeye tahrik ediyorlardr. "Bozkrlrlar her taraftan toptantp Rus tzerinde galibiyet kazantrlar. $u pargadaki umumilegtirici sozler kinaye ve kederle doludur: "$ahin diger kuglan ddve d6ve denize kadar gkp getdi lgor'un yigit ordulan bir daha aya{a kalkamaz,,' Miiellil Brlina stereoiipini ifga etmeye devam ediyor: Burada gair bir qegit trrnak arasr gekilde sesleniyor, Kendi yuvasrnr koruyan gahin-miisbet knez imajr. Svyatoslav Kyevski de boyle bir gahindir. Giderek triy de$igtirmi9 "Yuvastnt darda koymaz" bir zorba $ahin denize dogru 'kuglan dovmeye" ugan gahin ise mriellifte ihtiras hissi do$urur, Qtinkri bu trir knez "av!" manzumede raf betle tasvir edilmig srradan insanlarrn mahvolmasr ile neticelenir. Polovesler Rus topragrna bir kaide olarak knezlerin davetiyle geliyorlardr. 1184 yrlrnrn yazrnda Kongak'r Kiyev rizerine pek muhtemelen igor gondermigti. Kongak'rn en modern silah olan "ategti oklarla" silahlanmrg kalabalrk ordusunun slnlr olan Sula eayr'nln sahilinde uzun mriddet bogu boguna bekleyip durmasrnrn yalnrz bir izahr olabilir: Kongak'rn kuzey knezleri ve yaroslav Qernigovski'nin onunla birlikte sefere grkaca$r zamant bekliyor olmasrdlr. Svyatoslav'rn igor ve Yaroslav'tn yantna elgi gondermesi tesadrif degildir. Onlar yola getirilir ve onceki niyetlerinden vaz gegerler, Fakat Svyatoslav'rn ordularr Kongak'rn ustrlne hiicum etmek teklifini kabul etmezler Kongak ise Olgavig'lerin arasrnda konugma srirdrigu mriddetge Sula'nrn o tarafrnda sabrrla mtittefiklerinin igaretini bekler. Kongak'rn higbir vakit boyle btiyuk bir ordusu olmamrgtr. E$er o isteseydi, tek bagrna da Ani bir hr.icumla Kiyev'i kolaylrkla alabilirdi. Fakat o yerinderi krmrldamryor, stn,n gegmiyor, kendi mrittefiklerini bekliyordu. Svyatoslav di$er Rus knezlerini bir bir ikna edip btiy0k kuvvet topluyordu. Ne kadar garip gorrinse de igte o Ani hricum takti$inden istifade eder. Onun atlrlarr Berendeyler ve 110
Karakalpaklar gizlice Sula nehrini geger Kongak'tn bolgelerine beklenmedik bir darbe indirdiler,
igor ve Yaroslav kendi mtittefiklerine ihanet eder ve onu kotii bir vaziyette btraktrlar, Bir hafta sonra "guda" igor Yaroslav'tn Karakalpaklart ile beraber Kongak'tn insanstz ve baktmstz kalmrg gogebelerine haincesine baskrn yapar ve Poloves ordusunda "incinme bag gosterir" ve "nifak zamanlannt uyandtnr." "iirik" zamanlart den' diginde muhtemelen komguliigun ilk yrllarr goz ontinde tutu' lurdu,
O zamanlar Pegenekleri stktgttran Polovesler ister istemez Rusla savag durumuna giriyorlardr. " $imdi Udel knezlerininin "Trayan Topra{r" ile alAkalt iggal' cilik siyaseti Briytik Bozktrla var olan "elgilik" "kardeglik" iligkilerine son verdi. Uzun yrllardan beri Polovesler ilk defa davetsiz olarak Rus'a hticum ediyorlardt. "lgor Destanl" mtiellifinin fikrine gore buna sebep "incinme" idi. Nigin Poloves incinmesi kaz kanatlartnt gtrpar? Kazlar ve ku$u kuglart, eski Rus folkloru ve yaztstnda Kotti motiflerdir, HikAyede Ruslart gahin, bozktrltlart kazla kargtlagtt' rrrlardr. "Zadongina" da "Megi gaytnda kazlar otiqtil" ve ku$u kuglart kanat gtrptt. Hayrr bu, kaz otmesi degil, Bozktrll Ma' may'dt, Rus topra$tna gocuklarryla birlikte gelmigti." /Nusha i-11, "Atttk gahinter ve kargalar s1ratte Don'un ktytuna gegip Kuju surileriyle savagttlar. Bunlar Rus knezleriydi. Tatar gicune rast gelmiglerdi." Biz yukarrda "igor Destanl" muellifinin "gahin-knez" dustu' runun sabitli$ine nasrl kast ettiginin gahidi olduk. Hatta o bir defa Boyan'a imkan verir ki kuzey knezlerini gahine degil "/e9 kargast" na benzetsin. "Poloves-kaz" paralelli$i ise onda higbir itiraz hissi do!urmaz. Manzumede Poloveslere ait ne varsa "kaz" a benzetilir, $air "kaz" konusunda fevkalade mecazlar yaratabilmigtir. Hatta Poloves akrabalart da "urkmuq kazlar gibi kaEyr. "Qagdag, daha olgun ve ince giirde bu tIr gu9l0 canlandtrmaya rast gelmek zordur". igor alaylarrnrn yaklagtr$tnt goren goqerler geceleyin korku iginde harekete geqip kagar: "Arabalar gece yansnda lrkmuq kazlar gibi kagarlar..." Muellif Suzdal koylillerinin kaqtgmastnt birkaq sozle tasvir 111
etmek igin rnuhtemelen yaglanmamtg tekerleklerin gtctrttstna bagka mukayese bulurdu. O zaman arabalar belki de ,,kargalar
gibi
kagtgtrlardt."
Bana oyle geliyor ki, bu benzetmenin icat edilmesinde dilindeki "kazak" kavirn adrnrn onemli rohi olmugtur. Halkrn adrnr tagryan bu kavim adr kolaylrkla ikiye boltjnrjr: KAZ-AK t kaz-ak = ak-kaz (yani kugu kugu), Halk adrndaki bu anlamdan dolayr kugu kugu ve kaz, Kazaklann kendine mahsus giir totemine gevrilmigtir. Ak kazlar halkr bu kuga saygryla yaklagrrdt. Kazt yahul'kugu kugu,' nLt oldiirmek gimdi de briyrik giinah sayrllr. Eski Kazaklarrn estetik degerleri ile rneggul olan aragtrrmacr Ak Kazr dikkatinden uzak tutmamalrdrr. insanlar kendi totemlerinden gok gey tagrrlardl, Bu kuglar canlr grizellik timsaliydi.
"Er-targtn" destanrndaki bazr mrsralar bagka giir benzetme sistemlerine ahgmrg Avrupa okuyucusunun belki de hoguna gitmeyebilir. Akga Han'rn klzr kendisi igin en guzel, en uygun benzetmeyi bulur:
Atam menen apammn asrandt kaz edim (Atamla anamtn yanrnda el kazr gibi buyuyordum). Bir kitapta bu mlsralarrn agrklanrgr ile kargrlagtrm. 6yle bir agrklamayla ki, giirde baya$r (vutgarize) sosyotojik de$erlen-
soz ustalart "kazdavtsti"
|
"kaz bo{azlt"
/
adrna l6yrk gorri-
Itirdri,
Eskilerin ihtigamh soz ustasr Kazdavrstr Kazbek'i hangi Kazak tanrrnaz, Kazaklar kazr kug giftliginde sakladrklarr igin degil, kendi milli adlarrnda onun adrnr gordiikleri igin onu tasvir ve taklit ediyorlardr. Eski insanlar igin bu Ak kaz onlarrn ecdadtdrr. Btiyrik babasrdrr, gogebe Trjrklerin inanglarrnrn ternelinde ecdada saygr bulunur, Her halk kendi milli adrnr anlamaya galrgrr. Onu benimseyip kendisine rnal eder, Gerekirse kavim adr geklini yerli ligata uydururlar. "Kazak" sozriniin yorumu kolay geldigi igin g0phe doguruyor. Fakat gimdi bizi kavim adrnrn ilk gekli degil ne zamandan beri Ak kaz olarak anlagrldrgr dugtindtirtir. Bana oyle geliyor ki Ruslar "igor Destanl" devrinden evvel bu terimi aynr mAnAda anladtlar. Eger kavim adtntn mAnAst tahminen belliyse, onu yaktgttrrna usulti ile tercume ederlerdi. Boylece Karakalpak gok poptiler olan "gernre klobuki" ye gevrilmigtir.
Tahmin ediyorurn t'\"Kazak" sozti de boyle bir yol takip etmigtir. Fakat "/ebed" soz0nun anolojik tercumesi resmi Rus yrllrklannda m0stakil bir kavim adt olarak kullantltr, $iir dilinde ise "lebed" "bozkrlt" ntn te-rnel btlina mecazlartndan biri olarak
Kendi sevgilisinin boynunu kaz boynunal"kaz moyn"lkollarrnr kaz kanatlarrna I "kaz kanat'Jsesini kaz otugunel"kazdavtstt" I benzetir. Sanatlarrn en degerlisi konugma sanatrdrr. / "6ner aldrkzrl dil". yani hrinerlerin bagrdrr-krzrl dil / En mahir
kaleme alrnmrgtrr. X-Xl. astrlartn deslan ustalan bozktrlart bu sembol alttnda anlamak sayesinde kendi pehlivanlart igin hoga giden poetik bir imaj bulabilmiglerdir. Tabiatta kazlartn ve ku$u kuglartntn srir'atli ve ytrtrct kug gahinden daha korkung bir dugmant yoktur. ihtimaldir ki gahin kendi poetik tabiatr igin kaz=kugu kuguna borqludur. Rus incinmesi kaz kanatlannt qtrpamazdt. $ahin kanatlart olsaydr, bagka mesele. Bu bilrna poeti$ininin konusudur. Altayda, Kuman kavimlerinin go9 yerlerinde Kumandt adlt bazr gaylar var. Altaytn eski Rus gahinleri bu gaylart "Lebedinty", bu yerlerin Trlrk dili ahalisini ise "lebedinets" diye adlandtrlrlar. "Kuman" terimi muhtemelen "Ku-man" olarak yo' rumlanabilir. Bir gok Trirk givelerinde "KuQu-Ku" bahsettigimiz 'kugun adrnr bildirir. Men(man) Guney Trirk givelerinin birlegik sozlerin bunyesinde "insan" manastnda kullantltr. (Krg.TUrkmen' Trlrk insan vs.) Bu geklin Hind-Avrupa dillerinden altnmtg ol'
't12
113
dirme rnetodunun nasrl grililng neticelere gelip dayandr$lnr agrkga gosterir: "Bana oyle geliyor ki, Ak-Junus,un ev kaz ile karqrlagilrmas tesadufi bir karakter taymyor(!) O muhtemelen yerlegik hayat yagayrp ev kazr yetigtiren (?) Knm Hanlart'ndan birinin krzt olmuqtur." (73, 209) Kazak halk giirindeki kazlarrn bollu$unun iktisadi sebeplerle
izah edilmesi gok zordur. Kazak genci kendi sevgilisi hakkrnda goyle soyltiyor: Avede uqp jlrgen kaz balas... (Gokte ugup giden kaz yavrusu).
masr pek muhtemeldir, "Kuman" kavim adt da "Kazak" tasviri teriminin tesiriyle ortaya crkmrg olmahdtr ve Krpgak federasyonuna dahil olan kabilelerden birinin adrna gevrilrnigtir. Bizanslar Polovesleri bu ad altrnda tanrrlardr, Bunun yanrnda Rus yrlhklarr da gok defa bu kavim adlarrnr aynr rnAnAda kullanrrlardt, "Kumane rekge poloveu. Yani "Polovesler kuju kuglan=kazlardtr" mecazr tesadrifen ortaya grkmrgtrr. Ruslar "Kazak" ve "Kuman" kavim adlarrnrn halk arasrndaki terctimesini biliyor olmallardr. Nigin bozkrrhlarr Dajbog'un torunlarr diye adlandtnrlar? "igor Destanl"nda bu ad bir defa daha hatrrlanrr: "Onda, Oleg gorislavig zamanrnda ihtilaflar tohum gibi serpiliyon yegeriyordu. Dajdbog torunun hayail mahvoluyordu. Knez gekigmelerinde insan. 6mril krsahyordu." Muellif Rusya'nrn Poloveslerle gekigmelerinin tarihini inceler, Destanda igaretle "Gorislavig" olarak adlandrnlmrg olan Oleg Svyatoslavig'in hatrrlanrnasr tesadrif degildir. igor ve Vsevolod'un babasr olan bu knez birinciler srrasrnda Poloveslerle yakrnlagrr. Poloves krzr alr. Hrsrmlrk, akrabalrk yardrmr ve ilgilerinden ustalrkla istifade ederek " Tmutorokan" da kendine yer edinir, Sonra Qernigov'u ele gegirir: "Bu da benimdir, o da benim," Oleg'in taht ve tac ulrunda yaptr!r muharebelerde mUttefikleri, Dajdbog'un torunlart Polovesler de telef oluyorlardt. Ama Dajdbog kimdir? Bizans Malah yrlhgrnrn 1141 yrh hadiselerine ait krsmrnda eski Mtsrrltlartn inaglartndan bahsedilir ve onlann Svaroga'nrn o$lunun ovdtikleri kaydedilir. Svaroga'nrn o$lu "Guneg" diye anrltr. Bir adr da "Daidbog" dur. Htristiyan an'anesine gore Slavyanlar Nuh Peygamber'in o$lu Yafet'ten bozkr halklart ise adt rntibarek atamtztn diger iki o$lundan (Sam ve Ham'dan) t0remiglerdir. Hrristiyan yarattltg inancrna gore Mrstrlrlar da Ham'tn evlatlartdtr. Boylelikle eski Hristiyan yazarlann mantt$tna gore, Mtstrlrlar bir zamanlar Dajdbog'a saygrda bulunmuglarsa, demek ki Poloveslerin soykokti de muayyen mAn6da onunla ilgilidir. Bu fikrin ortaya grkmasrna griney Rus bozkrrlartntn milsl0man adt da imkan verebilirdi: "Degt-i Krpgak" soziintin mAnAstnt anlamtyodardt, 114
Yrllrk yazarlarr bu sozij Mrstrltlann tanrtst Dajdbog'un adtyla birlegtirerek ikisi arasrnda benzerlik gordiiler. Boyle bir man' trkla Degt-i Krpgak Dajdbog'un torunlartna gevrilebilirdi. ,,. 1307 ytltnda Pskov Apostolun'un kopyastnt gtkaran rahip "igor Destanr" ndaki ifadeden gu gekilde istifade etmigtir: '8r' zim hayailmz mahvoluyordu. Knez gekigmelerinde insan 6mri) ksahyordu." O, anlagrlmaz "Dajdbog'un torunlan" ifadesini "bizim" za' miriyle deligtirmigtir, itt< Ulfrgta insana oyle geliyor ki "igor Destant" ntn muhtevasr boyle bir goziim gerektiriyor. "Apos' tolun terciimesrni esas alan aragilrmacilar kendi fikirlerinde israr ediyorlar ki Miiellif "Daidbog'un torunlan" adt alttnda Ruslart goz ontinde tutuyor. Halbuki bu iki rnAnAlt ifadenin hakiki mAnAsrnt Apostol ntishastndaki gripheli izaha mrirticiat etmeden sadece "igor Destan " ntn metninden anlamak miimktindtir.
Poloves incinmesinin sebebi oftaya grktr: Ruslar orduyla Troyan topra$rna ayak basrnrglardt. Yalnrz bu bagabela Troyan kimdir? "lgor Destant'nda onun ad ddrt defa geger.
TROYAN OLMU$ MUDUR? ilk gallarda aragttrmactlar Troyan adt altrnda Roma impa' ratoru Troyan'r /98-11fl gormiiglerdi, Yalnrz P.P Vyazemski, Troyan'rn Homer Troya'stntn htikiimdarr oldugundan gok emin' di,
P.P.Vyazemski'yi inantrsak "igor Destant" nrn Miiellilinin eski Roma yrlltklartnt ve "iliada-y biitiln inceliiiyle bildi$ine
'*Ki!:fyorumcutarrnrn gekilde t
yorumlan yalnrz XVlll, ve XlX. astrlarda Avrupa tarihgiliginin geligmesi sayesinde belli olrnug tarihi adlara ve belgelere dayanlyodu'
Aynr devirde tarih biliminin ham topra$tnda birgok sun'i filizler ortaya grkmrgtr, insahhgrn gegmiginden kopartlmtg bel115
geler, hayallerle ortaya grkan btitrin Avrupa'nrn eskili$i manzarasrnrn inandrrrcr goriinrnesi igin alelacele Slovan zamirine aktarrhrdr. Henriz yakrn zamanlara kadar Urartu garlarr l, Rus ve ll. Rus'un adlarrnrn bugrinkii kavim adryla aynt olmasr, nerdeyse Nuh zamanrndan kalma bir devletin hiiktirndarrlarrnrn Rus oldu$unu ilan etmek igin yeterliydi. Fakat XlX, asrr ilminde oyle bir siyadi durum ortaya grkmtgtr ki buna gore boyle "kighklilklere" godu zaman onem verilmiyordu. Tahminen goyle drigtiniiyorlardr: "Eski Rus yrlhk yazart Roma ilmi tarihini de bilebilir, oraya da geger. Bu da gok tabiidin
Sadece gu gariptir ki srradan bir imparatorun adr (Troyan'rn adt) dort defa geger, hem de olagan0stti poetik gartlar altrnda. "Na sed-nom vege Trojana vr'je Vseslav jrebiy o devitse sebe lyubu" Bu ne demektir? Muhtemelen Troyan devrinden yedi asrr sonra oldu$una gore hesap edersek, 2+7=9. Demek ki Hrristiyan takvimine gore lX. asrrda. Fakat yoksa bizim bu yigit Vseslav aynt takvime gore Xl. asrrda ya$aytp fal ml agardr vs. 'l'ieyu,, ;,.:',", ordu (ll. astr) Yaroslav yllan g*;ti (Xl. aur) Oteg Svyatoslavig Bir gok seferler yapil (Xl. asir) Muhtemelen "Troyan asfl" zaman itibariyle "Yaroslav ytllan" ve Oleg seferlerinden qok da uzak degildir, Boyan Xl. asrrda yagamrgtrr. Mrlellif hayali olarak ona rnrjracaat ederek goyle diyordu."Ey, Boyan eski zamanlann bulbulil". ($air igin Xl. asrr artrk eski zamanlardt.) "E$er bugiinun seferini sen tasvir etseydin.:; Troyan gryrn ile bozkrlardan gegip daglara gtkarak Oteg oglu igor'a gu destant okuyordun: Tufantn genig bozktrlar boyu kovup getirdigi gahinler de|il, karga suruleridir. Onlar buyuk Don'a tigilgthler. Troyan grfrr hakikaten de Xll. asrrda "igliyor", Boyan'a
Katerina igin haztrlanmrg niishada "Troyan" yerine "Zayan" yaztlmrgtrr. ihtimaldir ki "TR" harf gifti "2" haliyle kartgtk verilmigtir. Ashnda boyle bir gey hig de m0mk0n degildir. El yazmalannda bu igaretler kesinlikle benzemiyor' Fakat bu ce' saretli ihtimalde gok faydalr sonuglar var' Eger bu yolla git'
ll,
mekte devam etseydiler goyle bir suale gelip dayantrlardt: Tarihi, edebi ve medeni faktorlerle Troyan'tn kimligini bilmek m0mkrin olmuyor. Onda belki poleografik inceleme usulUne meyletmek do$ru olur. Krymetli yazt malzemesine kanaat etmek maksadryla m0stensihler satrrlarda sozler arasrnda ara brrakmaz, hele i]stelik bazr hallerde gok kullantlan ve buna gore klsaltrlmrg'...geklinde de okuyuculara agtk olan sozleri ktsaltarak yazarlardt' Bazt durumlarda ise sattrtn sonuna gelen sozler ob0r sattra geg' memek igin krsaltlhrdt. Ktsaltmanrn titiz kaideleri yoklu' Terimler, ozellikle de isimler yazarlar taraftndan istenildi$i gibi kt' salttltrdt,
Tarihgi daima kendi gagdaglarr igin goyle yazar: Her 9e9it yaratrcrhgtn psikolojisi boyledir. Vakit'zaman geqer, terim es' kiyip yabanctlagtr, okuyucu da degigir, ktsaltmayt okuyamaz' Krsaltrlmtg soz strlt igaretler ylgLlL!na doni,igiir.
"Troyan" teriminin, iki neferin'XVl. astr Mustensihinin ve Musin-Pugkin'in sayesinde ortaya glktr!rnr zannediyoru.m' Agagrdaki ihtimali tarttgmaya aglyorum. 1- "Troyan" ifadesi bir ktsaltmadlr' 2- XVl. astr nOshasrnda baghk allna "Troyan" yaztlmtgttr' 3- Baglrk igareti agrkga yaztlmadrgtndan, Katerina igin bu nrishayt haztrlayan Miistensih onu sattrtisli "Zelo" hadi zan' netmigtir. Malum oldugu izere, yazmalardaki imla yanltglart satrr lstri harflerle drizeltilir, yanlrg yaztlan harf de silinmezdi' Adr gegen M0stensih d0zeltme yaparak "Zoyan" kelimesini kullanmtgttr.
4- Pugkin, tahsilli bir adamdlr. "Troyan" kombinezonu ona
yeterli derecede ahenkli gor0nmiigttir, Onda muayyen e{dr1-
hayalen bu grgrra dUgrlp Don'a ugugen igor Ordularrnrn gegtigi yolu gegmesi teklif edilir. Troyan topraklarr da neredeyse Don'un o tarafrndadrr. Ve Oleg'in torunu igor oraya hig de gahin
gtmtar uyandrrarak, satrr ustu igaretinden imtina ettirmigtir. Belt i O" Ur-ig"retin baglrk oldu$unu fark ederek, boylesine do-lgun telalfuz edilen "Troyan" kJlimesinin bir ktsaltma olduguna
mertligi ile ugmaz. Bence, Troyan teriminin anahtarr igte bu pargadadrr.
inanmakistememigtir,Q0nki'iktsaltmayaengokvokallerma. ruz kalrr, bu kelime vokallerini muhafaza etmigtir. sonugta
116
117
Musin-Pugkin "Troyan" kelimesini baghksrz ve ozel isim olarak istinsah etmig ve bu yazrhgla ilgili yorumunu edebi olarak tescil etmigtir.
Kanaatimce "Troyan" *elimesinin krsaltrlmamt g hali,'Tmutorakan" soziidiir. Bu kelime satrr sonunda geldiginde yazat daima onu "Troki'ni" geklinde yazardt. XVl, asrr Mristensihi anlamrnr bilmedigi bu kelimedeki ,,kb, terkibiyle kargrlagrnca onu "ya" ile de$igtirir(Biz bu konuda artrk konugmayacagrz!). Destanda "TMUTOROKAN"' kelimesi iig defa degil, yedi defa kullanrlmlgtrr: 1- "i tebe t'mutorokan'skiy.bl'van" (... ve sana ey Tmutorokan balbah!), ' 2- "Riga v tropu TRoK'NYu"-Troyarryu-(Tmutorokan yolu
N.K. Gudziy goyle bir cevap vermigtir: "Yazth *bidelerde, ya' qayan Rusga'nrn bitiin kelimeleri yer almamgilr. lgor Desta' nt'ndaise, esasen, kitabi dit degit, canh halk dili kullamlmgur." Bu konuda A.Mazon'un likirlerine katlltyorum. Bana gore de, destantn orjinal niishastnda "tropa" sozii olrnamalldtr. Bu soz sonradan XVl. astr Mtistensihinin kaleminden yanhg yorumlama sonucunda gtkmrgtrr, Miistensih ilk once "tropa" yt koymug, ikinci olarak da Rusga e9 anlamltstnt yani "zemlya"yt kullanmrgtrr.
Boylece tahlil ettilirniz parqantn yeni okunan geklini teklil ediyorum: 'Orduyta Tmutorokan topraQna ayakbasil' Don y!1 ntiiae yeqit denize kendi kaz kanatlannr qrpil, silkinip, nifak
vakitlerini uyand
t
rd t. "
ile giderek) 3- "Bilt vetsi TROK'Ni"-Troydni-(Tmutorokan asn bagladr) 4- "Na zemlyu TRoK'NYu-Troyanyu-(Tmutorokan topra|r na)
BOYAN'IN UiYETi
5- "Na sed'mom vetse TROK'Ni-Troyoni-(Tmutorokan'tn ye-
dinci asnnda) 6- "Doriskaga do kur T'mutorokan' " (Tmutorokan duvarlarrna kadar saldrrdl). 7-'V' grade Tmutorokane" (Tmutorokan gehrinde) Bu Xl. aslrda. igor'un babasr Oleg Kaganrn yonetti$i gehrin adrydr.
Lavrenti yrlh$lna gore, igor'un seferinin esas sebeblerinden
biri Tmutorokan gehriyle alakall'idi, Resmi rivayete gore, Olgovigler kaybettikleri topraklarrnr geri almaya galgryorlardr. Onlarrn seferlerinin son noktasr"Tmutorokan torpaa" idi'. "Tropa" nrn (grgrr) yerine "torpa" (toprak) dersek, ne farkeder? A, lvlazon eserin bazr soz ozelliklerine dikkat ediyordu; bu belitiriler sahtekarrn eski dili taklid edemedi$ini sun'i anla. Itmlar yaratmak gayretindg oldugunu ortaya koyar, diye diigiinOyordu.
A Mazon'un yazdr$rna gore, XVl. asrrdan once yazlmrg rllrlerin hig birinde "Tropa" kelimesine rastlanmamrgttr, Yani "lgor destanr" hakikaten Xll. asrrda meydana gelmig olsaydr, orflnalinde "tropa" (kelimesi) olmazdr. A.Mazon'un bu kaydrna
,
"tltllra" ycr, toprnk (Tiirk)tBu Sikil Bnil Tiirk 118
gtrtldagan saksa|anlar deiil. Gzakta Kongak'dtr dilgmlgler igor'un izine"' Gzak Kongak'a der: "Eger qahin kendi yuvastna uguyorsa $ahin yavrusunu krul oklarla oklanz'" Kongak Gzak'a der: E$er ,1ahin kendi Yuvas,na uguyorsa "O zaman yavrusunu evlendirip gi)zel bir ktzla k6le ederiz."
O
Gzak Kongak'a der:
"Eger gahin yavrusunu gilzet kzla evlendirirsek "O zaman gahin yavrusunu kaybederiz, ghzel ktz da. -Poloves bozktrlartnda kugtar etimizi gagalar""' Buraya kadar hergey aqrktlr ve terctime higbir giiphe do' gurmaz. Btittin gtirtiltii son uq mtsrantn bagtnda kopuyor:
bdlgesinde kullan*rr,
119
ise %
"Rek' Boyan' i hodt na Svyat'slavya, peslyortsa starogo vremeni Yaroslavlya, Ol'gova koganya hoti..."
Bana gore, "igor Destan," ntn m0ellif kaleminden grkan metni bu kelimelerle bitiyor. Bunun igin, kaydettigim ifadenin dogru okunmastntn brlyiik onerni vardrr. Musin-Pugkin bu ifadeyi goyle terciime etrnigtir: "Skazal sie Boyan i pohodah vospetth im v prejnie vremena knyazey Svyatoslava i Olga sim kongil." (Boyan vaktiyle vasf ettigi zamanlarda Knezler, Svyatoslav, Yaroslav ve Olga'nrn geferlerinden bahsedip, soz0nu bitirdi.) Bu ifadenin yorumunun tarihini genig genig vermek m0mktin olmadr$rndan yalnrz bazl kabul edilen tashihleri gosterelim: "Boyan, Svyatoslav'rn seferi hakknda dedi" (Butkov, Du. benski, Miller) Bir bagka varyant daha: "Boyan, Svyatoslav hakknda dedi." Mtitercimler, Svyatoslav'rn isminin gramatikal geklini goz ontinde bulundurmamrglardrr. Burada "Lya" eki "hodtna" kelimesinin ait oldugu egyantn yahut gahsrn, Svyatoslav'a ait oldugunu gosterir. Ayrrca egyanrn veya kiginini digi ve tek olduiunu da bildirir. Diler yorumlar hakkrnda A.S. Orlov "Hodrna" kelimesini "Godina" (il) veya garkrcrnrn adrymrg gibi agrkhyorlar. Ama destanda "Hodrna" isimli bir garkrcrdan hig bahsedilmiyor. Ustelik, onun boyle ansrzln ortaya glkmasrnr izah etmek de mumkrin degildir. "Hodrna" yr i.Y. Zabelin "keqf etmig" ve V.N. Perets de ona uymugtur." (41,134), A.i. Lyagsenko, 1923 yrlrnda; "Boyan-garktct Svyatoslav\n seferi hakkrnda dedi" geklinde okunrnasrnt teklif etti. Bugrin, bu sun'i birlegmeye V.i. Steltetski arka grkmaktadrr. Onun tercumesi de goyledir: "Boyan, Svyatoslaviglerin seferleri hakknda g6yle dedi." Brltrin bu ifadelerden goyle bir yorum grkartrlabilir: "Boyan Svyatoslav'rn eski devrilerin garkrcru Yaroslav'tn, Oleg hakantn kansrntn (Olga) seferleri hakfunda dedi." Elde olan yorumlardan hig biri bu pargaya manttkh bir anlarn verememigtir. Svyatoslav'tn seferinin konuyla ilgisi ne? Kim bu Svyatoslav? A.i. Layegsenko' nun hesabtna gore bu120
bahsedilmektedir' V'i' Stelletski rada 'iiir;ll. Svyatoslav'dan t"'tintkr" reddetmekte ve o kadar kesin srv6'toslav't
tercihinin -i'k'n"=tercih etmektedir' Kendi olmasa da l.Svyatoslav't seferlerle goiunu slrenin otduQu yegane delili gudur. gegirmigtir (58, 211). bulunan onlarca :(.; Xl. ve Xll. astr Rus tarihinde seferlerde
rn0mkiindilr' Svyatoslav --'iuX"t bulmakseferlerinin bu konuyla itgisi nedir :: 9lt9:' Oleg'in Aragtrrmacrlar h6l6 bu so' nicin-f,aXan (iogan) denilmektedir? meesuldur' Benim.knaatime sore' Miis-' il'i;;d ;;;J metne kartgmtgttr' "tl.lrr" ienslr'in g"ini, tr.i"ltifin kaiJme aldrgr esAs ki' m0stensih problem de buradan frt<maftadrr' H1e {gne vok kendi terimleri bu pargayr da biraz ietigtirmig anlayamadrgr
l0gatine uydurarak benimsemigtir:
Gzak Kongak'a diYor"' Kongak Gzak'a diYor"' Ve Gzak Konqak'a diYor"' BoYan s6YlilYor"'
birinin Poloves hanBu pargantn yaplsl bizde Boyan adlr Karr gtr$r uyandtrtyor' xanaatini larr nt n diyaloguna igti'"k lttiOi yaPoloveslere onu metin, ona olumsuz Oir gartjnt0 veriyor' Oleg'in ve Svyatostavlartn ktnlagttrtyor, aoyan' n"'-n"O"nte yapml$tlr' seferler kartsinrn- 0zerine Boyan adlt XVl. asrr ftfutt"itif i utun Uit aradan sonra Konqak ve "egkiya" gahsiyetle xurg,ragforJu 81 defa onu jo'iin"", Boyan'tn .asltnda hiq bir zaman Gzak'la ftstldaglr iyi uir insan oldugunu' eserin hanlarla igbirlikgi ;;;i6;"'' garktctst oldugunu--a' 'Jo'g-BJyan'Xl' asrtn baglartnda uanseoiren uirtigtir' Boyan adtnln altrnda "eski grklamayr boyuna d0imiig' sonra da yagadrgr devirterin qurk,",''':lii"-uit i'"t l"uii n"riritigtir. "Yaroslavlartn zamailnda"' b0yuk ihtimalle inceledigirnit p;;;;-ivl' astr n0shastnda 9u gekilde idi: Rek' Boyan' i hodrna Svyatoslavlya starogo vrement koganYa hoti"'
Pestvorets 'iristavtYa, ol'gova
Sattr arast aqrklama gostermektedir 121
ki' M0stensih kopya
ettigi ifadenin manaslnr yorumlamayr ve her ne yaptrysa is. tikbalin okuyucusuna yardrm etmeye galrgmrgtrr. Belki de Mristensih kendi ifadesini Mriellifin metninden ayrrmak igin k0g0k harflerle yazmrgtrr. Pugkin bu notu anlayamamtg ve yazmayt istinsah ederken bu ilaveyi de asrl metne dahil ederek meseleyi braz daha karrgttrmrgtrr. . Bu engeli de atladrktan sonra gimdi Pskov rakibinin de Alim grafrn da anlayamadrgr bir maksadr, Mtiellifin alzrndan soylenen "hodtna Svyatoslavlya, Olgova koganya hoti" s6zlerinin manasrnr gozmeye galrgabiliriz. Xll. asrr okuyucusu, Gzak'la Kongak arasrndaki sohbetin ne hakkrnda oldulunu iyi biliyordu. Bu mecazi dialog, Olga. viglerle alakalrydr. Herkesin malumu olan bir vakia tizerine kurulmugtur: Babasr knez igor'un esaretten kagdrktan sonra Poloveslarin elinde rehin kalan Vladimir igorovig mecburen Kongak'rn krzr ile evlenir. Boylelikle Kongak igor'un o$lunu bir Poloves krzryla evlendirmeyi ve boylece igor'un elini-kolunu hrsrmhk ba!larryla baglamayr teklif eder. Bu durumda (igor) intikam almak ve yeni kumpaslar kurmak imkAnrndan mahrum olacaktrr. Gzak daha sertlik yanftsrdrr, daha kararlrdrr: Vladimir'i old0rerek, kagtr$r igin igor'u cezalandrrmak gerekir. Gzak antlagrnalara, verilen sozlere inanan Kongak'r fikrinden caydrrmaya galrgrr. Devran da degigmigtir, Ahlak gibi, evlilik ittifaklarr da, artrk eski siyasi onemini yitirmigtir, gtizel bir krzrn yardrmrna dayanarak, gahin yavrusunu kole ederek zaler kazanrlmaz. $ahin yavrusunu da krzr da kagrrrrtz. Ugar Rus diyarrna giderler, Ondan sonra da gahinler "bizim kuglan" bizim bozkrrlarda gagalarlar, Bu kadar tartrgmaya sebeb olan "hodtna" yt Ttirkgedeki "hodin/hatun",kadrn kelimesiyle kargrlagtrracak olursak "nikah' konusuna devam etmig oluruz, "Hodtn" rn bir kag anlamt vardrr: 1. Kadrn, 2. Harem, 3, Avrat. Boyan, Svyatosalv'rn kadrnrndan ve Oleg Hakan kartstndan
soz eder: ("Hoti" kelimesi destanda, "kadtn" manastnda kullanrlmrgtrr. Mriellif Vsevolodun karrsrna boyle der.) "Hodtna" destanrn rnunakagah sozlerinden biridir. Eski Rus edebiyattnln bilinen Abedelerinde Altrn Ordu devrinde kullanrlan gekli kul122
lantltr:"katun"meselaZadongina'daTatarlartnkonugrnastnda: "lJje nam, brate, v zemle svoei ne bivati' a detey svih ne videti, a katun svih ne trePati'" (Kardegler artrk yurdumuzda duramayacagtz' gocuklartmtzt gormeyecek, kartlartrntzla yatamayaca!tz'") hog' M0ellif, Svyatoslav ve Oleg'in kartlartntn nesinden desrnevzuunda lanmtgtt ki, Viadimir igorevig'in evlenmesi Oleg ile tanda onlardan UanseJiyor. Peki oyleyse Svyatoslav kimdir? '
gun" gore, mtiellil igor'un babast (Svyatoslav) ile dedesini ikisi de Poloves ktzlartyla evtoreJi xa-steoiyor. Bunllrrn her ise Tugra Hantn ktztnt
r"ntiiti.
Svyaioslav Ayept Hanrn, Oleg
almtgtt. -
b0yiik bir X."t Oleg Qernigovski'nin Pclovesler arastnda yagamlg olan bizim
itibai ve niifu-zu vardi Xt' u" Xll' asrrlarda "Hakan" 0nvantna tanrdrgrmlz Oleglerden hi9 biri TiJrklerin lAyrk goriilemezdi. i?adenin Eger bizim laraziyemiz dolru ise'. yartm kalan oleg'in r"nJ", gu gekildedii.'eoy"n; "'s'y"to"l"u'tn kanst da' kartst da Poloves kzlan idi, dedi'" iistiinrize orduyla Ancak bugrin onru1, ogru ve torunu igor n"n'"xrau"t' g' n' tiytuy"rak' . kendi og' g"r ;iql;"u;&u bir deger verir "tr,i lunun poloves frztairnOan biriyle Jvlenmesine miYdi hig? yaptyor'. P1h".Il: "Eski zamanlartn" ozant s0rpriz bir 9rkr9 ait bir hadise asra Xll' Boyan'tn astrda destanlartnt t0ketmig Miistensihi hig gagrrtmryor' Peki hakkrnda likir beyan "tt""i Boyan- var mrydt? acaba --;;";;l;aynl parqanrn orjinalinde fellitilimiz gibi, XVI' astr MListensihi vazrvr istin' ile karlgrk kullanry-ordu' sah ederken "Kb" oirlegriesini "R" (ya) terkiplerin biill:' Ancak her zaman aegit, manasrnr bilmedigi Anlagrlrnayan "Jir' sinde gord0gtinde bu-gekilde kullanlyordu' ktsaltmasr) terimterini naya" (KrpgakgadaRi "iirik nifak" Troyan bu gekilde meYdana gelmigtir' grkmrg olason ornekt eki,,ioy'an,, kelimesi de bu gekilde bilirdi.
bo k'n': $oyle okumayr teklif ediyorum: ."Rek'
Svyaasatvga, Oi'gova koganya hoti"' 123
"i hodtna
"Han" dedii "Svyatoslav'tn kat,sl da, Oteg hakammn kadmt da.' Bu Gzak'rn mecazi ifadesinin Mriellif tarafrndan yaprlan agrklamasrdr. "Bo" bu trir miirsel mecazlarda kullanrlan bir edattrr.
K'N' buy[ik bir ihtimalle kon (kan, khan) tinvanlarrnrn yazrhg bigimidir.
Boylelikle "Svyatoslav'tn kadrnt da Oteg hakantntn kanst da" sozlerini Boyan de$il, Gzak soyler. igor'un babasr ve dedesinini Poloveslerle akraba olduklannr ve Olgaviglerle yaprlacak yeni bir evliligin Poloveslere bir hayrr getirmeyece$ine Kongak'r inandrrmaya gahgan Boyan degil, Gzak'drr. Bugrln ortaya grkan ve Rus Bozkrr ilgileri tarihi igin gok onemli olan olaylarrn mahiyeti artrk mecazla degil, agrk olarak gerh edilrnektedir. Destanr okurken gundan kesinlikle emin oluyordum ki mriellif, Trirk lehgelerinden birini biliyor ve a!rzlarrnr da gok iyi anlryordu. Zira O, kahramanlarrn konugmalarrnr yeterince 0sl0plagtrrmrgtrr, Destandaki "busevramne" ler Batr Krpgak givesinde konuguyorlar. Gzak ise orta Asya'da yagayan Trirkler gibi .'o"lan uzaltr, "Kan" yerine "Kon"; "hadtn" yerine "hodln,', "ka{an" yerine "kabile" der. Poloves ittifakr X-Xll. asrrlardaki Kazak konfederasyonu gibi tek dilli degildi. Poloves lehgeleri henriz kabile ozelleklerini yitirmedigi igin 'Uesfan" daki Ttirk unsurlarrnrn give farklrhklarr tabiidir,
XV-XVI. Asrrlarrn "Orda" dili artrk yeknesak idi. XVl. asrr Mtlstensihi bu dili az bilmese de miiellifin destanda kullandr$r Tlirkizmlerin bir krsmrnrn manastnt anlamamrgtrr, Mesela "bu-
sovramne" lerin dilindeki "debr kisan" (demir paranga) ve Gzak'rn konugmasrndki "hodtna" sozlerini anlamamrgtrr. Mtiellif Gzak'rn konugmasrnr kurarken, once Knez'in karrsrnr Trirk sozriyle adlandrrrr. Daha sonra rislup gegidinin hatrrr igin, bu soziin Rusga eg anlamlrsrnr kullantr: "Hoti", O, soz yeknesaklr{rndan kagmak igin srk srk e9 anlamlr sozlerdin istifade eder, Yazar Gzak'rn konugmasrnl tesadiifen parodilegtirmigtir, Kiyev'lilere "a"lan 'b" lagttran tayfantn 1185 yrlr mtinakagasrn-
124
daki durumunu bilmek gerekir. Kaybedilmig salalarda Gzak muhtemelen kendi durumunu bildirmig; Kongak'a Rus'la daha faal rniinasebet sistemini teklif etmigtir, igorlun darmadagrn edihnesinden sonra ortaya gtkan olaylar,. Gzak't savag ahlakt baktmtndan menfi bir kigi gibi gosterir. Kongak "kiyev ilzerina yilruyelim" diye teklif eder. "Orada martlup edilmig kan kardeglerimizin ve hakantmtz Bonyak'rn intikamtm alahm." (ipatev yrllrgr) Kongak 1184 yrlrndaki yay hadisesine gore ve igor'u onlarrn rizerine gonderdigine gore Svyatoslav'dan intikam almak istiyor. Bu davet Orta Qa$ cengaverlik anlaytgrna uygun diiger. $urastnt da belirtmiyoruz ki, bu Kongak savag alantnda yaralt . igor'u oldUrmeyip, onu yantnda gottirmtigttir. "\9zak; "sahipsiz kalmry yurtlanna baskn dhzenliyelim. Kadrn ve gocuklan esir edip, gehirleri yaQmahyahm"' "sahipsiz katmry yurda basktna haztrlanan algak olan kar' gadtr" Gzak'tn diliyle konugan asltnda Gzak igor'un 1184 yr' lrnda yaptrgtnl yapmak istiYor, "B6ylece iki kola aynldtlar. Kongak Preyoslava gitti, qehri muhasara edip, bilti)n giln vuruqtular." Digeri ise Polovesleri de Gzak arkastndan salarak, Piitivl'e ulagrp gehirleri harabeye gevirdiler. Obalarr yakrp ytkarak' Pu' tivl'in duvarlartnt ateglediler,..." (ipotev yrllrgr) igor Destanr'ntn XVl. astrdaki nushast bana oyle geliyor ki, "hoti" sozunde kesilmig, Mustensih bu iladeden sonra durmugtur. Hatrrlayalrm, "Boyan dedi: Svyatoslav'tn kang da Oleg'in kartst da". Bence M0stensih'i gagrrtan "Boyan dedi" ifadesi olmugtur. "Rek" (dedi) fiilinin arkastndan vasttalt ko' nugma gelmelidir. Fakat mtistensih mtiellif metninde Boyan'tn sozlerini bulamaz, DUgtinur ve bu konugma kaybolmugtur' diye bir kanaate varlr. Yalntz, muhterem ozan kendi konugmastnda hangi hakikat leri beyan etmigtir? Muhtemelen ata sozti geklinde herhangi bir gelenekli kelam soylemigtir. Hig guphe yok ki, bu kelam Knez igor'un esirligi, esirlikten kaqmast hallerine son verir ve
okuyucuyu eserin sonundaki tantanalt sahneye igor'un Rus 125
rllkesine donmesi sahnesine haz:rrlar. Mtjstensih lidersiz kalmlg halkr ve halkrndan ayn diigrniig liderin vaziyetini tasvip eden munasip bir mesel segiyor:
"Givdesiz bagtn hali harap". "Bagsz beden neye gerek".
AM|N AMIN giN ONHA AM|N
Lakin mristensih bununla da kanaat etmeyip, kendinden de ilaveler yapar:
"Aym gekilde de igorsuz Rus topragr!" Yani igorsuz Rus topragr bagsrz beden gibdir. Destandan 9u anlagrLyor: M0ellifin kgndisi de Boyan'r hig boyle "parlak" bir sonuca ulagmaya mecbur edememigti. Fakat maalesef suni gekilde metne sokulan Boyan'rn bu usandrran "mddrikliQi, bilmigliSi" iizerinde pek gok aragtrrmacrnrn igor'a olan bakrglarr gekillenmigtir. Aragtrrrnacllar kendi genellegtirici hiikrimlerinde mesela goyle bir rntibalagaya ulagmrglardrr: "igor diger knezlerden iyece farkedilirdi. Onu da ilave edelim ki o kendi Udel'ini genigtetmek vazifesini kargt tarafa btrakmaz, btittin Rus topragtm dilguntrd1!" (A.V.Pozdneyev)
Hern de bunu "yoldan gegen" tesadrifi bir adam delil, igor mevzusuyla rneggul olrnug onde gelen bir bilim adamr soy[iyor, Sorarrz: A.V. Pozdneyev'in bu "kesin" iddiasr neye dayantyor? Uydurma "Boyan bilmigliSine"mi? Yoksa klymeili kaynaklarda bu iddiayr destekleyecek tek bir belge bile bulmak
mtimkrin de$il. Knez lgor'un zikredildigi yrlhk rnalzemesini dikkatle aragtrran akademisyen B.A. Rrbakov kedi aragtrrmalarr sonunda gok krymetli bir neticeye ulagrnrgtrr: "igor Rus topra|tmn bir savunusucu degildi ve ashnda kendi gahsi menfaatlan adtna faaliyet gosteriyordu. " (54, 288). Boyle bir sonuca hayli evvel, henriz XVll, asrrda, tarihqilerin ilk defa bu Novgorod-Seversk knezi ile ilgilendikleri devirde ulagmak mijmkrindU. O zaman igor'a Mriellif bakrglnr, destanrn muhtevasrnr anlamak, XVl. asrr Mristensihinin ilavelerini mtiellif metninden ayrrmak kat kat daha kolay olurdu.
126
Destanrn
el
yazma niishast XVl. aslr Miistensihine son
sayfalarr eksik halde ulagrntgtl ve sonunu kendi bagtna yeni-
den yazmtgttr. Boyle karmagrk igin iistesinden gelmek igin onun ne yeterli tarihft bilgisi, ne de edebi kabiliyeti vardt. Ashnda bunlar ona hiqde lAzrm degildi. Onun vazilesi daha sade idi: Kopyastnt
grkardrgr eserin XVl. aslr okuyucusu igin anlagtltr vaziyete gelmesini sa!lamaktr. Destantn lallam kalmrg son ktsmtnda igor'un esirlikten kagmast anlattltr. "Zoren" Mijellifin fikrine gore kaytp sahife' ,prde, bu boliim knezin vatana kavugmast ve onun kurtulma' srndan dolayr umum halkln genligi tantanast ile tamamlantrmt9.
Aynt devirde giinde bir yaztlan savaq hikayeferi, adeta
kahramanlartn gerefine gekilen gilr0ltiilU nutuklarla sona erer' di. Boyle bir giizel gelenege kargt grkmak m0mkiin mtid0r? Kanaatimce ilavenin temasl boyle bir yolla meydana gel' migdi. Uslup yoniinden geride kalan metinden seqilen tama' men mristakil bir pargadtr. insana oyle geliyor ki, b0t0n soz' lerin baglart btiyiik harflerle yaztlmtgttr. Son satrlarda bu seving ve tantana nedendir? Mriellif zor bir igin iistesinden gelmek 0zere oldulunu anladl$r igin bu gekilde haz duymug olmasln' Yoksa m0stakil yarattcrltk onun kalemine boyle bir heyecanlt yureklilik mi verir? Yalntz bir gey gok agrkttr: Son sattrtn kulak irrmalayan gtiriiltiisii, eserin ince, zarif, ahenkli yaptslnt da$rtrr. Bu son sattrlar "simli orkestra igin konser" in finalindeki gey' ler kadar manastz ve finigte sonuncu gelen maratoncu gere' fine seslendirilen tantanah musiki yahut ona verilen gampiyon'
luk miikAfatt kadar gtiltingttjr. Miiellifin kendisi igor'un hesabtna boyle bir sonuca ulaga' mazdr. Qiinkti o her kimse igor'un asrl deferini biliyordu. Miistensih ise kesin biliyordu ki, eski donemlerde edebi 127
eserler yalntz Rusyanrn en muhtegem hizmetkArlarrna verilirdi. Onun d0gtince yon0nii kolayca izlernek mrimktin: Kiyev'li ya-
zar esash bir sebebi olmug ki, igor'un hayatrna
mriracaat
etmigir. Muhtemelen 9u sebeb olan sonucu sahifelerde aksolrnugtur. Belki sonunda igor briyiik Kiyev knezi olur ve kafirlere kargr kazandrgt galibiyetlerde kendi adrnr gohrete ulagtrrrr. Elde olan metin yalnrz bir pargadrr. Rus topragrnrn savunucuiarr hakklnda olan asrl hikayeye girigtir. Muhtemelen igor esirlikten kagarak yeni bir ordu toplar, kafirleri darmadalrn edip, dedelerinin intikamrnr ahr. Mes'elenin mantrll budur. yoksa herhangi bir knezin bagarrsrz yririiytigrinri tasvir etmek u!runda kelem oynatmaya de$er miydi? XVl. asrrn Mtistensihi drigriniir, Boyle drigrirrerek de toplu olarak igor 'Rus topra{tmn savunucusu"
haline getirilir. Sonraki metide "savunLtctJ" mevzusuna devam eder. Gokte gilneg nur sagtyor, Knez igor Rus topra$rndadrr. Dunyamn sahilinde Rus ktzlan gark okuyor Ses/ez, seddlan denizden atlaytp Kiyevde durur. lgor Borigev yokugundan Mukaddes Dirogoga kilisesine gkmaktadrr.
$imdiye kadar aragttrmacrlar, igor'un yrlhklarrn verdi$i bilgilerin aksine, esirlikten kagtrktan sonra Novgorod-seversk'e degil, Kiyev'e yoneldi$ini anlamaya gahgmrglardr. Fakat drigrintirsek, Destanda onun Kiyev ile ilgili kayrtlan hakkrnda tam bir soz soylenmemigtir. Kendisi yaratloh$a bu kadar heves eden bigare Mristensih, knez igor'un hakiki unvanrnr, yerini, yurdunu nasrl belirlesin ki? Elbette kendi grighi mantr$rnr igletmeliydi. Ve Mustensih baglar mantr$ryla dilgiinmeye: Svyatoslav Kiyevski igor'un ve Vsevolod'u "o moi stnovge", yani "ojlum" diye adlandrrrr. (XVl. asrrda artrk kullanrmdan grkmrg, "stnovge" terimi hig de "ojul" de$i, "kardeg gocu{u, amcaojlu" anlamrndadlr. Fakat Msrltensih bunu bilmiyor.) igor'un babasrnrn adr nedir? Svyatoslav. lgor Svyatoslavig. Bu kayrttan kolaylrkla anlagrlryor ki, "geng" igor biiytik Kiyev knezi ile hangi akrabalrk iligkisindedir ve onun babasrnrn evi nerededir? Elbetteki Kiyev'dedir. Mustensih boyle drigiine128
rek rahatlar. Allah'a gfiktir bu mesele de hallolundu. Kahramanrn asrl yagadrgr yer bulundu. $imdi sizce esirlikten kAgan yigit o$ul kendi miibarek ayaklarrni nereye yoneltmelidir? E!bette babasrnrn evine.., Dostumuz m0stensih muhtemelen boyle d0g0nmrjgtiir, Onun igor hakkrnda olan diger kaynaklardan haberi yok idi. O yalnrz destandan aldrlt malumatlara dayanryordu. Kendi faraziyesini yrlhk edebiyatrnrn tahlili vasrtasryla yoklamayr [izumlu gorrni.iyordu. Onun destana bakrgr bizimki gibi degildi. O, tedkikat yapmtyordu, okunursa yeterliydi, Fakat igor Kiyev'e ' "ata evine" yonelmekle, o tuhaf bir yanlrga yol agar. Borigev yokugu ile Biiytik Bozktrdan de!il, Rusya'ntn derinliklerinden gelen yol geger. Esaretten yaya kagan igor Borigev yokuguna ayak basmak igin Kiyev'den boydan boya gegip gelmeliydi.
'
"Strant radi, gradi veseli" ("koyler sevingli, gehirler 9en")
Gririildeyen Aliterasyonunda ra-ra-ra sesleri, galiplere yakrgrr yuriiyrig sesi ile rnana ve musikinin b0tiinlegerek okuyucuda bayram .havast meydana getirir. Yiiksek tisluptur. Kahraman zalerle dondi.igiinde yahut oliimciil tehlikeden kurtuldu!unda drigtin dernek kurulur. Halk kendi sevincini izhar ediyor. Bu yrllrk hikAyelerinin eski ananevi detayrdrr. ipotev yrllrgrnda buna deginilir. "Bu kurtulugu Tann, Cuma gilnii akgam ilstil- yarafi. _Yalnrz bayna yayan yapldak tam on bir giln yolLgtrfiyerek Donets gehrine geldi. Oradan da kendi Novgoroduna vardi. Herkes onun geligine sevindi. Novgoroddan kardegi Yargslav'tn yailna yani Qernigov'a gitti. Ondan yardm istedi Yaroslav onun geligine sevindi. Yardrm edecejine dair soz verdi, lgor oradan da Kiyev'e bilyilk knez Svyatoslav'a geldi. Svyatoslav da onun geliqine sevindi, diinfirii Rurik de gok sevindi." ipatev yrllrgr bu sozlerle bitiyor, Kaydedelirn ki yrlllkta higbir ibadetten bahsedilmez', igor kendi zaruri ihtiyaglarrnl gider' mekle megguldi.ir. Yrlhktaki hadiselere dayanan malumat higbir guphe dolurmaz, gidigatr mantrklrSrr: Bozktr-Donets-Novgoroo' Qernigov-Kiyev.
Ciddi tarihqi yrlhk yazanil yalnrz bir geyde kusurlu saya' bilir: Hristiyan menhametinde. Ytlltk yazafl (-rahib) hadiselerin 129
\ gen" ifadesini biittin bu olaylart bilmeyen bir adam kullanabi-
arkasrnda, Miiellifin gordiigii diigiincenin m6n6stnt goremiyor. O, igoru Pereyaslav knezli$indeki talandan 6t0rti Hristiyan tarzr krnar. igorun Polovesler lizerine namert basktnt ise onda oyle bir iiziintii uyandrrmryor. Hig tesad0{ degil ki igor Kayala sahilindeki acr monolo$unda hristiyanlara gok zulum etti$ini hatrrlryor. Bir tiir vicdan azabt gekiyor. Bundan dolayt da Allah onu cezalandrrmrgtrr. Ytlhk yazanntn gor0gfine g6re, Polovesler, igor'un ewelkl giinahlart igin Allah taraftndan gonderilen bela ve felakettir. Fakat giinahkar ezeli sugundan temizlenir ve Allah taraftndan atfedilir. Evine aydan an, sudan duru gifa bulmug olarak
lirdi.
doner.
Novgorod ehli onun geligine gok sevinir, Muhtemelen guna sevinirler: igor kendisi aradan gtkmtg, onlartn binlerce olullart, kardegleri ve atast yabanct topraklarda kalmtg, oleni olmtig, kalanr esir drigmtigtilr. igor'un kardeginin oglu, Qernigovlu Yaroslav da gok sevinir. Herhalde,'voyavodast Olestin Oleksig
oldilri)ldrigii ve ordusu yok edildigi iqin gok sevinir, Svyatoslav Vsevolodig ve onun d0ntir0 Rurik de sevinir. Nasrl sevinmesinler, igor'un hatast ytiziinden onlar Perevaslavl yaktntnda gene (66gakla kargrlagmll ve Poloveslerin oldi'iriil' drikleri ve esir aldrkiarr Ruslan saymtglardtr. Dogrudan dog' ruya sevinilecek hadisedir. Bir de igor'un tarnahkArhgt onlartn butiin planlarrnt alttist etmigtir. Svyatoslav, lgor'un darmada$tn edildigini ve esir altndrgrnr tuccarlardan igittiginde g0ya goyle demig: "igor'un etinden gok gekmig olsam da, qimdi o kardeqime actyorum." Svyatoslav rezil olrnug, miskin knezle kargrlagtr!rnda ona acrr. Onun kurtuluguna sevinebilirdi de, Fakat bu actma duygusu, giigltiniin zaytfa duydugu actmadtr. Kara talihli igor'a yalnrz actmak mrirnkiindiir, Yaztk ki bu onun btiyiik knez ol' mak ulrunda gosterdi$i son gayretti ve bir daha boyle bir frrsat ele gegmeyecekti, Fakat ytlltk yazart igor'a ne kadar acryarak baksa da, Vicdant buna elvermedigi igin, igor'un dbnrigiin0 Ruslar igin btiytik bir sevince gevirmesi mtimk[in de$ildir. "Rus toprajtntn kahramam kapt-kapr dolagtp yardtm diteniyor." Bu abes de$ildir ki. Yrllrkta tasvir edilen seving duygusu ise buttin halktntn de!il, sadece gahsi akrabaltk hissidir. "K6yler sevingli, gehirler 130
t .,
:
I
I ,4,
il
I
Lavrenti yrlhfrnda ise sevingten hig bir iz yoktur. O goyle kuru ve iggiizar bir malumatla bitiyor: "lgor Poloveslerin elinden gu gekilde kurtulurdu. Allah miimini darda brakmastn, bakglanm ondan uzak tutmastn, onun dualannt igitsin." ilave: Genel hristiyan sevinci XVl. astr kitapgrsrnrn gok iyi bildi$i konu idi. Ug yiiz yrlhk esaretten kurtulmug hus 0lXesi, Uu yOce duyguyu hissetmigtir. Halkrn sevincinin edebiyattaki iladesi oyle srradan bilinen bir hal almrgtr ki, mallubiyetten bahseden hikayeyi aktaran Mtistensih, daha gok galibiyet haberlerine yakrgan tumturakh ibareler yazmak karanna varmrgtrr, Destan, Xl, asrr knezlerine kahraman Yaroslav'a yi$it Mstislav'a Rusyayr yumruk haline getiren, birlegtiren knezlerin 9anrna alkrgla baglar, Mtiellif kendi topra$rna felaket getiren, nifak sokan gegmig devirlerin ve o gilniin bazt knezlerini onlarla kargrlagtrrrr. Boylelerine beddualar edip, alkrglamaz. M0ellif, Vladirnir Monomah'r bu gekigmelerde sebep kabul eder. Koca Vladimir'den bu gtink0 igor'a bir gizgi geker, Aragtrrmacrlar bu yakrnltkta muhalelet bulmuglardtr. Hatta Miistensih de zannetmigtir ki, Boyan'rn eski knezleri tarif etti$i gibi, mtiellif de bugrink0leri tasvir etmek istiyor. O bu baglangrgdan dairevi kompozisyon igin istifade ediyor ve eser daha gok formtillere benzeyen giirUlttilU alklglartn seiJalart alttnda sona eriyor: Eski knezlere manzume s5ylemiqiz, gimdi de Gengtere manzume diyetim, helal olsun igor Vsevolodig'e meqhur Vsevolod'a! Yagasrn kafir ordulan ile, hristiyanlar uQrunda D5vilqen knezler ve Druiina (ordu)? Boyan'rn koca Yaroslav, yi$it Mstislav ve geng Roman Mistislavig'i anlatma sebebi anlagtltyor. Fakat genglerin hareketlerine niye alkrg tutuldugunu anlamak mtimkrin de$ildir. Hangi hrjnerlerine dayanarak? Pek anlagtlmtyor? .., itt< Oeta, metinde "hristiyan" sozti geqmektedir. $uphesiz ki bu, XV. -XVl. asrrlarda yaprlmrg ilavedir. Destantn zama' nrnda, .baqka gekil, yani "kristiana" (giftqi koyltiler) ifadesi kul131
lanrltrdr. Ve nihayet finalin son akordu: "Helal olsun knezlere ve Drujina'ya (ordu) Amin." Garip bir rgrk g0lesi, Miistensihin asrrlarca karanlrkta saklanmrg yiiziinri bir anda agrga grkarrr, Bu mrsralar onun knezin 0nii dtigrincesine olan asrl bakrgrnr gosterir, (Biz artlk biliyoruz ki, bu gohret nelerin hesabrna elde ediliyordu.) O, igor'un gelecek galibiyetlerini yalnrz farz edebilirdi, Fakat artrk iyice biliyordu ki, onun bir savag tecrtibesi facia ile sonuglanmrgtlr.
Mristensih'in yagadrgi devirlerde de gekigmelerden dolayr binlerce insan helak olurdu, O uzun yrllar boyunca suretini gogalttr!r eserlerden, knezlerin gohretlerini binlerce koyltiniin kanlarr ve canlarr pahasrna elde etttigini biliyordu. Ve o, pengeleri rizerinde kalkrp yiiz0nri gormedi$i igor ve Vsevolod'un hareketine ne kadar "helal olsun" "var olsun" diye balrrsa da, gimdiye kadar kopya ettigi, igor'un kana bulanmrg Drujinasrnrn (ordusunun) feci akibetini tasvir eden satrrlarr unutamazdr.
... At trrnaklarr altrndaki kara toprak kemikle ekilmig, kanla sulanmrgtlr.
.., Orada yetmeyen yalnrz kanh garap idi. Kahraman Ruslar ziyafete ba9 e$diler. Drintirleri igirip, kendileri ise Rus topralr
ulrunda baglarrnr verdiler. ,., Fakat igor'un cesur ordusu bir daha dirilmez...
zrddiyet baglacr l(yoksa, ise) "i" (ve) baglact manastnda kullanrlmrgtrr.
Destanda bu iki baglag aqrkga ayrtlmtgttr. "A igor Knyaz poskogi gornostaem k'trostiyu i belm go' golem na vodu. V'vriesya na br'z komon skogi s'nego bostm vl'kom' i potoge k lugu Dontsa i polete skolom pod' m'glami, izbivaya gusi i tebedi zavtroku i obede i uiina..."'
Destanda bir defa olsun "l" baglayrosr "a" yerinde kulla-
nrlmamrgttr. Ashnda buna hig ihtiyag da yoktur. Her iki ba!' lacrn metne denk birer unsur gibi igtirak ettidini gortiyoruz. Destanda 'f" ballaytctst 88, "a" ballaytctst ise 55 defa kullanrlmtgttr.
N.M. Dilevski bu garip hadise hakklnda bir bir ciddiyetle yaztyori
"Bir tesadlfte "a' baglayrcrsr birlegtirici manada kullantl' mrgtrr:""knyazem slava a druiine"'il7, 241). Burada bagka bir gey garipdir. Sorulabilir: Nigin bu meghur yalnrz "a" yt oldugu gibi, yani zrddiyet ballaylcrst manastnda kabul etmek istemiyorlar. Qtinkti o zaman goyle bir ifade allntr:
"Knyazem-slava, a druiina'amin (knezlere g6hret; druiinaya rahmet/ Olmek manaanda/!) Boyle bir gey idrakli guurlu alirnlerin kalastna yatmaz' Buna kesinlikle yol verilmez! Slavyen edebiyattntn iftihar kaynallnt, gaheserini boyle bir kiifiirle bitirmek. Aslal En iyisi, bu lanet gelmig "u" yt "i" ye gevir, izahtnt sonra buluruz!
Amin!
Amin!
Her bir dua, her bir dini metin, b0t0n kahramanlrk destanlan "Amin!" sedasr ile biterdi. Musin Pugkin Destanrn son ifadesini goyle bolmiigtiir: 'Knyazem slava o drujina! Amin." ve tercrime etmigti: "knyazem slava i drujina! Konets." (Helal olsun knezlere ve drujinaya! Son,") Sonraki terci.imelerde de bu bolug ve terci.ime esas alrnmrgtrr.
Musin Pugkin kendi negrine yazdrgr onsozde gunu kayde. den "Bazt yerler, aydtnlatilmadan kalmgilr. Butiln iyi niyet sahibi okuyuculardan, Rus s6z sanailntn bu eski pargalannt izah etmek igin, Rendi kayrtlanm bana g6ndermelerini rica
ceden beyine yerlegtirilmig inang. Dahi eser ciddi ve kaltcl olmaltdtr. Her tiirlii sapmadan' sr.is ve zarafetten uzak, Burada ise pis zarafete benzeyen bir eda ile d0nya giirinin en dAhiyane mtsralartndan birini mah' vediyorlar.
*
Tr:rciinre: "Krtez igor isa sincttp gibi kcnrlisini sttldt kuntgltit tte beynz kn gili St,tttytl, ltiidi rttrr ue lr.tz kilrt gibi rtttan itili. Donets Eayuwt diittdiiiii oltrp brtlutlnrn krtnstr, srtbtt1 rluncgi, giirrtliiz pe ikgim
silyi.
ytie ,togruiagtr
ediyorum.
iyi
,,. Femidanrn gozlerini baglryorlardt ki, onun baktglarl sa' yrsrz hakikatlere taktlmasrn. Qiinkii hak, hakikat birdir o senin kalbindedir. Diizgrin karart yalntz o sana gosterebilir. Bu hakikati kesin inang diye adlandtrtrlar' Yahut daha dolrusu, on-
niyetli okuyucular girndi de itiraf ediyorlari Burada "a" 132
zrc
Stlitt
yemegi iEin kttztli'tt'tilrntdflrr
utrdt.".
133
Hiq bir vakit edebi gohret arzusunda olmayan, esrarengiz rahibin kalemi alttndan tesadrifen grkan bu mrsra ("knezlere g6hret, drujinaya rahmet') slavyan krzrl soziinijn demir tacrnda biricik bir elmastrr. Yfizyrllar, bin yrllardrr zalim askerler "bozkuftlar gibi bozfurlarda vunJgur" kendilarine geref, knezlerine gohret kazanrrlar."
"Zadongina" mriellifinin elinde "igor Destantntn" tam niishasr vardr. Umit edilirki, Zadongina'ntn sonuna dayanarak igor
yanryor.
Gariptir. eser Rus halktntn bOytik zaferi hakktnda tantana ve, m€dihle_rle de$il, kederli bir sonugla biter. Dimitri Donskoy'un dovtigten sonraki konugmast: "Ve bllyiik Knyaz Dinitri ivanovig dedi: Kardegler ve Boyarlar, geng knezlert Kardegler, siz Don ile Dnepr arasrnda Kulikov bozktrtnda, Nepryadve gaytnda Rus topra$r ve hristiyan dini ugrunda cantntzdan, bagtntzdan oldunuz.
destanrnrn hakikatte nasrl bittigini o$renmek miimkiln olur. Zadongina gark Slavyanlan ve onlarrn m0ttefikleri Litvaftlann birlegmig kuwetlerinin Mamay Han 0zerindeki galibiyetlerini anlatrr. Bu galibiyet Ruslarda kendilerine btiyiik bir g0ven yarattr. O ilk defa hissetti ki, Tatar gUc0nti yenebilir. Bak gimdi hakikaten de hristiyanlar ulrunda "kafir alaylart ile vurugmug". Dimitri Donskoy ve onun silah arkadaglarrna medhiye soylenseydi belki de yerinde olurdu. BtiyUk knez Dmitri Donskoy Rus topra$rnrn kahramanr. Rus semasrnrn gtinegi diye adlandrrmak hakkrnr kazanmrgttr. Harekatrna destanlar dliztilmesine, kahramanlr!rnrn tasvir edilmesine layrkdrr. Her halde ferahh bir destan gibi soylenen "k6yler sevingli, gehirter gen" ifadesi hakikaten "igor Destan!"nda, olsaydt, "Zadongina" mUellifi mutlaka ondan istifade
Kardeglerim bana bu gtintime ve sabahlma haytr dua edin, giinahlanmr ba$rglayrn. Gidelim kardegim,knez Vladimir Andreyevig varahm kendi do$du$umuz toprala, mtilk0mtize sahip gtkaltm, onu namusla idare edelim. Kardeg biz gerefinizi koruduk, adtmtzt yiikseklere grkardrk. Allahtmrza giiktir olsun." Vatan kurtanctstntn bu sozlerinde ne kadar kabiliyet ve ciddiyet var. O vatan sevgisi ve kargthkstz hizmeti ilan etmiyor, Bu sevgiyi yalntzca hissetmek miimktindtir, onu da duymak mtimkrin ki bu dog09, taht ve tag ugrunda ve mutlak hakimiyet igin degildi, Bana oyle geliyor ki, igorun tovbe konugmastnda da ev' velce Boyan'tn igaretiyle sezilen bu hakikatler soylenmigti. O' rada muhtemelen 9u sozler de vardt: "Ba!rylayn gilnafumt
ederdi.
kardeqler..."
Dolrudan da destanrn sonu "Zadonqinaya" daha gok yakrgrr, En k0gtik detaylarda bile "igor Destant" nrn poetikasrnr taklid eden Sofoni'nin eline boyle bir frrsat diigseydi, kendi eserini, daha lAyrk, tantanalr bir sonugla, bitirmig olurdu. Lakin Sofoni bu imkAndan mahrum idi. Muhtemelen onun elinde olan ntishanrn son satrrlarr kederli bir rnuhteva tagryordu. igor'un yegane dinleyicisi ona esaretten kagarken yardtm eden Poloves Ovlur idi. Onlarrn yolu doviig meydantntn yantndan gegerdi ve acr hatrralar, pigmanlrk knezi yrirek sozlerini demeye mecbur etmigti, Destan da muhtemelen igte bu sozlerin hatrrrna yazrlmrgtr. Manzumenin en gtizel mrsralarrdtr. Onun tesir gticti oyle briyiiktrir ki, Zadongina'nrn mriellifi bu mtsralart kendi eserine uydurup aktararak Zadongina'nrn estetik yonden en giiclii hissesini yaratmrgtrr. Qilnkri bu pargada dramatik hakikaten rgr$r 134
MAKSATLT $AH|T irAOeLEni (ilaveler, Tarihi Malumatlar) Burada, Furili Herodot, zaman insan arzulartnt hattralardan silemesin, boylece de hem h0kiimdarlbrtn hem barbarlartn gosterdigi btiy0k ve mucizeli cesaretler kendi gohretini kay' betmesin diye duyup ogrendiklerini anlatacak.
Herodot
135
ytikselmesini da$rnrk komgularrnrn bir griglii el altlnda birlegmesini istemiyor. Srbi Han onun krzr ile evlenseydi, imparator ister istemez ona yardrm etme$e mecbur olacaktr, Bu devirde Orta Asya'da Trirk Hanlan giiql0 taraf olarak
nixan 626 yrhnda Bizans Hazarlarla, Araplara kargr ittilak kurar. Bu ve sonraki asrrlarda (Xll. asra kadar) Bizansrn siyasi hayatr gdgebe Tiirkler siz tasawur edilemez. Vll, -Vlll. asrrlarda glaka genigler ve saglamtagrr) AEAns,Uir 'manada, g0ghi Hazar devletine bagh vaziyette dii$dr, l.iazar saglam bir kalkan gibi Bizansr Arap tecaviizlerinden korur. Bizans imparatorlarr Hazar Hilkrimdarlarrnrn krzlarr ile nikahlanrrlar.
ll. Justinyen Hazar hakanrnrn krztyla evlenir; yeni gelin hristiyanh$r kabul edip, Teodora adrnt altr. ll, Tiberi de hakan krzr ile evlenip 708 yrilnda Hazar memleketinden iKonstantinopol'e, Hazar ordusu ile birlikte gelir. V.Konstantin'in (741.775) karrsr da hakan krzl idi. Hristiyan adr irina idi. Onun oglu imparator lV. Kev tarihte "Hezer" adt ile gohret kazanmrgtr. lX, asrrda Bizans imparatorlan saray yanrnda Hazar muhalz alayr tegkil ederler. Birgok Hazar askerleri savaglarda dikkat gekerek, imparator ordusuna inzibati iglerde yriksek nitbelere gelmiglerdir. Mesela, KrnmI Vardanios Turkos, Anadolu'ya strateji uzmant olarak tayin edilmigti. Anlagrhyor ki imparatorlann karrlarr da Bizans da savaghizmetinde olanlarrn yiikseligi igin ellerinden geleni esirgemiyorlardr. ... Turklerde siilale nikahrnrn gok eski gelene$i vardrr. Qin imparatollug,unun derebeyi, Uysun hiik0mdarr impartorun kr zr nr almrgtr, (lll. asrr). O vakitler Ttirk hilkrlmdArlan nadir hallerde boyle g-erefe layrk gortilrirlerdi. 630 ythnda bUyiik hakimeyete can atan Srbi-han Hun imparatorunun ktzrnr ister,imparator bunu reddedip der ki; Tyuk (Tiirk.O.S) evi gim{i kiigrktrr, xrmin hakan otacagr henriz halledilmemigtir. Boyle bir vaziyette evlenmeyi d0giinmeye deger mi? Hele kendi oymaltnr idare edebilsin ve birbirine hricum etmesin. (A. Bigurin) Bu cevaptan anladrgrmrza gore, imparator Srbi-han'rn 136
kabul edilirdi. Buna gore So$di hfikilmdarlarr T0rk gehzade ktzlarr ile evleniyorlardr. 518 ythnda Hakan Hun $ah Orta Asya htikumdarlarrnr kendine tAbi krldr. Onlara diz goktiirdtikten sonra krzrnr bu beylerden en grigl0stine-Semerkant htikiimdarrna verir. Bu hadiseden daha ewel ise Hakan Daton /575 yrlrndan 603 yrhna kadar htikrimdarlrk etmigtir) bu usulle So$di H0kUmdarr Tay. ce'yi "ehlilegtirir", Diplomatik nikAhrn bu usultinde (grigliintin ktzt derebeyine hanrm verilir.) Madergahhk (matriarkal) ideolojisi, daha dogrusu onun kalrntrlarr, kendi aksini trulmugtur: Ailenin reisi kadtn idi. Evlatfarr da ana nesline m€nsup saythrdt. "O|ul-ananrn evladrdrr". Tiirk soz0 de bu gorugri (fikri) destekliyor. Tijrk hatunun o$lu hangi rilkeye, hangi halka rehberlik edece$iyle baglr olmayarak,ana nesline, annesinin mensup oldugu halka sadakati ile segilir, ana soyunun rnanfaatlerini korurdu. Buna gore stilale nikahlan uzak maksatlar hedefleyen siyasi birer akit idi. Ttirk cemiyetinde kadtntn genig haklart vardt. O tayfantn ve devletin idare olunmasrnda faal olarak igtirak ederdi. Araplarla birlikte Orta Asyaya gelmig olan islAm siilAle nikahrnrn ahengini bozdu. Htiktimdartn kartsr, haremdeki cariyelerden biridir. Onun higbir selahiyeti yoktur, Mi.islfiman hiikrimdarlarr kendi krzlarrnr kafirlere vermiyorlardt. Fakat bagka dinden olan kadrnlart kendi haremlerine dahil ederek, buna hig bir siyasi ehemmiyet ve mana vermiyorlardt. Kadtn galibin ganimetidir. Maglup olantn verdigi haragttr. Miisl0man Trirkler yeni ideolojiyi kabul ediyor, lAkin eskiden ve bi,isbtit[in kagrnmtyorlardt. Bunlan birbirine daha uygun hale getiriyorlardt. Mi.isliiman hanlart zayrf d0gmanlartntn ktzlarlyla evlenerek .tizerlerinde siyasi tisttinl0k kuruyorlardt. XlV, asrrda Trapezund (Bizans'tn k0ztik Asya'daki arazisi kendisinin son buhrantnr gegiriyordu, Bir vakitler herkese meydan okuyan bir rnemleket can gekigiyordu. $irndiki Trapezund
yalntz bir geyle gtizelligi b0tun garkda dillere destan olmug 137
krzlarr ile ovtinebilirdi. Trapezund kendi meghur grizellerini fid-
ye vermekle farz olunan zorbalardan cantnt kurtarmaya
ga-
hgryor.
J'rapezund'un en tehlikeli komgusu, Akkoyunlular Devletinin htik0mdarr Ti.irkeli Bey 1351 yrhnda geng impartor lll. Aleksey Kamni'nin bacrsr Mariya ile evlenir. 6biir baosrnr 1358 yrlrnda Helbin vilayetinin emiri Han Omer ahr. lll. Aleksey daha sonra
bir krzrnr Han Omer'in oglu Stileyman Beyi, di$erini ERZURUM emiri Ersin'e, 0g0ncri krzr Yevdokina'yr Limni'ya Emiri Taceddin'e, dordiincfisiinii ise Tiirkel'in torunu Kara Yoluk'a varir, Bu fidyelerle omrrinii miimkrin oldu$unca uzatrnaya gaIrgrr Trapezund.
Arap-Selguk birliginin 300 binlik ordusunun kargtsrna gtkartan gey bu de$ildi, Bu savag 1125 ytltnda Tbilisi yolundaki Dibgori bozkrrrnda bag g6stArmigtir.
cO9EBELER vE RUs ToRK|NLER, TORKLAR
gibi soylenen garhk iinvanrnda ve vatan hasretinden bagka David'in bagka bir geyi olacalrna inanmryorum. Vatan ise
Hristiyan Ruslartn gogerlerle m0nasebeti sistemli bir stra yonUyle Bizans varyantrnl hattrlattr:Eklemeli alAka (savag ittifaklarr, ayil ayn hiik{.imdarlar yantnda Tfirk alaylart; Rus 9ehirlerinde Ttirk yrgrlmalart) farkt Rus Udel knezliklerine parqalanmrg, Bizans tek pargadrr. Bunun igin Rus knezlikleri T0rkleri bir nevi derebeyi geklinde.baglamrg idiler. Knez nikahlart da bunu isbat'eder. Udel knezleri Ttirk gehzade ktzlart ile evle' nirler ve gogebe Tiirk hrik0mdarlartntn yardtmlna yaslanarak Rusyadaki arazilerini genigletirlerdi. Bu nikahlar uzun srjreli harbi ittifak iqin en itibaril felg idi. Kendi ktztnt kocaya vermig nesil, tayfa kneze kendi akrabasr gibi baktyor. Onun arazisine hticum etmiyordu. Aksine laztm oldu$unda onun yardlmtna geliyordu. Rus "kilreken" de kendi strastnda "hQrmete hiirmetle" cevap vermele borglu idi. Torkinler, yeni kadtntn akrabalarr Ttirklerde hususi imtiyaZlara ve huhuka sahip idiler. Onlar kocanrn akrabalartndan yaktn saytltrdt. Bu anane yaktn devirlere kadar yagamakta idi, Grodekov'un yazdrlrna gore Kazaklar bir nesil halinde gog ederlerdi. Bagka nesil ve tayfalardan yalntz kadtntn akrabalartnt yani Torkinleri, bir de gi.in' delikli galrgan fakirleri kendi koylerine btraktrlardt.
ayaklarr altrnda tekmeleniyordu, vatantn namusuna satagtltyordu. Fatihler Kutaisi ve Tbilisi ahalisini bagtan baga m0sliimanlagtrrryorlardr. Boyun eimeyenler mahvediliyor, havuzlar Hristiyan kanryla dolduruluyor ve iginde keyifle y0ziiltiyordu. Mriskjman zoru Kafkastn Hristiyan medeniyetlerini ve bu halklarrn kendisini oliirnctil tehlike alttna almtgdt, Yok, Tamah kazanq gevki degildi. Artrk Hanr 45 binlik Krpgak Ordusu ile
Kadtntn akrabalartnt Turkler "Torkin" diye adlandtrtrlardt. Bu soz Rusgantn gramatik tekam0lii neticesinde "Torki" geklini almrgttr. Kendisi "IJz" adlandtran gogebe tayfayr yrllrklar boyle adlandtrtyorlardt. itt Oefa 'Torki'adtna gegmig zamanlarln manzumesi" nde rastltyoruz. 985 yrlr hadiselerinden bahsedilen boltimde aynt yrl Vladimir Svyatoslavig kendi amcast Dobrinya ile Volga
138
139
Fakat islAmiyeti kabul etmemig T0rkler halen bugiine kadar
eski stilale nikahr gelene$ine ("guglunun kz zayta
hantm
verilir.') riayet ediyorlar. 1124 yilnda taht ve tacr elden giden (Grircistan'r Araplar ve Selguklular iggal etrniglerdi.) Gtircil garr lV. David Krpgak Hanr Artrk'rn krzrna diin0r gonderir. Rus yrllrklarrnda Artrk Han, Otrok, Ortak Grircti yrlhklarrnda ise Atraha diye anrlrr. $air Maykov adh ganh Krpgak Hanrndan bahseden yrlhk efs6nesine dayanarak kendinin meghur "yemgan" baladrnr yazmrgtrr. Artrk Hanrnrn krzrnrn asrl adr bizce malum degildir. G0rcti sAlnamesi ise onu Gurandokta diye adlandrrrr. Qok muhtemel ki bu Farslrlarrn Trirk gehzade krzlarrna verdigi ananevi addrr. Turan-dahler-"Turanlt ktzt" yahut "Turan ktzt", Xll. astrda Glircistan ve Ermenistanr kurtaran krz Kongak'rn oz bacrsr idi. $imdi bunu anlatmak gok zordur. Krzrnrn saltanatr elden giden gara hanrm vermeye Hant mecbur eden ne idi? Yazar K. Gamsahurdia romanrnda gunu iddia eder: G0ya Artrk Han, David'in altrnrna tamah edip onun kolesi haline gelmig. Ancak, istihza
Bulgarlarrna baskrn diizenler. "A torki beregom privede ne konih" ("Torkler ise sahile at belinde geldiler') Lakin Rus knezleri ve Torklarrn ilk dela beraber igtirak ettikleri i9 hakkrnda hig bir gey denmiyor, Sonra yrllrklar Torklartn Pegenek, daha sonra ise Ktpgak hamlelerinin kargrsrnr almakta Rus knezlerine yardtm ettiklerinden bahseder. Xll. asrr yrllgrnda bu hadiseye baglr olarak TUrk knezi "Kuntuvdt"' zikredilir. Svyatoslav Vsevolodig knez igor'un amca ollu yanhg bilgiye dayanarak Giindogdu'yu hapsediyor. Giindoldu yigit ve Rus'a sadtk adam oldugunA gore obiir Rus knezleri onu mildalaa ederler. T0rk arkrabalar da yardtma gelir, Grindogdu'ya eziyet ettikleri igin Kiyev knezligine hticum ederler. Giindogdu Rurik'in taraftna geger. Rurik, Rus gayt sahilindeki Dveren gehrini ona verir. Gogebelerin Kiyev devleti arastnda esaslt mesken tuttuk' larrnr isbat eden hayli belge var, Toponimika (yer adlart) bundan haber verir: Torginova gehri, Torok koyii (Harkov vilaye' tinde), Torg, Torgin ormant, Topganka gayt, Torgitsa koyti, Torge gayr, torgitak tepesi (Kiyev vilayeti), Torgin gehri, Torgits koyti Torkov gehri (Podolya'da) vs. Porosyedeki Torgesk gehri Udel Devri knezlerinin herbir gekigmeleri tarihinde diger Tiirk meskenlerinin rnerkezi roltin0 oynar, Tiirkler yalntz onlartn adtnt koruyup saklamtg gehirlerde yagamryor, Gtiney Rus gehirleri ve kasabalartntn kartgtk aha' lisinin esaslr bir ktsmtnt tegkil ediyorlardt.
oiloe nirnn
$AH|TLIKLER|
Hayrete gayandtr ki, Xl-Xll, astrdan bahseden ytlltklarda Rus knezleriyle Tork ktzlartntn nikahtndan soz edilmiyor' Torklar artrk bir nevi "bizimkilegmigtrr." Ancak bu siik0tun bagka sebebi vardt: Knez ktzlart derebeylerine kocaya gidiyorlardt. *
Kutttttzrdt:
Kiitlogin'urnt lttt,rtlutulttiur. 140
Polorrr's
llattt Kun4tg tsltttdt Giirtttgtk.
LAkin maalesef, yrlhklar tAbi olarak yagayan Tork liderlerinin nikahrna ehemmiyet vermiyorlardt. Xll. asrrrn knez saraylartnda Poloves gtizellerinin peyda olmasr ise hususi olarak kaydedilir. Pegeneklerin maglubiyetinden sonra Gtiney Rus bozktrlartnda hakim olan Ktpgak tayfalartntn reisleri ile Ruslar hevesle anlagma yaptyorlardt. Bu Xll. asrr tarihinde Ruslarla Krpgaklar arastndaki sfilale nikahlan hakktnda zengin malumat var. Miibalagasrz demek rnumkOn ki, Kiyev Rusyastnda en n0' fuzlu knez nesillerinin hemen hemen gogu Krpgaklarla kan akrabasr idiler. "Sciz" iln kahramanlart Olgoviqlerin soy a!acrna bir goz ataltm. igor ve Vsevolodun damarlartnda Krpgak kant akar. Ytlltk' larda onlarrn kiminle evlendikleri gosterilmiyor. LAkin rnalurndur ki, igor'un oglu Vladimir esirlikte iken, Kongak'tn ktztnt almtgtt. V,A. Parhomenkol "Yt\hklarda Poloves destantntn izleri" ad' Ir makalesinde goyle yaayori "Hatta Vladimir Monomah gibi Bus toprafitntn meghur cefakegi" de iki oglunu'1107 yrllnda Yuri'yi 1117 yrlrnda ise Andrey'i Poloves ktzlartyla evlendirmigti. Burada rrki yahut medeni zrthktan soz bila agtlamaz. Goriinen Ruslann ve Poloveslerin 6li cemiyetlerini nasllsa genel yon ve menfaatler birbirine gekiyordu." Bana gore bu genel menfaat Rus knezlerine daha gok ihtiyag duyulan siyasi ittifaklardan ibaretti' Ktpgak reis ile ni' kah, barrg ve destek demekti. Xl. - Xll. astrlarda Polovesler Kendi "dilnilrlerini" mtidafaa etmek maksadtyla bir miittefik gibi Kiyev Rusyast sistemine dahil olan apt ayil knezliklere kargt savagtrlar, Ruslar ve onlartn m0ttefikleri Ttirkler bu devirlerde -halici drigmanlara kargt vurugsaydtlar, belki de o vakit tarihgiler Klp' gailara daha yumugak yaklagrrlardr. LAkin bedbahthktah Rus' knezleri gqfu zaman birbiri ile vuruqur ve kendi dahili muha' 'akrabalartnr da dahil ederlerdi. rebeldetne Krpgax "lgof Destanl't'devrini dolru anlarnak igin 9u nokta mutlaka hesaba altnmaltdtr: Xl. - Xll. astrlarda Rus knezleri dini, yahut rrki degil yalntz feodal savaglar yaptyorlardt. Knez, bir kaide olarak, kendi mUlktiniin (topragrnrn) vatanperveri idi. Yrllklann da bugtinkti akademistlerin de hususi bir saygr besledikleri, Rus'un btiy0k ganlt kahramanr cef6kegi Vla' 141
dimir Monamah komgu Polotsk knezligini ele gegirmek igin Rus tarihinde ilk defa, Polovesleri Rus topragrna yoneltmigti. Tek bagrna Monomah 19 defa Polovesleri Rus arazilerine gekmigti, Olgovigler ise 15 defa (baba ve torun da dahil olmak
iizere) (63, 347) ... Yrlhklar biyogralik malumat bakrmlndan noksandrr. Rus knezlerine ait nikahlarrn hig de kayda ahnmadr$r gor0hjr. Kayda gegilenlerin de bir krsmr sonraki devirlerde yrlhklarrn kopyasr grkarrlrrken atrlmrgtrr. Xl. asrrn nikahlarrna ait malumatlardan ise btisbtitrin mahrumuz. Bizans tarihgilerinin verdiii malumatlarr (Bizansa kargr Anarlarla ittifak) ve Bulgarlarrn asirnilasyonu hadisesi istisna edilirse hristiyanlrktan evvelki devirlerde Slavyanlarla onlarrn gogebe komgulan arasrndaki miinasebetlerin nasll oldu$u ve nasrl geligtigini hig bilmiyoruz, Boyle hallerde biz tarihi malumatlarrn bir kaynagt olan dile mr.iracaat etmeye mecburuz, Dil, gegmig devirlerin en objektif, en adaletli senedidir. Onda yrlhklara has garez yoktur. O, zamanla ilgili inanglardan uzaktrr, ideolojik saptrrmalara boyun e$mez, Dil en grivenilir kaynaktrr, Rus, Bulgar, t-/krayna ve Srrp-Hrrvat dillerinde yalnrz edebi dilde kullanrlan "brak" (nikah, evlenmek) sozfi vardrr. Eski Rus dilinde "brak" ittifaktrr, (Brt je brak velik "Btrak ittifakn saQlam olsun') Bu sozrin "brat" (almak) fiilinden ttiredi$inden gripheleniliyor. (Trautman). Boyle grkar ki, "brak" olmak demektir. Rus dilindeki en meghur etimolojik ltigatlarrn mriellifleri Preobrajenski ve Fasmer belli bir teredd0tle bu fikirde anlagrrlar. Lakin bu etimoloji morfolojik ve semantik geligrnesinin orijinal' ligini izah etmez, "Brak" sozrinrin umumi slqvyan terimine gevrilemedigini ve gosterdi$imiz dillerde halk tarafrndan kabul edilmedigini hesaba alsak, goyle bir kanaate varrnak miimkrin olur. Bu sozrin nisbeten geg ve muhtemelen griney slavyan dillerinde (vrata, zlato, vran, vrag, vs. gibi gegitleri) ortaya grkmrgtrr. Dolu slav-
yan dillerinde "brak" sozri kendisininin "borok" tam geklini almasrna imkAn bulamamrgtrr. Bu soz halk arastnda genig olarak yayrlsaydr rnutlaka boyle bir deligiklik ortaya gtkardt, ($oyle ki, Rus dilinde olan her bi "bozulmanrn" uygun bir eski Rusga fonetik varyantr van Zlolo-zoloto, vrata-vroto, vran142
-voron, slaviy-solovey,.. vs) "Brak" eski slavyan dilinden tfirese de genig halk k0tleleri arastnda yaytlmamtqttr. Ben Krpgak dilindeki "brak" -ittifak ("birlegtirmek" "bir" s,a' yrsrndan trirer.) soziinii asrl gekil olarak diigtinmeyi teklif ediyorum.
ifi
natX arasrnda ittilak gogu hallerde knezin evlenmesi ile kendi tasdikini bulduguna gore, soz yeni bir mfigahhas mana
almrgtrr. Terimin halk arastnda genig yaytlmarnasr da soyle' diklerimizi isbata yarayabilir. Yalntz knez nikaht "brak" adtnt alrrdr. Q0nkii yalnrz bu nikahlar, birlik, siyasi, ittifak dtigtlncesini ifade ediyordu. (Mogol dilinde "iftifak", "bartg" anlaytglart
aynr sozle- "evlen" terimi ile ifade edilir, "Evleh" - eski Tiirk dilindeki eblek-evlenmek sozunden tilremigtir.) ,, Bulgar-Avar kabileleriyle yakrnfuk antnda bu soz Gfiney Slavyan dillerine, Bulgarcaya mahsus porak (birlegmek) geklinde gegebilirdi. Aynr soz urnumi bir halk sozlina gevrilmigdir. Qiinkii siyasi bir kavramt degil, bir i9 (zanaat) kavramtnt ifade ederdi.
Slavyan halklartntn dost Tiirk halklart ile stk alakastntn
neticesinde altntt soz orijinalinin fonotik hususiyetlerini koruyup sakhyorlar. Hatta T0rk orneklerindeki (g degigikligi de Slavyan varyantlartnda kendini gosterir. (T0rk dilinde 'K" sesi kendinden sonra gelen her hangi bir vokalin tesiriyle "9" ya gevrilir') Slavyan dillerinde bu vokaller yalntz konsonantlartn tesiriyle yumu9ar.
Slavyanlar igin bu terim gokten duqme gibiydi' Onun esstn da genig bir soz yuvasl meydana gelmigtir, Mukayese ediniz: Pryaia (iplik), pryajka (toka), upryaj (ko' gulmug at), pryast (e$irrnek), pryasto (ig), napryagl (giig ver' mek), zapryag (eg kogtu) vs. Bu sozlerin hepsinde bu veya diger derecede "birlegtirmek", "herhangi bir geyi baQlamak" manasr ifade edilmigtir, Ben a / u degigiklilini metatez hadisesi ile izah ediyorum:
o''ifl:'#;:::
eoerim: 1, soprusa-soprus (6n ekin vokali kokrjn vurgulu vokalinden tesir altr: supruga, suprug); 2. podpruga (at kolant, kayrg) 3. prujina (yay). Slavyan kilise dilinde yalnrz gekil delil, muhteva da degigir. Kitapgrlar halk lugatinde "rasprya9", yani "agil, aynldt" terimini
alarak ona siyasi bir ton verir ve yeni bir isim yaratrrlar: Rasprya-nifak (ayrrlrnak, boliinmek) "Ras', (raz) on ekinin manasrnt belirleyemedikleri igin soz0 pargalayarak,,kusmek', manasrnda. yeni soz almrglar: Prya. Halbuki aynr on ekin kendisi
pryag, prya koktine ters, olurnsuz bir rnuhteva getirir. Rus dilinde yeni tiireyen "raz edini" (ayrrdr) soziinri ,'raspryag', soztintin benzetilmig kopyasr hesab etmek miimkiind0r; burada "edinil" sozi "prya" soziintin yerini tutar. Slavyanlar muhtelif Trirk boylarr ile yakrn yagamrglardrr. Buna gora alrnma sozlerin gogu Tiirk , dilinin dialekt hususiyetlerini kendinde tagrr. Muasrr Trirk giv_elerinde de ,)bir" miklar saytstnrn muhtelif varyantlarr var: "pir"t($or) por (Hakas-Tuva), per, perre (guvag), bir (Azarbeycan, Kumuk, Tr.irkmen, Altay), bir (Nogay, Karakalpak, Krrglz, 6zbek, Kazak Uygur), bir (iatar,Bagkurt), biir (yakut). Orhun-Yenisey Abideleri dilinde . bir. Stavyen kok ditindeki, "Pryag" soztintin esasrnda gok. muhtemelen "piragu" sozi vardrr, burada zayrflamrg, "/" sesi slavyan telatfuzunda krsalabilir, Yahut sadece kendinden evvelki vokalin durumuna tesir eder.
B'ratr-edin t (sob rati, sobirati-birlegtirmek) Mukayese ediniz: razbirat (bir birinden ayrrmak) soztinde gok muhtemelen "b'r" gekli gonilriyor. "Bir" soz kokU slavyan edebiyatrnda sonralarr ortaya grkmrgtrr. Yalnrz Quvag dilinde kalan "per" gekli (Bu geklin tesiriyle Tatar ve bagkurt "bir" i, "ber" e gevrilmigtir.) Slavyanlarrn "peru", "pergiy" (birinci) slavyan stra sayrlarr nda, "pered" "pred" "prejde" zamirlerinde, "pre-pere-pri", on eklerinde var olmugtur.
(Hint Avrupa dillerinde uodin" - bir ve "petvty" birinci mikdar ve srra sayrlarrnrn nobetgi yedek gekiller almasr gokdan beri dilcilerin"dikkatini gekmigtir, Bu ozellik dikkate ahnmrg, fakat bir ttirhj izah edilememigtir, Qiinkti izah edilemiyor ve Hint.Avrupa dilleri tarihindeki bir srra karanLk sahifelerin aydlnlatrlmasrnda Tiirk givelerinin rehberlili dikkate alrnasrya kadar da agrklanmayacaktrr.)
T[irk givelerinde sayrnrn iig tiirri vardlr: Mikdar, srra, belirsizlik. Mesela Kazakgada bir-"bir" biringi, "birinci" bereti birisi (Rus transkripsiyonunda-brev),
14
_
Bug0n Slavyan dillerinde sayrnrn yanrz iki t0rri var: Mikdar sayrlart ve srra saytlart, OnJarr "perv" ve "pergiy" saylartnt alrnak igin hangi modele dayanabilirdi? Bence sadece Bulga. rizme- "per'v" (birisi) ve per'ng (birinci). Ahnmanrn yoiiniinti belirlerken, ben morfolojik esaslara dayanryorum. Muhtelif dillerden ahnmrg benzer kelimelerin tahlili antnda soz en eski varyantr ile alrnmahdtr. Mesela Slavyanlartn "pergi" stra saytst slavyan dili vastlalarryla yorumlanamaz. T$rk dilindeki "per'ngi" kolayltkla "per" sez kok0ne ve "ngi" yaprm ekine (ki bu ek Prat0rk'de -nt geklinden gelir) ayrrlrr. Sedalr (sonor) "n" konsonantrnrn diigmesi fonetik kanunla agrklanabilir. Boylece slavyan kelime ile mukayesede Tiirk soz0nrin eski oldu$u fikrine vanyorum. T0rk ve Hint-Avrupa sayrlarrnrn alakasr genig ve gok dalh bir mevzudur. Bu mesele mutlaka ozel lenguistik (paleografik) incelemelerin konusu olmaladrr, Bu da kendi konusunda tarihgiler igin hiq beklenmeyen neticeler verebilir. Benim gorevim daha dar bir sahayt igine alryor: "Birlegmek" kavramr ile ilgili Turk sozlerinin Slavyan dillerinde gegmesinin mrimkrin oldu$u esasrna dayanryor. "1001 Soz" de birlik, alaka, gogaltma manalarrnr brinyesinde tagryan britiin Trirkizmler Tek tek semantik yuvalarda toplanmrgtrr. "Brak" sozu de bu gruba dahildir, Nikahlar Udel knezlerini gegici de olsa g0glendirir ve Rus'un birlegmesi igini stiratlendirirdi. Briyrik Bozkrr ile heniiz Xll. asrtn evveline kadar verimli olan genig ittifaklarr, sonraki yrizyrlda kendi tarihi faydasrzlrgrnt ortaya irkarmrgtrr. Rus gtinden gtine griqlenerek kendi mtittefiklerine birbirinden usttin darbeler indirir. Zaman geglikge, akrabalrk mrinasebetleri karrgtk bir hal almtgtt. Bozktrla nikah kendi esas manasrnr yavag yavag yitiriyordu. Qrinkii buttin knezlerin Briyiik Bozkrrda nrifuzlu akrabast, dtintirti vardt. Tugrahan krzlarrnrn hepsini Rus knezlerine gelin verrnigti, Nikah mukavelesine gore, o kendi drintlrlerine her ttjrl0 yardrmr gostermeliydi. Onlartn ise arzusu ne pahastna olursa olsun kendi topraklartnt genigletmek idi. Hatta bacanakllk da onlarr barrgtrramadt. Yine de birbirleriyle dtlgmanltk ediyorlardt. Kayrnpederleri Tulrahan zor durumda kalmrgtr, Bir taraftn menfaatini korumak, obtirrine dtigman kesilmekti.
Bizans impatorlulunu gok kuvvetli Pegenek ordularrndan koruyan kudretli Tugruhan sonralarr kiig0k bir vurugmada Svyatopolk'un askerleri tarafrndan okla vurulup oldtiriildU, Bu oliimtin sembolik manast vardr: Xll. asrr Rusyasrnrn gartlarrnda Briyrik Bozkrr ile srilale nikahr fikrinin iflasrnr gos. terir. Buyrik Bozkrra gelin ardrnda yollanan knezlerin beylerin sayrsr git gide azalrr. Ve yavag yavag "brak" soztintin eski manast, "stk! sa|tam siyasi alakalar yaratmak maksadiyle knezin han ktzr ile evlenmesi" b0sbiitiin unutulur. Artrk herhangi bir diig0n(dogrudur, halen de yriksek bir ztimrenin boyarlarrn dtigijnr.l) "brak" diye adlandrrrlrr. Ve nihayet gimdiki sadelegtirilmig mAnAsrnr altr: "Evlenmek, aile kurmak". igor'un Kongak'rn krzr ile evlenmesi Hristiyanhktan evvelki devirlerden baglayrp gelen Ruslarla gogebe Trirk. ler arasrndaki srilale ittifaklarr zincirinde sonuncu halkalardan biridir. Bozkrrlr gelinlerin esaret devri son bulmug olur.
krra kagtrlar. Kiyev'e yaklaFrp Yuri'den rica ettiler ki, kendi askerlerine emir versin, onlar da aldtklart esirleri btrakstnlar. LAkin Dolgoriki onlara yardtm edemedi. Qtinki,i Berendeyler emre itaat etmekten boyuna kagryorlardr. "Biz senin oQlunla birlike Rus toprail ugrunda 6liiriiz, senin qerelin igin baqmzr veririz." Bununla da bir mfittefik olarak savag ganimetinden pay almak ve algaltrlmrg biri olarak dtigrnandan intikam almak hakkrnr korumug oldular. Ekseri Torkinler gibi Berendeyler de Rusya'da topluluk halinde daimi yagryorlardr. Onlar kendi hizmetlerinin mukabilinde Varyaklar gibi para degil, daimi yagayrg yeri-gehir taleb ediyorlardt. 1159 yrlrnda Berendey liderleri. Dudar Satmazovig, Karakoz, Miyazovrg ve Koraz Koleg knyaz izyaslarr terk edip Mstislav'rn', tarafrna gegmek kararrna vardrlar. Onlar Mstislava goyle bir haber gonderdiler, "Atan sevdiQi gibi sen de bizi sevsen vo herbirimize gZzel bir gehir versen biz lzyaslav't atanz". Mstislav bu teklife razt oldu, onlara gehirler verdi. Berendeylerin yagadrklart Rus gehirlerinin bir gofu kendi gegmig sakinleriyle tantntr. Mesela istomtr vilayetinde Bordigev gehri var, (XVlll, astra kadar Brendigev diye adlanrrdr.)
Xlll. Asra Kadar Bozkrrhlann Bilinen Adlan BERENDEYLER Torkinlerden ornek alan diger Tiirk gruplarr da Rus knezleri yantnda hizmete giriyorlardr. (Hatta knezlerle akraba olmayanlar bile.) E'kseriya, bunlar Pegenekler ve sonralarr ise Poloveslerin srkrgtrrdr$r k0g0k gogebe tayfalar idi ki, btiytik bozkrrda srjren rekabete dayanmayarak griglti kuzey korngusu ile ittifaka giriyorlardr. Muhtemelen Pegenekler ve Polovesler oztinden kavminden ayrrlmrg, Rusyaya satrlmrg, bu gogleri, "berinde" diye adlandrrmrglardrr, yani satrlmrg, kendini vermig. Berendeyler di$er parah askerlerden kendi bozkrr tayfalarrna
olan gaddar mr.inasebetleriyle farkedilirlerdi. 1155 yrhnda Yuri Dulgoruki'nin hizrnetinde olan Berendeyler hayli Poloves esir aldrlar kurtulanlar ise, yardrm peginde boz-
16
KOVUYLAR Kovuy tayfasr Rusya'ya anormal yollarla gelmiglerdi. Xl, asrr ytllrk rivayetlerine gore, Kosak halktntn lideri, Rededya Han (Er-Dede) Mstislav Hrabnya teklif ediyor ki, orduyu ktr' drrmayrp, tek tek vurugsunlar ve gart da 9u olsun: "basdtn neyin varsa senindir, basildn - neyin varsa benimdir." Ardu da rilke ehli de galibin hakimiyetine geger. Tann Mstislava yardtm ediyor ve o, Rededya'yt "do$ruyor". Ve Kosoglan ontine katrp, Qernigov'a getirir. Onlartn halefleri Yaroslav Qeringovskiye muhabbet ve sadakatle hizrnet ediyorlar, igor sefere giderken, Jaroslav oz Ttjrk askerinin yarlslnl onunla btraklr ve Kayala gayr sahilindeki dovUgte Kosaklartn 147
hepsi son neferine kadar kahramancastna helak olur. Artrk Xll. asrrda onlar.tarih meydanlnda Kovuy adr altrnda yagarlar. T0rklerin kendi kendilerine verdigi adlar muhtelif devirlerde,
muhtelif mAnA sistemleri 0zerine kuruludur. yrlltklarda ve 'Vladimir Monomahtn ojutlerinde" bir srra poloves liderlerinin adlarr verilir, Dikkatle baklnca goriiliir ki bunlar nesil adlandrr:
S. Malov bunlart Kavay liderlerinin adlart olarak kabul e' diyordu. Onun bazt etimolojik yorumlart ile anlagmak m0mktin. " Rev uga" -" E rbug a", " Ol ber"(Alper) paralelleri inand trtctdt r. Q0 nkri bu adlara Tiirk ve doJqlrrsryla Kazak 1d bilgisinde de te' sadiif edilir. Er-dada (Rededya) ve Qelebir ($el bir) gibi.
Arslan-oba, Kitan-oba, Altun-oba, Eya-oba vs, ipatev saln6me-
sinde 1185 yrhnda lgor'a kargr vurugmug poloves nesilleri
zikredilir: "i toksobigi, i etebigi, i tertobigi, i kolobigi." Bu adlarrn eski varyantrnr g6yle kuruyorum: Toksoba (Dokuz oba), Et oba (yedi oba), Tertoba (dort oba), kol oba (beg
KARA KLOBUKLAR
oba).
(gERNiE KLoBUK|) Kavim adlarrnda kelime (leksika) ekseri hallerde kendi eski geklini aksettirmig olur. Boylece "tert" gekli b0ttin lehqelerde
de$igerek "tort" (dorl, dord, diirt, trirt) geklini almrgtrr. Kol
yalnz "kol" manasrnda kalmrgtrr. Sayr olarak artrk kullanrlmryor, Hind.Avrupa "pes" i (be9-bes) tarafrndan srkrg.
trrrlmrgtrr.
... Orhun-Yenisey Abidelerinde 1vnr. asrr) ve O$uz eposun.
da "On ok", "Toksoba" kavim adr XlX. asrrda Orta Asya'da Krpgak nesillerinden birinin adr olarak kullantlryordu. . Orhun-Yenisey Abidelerinde (Vlll. asrr) ve Oguz eposunda "On ok", "dg ok", "beg ok" kavim adlarr genig yayrlmrgtr. "Ok" sozi Trirk lehgelerinin ekserisinde "ok" manasrdrr. Altay dillerinde "6k" (ev, nesil) dir. Tesadrifen, kavim adla. rrnda kullantlarak "ok", ev, nesil manastnt almrgtrr. Yrllrklarda antlan "kosok" (harfi manada, "birlegmig nesit/er') terimini de aynr mana ailesine dahil ediyorurn. Bu, artrk, tayfa ittifakrnrn adrdrr. Anlagrlan, Erdede, Kosok nesillerinden birine liderlik ediyormug. Qernigova goqrinden sonra bu nesil kendini "kobuy" ("gok ev') diye adlandrrmrgi:'r. "Kobuy" - Kosok'rn zayft bir tercijme benzetmesidir'. Kobuylarrn terkibine dahil olan i'evler" (aileler) sayrlrr: "Mogutt, tatrant, gelbin, alberi, topgaki, revugi." Btt Sekil ktpin tlltn llttr Kt:trkistttr'rlrt bttgritt dc kullrrlrltttitktitdn Jet nr "ytdi trrsil"; I,tstry "ltt," eu", kol'r:t/ (trtrtfuletntlan "k()b1!/" itlt-\1tk a11t- neylitttt' gc/rrrigtir.) Ilt;kttrrlislrttr'dt "dryrtrlrul" "liirt n" n*li pnrdrr pc s(ttLrnlrrrt Sel,ir
idt lt
Knez hizmetinde olan Tiirklerin yaygln adlartndan biri de budur: "Qernie klobukf'. (Tarihgiler oyle hesap ediyorlar ki, I'gernie klobu4i" gimdi de iyice bilinen bir ad olan "Karakalpak" T0rk kavim adtntn harfi harfine terciimesidir.) Kovuylar Qer' nigov knezlerinin yardtmclsl, giic0 ise, Kara Kalpaklar Kiyev hiikumdarlartnln vurucu g[icri idi. Kara Kalpaklar Xll' astr Kiyevinde biiyiik nufuza sahip idiler, Rus ahalisi ile birlikta segime igtirak ederek knez segiyorlardt, Knez seqimlerinde onlarrn reyinin onemi biitiin yrlhklarda hususi gekilde kayde' dilir,
Yuri Dulgariki'nin oglu 1149 yrlrnda babastna 9u sozlerle muracaat ediyor: "Ben Kiyev'de igittim ki, btitiln Rus topraklan ve Kara Klobuklar seni istiYor." Kiyev Knezi izyaslav'tn oliimtlne btitiin Rusya ve Kara Klobuklar Yas tutmugtur. Restislov Mstislavig Pladimir Monomah'tn oglu) knez tahtrna gegmek igin Kiyev'e tegrif buyurdu$unda onun geligine hepsi sevindi, b0tun Ruslar ve Karakalpaklar da sevindi' Rostislav'tn oltirntinden sonra Kiyev ehli ve Kara Klobuk' lar Mstislavr davet ediyorlar. o devir igin karakteristik olan
"bilthn Rus topraklart da, Kara'Klobuklar de" ifadesi Kara' kalpak tayfasrnrn Kiyev'in siyasi hayatrndaki aktif roltinu
gosterir,
Lrlttutftur.
148
149
nnisilyaru oLMAvANLAR l"NEHRisri,'; Menfi mAnA tagryan adrn, yalancr kavim adrntn tanrmasr 'gereline psikolojik bakrmdan hak;kazandrrmak m0mkiln olur. Etnik ve rrki yonden farklr olan drinyalar birbirleri igin uygun adlar bulup tiniversal tarifler verirler. Bu tarifler, bir kaide olarak genig bir karakterde ortaya grkarlar. l. Hrrstiyanhktan onceki Rusya'da genellegtirilmig gogebe adlarr fonksiyonunu, "yazgi" "yaztgniki', (yani,,bozktrltlar') eski T0rk dilindeki "yaz!k" ("bozkr, d1zluk,'sozi.inden yaprlmrgtlr) gibi sozler tagtyordu. Kilise, bu uydurulmug, yalancr kavim adrna yeni bir mana vermigtir: Nehristiane, nehristi (Hrrstiyan olrnayanlar). Bununla ilgili olarak soz kendi gahsiyetini kaybeder, yalruz bozkrrhlan dedil, Litvalllarr, Hrrstiyanh$r kabul etrnemig Ruslarr da bu gekilde adlandrnrlar. Gogebeler igin o zaman yeni bir ad bul-
mak gere$i do$ar. 2. Yunan dilinden "nemas" sozrj benimsenir. Halk etimolojisi merhalesinden gegip "nemes", "nemel,, e gevrilir. (Soziin koki "nem" le uyugur. Yani dil bilmez, konugmaz.) Slavlar bu sozti dillerini anlamadrklan Batthlar igin kullanrrlar. 3. "Pogan" manast belli bir sozdilr. Fakat kilise mensuplarr zamanla ona da yeni bir mana verirler: Hristiyan olmayanlar (eski Slav dilinde: poganty "putperest, vahgi, barbar; Butgarca poganets "pLttperest" eski Polonya dilinde pogan: Litva dilinde poganas, Latince paganas.) Bugiin Latinceden ahnma oldugu tahmin ediliyor: poganus "koy[i" Yeni Yunanca pagonos ,,cahil, s6z anlamaz" (Fasmer ve bagkalarr). Slavyanlarrn bu mAnAlardan faydalanmalan zordu. Ne Slavlartn hepsi gehirliydi, ne koyliilerin hepsi gayr-r hristiyan, malum oldugu gibi, eskiden gehirlilerle koyl0ler arasrnda bu kadar keskin fark, zrthk yoktu.
150
Bence bu Slav sozti igin kaynak T0rk sozii "pagan" (goban) olabilirdi (pagan, pahgan, bakkan, bakgan, bahan) Pak-(bak-, bah-) liilinin stlattndan tilremigtir. Hristiyanlrktan evvelki devirlerde "pogan" muhtemelen Slavyan dillerinde qokga kullantlan stradan ekincilik terimiydi. Herhalde "pak" koki onlara malum idi. "Pasi" "hayvan gtltmek", "pagi" "topra|t sIrmek" fiilleri ondan t0remigtir. "Topragt silrmek" manasrnr bildiren terim ise, b0t0n Slavyan dillerinde aynr idi: -"ori-"(Oral). (Mukayese et: Qek dilinde (pahatb't') hayvan gr-itrnek, 2-) i9 gormek. Yalnrz Rus dilinde "Orat" lerimi "pahat" (s0rrnek) fiili ile degigtirilmigtir. 4. Bozkrlartn genel bir adt da boggey; koggiy'dir. Btlina' larda- koggey- koggsengge,
igor Destanrnda bu terime rastlantr: "Perasel igor iz selda zlata v sedlo koggievo" (igor kendi ktzrl eyerinden Koggey'in eyerine oturdu.") Fasmer'in "Etimoloji Lugah"'nda okuyoruz: "koggey, koggni" yeni yetme, oglan, esir, kole: TUrk sozu-"koggi'den (k6k altn' madtr. Soz kokd-"kog" (menzil) Melioranski ve Berkner'e isti-
nad ediyor. Sozrin manasr dUzgrin bigimde belirlenmemiqlir. "Prototip' lerin" manast da. Melioronski, onun ardtndan da Fasmer Kog' gey'in manasrnt destandan altnmtg tek bir numuneye dayanarak yorumlanmtgttr. igor maglup olduktan sonra esir dtiger, mecazi mAn6da kole eyerine oturur. Pekiyi oyle ise, ni'gin destanrn m0ellifi, galip Konqak Hant da koggey diye adlandtrtltr? Knez Svyatoslav Kiyevski, Yaroslav Politski'ye donerek Rus topra$rna, cevap olsun diye bir sefer tegkil etmig Kongak'tan intikam almaya davet eder. Vur Kongak't, kafir koggeyi. Kongak ise ne esir idi, ne de kole, Melioronski (1902) bu soztin Ktrgtzcadaki "koqgi" den altndt' grnr farz etmigtir. Bence yanhg bir fikirdir. Asltnda "koggi Me' lioronski'nin dilgi)ndii|t) gibi "kole" degil, "ortak", "haberci" demektir ve "koq", (kogmak, e9 yapmak) soztinden ttiremigtir. A,Popov'un ihtimali de yanllgtrr: Koggi'giftqi, bana oyle geliyor ki, "koggey" in Kazakgadaki "kog", "gog", "koggi" (goqen, gogebe) sozleriyle mukayese etrnek daha do$ru olurdu. Sozhi halk edebiyatrndaki uzun sessiz mitolojik kahraman Rus hikAyelerindeki kotu kuvvet, olmez Koggey'in adtnda ko' 151
runmugtur. Olmez Koggey Rus mitolojisinde Ttjrk esareti devrinde gogerlerin ardr..arkasr kesilmeyen kargr konufmaz te"av0zlerinin igaretidir. 6lmez Koggey, olmez Kole, yanut olmez giftgi de$il, cilmez Gogebedir. lgor gogebenin eyerine oturmugtu. Kongak-kafir gogebedir. . "Kogevnik" (dialekt gekli-,Ko9gevnik,) ierim, rizdnj, .,*o9 ("969')" kokti agrkga sezilir. Kazakgactaki.Igq9i eski Rus yazrtr dilinde koggiy, ,_ _??y1""" koggey ve soztti ditde ,'Olmez Koggey,, geklini atmrgtrr. i6J_ rend - Be ren d ey, kazn agi.-.kaznagay, zodgi - zodgiy vs. ol j u $ u'g ibi "y", "ey" refleksi gorijltir.) ... Tilrkizmler higbir dilde Rus dilinde oldu!u kadar net .kalmaz. Ben "1001 Sdz,, r.izerinde gahgrrken deialarca bunun gahidi olmugturn, Trirk Diline en yaitn olan, (akraba olmayan diller arasrnda) Mogor diri de Ttirkizmreri tanrnmaz gekre soi<ar. Rus dilinde ise Trirk sozr.iniin en ince diyalekt iarkrarr bire oldugu gibi kahr. Bazen T0rk dilinin kendinde bile degigikli$e u$rayabilen sozlerin Rus dilinde aynen karmasrnrn iyixastu" izah etmede zorranryorum, Ancak gurasr""o"ot"rini agrktrr ki, miiti etimoloji higatlarrnrn tertibi ire meggur oran Tijrkorog dircirer hig olmazsa aynr devir igin Slavyan dilleriyle ilgilenmelidirler.
POLOVES Bu soztin ilim 6leminde tasdik edilmig bir yorumu
var:
Rusgadan meydana gelmigtir: polovry (Oolovl:'6r,1r-san sarar_ mrg," Yani, artrk etnik degil, lrki tariftir. Boyle denilebilir ki, "poroves" adr onrarrn derisinin rengine baglrdrr. slavyanlar Krpgakrarra (poroves) aynr rrktan oran onlarca Ttirk-Mo$ol halkryla yakrn iligkide olmuglardrr. yalnrz nigin Xl. asrr yrlhklarr Krpgaktarrn deri rengini kavim adrnda aksettirmiglerdir? "Poloves" in eg anlamlrst olan ,kuman', elimolojisini de "san" manastna ba$lamak gayreti kendi sunili$i ile hayret do$urur,) 152
Hem de "polavty" hig de daima sarr rengi bildirmiyor 'Mavi' manasrnda da kullanrftr. (Sarp-Hlrvat ve Slovak dilleri). Soziin kayna!rnr onun tarihi biitiinl0gti drgrnda ve X-Xll. asrr bozkrrhlarrnrn genel adlarrnrn da (Tork, Berendey, Pegenek, Kuman, Koggey vb.) dahil oldu$u semantik aileden kopuk olarak agr$a grkarmak gayretini etimologlarrn metodolojik bir yanltgr hesap ediyorum. Tipolojik baktmdan "Poloves" de bu adlar ailesine aittir. "Yazgi poganie" sozlerinden farkh olarak bu terimin menfi dini manasr olmamasr da yalnrz onun nisbeten geg t0redi$ine delalet ediyor. "YazQt ve Pogant'lar Hrrstiyanlrgrn Rusya'da yeniden istikrar buldugu devirde, "nehrist" e gevrilmiglerdi, O zamanlar kilise hristiyanhgr yeni kabul e-
denleri var gticiiyle golden tecrit ediyor, Putperest Slavyan muhitinde genig olarak yaytlmtg terimlere yeni ideoloji'ye uygun menfi mana vermekle astrlrk ba$larr ktrmaya gattgryordu. Dogu Slav toplulu$unun sosyal yaprsr: "hayvancrekinci" yavag yavag "gayri hristiyan-hristiyan" muhalaletine gevriliyordu ve huzursuz gekigmade fikir rekabeti gittikge daha tesirli bir karakter ahyordu: Vahgi-rnedeni, yabanct-yerli, dfigman-dost vs. Hakimiyet ve yazt kilisenin elinde idi, "Poganty" "yaztgnik" "koggey" sozleri daimi menfi metinde kullanrldr$rndan haztrda bize malum olan tahkir edici manalart almtgttr.
Kilise giftgili$i ozendiriyor, Eski Ruslar igin yeni olan bu i,iretim usul0nii genig olarak yayryorlardr ki, ahaliyi topraga baglasrnlar; giinkii gogebelik ve hristiyanltk bir araya stgmayan anlayrglardrr. Halk gog ediyorsa, rnabedi nereye diksin ve kimin igin diksin? (Xlll. asrrn yrlltklartnda Plosikinya adlt bir gahsrn liderligi ile gogeri hayatt siiren rutlardan, "Brodmiklerden" soz edilir. Qok muhtemelen bunlar hristiyanhfrn tazyiki altrnda bozkrrlara gekilmig Rus hayvanctlartn torunlart imig. XV. asrrda "Brodnikler" Kazak adtnt almaya bagladtlar.) Muhtelif dil belgeleri de kilisenin Rus gogebeligi ile olan gekigmesine gahit olabilir, "Krestyanrn" soztinde hristiyan ve giftgi anlayrglarr kendi hksini bulmugtur. Q0nk0 yalntz giftgi hristiyan olabilirdi. Hig bir Avrupa dilinde bu anlaytglar bir kelirnede birlegrnemigtir. Ancak, 14. asrtn sonlartnda "Krestyanin" soz[i kendi gag' dag manasrnt almakla Rusya'da giftqilik usulUnrin galibiyetini dogrulamrg olur. O zamana kadar Hristiyan ve "giftgi" ayrt ayrt 153
sozlerle ifade edilirdi. ,,Krestya,, ,,Krestyanin,, ve ,,oratay,, gekigme halen devam ediyordu. Fakat hayvancllarrn durumu gittikge zayfihyordu. Hayvan. ctltk..terimleri yeniden..mAnAtanorirtrp ialt terimlerine gevrilir..Diyalekt gekli ',pahat,,(hayvan "tincilik ,,,.,ira gritmet; V""i (ekin ekmek). Fakar gimdi da uit,,iau",,p"i;,f6JJui,jl't"*",1 "i,r, (ek-) sozteri yan yana Uuiurtar; lf .n3ei" grinkii tek koktin diyatekt varyanflannOan
laaltarr"Juni'i"Voana gelmigtir. Yerlegik Ruslan,, gogebe Ruslarlala kargr t<argrya koyan kilise birinciter isin yeni
,y!;l;;:
lll;q sozi "polis" den ahnmrgtrr.ieotis "g'inii
t'iane,,qpotyantar). yunan kasaba,, Bugrinkii bazr
gehir adlarr da Slav-yunun't<"rmuli"" i"ti""rinO" meydana gelmigtir: Sevastapol, Simferepol,'gi.tofof, Tipaspol, Kargopel, Yanapol vs.)
Polyanlar topruruga.degir, ztimreye ait bii kavim adrdrr. Eski Rus tarihgilerinin sonraki nesilleri Ornu a,n.n i6i ;;OrJriyanlar" (Dogu sravrarrnrn btiyrik "nf"ruumumiregtirilmig babararinrn adrdrr, yani "drevnie",-.eski adaml"ul fuuim adr gibi polyanla'n da "drevo" (agaq) soztinden glktr$rni iAJia eOiyorfardr, (Bug0nkri
aragtrrmacrlar da bu yoruma katrlrrlar.) Boyllce k"ui;-;;;;,: ntn "standart lahiyasr', nl hazrrladrktan sonra kitapgrlar gok kolayca "dregovigler.', i Jui'toutaklrk) a'rlar. yani .,dregovu;, her halde poryanrar bozkrrrarin (porvu), drevryanlar ormanlarrn sakiniyse, o zaman pripyat ve bogu'Ovina gaylarr arasrndaki bataklk yerlerde yagayantarr Or"g;uyun u"yl lojik sisteme aayanaiai Drogovig larjnoirrnut
6rgti;;;;;-
dogru otur.
yilhk ya.zarlarrnrn ievimli toptulu$ud-ur; , Polyanlar ontlr, srk Drevyanlarla- putperesilik girkefine ",f Uatmrg bu cahillerle kargr kargrya koyarlar. Suni bjr kitap ,VJrrr^, r olan ,polyan_ /ar" (yerregik ahari, gehirrirer) g"n"r-firterim orarak kabur edilmemigtir, Benim fikrime gSrJ Orn" sebep bu soztin kokri ile halkrn kullandrdr .pot, (dizlit, Ooj yerl sozti gekil benzer_
li$idir,.Lakin kiriseie hizmet edenrerin'sirnr oir get
iirr
154
t;;",i;;;-
soztjntin etirnolojisinde bu tarihi gartlar (soztin kainatr) mutlaka dikkate ahnmalrdrr. Bundan birkag yrl 6nce "Gizli S6zler" adh rnakalemde b[rytik bir ihliyatla "poloves" kavirn adrnrn "pole" (diizliik, bozkrr) soztinden turedigini farz etmigtim. $irndi bu ihtimali biraz daha netlegtirip bagka biq gciz kokti teklif etmek istiyorurn: 'pol"; mensubiyet eki -ov, gahts eki gibi. "Poleves" soz0 de gekilce "stepovets" sozii gibi aynr morfolojik sisterne dayanarak kurulmug ve "bozktr adamt" yani bozkrrda yagayan adam manasrnr tagrmtgtrr. Boylelikle, "poloves" sizii:'yazgntk" tn eski manasrnrn ("yazr k"-bozkL rh) kargrlr$rnda tercrime usulii ile tiiretilmigtir. Terc[jme lAzrm olmugtur; g0nkti "yavgnk" sozti yeni ve daha genig bir mana kazandrktan sonra kavim adr olmaktan artrk uzaklagmrgtrr,
Boylelikle, bence X-Xll. asrrlarCa giiney Rus gollerinde yagayan Ttirk boylannrn umumi adtarr iki mana (semantik) grubu
tegkil ediyor. l- Akrabahk terimlerinden t0remig kavim adlarr: 1) TORKI - "kadtnrn akrabalan" (Torkin) 2) PEQENEGi - "bacanak" (paganak). ll- "Yagayry" ve colrafi terimlerden t0remig kavim adlan: 1) KO$$EY- "gogebe" (koggi) 2) PAGAN - "goban" (pagan) 3) YAZIQNIK - "bozkrh" (yaztk-niki) 4) TOLKOViQ - yukarrdaki soztin bagansrz bir tercumesi, Yalnrz "lgor Ordusu Hakknda Scjz" de rastgelmek miimktindi.ir.
5) POLOVES - "bozkrh" - "yazgnik" in terctimesi,
"BEnENDEY" (sattlmtg yahut tAbi) gruplann higbirine dahil edilmemigtir. Qiinkti bu arttk Krpgaklarrn Rus knezleri yantnda hizmet eden gogebelere verdigi addtr. (berindi). "QERNIE KLOBIJK|" (Kara Klobuklar) Karakalpak Tlirk kavim adrntn tercfimesidir. KOVUN (Kovuylar) - Kazak dilindeki nesil terimi - "kobuy"
un Rus varyantrdtr. Bu kavim adlart Hristiyan Rusya ile en aztndan figytiz
ytl
boyunca Guney Rusya bozktrlartnda yagaytp birbiriyle nobetlegen gogebe Turk boylarr arastndaki baglarrn karrgrklrgrnr gosterir, 155
damganrn her hangi bir bagka adr olmugtur. Bun buna "Kil Kitabe" de goyle bir mrinik0n arketip teklil etmigtim "iki pryak"
("iki bryak').
KIPQAK $l
... Birgok kavim adl aynt zamanda bir ttir boy damgasrnrn adrnr tagryor. Kazak kavim adlannJ"bu daha i".rll"." 931?"r Kazak boy .ve. nesiilerinin btiyitk krsmr kendi aOi-if. birtikte damgasrnr da koruyup sattayaLitmigtir, AJeta J;d" addan
eskidir. Damga.igareii gegitfi Olvirrerde gegifli yorumlanmrgtrr; bu da kavim adlirrnda kendi te;ir;ni Meseta "lyuk" boyunun damgasr aaiieJir. Bu geometr,k Kazakgada ,,Oytk" yaii,
;"[il;; bi,iil;i;;
gok ornek vardrr,
gartlt olmam tgtrr. "lJz" (Oguz, Guz) boylarrnt Rus yrlltklart Fork, Tork
rdi;;
j."..nir: damganrn aOi,onral"n-boy adrna gevrilmigti. .,Tilik,,,.boyunun aairgasr normal bir gizgidir. Kazakqada gizgiye,,titik', denjr. Nayzalr boyunun damgasr,'nize,, (mtzrak) drr. B,Vostrova ve M. Mukanov'un ,,K)zaklain Soy_Tayfa Ter_ kibi Ve G6g yerteri,,(Alma Ata, 196g) kitabrnda kavim adta. rrnrn ekseri haterde nesir damga'ni"n terctimesine
! ir
$
"iip"r
Nayman
olan bazr nesiller de kendi adlarrnr dam. -boyundan ganrn tagrdr!l manadan, almrglardlr. Baganah neslinin J;rg;;, "bakan" drr. (bakan-gadrrrn kubbesine iuy"nun direge derler.) Bir krsrm Kazak boyu ve neslinin damgasr tig aigtimrzratll gegiili.yorumtarr otmugtur. bunUioan ?u .da1galn biri ilk;;_ da kaydetti$imiz "bakan,drr. g1!sd'. ,,tarak,, Tarak| adrna gevrilmigtir. Kazaklarrn en bri.ytik boyunun adrnda boy damga. srnrn idrak edirmesinin iki.Jalaytr merharesi ormugtur: Jar-yor ve ayir genge! rig digli mrzrak. Bunun yanrnda dlmganrn sonraki adr ','!ara.k" drr' Gordii$0miiz gibi damganrn eski adr sonrara, nes. lin, boyun adrna gevrilmigtir, Dairganrn sonuncu adr kavim adrndan ayrrlabilirdi, damqasr iki yatay gizgiden ibarettir, Onun .,
b"i;;;
T1pq"11"111 gunKu adr "r(os-e/ef" dir. (Arap alfabesinin birinci harfi bueiif y atay gizgiyle gosteritir.) Hig sriphesiz ki Arap alfabesinin Bozkrra ,,geliginden,,evvel
Muhtemelen "yatay gizgi" damgasr bir zamanlar "iki pryak" diye adlanmtg ve sonralarr bu soz, cumle birlegmesidne "ktpgak" a gevrilmigtir. "Nizeli", "Baltalt", "Oyuk", "Tarakl!", "Jalaytr", "Filik", "Bakanh" gibi boy adlan olmasaydr belki de "iki brgak" kavim adr anormal g6r0ntird0. Yine yrllrklarda gunu da ilave edelim ki, Vlll. asrrdan baglayarak yrllklarda "on ok", "ilg ok", gibi boy adlarr kendi gostermigtir. Tiirk boy adlarr yrllrk gelenegi bakrmrndan umumiyetle ba.
{
"Kangar" boyunu Pegenek, Krpgaklarr-Kuman ve Poloves o. larak adlandrrmrglardr, Hepsine bir yerde kilise ideolojisi srizgecinden gegirerek "yazrynik" "Pogaily" demigler. Fakat bu halde kitap terminolojisi hig de halkrn bakrgrnr gostermiyor. "Krpgak" halkr en eski Ttirk yaztlartnda zikredilir. Yeniseyde bulunmug tag kitabede Soyungura Hakanrn (Vlll. asrr) huklimranlr$rndan bahsedilir. Dordtinc0 sattr 9u sozlerle baglar: "Ti)rk Krbgak elig ytl olurmtg"-"TArk Kpgaklar elli ytl oturmuglar. (Orhon nehrinin sahilinde)." Kaggarh Mahmut'un (Xl, yuzyrl) lUgatinde deniliyor ki, Ktpgaklar (Krfgak) kendi arazilerini Batr Rusya ve Rum'a (Bizans) kadar genigletmiglerdir. Daha o zaman irtig ve Kara Deniz arasrndaki araziler Arap-iran kaynaklarrnda "Dagt-i Ktpgak" diye adlandrrrlmaya baglamrgtrr. Orta Qagda Krpgak adt alttnda bUtrin Kuzey Trirk gogebe boylarr goz oniinde bulunduruluyordu. Krpgaklar Rusya ve Bizansla demek oluyor iki astr boyunca 1240 ytnda Batu tarafrndan Kiyev'in iggaline kadar komqu olarak yagamrglardrr, Bu tarihi durumda onlar Araplara ve Selguklulara go$rls gerebilecek tek gergek kuvvettirler. Tengri dinine tapan TLirklerin Vll-Xll, astrlarda Dofu Avrupa'nrn geleceginde oynadrgr rol0 tarihgiler halen geregi gibi deferlendirememiglerdir. Xl. astrda Arap iggali baglar. Araplar cihad seferine qrkarlar, bu yrirtiyrigden maksat dtinyayt islamlagtrrmaktrr.
Krigrik Asya'da Araplara kargt Bizansla birlikte Hazarlar ve di$er Trirk boylan dovtigtjrler, Mtisltimanlar Kafkasya'yt fethederler.
156
't57
Araplarr koynunda getiren dalgalara Hazaristan go$tjs gerer. Mfisliimanlarrn keskin krlrglanndan yakasrnr kurtaran Hristiyanlar ve Yahudiler orada srgrnacak yer bulurlar. Xl, Xll. asrrlarda Bizans cihat muharebesi ateginde yanrp krile dond0g0 halde bu biiyiik yangrnrn bir krvrlcrmr bile Rusya'ya gidip ulagmaz, Mukaddes cihad savagrnrn ategi-alevi Krpgak rilkesinin griney eteklerini yalayarak yavag yavag soner, Rus rahat bulur,
Xll. asra kadar Muskiman savag silsileleri bir defa olsun Kiyev Rusyasr topraklarrna girmemiglerdi, Do$uyla her hangi bir garprgmaya derhal cevap veren yrllrklarda da bu konudan hig soz edilmiyor. islamrn dogu Avrupa'ya yolunu gogebe Trirkleri kesmiglerdi. Elbette gogebe liderlerinin bunu bile bile yapmalarr zordu. Fakat Gtiney Rusya bozkrrlar ufrunda gekigme tarihgilerin d0grindUgii gibi hig de yalnrz otlak yerlerini ele gegirmek u!runda gitmiyordu, Tlirkler meridyen boyunca da gog edebilirlerdi, En iyi otlaklar kuz.eye dofru, Volga ve Ural sahilleri boyunca uzanryordu. Trirk hakanhfr devrinden beri $ark drinyasrnr Avrupa ile birlegtiren en rneghur ticaret damarr ipek Yolu Trirk topraklarrndan gegip gidiyordu. Kervanlann tehlikesizligine garanti veren gogebe Ttirk htjktirndarlarr yiiksek giimruik hakkr alryorlardt, (Her kesenin onda biri). Her bir damga kendi payrnr alrrdr. (Boyun gog ettigi arazinin serhedi damga ile belli edilirdi,) Ttirk boylan arasrndaki savaglar damganrn srnrrlannr enine genigletmek gabasrndan da do$uyordu. Gtiney Rusya golleri eskiden kervan yolunun en onemli sahalarrndan sayrhrdr. Bu saha ulrundaki gekigme keskin bir karakter tagryordu. X-Xl. asrrlarda burada iki Tiirk halktnrn, Uz (Oguz) ve Peqeneklerin hakimiyeti kargrhkh degigiyordu, Sonunculart Krpgaklar stkrgttrrp grkarryorlardr. Yrlhklarda merakh, ilgi gekici bir hadise kayd edilmigtir. Savagrn en krzgrn zamanlarrnda da ticaret kervanlart engelsiz gegip gidebilirlerdi. (Lavrenti Yrlhgr, 1186) igor'un askerlerinin darmada$rn edilmesi hakkrnda haberi Svyatoslav Kiyevskiy'e kendi kervantyla savag alantndan gegip giden Rus taciri Belovolod Prosovig ulagttrmtgtt. Ve Polovesler ona higbir zarar vermemiglerdir. Buna bakmayarak tarihgi A.Popov Polovesleri ktsa ve kat'i gekilde "barbar meyilli gogebe
boy" geklinde adlandrrmaktan utanmlyor' Bu "Barbar/ar" kendileri ile yeni bir ahlak getirmiglerdi' 1054 yrlrnda Yaroslaviglerin meclisi toplanlr. Yaroslav'ln sug
konusunda bazr dilzeltmeler yapmak hakkrnda karar gtkartltr, "Prostrannaya Pravda" da okuyoruz: "Otloiiga ubienie za go: lovu, no kuiami sya v*upati, a ino vse yako ie Yaroslav sudil'
!
tako
je i snovo e go
ustanoviqa."
Burada meclisin baglrca vazifesi giisterilmigtir: Rusyada kan davastntn kaldtrtlmast ve "kun" sistemine geqilmesi, yani kant
parayla yahut maddi geylerle odemek "kun" kan parastdtr' yaktnltkla da ie"f.i fOify, Her hangi bir egyantn adr gegici bir Lenimsenebilir; fakat ahlAki mahiyet taglyan kanunun altnmast devlet ve medeniyet iligkilerinin y0ksek seviyesine delalet e' der.
Hakikaten ikiytiz yrl Polovesler Rusya'yt gUneyden ;ve do'
gudan tehdit eden iehlikelerden korudular; fakat Mo$ollarrn 6askrsrna onlar da kargr koyamadtlar' Cengiz Han'tn kaldrrdrlr savag krlrcr birinci olarak Krpqaklarrn bagrna indi' Benim Genglik $iirim: ...$ehirlero.timdiiztabiatakargtktyamgibidikilipyticelir. Ve yajayatntz mahvolurlar' ihtiyar iistadlartm bilmek istiyorum' gehirlerim nastl ve nigin mahvoldu'
... SiriderYa kovar Yorgun dalgalan sahile dogru BeYaz Otrar gehrim, Hani kale duvarlann? Yartm Yrtda alevleniP kill oldu mu? DaYanamadt d6gilqlere ixi YUz giln, gece'ghndilz, lJzun s[]rdI muhasara' Yer alil Yollar kesili, Ne gorek var' ne ot-Yulaf ne de et igiP Sag katanlar YiYiP srcak kant, Yediler mi olenleri? HiYanet dedigin bir MaYrs sabaht Bozdu hesabtnt muhasarantn, 159
158
Doldurdu cesetler' uzun henderti. yalntzca merhamet ettiler
::'^',
A n a kad n !a,",ol!i!|IE Aynp, silrup tez gkardrlar t
Srcak cesedinden k6rpe delikanttntn. Onlar da ktvnhp, giigle, gazapla tytogot boQazna saptaya OiUiter Keskin ucunu eQri bryarttn Kitaptar yanyoritu! Kitaplar! T_epilmig yriltmry kahn kitaptar! Sonra koca $ark eksiktigini gekecek bu kitaPlann Fakat srkilm", Algalmg goklerin ta dibine kadar Gizlenip saktanmtgtt beli biik1k fitiz Otrar yanrp krjte dond0 (121g). Bu kottj galibiyet ile Cengiz Han'rn dtinya izerine muzaftei yrirtiytjgti iagtaar, otlr. i,ir. daha dirilmedi. otrar'rn yerinde arkeorograrrn didik didik ettikreri .$imdi yriktepe butunuyor. Otrar,rn Ltii,i , bana Krpgak hatkrnrn .ki! :",1 talihini hattrlatlr. Romalrlar bagka halklarrnr barbar olarak adlandrrrrlardr. .. ein yrllrklarr da ne Hintrireri ne de Farsrarr adamdan sayarrardr. Drinyaya hendesiyi ve astronomiyi anlatrnrg Araplar, Avrupa yrllrklarrnrn sayfalarrnda yalniz ve yalntz ,,siratsid,, yani ;;;gi diye adlandrnllr. yan gogebe bir halk idi. Orta Asya,nrn Slfnak, _.. ftpgaklar Trirkistan, Merke, Taraz gibi gehirlerinin ve bagllca Otrar ahalisinin briyrik go$untu$unu Krpgaklar olugturuyortardr. Otrar k[itriphanesi meghur iskenderiye [ritripf,anesinA"n sonra dilnyada ikinci yeri tutuyordu. Krpiaklann iginden Do_ gunun ishak Er-otrari,-ismair et-c"ur,"rii'cemat er-Trirkistani, el-srgnaki er-Krpgaki vb. gorkemri irim ve medeniyet adamrari
grkmrglard;.
160
Bu "Yrldrzlar kehkeganrnrn" giinegi hig g0phesiz ki Otrar'da oturan, Arap felsefesinin kurucusu Krpgak Ebu Nasr el-Far6bi idi (870-950). Hentiz sa$lrgrnda onu dUnyanrn ikinci Alimi olarak adlandrrmrglardrr. O, kiig0k yaglartndan itibaren b0ytik Aristotes'in Platon'un ve diger eski Yunan filozoflartnrn eserleri ile yakrndan temas etmigtir, Musikiginash!t, riyaziyatrn bir sahasrna gevirmigti, ilmin en muhtelif sahalarrna ait dahiyane eserler yaratmrgtr. O devrin bir gok alim ansiklopedistleri gibi
giir de yazryordu. X. asrr Avrupasrnda "Pogani Poloves"-el Far6bi seviyesinde ikinci bir sima yoktu. .,, Mogol tehlikesi Krpgaklarr ve Ruslart ve biitrin vasallart Kovuy, Beredey, Karakalpaklarr Kalka bozkrrtnda birlegtirdi... Kalka Rusun sonuncu istihkamt, kalkant idi. Ve bu kalkan
|
Subudey Bahadrr ordulartntn darbeleri altlnda delik degik oldu. Hristiyanlar 13 saytsrnr u!ursuz sayarlar. Xlll, yi.izyrl Krp-
gaklara da felaket getirdi. Mo$ol kasrrgasr onlan dort bir yana dagrttr. Krpgaklarrn bir -krsmr Macaristan'a kadar gitti: di$erleri Kafkas Daflarrna gekildiler; Arap tilkelerine gidip gtkanlar da oldu. Sonraki asrrlarda Krpgaklar bir daha toparlantp ba$rrnstzIrklarrnr kazanamadrlar. Onlar Cengizilerin, arkalartnda gottirdilkleri boylarrn iginde eridiler ve imparatorluk dagrldtktan sonra Kazak, Ozbek, Tatar, Karakalpak ve Bagkurt halklarlntn karrgrmrna dahil oldular, Ktrtm'da Nogaylar, Kafkasya'da Bal' 'karlar, Karagaylar, Kumuklar onlardan arta kalanlardtr. ... "Kara kpgak Koblandt" adh Kazak manzumesinin metaforik anlatrmt iginde Ktpgaklartn sonu ifade olunmugtur. Kob' landr Bahadrr Kudretli ve gtigl0dur. O hig kimseden yardtmtnt esirgemez. Uzak uzak seferlere grkar, yardtma ihtiyact olan halklarr serbest btraktr, Bir tek kendini mudafaa edemez. Son seferden donen Koblandr obastnt, evini yrkrlmtg gortir. Kim olduklan belli olmayan dcigmanlar onun kartstnt da gocugunu da esir alarak gotrirUrler. Bugilnkti tarih ilminde ve estetik edebiyatta Ktpgaklartn talihi Kalka'dakinden daha az dile getiriliyor. Ktltgla yaralanan' lann gimdi kAgrt kalemle neleslerini kesiyorlar, K' Gamsahurdiya Gtircistan'a hurriyet kazandtrdtklart gergegini Krpgaklara higbir zaman bagrglamak istemiyor. (Bak. lV. 161
G0rcri David romanr). Didgori yakrnrndaki dovtigte David'in 60 bin ordusu vardr. Bunun 45 bini Artk Han'rn atirra, idi. Karan krsmr ise G0rctiler, Ermeniler ve Osetinler idi. Kartli savaggrrarrnrn "yidittigini" goze sokrnak igin yazar, Krpgaklarr ve diler mtittefikleri gayri insan cildindeltasui, meye galrglr. Onun fikrine gore Ermeniler tavgandan bile kor"tkaklardr. Krpgaklarrn iinvanrna ise hakaretter, dotu gibi yagr_ yor: Deme, onlar asker zad de$il vahgi ve UarUararLr. insin kanr igiyor, krmrzda pigirilmig it eti yiyorlar. eadlrlarr da ne_ dense beyaz ayrnrn derisinden dikirmig. (Hatuuri krpgakrar beyaz ayry. ilk defa XX. yfizyrlda Alma-Ata hayvanat LangesinOe
gormtiglerdir.)
Qagrmrzda, Biiyiik Fransrz ihtilalinin reformlarrna kargr ve crimleden toprak sahalarrnrn miisadiresine (1oo yrl evvel olmug bir geye) kargr gazap iginde konugan bir'krsrm Fransrz akrllrlarr hakklnda M.Blok 96yle yAzryordia: ,,Belki onlar o zaman yagayp bu gekilde konugsaydilar, bu gergekten de bilylk cesa/'et olurdu! Lakin giyotinden yilz yttttk bir mesarede bSyle cesarel en aztndan gillilngdhr! o devirda insanlartn asttida ne istediklerini aydtntatmak daha iyi olurdu" (S, 7g) K. Gamsahurdiya'nrn 1945 yrhnda (bu da semboliktir) baslfm19 romant V. $klovski'nin (,,Znamya,, No 5-6) ve Antonovski'nin (Novr Mir, No 10) iki keskin fikrine sebep oldu. Esas fikiri 9u idi: "K. Gamsahurdiya'ntn vatanperuerliginin ifade gekilleri en aztndan zamana uygun de{itdir." Lakin yazar bu tenkidi kayrtlarrn bir tekini dahi goz onrine almadr ve daha sonralarr romant diizeltmeden grkarar. Bir mfiddet ewel Anna Komni'nin "Aleksiada" srnrn tercti. mesi Rus dilinde negredildi, "Bizans" epizoilarrnrn b0yiik gogunlugu romana "Aleksiada"nrn inkrlaptan onceki neirinden getirilmigtir. Yazar Bizans kayna!rndaki bilgilerden serbest bir gekilde faydalanryor: ama aynt zamanda objektillik yanrnr da yitirmiyor. Kendi babasr imparator Aleksey Komni'nin ernellerini tasvirinde tarihi gergeklerden bir an olsun uzaklagmryor, tarihi hadiseleri son derece ayrrntrh aksettirir. Aleksey'in pegeneklerle savagr sahnesine dikkat verelim: 'G1gtii Kijtek ve pegeneklerin arahkstz hamleleri impantora baynfi dik tutma imkanrnt vermiyordu. iskitterden biri her iki etiyle mzraja yaprytp
o
imparatorun silna sert bir darbe indirdi; mzrak gok derine ig/emese de imparatoru gok sendeletti o sonralarda uzun yllar bu a$rtdan aa gekti. imparator bu darbeden sonra bayn{t buk(ip insan ghziinden uzak bir yerde ardry kolunda gizlendi" (sayfa 212). $imdiki devirde kendi milli kahramantnt boyle realist tasvir etmeye hangi yazann cesareti yeter. Bizans ordusunda bir gok halktn mensuplart hizmet ediyorlardr. T0rk ve G0rcii soylu savaggtlartn adlart malumdur. On' lardan birini, Bakuriani'yi Gamzahurdiya kendi romantntn kahramanr yapmrgttr. "Aleksiada" da Bakuriani'ye bir miktar satlr ayrrldrgr halde, K. Gamsahurdiya'ntn fantazisi sayesinde o, Bizans'rn biitUn iglerine kartgtr, rliyastnda bile gormediSi dovriglere katrlrp kahramanltklar gosterir. Mesela rornanda Krpgak ve Yunanlartn Pegeneklerle savagt canh gizgilerle tasvir edilmigtir. 1091 yrltnda meydana gelen bu savag Bizans irnparatorlugunun Pegeneklerle altr ytlltk mu' harebesine bir tiir nihayet vermigtir. Aynt savagta Ktpgaklara Tulra Han ve Bongak liderlik ediyordu' Ama romandan 9u grkar: Krpgakalara kumandanltk edenlerden biri de Bakurtant imi9. Meselenin giiliing taraft guradadtr: Anna Komni'nin ver' digi bilgilere gore, Bakuriani altr yrllrk muharebenin gok oncelerinde 1086 yrlrnda Pegeneklerle dovUgte olmiigtu' Onun oliimti '?/eksiada" da goyle tasvir edilir: Domestik (Bakuriani) hiddetle doviigriyor, var gticliyle dtigmanrn lizerine qullantyordu ama sonunda mege agaclna oyle daldi ki, o dakika cant alzrndan gtktt (202, s) Konqak'tn ve Turandoktt'ntn (lV. David'in kartst) babast Artrk Han'dtr. Onun B0yiik Bozktr'a donmesi ytlhkta goyle tasvir edilmigtir: Artrk Han uzun yrllardrr Kafkasya'da yaglyor mug. Gunlerden bir giin kardegi Strgan onun yanlna gelip yalvarrr, dogdugu yere gitsin diye. 6nce, Artrk Han razt olmaz. Boyle oldugunda htrslanmtg Strgan koynundan grkardrgr bir tutam zehirli otu onun 0stilne atar' Kuru otun kokusu Arttk'tn burnuna deger delmez o eyere slgrar". Ylllr$a gore Arttk Han goyle diyor: "Doidu$um toprakta 6lmek yad ellerin gihretinden iyidir." 163
Bir Kazak atasoziinde de bu fikir mevcuttur: ,,Bolten elde sultan bolganga oz etinde uttan bol (.,yad ellerde suttan btacaftna kendi elinde dilenci ot'). Pek gok Rus knezi artrk Han'rn oglu Kongak'rn sayesinde Kiyev taht-taclna sahip olabilmiglerdir, Onun Rus siyasi hayattnda oynadrgr faal rol salnamelerde genig bir gekilde tasvir edilmigtir, Yalnrz gunu gosterelirn ki "Kongak igor Destant', nrn kahramanlarrndan biridir. Onun oflu Yuri Kongakovig Kalka savagrnda Krpgaklara liderlik etmig ve orada kahramanca olmrigtiir. ... Krpgaklar hakkrnda tek bir ilmi eser de yazrlmamrgtrr. Acr bir iftiharla derneliyim ki Kazak edebiyatrnda Krpgak konusunda "Btyuk Bozktr" adlr silsile halindeki tarihi eserlerim ve "igor Destant" ile ilgili makalelerim gr!rr agmrgtrr. (1961. 1965) Morris Simogkon'un "Yemgan" adh eseri ve yuri plagevski'nin "Krpgak Talihi" romant benim ilharnrmla yazrlmrgtrr. Alimlerimizi ise hAlA da yerinden krmrldatamadrm. Tarihgilerimiz hAlen kr9 uykusundadrrlar. 1964 yrhnrn Ocak ayrnr higbir zaman unutmuyorum. Kazakistan ilimler Akademisi ktittiphanesinin katololunda "Vriyenni'nin Hronikatan" (1BgO) eserinin Rus negrini ortaya grkardrm, Vriyenni-Anna Komni'nin kocasrdrr ve onun hronikasrnrn "Aleksiada" ile kargrlagtrrrlmasr Krpgak-Bizans iligkilerinin tarihinin bazr krsrmlarrnr degigtirmeye imkan verirdi. Anna'nrn Hazar'-
dan kagrrdr!r bazr yeni bilgileri oradan almak mrimkrin olurdu. Kitap igin siparig verip sabtrsrzhkla beklerneye bagladrm. Ben Vriyenni yrllrglnrn yapraklarrnr tarakla agtrm. $imdi akademi krittiphanesine giderken bitigik yapraklarr agmak igin yanrmda kemik brgak gottirUyorum, Krpgaklarrn tarihiyle ilgili, ihtilalden once grkmrg birgok kitabrn ilk okuyucusu ben oldum.
Vaktiyle Kazakistan'a konuk olarak gelmig olan Sergey Morkov yerli y:zarlarrn drizenledigi ziyafete igtirak eder, O bu hadiseyi bana aniatttdtnda gagkrnlrgrnl gizleyemedi. 'Ama nastl olabilir ki en adi geyleri bilmiyorsun? "Manen zengin bir adamrn boElukta yaknlryt her iki taraf igin daima hayretle neticelenir. Hemen ziyafetten sanra S.Morkov qoyle yazmtrtt:
Yalntz oturmugtum sofl,a bagnda Bakyorum bugilnki) KPgak evladt $anh gegmiqini gkanP hailradan Fakat Rus ilham hazr durmug ki Egilsin, mermerin silsin tozunu Okusun
Ehramn i)stine Yazlan Kpgak sozilnii 1929 yrlrnda S.Markovig'in "Mavi Athlar" hikayesi bastldt. Aynr hikayeden ornek verecelim k0gtjk bir parga Ktpgak tarihinin son merhalesi hakkrnda belirli bir dtig0nce yarattr. "Ben milli alayn iki slvarisiyle birkag giln ag'bilag gezdim. Onlar kar gibi bembeyaz arkaltk, pnl pnl panldayan mahmuzlu gizme, yegit Inilorma ve qalvar giymig' Vagonun iist raftntn ilzerindeki kara gengelde krmtz yrldtzlt iki kalpak as,;lmrytt... Kalpaktann ortasnda ise kara funh klrglar saat sar' kaa gibi a.rahkstz sallanrdr. Kt)g1k Tongeris istasyonunda ar' trna btiyik bir koyun kurku giymig bir ihtiyar vagona tepildi' Kucagnda bir eyer tutmustu, vagonda kendine munasip bir yer aradt. Siivariterden biri gekilip ihtiyara yer verdi' ifrtiyar terli bagrndan kalpagr grkarrp: "Merhaba, merhaba yi|itler" diye tiz bir sesle kendi tegek' kiirtinU bildirdi, Sormak aytp olmastn sizin bu krhqlar bagtma d0giip yarmaz mr? Gelin tantgaltrn. Ben Cettru boyundan, Tama neslindenim..." Bizim igin hikAyenin sonu ilgi gekicidir: "Vagonda ihtiyar yine kendi atalanndan bahsetmeye bag' ladt:
Yiditler, -dedi-, yalntz hig soytemediniz siz hangi nesilden
hangi soydansntz? - Biz KtpgakE, - Kabtr Can cevap verdi, ' bizim damgamrz mtzraja benzeyen bir gift gizgidir - latntz onda Kurgalcrn'a nastl gelmigiz? Sizin soy gimdi Turgay'dan 969 ediyor elbette, sizlerden gok az kalmg bu d0nyada." Vagayan Krpgak gocuklart ile kargl kargtya gelmekten.,h.ay' rete dtigen yazrCr dayanamaz ve Orta Qa$ gogebeleri tarihinin mInim merhalesi hakktnda goyle bir bilgi verir: "Krp"onuncu 16s
164
gaklann
izi, Arafdan bagrayarak, Kandeniz sahiilerine ve Macar bozkrrtna kadar ,r"nip gii"riiA"klar en eski Kazak boyudur' Kim bitir eron gehrini betki ontar kurmuglardtr' Gtlney yartmadastnda ""-nin".iiirki"er"* Genuya
katererine hucum etmigter' Barbar kareterinin ,iJii""it"rt gekik gdzr(i Asyahlan n bagr na g ranit p"rgut"n n,- rgir;'srrr. Genuyatrtar yurltl ve esir K,;;;kil;' gift gift baltayarak . gemi ambarrarrna dordurup ntritanrn t
";;; ;;';;;e:#,'
kendi lid-erterini.Oevirip t<
, t"i"'^,;;;
surtan tahtrna grkarrrrar. Memtu* "Of srz-hesapsrz suikas'er, saray "r-riln]"r,n,n hakimiyeti sayr-
cinaye'er geklinde cereyan eder, "ntiif,uiur,, Donskoy adryra tanrnan Rus knezi Dimitri ivanovig, Kurikov bozkrrrnda Tatarrarr ma$rup vrr sonra, 13g1 yrrrnda Mrsrr Memrtikreri birinci stitatesini "ttkt"ilir o""ir'i' '. -- ""1 ikinci srirareyi tahta glkardtlar.
. Silah, hakimiyet ve nihayet topraklar yavag yavag Memluk_ larrn erine geger' Eski korerer o"rir"tiiruir toprakra, sayesinde zengin feodarere donerrer. eiring geriit< sanatarr da hususi tiir Mrsrr bu$dayr da onrarn erine 6routara da onrar komutanrrk eder, Hatta osmanrr rtiit
i,J*. t"r
Memluk Sultanlr{lnr ilk olarak, uzun sagh geng
Fransrz kumandanr sarsar. i"pr"l."'fellahlarr Memluklarrn Q, "q rtrJrltiLr"-r bu risttine kardrrrr, irt< onceieri emerinden ottirii Bonapart'a nefreile bakarlar. Fakat
*
bu durum uzun srirmez. capont,l vJi gln"rut Kteber,i Mrsrr,_ , b,.r{,q.Fransa,ya gijaer. ez ft"Oli tantanatr bir gekitde 9." It/emluk "onr" .u" Murad Bey'i Mrsrr Su*anr ir"n." vassalr olarak tanrdrfrnr pnb.aSr Napotyan (,,petit
ilan eder, Murad,Bey de Fransrz generalinin bu iyili$ine
kendine mahsus bir tarzda
""u"p 166
u"rir, [pU"r,i oldijrtjr.
1811 yrhnda Ttirkiye'nin Mrsrr'daki valisi Mehmet Ali Paga Memlfiklar'a amanstz davranrr. Memluklar rahatsrzdlrlar ve Mehmed Ali'nin askerleri kole hiikiimdarlar siilalesinin kok0nU kazrr. Fakat yenilmez dov09g0, isyankar kole olarak tanrnan, bir anda k6le iken sultan olmayr beceren ve sonra yeniden ku. mandantn kolesi olanlarrn tarihi bununla bitmez. Napolyon Mrstr'r terkederken kendi muhafrz alayrnr olala. ntist0 ihtigamlanyla fark edilen s0vari alayrnr da beraberinde gotiirdii. Bu alayrn garpan ytiregi cesur Meml0klar idi. imparatorun butfin savaglarrnda onlar onde gidiyordu. Onlann mevcudiyetinin son azaph izlerini ve akibetlerini ben kendi gozle-
rimle gordrim. Hayalimde, Setup tepesinin eteklerinde uyuyan lozlu Kuntsevo ve Filiye, Podrnoskovye'nin elma bahgelerine doniiyorum, Sakin gegen grinlerin rutinini bozmug mucizavi bir hadiseyi hatrrhyorum. Bir vakitler Napolyon'un Moskova'ya hiicum ettili yolun yakrnlarrnda iggiler kazma igleri anrnda iig kararmr9 eski tabut grkarrp yolun kenarrna koydular. Tabutlarrn g0rrimrig kapaklarr kaldrrtldr. Ttifek namlusu gibi d0md0z uzanmr9 parlak giyimli iig ceset goriindii. Bu hakiki bir mucize idi. Kuru kum cesetleri giinimekten kurtarmrgtt. Ot0lerin kapkara kararmrg dudaklarr arasrndan saf digleri gor0niiyordu. Strada durmug askerler gibi bu muhaftzlartn da tabanlart birbirine yaprgrk, pengeleri arahk idi. Qizmelerindeki mahmuzlar ise egrilmigti, muhtemel on kapagrn ortfilmesine mani oldu$undan egmiglerdi,
Kapkara kararrntg kagstz., kirpiksiz gehrelerde sakin bir tebessrjm donmug kalmrgtr. Olrilerin qekik gozleri, iri elmactk kemikleri vardr, Giyimlerinden anlagtltyordu ki bunlar Mernltik alayrnrn savaggrlarrdrr, Poklonnaya da!rna h0cum eden Napolyon'un on[inde bu alay gidiyordu. Memhjklar kendi nesillerinin ola{an0st0 ve mucizevi maceralarla dolu hayat devresini, arkastnda Moskova duran dagrn ete$inde sona erdirirler. Srcak riizgar uzanmrg 0niformalarrn erimig pargalartnt hazan yapra|r gibi uguruyordu. $en yer kaztctlart, teyyareciler, sririicriler tabutlartn oniinden gegip mumyalarrn yOz[ine baktrklarr anda gehirden gelmig m0ze iggisi benim dikkatimi boyu ve siislii kryafetiyle digerlerinden fark edilen cesede gekti.
oriinrin brikiirii duran parmalrnda mavi tagrr eski bir yi)zi)k Vltit< tagrnda darn'g"sn,n ia"uirini gormek mtimI?tdl:. .Krpgak krjndrj. Kim bitir, betki de b, yiliilij X,pe"t ba9 gehri ofrgr'rn yapmrgtardr.
"rtiotrartan G.;;; dirJi"1,ii
.ustatarr yrkrlrnrg kerpig duvar karrntrrarr, bir ae guzet, gamrr manzume. ler kalmlgtr.
Yolu sahralardan, Macar bozkrrlarrndan, Genuya kaleleri, Mrsrr ehramrarr, Venedik sahiileri u" 'nih"y"t eteginden g€gen bu yriztik ti, Oifir'f"g"Krpgaksetun da$rnrn yi$idinin parma$rnda gezmigti.
TARTH VE TARiHgiLER Yttzilm sana baksa da, ahglanm yana kayar... Akademisyen Grekov ,,Kiyev Rusu,, llgsgladh meghur eserinde yrlrrkrarda topranmrg marzemereri umumiregtirmiitir. 6n siz{e goyle yazmryn: "Bizim.etimizJe-yazrtt kaynaklar da van yazttt olmayanlar da. Fakat herhangi bir kaynak, mbhim deQit, ancak aragttrmactnti ondan ne umduQunu, ne istelielni
iiilJaa,i,
i7i
bitmesiyte taydatt ot"Oitir;1ia,Zt1
.. falinqr]iee sayrsrz fetakeiler getirmij metodun rnahiyeti bu sozlerle ifade olunrnugtur. Tarih O, ,"toaa k6rii kil;;;# lanarak yalnz ondan agrf g6sterird,. G;;;;i" gergekterinden bugrinkri.umduklannr ideorojinin isoatr igin tavoaranirirJi]"' Kiyev Rusu rizerinde en yetkili uzmantirAan-biri ne yazrt ki kendi eseriyte bu, metodun verimtitigini gi,.t";iStir. ftiylu Rusunun gok geligmig bir devlet ofaug;nu ortaya gtkarmaya galtgan yazar Avruo1n11 nolula g_itsinilye eski Rusu doguya ba$layan teteri kesip atryor, Artryiiz sayfarrk bir eserde ,,Eski Rus devteti ue guney R-us bozitrtarrii-g.Age*e/eri,, bahsine topu topu rig'sayfa ayrrrmrgtrr. Bunun oa iii-sayrar, gr"n;;ii Pegeneklerle ihtilafrna ay'lmrgtrr. O da liyfe bir ,,muhim,, neti 168
ceye ulagmak igin lazlm imig; "Biz kolayca emin olabiliriz ki, Pegenekler Rusya'da hig bir korku ve kanykltk doQurmamglardt." Polovese ise yarrm sayfa ayrrlmrgtrr. Ug sayfa bir yerde toplandrlrnda da yazann esas fikrini tasdik etmeliydi: Eski Rus devleti gogebelerle srk srk muharebeler yapmtg, bazan onlardan hayvan almrg (yahut zabt etrnig), ama higbir zaman bozkrrlrlarla kargrlrklr medeni ba$larr olmamrgtrr, Kiigtik bir gogebe imajr yalnrz bir gortjnttide, vahgi gcirrinttisiinde takdim edilir, Tarihgilik ilmi ortaya grkmaya bagladr$rnda, artrk Rusya imparatorluk statirstin0 kabul 'etmigti. Tabii ki resmi ilim metropol ve miistemleke halklarr arasrnda gegmigte bagka ba!larrn oldu$unu itiral etmeyi kendi ganrna yaktgttramazdt. Orta ga$ yrllrklarr knezlerden siparig alarak, kendi patronlarrnrn ve kilise nin fikirlerini ilade ederlerdi. Yeni devirlerin resmi daireye mensup tarihgileri ise gegmigin ornekleri esasrnda mutlakiyetgi devletin do$ru oldufunu isbat etmeye gaIrgrrlardr.
Maalesef,.hurafeler higbir ilim sahasrnda, tarihte ve dilcilikte oldugu kadar "canlt" degildir. XVlll. yiizyrlrn 6limini de anlamak m0mkiin: Rusya imparatorlulunun tagrasrnda, kenarrnda yagayan yarr kole, boynu bukiik Tiirk halklarrnrn medeni geriligi, aonacak vaziyeti hrirmetten bagka hangi hissi uyandtrabilirdi. Fakat bugiinkri bilgilerimiz toplumun geligmesi, medeniyetlerin yiikseligi ve algahgrnrn dialektik manzarasrnt dtig0nmeye imkan verir, imkan verir ki, gergeklerden dogan'saf tohumu, rahip-knez tasdikinin delice olundan ayrrasrn, temennalt drigtinceleri, krymetleri, gergegin kendisi gibi kabul etmeyesin. Orta asrrlarrn eski medeniyetleri, halklann maddi manevi medeniyeti hakkrnda objektif bilgiler elde etrnek gegmig asrrlarda da mlimklindri, bu asrrlarda da, lGynaklar aynrdtr. Ben objektif bilgi deyince Mrisltiman, Buda ve Hristiyan kroniklerinde toplanmtg belgeleri hesaba kattyorum. Qiinkii hig kimse bu yrlhklann mrielliflerinin gogebelere iyi gozle baktrgrnr iddia edemez, onlart yerli-yersiz qnlattyorlar diyemez. Bilinen geydir, yeni dinler gogebe T0rklere daima islah edilmez putperest gibi bakmrglar; onlar hakkrnda yalntzca kendileri zor
durumda kaftnca Tiirklerden yardrm umduklarr zaman yazmtglardrr.
XlX. asrr Rus tarih ilminde Tiirk problemine yeni bir bakrgrn izlerini sezdiren birkag makalenin adrnr zikretmek mtimkiindtir. Meghur garkiyatgr V.V. Grigoryev (1816-1881) kendi eserinde ilk defa, Hazar devletinin siyasi hayatrnrn 6zetini ve kendine has sosyal kurulugunun tahlilini vermigtir. Onun biiyiik bir ustalrkla yazdrlr "Hazarlann ytiksek Hakimiyetinae i*iiiti*" ve "Hazarlann Siyasi Hayailntn Hilisasasl, adlr makaleleri o devrin pek gok tarihi inclemelerine has olan bazr kusurlanna ra$men Trirk tarihine ait belgelerin segilmesi ve de$erlendirilmesi bakrmrndan aynr mevzuda gok gok sonralarr yazllmrg ilmi eserlerden kendi objektifligi ile ayrrhr. Haddi-hududdu olmayan, bagr bozuklulun, fanatizmin ve sonsuz cahilligin birbiriyle Avrupa hakimiyeti u!runda garprgtr!r devirde, Hazar devleti kendi adalet mahkemesi ve din h0rriyeti ile gohret kazanmrgtr. Kendi dini akidesine gore takib olunanlar dtinyanrn her yerinden oraya akarlardr. Hazar devleti Avrupa'nrn karanh!a biiriinmtig ufuklarrnda rglkh bir meteor gibi parrldryordu. Sonra Aniden sondii, kayboldu, kendinden sonra
da biz iz brrakmadr.,..."
Bu agrklamanrn keskinli$i, ilim adamlarrnrn dikkatini Rus'un kendi gogebe Ti,irk komgularr ile kargrhklr iligkisi meselesine gekrnek gere$inden kaynaklanmrgtt. Bir asrr sonra V.V, Grigoryev'in iddialarr, p.i. lvanov'un hacim bakrmrndan kiigrik fakat sonug olarak Hazar konusu talihinde kotil bir rol oynamtg "Bir Yanhg G6r0g Hakknda" adlr makalesinde giiphe altrna ahndr Bu grkrgtan sonra Hazar halkrnrn ve onun kurdu$uidevletin tarihi ehemmiyetini ne pahasrna olursa olsun hige indirmek maksadryla birbiri ardrsrra Hazarlarrn gergek tarihini tahrif eden eserler basrlmaya bagladr. 1962 yrhnda M,i,Artamonov'un "Hazarlann Tarihi" adh meghur kitabr basrldr. Kitapta diinya edebiyatrnda Hazar konusunda yazrlmrg brittin malzemenin genig bir ozeti verilmigtir. Bu b0yrik igin sonuglarrnt, maksadrnl, oldukga tartrgmah, hatta tehlikeli konuya girigmig tarihginin karglsrnda duran engelleri anla,mak igin onsozrl ve,sonucu kargrlagtrrmak yeterlidir. Onsozde: "Hazarlar btyilk bir devlet yaraffilar, uzun mhd170
det zafinda Araplarla gergin bir gekigmeye girdiler ve onlann kuzeye dogru aknlanna kary koydular. BEans devleti yalntz a:,!ann yardtmt sayesinde Arap basktstna karg koyabildi. Yal' ntz bu bile, biltiln dilnya tarihi ve iilkemizin tarihi sayfalannda Hazarlan layk olan yerin aynlmas, ve onlann tarih ilminin dikkat merkezine gekilmesi igin yeterlidir. $unu da unutmamak gerekir ki, Hazar devleti Dolu Avrupa'da yerli ahalisi 0zerinde meydana gelmig, basit olsa da ilk feodal kurulugtur.,.. Bunun yantnda, Rus devleti genig tarih sahasrna grkarken ilk olarak bu Hazaristanla garptgmtgtt' Bu tarihi gergegi higbir zaman inkAr etmek olmaz ve yalntz Rus' ya'da degil, b0tiin Do$u Avrupa'da tarihi geligmenin seyrini diizgiln anlamak igin bu mesele brittin dolgunlugu ile mutlaka goz oniine altnmaltdtr. Ugyiiz yrlhk tarihi olan bir devlet higbir iz brrakmadan yok olamaz..." (38.s) Bu sozler elde olan objektif belgelere ve Rus Hazar ilminin atasr V.V.Grigoryev'in esas iddialartna 'tam olarak uygun dti' ger. $imdi ise sonucu okuYaltm: "Ruslar DoQu'nun medeniyette ulagugt noWalara higbir za' man itgisiz kalmamrylardrr. Ttirklerden onlar hakanhk mtiesseseslnl almqtardq ilk Rus knezleri de b6yle adlandtnlrlardr Pegenekterden udet (miilkiyet) sistemini, Poloveslerden eiri ktltct vs. gibi qeyteri benimsemigterdir' idil Hazarlartndan ise higbir gey almamtglardtr. (458.s.) Bu da sizin igin "izsiz - igaretsiz kaybolmayacak" il9y02 yrlhk tarih ve kargtltklt tesir! Ne igin Rus yrllklartnda Hazarlar hakktnda bilgiler veren' lerin hig-biri, o ci,imleden, Rus devletinin bagkenti Kiyev'in vak- ( tiyle Hazarlar taraftndan bina edildili hakikati kitapta kendi yerini almamtgttr. A.i, Popov 1946 yrlrnda gimdiye kadar "igor Destant" uzmanlarrnrn dikkatini geken "Ktpgaklar ve Rus" .makalesi 9tktt. Bug0n dilci, tarihsiz adtm atamaz, Tarihqi onun baklglartnt gekillendirir ve o soz malzemesine tam haztr vaziyette yaklagrr. A.i. Popov bu makalede hem usta bir vesikact hem de dilci olarak davranmtgttr. Tarihgi A.i.Popov konugmastna sade ve kat'i bir gekilde baglryor: "En baqtan bitdirmek lazmdtr ki Poloveslerin Ruslara tesiri cilzi kalmryilr" I
A.i. Popov'un garip sonuglan, dilci A,i. popov'u da aynr kanaate getirip qrkarrr. O, Ruslarrn Ttirklerden aldrgr sozlerin tam saytstnt gosterir: On (10). Saygat, kog, koggey, gaga, vatapa, evgan, kumtz, kurgan, ortma, yapongitsa, Ama hemen d0zeltir: "Bu sozlerin ahndryt yerin Polovesler oldufiunu tam inangla soylemek mtjmkun olmaz. Aym hakla bunlan, Torklann yahut Berendeylerin hesahna yazmak da olun Mogollann eski devrin alrnmalanndan Rus konugma dilinde bizim zamailmtza 2-3 siiz gelip qkmq (kurgan, vataga, kmtz) onun igin demek mdmkhn oL maz ki bu s6zler poloves devirlerinden kalmrytr. g6yle ki bu sozter sonraki devirlerde, mesela Mogol devrinde Dogudan altnabilirdi.
Bu gergegin kendisi- Polovesler'in Rus'a medeni tesirinin ne kadar az oldu$unu gosterir ve aslen de buna tabii bir hal olarak bakrnak gerekir. Slavyanlarrn Bulgarlar ve Hazarlarla iligkileri Slavyan dillerinde ve folklorunda demek oluyor ki hig. bir iz brrakmadr!r halde Polovesler ne verebildiler?" Britrin bu eser bir maksatla, benim kaydetti$im sonucu esaslandrrmak (sozliiklerin kargrlagt rmah listeleriyle de!il, gti-
rultii[i beyanatlarrn yardrmlyla) maksadryla yaztlmtgttr. Anltyorum ki Tiirk-Slavyan iligkilerinden soz eden tarihgiler
"ctizi" soziinr.i gok befeniyorlar, "Rus Dilinde Savag- Shzlerinin Tarihi" eserinin yazan
F.P.
Sorokoletov Trirkizmlere rastladrgrnda, sanki okuyuculardan oziir diliyormug gibi kendi agrklamastna sozgeligi "mukaddime" verir. "Ertaul (eftoul, ertul). Bir gok savag tarihgilerinin kaydettigi gibi Rus ordusunun kurulugu gekillerine ye sayag yapmast metoduna Tatar-Mo$ollann tesiri cuzi olmuqtur." Boguna de$il, bu sozler sonraki srradan malumatrn tesirini zayrflatmak igin lazrmdrr. "Ertaul" - Rus ordusunun savag slralarrnr tegkil eden bolmelerden birinin adrdrr. Tatar-Mogollardan evvel Rus ordusunda boyle bir bolrne yok idi ve tabii, soz de olarnazdt. Kitabrn bagka bir yerinde "askerlerin vazife-riltbe sisteminde iqlenen baskak, Ltlan, esaul, seung, kalga, uglubiy, geug terimleri kesinlikle tilrkizmlerdir" bilgisinden evvel gunu kaydetmeyi gerekli gorilr: "Umumiyetle Rus savag termonolojisinde Tilrk pay cilzidir. Tilrk savag tegkilail ye sayag taktirti Rus 't72
ir
\
ordusunun esaslarrna tesir etmedi{i gibi, Tilrk dilinden ahnan s}zler de Rus savag terminotoiisinde higbir E btrakmamqiln (say.252.253).
'-
'dt.rine basa basa ve surekli telkin edilir ki, "si/ah siste' saadak I minde cilzi miktarda iqtenen yabanu ketimeter (sabiya,
vs')durumudegigtirmiyor.Birs6zteTatar-Mofiolhakimiyetine lugatrndi ne savag sanailnda esash bir iz furakmamry""uug trr. irtrX- XVt. ydzytttn iiinci yanstnda Rus dili yabanu (yani Tilrk_ M olot-O.' St)ieymenov) tesirleri nden ta mamen ku rtulm u9tu." EskiRusveeskiT0rkmalzernelerininkargtlagtrrmalttah. lilinden sonra bir sonuq qtkartlmast dolru olurdu' Kargllagttr' ma, ordutartn kurulugunda, taktik ve terrninolojisinde birgok bag' benzerlikleri meydana grkarrrdt, Bu da tabiidir; eskilerden boT0rk terkibine ordularrnrn knez Ly"rur Xlll, y0zyrla kadar ,,tJdet esas ordula'ntn (vilayel)" tui
Eskislavyansavaglugattntnkoklerislavyan.Tlirkbirlili
"Slav-. devrine kadai gidip grkar. Qogu kimseye garip gelen temel kaynaklar buna edilebilir; van_Tiirk birlidi; terimi isbai anlaytglar, birgok ilgili savagla ii-f once sozttikte i"if.if "0"r. igaretler Turk dilinden altnmtgttr' Mesela: voin'asker' i"iirr"r, oblava'sii'' Ooyarin-Ooyar, polk'alay, trud-muharebe,. ohota'av' ho'\ jetez'Oemir' hanqe-r' btgak' bulat'pulat, r,J, irgun, dokiim, tma'tlimen' i r"g"-btyt"f , tu!, sablya'ktlt9, kolgan'sadak'okluk I sozler Bu vs' haydt aydt on binlik ordu, ura'hlicum sedast boyu' astrlar bunlar ' artrk sozl0kte yabanct tesiri brrakmtyor: gizili Tiir-. '/'-' Rus dilinde titiilenmig, Rus ahengine uydurulmug kizmlerdir.Dilcileryalnrzsonrakidevirlereail"yerliolmayan" esaul, a. altnmalarr seziyorlar: saadak, orda, buncuk, karaul, jalav (tellal) biryuq bogattr, (gadrr)' i;;;;, kag (g'oq) kuren vs' (zurnact) (bayrak) t
ma metodlan bir gok qagdag incelemelerde kendi aktiielligini hig kaybetmemigtir. .., Ben tarih? problemlere ilim dr9r, baya$r bir yaklagmanrn nasrl giihing sonuglara sebep oldulunu gostermek igin ister
f t
inceleme olgiilerine, isterse de tasvir 0slubuna gor:e birbirinden farkfu eserlerden ornekler verdim.
... Avrupa iliminde gogebelere gerici bakrgr deligtirmenin nasrl zor oldulunu meghur oryantalist Grigori potanin'in kitabtnrn acr talihinde gormek miimk0n olur. 1899,da Moskova'da bin bir eziyetle Y.i. Bazarov'un verdigi yardrm hesabrna yayrnlanmrg "Orta Asr Avrupa Edebiyattnda $ark Motifteri" idlr eseri haksrz olarak tamamen veya bir defahk unutulmugtur. Burada da onsoz0 ve neticeyi kargrlagtrrahm: "Bu onsozde ben tistten bir baktg anrnda ortaya grkabilecek hayret dolu sorularla ilgili bir iki soz soylemekle yetinece$im. Kitabrn esas konusu, Orta gag Bati ve Oogu trirt< destanlarrnrn birli$inin Batr Avrupa destanrna da yayrlmasr fikri daha ilk cr.imlelerden itirazlara sebep olabilir. Birincisi ilk bakrgta merkezi Mololistan ve merkezi Fransa, Do$uda Orhon-Kerulen sahilleriyle, battda Sena sahilleri kadar birbirinden uzak mesafeden destan alrg-veriginin ihtimali elbette ki gagklnhk uyandrrabilir ve hiq kimseyi inandrrmaz. Buna ilave olarak itiraz ederek, Orta Asya'nrn medeni olmayan barbar ordularrnrn Avrupa medeniyeti muhitine tesiri m0mkrin de$ildir diyebitirter. Bana oyle geliyor ki destan alg-verigi gok erken qa$larda baglamrgtrr. Bunun Orta Asya halklannrn sonraki yer degigtirmeleri devrine ait oldugu kesin defildir. Bu degigme gok eskilerde Merkezi Avrupa ve Orta Asya bozkrrlarrnrn medeniyetleri arastnda gimdiki kadar fark olmadr$r devirlerda de baglayabilirdi. Hatta gu da miimkrind0r ki, o eski devirlerde g0neydolu yahut merkezi Avrupa'ya gelmig Ordalrlar yerli halkla kargrlagtrnnca daha yiiksek bir rnedeniyeti temsil ediyorlardr." (2.s,) $u da "Sonug''. "Alimlerin bozkrr halklarrna hakir bakrgr bilimi geligmekten ahkoyar. Bu "barbarlann" tarihte oynadrgr role ve manevi - rnedeni ahg -veriglerin tarihine d0zgtin yaklagmamrza mani olan nedir? Bizim bog kibirlifimiz. Sahte tarihi perspektif. Durrgun bakrglarrn ve itikatlarrneseri olmug hareketsiz diigrince 174
I
{
I
Bir zamanlar orta astr Batt Avrupa edebiyatr Slavyan abi' delerini ehernmiyetsiz saytyor, onlardan faydalanmayt onlart aragtrmayr kendileri igin utang saytyorlardt: $imdi eski Slavyan edebiyatr kendi hakiki de$erini elde etmigtir. Orta Qa! edebiyatrntn bazt gergekleri yalntz Slavyan abideleri vastta' sryla ortaya grkabilir. Gogebe Ttirk lolkloru ve mitolojisi hakkrnda da boyle bir d6nii9 baglayabilir, Tiirk destanrria' kayitsrz kalmak bilim igin imkanstz kabul edilebilir." XlX. asrtn son ytltnda bastlmtg kitap boyle bir timit sedast ile bitiyor. Fakat gordiiliim0z gibi tarih ilminde durgunluk asrt hAlA devam ediyor. Potanin'in kitabr gibi emsalsiz deleri olan eserler unutulmugtur, Ve yq;rrn asrr sonra Slavist V.A.Parhomenko "Ytlhklarda Potoves Destantn izleri" adh makalesine 9u sozlerle baghyor. "Bizim ylhklar Xll. astrda Rus'un ve Poloveslerin yilksek tabakalan arasnda sk iligkilerin olmasnr kesin gekilde isbat eder. Rus'un glgebe Ti)rklerle ebedf ve esas gekigmesi ideali
agk agk sahte, uydurma bir karakter tagtr." V. A, Parhomanko makalesini goyle bitirir: "Umumiyetle Po' lovesler'in tarihine ve edebi soyuna daha dikkatle yanagmak eski Rus edebiyailnda oylece de edebi medeniyet gaheserle' rinde onlartn tesirinin izlerini aragilrmak gerekir." izlerini aramakl... E$er V,A. Parhomenko'dan onlarca ytl sonra biz bugiin dahi Poloveslere dikkatle yanagmaya galrrr' yorsak, demek ki bilim hAl6_ yerinde saylyor. B.D. Grekoviq'in "Kiyei--husu" adlt eserine donelim. O, kitabrnda Rus knezleri - Yarosloviglerin eermen ktzlart ile nikahrndan iftiharla bahseder. Svyatoslav Yaroslovig Trir psikoposu Burhart'rn krz kardegi, diler iki knez (adlarr belli defiil) ise biri Saksonya valisinin dileri de Stad valisinin ktzl ile evlenmigtir. Yaroslavtn ktz torunu Cermen imparatoru lV. Hen' ri'nin ktztnt almtgttr. Sonug: "Bu botIk p6rgilk bilgiler Kiyev'in Almanya ile skr bajlanndan haber veriyor." (488. s') Rusun Fransa ile "ltktu ballarrnr ise Kral I'Henrik ile Yaroslavrn ktzr Anna'ntn nikahr isbat eder: "Qek ve Kiyev knez evleri arastnda mevcut otan nikah baglan bu iki illkenin yakn ilig' kiterine detiltet eder: Vodimir'in kadtnlanndan biri Qek kzt idi" (487.s,) 175
Xll. yrlzyrlda Kiyev Rusyasrnda ortaya grkan dil
Rusya'nrn gogabe Ttirklerle saytstz hesapsrz siilale nikahlarr hakkrnda bu kahn kitapta bir tek soz bile edilmiyor. Halbuki o Yaroslaviglerin kendileri de Turandot gehzade krzlarr ile evlenmiglerdi, yani Trirklerle en yilksek seviyede siyasi ba! kur-
bana pugkin ve Toistoy devirlerini, b0y0k Rus cemiyetinin iki dilli oldugu gartlarr hattrlattyor. XX, yi:zyiUa Pugkin'in birgok ifadelerini, Tolstoy'un roman' geldi. larrnrn tam-sayfalarinr Rus diline tercgme etmek lazrm Bu hadise bizzal dil vaziyetinin nastl olsa gabuk degigtiginin isbatr olabilir, Elbette lark vardtr, esas fark da gurada: Xll' kul' astrda T0rk dili yalmz Kiyev Rusyast knez saraylartnda lanrlmtyor, tticcai ve savag zi.irnresini de igine altyordu' yoktu. irJ imparatorlarrnrn oidusunda Fransrz unsurlart askerKiyev knezierinin ordularrnrn miihim bir krsmr ise Tiirk leiinden ibaretti. Ancak Turk dilini bilmekle onlar idare edile'
muglardr.
Tecr[ibeli bir tarihginin yrltrk edebiyatrnda bu belgeleri goremedi$ine inanrnak zordur. Halbuki o briyiik gayrei gosterip Yaroslaviglerin yrllrklarda kaydedilmemig German ve Fransrz diintirlerinin rinvan ve adlannr bulabilmigtir. Bu ona Avrupa dillerininin igte boyle ba$lar sayesinde Kiyev Rusyasrna yol buldugunu isbat etmek igin gerektiydi. B.D. Grekov, kitabina yazdr$r onsozde goyle demigti: '$agr/acak bir gey degit; bu gartlarda Yaroslavln evlatlan bir gok dil \grenmiglerdi." Sfilale nikahlan hig grjphesiz ki asrrlar boyu srkr komguluk iligkileri iginde yaganmtg halklarrn siyasi ve medeni yakrnlagmalarrna imkAn tanrmayan onemli unsurlardan biridir, Gelinle birlikte onun muhafaza bo[igri de hemen yeni iilkeye stjrekli yagamaya gelirdi. Bu boltikler yilzlerce aileli askerlerlerden ibaretti. Onlar knez saraylannrn dibinde mesken tutup tedricen Kiyev Rusyasr gehirlerinin kangrk halkrnrn esas unsurlarrndan biri hallne gelirlerdi. Boylece onlarr Tork, Peqenek, Kuman olarak adlandrrmrg ve daha sonralarr bu adlarr onlarrn bozkrr komgularrna da vermiglerdi. Daha sonraki knez nesilleri de gelinleri, onlan hirnaye eden alaylarla birlikte aynr gehirlere getiriyorlardr, Boylelikle Tiirk dili unsurlarr artryor, giigleniyordu, Bana oyle geliyor ki, Slavyan-Trirk tarihinin merakh boliimlerinden birine ayrrlmry, "igor Destant" nrn mtiallifi de Ttirk dilinin havast suyu ve giiri mevcut olan bir rnuhitte yagaytp eser vermigti, O kendi devri ve ztimresinin evladl idi ve rnetinde artrk srradan grkmrg Tiirkizmlerden degil, okuyucularrn anlamayacagrndan korkup gekinmeden canh Ttirk terimleri ve sozlerinden bol,bol faydalanrp kullanrmrgtrr. Qiinkti o kendi eserini Xll. ytizyrlrn iki dilli okuyucusuna g6re hesaplamrgtrr. Birkag astr sonra Rusya'da Ttlrk dili ehernmryetini bir mikdar kaybettikten sonra destandaki birgok Tiirk sozleri rnetinde agtk agrk seqilmeye, goze garpmaya baghyor. (Btit0n Rus diline dahil olmamrg ga$a, ortma, yapongitsa vs, gibi) 176
vaziVgti
bilirdi.
X-Xl-Xll, astr ytlhklartntn orjinalleri bizim elimize gegseydi erken orta asrrlarrn guney Rus edeb? dilinde Tiirk unusurlart' nrn ne kadar giiqlii olduguna emin olabilirdik' E$er "igor-Destanr" XVl. yijzyrlda.kopyalanmasaydtl"'.. nitir a"?igiriz gibi Mustensih T0rkizmterin gogunu terciime kullanrlan, etmiq, yalnrz-o oeiirae de Kuzey Rus givelerinde bilinen sozleri aynen btrakmtgttr' Ti'irk Fakat, aktarma (kopya) anrnda mucize esari kalmrg nehrine Dny6pr verir. tat ve renK blr sozleri de desrana nususi goz yagt kartgmtg Baskanquk tuzu gibi veya kan gibi' Yahut gibi.
SAVA$ VE BARI$
i:
ll I
)
yollandr$rma. g.ore Kurultaya, dort trlke yazarrnln S91i9ii1e Mayts'tn 13'ilnyrlrnda arada Uu nOttlmti krsaca koydum' 7gt+ Pa. Bangladeg, den 16,stna dek yarattctltk evinde, Hindistan, ile katrltmt heyetlerinin tLtun u" Sovye'Lr Birlilinin temsilcisi goilk Tagkent'teki edebi faaliyetlerin miizaieresi s0ri'iyordu' da Alma Ata'daki konleransta oldugu gibi.burada rtigt"O; K.9nrrsa.1 idi' bakrg mi.izakerenin esas l
;"
1n
*l minden) ayrrmryorlardr. Onlar diyorlardr ki ilmi, teknik geligme, gegmigle bugiin arasrndaki psikolojik ugurumu derinlegtirmigtir. Otomobili igletmek igin koca Volter'in Galvaniz teorilerini anlamaya ihtiyag var mr? Asya'nrn geng aydrnlarrnrn karakteristik taraflarrndan birisi klasik tarihi tamamen inkar etmeleridir. Doguda da Batrda da tarihe olan g0phe, Paul Valery'nin dedigi gibi son y0z yrlda tarih ilminin kendisini b0sb0t0n rezil etmesine baghdrr. O, uzun siire siyasetin kolesi, govenizm ve milliyetgiligin kayna$r olmugtur. Hafta tarih vurgunu olan Marc Bloch tarihgilerden soz ederken itiraf etmeye mecbur olmugtur: "O da dogrudur ki, yazt masasmn arkastna gegerken kendi beynini gagdaghk mikroplanndan korumay beceremeyen grhrsfa, bu mikroplar hatta ilyada" yahut "Rarnayana" ya yazrlmrg gerhte kendisini ele
verebilir. (5, 25), Tarih gagdag dtinya goriig0ntin gekillenmesine aktif olarak katrhyor. Emperyalizmin ve rhtistemlekecili$in ugakhlrnr yapan alimler kendi popiiler Eserleriyle halklara rrki ve milli kompleksler agrhyor. ) .,. Drigrintirken'rahat olmak garekir, Senfonik mtizik konserinde oldu$u gibi, konugmalar yahut musiki fonu dtigtinmenin gidigini s0ratlendirir, silsile halinde fikirler yaratrr. ... Egyalarrn degigmezli$ine olan kor inang ilrne yanlrg yon verir. Qrkrg yolu arayan Leibnits diyordu ki, gergeklik onun kendi sebepleriyle agrklanabilir. Lakin sebepler golu zaman tecr0be-de postula gibi kabul edilirdi. Ondan zaruri sonucu almak ve bu sonuca megrutiyet kazandtrmak igin faydalantrdt. Ferdi krymet tarihi hakikati yenmeye baglar ve gergek ister istemez kimin iginse gizgileri altr, bununla da vatanperver alimde tiksinti uyandtrtr, Qilnkii bu gergek onun menfaattna "ilahf ideale" (siyesete) hizmet edemez. Edemiyorsa demek ki ona hig gerek yoktur. Tarih ilmini sahtelige getirip qtkaran sebeplerden biri de yazrlr kaynaklara olan korti kor0ne inantgttr. Bu kaynaklar ayrt ayn veya genel olarak gok poptiler "tarih doirudur" tabirini tekzip ediyor. Biz eski ytllrkgrlartn her bir soz0n0, tasvirini "K.l/an ayeti" gibi giiphesiz kabul etmekle geqmig devirler hakkrnda yanhg tasawura gelrnig oluruz, Tarihi hadiseler ek' 178
onun hakikilili yine seri hallerde tek taraflt tasvir olunur ve igten kopmalar de isbat edilmelidir. Atulur't'r,n guurunda da
u" n"t arazinin, her devrin engelleri vardt' birlegtirir: f19laV1' o1a' Ama eski dUnya yuiuttann'tit 9"y ancak XIX' y0zytltn ma olan sevgit savaj ve Barrqt Bi tezatr ';;=;ro,r,-goluitmigt;rdir'
daha Eski tarihi eserlerin diisturu L:':
SAVA$' sadedir: -yazarlnln sozti' nidast ftfun.U"renin her bir Ant, yeri' yrlltk bartga isa yrllrklarda ile ilmiklenmigtir. Omrii bln yrtiarta Otgtiten
yer bulunmamtgttr. '- Jur,g, tarihe yabanctdlr, onu tasvir etmek de zordur' Np esirler inlemez ve ne zaman'gehirter yanmaz, yarahlar ve. gocuklar allamazsa ytlltk ya' zaman analarrndan uyt' aiig"n zan da o anda susar' son'
insanlrltn geqmig-i Hem Avrupa, hem Asya ytllrklannda dayanarak.tasvir olusuz savaglara, kanlr ""'"y Lntrikalarrna. tarihinden ger' nur ve yalntz bazen, sat'hi olarak medeniyet gekler, hadiseler Yad edilir' kara ve ktrmta renkFelaketin pailafrigr ife gOz kamag-hran tgrldar al kana boyanleri iqinde bazen .Ju"at"l'in kubbeleri kavbolur' ;A;r. ve hilal bir anlrk parlavrp all3n, y" yiizbagrlartn) fumanJantatrn.,('hatta'
;;;
$ahlartn, ' gairlerin ' T' mt' yatlart herkese malumdur' Ustat m0zikgileri' geliriz' ise yrlhklarda tesadiifen rast marlartn, alimlerin "lfi;" sov09 ve lanetler ya!' Yrllk sayfa'""nil"^' i"Oiit'"ftg'tt'' -ko'tt'' v-e nefrettir' Milyarlarca kugijk dt rtltr, Bunlann tuit"u""l insan Saadeti' Sevinq ve biiyi.ik Sevgiler, 'l'n ytfi"tfa olqiilen sakin emek devirleri ve Umitleri, yeryUztinti dti'"n" koymug en dahiyane ' lazrya geiirilmediginden ise yrlhklard" y", eski gegmig "itui yrlr Qin meifinin kegifter daima unuirfrt.lV"Si yaprlmrg egyalar bulurlar' zarlar nda"rx"orogi"r ;tbrminyumoan bilir ki ancak sal' hierkes Jlsirair. ki bu almak mtimaltiminyumu sonra i*itri'i""vonun uui'itair noai olmu$tur. ) kiin da galvaniz ""G";;; uir saglam kanaate..vardtktan sonra beg Yani salvanizden itiil'"t'oe gorebilivoruz' *;JJ;Jri bin Ytl evvelki devirde' muharebe atmosferi biraz ... Yrllrklartn Xopyasr qtkartltrken' g6riinen b0t0n ehemmiyetsiz da katrlagrr UristJ'isinlei onlara
ail.,fi;
".ilkii;
179
j''
detaylarr gegmig devirlerin cank dokumalannr gaddarcasrna do$rayrp dokerler. Sonugta yalnrz Rus yrl[klarrndaki bilgileri birlegtirsak, Rus_ ya tarihi kan' hadiseter, atallksrz ,"u"gi"r, haki;i,r;i;dr;;; arnansrz savaglar ve grigebelerte bir an bite so$umaya;"k;g;" muhareberer dri$iimii. orarak kargrmrzda canranrr, Migre,nin sevimli anti tezi: Tarih itmi gegmij dev_ir yrl'kla'n,n gliig;ri; ilerlemeden durmug. Oir gomezi de$il, cesur ve adaleili bir aragttrmactsr olmaftdrr. Fakat tarih maksatr gahitere inandr. $igirme rnecaz hakikat gibi kabul edildi. "' Ve bu gar'arda itiraf etmeye mecburuz ki, tarihi tek objektif kayna$r soztiiktiir. yaztda iendi yerini birgirerin bd;;t;; barrg yrlhglnr, dil koruyup saklayabilmigtir. Dilin gostericireri gatitti$i ire segirir. o gunu ortaya ,kendi Hristiyanrrktan onclxi divirrerde sravyanlar 9rk11v..9r; ve Ttirkler birlikte sakin olarak yagamlg. Beraber toprak srirmrig hay_ van g0tmii9, hah-kilim Ooiumug, kargrtrkh ticaret b;d;, il_ lyl1r?, ortak drigmana karrg ornur_orrra vurugmug aynt alfabeden faydalanmrglardrr. Aynr ala,erde gat,p g;d,r;g;l;; Tanrr'ya inanml glardrr. (darr) tkan (parga) pis. mo (mektup) seno (saman) . ...19"!o biikba (harf) karandag, stovo (s6z) yazrg lOii; uyut ir"n"il,[ /uyumak) drug (dost) tovarig ivori"il vs. gibi rtirk sozreri ancak barrg ve dostuk devirrerinde Siavyan-dit"tin" g"g;bilirdi...
.
!u .sebepte yatnrz eOeUf Oftin rist kaflarrnda otup cantr hatk givererinde ritfirenrnig sozreri riirkizm sayryoruz. Asrrnda ise rurkizm artrk--Bus soziid'r, oyre bir Rus saziia'r r,i m"ng"i ekseri hallerd6:'sezirmiyor. n,i.- eopov un -t.irt
gaga, yevgan, ortma gibi karikattir flgigi Ttirkizm de$il,
i*
or"r"r-96"-
sozter i." nii OL sadece yazrda kullanrlan arna halkrn hentiz benimsemedi$i halis Ttirk scjzleridir. Kilise ilk adrmlarrndan baglayarak Bozkrrla olan baglan koparmaya, Slavyan H ristiyan u u ru n u kontrol etmeye, f titrt
ba$rnrn yerini almaya bagladr. Tiirkizmlerin Slavyan dillerine yol bulmasr gittikge zorlagtr. Esaret devrinde Ttirk dilinin yalnrz hayvancrlrk terimlerinden
istifade ediliyordu. Xll, ytizyrlda Slavyan dilleri yeteri kadar geligmigti ve ifade vasrtalarryla zengindi. Hem de Rusya'nrn ve Bozkrrrn seviyeleri artrk birbirine uygun gelmiyordu. Gegen asrrlar boyunca cantna yeteri kadar bozkrr etnosunun kokusu sinmig bir medeniyete esaret devri. nin gogebeleri yine ne verebilirlerdi? Ttirklerden alrnacak manevi servetlerin briyiik bir krsmrnr Ruslar artlk Xlll, asra kadar
aIp
benimsemiglerdi.
ilk Rus tarihgilerininin eserlerinde esaret devrinin dogurdugu kompleks kendini belirgin gekilde ortaya grkarmrgtrr. Ruslarrn hayli gecikmig savag dehasr ekseri hallerde okuyucularda kinayeli griltig do$uran gekillerde ortaya grkardr. Rus tarihgileri "adaletsiz hakikatt" grlgrnhkla diizelte drizelte kaba fakat canlr bedenden gtizel bir ceset yaparlardr. itmi hakit
181
lirn etmek istemiyorlar.. Kardege yukardan agagr bakmak istegi, sr
hevesi
nrrsrzdr
r. Hakiki
rii";;;i;;-i;;";:;";""
mutlaka tarihe el atar, onun yarOrmryta bu mlinasebeti degig_ tirmeye gahglrlar. Dtinyamrz eski terazirerte dorudur, her gegidi riar: Eczane terazisinden tutun da ambar kantarrna kadar. Hepsi de hAkim. lerin elindedir. Ancak ne yaparstn, i"ngi terazinin e$riligi 96ister isternez' ealr;';";;;" nisin
!!fn[:ill
boyre
"ca'
Savagrn yrllrklarr-kanrmrza cantmtza iglemigtir. Bugrinkti duy_ gularrmrza
grda verir, onlarr nefrete gevirir, M. 6, Vl, asrrda-Ahameniglerin iggalinden otririi bug0nkti Kopt'un iranrrrara nefreti, g"."t, rnsaii y"tn,z giirdtirebirir. Fakat igor'un Kayata.gayl sahilinaeki magtuOiyetinin derdini ge_ ken dostumun kalbinde cogup-tagan Ju'yguhra, onun azaplanna ne ad vereceksin? Barrg ve Sevgi yrlhgtnr inga ederek .Y.azarlar insanhlrn sahte inanrgrara arkasrnr gevirip tek bir inanrga uragabirmesini hazrrlarlar.
"Tarih insanh{n genig ve gok y6nlu tecrtibesi ve astrrar garagiaun i^y"iiiin a", bitim igin .insantarrn de son derece faydah olurdu, bu gorug, iardegtii g6rugu olsa...,, lrkarc Bloch, tarih irminin briytiri naiariyecisi , 1944 yrrrnda fagisrer tarafrndan kurguna dizilrnigtir. Bi'iyrik dtigiind'irrerin bir gok nazari iddiararr galdaqrrktan uzaktrr. Belki de eksikdir, Fakat bunla r aynt zamanda gelecele rnahsustur' erinkri bu drigtinrirrer insanrar, gerece$i oigrinm"eye ga$rrlrlardr. Gelece$i drigUnmezsen o higbir zaman gelmez. Eski Hint gairleri hayrrh emeller tjzerine .. kurulmug yeni, tek bir medeniyetten sciz ederler. yalnrzca tek savaga yol verilebilir: giirin sahte tarihle olan savagrna,
..
182
$
II. BOLUM
la,io*,
Sonra bakarsrn biri e$ridir, aynr gekilde hepsi e$ridir ve ,ki bunlarrn hepsini yoklamaya nig om^in'yetmez. Ancak, hak ve adaletin tekmetenmesine kayrisrzca bJkmana da vicdanrn et vermez,
ig.indeki
t
.,. SIIMERNAME Her zaman asltna Varmak istiyorum; Qalqtrken, yol ararken,
Kalp huzursuzlujunda..,
Boris Pasternak ,,, Jeoloji fakriltesinde okurken bazen bir geyler karalryordum. Gtinlerden bir grin yine yazrmr gengler gazetesine getirdim, Ortada hig kimse yoktu; ogle arasrydr, Oturdum. Ba9ladrm beklemeye. Redaksiyonda. (yazt iglerinde) beni kendilerinden bilirlerdi, hatla bo9 masalardan birinin arkastnda vakit gegirmeye iznim de vardt. Kalpakh birisi odaya baktp igeri girmek igln izin istedi, Dlnyadan elini etegini gekmig, yaglt, utangag birisiydi. Galiba beni redaksiyon iggisi sanmtgtt. Oralt olmadrm, so$uk ve titrek elini srktrm, Hissediliyordu ki, kendi "ilhamlr eme$inin" mahsultinr.i, kahverengi kaplt kaltn defteri, bana gelinceye kadar bir goklarrna gostermigti, Sayfalar da kendi rengiyle cildin rengini hatrrlatryordu, $iirler iri ve aydrn bir mektepli yaztst ile yaztlmtgtt. Baztlarrnda gegitli renkli miirekkep ve yaalarla diizeltmeler yaprlmrgtr. $iirdi, hatta kaliyesi varil: "bildi" ve "sildi". O zamanlar henfiz kendimi hig de klasik saymtyordum, bununigin de hevesle sohbete koyuldum; ancak bilmem, hangimiz daha gok utanrp srktltyorduk. Sohbet arkadagtm benden hayli yagh oldu$u igin ona agrk agrk ders vermeye gekiniyordum (halen de ihtiyarlartn yantnda nutkum tutulur); onun igin giirlerinde gtizel bir gey bulmaya gahgtyordum ve buluyordum da. 183
I
lyi davranmam gok.hoguna gitmigti, ontirnde giderek rahat_ lattyordu. Birazdan art'r. uirrr,-"imlya'trrsat vermeden, eliyle koluyla anlatrp bende meiak ,v.,,'iJ"'rnis her rnrsranrn yazrftg tarihgesinden bahsediyordu. -' -tr-"""' "Bu qiiri de l947,.yrhnda yazdtm. igten ddnerken, yoldayed i n k i, m t t n i s oi u kl,' et ra r n * a n n i *' i s i aL, . [Z; "'
rn::'J:r
ii
r
.'.'Tulaf gey, en glz-et kafiyeter --Y"' bagtmt ytkadermda akhma gelir. Acaba neden boytediri,l'-' "Belki de akhm bag.tma getiyor.,,Ve susup cevap bekliyor_ du. _Ancak agzrnr agtrgrnda
arj,-"rtu"
gelmiyordu,
onun ktilliyatrndan gu kanaate m0mktindri: o ba_ grnr nAdir. hailerde yrkryor, betf ""irili,k"r,yor; do$rusu Je-f,if ne zarnan,yrkayacagrna dair rimit ae yot
nrrlar. Denizciyle mu.kayeseyi daha fof' Oeg"nirim. Ben kalemi mtjrekkeb.e batrrrp f,"rn"n yanlrgr dtjzelttim ve dogru otan ,gumet,'i merne sonradan otdu ki onun yan'grnr ,,SLtmer"'i t"nJi.-iiin "ki;i;;';;uir,g,.. Belkibe'i de kendi talihimi tayin etmigim. yrilar gegtikg; Uu yantrg, uykusuz gehig kimseye geret<mJyen Oinf"i." sayfaya l"l?r":. donecek, beni dizi. dizi kitap ve soztri$ln gegirip a9k tailartndan, dost meclislerinden, n]ce "r""i.Ol" nice fii1. u" hikayeden mahrum edecektir, nyll.yanll9, yolun iyisine-kotrjsrjne bakmadan beni ardrndan stirulkltiyor, iteleyip brirolara ,of.ryor ve ben orada, bilim ogle tatilin{grken,- bii saarigine g"ir-iJi"r"orifi kit gegirip oturdugunu gcirriyorum. Bu adamraradamrarrn vakendi kalem mrzraklarryla benim bagr belalr srlmerime igkence ederler. Bu dinsizler, olur-olmaz geylere in"nrnuyuif*: yanhgtrr bu, diyorlar, boguna gayret Otsa oLa gtinegin gurub vaktidir. "diy:l1un, Yok, diyorum bu sibirdirr Bizi ooramb"iri p"iir."r"r" getiren nedir? Bizi beron dogemeterd"ii "ori uiirrti io.l, topiakti k6t larrna gekip getiren nedi.r?.t
t;;
nusunda.,.
184
il I
il
I
+4i
il 1 1
YANILMAK IMTIYAZI 1964 yrhnrn $ubat aytnda "Moskova" misafirhenesinin kaprsrnr galdrm. Artrk 20 dakika sonra Lavrugensk sokalrndaki 17 numarah bolmenin kaptsrnt vuruyordum. V.V. beni kendi gahgma odasrna:aldr. Alimin stcak rahat, alaca karanltk odast Havadan sudan konugtuk, (Frrttna bekleniyordu). $u anda ne ile meggul oldulumu sordu, Diigiind0m boyle bir ftrsat kagtrrlmaz. Qabuk gabuk Srimer-Tiirk dili ba!larr problemi ile rneggul oldu{umu soyledim. Birkag ornek verdim. V.V. genig altnlt, iri bagtnr egip kulak verdi, -Siimerler... dedi, -Stimerler ve T0rkler. Hig uygun gelmiyor. Ben zannettim ki yeni yazdrlrnz giirleri okuyacakstnrz. Agtkga soyleyeyim, gagrrtttntz beni, Ama o da var ki bagka gaylere de meraklanmak laztmdtr... Hig bilirmisiniz en eski Slavyan sozri hangisidir? Aklrnrzda kalstn: Bu "est" soztidtir, Bu "ihti'
yar" tnsa ne kadar yagr var dersiniz? Hemen hernen ikibin yagrnda vardtr. Kalan sozler bu iki bin yrlda oyle degigir ki "eger biz diyelim ki Miladrn birinci asnna ait ana Slavyan yaztsrnt butsaydk. orada tek tanrdrk s6ze rast gelirdik, bu da est sozu olurdu. Ilim keskin olarak isbat ediyor: Silz, zamanrn stnavtndan kagamaz. Soz geligme gosterir, bazt seslerini kaybeder, yenilerini bulur, manaam deQiqtirir. Zaman yerinde say' maz, dil de aynt gekilde, daima fiareket halindedir. Kabul m0? Sumerce tahminen Milattan once d5rdtincil binde ortaya qk' m$ur. Son yaz abideleri (ben Silmer Babil hece yazranr soylilyorum) Milattan once VL asra aittir. Ve onlarrn ilk abidelerle kargrlagttrtlmast bin ytllar iginde lugatrntn nastl kokljnden degigti$ini gosterir, Siz de isbat et' mek istiyorsunuz ki guya T0rkler bir zamanlar rnerkezi Asya'' nrn eski medeniyet kazantnda pigmigler ve M.6, birinci bin yrhn oncesinde SArnilerin baskrst alttnda Asya gollerine gekilerek Sumer soz0nrj de kendileriyle getirmigler ve onu bizim zamanrmrza kadar koruyup saklamtglardrr. Bir daha soyleyin, 185
o ne sozdti? Haa, dingir-tanrr. Yalnrz Trirk gekli nasrldrr? Dengir, tengir, tengri, tanrr.., Yok olamaz, yrizeydeki gekil benzerligine inanmayrn! - Yalnrz onda mana aynrlrlr niye olsun? - Bu da tesadilfi benzerliktir. Dilde toplam 30.40 ses var. Onlartn kombinasyonu gok srnrrlrdrr, Ayn ayn dillerde ilk bakrgta aynr gortinen sozlere rast gelmek mtimkiin. Asfunda onlarrn arasrnda higbir bag yoktur. Bu sozler paralel triremig. Anhyor musunuz? Tamamen farklr devirlerde triremig, $a9rrmayrn, bu tipik yanlrgtrr, Gorrinrigteki benzerilik bazen uzmanr da gagrrtabilir. Tiirk sozlerinin (Onun stimer soziiyle baghlr$rnr farzetsek bile) oteki bin yrlhk zaman iginde tanrnmaz derecede degigmesi gerekirdi. Kendiniz de iyi bilirsiniz ki, Tirrk dilinin artrk, Siimer devrinde mevcut oldu$unu ortaya koyan tutarlr sallam bir delil yoktur. Uzrnanlarrn fikrine gore Tiirk dilinin olsa olsa bir iki bin yrllrk yagr vardrr. Dilin geligmesi strastnda gokytiziini.in-tanrrnrn adr t0retilmig ve bu ad tesadtifen S0mer tannsrnrn adrna uygun gelmig, vesselam, -Siz artrk, kagrnct defadrr o aynt dehgetli rakamt hattrlattrsrnrz: iki bin yrll Bu Hristiyan seddi diller tarihinde dogrudan mr bu kadar ehemmiyetlidir? Ttjrkler isa'nrn ortaya grkmasryla bagr olmadan da dtinyaya gelebilirdi. Bir zarnan Stimerler kendi Tanrrlarrnr Hristos diye gagrrsaydrlar, onda da rnr Hristiyan tanrrsrnrn adr ile benzerligi tesadtif olarak adlandtrtrdtnz? -Olablir, evet. V,V. Tereddtitle cevap verdi, -E$er onlar kendi o[ilerini Hristiyan tarztnda gomtip dinin sembo[ olan hagt mezarlart tisttine dikseydiler bunu da te' sadrjfi benzerlik rdiye mi adlandtrtrdtntz. T0rk ve Stlmer me' zarlarrnrn sembolik niteliklerinin (attribut) kargtlagttrtlmast benzer belirtiler ortaya gtkartr ki bunlart hig bir tesadtil0n kuyru$una baglamak mrimkrin de$ildir. Bu "tesadifi benzerlikler" arttk bir sistem meydana getiriyorlar. - Gori.iyorum ki buna kaptlmtgslntz. Bu da beni rahatstz ediyor. Tirrk sozlerinin olalantistii sabitligine, dedigimiz o T0rk sozrjniin muhafazakArh$rna beni inandrrmak igin elde hic bir delil, isbat yoktur. Teori gunu isbat ediyor: Soz fanidir, Buteoriyi sarsmak igin belge gereklidir; sozler, sozler, sozler, ebedi sozler, Ayn ayrr perakende ornekler onu gtirtitemez. Sizin "s6z 186
ilmin muhafazakArlr$r durur' il' muhafazakArdtr" likrinize kargt xarer--si'- vii' PT l:.Il lii,- o"1 iri nekargt, biri de yeni teonntn^ t"*ut teoriye beleelere aqtk tek bagrna tasdikten ;;il6;;'1:.Bi1.veni ilim gtrtlyanagmasak gozle bakinasak.ona iuid"t"x"rllklagimdi siz korku ve gupqrplak bir romanttzml cevrilir' Azizim' yalmz bir geye kaptlmtgstntz helerden arlnmlg o'iuilJu"'ntz' Eger siz alim olmayl ve bir gair olarak ona agtk olmugsunuz' on0nuze hedef olarak koyduysantz"'.siz ilimle ciddi olarak Neyse bagka 9"*ild;';Lfiy"'im, !.ser her geye muhafazakar' f"nainiti bir rneggul olmak istiyoisunrz terbiye olarak nir sansiircil redaktor q0phe ile yanagan ilil belbir her g0ohelerini' kik""di etmelisiniz. oyr" oiiili;lt6; rnatematilin yiiksek tiit"i'"n"i betgeyi bile bu iddia sizi bir gair geyi, hatta "n 'i;;;i; Jirri''"din.ki vardtmtyla yokru"'n''lrn*u ediyor' lu u'ni yiirekten rahatstz olarak mahvedebilit okuya' gok kadar o Siz o bog u" t"n"'o'limi muxureleiden bag' inanmaya uyourma.tixirlere cakstntz ti sonundf it"l"ri sarstlmaz' kendi sizi ile lavacakstntz. au rifr'r-"it"vi ii'N"Ou J"'"i'i otarak, kalpten ovle bir
t'lilillfl'i,r"l'J
,ii
1ff,ffffi;,;;kil.'1.r."1i ;';";; uii i"tunt"r. genetik-
Y:. 1:-"tY'T' inanca satri p otaca?;' llrne kastettiginiz teoriyi savusantnlz' sizlik yUziinO"n onun "unin" bu- teorinin d0grnanrndan faydast daha gox oiui' sit ilirn tarihinde boyle sonlartn' medhedicisi haline gJ;""ktitt' p;k foktur' $imdi ise dueuniin: boyle bir kederin i;;il;i var"' Olg"t mi? Sizin oiizel bir sanattntz hayalimde V'V' ile tarttooy' yor Misafirhaney" lln-"tiln gtyorum' akrllldtr' 'Siir cahil' ilim akrlhd ' '' fikir "^'rrlmrcitr' Siir 'it'i' yayrlmrgtrr: Nedense goyre bir Yine olamaz' dillet-ezberden Unutuyorlar ki canilin' "oGji{gt1 ayrtlmtgttr' "9"i'" in'.manalart hentlz unutuyorlar xi "^tii';7t Avrupa'da iil"1 "01"^ifade edilirdi:demektir' Daha once ou iri anrayig rt:trq"oe lalao Allah artist, orta n"Vu'a?"ilJo; bunun eserter yazardt' belki de 6mar Hayy#;J* ;itgiti gibi dristur J tti' emsalsiz rubailer' icin omrtin0n ma' giir' felsefe' Yine' 'ontli'ni" yogun ve hacimli ;"il;y;t;bilrnigti? Sair rni voksa alim kimdi? -in illar. sembolleri tematik Abidesi Ei;;;ili' yorumlayabilen xung'x mi? onlar qu'ui;'oi kendileri yaratmtglar' hissi idrak ."r.,ipr"1iiaj; iiinr,ii.Lrnolleri 187
I dr, O zamanlar Orta Asya'da alimli$e para vermiyorlardr; Omer Hayyam ve El-Far6bi zengin olmak, gohret kazanmak adrna delil, anlarnanrn bahtiyarh$r igin yazrp yaratryorlardr. "Qalab" (Allah) ve "calab" (fahige) sozlerini birbirinden nasrl
da ince bir ses seddi ayrrryor. Zordur, gok zordur olgiiy0 dengeyi koruyarak birini obtiriine karrgtrrmamak; hakikaten de cennete yalnrz krlon keskin ucu risttinde gitmek miimkiindiir. Yeter ki sen bu ilahi ilham Anrnr hisset. 6yle bir an ki her gey, her gey duygularla vecde gelmig idrakrntn becerisine, sriratine tesliln olmugtur. 6yle bir an ki tek bagtna Allah'la yakrnlagrrsrn. Fakat nedir, bu anlarrn oniindeki kinayeli tebessrimlerin triten dumanr? Hig bir gey! Sen Qalabsrn, sen her geye kadirsin! Sen grplak yuregini seddin iki ucuyla al kana boyayrp, sevingle ileri gidiyordun. Sen sendeliyor, yalpalryor, ktltctn keskin ucu risttinden drigtip yaralarrnr sarmak, tedavi etmek istiyordun. Ve d0gtinUyordun da, rezil oluyordun. Tann geri gekiliyordu ve sen calablt$tn, fahigeli$in 9en, fakat ilhamsrz koynuna atltyordun. Kendine ve bagkalanna yalan soyltiyordun, kendi "ben" ine ihanet ediyordun, Stqanlarla da kartallarla vurugtulun gibi vurugur, kendi ilahi kaynagrnr unutmaya, onu bugtinkri yagayrg ile degigtirrneye can atardrn, Ve aragttrdrgrn iddiadan boiula bo$ula geri donerek yeniden keskin brgagrn Ust0ne gtkardtn, yrlhklara bag vururdun, kendi gozrinden kagrp uzak astrlarda, el yazmaldrtntn karanhk ve sihirli katlartnda dolagtr ve orada kendi zamantntn hurafelerinin kokusuyla nefes alarak olitlerinin aktl topragryla temizlenir, her geyi unutur ve timid edip inantrdtn ki zaman gelecek, hig olmazsa yart sarhog bir calab senin tereddiit ve korkularrnr anlayacak, giirlerini okuyup belli bir fikre varacak ve heyecanla diyecek ki galabtm, Allah'tm benim. Kardegim benim.
$imdi de yazarlix azabtndan, genellikle gtinl0k hayat kaygrlanndan uzak olmaya yardtm eden herhangi bir megguliyet, -n gok da tarih hemen imdadrrna yetigiyordu. Ben isveg ta' grndaki yazlan okuya okuya manen ding hale gelir, sakinle' girdim. Burada ben higbir kimseye baglr de$ilim, burada kole olmak gUzeldir. "Dejer mi?"
plantn b0ttin mad-' Fakat hayatt iinceden planlamak ve bu delerine uYmak m0mktin mtldiir? Oyunun cant merakttr' Sanatgt "merakh yokkel" .oyuna bagrrtmak' bu da baglamaz. Birisini t.tt"tn altrna sokup neticeyle bagh merakt ki u"'t' merakltdtr. Yalntz ayf" lit oy'n buluyoruz arlyoruz' oyuntarl olmasrn? Varl Biz daima ooyla ve oynuyoruz' "Defier mi?" Tiyatro dUr... Biz bozktr bagrnrn gardalrnda oturmuguz' museyrediyoruz'.Biliyor otinti ite Han'Tegrinii karlt zirveierini vo Yama-Lunsma a3glart ;;;;igin en itit<set< ve en etize!Belki bizirn bilsinlerin zirve' ;;li-t;t; aiye aotanorrmrglardlr? dolru olurdu? sini de gukur (yama) diye'adlandtrrnak
- "Ei
Yilksek" manastnda?
-Olabilir!
Biz parlak zirBizi ileri gotiiren "olabilir" limit d0sturudur' ki' bununla geliyor oyle veleri seyretm"yi gof t"veriz: Bize vukart baktyoruz' '-'oir", uat
-
Olabilirl
Bu bizim igin denmemigtir' Biz diye anlaytp iiiX"Jig mlrfrdesi bagLmrgtrr. Kendimizi B0ytik Boz' ilgilidir' rr"t,rf,Voiuj. gimoi frei l"y t"nin kendinle yaratrp engeller krrl onunta tlgitioii ki,'yine oe kargtmtzda yot<sa
au"utut'n
:lg'T
listiine kaldtracagtz; hattrnr bagrmrzrn -bu nu nla ilgilidir' Btiytik Boz' senin manevi Vtif<sef iiinin genigligi b'uyiile,. onlartn 9eni91i!i' saktn kr r! Cahitteri xenoi lJniqiiriinr"' bizim geqmig zirvelerimiz seni atdatm"",nf eu"iofiairn att,nia, ,yryot. Biz bu zirvelerin ristiinde yUruyoruz' yegili ooyui'n'n tarihi sairrayr hatrrlatrr: Fidanr'
""ir"if"r""egiz, giii ;01r, Jir""^[ yifiselig
Turk goqebe
sahrayt'
ktt olan, kurumug ioca k0t0klerte tirt0lti y0kselir' son yiirek sozDalcr soguktan dona'dona zirveye lerini tag Piramit 0zerine kaztr' bu yazryr oklma!' mim' Akademinin p""""'"ti"A"n ut"n"t"k dizlerini keskin buz k0n degildir' a, tllf"i, yuzunil'.ellerini' y0kselecekler igin zirveye pargalartyla pu,arffi tii rarrqtir .
yaztlmtgttr. 189
188
derisini slyrra srylra'
Kurganda kale-gehir kazrsr yapan meghur cerrahr, Han-Tengri'de ayaklarrnr dondurmug orkestra gefini cahiller anlayamaz, Oa$ aiUinde kendine rahat bir yuva kuran, kayalara set geken, parlak hakikatleri, gukurlarr seyrettirmeyi gelir kayna!rna qeviren cahiller alay edip gtilerler: "Niye yerinizde kahp otu rm uyo rs u nuz?" derler. - Dtirbilnlere giriyorsunuz, yaralanacaksrnrz, kendinize kast ediyorsunuz! Zirvelerin on0ne gegiyorsunuz. Borekgi yahn ayak gezmekten usanmrgtrr, Buda aya$rna taprnan Budistler gibi, Hint-Avrupa qizmesinin dar kahbrna ovgtiler drizen gizmeciler bize hakikatr soyleyemez, bu hakikati biz kendimiz hatrrlatmallyrz, "Volga yalntz ve yalntz Hazar Denizine doki)\ilr" teorisi XlX, yrizytlda grkmrgtrr. Co$rafyacrlar o zamanlar doktilen Volga'da kayrkla gezintiye grkrp bilgig kendinden emin bir tavrrla: - Yagga, ilim isbat ediyor, Volga yalnrz ve yalnn Hazar denizine dokriltjr, diye nrifuzlu kaynaklardan ornekler verir, akrntr ise kayr$r yavag yavag Kara Denize do$ru gotrirUr. Yavagga ve gorevce btiytik, anlr-ganh Tiirkologlarrn hizrnet ettikleri sahalara bakrp j0bileler miinasebetiyle ortak yazdixlarr asfalt gibi boz ve drirndtiz makalelerini okudulunda goyle bir kanaate vartrstn: "insan kendi adtnt hak etmiyor, Onun igin ilim maksat de$il vaata olmugtur. O Alim, bilim mektebinin duz masasr ustilnde pigmig .yumurta gibi yuvarlanmtgilr." Ben bu tUr alimleri iyi bilirim ve onlara olan bakrgrmr gizlemek istemem. Qrinkti eminim ki "Gdneg, karanl$t inkar ederek Asya gecesine sadakatle hizmet ediyor." Medeniyetin binlerce yrlda toplanmrg el de$rnemig malzemesi olan dil ve yazt, yeni aragtrrmactlarrnr beklemektedir. Umuyorum ki benim geng okuyucularrm arasrndan da gelecegin beger? (humaniter) ama titiz ilimlerinin yaratrcrlarr grkacak. trr. Onlar Hristiyan Musftiman ve Budist bilginlerin rrki, milli ve felsefi ahkAmlarrndan uzakta, yeni idealist insanlar olacaktrr. O zaman soz, g0nden g0ne de$igen tarihi tasavvurlarrn sebep ve neticesi olan en objektif bir kaynak gibi, soz gibi aragtrrrlacaktrr.
Dairni din, deligmez bir altrn yaprsrna sahip soziJn eski bozulmamrglrgrnda kalrnasr igin elverigli muhiti yaralr. Yazt malzemesi grirtir. 190
Srcakhk, oksijen ve bastng egyalart parqalar. Fakat degigmeyen gartlar igerisinde korunan maddeler gilriimez, pargalanrp da$rlmaz. Mtstr ehramlartndan birisinde bir gelenk bulun' mugtu. Keram diyor ki: "Binlerce yhn Aniden gelip gegtigini gut ve gigekten daha gilzel ne isbat edebilir? " Gelin bu sozlerin dogruluguna inanaltm. insan soziintin sarstlmazh!rnr ne ile kargtlagttrmak m0m' ki.ind0r? Bu gelenkle mi yoksa zamanln yok edici nefesine boyun e$meyen altrn egya ile rni? Altrnr egmek, b0kmek, eriimek, geklini degigtirmek mrimkiindiir, ama o erezyona ug' (amaz, bozulmaz. Suskun gol Tevrat'tan onceki idrak alacrnrn kiit0gU gibi genigtir. Kokleri yerin alttna uzanan bu kaba k0tiik anten ta' krlmrg direklerden goriinmez. Yerytiziinden gegip giden astrlar uykuya dalmrglardrr. Qrplak golde gidersin, ara slra topragln tizerine grkmig oh kaya uglarlntn yantnda durur, parqalar koparrp ornek olarak yanrnda goturursun. Ptnartn onunde diz go't
fakatsut<enoigarorenginikaybetmez'dikkatlebaktnca gor0rsiin ki, gaytn kryrsindaki taglar da siyaha galtyor'
Farma5rnr sokar bakarsrn. Petroll Demek yerin arlezyen derin'
liklerinJen gelen su yarr yolda petrol kuyusunun bir ucunu
*'E['8"?."'+iiti{l;
oii,oti n'"riyte duman lan m e, as rlaeni r
r
r
e
ca-
hillik kainattnda bile, kendi rgrglnr yitirmemig sihirli mavi ve yazrh gol tagr gibi engebeli bizim S0mer. Bu yakrniarda bir gece bodruma indim. Nice yrldrr S0mer argivimi tabut gibi uzun ve saglam mobilya kutularrna ytfrp sa-klryordum. Kapalr zorlanarak agtlmtg, kilit koparrlmtgtt' Fenerin rgtltnda yere bakttm, kara kA$rt ktil0 her taraft kapla' mrgtr. Etiafa igki gigeleri, konserve kutulart attlmtgtt' Burada biriteri alem yapmlg, meze pigirmek igin el yazmalannt yak-
mrglardt. Geng delikanltlar, onlartn ezik, uykulu yavuklulart goiteri kamagarak ve elleriyle ytizlerini orterek kutulardan dt' ganya gtktyorlardt.
Bu hadisenin sembolizmi beni hayrete dtigiirdti. El yazmalar..diri,..parlak bir rgrk saqarak ambarrn karanrrlrnr koviyordu. Tarih g0niimrize yardrm ediyordu.
Orada, o ambarda ben bir gerge$i anladrm: Siimer igin e$er senin ci$-erini grkanrlarsa, ien onun yolunda vatan tlgrunda savagtrlrn gibi savagmahsrn, Onun kargrsrnda vatan kargtsrnda oldulu gikii cevap vermelisin. ... Ben sa$lam kalan sayfalarr bir kenara yr$dtm. Kutulara da Hint'Avrupacrlarrn kahn kahn kitaplannr doldurdum; brrak delikanhlar biraz da bunlarrn iizerinde yatsrnl Bu kitaplara hem ultten hem de yan tarafrarrndan tazyik gereklidir ki gergekli$in biiyrik dahnda mukavemet gostere gostere belki biraz akrllanrrlar. Aynr gece kendime kesin bir soz verdim: Artrk yeter, S0merlerlg u$ragtrgrm yrllar boyunca birikmig diigiince vaduy. gularr kAgrda dcikmeliyim.
$UPHELER Bir hakiki (fen) ilimler var, bir de begeri (humaniter) ilimler, yani hakiki (fenni) olmayan itimler vardrr: Dilcilik ve tarih. Bu tasnif, Avrupa-merkezli hurafelere dayanrr, .19, asrrda Avrupa'da ari rrk ideolojisi etrafrnda geligmig otan dil bilimi ve tarih bu uydurma kanunlardan hala daha kurtulamamrgtrr, insanh!rn eskili$ine hAlA daha 19. asnn siyasi ve medeni haritasr a-grsrndan bakthr. Diyalektik olmayan bu bakrg aglsr tarihi perspektifi esash surefte tahrif etmi9, varrlan biitiln sonuglarrn
sebebi olarak kendisini gostermig-ve zaman gegtikge bu yanhg
iddialar, sozri edilen bilimlerin nazari temelleri haline getiril-
migtir.
mayan ma$rur ve cesur bir gtizel olmugtur. Kocakarrnrn tren vagonunun oniine satmaya grkardr!r varr-yo$u olan altrnlar bir zamanlar onun allmh boynunu siislemig ve at ijzerinde giderken kabaran sinesinden sarkmrgfir. Onun gakrak sesini eski Yunan ve Mrsrr dinlemigti. ilim gogebelere amansrz gekilde sert davranryor. 19.asnn yrrtrk yamalt gadrrlan, bakrmsrzhk ve sefalet, Avrupa alimlerine oyle tesir etmigtir ki, Avrupa'nrn bagka yerlerle medeni iligkilerinin bulunmasr ihtimali bile onlara hakaret gibi gelir. G.Potanin, Mo$ol destanlarrnrn Batr Avrupa dlstanlarrna tesiri mevzuunda yazdrgr kitabrnda gogebe medeniyetine tarafsrzhkla bakmaya gahgmrg ve her bir halkrn tarihi grafilinin !9lg_"1, gekilde oldu$unu gostermigtir. Resmi bitim gevreteii bu -6i-te Tiiaur sflfuila Gilriadrtai. Onu -tenkit etmeditjr. yani hig [izerinde konugmaya biie Eeflmezl Elbette, ,'Roland,n garkisint Mo{ol destam ile kargilagttrmak da ne demek! Bu Louvre ile gadt n kargt laqilrmaya benzer!" Arkeologlarr da yalnrz Avrupa medeniyeti ile alakah buluntular ilgilendirirdi. Mezopotamya kurganlarrna (Babil tepelerine) duyduklan ilgi de yine Avrupa dolayrsryladrr. Poltava savagrndan sonra Sibirya'ya esir olarak giden isveg subayrnrn ortaya grkardr$r Orhon-Yenisey yazrilarr tam iki asri kendi aragtlrmaclstnt bekledi. Nihayet Sibirya runik yazrsr, kendi gegmiglerinin izlerini arayan Fin alimlerinin ilgisini gekti. Orhon-Yenis ay yantlan iskandinavya'nr n tag kitabelerini ha'trrlatryordu. iskandinav halklarrndan sadece Finliler Asya'dan gelmeydiler.'Belki iskardinavya'ya ilk ta9 kitabeleri onlailn dedeleri getirip dikmiglerdi. Finliler Sibiryadaki abidetarin, ilk atlaslarrnr tertip ettiler, iskandinav paleograflanntn (yazt Alimleri),z-dikkatlerini bu yazrtlara yonelttiler. Nihayet Danimarkah V.Thomsen 1893 yrhnda kegfettigi sistemin yardrmryla meghur yaz:,larr okuyabildi. Metinler Tiirk dilinde idi. Bunun tjzerine Avrupah alimlerin Sibiryadaki yazilara ilgisi b0sbtitiin azaldr. Bu ola$an0stil bir haberdi, Demek, gogebe T0rklerin Avrupanrn bir gok memleketinden bir kag asrr onceye \ ait yazil belgeleri varmtg. Bu sonug T0rk tarihine kargr olan ) d0gmanca ilgisizligi degigtirmedi, Trirk gogebesi resmi ilmin / nazarrnda, Qin, iran, Arap rnedeniyetlerinin memesinden hrrsrz) gibi srit emmig ebedi vahgi konumunda kalmaya devam etti.) I
Geng ve guh Avrupa kendi flndrk burnunu karrgtrrarak, vagonun penceresinden, aksak ve kambur Asya kocakanslnt kibirle seyrediyor. Tarihte bir kesit olan bu dururn onlarrn her ikisine de ezeli ve edebi imig gibi gortintiyor, Geng ve kendisini be$enmig Avrupa hig akhna getirmiyor ki gimdi seyrettigi bu ytizti krrrgrnlg bigimsiz ihtiyar bir zamanlar ele avuca sr!192
193
Tiirk yazrsrnrn, hemen hig bir aragttrma yapmadan, iranltlar' dan alrnma oldu$unu ilan ettiler, 6/e ilan ettiler ki, sanki "e/ gek, dokunma" diyorlardt. Bu laraziye gogebe Asya'ya kargt olan ilmi bakrga tam uygun geldi$inden, bu yaztntn astl men' geini aydrnlatmak igin hiq bir ilave aragttrmaya ihtiyag duyul' madr. Faraziye, aslrnda isg Fin aliminin temelsiz beyanatt, zamanla bir ders kitabrndan digerine aktartlarak, ancak "atzun sliren gayretleri dolayayla" aksiyom "rfitbesine" gtkartldt. 1970 yrlrnrn yazrnda Alma-Ata civartnda lsstk Gol yaktnla' rrnda Altay tipli anrt mezar (kurgan) ortaya grkarrldr,iik incele' meler sonunda bu yeni buluntu Paztrtk kurgant (M.O. V'Vl. asrrlar) devrine ait kabul edildi. Biiyiik Tiyangan koknartntn govdesinden yaprlmrg tabuttaki geng bagkantn cesedini yantnda altrn egyalar (Dortbin taneden fazla) ortmrigt0. Altrn kemer, altln silahlar, alttn migfer... lssrk-Gol egyalartntn bigimi Altay, Kara Deniz sahilleri ve Kuzey Kafkasya kurganlarlndaki alttn stislemelerinin aynt idi. "iskit vahgi hayvan ilslubu" denilen iislup lssrk'Gol malzeme' sinde harikulade bir incelikle yanstttlmlgtt. Lakin Altay'tn bu gtizel sanatlart susuyor. Milattan once birinci binde Asya'ntn ugsuz bucaksrz dijzl0klerinde yagamlg olan nomad (gogebe) boylarr devrine ait sayrsiz Sikeolojik buluntular da susmakta' drr. Milattan once 3, asrr Qin vakaniivisinin verdi$i bir malu' rnatr Ttirkologlar iyi bilir. Vekaniivisin kaydettigine gore, Kang' yu (Kangh) halkr, Qin yazlstndan larklt olarak, yatay (horizontal) gekilde yazarlan O uzak devirde yagamlg Orta Asya goqerlerinin yaztst hakkrnda btittin bildiklerimiz bu malumattan ibaretti' lssrk'Gol ta' butunda tizerinde yatay (horizontal) yazr olan bir kap bulunmugtu. 26 harlten ibaret olan bu allabe Orhon'Yenisey yazlslnl hatrrlatmaktadtr.
Bu buluntu hakktndaki ilk makaleler yaytnlandtktan sonra pek gok mektup aldtm. Mtiellifler verdigimiz bilgileri ve vardt$rmri neticeyi "aqkga ve tam belirlenmig belgeleri bilmedigim2" "geklinde delerlendiriyorlar ve bir daha hattrlattyorlar ki Orhon-Yenisey yazlsl, milattan sonra 5'6, astrlarda Arami alfabesinden sonraki iran varyantlarlntn birisi esas altnarak yaprlmrgtrr. Ve daha sonra bu tarihin dogrulugunu en tantnmtg Turkologlarrn tasdik ettigini belirtiyorlardt, Bu demekti ki lsstk194
Gol'deki'buluntu hig bir zaman runik Tlirk yazrsr sayrlamaz. Yazrlr kap, Arami allabesi kullanrlan iilkelgrin birinden, btiyiik ihtimalle iranrdan getirilmig ve tesad'ii6n'Sliintin egyalarr ile birliktp mezara konulmugtur. Qiinkti yazrnrn rnuhtevasr durumu yansrtmryor. Yani tag yazrsr, mezar kitabesi de$ildir, bu yazr mutlaka ya iran veya Sami (Arap ) metninden ibarettir vs. 'Bu kayrtlar agrkca gok ilgi gekicidir ve buna goz yummaya hakkrmrz 'yoktur. Tersine ona ozellikle dikkat etmek gerekir. Qunkii bu iddialar runik TUrk yaztsrnrn tarihi ile ilgili menfi tutumlarr aksettirir: pateografya (eski yazr) ilmi ve T0rk tarihgilifinrn dururnunu ortaya koyar. Orhon-Yenisey yazrsrnrn mengei meselesi ilk ve son dela 19. asrrda Danimarkalr alim V. Thomsen ve Finli O. Donner'in eserlerinde ele ahnmrgtrr (o da tahmini olarak). Sibir.Runik alfabesinin iran mengeli oldu$u iddiasr ilk olarak O.Donner tarafrndan ileri s|riildti. O zamandan beri bu iddianrn ne rizerinde duruldu, ne de buna bir ilave yaprldr. Halbuki biitrln iran alfabelerinin eski Tiirk alfabesi ile en basit, mekanik bir mukayesesi bile utandrrrcr zrthklar ortaya grkarrr. Bu gayr-i tabii akrabahgrn sebebi mekan ve zaman ben. zerligidir, Avesta yazrsr iran'da ortaya grkmrg ve 7, asra kadar kullanrlmrgtrr. Orhun-Yenisey yazrsrnrn da bu tarihte ortaya grktrgr
larz
ediliyor.
1896-97 yrllarrnda Avliye Ata (gimdiki Cambul) gehrinin
ya-
,
ktnlartnda V.A, Kallaur ve Fin arkeolo!u Heykel ile birlikte Munk ve O. Donner taratrndan irzerinde Runik yazr olan beg tag bulundu. Bazt harflerin gekli Orhon yazrlarrndan epeyce farkltydr, Bazt harflerin ise benzeri bulunamadr. Arkeolog ve yazt uzmanr mtjellillerin diJgrincelerine gore bu alfabe ,Orhon yazrsrndan onceki devre aittir. Mogallistan'da bulunan ve Qin yrlltklartnda rastlanan adlar esasen milattan sonra 8, asra e tarihlenen Ktiltigin abidesi baghca oigii olarak ahntyordu. Boy- -t lece TUrk yazrsrnrn tarihi artrk kabul edilmig olan zamana uygun hale getiriliyordu. Talas abideleri igin muhtemel bir tarih tespit edilerek milattan sonra 5-6. yrizyrllar olarak ilan edildi, Bu abideleri aynr yolla tam 5. yilzyrla ait kabul etmek de mrjmkiindrir Mesela Talas harflerinin Orhun alfabesinin tahrif edilmig gekli oldugu farzedilebilir. Mo$alistan'dan Macaristan'a kadar uzanan bilyiik
bir bir arazide bulunmug oran britrin eski rrirk yazrlr abidelerine boyle tahmini tarihler verildi. fror,ier'in Kallaur'un^ve Heykel,in, genig etimolojik aragtrrinalara dayanrnayan ddnlt alfabelerinin sistemini iikt
edilebilir?
.. Lakin ne yazrk ki Trirk paleograflarrnln (yazl bilginlerinin) biitiin problemleri, daha dogru bir tabirle dersek ficiasl, bu
sahte tarihe ba$hdrr. Bu tarih, runik Ttirk yaztstna, i$reti, sonradan benimsemig, umumi paleografya igin esas olarak hig de!.eri olmayan yazr gibi bakmaya imkan yaratrr. Ulkemizde yazr tarihine ait yegAne ilmi eserde Tijrk run yazrsrna, eski Qin yrllrktarrnda oldulundan daha az yer veril_ migtir: "B6ylece eski Tiirk yaza Fars yazv esastna g6re gekillendirilmig ve nedense Orhun-yenisey runik yaztst olarak adlandmlmtgilr. Bu atfabeden 6-8. astrlarda Oni Asya'da istifade ediliyormug." (22,322) Vesselam. Ne alfabe cetveli, ne bir.ornek veriliyor, ne de tarihi hakkrnda bir soz soyleniyor. i.tr,t. Dunayevskaya, i,Fredrick,in ,'Ll,nlt_tu_lmug yaitt ,i Oitlerinin Q6zilmu"(14) adh eserinae,:fazdrfl ionsbzde hakh olarak belirtiyori "Bizim okuyuculann' fikliio gt)re l.Freaick,in eseinin noksam, Sovyetler Birlidi'nde ya$apn eskihatklar arastnda yaplmry olan yazt ve dillere gok az temas etmesi, bazlanna ise hig deginmemig olmastdtr. (Sovyet redaW6r i.Dyakonovig, eserin son s6z0nde eski Tilrk yazu drytnda butiln yaztlardan bahsetmektedir.)
Fakat yabana yazarlan (T.Fevris, M.Koen, i.Diringer, e.Lo. ukotta, i.eetOal suglamayalrm, Qtinkti bu onlarrn ve bizim lakayrtlr$ rnr zla izah edilebilir. 19.astrda W.Thomsen'in gozdiigrj Tiirk run yazilan esasen W.Radloff, Melioranski ve dilerlerinin yardrmlarryla okunmugtu. Sonraki merhale, 19, asrrn sonlanndan baglayarak run yaztlarrn aragtrnlmasr tarihinde hig de dinamik bir manzara tegkil r
etmez.
Hele 1951 yrhnda yayrmlanan E,Ubryatov'un 'S.y Malov'un itmi ve ictimai Faaliyeti" (Tyurkologigeskiy Sbornik T,1,Moskova-Leningrad, 1951) adll makalesinde Sergey Yefimovig Malov Orhun-Yenisey yaalr abideleri ilzerine SSCB'de yegAne uz196
man olarak gosterilmigtir. Bu gok b0ytik mtibalaga de$ildi. Qunktj S.Y. Malov o zamana kadar ayn ayil, krsa kitabeler hakkrnda sayfa adedi olarak briy0k bir yek0n tutmayan 0g makale yayrmlanmrgtr. Diger makaleler arkeologlardan Prof. S. V.Kiselyov ve L.A. Yevtyuhova'ya aittir. Bunlar Altay kurganlarrnda birgok yaztlt altrn ve gumUg kap ortaya grkarmrglardrr. Bunlarrn tasviri ve okunugu da 4-5 sayfa tutmugtu. (27) Biz gimdilik yeni arkeolojik buluntularrn ilmi delerinden veya terciimelerin titizliginden soz etrniyoruz, Sadece bibliyografyanrn hacmini de$erlendiriyotuz, $unu da soyleyelim ki bUtiin bu ilmi galtgmalar ayrr buluntularla ilgili olup, agtk, miigahhas bir karakter tagrrnryordu. Bunlarrn hig birinde nazari meseleler ele ahnmarnrgtr. Etimolojik medodun yarattcrlartntn bagartlartnt delerlendirmeye gayret bile.edilmemigti. Temeli yiiz yrl once atrlmrg bir bilimin esaslarr hig bir tenkide tAbi tutulmadan, sa$lam nazari esaslar olugturulmadan sadece metinlerin etimolojik yorumu ile "Turk paleografyasr" ilminin uzun miiddet mevcut olmayaca$r gayet agrktrr. Nihayet, 50'li yrllarda Malov'un atlaslart yaytnlandt. Yaztt bilgisinin (epigrafi) aragtrrtlmastndaki belirli bir canlanma da birnunia li-riitiolr. ttta var ki gimdi de ilmi gahgmalarrn btiyiik gogunlugu Thomsen, Radlotf ve Malov'un terciimelerine dayanryor ve linguistik karakter tagtyor. Bu eserlerin paleografyanrn kendi ig meseleleriyle bagr pek azdtr. , Ben bu acrkh durumu ister istemez, herkesin bildi$i bagka bir konu ile mukayese ediyorum: igor destant ile muntazaman meggul oldu$um on yrl boyunca eski Slav destant ile ilgili kitaplarrn, makalelerin sadece kiigiik bir ktsmtnt inceleyibilmigtim, Sadec'e destandaki Tiirkizmler onlarca makalede ele allnryordu. Bunlarrn toplamr Tiirk paleografyast ile ilgili eserlerden kat kat fazladrr. Destanla ilgili tarttgmalara Pugkin, Karamzin, Hlebnikov, Blok, Mayakovski ve daha niceleri kattlmtglardtr, 12. yttzytl Avrupa edebiyattnrn hig bir abidesi milli medeniyetin inkigafrna bu destan kadar tesir etmemigtir. Bu da alimlerin briyiik gayretleri, meraklart sayesinde miimk[in olabilmigtir. Bugrintin diline tekrar tekrar terctime edilen destan her okul olrencisinin gantastnda yerini aldr. Ana dili derslerinde onu seve seve ezberleyip, onun'yardtmryla halka ve halktn tarihine
saygryla yaklagmayr o$rendiler. Umumi Slav medeniyetinin bu eski belgesi masa bagr ilminin boz krfufrna kapanrp kalmadr. Bu destan gok eski gaglardan itibaren Slav zeka ve kabiliyetinin insanlr!rn rnedeniyet hazinesine arma$an ettigi bir hediye olarak kabul edilir. D.Lihaqov goyle yazryor: "igor destam hak-
kndaki ilim halka aittir. Onun hakknda ressam ve akt6rter, pedagog ve yazarlar, zootog ve miihendisler tekrar tekrar s6z ederler. Onlartn yazdktan ve soytedikteri "igor Destant" ilmine gok degerli geyler kazandtrmtgtrr." Akademisyen D. N. Lihagov " Komsomolskaya Pravda" gazatesinin muhabirine verdi$i demegte geng okuyuculart "Eski Rus Medeniyeti ile ilgilenmeye" galrrryor ve goyle diyor: "Eski Rus edebiyailm oQrenmek elbette kolay degildir. Fakat siz onu tekrar tekrar okuyun, kendinizi onun ahgngine alryilnn, onun 'getrefil ilslubunun altrndaki muhtevay, anlamaya gahyn. O zaman, siz, yilzyllar 6nce omiir stirmug, oliimiln ve hayailn ne oldufrunu ogrenmeye can atan, hayailn maksat ve manasm ortaya qkarmaya galryan eski insanlann dipdiri seslerini duyabilirsiniz." O, gegrnig medeniyeti derinden ve dolru diir0st ogrenmeyi gerekli krlan birgok malum sebepler gostermekte, bu cUmleden alarak ba2r tanrnmamtg alirnlerden soz etmektedir. O alimler ki 2ahmet edip kendi sahalartnt ciddiyetle olrenmektense Rusya halklanntn eski medeniyetini Batt medeniyeti ile kargtlagttrarak bu medeniyeti basit, iptidai bir medeniyet olarak gostermeye galtgrrlar. "Biltun bunlara ilave olarak gegmigimizin incelenmesi, ga!dag medeniyetimizi de zenginlegtirir ve zinginlegtirmelidir de. Unutulmug idealler, eski geleneklerin yeniden tanrillmag ve yaqaillmasr bize yeni pek gok qey kazandtnr." Bunlardan grkaraca!rmtz netice gudur: Orhon'Yenisey metinlerinin gimdiki aragttrma merhalesindeki vaziyeti bunlartn eskiligi hususunda olurnsuz sonuca varmamtzt gerektiren hig bir esasa sahip degildir. Bu dururnda, bizim ancak hakiki belgeler rgrgrnda belirli yargr ve sonuglara varma$a hakkrmtz vardrr. Asltna baktltrsa her hangi bir gey hakkrnda nihai htjkme varmak gerekmez, bu m0mk0n de de$ildir. Boyle bir kesin hrikrim, do$ru belgelere degil eskimig yargtlara dayantr. Bilim198
de en tantanalr kiigiicilk bir delilin yerini alamaz. Herhangi bir temele dayanmayan nefret dolu bir inkAr, gogu durumlarda b0y0k bir yanlrga gottirur. Ve ben bir yazar ve tarih heveslisi olarak Ttirk dili ve medeniyetinin eskiligine muteber bir delil olacak Ttirk yazrsrnrn asrlsrz olarak, sahte aksiyonlara kurban edilmesini ve ilmi aragtrrmaya yaktgmayan tesadiiflerden hareket edilrnesini hig istemezdim. Boyle yaprlmastnt da hig ist6mem. Fakat gok mumkundur ki biz bogluk ile derinligi bir' biriyle kartgttrtYor olaltm' ilot. tvtuttat< kronoloji metotlartntn arkeolojiye tatbiki bir ara beklenmeyen sonuglara sebep oldu. Radyokarbon usul0 or' ganik kaynakh aikeoloji buluntulartntn - a!ag, parqa kaltnttlayagt 30 irnrn, alev ve ocak kozi'lniin - yaglnl (eger bunlarrn etmeye tayin bin yrh gegmiyorsa) hemen hemen kesin olarak imkan v-ermektedir. Ve gogu durumda bu usulle elde edilen sonuglarrn klasik kargrlagtrimatr arkeolojinin artrk goktan belirfarklt olil.rig kabul etti$i tarihien goze batacak derecede tik"tlgliii Ju$una artrk hi{ gagtrmamaltdtr. Bu d.a ba-zt, iaiyoXarbqn Us.gig ile a1nmrg sonuglardan gi.iphelenrnelerine oldu$unu seUep ofu'oi, nniak tecriibeler bu giiphelerin astlstz
-"
gosteriyor.
Her zaman eski kabirlerde bulunmug Tiirk yaztst tirnekleri radyokarbon usulti ile incelenseydi o zaman Ttirk yaztsln'li-* Yani'' U.giangrg tarihi (M.S. 5-6' asrrlar) 90phe altlna altntrdt' onun daha eski oldugu ortaya gtkardt' Runik TUrk yazlslnln mukayeseli incelenmesi' S6mi ve gok suale Avrupa alfabe sistemlerinin kaynagr ile ilgili pek cevap vermig olurdu' Ben de o zaman, vaktimi hig hayrflanmadan iskandinav , runik yazrlarlna ve Etrtisk yazilanna ayirrrdrm' Bunu Ooren ) Yabanct Tiirkologlarrmtz da hayret eder ve hig anlayamazlardt" Kazak'tn bu arazilerin olii medeniyetleri iizerinde egelenmek prensipli kavirn' neyine lazrmdrt Onlar bilrniyorlardt ki bu arazi gizilmig devlet astrlarda 19'20' problemlerini legme, etnogenez gayreti' herhangi bir' ' gozmek srnrrlarr gerfevesinden gtkmadan
halkrntarihinibegeriyettenkopukolarakaragttrmak$ibibir-geydir.
oil vr
eilirrt
Yazr ebedi degirdir. Qokrarr onu kaybetmigtir. Konugma diri, son sayfasrndan agtrlrmrz tarihi birgiierin tritcenmeyen ebedi kayna!rdrr. Yazrrr abiderer kdmasa da canrr dirin dlruyor ya, oku o yazyr! Ttirk diline nisbeile Hint-Avrupa dilleri daha karrgrk bir.yol takip etmiglerdir. Bu durum morfolojide de kendisini gosterir. 1500 yrlhk tarihi olan iskandinav runik yazrlarrnrn dili-ni artrk uzmantarr da anrayamryor. Bu yaztyta irgiri birimin (Runaroji) iki yiiz yrl boyunca iskandinav abidelerinin hig birisini orumasr
mtimkiin olmamrgtrr. Aynr devreye ait T0rk kitabelerinin metni ise bugtiniin canh dili gibi seslenmektedir. Dilcilerin, kelimelerin..eskiyip. oldii$il gektindeki teorileri Hint-Avrupa sozlii$tin0n geligmesi rizerindeki gozlemlere dayanrr, onlar ayrr rin tarihirrin kendisine mahsus yonlerini dikkate lmaaan, "yriaitt"bu iddiayr bagtan sona btjtrin dillere tatbik etrnigterdii. 2o. yizytlda fizigin btiyiik bagarrrar kaydetmesi *tizikarizm, nazariyesini do$urdu. "Geride" kalanlar ileriye gegmig olan bu ilmi korii kor0ne taklit etmeye bagladrlar . "Humanite;" (begeri) metodun nadztnr, kapatan bazr dilciler agalr kurslar igin matematik ve fizik ders kitaplarrndan elde ettikleri ilkel bilgilerin zuhtna b0r0nmiiglerdir. Bu zrrh savunmaya yardrm etmektedir. integral zrrrltrsr, gralikler, yabancr lerimler yr$rnr, en yeni dirciri$in donuk gehresini oien demirden bir maskedir. Tabiat bilimcileri aya (are,ba' gonderiyorlar, bizim ganh dirci ise "araba"ntn ne oldugunu izah edemiyor. Artrk bu soz, grradan bilim drgr ifade usulti onu ikna etmiyor. O, yeni igaret kaideleri icad ediyor: A.T demektir, V-E demektir, S-L'yi O-e,yi E'Ayr bildirir. Kendi birim drgr gorkemi ire anrr-9anrr dilciyi asabilegtiren soz bundan sonra tam bir dtistur gekline gelir: AVSVDE. gimdi geriye, onu elektron hasaptdyrct makinlnrn a$zrna vermek ve 96z krrpan demir yrlrnrnin Sniinde oturup,
ortaya grkan problemin makine taraftndan nasrl goziildii$tinri seyretmek kalmrgtrrl Mesela "kedi" kelimesinden ve hakiki bir kedinin varlt!rndan ortaya grkan gorme, igitme vb. duygular tek bir kompleks gibi tesir gosterir. Bu komplesin krstmlartnt vasttastz olarak a, b, c, d, e, herfleri ve soz krsmrnr da "f" harfi ile igaret edelim. Bundan sonra "kedi" soz0 kompleksin btittin krstmlartnt seslendirmeye baglar: f-(a+b+c+d+e). $imdi soz biitfin bu ktstmlarr dolrudan dolruya seslendiriyor, genellegtiriyor ve onlann krsa ifade gekli gibi ortaya grkryor. Daha sonra "kedi" yalntz belli bir "kedi" yi defit, btit0n kedileri bildirmege baghyor. Elerikinci bir kediden gelen duygularr ar br cr dr er harfleri, 0giincri kedinin uyandrrdrgr duygularr ise ae bz cz dz ez harlleriyle igaretlersek, f hadi ile tenrsil edilen "kedi" sozii daha genig bin mana alacaktrr. Q0nkii artk o kendinde bir gok unsuru birlegtirir: '
yon Hadisaleri nin f tzyoloj i k
a{r
Tedkiki
"
(Yazt
k
M
t
glenie- Moskova
kulalt tr rmalayan odiisturlar geklinde ortaya gtkmtg olan terimler vJi'nlagrlmAz en yeni linguistik likrinin neden ibaret oldugunu bu yazdan agrkga anlamak m0mkiindtir $imdi de kulaklartmtzt fizikgilere gevirelim. Bakaltm onlar ne diyorlar. Onlarrn soylediklerinin esast, bizim tasawurlart-mrzrn apiriori' delil, insan tecriibesinin 0r0nti olduludur. Bu t0r analiz, bilinen hadiseler toplamtna uygun olan anlaytglar, tasavvurlar, nazariyeler yaratmaya imlSqn verir. Ancak biz her defasrnda fizik hadiselerinin btisb0t0n yeni bir sahastna girdigimiz zaman guurumuzda k6k salmtg olan onceki tasavvurla1
967)
nrafaie-inaenj
alt nmt gtt
r. G raf ikler,
rrmrzr kok0nden de$igtirmeliyiz. Dilcilikte ise dururn bambagkadrr.. Bu ilmin kuruculartntn ilk iddia ve nazariyeleri, heniiz dogmamrg olan sonraki nesiller tarafrndan bile tekzip edilemeyecek hiikiimlere gevrilmigtir. Hig bir ilim sahpsrnda dilcilikteki kadar gtigl0 "ecdat 1rii11ii7tu'yok' turl
V.i. Lenin "Felsefe Defterleri"nde, insan idrakinin dOnybyt
.
epiriori: lttctiibeye
h$h
rthntrynn, tecriilwilut iitrcr'ki-
,
- -' ( I /
4. Gramatik cins ayrrmt (digilik-erkeklik) yoktur. Hint Avrupa dillerinde analitik yaprya geqirilirken bu unsur koke gore kendi yerini (kelime sonundan ontine dogru) degigtirir. Fakat onceki
bir bfitfin olarak kavrayamayacafrnr gostermigtir. insan, maddi diinyanrn ayn ayn yonlerini idrak eder, devamll bir gekilde birbirinden di$erine geger. Bu durumda, daima kavranrlan bir tonO.::.1 derinli$ine varmakla, insanrn bunun sadece d0nyanrn bir yonii, bir tarafr oldugunu unutarak onu muflaklagtrrmasr tehlikesi vardrr. Bana oyle geliyor ki bu iddia tamamiyte ditcitik igin de ileriye siirrilebilir. Hint-Avrupa dilleri 0zerindeki miigahedelerin sonuglarr genellegtirilerek, (ayrr ayrr dillerin spesifik ozelliklerini dikkate almadan) biitiin dijnya mukayese edildigi zaman bu metodun ne kadar yanhg oldugu agrkga ortaya gtkacaktrr. Hint-Avrupa dil ailesine dahil edilmig olan birgok dilin yaprsr ve gekli tarihi olarak gok krsa siire igerisinde kok0nden de$igmigtir. Halbuki Ttirk dilinde aynr zaman igerisinde hig bir degigiklik olmamrgtrr. Bu de$igmezlik bir gok sebeple agrkla-
yer (kelime sonu) bo9 kalmaz. Eski cins gostericisi
yerde" gekli ortaya grkmrgtrr. Roman mengeli "tyerra" (yer) kelimesi de muhtemelen buna benzer bir yol takip etrnigtir. Eski cins bild:iren ek (Kelime sonu) eski Sami dilinde gor0lur: "ersat" yer (Akkad): Qivi yaztstnda digilik bildirmek igin hususi bir igaret vardr "at". Sarni dillerinde "yer" adlartntn ilk gekli belli ki maskulen idi. ("ers" geklinin tarihi do$rudan'do!' ruya Srimer diline baghdrr.) ,' uYer' kelimesi, bir zamanlar milletlerarast bir soz olup, Sami, Gerrnan ve Tiirk diline girmigtir. Onlartn hepsi bir noktadan baglamrg, fakat "yer" ilk gekli sadece Ttjrk dilinde kal'
nabilir.
l. Tijrk kelimeleri eklemelidir; yani kok ve ekler difuzyona _ ugrayrp toplanmaz. Tiirk kelimelerinin yaptst bir ti.ir katara benzer. Kok-lokornatif daima ilerdedir ve hig bir zaman yerini degigtirmez. O eklere ses itibariyle tesir eder, fakat kendisi hig bir zaman eklerin tesirinde kalmaz, HintAvrupa kokenli kelirneler Ttirk dilinin kelimelerine gore daha qok btiktilme (fizyon) hadisesine maruz kahr.
Eklemecilik soz0 korur, saklar, b0krimliiliik onu soker, da. !rtrr, geklini de!igtirir.
2. Ttirkge kelimelerde bir kaide olarak vurgu daima son
hecededir.
3. Tiirkgede on ek yoktur. 6n ekler kelimenin koktine /f eder ve neticede aldatrcr esaslar ortaya grkarrr.
tesir
kokle.
birlegerek onun geklini degigtirir. Umum German dilinde "yer" anlaytgrnr bildiren "yer" kelimesi kadrn cinsinin gostercisi ile "yerde" gibi kullantltr. Analitik yaprya gegis srrasrnda bu gosterici kelimenin bagtna gegse de kadrn cinsinin eski unsuru kendi yerinde kalmrg ve "die
mrgtrr.
;
t *
Dilciler, kelimenin degigiklige ulramastnt esas alarak fone' tik sebeplere ballryorlar. Bence bu d0giince -yanltgttr. Esas olan gramatik sebeplerdir, Fonetik sebepler yardtmct bir ka'
raktere sahiptir. "Yer" kelimesinin T0rk givelerindeki lonetik varyantlart 9unlardrr: Yer, yar, jer, cer, ger, dyer, tyer, ker, kir. German dillerinde bunlara grarnofonetik varyantlar kargrlrktvi "die yerde" (yard, yord, yort). German orneklerinde konsonant esaslt de' gigikli$e u!ramtgttr. O, deniz. kabu$una btir0nmiig eski bir gemiyi hatrrlatrr, Ttirk sozlerindeki devamhlrk igte bu morfolojik sisteminin saglamlr$rndan ileri gelir. Buna tarihi sebepleri, yagaytgtn (go' gebelik) ve dinin muhafazakarhgrnt ilave etmek gerekir. Go' gebe sriratle hareket ediyordu, zaman ise yerinde kalmtgtt' Gogebe onlarca kiiltiirle temas eder, kendi dlinyastnt zenginlegtirir, fakat bu kiilti.iriin esastna dokunmazdt' Bugtin egyanln ve zamanrn ilgisini Einstein.prensibiyle belirliyorlar: "Bily(tk bir silratle hareket eden egyantn (cismin) iginde zaman durur."
. dl II
I
lesini segip ayrrdrlar, Bu aileye Macar ve Fin dilleri harig brittin
H|NT
- AVRUpA
oir-cil-ir6ri
Hayali bir drig0nce soyleyeyim: Bizim bugiin vartllrnr bitmediiiniz bir millet Mitattan 4-5 bin yrl once krhg ve imanrn yardtmryla bazr Avrupa ve bazr Asya milletlerini feth eder ve y0zyrllar boyunca devam eden esaiet devrinde menge olarak muhtelif dillerde umum? bir leksik Gga_
tabaka ve buna uygun belirsiz miktarda gramatik unsuiiai meydana getirir,
Binlerce ytl sonra Sanrkritge el yazmalarr ile kargrlagan William Johns (176-1794) hayrantrkla yazryordu:,,Sanikriige, kendi eskiligine uygun otmayan bir bigimde harkutade bir kuruluga, Yunan ve Latin dillerinden daha mhkemme[ her iki_ sinden de daha giizel bir kuruluga sahiptir. Ancak bu benzertik tesadifl olamaz; bu akrabahk 6ylesine gi)gli)dilr ki her iig dili ara$ilran filolog mutlaka bu ilg dilin de bugijn mevcut olmayan bir oftak kaynaja baQh oldugu kanaatine vanr.', Johns'un bu iddiasr, mukayeseli dilciligin teorik esasr oldu ve bu yeni bilirnin geligme istikameti de bu teori ile belirlendi. Johns'un iddiasrnrn esas yonleri gunlardlr: 1- Sadece koklerin degil, bazr gramatikal yaprlarrn benzerligi bir tesadrif olamaz. 2- Bu, ortak bir kaynaktan dogan dillerin akrabah$ldrr. W.,Johns'un soylediklerine dayanan Franz Bopp (17911867) Sanskrit Yunan ve Got dillerinde hem kokleri hem de b0ktimleri birlegtirerek esas fiillerin hal eklerini mukayeseli olarak incelemigtir. Danimarkah alim R,K. Rask (1789.1892), diller araslndaki leksik alakalarrnrn gegerli delil olmayaca$rnr iisttine basarak ifade ediyor. Ona gore gramatik benzerlikler daha dnemlidir, Qfinkii kelimeyi degigtiren gekillerin, bu ciimleden otarak btikrimlerin benimsenmesi halleri "hig bir zaman olmaz,'. Johns'un faraziyeleri onu takip edenlerin eserlerinde kesin h0ktimler haline gatiriliyordu. Nihayet saytslz diinya dilleri igerisinde Hint-Avrupa dil ai-
Avrupa dilleri, iran ve Hint dilleri dahil edildi.. Bu bUyiik dil ailesi agagrdaki kaba gemada gost6rildigi gekilde kuruldu: Latin ve Yunan gramatiginin bazr unsurlafr Sanskritgedekine benzemekte; Kelt ve Gat dili arasrnda yakrnhklar bylunmakta; Latin grameri ile Slav gramatili de bir birine benzemektedir vs. vs. Pekiyi o halde ilk dilciler, nigin tekrar tekrar sozlerin birbirine benzemesinin dillerin akrabah$tnr agtklamak igin yeterli delil sayrlamayaca!tnt soyltiyorlardr? Akraba sayrlan dillerin genig bir mukayesesi onlartn sozlii$tindeki (leksika) keskin farklarr ortaya gtkardr. Bunun da izahr bulundu: Yani, dilin "n(ivesi" esas*s*6l:*tenCIeli ve 'drg kabu{u"* i lugat terkibi olur, zaman gegtikge lugat terkibi deligir ve iki bin yrl iginde, hatta yakrn akraba olan dillerde bile btisbtitfio , *' bagka sozler yer alrr. Dilin esas soz temeline dahil edilen ve Hint-Avrupa dillerinin gogu igin umum? saytlan sozler ise matematik liguistigin malumattna gore sozlii$iin toplam yiizde bir-iki krsmrnr (o/o 1.2) tegkil edef. "En eski, en de$igmez kavramlan ifade eden kelimeler, ditdeki biithn kelimelerin ancak yilzde 1-2'sinitegkil eden esas liigat terkibi mukayese igin materyal olabilir. Matematik dilciligin verdigi:bilgilere gore her bin ylda bu esas lugat terkibinin de ortalama bir hesapla yiizde 15'i hliln bagka kelimelerle degigir. Bu yilzden, mesela Silmercenin bagka bir dille akra' bahgtm belirlemek miimkiin olmamgilr, aradaki devir gok biiyiiKiln" (11, 21). Bu nazariyeye gore dilin kelime hazinesi, yani kelimelerin / y0zde 99'u krsa bir miiddet zarftnda (V.V. ye inanacak olgq?k / | iki bin yrlda) tamamen yok olur, defiigir. Buna inanarak, gti' niimiizden 4 bin yrl once Protottirkge'de on bin kelime bulun' du$unu varsayaltm. Bu durumda esas.lugat terkibinin paylna r'
1
.
Bugiinkii Ingilizcenin stizliigiinde yrthrrz Roman tlilirulen almhltr yiizde elliyi ngkmthr. Ko:re siizliigiirtiin yiizile yennigbegini Qirt siizleri meydma getiir. O,N. Trubrtqeo'itr hesaphunalnrtna giire, Fnsnrcr'in "Rus Dilinin Ethnoloiik Si)zliigii'nde 3191. llnun Slattctt (pe erken ilmlilar) 72 Dogu Shrucn, 93 saf Rus sdzii, 6304 ciutrmrlrr dairlerc rtit ilmmtt pe 11'79 kaynngr belli olnnynt siiz unr. ("Voprttst yttzlkoztrttttiyfl" 1957'5, 67 s.) Rnknmltr tdlnninidir. Fifirtet sdzliiiiirtiitr son krsnnltrn tlikkrtte rilunntunt1fir.-Faktt bu liste de tlilin tesirlere nl:tsil mrtntz
ktlfulmr
rtErkgn gtisterir.
?05
€-,
100'200 kelime dtigmeriydi. Artr bin yrr igerisinde esas rugat terkibinin. yiizdg oo!3n1 yok otmatr, giihiimiize ancat< fiig bela toplam 1o ire 20 kerime utagrnariydr. Bu kerimerer:de ashnda fonetik de$igmerer sonucunda tlnrnmaz hare germig olmahydr. Bu durumda, s.imer abidelerinde T0rkge reli-melei bulunsaydr, ancak 10'20 kerimeyi yeni kerimererre kargrragtr. rabilirdik. Hem de ke_skin see ve mana degigiklikteri yiiztinaln bunlarrn ga$aag oilierte akrabal(rnr bejir'iemek m0;kun ;. mazdt.
Bu fikir do$rudur. Fakat Hint-Avrupa drr arresi adr artrnda birlegmig olan diller igin gegerli otdugu halde 20. yrizyrlda sahte brr artede ropranmrg Avrupq dillerinin birbirinden iesin olarak ayrrldr$rnr goien. arimler kalirnelerin zamanla degrgerek yok olaca$r hakkrnctakr teonyl butun dtt gruptart rgrn liqertl saydrlar bir grup kelime b[it0n dlllerOe aynrydr. gunu tOt Hint.Avrupa drtrnin kahntrsr olarak itan edere-k, iegigmeye nisbeten daha az maruz kalan esas dil tabakasr hakklnda sonug qrkardrlar, Uygun diigmeyen kelimeler. ise dilin Orinyebinde kesinlikle olilme mahkum olan kelimeleri srrasrna konulttu. Pekryr Hint-Avrupa dilierinde ortak otan, yani'akrabah$r ispatlayan yaprlar nelerdir? 1, Ugten bege kadar (begli sistem mevcut oldugunda) veya kadar (oniu sistem uygurandrgr devirtercte)6tqn 9:lyr" . '8l" sayrsr nrsbeten az dayanrklrdrr, griniri Hint-AVrupasayrtir, dille_ rinde bir sayrsinrn adlarr gegitlidir. 2, 1. ve 2, gahrs zamirleri. Nigin sadece 1. ve 2. gahrs zamirleri? Qrinkri HintAvrupa dillerinde 3, gahrs zamirleri birbirine uygun gelmiyor, 3. Bazt akrabahk terimleri. 4. Bazr beden uzuvlarrnrn adlarr (1,{int.Avrupa dillerinde sadece "ayak" rn adr umirrnidir.) Qrkan Fonug 9u: Gortiniigte birbirine benzemeyen dillerin mukayesesi yaprldr$rnda bu leksik gruplarrn yaklnh{rnr ortaya koymak, bu dillerin genetik akrabaft!rnr ispailamak igin yeter. lidir. Hint-Avrupa dil ailesi igin ilk devirlerde boyle basit bir gema ortaya grkarrldr; bu oyle bir devirdi ki Sanskritge ve Yunanca sayr isimleri, gahts zamirleri ve terimlerin akrabah!r Avrupalr alimlerin gozlerini kamagtrrarak akrllarrnr baglanndan almrgtr. O zamanlar sadece bir segenek vardr: ya genetik
akrabaftk ya da higl Oysa canlr dil tarihinde akrabatrgrn bir gok gegidi vardr. Ne var ki dilciler bunlarr ne gordtiler ne de anlattrlar. Qiinkri bu durumda Hint-Avrupa dil ailesi birkag gruba bol0n0rdii. 9u gekilde bir soru akla gelebilir: Belki sayr isimleri, gahrs zamirleri ve akrabahk terirnleri hig de Eski Hint-Avrupa dillerinin kahntrsr de$ildir: herhangi bir ditin, diyelirn Farsga'nrn en genig olarak yayrldrgr bir devirde (diyelim ki M.O, 1. binde Ahamenigler zamanrnda Fars hakimiyetinin batrda Yunanistan ve Mtstr'a, do$uda Hindistan ve Qin'e kadar yayrldr$r bir devirde) yayrlrp benimsenmigtir. Bu soru Hint-Avrupa dilcilerinin de daha once akrllanna geldigi igin goyle bir hi.ik0m y0riitt0ler: Esas lugat terkibinin kelimeleri drgarrdan ahnmaz; britfin dillerde akraba olan sayr. lar, bir gitt gahrs zamiri ve terimler bu dillerle birlikte dogmuglardrr, sadece o dile mensupturlar. Bunlar bagka hig bir dile verilmez ve fiigbir dilden de alrnmazlar. Efer bu htikmtin sahipleri zahmet edip hig olmazsa Trirkge ve Hint-Avrupa dillerini kargrlagtrrsalardr, bu htikOm kolayca giiriitrilfird0. Bu kargrlagtrrma, dilcilerin bu katr kuraltndan haberi olmayan dili olugturan halklarrn kelimeleri her zaman birbirlerine verip aldtklartnt gosterirdi. Bu durum gramer igin de boyledir. Mesela Tiirk dilinde birinci onluktaki sayrlar Hint-Avrupa dillerinin sayt adlarrna uygun gelir. Hint-Avrupa dillerindeki bazr birlegik sayrlar TUrkge'den alrnmrgtrr. Latince gekim sistemi sadece Ttirkge gekim sistemi ile izah olunabilir. Hint-Avrupa dillerinin akrabah$rna esas delil olarak gosterilen 1. gahrs zarnirinin yahn ve diler hallerindeki degigik gekimleri Ttirk ve Fin-Ogur dilleri ile kargrlagtrrrlarak aqrla grkarrlabilir (ben-menya, mne ve men- me-
-
ni, menge). Tiirk materyalini dikkate almadan, bu ctimleden olatak "tet" -Trirk gokluk sayr sisteminin mengeini aragttrmadan (bu gekil soze saygr, ihtiram manasl veren ek olarak kullantltrdt) mother, father, sister, brother gibi akrabaltk terimlerinin mengei hakkrnda kesin fikir soylemek miimkiin de$ildir. "Hint-Avrupa dilleri" tezi hig tarttgtlmadan teori haline getirilmigtir. Bu teori Johns'un ilk iddiasr olarak dogmug ve sonraki yiizyrlda hig bir zaman kendi krhftndan gtkamarntgtlr. Bu teorinin geligip de$igmemesi onun yeterince olgun bir teori olmadt!rnr isbat eder. "Hint-Avrupa dilleri" terimi dilcilik kitap' 207
.
larrnda nazari orarak degir de, muhteva bakrmrndan enine briyrimektedir. Hint-Avrupa dir airesinde yer almanrn ne kadar kolay oldulunu Kartver diilerinin en yeni tarihi ornekrerinde gormek miimkiindiir. 1965 yrhnda Tiflis'de T.V. Gamkrelidze ve G.i. Magavariani'nin "KarMel dillerinde sonant ve Abtaut $ekiller" adir kitabr basrldr. "Yazarlar Katvel ditinin Hint-Avrupa ditterine yaktntr{nt inand na surette isbattad t tar. "(2,4). Bazr dilciler kitabrn esas neticererine daha ihtiyailr yakragtrlar. Buna Ars. eikobava'nrn "Kartver ve Hint-Airupa'Atakilan" adh derin muhtevall makalesini ornek gostermek m0m_ r
k0ndrir.
1908 yrhnda Petersburg'da, N.y. Marr'rn "Giircii Ditinin sa-
yi Dilleriyte Akrabhgt
Hakknda in aipiterte itgiti otarak Eski Gtirct Dili Gramerinde Esas stntrrar" adh eseii basrldr. Marr, sami modelini arketip olarak ilan etmig ve Giircii gramerinln
sistemini kurmugtur. Ars. Qrkobava goyle yazryor "Kartvel aragtrrmalartnda 'kegifler" hig de nadir hadise degildir. Bu sahada Lirinci ,,kegfi,, F. Bopp yapmlgtrr. (Kartvel dilleri Hint-Avrupa dilleri ile akia. badrr 1847). ikinci kegif Marr'rndrr (Kartvet diileri sami dilleri ile yakrn akrabadrr -1888-1909 yrllan), UgUncti kegif .Konsonanf Sistemleri" adh eserde takdim edilmigtir." 1s.6ey. "Yhzde bire dayanan dil akrabahjt" leorisi mengece muh_ telif dilleri genetik bir ailede birlegtirmek igin srnrrsri imkanlar ortaya koyar, Bu prensip asl? unsurlarr, ikinci dereceli, atrnma unsuflardan aytrmaya irnkan vermez. Bu, tanrgrkhktan dolan akrabahktrr. Kartvet dilleri yiizlerce dil igerisehde Hint-Avrupa dillerinden 'liireyip inkigaf etmig", sonra Sami dilleri ailesine sokulmug
ve nihayet tekrar Hint-Avrupa dillerinin kuca$rna dfigmiigtrii.
(Morfolojinin eklemeli yaprsr bir zamanlar Kartvel dillerini Altay dillerine yaklagtrrmaya imkan verirdi.) Hint.Avrupa yahut Altay dil aileleri hakkrnda AlimAne bir tavrrla konuganlarr dinledigimizde Mark Twein'in ,,Ben K6y yagayy Gazetesini Redakte Ediyorum,'adh hikayesi akla geliyor. HikAyenin kahramanr alimAne rislubu taklit ederek gazete okuyucularrna tarrm bilgileri verir: Balkaba$r, nohudu saymazsak, kuzeyde yetigen "portakal ailesinin', yegAne yiyecek gegididir.
Altay dilleri ailesi de HinlAvrupa dil "birlik" i orneli esas ahnarak meydana getirildi, Mevcut teoriye gore, gagdag HintAvrupa dilleri ve Trirk Dili isa'dan biraz once ortaya grkrnrgtrr.
Bagka bir ifadeyle, bu diller giintimiize kadar tahminen aynr mesafeyi katetmigtir. Yani, bu durumda T0rk givelerinin de asrrlar gegtikge Hint-Avrupa dilleri gibi birbirinden kesin olarak ayrrlmalan gerekirdi. Oysa Tilrk dilinde esas soz tabakasrnr lugat yaprsrndan ayrrmak oldukga zordur. Tiirk giveleri gerek anlam gerekse gekil bakamrndan birbirine goR yakrndrr. Pekiyi bu mucizeyi nasrl izah etmeli? Bu soruyu ilk olarak N,Y. Marr ortaya attr. Yapaca$rm uzun ahntr igin ozur dilerim. Buradaki bazr iddialar eskimig olabilir, fakat onun hitabetindeki duygu hAl6 ilgi gekcidir: "Tilrk givelerinin mengei ortaya qkanlmamrgur. Bu rneseleye hig deginildigi de yok. Tilrk givelerinin k6keni meselesi aslrnda hi9 kimse tarafindan ve hig bir zaman merkezl bir problem olarak ortaya koyulmuyor. Herkes Thrklerin Asya'nrn derinliklerinden geldigini biliyor. Demek ki, orada ortaya gkmtglardtr. Tilrklerin edebi faaliyetleri 6. astrdan itibaren takip edilebiliyor. Qin kaynaklan ondan bin yl 6nce de aym gekilde Tilrkeleri tanryorlar; buna dayanarak uzmanlann verdikleri bilgilere gore Turkgenin en karakteristik 6zelligi yaptstnrn zaman igerisinde gok fazla degigiklige ugramamg olmasrdtr (konservatizm); 6. asra ait abideler, gilnilmilzde konugulan giveleri taqmaktadrr. Bu da g6steriyor ki Tilrk dili bin ilg yilz ytl igerisinde degigiklige ugramamgtrr. Bu tabii muhafazakarh|rn 6nceki bin yllarda da mevcut oldu|unu dikkate almak gerekir. Yani Qinlilerin "zahmet edip" "onlar hakknda malumat verdigi devirde de, daha eski devirlerde de aym muhafazakrlk vardr. Bu boyledir, $u da bellidir ki asrl agrklamantn olmadrgr hallerde de bu temas di$er dillerle alakah olarak da diigtintilebilir. Meghur dilci Kargran Qinlilerin dile baktglartnda muhafazakAr olduklarrnr ciddiyetle yaztyordu: "Eski dilin yaqamas/n/n esas sebebini Qin'de gelenejin yenilmez ghcunde aramak gerekir." Fakat diller tabiatrn bir iir0n0 deiildir. Dillerde tabiattan ahnma hususi cihetler yoktur, Hatta muhafazakArh$rn da kendi tarihgesi vardrr. Tek kelimeyle; Ttirk givelerinin mengei meselesi goktan halledilmesi gereken ilmi bir problemdir. Dilin anlagrlabilmesi ve tam olarak kavranabilmesi igin bunsuz hig
I bir ileri adtm attlamaz. Nastl ki T0rklerin kiitleler
halinde
Asya'da yagadlgr hakikatine (ashnda bu da s6yleneinez) da' yanarak Asya'nrn onlartn atalartntn yurdu olmasr'fikrinE ilmi cihetten inanmak rniimkiin degildir... $urasr agrktrr: Ttjrklerin ve T0rk dilinin ortaya grkmasr ve geligmesi kaderiyle mukayesede insanlrgrn tarihi hafrzasrnrn gok krsa bir devrine ait olan hadise ashnda Asya'nrn Ttirklerin ana vatanr olarak kubul edilemez." Yazar, bi inandrrro delillerden sonra neticeye vartyor'. "Demek ki tilrkologlann umumi kanaatine gi5re Tdrk givelerini ay,ran b6yle sabit bir durumu ve muhafazakarlQt baginbilmek igin bu giveler bily1k bir sosyal faaliyet ve dinamik bir dil yarailal$t merhalesinden gegmeli idi."(35, 184-186), N.Y. Marr bu eserinde, aynr zamanda Trirk givelerinin anlagrlabilmesi igin Hint-Avrupa dilciliginin metafizik yontemlerinin tatbik edilmesine kargr grkarak goyle yazryordu:. "Bu bir kuyudur, ama Hint-Avrupa dilcilerinin kuyusundan gu fark vardtr: Hint-Avrupa dilcileri kendi sahalannda gok derine indilen gimdi bu yoldan donmek isteseler bile gimdiye kadarki iddialanru yerle bir etmeden bunu bagaramazlar. Kendi dil sistemlerinin derinligine nilfuz etmeyi bagaramamry olan Tiirkologhr ise bu sistemin karqtunda slenks onunde durur gibi dikilip kalm 6la rd r. Hi nt-Av ru pacilan n ku yusu ile. Tfi rkologlann kuyusu arastnda bir ortak taraf var: Her ikisinin metodu da gekli bir karakter tayyor. Dilci Tilrkologlar, zengin bir malzeme denizinde seslerin maddl gergekliklerine tek baflna hig bir zaman itibar etmeden daha gok Tilrklerin aynlmadtklart yerlere d6rt elle sanlarak zengin Thrk dilini, Thrklerin vaya kendi sosyal geleneklerine bagh olan di$er akraba halhlann yagaytit, sosya/ hayail ile bafilayamazlar."(35, 1 44-1 45). $ekilci metodun "oyunlann!" goren N. Marr goyle yaz:'yotdu: "ilmi bakg, tamam bu anlayhr, ama peki "6iyaseti", evel tam anlamryla "slyasetl" nastl anlayahm? Ben, bilim adamtnln, her geyden once stratejist, siyasetgi, diplomat ve ancak bunlardan sonra bilim adamt oldugunu bilmiyordum, Muayyen sosyal bilimlerin yarattct ve tagtytctst olan, yeni bilgilerle guurlart uyandtran, bu bilgileri vicdant ile agtklayan kimseler ancak bilim adamr olabilir. Onun da bir borcu vardtr: Mevcut bilgilerimiz gercevesinde ya gok dnceden bilinen veya yeni ortaya t
D l"' \0
\
grkanlmrg olan geyler hakktnda utanmadan, gekinmeden konugmak. Hatta bunu yaparken bazen gtplak kraltn durumunu agrkqa soylemeyi goze alabilmek: Kraltn grplak oldulunu herkes goriiyordu, ama hig kimse s6ylemeye cesaret edemiyordu. Nihayet krala grplak oldugunu "ugak" soyleyebildi. Gergegi her t'
zaman alimler soylemez yal Yeri geldiginde alirnin ugak olmaktan gekinmemesi gerekir." Qrlgrn Marr'rn soylediklerinden ytllar sonra da durum de' gigmemigtir. Eger Ttirk diline gerekli dikkat gosterilseydi, o zaman dilcilik ve tarihin bir gok gergek dtgt efsanesi yerini hakikate btraktrdt. Belki de o zaman begeri bilimler miisbet bilimlere yaklagmrg olurdu, Ne var ki, Hint-Avrupactlar Tlirk givelerini, Hint-Avrupa imparatorlulunun 0crada duran giveleri olarak kabul ettikge, Tiirkologlar da dayt yardtmt almadan galvarlarrnt bellerinde tutmayt beceremedikge ve muhterem iis' tatlarrn tahkir edici "hakikatlerinl" papagan gibi tekrarladrkga, biz kendi evimizde gozii ballr dolagmaya ve bagtmtzt oraya buraya garpmaya devam edecefiz.
I i i
QAD|R VE LOUVRE HinlAvrupa dilcili$inin son begigi olan TUrk dilciligi ilk de' virlerde kendi 'htaslnln" maksat ve metotlannt korii korUne tek' rar ediyordu, Aynr gekilde hatalarlnl da, Hint'Avrupactlar, bazt yanlrg drigtincelerinden goktan uzaklagmrglardtr. Oysa Tlirko' loglar bu yanhglart daha da go$altmaktadtr. Her iki ilmin ilk merhalesinde ortak yonler goktur. 1, Hint.Avrupa dilcili!i eski Hint yazrh abidelerinin dilinin (Sanskritge) aragttrtlmasr ile, TUrkoloiinin tarihi ise Orhun-Ye' nisey abidelerinin ortaya gtkmast ile baglar. 2. Sanskritgeye kaptlmakla Hint'Avrupactlar yanltg bir teo' riye ulagtrlar. Onlar Sanskritgeyi Hint'Avrupa ailesinin en eski dili, yani ata dili ilan ettiler, Bu teoriye g6re Sanskirtge gekil' lerden farkh olan Avrupa dillerinin biitrin gekilleri sanskritgenin bozulmug ttiremeleri olarak hesap edildi.
210 211
ti I
G. Bonfey ve Fr. Bopp eski Hint-Avrupa dilinde toplam 0g vokal (a, i, u) oldugunu iddia ettiler; eiinkti Sanskrit metinlerinde ancak bu vokaller kaydedilmigtir, sonralarr (ozellikle 19. asrrda), damaklagmanrn kegfi ile ona Hinl-Avrupa dilinde iki vokalin (e, o) daha gok bulundu$u, ancak sonradan (Sanskirtge doneminde) bu iki sesin "a" yr tiirettigi isbat edildi. Bu, Hint-Avrupa dilcili!inin ilmi metodunun birinci merhalesinin ampirizm tizerindeki ilk galibiyeti idi. Orhun-Yenisey abidelerinin diti (Vil. asrr) Trirk Sanskritgesi sayrhr. onun geligimi ise Dogu Ttirkistarr abidelerinin dilinde (10-11-13. asrrlar) iztenitir. Onun dil gekiileri gagdag O!uzKarluk-Uygur grubunda (fUrkmen, Azeri, T0rk, 6zbek, Uygur)
yagamaktadrr. yrjz yrl once i. Grunzel goyle bir teori ortaya attr: . Tah.minen llk gaglarda Trirk dilinde rig vokal vardr (a,i,u); (Ttirkolojide
) I
eski likirlerin nasrl yagamtg ve yayglnlagmtg oldu$unu bugiin h6lA Grunzel'in takipgilerinin bulunmasr gosterir. Mesela M.A. Qerkasski 1965 yrhnda goyle yazryordu. Trirk vokal sistemi iig kogeli idi (i, a, u). Sonralarr Orhun devrinde 4 unsurlu olmugtur (i, a, u, ri). M.A. Qerkasski'nin son modelinin lehine baghca delil, Orhun-Yenisey abidelerinde gergekten dort vokal igaretinin bulunmasrdrr. Fakat W, Thomsen bu dort igaretin rnuhtelif yerlerde, o devrin dilindeki sekiz vokali ifade etti$ini agrkga gostermigtir (25 Kasrm 1893). Gonildti$ri fizere Hint-Avrupa ve T0rk dilciliginin ilk donemlerinde umumi olarak benzer yonler az de$ildi. Fark gurada idi: Hint-Avrupa dilcili$inin ve Tiirkolojinin sonraki geligimi birbirine uygun diigmedi, Birincisi yukarrya do!ru ilerlemekte devam ettigi halde, ikinicisi yerin sathr ile paralel gidiyor. Bazen de iyice algalarak yerlerde srirtintiyordu. Boylece Ttirkoloji HintAvrupa dilciliginin rivey evladl olarak ibtidai bir bilirn halinde kaldr. 20. asrr Trirkoloji ilminde hdlA daha Thomsen ve Radloff ayarrnda Alirn yetigmemigtir, Trirkoloji hala daha durgun ve yanm yamalak bir ilim sahast durumundadrr. Thomsen'in kegiflerinden sonra Tiirk dilini idare eden fonetik kanunlardan biricigi dahi incelenip agrklanmarnrgtrr. Hint-Avrupa dilcili$inde yrllarca "e" sesi 0zerinde tartrgrldr. Kaydettigimiz gibi, F. Bopp ve di$erleri kok dilde "e" sesinin bulunmadr$rnr, gtinkri Sanskritge ve di$er Hint-iran dillerinde 212
bu sese rastlanmadr$rnr iddia ettiler. Nihayet damaklagma kanunundan sonra, Sanskritgeden once de "e" vokali nin bulundu$u, fakat ont) "a" nrn srkrgtrrrp grkardrgr anlagrldr. Tiirkolojide ise buna benzer gekilde "6" vokali iizerinde tartgma krzrgtr. Qrink0 ne Orhun-Yenisey abidelerinde ne de Uygur yazrlarrnda "d" vokalr agrkga gosterilmigtir. Onun igin de bu vokalin asli olmadrlr daha sonralan "e" sesinden tiiredi$i iddia ediliyordu. Yunan filazoflarr arada bir kendilerine soruyorlardri "Ben sebeple neticeyi kangilnyor muyum?" Bu soru Yunan felsefesinin ve tabiat bilimlerinin geligmesine yon veriyordu. Fakat Turkologlarrn akhna hig olmazsa teorik bakrmdan, bu iki meghul de$erin (e...6; 6..e) yerlerini degigtererek bundan ne sonug grkaracalrna bakmak gelmiyordu. Bu, Ttirkgenin ses ve gekil yaprsrndaki bir takrm kangrkhk, mantrksrzfuk ve kanunsuzluklarr agrklayabilirdi. Bazen otorite sahibi alimlerin gok dolru iddiasr ilmi geligmeyi duraklatrr; tarnamen manttkstz ve teorisinin btinyesine tamamen ztt olan iddiasr ise hig beklenmedik gekilde ilmi geligtirerek, onu ilerletir. A.M, $erbak (69)' bir kag yriz praformayr (yani ana Trirk dili kelimelerini) tesbit etmigtir, Bu kelimelerin hig birisinde "6" sesi yoktur. Sadece vokalleri ile de$il konsonant esaslarr ile de bunlar Orhun-Yenisey gekillerini (bagka bir deyigle Oguz-Karluk gekillerini) hatrrlatrr. Qagdag givelerden T0rkmence ornek olarak aftnmrgtrr. $erbak'rn soylediklerinden gu sonug grkryor: Tarih oncesi devirlerde T0rklerin hepsi biraz tahrif olunmug bir Ttrkmence ile konuguyorlarmrg, Son astrlarda bunlarrn bir ktsmr bu dilden uzakla9mr9, sonugta Krpga ve Sibirya dilleri ortaya gtkrp geligmigtir. Bir gok ga$dag Trirk givesinde uzun vokaller rnevcuttur. Qok eski devirlerde de bu vokaller var mrydr? 19. asrrn Tiirkologlarr bunu inkar ederek, bunun sonraki bir hadise oldugunu dtigtindriler. E,D. Polivanov (1924) baglangtgta, uzun vokallerin sonradan ortaya grktr$r fikrine uygun birgok delil, ileri siirmilgti.ir. Eski T0rk uzun vokalleri diigtinUliirken T[irkmen-Yakut paralellerinin dikkate altnmast gerektigini kaydetmigtir. A.M. $erbak bu fikir ve metodu oldugu gibi kabul et-
.
$t:rbnk'm nnnogrofsi Sttuyet Tiirkolojisiude lttr kottutht ynzilmrg ilk ununt t;nhsmnhr. Onut utrfugr xnuglnr, Tiirk dilciligitrin sortnki geliynesine niiltittt
trsirltr yrytlilir. 61q
migtir' Gergekten de Trirkmen ve yakuilar ana,kokten muhtemelen gok eskiden ayrrrmrg ormarrdrr. Bunrarn diilerlnde ortak yonler kalmrgsa da bunrar hig gtiphesiz gok eski devirrere ait olmahdrr. Bagka ttirrri ormazdr. A,M. gerbak irk gekiileri goyre izah ediyor: Yakutga rrr-(yorulmak)-Tiirkmence aar-(aynr- ma. na), yani ana Tiirkge,de ,,aar" iiJi; yakutga trs(ig) _Triikmence ltg fig) ana Ttirkge rrg; Yakutga aas (agrnak) -Tiirkmence aag (agmak) ana Trirkge aag-vs. En eski rrirkgenin uzun vokaileri meseresi bu gekirde kesin olarak halledilemez. 6nce kargr delillere cevap buiunrnafu, eski Tiirk sanskritgesinin (orhun-yenisey metinrerii gekiileri gozaen
gegirilmelidir,
Eski Hint ve iran yazr sistemrerinde uzun ve krsa sesreri gosteren igaretler yoktu. Qrinkti bu diilerde bu ti.ir bir ayrrmaya ihtiyag. Bu bakrrndan Orhun-yenisey yairsr got fa]m1nrl!1. ender bir hadisedir. o, drinya alfabe sistemleri iginie harflerin "kal!n ses"-"ince ses,' prensibine gore tasnif eiitOigi yegAne yazdr. Qtinkri boyre bir ayrrm Ttirkqenin hususi alet'iirierinden biridir ve bu yazr yaprhrken bu durum dikkate a|nmahydr. Ancak rrirk dilinde yazrda uzun vokal ve konsonanilarr bildiren
igaretler yoktur. Efer uzun sesler, mesela iran dillerinde oldu$u gibi o devrin Tiirk dilinde de butunsaydr, hig giiphesiz orhun'Yenisey yazrsr bu durumu yansrtrrdr. Kesintikle soylenebilir ki 7. asrrda oguz-Karluk giveleri igin, uzunluk bir ozeilit< de$ilmig, Bu durum sonraki devlrbrde meydana gelmigtir. Ve bu "zuhurun" kendine has sebepreri vardir. cariptir xi oitci-. fonetikgi bu sebeplere gerekli dikkati gostermernigtir. Bu sebepler ashnda o$uz-Karruk harkrarr tarihinin kend-ine has o-
zelliklerinde aranmaltdrr.
Hint.Avrupa dil teorisinin baghca yanhglarrndan biri HintAvrupa dillerini gener drinya glotogonik' sitteminden ayrrarak aragtrrmaktrr. Griya Hint-Avrupa dilleri TUrkge, Fin_Ogur ve di$er dillerden bagrmsrz orarak inkigaf etmigierdi, N, ilrarr'rn yeni teorisi Hint-Avrupacrlann bu srnrrlarrna kargr itiraz idi. Fakat ne yazrk ki,.onun metoilarr, dtinya dilleri araslnda koklii alakalarrn bulundugu hakkrndaki, mahiyetge do$ru olan iddiayr
'
Glottokrottoloji: Diller,in ttkriltnhk yngun ng*lrtyttn, orrtk kflkren gelen kelinclerin hirbirlerindcn ttynhltklttn ztttnt.. teslit eden uetot. ltoit-sz yrlltruult ilk ilefr Atnaiktdn teskil edilnistir.).
214
gozden kagrrmrgtrr. Ti.irkologlar hala daha slalom kayakgtlart gibi Ttirk givelerini tarihin sert yamaglartna, bayraklara dokunmadan gegirebiliyorlar. Onlartn soylediklerinden gtkan sonuca gore Ttirk giveleri Hint-iran, Sami, Fin-Ogur dillerinin hig bir tesirine maruz kalmamrgttr. Bazen bu tesir itiraf edilse de bunun gok criz'i ve geg devirlerde oldugu ileri stirUlur, (Mesela Tacik dilinin Ozbekgeye tesiri gibi). Dilin tarihine bu gayr-i tarih? bakrgrn ne ile neticelendi!ine A.M. $erbak'tn kitabr iyi bir ornektir, Oguz-Karluklar yalntzca, son bin yrlda (ilmin izleyebildigi zaman igerisinde) birkag medeniyet ve dinin etkisi alttnda kalmrglardrr: Budizm, Maniheizm, Suriye Hrrstiyanlr$r, Ategperestlik, Mrisl0manlrk, Bu dinlerin her biri kendi yazrst, gtizel sanatlarr, hayat tarzt, kriltrjrti ve dili ile gelmiglerdir. Hint'iran ve Arap faktorri Oguz-Karluk halklarlntn medeniyet ve yagaytg tarzrna esaslt tesir etmigtir. Hint dili ve yazlsl da '6" sesini kabul etmiyor. (Onu "e" ye de$igtirir ve aksineuzun vokalleri "belenirler".) Yani ga$dag Oguz-Karluk giveleri Ktpgak givelerinden bu hususiyetleri ile ayrtltr. Gegen bin yrlda yalntz Arap dili, agrk "e" vokalini ve uzun vokalleri kime olsa sevdirebilirdi! Kur-an'da, aruz da Oguz-Karluk givelerine kendi tesirini gostermigtir. Azerbaycan gairi ve Alimi Resul Rtza, aruz kul' lanmantn Azerbaycan givesine btiytik zarar verdigini, Azericeyi Arapga ve Farsga kelimelerle kirlettigini bazt durumlarda da Azerice kelimelerin tabii ahengini bozdugunu yaztyordu. $air Resul Rza, aruzun Azerice kelimelerin tabii ahengini bozdulunu itiraf ediyor; Trirkolog A.M. $erbak ise bu uzunlugun eski T0rk diline ve b0trin Ttirk givelerine mahsus oldu$unu iddia ediyor. Ve eger bunlardan baztlartnda, (mesela K1pgak givelerinde) girndi uzun sesler yoksa, $erbak'a gore bu givelerin sonradan ortaya grktrgrnr gosterir. Boylece altntt, yabanct bir deger alameti, Alimlerin kalemi sayesinde €sas ve eski bir alamet haline getirildi. Bununla da Ttirk dilinin tarihine olan bakrg esaslr gekilde tahrif edildi. (Sibirya givelerinin, Yakut, Tuva, Kazak, Krrgrz givelerinde mevcut olan uzun sesler, Mo' lolistan'tn "Budist" dillerinin tesiri ile aqrklanabilir' Biitiln bunlarr dikkate almadan T0rk givelerindeki uzun seslerin menge' i meselesini aragttrmak m0mkiin degildir') Krpgak halklair Budizmi kabul etmediler' iranhlarr (Zerdiigt'
hik) ve Araplarr Degti Krpgak serhaflerinde durdurdular ve yrizyrllar boyunca yanlarrna yaklagtrrmadrlar. Gogerlerin Hint, lran ve Araplarla yakrnkgr oldukga krsa siirdiigrinden dilleri esash bir tesire maruz kalmadr. Gogerler kendi dinlerini (Gok dini), kendi hayat tarzlarrnr (gogebelik), medeniyeilerini, musrki ve edebiyatlannr koruyup surdtirdiiter. Dilleri de oldu6u oibi kaldr "6" ve "kapahhlg". yalntz son asrrlarda islamiyet 6orf,ru dogru yol buldu. Tesirini dilde de gosterrneye bagtadr. Kazakgada "e" ortaya grkarak bazr uzun konsonantlar.a egilim g6sterdi (ketti, getti, cattr). Orhun-yenisey metinlerinde bu gibi durumlara rastlanmryor. Gramerde ,,tt,' gitl konsonantt gerektiginde de onlar bundan kagryorlardr. Kargrlagtrnntz: bartrm, aldrm, urtrm, krrtrm (Ktiltigin), bititdim (Tonyukuk). $imdi ise oguz'Karluklar ihtiyag olmadr$r halde suni uzunluk yaratryorlar (sekkiz, tokkuz, yetti, aggr, rssrk). Kazaklar hala daha "ll" konsonanilndan kagarlar. L,den sonra daima bagka konsonant gelir (koldar, kuldar, kolder): alla, alda, mulla, mutda. Kana iglenmig olan garth refteks kendisini g6stermektedir. Lakin aynt zamanda muhabbat, mahammat diyortar. Halbuki, daha 19. astrda uzun "mm" konsonanflan ',mb', gibi telatfuz edilirdi. (Mahambet, Mambet; tamma, tamba, tanba kijrnmes; krimbes. Yunanlrlarrn da "m " konsonantrna bu gekilde yaklagmalarr merakhdrr. onlar alfabelerini Finikelilerden aynen harf adlarryla beraber almrglardr.'1", "lammad" diye adlandrrrhrdr. yunanlrlar bu yabancr kelirneyi "lambda', diye telaffuz ediyorlardt. ,,Mb,' refleksi gagdag Avrupa dillerinde de mrigahade edilir: ,,lampa", "gampal", "kumpol" (kupol) vs. Uzun sesler Hint-Avrupa dilleri igin hig de karakteristik delltdir. Yunanca ve Latince de bunlar Sami dillerinin, Cermenlerde ise Latincenin tesiriyle olugmugtur. Boylece Gotlar uzun sesleri benimseyerek onlarr diftonglagtrrrrlar: aa ay, uu uy, ii iy. Sami dilinin uzun vokalleri de eski 6n Asya'da mevcut olan bazr bagka diller de aynen boyle bir reaksiyon dolururdu. Mesela Hurrit dilinde. Bu kanun uzun vokal ve diftongla kurulan gekillerin dayanrklrlr$r sayesinde anlamak mUmktjn olrnugtur. Uzun vokali olan herbir geklin diftonglu dialekt varyantr vardrr: ay-aa, ey-ee. Krpgak givelerinde de gekimde ortaya grkan uzun suni vokallerin yerinde diftong trirer. Mesela, Ka. zakgada zarl (-a) gekimi emirle karrgrr. Qo$u zaman emir bu
vokalle biter ve bu ilave gekil uzun ve sun'T bir vokalin tiiremesine yol agar: soyle (soyle), soyle-e soyley )soylerken, soyleyerek); borla (tebegirle boya), borla+a borlay (tebegirle yazarken, yazarak) vs. Bu sistemi bilmeden ve Tfirk seslerinin eski (asli) uzunlu$unu tasdik etmekle biz eskiligi modernlegtirmig oluruz. T0rk givelerinde altnmtg s6zlerdeki uzun sesler 0c yolla ttireyebilir. 1. Uzun vokal < diftong 2. Uzun vokal < kapalt 3. Uzun vokal < uzun vokal. Ugiincii yol ilk iki yola nisbetle geg normallegir. TUrk givelerinin hepsinde de yoktur. Uzun sesler batt Tiirk lehgelerine Kuran ve aruzun, dogu Ttirk givelerine ise Mogollartn vastta' sryla gegmigtir, Ve uzun sesler normal halini aldtktan sonra, onceki krsa vokaller de artrk uzun vokaller gibi telaffuz edil' mege baglar. is'isna: Krpgak givelerinde sadece bir uzun vokal (u) kullanrfur, diferleri diftonglagrr, Fakat bazt kelime ornekleri, uzun U'nun bazen diftonglagtr!tnl gosterir: tuu'1.do$mak, 2.le' velltit bayramr, Kendi [izerinde ikinci leksik manayl kabul eden "tuy" varya,rtt da kalmtgtrr. T0rkge kelimelerin ilk gekillerinin kurulrnasr (rekonstriiksiyon) strastnda biz bunlart goz onune aldrk,
CETVEL HAKKINDA Siimer-Tiirk alakalart hakkrndaki makaleye, bu 0z0nt0lti zamanda delil, sakin bir ahenkle hemen bu sayfadan baglamayr gok isterdim. Ne var ki Tiirkolojide hig de$ilse en genel meseleleri ortaya koymadan boyle kiigiik bir mesele halledi' lemez.
Siimer ve Ttirk dilleri daha once de mukayese edilmigtir. (Homrnel).
iki metodoloji yanhgr: 1. Ne pahastna olursa olsun genetik akrabalrgt isbat et' me$e qahgmrglar; 217
2. Kelime
hazinesinin gegiili sahalarrndan ahnan az sayt.
daki, tahminen 10-15. kelime ile kargrlagttrma yapmtglardrr., Neticesi: Hommet komik durum" ir.igi.:. eujUn ;;i,Fmalarl itim drgr bir mukayeseden ooian u;-;iri' "n;; ;lr;;" neticelerin krasik bir ornegi orarak takdim ediriyor. oooruirr, bu durumda biisbiitiin bagka yanrrgrar da j6sterirJuitirJi. gunlar da denebirirdi: Homrner- stimer dir oinekrerini ieqitri Trirk rehgererinden arrnmrg kerimererre mukayese etmi;tir: 6ysa ilk gekiiler arasrndaki aynrrrk gosterirebirmeriydi. Homr"r'in bulup .kargrragtrrdrgr kerimerer az sayrda orou$u igin itirk kelimelerle tesad0fen benziyor olabiliilerdi. " Biz, Hommel,in maglubiyetinin sebeplerini goz onrine rak, dirin muhterif sahararrna ait ayrr' ayr kltimeteri ala_ oegii, kelimelerin anlam yuvalarrnr birlegtirmeyi teklif ediyorJz. pri.ler leksikasrnr grup.lar halinde toplayrp onlur, ,ygun fUrkge kelime gruplarr ire mukayese ettikten sonra bu uygunrukrarin en gok iki bo[ime, ,,a)Tann, b)insan', boltimlerine iii ofa16rn,
gordrirn.
$ekil-anlam benzerrikreri ve farkrarnrn sistem yaratmasr tesadlifen istisnalar oluyor ve gogu durumda onceden goz . onrinde tuttu$um alakanrn tam tersini ispailryordu.
au lf
Bundan_daha gagrrtrcr oranr, drgardan arrnrna srimercJ [eri1ele1, Trjrk tehgelerinde gimdife kadar yagayan ve genig tasvir. oran give ozeilikrerini sadece rreinangi bir'Ttirk -edilmig
toplulu$u ile degil bir gok Ttirk boyu ile yakrnllk kurmus ol_ dukla'nr gosteriyordu, Trirkrerre yat
de$igtirmeye imkAn bulamayan ,,yeni" Trjrkizmler de. Semantik yuvalann mukayesesi m0him bir soruya, Srimer ve T0rk dilleri akraba mrdrr sorusuna da dogru
"evap'veriyoiEvet, akrabadrrlar, f.akat genetik bakrmdan de$il. dil, gagdag 6zbek, Dungan, Malay, qJrkez, Urdu, .lran,Bu^iki osetin ve Arap diilerinin birbiriyre akra-ba tuugu raaai akrabadrrlar. Bu tiir akrabaftlr medeni akrabalk olarak adlandrrabiliriz, Bunlar, bir dinde bir araya gelmig medeni ittifakrn dilleridir. Ancak dillerin en eski medeni akrabarrlr ire sonraki dodu.
218
nemlerdeki medeni akrabahlrnr birbirinden ayrrmak gerekir. E$er ikinci kargrlagmada diller artrk zenginlegmig, britiin katlarda olgunlagrnrg bigimde iligkiye girer ve buna bagh olarak sadece kiilt bildiren kelimeler (Tanrr srnrfr) ve ayn ayn medeniyet terimlerini benimserlerse, medeni akrabalr!ln en erken ga$larrnda birbirine kargrhkh tesir eden dillerin yeni tegekktil ettigi donemde daha gok difuzyona ugradr$r varsayrhr, Bu devirde insan, tabiat, medeniyet (sayrlar vs,) gruplarrnrn lugatr benimsenir,
Benim dtig0nceme gore, Trirk dili, en eski devirlerde Sumer
ve Mogol dilleri ile, gok daha sonralarr ise Arapga ile medeni akrabafuk iligkisi kurmugtur. Aslrnda sonraki medeni tesir onceki tesirin neticelerini bfisb0t0n ortadan kaldrramamrg, bir tiir yeni kat yaratarak oncekini gizlemig, arka plana atmrg, fakat yok edememigtir. Dilin bu garip hususiyeti (gok kat|lrk), Kazakga'daki "Alla-tengri" kelirnesinde kendisini gostermektedir. Ttirk gogerleri vahid, bo[inmez Allah'r boyle adlandrrrrlar. (Allah'rn adr tahrif edilmez, dini terimler her dilde, o dilin en dayanrkh srnrfrdrr). Biz, bu durumlarr goz onrine alarak S0rnerce ve Tiirkge kelimeler arasrndaki tesadtifi olrnayan benzerliklerin listesini gtkarmaya karar verdik. $unu da soyleyeyim ki, bodruma sakladr$rm Sijmer belgelerinin btiyrik bir krsmr yok oldu$undan, miikemmel bir Srjmerce-Trirkge soz[ik hazrrlamak gibi romantik bir fikirden kagrndrm. Kaybettigim belgeleri tamarnlamak istesem, bir kag yrl Moskova ve Leningrad ktittiphanelerine kapanrp kalmam gerekirdi. Dogrusu igne ile kuyu kazmak beni bezdirmigti. Ben ozellikle kegfiyatgryrm. Benim igim gudur: ihtimal olan yatafrn yerini hareket haritasrna kaydederim. igerisinde petrol ze.rrecikleri olan su kabtnt laboratuvara tahlile vermek, imalata hazrrlamak ise benirn igim degil. Sonra goyle bir grkrg yolu buldum: Ortaya grkardr$rm dil benzerliklerinin tesirini g0qlendirrnek maksadryla, bile bile, Sfimerlerle ilgili malzerneyi, On Asya'nrn o[i dilleri iizerinde uzmanlagmtg olan i,M. Dyakonov'un makalesinde gosterilen kelimelerle stntrladrm. Yazann "Slmer Dili" adh makalesinde vardr!r sonug beni buna mecbur etti: "S(imerce'nin gnmer qekilleri ile ilgili malzemesini saytlar, akrabahk terimleri, beden uzuvlanmn adlart vs. dfier dillerin bunlara benzeyen malzemesi ile kargilagilra219
rak benzerlikleri
orta.ya
seviyemiz _gtkarmaya, bugilnkT bitgi -O"gUniry,taii
imkAn vermemektedir. Bu durui, Si)ierce,nin fonetik sisfemr, wkltterin benzegmeii lasimitasyoirl i"" y1telin _aagmesi ydzunden epeyce aiE,t,p "u;ub;;e;i; .tl,e ilgilidir. Bu yrizden bugiin stimerce tecrii edirrnig bir dir orarak kabul editir ve siimerce'nin bagka bir diile akralarr$r mamtg haldedir." (11, g4), "q,kh;fikir yanfugtrr. $imdiki bilgi seviyemiz de, hatta i.n4.Oya_ konov'un makaresindeki reksik marzeme de bize siimerce'nin bugrin yagamakta olan Ttirk giveteri ite medeni at
iii
valarla verilmigtir. 3. ilk gekiller yidtz igareli ile gosterilmigtir. Stimerce krsmrnda i,Dyakonov'un teklil ettili ilk gekiller bir yrldrzla, bizim teklif ettiklerimiz iki yrldrzla gosterllmigtir. 4. Cetvelin Tilrk bol0miinde, yagayan Tiirk lehgelerinde eklenmig varyantlar parantez igerisinde verilmigtir. "Umum Tiirk" kaydr gogu Turk givelerinde kullanrlan kelimelere aittir. 5. Si.imer bol0mtinde, parantez igerisinde soz0n yazrft9 varyantlarr verilmigtir. 6. Okuyucuya kolaylrk olsun diye, tertib olunmug sozler bugiinkri Kiril alfabesi ile takdim edildi, (Terc0rnemizde bu sozler de kendi alfabemizde verildi.)
irusnru cRUBU
rUnr olil
SUMER DILI
l. ADA ata 2. AMA ana 3. AMAR yavru, buzagr
.
4. TU dogmak 4.b. TUD dogmak
60 soz (S0mer ve Ttirk Sciz[i$tinrin Krsa Mukayeseli Cetveli) EK;1. ilk olarak: Tanrr ve insan gruplarrnln sozliigii kargrlagtrrrlrr. Bu gruplar arasrna kesin srnrrrar koymak nei zaman mfimkun degildir. Mesela soy isimlerini yer, iai, grineg adla_ rrnr hangisine dahil edebiliriz? Eski insan, yaraartrg ,,rrin, lamaya ibadetle garrgryor ve bunun igin kenoisini b-iiy0ten top"nraga da, atege de, kadrna da saygr gosteriyordu. insanlar ve hadiseler tanrrlardan triremig sayrhyordu. 2. Stirner sozleri alfabe straslna gore delil, semantik yu_
ATA (ADA) ata (Umum Trirk) AMA (APA, ABA, ANA) ana (Umum Ti.irk) MARA (MALA, BALA, PAYA) bala (yavru) Birlegik sozlerde ses uyumuna girer: Ni- MERE
torun; $E-BERE netice. TUU OUGU, TUVU. TUR) doimak (Umum Tiirk) TU [Ud, TUV, TUB) dofimak. TUD OUGD, TUVD, TURD) dogdu.
4.c. TUM tohum vermek 4.d. DUMU yavru nesil
s. TiR (TiL, Ti)
hayat
5.b. TiR (TiL, Ti) ok
TUMA dogma; nesil vermek (Umum TUrk) TUMA yavru nesil, ttjreme (Umun Ttirk) riRiK (riRi, DiRi) diri (Umum Ttirk)
TUBUK Diri TURU yagamak. TiRiK silah, ok (Sagayca) Diger dillerde T-iB kokii-keskin; degmek; gegirmek; delmek vb.
22',1
5.c.
$i
rl
manalarrnda kullanrlan btiyiik kelime yuvasrnr meydana getirir. $i (9i, ci, zi) gahrs eki (Umum Trirk)
(Zi) hayat, can, ruh (Di)
6. KiR (SiKiL) bakire krz
.'tu.\.).- .i..
18. KAH qalmak
siKiL Ktz Eski Trirk giir ditinde kullanrlan bir tabir. stlrK TEM|Z (Eski Tiirk; Ttirk)
7. SiriL temiz siLiK 8. GUG kara, koyu; ciltim
L
U$ (US, UU$, UUS) Avug (Umum Tiirk) U$-TA-DI tuttu,
17. $U el
SULUK temiz GUYUK (KUYUK) is, duman, kolu, srkrntr, keder (Umum Tiirk) EREN (EHEN, EFIEN) srralr asker, mtirid, meslektag,
EREN strah asker, iggi
KAR, KARI elin bir ktsmtdtr' KARS Kartg Parmaklar arastndaki mesale, uzunluk cilcrisri.
19. SiR (SUR) dokunmak
diivtiggii kigi (Eski TiJrkge,
scizrin geligmig gekli.
10. $UBA (SiPA) goban 11.b. E$ ev Onceki scizle aynr igaretle ilade olunuyor.
12. UGU (UG) NESiL 12.b. UG-KEN meclis Srizltjk manasl soy
$UPAN (gUBAN, QOBAN, QABAN) goban (U. Trirk) E$iK (ES|K) kapr (UmumTi.irk)
20. $AB orta 20.b. $AG orta (cinceki stiziln 21. ZAG taral. Ycin, Yan
iRx rynx,cnc, zAK) Taraf: ycin
22. TiB|RA demirci
rEein fleaEn, TiBiR,
a!tz
varyantt)
meclis, (Umum Ttirk) Tam Manasr:Genig
URU kurmak, dikmek (Umum Tiirk)
(Umum Ttirk)
15. GAG gegirmek 16. TAG takmak
KAK (GAK) Kakmak (Umum Trirk) TAK (TAG, TAH) takmak saplamak, birleglirmek (Umum Ttirk)
(6nceki stiztin agtz varYantt.) (Umum Ttirk), (
denir.
23. ZABAR demir, tunq DABiR 24. ED gitmek, glkmak
Onceki siize bk,
ur t6r, ED, ET, AT,) gitmek'
gegmek (Umum' Ti.irk) Bagta ses ttiremig (hiPotez) geliiteri: KET, GET, KiT, gitmek (Umum T0rk)
223 222
DEBR,
TEB|R, bEEiN, TEMUR, TEM|R,
adlantYorlardt. Bazl Hint dillerinde demir demektir. MeselA, Bengal dilinde TOMOR
ktitle.)
13.b. URUG kale, gehir; cemiyet URUG gehir, gehir halkt; topluluk. '14. Sic darbe SUK (SOK, $oK, QOK) vurmak
pargalamak.kiigtik (Umum Ttirk)'
TOMOR, TOMUR, TOMUZ) demir. Bu scjz zaman iginde bir mana taglr. Tam manast dbv ilten toprak yani dtiviilebilen egya. itt< devirlerde herhangi bir dcivtilen madeni bciYle
agil Onun aitz
varyantr (KEN-UY) (Kazakga Krrgrzca vs.) Qinlilerde KEY-UY Btiytik Meclis, biiytik ev, toplanma manasrnda yansrmrgtrr. (KEY btiytik, meclis toplum,
13. RU kurmak
scizlerini krg.; SIBMAK strmalt. sAP (QAP, SABA)
gap (Umum Ttirk) 9ABAR orta ( UYgur) $nx (gnx, SAK) caP' b
uc-u$ NES|L (Eski
Ttirk) UG nesil, aile, ana (Altay) KEN-ES (KENEq) g0ra,dantgma,
(sERU) dokuma
SEHMAK Parqa (Eski Tiirk) SEB-doku, kazakga SIB dikmek
yaprsr:
9.b. ERE (ER) kul. yukarrdaki
sinUx tezgahl,
Anadolu Ttirkgesi, Uygarca vs.) Er-birinin peginden gitmek, EREN peginden giden. EF drivriggti kigi, kahraman (Umum Ttirk)
yakaladt; tutmug. KARMA (KARPA) Talan, garpul (Eski Tilrk) KAR- (el sciztinden ttiremig) yakalamak Eski Ttirk dilinde
25. GiN gitmik 25.b. ZAG-GiN yakrntagmak
26. GU ses 26.b. GUL$E sevihgle, 9en
27. cU$TURA dinteyen
KEL. (KiL, GEL) GELMEK. JAKIN (YAKIN-ZAKIN) yakrn KU ses; melodi (Umum Trirk) KUL|$ (GULU$) giihig, seving, (Umum Tiirk) KULU (GULU) giilmek, ses grkarmak, seslenmek, E$TUGAN (ESTUGAN, ESTiGEN)
dinleyen (Umum Trirk) Eg
(ES) guur 27.b. GEN$TUK lutat
EgiT (EsiT)..igirmek E$Tl/ (ESTU) igitmek. E$TUK dinleyen, bugiinkri givelerde bagka scizlerden
Srimerce'de gokluk gahts zamirleri bulunmamlgtlr. Tiirkge gekillerde gokluk gahtslarln sonradan yaplldlgl hissolunmakta' drr. S,E, Malov. Orhun'Yenisey metinleri igin yazdrgl meghur kayrtlarda bundan da bahsetmigtir. BiZ ve SE gokluk gahts zamirlerinin menieyini goyle izah etmigtir:
Bi+si-Biz (BEN19FN-BiZ) Si+Si-SiZ (sen+6?h-siz) E$er durum boyleyse, o zaman qokluk hal gekilleri, teklik gahrJ zamirlerinde sonraki burun sesinin olmadrgr devirlerde tiiremeye baglamrgtrr, Yani Tilrk givelerinde tek halde kullantlan l,ve ll. gahrs zamirlerinin ilk gekilleri Siimerce'deki gekilleri daha yaktnda.
laydalanr.
28. EMEK dil
29. BiLGA ecdar
EMEK (EMUK)dil; EMEK yem. EMEK (EMUK) dit "E" yemek; EMEK yemek dleti EMU emmek EMUK emmek Aleti BILGA, miidrik biten (Eski Ttjrk)
Deslan kahramant
aiL; eiLitu, BiLiK- bilgi, mriridtik;
Bilgamagrn
ilim: BiLGAN bilen; mtjdrik. Eski Ttirk metinlerinde destan?
adrna rastlanrr. (Akkad varyantrnda Gilgameg). Bu ad Ecdat- kahraman
olarak terctime edilir.
30. ME ben
kahramanlarrmrzrn adlarrnda ve tinvanlarrnda raslalanrr. BILGE BEK (bitici bey)
BiLcE KAGAN (Bilge Kagan) MEN (BEN, BiN, MEN, BEN) ben. Pek gok Trirk srizri, Stimer sozlerinden sondaki burun sesi ile ayrrlrr. Bunun sonraki devirlerde ait bir kxhadise oldu$u sanrlmaktadrr. Bazr Altay dillerindegahrs zamirlerinde sesi ttireme firsatr bulamamrgtrr. Mo$alca
ile
33. AMAR buza!r Yavru
33.b. AMAR-AN mukaddes hayvan. Tam manast:
Glkten inen buza|t. 34. UDU KOQ, gtineg tannsr;
32. ANE (ENE) igaret zamiri (bu,o)
Mogalca'da Si sen. ENE (ENE, ANAV) igARET ZAMiRi (bu, o
MARA hayvantn Yavru sbYrldr$r
devre. MARAA (MARKA) kuzu (Umum Tiirk) PAHU buzagr (Quvag). MARAN (MARAL, BABAN) maral, alageyik, mukaddes hayvan. (Altay Sibir saha) UDUK (IDUK) mukaddes.
35.cUD 6ktiz
(Eski Ttirk) UD cikiiz; boynuzlu haYvanlar (Eski Ti,irk) GUDAA-geyik tiktiz (Tofalar)
36. KUNKAL kuYruklu koq
KONKAL geYik Yavrusu
mukaddes.
Bi (Ben)
SEN (SEN-SIN) sen.
TURK DILI
SOMER DIL|
(Tofalar).KuzeY Trirkleri Koyunculukla ilgili de kullantltrdt. Birlegik scizdiir: Kon-kuYruk (Kazakga, Uygurca vs.)
KALN-kalrn, biiYiik. demek ki hususi bir koyun ttirti bdyle
krg.
31. ZE sen
224
TAB|AT GRUBU
.
adlandtrtlmtg.
37. UZUG (UZU-UZ) suda ytizen kug
YUZUK firiztik) Suda Ytizen kug (Umum Trirk) Ytiriik'den triremigtir.
225
38. GA$ ku9
39 Gi$- a$ag Akkad dilinde
i9 (agag) geklinde kullanrlmrgtrr.
KU$ (KUS) Kug, suda yiizen kug (Umum Ti,irk) Birlegik siizlerde:GA$ , cAY, meseld karhkag (krrlangrg), toragay-serge, karga (karakugl ayrrca krg. KAZ (GAZ), kaz (Umum Tiirk) EGI$ (EGis) israh edirmig bitki
(Kazak, Uygu0 EG ekmek serpmek, fiilinden tiiremig isim.
Kazakga'da EREN, ERMEN pelin cins s6z0nii t0retmigtir. Uygurcada bagka bir konsonant oniindeki sedah linsiizler d[iger ERMER pelin cinsi. Kazaklar krsalmrg bu gekli yeni bir manada benimsemig-
lerdir: EMENME$E. Onceki EREN soz0 gibi bu gekiller de Slav dillerinde genig olarak yayrlmrgtrr. 43. KUR dag
KUR kurmak (Umum Tiirk)
Meyve alacrnrn temel rslah edilmig bitki oldulu devirleride
UB siiziintin varyantr.
EGig (Aci$)in
dag( Umum Ttirk).
' mevya alacr
KIH-dag zirvesi:
manasrnda kullanmasr ihtimali
KURA (KORA) duvar; gevrilmig arazi XUn IXOR; kabir, mezar.
var. Sonralan gekil kdrlenmig ve lagrdrgr mana umumilegtirilmigtir. 1 .AGAg-AdAg,rGAQ-A6Ag (eski Tfirk sbhasr) Birlegik sijzlerde GA$,GAN,
44. KIB toprak
KIR balgrk; YrR (YEB,YAB,JEH,ZER,CER) toprak, yer.
GAY. balkan ve balkan ve
nogay givelerinde -AGAQ orman. 2.lYA$,Yl$,YlS orman (Sibir
TANRI GRUBU
sahasr)
3.91$,9iS orman (Altay)
40, EGER 41. EDEN
(agagr) gril
42. EREN sediralagr EREN (sriziinii e9 gekli) srrah asker, iggi.
EGER algalmak, mahvolmak (Kazak), EDEN gadrrrn dcigemesi (Kazak) ADAN gadrnn altr, temeli (Qagatay). EREN sedir agagr (Uygur) EBEN (s
Buna g6re katranlt, sulu adaglar Eren soziiyle adlandtnlmrglar. i$ne yaprakh agag-yaprakh afag mAnAgeqidi bagka dillerden ahnmtg kelimelerle de tesbit edilir. meselA, Latince EBULus-koknar, UBULAM-Rus Dilinde elelkave agrz gekilleri: elha elenets (ardrq a$acr) gegidi.
TURK D|LI
SUMER D|LI 45. AS qizgi, adet
46. i$i kiil, toz, tozcuk
AS (E$, Es, i$) kesmek; gizmek s6z bagr ilave ses (hipotez) ile: KE$ (KAS-KES, KES, KiS) kesmek gizmek, PEg (PAS, Pi$, Pis) kesmek, gizmek. i$i (ES) en k0giik zerre, atom (Umum Ttirk) Kigi (Ki9ik) krigi.ik (Umum Turk)
Pi$i (Bigi, Bigi) 47.DiL gizgi bir, birlik
Kiigrik (agrzlarda) OiLi, DiLiK, DiLi) qizgi dilim (Umum Ttirk) TiL (DiL) dilinli gizgili sozrinden
riliK
triremigtir.
48, DEq nokta, bir
KEgiK (DE$|K, TESIK) nokta, degik (Umum Ttirk)TE$ (DE$)'den ttiremigtir. Degmek nokta kaymak. 227
4e. U$
us (uq, tjs, isl iig (Umum Ttirk)
i,ig
50. U on 51. AN grik,
UN (ON) (Umum Trirk)
AN (AY) ay (Umum Tiirk)
yrldrz
Bu k
52. EN ytiksek
53. UZUK uzun, y[i.n
EN yiiksek; en; daire KEN hakikat; hakiki. Qagdag Trirk givelerinde incelmig getilleri mevcuttur. $iN (YiN) hakiki, hakikar. siN (sEN) iNANg. UZUN uzun (Umum Ttirk)
54. TU$ (gug) dtigmek
TUS (TUS) dtigmek
52.b. KEN genig
UZAK 'l?un (Kazak)
(Umum Tii.rk) UT (UD, OD)
.
55. UD. gtineg, giin "
55.b. UD ateg
56. UDUN ocok
57. UDU giineg
tanrrsr,
mukaddes 58. D|NGTR (DEMEK) Tanrr, grik.
TINGiB, TiGiB nehir adr
(Eski Ttirk)
uT (uD, oT, oD)
ateg pmum Trirk) UTUN (UDUN, OTUN, ODUN, OTIN) odun, yakagak (Umum Tiirk) OTDAN $amdan (Uygur) UDUK (|DUK) MUKADDES (Eski Tijrk) TENGTR
OEcni,
DANG|H,
DENiR, TENiH) Tanrrgtik (Umum Ttirk) Quvaqgarda TENGiR deniz.
Diler Trirk givelerinde TENGIZ (TENiZ, DENiZ, DENGiZ, DANGIZ) Deniz, b[iytik nehir. G6k-deniz mana deiigmesi miimkiindUr ve dil
r ile Umum Tiirk z sesinin deligmesi bir sistem tegkil eder. NE-ME nedir (Umum Ti.irk) Quvagga
59: MAN talih tam manast: Na-Me "bu nedir"
60. DUB kil levha: belge
TUP pigmig kerpig (Ttirkge).
228
Bu soziin tarihgesinin cetvel gevgevesine srgmadr$tnr belirterek bazr faktorleri gozden gegirelim. Siirnerce'de bu soziin tarihi eski Srimer'ce gekline (TUP) kadar uzanrr. Bu soz aynr devirde Akadlar tarafrndan da benirnsenir: TUPP-Kil levha, yazr malzemesi, Onlar vasrtasryla eski 6n Aysa dillerine geger, TUPP| (Elam), TUPP| (Hurri) vs, Avrupa'nrn eski dillerinde bu soz T|PUS basma kitap, basma mrih0r (Latin), TiPOS-basma (Yunan) gekillerinde kullanrlrr. u/i degigmesi sonraki devrelerde Batr Avrupa dillerinde TiPE mtjh0r, basma kitap, ornek, tip, tasvir (Fransrz), TAYP (liPE)mtihrir, baskr makrnasr (ingiliz) geklinde gor0liir. Bu soz yeni birlegmelerinde gok kullanrltr: Tipografya, teleteyp vs. Ttirk givelerinde 1, Yazrna, cilt, kitap (Tiirkiye Trirkgesi)
Trirk givelerinde: 2. Muska, trlsrm, yazrh madalyon (Kazakga vs,) Bagka vokallegmede: TAPU senet (Trirkiye TtirkgesD TAP basma (Qagatay givesi), TABL|, TAPLI basma. Mtihrlr sahibi kimse, TABLA kap (T0rkiye Tiirkgesi)kil levha geklinde olan egyalarda yansrmalarrnr bulmugtur. TABLA-tepsi yassr egya (Tiirkiye TUrkgesi) DABLA tepsi (Krnm-Tatar), TABA- tava, toprak tepsi (Kazakga) TABAK enli yaprak, tepsi, tava hamur teknesi; kAgrt yaprak, enli yapragr olan bitkiler- bag yapra$r;
tauaklumffi$
,"0"n' esas (Umum Tork) Varyantlar; TOBAN, TUBAN. Ve nihayet TABAA (TAMBA, TAMGA, TABGA) yazr igareti, yazr damga, basma, harf. Binlerce yrl gegti, yazr sistemleri degigti, fakat ilk yazr terimi oldugu gibi kaldr. Kendisinin ilk (SUmerler'den onceki) manasrnr (TUP-dip, esas, yassrlk) da koruyabilir. Fakat bu soz S0merler'in sayesinde sonralan T0rklerin de kullandtklart yeni bir mana kazandr. $ekil ve mana itibarryla bu gruba yakln olan diler Avrupa
dillerindeki iladeleri kaydetmeyi gerekli saydtk: TABULA levha, cewel (Latince) TABLA (levha), cetvel (Yunanca). Bunlardan da Batt Avrupa dillerindeki terimler t0remigtir,'Table-masa (ingilizce),-tabelcetvel (Hollanda) tafel-levha cetvel, masa (Almanca). ;, Slav dillerinde: TABLiYA-levha (Srrp), TABELA-cetvel (Po-
lanya) TABL|NKA-TABAKA (tiitiin kutusu) (Rus afrztarr), TABLIYA satrang levhasr (Eski Rusga). Qagdag Rus edebi dilinde TABEL, TABL|STA, TABLO, FABULA, TABRO, TEMA... insanlrk SUmer derslerini unutmadr, hatta kil levhalarrn gekli (yassr kerpiggikler)malzemesi (pigrnig kil) ve onlardaki tasvir (kil levhalar yatay gizilmigtir) her g6y, her gey "s62" de aksetmigtir. Avrupave Tiirk halklarrnrn atalarr SUmerler'in kil tabletlerini gormiigler ve onlarrn bu dahiyane kegiflerinden istifade etmiglerdir.
Sonralarr Ttirkler kil levhanrn adrnr degigtirmeye galrgarak birlegik bir soz yaptrlar: "Xin-eigiX"-'kil kitab".
cetve,den ,u,* soz hazinesi gekil edilebilir. mukayese Sozlerin ve mana benzerlikleri bir sistem..tegkil ediyor, bu bir tesad0f sayllmaz. ll. Ornekler, gozden gegirdi$imiz dillerin uzun siireli kargrhkh ,alaka ve tesir iginde bulunduklarrna delalet ediyor.Bazr hallerde Siimer sozlerinin Trirk sozleriyle ba$hhgr gtiphesizdir. ,
"","il;: '::i::::1"
sES BrLGrSr (FONEnK) a) Tiirk dili malzemesi ile mukayese, eski Sami hece yazrsryla tam ifade edilememig olan Srimer vokal sisteminin anlagrlmasrna yardrmcr olabilir. Akkad yaztstnda ince vokalleri gosteren igaretler yoktu. Cetvel, Siimer dilinde seslerin hususiyetleri bakrmrndan denklerini g6rmemize imkan veriyor: u-ti, a-e. Tug-gug "duqmek, inmek" diyalekt gekilleri fikrimizi destekliyor. T,D. konsonantlan yalnz ince vokallerden 6nce geldiklerinde yumuguyorlar. Kargrlagtrralrrn: Ti-$i (hayal).'Zi " var yantnrn varlrlr daha eski "dr" dialekt geklinin olmagnt tasdikliyor. "Zabar" (dernir) terimi bugiiniin Tiirk dilindeki "tebir" e uygun
olan "debir"den t0remigtir. Siimerlerin vokal sistemi sdyledir: a-u, u-ii, i. Arka damak '?" vokaline normalde "e" vokali, bazt durumlarda ise (ihtimalle airzlarda) "e" sesi kargrfuktrr. (Halbuki, Ttjrkologlarin dtig0ncesine gore Tiirk givelerinde "5" sesi "e"-den hayli sonra ortaya gtkmtgttr.) "U" ya'?" vokali bazt durumlarda ise "i" denk gelir. Silmer dilinde o+o kargrhdr
olmamrgttr.
,sr
b) Siimer dilinde mevcut kelimelerin uyuma t6bi olup
.ol'
madr$rnr kesin olarak soylemek zordur. Fakat kelimenin hususiy-ti agrstndan olmasa bile, hig olmazsa soylenige gore bir uygunluk saglama gayreti farkedilir. Mesela Siimerler soztin igindeki konsonantlan tek bir vokalle birlegtirerek s6ze bfitiin' l0k kazandrrtrlar: dingir, sikil, udun, amar, dumu, dirig. eren, zabar, sakar, emek, dili, uzug, uruk vs, Bu yapt sistemine, tek bir gekilmig gibi kabul olunan, fakat tam bir kararltltk bulmamrg bir morfolojik kuruluga sahip olan altnma kelimeler de sokulur: (Tuma-dumu, tengir-dingir, tabir, dibir vs). Halbuki Siimer dilinin, etimolojisi bilinen kendi kelimeleri boyle gegitli soyleyig gekilleri gostermiyor: ingi, enki, ugken, kena sutag vs.
Bu sistemlilik kelimenin aitnma olup olmadrgrnr dolaylr yol' dan ortaya koyarak, belirleyici ozellik gosterebilir. (Bazr durumlarda kelime eski ses ahengini de muhafaza etmig olabilir. Mesela-gegtuk. Muhtemelen dile sonralart girip yuvarlaklagma' ya frrsat bulamamtgttr: $uba, siba(goban) gibi). Vokallerin benzegmesi (asimilasyon), Silmer kelimelerinin olugmastnt esaslt gekilde degigtirir ve buna gore bagka dillerin materyali ile mukayese etmeden Stirnercenin ilk gekillerini ortaya koymak mi.imktin Oegitdir. c) Siimercede ilk gekillerin ortaya konmastna mAni olan bagka bir yon son seslerin, esasen de konsonantlartn d09mesidir, Qegitli zaman dilimlerine ait yazrlt kaynaklar n6dir hal' lerde bize ilk gekillerin varltlrnt tantma imkantnt verir' (Uzun' uzu-uz), gogu hallerde esas gekli dagrlmtg varyantlara rastlantr. Hangi seslerin d0gt0giinii yorumlamak laztmdtr. Bazr Tiirk givelerinde (krsmen Krpgaklarda) de son kon-sa' nantrn aiigmeii hadisesini gormek mtimkiind0r. Mesel6, Oluz ve Krpgak sozlerini mukayese edelim: Suluk-sulu(temiz-gtizel)' seruk-seru (dokuma tezgahr) tirik'tiri (diri),
"k" ntn d0gmesi sistematik bir hal arzediyor, grinkti onu eski fiilden isim yapma eki ve e9 gorevli olan -ma eki zorlayrp grkarrr, Bir zamanlar Tiirk givelerinde gok faal olan "mastar + K-isim" gemasr "gdvde + ma-isim" Krpgak sozlerinde
geklindeki daha kolay olan kuruluga yerini brrakmrgtrr, Orhun-Yenisey Yazrtlarr'nda "k" gekli iistiln[ik tegkil etti$i halde, bug0nku Krpgak givelerinde atltk. "ma" yaplm eki "k"ye 0strinltik sallamrgtrr. "K" arttk faal bir gekil alarak anlagrlmryor, Srimer dilinde son konsonantrn dUgmesi, gramatik, yahut fo-
I
I
i
netik sebeplere de!il, muhtemelen kelime kurulugu ile ilgili sebeplere dayanmaktadrr, Hakikaten, mukayese gogu hallerde aynr sesin, k/g'nin diigtrigtinii gosteriyor, Dili-tilik; uzug-uzu-uz-yuzuk; eg-egik; eme-emek; udu-uduk-rduk; diri-dirig: ur-uruk; ug-uguk. Bazen bagka orneklere de rastlamak miimk[in: ki-kir, su-suban, e-eg, a-ad vs. Fakat bunlar sonraki devirlere aittir.
d) u/i degigmesi de kelimenin gortiniigtin0 degigtirir. Her iki diyalekt geklinin mukayesesinde bu agrk olarak gortilmektedir: guba-sipa(goban); sur-sir(dokumak). Bu mekanik bir de$igmedir. Fakat bazr durumlarda aynr gekli tagryrp farkh anlam tagryan kelimeler Silmer diline, yakrn manah ayrr kelimeler olarak girerler. Her ikisi de aynt igaretle ifade edilen kur (dag) ve kir(toprak) kelirnelerinin akrabah$r tesadUfi degildir. u/i mekanik degigmesi Prototiirk sozlerinde de kayd edilrnigtir. "Srlik"(lemiz) "sLtluk" dan ti.iremigtir. Siimerler "haztr" gekli benimseyerek I / k konsonantlannrn yerini de$igtirmiglerdir: sikiltemiz. Diger bir misal; tirik-|, diri, canlt; 2, hayat; aynt manayt tagryan "turuk" dan t0remedir,S0merler "dir" hayal geklini kabul etmigler, (Etimolojisi: turu-doimak, "hayat + k - isim" 9ekli.)
e) Sistem karakteri tagtyan ses farklart.
S0mercenin sedalr konsonantlan bir kaide olarak T[irkgenin sedasrz konsonantlartna denktir. k) terik-dirig tengir-dingir
0
tak-tag kak-gag sik-sig gag'9u9 y0z0g-uzug.
ut-ud utun-udun tuma-dumu ata-ada terik-dirig tilik-dil 232
Stimer dilinde baglangrg konsonantt sedahlagmayan gekillere de tesadilf edildigini belirtmeliyiz: tu, tuma, tir, kur, kir, uruk, gestuk, emek, ken, Fakat boyle ornekler azdrr, l) Biit0n bunlardan gu neticeler grkarrlabilir: Srimer ve Trirk dilleri arasrnda btiytik bir fonetik fark bulunmadrgr igin bu farkhltklartn sistem tegkil ettigini soylemek miimkiin de$ildir. Bu dillerin kargrlagtrrrlmasrnda uygunluklar daha biiyiik deger tagrr, Hatta seslerin degigmesi de paraleldir: u/i, kelime sonunda b/k,g ses degigmeleri vs, g) Canlr Trirk givelerinin kok S0mer gekillerini oldulu gibi koruyup sakladrklarr cetvelden anlagrlmaktadrr. Halbuki S0mer
j
dilinin ashnda bu gekiller geligme iginde krsmen dagrlmrgtr. E$er Stimer dili giinrimiize kadar yagasaydr kelimelerin gehresi biiyUk degigiklik gosterir, Siimer sozl0$0nii Ti.irk kelimeleriyle mukayese etmek m0rnktin olmazdt. Tlirk kelimeleri gengligini ve tazeligini gtiniimtizde de korumaktadrr. Halbuki Si.imer dili koca bir ihtiyara benziyor, O artrk isa peygamberin ortaya grkmastndan bin yrl evvel dahi kendi babasrndan hayli yagh goriintiyordu.
gEKiL aiLcisi (MoRFoLoJi) a) S0merce malzemeye dayanarak, "mastar + k - isim" T0rkge yaprm gernasrnrn eskili$i hakkrnda belli bir fikir elde etmek miimk0ndiir: uru-(kurmak, dikmek); uruk(gehir); yiizii-(y0zmek); yUzi.ik (su kugu); gegtuk-(kulak); turu-(yagamak, dolmak); luruk-tirik(diri). egtu-(egitmek)
;
S0merler morfolojik kurulugu anlamadan haztr terimleri be' nimsiyorlardr. Stimer dilinde son eklerin ehemmiyeti azdtr, Ke'
limeler on eklerine gore galrgtrklarr igin sondaki sesler kolay dugerler..
b) TUrk givelerine has ornek kurulug olan godve + en/angegrnig zamanrn liil srfatr. (er-getmek, ardtnca gitmek;eren'ar'
Bazts0merhalekleriTtrrkgeilemukayeseedilebilir.Mesetayonhaleki"-ra".Orhun'Yenseykitabelerinde"'ra"h6ld faal bir ektir. Sumerdilindehalgosereneklerinekseriyetidagrldrgrndan gekerler. aragtrrmacrlar bunlarr iesin olarak belirtmekte zorluk gufunt" hali "-da", uzaklagma hali eki ise "'tan" olarak kabul dili edilir. Yer ve zaman olarak komgu dille (Hurrit) S0mer grkanlmtgttr' aqrla noktalart temas b0ytik miktarda
dtndan giden) gemasr da faaliyet gosterir. c) isim uyugmaz (sinkretik) halde de olabilir. Hatta fiilin gekli (emir) isim olarak da ortaya grkabilir. Bu hadisenin orneklerine gagdag Tiirk givelerinde de rastlamak miimkUnd0r. MeselA Kazakgada: Toy- l.doyrnak 2.toy (d0$iin) Uy-1. tepe, kale 2. ev Sonraki devirlerde isimler ekler vasrtasryla tUretilirdi. i)yii- (yrgmak), tiytik (yrgma), uyma (yrgma). Stimer dilinde iki gekil de mevcuttur. ur (gehir) uruk (gehir) Ru fiilinin gekil yakrnh$r, mastarrn uru-, emir geklinin de "ur" geklinde oldu$unu d0giinmeye imkAn verir. d) Buna gore bazr Trjrk ve Siimer sdzleri kendi grarner manalarrna gore berbirinden ayrrhrlar. gag (gab)-orta(SumeQ gak (gab)-gap, ortadan bolrnek (Ttirk) sik-darbe (Srimer), sik (suk)-vur, kes, dov (Ti,irk) kur-da$ (Suimer), kur-tepe, yiiksek yer (Ttirk) ur-gehir (Stimer), ur-tepe (Trirk) eg-kapr (Srimer), eg-degmek (eguk, egik, kapr); tir-hayat (Srimer), tir-yagamak (T0rk) e) S0mer kelimelerinde "6n ek + k6k" kurulugu vardtr. Trirkge kelimeler bagka gekil tizerine kurulurlar: kok+ek. Buna gore bazan aynr tullalardan kurulmug yaprlar birbirlerinden ayrrhrlar: Niki dingir-Tanrrya ait(Stimer); tengir niki-Tanrtya ait (Trirk). Ttirkgede "niki" kendi bagtna bir anlamt bulunmayan gekildir, Stimer dilinde ise niki kendi bagrna "egya" manasrnt tagrr ve aitlik gekli olarak ortaya grkar. f) Modelin ctimle kurulugunu, sozliik kurulugu izlemelidir. Eski dillerde kelime, c0mle gibi kurulurdu, asltnda da cfimle
[;;;9
uzaklagma drr. Hunit dilindl "-da" bulunma hali, "'dan" ise -flrk\ (Umum Tiirk)' hali uzaklagrna "-dan" frii 1U.u. - d;;;: Elbette bu uyguntuktarrn bazrtarr gok da inandrrrcr aegit.tuurrtemelen,sonrakiaragttrmactlar,baztdenkliklerinte. saitit neticesinde oldugunu isbat edebileceklerdir. Fakat bendillerinin ;-;"i;"nin briytik bit k'tmr Stimer ve Prototiirk Hig kuvvetlendirir. taraziyeyi ,"j"^i "xrabalagi hakkrndaki sozliigii tabakast olmugtur' kiiltiir bir ou iki diiinortak gffi"ir, '-'a"gro" maksadrmrz gudur: Kararsrzca ve giigli,ikle okunan daha bu ilk ornekler, bu izlei bizi Turk ve Siimer dillerinin yoneltebilir' aragttrtlmasrna S""i| ve tam bir frukayese iginde vazifeterden biridir. tr, iiirr.otoji ilminin onrinde duran rni.ihim kaynak bile bubir eski igin qr;,r, i-iiye kadar mukayese lamadtk.
.HECENIN YEN|DEN KURULMASI KANUNU.
idi.
Trjrkler "tamlayan + tamlanan" (bagka ifadeyle "yardtmcr soz + asrl s6z) Kr9. ug - ken "b0ytik topluluk" (ken - ev ' Sr.imer dilinde korunmug ecdat Tijrk kurulugudur.) Ve bunun tersi: "ken-ev" - S0mer dilinde korunmug ecdat T0rk kurulugudur.) Ve bunun tersi: "ken-ug" "genig ev", ("bilyiik topluluk", T0rk dilinde muhafaza edilmig Siimer kurulugudur. Veya kir-silik" temiz, bakire ktz", "silik tz"-lemiz, bakire ktz.", g) SUmer dilinde "kok+e(" kurulugu gegici bir haldir.
(reconstructed) kargrlrktr iligkide bugoz. on-iinde bulundurulmaltgekiller gosterdigi dillerin
"iurtna" SU;;r gekitlerini kurarken
.
I I !
I
I
neticeler de' (Degerlendirmelerin zorlugundan ottirti' bunlar gil ancak diigiincelerdir') geqirilen dil1. Sozleri mukayese etmeden evvel' gozden "Vokalkonsolaztmdtr' gilresini aqmak f"ra" 'iuir" n""" form0l0ni.in"Konsonant-vokaf' (aqrk hece) sistemle' (x^puh hece), gosterelim' ri"i g"ii.i'olarak srrayla "VK" ve "KV" olatak
-iki Heceli gosterir.
a) VKVK formiiltl konsonant artttrmast ile KVKVK gekline
kapatmak temaytilti g0gliidtir. S0mer dilinde ise heceyi agmak
rneyli vardtr. 3. Yabancr yaprnrn yeniden kurulmasr merhalesinin mekanizmast kendini goyle gosteriri: -Tek heceli s6zKapah heceyi agrk heceye gevirmek gayreti gu neticelere
doner. Arttrnlmtg ses sanki birinci heceyi aqar. Qok zaman bu yeterli de olur, (Bu usul Siimer dilinde daha az faaldir') b) VKVK formiilti KVK gekline doner. adam > dam "adam, er" c) VKVK form0lii VKV gekline geqer' uzug > uzu "kaz" emek > eme "dil" udug > udu "mukaddes" d) KVKVK formiilri KVKV gekline doner. dirig 2 diri "gok" dilig > dili "7izgi, tek" suban > siba "goban" Arttk hecenin yeniden kurulmast Antnda ters gema faaliyet
ulagtrrrr:
a) Vokalden evvel konsonant ilave edilir. VK forrn0lil KVK formriliine gevrilir. Soz bagrnda triremenin (protez) olmasr ses sebepleriyle de!il, yapr sebebleriyle gartlandrrrlrr b) Daha sonra da sondaki esas konsonantrn dtigmesi ile KVK formii[i KV formiiliine dondtirtilijr. Bu gema S0mer dilinde son konsonantlann d0gmesinin strrtnt agrklar, Krg. Turk. "lJd" (6k0z'), Srimerler tarafrndan ahnarak aynr mAnAyr veten "gud" gekline girer, Sonralart aynl soz Slimer dilinde "gu" geklinde kullanrlmaya baglar. (E!er abidelerde, aradaki merhale aksetmeseydi,'Lld" ve "gui sozlerinin mukayesesinden bir netice grkarmak zor olurdu.) Bu gekil degigtirmesini (metamofoz) ses sebepleriyle agrklamak mtimk0n degildir, Hecenin boyle yeniden kurulmast igin binlerce yrl geger. Pek gok hallerde dillere birinci merhale yeter, c) Kapah hece bagka usulle de agrhr. VK kurulugu iiniversal gift tarafh VKV kuruluguna gevrilir, yani bir vokal artttrtltr. Sumer dilinde bu gema evvelkine nisbeten daha faal olmugtur, Bazr sozler (ama, ada, uku, u9u, udu, uzu, igi, ugu) igte bu yolla meydana gelebildiler. d) Nihayet, tek heceli soz de, kapah hece sonuna kadar pargalanarak agrk heceye gevrilebilirdi. Mesela, "a" ata. Fakat boyle ornekler gok degil, S0mer dilinde bir miktar kapalt heceli sozlerde var: "an" goky0zti, "ud" giineg. Muhtemelen, bu sozler dini gelenek ite Uagtr olarak liorunup saklanmtgttr. ibadet terimleri daha sabittir. Qok heceli soztin altnmast istikametini izlemek kolay oldu' !u halde, (morfolojik gema fizere) tek heceli s6zlerde vaziyet daha kartgrktr, Bu halde altnma kayna$rnt belli eden tek alamet hecenin kurulugu olabilir. "an" "ud" kurulug baklmtndan T0rk sozleridir.
Siiz-
Aynt mekanizma k0gtik degigiklikler ile burada da faaliyet
2. Dilin hareketsizligi (atAlet) bagka dilden ahnmrg hecenin kurulugunu degigtermeye meyleder. Ttirk givelerinde heceyi
gosterir. 1
t I
j
a) Soziin bagtnda vokal arttrtltr. Mesela, Hint-Avrupa sozii aPat (Eski UYgurca). 'pal-U;"ayak" Soztin sonuna konsonant ilave edilir veya son vokal dtigerek konsonantt aqar.
Arttrrrlan konsonantlar Hint-Avrupa dillerinde faaliyet goste' ren dudak ve grrtlak (v,g) sesleridir. Buna gore eler Hint'Av' rupa dillerinOe loz bagrndaki konsonantlat "bu\7tJt" ayrtltrsa, Tiirk givelerinde aynr derecede soz sonundaki konsonantlar
"tav-tag" "bav'bag" aYrtltr. a- iurt< giveteii agrk hece kuruluguna sahip olan dillerin tesirine maruz kalmrgtrr. slimer diline yapr bakrmtndan T0rkizm olan "amar" (yavru), Tiirk diline ise S0merceden "mara" soz0nlin girmesi gok merakltdtr. gutiinlilterde, karrgrk ve tezat bir tarihin gahidi olan boyle ornekler var. Fakat asrl yaptntn baglangrgtaki statik karakteri yok edilmigtir, ,5.Alrnmasozlerdeheceninyenidenkurulmastsistemleri' gegitli dillerde genig olarak yayrldr$lna gore, Universal kanun
n'=nJfjl,t:ijt;
ve veren diuerin hece kurutueunun uysun sel. memesi, soziin gekil degigtirmesinin sebeplerinden biridir. Bu 237
hadise Lengriistler tarafrndan hAlA anlagrlmamrgtrr, Leng0isile-
re, yalnrz; belgeleri itiraf etmek yeter; onlann izahr igin d0giinmezler. Mesela, Yunancada soz sonunda konsonantlarrn
Dyakonov,
r1*"7)
lli^"iii;,,
A k ra b a
h
k
Bas
ta
rt
ill
il
verelim.
kullanrlmadrir malumdur (v,r,s sesleri drgrnda.) Nigin? Bu yunancantn anlagrlmaz bir hususiyet sayrlrr. Harflerin adlarrnl konsonantlardan almrg olan Yunanhlar, onlann sonlarrna vokal ilave ederler: alev alfa, kaf kappa vs. Eler konsonantlar, birinci konsonantr (go!u zaman ilave ses) hece drlzelten bir ses kabul ederek, birinci agrk hece ile yetindilerse, yunanhlar her iki konsonantr hece dijzellen bir sese gevirir ve hecelerin ikisini de agarlardr, Hint-Avrupa ve Trirk dillerinin kuruluglarrnrn tersli$i en basit orneklerde bile goze garpar, Alfabe harflerinin adlarr halis gekilde hece modelleridir. Tiirk harfleri goyle telatfuz edilir: ab, ga, ad vs. Hint-Avrupa dillerinde ise harfler, ba, ga, da (be, ge, de) geklinde telafuuz edilir. Ttirk ve Hint.Avrupa dillerinin uzun m0ddet devam eden temasr boyunca, ilk bakrgta ehemrniyetsiz goriinen bu fark gittikge her iki lugat igin briyiik ehemmiyet kazanmaya bagladr. Hecenin yeniden kurulugu kanunun faaliyeti neticesinde alrnma soz tahrif ediliyordu.
Ben hecenin yeniden kurulugu kanununu gosteren birkag basit meseleyi halletmeyi geng lengiiistlere teklif ediyorum. Agagrdakiler birbiriyle hangi mtinasebettedir? Siimer : ud(ateg), ud(g0ne9, giin, giindriz) Turk : ud-ot (ateg), iid.od (zaman, ogle) lran : kuda (tanrr) Cermen : gut.got (tanrr; iyi, giizel) Slav : god (gUnegin dondtig0 vakit; iyi, grizel) Hint : Buda Stimer : id (gitmek); Ttirk : ut, ud, it, id, iz, et, oz (gitmek; gegmek, iz) SAmi : ot (iz) Hint-Avrupa : put, pat, pyata, pod, bedro, peg, pa, ud, fut, bot, pes, be (ayak; yol; mesafe; agagr) Trjrk : but, put, apat(ayak, mesafe, but); kut, ket (agagr, arka); ket, ke9, ka9, kay, kel, kal, keg, kug, koy . (harekdt bildiren fiiller-gitmek, gelmek, kagrnak,
u
^,, Problemleri" bol0miinde takdim ettigi cetvelde gunlar belirlenmigtir: a-S0mer dilinin hususiligi, b-Hurrit ve Urartu dillerinin genetik akrabahlr, c-Akkad, eski Yahudi ve Arami dillerinin genetik akrabah!r. Bu cetvele gore Siimer dili eski On Asya'ntn higbir bagka diliyle temasta bulunmamtgttr. Beg soz (bir sayt, iki isim, -yer ve tanrt-, fiil stfatt-igitenve igaret zamiri) mukayese edilir. Dyakonov goyle yazryor, "Bu cetvelde Hurrit ve Urartu dillerinin ve bunlann yantnda da Akkad, eski Yahudl ve Arami dillerinin akrabahfi hemen g6ze garptyor. Yaktnlk o kadar ki pek kilgiik mukayese malzemesi dahi bunu agkga g6steriyor; giln4il aralannda pAyAk sds farklan olmasna ftrsat kalmamtgilr." Agrk olsun diye bu cetveli tekrar edelim: Hen0z elimizde eski Tiirk dilini On Asya dillerine katmak igin esash tarihi deliller (lugatrn ilk belgeleri drgtnda) yoksa da bu cetvele Tiirk Dili sritunu ilave edelim. Tilrk givelerinin biyografisinin (hayat hikAyelerinin) kurulmasryla igin, asltnda baglangtg mer' halesinde oldugunu akltmtzda tutarak boyle bir ihtimale yol
ESKI
ESKI
SUMER
HURRIT
"iiq"
"yet"
URARTU
AKKAD
vlxuoi
mmi
u9, u9
(bilinmiyor)
gevra
kir
TURK
ers-
ars-
at-
wt,
yat,
yir, kir
"tann"
dingir
eni
inu
ilu
eel,
elaah
tengri, len-
gir, dengir,
eloh
tener
fl
"l$il€r" gegtuka
"O" IJ
"J
ane
soomo gaamah egtugan
hazi
-huu
ye
oo
-eh
ane, ene, anau
(igaret zamiri)
gogmek, kalma, vs.) 239
Bu cetvelden hangi neticeye varrlabilir? i.M. Dayakonov'un ifadesini kendi ilavelerimizle biraz goyle de$igtirebiliriz. ,,Bir taraftan Akkad, Eski Yahudi ve Arami, dijer taraftan Huirit ve Urartu, ttgdncl taraftan Slmer ve Eski Thrk ditterinin akrabaIrgr 6yle yakndtr ki az miktardaki malzemenin mukaye,sesi de bunu aqkga g5sterebilir: hatta bunlann arastnda esasl ses farklannrn olmastn hrsat bulunmamtgilr.,' Fakat, Siirner ve Tiirk [igat malzemesinin denkligi lugat terkibi ile birbirine yakrn olan bu iki dilin genetik akraballlrna delalet ediyor. Cetvel, mukayese edilen b0t0n bu dillerin hepsinin yakrn meden? akrabahk iginde bulunduklarrna da delalet etmektedir, "Yir" (yer) kokri yedi dilin yedisinde de aynrdrr. Urartu dilinde "gevra" soz0nden bagka Siimer geklina yakrn eg rnanalt "gir" e de rastlantr. Hurrit dilindeki "eni" (tanrr) kelimesi muhtemelen "dingir" delil, S0merlerin go$u zaman "hilkumdar" "afal' manasrnda kullandrklan "en" (en y0ksek, Ali) kelimesiyle rnukayese edilmelidir. Enlil"G6liin hilkilmdan ". Goz onrinde bulundurulmasr gereken diger bir nokta da, yeni Stimer dilinde bazan 'h" sesi "/" sesinin tesiri ile "/-e" gekline donrigtti!tidiir. O vakit Akkad dilindeki "ilu" lerimini S0merlerin "en" lerimi ile birlegtirmek ve onlan "enu" ilk 9ekline gotiirmek rntlmkrind0r. Cetvelden 9u mi,ihim neticeyi grkarmak da mrlmktlndrir: Srlmei Sami, Hurrit ve Urartular'a nisbeten Stimerler ve Tilrkler yakrn ve uzun stireli meden? yakrnhk iginde bulunmuglardrr. Fonetik-Semantik cetvel mukayeseli dilciligin tarihi boyunca tek tahlil Aletidir. Fakat onun yardrmtyla tesadijfi benzerlikleri bir dilin obririinden aldrklannr veya her iki dilin iig0ncri bir dilden aldr$r sozleri ortaya grkarmak hig de her zaman m0mkun olmaz. Eski yazrh dillerin sozlii$iin0 mukayese ederken gekil ve mana benzerliklerinin tesadtifi olmadr$rnr isbat etmek igin bazr durumlarda yazr gostericilerinden faydalanabilir, Bilhassa, tek :
24
heceli ve aynr ahengi tagtyan kelimelerin mukayesesi yaprldrgrnda.,
Tek heceli Tilrk kelimelerinin go$u tek heceli Siimer keli. melerinden sondaki burun sesinin bulunmasryla ayrrldrgr bilinmektedir. Bence, bu, agrk heceli alrnma sozde heceyi kapamak gayreti ile baghdrr. Mesela, Stimer dilindeki "me" (ben),, '2e" (sen) zamirlerine Tiirkgedeki "ben" ve "sen" denktir. Ben
belli bir tereddritle "u-un" (10) denkli$ini aynr srraya dahil ediyorum. Gordtig0miiz gibi mukayese edilen sozlerin gekil ve manasr birbirine uygun geliyor. Tarihi mukayeseli dilcililin mo. dern metodlarrna gore bu tam mukayese olarak kabul edilebilir, ilave olarak bazr S0mer sayrlarr da -ug-ug (3), birlegik sayrlardan, ug-u (30) u9-un (30). Bu genig benzerliklerin bize kazandrrdrklanndan istifade ederek "Turk" "un" sayrsr ona yygun Siimer sayrsrndan ("u" 10) ttiremigtir deme imkanrnr elde ederiz, Fakat bunu kat? olarak belirtemeyiz. Q0nki.i esas delil elde yoktur. Stimerler ve Ttirkler arasrnda rnedeni baglarrn olmasi ihtimali hAl6 daha tarihi belgelerle isbat edilemem$tir. Boyle bir vaziyette SrimerTrirk kelimelerinin akrabalrlrna delalet eden her hakiki dil gostericisinin biiyiik ktymeti olabilir, Efer Herodotlar kendilerinden sonra Stimerler ve Tiirklerin
lil6n asrrdan fil6n asra kadar filAn yerlerde yakrnhk
iginde yagayrp birbirlerinden filAn sozleri aldtklart hakktnda yaztlt bilgiler brrakmtg olsalardr, o zaman dilcilerin goriiniig benzerligini ve mana yakrnlr$rnr dikkate alarak "u = un" saytlartnt akraba ilan etrneleri yeterli olurdu.
Fakat bu vaziyette tarihi belgenin a$rr sorumlulu$unu igte bu ttir soz denklikleri tagtyor, onlar Herodot rol0nde ortaya grkryorlar.
Buna gore ben "Ltoun" berizerli$inin tesadrifi olmadt$rnt kesinlegtirecek belgeler bulmak ijrnidi ile eski yaztlara yoneldim.
Eski Stimer yaztstnda bir Ve on olmak tizere iki rakam vardr. Ben bu saytlartn kargllrlrnr eski Tiirk runik alfabesinde bulmak igin gayret gosterdim. 241
Siimer
lsaret
Eski Ttrk
Yazrsr
Adr
"a9"
Rakamrn
Sozl0k
manast
manasr
Yazrsr
igaret
tek bir
0n
0n
Sumer dilinde sayrntn adr aynr zamanda sayt bildiriyordu. On, r.ig sayrlannr istisna ederek Trirk safrlanntn hepsinin Hint-Avrupa dillerinden alrndr$rnr goz ontine alsak, eski Ttirk sayrlannrn rakam-harflerin adrnda muhafaza edildigini farzetmig oluruz. Fakat evvela Tilrk runik yazrsrnrn eski Stimer hiyeroglif allabesi ile bagka iligkilerinin de bulunmasrndan emin olmak gerekir. Aksi takdirde bu ayrr ayrr uygunluklair tesadiifun kuy-
ru!una baglarlar. Bu gekilde devam eden paralellikler, Tiirk yazrsrnrn, kendi esasr itibarryla hiyeroglil yazr olup Siimer yazrsrndan tfiredigine beni inandrrdr. Etimografik aragtrrma yapmaksrzrn S[imer dilinin de dahil edildigi "/k" di$erin tarihini tesbit etmek imkansrzdrr: Dil ve hiyeroglif yazt ayil zamanda ortaya gtktyordu.
REBUS (B|LMECE) (Siimer S
1. Srimer sozri hakkrnda bilinenler nelerdir? Bilim adamlart "Siimer" soztine ilk defa Asur hiikiimdarl Agurbanipal devrine ait givi yazilartnt aragluuken rastlamtglardrr. Orada htikiimdann kalibi "gizli Siimer belgeleri" hakktnda bilgi veriyordu, Daha sonralart aga$r Frrat havzastnda yaprlan kazr galrgmalarrnda Asur-Babil rnedeniyetinden de onceki medeniyet ortaya gtkarrldt ve bunlara "Simer medeniyeti" adr verildi. Fakat Stimer adtnt alanlar kendilerini bagka gekilde adlandrrryorlardr: Sag-gig, yani "kara bagltlar". ... Eski devirlerde bir gok halk kendi astl adlartnl tanlta' marnrg, tarih meydantnda yabanctlartn verdi$i adlar alfinda gohret bulmuglardtr, $imdi de bizim 9u bilim gafrnda bazr halklar bir gok adlar tagtyorlar: Deutch halkt, German, Nemes, Alman; Han halkt, Kttay, Qin, Seri olarak isimlendirilir. Nayriler'i Ermeni, Suomiler'i Fin, Macarlart (Ungarn) Vengr diye gagtrrrlar.
Siimer teriminin birkag eski Sami telaffuzu olmugtur: M.6,3.
binin ortalarrnda Akkadhlar Kuzey Mezopotamya vilayetlerini Suber, Suber-t (t: digilik ekidiQ olarak adlandtrtrlardtr. M.O.l. binde Kuzey Mezopotamya'da ktigiik Stimer devletine rastla' nrr. O zamanlar Suber terimi Cssurriya'ntn giirdeki e9 manalt gekli olarak kullantlrrdt, Mezopotarnya'ntn guneginde Dicle ve Frrat nehirlerinin aga$r havzastnda yagayan Subari yahut $ubari goger grubu hakkrnda da bilgi var. Assuriya kroniklerinde (yrlhk) Stimer kelimesinin telaffuzunda vurgu bir kaide olarak ikinci heceye gegiyor. Belgeler bu halklar hakklnda hig bir ek bilgi vermeden yalnrz adlarrnr ve goglerin yoniinri gosterir. Bu durumda eti' molojiye iimit baglamantn l0zumu yo(ur. Yalntz adlartn tahlili (eger bu ad kendilerinin verdigi ad dedil,--halkrn kendi adtysa) bu halkrn hangi dilde konugtulunu isbat edebilir, Dilciler artrk, Siimer (Suber) kelimesinin ne Sarni ne de Saggig kaynaklt olmadr$r ihtimaline varmtglardtr, Eger yaptr$tmtz yanltg bir 9dy degilse artrk 'stjmer"in eti-
molojisini agmaya gayret gerekir. Ve maalesef bu tegebbfis briyiik Marr'rn adr ile ba$lantrlrdrr O, gortini.igteki gekil ben' zerliline aldanarak, "Silmer" tgrimini Rus dilindeki "Sumerki (ataca karantrk) kelirnesi ile mukayese ediyor. Eger Stlmer doguda de$il, Rusya'ntn kuzeyinde, mesela Vologdgina'da yer'
-t
legseydi belki Marr'rn dfigtincesine katrlmak mrimk0n olurdu, 2) KUltigin abidesinde (Vlll. asrr) goyle bir giirli (poetik) ifade var: "Tiirk duk yeri-subt" Tam terctimesi'. "Mukaddes
Tdrk yer-suyu". $iirli tercilmesi: "Mukaddes Tilrk itkesi". Ne zaman gozlerim "yer-sub" birlegmesine tesad0f etse garip bir heyecan gegirirdim. Sonunda anladtm i9 nerededir: Birlegikteki unsurlann yerini de$igtirdim, 9ldu. 'Sub-yer". En eski iilkenin adrnrn sozliik molektil0 belki bu atomlardan tiiremigtir. Yahut T0rklerin sonralarr mesken tuttugu yerlerde, Sibirya'da, Mogolistan'da boyle bir yer adr olmugtur. Mogol rivayetlerinde iki tepeli Suber (Sumer, Sumber) dalr geger. Hatta bu da! o kadar yliksekmig ki Nuh tufanr zamanrnda da zirvesini su ortememig. Buna gore Molollarrn hasret duyduklarr yer, arazi idealinin bu gift tepeli dag imajrndan dogaugu drigiiniiltir. "Melol rivayetine gt5re diinya yarailld$tnda her tarat su idi ve sudan iki Silmerula dag qkmry gortinilyordu" (44,598) Mogolcada "ula" da! demektir; "Ordos Mogollannda ben g6yle bir ifadeyi kayda gegirdim: Daglardan en blytgt Sumber gdllerden en btiyilgii sum-da" lay'drr. (Sit Deniz) " (44,648). Bu agrkga bir halk etimolojisidir. Kelimenin bag krsmrnr Mogolldr kendi 'Sum" (siit) kelimesine benzetir, "ber" krsmr ise izahstz kahr, B0ttin dtinyayr kaplayan tufan hakkrndaki rivayet hig de Tevrat'rn kegfi degildir. Bu konu Akkad destanr "Bilgameg" de 'anlatrlrr. Dicle ve Frrat nehirleri sahillerinde dogmug bu rivayeti belki Tevrat'tan da hayli once, her kimse Asya'ya getirmigtir. Herha{de filo$ollar bu bilgiyi Tevrat'tan alamazlardr. "Se/-Suber" konusuna Slav elsanelerinde de rastlamak rntimkrindiir. "Bu Siier dqglan-dilnyanrn en bilyiik dagr-hakktndaki tasavvurun bir ydntmaadtr. Sevr bahg da buradan dogar. Bu bahk ilzerinde deniz 6yle bir dalgalantr ki az kahr sahillerden tagrp dilnyay alilna almastna" (44, 203) Bagka ornekler de larz olunan- Sub-yer ve Mo$ollarrn efsanevi gift zirveli Suber sozleri arasrndaki gekil benzedi$ini is6at eder. Fakat bu organik bir benzerlik midir? Yoksa tesadi.ifi bir netice midir? Bu soruya tam bir cevap vermek zordur, ancak gayret gostermeye deger. Eski Srimer yaztstnda ( >(J igareti olmugtur. Bu igaret iki farklr mAnAdaki kelimeyi ifade ediyormug: "kur" (da$) ve "kir" (toprak iilke). Sonralarr givi yaztlannda da o, aynl adt tagtyan
tig pargalr (*i} ) igarete gevrildi. Bu gok mtihim igareti benim' seyen Babiller adlardan birini ("kur') korumuglardtr. Fakat "kur" yalntz fonetik geklini korgmug, onceleri ifade ettigi marlpyr ise Babil kelimeleri (matu"-yer, "gadu"-da!) kendi tizerlerine almrglardrr. igaretin gekil geligmesini izleyelim: Ug da$ bir nok-
tada kesigen 0g gizgiye doner. Buna ilaveten yatay yazldan
(horizonta) diigey yaaya (vertikal) gegigte igaret 90 derece
donmtig olur. Bu, bir gok Siimer igaretlerine has bir geligmedir. Eski Tiirk harf hiyeroglifi n (yer) benim d0giinceme gore Eski Siimer igaretinden ahnmrgtrr. Fakat Tilrkler yalntz agagrdaki dalr gizgiye gevirme frrsatr bulmuglar, bununla da igaretin simetrigini korumug, fakat dayanrklrhlrnr azaltrntglardtr. Qegitli yazlarda dag hiyeroglilini mukayese edglip:_ Qin triyeroiritreii A3! 9an 1in imparaiorlusu M.6. xv,vv.)T&( gln (M.O.l. binde) Mrsrr hiyerogrilifiAAA $ikm (tepe, yabancr iilke). Qin ve Mrsrr igaretleri yapr baktmtndan eski Siimer ve Tfirk hiyerogliflerinden ayrtltr. Ayrtca,' onlar arastnda.ortak bir yon de vardrr: Hepsi tek hAli bildirir. Srimer igareti dahiyanedir. O, daglarr perspektifde tasvir ediyor. iki aag silsilesi-yukarrdakiler agagrda, yliksekleri uzakta. T0rk dilini yapanlar karakteri tam anlayamadtklartndan sa' delik hatrrrna on srrgdaki daglarr hig bir mana vermeyen gizgiye gevirdiler. igaretin "da!" manasr kayboldu, fakat bagka bir r16nA, "su" manasl ilave edildi. (Finike hiyeroglifi "-mt)m'"
suyu bildirir, gizgisizY"gin" ise dig, dag demekti. Bu, bir igaretten eski Sami harflerine ("m" ve "g'Lrnazu, gadu) uygun olan iki igaret almal( gayretidir. Bana oyle geliyor ki Si,imerler kendi hiyerogliflerini 'kur, kir(da$-topr ak) " tlke" manastnda kullandrklarr gibi Protottirkler bu igareti aztctk de$igtererek tilke manaslrr'da "sub'yer" (suyer) olarak adlandtrmtglardtr. Daha sonra bu igaret bfitiin halkrn damgast olrnugtur, Eski Tiirkler Mezopotamya'yt kijtleler halinde terk ettikten sonra ana ylrrt suretini (imajtnt) bu igaretle anlatmrglardrr: Sulu-selli Sub-yerl Yerli sakinler Kuzeydogu Asya'ya,'.., goqmiig prototiirkleri muhtemlen bu ad alttnda (Sub-yer, yahut Sub-yir) tanlmlglar' Onlarrn kabirlerini (kurganlarr) suber(subir) diye adlandtrmtglar ve bu gelenek Rus gogmenleri zamanlna kadar yagamlgtlr. ,!'Tobol vitas4etndeki (guberna) Qud (yani eski efsanevi O.S)
kabirterinin Sw7 halkrna rnahsus olduguni inantltr. Bu eski insatnlar, Swtrtan hendek kazp igine girdiler, tavant tutan direkleri ugurdular ve bu gekit& g6n0llil olarak kendilerini def' nettiter.'Patkanov,un di)giincesine g6re sibir gehrinin ald bu s6ze bagltdtr; gi)nk(i bu.yerterde svtrlan\n kabirleri var olmugtur"-(44,411).sonralartb0tilnbuaraziSibirolarakadlan-
drrrlmtgttr.
r'
Qok btiyrik ihtimalle yaygln bu rivayetin konusunun.esa' iilke damgaslnln yorumu vardtr: Kurgan tepelerini om",ndu, zunda tagtyan Jirekler. Fakat bu Mogollartn yorurnu delil' b0y0k ihtimalle Mangurya tayfalarrna aittir' Bu igaretin ve adin Turk mengeli olmastna en tutarl delil' lerden 6iri"i, Tiirfl"r'de Sub-yer terirnine baglr higbir rivayet onlar hiyeroglifin asrl manaslnl ve adtnt olmamasrdrr. Qunkti -Bu hiyeroglif onlara srr gorunmiiyormug' (Onlar iyi tantmrglar. tLu igarei mukaddes saysal4r da onu ilAhipgtirmemiglerdir. Her iiahlagttrmanln alttnda bir str, bir mucize bulunur') Buhiyeroglifgenigsahalarayayrlmlgtrr.-Fethedilerrarazi. gele' lerde srnir diieklerini bu damgayla igaretliyorlarmtg' Bu nekyaktndevirlerekadarvar{rgtntstird0rmtigdii'Herbirgo. .geba TUrk boyu, yurt yerini bu darnga ile belli ediyormug,, 3)Hrristiyankayna.klartndaTiirkboylartntnKaradenizsa., nitteiine, 6n nsyu'ya ve Avrupa'ya gelig ile ilgili, yani tarihin genig yelpazesinAi cereyan eden dramatik hadiselere baglr iayrtlai vardtr. Hunlartn 375 yrlrnda baglayan cengAver y0r0' biitun Roma vtiiii oovr" hadiselerdendi. o zamanlar TUrkler Hun gekmiglerdir, iaringiterinin dikkat nazarlartnt kendilerine adraltrnda(MogolcadaHun..insan''demektir')birlegmigsa.
yrsrz, hesapsrz gogeUe T0rk boylarr Hazar sahillerinden battya harakete bagladtlar. dolru -Sovyet tarihgisi D'E. Yeremeev goyle yazar'i "Arilk lll"lV' astrda Ti)rk boylan Klg(ik Asya, Kalkas ve Balkan halklanmn
katabat*komgutartydt.veon-Iargittikgedahafaalbirqekilde
bu
gelen bu arazilere sokutuyorlardr. Derbend seddi Asya'dan basktlartna karq koymak maksadtyla ya-
itk Ttrk boylanntn ptlmryilr."
"Hunlartn arasrnda aynt z*manda, Bulgarlan Sa!ir6r-(5u.varlar), Sarmatlar ve bJgka hatklar butu.nuyordu." I81',53':1J
bahseder: "V/' D.V. Yeremeyev, Suvailardan daha teferruatlt
asrda Ki)gt)k Asya ve Kafkasya'daki bir gok hadise Suvarlann (Suvar, Subar, Sibir) ail ile kayrtlrdrr. Feofilakt Simokatla on' lan Kuzey Kafkasya'da yurt tutmuQ Hun boylartna ait sayar. Suvarlar Suriye'den bagka Ermenistan'a ve K1giik Asya'ya itertemiglerdir. Bizans ordusunda ilcretli Suvar savagqlanna rast gelmek miimkiindil. 568 yhnda Suvarlar Avarlan darmada|tn ettiler. Bundan sonra onlartn esas kiitlesi Azerbaycan'a lAlbanya) yerlegtiler. Menandr'tn verdigi bilgiye g6re, Hilsrev Anugirevan onlann bilyi)k bir bdlilmhnil khgtan gegirmig, sag kalan on bin kigiyi de Aras ile Kilr trmaklan arastndaki araziye yerlegtirmigtir." (aYnt Yer). Yrllrk yazarlart mtibala$ayl severlerdi: Hilsrev hig de Su' varlarr ortadan kaldtramamrgtr, Tarih meydantndan hentiz daha uzunca bir zaman Suvarlartn naralart ytikselecekti' Mahmud Kaggari (Xl. asrr sonu) goyle kaydeder: "Suvarlar ve Butgartar Tt)rkge konugurlar ve ilpkt "Ktpgaklar" gibi onlar da 'Fus ve Rum tilkeleri"ne kadar yayrlmtglardtr' "$imdi, Turk' ler "suv-ar" kelimesinin manaslnl anlayabildiler mi diye diig' mek zordur. Her halde ne Mahmud Kaggari'de, ne de diger $ark miielliflerinde bu en eski, T0rk kavim adtntn yorumuna rastlamtyoruz, (Goriildug0 gibi Sibir Oguzlarr, Vll. asrr da onu baqka gekillerde, "ger-sub" ve "er'sub" geklinde talaffuz ediyorlardr.) Fakat bu adt anlamak igin gayretleri olrnugtur' Her halde Avar, Hazat, Tatar, Tavar, Tavr, Bulgar gibi kavirn adlart bu "subar" geklinin kahbrndan ortaya gtkmtglardtr' Azerbaycan'daki'Suvarlartn bir boliimti (gUphesiz Hiisrevin kryrmrndan sonra) Orta Asya'ya goqiip Kazaklar'tn terkibine dahil olurlar. Yabanct terimi anlamayan Kazaklar"bunu Suvan, Suan geklinde kullandrlar: Alatav'tn eteklerinde, o bi.iytik mermer dalrn eteklerinde Alban'Suan (yqni Alban Suvarlart) boyu yerlegmigti. Onlar bu dala muhtemelen Han'Tengri adtnl ver' miglerdi.
4) Dilin geligmesine ba$lr "su-yer" kelirnelerinin birlegmesi anrnda sun'i bir gramatik hal ortaya 9rkar. sub-yer ifadesi artlk "sulu toprak" olarak anlagtltr ve sadece bu bile, ecdat soziine biiyuk htirmet gosteren eski insanlart, batakltk yerleri, adalart,
deltalarr ve trmak arasl bolgeleri kendilerine yurt seqmeye mecbur edebilirdi. Acaba daha sonralan "Sub'yer" in "yer-sub"
247
gekliyle degigtirilmesi zarureti bununla izah edilebilir mi? Sonraki kelime birlegmesi o kadar dramatik telaffuz edilmez: "yer-suyu" ifadesi garipligi yiiz0nden ayn ayn kullanrlmaya baglanryor: "Yer" ve "Su". Ulkenin, (yagayrg igin uygun yerin) bu formrihi eski T0rk giir dilinde yanstmalartnt bulmugtur,
Eski Ttirk medeniyetinin bu iki geligme zirvesi (Proto TtirkSrimer ve Eski TUrk - Sibir) arasrnda binlerce yrllrk bir uqurum var. inig ugurumu! Tarih biliminde gogebelerin medeniyette geri kalmrghgr hakkrnda gok yazr yaztlmtgttr, Biz bu tesbiti inkar etmeden, ona diyalektik bakrmdan daha kesin ve tutarh bir soz ilave ediyoruz: Yorgunluk, Cahil kaynaklar tarihi grafilin gok kiig[ik bir pargastnr izleyebilmiglerdir ve cahil tarihqi bu
bir parganrn ternelinden hareketle iddialarda bulunur: Giiya Turklerin geligme sathr dairna d0mdiiz kalmrgttr. Demek ki Turk halkr do$dugu gtinden beri kotii adla yagamtg, yani Avrupa tarihgisinin bugiin onu gordtigri daha dolrusu gormek istedigi "vahgi topluluk" halinde olmugtur. Her bir halktn tarihinin grafigi, kardiyagramt hattrlatrr. Ttp ilminde dtiz gizgi o' liimri belirtir, Tarihte ise halkrn yeni bir slgaraylg igin gtig topladrgr zamant. Turklerin hayat grafigi hentiz sona ermemigtir. 'Gegmig
BA$L|K HAKKINDA AgIKLAMA Iersine sozler birkaq sebebten otiirti ti,irerler' Benim fikrimce bu sebeplerden biri gudur: Yunanltlar muhtelif yondeki ya' zrlardan faydalanmrglar; saddan sola, bir satlr sa$, bir satrr sol ve sonunda M.6. v.-vr astrlarda "sol'sa!" yonl0 yazrda karar ktlmtglar. Yrllar gegmig ve Yunanltlar onceki yazr yonlerini btisbtit0n unutmuglar. Bulunan yazrh Abideleri de soldan sala okumaya galtgmtglar. Eski devirlerden 0zerlerinde ktsa, bir sozden ibaret yaztlara rastlanan bir gok egya kalmtgttr. Bu yazlar adeta cetvel gibi gekli veya sureti anlattrlar. Yunan, Etriisk ve Latinler bulunrnug eski Mtstr egyalart iizerine kendi agrklamalartnt yazarlardr, Giiney Avrupa'ntn eski 6n Asya medeniyetleriyle ba$rnrn stnlrlartnt aqabilecek yaztlartn, egyalartn go$u kaybedilmigtir. Fakat dillerinde yazt levhast, masa, yassl egya mdnastnt veren "tabula, tablitsa, teybl, tabba" gibi sozler gimdi de kullanrlmaktadtr. Bu sozler kil levha (yazt kerpigleri) adlarrndan tiiremigtir(muhtemelen "tabba","tabak", "7' yasa kil kap;" 2- genig yaprakh bitki, prtrak; 3' yaprak ve tamba(yazr igareti) gibi T0rk sozleri de atalarlmrzrn kil levhalarla tantgtkhlrndan haber verir). Arkastnda Yunan veya Latin harfleri ile sa$dan sola izaht ("Suber') yaztlmtg Stimer hiyeroglifli kil levhacrgr gormeyi ve elimde tutmayt gok isterdim. Muhtemelen eski Avrupa'da "Su' ber"yazh kil levhalar az olmamtgtt, Kag aslr sonra bu yaztlt kil levhayr bulan Avrupa'ltlar suber'i soldan sala rebus olarak okumuglardtr.
-KEND| ADAMLARIMIZ VE KoPEKLERMiladrn lll-lV. asrrlartndan once yaztlt kaynaklarda Ttirk dili halklardan hig soz edilrnedi$i kabul edilir' Bu, hakikaten boYle midir? Son astrda T0rklerin ilimdeki hayat hikayesi bir kaq yi'iz ytl
daha geriye gotiiriilmiigtiir. XlX. asrrn ortalarrnda Tiirk dilinin dogug tarihini lV. asra baglryorlardt, XX. asrrlarda, b0yiik kavimler gogri devrindaki gogebelerin gahsi adlarrnr aragtrran bilim adamlarr Hunlar'rn Tiirk dilli bir halk oldu$u kanaatrna vardrlar.
Yazrh kaynaklarda T0rk kavimlerinin dili hakkrnda muhakeme yririitmeye imkan veren belgelere az tesadiif edilir. Ekseri durumlarda yalntzca, halkrn, boyun kavim adr ve liderin adr gosterilir. Fakat bazen gegitli mtiellifler aynr bolu gegitli gekillerde de adlandrrrrlar, Gelin, eski Yunan yrllrklarrnr tenkit ei. meyelim. Daha bu yakrnlara kadar (Xll. asrr Rus yrllrklarr Krpgaklar gibi faal bir halkr "Poloves" Bizans rniiellifleri ise "Kuman" adr ile tanryorlardr, Rusya'da, Bizans'ta ve Kafkasya'daki hadiselere igtirak eden gogebe liderlerinin aynr adr tagrrnasr, aynr halktan soz edildi$ini gosterir. Yalnrz bir kaynakta adr gegen boyun soy koktinri (etnojenez) belirlemek daha zordur. Bu durumda hog bir tesadi,ife giivenecek olursun, Yrlhk yazarrnrn unvanr degil, hakiki kavim adtnt gosterdi$inden g0phelenirsin. Zaman, elde olan bir qok bilgiyi tekrar.,elden gegirmeye, ayrklamaya mecbur ediyor, Bu bakrmdan On Asya edebiyatr hususi bir merak dolurur. Arabist (Semitolog), iranist ve Ellenistlerin zarnan zaman istismar etti$i ve artrk ltiztimsuz sayrlan k0grik kalrntrlarrn iginde, tamamen bagka bir co$rafi alanda zannedilen eski bir medeniyetin izini bulmaktan daha hog ne olabilir? Boyle buluniular aragtrrmacryr yeni kegiflere heveslendirir. Trirkoloji igin yasak bolge sayrlan zaman gerqevesinin drgrnda bulunacak Tfirklerin mengei ile ilgili en basit bir belge, en ktigiik bir kegif tarihgilerin bu sahadaki gok sa$lam mevkilerini sarsabilir. Bunun igin, defalarca okunmug Abidelere geri donrip, daha onceki okuyucularrn goremedifi bilgileri ortaya grkarmayr bagarmak gerek. Misal olarak, htik0mdar Assarhadon devrine ait Asur yrllrklartndaki bilgiyi gozden gegirelim: M.O. Vlll. asrr Asur ytllrklart Hazar denizinin sahilleriyle, Kuzey Hazar gollerinden gegip gelen (Derbend gegidinden) gogebelerin basktntnr bildirir. Bunlartn adr igguz (varyantlart: i9-guza) liderin adr ispak imig. O zamanlar Asur devleti b0t0n gtictintj gtiney komgulart 250
Babil, sidov ve Mrsrr iizerindeki hakirniyetini muhafaza etmeye ve sa$larplagttrmaya harctyordu. Bu zor vazife krallrgrn dogu uglarrrida yeitegrnig halklarrn gittikge artan faaliyeti sonucunda Oarra Aa iarrgmrgtr. tr,t.6. Vtl, asrtn 70'li ytllartnda Manna sal-
tanatlartyla itiitai t
.SOBAKAE$er "ispaka" igguzlar'tn dilinde "sobaka" (kopek) demek iaivsJ Uir zamanlai liderleri "Sobaka" olarak adlandtrma,ge' i"'i"ginin bulundu$unu tesbit etmek m|mkun olmahydt' lran tarihi mitolojisi ve dini Ttirklerinkine nisbeten daha genig Ne Samiaragtirrlmrgt,r. Fuk"t bu konuda kaynaklar susuyor' mukaddes kopeli Fin'Ogurlar Lr,'n" Hint'Avrupaltlar, ne de dek gorUrf"t. Fakat astl goqebeler, ,Tilrkler,yaktn zamanlara efsaneleve kendi bakarlar otarak 6, xOp"O" ilahi bir riarilk adlartnt rinde onir kendilerinin ulu ecdadt sayarlar ve kendi avctltk muhtemelen gelenek Bu lopegin unvantyla degigtirirler' 251
devrinden kalmrgtrr. Kopek, avctntn bagltca yardrmcrsrydr. Hal_ krn gidece$i yol ona bagfuydl. O, halkrn cesur hizmetkArr, aynr zama.nda aglk-segik lidariydi. insanrn bagarmadr$,nr f
;J;;;y, hrlrJv"iril#gi';ii_
lerine' (kcipek baglr maymun, titti-ve boynuzlu hayvanlara) htirmet ettikreri, taprndrkrin gibi, avcrrar da kendirerini"iri["n
koruyan kope$e taparlardr. Kopek tabu idi, yani ona dokunmak, onu incitmek uygun degildi. Ayrrca, tabu olan canhyr tenJi aOl ile ga$rrmak da yasaklanmrgtr. Bundan dotayr eski Trjrkterae tcipeijn i"iri adlarr vardr bunlarrn hepsi unvan olan adlar llst;injey;l. Tiireyig efsaneterine. g,tr:r kcipek (sonralarr .lerinin ise rua iti*. utu ecdadrdrr. MJsera xrigrztar kendirerini t rii,i tiyti",x (kurt) neslinden sayarrar, onrar k]zrr kurdun (tayrak) pr"ii""" ve mtiritlerinin (krrk krz) izdivacrndan ttirediilerine' in"n,ri". Bagka bir Krrgrz rivayetine gore bu prenses ve onun klrk hizrnetgisi lssrk gciliinrin ak kciprigrinden tattrktan sonra namiie kalmrglar. Bunda da, kcipek *rO,r. Krrgrzcada ak kopiik, ak kobok (ak kopek) adrnr tagrr. Tobor raiarrarr,nda kahraman "Ak Kobek,'(Ak kcipek) tir. nX ruogayf"r, "rrdEui""tl, (Ak Kopek) kendi atatan sayartar. O$uz-Kirtlt nL ioUrli, giveterinJe i "kobok" (kobek, kobyak) kopektir. Trlrk ;ti";;;;; lO** olarak yayrlmrg..gahrs adr otmugtur. Nogiytarda 9e1i9 a^,iioyf" !l\ kopek) nesti var. (1s, s24) kr.:glil. Asya,oa nnaooL Selguklularr'nrn sadeddin. Kopek 1Ko'byaki aatt vezii' XV' asrrda Trirkiye'de Kcipek aatr trirrmen isyancrsrorrritr. s,tirr;i kazanmrgtrr. Ve nihayet.svyatostav Kiyevski,nin magfup' Ltiigi ,Kobya'k". (1184) Krpgak hant "Ata-kipek,,e olan O-u 'frrirmJt uzun mr,ddet kedisini mufafaza-etmigtir. eger eatkurd,i;;;;_ rularr srk srk cihjrse,. yeni do$mug yavruyu anasrndan allp kurdun go$sii altrna koyarOrlf C.SOiy ' Hunlar, Atita'nrn Kurttan trrredigi hakkrnda efsaneyi Avrupa'ya getirdirer, Efsane.nin Macar -varyantr it"rvl"r"r"'i"' v"yrldr. A. N. Veselovski'nin tesbit etti$i goZ-gf 5) lt"fi* 1zZ, rivayetine gore, kendi krzrnr Bizans ianirnrn vArisine u"rr"t isteyen Macar krarr, krzrn grizeili$ini her tr.ir tehrikeden korumak rizre onu gegici olarak bir kaleye kapatrr. Fakat onun hig
beklemedi$i bir gey olur: Prenses, kalede kendisiyle aynt yerden duran kopekten hamile olur ve Atilla'yr do$urur. Bu bilgiye dayanarak italya ikonografisi (dini resim sanatr) Hunlarrn klavuzlarrnr kopek kulaklr olarak tasvir ediyordu. A, N. Veselovski
goyle yazryordu: "dnceleri soguk kar1lanan veya geref saylan bir geyi italyan papazlan kabahat kabul edebilirler." Papazlar Atilla'nrn gahsrnr kopek bagh Gogo ve Magoga'nrn devamt olarak go. rtirlerdi. Zaman gegtikge kopek hakkrnda dtigiince de$igir. Ve bazr halklarda onun yerini kurt ahr. O, iaknif, Uygur hanlarrnrn soy kokleri, ecdatlarr hakkrnda Uygur efsanesini nakleder: Hun htiki.imdarr 0g yrldrr kendi krzrnr kalede kapalr tutuyordu; kurt kaleye girer ve krz ondan hamile kahr (19, 248). Qin kaynaklart, eski Trirklerin (tyu-ku) bayra$rnda kurt bagrnrn bulundulunu kaydeder. Muhtemelen bu bayraklarr Avrupalrlar da gorm0glerdi. Her halde kopek baghlar hakkrnda efsaneler, yeterli miktardaki hakiki tarih hadiseleri uzerinde kuruluyordu. Kentavr sureti de Yunanlrlara ata binmig insan gibi olaganristti bir rnanzara telkin etmigtir. Meghur Rus garkiyatgrsr i.N. Berezin, ilk defa Kongak Unvanrnr Ttirkge "Kanglk" kelimesinden triredigini soylemigtir, "Kongak" gahrs adr batr Tiirk bolgesinde genig yaytlmtgtrr. Onun Kanigka, Kanig varyantlan giinrimiize kadar gelmigtir. Kazakgada Kanrg. - Bu adlarrn ilk gekilleri: 1) Kanig-yrrttcr (tam manast: kan ig), kan igkenyrrtrcr (tam manasr "kan igen'). Birinci varyant daha eskidir, dilin tarihinde oyle bir zaman vardrr ki eski bir fiil aynr zamanda isim gorevinde de ortaya grkabilir. ikinci gekil bugrinkU gramer gelene$ine yakrndrr, Umum Turk sozti kangik (kanjik, kangik) "digi k6pek" uydurma etimoloji neticesinde "kanigkan" dan gelmigtir. Kangik sozri kurt ve kopegin digisine sciylenirdi. Eski gekil olan kanig (kanig) "ynttct", Latin sozti kanig (kopek) geklinde kendini muhafaza etmigtir. Trirk-Mo$ollar'tn "kan" (han, kaan, kagan) unvantntn mengei belki de kopek-lider ideolojisi ile ortaya gtkartlabilir. Ttirk givelerinde birlegik kelimeler hig de daima ahenk kanununa uymazlar. Kazak gahls adlarrnt rnukayese edelim: iz-
basar, iz-bagar (iz bakar). . Birligin birinci krsmr dil onil, ikincisi ise dil arkasr vokallere sahiptir. Fakat hususiyeti farkh iki soziin birlegmesiyle, birikmesiyle yekpare bir yaprya ulagrllr. Birlegmenin ilk krsmr hig de daima belirleyici bir kriter olmaz: Kan-i9, dil arkasr Kan'9, Kanrg (unvan sozi.i) ve kenig (hrikUmdar, bir zamanlar 0nvan) sozlerini meydana getirir, Bagka bir misal: Birlegmig geklin dil arkasr varyantr olan is-bak "iz arayan kopek" Slavlarda "s' bak(a)" geklini almtgtrr. Dil onu "s'bek" Oguz-Karluk sozti k6b6k (kobek, kobek)'den ewelki (k'h gekil) kentum gekli igin temel olmugtur. Ayrrca Vt nobetlegmeyislg Kazakga 'tobet' sozOn0 de buraya katabiliriz. izbaklrn dialekt..varyantrndan unvan adr izbek (6zbek) ttiremigtir. XV. asrrda "Uzbek" sozti kavirn adr olmugtur. Bence, Nogay, Barak (koruyucu kopek), 6zbek, Kabyag, Kangak bu t0r e9 manalr sozlerdir. Kanigka (M.S. lll. asrr) ve ispaka (M.6. Vll. asrr) adlarrnr da bu tiir sozlerden saytyorum.
heceyi bagka bir gekilde kurmuglar: is-bak s'bak s'baka' ilave (Midya, Avesta lprotitit<1 vokal tiiremigtir. Hint-Avrupa dillerinde gore-onu Buna yayrlmrgttr, az ve birkag Slav dilinde) bu terim Fesdegmez' bile konuqmaya Hint-Avrupa mengeyi hakkrnda ederler' kabul olarak soz altnma mer de Trubagev de bunu Hangi dilden airnmrgtrr? Trubagev, Slav sozg igin kaynak gekli ise "anasE' lpotJtip; bulur: Tiirk sozti Kopyak. iran o-rnekleri edilmeisbat degigmesi sobaka iabasiz" kalmry fakat Kobyak migtir.
2. Asur hattatlart "is'pak" soz0nti yazarken, onu is-pak (Bagkurt, Karaqay ve Karakalpaklarda rastlanan gahts adt) is-pitran (is-pakan) geklinde, bagtaki vokalini muhafaza etmiglerdir, g0nk0 bu'ses artttrrnast ile baghdrr. Higbir soz bagt
voiat eski Sami dilinde net telatfuz edilmez, son
konsonant
alrnrna kelimelerde pek az diiger'
-igcuzunn-ISPAKA1. Oguz-Karluk givesinde kopegin esas adrnrn kobek (kobek, kepek, kobek, kobok vs.) ilk gekli Krpgak givelerinde canlr gekilde kalmaktadrr, Av kopegi adlarrnrn bir kag varyantt vardrr. a) is-pak (iz-bak) -"ize (kokuya) bak" b) is'pas (iz'bas) :'izle (kokuya) git" Sonraki daha karmagrk gekilleri: a) is-pakan (iz-bakkan) :'izi (kokuyu) g6ren." b) is-pasar (iz-basar) -"izle (kokuyla) giden." Slavlar ve eski iranhlar erken is-pak (is-bak) geklini benimsemigler. Hint-Avrupahlar Turk sozlerini ahrken hece yaprstnt de$igtirmeye can atarlar. Bu sebeple bagtaki vokal d09er ve soz0n sonunda ilave (protetik) vokal tfirer veyahut son konsonant dtiger. iranhlar is-pak geklini benimsemigler (bagh, kapah s6z). avesta metinlerinde "spaa" (kopek) (agtk birlegik soz). Midyalrlar ilk vokali 'dtigilrmekle" yetinmigler: SPAK, Slavlar son
Asur yrlltklarl yi$it barbar ispaka'ntn sefere grkardr$r goqebe halkrn adrnr tam verebilmiglerdir. Asur ytlltklartntn (kronik) bu tarafr dikkate layrkttr. Ne Yunanhlar, ne Romaltlar yabanct bir dilin sozlerini boyle net bir gekilde ifade etmek kabiliyetiyle Des' oviineOitirdi. DahiyAne igOguz (i9 Oguz) kavim adt, Oguz gelmigtir' gtine kadar bu sayesinde Korkut" tant "Dede .. --, Destana gore oluziann 24 boyu iki biiyiik birlige bolunurve rag o$Lz (Dre o!u.z) (28) (ideolojik ri:i-it'oO"iiiq oglrtl -Bagkurtlarrn (iste!i) "i9 neli!" .,v7 f"t",'Ka-zat
trk bin ytlftk yazrlr Abidelerde bu boylar hakkrnda hig bir 9ey denilmiyor. Bu, onlar yer yriziinde yoktur mu demektirf niAt Onlar mevcutlar ve adlarr gifah? halk edebiyatrnda yagryor, Ve kim bilir mil6drn lll. asrrndan kag yijz yrl evvel de Uysun, Kanglr ve Dulatlar yery0ziinde yagamrglar fakat yrlhk yazarlarrnrn hig akrllarrna gelmemigler. Ve eger ein seyyahlan bu boylarrn adrnr anmayr llizumlu gormeseydiler, bu adlarrn resmi
hayat hikayesi gok krsa olurdu. Oguzlar Miladrn Vlll. asnnda Orhon-Yenisey Abidelerinde yad edilmiglerdir. Hriktimdar Assarhadon devrine ait Asur yrllrklarr ig-O$uz Trirk kavim adrnrn is-pak (is-pakan) unvanrnrn ve liderlerini Kopek diye adlandrrma gelene$inin M.6. Vlll. asrrda mevcut oldu$unu tasdik eden en eski belgedir. HrilSsa, ben bir "ispaka-Spaka" paralelliginin M.O. Vll. asrrda yagamrg igguzlarrn iran dilli bir halk kaUut eOitmesi igin kAfi gelmedi$ini drigiin0yorum. Bu sozri Midya|lar bagka aitden de almrg olabilirler. O!uz Destanr'nrn her krsmr 9u sozlerle tamamlanrr: .Dedem Korkut geldi, gadhk galdt, boy boylandt, soy soylandt, Gazi erenlerim bayna ne geldigini s6ytedi. -Hdni dedigim bey erenler? Dilnya benim diyenler? Ecel aldt, yer gizledi, tani dunya kime kaldr? Gelimli gidimti di)nya... sonu 6tijmtij dijnya. Dua edeyim hantm! Karh kara dajtannda yklmastn. G6tgeti kaba afiaan kesilmesin! Gamh akan g6rkli) suyun kurumastn! Ak sakalh babanrn yeri ugmak olsun! Ak bIrgekti anantn yeri cennet olsun! Ahir zamanda temiz imandan ayrmasn. Allah'tn verdili iimidi hnlmastn..."' Kim bilir, belki yigit ispakan da ig-Oguz ozantntn bu soyleyigini Asur'un zeytin bahgelerinde dinlemigtir.
-TENGRiLiKTarihte oyle gtinler vardrr ki Ttirkoloji takvimine altrn harflerle yazrlmalrdrr. Bu 25 Kasrmdrr. Gogebe Tiirklerin kendi yazrsr bulundu$undan drinyada ilk
defa Danimarkah bilgin Vilhelm Thomsen soz etti. O, 1893 yrhnrn 25 Kastmtnda, Orhan-Yenisey metinlerinde ilk sozri okudu: i bu, "TENGR/" sozii idi, Bu so2le Asya iskitlerinin ta-
l
r{' ii
t ;
i
I
rihinde yeni bir sayfa agrlmrg oldu. Bu sihirli sozle, benim igin Strmer-Tiirk ba$larrndan haber veren yeni bir ilmin temel tagt konulmugtu.
.,.Yeni dinler hakkrnda binlerce kitap yazrlmrgtrr. Yahudilik, Hrristiyanhk, islAmiyet, Budactltk, brittin bunlar en cahil insan' lar igin bile bilinen, igoktan' kavranmtg anlaytglardtr. Bu din' lerden evvelki biit0n inanglartn, putperestlik ve hurafelerden doldugu fikrine'biziiki bin yrl boyunca inandtrmtglardrr. Gtiya bu eski inanglar, atalartmtztn aktl noksanltftna, sapktnltklartna
delalet eder. $imdiye kadar ilmi edebiyatta "tengrilik" ("tengrianstvo') terimi kullantlmamtgttr. Hint, iran ve Sami dinlerinin anast, felsefe egitimi glUi Hrrrstiyan tanrtstndan 4 bin yrl once diinyaya gelmig, insanltk tarihinin en eski dini ve eski Mtstr inanqlart 0zerinde gtiglii bir tesir gostermig Tengrilik goktandtr kendi aragtlrmaclslnl bekliyor. O, teologlarln imtihantndan geqmeye haztrdtr, "Bilgi" toplumu ateistlerinin de, Malzeme ve anlaytg baktmtndan zengin "Tengrilik" kitabt yaztlmrg olrnasaydt, arkeologlartn seramik ne kadar da kolay olurdu. pargalartnt ' ',.. Yazaranlamast Vsevold'ivanov'un oltimtiden bir kag gUn sonra onun ollundan mektup aldtm, goyle yazlyordu: "Babamn okudugu son kitap sizin Gilnegli Geceler kitabruzdr." Bu hadisenin sembolizmi benden daha giiglti bir adamt bile sarsabilirdi.
Kazak kadtntntn torunu, canlna, soztine btiytik bozktrtn sesleri, renkleri sinmig yazar... Sonralart bu koca tag gehre goger ve omr0niin son demlerinde, bir Kazak delikanltstntn miinabesetsiz giirleriyle btiytik bozktra geri doner. O kendi meghur ktit0phenesindeki binlerce cilt kitaptan biricigini bu san kitapgr!r segip okuyor. Ve ebediyete goqmug gocukluk hatrralartntn rgr$ryla onu ileride bekleyen ebedi zulmet bir birine kovuguyor, devir kapantyor. Her gey, her 9ey kendi asltna doner' Balrk okyanusta dontip dalagtr olmek igin kiigi,ictik dag gaylnrn koynuna doner. Qaytn suyu buharlagtr ve gokte devredip cogkun Nisan yagmuru ve
sessiz bir krralr geklinde yere diiger. Gtineg yeri krzdrrrr, kara topragr yegile boyar. Yazr gtin r9r$r, sonbaharr .sapsan, krgr bembeyaz kar... Grineg yeri kizdrrrr, kara topragr yegile boyar. Uyanrp rgrk sagar, ihtiyarlar ve yeniden uykuya dalar, Giineg uyanryor.., 1. Tabiatta esas kaynaga donme arzusunu bir tek biz mi sezmigiz? Ulu atamrz bizden de keskin bakrglr olmug; o, tabiatrn koynunda onunla i9 ige, neles nefese yagamrg, ona baglanmrg ve tabialrn srrrrnr anlaytp yorumlayarak onun sevgisini kazanmaya gahgmrgtrr. O kendini de bu devreye dahil etmigtir. ne kadarsa yagamrg, nefes ahp kendini yegile boyarnrg, bu.. dtinyadan gogerken sanlara bOr0nmtigtiir. 2, "Olilm uykudur. Bunu bizden once demigler,.." Tabiatrn ol0mtinri m0gahede elme esasrndan hareketle delin torenini yaratanlar drinyanrn ilk meteryalistleri olmuglardtr. Tabiatrn evladr olan insan kendini onun diler o!ullartna benzetmigtir, 6[irns0zlrigri arayrp bulamayarak sonunda goyle bir fikirle teselli bulrnugtur: Olrim uykudur, ihtiyarltk sonbahar. Kostebek kendi yuvasrnr yiyecekle doldurup ktg uykusuna yatrnrg. Benim eski kardegim krgrn bu yuvayr kaztp, yiyecekle dolu yer altr meskeninde yuvarlanrp yatan kostebe!i gorm0g. Yaz geldi$inde zayrflamrg fakat canh kostebek, yuvastnt terk edip giin rgrlrna grkmrg. Bitki ve hayvanlar Alemindeki hayat ve ohim rizerine m0gahedeler miihim bir torenin ortaya gtkmastna sebep olmugtur: "Uykuya dalmry adamt yatmry kistebek geklinde "yuva" ya koyar, lizerine to-hum veya sonbahar rengi olan turuncu sart boya serperler. Urnid ediyorlar ki ne zamansa olenin Bahart gelecek, onun Giinegi yeri ktzdtracak ve "uykuya dalmtg" adam gozlerini agrp aya$a kalkacak. Sonra olen insantn diri' leceline dair i.imit kaybolsa da, uzun mi.iddet, toren oldulu gibi kalacak. Ve gelecegin arkeologlart Avrupa ve Asya'da bu gok eski kabirleri bulduklarrnda gagtracaklar: Nigin cesetler go$iisleri tizerine, dizleri genelerine deger gekilde yatryorlar? 6tiimtin yatagr nigin'turuncu san rengine boyanmtg? Bu mezarlar di,inyanrn ilk filozoflartntn idraklerinin tam izlendi$i, belirli bir devrini askettirir.
3. Fakat d0nya ikilidir. insanlrk babalar ve analara boliinmiigttir. Dagrn olmasr ovaya igarettir. lgrk karanhgrn tersidir. insan yeri' mukaddestegtirrnekle go$e de anlam kazandrnr: "An.tiyer" Bu degigtirme fikri, defin toreninde kendisini gosterir. lnsan cemiyeti erken devirlerde hAkimlere ve kullararraiyet ve asilzAdelere bol0p0r. Beyler'kendilerini gogiin oflu olarak adlandrrmtglardrr. Ve aynr anlayrgrn izleri gtinfim0ze kadar gelmigtir. Diller terimlerin zrth$rnr korumaktadrr: Algak ve yiiksek asrlh (Yani yer ve gok mengeli); kara kemik ve ak kemik (yerin ve gogtin rengi). Xll. asrr Rus yrllrklarrnda knezlerin dilinde halk "gernte lyudi" (kara cemaat) olarak adlandrrrhr. Ve bu, tahkir edici ifade de$il, bilinen bir hadisenin tasdikidir. Eski Tiirklar sade halkr "kara-bukara" olatak adlandrrmrglardrr. "Kara adam" kocadtkga sagr agarmrg ve o, gogrin evlatlarrna yaklagmrgtrr: Aksakal k0lt0. Eski Mezopotamya'da cemiyel gok ve yerin ogullarrna boIrinmtigtfir. Halk ise bu brjtrlnlijkle "kara baqhlar" -kar ir (S0mer) olarak adlandrrrlmrg. G0negin evlatlarr baglarrnr kazrr veya peruk takarlarmrg. Bag ortr"isriniln birinci ve esas vazifesi, belli bir ztimreye igaret imig.
Muhtelif rnengeli insanlar muhtelif gekilde defnedilirmig. Yer
evlatlarr kostebek gibi yuvada (biik0lmii9, sart renkli, tane geklinde). Onlarrn matern rengi turuncu sart idi, Go$iin evlatlarr sonm[i9 grineg gibi (dikine) bastrrrltrdt. Onlartn matem rengi kara idi.
KASE .,. Bir sahaya ait belgeler, bir zincirin kopartlmtg halkalart gibi diinya edebiyattna serpilmigtir. Bunlart bir birinden tecrit edilmig halde ayrt ayrr gozden gegirdi$imizde rnecaz, basit bir fikre don0gfir, Eskilik gibi zarif malzerneyle temasta olanlardan sadece mezarcr kuvvetli degil, sembol0 anlama kabiliyeti de istenir. 259
Medeniyet mecazlardan yo$rulmugtur. Onun her deyimini sozlrik manasryla anlamak cahilliktir. Krire, uzaktan gember geklinde gonindrig0 gibi, eskiti$in giirli sembottj de srradan dile gevrildi$inde kendi perspektifini kaybeder, Eski Qin'de tizerinde Tanrr Arya-Balo'nun tasviri olan yuvarlak aynalar yaprhrdr. Bunlarrn bir y0zri cilAlanmrgtr; di$er yrizrinde oturmug gok elli tannnrn kabartma bir tasviri vardr. Siz onun ensesini ve slrtlnr gonirdiintiz, Tann'ntn onden nasrl gor0ndri$tinri bilmek arzusu ile aynanrn obrir yiizrinri gevirir.. Ve orada kendinizi gorrirdtinriz. Boylece, dahiyane giir mecazr grinliik kullanrlan bir egyaya gevrilmigJi. Asllnda sanatkar kahinlerin fikri bagka idi. eok elli Tanrr'nrn gehresi, goz kamagtrran grinege bir igaretti. Bu tung igarette (ideogram) gtinegin dolmasr ve batmasr tasvir edilmigtir.
Egyanrn cilah ytizunden ayna olarak istifade ederlerdi. 6bur ytizrindeki bagdag kurup oturrnug gtllijrnseyen adam ise dekorun ananevi fakat anlagrlmaz unsuruna gevrilmigti. Maddi ktilttir tarihini, grizelligin estetik ile, semboltin egya ile, giirin asrl mana ile devamlr yangmast geklinde dtigrinmek mtimkrindiir. ... Arkeolog Vulli, Srimerde defin yerinde tizeri yazrlr metal kap bulur. ,.. Yevtyuhova ve Kiselyov Altay kurganrnda iizeri yazrll madeni bir kAse ortaya grkarrrlar. ,., Akigev Alatav yakrnlarrndaki kurganda yazrlr medeni kap bulur. E$er biz her tig buluntuyu ayn ayn gozden gegirirsek, izeri yaah madeni kap, mezara konulmug kap kacak arasrnda ortaya grkanlan grinltlk kullanrm egyasrndan bagka bir gey de$ildir. Fakat bu belgeleri bir yere topladr$rmrzda onlar birbirlerini kargrlrkh surette tamamlar, izah eder, kuponlar gibi yan yana dizilerek bir soz meydana getirirler: biz bu soztin manasrnr henrjz anlamasak da artrk onu okutabiliriz. Ben Stimerlere donriyorum: Defin merasiminde meden? kaba bu kadar ehemmiyet veren ikinci bir halk olmamlgttr. Aralarrndaki mesafe bakrmrndan binlerce kilometre ve zaman gizgisi ilstiinde binlerce yrllrk yol alan iki mezann tasvirini mukayese edelim: "Merhuma ipek elbise giydirmiglerdi. Bag taraftna konulmug 260
gumug kabrn ilzerinde eski Tilrk (runik) hafteriyte ',Muktedir', ve "Sahiph1khmdar" sozleri yazrlmrytr" (45, 27 -gO) "Ceset sag gojsiiniin hzerine uzaillmrytt, Betinde kahn gumIg kemer vardt. Merhumun eline iki bin yl once ki)lge alilndan yaptmry l6se veritmigti. Cesedin yantna bir atttn kipta gu sozler kaztlmrgtt: "Mes-kaladug, talihli illkenin kahramant". (73.188) Altay ve Siimerde maden kap bulunan bu tiir rnezarlarrn denkligi sayr olarak da tasdik edilmeseydi, Altaydan Sumere ihtiyatla gekilmig nazik tel kolayca kopabilirdi. Srimer mezarlarrnrn bozulmadan kalmasr maden kaba olan mukaddes bakrgr izleme imkan verir. Ortaya grkarrlan biit[in mezarlardan maden kap rnerhumun elinde olur ve bununla da madeni olmayan diger kaplardan ayrrhr. "Anlaqhyor ki bu kadn makam sahibiydi. BaTnda kymetti tag vardt. Elinde siislemeli aliln bir kase tutmugtu." (7!,ll0, jBT) "Merhumlan yilzil koyun yatrrmtglardt. Ellerinde maden kaplar vardt. Bag tarallannda ise kil kaplar dizilmigti." Stimer rnezarlarrndaki kaplann hepsi yazrh degildi. Altayda bulunanlar da, Yalnrz yaztst de$il, muhtemelen gekli ve madenin tiirii de kaba, sembolik bir mana veriyordu. Altay yazrh kaplarrnrn bibliyografyasr daha genigtir. Ta9 balballarrn hepsi sanki bu egyanrn merasim ehernmiyetini goze gostermek igin ellerinde kap tutarlar. Genceli Nizami'nin yazdr$rna gore, gogebe T0rkler islamdan onceki devirde elinde kap tutan balbala Tann gibi hurmet ederlermig. Mezarlardaki maden kaplarla tag balballarrn ellerindeki kaplarrn olalantistii gekil benzerliginden hareketle L. R. Krzlasov, her tag belbalrn olen birini temsil etti$i kanaatrna varmrgttr. "Eli magrabah kigilerin" yayrlma sahasr Altay ve Sibirya ile hududlanrr.
A.D. Grag'rn inceledi$i 58 Tuva balbahndan yalnrz iigtiniin elinde agtkga segilen kase var, dilerleri elinde magraba tut. mugtur.
GUney ve Batl Trirk bozkrrlanndaki kurgan balballarr da ellerinde bardak tutmuglardrr. Eger orada da ayna tersi kompozisyonuna toren kabt megraba delil kasedir. ... Bana gore, Srimer'de de elinde bardak tutmug balbahn olmasr Stimer-Trirk paralelli$inin "kanunilifiini" ispal ediyor. Lakin balbal Babil yazrh kaynaklarr sayesinde kendi ilahi fonktA1
siyonunu koruyup muhafaza edebilmigtir. Babillerde bu dirilme ilahesi igtor'dur. Do$an g0neg, Tamuz'un ategi'in anasrdrr, Efsaneye gore, igtor yeraltrndaki d0nyaya iner, Tamuz'u bulup diriltir.
igtor'un kiigilk heykeli gtiniimrize kadar gelip gatrntg o elindeki kaseyi karnrna srkrgtrrmrg bir vaziyette tasvir olunmugtur.
Stimer hiyeroglifi
)
gilnegin grafik tasviri heykel trag-
hkta. yarr e$ilmig kasd geklini almrgtrr.
Olen insanrn bag tarafrnda dirilik tirnsali olan dolu kase konu,lurdu. Her krrrlmrg kase omriinden gegen bir yrh gosterirdi. Ebedi karanlt!a gomrilen htjkUmdarrn yaSt saytstnca mezara kil yahut tahta kap koyulur ve krnlrrdr. Maden ve krrrlrnayan kap ise dirilme fikrini yansrtrrdr. Elinde egikkap tutmug dirilme ilahesi igtor'un kiigiik heykeli mezann i.ist0ne koyulurdu. Olmi,ig insan, gtineg-Tamuz'la aynrlagtrrrhr. igtor, kaptan su serperek onu diriltmeliydi, E$ik kap dirilmeye igarettir. Krpgaklarda, "Tamuz, Tamuz, Tamuzuk" nakaratt var. Her bir halk giirinin rnetninde yeri gelsin gelrnesin bu nakarat tekrar edilirdi.
Bence bu, grineg tanrrsr Tamuz'un gerefine okunan duanrn geride kalan hali, onun en gok tekrarlanan krsmrdrr, Eski on Asya dualannrn izleri bazr ga$dag dillerde sadece halk nakaratr geklinde yer almaktadrr. i. M. Dyakonov A. Svanidze'nin sohbetine istinaden gunlarr yazar. "Gurcu halk t)rkillerinin nakarailnda tesaduf olunan Urartu yahut Hurrit kelimeleri merak doQurur,"
Moiolistan'dan Macaris(an'a kadar uzanan briytik bir arazide ki kurganlarrn tizerinde dirilme ilahesi igtor'un gerefine elinde kap bulunan balballar ytikselirdi. Tanrrlrk defninin gortinen hususiyeti ve sembolri igte bu heykel idi. Tengriligin esas fikri sonraki dinlerin akidesinden ne gibi geylerle ayrir? insanrn oldtikten sonra soztin asrl manasrnda dirilece$ine ve kendi goruigtiyle yerytiz0nde yagayaca$lna olan inangla,,. Uyku merhalesinden gegip uyanacaksrn. 1. Kostebek ve ot olarak (eger sen yer o$luysan) 2. Giineg olarak (e$er sen gok ogluysan). .,. Alan kabirlerinin birinde dogrigg0nrin cesedi yanrnda elinde su dolu kap tutmug bir kadlnrn olagantistri bir tung 262
\
heykeli bulunmugtur. "Dirilik s,Jyu" kabrn ust ktsintna stktgttrrlmrg renkli gigeyle ifade edilrnigti. Aikeologlar, bunun bir "savag at!n!n" stisti olduguna karar verdiler. Heykelcigin delikleri olan tung alth!r vardr. Kafkas aragtrrmacrsr V. B Vinogradov "Gegen Zamantn Slr/an" kitabrnda bu merak:do$uran egyantn tagrdrgr vazifeyi mezar hu' dutlarrndan drgart gtkrnadan yorumlamaya galtgtr, Giizellik letAfete gevrilir: "Savag ailntn bagrna yerleqtirilen bu figilr ne' yin timsali idi? Hikayecinin muammah uydurmast mt,.yoksa savaggntn uzun bir seferden d6nd0kten sonra dostlan ile sev' gitisinin onu nastl bir tantanayla kargilayacaklan hakknda tatlr -hayalleri midir? Muhtemelenl sonuicu yorum daha do{ru gi' bidir. Sevgitisi su dolu kafu ona uzaur, bu igki yigidin yangtmm sdndilrecek, ona gilg kuvvet verecek, sevgilisiyle gdrilgme zamam cesaretini artil racak." "Hikayecinin muammalt uydurmast" Alan halk-rntn tarihi igin elinde g0ne9 kasesi tutmug dirilik ilahesinin ktiltti ile yaktn bir tanrglrkla neticelenebilir. Ayrrca, daha nufuzlu kaynaklarda da rnerasim unsurlartna ait bu ttir stradan tahminlerin bollugu yalntz bir geye delalet eder: Tarih yanlrglrk gosterip kendi 'temsilcilerinin" maceraslna giirli mecazlar verir ve bu dahiyane semboller tarihgilerin yo' iumu neticesinde bir hurdaya, Miladi XX. astr toplu hayatt ile mritehassrslann iyi tanrdrgr mutfak egyaslna gevrilir. Qtinkii, goyle bir fikir yayrhr: GUya yalnrz sernboller sembol olabilir, Mesela, hag yahut hilal gibi Gtln0mrizde eski kabirler tarihi malzemenin esas, belki de yegane kaynagtdtr, ona bu ti.ir bir bakrg tarihqiligin umumi vaziyetine menfi tesir gosteremez. Kabir egyalartnda eski insanlarrn felsefesi aks etmigtir. .
KURGANIN YILDIZLARI Gtineg yata$rndan kalkar, gokte kugak gizer. Gurub vak' tinde ktzartr. Kaybolur. Ve dunya karanltga bUriintir. Gokkubbe .
Xl. mrrlit t\[iisliinrm Tiirklu hiltl
krrst'yi islam'nr sunbttlii VilPttlit'
263
yrldrzlardrr. Bu sembol aynt zamanda, zulmet, karanlrk ve gece anlayrglarrnr bildirir. Bu igaret sembol0n - tersine gevrilmig kasenin tekamtl[i olarak da yorumlanabilir, yaimur, serpilme. Oltim serpilme (ya$mur) anlayrglanntn aynl vazife tagrmastnt eski ziraatgilerin rnerasiminde izlemek miimkrjnd0r. Onlar yagmur ya$drrmak ulruna insan kurban eder, yahut olm[g insanr gomdiikten sonra mezan 0sttine su serperlerdi. "Biri mevcut olmasa obilril de mevcut olamaz" fesefi denkligi gok sadece bir gekilde hallolunurdu, Eger oliim sebepse, o zaman serpme (yagmur) neticedir, yahut tersine. Gok o$lunun mezan bu igaretin gekline uygun olarak, kubbe geklinde diizeltilirdi. igaretin sihir gricii oyle idi ki, kahinler ilk devirlerde en krigrik detaylarda bile onu taklit etmeye gaItgtrlardt. 'Sdnmrig gilnegin" -o[inrin Ustrine sahte yrldrzlar-agrk renkli krymetli mineral ve madenden yaptlmrg uzunca boncuklar serpilirdi. Stimer garlarrnrn ve garigelerinin oltilerini bagtan baga boncuk "yorgant" orter. Bu mrihim hususiyet tanrr kabirlerinin de temel alemetidir, Arkeologlarrn fikrince, b0tiin bu siisleri garlar ve garigeler kendi sa$hklarrnda gezdirir ve oldukten sonra kendileriyle ahiret diinyasrna gotririirlermig. Bu durumda tasavvur edilebilir ki, altrn maskeler de (altrn, gurub eden gtinegin rengidir) hrikiimdarrn giindelik giyimlerinin detaytdtr, Boncuklar ise yalnlz defin sembolleri olarak ehemmiyetlidir. (Sonralarr soygunculann saytslz hesapsrz kurganlardan qaldrklarr bu elbise ve altrnlar artrk diri hiik0rndarrn giyimi ve hakimiyet sembolfi olarak modaya uyardr, Onlar altrnla iglenmi9 gok dar ve uzun kollan olan olii elbisesini gezdirip kibirlenirlerdi. Boyle dar koldan bilek gegemezdi, buna gore elbisenin dirsek yerinde delik agar ve elbisenin uzun kollarrnr yerde srir0ye stirriye gezerlerdi. Cahiller o[i elbisesiyle ogiintirlerdi. Bu yeni hiikrimdarlar pintiydiler, krymetli geyleri kendileriyle ahiret d0nyasrna gottirmek istemiyorlardr. Lakin btit0n bunlar gok gok sonralar olrnugtu, Stimer'de ise defin elbiseleri altrnla iglenmiyordu.) "Qarigenin (prenses) eli yamnda aliln bir kadeh durmugtu.
Bedenin yukan fusmr aliln, gilmilq ve akik boncuklarla tamamen 6rtillm09t0.(73, 180). Sadece olen kadtnt boncukla bezemezlerdi. Vefat etmig gehzadenin de bedeni "ydzlerce aliln ve Lacivart tay boncuk' /arla" ortiilm0gtu. (73, 188). Karakurn rnezarlartndaki "ytldzlar" nisbeten sadedir. "Bir gencin mezan bilhassa zengindir, onun boynu ve omuzlart arastnda dort yLzden fazla tag (gips, gipsos) birkag gumiig ve laciveft boncuk bulunur. (56, 36). "Ytldzlarla" siisleme gelenegi miladtn orta astrlartna kadar (;tO. astr) devam etmigtir. Bir kag yrl evvel Qegen-ingug bolgesinde, bir yer altl malarasrnda bir antt kabir bulunmugtur. "Defnolunmug kadtmn boyun bagtnda qekil ve rengine gore geqitli yilzlerce boncuk vard. (79, 156). Kuzey Kafkasya'da ortaya gtkartlan iskit mezartnda" ".'..'insanrn kemiklei ilzerine boncuklar serpilmigtir: Bronz (62 adet), 9i9e ve antimon (263 adet), Mezar Al.O. Vl. asra aittir"' (79,61)' Artrk Sumerde birlegtirilmig boncuklara rastlantr. Esas mak' sat yrldrzlan, merhumun dogrudan do$ruya bedeni iizerinde saklamaktr. Mtstrltlar bu usulti daha ilerlettiler, Onlar ktymetli taglarr sargtlarla bedene sarlyorlardt, "Mumyamn iisttinde ne kadar tuymetli taq bulunduiunu tasavvur etmek bile zordur. Her sarg btlkilmhniin alilndan pahah taglar qtuyordu... Bu onyedi yayndaki geng firavun tepeden ilrna{a kadar miicevherailn iginde idi." (26, 195).. Bu malumatt okuduktan sonra 9u karara vardrrn: Diler mumyalar da boyle zengin imig. Bu not defterine aktartp ge' lecek zamanlar iqin sakladrm. Ve sonralarl bu konuda yazma' ya cesaret edemedigirn iqin gok tiztildtim. Yakrn zarnanlarda Novastl Makbuat Ajanst'ntn malurnattnda goyle denilirdi: Amerikan Michigan Universitesinin bir grup Ale' ml tAgg ythndan kahire m1zesinde korunulan 29 Mrcr firavunun mumyaanda krymetli taglar ortaya qkarmryilr. Alimler eski Mrstrlann fiziki inkigah hakknda ilave malumat almak maksadtyla mumyalan rontgen rqnrndan gegirirken 5luleri 6r' ten katranh maddeler katmantntn alilnda ve mumyalann kann ve gogi)s boqlugunda aliln bitezik, ktymetli taglarla stjs/enmig mukaddes ttltsmlar g6rmil9ler, ilmi aragtrrma grubuna rehberlik eden Dr. Jarnes Harris goyle demigtir:
264
265
de parlak yrldrzlar peyda olur. Gece, grinegin oltim0diir.
bu
mtlgahede tengrilik defin merasiminin esasrnr meydana getirir. Bu felsefe ilk defa Siimer'de tegekkril edere( esaslanmrgtrr. Eski Siimer yazrsrnda gecenin igareti ($ gokkubbe ve
-
1992 yrlnda Tutanhamon'un lahidi ortaya grkarrldr$rndan
beri ilk defa olarak Mrsrr hrikiimdarlarrna mahsus krymetli ziynet egyalarr bulunmugtur. 'Alimlerin beklenmedik bulugu." Bu,ifade de kadar acr bir istihza var. Bu medeniyet'Abidesini ancak mrize bekgisi Ekrern Baba, yahut filan yeii tesad0fen kazmrg makina ustasr Ahmet Aga "beklenmedik" bulabilir fakat bir Alim degi|... Daha ne kadar rniiddet, tesadtrfen ortaya grkanlmrg gegitli r.ilkelerde toplanmrg arkeolojik, bir materyal nazari yonden umumilegtirilmeyecek ve arkeoloji, bir kazr brangr seviyesinde kalacak ve biz giin agrn gazetelerde "bu buluntu ilimlerin bfiytik gaghnhrtna sebeb olmugtur" gibi meghur sozle baglayan sansasyonel haberleri okuyacagrz? Altay ve lssrk defin elbiseleri Siimer akidesinin, "aliln boncuklar gurub bden gilnegin (hilkilmdann bedeninin) yldzlandrr" akidesinin en ytiksek merhalesidir. Bu ttir ."hususi"elbiseye Karakum mezarlarrnda rastlanrr. "Laciveft boncuklarla iqlenmig bu tur bir elbisenin gIndelik bir kyafet olmast inititami gok azdtr, bu etbiselenin hususi olarak defin merasimi igin dikilmiq olmastdtr". Sonraki devir Altay kurganlartnda (Miladtn baglangtct) defin elbisesi parlak Qin materyallerinden (ipekten) haztrlantrmtg. Erken devirlerde ise (M,6 Vll.- V. asrrlar) ipek elbisenin yerini altrn boncuklarla stislenrnig zevkli ktyafetler almtgtt. Aslen bu sahte altrn boncuklarrn sayrst bir kag bine ulagmtgttr. Katangin kurganrnda kabirde hriktim stiren soluk sayesinde elbise grirrimemig, bu gtinlere gelip gatmtgttr. Zevkli yegil ve krrmrzryla (Srimer'de oltim ve dirilme renkleri) boyanrp, nakrglanmrgtrr.'Bu elbisenin yakalrgr ve etegine deri kugak dikilmig, deri iglemeleri "dilgmeler" (boncuklar) tamamen altrnla srislenir. Bu elbiseyi dikkatle aragttrmtg E,S. Vidonova goyle diyor:"Elbisenin dikiliqi ve tertibine hayli insan ve en geqitli usta tekniklerin kailldrgr bellidir. Tahmini hesaplamaya gore elbiseye 8 binden fazla tahtadan diigme dikilmigtir." Daha sonra gunlar soylenii'Kyafete aliln suyuna bafifllmtq dort koge deri pargalan dikilmigti, bunlardan 1000'i drtgmelerden buyuk 2 bini ise nisbeten kugdk olgilde idi. Biltiln bunlar bir gahts igin goz onunde tutulmugtu."
Merasim gittikge tekmillegir, incelegir' Kiilge alttndan y? krymetli taglaidan yaprlmrg y0zlerce boncukta kendi ifadesini Uutmug Oasit Stimer inancl, Altay merasiminde formel boncuk' l.da yer de$igtirir, ( akin boncuklartn sayrst kat kat artar') inanci zayrflar, altrn incelegir. Taglarr -le.lgln. :!bi::Pl t-il'l dul kadtntarl aoam parrttrtrnrn yerini ahr. (Orta asrrlarda.Qinli adetlerde.n 9u hUrX"n xenOini y.akmastnt talep eden vahgi kadtn yaprlrntg yerine.ka$rttan Kendi i"fifa" kendini kurtarrr: figiirlerini - lssrkYakar.) kurgantndaki gencin strttntla deri elbise vardt' El' .., biseye aOO0'de-n fazla altin boncuk dikilmigti' Gencil bagtnda altrn'migfer vardr. Migferlerin tepesini dag kegisinin altrn figiir0 ,u"rtivoior. (siimer'd--e boynuzlu hayvanlar gunegin evladr sayir*OO Belinoe kahn altin kemer vardt' Bir taraftnda altn yazrlt gtikaOza| tistil yazrlr tunq krlrng, di$er tarafrnda rlstii dug0niin. tasviri m0g kap konulrnugtu. diim"|" hiikrimdarlarrntn giimtig ve (altrn Lsas alametler uygun gelir: 1' Elekttra'dan bon' alttn ustlerine 3' ker.ner, r.uilgi*il tigt"t z',.(itrn itittig kap' g0mtig cuk-serpilmig, 4' Ustti yazrlr bi' ... Tengri'merasiminin anrldrgr yanltz bir edebi abideyi gokkubbesi vaktinin g?T. liyoium bEn, burada ategli garapl ("oAyax incile/) tasvir edilir. Bu li,kara 6rttilii') ve yrtdrzlar eser "igor Destanl"'dlr' -xuri"gi igor,un maglubiyetinden habersiz olan buyrik Kiyev knezi Svyat6slav Vse-votoOig kot0 bir ruya gortir: Golsiine ategli boncuk serperler, Ustiine kira ortil koyarlar' kadehine garap katarlar.
ALINTILAR CoQra.fi XlX. asrrda genig bir gekilde yayrlmrg "Beqeriyetin i'ilkelerde uzak Tarihi" eserinin m0ellifi dimerman birbirinden
stradan
halklarrn bazt merasim ve adetlerindeki ;;;;y;;;;itli 'benzerliklerin gahidi olmuq ve bu hadiseyi gok meittuyun asrln bir ktstm ,uft, ti, gekilde izah etmigtir' Onun yorumu xx'
tarihgileri igin kendine mahsus program oldu. Simmeran goyle diyor: "Madem ki, iki aklh insan birbirinden habersiz olarak aym dahiyane bir keqfi yapabiliyori o vakit ahmak ve kabile-
yetsiz insanlann kat kat gok oldugunu gdz 6nune altrsak, birbirinden hayli uzakta bulunan iki iilkede yagayanlar benzer bir ahmakltg nigin kanun mertebesine qkarmaanlar?" Medeniyet tarihinin bi.iytik alimi E. Teylor'un bu hadiseye getirdigi agrklama bana daha uygundur: "Ejer herhangi bir adet, tecrilbe ve fikir yeteri kadar geniq yaylmrysa, her thrlii degigken hadiseler uzun zaman bunlara sanki tesir edemez ve bu adet, tecrhbe ve fikirler nesilden nesile gegmekte devam eder. Biz bu halde medeniyetin sabitligi hadlsesi ile karylagmtg oluruz. Arilk bir kag astr evvel manaum kaybetmig malum bir fikir, yalruzca bir zamanda mevcut olmug bir gey olarak yagamaya devam edeL" Bence Taylor'un bu sozleri, Sr.imer'den baglayrp Orta As-
ya'da (lssrk,M.O. V asrr) ve Altay'da "resmf" Trirk devrine kadar devarn ettirilmig defin merasimlerinin benzerligine ba!lanabilir,
Potanin, Asya ve Avrupa medeniyetlerinin kargtlrklr tesiri problemlerine ayrrdr!r kitabrnda merakh bir neticeye varrr. Ona gore "medeniyetin halledici anlan" 9u zamanlarda alrnabilir: Her iki halk ancak bir manevi haya'tla yagamrg olsun, aynr taprnma objektine ve merasimlere sahip olsun, igte bu haldeki bir toplulugun dilerlerinden herhangi bir geyi benirnsediginden degil, kargtlrklt tesirinden, emekdaglrktan bahsetmek miimkfindtir. it
musiki aletleri, kryafet ve kap kacagrn gekli, hatta destani konular vs.) Halkrn, mahrem krsrrnlarrna hayatrnrn defin merasimi gibi gizli, mahrem ktsrmlartna gelince ise onu mekanik gekilde benimsemek rnrimktin dedildir. Kabir, dinin silinmez mtihurtidtir. Defin merasimi ve onun unsurlarr bir halktan digerine yalntz din, yani guur gekli vasrtasryla gegebilir, Kadirn insanlar tabiatrn giirine daha baglrdrrlar. Onlar hayat ve olum kanunlarrnr kostebek ve dag srganrndan ogrenmeyi kendilerine utang saymryorlardt. Onlar yuva kazarler ve onlartn
ilk malaralarr kendi kurulugu ile kostebek yuvalartnt hattrla' trrdr. dnlar oltlme inanmtyorlardt, bunu uyku zannediyorlardt' Bir mriddet geqecek, belki de bir kaq nesilden sonra yine giln"q Oogacik, Ve onlar yer alttndan gtin rgrlrna gtkacaklar ki, yerdeki hayatlartna devam etsinler' 6in yrltar jecegek, drinyanrn itk sade, ibtidai dini tengrilik tegekkiil bulacakttr. Sonraki dinler tengrili|in hakikilegmemig limitlerini nazara alarak, olmezligin t<enAiterine has varyantlartnt yaratacaklar' a).Ruha gevrilip gokte yagamak milmkilndiir, b)'Canlt mater' ylfin ougtu gekilljrine o-onlrek yere ebedi hayat s0rmek mtim' krindrir.
Brlttlnbuinanqlarkederlibirhakikate:'hayatebedidir'lakin onungekilterif6nidir''hakikatinekargrguqstizbiritiraztnne. ticesinde Yarattlmt gttr. son' Hint_iranlrlar dirilme mevzusunu teftig ederek, ijlenin varmtglar' fikrlnq yagayagagr yeryiiz[]nde bagka tende ralarr '- ,l,iudb"h yrldizlarr etraftnt sarary gilnegtir fikri maddileqir:^ otuniin istaie yanar koz sagartar. Bu fikrin inkigaftntn mallki de "r9" bu' neticesinde yuim" (cremation) vardrr' Bakrag igin "defn"edilir' ktil bakraca lunur. - Tiits0lenen defin merasiminden ljrken Araplar bu korku' Hint-irunlrlarrn yu bakraca konulmug ttitsi.l'cin istiaresinden aksettirmigler' g9!mi9 Hristiyanlrk hAlen de AvQok gok sonralart meydana istifa eden' rupa'Oa yagamakta olan tengrilik an'anesinden Allah'tn yalntz dininde r.ui",tu itgiti yeni ogretiden de' Hristiyan yagayacak gokte dirilmek- hakkr var yer evlatlart isQ nedense rimidiyle teselli bulurlar. gelmig islam Demek ki Hristiyanltktan bin ytl sonra diinyaya islam dinin' defnetti, dini tengrilik likrinin son artrklarinr daima dirilmiyor' de Q0nkii Allah de hiq lii*"", hatta Allah'rn kendisi de degigir' merasimleri defin oltimstlzdtir! Buna uygun olarak, genqlik 9a!rnrn ilk basit Yalntz Ttirkler ve Voglttar begeriyetin arasln' krltnqlart sryrrlmtg dinlerin urrr.rnu, yeni ve Uog0gken g0ne jiriimeye bu inanct olan mukaddes J"n g"qiiip cismani kadar koruYuP muhafaza edebilir' ver' Tilrkler merhuma al.elvan etbise giydirip, eline bakrag kur' ortup'. (yrldrzlar) migler, tisttinti stradan yuvadak. taglarla heykelini ilahesinin ylr,"ertirler, kurganrn zirvesine dirilme
f"n
269
koyarlar, Topraga krmrz serpip dua ederler. "Mukdedir yigit! Eger yeniden dirilmek ksmetindeyse, kendi bitdik toprafitmtz-
da dog!".
Garip olur insan hafrzasr !... Bir kocakarr yriz yrl yagadr, Omriintin son yrllarrnda demir para biriktiriyordu. Vakit yetigti, kadrn sessizce azapstz eziyetsiz omr0nii tamamladr. Cenazeyi kabristana gotiir0rken yol boyunca avug avug para serperler. Ve son sikkeler donmug topraklarla beraber kabre dok0l0rdii. (A{ma-Ata, Kazakistan SSR, isa'nrn do$ugunun 1971. Yrlr, tengriligin 6000. yrh). MAn6nrn garip tekamtil gekilleri var. a) Asilzade oliilerini boncuk ve metal egyalarla ortmek ananesi onceleri tasviri mana tagryor idiyse, yazr igaretinin kaybolmasr ile tengrilik felsefesine uygun olarak giir manasr kazandt. Bu yolda insanrn dirilmesi arzu olunuyordu, b) Sonralan bu merasim dillere de uygulandr, damaila gelinin bagrna gUm09 para, yahut geker-gerez, kiigiik hediyeler yagdrrmakla Trirkler, genclerin drinyaya yeni insanlar getirmelerin, kendilerinin de ebedi yagamalarrnr arzu ederler. Arzu mu ederler? Daha dogrusu arzu ediyorlardr. Qrinkri bu merasimin yalnrz zahiri alametleri kalmrgtrr. Muhtevasr ise icracrlara artrk goktan beri belli defil. '$a9u,' adr ise merasemin tarihini ifade edemez, yalnrz hareketi tasvir eder, $agu gagmak, ya$drrmak demektir. c) Defin merasiminde rnana kaybedilmig yalnrz an'ane kalmrgtrr, Merasim igtirakgileri mezara para serperler( Hristiyanlann toprak attrklarr gibl "Ytldtz"larrn malzemesi de$igmig yalnn icra hareketleri kalmrg). ibadet sozii unutulmuyor, Asya'ya gelen Trirkler gok tanrryr Mogallara verdiler, Onlarrn eski kargrhklr medeni tesiri dillerde kendisini buldu. U. mumi leksik tabakalarve gramatik unsurlarrn benzerlili dilcilere Mogol ve Trirk dillerinin genetik baktmdan akraba, umumi bir kaynaktan, kok Altay dilinden dogdugunu iddia etmeye imkan verir, Hind-Avrupa dilcili$i metodundan dogmug efsane! Halbuki, hatta bu metodla da allnma kelimeleri akrabalrktan gelen kelimelerden farklandrrrnak mtimkrin olurdu. Tengrilikten en geg Krpgak tayfalan ayrrldrlar. Krpgaklar mukaddes Adr (tengri)hep saklamrglardrr. Bu ad onlarr ulu,
ganh gegrnigle baglayan kurtulug teli idi. Hristiyan MUslUman' Buda misyonerlerinin ktltnglart bu teli dogramakta idi'
Xlll, asrrda Molallar
Krpgaklan yeryiiziine da!rttrlar. Onlartn
bir boliimii Macaristan'a kadar gitti. XX. aslrda onlar
arttk
kendi dillerini, kendi adlartnt unutmug, Hristiyanhgr kabul etmiglerdi. Lakin hangi sihirli kuvvetse onlart bir yerde tutuyordu. Onlar Kartsag'daki Hristiyan kilisesine gidip ibadel ettikten sonra bayrrda oturuyor ve hig kimsenin anlamadrlr bir duayt koro halinde okuyorlardt. Onlartn bagtna toplanmtg yerli sakinlere duanrn sozleri gok giiliing gelirdi: Tengri. Tengri, amin! Tengri, tengri, amin! Adamlar kahkahalarla g0l0yorlardr, Qekik gozlii, elmactk kemikleri grkrk bu ihtiyarlarrn mlslra (Macarca lengti "metr" m6nAsrdrr) boyle candan ibadet etmeleri onlara gok tuhaf ge' liyordu,
Bu ihtiyarlar Krpgakgadan bir tek sozii (Adr) haltzalartnda saklamtglardr. Asrl biinyeye dahil olmayan bir soziil Bunlan soyledi koca Turkolog Gyula Nemeth.
KrRAcr VE GUNE$ (Netice Yerine- Konugmada Paleografya Meselesine Girig) Telefonu kaldprrp numarayl geviriyorum' Hat boyunca bin' lerce kilometre uzaga gozle goriilrneyen, duyulmayan sinyaller akryor ve bagtndaki kimse uykulu uykulu mikrofana tiftiriiyor ve sihirli sozti soyl0yor'. "A1o..." Cevap veriyorum: "Allo. Ugultuyu, bagtrttyt gaitrttyt yararak ba|nyorum:" Allo Allo ! Ninem .ilk defa telefon gordiigtinde Allah'la konugtulumu sandr, O zamandan beri bana hususT bir hiirmet besliyor. Sonralart telefonla konugtuklartmln hepsinin de bu ada laytk olmadrlrnr anladt. Lakin ilk sarstntt beyinde derin bir iz btrak' mrgtr. Herhangi bir gekilde garipseyince tramvay dura$rndaki telelon kulubesine gider ve yoldan gegen birinden, kagrt par-
gasrna yazdtgtm telefon " numarastnt gevirmesini rica eder. O vakit odamda ninemin yavag telefon, , zili qalar, ben bu sesi bagka seslerden kolayca aytrtnm, tanlrrm, O bagorttjsrinri kenara gekip mucizeli ahizeyi kula$tna tutmug ve ben onun grglrgrnr igitirim: "Alla...Alla..." Garip talihi var bu sihirli soztin. Bu talih muhkem tellerle telefon konugmasrna ballrdrr. Bagka zaman biz bu sozri kullanmay'z. Belki Rusya'da ilk makinalarr kurmug telefoncu ingilizlerden gegmig bu soz? Ve biz yuz ytldan beri farkrna varmadan bu sozii itaatkArlrkla tekrar ederiz. ingilizler ve Amerikahlar kargrlagtrgrnda birbirinin elini srkryor, gapkalarrnr kaldrrrp selamlagtrlar'."Helloy!" "Helloy" (Allah) mukaddes Yahudi soziinri Hristiyanlar ne zaman ve nasrl benimsemigler? Dindar Yahudiler her goruigmeye bu sozle baglarlar, iki bin yrlhk tarihi olan vatansrzhfrn eziyetli yollarrnda onlar kendi din kardeglerini bu kelimeyle tantnmrglardrr. Ve gimdi telefon hatlarrna bUriinmrig yer kr.iresi, bu kelime vasrtasryla alaka kuruyor, artrk bu kelirneye hig bir mana vermiyor, yalnz mihaniki fonksiyonu igin kullanryor. E$er gimdi btittin halklar igin aynr olan piktogralik yat yarattlsaydr, o zaman rrklarr, halklarr ve insanlarr birlegtiren tannnrn sembolti mutlaka telefon ahizesinin gekli olurdu ve her halk igareti bir tek gekilde adlandrrrrdr: Helloy, allo, ale..,
GUNE$TE LEKE Biz maddi igarete ait olan kelimenin nasrl yaytldrgrnrn gahidi olduk, Bu igaret hig bir bagka mana alrntyor, gtinkti o, son derece agrktrr ve yorumlanamaz. Kelimelerin benimsenmesi mekanizmasr son iki-ilg bin ytlda asla degigmemitir Qok eski zamanlarda begeriyetin do$ug gag,lannda, ,bir gok dilin li.igailarrnr yeni yarattrgr devirlerde kelimeler agrk olmayan,-mricerret'semf,ollerin -adlan olarak ortaya grkar ve yazrlr imajrn yorumu sayesinde yerli, adeta yeni bir mana ahrdr. Sonralarr hiyeroglifin adrndan ya. ratrlmrg kelimede onun sureti, izi kalrrdr..Mticerret imalh yazr,
yazr gifahi sozdilleri zenginleqtirir,m0cerret mekanik (harfli) hiyaroglif: dinte. birli.iklerin inkigafrnr artttrtrdt. Her mukaddes i'xi" t"Vunit ederek, yerli kahinlerin giirti yorumu sayesinde yeni Yeni anlaYrglarr kazantrdt' ' guneg hiyerog' Numune olarak, eski Mrsrr-Qin'de kullantlan gozden geqi' lifinin (ortastnda nokta olan daire) kr.s.a tarihini
r"fit.fju hiyeroglif Mtstr'da ra,hiyeroglifin eski Qin adt (milattan yrl evvel, in devri) re (rya)-d.tr' 15OO --8"[i bu iki ters.co$rafi kutbu arastnbeger rnedeniyetinin
istilade daki arazilerde bu igaretten en faal olarak Samiler Slav' Hiyeroglili Aurup"'yu (Romalrlar' Yunanltlar ve "itiEf"t. lar), Hindisian'a ve iran'a sadece onlar yaymtglar' hallct "Ra" Mtstr igaretinin benimsenmesinde bir kag Sami Bibliya adlartnda kattlmtgtrr. Benirnsenme siirecinin izlerini Milattan miimkiindiir' gormek (Kabile tanrtlartntn adlarrnda) Bibliya tanrtlart, yahudilere tayfalarrn olan tabi evvel l. binde tu.; yerle.ri sonraki izrail''den qecersesinOe beg Yahudi tanrlsl Ra'ben" ise ogtu biiy0k Ra'it tarlar, izrail'in sevimti kartst
adtnt tagtr. oldulu gibi kabul ...A dialekti mukaddes tahlil etmeden bu tayfa kendi etmig ve onu Ra-tanrt adlandtrmrgttr' Lakin onlar grineg igamureccet tanilsrnt dunyaya kabul ettirmedi. gizgiye, yani gtinegteki retinin inceligine uurutuo,l"r, igaretteki bu y0zden Sami lekeye ktymet vermediler, onu izah etrnediler' inanmadtlar' Qtin' dine ottuyun halkalar Ra'il'i sevmediler' Bu gtineg Lekeli kri tabii suret grafik surete uygun gelmiyordu' tastik degil, Yorum istiYordu' Budialektininkahinleribuistikamettebiraziledeyebildiler' yani kabilenin ulu Onlar da iradeki noktayt gtineg oglunun' Halktn onderleri asil' ecdadtntn modeli olarai yorumladrlar' izah ettiler' Bu oldugunu zAdelerin, bu ulu ecdadln ii.iremeleri buldu' tasdikini kendi yorum Ra-ben, yani Ra-o$ul teriminde Sami kegif g0zel bu Giinegteki lekenin menges-ini izah eden ateqpegaltgmast neticesinde fur,r,n, kegledenlerin'kahinlerin .
ld.lrr.trr..ktt1iln|ttIn ittne:ltrii' Ak'si B,r$ ltittkttr (Ythtrrtiltritr) krrltitrltri brr 'ly'l!c lski Yitlrtrrli lilitlt lntn trt* Flcllok Iit-il trk&,,d', t"'t"ii "it"i'ita sauril'tttr':di' tutmiltz rtivtltkt t:ski S&illcri rli' b"u"' il''irl Srlklirtrirr u,,n"a"'vn")'1"''"'' krtllrrt6lt
273
restlik dilini yerinden oynattr, bir gok diger medeniyetlerin, o c[imleden Hint-Avrupa medeniyetinin mah oldu. (Dialekt gekilleri: Ra-bin, Ra-men, Ruben vs, Mesala Germanlarrn put tanrrsr Ramin-dev.) Hint Avrupa'nrn yazr ve dil yaratrcrlarr igaretlerin ve adrn manasrnr (semantiginil "inkigaf ettirerek" mana ve nlifuz dairesini genigletirler. Dairenin ortastndaki noktalt kiire aradaki segme halk, segme devlettir. Bu igareti, onun adrnr ve manasrnr Slav halktarr arasrnda yayan da Samiler olmuglar. Lakin Slavlar o devirde boyle bir m0reccet fikri kavramaya haar aegitaiter. Slavlann felsefesi heniiz basit idi ve "Allah", "devlet" gibi mtireccet anlaytglar onlarrn suurunda kok salamazdr. Nattiralistcesine m0sahhas ve agrk'dtigiindn Slav gairlari kiigiik yazr' igaretini tabiatta gekilce yakln olan egyalara baghyorlardr. Rus dilinde kendi semantiginde igaretin tasvirini muhafaza etmig kabile devrine ait hayli miktarda kelime toplanmrgtrr: Ryabina- 1.y0zdeki nokta, 2. K0gtik krrmrzr tanecikli m6yv6 (giinegin rengi ve gekli), Ru-myan (giineg rengi), Re-ben, rebya (dairede nokta karntnda), Ru-bin (giineg renkli kristal), Ra-men.gember dairenin tasviri; buradan-rama); raben ra-bi rab.en k0gi,ik sosyolojik birlik. (Dairenin tasviri: Artrk o zaman daire, ailenin, neslin sembo[i olarak anlasrlrrdr.) Slav sciz kuruluglarrnrn t'ogunda grinegin adr ince vokalle verilmig (ry6, 16) yalnrz iki 0g0nde degigmigtir. Eski Mrsrr'da vokallerin tasnifi olup olmadrgr bizce malum de$il. Onlarrn yazrsrnda ne vokallegmeyi izlemek rniimkiindtjr, ne de sesin yaptstnr. Bu yiizden vaktiyle Mrsrr sozlUg0nden ortaya gikmrg canh dillerin gostericileri eski drinyanrn en muhtegem medeniyetlerinden birinin dilindeki vokaller ahenginin kurulmasrna yardrm edebilir. Eski Sami harfli alfabelerde hareke igaretleri yoktur, Yunan ve Roma dillerinde "ye". "e" tipli ince vokaller yoktu. Ahnma kelimelerde bu vokalleri "a" ve "e"ile ifade ederlerdi. Rye (re) Qin gekilleri gibi, rye (re) (Slav gekillerin de Mrsrr vokalinin hakiki yaprsrnr ashnda muhafaza edebildi{ini dtig0nmek mlimkrindrir.
274
KUYRUKLU GUNE$ ..."Ra O$ul" igaretini biisbtitiin anlamtg olan Samiler onun felsefi manasrnr derinlegtirmek maksadtyla mukaddes semboItin geklini defiigtirirler. O$ul giineg kendi babasr Ra'nrn karntnr anlar. Neticede yeni hiyeroglif yarattltr: Aga$rsrnda kiigiik gizgi olan daire'. Lakin onceki adrnr muhafaza eder. Bu de$igiklik Slavlarrn yazt va dil yaratrcrlarrntn goziinden kagmaz.
a a
-16 -p6h(rep6y)-ayr pengesi.
rapen (repa)ga[am, turp.
Gor0cti gilli tavuk ryaban'rn yumurtladr!t alttn yumurta akIrnrzda mr? Yumurtayr vurdular-vurdular, ktramadtlar: Yazt yaratrcrlarr bakttlar, baktrlar guneg gevresindeki tgtk gizgisini gl-
karamadrlar, O zaman hig beklenmeden kfigfik, yumru-yumak kuyruklu bir "numune" orlaya grktr, Altrn yumurta krnldr. igin-
deki r9r!r brraktt. Orman meRteplerinde siipiirge sakalh Slav mualimlerinin uydurdugu boyle hikayeler tayfadan tayfaya, nesilden nesile gegirek, bizim devrimize kudretli stgan hakktndaki hikAyeler gibi anlamh ve g0ldiiri)cti masallar geklinde ulagmtgttr, - Emican, giineg niye lekelidir? - Giineg de leke gotiiriir. "Bir varmry, bir yokmug, bir dede ile bir nine varmtg". Noktalr daire "Onlann bostantnda bir turp bitti." Hem de 6yle boylesinden de$il, gUnege benzeyeninden. Kuyruklu daire. ' "Qektiler gektllea g*aramadtlar. " Masal gahtslart dede, nine ve torun Jucka, giineg igaretlerinin yorum ve sembollerinin . Do3rr \ltutttt rlfrtlresinde R (ro), lrtlt Yutrrtrt tlfibesinila iki rStk, Ldtin alfnlrasindc rtyrtt Sckilde. Bu kiigiigiik ftrk sttnrdmr diittyrtttrrt ttliltine lcsirini giisterecck. Rrr-lsrr ;rrr41rlrrlryre, Hristiyttttltgi, dogtt tt rl ttr t dtrrtd tr.
muhtelif rnerhaleleridir. Sonuncu igaretin-stgantn agtk izaht galip gelir, Hint-iranlrlar bu sembollerin anlagtlmast sahastnda torundan oteye gidemediler. "Ramana" da "Vis ve Ramin" da tanrrlarrn insan emelleri ve insanlarrn ilahi mengei hakktndadrr. Eski zamanlarrn hiyeroglifi, derinden de derin soz ummanrna gark oldu, tamamen kaybedildi. $imdi onun izlerini "sryan ve leke" ilk bakrgta sade, belki de basit gorrinen Slav mitlerinde gormek m0mkrin- bu igaret bu masallarda kuru kumun altrndaki gibigiir0memig, dokunulmaz kalmrg. Kendi kokleriyle Slav
medeniyeti tarihinin qok derin katlartna gidip gtkar bu ttir ytiz' lerce "turp"-eski metodlarrn kollektif g0ciine dayantr, lakin aklrn, diigiincenin hafif bir temastna teslim olur. Stgan'giineg igaretinin dogrudan halefidir. Belki bu y0zden Asyaltlartn guneg takvirni srgan yrhndan baglar? Rivayete gore stqan devenin tepesine trrrnanrp giinegin grkmasrnt beklemek istemeden t0kiiriip gider. Allah dikbaglarr sevmez. Bu yiizden takvimde
deve yrlr yoktur. .,. O$ul Ra babasrntn karntndan gtkttktan sonra bu hadi' seyi ad vasrtastyla yagatmak zar0reti meydana gtkar: Sami kahinleri ogulu yagatmaya mecbur ederler. Yeni ad goyle seslenir: Ra-ig, yani "Kiqi-Ra". Bu komposizyon dairesinin aga$tsrndaki gizgiyi bildirir, 'i" kargtstnda bo$az duraklamasr Hind' -Avrupa dillerinde ya grrtlak konsonu ya dudak protezi ile ifade edilir veya yota (i sesi) eklenir. Finike alfabesinde (M.O. 1, binde) "ri)-iq" harfi bu gekilde yarattlmtgttr, 1) Reis, 2)8a9. Yaglanmrg o$ul Ra halktn, devletin reisi olarak tasdiklenir, Ra'ig hem padigah unvant hem de padigahhgr bildiren terim olacaktrr. Asur htikiimdarlart "kiqi Ra" semboliin[i daire kugiik gubugu-ellerinde tutacaklar; Avrupa h0k0mdarlart ve impara' torlarr gunegi kendi r9rgrnda aytrmayacaklar, topuz ve balta onlartn hakimiyet sembolleri olacakttr, Sami Dillerinde "Raig"dialekt gekilleri Finike dilindeki manaya yaktn manalarda kullanrlacaktrr.
Orta Asya'ya bu kelimeyi Araplar getirip gelecek' Orada her bir lider, bagkan, bilhassa kolhoz bagkant "re,'s" adtnl altr. Eski Roma'da bu ad global mikyaslan ifade ediyordu: Reyzimparatorluk, imparatorluk; curnhuriyet'halk hakimiyeti, Alman' ya'da -reyhs, reyh, reegimparatorluk, Polonya'da -Reg Pospo' lita.
Eskiden bu yana gelen ve "Slovo-slovyane" paralelinde ifade olunmug "halk-dil" mana ananesi eski Ruslara "Reg" terimini "halk" manastnda kullanmaya imkan'vermigtir. Lakin "Reg" gifahi yolla geldilinden yalntz fonksiyonel yonden inkigal ediyordu. Soziin yaztlt varyantlan Slav dialektleri slizgecinden gegerek, bir stra mtigahhas manalt kelimelerin yarattl' masrna sebep olmugtur. igaretin Fenike gekli baltanrn hareketinin (Fenike harfi sola egilmigtir) tasvir edilen fiilleri dogurmugtur. igaretin lezadaki vaziyet ne bir gok yaztlarda aynen riayet edilir. Trirklerin Fenikelilerden aldrklart harfler iki bin ytldtr, kendi karakteristik egikligini muhafaza edebilmigtir. Slavlar bal' tanrn egikligini hareketin icrast olarak di.igtinmtigler. Boylelikle, regi-|, old0r 2- parqala. kes' Razi' old0r; raz'boliigttirme soz.
Rujie-balta igaretinin gekli sonraki "Oruiie"-tifekte kargtltk bulunmugtur. O-rujie-savaggt maksatlarla kullantlan b0t0n egyalarrn umumilegtirilmig adtdtr, Ayrrca nisbeten daha bir az do$0gken tayfa giineg mevzuuna giig vermigtir. Rujiy (rrjiy-rudry)-giinegin rengi. Rusty (rrsry,ns') giinegin rengi, Ug0ncti bir tayla igaretin ilk manastnt saklamaya 9ah9mr9' trr: Rajiy-r. bi.iyrik (reis),2. parlak, rat'-ihtiras, gazap (bu duy' gular halk kavraytgtnda ateg, alev kavramt ile ilgilidir') Diya-
lektler hiyeroglifin manalartnt bir 9e9it kendi aralartnda bolrigtiirmiigler. Gordtig0mi.iz gibi yorumlarin ekseriyeti hiye' roglifi mtisahhas gergek egya ve hadtselerle baghyor. Hatta
g0negin rengi de mticerretlik de$il, mtisahhas hadisedir. Ama bakrn Slav kahinleri igaretin maddilegtirmesi antnda ne dere' cede bir giirli ytikseklige ulagabilmigler. Tabiattn oziinde ne kadar misilsiz mukayeseler, tegbihler bulmuglar. Slav gair ve dil yaratanlart sabtrla ince, zarif konular igleyen ressamlara benzedili halde, Onlartn gagdaglarr renkli ftrgast ile genig manzaralar gizerler. Beni bunlarrn ikisi hayran btraktyor. Yeter ki sanatkar olsunlar. Eler rgrkh giineg igareti (Ra'ig, Ra'is) Hintlilere '?asa"gibi dahilen genig soz'anlayt$tnt yaratmaya im-
kan vermigse kuzey gairi kendi sabrt ve keskin mtigahedesi sayesinde ince ot saprndaki sabah krralrstnda igaretin geklini gorebilmigtir i-rosa
" kt rad
t
"
Ve dtinya medeniyeti igin bu gekillerin hangisinin daha onemli oldugunu kirn soyleyebilir?
Mecaz giirin baglrca aleti olmugtur, Biz bir egyay digeriyle mukayese ederek anlamaya gahgrnz. "Kadtn servi gibi boyludur."Bu mecaz dile hig bir gey verrniyor. Biz "boyludur" tayinine inanmayrp onu benzetme sembo[iyle (servi gibi) daha inandrrrcr yapmaya galrgrrrz. Lqkin bu durumda da halk dili hig bir gey kazanmayacak, zenginlegmeyecek, servi kelimesi yeni mana-boylu kadrn-manaslnr alamayacak. Lakin orta asrr Arap gairleri "elif harline benzeyen kigi" imajrnr an'ane seviyesine kaldrrdr$r zaman soz yaratma makinesi yeniden gahgmaya bagladr. Ttirkler Arap alfabesinin birinci harli"elif"-den "ahp" kelimesini almrglqr-"altp" (alp), yani cesur, kahraman; onlarrn fikrine gore alfabe srrasrndaki birincilik bu igarete azamet verir. Artrk o zamanlar "birinci" anlayrgr manasrna uygun idi. Avrupalrlar ise essen igaretin rnetematik imajtna dikkat etmigler. Alman giir dilinde "elif" (cice, biiciir) sozii yarattlmrgtrr. Bagka bir deyigle bu, igarete bakrg muhteliftir. (maddinati.irelist ve mUreccet). ... israil'in esas adr-Yehova'drr. Bag halk Rabenlerin ve Raillerin tayfalarrnr kendine t6bi ederek, anlagmazhk yi.izrinden
mi yoksa kasten mi Railler tayfasrnrn tanrrstnr Yehova'ntn karrsr olarak tanrnmrglardr. Belki onun igin Rail adtnda cins alameti yoktur. (ikinci Ra-ben adr Yahudilerin manastnt anlamadrlr Ben (O!ul) kelimesi ile son erer). Boylelikle Yehova'nrn karrst ortaya gtkar: Rakip tayfanrn tannsr. Bu Yahudi tarihinin kuruculart igin o kadar ktymetliymig ki, onlar bu olayrn mevkiini saflamlagtrrmak u$runa Yehova adrna bir e9 manalr soz uydurmuglar: "/9-Rail"yani "Rail'in kocast", Bibliya rivayetinde bu adtn tahrif edilmig gekli kalmrgtrr: lsra6l, lzra6l. Bu y0zden terimin manastnt anlamamtglar, onun Yehova'nrn ikinci adr oldulunu bilmemiglerdir, ... Makropoeziya (bi.iyiik giir) ve mikropoeziya (Kfig0k giir). Birincisi rnitler, geometri, astoronomi, jeoloji, fiziktir. Makropoeziya gozle gortinmeyen, dokunulamayan anlaytglart-s6zleri ete kana biir0nd0riir, madddilegtirir. Sembollere tapma gfizel sanatlarr, begeriyet manevi rnedeniyetini ilerletir. Mikropoeziya-egyayr yaratandtr, Teknilin anastdtr. O, sem' bol tohumundan haytr ve gerri anlamak igin idrak alacr de$il, srradan bir agag yetigtirir. Makropoeziyantn yarattt$t igareller' den kqndi pratik maksatlarr igin istifade ederek orrlarr egyalara
gevirir. Kainatrn rnodelinden gerekli olan araba tekerlelini yapar.
Her bir medeniyet bu esas iki istikametin kargtltklt tesirinin neticelerini kendi 0zerinde duymaktadtr. Eski devirlerde, noktanrn vazifesini tayin etmeye galtgan makrogairler ilk insan diig0ncesine vartrlar. Onlar noktaya eski
Sami srra sayrstntn adtnt verirler: Ahtum (birinci). Bundan sonra Mtstr'da birinci kigi-Atum peyda olacak, Hint'iran muhitinde Adem do$acaktrr. Mikrogairler rnaddenin en k090k par' gasrnrn-Atom'un idraktna varacaklar. Ve bu Atomu ilk olarak, Mrsrrlrlar insantn yarattltgr hakkrndaki efsanede daha ktigtik pargalara boleceklerdir. ' ...igaret manastntn atomu yorumlar sayesinde sonsuzlula kadar pargalanarak, eski yazrh dillere terrninolojik patlamtg dogururdu.
...Soz ve hiyeroglif nisbeten yaktn zamanlarda ayrtlmtglar. Slav, Alman ve Ttirk dilleri gibi "Qeng" yazr dillerinin sozliilii ve gramerinde hiyeroglif ifadesinin agrk gizgileri kalmaktadtr. Canstz igaretlerin temelindg eski Stimer, Mlslr, Akad, Asur, ve diger unutulmug dilleri toparlayrp hayata geri dondiirmiig XlX. astr paleograflartntn hiiner; bugUnkii medeniyetin tarihi igin sonsuz derece ehemmiyetlidir' Canh gifahi sozl0klerin yardrmryla unutulmug hiyeroglif alfabelerinin ortaya konmast ise bundan daha az gerekli degildi. Ben uzak gelecekte tertip olunacak etimolojik lugatlerde her kelimenin mengeinin hiye' rogliflerle alakadar gekilde izah idilece$ine inanryorum' Ben "uzak gelecak" yazmakla yantlmadtm' Einstaine "atomlt par' galamak, hurafeleri temizlemekten kolaydtr" c0mlesinde gok hakhdrr.
Giinltik hayattn hurafeleri (trk, devlet, sokak) gibi, bilim hurafeleri de cehaletin hemen ayaktist0, dine, inanca dond0r' dti$ii ani bilginin gerefine yticeltmig abideleridir. Diinyanrn her yerinden daima seving dolu bir "Evrdka" grglr$r duyulacakttr' Ve her defastnda, kesilen ahk6mlarrn duvartna garPlp nefret dolu bir suglama geklinde kendi. sahibine diinecektir: Kafirl Evet sgziyorurn, tamamen ilmi problemlerle gair baktgr bazr adamlart sinirlendirebilir ve sinirlendirmigtir de. Bu kayrtlardan maksat okuyucuda asabilik hissi uyandtr' makla beraber, onun fikirlerini gtctklamakttr. 279
r Ben kayrtlarr goyle bir inangla yazdrm: Dili yaratanlar sanatkar imigler, onlarrn eserini, sozti, yalnrz bir halde, bu sanatkarlarrn tipik d0grinmek mekanizmasrna onlarrn giirli diline tam sahiplendikten sonra anlamak mi,imkrindilr, Dil yaratrctlrgr sanat idi. Bu y0zden dilcilik de hig olmazsa kendi tarihinin baglangrgrnda poetik (giirli) bir ilim olmafudrr ki, her hangi bir vakit ilmi poetikaya gevirebilsin,
hAlA
babasr belli degil, Kelimenin sebebiyeti belirlenmemigtir. Bu 6ana nigin bagka ses uygunlugu de$il, sadece boyle bir a' henk tagrr? Bu, etimolojide gok esaslt bir sorudur. Qa$dag dilcili$in seviyesi ne yaztk ki bunu halletrneye, ortaya koymaya hig bir gekilde imkan vermiyor. Bununla "/9t" sclz0ni.i eski Misrrhlar;rn hayat ilahesi igt'in (M.O. 2OOO) adl ile mukayese etmeye galrgaca$lm. Yunanltlar ona ist adtnt verdiler. Farslar onu sedaltlaqttrdt: izid. Memesinden bebege stit veren ilahe izida Hristiyanltkla Mqryem Ana'ntn timsali olmugtur. Ne g0zel ki bu paralel sanatgrlar taraftndan isbat edilmig, izida'ntn hig olmazsa eski Avru pa medeniyetlerine tesirinin tasdiklendi$ini .soyleyebiliriz. "/gf" kriltri M't't'" 6n-Asya'dan gelmigtir: M'6.|V'lll. binler' -baglayarak orada hayat, toprak ve bolluk ilahesine, i9' den thor'a ibadet edilirdi. Bu tanrtga kendinde bir gok fonksiyon tagrr, o aynt zamanda gtine-gin anastdtr. '(ucadinua adsrz goiugu'- tutmug yrlan igthor'un" kil heykelcikleri kendine mahsus bir mecaz idi, onda iig anlaytq tecessrim bulmugtur: Ana (gocuklu kadrn), Toprak (kil)' ilahe
TARIH VE ESKILIK ....Yazdrklarrrnt bir daha okudum: Mrinakaga ettiklerimin grinahkAr goriip tenkit etti$im kusurhissettim, Gordtjm ki, bagkalarrnda lardan kendim de kurtulamamrgrm: Zamantn objektif de$eri ugrunda mricadele ede ede An'tn roltinu mtibalaga etmigim, Fikir kalemden daha hrzhdrr. Diin yazdrgrn artrk bugiin eski
de, dokundugum mevzularrn da ontinde kendimi
(ytlan), '-
bir topografik haritaya benzer. Tek bagrna bir galh$r kaybeh tigin yerde, orman uzanrr, krrrk krnk gizgilerle ihtimal patikasr agtr$rn yerde, bugiin buldozerler gurtildeyip guurun beton yolu igin yatak agryorlar. Kendime sormak isterdirn: Yazt nedir? Zaman ve mekan dahilinde hislerin, fikirlerin ifade vasrtasrdtr. Pekiyi sanat? Eski heykeller, kil ve tagta cisimlegmig hiyerogliflerdir. Sun'i
Mrsrr heykeltraglan "ecnebi" ilahe imajrnt "teknikleqtirmiqler". Onlar igthor'u gtizel gehreli bir kadrn olarak tasvir ederler' Mukaddes kadtntn bagtna sartlmtg kobralar onun geqmigteki ihtigamrnr hattrlattr. Mtsrr kahinleri "gilnegin anast" versiyonunu kabul eder ve onlann, fikirlerince, dogangtinegin sembolti olan gocugu ilahilegtirirler. Anlagtlmaz telafuz edilen ad, iki gahts arastnda be' raber boltigtiirtiltir: Adrn birinci hecesi igt' anaya, ikinci hece, gocu$u baglanrr, Sonra din adamlart bu tasvirin temeli Uzerinde bir inang
olarak yaratrlmrg her bir egya-maddilegmig sernboldi,ir. Egyantn adr, hiyeroglifin adrdrr.
Biz yazyt, dili, sanatt ayn ayn aragttrdrltmrz igin bu
sa-
halardan hig birine, derinden sahiplenemiyoruz. Qiinkii bunlart yalnz btit{lnliik iginde anlamak miimktind0r. Dilci, genig profilli paleograf ve tarihgi-sanatgt olmaltdtr,
yalnrz bu halde o, s6ze yaktnlagabilir. Dilin, yazrnrn ve sanatrn yarattltg problemlerinin birbiri ile ne kadar srkr ba$fu oldu$unu bir ornekten gormek miimkiindiir. V.V. derdi ki, en eski Hint-Avrupa kelimesi "olmak","mevcut olmak", "yagamak" manastnt bildiren ist (esti, es, is, iz) saytltr: Bu kelime qolu Hint-Avrupa dilinde kullantlrr, Bu s6ziin mengei
da bilinmiyor, Hayli akrabast bulunmug, lakin anne ve
I I
kurallar ve mitlerde anaya hilcum etmig ytlanlara savagan Kor-ogul imajr ortaya grkar' Kor Ogul ktiltii M'S. 1000'de btitiin drinyaya yaytltr. Etrriskler yeni do$mug giinege taparlar. Onun ideati (putu) tung ayna olur. Eski Etr0sk arazilerinde iizerinde gocuk tasviri olan y0zlerce tung ayna bulunmugtur. - (irr'rtl, irttrthk, hollnk, burtel luntklir. ^ Ytltrr, Vil lnttrtttdrr. 281
Eski Yunanhlar yrlanlarla "gilrcgen" -Herakles'e Latinler Her-
kiil'e taparlar. Hristayan mitolojisinde yrlanr Gyeor-gi oldiir0r. T0rk eposlarlnda yigit Geor-oglr, Gor-ulr, Kor-ogul gecaatlar (yigitliklgr) gosterir. Tanrtntn adr gogu durumlarda kavim adtna gege?. Eski Alman taylastnrn adr "Her-ul" olabilsin ki, tanrr Ffor'a balhdrr, Yunanhlarrn tesad0fen, Her-kus(Grehus) adrnr
veidikleri anlagryor. . $ahrs Hor (Her) Hind-Avrupa Ve T0rk dillerinde esas manasr "gtineg" olan umumiisme gevirlir. Mitik adlarrn bagka dile gegerken, umumi isme nasrl gevrildi$ini eski iran orneginde agrkga gormek miimkiindiir. Mrsrr tanrrlartnrn adlarr i9t ve Hor eski iran dilinde "izd" lann ve "Hor"-gineg manasrna almrgtr. Bsnce, ilahe-ana igt'in adr Avrupa ve Asya medeniyetlerine aynr devirlerde yol bulmugtur. Biz 6n Asya'da yaratrlmrg Soziin ve igaretin Mrsrr sanatr kr.iresinde pigtikten sonra Hint-Avrupa medeniyetini nasrl zen' ginlegtirdi$inin gahidi olduk. Lakin medeniyetlerin kaynar kazanrndan Hint-Avrupalrlar do!rudan da faydalanrrlardr. Onlar bUtiin igthor adrnr iyi tanryorlar idi. ilahenin kil bedenine Siimerlerin tanrr igareti olan sekiz rgrklr olan yrldrz iglenirdi, ilahenin adr bu igaretle ba$lq,;rrr ve "ytldtz" manasrnda srradan bir cins isme gevrilir. Sami dillerindeki varyantlarr olan Astrat (-at mtienneslik igaretlidir).-Agt tarta, igtor, ister, ile "ytldtz"n Hint-Avrupa varyantlart olan agtra, agtar, stella, star vs. gekilleriyle mukayese edin. Yunanhlar bu ilahe ile birkag dela goriigeceklerdir, Bir defa "kadm gogsil, cinsi uvzu" anlamrnda "istera" kelimesini alacaklar ve yine sekiz kogeli "aster" kelimesini kabul edeceklerdir. Nihayet bu eski ilahenin adt, eski tarihi anlatacakttn. "istoriya",
Ey insanlar sizi buYillilYorum, Secde khn ineklere! $imdi zaman degigmiq, igaretler deiigmlg. Bayraklarda kutt digi alevlenmiq yantyor' Ey insanlar sizi bilYhlilYorum, Secde khn k6peklere! Fakat yine de iki boynuzlu kayalarda, Dicle-Hrat, iki nehir araanda, Agn dagt dorugunda, Egri bUgrt) yamaglarda... Gunagin sagaklan, Sizi btyilltyorum. Ey sevenlen sevilenler. Taptntn kadtn g68silne! HAIA krallartn alntnda tagler parhyor Ve hdl6 algak g6klerde Bugdaylar u7uquyon Haykranlar toPrag doluruYor, K|yliller inekleri kesiYor, Ve bayraklar da ilahi bir mermi izi van Tapntn sairrtara bir de k6rlere! Biz kaba igaretlerin PeqindeYiz Maddelerin algattryt Gazabn Yilcelttigi Nefes nefes ebediyet glkmilg s6zlin peqindeyiz'
Eski igaretlerin peqindeyiz, Rasthyoruz onlara ayn ayn yollada; Su gibi, plazma gibi Kamlartn bakgtanndaki da{lar gibi, insan yilztnde, avug iginde aksetmiq gibi, Mtur heykellerinde, Hint rakslannda Gdriirilz agtkga, semboller s6ze nakglanmrilr. 253
7 i
l
KAYNAKLAR
i Leksika 'S/ova o polku igoreve" (igor Oestanr'nda Deyiml6r ve Scizler) Pamyatniki
1. Adrianova-Peretrs V.P. Frazeologiya
Kulikovskogo Tsikla. Moskova-Leningrad, 1966.
2. Ahvalediani G. Nagalo dozogi v mir... (Drinyaya Yolcululun Baglangrcr)
3. Aksakov K. S. Lomonosov v islorii Russkoy Literaturr i yaaka (Lomonosov Rus Dili Ve Edebiyatr Tarihinde) Polnoe sobranie socinenie, c. 11, Moskova, 1875 4. Alekseev M.P. K'Snu Svyatoslava" v "S/ova o polku lgoreve" (igor Destanr'nda Svyatoslav'rn Uykusu) "S/ovo o polku
lgoreve", Moskova-Leningrad, 1 950.
5. Blok M. Apologiya istorii (Tarihin ibre!!) Moskova, .1968 6. Bolgarskaya zolotaya gaga s turetskof nadpis'yu (Uzerinde Tilrkge Yazilar Bulunan Bulgar Altrn Kadehleril "Kazanskiy muzeyniy vastnik", Kazan, 1921 , No. 1-2. 7. Drlevskiy N.M. Leksigeskie i grammatigeskie osobennosti yaztka "Slo.va o polk lgoreve" (lgor Destant Dilinin Lugat ve Grammer Ozellikleri) 'S/ove o polku lgoreve", Pamyatnik Xll, veka Moskova-Leningrad, 1965.
8. Oilevskiy N. M. Leksigeskie i grammatigeskie svidetel'stva podlinnost "Slova o polku lgoreva" (lgor Deslant'ntn
Dogrulugunu Gcisteren Kelime Ve Gramer Delilleri) 'S/ovo o polku igoreve", Pamyatnik Xll. veka, Moskova-Leningrad, 1961.
9. Dokladr otdeleniya etnografi (Etnografi Btiltimtintin
Makaleleri)
Leningrad,1966.
10. Drevnetyurkskie izvayaniye Tuvt (Iuva'ntn Eski Ttirk Heykelleri) 1961, s, 276
11. Dyikonov l.tvt. yazrfr Drevney Peredney Azii (Eski On Asya Dilleri) Moskova, 1967.
12. Evtyuhova L. A. Kamennte izvayaniya Severnogo Altaya (Kuzey Altay'tn Tag Heykelleri "abideleri" Trudt Gos. lstorigeskogo Muzeya, vtpusk XVl, Moskova, 1941. 13. Filonerko S. Bagkiri, "Vestnik Orenburgskogo ugebnogo okrugo" (Bagkrrdrlar) "Orenburg Tahsil Qevresi Haberleri"
1914, No.8 14. Fridrik i. Degilrovka zabtttk pis'mennostey i yaztkov (Unutulmug Yazrtlartn Ve Dillerin Qiiztimti) Moskova, 1961. 15. Gordlevskiy V.A. Qto takce "bosty volk?" ("Boz Kurd" Nedir?) lzvestiya AN.SSSR. T.Vl., Moskova, 1947 16. Grekov B.V. Kievskaya Rus (Kiyev Rusu) Moskova, 1945. 17. Gudziy N.K. Po povodu revizli podlinnosti"S/ova o polku igoreve" (igor Destanr'nln Gergekliginin Tahlili Uzerine) "S/ova o polku igoreve", Pamyatnik Xll. veka, Moskova, 1961 . 18. O. Iakinf (Bigurin) C. istoriya pervih Qettreh hanov iz doma 285
Qingisova (cengiz soyundan Gelan irk D6rt Han'rn Tarihi) S. Petersburg. 1 929. 19. lakinf (Bigurin) o. sobranie svedeniy o narodah srednev Azii Hatktarr Uzerine ailgixrirriyitri-" lon3..n!V." ^^ zo. Qerrre solntsa v ',Stlove o'potiu igoreve,, 1iT9_"$^r!ti^G.[ (tgore Destanr'nda Dcirt Giineg) lssledovaniy i statey ,Slovo o-'polku iooreve,, Moskova-Leningrad, 1 950. ,:::!?:.;O proikojdenii i.dejanii gorov (coflann Mengei Ve "r. HareKett-Uzerine) 1960, Moskova. 22. lstrin V.L Vozniknoue!,-e-l razvitie pisma (yazrnrn Tiireyigi Ve Geligmesi) Moskova, 1965. 23. isrorii,, Nibura (Nibur,un .Rum f_ae;;1o-vskiy..$.T. O 'Rimskoy tann' Eseri Uzerine) ,,Vestnik Evropt,', 1g30, No. 17_20. 24. Kalaydovic K.F. Bibiiryraficeskie Sled'eniya o iizni uevontn trudah i sobraniy drevnostey grifa n.i. -rossiyskih M.usina-Pugkina (Graf A. i. Musin-pugtiinin Rus Tarihi Uzerine Bibliogralik Malumafl arr), i Trudr O|OR, 1g24, c. 11, _ Zapisi '.:fazak Edebiyail" (Gazete) 25. Senryabrya _ 1970. ?1. 26. Keram K. Bogi, grobnitst, ugente fianrrlar, Tabuilar, Bilim Adamlarr) Moskova, 1963. 27. Kiselev^S. V.-sayano-Attayskaya ekspeditsiya 193S (Sayan-Altay Aragtrrma Gezisi) "soveiskaya' Arheologiya,,,
-'--"-,
'
1936, No.
28. Kniga
1
m_oego deda Korkuta. Oguzskiy geroigeskiy epos
(Kitab-i Dadem Korkut. Oguz Kanraman-lrf Destanr, V.V. Borthold'un terciimesi) Moikova-Leningrad, 1 962. 29. Komsomolskaya pravda (Gazete) t6_dktyabr-1971. 30. Komsomotskaya pravda (Gazete) 31_Oktyabrya_l970
31. Lesnov S. Slovo o polku igoreve paris,'195i. 32. Leuiy lrji, lskusstvo perevoda (Ierciime Sanatr) Moskova, 1974.
33. Lihagev D.S. izucenie .Slova o potku igorcve,,i vopros o
yego podlinnosti (igor Destanr'nln Aragtirlmasr Ve Cinun Gergekligi Meselesi) ,,Slovo o potku ijoreve,, - pamyatnik Xll veka, Moskova-Leningrad 1962. Mosktva_Leningrad'tS62 i.if 34. L.ui Leje-_stavyanskaya mifotogiya (Stav MitotojisD Voronej-1 908.
35. Marr N.Y. izbrannre rabott (Segme Eserleri) T.lV. Moskova, 1
937.
36. Mazon A. Le Slovo ct'igor (igor Destanr) paris, 1940. 37. Melioranskiy p.M. 'Ovi seieOryanrh sosuda s yaniseyskimi yazrtr iki Giimrig Kase) T. XtV iSOZ. l.?!pisy?mi".(Yenisey -^ 3S. "MoskvityanLn" (Dergi), 1841, No.3, s. Z+S lrUosfoiU:1 39. Nadejdin _N. L Ob istorigeskoy tstine (Tarihi Gergektik Uzerine) S, Peterburg, l8,gz
286
40. Nemct Y. Dva Kipgakskih geograligeskih nazvaniye v Vengrii (Macarlstan'daki Kipgakca iki Codrali Ad Uzerine) "lssledovaniye
po
Tyurkotogii", Alma-Ata, 1969.
41. Orlov A. S. Slovo o polku lgoreve (lgor Destant) Moskova-Leningrad,
1
946.
42. Osmomrsl, Yaroslav. Slornik statey v cest akad. A.i. Sobolevskogo Sbornik ORJS AN T. 101, No. 3
43. Pamyatnlkl starinnoy Russkoy Literaturt (Eski Rus Edebiyatt Abidelerl) S. Petersburg-1860.
44. Potanln G. Vostognre motivi v zapadnceropeskom epose' (Batt Avrupa Destanlartnda Dogu Motifleri)
S
Petersburg-1899
45. Potapov A.P. Ogerki po rstorii altaitsev (Altaylartn Tarihi Uzerine Ogerkler) Moskova, 1953
46. Poyasnennye odnogo mistsya v "Slovi o potku igoreve" (igor Destanr'nda Bir Yerin Agtklanmast) Yuvil. zbirn. na poganu akad. M.S. Qrugevskogo. c. ll, Kuib, 1928, s. 187-189, s. 123 47. Pozdneev A.V. '€/ovo o polku igoreve" i Letopisi "Problemt istorii Literatun" (igor Destant Ve Yrllrklar "Edebiyat Tarihi Problemleri')
Trudt Moskovskogo gosudarstvennogo zaognogo pedagogigeskogo inslitua, vtpusk 1., Moskova, 1961.
48.'Pravda" (Gazete) 25-Dekabrya-1951, s. 175 49. Problemi istognikoveden'ye (Kaynak Aragtrrroltgt Problemleri) Moskova-Leningrad, 1940, T.
lll,
s.
50. Radlov V. Sibirskie drevnosti (Sibirya Tarihinden) T' Vll, 1893 51. Radlov, V. Slovar Tyurkskih Nareqiy (Itirk Lehgeleri Ltigatt) 52. Resul Rlza, Narungenie kanonov (Kanunlartn Bozulmast) "Voproa Literatun" (Dergi), 1972, No. 2 53. Rlbakov B.A. Rus i Hazariya (Rusya Ve Hazarlaf) Akademiku Grekuvu ko dnyu sonidesyatiletiya, 1952
54. Rrbakov S. A. 'S/ovo o polku igoreve" i ego sovremenniki (igor Destanr Ve Qagdaglarr) Moskova, 1971 55. Sigaydak. S. Neojidannaya nahodka ugyonrh (Gazete) (Bilim Adamlartntn Umulmadtk Kegfi) "Kazakstankaya Pravda",30 1, 1971 56 Sarianidi V.l. Taynr isgeznugego iskusstva Karakumov (Karakumda Kaybolmug Bir Sanattn Strlarl) 1967
57. Slovo o polku lgoreve Pamyatnik Xll.
Moskova-Leningrad, 1962
.veka. 58. Sbv6 o polku igoreve Kommentariy:-D.V. Tvorogova (igor
Destant.'D.V. Tvorogov yorumu) Moskova-Leningrad, 1967 59. Slovo o polku lgoreve, pod redaktsie i v perevode grafa: A.l. Musina-Pugkina (igor Destant, Musin Pugkin redaksiyonu) Moskova, 1800
60. Slovo o polku igoreve, Perevod i kommentariy: A. Yugova (igor Destant. A. Yugov'un Terctimesi Ve $erhi) Moskova, 287
.1/' ( ( 'c" 1945.
61. Slovo o polku igoreve, pod redaktsie: V. i. Stelletskogo (igor Destanr, V.i. Stellstski Bedaksryonunda) Moskova, tg67, 62. Sobolevskiy V.F. Gotskie devi v "S/ove o polku igoreve"
"lgor Destant'nda Got Kzlarl "Prostor" (Dergi). No. 5, 1963
[
63. Solovyev S.M. istoriya Bossi (Busya Tarihi) Moskova, 1960, T.l. 64. Sorokoletov F.P. istoriya Voennoy Leksiki ve Russkom Yazrke (Rus Ditinde Kullanrlan Askeri Kelimelerin Tarihi) Leningrad, 1970 65. Sreznevskiy l. Materiat k slovaryu drevnerusskogo yazrka (Eski Rus Dili Lrjgati Uzerine T.l 66. Siileymenov O. Sinie molnii i sinyaya mgla (Mavi Dalgalar Ve Mavi Dumanlar) "Prostor" (Dergi), No. 5, 1968 67. $epkin V.N. Busskaya paleograliya (Rus Paleograliyasr) Moskova, 1960 68. $epkina l-tl. V. K voprosu .o neyasnrh mestah "Slova o polku lgoreve" (lgor Destanr'ndaki Anlagrlmayan Yerler) V sbornike statey pod red Adrianovoy-Perets, Moskova-Leningrad,l 950, s.lll 69. $erbak A.M. Sravnitelnaya fonetika tyurkskih yazrkov (Ttirk Dillerinin Mukayeseli Fonetigi) Leningrad, 1970 70. "Tehnika Molodeji (Dergi) No. 5, 1971 71. Teylor A. Pervobrtnaya kultura (ilkel ki.ilti.ir) Moskova, 1950 72. Tohbekov S.E. Kogevoe obgtestvo Kazahov (Grigebe Kazak o Toplulugu) Atma-Ata, 1971 73. Tseren E. Bibleskie holmr (Tevrat Zirveleri) Moskova, 1966 74. Trudr otdeleniya drevnerusskoy Literatun (Eski Rus Edebiyatr Bcj[imri Eserleri) AN. SSSR, Moskova-Leningrad, 1936, T.lll,
s. 42 75. Tyurkologigeskiy sbornik (ft.irkoloji Mecmuasr) M.oskova-Leningrad,
1
T.1.,
951
76. "Uzbek Tili ve Adabiyeti" (Mecmua) (Ozbek Dili ve Edebiyatl) No. 5, 1971
i povesti (Roman Ve Hikaye Tarihi) S. Petersburg, 1888 78. Vidonova E.S. Katanginskiy halat (Katangin Halatr) Trudr Gos. istorigeskogo muzaye, Vrpusk Vlll. Sbornik statey po arheologii, Moskova 79. Vinogradov V. Taynr minuvgih vremen (Qagrmrzrn Srrlarr) 77. Veselovskiy A.N. istorii romana
Moskova,1965
80. "Voprox Yazkoznaniye" (Dergi) (Dilbilimi Meseleleri) Moskova, 1970
81. Yeremeev D. Etnogenez Turok (ftirklerin Soy Moskova, 1970
288
Kcikti)
{i